Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.064 başlık/FaRk ile birlikte,
46.064 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(82/186)
- İMRAHOR ile İMRAHOR ile İMRAHOR
( Hasköy'ün kuzeyinde bulunan bir semt. İLE Üsküdar İskelesi - Doğancılar arasında bir semt. İLE Yedikule'de bir semt. )
( ... İLE ... İLE Adını Sultan II. Bayezıd'ın imrahoru[has ahırların bakıcısı] İlyas Bey'in Bizans kilisesinden çevirttiği bir camiden alır. [Mirahor, İlyas Bey Mescidi olarak da tanınır.] )
- İMRENMEK ile/ve/||/<>/> İÇ ÇEKMEK
- İMRENMEK ile/ve TELÂHHUZ[Ar.]
( ... İLE/VE İmrenerek ağzın sulanması. )
- İMSÂK[< MİSK] -ile
( BİR ŞEYDEN EL ÇEKME, PERHİZ | ORUCA BAŞLAMA ZAMANI | CİMRİLİK, PİNTİLİK | YALANCI SABAH )
- İMSAK ile İMSAK ile İMSAK
( Bir şeyden el çekerek, kendine hakim olma, perhiz. İLE Oruca başlama zamanı. İLE Cimrilik. )
- İMSÂS[Ar. < MASS] ile İMSÂS[Ar.]
( Emdirme/emdirilme. | Suda erimiş ilâcı şırınga etme. İLE Değdirme, elle tutup sevme, messettirme. )
- İMSÂS[Ar. < MASS] ile İMTİSÂS[Ar. < MASS]
( Emdirme/emdirilme. | Suda erimiş ilâcı şırınga etme. İLE Emme, emerek çekme, soğurma. | [biyolojide] Soğurulma, emilme.[İng. ABSORPTION | Fr. ABSORBTION] )
- İMTİHAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İMKÂN
- İMTİNÂ (ETMEK) ile/ve/||/<>/>/< İHTİYÂR (ETMEK)
- İMTİNA ile/ve/||/<>/< HAYÂ
- İMTİNÂ ile/ve/||/<> İHTİYAT
( Feragat edip geri durma. İLE/VE/||/<> İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. )
- İMTİNA[Ar.] ile İMTİSAL[Ar. < MİSL]
( Kaçınma, sakınma, çekinme. İLE Gerekeni yapma. | Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma. | Alınan buyruğa tümüyle uyma. [İNKIYÂD] )
- İMTİNÂ[Ar.] ile İSTİNKÂF[Ar.]
( Çekinme. İLE Çekinme, geri durma, sakınma. )
- İMTİNÂ-İ ÂDÎ ile/ve/<> İMTİNÂ-İ HAKİKÎ
( Bir şeyin, varoluşunun olanaksızlığı. İLE/VE/<> Bir şeyin, yokluğunun, akılsal olarak olanaksızlığı. )
( Birinin, başka birinin çocuğu olduğu bilinen biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. İLE/VE/<> Birinin, kendinden yaşça büyük biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. [davası edil(e)mez/dinlenmez] )
- İMTİZÂC[< MEZC] ile KARIŞABİLME | BİRBİRİNİ TUTMA, UYGUNLUK | UYUM SAĞLAMAK, İYİ GEÇİNME
- İMZA BEYANNÂMESİ ile/ve/||/<>/> İMZA SİRKÜLERİ/SİRKÜSÜ
( Gerçek kişi için, bireysel. İLE/VE/||/<>/> Tüzel kişi/kuruluş için. )
- İMZA ile CEMAL SÜREYYA'NIN İMZASI
- İMZA[Ar.] ile/ve/||/<> İMCE/PARAF[Fr. < PARAPHE]
( ... İLE/VE/||/<> Sadece baş harflerle yazılan, kısa imza. )
- İMZAYI:
ADIN ALTINA ATMAK ile/ve/değil/yerine ÜSTÜNE ATMAK
- ÎN/İYN[Ar. < AYNÂ] ile ÎN[Fars.]
( İri ve güzel gözlüler. İLE Bu. )
- İN/MAĞARA ile BÜYÜK/DERİN İN/MAĞARA
( CAVE ile CAVERN )
- İN/MAĞARA ile SON GOONG
( ... İLE Vietnam'da bulunan, dünyanın en büyük mağarası, başkent Hanoi'den 450 kilometre uzaklıkta, Phon Nhake Bang Doğal Yaşam Parkı'nın içinde yer alıyor. Mağaranın genişliği, yaklaşık olarak 146 kilometre. Son Goong, Vietnam dilinde, "Dağı ve ırmağı olan mağara" anlamına geliyor. )
- İN VİTRO ile/||/<> İN VİVO
( in vitro laboratuvar ortamı İLE in vivo canlı organizma )
( Formül: Petri kabı İLE canlı vücut )
- IN VIVO ile/ve/||/<>/>< IN VITRO
( Dirimlide/canlıda. İLE/VE/||/<>/>< Organizma dışında, canlı dışı, yapay ortamda. )
( Gövdeyi bütün olarak ele alır ve bu bağlamda araştırma gerçekleştirme olanağı sağlar. İLE/VE/||/<>/>< Gövdenin belirli parçalarını ele alan ve bu doğrultuda araştırma gerçekleştiren yapı. )
- IN-SİTU ile/||/<> EX-SİTU
( In-situ doğal habitatta İLE ex-situ habitat dışında. )
( Formül: Natural İLE artificial )
- İN ile/ve/değil/||/<> AY İNİ
(
)
- İN ile İn ile İN
( Yaban hayvanlarının, kendilerine yuva edindikleri kovuk. | Mağara. İLE İndiyum'un simgesi. İLE İnsan. )
- İNÂ'[Ar. < EVÂNÎ] ile İ'NÂ[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.]
( Kap kacak. İLE Zahmete uğratma. İLE Yemiş toplama zamanının gelmesi. İLE Geciktirme, alıkoyma. )
- İNÂBET ile/ve EVBE
- İNÂBE/T ile İNTİSÂB
( GÜNAHLARA TÖVBE EDİP HAKK YOLUNA DÖNME | BİR MÜRŞİDE BAŞVURUP, TARÎKATA GİRME )
- INACCESSİBLE İLE MEASURABLE İLE WOODİN ile/||/<> BÜYÜK KARDİNALLER
( Set kuramı büyük sonsuzluklar. )
( Formül: Con(ZFC + LC) )
- İNAL -ile
( Kendine inanılan kimse, mutemet. )
- İN'ÂM[< Nİ'MET | çoğ. İN'ÂMÂT] ile NÎMET VERMEK, İYİLİK ETMEK
( NÎMET VERME, İYİLİK ETME )
- İN'ÂM[Ar.] ile İHSÂN[Ar.]
- İN'ÂM[Ar.] ile TEMETTU'[Ar.]
- İNAN ile İMAN
( DO BELIEVE vs. FAITH/FULLNESS )
- İNAN / İNANCA ile/ve/<>/> İNANÇ
( Süreç. İLE/VE/<>/> Sonuç. )
( Bireysel. İLE/VE/<>/> Toplumsal. )
- İNANAN ile KÂFİR
- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]
( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )
- İNANÇ/İNANDIRILMA ile KOŞULLANMA/KOŞULLANDIRILMA
( BELIEF vs. CONDITIONING )
- İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE
- [İNANÇ +]
KUŞKU ile/ve/||/<> CEHALET ile/ve/||/<> GAFLET ile/ve/||/<> HIRS ile/ve/||/<> KİBİR
( Nifak. İLE/VE/||/<> Taassub. İLE/VE/||/<> Gösteriş. İLE/VE/||/<> Fesad. İLE/VE/||/<> Zulüm. )
- İNANÇ(PISTIS) ile GNOSIS
- İNANÇ ile/ve/<>/değil AKLINA/ÇIKARLARINA UYGUNLUK
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine "BAKIŞ/GÖRÜŞ"
- İNANÇ ile/ve BELİRSİZLİK
( BELIEF vs./and INDEFINITENESS )
- İNANÇ ile/ve/değil/||/<> DAVRANIŞ
( Seni, daha iyi bir insan yapan, "inançların" değil davranışlarındır. )
- İNANÇ ile DEĞER
( FAITH/BELIEF vs. WORTH/VALUE )
- İNANÇ ile GÜVEN
( FAITH/BELIEF vs. CONFIDENCE/TRUST )
- İNANÇ ile/ve/<> İBÂDET ile/ve/<> AHLÂK
- İNANÇ ile/değil/yerine İLKE
- İNANÇ ile/ve/<> İMAN
( Düşüncenin pekişmişliği. İLE/VE/<> İnancın pekişmişliği. )
( Herşeyin başlangıcı ve kaynağı olan düşünce, inancın da imanın da başlangıcı ve kaynağıdır. İLE/VE/<> İnanç, düşüncenin pekişmiş/yoğunlaşmış hali, iman da inancın pekişmiş/yoğunlaşmış halidir. )
( Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. İLE/VE/<> ... )
( BELIEF vs./and/<> FAITH )
- İNANÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSANLIK
( Sadece kişiyi ilgilendiriyor. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herkesi ilgilendiriyor. )
(
)
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İTİBAR
- İNANÇ ile/ve/<>/değil KABUL
( [not] BELIEF vs./and/<>/but ACCEPTANCE )
- İNANÇ ile/ve/||/<> KÖK İNANÇ / ŞEMA
- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM
- İNANÇ ile/ve METAFİZİK
( FAITH/BELIEF vs./and METAPHYSICS )
- İNANÇ ile/ve/<> SEVGİ ile/ve/<> BİLGİ
( Toplumsal yönetimde, kişiler üzerinde oynanan alanlar. )
( BELIEF vs./and/<> LOVE vs./and/<> KNOWLEDGE )
- İNANÇ ile TAKVÂ
- İNANÇ ile/ve TESLİMİYET
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine TESPİT
( [not] BELIEF vs./and/but ESTABLISHING
ESTABLISHING instead of BELIEF )
- İNANÇ ile/ve UĞRAŞ
( BELIEF vs./and STRUGGLE )
- İNANÇ ile/ve/<> ÜMİT
( İkisi de geleceğe yöneliktir. )
( Both of them are directed to the future. )
( BELIEF vs./and/<> HOPE )
- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< VARSAYIM
- İNANÇ ile/ve YAŞAM
( BELIEF/FAITH vs./and LIFE )
- İNANÇ" ile/ve/değil/||/<>/< "YORUM"
- İNANÇLAR ile/ve/||/<> TEMEL İNANÇLAR
- İNANÇLAR(IM) İÇİN (YAŞIYORUM) ile/değil/yerine İNANÇLAR(IMIN) DOĞRULTUSUNDA (YAŞIYORUM)
- İNANÇ/SIZLIK ile/ve/||/<> KUŞKU/ŞÜPHE
( Ne çıplaklık, ne dağınık saçlar, ne pislik, ne günlerce oruç tutmak, ne yerde yatmak, ne de bağdaş kurarak saatlerce bir yerde oturmak, kuşku ve isteklerden arınmamış bir kişiyi kurtarmaz. )
( DISBELIEF vs. DOUBT/SUSPICION )
- İNANÇ"TA:
KATI "AKILCILIK" ile/||/<> "İMANCILIK" |
ile/değil/yerine/><
ELEŞTİRİCİ AKILCILIK
- İNANDIĞI NOKTAYA ÇEKMEK İÇİN SORMAK ile SADECE SORU OLARAK SORU SORMAK
( Saptırma/çarpıtma. İLE Gerçeğe/doğruya olan bağlılıkla. )
( Kötü niyetli ya da bilgisizce. İLE Doğruyu bulmaya yönelik. )
- İNANDIĞINI BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLDİĞİNE İNANMAK
- İNANILACAK (OLAN) ile/ve ALKIŞLANILACAK (OLAN)
( Alkışı, en sessiz biçimde karşılayan, alkışı, hak etmiş demektir. )
- ... İNANILIR ile/değil ... KABUL EDİLİR
- İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ
- İNANIR ile/ve/<> ÖFKELİ İNANIR
- İNANMA ile/ve/değil/||/<>/>/< BIKMA
- İNANMADAN AİT OLMAK" ile/değil AİT OLMADAN İNANMAK
( [not] "BELONG WITHOUT BELIEVE" vs./but BELIEVE WITHOUT BELONG )
- İNANMAK ile/ve/değil/yerine AKLETMEK
( [not] TO BELIEVE vs./and/but TO REALIZE
TO REALIZE instead of TO BELIEVE )
- İNANMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAK
( MEANING vs./and TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/ve BEKLEYİŞ/BEKLENTİ
( TO BELIEVE vs./and EXPECTATION )
- İNANMAK ile/değil/yerine/>< BİLMEK
( [not] TO BELIEVE vs./but/>< TO KNOW
TO KNOW instead of TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/ve/||/<> İKNA OLMAK
- İNANMAK ile/ve İNANMAK İSTEMEK
( TO BELIEVE vs./and WANT TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/ve/değil/||/<>/< KABUL ETMEK
- İNANMAK ile/değil/yerine KABUL ETME(ME)K
- İNANMAK ile "KAPTIRMAK"
- İNANMAK ile/ve/değil KATILMAK
( [not] TO BELIEVE vs./and/but TO JOIN )
- İNANMAK ile/> KENDİNİ KAPTIRMAK
( TO BELIEVE vs./> TO GET CARRIED AWAY )
- İNANMAK ile KONDURMAK
( BELIEF vs. TO ATTRIBUTE TO )
- İNANMAK ile/ve KUŞKU/ŞÜPHE
( TO BELIEVE vs./and DOUBT/SUSPICION )
- İNANMAK ile/yerine TEMEL ALMAK
( TO BELIEVE vs. TO GET BASE
TO GET BASE instead of TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"
- İNANMA/MA ile/ve/||/<> İTİBAR/SIZ
- İNANMAMAK ile/ve/<> REDDETMEK
( NOT TO BELIEVE vs./ve/<> TO REJECT )
- İNANMIŞ ile DELİ
- İNANMIŞ/LIK ile/ve/değil İNANDIRILMIŞ/LIK
- ÎNÂS[Ar. < ÜNSÂ] ile ÎNÂS[Ar. < ÜNS]
( Bayanlar. İLE Alıştırma/alıştırılma. | Görme, bilme. )
- İNAT (ETMEK/EDEN) ile/ve/değil/yerine/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR] (GÖSTERMEK/GÖSTEREN)
- İNAT ETMEK ile/ve/||/<> PES ETMEMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇMEMEK
- İNAT ETMEK ile/ve/yerine VAZGEÇMEMEK
- İNAT ile/ve CEHALET
- [ne yazık ki]
İNAT ile/ve/||/<>/>< KAYITSIZLIK
- İNAT ile/ve ÜSTÜNE GİTMEK
- İNATÇI ile HARIN
( ... İLE Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden hayvan. | [mecaz] Hain, huysuz. | [mecaz] Obur. )
- İNAT/ÇI ile/ve/||/<> İNAK/ÇI
- İNÂYET ile HİMMET ile FEYZ
- İNÂYET ile/ve/||/<> İHTİRÂ[çoğ. MUHTERİAT]
( Dikkat, çaba, özenme. | İyilik, ihsan, lütûf. İLE Benzeri görülmemiş bir şey yaratma, vucuda getirme/getirilme. )
- İNBÂ'[Ar.] ile İNBÂH[Ar.]
( Haber verme. İLE Uyandırma/uyandırılma. | Kımıldatma, hareket ettirme. )
- ÎNCÂ'[Ar. < NECÂT] ile İNCÂH[Ar.]
( Kurtarma/kurtarılma. İLE İşi bitirme/tamamlama. | İsteğe erme. )
- İNCÂS[Ar. < NECİS] ile İNCÂZ[Ar. çoğ. İNCÂZÂT]
( Pisleme/pislenme, necîsleme, necâsetleme. İLE Yerine getirme. )
- İNCE BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI ile/||/<> KALIN BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI
( İnce bağırsak daha az bakteri yoğunluğu İLE kalın bağırsak çok yüksek bakteri yoğunluğu içerir. İnce bağırsakta 10^3-10^7 bakteri/ml İLE kalın bağırsakta 10^11-10^12 bakteri/ml bulunur. )
- İNCE BAĞIRSAK ile/ve 12 PARMAK BAĞIRSAĞI
( SMALL INTESTINE vs./and DUODENUM )
- İNCE BAĞIRSAK ile/ve/> KALIN BAĞIRSAK
( EM'Â-İ RAKÎKA ile/ve/> EM'Â-İ GALÎZA )
( MİÂ'[Ar.], RÛDE[Fars.]: Bağırsak. )
( EMA: Bağırsaklar. )
( MASARİKA[Yun.]: Bağırsakları tutan karın iç zarı, bağırsak askısı. )
( Bağırsağın her boğumunda bir hazım vardır. Gelen maddeden, her boğumda bir gıda alınır. )
( ANTENİT: İncebağırsak yangısı. )
( TEGALLÜF-İ EM'Â: Bağırsak dolanması. )
( SMALL INTESTINE (/BOWEL) vs./and/> LARGE INTESTINE (/BOWEL), COLON )
( JUJENUM cum/et/> INTESTINUM CRASSUM )
- İNCE KENARLI MERCEK ile/||/<> KALIN KENARLI MERCEK
( İnce kenarlı yakınsak (dışbükey), kalın kenarlı ıraksak (içbükey). )
( Formül: f > 0 İLE f < 0 )
- İNCE ÜNLÜ/RAKİK/RİKKAT ile/||/<> KALIN ÜNLÜ/İŞBA ile/||/<> KALIN ÜNLÜYE EĞME/İŞBA ile/||/<> REF ile/||/<> ÜNLÜ ALAN ile/||/<> ÜNLÜ ALMAYAN ile/||/<> ÜNLÜLENME
( Ağız boşluğunun ön bölümünde oluşan ünlüler (e, i, d, ü). | Yuvarlama. İLE/||/<> Ağız boşluğunun art bölümünde oluşan ünlüler (a, ı, o, u). İLE/||/<> Vezin gerektirdiğinden, sözcüğe bir yazaç ekleyerek ya da yazacı eğerek uzatmak. İLE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/||/<> Sesçil imlerden birini alan yazaç. İLE/||/<> Sesçil im almamış yazaç. İLE/||/<> Vezinde söz konusu olan ünsüzler ve ünlüler dışında olan, okunuşta veznin içine katılan ve anlamı değiştiren bir dizi ünlünün eklenmesi. )
- İNCE ile/ve/<> SEYREK
- İNCE ile/ve ÜST
( SUBTLE vs./and TOP )
- İNCE ile/ve/<> ZAYIF
- İNCEAĞRI ile İNCESAYRILIK
( Verem. İLE Akciğer veremi. )
- İNCELEMEK ile/ve/<> ARAŞTIRMAK
( Doğru biçimde anlamak için! )
( Araştırmamak, tutsaklığın başlıca nedenidir. )
( Araştırma yapmadıkça kurtuluş yoktur. )
( TETEBBUÂT: İncelemeler, araştırmalar, tetkikler. )
( PERKİZİSYON: Bir kişi ya da bir şey hakkında önceden, ayrıntısıyla araştırma. )
( To understand rightly! )
( TO INVESTIGATE vs./and/<> TO SEARCH
Non-investigation is the main cause of bondage.
There can be no salvation, without investigation. )
- İNCELEMEK ile/ve/||/<>/>/< ARAŞTIRMAK ile/ve/||/<>/>/< SORGULAMAK
- İNCELEMEK ile İNCE ELEMEK
- İNCELEMEK ile/ve KURCALAMAK
( TO INVESTIGATE vs./and TO DELVE )
- İNCELİK ile/ve/||/<> DOĞRULUK ile/ve/||/<> GÜZELLİK
( Belde değil dilde. İLE/VE/||/<> Sözde değil özde. İLE/VE/||/<> Yüzde değil yürekte. )
- İNCELİK/KALINLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARALIK
- KIRILMA('DA):
İNCELİK('TEN) ile/değil/<> KALINLIK('TAN)
( Her şey. İLE/<>/DEĞİL İnsan. )
- İNCELME ile BİLLURLAŞMA
- İNCELME ile/ve SEYRELME
- İNCELME ile/ve/<> SİLİKLEŞME
- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK
( İzlemek için burayı tıklayınız... )
- İNCELTMEK ile/değil ÖZEMEK
( ... İLE/DEĞİL Pekmez gibi koyu şeyleri suyla inceltmek. )
- İNCELTMEK ile/değil SEYRELTMEK
- INCENTER ile/||/<> CİRCUMCENTER
( Incenter iç teğet merkezi İLE circumcenter dış çember merkezi. )
( Formül: Inscribed İLE circumscribed center )
- İNCİ: Cansız ve bitki eşiği. -ile
- İNCİ ile/ve AZRA
( ... İLE/VE Delinmemiş inci. )
- İNCİ ile İNCİ ÇİÇEĞİ(MÜGE[Fr. < MUGUET])
- İNCİ ile/ve/||/<> MERCAN
( [Divân Edebiyatında] Gözyaşını simgeler. İLE/VE/||/<> Kanlı gözyaşını simgeler. )
( Barış. İLE/VE/||/<> Feragat. )
( Hz. Hasan ve soyu. İLE/VE/||/<> Hz. Hüseyin ve soyu. )
( Kavuşmayı/vuslatı simgeler/nişânesidir. İLE/VE/||/<> ... )
- İNCİL ile/değil KİTAB-I MUKADDES
- İNCİL ile/değil/yerine YENİ AHİT
- İNCİR AĞACI ile/değil KOKAR AĞACI
- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile BURUK İNCİR/YEMİŞ
( ... İLE Dalında kuruyan, kimyasal kullanılmış incir. )
- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile ÖTEKİ MEYVELER
( Bilgeliği simgeler. İLE ... )
( TİN ile ... )
( FIG vs. OTHER FRUITS
Signs the wisdom. WITH ... )
( FICUS CARICA cum ... )
- İNCİR ile BARDACIK
( ... İLE Bir tür yaş incir. )
( ... İLE Ege bölgesindeki adı. )
- İNCİR ile İNCİRSİ MEYVE
( ... İLE Gerçek bir meyve olmayan, yumurtalardan değil çiçeklikten oluşan, incire benzer meyve. )
- İNCİR ile KAYA İNCİRİ
( ... İLE Susuz ve ilaçsız, kendi kendine yetişen siyah kaya incirleri, olgunlaşıp yere düşünce toplanıp önce güneşte kurutulur. Sonrasında, çuvallara sıkıştırılarak bastırılıp saklanıyor. Yeneceği zamandan 4-5 gün önce çıkarılıp mersin, kekik ve defne yaprağı ile kaynatılan suya bandırılır ve tekrar kurutulur. Sonra da unlanıp yenir. Hava alan kâğıt ya da bez kesede saklanıp birkaç hafta içinde yumuşacık halde tüketilir. )
( ...ile
)
- İNCİR ile LOP İNCİR
( ... İLE İri ve yumuşak bir tür incir. )
- İNCİR ile MISIR/FRENK, HİNT, KİLİS, PABUÇ İNCİRİ / DİKENLİ İNCİR / BABUTSA / KAYNANADİLİ / KÜREKYEMİŞİ
- İNCİR ile PATLICAN İNCİRİ
( ... İLE İncirin, iri ve mor bir türü. )
- İNCİR ile YABANİNCİRİ
( ... İLE Dutgillerden, Mısır'da yetişen ve kerestesi, eski Mısırlılar'ca mumyalara sanduka yapmakta kullanılmış olan bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )
- İNCİTMEK/İNCİNMEK ile/ve ZEDELEMEK/ZEDELENMEK
( TO HURT/INJURE/STRAIN vs./and TO BRUISE )
- İNCİTMEMEK ile/ve/||/<>/> İNCİNMEMEK
( Dilin susturulmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Zihin ve kalbin susmasıyla. )
- İNCİZÂM[Ar.] ile İNCİZÂM[Ar.]
( Meczûm olma, sözcüğün son harfinin harekesiz olarak seslendirilmesi. | Kemiğin kırılması. İLE Cüzzam hastalığına yakalanmış birinin bir örgeninin kopması. )
- INÇKIR ile/||/<> İNÇKİR ile/||/<> INGRAN/İNGREN
( Ağlamak[hıçkıra hıçkıra]. İLE/||/<> Ağlamak[ince sesle]. İLE Ağlamak[dertli olarak, gizli gizli ağlamak, inlemek] )
- INDAG ile/ve/||/<> ELEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eleğin çerçevesi. İLE/VE/||/<> ... )
- 'INDE[Ar.] ile MA'A[Ar.]
- INDEPENDENCE ile/||/<> CORRELATİON
( Independence P(A∩B)=P(A)P(B) İLE correlation linear ilişki. )
( Formül: Probability İLE linear relationship )
- INDEX THEORY ile/||/<> RİEMANN-ROCH
( Index diferansiyel operatör, R-R cebirsel geometri. )
( Formül: Differential operator İLE algebraic geometry )
- 'INDÎ KEZÂ[Ar.] ile KIBELÎ KEZÂ[Ar.] ile FÎ BEYTÎ KEZÂ[Ar.]
- 'INDÎ[Ar.] ile LEDÜNNÎ[Ar.]
- İNDİFÂ[< DEF (çoğ. İNDİFÂÂT)] -ile
( MÜNDEFİ OLMA, ORTADAN KALKMA | YER YER BAŞGÖSTERME | PÜSKÜRME )
- İNDİRÂ[Ar.] ile İNDİRÂ[Ar.]
( Yayılıp dağılma. İLE Öne geçme. | Bir işe girişme. | Bulutun altından sıyrılması. )
- İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF
- İNDİRGEME ile/değil/yerine AZALTMA
- İNDİRGEME ile BASİTLEŞTİRME
( TO REDUCE vs. TO SIMPLIFY )
- İNDİRGEME ile/değil/yerine BİLME/BİLEREK
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine DÖNÜŞ/KAYITIM/RÜCÛ/İRCÂ
- İNDİRGEME ile EŞDEĞER TUTMA/"GÖRME"
- İNDİRGEME ile/ve/||/<>/>/= HADDİNİ AŞMAK
- İNDİRGEME ile/ve/> İHMAL
- İNDİRGEME ile İZ DÜŞÜRME
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine MODELLEME
- İNDİRGEME ile/ve/> ORTADAN KALDIRMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME
- [NE YAZIK Kİ]
İNDİRGEME ile/ve/||/<> SINIRLAMA/KISITLAMA
- İNDİRGEME ile/ve YAPAY/KABA "BAĞLANTI/LANDIRMA"
- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine YORUM/LAMA
( [not] TO REDUCE vs./but TO INTERPRET
TO INTERPRET instead of TO REDUCE )
- İNDİRGEMECİLİK ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ile/ve/||/<> NESNELLİK
- İNDİRGEMEK ile/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK
- İNDİRGEMEK ile/ve AYIRMAK
( TO REDUCE vs./and TO SEPARATE )
- İNDİRGEMEK ile/ve/||/<> BAŞKALAŞTIRMAK
- İNDİRGEMEK ile/ve/<> "DÜŞÜRMEK"
- İNDİRGEMEK ile (İÇİNİ) BOŞALTMAK
- İNDİRGEMEK ile/değil İNDİRMEK
( TENZİH ile/değil TENZİL )
- İNDİRGEMEK ile/ve/<>/> KALIPLAŞ(TIR)MAK
- İNDİRGEMEK ile KATMAK
- İNDİRGEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KISINGILAMAK/HAPSETMEK
- [ne yazık ki]
İNDİRGEMEK ile/ve/ya da/||/<>/>< REDDETMEK / YOK SAYMAK
( Üçünü de yapmadan düşünmek ve hareket etmek gerekmektedir. )
- İNDİRGEMEK ile/ve/değil/||/<>/< SOYUTLAMAK
- İNDİRGEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALINLAŞTIRMAK
- İNDİRGEN ile/||/<> YÜKSELTGEN
( İndirgen elektron verir İLE yükseltgen elektron alır )
( Formül: Red ajan İLE Ox ajan )
- İNDİRGENME ile/>< YÜKSELTGENME
( Elektron kazanma. İLE/>< Elektron kaybetme. )
- İNDİRGENME/REDÜKSİYON ile/>< OKSİDASYON
( Elektron kazanan tepkime. İLE/>< Elektron kaybeden tepkime. )
- İNDİRGENMİŞ RASYONEL/LİK ile/ve/değil/yerine RASYONEL/LİK
- İNDİRİM ile BİNDİRİM
- İNDİRİM/ISKONTO[İt.][İSKONTO değil!] ile/ve/değil/yerine "İYİLEŞTİRME"
- İNDÜKLENEN PLURİPOTENT HÜCRE ile/||/<> EMBRİYONİK KÖK HÜCRE
( iPSC yetişkin hücrelerden programlanarak elde edilirken, ES hücreleri embriyo kaynaklıdır )
( Formül: Yamanaka faktörleri )
- İNDÜKSİYON İLE DETERMİNASYON İLE DİFERANSİYASYON ile/||/<> GÖZE KADERİ
( Göze tipinin belirlenmesi aşamaları. )
( Formül: Pluripotent → Unipotent )
- İNE- ile/||/<> İNO-
( Fibröz doku ile ilgili. İLE/||/<> Fibröz doku ile ilgili. )
- İNEĞİM" ile/değil İNEYİM
- İNEK ile AFRİKA İNEĞİ
- İNEK ile/ve AVGAN
( ... İLE/VE Gebe inek. )
- İNEK ile/ve/||/<>/< BOLLUK/BEREKET İNEĞİ/KAMADHENU[Hintçe]
( ... İLE/VE/||/<>/< "Tüm ineklerin annesi".[Dişil başlı, dişil memeli, kuş kanatlı ve tavus kuyruklu olarak betimlenir.][Bazen de gövdesinde çeşitli tanrıları barındıran beyan bir inek olarak betimlenir.][Tanrıça "Devi"dir. İstenilen her şeyi veren inektir.]["Rahim/uterus", bir inek başına benzetilir.] )
- İNEK ile MANDA/DOMBAY/SU SIĞIRI/CAMIZ/CAMIŞ/KÖMÜŞ[Fars. < GAVMİŞ]
( Genç inek: DÜVE ile Yavrusu: MALAK )
( Gebelik süreleri: 275 - 285 gündür. İLE 308 - 320 gündür. )
( [zool.] ... ile BUBALUS )
( BAKARA ile CÂMÛS )
( ... ile GÂMÛS )
( ... cum BUFFELUS )
- İNEK ile SİNEK
- İNEK ile/değil TAKİN/KEÇİ ANTİLOBU
( ... İLE/DEĞİL Başı keçiye, gövdesi ineğe benzeyen, 4500 metrenin üzerindeki yüksekliklerde, Himalayalar'da [Bhutan, Burma, Nepal ve Myanmar'da] yaşayabilen bir hayvandır.[25 Kasım 1985'te, Bhutan'ın ulusal hayvanı olarak kabul edilmiştir.] )
- İNEKSİZ KALMAK ile/değil/yerine/>< İNEĞİ KAZANMAK
( Gelenekten kopmak, ilâhî feyzin kesilmesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tanrılarla yeniden bağ kurmak. )
( "İnek, Ateş ve Kahraman" (İzzet Erş) kitabını da okumanızı salık veririz... )
(
)
- İNERT KOMPLEKS ile/||/<> LABİL KOMPLEKS
( İnert yavaş değişim Cr³⁺, labil hızlı Cu²⁺. )
( Formül: t₁/₂ > 1 min İLE < 1 min )
- İNFÂK[< NAFAKA (çoğ. İNFÂKAT)] -ile
( VERMEK | NAFAKA VERİP GEÇİNDİRME, BESLEME )
- İNFÂK ile/ve/||/<> İBZÂL
( ... İLE/VE/||/<> Esirgemeden, bol bol verme, kullanma, yapma ya da söyleme. )
- İNFÂK ile/değil İSRAFA ENGEL OLMA
- İNFÂK ile/ve/||/<> KİŞİ
- İNFÂL[Ar.] ile İNFİÂL[Ar. < Fİ'L]
( Ganimetten mal ayırıp verme. İLE Gücenme, darılma. | Edilgi. )
- INFANTUS ile PUER
( Konuşamayan çocuk, bebek, bala. İLE Konuşan çocuk. )
( İki yaşındaki çocuk, ortalama 50 kadar sözcük bilir. Üç yaşındayken çocuğun bildiği sözcük sayısı 1.000 civarındadır. Beş yaşındaki bir çocuk 2.000 kadar sözcük bilir. 19 aylık çocuğun 5-10 civarındaki iki sözcüklük tümce kullanımının, 20 aylıkken 25, 21 aylıkken 50, 22 aylıkken 75, 23 aylıkken 150, 24 aylıkken 1425, 25 aylıkken 2425 olduğu ortaya çıkmıştır. [Braine - 1963] )
- İNFER- ile/||/<> İNFRA-
( Düşük. İLE/||/<> Alt, altta, aşağıda, altında. )
- İNFİKÂK[< FEKK] -ile
( Parçaların bozulmadan ayrıştırılması. | Bir şeyin yerinden ayrılması. | Çözülme. )
- İNFİLÂK[Ar.] ile İNFİRAK[Ar.]
( Güçlü bir biçimde patlama. İLE Ayrılma. )
- İNFİLÂK ile/değil/||/<> İNTİHAR
( Nesnelerde. İLE/DEĞİL/||/<> İnsanda. )
- INFINATUM ile/ve/||/<> INTERMINATUM
- İNFİRÂD[Ar.] ile İHTİSÂS[Ar.]
- İNFİRÂT[Ar. < FERD] ile İNHİSÂR[Ar. < HASR]
( Topluluktan ayrı durma. İLE Tekel. | Tek başına sahip olma. )
- İNFİSÂD[Ar. < FESÂD] ile İNFİSÂH[Ar. < FESH] ile İNFİSÂH[Ar. < FESH]
( Bozulma, fesada uğrama. İLE Bozulma, etkisiz/hükümsüz kalma. İLE Bollaşma, genişleme. )
- İNFİSAL ile İNKİSAM ile İNFİKAK
- İNFLAMATUAR BAĞIRSAK SAYRILIĞI ile/||/<> ÇÖLYAK
( Bağırsakların süreğen yangısı. İLE/||/<> Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIĞI ile/||/<> İRRİTABL BAĞIRSAK SENDROMU
( İnflamatuvar bağırsak hastalığı (İBH) organik inflamasyon İLE irritabl bağırsak sendromu (İBS) fonksiyonel bir bozukluktur. İBH doku hasarı İLE İBS normal endoskopi sonuçları gösterir. İkisinde de mikrobiyota değişiklikleri görülür. )
- INFLATİON İLE DARK ENERGY İLE DARK MATTER İLE BARYOGENESİS ile/||/<> KOZMOLOJİK PROBLEMLER
( Evrenin çözülmemiş gizemleri. )
( Formül: w = P/ρ = -1 (DE) )
- GRİP/İNFLUENZA/ENFLUENZA ile/||/<> SOĞUK ALGINLIĞI, PAÇAVRA SAYRILIĞI
( Grip virüsünün neden olduğu ve ciddi belirtilerle süren bir sayrılık. İLE/||/<> Daha hafif belirtilerle süren ve genellikle rinovirüslerin neden olduğu bir sayrılık. )
- GRİP/İNFLUENZA/ENFLUENZA ile/||/<> KORONAVİRÜS
( İnfluenza virüslerinin neden olduğu, ani başlayan ateş, öksürük ve kas ağrıları ile ilişkili bir sayrılık. İLE/||/<> Koronavirüslerin neden olduğu, solunum yolu bulaşları ile ilişkili bir sayrılık. )
- INFORMATİON THEORY ile/||/<> COMMUNİCATİON THEORY
( Information theory bilginin matematiksel ölçümü ve kodlamasını incelerken İLE communication theory bilgi aktarım sistemlerini mühendislik açısından inceler )
( Formül: Shannon entropy )
- İNFRA- ile İNTRO- ile İZO- [EŞ İZOKORİ] ile JUKSTA-
( Alt, altında, -ötesi. İLE İç, içine. İLE Eş büyüklük [gözbebeği]. İLE Bitişik. )
- İNFRASES İLE SES İLE ULTRASES ile/||/<> SES FREKANS ARALIKLARI
( İnsan kulağının duyma aralığı ve ötesi. )
( Formül: f = 20-20000 Hz (insan) )
- İNFRASOUND İLE İŞİTİLEBİLİR İLE ULTRASOUND ile/||/<> SES FREKANS BANTLARI
( Ses dalgası frekans aralıkları. )
( Formül: f = v/λ )
- İNFÜZE ETMEK ile İNFÜZYON
( Damar yoluyla vermek, deri altına vermek. İLE Damar yoluyla verme, deri altına verme. )
- İNGEK ile İNGEK[Oğuz] ile İNGEN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnek. İLE Dişil kaplumbağa. İLE Dişil deve. )
- İNGİLİZ ATI ile ARAP ATI
( Kısa mesafe koşucusu. İLE Uzun mesafe koşucusu. )
( ... İLE/< Lumbar vertebrasında bir kemik eksiktir. Diş yapısı farklıdır. )
( ... ile ESB-İ TÂZÎ )
- İNGİLİZ SERVİSİ ile FRANSIZ SERVİSİ ile RUS SERVİSİ ile AMERİKAN SERVİSİ
( Uluslararası dört çeşit servis yöntemi vardır: * İNGİLİZ SERVİSİ: Misafirin sağ tarafından önüne koyulan sıcak ve boş yemek tabağına, garson tarafından fayansta, mutfaktan alınan yemek misafirin solundan, maşa ile yapılır. İLE * FRANSIZ SERVİSİ: Mutfaktan fayansta getirilen yemek misafirin solundan maşa vasıtasıyla kendi tabağına yaptığı servis biçimidir. İLE * RUS SERVİS: Servant servisi olup, mutfaktan getirilen yemekler misafir masasının yanındaki hazırlık masasında garson tarafından tabaklara konularak misafirin solundan yaptığı servis biçimidir. İLE * AMERİKAN SERVİSİ: Tabak servisi olup, yiyecekler ve garnitürleri mutfakta hazırlanarak tabakta getirilir. Ve misafirin uygun olan tarafından servis yapılır. Bu servis otellerin lobilerinde, kafeteryalarında, snack barlarında yapılır. Özelliği bir kurala bağlı olmamasıdır. )
- İNGİLİZ YARARCILIĞI ile/ve/||/<>/> EVRİMCİ DOĞACILIK ile/ve/||/<>/> AMERİKAN YARARCILIĞI
- İNGİLİZCE ile/ve/değil/<> BİSLAMA
( ... İLE/VE/<> Vanuatu'da, 115 ayrı kültür ve dil oluşmuş. İki komşu köy bile birbiriyle anlaşamıyormuş. Daha sonra, dil olarak bozuk bir İngilizce olan "Bislama" kabul edilmiş. )
- İNGİLİZCE'Yİ:
İng.-TÜRKÇE SÖZLÜKTEN ÇALIŞMAK ile/ve/<>/||/değil/yerine TÜRKÇE-İng. SÖZLÜKTEN ÇALIŞMAK
- İNGİLTERE ile/ve/||/<> BÜYÜK BRİTANYA ile/ve/||/<> BİRLEŞİK KRALLIK
(
)
- İNGIMÂS[Ar.] ile İNGISÂS[Ar.] ile İNGITÂT[Ar.]
( Suya dalma. İLE Suya batma. İLE Suya dalma. )
- İNGLİÇ ile SARIMSAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sarımsağa benzeyen bir dağ bitkisi. İLE ... )
- İNGUİNAL ile İNGUİNAL HERNİ
( Kasık [ile ilgili]. İLE Kasık fıtığı. )
- İNHA[Ar.] ile YÖNERGE
( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )
- İNHALASYON ile İNHALE ETMEK ile İNHALER
( Soluma. İLE Solumak. İLE Solunan, ilaç solutucu [aygıt]. )
- İNHALE ile/||/<> EKSHALE
( İnhale nefes alma O2 İLE ekshale nefes verme CO2. )
( Formül: Inspiration İLE expiration )
itibarı ile 46.064 başlık/FaRk ile birlikte,
46.064 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(82/186)
(1996'dan beri)