
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(56/69)
- SIRT ÇEVİRMEK değil YÜZ ÇEVİRMEK ya da SIRTINI DÖNMEK
- SIRTINI DAYAMAK ile/değil/yerine/>< GÜVENMEK
- SIRTINI DÖNMEK değil/yerine SIRTINI YASLAMAK
- SIRTLAN ile BUDUK
- ŞİŞE ile SÜBEK
( ... İLE Bazı yerlerde, beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi ya da sidiği bir kaba akıtacak boru. )
- ŞİŞEK ile ÇEBİŞ ile FERİK
( [1 yaşındaki] Koyun. İLE Keçi. İLE Tavuk. )
- ŞİŞEK ile/ve ÖVEÇ
( İki yaşını geçmemiş, doğurmamış koyun. İLE/VE İki-üç yaşındaki eril koyun. )
- ŞİŞELERİN AĞZININ TAMAMINI DUDAKLARIN ARASINA ALARAK/SOKARAK değil ŞİŞENİN KENARINI ALT DUDAĞA DAYAYARAK
- ŞİŞİNMEK ile ŞİŞİNMEK
( Surat asmak, dargın durmak. | Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak, böbürlendiğini davranışlarıyla belirli etmek, kabarmak, gururlanmak. İLE Bazı böceklerin/hayvanların, saldırıya uğradıklarında tüm uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmesi. )
- ŞİŞKİNLİK ile NOKRA
( ... İLE Büveleğin neden olduğu, başta sığır olmak üzere çeşitli memeli hayvanlarda, seyrek olarak insanda rastlanılan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık. )
- [ne yazık ki]
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK
( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )
- ŞİŞMANLIK ile SELÜLİT
- ŞİŞMEK ile HAVAKMAK
( ... İLE Yaranın, irinlenip şişmesi. )
- SİSMİK[Fr. < SEISMIC] değil/yerine/= SARSIM/DEPREMSEL
- SİSMOLOJİK değil/yerine/= DEPREMBİLİMSEL
- ŞİŞ/ŞİŞLİK ile ...
( SWELLING )
- SİSTEMATİK değil/yerine/= DİZGELİ
- SİSTEMATİK değil/yerine/= DİZGELİ/DİZGESEL
- SİSTEMATİK ile TARİHSEL (AÇI/YÖN/DOĞRULTU/BOYUT/AÇILIM)
- SİSTEMATİZE ETMEK değil/yerine/= DİZGELEŞTİRMEK
- | SİSTEME AİDİYET ile SİSTEMSİZLİK | ile/yerine/değil SİSTEMLİ ÖZGÜRLÜK
- SİSTOL/İK ile/ve DİASTOL
( Yürek kasılım/sal. İLE/VE ... )
- SIT :/yerine OTURMAK
- SITMA ile/||/<> CUHARLANMAK
( ... İLE/||/<> Sıtmaya benzer ateşli bir hastalığa tutulmak. )
- SIVAMAK ile SIVAMAK
( Sıva ile kaplamak, sıva vurmak. | Harcı bir yere vurmak. | Sıvar gibi bulaştırmak. | Okşamak, sıvazlamak. İLE Kol ya da paçayı yukarı çekip toplamak ya da kıvırmak. )
- SIVI ile/ve/değil/||/<>/< AKIŞKAN/LIK
- SİVİL İTAATSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< BİREYSEL EYLEM
- SİVİL TOPLUM < SİVİL İTAATSİZLİK
( Sivil itaatsizlik olmadan, sivil toplum ol(uş)maz. )
- SİVRİLMEK ile/ve SIYRILMAK
- SİVRİSİNEK ile ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİ
( ... İLE Zika virüsünü taşıyan sivrisinek. )
- SİVRİSİNEK ile/ve/değil/yerine/||/<> BATAKLIK
- SİVRİSİNEK ile DAVUL-ZURNA
( Farkı, anlayacak olanda, anlaması gereken kişide. )
- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K
- SİVRİSİNEK ile HELİKOPTER SİNEĞİ
- SİVRİSİNEK ile HEMEC[Ar.]
- SİVRİSİNEK ile KARAİĞNE
- SİVRİSİNEK ile KULEKS/CULEX
- SİVRİSİNEK ile SARI HUMMA SİVRİSİNEĞİ
( ... İLE Aedes aegypti, sarı humma sivrisineği, dang humması, chikungunya, Zika humması, Mayaro ve sarı humma virüsleri ve öteki sayrılıkları yayan bir sivrisinektir. )
( ... cum AEDES AEGYPTI )
- SİVRİSİNEK ile/ve TATARCIK/ANOFEL[Yun.]["ANAFEL" değil!]
( ... İLE/VE Sayrılık, sıtma mikrobu bulaştıran sivrisinek. )
( CULEX PIPIENS cum/et ANOPHELES MACULIPENNIS )
- SİVRİSİNEK ile/değil TİPULA
- SİVRİSİNEK ile İVEZ/ÜVEZ
( BAÛZA/BAUZ ile GUBEYRÂ )
( CULEX OR ANOPHELES cum SORBUS )
- SİVRİSİNEK ile/ve/değil YAKARCA
- SİYAH SARIK ile ...
( MAKAM-I KUTBİYYET )
- SİYAH/BEYAZ ile/ve/değil/>/<>/< RENKSİZLİK
- SİYÂK ve SİBÂK
( Sonrası. VE Öncesi. )
- SİYASETEN BALTALAMAK yerine SARÂHATEN(AÇIKÇA) YAŞAMAK
- SİYASETNAMELERDE:
SULTAN OLMAK ile/ve/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK
- SİYASİ/SİYASAL/POLİTİK değil/yerine/= YÖNETKİL
- SİYÂSÎ ile DİPLOMATİK
- SİYATİK[Fr. < Yun.] ile ...
( Kalça sinirleri yangısı. | Bacaktaki iki sinir ve bu sinirlerin, ağrılı sayrılığı. )
- SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN
( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )
- SIYIRMAK ile AYIRMAK
- SIYIRMAK ile/ve/<> KEMİRMEK
- SIYRIK ile SIYRINTI
( Yüzeyinden, bir parça sıyrılmış olan. | Utanması olmayan. | Sıyrılmış yer. İLE Kapta kalan yemek, yemek artığı. | Bir bezden el ile koparılan uzunca parça. | Sıyrık. )
- ...SIZ ile YOK
( ...LESS vs. THERE IS/ARE NOT )
- SİZİ ...:
"ODAKLADIK" değil ODAKLANDIRDIK
- SIZIM SIZIM (SIZLAMAK)
- SIZLANMAK ile/değil/yerine/>< HAKKINI ARAMAK
- SIZLANMA/YAKINMA değil/yerine/>< SORUMLULUK ALMAK
- SIZMAK ile BAYILMAK
( Yorgunluk ya da içki gibi nedenlerle kendinden geçerek uyuyakalmak. İLE Çeşitli fizyolojik[sıcak, açlık/susuzluk, yorgunluk gibi] ve/ya da psikolojik nedenlerle dayanma gücünü kaybetmek, kendinden geçmek. )
( ... ile SA'KA, GAŞY )
( ZONK/BLACK OUT vs. FAINTING )
- SİZMEK ile ...
( Sızmak, akmak. )
- ŞİZOFREN/İ ile MÜNÂFIK/LIK[< NİFÂK]
( Beynin kimyasının bozukluğu. İLE Kalbin kimyasının bozukluğu. )
- ŞİZOFRENİ ile ŞİZOİD/ŞİZOFRENİK
( Doğuştan. İLE Sonradan. )
( 1911 - Şizofreni'nin tanımlanması. )
- SKALA/SCALE[İng.] değil/yerine/= ÖLÇEK
- SKEPTİSİZM:
KUŞKUCULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SORGULAMACILIK
- SKİ[İng.] değil/yerine/= KAYAK
- SKI :/yerine KAYAK YAPMAK
- SKLEROZ/SCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= SERTLEŞME | SERTLİK
- SKOLASTİK değil/yerine/= GÖRENEKÇİ
- SKOLASTİK değil/yerine/= OKULCUL/UK
- SKOLASTİK ile SKOLASTİK FELSEEFE
( Devrini tamamlamış düşünce düzeni. İLE İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan, ortaçağ felsefesi. | Bu felsefeyle ilgili olan. | [mecaz] Ortaçağ yöntemlerine uygun, eski. )
- SLEEP :/yerine UYUMAK
- SMALL :/yerine KÜÇÜK
- SMELL :/yerine KOKU, KOKLAMAK
- SMILE :/yerine GÜLÜMSEMEK
- SMOKE :/yerine DUMAN, SİGARA İÇMEK
- SNAP :/yerine ŞİPŞAK ÇEKMEK
- SOFT[İng.] değil/yerine YUMUŞAK
- SOFT :/yerine YUMUŞAK
- SOĞAN ile/ve SARIMSAK
( ... ile/ve TÜRK-İ RÜSTÂYÂN )
( )
( ... ile/ve SÛM, FÛM )
( ... ile/ve SÎR )
( ONION vs./and GARLIC )
( ALLIU(/A)M CEPA cum/et ALLIUM SATIVUM )
- SOĞDAK ile/ve BUKARAK
( Semerkand halkı. İLE/VE Buhara halkı. )
- SOĞUK ile AYAZ
( BERD-İ ACÛZ/BERD-ül-ACÛZ: Kocakarı soğuğu. [Şubat'ın 26'sından itibaren 7 gün boyunca şiddetle süren soğuk hava.] )
( Isısı düşük olan. | Üşütecek derecede ısısı olan. | Isının üşütecek kadar az ya da düşük olması durumu. İLE Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk. | Çok soğuk hava. )
( BÂRİD[< BERD] ile ... )
- SOĞUK ile DONUK
( COLD vs. FROZEN )
- SOĞUK değil/yerine/>< İYİLİK
( İyilik, soğuk geçirmez. )
- SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MESAFELİ
- SOĞUK ile SERİN
( COLD vs. COOL )
- SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOLUK
- SÖĞÜŞLEMEK ile HORTUMLAMAK
- SÖĞÜT(BİLECİK) < SEBASİYON
- SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK
( Sohbette, sipariş olmaz. )
( SOHBET: Soruları[sualleri/istekleri] unutturan. )
( SOHBET: Uzaduyumla[telepati] etkileşim. )
- SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)
- SOHBET ve HUKUK
- SOHBET ve YOLDAŞ/LIK
- SOIL :/yerine TOPRAK
- ŞOK OLMAK değil ŞOKE OLMAK
- ŞOK ile ŞOKE OLMAK
( SHOCK vs. BEING SHOCKED )
- SOKAĞA ÇÖP ATMAK CEPTE/ÇANTADA TUTMAK
- SOKAK ile/ve/değil EV(İMİZ!)
( Lütfen çöpleri yere ya da ağaç/çiçek diplerine değil, çöp kutularına atalım! Ya da cebimizde tutalım! )
- SOKAK ile/ve/değil EV(İMİZ!)
- SOKAK EV(İMİZ!)
- ŞOKE OLMAK ile BLOKE OLMAK
- ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]
( [Şok belirtileri]
- Kaygı, huzursuzluk, baş dönmesi.
- Bilinç seviyesinde azalma.
- Kan basıncında düşme.
- Hızlı ve zayıf nabız.
- Hızlı ve yüzeysel solunum.
- Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik.
- Dudak çevresinde solukluk ya da morarma.
- Susuzluk. )
( [Şokta ilkyardım uygulamaları]
- Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır.
- Hava yolunun açıklığı sağlanır, olabildiğince temiz hava soluması sağlanır.
- Varsa, kanama hemen durdurulur, şok duruşu verilir.
- Hasta/yaralı, sıcak tutulur, hareket ettirilmez.
- Sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanır[112].
- Hasta/yaralının kaygı ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır. )
( [Şok pozisyonu]
- Hasta/yaralı, düz olarak sırt üstü yatırılır.
- Hastanın/yaralının bacakları 30 cm. kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur.[Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.]
- Üzeri örtülerek ısıtılır.
- Yardım gelinceye kadar hastanın/yaralının yanında kalınır.
- Belirli aralıklarla [2–3 dakikada bir] yaşam bulguları değerlendirilir.
)
- SOKRATES\'Çİ DİYALEKTİK ile HEGEL\'Cİ DİYALEKTİK
( Soru-yanıt yöntemiyle gerçeğe ulaşmayı amaçlayan diyalektik yaklaşım. İLE Tez, antitez ve sentez süreciyle gerçeğe ulaşmayı amaçlayan diyalektik yaklaşım. )
- SOKULMAK ile YANAŞMAK
- SOLİDARİST/SOLİDARİZM/SOLİDARİTE[Fr.] değil/yerine/= DAYANIŞMACI/LIK
- SOLIT/SOLİD[İng.] değil/yerine/= KATI, KATILIK
- SOLITER/SOLITARY[İng.] değil/yerine/= TEK
- SOLLAMAK
- SOLMAK ile KURUMAK
( WILT vs. WITHER )
- SOLMAK ile/değil/yerine/||/>< OLMAK
- SÖLOM[Yun.] değil/yerine/= OYUK
( ... İLE Ortaderinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel gövde boşluğunu oluşturan oyuk. )
- SÖLPÜK ile SÖLPÜMEK
( Gevşeyip kendini koyuvermiş. İLE Şişmanken zayıflamak. | Gevşemek, pörsümek. )
- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK
- SOLUK "ALAMAMAK" ile/ve/değil/||/<>/< ORTAMDAKİ (BELİRLİ/BELİRSİZ) KOKUDAN RAHATSIZ OLMAK
- SOLUK ve/||/<> BESLENME ve/||/<> PSİKOLOJİ ve/||/<>
FİZYOLOJİ ve/||/<> EŞEYSELLİK ve/||/<> İLETİŞİM
- SOLUK ile/ve/değil EŞİK
- SOLUK ile İLK SOLUK(GASPING)
( SOLUNUM FiZYOLOJiSi
Solunum için serbest molekül O2 gereklidir. Oksijen difüzyonla, deri solungaçla hava delikleri ve akciğerlerle sağlanır.
Gögüs-akciğer ilişkisi söz konusudur. Göğüs kasları kasılmasıyla, solunum meydana gelir. Solunum, 1) Dış solunum(havadan O2'nin, hücrelere taşınması), 2) İç solunum(hücre çevresindeki O2'i alıp, CO2'i vermesi). Normal solunum 12-15 dakikadır. 500-600 cm3 hava alınır ve verilir. Gövde O2 kullanımı 250 cm3/dakikadır. Buna karşılık dakikada 200 cm3 CO2 verilir.
Akciğerlerde olanlar:
1- Yeterli hava akciğerlere girmelidir.(Ventilasyon=havalanma)
2- Hacim akciğere girdikten sonra dağılım eşit olmalıdır.
3- Diffuzyon kapillerler düzeyine yeterli olmalıdır.
4- Dolaşımın yeterli olması gereklidir.
5- Bazı mekanik faktörler = Akciğere giren hava bir dirençle karşılaşır.
6- Akciğgerlerde elastik ve elastik olmayan yapılar da vardır.
Akciğerlerin solunum fonksiyonundan başka koruma rolü de vardır. Havayı ısıtır, nemlendirir. Bronchial sekresyonda immunglobulin(ıgA) vardır. Ayrıca bazı direnç maddeleri vardır. Akciğerlerde alveoler makrofajlar(PAMS) vardır, Lizozomal enzimler ortama yayılıp iltihaba neden olabilir, sigara sonucu vs. fibröz dokular gelişebilir.
Tonsil ve adenoidler vardır, lenfoid oldukça zengindir.
Bronchial konstriksiyonlar sonucu istenmeyen maddeler alınmaz. öksürük de bir koruma yöntemidir. Akciğerlerde bulunan kirpiksi yapılar dakikada 16 mm. harekete sahiplerdir ve madde ilerletirler. Bazı hastalıklarda bu bozulur. Akciğerlerin endokrin ve metabolik fonksiyonlari da vardır. ğSürfaktan, histamin, adrenalin, APUD(Amine Precursor Uptake Decarbocilation) hücreler... vs.
Sentezlenerek kullanılan madde sürfaktandır.
Sentezlenen, depo edilip kana verilen maddelerse: Prostoglandin, Histamin, Kallikrein'dir.
Kandan alınan maddeler= Prostoglandinler, bradikinin, adenin nükleetit, serotonin, norepinefrin, asetil kolin'dir.
Aktive edilen= Angiotensini
Akciğerler, kalp, timus, büyük damar vs. göğüs boşluğunu doldurur.
Primer lobul; respiratuar bronchiolden sonraki kısma denir. Esas solunum yeri burasıdır. Primer lobul ve terminal bronşcuklar, sekonder lobulü yapar.
OSS bağlı Parasempatik lifler, vazokonstriksiyon yapar. Adrenalin ise vazodilatasyon yaptırır. Akciğer epitel ile döşelidir. Tip 1 döşeyici yassı epitel, kirpikli bol stoplazmalıdır. Tip 2 ise inklüzyon nesnecikleri içerir ve sürfaktan yapar.
Boyle-Mariotte Kanunu= P1 - V1 = P2 . V2
Gay-Lussac(Charles) Kanunu= V ( ) T
Dalton Kanunu= Her gazın bir kısmi basıncı vardır.
Henry Kanunu= Sıvılarda erimiş gaz miktarı, Parsiyel basıncıyla doğru orantılıdır.
1 cm3 sıvının 76u mmHg basıncında absorbe ettiği gaz miktarına sıvının absorbsiyon katsayısı denir.
Avagadro Kanunu= Aynı basınç(P) ve aynı sıcaklıkta(T) aynı molekül sayısı(n) = aynı hacim(V)dir.
İdeal Gaz Kanunu= PV = nRt
Akciğer Ventilasyonu: Akciğer içi havayı hacim ve kapasite olarak Spirimetre ölçer. 4 önemli hacim ve 4 kapasite vardır.
Hacim, Akciğerlerde bulunan havadır. Kapasite birkaç hacmin beraber anlatılmasıdır. Hava hacimleri: (Tidal)
1) Solunum hacmi: Bir seferde alınıp verilen hava hacmidir. Yaklaşık 500-600 m3'dür.
2) İnspirasyon yedek hacmi: Normal ekspirasyondan sonra verilen havadır. Yaklaşık 3000 cm3'dür.
3) Ekspirasyon yedek hacmi: Normal ekspirasyondan sonra verilen havadır. Yaklaşık 1000 cm3'dür.
4) Rezidüel hacim(artık hacim): Akciğerlerden çıkarılamayan hacimdir. Yaklaşık 1200 cm3'dür. Kollaps havası 700 cm3 AC sıkarak çıkarılır.
Minimal hava 500 cm3'dür. Hiç çıkmaz. Bunun 700 cm3'ü kollaps havasıdır. Akciğerler sıkılarak ancak çıkarılabilir. 500 cm3'ü ise minimal havadır. Hiçbir biçimde çıkarılamaz.
1) İnspriasyon kapasitesi: Solunum hacmi + inspirasyon yedek hacimdir. Yaklaşık 3500 cm3'tür.
2) Fonksionel rezidüel kapasite: Ekspirasyon yedek hacmi + Rezidiüel hacmidir. Yaklaşık hacmi 2200 cm3'tür.
3) Vital kapasite: İnspirasyon yedek hacmi + Ekspirasyon yedek hacmi 2200 cm3'tür.
4) Zamanlı vital kapasite: Zorunlu Ekspirasyon hacmi de denir.
FEV= Force, Ekpiratory, Volume
1. sn. %83 vital kapasite
2. sn. %94
3. sn. %97
1. sn.de %63 vs. ise - Astım'dır.
Yatar pozisyonda vital kapasite azdır. Ayakta ise fazladır.
5) Total kapasite: Akciğerlerdeki tüum havayı içerir. Yaklaşık 6000 cm3'dür. Bayanlarda ve baylarda farklıdır. Bayanlarda %25 daha azdır. Baylarda giderek hepsi azalır, ancak elastik hacim arttığı için rezidüel hacim artar.
Zorlu ekspirasyon orta akim hızı= 0.25 - 0.75 sn.de ölçülür.
Solunum sisteminde iki ölü boşluk vardır.
1) Anatomik ölü boşluk= Terminal bronşcuklara kadar olan kısım gaz alışverişine katılmaz. Yaklaşık 150cm3 bir hacim kaplar.
2) Fizyolojik ölü boşluk= Total ölü boşluk + alveolar ölü boşluktur. Kanla temasa gele alveollerde havalanma olmayabilir.
Solunum dakika hacmi= (Pulmoner ventilasyon) Dakikada alınan hava hacmidir. Yaklaşık 6000 cm3=6 lt.dir.
Alveolar ventilasyon= Solunum hacmi - ölüboşluk hacmi= 500 - 150= 350 cm3'tür.
Maksimum istemli ventilasyon(Maksimal solunum kapasitesi): Kişinin alabileceği hava miktarıdır. Normalin yaklaşık 25 katıdır.
Rezidüel hacim: Denge sağlanması açısıdan önemlidir. Soluk tutulduğunda bu hava kullanılır.
Spirometreyle ölçülmeyen hacimler; Rezidual hacim, fonksiyonel rezidüel kapasite, total kapasitedir.
(TANIMLAR)
Eupne : Normal solunum.
Apne : Solunum durması.
Hipoventilasyon : Bir dakikada akciğerlere giren hava miktariinın azalması.
Hiperventilasyon : Bir dakikada akciğerlere giren hava miktarının artması.
Hiperne : Solunum derinliğinin artması.
Hipopne : Solunum derinliğinin azalması.(Yüzeysel Solunum)
Takipne : Solunum sayısının artması.
Bradipne : Solunum sayısının azalması.
Anoksi : Dokuda O2 yokluğu.
Hipoksi : Dokuda O2 azalması.
Anoksemi : Kanda O2 yokluğu.
Hipoksemi : Kanda O2 azalması.
Hiperkapni : Kanda ve dokuda CO2 artmasıdır.
Akapni : Kanda ve dokuda CO2 yokluğu.
Hipokapni : Kanda ve dokuda CO2 azalması.
(Hipoventilasyon)
Hipoventilasyon : Bir dakikada akciğerlere giren hava miktarının azalmasıdır.
1) Merkezi etki ile solunum merkezi depresyonu : Anestezi, morfin, serebral travmalarda, barbitüratlar.
2) Nöral iletim ve kesinti: Çocuk felci, nöromusküler blokta,(Kürar vs.) diastanyogravis, botilismus, nikotin zehirlenmesi.
3) Solunum yolu hastalıkları ve myopati(solunum kaslarında).
4) Toraks hareketlerinde sınırlama: Deformite, kifoz, lordoz, skolyoz.
5) Akciğer hareketlerinin sınırlanması= Pleural sıvı, Pnömotoraks vs.
6) Akciğer hastalıkları fonksiyonel olarak akciğer dokusunda azalma yapar. Tümörler, atelektazi, aşırı kollaps, alanı azaltır. Akciğer doku genişlemesinde, akciğer konjesyonunda(aşırı kanlanma) Restriktif tip akciğer hastalıklarında ve obstrüktif tip akciğer hastalıklarında fonksiyonel akciğer dokusu azalır.
(Hiperventilasyon)
Bir dakikada akciğerlere giren hava miktarının artmasıdır.
1) Anksiyete, sinirlilik solunumu artırır.
2) M.S.S. lezyonları: Menenjik, ansefalit vs.
3) Hormon ve ilaçlar: Antiepileptikler, progesteron, analjezikler, analeptik ilaçlar, yüksek dozda salisilatlar.
4) Metabolizma artması: (Fazla O2 alınsın diye) özellikle metabolik azidozda.
5) Pulmoner reflekslerden kaynaklanan etki: Hipotansiyon sonucu görülür.
6) Mekanik olarak.
7) Hipoksi durumunda.
4 çesit hipoksi görülür:
1) Hipoksik hipoksi: Arterial pO2 azalır.
2) Anemik hipoksi: Arterial pO2 yeterli, ancak kansızlık olduğundan O2 taşınması azalır.
3) Stagnant(istemik) hipoksi: Dokuya az kan gider. pO2, eritrosit sayısı normaldir. Doku kanlanması azalır, havuzlanma olur. Kapillerde havuzlanma vs. olur. Kan akışı yeterli hızda değildir.
4) Histotoksik hipoksi: Herşey normaldir. Ancak hücre duzeyinde solunum olmaz.(Siyanür zehirlenmesi vb. gibi)
Hipoksi önce beyni etkiler, başağrısı vs. olur.
Atmosfer ve alveoler hava alışverişi:
Akış basıncı farkından dolayı olabilir. Atmosfer basıncı genelde sabit kalacağından, alveoldeki basınç değişmelidir. Eğer V= hacim artar, P= basınç azalırsa atmosfere göre akciğer hacmini diafragma hareketleri ve inter kostal kaslar etkiler. İnterkostal kaslar, göğüs ön arka çapını, diafragma ise uzunlamasına çapı genişletir.
(İnspirasyon)
İnspirasyon: İnspirasyonda diafragma hareketi %75 etkindir. İnspirasyonda diafragma normalde 1,5-7,5 cm. arasında hareket eder. İntraplevral sıvı birikmesi durumunda, diafragma hareketi sınırlanır.
İnspirasyon aktif bir harekettir.
Eskpirasyon: Pasif oluşur. Kasılmış adale gevşer. Aşırı hareket vb. durumlarda aktif olabilir.
İnspirasyon kasları:
- Diafragma
- m. serratusanteriörler
- m. sternocleidcmastoideus'lar
- m. levator scapular
- m. scalenus'lar
- omurga kaldırıcıları
- m. intercostalis externuslar
Ekspirasyon kasları:
- Karın kasları(m. rectus abdominis vs.)
- m. intercostalis interni'ler
- m. serratuus posteriör inferiör
- m. pectoralisler, serratus lateralisler solunuma yardımcı kaslardır.
Ayrıca lanynx'in abductor kasları rima glottis'i açar, adductor kasları ise kapatır.
(Ortopnea)
Ortopnea: Ayakta ya da dik duruş halinde rahat soluk alınırken, dik duruş dışındaki herhangi bir pozisyonda soluk alırken güçlük çekilmesidir. Burada hasta ense kasları ile kafa ve omuzunu sabitleştirerek göğsünü iyice genişletir.
İntraalveoler basınç her zaman intraplevral basınca göre yüksektir. İntraplevral basınç (-), intraalveoler basınç ise (+)'tir. Elastik yapısından dolayı akciğer gerilmeden sonra büzülmeye yatkındır. Alveol sıvısının bir yüzey gerilimi vardır. Bu durum kollabe olmaya eğilim yaratır. İntraplevral sıvı çok azdır. İçteki alveoler sıvı ve hava basıncı durumu dengeliyor. Alveol yüzeyde bulunan sürfaktan, (dipalmitoil fosfatidil kolin) yüzey gerilimini azaltan bir maddedir. Hava ve su molekülleri arasına girip etkileşimi azaltır. Buna intikollaptik madde de denir.
Tip 2 pnömositlerden, ekzositozla alveol yüzeyine salgılanır. Bir kısmı alveoler makrofajlarca uzaklaştırılabilir. Pulmoner ödem, alveollerin sıvıyla dolmasıdır. Yüzey gerilimi aynı zamanda kapillerden sıvı dolmasına da yol açar. Sürfaktan bunu da engeller. Sürfaktan yokluğunda, Hyalen Membran Hastalığı ya da Respiratuar Distress Sendromu meydana gelir.
Tiroid hormonları, sürfaktan yapımını artırır.
Sürfaktan yapımı, bronşial obstrüksiyonlarda, sigara içenlerde ve %100 oksijen solunmasında azalır.
İntraplevral basınç yaklaşık -4 mmHg'dir. Derin inspirasyonda intraplevral (-) basınç artar. İntraplevral basınç akciğerlerin genişlemesi için daha da negatifleşir. (-14 mmHg.)
Göğüste açılan bir delikten plevral kaviteye giren hava akciğer kollapsına neden olur. Buna Pnömotoraks denir. Hava içeri girip çıkamaz, böyle bir yara olursa "Açık pneumotorax" denir. Ventil Pnömotoraks da hava çıkamaz, yaşamsaş tehlike artar(subap etkisi vardır). İntraplevral boşlukta, kan olmasına "Hemotoraks", sıvı olmasına "Hidrotoraks", lenf sıvısı olmasına da "Silotoraks" denir.
Atelektazi'de ise alveoller tamamen büzüşmüştür, o kısım havalanmaz, bu kısımda damarlar da büzüşür, bu kısma kan gitmez ve zarar minimuma iner.
Komplians akciğerin elastik yapısı akciğerin genişleyebilme yeteneği olarak tanımlanır. Belirli bir basınçta belirli bir hacim genişlemesi olur.
C= ^V/^P'dir. C= Komplians. Akciğer C=0.2 lt./cm. H2O Akciğer ve Toraks C=0.13 lt./cm. H2O'dur.
Bazı olaylar kompliansı= C'yi azaltır. Amfizemde, belirli bir basınçta ^V çok fazladır. Dolayısıyla kompliansta artar. Amfizemde elastikiyet azalmıştır.
Elastikiyet azalmış ise az bir basınçla çabuk genişler.
Fibröz doku hastalıklarında aşırı kanlanma vs.'de kalp yetmezliğinde akciğerler sertleşir.
(Solunum işi)
Solunum işi: Elastik kuvvete karşı komplians işi, Doku direnci işi, Akciğer ve göğüs duvarı viskozitesine karşı, Hava yollarına karşı direnç işidir. Hava direnci akan moleküllerin ilişkisiyle, hava yolu uzunluğuyla doğru, borunun r= yarı çapının 4. kuvvetiyle ters orantılıdır.
Normalde iş, enerjisinin %2-3'ü harcanır. Egzersizlerde değişebilir.
Alveol hava bileşimi atmosferden farklıdır. Akciğerlere giren hava nemlenir, her seferinde havanın 1/7'si yenileşir. Geriye kalan, rezidüel hava yapar. PO2 47 mmHg.'dır. PO2 nemli havada daha azdır. Eksirasyon havası, inspirasyon havasından farklıdır. Ekspirasyon havasında CO2, fazla olmalıdır. Ancak ölü boşluklarda dilüe olmuştur.
Akciğerlerde, normalde gazların yarısı 17 sn.de atılır. İki katına çıkan ventilasyon sonucu 9 sn.de yarıya inen ventilasyonla ise 34 sn.de atılır.
Ekspirasyon havasındaki CO2 düzeyi, alveoler düzeydeki CO2'ten düşüktür. Ekspirasyon havasındaki O2 ise alveollerdekinden fazladır.
Alveoler O2 = 104 mmHg., CO2 = 40 mmHg.'dir. Alveol ventilasyon 4.2 lt./dk.'dır.
(Ventilasyon)
Ventilasyon-Perfüzyon bozukluğundan oluşacak bozukluklar: Havalanma bozukluğu olursa oran düşer.
VA/Q
VA= alveolün aldığı hava
Q= Kan akımı
Akciğerlerin tepesinde hava daha azdır. Kan akımı da aynı biçimde tabana doğru gittikçe artar. Kan akım artışı daha keskindir.
Tepede ventilasyon kan akımından daha fazla görülür, oran yüksektir. Tabanda ise tam tersi, oran düşüktür.
Hava akımı artar, kan akımı az ise gövde oranını sabit tutmak için Histamin, Parasempatik aktivasyon ve CO2 azalması hava yolunda daralma, Epinefrin, Sempatik aktivasyon CO2 artması ise hava yolu genişlemesine neden olur.
Düşük O2, Yüksek H+ arteriolde konstrüksiyon, Yüksek O2, düşük H+ arteriolde dilatasyon yapar.
Hava akımı fazla, kan akımı azsa oran fazladır. Bu durumda lokal PO2 artar, H+ iyonu konsantrasyonu azalır. Bu da pulmoner damar düz kaslarının konstrüksiyonuna neden olarak vasküler direnç meydana getirir. Hava akımı ve kan akımı artar.
(Atmosfer)
Atmosfer değişimlerinde karşılaşılacak sorunlar:
3000-4000 m,:
Baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, dispne, taşikardi ....... ölüm ...... Hipoksi etkilerine ısı, accelerasyon(anfular, lineer) descelerasyon vardır. Uzayda lineer accelerasyon önemlidir.
Yükseklerde P azalır. 47 mmHg su buharı basıncıdır, burada kesim ölüm olur. Basınç azalırsa, yanısıra PO2'de azalır.
Az yükseklerde azalan PO2'nin karşılanması için ventilasyon artırır. Ventilasyon çok artınca CO2 çıkarımı artar. Alveollerdeki CO2 24 mm.ye düşer. Kandan geçecek CO2 akveolü doldurur. O2'ne yer kalmaz.
O2 saturasyonunda %50'ye kadar düşmede şuurda bozukluk olmaz.
Hipoksi etkileri: 1) Görmede güçlük oluşur. Basil denen gece görme reseptörleri hipoksiden etkilenir. 2) 8000 feetten yukarıda hiperventilasyon olur. Ventilasyon %65 kadar artar. 3) 12000 feette uyuklama hali, zihinsel yorgunluk, anormal davranışlar olur. 4) 15000 feette muhakeme faaliyeti, motor yetenekleri azalır. Çok yüksekte ani ölüm olmaz. Çünkü yedek O2 deposu vardır.
Adaptasyon:
1) Hiperventilasyon Hiperpne(derinlik artar).
2) Polistemi.
3) Kapiller proliferasyon CO artırılır. Dolaşıma açık kalma süresi ve miktarlar artar.
4) Diffüzyon kapasitesi artar. Çünkü akciğerlerde temas yüzeyi artmıştır.
5) Enzimlerde artış olur. Oksidatif enzimler daha etkilidir, az O2'de bile etkililerdir. Kromozomal değişikler sonucu bile olabilir.
Her 10 m.'de bir 1 atmosfer basınç artar. Caisson Hastalığı'nın(vurgun) da. Azot lipide etkilidir, beyni harap eder.
Yüksek O2'de yüksek basınçta CO2 taşınmasında aksaklık olur, oksidatif enzim konsantrasyonu da artar.
(Suni Solunum)
İtme, çekme, basınç, ağızdan ağıza solunum metodları:
İtme-çekmede inspirium ve ekspirium hareketleri yaptırılır.
Basınç metodunda ekspirium aktif, inspirium ise pasiftir.
1) Holger-Nielsen İtme-Çekme Metodu: 500-1600 cm3 hava gönderilir. 10-12 dak. yüzüstü yatırılıp kollar yukarı kaldırılır, pectoralis gerilir, goğüs kafesi genişler(inspirium). Göğüs duvarına iyice bastırılır(ekspirium). Sırtüstü yatırmak gerekirse silvester metodu kullanılır. Kollar arkaya uzatılır(inspirium). Kollar göğüs üstüne konup, bastırılır(ekspirium).
2) Sarpey-Safer Basınç Metodu:
Belden kaburga altlarından bastırılır(ekspirium). Bırakılınca inspirium kendinden olur. Böylece 400-600 cm3 hava girer, çocuksa başaşağı 45o yukarı, pozisyonda olmalıdır.
3) Ağızdan ağıza solunumda el ense arkasına konur. Bir elle burun kapatılır.
FİZYOLOJİ DERS NOTLARI
( DR. OKTAY BANLI / STJ. DR. AHMET ÜNAL - HACETTEPE - METAY )
)
( İLK SOLUNUM
BEBEĞiN SOLUK ALMAYA BAŞLAMASI:
Uterus içindeyken çocuğun hava yolları, akciğer alveolleri bir sıvı ile doludur(80-100 cc.). Bu sıvı amniyos sıvısı değildir. Alveolleri duvarından sızan plazma ultrafiltratı olarak kabul olunmaktadır. Son üç ayda oluşur ve alveollerin açılma ve gelişmesini sağlar. Vagus etkisi altında bir sphincter işlevi yapan larynx zaman zama açılır, hava yollarını dolduran suyun bir bölümü dışarı çıkar. Bu su ya yutulur, yutulamayan bölümü de amniyos suyuna karışır.
Çocuk doğumda kemik pelvisi geçerken büyük bir baskı altında sıkışır. Hava yollarını dolduran suyun 1/3'ü (özellikle üst hava yollarındaki su) ağız ve burundan dışarıya atılır.
Doğumla beraber, toraks baskıdan kurtulur, kendi elastik gücüyle açılır ve göğüs içinde ortaya çıkan negatif basınçla dışarıdan havanın trakeaya kadar girmesi sağlanır(7-42 ml.).
Yine toraksın genişlemesine bağlı olarak, lenf kanalları, kapillerler, venalar da açılır. Hava yollarından dışarı atılamayan suyun bir bölümü de, vegatif basıncın açtığı perivasküler lenfatiklere ve kapillerlere emilir(rezorbe olur). Alveollere kadar hava yollarında su kalmaz. Akciğerlerin tüm alanlarında rezorpsiyonun tamamlanması birkaç gün sürebilir.
Doğumla beraber vagus dominansının yerini sempatik tonus alır. Larenks ve pulmoner arter dallarındaki vazospazm çözülür. Kan, açılan ve direnci birden düşen pulmoner arterlere yönelerek, akciğerlerin açılmasına katkıda bulunur.
Alveolleri dolduran sıvı rezorbe olurken, alveol epitellerinin salgıladığı ve sürfaktan adı verilen maddeler alveollerin iç yüzünde ince bir film halinde rezorbe olmadan kalırlar. Fosfolipid-protein yapılı bu maddelerin işlevi, alveol içi yüzeysel gerilimi nötralize etmektir. Soluk verme sonunda, alveollerin tamamen boşalma ve duvarlarının kollabe olmasını(atelektazi) önlerler. Bu maddelere antiatelektazik maddeler adı da verilmiştir.
Solunum başlayınca oksijen alınması ve karbondioksit verilmesinin normal akışı, alveollerin açık kalmasına bağlıdır. Elastik bir organ olan akciğer şişirildikten sonra kendi haline bırakılırsa yine eski durumlarına dönerler. Soluk alırken, toraks kasları ve diafragma kasılarak göğüs kafesi genişler, ortaya çıkan negatif basınca uyarak akciğerler de açılırlar. Kasların kasılması geçince kendi elastik güçleriyle ve pasif olarak küçülürler ve soluk verilmiş olur. Eğer sürfaktan maddeler yüzeysel gerilimi önlerlerse, alveoller kapanmaz, rezidüel ve fonksiyonel bir hava kitlesi geri kalır. Sürfaktan maddeler, insan akciğerinde 20. - 24. gebelik haftalarından sonra ortaya çıkar ve giderek miktarları artar. En büyük bölümü lecithin'dir. Alveol epitellerinin(iki tip kuboid alveol epitelleri) yaptığı bu maddeler zaman zaman alveol içerisine salgılanır, bir taraftan da oksijen karşısında harcanır, fakat sürekli olarak yapım ve salgılanmaları devam eder ve açık kapatılır. Sürfaktanlar azaldıkça alveol iç yüzeylerinin gerilimi artar.
28-30 haftalık gebelikten sonra, sürfaktanlar, işlevsel ve yeterli bir düzeye ulaşır. Ayrıca 35. haftadan sonra daha etkin sürfaktanlar da yapılmaya başlar. Çünkü sentezi iki ayrı enzim sistemi aracılığı ile iki ayrı yoldan yapılmaktadır.
DÜZENLİ SOLUK ALMALARIN BAŞLAMASI:
Solunumun neden başladığı tam olarak aydınlatılmamıştır. Bilinenler, koyun ve maymunlarda yapılan denemelere ve klinik gözlemlere dayanmaktadır.
Daha doğumdan önce uterus içinde solunum hareketlerinin varlıği bilinmektedir. Üst solunum yollarını dolduran sıvının yoğunluk ve viskozitesi yüksek olduğu için, soluk alma hareketleri larenksten öteye geçmemektedir.
Solunum yollarını dolduran sıvının 1/3'ünün göğüsün sıkışmasıyla doğum kanalını geçerken ağız ve burundan dışarıya atıldığı, doğumla baskıdan kurtulan goğüs kafesi açılınca, ilk havanın (7-42 ml.) trakeaya kadar girdiğine yukarıda değinmiştik, geri kalan sıvının perivasküler lenfatik ve kapillere emildiği de anlatılmıştı.
İlk inspirium'la giren hava, yarı kapalı glottis'e çarparak gürültü ile ve bebeğin bağirmasıyla tekrar dışarı atılır. Bu sırada göğüs içinde (40 - 80 cm. su) basınç yükselir. Birkaç dakikada akciğerlerin tam açılması ve normal rezidual kapasite (3/4) sağlanır. İlk güçlü bağırmalar akciğerlerin tam açılmasına yardım eder.
İlk soluk almayı çözen etkenler değişiktir. Bunlar:
Hipoksi, asidoz, kordonda kan dolaşımının durması(bağlanma, pensle sıkıştırma vb.) çevrenin ısı farkıdır.
a) Doğuma yakın çocukta hafif birhipoksi ve asidoz başlar. Anne çocuk arasındaki oksijen ve karbondioksit alışverışi biraz zorlaşır. Asidoz respiratuvar tiptedir. Tek başına hipoksi ve asidozun solunumu başlattığı söylenemez.
b) Kordonda sirkülasyonun durmasının soluk almayı başlatmada önemli rolü vardır. Kordon pense edilir edilmez, aniden hemodinamik koşullarda köklü bir değişme başlar. Vagus tonusu yerini sempatik tonusa bırakır. Kan basıncı yükselir. Aortadaki baroseptörler uyarılır ve ilk soluk alma çabası(gasping) başlar ve düzenli soluk almalar izler.
c) Çevrenin düşük ısı derecesi de, çok güçlü bir uyarı yapar, soluk almaların yerleşmesine yardım eder (çocuk doğar doğmaz gövde yüzeyinden buharlaşma ile 600 kalori yitirmektedir).
Yukarıda incelenen değişik etkilerle başlayan soluk almalarla, akciğer açılır ve pulmoner alandaki damar yatağının direnci düşer, akciğerlerde kan dolaşımı yerleşir. Sağlam bir çocukta birkaç güçlü bağırma ve derin soluk alma, akciğerlerin tam açılmasına yeterlidir, açılma genellikle 5-15 dakika içinde tüm akciğer alanlarını kapsar. )
- SOLUK = NEFES = BREATH[İng.] = SOUFFLE[Fr.] = ATEM[Alm.] = RESPIRO[İt.] = ALIENTO[İsp.]
- SOLUK ile SOLUK
( [Ten için] Donuk bir beyazlığı olan, rengi atmış olan, solmuş. | [Işık için] Parlaklığını, gücünü yitirmiş olan. | [Nesneler için] Rengi atmış olan. İLE Akciğerlere çekilen ve atılan hava ya da ciğerlere hava alıp verme. )
- SOLUK ile SOLUK VERMEK
( Derin ve sakin biçimde solunum ile canlılık artar, o da beyni etkiler ve zihnin arınmasına ve istikrar bulmasına ve derin düşünmeye elverişli hale gelmesine yardım eder. )
( Tekrarlama, soluğunuza istikrar kazandırır. )
( With deep and quiet breathing vitality will improve, which will influence the brain and help the mind to grow pure and stable and fit for meditation.
Repetition will stabilise your breath. )
( NEFES, ŞEHÎK ile ZEFÎR )
( BREATH(ING)/INHALE vs. EXPIRATION/EXHALE )
- solüsyon/sol.[Lat. < SOLUTIO] değil/yerine/= ERİYİK
- SOLVE :/yerine ÇÖZMEK
- SOMAK/SUMAK[Ar.] ile SOMAK
( Antepfıstığıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, kabuğu tıpta kullanılan bir ağaç. | Bu ağacın, ekşilik vermek için dövülerek yemeklere katılan, mercimeğe benzeyen meyvesi. İLE Hayvanlarda, yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü. )
( RHUS CORIAFIA cum ... )
- SOMNAMBUL AŞAMADA, GÖZLER ...: AÇIK ile/ve/||/<> KAPALI
- SOMNAMBULİZM/SOMNAMBULISM[İng.] değil/yerine/= UYURGEZERLİK
- SÖMÜRGECİLİK ile EMPERYALİZM
( )
- SÖMÜRGECİLİK ile/ve/||/<>/> YERLEŞİMCİ SÖMÜRGECİLİK
- SOMURMAK/SOĞURMAK ile/||/<> SÖMÜRMEK
( Emmek, ağza çekmek. İLE/||/<> Bir şey bırakmamak üzere yemek ya da içmek, iştahlı iştahlı yemek, hepsini birden bitirmek, silip süpürmek. )
- SÖMÜRMEK ile/ve/||/<>/< EMMEK
- SÖMÜRÜ ve/||/<>/< TAHRİK
- SOMUT EMEK ile/ve/||/<> SOYUT EMEK
( Kullanım değeri. İLE/VE/||/<> Değişim değeri. )
- GELENEK:
SOMUT ile/ve/||/<>/< SOYUT
( İçi boş. İLE/VE/||/<>/< Evrensel. )
- SOMUT GERÇEKLİK ile/ve SOYUT GERÇEKLİK
( Batı'nın yaklaşımı. İLE/VE Doğu'nun yaklaşımı. )
- SOMUT ile/ve GERÇEK/LİK
( CONCRETE vs./and REAL/ITY )
- SOMUT/LUK ile/ve/<> ÖRGÜN/LÜK
- SOMUTU AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SOYUTU ANLATIP SOMUTTAN ÖRNEK VERMEK
- SON ATAK
- SON BİRLİKTELİK
- SON DİLEK
- SON ETKİNLİK
- SON İSTEK
- SON OLANAK
- SON ÖPÜCÜK
- SON SOLUK
- SON TEK
- SON ile/ve BÜTÜN/LÜK
( LAST vs./and INTEGRITY )
- SON ile/ve/< BÜTÜN/LÜK
- SON ile/ve/değil EŞİK
- SON ile/ve/değil/< EŞİK
- SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK
- SÖNDÜRMEK ile SÖNDÜRMEK
( Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek. | Hava ya da gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını ya da gazını boşaltmak. İLE Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek. )
- SONEK ile SONEKLEME
( SUFFIX )
- SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK
- SONLU/LUK / SONSUZ/LUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK
- SONLULUK VE SONSUZLUK ile/ve/||/<> OLANAK VE ZORUNLULUK
( SONLULUĞUN SONSUZLUĞU )
- SONLU/LUK ile/ve/değil GEÇİCİ/LİK
( FINITENESS vs./and TRANSIENTNESS )
- SONLULUK ile/ve/değil/< GEÇİCİLİK
- SONLULUK ile/ve/||/<>/> SONLULUĞUN SONSUZLUĞU
- SONRADAN AKLINA GELMESİ ile GEÇ ANLAMAK
( TO REMIND LATER vs. DELAYED MEANING )
- DENKÖBEK/SONSAL SINIFLAMA = CATEGORY[İng.] = CATEGORIE[Fr.] = KATEGORIE[Alm.] = PRAEDICAMENTUM[Lat.] = KATEGORIA[Yun.] = CATEGORÍA[İsp.]
- SONSUZA YÖNELİK OLMA ile/ve/<>/değil SÜREKLİLİK
- SONSUZCA BÖLÜNEBİLİRLİK ile/ve BELİRLİ BİR NOKTAYA KADAR BÖLÜNEBİLİRLİK
- SONSUZLUK ile/ve/||/<>/> AN ile/ve/||/<>/> TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ) ile/ve/||/<>/> HEM, HEM DE | NE, NE DE ile/ve/||/<>/> BİLE DEĞİL (<> / > / < BİLE DEĞİL) (<> / > / < BİLE DEĞİL) ... ∞
- SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
- SONSUZLUK ve/<>/>< GERÇEKLİK
( Hak. VE/<>/>< Olumsallık[keyfîlik]. )
- SONSUZLUK ile/ve/<> KISIR DÖNGÜ
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )
( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )
( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- SONSUZ/LUK ile "ULAŞILAMAYAN"/"KÖTÜ" SONSUZ/LUK
- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLI/LIK" ve/||/<>/>/< HİLEKÂR/LIK
- SONUÇ ile/ve/değil EŞİK
- SONUÇ ile/ve/değil KAYNAK
( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SOURCE )
- SONUÇ ve/||/<>/< KISIR/LIK
- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( Bilgisiz ve anlayışsızların, süreci düşünemeyen, düşünmek istemeyenlerin, rahatı/keyfi yerinde olanların "zihni/tutumu". İLE/VE/||/<> Herşeyin, en başta hazır ve en iyi olmasını bekleyenlerin, geleceğe don biçebileceğini zannedenlerin "zihni/tutumu". )
- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK
- SÖNÜK/LÜK ile/ve/değil/yerine SADE/LİK
- SÖNÜM / SÖNÜMLEMEK ile SÖNÜMLÜ
( Bir salınım hareketinin genliğinin, türlü dirençlerin etkisiyle küçülmesi, itfa. | Bir borcun her yıl ödenen taksitlerle belirli bir zaman sonunda ödenmiş olması, itfâ. İLE İLE Belirli bir sürede, genliği, sıfıra inen [salınım hareketi]. )
- SONUNU GETİRMEK değil SONRASINI GETİRMEK
- SOPA ile/değil ÇİĞİNDİRİK
( ... İLE/DEĞİL İki ucuna su kabı gibi taşınacak şeyler asılarak omuza alınan ağaç, omuzluk. )
- SOPA ile MATRAK[Ar.]
( ... İLE Kalın sopa, değnek. | Eğlenceli, gülünç, hoş. )
- SORARKEN:
"... MIDIR?" ile/değil/yerine DAHA ÇOK, NEDİR? (NE OLSA GEREK)
- SÖRÇ(SEARCH) YAPMAK değil/yerine/= ARAMA YAPMAK
- SORGULAMA ile/ve YORUM ÇOKLUĞU(NA ULAŞMAK)
- SORGULAMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK
- SORGULAMAK ile/ve ARAŞTIRMAK
- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK
- SORGULAMAK ile SORGUYA ALMAK/ÇEKMEK
- SORGULAMAK ile/değil/yerine/</>< SORU SORMAK
( Bazı "savcı"ların yanlış, olumsuz, yüklü, kandırıcı tarzı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünenlerin, uygun, doğru, yerinde tutumu. )
- SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK
- SORGULANMAK ile/ve/değil/yerine SORUMLULUK/U/NU ALMAK
- SORGULAYICILIK ile YIKICILIK
- SORMAK ile "AÇMAK"
( TO ASK vs. "TO OPEN" )
- SORMAK = ASK[İng.] = DEMANDER[Fr.] = FRAGEN[Alm.] = DOMANDARE[İt.] = PREGUNTAR[İsp.]
- SORMAK ile/ve/<> FARKINDALIK
( TO ASK vs./and/<> AWARENESS )
- SORMAK ile/ve/<> İSTEMEK
( Aynı anda iki anlama birden sahip olan, haddi aşmamak üzere hangisi daha uygunsa o anlam üzerinden değerlendirme dileğiyle kullanılan çok değerli bir kavram ve sözcüğümüzdür. )
( TO ASK vs./and/<> TO REQUEST/ASK )
- SORMAK ile KULAK KABARTMAK
- SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK
( Sadece sormuş olmak için soru sorulmaz! )
( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen/sormasan da olur. SÖYLEME/SORMA! )
- SORMAK ile/ve/değil/||/<>/< SESLİ DÜŞÜNMEK
- SORMAK ile SORMAK/SOĞURMAK
( Birine soru yönelterek, herhangi bir konuda, ondan bilgi istemek. | Bir işin sorumluluğunun kendinde olması, bir işten sorumlu bulunmak. İLE Emmek. )
- SORMAK ile/ve SÖYLEMEK
( TO ASK vs./and TO SAY )
- SORMAK ile/ve UTANMA(MA)K
( TO ASK vs./and (NOT) TO BE EMBARRASSED )
- SORMAQ[Azr.] = EMMEK[Tr.]
- SORU KİPİNDE İNANÇSIZLIK/ÜMİTSİZLİK ile/değil/yerine SORMAK
( "Yapsa ne olacak?" İLE/DEĞİL/YERİNE ... )
- SORU SORMAK:
"BİLDİĞİNİ/EZBERİNİ" "ONAYLATMAK" ya da KENDİNİ "ALKIŞLATMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK
- SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK
- SORUMLU TUT(UL)MAK ile/ve/değil/yerine SORUMLU OLMAK
- SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK
- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU
- SORUMLULUK ile/ve AVANTAJ
( RESPONSIBILITY vs./and ADVANTAGE )
- SORUMLULUK ve/<> BAKIM
- SORUMLULUK ile/ve KARAR
( Kararlılık için duyarlılık ve tedbirlilik gerekir. )
( Olgun kişi, özellikle hareket içeren sorumluluklara olumlu bakar. )
( RESPONSIBILITY vs./and DECISION )
- SORUMLULUK ve/||/<>/< (KENDİNİ) SAVUNABİLMEK("SALDIRI" değil/olmayan!)
- SORUMLULUK ile KEYFÎLİK
( [ne yazık ki] Yüklenilen. İLE Üstlenilen. )
- SORUMLULUK ile/ve MEKANİZMA
( Sorumluluklardan kaçmanın yolu, "Benim sorumluluklarım var" demektir. )
( RESPONSIBILITY vs./and MECHANISM )
- SORUMLULUK = MESÛLİYET = RESPONSIBILITY[İng.] = RESPONSABILITÉ[Fr.] = VERANTWORTUNG[Alm.]
- SORUMLULUK ile/ve OLGUNLUK
( RESPONSIBILITY vs./and MATURITY )
- SORUMLULUK ve/||/<> ONUR
- SORUMLULUK ile SEVAP OLARAK (YAPMAK)
- SORUMLULUK ile/ve SORGULAMA
( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )
- SORUMLU/LUK ile/ve SUÇLU/LUK
( Sorumlu olmak, suçlulukla bağdaştırılmamalıdır. )
( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )
- SORUMLULUK ile/ve ÜSTLENME
( Sorumluluklarımızdan kaçınırsak, sorumluluklardan kaçınmamızın olumsuz/ağır sonuçlarından kaçınamayız. )
( RESPONSIBILITY vs./and TO TAKE ON )
- SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA
- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> SEFAHET ile/ve/||/<> SEFER
- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÜÇÜKLÜK ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> ÂDET GÖRME(HAYIZ)
- [ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK
- SORUN:
BİLGİSİZ OLMAK değil KENDİMİZİ BİLGİN SANMAK
- SORUN:
ENGEL ile/değil/yerine/>< BASAMAK
( Önümüze çıkana, "engel" dersek, takılıp düşebiliriz; "basamak" dersek bir basamak daha yükseliriz. )
- (SORUN:
) "İNANMAK/İNANMAMAK" değil KAYITSIZLIK
- SORUN YAŞAMAK ile ÇİLE ÇEKMEK
- SORUN ile/ve/||/<> DAMLAYAN MUSLUK
- SORUN ile/ve EKSİKLİK
( PROBLEM vs./and DEFICIENCY )
- SORUN ile/değil/yerine FARK
- SORUN = MESELE = PROBLEM[İng., Alm.] = PROBLEME[Fr.] = PROBLEMA < PRO:ÖNE. BALLEIN:ATMAK[Yun.] = PROBLEMA[İsp.]
- SORUN ile/ve/değil ÖNCELİK
( [not] PROBLEM vs./and/but PRIORITY )
- SORUN" ile/ve/değil/<> "YÜK"
- SORUNLAR SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK
- SORUNLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORUNLARI TERK ETMEK
- SORUNLARA ODAKLANMAK ile/değil/yerine/>< OLASILIKLARA VE (ARA) ÇÖZÜMLERE ODAKLANIRSAK
( Daha çok sorun/umuz olur/oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha çok seçeneğimiz ve çözümümüz olur/oluşur. )
- SORUNLARDA:
"ARKADAŞ KAYBETMEK" değil ARKADAŞ KEŞFETMEK
( Sorunlarda, arkadaş(/sa), kaybedilmez; ancak, keşfedilmiş olunur. )
- SORUNLARDAN/KİŞİLERDEN "KAÇMAK/UZAKLAŞMAK" ile/değil/yerine SORUN(LU)LARI UZAKLAŞTIRMAK
- SORUNLARI/OLUMSUZLUKLARI ...:
"AKLINDA TUTMAK" ile ARDINDA TUTMAK
- SORUNLARI:
AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASKIYA ALMAK
- SORU(N)LARI:
ÇÖZMEK ile/ve/||/<>/> AŞMAK
- SORUNLARI ERTELEMEK/DAHA SONRAYA TAŞIMAK yerine SORUNLARI TERK ETMEK
- SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK
( Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez. )
( Problems cannot be solved at the same level of awareness that created them. )
( [not] (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS vs./and TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS
TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS instead of (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS )
- SORUNLARI:
SORUN OLARAK KONUŞMAK ile/yerine/değil İLERLEME/GELİŞİM ARACI OLARAK KONUŞMAK/DEĞERLENDİRMEK
( [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS
TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS instead of TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS )
- SORUNLARI(N/I):
ÖNEMSEMEMEK ile/ve/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAMAK
- SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK
- SORUN(LAR)LA:
"BAŞ BAŞA OLMAK" değil YÜZ YÜZE OLMAK
- SORUNLARLA/SIKINTILARLA:
BOĞUŞMAK değil/yerine YOĞRULMAK
- SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(56/69)
🔒 Sınırlı Erişim
Tüm başlıkları görmek için üyeliğiniz/katılımınızı rica ediyoruz...
Giriş Yap / Üye Ol