
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(33/69)
- IŞIĞA, IŞIKLA BAKMAK ile/ve YÖNTEME, YÖNTEMLE BAKMAK
- IŞIĞI GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< IŞIKLA GÖRMEK
( )
- IŞIĞI HAYAL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARANLIĞI ANLAMAK
- İSİGLİK ile İSİGLİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sıcaklık .İLE Aşk, sevgi. )
- IŞIK
( TEVHİD )
- IŞIK:
ÇELİŞİK BİRLİK
( Hem parça, hem dalga | Ne parça, ne dalga )
- IŞIK ile/ve/<> AN
- IŞIK ile/ve/<> ANTİ MADDE
( ... İLE/VE/<> Işık hızından daha hızlıdır. )
- IŞIK ile GAZIŞI
( ... İLE Termik etki olmaksızın, kendiliğinden görülen ışık. [Radyum, gazışıl bir öğedir.] )
- IŞIK ile/değil/yerine/||/<>/< GELECEK (VAR/VAAD EDİYOR)
- IŞIK ile/ve/||/<> GÜNEŞ IŞIĞI
( ... ile/ve/||/<> FÜRÛG-İ ÂFTÂB )
( SET ile/ve/||/<> JANSET )
- IŞIK ile HUZME[Ar.]
( ... İLE Işın demeti. )
- IŞIK ile/ve/||/<> IŞIĞIN YAYILIMI
( Fiziğin konusudur/alanıdır. İLE/VE/||/<> Matematiğin konusudur/alanıdır. )
- IŞIK ile IŞILTI
( ... İLE Hafif ışık. | Bir şeyin, ışıldarken saçtığı ışık. )
- IŞIK ile IŞIN
( ... ile HUZME[Demet. | Işın demeti.(HUZME-İ ZİYÂİYYE)] )
- IŞIK ile IŞITAÇ/IŞITIN/LAMBA[Yun.]
( Ateş, ampül vb.'den gelen ışık. )
( GLAUKOS ve KYANOS: Işığın ve karanlığın göreli yoğunluğunu ifade etmek için kullanılırdı. )
- IŞIK ile/ve IŞTIN/AYDINLIK
( LUX cum/et LUMEN )
- IŞIK ile/ve/değil/yerine/||/></< KARANLIK
( Görmek isteyenler için. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Görmek istemeyenler için. )
- IŞIK ile/ve LAZER
( ... İLE/VE Tek dalga boyu yansıtan ışık. )
( LIGHT vs./and LASER[Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation] )
- IŞIK ile/ve/<> PARÇACIK
- IŞIK SES
( LIGHT
SOUND )
- IŞIL IŞIL (PARLAMAK/PARILDAMAK)
- İŞİNE GEL(ME)ME/GELEN ile/değil/ne yazık ki/||/<>/< KOLAYINA GEL(ME)ME/GELEN
- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> DEĞER BİLMEZLİK
- İŞİNE GEL(ME)MEK/GELEN ile/ve/||/<> İŞİNE YARAMAK/YARAYAN ile/ve/||/<>
- İŞİNE GELMEMESİ ile/ve/<> UĞRAŞMAK İSTEMEMEK
- İŞİ/Nİ İYİ YAPMAK ve/||/<>/> HELÂLİNDEN KAZANMAK
- ISIRARAK ile KOPARARAK
( BITING vs. BREAKING OFF )
- ISIRMA GÜCÜ EN YÜKSEK
( TİMSAH )
- ISIRMAK ile/ve/> ÇİĞNEMEK
- ISIRMAK ile/değil/yerine "DİŞLERİNİ GÖSTERMEK"
- ISITMAK ile/ve/değil/yerine SICAK TUTMAK
- İŞİTMEK ile/ve DUYMAK/DİNLEMEK
( İşlevsel. İLE/VE Katılımcı. )
( TO HEAR vs./and TO LISTEN )
- İŞİTMEK ile/ve/değil EŞİK
- İŞKAL ETMEK değil/yerine/= GÜÇLEŞTİRMEK/ÇETİNLEŞTİRMEK
- İSKAN (ETMEK) değil/yerine/= YURTLANDIRMAK / YURTLANMA/YERLEŞİM
- İSKELET ile KEMİRDEK
( ... İLE Kuyruğun iskeleti. )
- İŞKEMBE[Fars. < ŞIKENBE] ile/ve/> BÖRKENEK ile/ve/> KIRKBAYIR/KERGÜK ile/ve/> ŞİRDEN/ŞÎRDÂN[Fars.]/KUTNE
( Geviş getirenlerin, ilk ve en büyük mide bölümü. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda ikinci mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda üçüncü mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide. )
( RUMEN vs./and/> RETIKULUM vs./and/> OMASUM vs./and/> ABOMASUM )
- İSKEMLE/TABURE değil/yerine/= OTURAK
- İSKETE ile UZUNKUYRUK
- ETEK GİYMEK:
İSKOÇYA'DA ve YEMEN'DE
- İŞKOLİK ile/değil/yerine VERİMLİ ÇALIŞAN
( )
- ISLAH ETMEK değil/yerine/= İYİLTMEK
- ISLAH OLMAK değil/yerine/= İYİLTİLMEK
- ISLAK ile/ve YAŞ
- İSLÂM/MÜSLÜMANLIK ve/<> KAVRAMAK
- İŞLEK
( PRODUCTIVE )
- İŞLEMEK ile/ve DOKUMAK
- İŞLEMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK
- İŞLEMEK ile İŞLETMEK
- İŞLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK
- İŞLEMEK ile/ve/<> YOĞURMAK
- İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK
- İŞLERLİK ile/ve İŞLEVSELLİK
- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK
- İŞLEV ile UYGUNLUK
( FUNCTION vs. APPROPRIATENESS )
- İŞLEVSEL/FONKSİYONEL ile İŞLETSEL/İŞLEYSEL/MEKANİK
- İŞLEVSEL/LİK ile/ve EREKSEL/LİK
( Sadece kendini gösteriyorsa. İLE/VE Kendini göstermiyorsa, başka bir şeyi gösteriyorsa. )
- İŞLEVSEL/LİK ile/ve EYLEMSEL/LİK
- İŞLEVSELLİK ve/||/<> İŞE YARARLIK
- İŞLEVSELLİK ile OLANAKLILIK
( FUNCTIONALNESS vs. POSSIBILITY )
- İŞLEVSELLİK ile/ve/||/<> ÖZELLİK
- İŞLEVSELLİK ile/ve YARARLILIK
( FUNCTIONALNESS vs. USEFULNESS )
- ISLIK ile/ve ASADOLU
( ... İLE/VE Çoban ıslığı. )
- İSMİ-CİSMİ (BELİRLİ OLMAMAK)
- İSNAT GRUBU değil/yerine/= İLİŞİK, ÖBEK
- İSNAT/İSNAD ETMEK değil/yerine/= DAYANDIRMAK
- İSPAT ETMEK ile ORTAYA KOYMAK
- İSPAT ile/ve DESTEK
( TO PROVE vs./and SUPPORT )
- İSPAT ile/ve İNANDIRICILIK
( PROVING vs./and PLAUSIBILITY/PERSUASIVENESS )
- KANIT ile/ve/<> KUŞKUSUZLUK
- İSRAF ET(TİR)MEK değil/yerine/= SAYPA(T)MAK
- İSRAF ve/değil/yerine İNFÂK
- İSRAF ile NANKÖRLÜK
- İSRAF ile SAVURGANLIK
- İSRAF değil/yerine/= SAYPAMA/TUTUMSUZLUK/SAVURGANLIK
- İŞRÂK[< ŞARK]
( ALLAH'A ORTAK KOŞMA [bkz. ŞİRK, İLHÂD] | GÜNEŞİN DOĞMASI, DOĞARAK ETRAFI AYDINLATMASI | PARLATMA, IŞIKLANDIRMA )
- İŞRAK ile/ve/<> İRŞÂD
- İŞRÂK[Ar. < ŞİRK] ile İŞRÂK[Ar. < ŞARK] ile İŞRÎRÂK[Ar.]
( Allah'a ortak koşma, Allah'ın tek/bir oluşuna inanmama. İLE Güneşin doğması, doğarak çevresini ışıklandırması. | Işıklandırma, parlatma. İLE Gözyaşına boğulma, ağlamaktan boğulmak derecesine gelme. )
- ISRAR ETMEK değil/yerine/>< AŞMAK
- ISRAR ETMEK ile/değil/yerine/||/>< SADECE İSTEMEK/SORMAK
- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK
- ISRAR ile/ve/<> "SIKBOĞAZ ETMEK"
- ISRAR ile/ve "TİTİZLİK"
- ISRAR/CI/LIK ile/değil/yerine KARARLI/LIK
- ISRARLA ile/değil "ALTINI ÇİZEREK"
- ISSUING/OPENING BANK and/||/<> ADVISING BANK
( Amir/açan banka. VE/||/<> İhbar bankası. )
- İŞTAH değil/yerine/= İSTEK
- İŞTAHIN ORANTISIZLIĞI ve/||/<>/> İFLÂH OLMAMAK
- İŞTAHSIZLIK ile/> GIDASIZLIK
( ANOREXIA vs./<> MALNUTRATION )
- İŞTAHSIZLIK ile İSTEKSİZLİK
- ISTAKOZ ile BÖCEK
( 50'yi geçen tür sayısı vardır. İLE Kıskaçsız olan türlerine Türkiye'de verilen addır. )
( Büyük bir kıskaçla 6 cm² alana 450 kg. basınç uygulayabilirler. [Uzun olan (sol) kıskaçlarını parçalamak üzere, geniş ve daha güçlü olan (sağ) kıskaçlarını da sıkıca tutmak üzere kullanırlar.] İLE Kıskaçları yoktur. )
( Çok hızlı yüzücülerdir. [Kuyruklarındaki yüzgeç sayesinde saniyede 4.5 metre katedebilirler. ] İLE ... )
( Bazıları eş ve yiyecek bulabilmek için yılda 150 kilometreden fazla dolaşabilirler. İLE ... )
( Normal koşullarda dişil ve eril ıstakozlar birbirini gördükleri an saldırırlar. [Eriller çiftleşmek üzere kaya oluklarında bekler ve sidiklerini oyuktan dışarı doğru fışkırtırlar. Dişiller kızışmaya hazır olduğunda yaklaşır ve o da sidiğini erile fışkırtır.] İLE ... )
( Eriller, dişillerin kabuğu sertleşene kadar [2 hafta] boyunca dişiyi korur ve sonra tekrar eskisi gibi düşman olurlar. İLE ... )
( Misyoner pozisyonunda çiftleşirler. İLE ... )
( Istakozun büyümesi için kabuğunu kırması gerekir. [Midelerinin içindeki azı dişleri dış iskeletin birer parçasıdır. Kendini serbest bırakabilmesi için boğazının, midesinin ve kloakının iç kaplamasını dışarı doğru itmek zorundadır.][Her ıstakoz bu süreçten başarıyla çıkamaz. Bu durum ıstakozun yaşının belirlenmesini de zorlaştırır.] İLE ... )
( Bacakları, anten ve kıskaçları yeniden çıkabilir. İLE ... )
( Ancak solungaçları nemli olduğu sürece soluk alabilirler. İLE ... )
( Susuzluğa bir hafta kadar dayanabilirler. İLE ... )
( LOBSTER[< LOPPESTRE: LOCUSTA(Lat. Çekirge) + LOPPE(İng. Örümcek)]) )
( )
( HOMARUS VULGARIS / LANGUST cum ... )
- İSTANBUL'DA/KENTİNDE YAŞAMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< İSTANBUL'U/KENTİNİ YAŞAMAK
- İSTANBUL'DAKİ EN ÖLDÜRÜCÜ SALGIN HASTALIK
( JÜSTİNYEN VEBASI [ Başlangıç )
- İSTANBUL'U GÖRMEK ile/ve/değil/yerine İSTANBUL'A GÖRÜNMEK
- İSTASYON[İng. < STATION] değil/yerine/= DURAK
- İSTATİSTİK:
MATEMATİK ile/ve/||/<>/> YÖNETİM/DEVLET BİLGİSİ
- İSTATİSTİK ve/||/<> BOLTZMANN İSTATİSTİK YASASI
- İSTATİSTİK değil/yerine/= SAYIMBİLİM/SAYIMLAMA
- İSTATİSTİK = STATISTICS[İng.] = STATISTIQUE[Fr.] = STATISTIK[Alm.] = STATISTIKA[İt.] = ESTADÍSTICA[İsp.]
- İSTATİSTİK ile/ve/değil VERİTABANI
- İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )
- İSTATİSTİKSEL/LİK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GENELLEYİCİ/LİK
- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK
- İSTEDİĞİMİZ ŞEYİ BİLMEK ile BİLDİĞİMİZ ŞEYİ İSTEMEK
( Amaç/Neden: İsteğin başlangıcının enerjetik mi, duygusal mı, zihinsel mi olup-olmadığının tam bir ayırdındalık ve bilinç/farkındalık içinde bulunma gerekliliği. Tanım: İstenilen şeyin tam bir farkındalığı, kısıtlama anlamında olmayan, gözleme dayanan kontrollülüğü ile tam olarak bilme/farkında olma gerekliliği İLE İstenilen şey hakkında daha önce bilgi sahibi olmuş olmanın getirdiği rahatlığın etkisi olup-olmadığı, o rahatlığın esiri olmama, tutkusu olmadan, tutturmadan isteme gerekliliği ile; istediğim için mi biliyor, bildiğim için mi istiyor olup-olmadığımın tam bir farkındalığı ve bunların ayırdındalığı/karıştırılmaması. )
( KNOWING WHAT I REQUEST vs. REQUESTING WHAT I KNOW )
- İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAMAK değil/yerine/>< İSTENİLEN/BEKLENİLEN BİÇİMDE YAŞAMAK
( "Cehennemi istiyorsak..." DEĞİL/YERİNE/>< Cenneti (ne kadar çok) istiyorsak... )
- İSTEDİĞİN KADAR ARAMA(MA)K ile/ve/değil/hem de İSTEDİĞİN ZAMAN ARAMA(MA)K
- İSTEDİĞİNİ:
ALMAK ile/ve/değil/<> ALDIKTAN SONRA HÂLÂ İSTİYOR OLMAK
- GÖRMEK/BAKMAK:
"İSTEDİĞİNİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKEN(LER)İ
- İSTEDİĞİNİ/AĞZINA GELENİ" "SÖYLEMEK" ile/değil/yerine/>/>< İSTEMEDİĞİN SÖZLERİ DUYMAK (ZORUNDA KALMAK/KALIR)
- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK
( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )
- İSTEK
( DESIDERATIVE, OPTATIVE )
- İSTEK ile/ve/<> AKIL
( REQUEST vs./and/<> REASON )
- İSTEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AMAÇ
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> (Daha) İleri düşünenlerin sahip olduğu, peşinde gittiği. )
- İSTEK ile/ve/||/<> BEĞENİ
( Dopamin üretir. İLE/VE/||/<> Opioid etkisi yaratır. )
- İSTEK ile BEKLENTİ
( REQUEST vs. EXPECTATION )
- İSTEK = DESIRE[İng.] = DÉSIR[Fr.] = BEGIERDE[Alm.] = CUPIDITAS[Lat.]
- İSTEK ile/ve/<> DÜŞÜNME
( REQUEST vs./and/<> TO THINK )
- İSTEK ile EMİR
( WANT vs. BIDDING )
- İSTEK ile/ve/<> GAYRET
( YISA[İt.]: Gayret vermek için söylenilen söz. )
( REQUEST vs./and/<> EXERTION )
- İSTEK ile/ve/||/<>/> GEREKSİNİM(İHTİYAÇ) ile/ve/||/<>/> HİZMET
( WANT vs. NEED )
- İSTEK ile/ve/<> İÇGÜDÜ
( DESIRE vs./and/<> INSTINCT )
( İKHA ile/ve/<> ... )
- İSTEK/ARZU ile/ve KORKU
( Keyfin/zevkin, hazzın anısı. İLE/VE Acının/ıstırabın anısı. )
( İkisi de zihni huzursuz eder. )
( RAĞBET ile/ve RÂHBET )
( DESIRE vs./and/<> EXERTION )
- İSTEK ile/ve ŞEHVET
( HÂHİŞ ile/ve ... )
- İSTEK ile/ve/<> TERCİH
( REQUEST vs./and/<> PREFER )
- İSTEK ile/ve TESLİMİYET
- İSTEK ve/<>/|| YOL
- İSTEK ile/ve ZORUNLULUK
- İSTEKLİ OLMAK ile SORMAK
( WILLING vs. TO ASK )
- İSTEKSİZ/LİK ile GÖNÜLSÜZ/LÜK
( ... İLE %51 isteksizlik ya da isteyip istemediği belirli olmama. )
- İSTEKSİZ/LİK ile/ve/değil KARARSIZ/LIK
- İSTEMEDEN VERMEK ile/değil İSTENİLMEDEN VERMEK
- İSTEMEK ile/ve BEHCET
- İSTEMEK ile/ve/<> ÇAĞIRMAK
( REQUEST vs./and/<> TO CALL, TO INVITE )
- İSTEMEK ile/ve/değil/yerine/hem de/+/||/<>/> GERÇEKTEN İSTEMEK
( Zihindeki günlük 40-50.000 düşüncenin büyük bir bölümünün tanımlanmamış/netleşmemiş, pasif temelli, sıradan, dayanaksız, isteme eylemi. İLE Sıradan isteğin bir üst aşaması olan gerçekten istemenin, gerekeni yaparak ve istenenin umudu ve çabası, içtenliği, samimiyeti ve ciddiyeti ile istemek. )
( İstemekle tamamına ve daha da fazlasına sahip olabilirsiniz. )
( EĞİNİK: İçten istemek. )
( İSTİD'Â'[Ar. < DUA]: Yalvararak isteme. | Dilekçe. )
( You can have the whole of it and more for the mere asking. )
( [not] TO ASK/REQUIRE vs./and/but/also REALLY/DEEPLY WANT/REQUEST
REALLY/DEEPLY WANT/REQUEST instead of TO ASK/REQUIRE )
( [nicht] FORDERN/WOLLEN mit/und TATSÄCHLICH FORDERN/WOLLEN )
- İSTEMEK GEREKENİ YAPMAK
- İSTEMEK ile/ve/<> İNANMAK
( İnan ya da terk et! )
( Believe it or leave! )
( TO ASK/REQUIRE vs./and/<> TO BELIEVE )
- İSTEMEK ile/ve İNANMAK
( TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE )
- İSTEMEK ile/ve/||/<>/> KARAR VERMEK
- İSTEMEK ile/ve/< ÖZENMEK
( TO ASK/REQUIRE vs./and/< TO TAKE PAINS )
- İSTEMEK ile "SULANMAK"
- İSTEMEK ile/ve/<> TENEZZÜL
- İSTEMEK ile/ve/<> UYGUNLUK
( REQUEST vs./and/<> APPROPRIATENESS )
- İSTEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> YEĞLEMEK
- İSTEMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine GEREK GÖRMEMEK
- İSTEMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine YEĞLEMEMEK/TERCİH ETMEMEK
- KISKANÇLIK:
İSTEMLİ ile/ve/||/<> RASTLANTISAL/TESADÜFÎ
- İSTENÇ/İRÂDE:
UZAK ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> YAKIN
( El. İLE/VE/||/<>/> Dil. İLE/VE/||/<>/> Bakış. )
- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve AŞKINLIK
( ... ile/ve GULÜV )
( WILLPOWER vs./and TRANSCENDENCE )
- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve İSTEK
( Tümdengelimli doğada. İLE/VE Tümevarımlı doğada. )
( WILLPOWER vs./and WILL )
- İSTER İSTEMEZ (DÜŞÜNMEK)
( Bİ-Z-ZARÛRE, Bİ-L-İSTİRAR / TAV'AN VE KERHEN[hem isteyerek, hem istemeyerek] )
( ÇÂR-NÂ-ÇÂR, HÂH NÂ HÂH, KÂM-U NÂ-KÂM )
- İŞTEŞLİKTE/:
SÜREKLİLİK ile/ve/<> KARŞILIKLILIK
- İSTİAP/İSTİAB ETMEK ile HACM-İ İSTİÂBÎ
( İçine alma, sığdırma. | Kaplamak, toplamak, tamam etmek. | Tutulmak, zapteylemek. İLE Bir şeyin, içine alabildiği miktar. )
- İSTİFA ETMEK ile/ve/||/<> AFFINI İSTEMEK
- İSTİFÂ[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= İŞBIRAKI, İŞİ/GÖREVİ BIRAKMAK, İŞTEN/GÖREVDEN AYRILMAK
- ISTIFÂ' değil/yerine/= AYIKLAMA, AYIKLANMA | BİR ŞEYİN HÂLİSİNİ, TEMİZİNİ SEÇİP ALMA | SEÇME, SEÇKİNLİK
- İSTİFSÂR[Ar. < FESR] ile/ve/<> İSTİNTÂK[Ar. < NUTK]
( Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma. İLE/VE/<> Sorgu. | Sorguya çekme. )
- İŞTİGAL (ETMEK) değil/yerine/= İŞLİ OLMA/UĞRAŞMA/K
- İSTİGRÂK[< GARK] değil/yerine/= DALMA, İÇİNE GÖMÜLME | KENDİNDEN GEÇİP DÜNYAYI UNUTMA | BOĞULMA | FAZLA ABARTMA [bkz. GULÜVV]
- İSTİĞRAK ile MURAKEBE
- İSTİHDAM (ETMEK) değil/yerine/= İŞLENDİRME/K
- İSTİHKAK[Ar. < HAKK]["ka" uzun okunur] ile İSTİKÂK[Ar.] ile İŞTİKAK[Ar. < ŞAKK]
( Hakkı olma, hak kazanma. | Hak kazanılan şey. İLE Bitkilerin çokluktan dolayı birbirine dolaşık/sarmaşık olması. İLE Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma. | Aynı kökten çıkma, türeme. | Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] )
- İSTİHKAK değil/yerine/= ÜLEVLEM/ÜLEVLİK
- İSTİHKAM SINIFI[Ar.] değil/yerine/= (SÜEL) SAVUNAK
( Savunma oluşturma. )
- İSTİHRAÇ[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= ÇIKARSAMA YAPMAK/SONUÇ ÇIKARMAK
- İŞTİKÂK[Ar.] ile TÜREME | [Edebiyatta, aynı kökten türemiş olan sözcükleri bir arada bulundurma sanatı.]
- İSTİKBAL değil/yerine/= GELECEK
- İSTİKLÂL[Ar.] değil/yerine/= BAĞIMSIZLIK
- İSTİKRAR ve/||/<>/< TUTARLILIK
- İSTİKRARSIZLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DALGALANMA
- İSTİMLÂK ile DAYATMA
- İSTİMLÂK[Ar.] değil/yerine/= KAMULAŞTIRMA
- İSTİNAT ETMEK değil/yerine/= DAYANMAK/YASLANMAK
- İSTİRÂK[Ar. < SİRKAT] ile İSTİ'RÂK[Ar.] ile İŞTİRÂK[Ar. < ŞİRKET]
( Çalma/çalınma, hırsızlık. İLE Terlemek üzere/için yatmak. İLE Ortaklık, ortak olma, paydaşlık. | Bir işte yer alma, paydaşlık etme. | Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım. | İktisadi devlet teşekküllerinin ya da kamu iktisadi kuruluşlarının ya da bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketler. | Bir ortaklık ile işletme arasında, sözkonusu ortaklığın yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılma anlamında sürekli bir bağ yaratan, doğrudan ya da dolaylı sermaye ve yönetim ilişkisi. )
- İŞTİRÂK[Ar. < ŞİRKET] ile/ve/<>/< İŞTİYÂK[Ar. < ŞEVK]
( Ortaklık, ortak olma, paydaşlık. | Bir işte yer alma, paydaşlık etme. | Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım. | İktisadi devlet teşekküllerinin ya da kamu iktisadi kuruluşlarının ya da bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketler. | Bir ortaklık ile işletme arasında, sözkonusu ortaklığın yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılma anlamında sürekli bir bağ yaratan, doğrudan ya da dolaylı sermaye ve yönetim ilişkisi. İLE/VE/<>/< Şevklenme, göreceği gelme, özleme. )
- İŞTİRÂK ile/||/<> MÜCENNİS ile/||/<> MÜTEMÂSİL
( Ortaklık, iki ya da daha fazla sayının başka bir sayının ortak katları olması durumu. İLE/||/<> Aynı cins durumuna getirilmiş olan. | Tam sayılı kesrin bileşik kesre çevrildikten sonraki payı. İLE/||/<> Aynı. )
- İŞTİRAK[Ar.] yerine ORTAKLIK, KATILMAK/KATILIM
- İSTİSNA OLMAK" değil/yerine/>< İNSAN/KİŞİ/ADAM OLMAK
( [istiyorsan] "Egemen olmak." DEĞİL/YERİNE Özgür olmak. )
- İSTİYÂK[Ar.] ile İŞTİYÂK[Ar. < ŞEVK]
( Misvak kullanma. İLE Şevklenme, göreceği gelme, özleme. )
- İŞTİYÂK[< ŞEVK] değil/yerine/= ÖZLEM, HASRET | YOĞUN İSTEK/ARZU
- İSYAN ile KABUL EDEMEMEK
( UPRISING vs. NOT ABLE TO ACCEPT )
- İSYAN/KÂR/LIK ile/ve/değil/yerine/<> TEPKİ/SEL/LİK
- İŞYERİNE, ÖZELLİKLE EVE YENİ GELMİŞ EŞİNİZE/BİRİNE GİRER GİRMEZ BİRŞEY SÖYLEMEK ile/yerine 5-10 DAKİKA SONRA SÖYLEMEK
- İT:
KÖPEK ile/ve/<> KANCIK
( Eriline verilen ad. İLE/VE/<> Dişiline verilen ad. )
- İT-KOPUK
- İ'TÂ'[Ar.] ile İNFÂK[Ar.]
- İTAAT ile/ve/değil/yerine/<> "TAPMAK" ile/ve/değil/yerine/<> TESLİMİYET
( [not] OBEY vs./and "WORSHIP" vs./and/but/<> SUBMISSION
SUBMISSION instead of OBEY and "WORSHIP" )
- İTAATKÂR/MUTÎ[Ar. < TÂAT] değil/yerine ESLEK
( Başkasının buyruk ya da dileklerini yerine getiren, yumuşak başlı. )
- İTE KAKA (İLERLEMEK)
- İTHAL ETMEK değil/yerine/= DIŞTAN ALMAK
- İTHAL ETMEK değil/yerine İHDAS ETMEK
- İTİBAR ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI GÖSTERMEK
- İTİBAR/PRESTİJ değil/yerine/= SAYGINLIK
- İTİBÂR/LI değil/yerine/= SAYGIN/LIK
- İTİDAL[Ar.] değil/yerine/= ILIMLIK
- İ'TİLÂF[Ar. < ÜLFET | çoğ. İ'TİLÂFÂT] ile İHTİLÂF/ŞİKAK[Ar. < HİLÂFET | çoğ. İHTİLÂFÂT]
( Uyuşma, anlaşma. İLE Antlaşmazlık, uyuşmazlık/uymayış/uymama, ayrılık, aykırılık. )
- İT(İL)MEK ile/ve KAK(IL)MAK
- İTİMAT EMNİYET ETMEK değil/yerine/= GÜVENMEK/GÜVEN DUYMAK
- İTİMAT TELKİN ETMEK değil/yerine/= GÜVEN AŞILAMAK
- İTİMATSIZ/EMNİYETSİZLİK değil/yerine/= GÜVENSİZLİK / GÜVENMEZ/LİK
- İTİNA[Ar.] ETMEK değil/yerine/= ÖZENMEK
- İTİP ile/ve/||/<> KAKMAK
( Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek. | Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak ya da kapamak. | Bulunduğu yerden aşağı düşürmek. | Sürüklemek, sevk etmek. | Bir nesne ile belirli bir yakınlıktaki başka bir nesneyi kendinden uzaklaşmaya zorlamak, "çekme"nin karşıtı. İLE/VE/||/<> İtmek, vurmak. | Kakma yapmak. | Vurarak dar bir yere sokmak. )
- İTİRAF[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= EYDİVERME/K
- İTİRAF ETMEK ile/değil KABUL ETMEK
- İTİRAF ile/ve/değil/||/<> AÇIĞA ÇIKARMAK
- İTİRAF ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK AÇIK SÖYLEMEK
- İTİRAF ile AĞZINDAN KAÇIRMAK
( Kişiler, fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. Bu nedenle, gece geç saatte yapılan konuşmalarda, itiraflar daha sık oluyor. )
( CONFESSION vs. TO LET SLIP, TO BLURT OUT )
- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE
- İTİRAZ ETMEK ile/ve/||/<> KARŞI ÇIKMAK
- İTİRAZ (ETMEK) değil/yerine/= KARŞIÇIKI / KARŞI ÇIKMAK
- İTİRAZ (ETMEK) ile/ve/<>/değil/yerine SORU (SORMAK)
- ITLÂK ile/>< İTİLÂK
( Uzaklaşma, ayrı/bağımsız olma, boşanma. İLE/>< Birinin sevgisine yakalanma, tutulma. )
- İTLE DALAŞMAK ile/değil/yerine/>< YAMACI DOLANMAK
- İTTİFAK ile/ve MUTABAKAT
- İTTİHÂD[< VAHDET] değil/yerine/= BİR OLMA, BİRLEŞME, BİRLİK | AYNI OLMA, AYNI ANLAMI TAŞIMA | ALLAH VARLIĞINDA YOK OLMAK
- İVRİK/İWRİQ ile İBRİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( itinmek )
- İYELİK/SAHİP OLMAK ile SAHİPLENMEK
( Sen sahip çıkmazsan, birileri gelir sahip çıkar. )
( Kendinin olan bir şeyi, yasa çerçevesi içinde, istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu. İLE ... )
- İYİ AHLÂK ve DOĞRU DÜŞÜNME
- İYİ ANLAMAK ile/ve/||/<>/< YALIN ANLATABİLMEK
( Yalın anlatamıyorsak, yeterince / iyi anlamamışız demektir. )
( If we cannot explain simply, we don't understand it enough well. )
- İYİ BİR YÖNETİCİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK
( AKIL ve/<> ADÂLET ve/<> SİYASET ve/<> DOĞRULUK ve/<> AHLAK BİLGİ
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
ADÂLET DAİRESİ
)
- İYİ "ETMEK" ile/değil İYİLEŞTİRMEK
- İYİ KİŞİ ile/ve/||/<>/> BİLGELİK
- İYİ-KÖTÜ (BİR ŞEYLER YAPMAK)
- İYİ KULLANMAK ile/ve/||/<> YARARLANMAK
- İYİ NİYETLİLİK ile/ve/<> ANLAYIŞ GÖSTERMEK
- İYİ NİYETLİ/LİK ile ENAYİ/LİK
- İYİ OLMAK ile/ve/değil ADAM OLMAK/OLABİLMEK
( Ne yaptıklarımızla/yapabileceklerimizle orantılıdır/biçimlenir. İLE/VE/DEĞİL Ne yapmadıklarımızla/yapmayabileceklerimizle orantılıdır/biçimlenir. )
( Koşulları çeşitlidir. İLE/VE/DEĞİL Koşulları belirlidir. )
( Yorum/değer ve değerlendirmelere göre değişebilir. İLE/VE/DEĞİL Yorum gerektirmeyecek kadar sabit ve ortaktır. )
( Her zaman ve her koşulda kişi ve çevresi için iyi olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL Her zaman ve her koşulda iyidir/gereklidir. )
( Bazen, bazı artıları ya da eksileri olabilir. İLE/VE/DEĞİL Çok büyük oranda olumludur. )
( Herkes için geçerli olabilir fakat yeterli değildir/olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL Herşeyde geçerli ve yeterlidir. )
( Her türlü noktaya/konuma ulaşılabilir belki fakat adam olamadıktan sonra hiçbir anlamı/değeri kalmayacaktır. ["Vali olmuşsun fakat adam olamamışsın!" öyküsü] )
- İYİ OLMAK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÂDİL OLMAK
- İYİ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÂDİL OLMAK
- İYİ YAŞAMAK değil/yerine UYGUN OLMAK
- İYİDEN İYİYE (ŞIMARMAK, HADDİNİ AŞMAK)
- İYİ HİSSETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİCE HİSSETMEK
- İYİ-KÖTÜ AYRIMI YAPMAK/TELKİN ETMEK değil/yerine (SADECE) NE OLMADIĞINI BELİRTME (ÇABASI)
- İYİLEŞME/ŞİFA:
SARIMSAK ve/||/+/hem de/<> SARILSAK
- İYİLEŞME ve/||/<>/< EMEK
- İYİLEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/< (DAHA) İYİ HİSSETMEK
( Kişiler, çoğunlukla, psikoloğa/psikiyatriste, iyileşmeye değil "(daha) iyi hissetmek" üzere giderler. )
- İYİLEŞTİRMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK
- İYİLİĞE İYİLİK ile KÖTÜLÜĞE İYİLİK
( Her kişinin. İLE Er kişinin. )
- İYİLİK:
EMPATİ ve/||/<> PİŞMANLIK ve/||/<> UTANMAK
- İYİLİK-SAĞLIK
- İYİLİK YAPAR GİBİ GÖRÜNMEK ile/değil/>< İYİLİK YAPIP GÖRÜNMEMEK
- İYİLİK (YAPMAK):
"HERKESE ANLATILAN/ANLATIRSAK" ile/değil/yerine/||/<>/< HİÇKİMSEYE SÖYLEMESEK DE KENDİMİZ ANIMSIYORSAK ile/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZ BİLE UNUTMUŞSAK
( Ne vazgeçmek, ne de vazgeçmekten vazgeçmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vazgeçmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vazgeçmekten, vazgeçmek. )
( Kibir, kabalık. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Alçakgönüllülük, tevâzu. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yokluk bilinci, mahviyet. )
- İYİLİK YAPMAK ÜZERE/İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK/YAPARAK
- İYİLİK YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİ OLMAK
- İYİ/LİK ve/||/<>/< AŞKIN/LIK
- İYİLİK ile/ve/||/<> DOĞRULUK ile/ve/||/<> CESÂRET ile/ve/||/<> VEFÂ
( Kötülüğe karşın. İLE/VE/||/<> Yanlışa karşın. İLE/VE/||/<> Zorluğa karşın. İLE/VE/||/<> Mesafeye karşın. )
- İYİLİK ile/ve/değil/||/<>/< DÖNGÜ/DEVİR/DEVRAN
- İYİLİK ile/ve HİZMET
( Her kişi, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur. )
( İyilik, sağırın duyabildiği, körün görebildiği bir dildir. )
( GOODNESS/KINDNESS vs./and TO SERVE, SERVICE )
- İYİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> HİZMET
- İYİLİK ile/ve/değil İŞİNİN HAKKINI TESLİM ETMEK
( İyiliğe iyiliği her kişi yapar, Kötülüğe iyiliği er kişi yapar. )
( "(BİR) GÜZELLİK YAPMAK": İYİLİK )
( [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE )
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(33/69)
🔒 Sınırlı Erişim
Tüm başlıkları görmek için üyeliğiniz/katılımınızı rica ediyoruz...
Giriş Yap / Üye Ol