
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(18/69)
- DİL ve/||/<> BELLEK ve/||/<> YAŞAM
- DİL ve/<> BİRLİK
- DİL ile DİLCİK
( ... İLE Buğdaygillerde, yaprak ayası ile yaprak kınının birbirinden ayrıldığı yerde bulunan, sivri uclu, küçük, saydam çıkıntı. | Böceklerin ağzında, küçük dilin önünde bulunan bölüm. | Üflemeli çalgılarda ya da org borularında, kamış, tahta ya da metalden, yassı parça. )
- DİL ve/<> EGEMENLİK
- DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK
- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ
- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK
( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )
- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK
( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )
( Dilde, mucize olmaz. )
- DİL ile/ve TUTARLILIK
- DİL ile/ve/||/<> VARLIK
( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )
( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )
( LANGUAGE vs./and/||/<> EXISTENCE )
- DİLATASYON ile DİLATE ile DİLATE ETMEK
( Genişleme. İLE Genişlemiş. İLE Genişletmek. )
- DİLBİLİM ile/ve/||/<>/</> MANTIK
- DİLBİLİM/LİNGUİSTİK ile/ve/||/<> ÖRÜBİLİM/FİLOLOJİ
( ... İLE/VE/||/<> Yazına[edebiyata] dayalı dilbilgisi. )
- BİRLİK:
DİLDE ve/||/<> DÜŞÜNCEDE ve/||/<> İŞTE
- DİLEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< GERÇEK/LİK
- DİLEK ile/ve HEDEF
( Sana hiçbir dilek verilmemiştir ki, onu gerçekleştirecek güç de verilmemiş olsun. Ancak bunun için çallışman gerekebilir. )
( WISH vs./and TARGET )
- DİLEK ve/<> HÜZÜN
( Dilek, hüzün gerektirir. )
- DİLEK ile İSTEK/ARZU
( WISH vs. DESIRE )
- DİLEK/TEMENNİ[Ar.] ile KAYGI/ENDİŞE[Fars.]
( Özellikle, "İnşaallah" dendiğinde. )
( WISH vs. ANXIETY/CONCERN )
- DİLENMEK ile/ve/<> ACINDIRMAK
( TESE'ÜL[< SUÂL] ile/ve/<> ... )
- DİLENMEK ile/ve/değil/yerine DİLEMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Beklenti içinde olmadan istemek. )
( Kişilerden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Allah'tan. )
- DİLİ-DAMAĞI (KURUMAK)
- DİL'İ KULLANMAK ve VAROLMAK
- DİLİ ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLİ KULLANMAYI ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK
- DİLİM DİLİM (KESMEK)
( ŞERHA ŞERHA )
- DİLİN İŞLEVLERİ ve/||/<> KİMLİK
- DİLİNİ ANLAMAK ile/ve/<>/||/değil ZEVKİNİ ANLAMAK
- DİLİ/Nİ ARINDIRMAK ve/<> DÜŞÜNCENİ/ZİHNİNİ ARINDIRMAK
- DİLİ(ZİHNİ) (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK
- DİLLE ANLATMAK ile/yerine DİLDE YANSITMAK
- DİLUE/DİLUTED[İng.] değil/yerine/= SEYRELTİK
- DİLÜE ile DİLÜE ETMEK ile DİLÜENT ile DİLÜSYON
( Seyreltik, seyreltilmiş. İLE Seyreltmek, yoğunluğunu azaltmak. İLE Seyreltici. İLE Seyreltme. )
- DİMDİK ile/ve/||/<> DÜMDÜZ
- DIMDIZLAK
- DİN ANLATIMINDA:
BÖLÜNMÜŞLÜK ile/değil/yerine KAPSAMLI/LIK
- DİN:
İMAN ve/<> ÜMİT ve/<> AŞK
- DİN:
KADÎM BİLGELİK ve/||/<> KÜLTÜR
- DİN:
SAMİMİYET ve/||/<> YALANSIZLIK
- DİN:
(YAŞAMSAL BİR) OLGU ve/<> (BİR) YANSIMA/TECELLİ ve/<> (YÜKSEK BİR) ANLAYIŞ/İDRAK ve/<> (YÜCE/ULVÎ BİR) KEŞİF ve/<> (YÜCE/ÂLÎ BİR) DENEYİM
- DİN ve/<> DİNDARLIK
( Söz vermek. VE/<> Sözünde durmak. )
- DİN ile/ve/değil EŞİK
- DİN ile/ve/||/<> EVLİLİK
( (")İki (")gönüllülük(") temelli oluşum.(") )
- DİN ile/ve GELENEK
( DİN: İnançlar ağı. )
( RELIGION vs./and TRADITION )
- DİN ile/değil HRİSTİYANLIK
- DİN ile METAFİZİK
- DİN ile/ve TERCİH (ETMEK)
- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ
- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMBİLİM
- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMLİ/DEVİNGEN/DİRİMLİ/ETKİN/DEVİMSEL
- DİNAMİT ile/değil DİNAMİK
- DİNAMİZM değil/yerine/= DEVİMSELLİK / DEVİMSELCİLİK
- DİNÇ/LİK ile/ve DEVİMSEL/LİK[DİNAMİK/LİK]
- DİNÇ/LİK ile/ve/<>/ya da DİNGİN/LİK
( TENDÜRÜST/TÜVANA/ZİNDE ile/ve/<>/ya da ... )
( ... ile/ve/<>/ya da SAKİN )
- DİNDE:
ZORUNLULUK ile/ve/<> SORUMLULUK
( [var ise] Sorumluluk yoktur. İLE/VE/<> Zorunluluk yoktur. )
- DİNDİRMEK ile GİDERMEK
( TO QUENCH vs. TO CEASE/STOP )
- DİNE SAHİP OLMAK değil/yerine DİNİ/Nİ İZLEMEK
- DİNGİNCİLİK ile/ve BİLİNEMEZCİLİK
( QUIETISM vs./and AGNOSTICISM )
- DİNGİNCİLİK ile/ve VAROLUŞÇULUK
( QUIETISM vs./and EXISTENTIALISM )
- DİNGİNLİK ve DENGE
- DİNGİNLİK ile HAREKETSİZLİK
( Hareketsiz kalma, eylemde bulun; çünkü etkinlik hareketsizliğe üstündür; hareketsizlik manevi yaşamı köreltir. )
( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )
( INERTIA vs. MOTIONLESS )
- DİNGİNLİK ve/<> HAREKETTE DİNGİNLİK
- DİNİ:
ANLADIKTAN SONRA YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine YAŞADIKTAN SONRA ANLAMAK
- DİNLEMEK/DİNLER GİBİ GÖRÜNMEK ile İLGİSİZLİK/KAYITSIZLIK
( TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE )
- DİNLEMEK ve/||/<>/>/< AŞKINLIK
( TO LISTEN and/||/<>/>/< TRANSCENDENTALNESS )
- DİNLEMEK ile/ve/> DENEMEK
( TO LISTEN vs./and/> TO TRY )
- DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK
- DİNLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK
- DİNLEMEK ile "KULAK KABARTMAK"
( Kulağı ve dili olana söylüyorum, kulaksız ve dilsiz olan işitiyor. )
- DİNLEMEK ile/ve/<> SABIR/SABRETMEK
( TO LISTEN vs./and/<> PATIENCE )
- DİNLEMEK ile/ve "TAKİP ETMEK"
( TO LISTEN vs./and "TO FOLLOW UP" )
- DİNLEMEK ve/+/||/<>/>/< YAZMAK(NOT ALMAK)
- DİNLEMEMEK ile/ve/||/<> BASTIRMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<> ORTAMDA DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANMAK
- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK
( Bir tek, nankörler dinlemez! )
- DİNLEMİŞ/DİNLİYOR GİBİ GÖRÜNMEK ile/değil/yerine DİNLEMEK
- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK
- DİNLENMEK/DİYLEM ile/ve/<> DİNGİNLEŞMEK
( Dinleyen dinlenir. [başkaları da dinleyeni dinler!] Dinleyen dinlenir. [yorulmaz, dinginleşir ve gelişir!] )
- DİNSİZ/LİK ile/ve İLGİSİZ/LİK
( GÂVUR/"GEVUR"[Fars. < GEBR]: Ateşe tapan, mecûsî. | Dinsiz. | Müslüman olmayan. | Merhametsiz, acımasız. | İnatçı. )
- DİPDİBE (OTURMAK, YAŞAMAK)
- DİP ile/ve/değil EŞİK
- DİP ile KÖK
( Eğer kökler sağlıklıysa ve iyi sulanıyorsa, meyveler elbette lezzetli olacaktır. )
( BOTTOM vs. ROOT
If the roots are healthy and well-watered, the fruits are sure to be sweet. )
- DİPLOMATİK[Fr. < DIPLOMATIQUE] ile/ve/||/<> KORDİPLOMATİK[Fr. < CORPS DIPLOMATIQUE]
( Diplomasi ile ilgili: İLE Bir ülkede bulunan elçi ve elçilik görevlilerinin topluluğu. )
- DİPTIRNAK (TEMİZLEMEK)
- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK
- ...DIR değil/yerine OLANAKLI/LIK
- ...DIR ile ...'YA İŞARET ETMEK
- DIR-DIR (ETMEK)
- DİREK ile ARMOZ DİREĞİ
( ... İLE Köşe dikmesi. [Doğu Karadeniz'de] )
- DİREK ve/<> ÇANAKLIK
( ... VE/<> Gemi direklerindeki gözleme yeri. )
- DİREK ile/ve/<> DAYANAK
- DİREK ile/değil GÖNDER
( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )
- DİREK ile GRANDİ[İt.]
( ... İLE Geminin, baştan ikinci direği. )
- DİREK ile HATIL
( Duvarı sağlamlaştırmak için konulan direkler. )
- DİREK ile/ve/||/<>/> KABALLAMAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Maden ocaklarında galerileri direklerle pekiştirmek. )
- DİREKT OLARAK değil/yerine DOĞRUDAN
- DİREKT ile DİREK
- DİRENÇ ile/ve EŞİK
( RESISTANCE vs./and EDGE )
- DİRENGEN/LİK(İNATÇI/LIK) ile DİKBAŞLI/LIK
( İnatçılık daha çok bildiği ve/ya da bildiğini zannettiği üzerine gösterilen tutum. İLE Dik başlılık ise, bilgiye/doğru bilgiye sahip olmadan fikir/yorum sahibi olup, fikrinde/yorumunda sabit/ısrarcı olma durumu. )
( ANUT/MUANNİT ile ... )
- DİRENGEN/LİK(İNATÇI/LIK) ile/değil/yerine KARARLI/LIK
( Bilgisizlikte/cahillikte, donanımsızlıkta, beşerde. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgilide, bilgede, insanda, adam olmuşta. )
( [not] OBSTINACY vs./but DECISIVENESS
DECISIVENESS instead of OBSTINACY )
( ANUT/MUANNİT ile ... )
- DİRENMEK ile/ve DAYANMAK
( ... ile/ve İRTİFAK )
- DİRENMEK ile İSYAN
( Direnç göstermeyin, kendiniz sandığınız kişi'ye tutunmayın. )
( Direnmediğiniz zaman, bir dirençle de karşılaşmazsınız. )
( TO RESIST vs. REBELLION
Don't resist, don't hold on to the person you take yourself to be.
When you do not resist, you meet vs. no resistance. )
- DİRETMEK ile/ve/değil/yerine/önce/+/||/<>/></>/< DİRENMEK
( "İrâde"[yapma bilgisi/"isteği"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< İhtiyâr[yapma bilgisi/"isteği"]. )
( [not] TO INSIST vs./and/but/+/||/<>/>>/< TO RESIST
TO RESIST instead of TO INSIST )
- DİRETMEK ile/değil/yerine/>< DİRİLTMEK
- DİRLİK ile DİRİLİK
- DİRSEK ile DİZ
( Kolların eklem yeri. İLE Bacakların eklem yeri. )
( MİRFAK ile ... )
( ÂRÂN, ÂREC, ÂRENC, ÂRENG, ÂRET ile ... )
( ELBOW vs. KNEE )
- DIŞ BAYRAK ile/ve/<> İÇ BAYRAK
- DİŞ ÇIKARMAK
( TEETHE )
- DIŞ "GÜZELLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇ GÜZELLİK
- DİŞ İPİ ve/||/<>/> DİŞ FIRÇASI (/KULLANMAK)
- DIŞ KULAK ile/ve/||/<> ORTA KULAK ile/ve/||/<> İÇ KULAK
( Kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşan bölüm. İLE/VE/||/<> Kulakzarı, çekiç, örs, üzengi kemiklerinin bulunduğu, dış kulakla iç kulak arasındaki bölüm. İLE/VE/||/<> İşitme sinirlerinin bulunduğu bölüm. )
- DİŞ MACUNU VE BENZERİ TÜPLERİNİN:
ORTASINDAN SIKMAK yerine DİBİNDEN, YUKARI DOĞRU SIKMAK
- DİŞ TELİ ile/değil/yerine/||/<>/> SAYDAM PLAK
(
ile/değil/yerine/||/<>/> )
- DISABILITY :/yerine ENGELLİLİK
- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK
- DISAGREE :/yerine KATILMAMAK
- DISAPPEAR :/yerine KAYBOLMAK
- DIŞARIDA ARAMAK ile/ve/değil/yerine İÇERİDE/YAKINDA ARAMAK/BULMAK
( Dışarıda aranan/bulunan, kaybedilir de. )
- DIŞARIDA BIRAK(IL)MAK ve/=/||/<> İÇERİ KAPAT(IL)MAK
- DIŞARIDA BIRAKMAK ile KENARA KOYMAK
- DIŞASALAK ile DIŞBESLENEN
( ... İLE Besinini, organik maddelerden sağlayan. HETEROTROF )
- DIŞAVURUM ve/||/<>/< AHLÂK ve/||/<>/< İHLÂS
- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]
- DİŞBUDAK ile DİŞOTU
( Zeytingillerden, kerestesi sert ve değerli bir ağaç. İLE Dişotugillerden, kurak ve çorak yerlerde yetişen, otsu bir bitki. )
( FRAXINUS EXCELSIOR cum PLUMBAGO )
- DISCOVER :/yerine KEŞFETMEK
- DISCRIMINATION :/yerine AYRIMCILIK
- DISCUSS :/yerine TARTIŞMAK
- DISEASE :/yerine HASTALIK
- DİSEKAN değil/yerine/= DİLİNİK
- DISH :/yerine TABAK
- DİŞİ ÇİÇEK = ZEHRE-İ MÜENNES = FLEUR FEMELLE
- DİŞİL SİVRİSİNEK ile/ve ERİL SİVRİSİNEK
( İnsanı ısırır. İLE/VE Sadece bitkileri ısırır. )
( ... İLE/VE Dişillerden daha yüksek bir perdeden vızıldarlar. )
( ... İLE/VE Si-natürel bir diyapozon notasıyla eşeysel olarak uyarılabilirler. )
( Beslendikleri yere çeken şeyler nem, süt, karbondioksit, gövde sıcaklığı ve harekettir. Terli kişilerin ve gebelerin ısırılma olasılıkları daha fazladır. İLE/VE ... )
( 100'den fazla ölümcül hastalık taşırlar. )
( Günümüzde her 12 saniyede bir kişiyi öldürüyorlar. )
( Şu ana kadar ölmüş kişilerin yarısını (olasılıkla 45 milyar kadar) dişi sivrisinekler öldürmüştür. )
( Ronald Ross, dişi sivrisineklerin Plazmodyum[sıtma mikrobu] parazitini salyalarıyla nasıl taşıdıklarını gösteren kişidir. )
( KİNİN: Bazı hastalıklarda ateşi düşürmek için [özellikle sıtma tedavisinde] kullanılan ilâçtır. )
- DİŞİLİK ile/yerine KİŞİLİK
( "Dişi-kişi" "olmak" değil, kişi-dişi olmaktır aslolan. )
- DİŞİLLİK ile/ve/||/<> ARKEGON[Fr. < ARCHÉGONE]
( ... İLE/VE/||/<> Eğrelti otlarında, tüm kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişillik örgeni. )
- DİSİMİLASYON[Fr.] değil/yerine/= BENZEŞMEZLİK
- DİŞİNDEN-TIRNAĞINDAN (ARTIRMAK)
- DİSİPLİN ile KATILIK
( DISCIPLINE vs. STERNNESS )
- DİSİPLİN ile/ve SORUMLULUK
( DISCIPLINE vs./and RESPONSIBILITY )
- DİSİPLİN ile TİTİZLİK
( DISCIPLINE vs. FASTIDIOUSNESS/FUSSINESS )
- İKTİDAR:
"DİSİPLİNE EDİCİ" ile/ve/||/<>/> "DÜZENLEYİCİ"
( Normalleştirici. İLE/VE/||/<>/> Yönlendirici. )
- DİSİPLİN(LER):
INTER ile/ve/||/<>/> MULTI ile/ve/||/<>/> TRANS ile/ve/||/<>/> OMNI ile/ve/||/<>/> HOLİSTİK
( İkili. İLE/VE/||/<>/> Çoklu. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli. İLE/VE/||/<>/> Karışık. İLE/VE/||/<>/> Bütüncül. )
- DİSİPLİNLERARASILIK ile/ve/<> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
( INTERDISCIPLINARY vs./and/<> SUSTAINABILITY )
- DİSKORDANS/DISCORDANCE[İng.] değil/yerine/= UYUMSUZLUK
- DİSKORDAN/S değil/yerine/= BENZEŞMEZ/LİK | UYUMSUZ/LUK
- DIŞLAMA ile/değil (SADECE) FARK
( [not] TO EXCLUDE vs./but (ONLY) DIFFERENCE )
- DIŞLAMAK ile ARKADA BIRAKMAK
- DIŞLA(N)MAK ile AŞAĞILA(N)MAK
( TO EXCLUDE vs./and TO DESPISE )
- DIŞLAMAK ile/ve/değil/yerine DIŞARIDA BIRAKMAK
( [not] TO EXCLUDE vs./and/but TO LEAVE OUT
TO LEAVE OUT instead of TO EXCLUDE )
- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )
- DIŞLAMAK ile ÖTEKİLEŞTİRME
- DIŞLAMAK ile REDDETMEK
( TO EXCLUDE vs./and TO REJECT/DECLINE )
- DIŞLAMAK ile/değil/yerine UZAKLAŞTIRMAK
- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/<> HOR GÖRME(ME)K
- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/||/<> KÜÇÜMSE(ME)MEK
- DIŞLAŞMAK ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile/ve/||/<> KABALAŞ(TIR)MAK
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile SOMUTLAŞ(TIR)MAK
( EXTERNALIZE vs. TO CONCRETIZE )
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile YOĞUNLAŞMAK
( EXTERNALIZE vs. TO INTENSIFY )
- DİŞLEMEK ile ISIRMAK
- DİŞLEMEK ile KEMİRMEK
- DİŞLERİ FIRÇALAMAK 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK[YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ değil!]
- DİŞLERİ:
YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ FIRÇALAMAK yerine 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK
- DİŞLƏK[Azr.] = ISIRIK[Tr.]
- DİŞLİ ile/ve/||/<> ÇARK
- DİSLOKASYON/DISLOCATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- DISMISS :/yerine KOVMAK, REDDETMEK
- DISORDER[İng.] değil/yerine/= BOZUKLUK
- DISORDER :/yerine BOZUKLUK
- DİSPLAZİ ile/||/<> DİSPLASTİK ile/||/<> DİSTROFİ
( Yoz gelişim. İLE/VE/|| Gelişimi bozuk. İLE/VE/|| Yoz gelişme. )
- DİSPROPORSİYON/DISPROPORTION[İng.] değil/yerine/= ORANTISIZLIK
- DİSPROPORSİYON değil/yerine/= ORANTISIZLIK
- DISPUTE :/yerine ANLAŞMAZLIK
- DIŞRAK = HARİCİ = EXOTERIC[İng.] = ÉXOTÉRIQUE[Fr.] = EXOTERISCH[Alm.]
- DIŞSALLAYICI/LIK ile/değil/yerine/>< KAPSAYICI/LIK
- DISTAL[İng.] değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTAL değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTAL ile/||/<> DİSTALİZE ETMEK ile/||/<> DİSTANSİYON ile/||/<> DİSTENSİYON
( Uc. İLE/||/<> Uca kaydırmak. İLE/||/<> Gerginlik. İLE/||/<> Genişleme. )
- DİSTANSİYON değil/yerine/= GERGİNLİK, ŞİŞKİNLİK
- DISTANT :/yerine UZAK
- DİSTİLE/DISTILLED[İng.] değil/yerine/= DAMITIK
- DISTINGUISH :/yerine AYIRT ETMEK
- DISTRIBUTE :/yerine DAĞITMAK
- DİÜREZ ile/||/<> DİÜRETİK
( Sidik sökümü. İLE/VE/|| Sidik söker. )
- DİVÂN EDEBİYATI DÖNEMLERİ'NDE:
KURULUŞ ile/ve/> GEÇİŞ ile/ve/> KLASİK ile/ve/> SEBK-İ HİNDÎ ile/ve/> YERLİLEŞME
( [Yaklaşık olarak] 1250 - 1451 ile/ve/> 1451 - 1512 ile/ve/> 1512 - 1603 ile/ve/> I. Ahmed - IV. Mehmet [dönemi] ile/ve/> III. Ahmet - Tanzimat )
- DİVÂN ile CÖNK
- DİVAN-I LÛGAT-I TÜRK ile/ve ESKİ UYGUR YAZITLARI
( 7000 sözcük ve 290 fark[28 Ocak 2025] İLE/VE 9000 sözcük. )
- DIVERSITY :/yerine ÇEŞİTLİLİK
- DİVERTİKÜL değil/yerine/= CEPÇİK
- DIVIDE :/yerine BÖLMEK
- DİVLEK ile DİVREK
( Kalın kabuklu, olgun kavun. | Olgun, ufak kavun. | Kelek. İLE Çevik. )
- DİYABET ile/||/<> DİYABETİK
( Şeker hastalığı. İLE/||/<> Şeker hastalığıyla ilgili. )
- Dİ(Y)ABET ile Dİ(Y)ABETİK
( Şeker sayrılığı. İLE Şeker sayrılığı [ile ilgili], şeker sayrısı. )
- DİYABETİK AYAK ile/||/<> DİYABETİK RETİNOPATİ
( Diyabetin neden olduğu ayak yaraları ve bulaşlar. İLE/||/<> Diyabetin neden olduğu retina hasarı. )
- DİYABETİK AYAK ile/||/<> PERİFERİK ARTER SAYRILIĞI
( Diyabetin neden olduğu sinir hasarı ve dolaşım bozukluğu ile ayakta yaralar. İLE/||/<> Bacaklardaki arterlerin daralması ile kan akışının azalması ve ağrı. )
- Dİ(Y)AFORETİK ile Dİ(Y)AFOREZ
( Terletici, terleme [ile ilgili]. İLE Terleme. )
- Dİ(Y)AGNOSTİK ile Dİ(Y)AGNOZ
( Tanısal, tanı koydurucu. İLE Tanı. )
- DİYALEKTİK değil/yerine/= EYTİŞİM
- EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/değil KURGUL
- DİYALEKTİK ile/ve/<> LOGIC ile/ve/<> RETORIC
( Varlığın düzeni. İLE/VE/<> Aklın düzeni. İLE/VE/<> Dilin düzeni. )
- DİYASTOLİK[İng.] değil/yerine/= KAN BASINCI
- DİYATEZ değil/yerine/= YATKINLIK
- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)
- Dİ(Y)ET ile Dİ(Y)ETETİK ile Dİ(Y)ETİSYEN
( Besidüzeni, beslenme. İLE Besinbilim, besinbilim [ile ilgili]. İLE Beslenme uzmanı. )
- DİZ ÇÖKMEK ile BAĞDAŞ KURMAK
- DİZ DİZE (OTURMAK)
( ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ )
- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK
( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )
- DİZEK/SATIR ile SATIR
( Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş sözcükler. İLE Ağır ve enli bir bıçak. )
- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
( Aslında her biri öbürüdür. )
( SYSTEM vs./and/<> INTEGRITY
Each is the other, in truth. )
- DİZGE = SİSTEM, MANZUME, MESLEK = SYSTEM[İng., Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SYSTEMA[Yun.] = SISTEMA[İsp.]
- DİZGE ile SÜREKLİLİK
( SYSTEM vs. CONTINUITY )
- DİZİ ile ALMAŞIK
( ... İLE Farklı iki öğenin, ardışık olarak birbirini izlemesinden meydana gelen (dizi). )
- DİZMEK ile DÜZMEK
- DİZMEK ile KURGULAMAK
- DNN/DEEP NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= DERİN SİNİR AĞI
- DO :/yerine YAPMAK
- DOBRA/LIK ile/ve/değil/||/<>/> KABA/LIK
- DODUR DODUR (DODURDANMAK, SÖYLENMEK)
- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK
- DOG :/yerine KÖPEK
- DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)
( Doğadaki olguları toplama. İLE/VE Bu olguların nedensel bağlarını tespit etme. İLE/VE Bu olguların "nasıl"lıklarını tespit etme. )
( Tekilleri araştırmak. İLE/VE/||/<> Hareket ve sükûn nedenlerini araştırmak. İLE/VE/||/<> Deneysel verileri, matematikselleştirerek araştırma. )
- DOĞA VAROLANI ile/ve/değil/yerine EYLEM VAROLANI (OLMAK)
- DOĞA ile/ve/<> DOĞALLIK
( Aşılamaz! İLE/VE/<> Aşılabilir [ve fakat aşılmadığı oranda da isabet kaydedilir.] )
- DOĞA ve/||/<> MANTIK ve/||/<> TİN
- DOĞA ile/ve/||/<>/>< NİTELİK
( Azalmaz/çoğalmaz. İLE/VE/||/<>/>< Azalır/çoğalır. )
- DOĞA ile/ve/= TÜMEL AHLÂK
- DOĞA ile/ve ZORUNLULUK
- DOĞAÇLAMA ile KENDİLİĞİNDENLİK
- OLASILIK:
DOĞADA/DEVİMDE/NESNELERDE ile/ve/||/<>/> DAVRANIŞTA/EYLEMDE(KİŞİDE) ile/ve/||/<>/> ZİHİNDE/DÜŞÜNCEDE/SÖZDE
- DOĞADA/BİLİMDE:
KARARSIZ değil YARI KARARLI/LIK
- DOĞAL AHLÂK ile/ve AKLÎ AHLÂK ile/ve ŞER'Î AHLÂK
( NATURAL MORALS vs./and MENTAL MORALS vs./and MORALS OF LAW )
- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR
( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )
- DOĞAL DURUM:
"DURMAK" değil HAREKET
- DOĞAL OLARAK ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE
- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN
- DOĞALLIK
- DOĞALLIK ile EŞEŞEYSELLİK/"İBNELİK"/HOMOSEKSÜELLİK
- DOĞALLIK ile/ve/||/<> İÇTENLİK
( ... İLE/VE/||/<> Kanıta gereksinimi olmayan doğallık. )
- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK
- DOĞALLIK ile/ve/<> KENDİLİK
( NATURALNESS vs./and/<> SELF-NESS )
( ZIRAN ile/ve/<> ... )
- DOĞAN/ATMACA ile/ve/<> PIRLAK
( ... İLE/VE/<> Doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşları yakalamada, çağırtkan ve av olarak kullanılan kuş. )
- DOĞAN ile BÂZEK[Fars.]
( ... İLE Küçük doğan. )
- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN
- DOĞAYI BİLMEK ile/ve DOĞA AYNASINDA, KENDİNİ BİLMEK
- İNAK/DOGMA ile ÂYET
- İNAK/DOGMA ile/ve BELİRLENİM
( DOGMA vs./and DETERMINATION )
- DOGMA[Yun.] değil/yerine/= İNAK
- DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK ile/değil DEREYİ GÖRMEDEN, PAÇALARI SIVAMAK
- DÖĞMEZ ile DAYANMAK/TAHAMMÜL (ETMEK)
( Tahammül etmek, dayanmak. )
- DOĞRU BİLDİĞİNİ YAPMAK ile/değil CANININ İSTEDİĞİNİ YAPMAK [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]
- DOĞRU DUYU/HİS ile/ve NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ BİLMEK
( Doğru hisse sahip olan, nasıl öğreneceğini bilir. )
( RIGHT SENSE vs./and TO KNOW HOW TO LEARN )
- DOĞRU İŞ"İ YAPMAK ile/ve/||/<>/< İŞİ DOĞRU YAPMAK
( Us. İLE/VE/||/<>/< Anlık/bilgi. )
- DOĞRU ORANTILI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< PARALEL/LİK
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(18/69)
🔒 Sınırlı Erişim
Tüm başlıkları görmek için üyeliğiniz/katılımınızı rica ediyoruz...
Giriş Yap / Üye Ol