
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(48/69)
- OPEN :/yerine AÇMAK, AÇIK
- OPENING :/yerine AÇILIŞ, AÇIKLIK
- OPERATE :/yerine ÇALIŞTIRMAK
- ÖPMEK ile/ve ISIRMAK
- ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK
- ÖPMEK ile ÖPÜLMEK ile ÖPÜŞMEK
- ÖPMEK ile ÖPÜŞMEK
( ... ile TELSÎM )
( ... ile MÂÇ )
( TO KISS vs. SNOGGING )
( BAISER avec ... )
- OPORTÜNİZM/OPPORTUNISM[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇILIK
- OPPOSE :/yerine KARŞI ÇIKMAK
- OPTİK DİSK/OPTIC DISK[İng.] değil/yerine/= KÖR NOKTA
- OPTİK ile DİJİTAL
- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM
- OPTİMİZM/NİKBİNLİK değil/yerine/= İYİMSERLİK
- OPTIMİZM/OPTIMISM[İng.] değil/yerine/= İYİMSERLİK
- OPTION :/yerine SEÇENEK
- ÖPÜCÜK ile/ve/||/<>/> UÇAN ÖPÜCÜK
- ÖPÜŞMEK ile YUMULMAK
- ORADA-BURADA (DOLAŞMAK, TAKILMAK, YAŞAMAK)
- ORAK ile/ve KOSA
( ... İLE/VE Uzun saplı orak. )
- ORAK ile MİHSAD[Ar.]
( ... İLE Ekin orağı. )
- ORAK/KALIÇ / ORGAK/ORGAQ[dvnlgttrk] ile/ve/değil TIRPAN[Yun.]/BAŞTAR[< dvnlgttrk]
( Sapı kısa olan. İLE/VE/DEĞİL Sapı uzun olan. )
( Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı. | Ekin biçme zamanı. | Ekin, ot vb. biçme işi. İLE/VE/DEĞİL Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. | Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun. )
( DÂS, DÂSE ile/ve/değil ... )
- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET
( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )
- ÖRDEK ile (ARJANTİN) MAVİ GAGALI ÖRDEK
( ... İLE Omurgalılar arasında penisi en uzun olanıdır. [Kendi boyunun 2 katına, yani 43 cm.'ye kadar ulaşabilmektedir!] )
- ÖRDEK ile BAĞIRTLAK/BOZKIR TAVUĞU
( ... İLE Orta büyüklükte, bir cins göçebe ördek. )
( ... cum QUERQUEDULA )
- ÖRDEK ile ÇAKIRKANAT
( ... İLE Kanatları mavi hareli, bir ördek çeşidi. )
( ... cum ANAS CRECCA )
- ÖRDEK ile DENİZÖRDEĞİ/FIRTINAKUŞU
( ... İLE Perdeayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş. )
( ... cum THALASSIDROMA PELAGICA )
- ÖRDEK ile DİK KUYRUK
- ÖRDEK ile DODO
( ... İLE 1700'de soyu tamamen tükenmiştir. )
( ... İLE 1865'te, Alice Harikalar Diyarı'nda kitabında görülene kadar unutulmuştu. )
( DUCK vs. DODO
[Hollanda'lılar] ... ile WALGVOGEL )
( ANAS cum RABHUS CUCULLATUS )
- ÖRDEK ile GAGALIMEMELİ/ORNİTORENK
( ... İLE Gövdesi kunduza benzeyen, ördek gibi gagası olan ve ayakları perdeli Avustralya'ya özgü bir hayvan. Hem yumurtlayan hem de memeli olan tek hayvandır. )
( ... İLE Geceleri beslenir, gündüzleriyse yuvalarında uyuklarlar. [ya da bir kayanın, ağaç kökünün altında] )
( ... İLE Gagaları 40.000 alıcıyla kaplıdır. [60.000 hareket algılayıcıları vardır ve bunlar da hem göz, hem de el gibi hareket eder, mekanik ve elektriksel veriyi birleştirir ve karanlık sualtı dünyasının net bir resmini çizmesine yardımcı olur] )
( ... ile )
( BATT ile SEDYE-İ VAHÎD-ÜS-SUKBE )
( DUCK vs. DUCKBILL/ORNITORENG )
( ... avec ORNITHORYNQUE )
( ANAS cum ORNITHORHYNCHUS ANATINUS / PLATYPUS )
- ÖRDEK ile KILKUYRUK
( ... İLE Ördekgillerden, uzunluğu 55-65 santimetre, kuyruğu sivri, tüyleri ak yeşil karışık, gagası, ayakları mavi bir tür kuş. )
( ... cum ANAS ACUTA )
- ÖRDEK ile KUĞU
( ... İLE 25 boyun omurları vardır. )
( ... İLE İngiltere'deki tüm kuğular, Kraliyet ailesine aittirler. )
( BATT ile TEMMÜ )
( DUCK vs. SWAN ile
)
( ANAS cum CYGNUS )
( ... con/y EL CISNE )
- ÖRDEK ile MANDALİNA ÖRDEĞİ
- ÖRDEK ile/ve MOSKOFÖRDEĞİ
- ÖRDEK ile PASBAŞ
- ÖRDEK ile/ve PATKA
( ... İLE/VE Bir tür deniz ördeği. )
- ÖRDEK ile/ve SUNA(KUŞAKLI ÖRDEK)
( ... İLE/VE Eril ördek. | Göl ördeği. )
( ... cum TADORNA TADORNA )
- ÖRDEK ile YABANÖRDEĞİ
( ... İLE Ördekgillerden, evcil ördeğe benzeyen, yeşil boynuzlu ördek. )
( ... cum ANAS BOSCHAS )
- ÖREK ile ...
( Başıboş hayvan sürüsü. )
- ÖREK ile ÖREKE
( Başıboş gezen hayvan sürüsü. İLE Eğrilmekte olan keten gibi şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek. | [mecaz, argo] Dişil eşeysel örgeni benzetmesi. ["Ananın örekesi."] )
- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK
- ORGANIC :/yerine ORGANİK
- KİMYA/FİZİK/DOĞA/NESNE:
ORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER) ile/ve/||/<>/>< İNORGANİK/ANORGANİK (KİMYA)(BİLEŞİK/LER)
( Karbon temelli bileşiklerin yapısını, özelliklerini ve tepkimelerini inceler.[proteinler ve karbonhidratlar] İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin ve bileşiklerin kimyasını inceler.[tuzlar ve mineraller] )
( Karbon bileşiklerini inceleyen kimya dalı. İLE/VE/||/<>/>< Karbon dışındaki ögelerin bileşiklerini inceleyen kimya dalı. )
- ORGANİK ile/ve/= MEKANİK DEĞİL
- ORGANİK değil/yerine/= ÖRGENCİL
- ORGANİK ile/ve/değil/yerine/||/<> SERTİFİKALI ORGANİK
- ORGANIZE :/yerine ORGANİZE ETMEK
- ORGANOLOJİK değil/yerine/= ÇALGIBİLİMSEL
- ÖRGÜNLÜK ile/ve/<> YETKİNLİK
- [ne yazık ki]
ÖRGÜTLÜ BİLİNÇSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEK
- ORİJİNALİTE değil/yerine/= ÖZGÜNLÜK
- ORJİNALİTE" değil/yerine/= ÖZGÜNLÜK
- ORKİDE:
"CENNET KUŞU" ile/ve/<> "KARDAN ATEŞ" ile/ve/<> "DANS EDEN KIZ" ile/ve/<> "YIKANAN ÇOCUK"
( Singapur'un başkenti Singapur'da bulunan Orkide Bahçesi'nde, orkide çeşitleri ve yerel dilde orkide çeşitlerine verilen adlar. )
( Singapur, yılda 10 milyon $'lık orkide ihraç etmektedir. )
- ORMAN ile/ve/değil MİLLİ PARK
- ÖRNEĞİNİ BOLCA:
GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BULMAK
- ÖRNEK ALMAK ile DERS ALMAK
- ÖRNEK ALMAK ile/ve ÖYKÜNMEK
- ÖRNEK VERMEK ile/ve/<> İŞARET ETMEK
( Kötü örnek, örnek değildir! [Su-i misal, misal teşkil etmez!] )
( Örnekte/benzetmede, hata olmaz/olmamalıdır! [Teşbihte, hata olmaz!] )
( Örnekler topaldır, üstüne gidilmez. )
( GIVING EXAMPLE vs./and/<> TO INDICATE )
- ÖRNEK ile/ve AÇIKLAMA
( SAMPLE vs./and EXPLANATION )
- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ
- ÖRNEK ile/||/<> BASILI ÖRNEK/HARDCOPY
- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BENZETME
- ÖRNEK ve RESM-İ NÂKIS
- ÖRNEKLEMEK ile ÖRNEKLEMEMEK
( Beni sıkar. İLE Seni sıkar. )
( Anlayamama(sı)ndan dolayı, örnekleme zorunluluğu doğar. )
( "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil TEŞBİHTE, HATA OLMASIN/OLMAZ/OLMAMALI!
[ Hangi benzetmeyi yaparsan yap, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağın zaman hata yapmama gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!]) ( Halk arasında daha çok, yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için söylenilir ama bu yanlış kullanımdır. ] )
( Kötü örnek, örnek değildir!
[Sui misal, misal teşkil etmez!] )
- OROSPU/LUK / KAHPE[Ar. < KAHBE] / EKEK/LİK / ERSEK[dvnlgttrk] ile FÂHİŞE/LİK | KEVÂŞE
( Kısaca: Orospuluk Zihinde; Fahişelik Gövdede
Orospuluk, spekülatif düşüncelerle, çıkara yönelik, işine geldiği gibi hareket etme eğilimi(eşeysel göstergesi olmaksızın). İLE
Fahişelik ise, içinde bulunduğu/bulunmuş oldukları koşullardan/olumsuzluklardan/"acziyetten" kaynaklanabilen, çok geniş/özel nedenlere dayanabilen ya da kişisel seçim/karar ile gövdenin eşeysel yönde, nesnel karşılığı için kullandırılması. )
( BAGIYY [çoğ. BAGAYÂ] )
- ÖRSELEMEK ile TIRMALAMAK
- ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ'NDE:
HASTALIK ve/<> HASTAHANE
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, hastahane ve sağlık hizmetleri çok kötü olduğundan, hasta olmamak için -umarız bir gün düzelene kadar- hastahaneye gitmemek bile gerekebilir. )
- ORTAÇAĞ:
ERKEN ile/ve/<>/> YÜKSEK/KLASİK ile/ve/<>/> GEÇ
( ORTAÇAĞ: Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden [476] başlayarak, 1453 ya da 1492'ye kadar süren çağ. )
( 476 - 1000 arası. ile/ve/<>/> 1000 - 1300 arası. ile/ve/<>/> 1300 - 1453/1492 arası. )
( )
- ORTADA BIRAKMA/KALMA ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK
- ORTADAN KALDIRMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK
- ORTADAN KALDIRMAK ile/||/<> KÖKÜNÜ KAZIMAK
- ORTAK DUYU = HİSS-İ MÜŞTEREK = COMMON SENSE[İng.] = SENS COMMUN[Fr.] = GEMEINSINN[Alm.] = SENSUS COMMUNIS[Lat.] = KOINE AISTHESIS[Yun.] = COMÚN SENTIDO[İsp.]
- ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK
- ORTAK NOKTA ile/ve/değil/yerine ALT KATILIM(ASGARİ MÜŞTEREK)
( [not] COMMON POINT vs./and/but COMMON SENSE
COMMON SENSE instead of COMMON POINT )
- ORTAK NOKTA ile/ve BENZE(T)MEK
( COMMON POINT vs./and TO LIKEN )
- ORTAK ile ORTAKLAŞA
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK
- ORTAKLIK ile/ve/<> AYRIM
- ORTAK/LIK ile/ve BENZER/LİK
( COMMON vs./and SIMILAR )
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine DAYANIŞMACI ORTAKLIK
- ORTAK/LIK ile/ve FARKLI/LIK
( COMMON vs./and DIFFERENT )
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ
- ORTAK/LIK ile/ve/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET
( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )
- ORTALAMA (OLARAK) ile/ve GENELLEME
( ON AN AVERAGE vs./and GENERALIZATION )
- ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK
( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )
- ORTALAMA ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK
( [not] AVERAGE vs./and/but APPROXIMATE
APPROXIMATE instead of AVERAGE )
- ORTALAMA ile YAKLAŞIK
- ORTAM ile/ve/değil/<> ORTALIK
- ORTAMA GİRMEK ile/ve/<> ORTAMDAN ÇIKMAK
( Ortamda bulunan kişilerin, sizin orada/aralarında bulunup bulunmamanıza göre gösterdikleri memnuniyet ya da rahatsızlıklarıyla orantılıdır. )
- ÖRTBAS["ÖRTPAS" değil!] ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK
( ... vs. TO IGNORE )
- ORTOPEDİ[Yun. ORTHOS: Doğru. | PAIS/PAIDOS: Çocuk.] ile/ve/<> AGMATOLOJİ ile/ve/<> OSTEOLOJİ[Fr.]
( ORTOPEDİ: Tıbbın, çocuklardaki gövde biçimsizliklerini düzelten ya da önleyen bir kolu. | Gövdedeki kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan örgen bozukluklarını sağaltan cerrahi kolu. | Hastahanelerde, bu tür sağaltımların yapıldığı bölüm. İLE/VE/<> Kırık bilimi. İLE/VE/<> Kemik bilimi. )
- ÖRTÜ ile/değil ÖRTENEK
( ... İLE/DEĞİL Hayvanların gövdesini örten deri, kıl, tüy, pul gibi dokuların tümü. | Bazı örgenleri örten zarlara verilen ad. )
- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI
- ÖRTÜK ile ÖRTÜLÜ ile ÖRÜLÜ
( Örtülü, kapalı. İLE Örtüsü olan. | Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış. | Açıklama yapmadan, kapalı olarak, müphem. İLE Örülmüş olan. )
- ÖRTÜK = ZIMNİ = IMPLICIT[İng.] = IMPLICITE[Fr.] = IMPLIZITE[Alm.]
- ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTUK/ORTUQ = ORTAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÖRTÜLÜ/PERDELİ ile AÇIK
( ... ile VUZÛH )
( CONCEALED vs. OPEN )
- ÖRTÜŞEBİLİRLİK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞTÜRÜLEBİLİRLİK
( CONGRUENCE )
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK
- ÖRTÜŞME ile/ve/<> UYUMLULUK
- ORUÇ ile/ve EZBER BOZMAK
- ÖRÜMCE ile ÖRÜMCEK
( Yeşil renkli tırtılları, incirde yaprak ve ham meyve kemiren kelebek. İLE Örümcekler takımından, eklemli hayvan. | Örümceğin ördüğü. | Yürüteç. )
( ANTHOPHILA PARIANA cum ARANEA )
- ÖRÜMCEK ile ALTIN TEKERLEK ÖRÜMCEĞİ
( )
( )
- ÖRÜMCEK ile BÖĞ/KARADUL/POY/RÜTEYLÂ[Ar.]/TARANTULA
( ... İLE Zehirli ve bazı örümcekler. )
( RÜTEYLÂ[Ar.]: Zehirli ve iri bir cins kır örümceği. )
( Madagaskar'da, 500'ün üzerinde, örümcek türü bulunmaktadır.[400'ü, dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz.] )
( ... İLE 2.5 yıl yiyeceksiz yaşayabilirler. )
( ANKEBÛT/ANKÛT[çoğ. ANÂKİB] ile/ve ... )
( CÛLÂH, KEREV ile/ve ... )
( SPIDER vs./and TARANTULA )
( ARACHNE cum/et LYCOSA TARENTULA / LATRODECTUS MACTANS )
- ÖRÜMCEK ile DARWIN KABUKLU ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile/değil DEVE ÖRÜMCEĞİ/SARIÖMER/SARIKIZ/BÖĞ/BÖĞÜ/BÖYÜ
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( Kuzey Irak çöllerinden gelen bu böcek, zehriyle bir insanı öldürebilecek güçtedir. )
( Sıcak ve kuru arazilerde yaşarlar. Genellikle geceleri ortaya çıkarlar. )
( Çok saldırgan yapıları vardır. Güçlü çene yapısı nedeniyle et parçasını dahi koparabilirler. )
( Yetişkin bir Sarı Ömer'in boyu, yetişkin bir insan eli kadardır. )
( İkisi aynı ortamda kalsa ikisinden biri ölene kadar durmadan savaşırlar. )
( Hızlı zıplama yetenekleri sayesinde avını kolayca yakalayabilirler. Bir metreye kadar zıplayabilen türleri vardır. )
( Örümceğimsiler sınıfının en hızlısıdır. Hızlı koşma konusunda eklembacaklılar filumu içinde yer alan Amerika hamamböceği (Periplaneta americana) türünden sonra ikinci sırada Galeodes cinsinden, Sarı Ömer'ler yer alır. )
( ... İLE/DEĞİL )
( ... cum SOLIFUGAE )
( ... vs. CAMEL SPIDER )
- ÖRÜMCEK ile/ve HUNİ ÖRÜMCEK
- ÖRÜMCEK ile/ve İPEKÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile/ve KÖR ÖRÜMCEK
( ... İLE/VE Büyük gözlü Kurt Örümceği ailesine mensuptur. )
( ... İLE/VE Sadece Hawaii'deki Kauai volkanik adasında üç zifiri karanlık mağarada yaşarlar. )
- ÖRÜMCEK ile KUNDA
( ... İLE Bir tür iri ve zehirli örümcek. )
- ÖRÜMCEK ile KURT ÖRÜMCEĞİ
( )
- ÖRÜMCEK ile LOBLU ÖRÜMCEK
( )
( ... cum ARGIOPE LOBATA )
- ÖRÜMCEK ile MÜHÜR ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile/ve PİSAURA
- ÖRÜMCEK ile ŞEYTANÖRÜMCEĞİ
( ... İLE Ördüğü ağı, rüzgâra salarak onunla birlikte uzaklara giden bir cins örümcek. | Öğle sıcağında, havada, örümcek ağı gibi tel tel görünen güneş ışığı. )
- ÖRÜMCEK ile/ve SU (ALTI) ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile SU ÖRÜMCEĞİ
( ... İLE Su altında kendi ördüğü ipekten kese içinde yaşayan örümcek. )
( ... cum ARGYRONETA AQUATICA )
- ÖRÜMCEK ile TAVUSKUŞU ÖRÜMCEĞİ
( )
- ÖRÜMCEK ile/ve YENGEÇÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile ZIPLAYAN ÖRÜMCEK
- ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK
( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )
- OŞİNOGRAFİK değil/yerine/= DENİZBİLİMSEL
- OŞİNOGRAFİK değil/yerine/= DENİZSEL
- OSMANELİ(BİLECİK) < LEFKE
- OSMANLICILIK ile/ve/||/<>/> İSLÂMCILIK ile/ve/||/<>/> TÜRKÇÜLÜK
- OSURMAK ile OSRUK/OSRUQ ile OSURGAN ile OSRUŞMAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gaz çıkması. İLE Osuruk. İLE Çok osuran. İLE Osuruk yarıştırmak. )
- OT ile YEŞİLLİK ile SAMAN ile KAMIŞ
- OTA-BOKA (KARIŞMAK, BURNUNU SOKMAK)
- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK
- ÖTEDUYUM/ÖTEGÖRÜ/UZADUYUM/RÂBITA/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
( [not] TELEPATHY vs./but TO THINK SAME THING )
- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE
( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )
- ÖTEKİLERİ YOK SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRGİNİ ÖNE ÇIKARMAK
- ÖTEKİLEŞMİŞ/LİK ile/değil ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ/LİK
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<> KORUYUCULUK/MUHAFAZAKÂRLIK
- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRMEDE:
AYRIMCILIK ile/ve/<> NEFRET (SÖYLEMLERİ/TUTUMLARI)
- UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK
- OTİSTİK/AUTISTIC[İng.] değil/yerine/= DIŞA KAPANIK
- OTİSTİK değil OTİZMLİ
- OTİZM ile/ve/<> BENCİLLİK ile/ve/<> TEKBENCİLİK
- OTİZM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= İÇEYÖNELİKLİK
- ÖTMEK ile VICIRDAMAK
( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )
- ÖTMƏK[Azr.] = GEÇMEK, GEÇİP GİTMEK, GELİP GEÇMEK[Tr.]
- OTOBİYOGRAFİ ile/ve APOJELİK
- OTOBİYOGRAFİK HAFIZA/AUTOBIOGRAPHICAL MEMORY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMÖYKÜSEL BELLEK
- OTOBÜSLERDE:
SESSİZE ALMAK değil KAPATMAK/TAMAMEN KAPALI TUTMAK
( ON BUSES: [not] TO KEEP SOUND OFF - TO KEEP SHUT TOTALLY )
- OTOBÜSTE:
İLERLEMEK ile YANAŞMAK
- OTOKRASİ / OTOKRAT (OTOKRATİK) değil/yerine/= SALTIKERKİ / SALTIKERKÇİ (SALTIKERKİL)
- OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ
- OTOMAN[Fr.] değil/yerine/= KOLTUK
( Sedir biçiminde koltuk. )
- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN
- OTOMATİK değil/yerine/= ÖZDEVİNGEN
- OTOMATİKMAN/OTOMATİK OLARAK ile/ve DOĞRUDAN/DOĞAL OLARAK
- OTOMATİZM/AUTOMATISM[İng.] değil/yerine/= ÖZİŞLERLİK
- OTRAN ile GİYECEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Don. Giysi. İLE ... )
- OTURAK/LÂZIMLIK/HAVRUZ ile SİBEK
( Çocukların boşaltımlarını sağlamak üzere kullanılan nesne. İLE Küçük çocukların yataklarını kirletmemeleri için beşiğe takılarak sidiği oturağa götüren tahta boru, kamış. | El değirmenlerinde alt taşın ortasına çakılan, üst taşın dönmesini sağlayan küçük kazık ya da sivri demir. | Ağaçların toprağa dikine uzayan kökü, dik kök, kazık kök. | Sibek uçlu şapka. )
- OTURMAK ile/ve/değil AYAKTA DURAMAMAK
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- OTURMAK ile DIŞKILADIKTAN/SIÇTIKTAN SONRA OTURMAK
- OTURMAK ile KÖSKELMEK
( ... İLE Bir yere yaslanarak oturmak. )
- OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"
- OTURMAK ile/ve SAYGI DUYARAK VE GÖSTEREREK [TAZÎM] İLE OTURMAK
- OTUR(T)MAK ile ÖRTÜŞ(TÜR)MEK
( TO FIT WELL vs. HARMONIZE )
- OVAT YAPRAK, YUMURTANIN BOYUNA KESİTİ BİÇİMİNDE OLAN YAPRAK = VARAK-I BEYZÎ = FEUILLE OVALE
- OVERCOME :/yerine ÜSTESİNDEN GELMEK
- OVERLOOK :/yerine GÖZ ARDI ETMEK
- ÖVMEK ile/ve BOŞBOĞAZ/LIK
( ... ile/ve AHTAL )
- ÖVMEK ile/ve BOŞBOĞAZLIK
- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK
- ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR
- ÖVMEK ile TAKDİR ETMEK
( Birini, gıyabında övmek, fitneye neden olur/olabilir. )
( MEDÂR-I İFTİHÂR: Övünme nedeni/vesilesi. )
- ÖVMEK ile/ve/değil/yerine TESBİH ETMEK
- ÖVMEK ile/ve/=/> YERMEK
( SENÂ', MEDH ile ... )
- ÖVMEK ile YÜCELTMEK
- OVÜL, TOHUM TASLAĞI, YUMURTACIK = MÜVEYZENE = OVULE
- ÖVÜNMEK/"HAVA BASMAK" ile/değil MUTLULUĞUN DIŞAVURUMU
( [not] TO BOAST vs./but EXPRESSION OF HAPPINESS )
- ÖVÜNMEK ile/ve AVUNMAK
- ÖVÜNMEK ile BÖBÜRLENMEK
- ÖVÜNMEK ile BÖBÜRLENMEK
- OWE :/yerine BORÇLU OLMAK
- OXŞAMAQ[Azr.] = BENZEMEK[Tr.]
- OY ŞEKİLLERİ'NDE:
İŞARİ ile AÇIK ile KAPALI/GİZLİ
( El kaldırarak ya da ayağa kalkarak. İLE Adının yazılı olduğu kağıtla. İLE Adsız ve işaretsiz kağıtla. )
- OYALAMAK/DİNZİRMEK ile/ve/<> AVUTMAK
- [ne yazık ki]
OYALAMAK ile/ve/||/<> "UYUTMAK"
- OYALANMAK ile DÜŞKÜ/HOBİ
( TO DAWDLE vs. HOBBY )
- OYALANMAK ile/ve/degil/yerine YOĞUNLAŞMAK
- ÖYKÜNME ile YAPMACIK
( TETABBU' ile TEKELLÜF )
( TO IMITATE vs. TO PRETEND )
- ÖYLE DEMEK ile ÖYLE BİLMEK
- ÖYLE DEMEK ile ÖYLE BİLMEK
- ÖYLE GÖRMEK ile ÖYLE GÖRMEMEK
- ÖYLE OLDUĞU ANLAMINA GELMEK ile ÖYLE OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEK
- ÖYLE YARATILMIŞLIK ile/değil HAK ETMİŞLİK
- OYMAK ile/ve OYALAMAK
- OYMAK ile OYMAK ile OYMAK
( Keskin, sivri uclu bir nesneyle bir şeyi yontarak, kazıyarak ya da delerek çukur oluşturmak. | Kumaş gibi bir şeyi, girintili bir biçimde kesmek. İLE Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında, toplum, ekonomi, din, kan ya da evlilik bağları bulunan, göçebe ya da yerleşik nitelikteki topluluk, aşiret. | İzcilikte, küçük birlik. İLE Hemen hemen aynı tür yıldızlardan oluşmuş, Samanyolu'nun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri. )
- OYMAK ile/ve/<>/değil/yerine YONTMAK
- OYNAMAK ile/ve/değil/||/<>/< KURCALAMAK
- OYNAMAK ile OYUN OYNAMAK
- OYUK ile/ve/||/<> HÖYÜK
( HOLLOW vs./and/||/<> MOUND )
- OYUK ile/ve/değil/||/<>/> KAKLIK/MAĞARA[Ar. < MAGARE]
( İçi boş ve çukur olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Taşın/dağın içindeki geniş oyuk. )
- OYUK ile/ve/değil/||/<>/> YARIK
- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA
- OYUN VE OYUNCAKTA:
TON[RENK] ile/ve/||/<> TINI ile/ve/||/<> TANIŞ
- OYUNA GELMEK ile/ve/||/<> TAKLAYA GELMEK
- OYUNUN KURALLARINI ÖĞRENMEK ve/||/<>/> OYNAMAK
( Önce. VE/||/<>/> Sonra. )
- ÖZ KİŞİLİK ile/ve HEDEF KİŞİLİK
- ÖZ ile/ve ÇEKİRDEK
( ESSENCE vs./and CORE )
- ÖZ ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK
- ÖZ ile/ve/<> NİTELİK
( ESSENCE vs./and/<> QUALITY )
- ÖZ ile/ve/değil SÜREKLİLİK
- ÖZBİLİNÇ ile/ve/=/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/=/<> ÖZGÜNLÜK
( Özgürlük, özgünlüktür. )
( ESERLERDE: Kayıtsız, bireysel. İLE/VE/=/<> Öncekilere(kaynakçalara) bağlılık üzerine/üzerinden. )
- ÖZDEK = MADDE = MATTER[İng.] = MATIÈRE[Fr.] = MATERIE[Alm.] = MATERIA, MATERIES[Lat.] = HYLE[Yun.] = MATERIA[İsp.]
- ÖZDEŞ ile/ve/<>/değil/yerine DENK
- ÖZDEŞLEŞMEK ile/ve "HEMHAL OLMAK"
- ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK
( Ne olmadığımızı bilmek yeterlidir. Ne olduğumuzu bilmemiz gerekmez. Ne olduğumuzu bilmek için ne olmadığımızı bulmamız gerekir. Ne olduğumuzu tarif, tümüyle red dışında olanaklı değildir. )
( Ancak kendi farkındalığınız ve kendi çabanızla keşfettikleriniz sizin işinize her zaman yarayacak olanlardır. )
( Kendinize saygıyla ve sevgiyle yaklaşınız. )
( Kişi, kendinin ışığıdır. )
( Kendi hakkınızdaki yanlış düşünceleri terk edin. )
( Algılanabilir ya da akıl-alabilir bir şey olmadığınızı ve bilinç alanında beliren hiçbir şeyin öz varlığınız olamayacağını bir kez anladıktan sonra, daha derin bir kendini-biliş'e götürecek tek yol olan, herhangi bir şeyle özdeşleşme alışkanlığını kökünden kazıma işine girişeceksiniz. )
( Aranacak ve bulunacak hiçbir şey yoktur, çünkü kaybedilmiş bir şey yoktur. )
( Sakin kalın, sessiz kalın. O, ortaya çıkacaktır. Daha doğrusu, bizi içine alır. )
( Herşey ya kendinde ya da başkasındadır. )
( To know what you are, find what you are not!
Only what you discover through your own awareness, your own effort, will be of permanent use to you.
Approach your self vs. reverence and love.
Remove and abandon your wrong ideas about yourself.
Once you have understood that you are nothing perceivable or conceivable, that whatever appears in the field of consciousness cannot be your self, you will apply yourself to the eradication of all self-identification, as the only way that can take you to a deeper realisation of your self.
There is nothing to seek and find, for there is nothing lost.
Keep quiet, keep silent; it will emerge, or rather, it will take you in. )
( It is enough to know what we are not. We need not know what we are. To know what we are, we must find what we are not. What we are cannot be described, except as total negation. )
( IDENTIFICATION vs. TO FIND/SEE ON/IN SELF )
- ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> KÖRLÜK
- ÖZDEŞLEŞ(TİR)MEK ile İNDİRGEMEK
- ÖZDEŞLİK -(>) TEVHİD (<)- FARK
- ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> AYRIM
- ÖZDEŞLİK ile/ve AYRIŞ(TIR)MAK
( IDENTITY vs./and TO DECOMPOSE )
- ÖZDEŞLİK ile/ve BENZERLİK
( Birbirine benzeyen şeyler, birbirinin aynı değildir! )
( IDENTITY vs./and SIMILARITY/RESEMBLANCE )
- ÖZDEŞLİK ile/değil BİLEŞİM
- ÖZDEŞLİK ile/ve/||/<> BİREYSELLİK
- ÖZDEŞ/LİK ile/ve BİRİCİK/LİK
( IDENTITY vs./and UNIQUE )
- ÖZDEŞLİK ile/ve BİRLİK
- ÖZDEŞ/LİK ile/ve BÜTÜN/LÜK
- ÖZDEŞLİK ile ÇELİŞKİ
( IDENTITY vs. CONTRADICTION )
- ÖZDEŞLİK ile/ve ÇELİŞMEZLİK ile/ve 3. OLASILIĞIN/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI
( Bir şey, hem siyah, hem de siyah olmayan olamaz.
A=B ve A=B' ==> muhal[olması, gerçekleşmesi olanaksız]
İLE
Bir şey, ya siyahtır ya da siyah olmayandır.
A=B ya da A=B' ==> zorunlu )
( LAW OF IDENTITY vs./and LAW OF NONCONTRADICTION vs./and TERTIUM NONDATUR, EXCLUDED THIRD/MIDDLE )
( ... cum/et NONCONTRADICTIO cum/et PRINCIPIUM TERTII EXCLUSI/TERTIUM NONDATUR )
- ÖZDEŞLİK ile/ve EŞİTLİK
- ÖZDEŞLİK yerine FARKINDALIK
( Körlük. YERİNE ... )
( Balıklar derya içre, deryadan bihaber! )
( AWARENESS instead of IDENTITY )
- ÖZDEŞ/LİK ile FARKLI/LIK
( IDENTITY vs. DIFFERENCE )
- ÖZDEŞLİK ile/ve İÇ BÜTÜNLÜK
( IDENTITY vs./and INNER INTEGRITY )
- ÖZDEŞLİK ile/değil İÇİÇELİK
- ÖZDEŞ/LİK ile/ve TÜRDEŞ/LİK ile/ve SÜREKLİ/LİK ile/ve KURALLI/LIK
( IDENTITY vs./and HOMOGENEITY vs./and CONTINUITY vs./and REGULAR/NESS )
- ÖZDEŞLİK ile/ve ÜYELİK
- ÖZEK/MERKEZ[Ar.] ile/ve ODAK
( CENTER vs./and FOCAL POINT )
- ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK
- ÖZEL HUKUK ile/ve/||/<> KAMU HUKUKU
- ÖZEL ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/LIK
- ÖZEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZNEL/LİK
- ÖZELEŞTİRİ ile/ve PİŞMANLIK
( SELF-CRITICISM vs./and REGRET )
- ÖZELLİK ile/ve AYIRICI ÖZELLİK
( FEATURE vs./and DISTINCTIVE FEATURE )
( ... ile/ve PRTHAKTVA )
- ÖZELLİK ile/ve AYRICALILIK
( PECULIARITY/SPECIALITY vs./and PRIVILEGENESS )
- ÖZELLİK ile/ve/değil DURUM
- ÖZELLİK ile GİZİL
( Gizil olan, düşünme yoluyla uygulayımsal/fiilî duruma gelir. )
( SPECIALITY vs. POTENTIAL
The potential becomes actual by thinking. )
- ÖZELLİK ile/ve GÜZELLİK
( SPECIALITY vs./and BEAUTY )
- ÖZELLİK ile NİTELİK
- ÖZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< OLANAK
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(48/69)
🔒 Sınırlı Erişim
Tüm başlıkları görmek için üyeliğiniz/katılımınızı rica ediyoruz...
Giriş Yap / Üye Ol