
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(66/69)
- YANLIŞ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERSİZ/LİK
- YANMAK ile/değil/yerine BRONZLAŞMAK
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YANMAK ve/||/<>/> KURTULMAK
- YANMAK ve/<> PARLAMAK
- YANMAK ile/ve/||/değil/yerine/>< UYANMAK
- YANMAK ile/ve/||/<> UYUŞMAK
- YANSIMA ile/ve DERİNLİK
( REFLECTION vs./and DEPTH )
- YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK
- YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK
( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )
- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK
- YANSITMAK ile/ve/||/<>/> YAYGINLAŞTIRMAK
- YANSITMAK ile YER VERMEK
- YAN YANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK
( PUT IN SIDE BY SIDE vs. TO BRING TOGETHER )
- YAN YANA/LIK ile/ve ART ARDA/ARDIŞIK/LIK/MÜTERÂDİF[Ar. < RİDF]
( Uzay/mekân. İLE/VE Zaman. )
( SIDE BY SIDE vs./and ONE AFTER ANOTHER )
- YAN YANALIK ile/ve DIŞTALIK
( (TO BE) SIDE BY SIDE vs./and (TO BE) OUTER )
- YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK değil YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK
- YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK değil YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK
- YAPARAKTAN/EDEREKTEN değil YAPARAK/EDEREK
- YAPAY/BOŞ "GÜZELLİKLER":
HAZ ve/||/<> ZENGİNLİK ve/||/<> ÜN/ŞÖHRET
- YAPAY ZEKÂ ile BİYOİNFORMATİK
( İnsan zekâsını taklit eden bilgisayar düzenleri geliştirme bilimi. İLE Biyolojik verileri çözümlemek ve yorumlamak için bilgisayar bilimi ve istatistiksel yöntemleri kullanan bir bilim dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, biyolojik verilerden yeni bilgiler ve keşifler elde etmek için yapay zekâ algoritmaları kullanılmaktadır. )
- YAPAY ile YAPMACIK
- [ne yazık ki]
YAPAYALNIZ KALMAK ile/değil YAPAYALNIZ HİSSETMEYE NEDEN OLANLARLA YAŞAMAK
- YAPAYLIK ile/değil OYUN
- YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK
- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK
- YAP(IL)ABİLİTE değil YAPILABİLİRLİK
- YAPILACAK BİRŞEY YOK ile YAPILACAK FAZLA BİRŞEY YOK
- YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK
( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )
( GOING TO DO vs./and SHOULD TO DO
Whatever is done, is done by you, the universal and inexhaustible energy. )
- YAPILACAK ile YAPILABİLECEK
( GOING TO DO vs. SHOULD TO DO )
- YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK
- YAPINCAK ile (KINALI) YAPINCAK
( Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen, uzun tüylü kebe/kepenek. İLE Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak. )
- YAPIP-ETMEK
- YAPISAL BULANIKLIK ile ...
( STRUCTURAL AMBIGUITY )
- YAPISALCILIK = STRUCTURALISM[İng.] = STRUCTURALISME[Fr.] = STRUKTURALISMUS[Alm.] = STRUCTURA[Lat.]
- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI
- YAPIŞMAK ile BİNDİRMEK
- YAPIŞMAK ile SİNMEK
- YAPIŞMAK ile SİNMEK
- YAPIŞTIRICI ile LAK
( ... İLE Amerikan elmasından çıkan yapışkan sıvı. )
- YAPIŞTIRMAK ile "YAPIŞTIRMAK"
- YAPMA!:
EMİR değil KOLAYLAŞTIRMAK/HIZLANDIRMAK
( Bilenlerin/tecrübelilerin/büyüklerin, "... Yapma!/Etme!" sözleri/öğütleri, bir yasak/engel/kısıtlama değil yapılmayacakların kolay ve daha az olmasından dolayı, tecrübelerinden yararlanılmasını istedikleri içindir. Hemen buyruk/emir olarak algılanıp tepki göstermemekte yarar vardır! )
- YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK
- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK
- YAPMACIK ile/ve/<> ABARTI
- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK
- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"
- YAPMADIĞIN ile/ve/değil EŞİK
- YAPMAK değil/yerine/=
- YAPMAK ile ETMEK
( Batı dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. İLE Doğu dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. [İstisnalar hariç!] )
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK
( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )
( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )
( [not] TO DO vs./and/but/=/||/<> TO BE
TO BE instead of TO DO )
- YAPMAK ile/ve OLUŞTURMAK
- YAPMAK ve SUSMAK
( Yaşamla tek buluşma noktamız, yapmak/eylem; kişiyle/insanla tek buluşma noktamız susmak/susabilmektir. )
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine YAPILANDIRMAK
- YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK
- YAPMAK ile/ve/yerine YAŞAMAK
( TO DO vs./and TO LIVE
TO LIVE instead of TO DO )
- YAPMAK ile/değil YÜRÜTMEK
- YAPMAMAK ile YAPAMAMAK
- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK
- ... YAPMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine ÇABA
- YAPRAK ve AYA
( ... VE Yaprakların düz ve parlak yanı. )
- YAPRAK ve BALSIRA
( ... VE Yaprak üzerindeki küf. )
- YAPRAK ile DAĞ YAPRAĞI
- YAPRAK ile/ve GAZEL/KAZEL
( ... İLE/VE Sonbaharda kuruyan ağaç yaprağı. )
- YAPRAK ile/ve/değil/||/<> HAYVAN
( )
- YAPRAK ile/ve İBRE
( ... İLE/VE Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )
( BERG ile/ve ... )
- YAPRAK ile/değil İĞNEYAPRAK
( ... İLE/DEĞİL Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uclu yaprak. )
- YAPRAK ile LABADA/EFELİK/EFELEK
( ... İLE Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda, kendiliğinden yetişen ve yaprakları, sebze olarak kullanılan bir bitki. )
( ... cum RUMEX PETIENTIA )
- YAPRAK ile MEYVEYAPRAK
( ... İLE Çiçeğin, döllenmeden sonra yemişi oluşturan yaprağı. )
- YAPRAK ve/<> MIZRAK
- YAPRAK ile OYMALI YAPRAK
( ... İLE Meşe yaprağı gibi kenarları, girintili çıkıntılı olan yaprak. )
- YAPRAK = VARAK = FEUILLE
- YAPRAK ile YAPRACIK
( ... İLE Küçük yaprak. )
- YAPRAKLAR = EVRÂK = FEUILLES
- YAPRAKLARDA:
TAÇ ile/ve ÇANAK
- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK
- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK
- YAPTIĞIN ile/ve/değil EŞİK
- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK
- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK
- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK
- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK
- YARA-BERE (İÇİNDE OLMAK/KALMAK)
- YARA OLMAK ile/değil/yerine/>< YAR OLMAK
- YARADANCILIK = DEISM[İng.] = DÉISME[Fr.] = DEISMUS[Alm.] = DEUS[Lat.]
- YARAK ile YARAK ile YARAK
( Hazırlık. İLE Silah. İLE Penis. )
- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK
- YARALANMA/TRAVMA:
PSİKOJENİK ile/ve/||/<> VAROLUŞSAL ile/ve/||/<> BAĞLANMA ile/ve/||/<> KAYIP ile/ve/||/<> BAĞLANMA DÜZENİ/SİSTEMİ
( bkz. FRANZ RUPPERT )
- YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)
( - Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.
- Aynı zamanda, kan damarları, kas ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.
- Derinin koruma özelliği bozulacağından, enfeksiyon riski artar. )
( Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur.[Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.] İLE/VE/||/<> Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır.[Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Tetanos tehlikesi vardır.] İLE/VE/||/<> Taş yumruk sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpmasıyla oluşan yaralardır. İLE/VE/||/<> Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile oluşue. Doku ile ilgili tüm örgen, saçlı deri de zarar görebilir. İLE/VE/||/<> Mikrop kapma olasılığı bulunan yaralardır. | Gecikmiş yaralar.[6 saatten fazla] | Dikişleri ayrılmış yaralar. | Kenarları düzgün olmayan yaralar. | Çok kirli ve derin yaralar. | Ateşli silah yaraları. | Isırma ve sokma ile oluşan yaralar. )
( [Ciddi yaralanmalar]
- Kenarları birleşmeyen ve ya 2-3 cm. olan yaralar.
- Kanaması durdurulamayan yaralar.
- Kas ya da kemiğin göründüğü yaralar.
- Delici aletlerle oluşan yaralar.
- Yabancı nesne saplanmış olan yaralar.
- İnsan ya da hayvan ısırıkları.
- Görünürde iz bırakma olasılığı bulunan yaralar. )
( [İlk yardım]
- Yaraya saplanan yabancı nesneler çıkarılmaz.
- Yara içi kurcalanmamalıdır.
- Yarada kanama varsa durdurulur.
- Yara, temiz bir bezle örtülür.
- Yara üzerine bandaj uygulanır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )
- YARALI KİMLİK ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALAN
( Kendini koruyacak kadar. )
- YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK
( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir.
- Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )
( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)
( OMUZDAN DESTEK OLARAK
ile/ve/||/<>
KUCAKTA
ile/ve/||/<>
SIRTTA
ile/ve/||/<>
OMUZDA
ile/ve/||/<>
ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ
ile/ve/||/<>
KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK
ile/ve/||/<>
SANDALYE İLE
ile/ve/||/<>
SEDYE İLE
ile/ve/||/<>
BATTANİYE İLE
ile/ve/||/<>
KAŞIK TEKNİĞİ
- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler.
Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.
ile/ve/||/<>
KÖPRÜ TEKNİĞİ
- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.
ile/ve/||/<>
KARŞILIKLI DURARAK
- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker.
- Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.
ile/ve/||/<>
RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI
- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )
- YARAMAK/YARAMAZ ile/değil YETMEZ/YETMEK
- YARAMAZ ile BASTIBACAK
( ... İLE Bacakları kısa ya da çarpık olan. | Yaramaz, haylaz çocuk. )
- YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN ile YARAĞIN
( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )
- YARANMAK ile/ve YARAŞMAK
- YARARCILIK ile/değil İNSAN-I KÂMİL
- YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK
( USEFUL/NESS vs./and/<> MEANINGFUL/NESS )
- YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK
- YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN
- YARAR(LI)/LIK ile KAZANÇ(LI)/LIK
( BENEFICIAL[NESS] vs. HAVING PROFITED[NESS] )
- YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK
- YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK
( MUHAYYİLE ile/ve/<> NAZARİYE )
- YARATICI/LIK ve BİLGE/LİK
( TO CREATE and WISDOM )
- YARATICILIK ile/ve CANLANDIRMAK ile/ve HAREKET KATMAK
( Kuralları önce bilmek, sonra [yeri geldiğinde ve gerektiğince] unutmak/unutabilmek gerek! )
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK
- YARATICILIK ile/>< USTALIK
- YARATICILIK ile YENİLİK/TİCARİLEŞTİRME
( CREATION vs. INNOVATION )
- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK
- YARATMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK
( TO CREATE vs./and TO TRANSFORM )
- YARATMAK ile HALK ETMEK
( Yoktan var etmek. İLE Vardan var etmek. )
- YARATMAK ile NEDEN/VESİLE OLMAK
- YARATMAK değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK
- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞATMAK
- YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK
- YARAYI(/NIN ÜSTÜNÜ) KAŞIMAK değil/yerine YARANIN ETRAFINI KAŞIMAK
( [not] ITCHING THE WOUND but/instead of ITCHING ARROUND THE WOUND )
- YARDIM DİLENMEK ile/değil KONUŞMAK
( İSTİANE: Yardım isteme. )
- YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK
( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )
- YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK
- YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK
- YARDIMCI OLMAK ile ARACI/VESİLE OLMAK
- YARDIMCI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< FIRSAT VERMEK
( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )
( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )
( The main thing that helps is to have reality within. )
(
Bunu mu istiyorsunuz?
• Çocuğunuz...
– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...
Üstün Dökmen )
( [not] TO HELP vs./and/but/||/<>/>< TO GIVE AN OPPORTUNITY
TO GIVE AN OPPORTUNITY instead of TO HELP )
- YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK
- YARDIM/CI/LIK ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI/LIK
( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )
- YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ
- YARGILAMAK ile/değil İNDİRGEMEK
( [not] "TO JUDGE" vs./but "TO REDUCE" )
- YARGILAMAK ile/değil/yerine KEŞFETMEK
( [not] TO JUDGE vs./but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO JUDGE )
- YARGILAMAK ile KÖTÜLEMEK
( "TO JUDGE" vs. "TO RUN DOWN" )
- YARGILAMAK ile/ve/||/<>/> YAFTALAMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ[Ar.]
- YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK
- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK
( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )
( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )
- YARGILAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMAK
- YARGILARIN SINIFLANDIRILMASINDA:
ANALİTİK | SENTETİK ile/ve/||/<> A PRIORI | A POSTERIORI
( --------------- | A PRIORI | A POSTERIORI |
------------------------------------------------------------------------ |
ANALİTİK | Analitik a priori | Analitik a posteriori |
------------------------------------------------------------------------ |
SENTETİK | Analitik a priori | Sentetik a posteriori |
------------------------------------------------------------------------- | )
- [yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ
( Yargı içermesi gereken. İLE/VE Yargı içermemesi gereken. )
( Bi şart. İLE/VE Bilâ şart. )
- YARIK ile/ve/değil ÇATLAK
- YARIK ile/ve/değil EŞİK
- YARIK ile YİRİK
( ... İLE Yarık, yırtık. | Üst dudağı yarık olan. )
- YARILMA > FARKINDALIK
- YARIM-YAMALAK (BIRAKMAK)
- YARIM ile/ve/<> BUÇUK
- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"
- [ne yazık ki]
YARIMI YEMEZ/SİN ve/||/<> BÜTÜNÜ BÖLMEZ/SİN
- YARIN(LAR)A TAŞIMAK değil GELECEĞE TAŞIMAK
- YARINI ÖZLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< YÂRINI ÖZLEMEK
( "Gelecekte yaşayabileceklerini düşlemek." İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sevgiliyi özlemek. )
- YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK
- YARIŞ(TIR)MAK ile/değil/yerine KARŞILAŞ(TIR)MAK
- YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK
- YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK
- YAŞ ve/||/<>/> YAVAŞ/LIK
- YASA ile/ve/değil EŞİK
- YASA ile MUTLAK
( LAW vs. ABSOLUTE )
- YASA ile YÖNETMELİK
( LAW vs. STATUTES )
- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK
( )
- YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK
- YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK
( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )
- YASAK ile/değil BAŞKASINA KAPALI
- YASAK ile ENGEL
( ... ile HÂİL[< HAVL] )
( PROHIBITION vs. OBSTACLE )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/<> OLANAKSIZLIK
( [not] PROHIBITION vs./and/but/<> IMPOSSIBILITY
IMPOSSIBILITY instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine SINIRLAMA/KISITLAMA
( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, bireylerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir.
"YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir.
"YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır.
Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )
( [not] PROHIBITION vs./and/but LIMITING
LIMITING instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIRLILIK/KISITLILIK
( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına uygulamamalıdır. Eğer duruma uyan, ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konulabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )
( PROHIBITION vs. RESTRICTIVENESS )
- YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ
( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ
- YASAK ile/ve/||/<> YAZIK
- YASAL/KANUNÎ EHLİYETTE:
EHLİYET-İ HUKUK ve/||/<> MALİKİYET ve/||/<> HÜRRİYET ve/||/<> İSMET
- YASA/LAR" ||/<> "ÖRÜMCEK AĞI"NDA:
BÜYÜK SİNEK ile/ve/değil/||/<>/>< KÜÇÜK SİNEK
( Ağı deler geçer. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Ağa takılır. )
- YASALARA UYGUNLUK(MEŞRÛİYET) ile/ve/<> YAYGINLIK
- YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET
- YASALILIKTA:
KEYFÎLİK ile/ve ZORUNLULUK
- YASALLIK İLKESİ ve/||/<> NEDENE BAĞLILIK ve/||/<> DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİ OLMA
- YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK
- YASALLIK ile/ve/||/<>/< SUÇUN TANIMLANMASI
- YAŞAM/BİLİNÇ ile/ve/değil/=/< BELLEK
( Bellekte, bir boşluğun olması, bilinçte (de), bir boşluğun olmasını gerektirmez. )
( [not] CONSCIOUSNESS vs./and/but/=/< MEMORY )
- YAŞAM BOYU TEK EŞLİLİK ile/değil/yerine İLİŞKİ SÜRESİNCE TEK EŞLİLİK
- YAŞAM:
DALGINLIKLA değil/yerine/>< AYIK
- YAŞAM = FARKINDALIK || İNSAN = FARKINDALIK
- YAŞAM/HAYAT ve/= SONSUZ/LUK
( LIFE and/= ETERNITY )
- YAŞAM/HAYAT ile/ve TUTARLILIK
( LIFE vs./and CONSISTENCY )
- YAŞAM:
(NE) "AŞK", (NE DE) "EKMEK" ile/ve/değil/||/< İNSAN OLABİLMEK/KALABİLMEK
- YAŞAM ÖYKÜSÜNDE:
İLK ADIMLAR ve/||/<>/> BÜYÜME ve/||/<>/> EV ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> EŞİNİ BULMA ve/||/<>/> EBEVEYNLİK
( "NTV - Yaşam Öyküsü" bölümlerini izlemek için burayı tıklayınız... )
- YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK
- YAŞAM ile/ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> MÜLKİYET
( bkz. John Locke )
- YAŞAM ile YAŞAMAK
( Hayat hayatla beslenir. Doğada bu süreç zorunluludur, toplumda ise gönüllü olmalıdır. )
( Sorgulanmayan yaşam, yaşam değildir. )
( Yaşam, suyun toprağa karışmasıdır. )
( LIFE vs. SURVIVE
Life lives on life. In nature the process is compulsory, in society it should be voluntary. )
- YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN
( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)
ve/+/||/∩/<>/>
[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"
ve/+/||/∩/<>/>
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )
( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION
&/+/||/∩/<>/>
[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"
&/+/||/∩/<>/>
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )
( )
( REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI]:
WHAT YOU LOVE and/∩/+/||/<> WHAT THE WORLD NEEDS and/∩/+/||/<> WHAT YOU CAN BE PAID FOR and/∩/+/||/<> WHAT YOU ARE GOOD AT )
- SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA
( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAMAK ile DENEYİMLEMEK
- YAŞAMAK ile/ve/||/<> DENEYİMLEMEK / TECRÜBE ETMEK
( TO LIVE vs./and EXPERIENCE )
- YAŞAMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK
( Yaşayan yaratamaz, yaratan yaşayamaz. )
( TO LIVE vs./and TO TRANSFORM )
- YAŞAMAK ile/ve DUYUMSAMAK
( TO LIVE vs./and TO SENSE )
- YAŞAMAK ile/ve EYLEMİNDE BULUNMAK
( TO LIVE vs./and TO ACT )
- YAŞAMAK ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )
- YAŞAMAK ile/ve/<>/></< ÖLMEK
( Biliyor olmak. İLE/VE/<>/>< Bilmek[/Bildim!] )
- YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK
( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )
- YAŞAMAK ile/ve YAŞANTILAMAK
( TO LIVE vs./and EXPERIENCE )
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK
( )
- YAŞAMAK ile/ve YAŞATMAK
- YAŞAMAKTA/YAŞIYOR OLMAK ile/ve/değil ÖLMEKTE/ÖLÜYOR OLMAK
- YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK
- YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞAMDA KALMAK ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK
( Canlılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )
( [not] TO SURVIVE vs./and/but/||/<>/> TO LIVE )
- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK
- YAŞAMDAN KAÇMAK değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK
- YAŞAMI:
GELDİĞİ GİBİ KARŞILAMAK ile/ve/değil OLDUĞU GİBİ KARŞILAMAK
- KAYBETME(ME)K:
YAŞAMI ile/değil/yerine YAŞAMIN ANLAMINI
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha üzücüdür. )
- YAŞAMI KOVALAMAK ile YAŞAMI YAKALAMAK
- YAŞAMI ÖĞÜTMEK değil/yerine YAŞAM ÜRETMEK
- YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK
- YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT
- YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK
- YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK
- YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP
- YAŞANMIŞLIK ile/değil/yerine DENEYİM
- YAŞANMIŞLIK/YAŞANMAMIŞLIK ile/ve ANLAMLILIK/ANLAMSIZLIK
- YAŞATMAK ile DİRİLTMEK
- YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET
- YAŞAYAMAMAK ile/ve/değil YAŞADIĞINI, GÖNLÜNCE YAŞAYAMAMAK
( Hayallerini/istediklerini gerçekleştirememek. İLE/VE/DEĞİL Gerçekten istediklerini ve gerekenlerini yaptığın halde hayallerini gerçekleştirememek. )
- YASƏMƏN[Azr.] = LEYLAK[Tr.]
- YAŞINDAN-BAŞINDAN (UTAN[MA]MAK)
- YAŞINI BAŞINI (ALMAK)
- YAŞLANDIĞIMIZDAN DOLAYI OYUN OYNAMAKTAN VAZGEÇMEK
değil/ne yazık ki
VAZGEÇTİĞİMİZDEN DOLAYI OYUN OYNAMAMAK
- YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK
- YAŞLANMADAN YAŞ ALMAK ile/değil/yerine/>< YAŞLANMAK
- YAŞLANMAK ve/değil/yerine/||/<> DAĞA TIRMANMAK
( Yaşlanmak, büyük bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmandıkça bazı fiziksel gücünüz azalır ama bakışlarınız daha özgür, görüşünüz daha geniş ve dingin olur. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine KOCAMAK/KARIMAK/KARTALMAK/KARTLAŞMAK
( COTTURUK: Kocamış, çirkinleşmiş kişi. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK
- YAŞLANMAK ile TİRİTLEŞMEK
( ... İLE Çok yaşlanıp gücünün kalmaması. )
- YAŞLANMAK değil YAŞ ALMAK
( Erkekler, yaşını saklamaya; kadınlar ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmaya başlamıştır. )
( Yaşlanmak, bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, soluğunuz kesilir fakat görüş açınız genişler. )
- YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK
- YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK
- YAŞLI/LIK ve/<> BİSİKLET
- YAŞLI/LIK ile/yerine OLGUN/LUK
( Yaşlıları ziyaret etmek, yararlıdır! )
- YAŞLILIK ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> KITLIK ve/||/<> ÖLÜM
( "Mahşerin dört atlısı." )
- YAŞMAK ile PEÇE/NİKAB
- YASMIK/MERCİMEK[Fars. < MERDUMEK] ile/değil BURÇAK
( Baklagillerden, beyaz çiçekli bir tarım bitkisi. | Bu bitkinin, besin değeri yüksek, ufak, yuvarlak ve yassıca tohumu. İLE/DEĞİL Baklagillerden, taneleri hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki. | Bu bitkinin, mercimeğe benzeyen tanesi. )
( LENS CULINARIS cum VICIA ERVILIA )
- YASSI ile YATIK
- YASTIK ile USTURMAÇA[İt.]
( ... İLE Her tür deniz aracının, rıhtım, iskele gibi yerlere yanaşmaları sırasında olabilecek çarpışmaları önleyici nitelikte halat, ağaç, lastik gibi esnek nesnelerden yapılmış, sabit ya da taşınabilir yastık. )
- YATAK-DÖŞEK (YATMAK)
( Hasta olmak. )
- YATAK ile AĞ YATAK/HAMAK[[Fr. HAMAC < Karaib dilinden]
( ... İLE İki ağaç/direk/duvar arasına asılarak içine yatılan ve sallanılabilen, ağdan ya da bezden yapılmış yatak, ağ yatak. )
- YATAK ile/ve BELEK
( ... İLE/VE Beşiğe konulan yatak. )
- YATAK ile/ve BERHÂBE[Fars.]
( ... İLE/VE Minder, döşek, yatak. | Bir döşekte birlikte yatılan kişi. )
- YATAK ile BEŞİK
( ... İLE Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta ya da demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola. | Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça ya da parçaların tümü. | Bir şeyin doğup geliştiği yer. | Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma. )
- YATAK/MECRÂ ile EKENEK/MEZRÂ
( [coğrafya] Yatak. | Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu. İLE Ekilen yer. Ekime elverişli, ekilecek tarla ya da yer. | Kırsalda, birkaç evden oluşan, en küçük yerleşim birimi. )
- YATAK ile KAPI
- YATAK ile KUŞET[Fr. < COUCHETTE]
( ... İLE Gemi ya da trende yatak. )
- YATAK ve SANDALYE/KOLTUK ve AYAKKABI
( Zamanımızın en uzun süre üzerinde geçtiği nesneler. )
( Olabildiğince nitelikli olanlarını tercih etmek ve kullanmakta yarar vardır! )
( ... ve ... ve PAPUÇ[< PÂ-PÛŞ: Ayak örten.][PÂ: Ayak.]
PÂY-GÂH[: Derece, rütbe.| Ayakkabılık.][Türkçe'de PEYKE şeklinde galat olarak kullanılmıştır.][PEYKE: Genellikle eski evlerde bulunan, duvara bitişik, alçak, tahta sedir, kerevet.][KEREVET(Rus.): Üzerine şilte serilerek oturmaya ya da yatmaya yarayan tahtadan seki, sedir.] )
- YATAK ile/ve/||/<>/> YASAK
- YATAK YASTIK
( BED
PILLOW )
itibarı ile 16.971 başlık/FaRk ile birlikte,
16.971 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(66/69)
🔒 Sınırlı Erişim
Tüm başlıkları görmek için üyeliğiniz/katılımınızı rica ediyoruz...
Giriş Yap / Üye Ol