Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(171/186)


- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"

( BÎDÂR ile ZEYREK )


- UYANIK -ile

( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )


- UYANIK ile AYIK

( AWAKE vs. SOBER )


- UYANIK ile KÖPOĞLU

( ... İLE Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kişi. | Hakaret içeren bir seslenme sözü. )


- UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK


- UYANIK/LIK ile/ve AYIK/LIK


- UYANIK/LIK ile GERGİN/LİK


- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"


- UYANIK/LIK ile/ve YANIK/LIK


- UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK


- UYANMAK ile/ve/değil EŞİK


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYANMAK ile KALKMAK

( Uyanmak sözcüğü, zihin, gözler ve/ya da duyular açıldığında, baş/gövde yastıkta/yatakta olsa bile kullanılabilir. İLE Kalkmak sözcüğü ise, başın yastıktan ayrılması/kalkması, en az gövdenin yarısının doğrulması ya da tamamen yataktan uzaklaşmış olmanın karşılığıdır. )


- UYARAN ile UYARILAN

( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )


- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")


- UYARI/DÜZELTME ile/ve/değil SUBHANALLAH


- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI


- UYARI ile DERECESİ


- UYARI ile/değil DİKKAT ÇEKMEK

( Kendileri ve/ya da kişilerle sorunları olanlar, dikkat çekilmesi gereken ortak konuları kişisel algılayarak anlamsız/çocukça sorunlar yaratabilirler. )


- UYARI ile/ve/değil ESPRİ

( [not] WARNING vs./and/but WIT/JOKE )


- UYARI ile/ve/değil/yerine/>< MÜJDE[Fars.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevinç haberi, muştu. | Sevinçli, hayırlı bir haber getirene verilen bahşiş. )

( Olumsuz(luk)lara/yanlış(lık)lara/kötü(lük)lere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Olumlulara/doğru(luk)lara/iyi(lik)lere. )


- UYARI ile SAVUNMA


- UYARI ile/ve/<> VURGU


- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"


- UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI


- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN


- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET


- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM

( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )


- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK


- UYARMAK ile/ve/değil/yerine BİLGİLENDİRMEK


- UYDU TELEFONU ile/ve/||/<> "AKILLI TELEFON"


- UYDULAR ile/ve ACE UYDUSU

( ... İLE/VE Güneşten gelen/gelebilecek etkilerin/zararların bilgisini dünyaya ileten, dünyaya en uzak mesafede bulunan tek uydu. )


- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI


- UYDURMA ile/değil/yerine/>< HAYAL


- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK


- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"


- UYDURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- UYDURMAK ile/yerine TÜRETMEK

( ... ile/yerine İHTİRA )


- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK

( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )


- UYDURMAK ile YAKIŞTIRMAK


- UYDURMAK ile YAKIŞTIRMAK


- ÜYE ile/ve/değil/||/<>/< SEÇMEN


- ÜYELİK FONKSİYONU ile/||/<> KARAKTERİSTİK FONKSİYON

( Karakteristik fonksiyon 0 veya 1 değeri alır, üyelik fonksiyonu [0,1] aralığında sürekli değerler alabilir )

( Formül: μA: X → [0 ile1] )

( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )


- ÜYE/LİK ile/ve ABONE/LİK


- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA

( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )


- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


- UYGARLIK BANKASI ile İLKEL KABİLE BANKASI


- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )

( CIVILIZATION vs./and CULTURE )

( MEDENİYET ile/ve HARS )


- UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK


- UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE


- GELENEK:
UYGULAMALI ile/ve/||/<>/< METİN TABANLI


- UYGULAMAYA YÖNELİK BİLGİ ile/ve SAF SOYUT BİLGİ

( PRACTICAL KNOWLEDGE vs./and PURE ABSTRACT KNOWLEDGE )


- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK

( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )


- BİLİMİNSANI:
UYGULAYICI ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNÜR


- UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI

( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )


- UYGULAYICI/PRATİSYEN HEKİM ile UZMAN HEKİM


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK


- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK

( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )


- UYGUN ile/ve ANIK/HAZIR[Ar.]

( Hazır olmak, olgun olmaktır. )

( Hazıra, Hızır gerekmez. )

( Hazır, huzurdadır. )

( ÂMÂDE[Fars.]: Hazır, hazırlanmış. )

( APPROPRIATE/FIT vs./and READY )


- UYGUN ile/ve İLİŞKİN

( APPROPRIATE vs./and RELATING TO )


- UYGUN ile/ve KULLANIŞLI

( APPROPRIATE/FIT vs./and USEFUL )


- UYGUNLUK KURAMI (DOĞRULUK) ile/||/<> TUTARLILIK KURAMI

( Uygunluk kuramı doğruluk gerçeğe uygunluk İLE tutarlılık kuramı doğruluk iç tutarlılıktır. Uygunluk dış dünya ile uyum İLE tutarlılık sistem içi uyumdur. Uygunluk klasik İLE tutarlılık tutumlu yaklaşımdır. )


- UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ

( LİYÂKAT ile/ve/||/<> MEZİYET )


- UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL


- UYGUNLUK ile/ve GEÇERLİLİK

( APPROPRIATENESS vs./and VALIDITY )


- UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME


- UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK

( SEZÂ ile/ve ... )

( CORRESPONDENCE vs./and COHERENCE )


- UYGUNLUK ile UYGUNSUZLUK

( APPROPRIATENESS vs. IMPROPRIETY )

( EUSKHEMOSYNE ile ASKHEMOSYNE )


- UYGUNLUK ile/ve YAKINLIK

( APPROPRIATENESS vs./and CLOSENESS )


- UYGUR HARFLERİYLE YAZILMIŞ ARAPÇA METİN ile/ve ARAP HARFLERİYLE YAZILMIŞ UYGURCA METİN


- UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE

( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )


- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)

( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )


- UYKU/UYUMA ile/ve ÖĞLE UYKUSU

( Uyku Eksikliği, Gövdenizde, Nelere Neden Oluyor? )

( ... ile/ve MAKİL )


- UYKU ile/ve KIŞ UYKUSU

( SLEEPING vs./and HIBERNATION )


- UYKU ile/ve LETARJİ

( ... İLE/VE Çok uzun süren, derin uyku hali. | Uyuşukluk, atâlet. )

( Uykuya dalış süresi ortalama yedi dakikadır. )

( NEVM, NÜÂS, RAKDE, SİNE ile/ve ... )

( HÂB ile/ve ... )

( SLEEP vs./and LETHARGY )


- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ


- UYKU ile TEŞTİYE[< ŞİTÂ]

( ... İLE Kışın uyuyacak olan hayvanların uykusu. )


- UYKU ile UYKU SAYRILIĞI

( ... İLE Botswana'nın Okavanga vadisinde bulunan çeçe[tsetse] sineğinin bulaştırdığı bu hastalık, kurtuluşu olmayan ve ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.[Bu hastalığa tutulan kişi, sürekli uyur, uyanınca acıkır, yemek yer ve tekrar uyur. Zaman içinde, aşırı şişmanlamadan dolayı da çatlarmış.] )


- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK

( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )


- UYKUNUN KAÇMASI ile/ve UYKUNUN AÇILMASI


- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...

( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )


- UYKU/UYUMA "YÖNELİMİ/İSTEĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< SOĞUKTA DONMAK


- UYLUK/OYLUK ile/ve BALDIR/İNCİK/SÂK[Ar.]

( Kalçadan dize kadar olan bölüm. İLE/VE Dizle ayak bileği arasındaki bölümün arkasındaki bölüm. )

( AZM-İ FAHZ ile/ve AZM-İ KASABA )

( THIGH vs./and CALF, SHANK/SHIN
[Alm..] OBERSCHENKEL mit/und WADE )

( CUISSE avec/et MOLLET )

( MUSLO con/y PANTORRILLA )

( COSCIA con/e POLPACCIO )


- UYMAK ile/ve/||/<>/< AYAK UYDURMAK


- UYMAK ile KARŞILIK BULMAK


- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK


- UYMAZ" ile "TERS DÜŞER"


- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"


- UYUKLAMA/UYKUNUN GELMESİ ile İÇ/İNİN GEÇMESİ


- UYUM DAVALARI/SAVUNMALARI ile/>< KOPUŞ DAVALARI/SAVUNMALARI

( Savunma Saldırıyor - Jacques Verges - Metis Yay. )


- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME


- UYUM ile/ve ÇELİŞKİLİ UYUM

( HARMONY vs./and CONTRADICTED HARMONY )


- UYUM ile/ve/<> DENGE

( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )

( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )

( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )

( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )

( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )

( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )

( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )

( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )

( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )

( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )

( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )

( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )

( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )

( HARMONY vs./and/<> BALANCE )

( SOPHROSYNE: İtidal. )

( RAJAS - SATTVA - TAMAS )


- UYUM ile/ve EŞ ZAMANLAMA

( HARMONY vs./and SYNCHRONIZATION )


- UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK


- UYUM ile/ve/||/<>/> EVRENSEL/KOZMİK UYUM


- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )

( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )


- UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ


- UYUM ile/ve/<> TEVHİD


- UYUM ile/ve TINLAMA

( HARMONY vs./and RESONANCE )


- UYUM ile/ve TUTARLILIK

( HARMONY vs./and CONSISTENCY )


- UYUM ile/ve UYGUNLUK

( ... ile/ve VEFK/TENÂSÜB[öteki ucu >< TENÂFÜR(< NEFRET)] )

( HARMONY vs./and APPROPRIATENESS )


- UYUM ile/ve YAKINLAŞMA

( HARMONY vs./and TO APROACH )


- UYUM ile/ve YETENEK


- UYUMA ile/ve/değil EŞİK


- UYUM/ADAPTASYON ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON

( Bir canlının, çevresine uyum sağlama yeteneği. İLE DNA'daki kalıcı değişiklik. )


- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM


- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE

( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )

( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )

( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )

( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )

( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )

( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )

( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )

( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )

( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )

( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )


- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK

( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )


- UYUMAK ile ZIBARMAK

( ... İLE Ölmek, gebermek. | Sızmak. )


- UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ


- UYUMLULUK ile/ve AKLİMATİZASYON

( ... İLE/VE Çevresel etmendeki bir değişime, fizyolojik olarak kendini uyumlandırma. )

( HARMONIOUSNESS vs./and ACLIMATISING )


- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK


- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK

( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )


- UYUM/LU/LUK ile/ve PARALEL/LİK

( HARMONY vs./and PARALLELNESS )


- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK

( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )


- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK

( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )


- UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN


- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK


- UYUŞMA ile/ve/||/<> ELEKTRİKLENME


- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK


- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK


- UYUŞTURUCU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI


- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL


- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK


- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK


- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK


- UYUTAN ile/ve/||/<> UYUMALIK ile/ve/||/<> UYKULUK


- UYUTMA ile UYUŞTURMA


- UYUTMAK ile/ve/||/<> UYANDIRMAK

( Gövdeyi ameliyat etmek için gereklidir. İLE/VE/||/<> Zihni/ni "ameliyat etmek" için gereklidir. )


- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN

( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )


- UYU-YOR ile UY-UYOR


- UYUZ (BULAŞMASI):
HAYVANDA/N ile/değil/< İNSANDA/N

( Hayvanda bulunan bakteri ile insanda bulunan bakteri tamamen farklı olduğundan, uyuz, hayvanlardan değil insandan, kişiler arasında yaşanan bulaşıcı bir sayrılıktır. )


- UZADEVİM(TELEKİNEZİ[Fr./İng.]) ile KALDIRMA(LEVİTASYON[Fr./İng.])

( Telekinezi ya da sadece kinezi, özdeğin(maddenin) iç dinamiklerine zihin/düşünce gücüyle etki ederek biçimini değiştirmek. İLE Levitasyon ise, özdeği bütün olarak yerinden hareket ettirmek/havalandırmak/havada dolaştırmak. )


- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK


- UZAK BİR YER ile/ve/<> UZAAAK BİR YER

( Dilde. İLE/VE/<> Belâgatta. )


- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK


- UZAK:
GÖSTERİŞ ile ŞİRK


- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER


- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?


- UZAK ile BÜYÜK

( FAR/DISTANT vs. BIG )


- UZAK ile/ve GAİB


- UZAK ile GEREKSİZ

( DISTANT vs. UNNECESSARY )


- UZAK ile İLERİ

( DISTANT vs. ADVANCED )


- UZAK ile KÜÇÜK

( FAR/DISTANT vs. SMALL )


- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK


- UZAKDOĞU KÜLTÜRÜ ile/ve TASAVVUF


- UZAKDOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ ile/ve ORTADOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ

( Doğa bilgeliği. İLE/VE Toplum bilgeliği. )


- UZAKDOĞU TERİMLERİ/SÖZLÜĞÜ ile/ve TASAVVUF TERİMLERİ/SÖZLÜĞÜ


- UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )

( )


- UZAKLAŞMAK ile/ve/değil UZAK DURMAK

( [not] TO DIGRESS/TO APPROACH vs./and/but TO KEEP/STAY AWAY )


- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK


- UZAKLAŞMAK ile YABANCILAŞMAK

( TO BE ESTRANGED vs./and ALIENATION )


- UZAKLAŞMAK/YAKINLAŞMAK ile/ve ETRAFINDA DOLAŞMAK

( TO DIGRESS/TO APPROACH vs./and TO STROLL AROUND )


- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN


- UZAKLIK/MESAFE ile UZAY UZAKLIĞI

( DISTANCE vs. PARSEC[pc = 206.265 AU] )


- UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS


- UZAK/LIK ile/ve BAĞIMSIZ/LIK

( DISTANCE vs./and INDEPENDENCE )


- UZAKLIK ile/ve/||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )

( )


- UZAKTAN EN İYİ FARK EDİLEN RENK ile ...

( TURUNCU )


- UZAKTAN ETKİ ile DOKUNMA/TEMAS


- UZAKTAN ETKİ ile/ve/||/<> YERELLİK


- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile VÜS'AT[Ar. < VÂSİ/VÂSİA]

( Belirli noktalar toplamı. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )


- UZAM ile/ve BİÇİM

( İMTİDÂD[< MEDD] ile/ve SÛRET )

( EXTENT vs./and SHAPE/MORPH )


- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )

( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )

( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )

( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )

( [not] PLANE vs./and/but/||/<>/> SPACE
SPACE instead of PLANE )


- UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM


- UZAMAK" ile "SIVIŞMAK"


- UZAMAK ile/değil UZAKLAŞMAK

( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )


- UZANMAK (YATMAK) ile BANYODAN/DUŞTAN SONRA UZANMAK (YATMAK)


- UZANMAK ile DAĞILMAK


- UZANMAK ile/ve KIVRILMAK


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- UZATMA ile/değil SARKITMA


- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!


- UZATMAK(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK


- UZATMAK ile/değil AYRINTIYA GİRMEK


- UZATMAK ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK

( İTNAP/ITNAP ile ... )


- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR


- UZAY ile/ve/||/<> ALT UZAY


- UZAY ile EVREN

( Varolanların tümü. İLE Varolan ve düşünülebilenlerin tümü. )

( )


- UZAY ile FAZ UZAYI

( ... İLE Sonsuz boyutlu zaman ve nesne[nin yorumlanabilmesi]. )


- UZAY ile/||/<> FAZ UZAYI

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAY ile/||/<> MEKÂN

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAY ile/||/<> SİKİŞTİRMA UZAYİ

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI

( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )


- UZAY ile/ve/||/<>/> UZAM/MEKÂN

(

UZAM[PLACE] ve UZAY[SPACE] arasındaki FaRkLaR...
Kavram Açıklama Örnek Kullanım
SPACE Fiziksel ya da kavramsal boşluk. Devim, düşünme ve etkileşim olanağı sunar. Sınıfların düzenlenişi öğrencilere daha fazla uzay[space] sunmalıdır.
PLACE Fiziksel mekânın kimlik, anlam ve aidiyetle yüklenmiş durumu. Yalnızca konum değil ilişkisel bir bağdır. Okul, sadece bir bina değil öğrenciler için bir uzam[place] durumuna gelmelidir.
PLACE and SPACE Mekânın anlamlı duruma gelmesi için fiziksel alanın[space] toplumsal, ekinsel ve duygusal boyutlarla ilişkilendirilmesi gerekir [place]. Bir kenti yaşanabilir kılan, yalnızca uzay[space] değil bireylerin onunla kurduğu uzam[place] ilişkisidir.
)


- UZAYA ÇIKAN İLK KÖPEK ile ...

( LAIKA [Sputnik II, 1957] )


- UZAYZAMAN ile/||/<> MUTLAK UZAY VE ZAMAN

( Uzayzaman 4D birleşik, Newton mutlak ayrı uzay ve zamandır. )

( Formül: ds² = -c²dt² + dx² + dy² + dz² )

( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- ... ÜZERİNDEN ile/ve/değil/yerine ... SAYESİNDE


- ÜZERİNE ALMA ile ALINMA


- ÜZERİNE ALMA ile/ve/değil/yerine ÜSTLENME


- ÜZERİNE BASA BASA ile/yerine ALTINI ÇİZEREK


- ÜZERİNE BİRŞEYLER SÖYLEMEK ile BELİRLEMEK

( Bir şey ki söylemesen de olur, söyleme! Bir şey ki yapmasan da olur, yapma! )

( TO SAY SOMETHING ON ... vs. DESIGNATION )


- ÜZERİNE ÇIKMAK ile/ve/değil/yerine ÖTESİNE GEÇMEK


- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER

( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )

( ARETE ile APORETE )


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ÜZGÜN ile/ve/||/<>/> SÜZGÜN


- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl


- UZLAŞIM ile/ve/<> TANIŞIKLIK


- UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM

( VAZ'Î ile/ve/<> TENASÜB )

( AGGREEMENT vs./and/<> HARMONY )


- UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK

( [not] AGGREEMENT vs./and/but/<> HARMONIOUS UNITY )


- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL


- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA


- UZLAŞMA ile/değil ERDEM

( [not] AGGREEMENT vs./but VIRTUE )


- UZLAŞMA ile/ve İMAN

( AGREEMENT vs./and FAITH )


- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA


- UZLET ile İTİKAF


- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT


- UZMAN ile AZMAN


- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD


- UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK

( [not] PROFESSION vs./and/||/<>/but JOB
JOB instead of PROFESSION )


- UZMANLIK ile/ve ORGANİZASYON

( SPECIALIZATION vs./and ORGANISATION )


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK

( KOMPETAN avec ... )


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK


- ÜZME TAHTASI ile/ve SNOWBOARD

( Meşe köyü - İkizdere - Rize'de. İLE/VE Dağlarda. )

( Çimende. İLE/VE Karda. )


- ÜZMEK ile/değil ZORLAMAK

( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )


- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]

( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )


- ÜZÜCÜ ile KIRICI


- ÜZÜLME ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMA


- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK


- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK


- ÜZÜLMEK ile ISTIRAP


- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK


- ÜZÜM/ÇALI ile FRENKÜZÜMÜ

( ... İLE Taşkırangillerden bir çalı. | Bu bitkinin, daha çok, şurubu yapılan, uzun salkım biçiminde, taneleri ufak, kırmızı ve mayhoş yemişi. )

( ... cum RIBES RUBRUM | ... )

( ... cum RIBES RUBRUM )


- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR


- ÜZÜM ile AYIÜZÜMÜ

( ... İLE Fundagillerden, küçük taneli yemişler veren, tüylü bir bitki. [Lat. ARBUTUS UVA-URSI] )


- ÜZÜM ile/değil BEKTÂŞÎ ÜZÜMÜ

( ... İLE/DEĞİL Taşkırangillerden bir çalı. | Bu çalının, mayhoş, nohut büyüklüğünde, ak ya da kara yemişi. )

( ... cum RIBES GROSSULARIA )


- ÜZÜM ile BREZİLYA ÜZÜMÜ/JABUTICABA

( image )

( ... cum MYRCIARIA CAULIFLORA )


- ÜZÜM ile/değil CUNUL

( ... İLE/DEĞİL Yaban üzümü. )


- ÜZÜM ile GELİNPARMAĞI

( ... İLE Uzun taneli bir üzüm türü. )


- ÜZÜM ile HAFIZALİ

( ... İLE Seyrek taneli, kalın kabuklu, etli ve parlak altın sarısı renginde büyük taneli bir üzüm. )


- ÜZÜM ile HOŞKURAN/TİLKİKUYRUĞU

( ... İLE Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki. [Lat. AMARANTHUS LIVIDUS] | Uzun salkımlı bir çeşit üzüm. | Yağlı güreşte oturak kündesine geçen üstteki güreşçiye, alttakinin elini geri uzatarak çenesinden ya da gırtlağından çekmesi. )


- ÜZÜM ile KİŞMİŞ[Fars.]

( ... İLE Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm. )


- ÜZÜM ile LANGSAT

( ... İLE Uzakdoğu'da ve özellikle Malezya'da bulunan, üzüme benzeyen sarı bir tropikal meyve. )


- ÜZÜM ile MALAGA

( ... İLE İri taneli misket üzümü. )

( Hi, Has your business lost customers due to COVID-19? We might be able to help. https://primewebtraffic.club/up?=farklar.net We're throwing a lifeline to businesses by sending targeted visitors to their websites. If you're interested, click above for information about starting a free trial. There's no obligation or strings attached. Be safe and stay healthy. Alison Prime Web Traffic 2764 Pleasant RD Bld APMB9 #34 Fort Mill SC 29708 If you do not want to recieve this marketing material: https:///primewebtraffic.club/unsubscribe.php/?site=farklar.net )

( İNEB ile ... )

( ENGÛR ile ... )


- ÜZÜM ile MÜŞKÜLE

( ... İLE Bağbozumuna yakın bir zamanda yetişen, kalınca kabuklu, iri ve uzun taneli bir üzüm. )


- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]

( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )


- ÜZÜM ile ŞEKERCİBOYASI/AMERİKAN ÜZÜMÜ

( ... İLE Şekerciboyasıgillerden, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan, 2-3 metre yüksekliğinde, üzümsü meyvesinden şarapları boyamak için kırmızı boya çıkarılan çok yıllık bir bitki, Amerikan üzümü (Phytolacca americana) )

( ... cum PHYTOLACCA AMERICANA )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(171/186)