Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(73/79)


- UCUZ BİSİKLET ile/ve/değil/yerine "PAHALI" BİSİKLET


- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )

( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )


- UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"


- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ


- UCUZ ile/değil "UYGUN" (FİYATLI)


- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


- 360 DERECE DÖNMEK değil 180 DERECE DÖNMEK


- BULUT/"UFO" değil MERCEK BULUTLARI


- UFUK[Ar.] değil/yerine/= ÇEVREN/GÖZERİMİ


- ÜFÛL değil/yerine/= BATMA, KAYBOLMA, GÖRÜNMEZ OLMA | YOK OLUŞ


- UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK


- UĞRAK ile/ve/değil/||/<>/< SÜREÇ


- UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


- UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )

( The doing is the proof of earnestness. )

( [not] DEAL WITH vs./and/but/<>/< NOT TO DEAL
NOT TO DEAL instead of DEAL WITH )


- ... UĞRUNA" değil/yerine ... AMACIYLA


- ... UĞRUNA ile/değil ... İÇİN


- UHDE[< AHD] ile/değil UKDE

( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )


- UHY/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI YÖNETİMİ


- UKALÂLIK ile/değil "ÖNEMSEME"


- UKRANYA değil UKRAYNA


- ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM


- ULAŞMA ile/ve/değil ERİŞME


- ULAŞMAK ile/ve/değil NEDEN OLMAK


- ÜLKE ile/değil EYALET


- ... ÜLKE/Sİ ile/ve/değil/||/<>/< ÜLKÜ/SÜ


- ULKUS/ULCUS[İng.] değil/yerine/= YARA


- ÜLSER/ULCER[İng.] değil/yerine/= YARA


- ULTRA değil/yerine/= AŞIRI


- ULTRAFİLTRASYON/ULTRAFILTRATION[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZME


- ULTRAFILTRATE[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZÜNTÜ


- ULTRASON/ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ | SES ÖTESİ GÖREÇLEME


- ULTRASONİK/ULTRASONIC[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİYLE İLGILİ


- ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME


- ULTRASTRÜKTÜR/ULTRASTRUCTURE[İng.] değil/yerine/= INCE YAPI


- ULTRAVİYOLE[Fr.]/MÂVERÂ-İ BENEFŞEVÎ[Ar.] değil/yerine/= MORÖTESİ

( Dalga boyu, mor renkli ışığınkinden daha kısa olan, gözle görülemeyen, mor ışının ötesinde yer alan, yapay olarak da elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım.[4000 - 200 A° arasında] )


- ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS


- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK


- ULUSLAR ARASI değil ULUSLARARASI


- ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"


- ULUSLARARASI ŞİRKET/LER ile/değil/ne yazık ki "ULUS AŞIRI" ŞİRKET/LER

( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Hedef ülkeleri/kitleleri ve dünyayı, çıkarları doğrultusunda yönetme/yönlendirme çabası/"başarısı" peşinde koşan şirketler. )


- ULUSLARARASI ile/değil DEVLETLERARASI


- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE


- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE/ULU


- ULVİYET/İZZET değil/yerine/= YÜCELİK/ULULUK


- ULVİYET[Ar.] değil/yerine/= YÜCELİK


- ÜMİT/UMUT BURNU ile/ve/değil ANGULUS

( Afrika'nın en uc noktası, Ümit Burnu değil Angulus'tur. Angulus'a ulaşım kolay olmadığından Ümit Burnu ün kazanmıştır. )


- ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ değil SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ


- ÜMİT/UMUT ile/ve/değil EŞİK


- ÜMİT ile/değil ÇIKARCILIK


- ÜMİT ile/değil SALAKLIK


- ÜMİTSİZ/LİK ile/değil/yerine "ÇARESİZ/LİK"

( Ne zaman ki, ümitsizsiniz, ne zaman ki, çaresizsiniz,
ÜMİT SİZSİNİZ, ÇARE SİZSİNİZ! )

( "Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz kişiler vardır.
Ben, hiçbir zaman, ümidimi yitirmedim."

M. K. ATATÜRK )

( KUNÛT, YEİS ile/değil/yerine ... )

( NEVMİDÎ ile/değil/yerine ... )

( DESPERATIO cum ... )


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- ÜMİTSİZLİK değil/yerine/>< SEVGİ


- UML/UNİFİED MODELING LANGUAGE[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK MODELLEME DİLİ


- UMLS/UNIFIED MEDICAL LANGUAGE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK TIP DİLİ DÜZENİ


- ÜMMET ile/değil HALK


- ÜMMÎ ile/ve/değil ÜMMÎ

( Cahil. İLE/VE/DEĞİL Anne. )


- ÜMRAN[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK


- UMUMİ MAĞAZA değil/yerine/= GENEL SAKLAK


- UMUM(Î) değil/yerine/= GENEL


- UMUMİYETLE değil/yerine/= GENELLİKLE


- UMURUMDA DEĞİLSİNİZ ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ


- UN:
GLÜTENLİ ile/değil/yerine/>< GLÜTENSİZ


- ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ


- UNCONSCIOUS[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ DIŞI


- ung.[Lat. < UNGUENTUM] değil/yerine/= MERHEM


- ÜNİAKSİYEL/UNIAXIAL[İng.] değil/yerine/= TEK EKSENLİ


- ÜNİDİREKSİYONEL/UNIDIRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= TEK YÖNLÜ


- ÜNİFOKAL/UNIFOCAL[İng.] değil/yerine/= TEK ODAKLI


- UNIFORM[İng.] değil/yerine/= TEK BİÇİMLİ


- ÜNİK değil/yerine/= EŞSİZ


- UNILATERAL[İng.] değil/yerine/= TEK TARAFLI


- UNIPOLAR[İng.] değil/yerine/= TEK KUTUPLU


- ÜNİTE[İng. < UNIT] değil/yerine/= BÖLÜM | BİRİM, ÖLÇÜ, VAHİT

( Birim, vahit, ölçü. )


- ÜNİTE/UNIT[İng.] değil/yerine/= BİRİM


- ÜNİVALAN/UNIVALENT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞERLİKLİ


- ÜNİVARYANT/UNIVARIANT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞİŞKENLİ


- ÜNİVERSAL/UNIVERSAL[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL


- ÜNİVERSİTE["ÜNİVERSTE" değil!] değil/yerine/= BİLİMTEY/EVRENKENT


- ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


- ÜNİVERSİTENİN:
EVRENSELLİĞİ ile/ve/değil EVRENSELLEŞTİRİCİLİĞİ


- ÜNLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNDE


- ÜNLÜ/ANGIN/MEŞHUR/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMIŞ/LIK

( Ün/şöhret, âfettir. )

( [not] FAMOUS vs./and/but KNOWN
KNOWN instead of FAMOUS )


- | ÜN/ŞÖHRET ile/ve İTİBAR | ile/ve/<>/değil/yerine HAYSİYET

( | Toplumun, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. İLE/VE Toplulukların/bilirkişilerin, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kişinin, kendine verdiği değer/önem. )

( | Halk tarafından verilen. İLE/VE Ehline verilen. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kendi/nde/n. )


- ÜN/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMA

( Tanımadıklarının seni tanıması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tanıdığın ya da tanıyabileceğin sayıda kişinin seni tanıması. )

( [yaklaşık olarak] 100.000 - 500.000 üzeri kişi tarafından tanınmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 100.000 - 500.000 altında kişi tarafından tanınmak. )

( [not] FAME vs./and/but TO BE WELL-KNOWN
TO BE WELL-KNOWN instead of FAME )


- UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE


- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT


- UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME


- UNUTKAN/LIK/TAN ile/ve/değil BEZMİŞ/LİK/TEN


- UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK


- UNUTMAK(UNUTKANLIK) ile/değil ZİHNİN(AKLIN/"KAFANIN") YOĞUN/BİR YER(LER)DE OLMASI


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )

( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK

( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )


- UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine HIZLI GEÇMEK

( [not] TO FORGET vs./and/but TO PASS OVER QUICKLY/FAST
TO PASS OVER QUICKLY/FAST instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK


- UNUTMAK değil UNUTABİLMEK

( Kavram. DEĞİL Kişinin/kişinin olanağı, becerisi, bilgisi, bilgeliği(irfanı), istenci(irâdesi) ve direnci(ihtiyârı). )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK

( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK


- UNUTMUŞTUM değil UNUTMUŞUM


- UNUTMUŞUM değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM


- UNUTTURMA! değil/yerine ANIMSATIR MISIN!


- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN


- UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK


- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN


- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/&gt;&lt;/<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN


- UNUTUYORUM değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM


- UNVAN[Ar.]/AYAG [divanlugatturk]/TITRE[Fr.] değil/yerine/= SAN


- UNVANLARI["ÜNVAN" değil!]:
ADLARIN BAŞINA YAZMAK değil/yerine SONUNA YA DA ALTINA (AYRAÇ İÇİNDE) YAZMAK

( "Prof./Dr. ... ..." DEĞİL/YERİNE "... ... (Prof./Dr.)" gibi. )

( Kişinin ve adının önüne gelebilecek -unvanı/sıfatı ne kadar önemli/değerli olursa olsun- hiçbir unvan/sıfat konulamaz/konulmamalıdır! )

( Belki algıda/tanımada kolaylık ve hız kazandıracağından hareketle bu biçimde uygulanıyorsa da bu tutumdan vazgeç(il)melidir! [Saygısızlık ya da hakaret olarak yorumlanmamalıdır!] )

( Türkçe'si varken...
* PROFESÖR yerine BİLMEN
* DOÇENT yerine BİLGEN
* YARDIMCI DOÇENT yerine BİLGER
* ASİSTAN yerine KÖMEK
* REKTÖR yerine BİLİMBEY
* DEKAN yerine YETİLBEY
* DOKTOR yerine ÖKE
* MASTER yerine UNGAN
* ÜNİVERSİTE yerine BİLİMTEY
* AKADEMİSYEN yerine BİLİMCİ
* BİLİM İNSANI yerine BİLİMCİ )


- UPREGULATION/UPREGULATION[İng.] değil/yerine/= ARTARAK DÜZENLENİM


- UPS/UNINTERRUPTIBLE POWER SUPPLY[İng.] değil/yerine/= KESİNTISİZ GÜÇ KAYNAĞI


- UPTAKE[İng.] değil/yerine/= TUTULUM


- URBAYI(GİYSİYİ) BEZDEN YAPARLAR değil UÇKURU BEZDEN YAPARLAR


- ÜREME:
"DUYGUSU" değil DÜRTÜSÜ


- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)


- URGE değil/yerine/= DÜRTÜ


- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ


- URODEL[Yun.] değil/yerine/= KUYRUKLULAR


- ÜROFLOMETRİ/UROFLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= İDRAR AKIM ÖLÇÜMÜ


- ÜROGRAFİ/UROGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BOŞALTIM SİSTEMİ GÖRÜNTÜLEMESİ


- ÜRTİKER[Fr. < Lat.] değil/yerine/= KURDEŞEN

( Ciltte, çeşitli nedenlerle oluşan, kaşıntılı döküntüler. )


- ÜRÜN ile/değil EDİM


- URYAN/[Ar.] değil/yerine/= ÇIPLAK/YALINCAK


- US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM

( [not] RATIO vs./and/but/||/<>/< CONTEXT )


- US/ULTRASON/ULTRASONOGRAFİ ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ, YANSILANIM


- US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI


- USB/UNIVERSAL SERIAL BUS[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL DİZİ VERİ YOLU


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK

( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


- USG/ULTRASONOGRAFİ ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ YANSILANIM


- USH/REMOTE HEALTH SERVICE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ


- USHUAIA ile/değil PUERTO WILLIAMS

( Arjantin'de. İLE/DEĞİL Şili'de. )

( Güney Amerika'nın en ucundaki(/güneyindeki) iki şehir. )


- ÜSLÛP değil/yerine/= SÖYLEYİŞ/BİÇEM


- ÜŞNİYE[Ar.] değil/yerine/= SUYOSUNLARI


- USS/NATIONAL HEALTH SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK DÜZENİ


- ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMA


- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN


- ÜSTÜN İNSAN değil OLGUN/YETKİN/KÂMİL KİŞİ


- ÜSTÜN ile/ve/değil ÖTE

( [not] SUPERIOR vs./and/but BEYOND )


- ÜSTÜN ile/ve/değil ÜNLÜ

( Sakınan ve ümit edenlerin dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. )


- ÜSTÜN" ile/değil ÜSTTE DURAN


- ÜSTÜNE ALINMA değil ÜSTÜNE ALMA ya da ALINMA


- ÜSTÜNE GİDERLER ile/değil ÜSTÜNE GELİRLER


- ÜSTÜNE ÜSTELİK değil ÜSTÜNE ÜSTLÜK ya da [sadece] ÜSTELİK


- ÜSTÜNLÜĞÜN, TÜZESİ değil/>< TÜZENİN, ÜSTÜNLÜĞÜ

( Sakın Ha! - Sami Selçuk )


- ÜSTÜNLÜK:
BAŞKALARINDAN değil/yerine/>< ÖNCEKİ DURUMUNDAN


- ÜSTÜN/LÜK / GERİ/LİK ile/ve/değil/yerine FARK/LI/LIK


- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine BÜTÜNLÜK

( )


- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK

( [not] SUPERIOR/ITY vs./and/but/||/<> DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY
DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY instead of SUPERIOR/ITY )


- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine KAPSAYICI/LIK


- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine KARŞITLIK


- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine ÖNCELİK


- ÜSTÜN/LÜK ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ


- ÜSTÜNLÜK ile/değil/yerine/>< (SADECE) BİLMENİN (BELKİ/BİRAZCIK) FARKI


- ÜSTÜNLÜK değil/>< SEÇİLMİŞ/LİK


- ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine YÜCELİK


- ÜSTÜN/LÜK(GALİBİYET) ile/ve/değil/yerine YÜCE/LİK


- ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK


- ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL


- USÛL ile/ve/değil/yerine MENHEC

( İlkelere teallük eder, eylemsel bir şey sunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Herhangi bir bilim dalına ait konunun/nesnenin bilgisini elde etme yolu. )


- USUL değil/yerine/= TARTIM


- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK


- USVS/NATIONAL HEALTH DATA DICTIONARY[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK VERİ SÖZLÜĞÜ


- ut dict.[Lat. < UT DICTUM] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE


- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK

( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )


- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!


- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ


- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK


- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK


- UTANMAK ile/ve/değil/||/<>/< GARİPSEMEK


- UTANMAK ile/ve/değil KAÇMAK

( Utanmak, başkalarından olabilir fakat en çok da kendinden kaçmaktır. )


- UTANMAZ ile/değil/yerine ...'DAN UTANMAZ O


- ÜTILİZASYON/UTILIZATION[İng.] değil/yerine/= KULLANIM


- ÜTOPİK[İng. < Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜSEL


- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ


- ÜTS/PRODUCT TRACKING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÜRÜN TAKİP DÜZENİ


- UV/ULTRAVİYOLE RADYASYON/ULTRAVIOLET RADIATION[İng.] değil/yerine/= MOR ÖTESİ, MOR ÖTESİ IŞINIM


- ÜVERTÜR değil UVERTÜR


- UWB/ULTRA-WIDEBAND[İng.] değil/yerine/= ULTRA GENİŞ BANT


- UYANMAK ile/ve/değil EŞİK


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYARI/DÜZELTME ile/ve/değil SUBHANALLAH


- UYARI SİMGELERİNDE:
+16 değil 16+


- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI


- UYARI ile/değil DİKKAT ÇEKMEK

( Kendileri ve/ya da kişilerle sorunları olanlar, dikkat çekilmesi gereken ortak konuları kişisel algılayarak anlamsız/çocukça sorunlar yaratabilirler. )


- UYARI ile/ve/değil ESPRİ

( [not] WARNING vs./and/but WIT/JOKE )


- UYARI ile/ve/değil/yerine/>< MÜJDE[Fars.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevinç haberi, muştu. | Sevinçli, hayırlı bir haber getirene verilen bahşiş. )

( Olumsuz(luk)lara/yanlış(lık)lara/kötü(lük)lere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Olumlulara/doğru(luk)lara/iyi(lik)lere. )


- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN


- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET


- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK


- UYARMAK ile/ve/değil/yerine BİLGİLENDİRMEK


- UYDURMA ile/değil/yerine/>< HAYAL


- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK


- UYDURMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLUŞTURMAK


- UYDURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK

( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )


- ÜYE ile/ve/değil/||/<>/< SEÇMEN


- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK

( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )


- BİLİMİNSANI:
UYGULAYICI ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNÜR


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA


- UYİCAM/UYUCAM" değil UYUYACAĞIM


- UYKU AÇMADA:
"KAHVE" değil/yerine/>< ELMA


- UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ


- UYKU/UYUMA "YÖNELİMİ/İSTEĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< SOĞUKTA DONMAK


- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"


- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK


- UYUCAK" değil UYACAK


- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA


- UYUMA ile/ve/değil EŞİK


- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM


- UYUMLAŞMA değil UYUMLULAŞMA


- UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN


- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK


- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK


- UYUŞTURMAK ile/ve/değil OYALAMAK


- UYUŞTURUCU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI


- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK


- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN

( )


- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN

( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )


- UYUYORSAN, UYU değil İSTİYORSAN, UYU


- UYUZ (BULAŞMASI):
HAYVANDA/N ile/değil/< İNSANDA/N

( Hayvanda bulunan bakteri ile insanda bulunan bakteri tamamen farklı olduğundan, uyuz, hayvanlardan değil insandan, kişiler arasında yaşanan bulaşıcı bir sayrılıktır. )


- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK


- UZAK ile/değil/yerine AŞKIN


- UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )

( )


- UZAKLAŞMAK ile/ve/değil UZAK DURMAK

( [not] TO DIGRESS/TO APPROACH vs./and/but TO KEEP/STAY AWAY )


- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK


- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN


- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )

( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )

( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )

( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )

( [not] PLANE vs./and/but/||/<>/> SPACE
SPACE instead of PLANE )


- UZAMAK ile/değil UZAKLAŞMAK

( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )


- UZATMA ile/değil SARKITMA


- UZATMAK(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK


- UZATMAK ile/değil AYRINTIYA GİRMEK


- UZATMAK ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK

( İTNAP/ITNAP ile ... )


- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR


- UZAYA ÇIKAN İLK HAYVAN:
MAYMUN değil MEYVE SİNEĞİ

( ALBERT II [1949'da 134 km.]

değil

AMERİKAN V2 [Temmuz 1946]
[Bir miktar tahıl tohumuyla birlikte uzaya fırlatıldılar.][Yüksek irtifada patlamanın radyasyon üzerine etkisini test etmeye alışkınlardı.] )


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK

( Yalan söyleyerek dünyanın öteki ucuna ulaşırsın fakat dönemezsin. )


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ... ÜZERİNDEN ile/ve/değil/yerine ... SAYESİNDE


- ÜZERİNE ALINMA değil ÜZERİNE ALMA


- ÜZERİNE ALMA ile/ve/değil/yerine ÜSTLENME


- ÜZERİNE ÇIKMAK ile/ve/değil/yerine ÖTESİNE GEÇMEK


- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER

( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )

( ARETE ile APORETE )


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK

( [not] AGGREEMENT vs./and/but/<> HARMONIOUS UNITY )


- UZLAŞMA ile/değil ERDEM

( [not] AGGREEMENT vs./but VIRTUE )


- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA