Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(77/187)
- HÖYKÜRMEK/HÖYKÜRE HÖYKÜRE ile/ve/değil/||/<>/< HÖNKÜRMEK/HÖNKÜRE HÖNKÜRE
( Bağırmak. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ağlamak. )
- HOYRAT[Yun.] ile HOYRAT
( Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı. İLE Güneydoğu Anadolu ile Irak Türk bölgesinde, ezgi ile söylenilen mani. )
- HOYRATLIK[Yun.] ile HUŞÛNET[Ar.]
( Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı. İLE Sertlik, kabalık, kırıcılık. )
- hp ile dy
- HPLC İLE GC İLE CE İLE SFC ile/||/<> KROMATOGRAFİ TEKNİKLERİ
( Ayırma ve analiz yöntemleri. )
( Formül: k = (tR - t0)/t0 )
- HPLC ile/||/<> GC
( HPLC sıvı faz İLE GC gaz faz kromatografisidir )
( Formül: Sıvı İLE gaz )
- HRİSTİYAN ile/değil/yerine/= İSEVÎ
- HRİSTİYAN ile/ve/değil RAHİB/E / KEŞİŞ
- HSİN[Çince] -ile
( Zihin ya da yürek. )
- HSING, PEN HSING, TZU HSING[Çince] -ile
( Hakiki doğa, kendi doğası, öz doğa. )
- HÛ -ile
( ALLAH [İSLÂM HARFLERİNDE EN DERİN HA HARFİ, EN SON MAHRECİ VAV HARFİDİR. SON MAHRECİ BU İKİ HARF ARASINDADIR] )
- HUB ile/ve/<> ANAHTAR ile/ve/<> YÖNLENDİRİCİ ile/ve/<> ERİŞİM NOKTASI
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- HUB ile/ve/||/<>/>/< AŞK
( ... İLE/VE/||/<>~>~< Kendi olgunluğuna olan tutku. )
- HUB ile/yerine SWITCH
- HÛB[Ar.] ile ZENB[Ar.]
- HUBB[Ar.] ile/değil/yerine/>< HUBB[Ar.]
( Aldatıcı, kurnaz, hilekâr. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevgi. )
- HUBB[Ar.] ile VİDD[Ar.]
- HUBBLE YASASI ile/||/<> KEPLER YASALARI
( Hubble evren genişlemesi v=H₀d, Kepler gezegen yörüngeleri. )
( Formül: v = H₀d İLE T² ∝ a³ )
( Edwin Hubble tarafından 1929 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1953) (Ülke: ABD) (Alan: Astronomi) (Önemli katkıları: Galaksilerin keşfi, Hubble yasası) )
- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA
- HUBER KÖŞKÜ ile/= CUHMURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ
( 1985'ten sonra kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. )
( Tarabya'da, Mimar Raymondo D'Aranco inşa etmiştir. [XIX. yüzyıl] )
- HUBUB[Ar. < HUBÂB, HUBÂBE] ile HUBÛB[Ar. < HABB]
( Su üzerindeki kabarcıklar. İLE Taneler, tohumlar. )
- HUBÛR[Ar.] ile HUBÛR[Ar. < HABER]
( Sevinç, neşe/sürûr. | Bilginler, âlimler, fakihler, zekiler, anlayışlıklar.[< HİBR: Öğretmen. | Mürekkep. | Yahudi/İsrailoğulları bilgini.] İLE Haberler, havâdisler. )
- HUBÛR[Ar.] ile SÜRÛR[Ar.]
- HUBÛT[Ar.] ile NÜZÛL[Ar.]
- HÜCCET ile DELİL
- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE
( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )
- HÜCCET ile HÜCCET-ÜL-İSLÂM
( SENET, VESİKA, DELİL | SEÇKİN ÂLİMLERE VERİLEN UNVAN ile İMÂM-I GAZÂLÎ )
- HÜCCETÜL İSLÂM / İMAM / EBÛ HAMİD:
GAZZÂLÎ ile/ve AHMET GAZZÂLÎ
( ... İLE/VE Kardeşi. )
- HÜCERÂT[Ar. < HÜCRE] ile HÜCEYRÂT[Ar. < HÜCEYRE]
( Gözler, odacıklar. Sürü konulan yerler. İLE Küçük delikler ve oyuklar. )
- HÜCRE DUVARI ile/||/<> HÜCRE ZARI
( Duvar rijit selüloz destek, zar esnek fosfolipid. )
( Formül: Bitki/bakteri İLE tüm hücreler )
- HÜCRE:
ÖRGÜTLÜ ile/ve/||/<>/> ÖZGÜR
( Örgen. İLE/VE/||/<>/> Sperm. )
- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE
- HÜCRESEL OTOMAT ile/||/<> PDE
( Hücresel otomat ayrık yerel kural İLE PDE sürekli diferansiyel. )
( Formül: Conway İLE ısı denklemi )
- HÜCRESEL ile/||/<> OTOMAT
( Hücresel otomatlar kuramı )
( John von Neumann tarafından 1948 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1957) (Ülke: Macaristan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Oyun teorisi, bilgisayar mimarisi) )
- HUD'A[Ar.] ile HUDÂ/HÜDÂ[Fars.]
( Aldatma, oyun, hile, dalavere, düzen, dek. İLE Tanrı/Allah. | Doğru yol gösterme. | Kur'ân-ı Kerîm [bkz. HİDÂYET] )
- HÛDÂHUB ile/ve YEK BİR ALLAH YEK
( Kervanların nöbet/nevbet tutarken etrafa [dosta/düşmana] seslendirdikleri sözler. )
- HÜDAVENDİGÂR/İMPARATOR ile/||/<> İMPARATOR ile/||/<> HÜKÜMDAR ile/||/<> HAKAN/MELİK ile/||/<> HÜNKÂR/SULTAN ile/||/<> HULAGUHAN
( XIV. ve XV. yüzyılda Osmanlı sultanları tarafından imparator anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Çok uluslu devleti yöneten hükümdar. İLE/||/<> En üst ve gücü elinde tutan yönetici. İLE/||/<> Hükümdarlar hükümdarı anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Osmanlı'da devlet başkanına verilen san. İLE/||/<> İlhanlı Devleti'nin kurucusu olan ünlü Moğol hükümdarı. )
- HUDÂYÎ ile/ve/||/<> HUDÂYÎ-NÂBİT
( Ulûhiyet. | Allah'a mensup. İLE/VE/||/<> Allah'ın verdiği.[bkz. HÜKM-İ İLÂHİ] | Ekilmeksizin kendiliğinden biten/yeşeren/oluşan. )
- HUDDÂM[< HÂDEM] -ile
( HİZMET EDENLER, HİZMETÇİLER )
- HUDDÂM[Ar. < HÂDEM] ile HÜDÂM[Ar.]
( Hizmetçiler, hizmet edenler. İLE Deniz tutması. )
- HUDÛ'[Ar.] ile HUŞÛ'[Ar.]
- HUDÛ'[Ar.] ile İHBÂT[Ar.]
- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]
- HUDÛD[Ar. < HADD] ile HUDÛD[Ar. < HADD]
( Sınırlar, uclar, bucaklar. İLE Yanaklar. | Yer kazmalar, yeri yarmalar. )
- HUDUR -ile
( HAZIR [KEŞF GEREK!] )
- HUDURÎ BİLGİ ile/ve KESBÎ BİLGİ
- HUDÛRÎ ile HUSÛLÎ
( Sufi'nin bilgisi. İLE Âlim'in bilgisi. )
( Ancak gaflet vardır/olur. İLE/VE Cehâlet vardır/olabilir. )
( Hata yoktur/olmaz. İLE/VE Hata olabilir. )
- HUDÜS[Ar.] ile İHDÂS[Ar.]
( Sonradan oluşma. İLE Yeni bir şeyin oluşması. )
- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF
- HUFFMAN İLE ARİTHMETİC İLE LZ77 ile/||/<> SIKIŞTIRMA ALGORİTMALARI
( Veri sıkıştırma yöntemleri. )
( Formül: L̄ = Σpᵢlᵢ ≥ H(X) )
- HÜKM[Ar.] ile KADÂ[Ar.]
- HÜKM-İ İLÂHİ -ile
( İNSAN ELİYLE AŞILANAN | SUN-U İLÂHİ )
- TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE
- HUKUK DÜZENİ ile/ve/||/<>/< DÜNYA GÖRÜŞÜ
- HUKUK:
ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKLİLİK
- HUKUK ile/ve/||/<>/>/< HUDÛD
- HUKUKSUZLUK ile/ve/||/<> AYIP
- HUKUKU:
DELMEK ile/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK
- HÜKÜM ile NİSPET ile HÜKÜMSEL NİSPET
( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )
- HÜKÜMDAR[Ar. + Fars.] ile HAKAN[< KAĞAN]
( Sultan, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı. İLE Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir san. | Osmanlı sultanlarına verilen san. )
- HÜKÜMDAR ile/değil/yerine/=/<> İLHAN
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/=/<> Bir ilhanlığın başında bulunan hükümdar/imparator. | İran Moğollarında hükümdarın sanı. )
- HÜKÜMDAR ile/ve/<>/> VELİAHT
( ... İLE/VE/<>/> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. )
- HÜKÜMET ile HANEDAN
( GOVERNMENT vs. DYNASTY )
- HÜKÜMLÜ ile YÜKÜMLÜ
- HÜKÜMRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DİSİPLİN ile/ve/> YÖNETİMSELLİK
- HULLE[Ar.] ile SADÂKAT[Ar.]
- HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE[Ar. < HOL] ile HÜLLE[Ar. < HULLE]
( Haller, durumlar. İLE Cennette giyilecek giysi. İLE Sazdan yapılan, kulübe. İLE Tandır bacası. İLE Kâğıt lira. İLE Abartmalı konuşma. İLE Hülleyi gerçekleştirmek. | Bir işte geçici çözüm için hileye başvurmak. İLE Gölgelik. İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )
- GEÇİŞME/GEÇİŞİM/ERİM/HULÛL[Ar.]/OZMOZ[< OSMOS]/OSMOSIS[İng.] ile GEÇİŞME/DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.]
( Su moleküllerinin yarı geçirgen bir zardan geçişi. İLE Moleküllerin yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa geçişi. )
- HULÛL ile DUHÛL
- HULÛL[Ar.] ile HULÛL[Ar. < HALL]
( Gelip çatma. | Girme. | Yanaşma. | Geçme. İLE Sirkeler. | Sirkede bulunan kurtçuklar. )
- HULÛL ile/ve İTTİHÂD
- HULÛL ile/ve/||/<> SÜKÛN
- HULÛL ile/değil TAHALLÜL
( Haramdır. İLE/DEĞİL Helâldir. )
( Hz. İbrahim, tahallül ve halildir. )
- HULÛL-İ SERAYANÎ ile HULÛL-İ CİVARÎ
- HULUS[Ar.] ile HULUSKÂR[Ar., Fars.]
( Gönül temizliği. İLE Temiz duygulu, içten. | Dalkavuk, şakşakçı. )
- HULUSİ BEHÇET ÖNCESİ TANIMLAMALAR ile/||/<> BEHÇET HASTALIĞI MODERN TANI
( Behçet öncesi semptomlar ayrı hastalıklar sayılırdı İLE 1937 sonrası bir sendrom olarak tanındı. Hipokrat oral ülserler tanımladı İLE Behçet üçlü semptom kompleksini birleştirdi. Eski tanımlar eksik İLE modern tanı bütüncül yaklaşım sağlar. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- HÜMÂ -ile
( Kutluluk simgesi kuş. )
- -HÜMÂ[Ar.] ile HÜMA/Y[Ar.]
( Arapça dilbilgisinde iki kişiyi gösterir. Sürü konulan yerler. İLE Devlet kuşu. | Saâdet, kutluluk. )
- HUMÂM[Ar.] ile KAMKÂM[Ar.]
- HUMAR[Ar.] ile/değil/yerine SERSEMLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İçki ya da uyku sersemliği. )
- HUMBARA/HUMBERE[Fars.] ile HUMBARA/KUMBARA[Fars. < HUMBERE]
( Havan topu. İLE Para biriktirmek için kullanılan, bozuk ya da kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak ya da plastikten yapılmış küçük kap. | Humbara. )
- HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> HUMBOLDT
( Wilhelm von İLE/VE/||/<>/> Alexander von )
( Ağabey. İLE/VE/||/<>/> Kardeş. )
( 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 ile/ve/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 )
- HUME ÇATALINDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI
( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )
- HUMHÂNE -ile
( Meyhane. | Şarap fıçısı. )
- HUMMA ile MALTAHUMMASI/KALAAZAR
( ... İLE Akdeniz ülkelerinde görülen, en çok keçi sütü ile bulaşan, ateşli bir hastalık. )
- HUMMA ile SARIHUMMA
( ... İLE Çoğunlukla sıcak ülkelerde görülen, bir cins sivrisinek aracılığı ile bulaşan, tene, sarı bir renk veren, ateşli bir sayrılık. )
- HUMOR/HÜMOR ile HUMORAL İMMÜNİTE
( Sıvı. İLE Sıvısal bağışıklık. )
- HÜMORAL ile/||/<> HÜCRESEL
( Hümoral antikor B hücre İLE hücresel T hücre sitotoksik. )
( Formül: Antibody İLE cell-mediated )
- HUMÛD[Ar.] ile HÜMÛD[Ar.]
- HUMUS ile/ve FAVA
( Nohuttan yapılan. İLE/VE Bakladan yapılan. )
- HUMUS[Lat.] ile HUMUS[Ar.]
( Organik toprak. İLE Bir tür yemek. İyice ezilmiş nohut, tahin ve baharatla hazırlanan bir yemek. )
- HUMUS ile/ve/||/<> KOMPOST
( Latince, "toprak" ya da "alt, sığ" kökünden türemiştir. Kullanımı konusunda bazı yanlış anlamalar söz konusudur. Humus, kompostun alabileceği son durumdur, yani içinde çürüme sürecini devam ettirecek azot, fosfor bileşikleri kalmamıştır. Kompost ise, etrafındaki bitkilere çeşitli vadelerde farklı besin maddeleri sunan, bu nedenle bol miktarda canlıya ev sahipliği yapan, dolayısıyla çürüme işlemi az da olsa hâlâ devam eden ”canlı” bir oluşumdur. Toprağa serdikten sonra toprak ekosistemine karışır, topraktaki biyolojik süreçleri destekleyerek çeşitliliği arttırır ve zamanla humusa dönüşür. Bildiğimiz tüm yaşam türleri karbon temellidir, yani canlı ya da ölü, her şey organik maddedir. Kuru yapraklar, mantarlar, ağaçlar, canlı bir kedi, ölü bir kunduz; aklınıza yaşayan ya da yaşamış olan ne gelirse, organik madde olarak anılır. Bilimsel olarak, içinde karbon bulunan herhangi bir molekül, organik bir moleküldür.
Humusun içinde parçalanması zor olan karbon molekülleri elektrik yüklenerek mineral parçacıkların kendine yapışmasını sağlar. Dahası, bu moleküller sünger işlevi görerek topraktaki mikro yaşam için barınak oluşturur. Yukarıda sözünü ettiğimiz aşınmış minerallere organik madde eklediğinizde birçok bitkinin yaşamasına olanak tanıyan ortam neredeyse oluşmuştur.
Yaşayıp da ölmüş olan her canlı, organik madde olarak toprağa geri döner ve döngüyü tamamlar. Toprakta yetişen her türlü bitkinin yaprak, sap ve kökleriyle birlikte toprakta yaşayan mikro ve makro hayvan varlığının bu biçimde toprak organik maddesine dönüşmesi humus oluşumunun kaynağıdır. Sentetik kimyasalların etkisiyle yararlı canlıların da zarar gördüğü modern tarım yöntemleri nedeniyle bu döngünün kırılmış olması, günümüz yaygın ziraat anlayışının yol açtığı sorunların başında gelir. )
- HUMUS ile/<> TOPİK
( ... İLE/<> Nohut püresi. )
- HÛN[Fars.] -ile
( Kan. | Kan ağlamak. | Öldürme, öc. )
- HUN ile HUN ile HUN ile HUN[Fars.]
( Küçük parça, bölüm. İLE Hazine. İLE Ottan, çalı-çırpıdan yapılan kulübe. İLE Kan. )
- HÜNER:
BİLMEK ile/ve/değil/<> İÇİNDE YAŞAMAK
- HÜNER ile/ve/< MAHÂRET
- HUNİ -ile
( FUNNEL[İng.] )
- HUNİ ile AYIRMA HUNİSİ
( ... İLE Birbiri ile karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, alt tarafı musluklu, özel bir huni türü. )
- HUNİ ile BÜHNER HUNİSİ
( ... İLE Üzerine süzgeç kâğıdının olduğu gibi yerleştirileceği tabanı bulunan, porselenden yapılmış huni. )
( FUNNEL vs. BUCHNER FUNNEL )
- HUNİ ile/||/<> KLOZET/LAVABO
- HÜNKÂR[Fars.] -ile
( Gönüller sultanı. )
- HÜNKÂR KASRI ile/ve HÜNKÂR KASRI ile/ve HÜNKÂR KASRI
( Sultanahmed Camii'nin bitişiğinde bulunan, Sultan'ın namaz kılma yerine ait bir kasır. [1617] İLE/VE Üsküdar'da, Selimiye Camii'nin bitişinde bulunan kasır. [1979 yılından beri Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı kütüphanesi olarak kullanılmaktadır] İLE/VE Eminönü, Yeni Cami'nin yanında bulunan kasır. )
- HÜNNAP ile TOPALAK
( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )
- HÜNSÂ/AMPHOTERIC/HERMAPHRODITE[İng.]/MİZVÂCE -ile
( HEM DİŞİLİK, HEM ERİLLİK ALÂMETİ BULUNAN (HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ/HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ) )
- HÛR -ile
( TELEZZÜZÜ OLAN HERŞEY. LEZZET ALINAN HERŞEY )
- HÜR ile HÛR/HURR[Ar./Fars.] ile HÛR[Fars.] ile HÛR[Ar. < AHVER, HAVRA][Fars.]
( Özgür. İLE Güneş. İLE Güneş. | Yiyecek. İLE Âhû gözlüler, gözlerinin akı karasından çok olanlar. | Cennetteki hûriler. )
- HURÇ ile HURUÇ[Ar.]
( Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. İLE Çıkma, çıkış. | Göç. )
- HURDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİNCİ EL
- HURDA/CI ile/ve/değil/yerine/<>/>< ANTİKA/CI
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Bağırmaz. )
- HURDA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AVADANLIK
- HÛRDE[Fars.] ile HÛRDE[Fars.]
( Yemiş, yenilmiş. İLE Ufak, değersiz şey, kırıntı. | Nükte, dakika. | Yazıya ayrıntı/nüans veren bir tarz. )
- HURİ ile GILMAN
( İkisi de, kendini bil(e)meyen ruhlardır. )
- HÛRÎ ile RÛHÎ
- HURKAT[Ar.] ile HURKAT[Ar.]
( Yanma, yanıklık, çıban. İLE Akılsızlık, bilmezlik. )
- HURMA AĞACI ile/= MAYAAĞACI
( ... İLE/= Meyvelerinden yemek yağı çıkarılan bir tür hurma ağacı. )
( ELAELS )
- HURMA ile HİNTHURMASI
( ... İLE Palmiyegillerden, taze filizleri Hindistan'da sebze gibi yenilen, meyvesinden reçel yapılan çok sert bir ağaç. )
( ... cum BORRASSUS )
- HURMA ile TEMR-İ HİNDÎ
( ... İLE Hind hurması, demirhindi. )
- HURMA'LARDA:
MEBRUM ile SAFAVİ ile SUFRİ ile SUGAYİ
- HURMA[Fars.]/TEMR/NAHL[Ar.] ile ÖTEKİ MEYVELER
( Birlik'in/Tevhid'in meyvesi. [Bulunmadığında erik!] İLE ... )
( Dünyada 600 çeşit hurma vardır. 150 çeşidi Medine'de bulunmaktadır. )
( Bitki ile hayvan arasındaki eşik.[Çekirdeği, hem dişil, hem eril, ne dişil, ne erildir.] )
( PHOENIX DACTYLIFERA cum ... )
- HÜRMET ETMEK ile/ve/||/<>/>/< HİZMET ETMEK
( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )
- HÜRMET ile/ve/||/<> İTİBAR
- HURÛF-İ MUKATAA -ile
( MÜSTAKİL HARFLER | KUR'ÂN'IN 29. SÛRESİNDEKİ ELİF, LÂM, MÎM, ELİF LÂM ELİF RÂ, KAF, SÂD, NÛN... GİBİ HARFLER) )
- HURÛFÎLİK ile/değil/yerine İLM-İ HURÛF
- HURÛFÎ(LÎK) ile/ve/yerine SÜRÛRÎ(LİK)
- KONTRPLAKTA:
HUŞ ile KAVAK
- HUŞ ile HUŞ
( Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi. İLE Yemen'in bir kenti. )
( BETULA cum ... )
- HÛŞENK[Fars.] ile Hûşenk[Fars.]
( Akıl, idrak, iz'an. İLE Siyam bin Kiyumerz'in oğlu ve Câvidân Hurd'un yazarı/müellifi. )
- HÜSEYİN BEY ile/ve/||/<> HÜSEYİN EFENDİ
( ... İLE/VE/||/<> İlk Şehr emini. )
( Hüseyin Efendi'nin oğlu. İLE Hüseyin Bey'in babası. )
- HÜSEYNÎ -ile
( Türk müziğinde, dügâh perdesinde karar kılan bir makam. | Türk müziğinde "mi" notası. )
- HAYDÂRÎ/YE'DE:
HÜSEYNÎ ile/<> HASANÎ
( Uzun olanı. İLE/<> Kollu, cübbe gibi olanı. )
( HAYDÂRİYE: Haydar-ı Kerrâr'ın giydiği giysi/elbise. )
- HÜSÜN[Ar. < HÜSN] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CEMÂL[Ar.]
( Görünüşün/sıfatın güzelliği. | Bezenerek, bir etkiyle oluşturulan güzellik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Var olanın/oluşun, özün[zât] "güzelliği". )
- HÜSN ile/ve/> IŞK ile/ve/> HÜZN
( Güzellik. İLE/VE/> Aşk. İLE/VE/> Tasa. )
- HÜSN[Ar.] ile KASÂMET[Ar.]
- HÜSN[Ar.] ile SABÂHAT[Ar.]
- HÜSN[Ar.] ile VEDÂET[Ar.]
- HÜSN[Ar.] ile VESÂMET[Ar.]
- HÜSN-Ü HATT:
FAKİR İÇİN ile/ve/||/<> ZENGİN İÇİN ile/ve/||/<> HİKMET SAHİPLERİ İÇİN
( Mal. İLE/VE/||/<> Güzellik. İLE/VE/||/<> Olgunluk. )
- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil HÜSN-Ü ZANN
( HÜSN-Ü ZANN İLE BAK
GÖRDÜĞÜN RAHMAN OLUR )
- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil SÛ-İ ZANN
- HÜSRANINI BELİRTMEK/BİLDİRMEK:
"TEPKİ" ile/değil PAYLAŞIM
- HÜSREV PAŞA TÜRBESİ ile/ve HÜSREV PAŞA TÜRBESİ
( Eyüp, Bostan İskelesi Sokak'tadır. İLE/VE Fatih, Sarıgüzel semtinde, Balipaşa Camii yakınındadır. )
( Osmanlı Sadrazamı Koca Hüsrev Paşa [1756-1855]'nın türbesidir. İLE/VE Osmanlı Veziri Hüsrev Paşa'nın türbesidir.[öl. 1545] [Mimar Sinan yapıtıdır] )
- Hüsrev[Fars.] ile HÜSREV[Fars.]
( Yapıtlarını Farsça yazmış bir Türk şairi ve edîbi.[1253-1325, Hindistan] | Hüsrev ü Şîrîn masalının eril kahramanı. İLE Sultan, padişah, hükümdar. )
- HUŞÛ'[Ar.] ile HUŞÛNET[Ar.]
( Alçakgönüllülük/tevâzu. | Tanrı huzurunda boyun eğme, nefsini hor ve hakir görme. İLE Akılsızlık, bilmezlik. )
- HUSÛF (NAMAZI) ile/ve/||/<> KUSÛF (NAMAZI)
( Ay tutulması [sırasında kılınan özel bir namaz]. İLE/VE/||/<> Güneş tutulması [sırasında kılınan özel bir namaz]. )
( Kadın ve erkek herkes için sünnettir. İLE/VE/||/<> Sünnet-i müekkededir ve cemaatle kılınması daha faziletlidir. )
( Sessiz[sırrî] olarak kılınır. İLE/VE/||/<> Açıktan[cehri] okunur. )
( Bireysel olarak da cemaatle de kılınabilir. İLE/VE/||/<> Hutbe ile birlikte kılınabilir. )
- HUSÛF ile HUSÛF/HUŞÛF[ÇOĞ. HUŞEF]
( Ay tutulması. İLE Eli çabuk, hızlı. | Geceleyin yola giden deve. )
- HUŞÛ'(-HUZÛ) -ile
- HÜSUL ile/ve KUBUH
- HUSÛM[Ar.] ile HUSÛM[Ar. < HASM]
( Uğursuzluk. | Birbiri ardınca devam etmek üzere olma. | Sürekli esen rüzgâr, fırtına. İLE Düşmanlar. )
- HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE:
ÖLÜYE AİT ile/ve/||/<> DİRİYE AİT
( Miras. İLE/VE/||/<> Ceza hukuku. || Muamelât[Medenî, Borç ve Ticaret Hukuku] || Evlilik/İzdivaç )
- HUSUS/U ile/ve/||/<>/> HUKUK/U
- HUŞUYLA ile/ve/||/<> AŞKININ SARHOŞUYLA
( )
- HUTBE ile HUTBE İRÂD ETME
- HÜVE -ile
( ALLAH | ÜÇÜNCÜ TEKİL(MÜFRET) ŞAHIS ZAMÎRİ [bkz. HÛ] )
- HUVE KAMÎNUN BİHİ[Ar.] ile HUVE HARİYYUN BİHİ[Ar.] ile HALÎKUN BİHİ[Ar.] ile CEDÎRUN BİHİ[Ar.]
- HÜVE ile HÜVE
( O İLE ...dır. )
- HÜVELBÂTIN ile/ve HÜVEZZÂHİR
( Tin. İLE/VE Toplum. )
- HÜVİYET ile/ve/||/<>/> HÜRRİYET
- HUY ile/ve HAL
( Hay âlemine, huy âleminden geçilir. )
( SECİYYE ile/ve ... )
- HUY ile/ve/||/<>/> OYUN/U
- HUY ile/ve/değil/yerine TUTUM
- HÜYÂM[Ar.] ile HÜYYÂM[Ar. < HÂİM]
( Azgınlık. [HÜYÂM-İ RAHM/NEMFOMANİ: Hanımlarda.] İLE Sevgiden şaşırmış olanlar. )
- HUYGENS İLE FERMAT İLE SNELL ile/||/<> DALGA PRENSİPLERİ
( Dalga yayılımının temel ilkeleri. )
( Formül: n₁ sin θ₁ = n₂ sin θ₂ )
- [NE YAZIK Kİ]
HUYSUZ ile/ve/||/<>/> GEÇİMSİZ
- HUYSUZLAŞMAK ile/değil HUYSUZLANMAK
- HUYUNU "BİLMEK" ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "SUYUNA GİTMEK"
- HÜZN[Ar.] ile KEÂBET[Ar.]
- HÜZN[Ar.] ile KERB[Ar.]
- HUZÛ'[Ar.] ile HUZÛR[Ar.]
( Alçakgönüllülük. İLE Hazır bulunma. | Rahat/lık. )
- HÜZÜN VE ÜZÜNTÜ ile/ve ÜMİT VE KAYGI
( Geçmişte. İLE/VE Gelecekte. )
( AHZEN: Çok hüzünlü, kederli. )
( In the past. vs./AND In the future. )
( MELANCHOLY AND SORROW/GRIEF vs./and HOPE AND ANXIETY )
- HÜZÜN ile/ve/değil MUHABBET
( [not] MELANCHOLY vs./and/but LOVE )
- HÜZÜN ile ÜZÜNTÜ
( Geleceğe yansıması, ümittir. İLE Geleceğe yansıması, kaygıdır/endişedir. )
- HUZUR/BARIŞ/BİRLİK/DİRLİK SAĞLA(T)MAK:
SÖZLERLE ile/ve/<>/> YAPILANLARLA ile/ve/<>/> VAROLUŞLA
( Ne söylemeyeceğini bilerek. İLE/VE/<>/> Ne yapmayacağını bilerek. İLE/VE/<>/> (hiçbir şey söylemesen ve yapmasan bile) Varoluşun, yeterlidir![ve de bunu sürekli anımsayarak!] )
- HUZUR, İSLÂMDADIR ile/ve/değil HUZUR, TESLİMİYETTEDİR
- HUZUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM
- HUZUR ile/ve/||/<>/< DÜZEN
- HUZUR ile/ve/||/<>/> HUŞÛ
- HUZUR ile/ve SÜKÛN
- HUZUR/MUTLULUK:
KİŞİNİN ...
GİDİŞİYLE ile/ve/||/<> GELİŞİYLE
- HUZURSUZ/LUK ile RAHATSIZ/LIK
( Her insan huzur verir. Kimileri gelince, kimileri gidince. )
- HUZURSUZLUK ile/ve/<> SIKINTI
( Dıştakilerden kaynaklı. İLE/VE/<> İçeride olanlar. )
- HUZURUNDA OLMAK ile/ve HUZURUYLA OLMAK
( HUZURUNA, HUZURUNDAN GÖNDERDİĞİN GİBİ DÖNMEYİ NASİP ET! )
- HUZUVÂNE[Ar.] ile NAHVE[Ar.]
- HÜZZAM[Fars.] -ile
( Türk müziğinde, segâh perdesinde bir makam. )
- HYAL-/HYALO- ile/||/<> HYL-/HYLE-/HYLO-
( Camsı, cam gibi. İLE/||/<> Nesne, odun. )
- HYDROGEN İLE HALOGEN İLE Π-Π İLE C-H···Π ile/||/<> ZAYIF ETKİLEŞİMLER
( Moleküller arası kovalent olmayan bağlar. )
( Formül: E ∝ 1/r⁶ )
- HYGİ- ile/||/<> -İA ile/||/<> -İASİS/-ASİS/SİS- ile/||/<> -İATRİCS/-İATR/-İATRY ile/||/<> -İTİS ile/||/<> NOS-/NOSO-/NOSUS- ile/||/<> PATH-/-PATH/-PATHİA/-PATHİC/PATHO-/-PATHY ile/||/<> THERAP- ile/||/<> PHLOGO- ile/||/<> CAUST-
( Bir durumu, patolojik durumu anlatan son ek. İLE/||/<> Etki ve gelişim süreci, hastalık, patolojik durum. İLE/||/<> Sayrılığın sağaltımıyla ilgili, iyileşme. İLE/||/<> Sayrılık, özel bir bölümün yangısal durumu. İLE/||/<> Sayrılık, özel bir bölümün sayrılık durumu. İLE/||/<> Sağlık. İLE/||/<> Bir sayrılık ilgili, sayrılığa ait, sayrı. İLE/||/<> Sağaltım ile ilgili. İLE/||/<> Yangı ile ilgili. İLE/||/<> Yanma. )
- HEYULA[Ar.]["HEYHULA" değil!]/HYLE[Yun.] ile NESNE, ŞEY | BİÇİMİ OLMAYAN NESNE, ŞEY
- HYPERBOLİC ile/||/<> ELLİPTİC
( Hyperbolic negatif eğrilik İLE elliptic pozitif eğrilik. )
( Formül: Negative İLE positive curvature )
- HYPN-/HYPNO- ile/||/<> NARCO-/NARE- ile/||/<> SOMN-/SOMNİ-/SOMO-/-SOMNİA
( Uyku. İLE/||/<> Uyku durumu; uyuşukluk, cansızlık, sersemlik. İLE/||/<> Uyku. )
- HYPOTHESİS TESTİNG ile/||/<> CONFİDENCE INTERVAL
( Testing H₀ vs H₁ karar, interval parametre aralığı. )
( Formül: Decision İLE interval estimation )
- HZ.) ÂDEM ile/ve İNSAN
( Tanrı ve beşer/insan ile ilişki kurabilen. İLE/VE Beşer/insan ve Tanrı ile ilişki kurabilen. )
- HZ. EBÛ BEKİR CAMİLERİ ile/ve/değil/yerine HZ. ÖMER CAMİLERİ
- HZ. HASAN ile/ve/||/<> HZ. HÜSEYİN
( Güzelliğin celâlinin de bulunduğu güzellik. İLE/VE/||/<> Güzelliğin cemâli.
Güzel. İLE/VE/||/<> Güzelcik. )
- HZ. İBRAHİM ile/ve HZ. İSHAK ile/ve HZ. YAKUP ile/ve HZ. MUSA ile/ve İSRAİLOĞULLARI
( Ahid. İLE/VE And. İLE/VE Yasa/Akıl. İLE/VE Yollar. İLE/VE İşler. )
- HZ. İSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOKRATES
( Sevgi > Saygı > Hakikat. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hakikat > Saygı > Sevgi. )
( Kişi üzerinden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kavram[olgu/bilgi/felsefe/bilim] üzerinden. )
- HZ. MEVLÂNÂ:
GÖZLENİLEN ile/ve/||/<> ÖZLENİLEN ile/ve/||/<> GİZLENİLEN ile/ve/||/<> İZLENİLEN
- HZ. MUHAMMED GİBİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> MUHAMMED OLMAK
- HZ. MUHAMMED ile/ve HAKİKAT-İ MUHAMMEDİYE
( MUHAMMED: ÖVGÜYE LAYIK [HİÇKİMSEYİ/ŞEYİ DIŞARIDA BIRAKMAYAN ÖVGÜ] )
( ALİ KAPISINDAN GİRMEDEN, HAYÂ KAPISINA UĞRAMADAN, ADÂLETİ BİLMEDEN, SIDDIKİYET SÜTUNUNA MÜRACAAT ETMEDEN KUBBE-İ MUHAMMEDİYE OLMAZ )
- HZ. MUHAMMED ile/ve/<> HZ. ALİ
( Kaşlarının arası. İLE/VE/<> Gözlerinin karası.
[ Yaktı beni, yaktı beni | Kaşlarının arası, gözlerinin karası | Yaktı beni ] )
- HZ. MUHAMMED ile/ve HZ. ALİ
( Aman. İLE/VE Meded. )
- HZ. MUHAMMED'İN:
DÜNYAYA GELMESİ ile/ve/değil DÜNYAYI TEŞRİFİ
- HZ. MÛSA ile MÛSA b. MEYMÛN
- HZ. NUH'UN TENZİHİ ile VE HZ. İDRİS'İN TENZİHİ ile HZ. MUHAMMED'İN TENZİHİ
( Varolanlardan tenzih. İLE/VE Tenzihin tenzihten çıkarılması. İLE/VE ... )
( Olumsuzlama/İnkâr. İLE/VE Olumsuzlanmanın olumsuzlanması. İLE/VE ... )
- HZ. YÛŞA TÜRBESİ ile UZUN EVLİYA TÜRBESİ
- I. ABDÜLHAMİT CAMİSİ ile/ve II. ABDÜLHAMİT CAMİSİ
( Beylerbeyi'nde. İLE/VE Yıldız'da. )
- I CHING[Çince] -ile
( * Değişimlerin Kitabı, tarih boyunca yazılan ilk bilgelik ve felsefe kitabı. Tarih boyunca birçok önderin ve araştırmacının her zaman başvurduğu bir kılavuz.
* Tüm yaşamı yöneten değişim sürecini anlamak için kullanılacak bir araç.
* Aşk yaşamınızdan iş ilişkilerinize kadar her konuda ne yapacağınızı söyleyen bir kılavuz.
* Günlük yaşamınızda, hem geleceğinizi öğrenmekte, hem kendinizi keşfetmekte, hem de atacağınız en iyi adımı anlamakta kullanabileceğiniz harikulâde bir kılavuz.
* Tao'yu anlatan ilk kitaptır. )
Tarihçesi: Ünlü bilge Fu Hsi'nin ana 8 trigramı (adları büyük olasılıkla Çince bile değildi) keşfettiği bilindiğine göre, orijinlerin 25.000 ile 5.000 yıl öncesine dayandığı söylenebilir.
Kral Wen kendini kıskanan bir imparator tarafından onbir yıl boyunca hapsolana kadar, yani İ.Ö. 1150'lerde, trigramların iki ayrı düzenlenmesi kullanılmaktaydı. Kral, uzun hapis yıllarını, I Ching'in felsefi yönden geliştirmekle geçirdi.
Bunu da 8 trigram, 64 altı çizgi hexagramına eklemekle ve her birine yorumlar katmakla başardı. Hexagramların ardındaki mantık ve mistik felsefeyi de etraflıca yorumladı. Onun çalışmaları
I Ching hakkında en öğretici kaynaklardan biri olarak kaldı ve yıllar içinde geliştirildi. Wen'in oğlu Tan, hexagram yorumlarına yenilerini eklediyse de,
bu yazarların çalışmalarını okullarda işlenir hale sokan Konfiçyüs'tür. I Ching'i ilk kez "Değişim" olarak adlandıran ve bundan pek çok çalışma üreten de yine Konfiçyüs'ten başkası değildir.
Yorumlama: Bir yanıtı yargılamada üç ana faktör vardır.
1. Her hexagram, binlerce armoniden oluşan notalar gibi, karmaşık ve benzersiz bir enerji türünü temsil eder. Şekillenenin, çoğu zaman durumu tam olarak resmetmese de, onun altını çizen faktörleri yansıttığı unutulmamalıdır.
2. Her hexagram ve her çizgi üç öğeyi yansıtır:
a) Yan koşullar grubu
b) Kişinin özel durumu
c) Kişinin kendiyle ve başkalarıyla olan ilişkileri
3. İnsan ilişkilerinin altında karmaşık faktörler yatabilir. Yanıtı anlayışınız, konuyla olan ilişkinizin derecesine bağlı olacaktır. Bu yüzden bu durumun ve kılavuz karşısında bulunduğunuz pozisyonun bilincinde olmalısınız. Bu, yanıtı yorumlarken ne düzeyde olduğunuzu anlamınızı sağlar.
* HEXAGRAM TANITIM KARTI
Üst ---> Alt |
___ ___ ___ |
_ _ _ _ ___ |
_ _ ___ _ _ |
___ _ _ _ _ |
_ _ _ _ _ _ |
___ ___ _ _ |
___ _ _ ___ |
_ _ ___ ___ |
___ ___ ___ |
||||||||
_ _ _ _ ___ |
||||||||
_ _ ___ _ _ |
||||||||
___ _ _ _ _ |
||||||||
_ _ _ _ _ _ |
||||||||
___ ___ _ _ |
||||||||
___ _ _ ___ |
||||||||
_ _ ___ ___ |
* TRİGRAMLAR VE ÖZELLİKLERİ
(Gök) |
Yang, güçlü, yaratıcı, baba | Sonbahar sonu, kış başı |
(Toprak, Yeryüzü) |
Yin, bağlı, kabul edici, karanlık, kabullenici anne | Yaz sonu, sonbahar başı |
(Gök gürültüsü) |
Canlanma, güçlü, heyecanlı, hareketli büyük oğul | İlkbahar |
(Su) |
Derin, tehlikeli, uçurum gibi, kurnaz ortanca oğul | Kış |
(Dağ) |
Sessiz, inatçı, durağan, en küçük oğul | Kış sonu, ilkbahar başı |
(Rüzgâr, tahta) |
İçe işleyici, kabullenici, iyi huylu, en büyük kız evlat | İlkbahar sonu, yaz başı |
(Ateş, şimşek, güneş) |
Sıkıca yapışan, sıcak, heyecanlı, güzel ortanca kız evlat | Yaz |
(Göl) |
Neşeli, yumuşak, gülen, en küçük kız evlat | Sonbahar |
* HEXAGRAMLAR
( Parantez içindeki sözlere, açıklayıcı amaçlı değil, hexagramlar üzerine bir açıdan daha düşünülebilir bir bilgi olarak yer verilmiştir. Her bir parantez ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Altı çizili sözcükler "ilgili olabilecek" sayfalara bağlantı olduğunu işaret etmektedir. )
1. CH'IEN(Yaratıcı)
2. K'UN(Alıcı, Kabul Edici)
( Güney ve batı, çaba ve çalışmayı sembolize eder. Kuzey ve doğuysa, başkalarıyla ortak plânlar oluşturmayı. )
( Toprak herşeyi, hem iyiyi hem de kötüyü içinde barındırır. )
3. CHUN(Başlangıçta Çekilen Zorluk)
( Fazla ağırdan almayın ama gereksiz yere acele de etmeyin; yolunuzda ilerleyin yeter. Özellikle size yardımcı kişiler söz konusuysa, alçakgönüllülüğü elden bırakmayın. )
4. MENG(Gençlik)
( Enerjisini doğru yönde kullanan ulu kişi kendini geliştirmeyi bilir. )
( Kişiler iyi öğrenciler gibi karakterlerini açıklıkla ve devamlılıkla geliştirmelidir. )
( Ceza aynı hatayı yinelemeyi önlemelidir sadece. )
( Dikkatli olun. Cezalandıran ya da cezalandırılan siz olabilirsiniz ama, cezanın suça uygun olmasına özen gösterin. )
( Eğer gerçekleri göremeyen biriyle birlikteyseniz, ondan uzak durun. Yoksa gurur kırıcı olaylar oluşabileceği gibi kişiler, hakkınızda olumsuz düşünmeye başlayacaktır. )
5. HSU(Değerlendirme)
6. SUNG(Çatışma)
( Enerjinizi pekçok yere kullanıyorsanız, üstünüze fazla sorumluluk almayın. )
( Hiçbir şeyi zorlamayın ve kimseye ters gitmeyin. )
( Eğer kralın hizmetindeyseniz şan peşinde koşmayın. )
( Yalnızca kendi keşfettiğiniz ya da kazandıklarınıza güvenin. )
7. SHIH(Ordu)
( Ordu, görünen bir amaç için plânlı güçler birliği anlamına gelir. )
( İyi plânlanmış bir çekilmeyle problemden kaçının. Bu asla bir yenilgi sayılmaz. )
( Azla tatmin olmamaya ve taraflı davranmamaya dikkat edin. )
( Kimseyi geçmiş zamanlar uğruna ödüllendirmeyin. )
8. PI(Birlik)
( Toprağın üstündeki su, birliği simgeler. )
( Toprak, içine çektiği suyla doğal bir birleşim oluşturur. )
( Krallar da birlik olgusunun herkesçe kavranması amacıyla soylularına toprak armağan ederler. )
( Devam etmek şans getirir. )
( Sürdürmek şans getirir. )
9. HASIAO CH'U(Kontrol Altında Tutmak)
( Kişi kendine, ruhunu ve becerilerini geliştirecek zamanı ayırmalıdır. )
10. LU(Adım Atmak, Ayak Basmak)
( Kibar, asil ve hassas bir tavır içinde olun. )
( Kişinin kendi için doğru olanı ayırd etmesi ve sıkı çalışması er ya da geç ödüllendirilecektir. )
( Yaptığı işi iyi yapan kimse ilerleyecektir. )
11. T'AI(Barış)
( Birlik, barış ve varlık üretir. )
( İnsan, iç gerçeklerini gözardı eder etmez bencilliğe sürüklenebilir. )
( Gelişmemişe katlanmak, ırmağın kıyısından yürümek, ne yakın dostları, ne de uzaktakileri ihmal etmek. Yani sürekli orta yolu seçmek. )
( Herşey yolunda gittiğinde şımarmamak ve öteki Kişileriı küçük görmemek son derece önemlidir. )
( Kişi davranışları ve kişiliğinin doğru kalması için zor ya da keyifsiz görevlerden kaçmamalıdır. Ayrıca elde ettiklerinin, hırsını öldürmemesine de özen göstermelidir. )
( Hiç tepesiz düzlük, hiç gidişi olmayan geliş yoktur. )
( Zor durumlarda yılmamalı. )
( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )
12. P'I(Uyumsuzluk)
( İşlerinizde sessiz ve alçakgönüllü bir tavır edinin. )
13. T'UNG JEN(Sosyal Yakınlık, Dostluk)
( Olgun kişi toplulukları düzenleyerek neyi birbirinden ayırması gerektiğini bilir. )
( Başkalarına açık davranırsanız kaybetmezsiniz. )
14. TA YU(Fazla Miktarda Varlık)
( Dar görüşlü, çiğ kişiler, varlığı bencilce kullanırken, büyük kişiler sahip olduklarını başkalarının yararına değerlendirirler. )
15. CH'IEN(Alçakgönüllülük)
( Alçakgönüllülükten başarı doğar, üstün kişi sonuna dek yılmadan devam eder. )
( Yeryüzündeki dağ alçakgönüllülüğü simgeler. Olgun kişi aşırıya kaçanı dizginler, eksikliklerine eğilir, böylece ağırlığını dengeler. )
16. YU(Heves)
( İşlerini düzene koyarak ve gücünü harekete geçirerek ilerleyen kişi. )
17. SUI(Devam Eden)
( İyiye güven duymak olumludur. )
18. KU(Bozulanın Onarımı)
19. LIN(Yönetim)
( Açıkça yönetmede bir zarar yoktur. )
20. KUAN(Görüş Açısı)
( Toprağın üzerindeki yel, manzarayı simgeler. Olgun kişi, dünyada durmaksızın gezerek kişiler üzerinde düşünür ve onları eğitir. )
( Hayatını gözden geçiren kişi ilerleme ya da gerileme arasında bir karara varır. )
21. SHIH HO(Isırmak, Diş Geçirmek)
( Alışkanlık haline gelmiş olan yumuşak tavır, problemler karşısında etkisiz kalmaya neden olur. )
22. PI(Zarâfet)
23. PO(Çözülme)
( Olgun kişiler, ancak altındakilere yaptığı iyiliklerle kendini sürdürür. )
24. FU(Geri Dönüş)
( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )
25. WU WANG(Sadelik)
( Doğal olmayan yollarla sorun çözmek yerine onlara ayak uydurmak daha doğrudur. )
( Kişi güvenle içinden gelen sese kulak vermelidir. )
( Sadelikten şaşmamak doğrudur. )
26. TA CH'U(Düzenlenen Güç)
( Olgun kişi atalarının bilgelik ve deyişlerini inceleyerek kişiliğini geliştirir. )
( Körü körüne zorlukların üstüne gitmek şanssızlığa yol açar. Uyumlu zaman koşullarını beklerken gelişmelerle mutlu olun. )
( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )
27. I(Beslemek)
( Kendini ya da başkalarını beslerken kişiler, saf ve anlamlıyla, değersizi birbirinden ayırd etmeyi bilmelidir. )
( Olgun kişi sözlerinde dikkatli, yiyip içtiklerindeyse ölçülüdür. )
( Ağız değişken bir organdır; yiyecekleri çiğner, harfleri biçimlendirir ve sürekli hareket halindedir. )
( Yiyeceğe gereksinim duymadan sonsuza dek yaşayan kılavuz kaplumbağa örneğini bilmezden gelenler, özgüven ve özgürlüklerini yitirmek üzeredirler. )
( Kişi başkalarını kıskanarak pekçok şanssızlığı üstüne çeker. )
( Davranışlarına gelen eleştiriler kişiyi çatışmaya sürükler. Kendini işe vermiş kişilerse bu durumdan büyük ölçüde etkilenmezler. )
( Şanssızlık ve düşüş, kişinin kendini yönetme biçimine bağlıdır. )
28. TA KUO(Aşırı Büyüklük)
( Bilge kişinin tavrı önemlidir. )
( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve hayatı neşeyle algılamalıdır. )
( Ne denli güzel ve kârlı olsa da hiçbir şey sonsuza dek sürmez. )
( İş ve özel ilişkilerde adil ve dengeli kalmak için çaba gösterilmelidir. )
( Durumun doğasını değerlendirmeden zorla sürdürmeye çalışmak sorunlara yol açmıştır. )
29. K'AN(Derinlik)
( Tehlike, insana zarar verebilecek bir olgu gibi yorumlansa da, doğru davranış biçimleriyle aynı tehlike, ilerleme ve iç gelişme de sağlayabilir. )
( Akışı üzerindeki her yola ulaşan su gibi, içtenlik de her durumun derinine inmemizi ve ona göre, harekete geçmemizi sağlar. )
( Tehlike, ruhu güçlendiririr ve içsel barışın, başarının en önemli kuralı olduğunu kavramamızı sağlar. )
( İçindeki huzur kişinin felâketlere daha çabuk karşı gelmesini sağlar. )
( Su, derinlerden durmaksızın fışkırarak yinelenen derini simgeler. )
( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )
( Kişi, yaşamını meziyetlerinin yönettiğinden ve bu meziyetlerin en beklenmedik ve en sıkıcı koşullara bile direneceğinden emin olmalıdır. )
( Kişi, kendini sürekli yenilemeli ve başkalarını da meziyetiyle etkileyerek bencillikten uzaklaşmalıdır. )
( Durumu iyice tartın ve düşünmekten sakın kaçmayın. )
( Sakin bir yaşama biçimine sahip kişiler, sıkı ve mütevazı çalışmalarını sürdürmeli. )
30. LI(Ateş)
( Enerji tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )
31. HSIEN(Teşvik)
( Samimi ya da mesafeli olmak, ideal ilişki türüdür. )
32. HENG(Devamlılık)
( Derin anlamda devamlılığa tutarlılık sonucu ulaşılır. )
( Gökgürültüsü ve rüzgâr, devamlılığı simgeler. )
( Olgun kişi yolunu bir an olsun terk etmeden sabit ve sağlam kalmayı başarır. )
( İki göksel güç hep hareket halinde olsalar ve değişimlerini az gözlenebilir bir devamlılıkla farklılaştırsalar da, herşey gibi yaşamın kurallarına uyum gösterirler. Kişi, bunu özümsemeli ve farklılaşan koşullara ayak uydurmak için kimi zaman taktik ve tavırlarını değiştirse de çizdiği yola sadık kalmalıdır. )
( Genellikle, gerçek devamlılık görünüşten anlaşılır. )
( Yalnızca dikkatli, hassas ve becerikli çabalar devamlılık gösterecek sonuçlara ulaşır. )
( Kişi durumun doğasını sezmeli ve kendini ona göre ayarlamalıdır. )
( İnsanın kendini yeterince tanımaması çevresindekilerle çatışmasına neden olur. )
( Tutarlı olun, yapaylık ve kurnazlıktan uzak durun. )
( Fazla acele eden kişi kendini her zaman ya birkaç adım önde ya da birkaç dakika geride bulur. )
( Hızlı hareket edin ama önce kendi kendinizle barışmanın ve çevreye uyum sağlamanın bir yolunu bulun. )
33. TUN(Geri Çekilme)
( Olgun kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asaletle yapar. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Sükûnet ve durağanlık yarar sağlar. )
( Zarif bir gerileme, kişinin gururunu hiç zedelemezken, pişmanlığın yol açtığı gerileme hem çevresinde hem de ruhunda derin zararlarla sonuçlanır. )
34. TA CHUANG(Büyük Güç)
( Olgun kişi kurulu düzene karşı çıkmaz. )
( Olgun kişi gücünü kullanmazken onun altındaki kişi gücünü sonuna dek tüketir. )
( Kişi kaba kuvvet kullanırken, ötekiler beceriye başvurur. )
35. CHIN(İlerleme)
( Toprağın üstünde yükselen güneş, ilerlemeyi simgeler. )
( Olgun kişi, meziyetlerini parıldar hale getirir. )
( Olgun kişiler, ilkesiz davranmaktan vazgeçerek kendine olan güveni ve meziyetlerini sağlamlaştırır. )
( İlerlemenin yolu sakin bir ısrarlılıkta yatar. )
( Yumuşaklık ve iyilik kişiye anneannesinden mirastır. )
( Statünüzün, gücünüzün ya da güvendiklerinizin kaynağı yine kendinizsiniz. )
( Kazanç ve kayba fazla önem vermeyin. )
( Etkili ve yaratıcı bir konumdaysa, kişi ketum olmalıdır. )
( Kişi durumunun mükemmel olduğunun ve hatta daha da ilerleyeceğinin ayrımına varmalıdır. )
( Zor koşulları fark etmek iyiye işarettir, zarar getirmez. )
36. MING I(Işığın Kararması)
( Kişinin ışığı yararlı bir parlaklık sağlıyorsa, onu tartının altına gizlemelidir. Eğer sağlamıyorsa, meziyetleri geliştirmek amacıyla durmadan çalışılmalıdır. )
( Olgun kişi, meziyetleri parıldarken ışıltıyı gizleyerek çevresiyle uyum içinde kalmayı başarır. )
( Bilge kişi tedbirli, içine kapanık ve ölçülüdür. )
37. CHIA JEN(Aile)
( Ateşten esen rüzgâr aileyi simgeler. )
( Olgun kişinin nutuğu içerikli, yaşama biçimiyse kalıcı olmalıdır. )
38. K'UEI(Çekimserlik ve Kopukluk)
( Bilge bir kişi, günün havasına göre değil, kendi standartlarına göre davranmalıdır. )
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Doğru olana tutunun; şans yakında şanssızlığı alt edecektir. )
39. CHIEN(Engelleme)
( Büyük adamı ziyaret etmek yararlı. )
( Yılmamak iyiyi işaret eder. )
( Uyumlu tavrınızdan vazgeçmeyin ve güncel, yararsız çözümlere kapılmayın. )
( Olgun kişi dikkatini içine yönelterek meziyetlerini geliştirir. )
( İlerleme engellemeleri, gerilemeyse övgüleri beraberinde getirir. )
( Tedbirli ve mütevazı olun, şansı yakalayacaksınız. )
40. HSIEH(Özgürlük)
( Yağmurun izlediği gökgürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )
41. SUN(Düşüş, Eksilme)
( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç feda edilerek. )
( Olgun kişi hiddetini dizginler ve isteklerini kontrol eder. )
( Üç kişi birlikte yürürken birini yitirirler. )
( Tek başına yürüyen kişi bir dostluk kurar. )
( Üç kişi olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri grubu terk etmelidir. )
42. I(Artış)
( Yel ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması, artışı simgeler. )
( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )
( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )
( Kişi eğer içtense orta yolu seçer ve sonunda tıpkı resmi mührü taşıyan biri gibi olur. )
43. KUAI(Kararlılık)
( Kararlılık için hassaslık ve tedbirlilik gerekir. )
( Olgun kişi, kararlı adımlarla bir başına yağmur altında yürür. )
44. KOU(Karşılaşma)
( Olgun kişi, zayıf ve kendinden aşağı unsurlara karşı sabır gösterir ve onlara önem verir. )
( Bütünleşme gereksinimini anlayın. )
45. TS'UI(Antlaşma)
( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü armağanlar gibi kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )
46. SHENG(Yukarı İtme)
( Olgun kişi, kendini, küçük başlangıçları adım adım büyük başarılara dönüştürmeye adamıştır. )
( Başarı, ancak yorulmaksızın doğru çabaları göstererek kazanılır. )
47. K'UN(Baskı, Eziyet)
( Olgun kişi, yaşamının, kendi yolunda yılmamasına bağlı olduğunu bilir. )
( İnsanın hayatını belirleyen şey, tavır ve hareketleridir. )
( Durumunun doğasını ve ruhunun derinliklerini araştırmaktan daha yaşamsal bir şey yoktur. )
48. CHING(Kuyu)
( Ching, toplumun en önemli öğeleri olan derinlik ve tutarlılığı belirtir. )
( Derinlik, insanın en kapsamlı gereksinimlerine olan hassaslığında yaratılan dengeden söz eder. Tutarlılıksa güvenilirliğe değinir. )
( Yararlı bir kuyu, adalet ve fırsatlar için güvenilen toplumsal bir yapı gibi devamlı ve inanılabilir bir su kaynağıdır. )
( Kentin yeri değişirse de kuyunun yeri değişmez. )
( Kişinin gereksinimleri, dış koşullara karşın aynı kalmalıdır. )
( İnsan doğası azalıp çoğalmaz. )
( Kuyu görüntüsü, bir kaynağı ya da bir kazanç kapısını simgeleyebilir. )
( Yetersiz derinlik yani yüzeysel anlayış ya da plânlama, dikkatsizlik, aşırılık ve ihmal konularında tedbirli olunuz. )
( Olgun kişi, bireyleri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )
( Olgun kişi, herşeyin daha iyisi için çabalar. )
( Başkalarına yararlı olabilmek için esneklik, bencillikten kurtulmak ve insan doğasını anlamak gerekir. )
( Yeteneklerinin fark edilmemesi, kişide üzüntü, çevresindekilerdeyse kayba yol açar. )
( Kişi, başarı için gerekli olan özelliklere yeterli mikdarda sahiptir. )
( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )
49. K0(Devrim)
( Olgun kişi, mevsimleri sıralayarak bir takvim hazırlar. )
( Değişimi kavrayan kişi, işaretleri fark eder ve bu belirtilerin ardındaki zamansal beklentileri karşılar. )
( Sarı[Altın Anlam] orta ve doğru yolu, inekse uysallığı simgeler. )
( Şans, cesaretlinin yanındadır. )
( Olgun kişi, bir panter gibi fark ettirmeden değişir. )
50. TING(Kazan)
( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, bireyde ise ruhsal bilinci simgeler. )
51. CHEN(Uyanma)
( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )
( Açık zihinle, işleri derin ve kapsamlı bir önseziyle organize etmelidir. )
52. KEN(Hareketsiz Durmak)
( Dik arka, derin iç sükûnetin simgesidir. )
( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )
( Konfiçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenilen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa kişiler kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey herşeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )
53. CHIEN(Gelişme)
54. KUEI MEI(Evlenen Taze Genç Kız)
( Kişi, beklenti ve davranışlarında sade olmalıdır. )
( Yalnızların yılmaması kendilerine yararlı olur. )
55. FENG(Büyüklük, Ululuk)
( Olgun kişi, kendini beğenmiş değildir ve işlerinde âdil ve tutarlıdır. )
56. LU(Yabancı)
( Kişi, yolunda devam ederse iyiye belirtiler oluşur. )
( Kişi, esnek, içten ve beklentisiz olmalıdır ki verdiğinden çok almayı ummasın. )
( Yolcunun zenginliği, kişinin iç varoluşuyla barışık olma yeteneğinin simgesidir ve bu durum uyumlu ve çekici bir tavrı yaratır. )
57. SUN(İçe İşleyen Rüzgâr)
( Olgun kişi, özellikle hareket içeren sorumluluklara olumlu bakar. )
( İyi huyluluğun etkisi, alçakgönüllü ve sıralı çabalarla elde edilen kalıcı durumlarda görünür. )
( Olgun kişi, etkisini önerileri ve önderliğiyle yayarak izlenecek yolu hazırlar. )
58. TUI(Neşe)
( Paylaşmak, zevki bir kat artırır. )
( İçten neşe, şans getirir. )
( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere ne şimdi, ne de sonra kapılmalıdır. )
( İçinde manevi bir boşluk bulunan ve dışa sürekli neşe vuran kişi, değersiz ve boş keyiflere kanacaktır. Mutlaka, giderek kendiyle olan bağı koparacaktır. )
( Hesaplanmış neşe, barış getirmez. )
59. HUAN(Dağılma)
60. CHIEH(Kısıtlama, Sınır Koyma)
( Memnuniyet verici sınırlama. Başarı. )
( Sınırlama, doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendi koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık durumu yaşanamaz. )
( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına koymamalıdır. Eğer duruma uyan ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )
61. CHUNG FU(Anlamak)(Gerçek)
( Alçakgönüllü yaşama biçimleri olanlar, başarıya ulaşır. )
62. HSIAO KUA(Küçüğün Aşırılığı)
( Kişinin sınırlarını bilmesinden doğan alçakgönüllülük, bir meziyettir ama vicdanla birleşmediği sürece bir zayıflık olarak görülebilir. )
( Durumun özel koşulları kavranıp büyük başarı beklenmemeli. )
( Ancak üstün kişinin alçakgönüllülüğü alçakgönüllülüktür[tevâzudur]. )
( Çalışkan ve mütevâzı kişiler, şansı yakalayacaktır. )
63. CHI CHI(Tamamlama)
( Bitmeyen oluş, I Ching'in ardındaki ana anlamdır. )
( Olgun kişi, şanssızlığın doğasını izleyerek kendini hazırlar. )
( Fazla gevşek, fazla özgüvenli olunmamalı. )
( Romantizme kapılma ya da saçma amaçları kendininkilerle özdeşleştirme tehlikesi vardır. )
( Kaynak ve meziyetlerin açığa vurulması yerine sadelikle alçakgönüllülük salık verilir. )
64. WEI CHI(Tamamlama Öncesi)
( Konumunuzu ancak bilinçli tavırlar sağlama alabilir. )
( Durumda eksik olan, birleştirici bir güçtür. )
( Üstün kişinin parlak zekâsı, değişmez bir özelliğidir. )
( Başkalarıyla iyi ilişkileri koruyup düzensizliğin içinde düzen arayın. ) )
- İ < D ile İ > D ile İ < D ile/değil/yerine/<>/> İ <> D
( Doğa, insanı/kişiyi belirler. İLE Kişi, doğayı bilir/belirler. İLE ... İLE/DEĞİL/YERİNE İkisi de birbirini belirler. )
- î EKİ ile -sel EKİ
- I. RAMSES ile/ve/||/<>/> II. RAMSES
( Dede. İLE/VE/||/<>/> Torun. )
( ... İLE/VE/||/<>/> [M.Ö. 1306 - 1213][6/7 evliliğinden 200 çocuğu olmuştur.[92(E) | 108(K)
Antik Mısır'da, XIX. Hanedan firavunlarından biridir. 16 yaşındayken babası I. Seti, Ramses'i, veliaht olarak seçmiştir. 20'li yaşlarının başında tahta geçen Ramses, Mısır'ı M.Ö. 1279'dan MÖ 1213'e kadar, tam altmış altı yıl yönetmiştir. )
- I. RÖNESANS ile/ve II. RÖNESANS
- I. TANZİMAT ile/ve/||/<>/> II. TANZİMAT ile/ve/||/<>/> SERVET-İ FÜNÛN ile/ve/||/<>/> FECR-İ ÂTÎ ile/ve/||/<>/> MİLLÎ EDEBİYAT
( )
- I. VİYANA OKULU ile/ve/<> II. VİYANA OKULU
- I ile İ
( Özellikle "i" harflerinde çok dikkatli olmak gerekiyor. Bilgisayarlarda Türkçe'ye uyumluluk açısından en çok sorun yaratan karakterlerdir. )
- î ile -î
- î ile -i
- I ile l/L
- i386 ile i586 ile i686
- i386 ile/> i586 ile/> i686
- İADE ile/değil SINIRDIŞI ETME
( GERİ GÖNDERMEME İLKESİ[NON REFAULEMENT] )
- İADE ile/ve/||/<> TEÂKÜB ile/ve/||/<> TECEDDÜD
- İ'ADE[Ar.] ile TEKRÂR[Ar.]
- İÂLE[Ar.] ile İÂNE[Ar.]
( Çocuğun nafakasını sağlama. İLE Yardım için toplanan para, yardım parası. )
- ŞİİRDE ÖLÇÜ:
İAMBİK ile/ve/||/<>/> TROKHAİK
( Şiirde, birincisi kısa ve ikincisi uzun olmak üzere iki heceli yapılar tarafından belirlenen ölçü/vezin. İLE Birincisi uzun ve ikinci kısa olduğunda. )
- İÂNE ile İÂRE ile İÂŞE ile İBÂTE
( Yardım. | Yardım amacıyla toplanan para. İLE Eğreti verme, ödünç verme. İLE Yedirip içirme, besleme, bakma. İLE Barındırma. )
- İ'ÂNE[Ar.] ile NUSRET[Ar.]
- İ'ÂNE[Ar.] ile TAKVİYE[Ar.]
- IANNIS -ile
( HZ. YAHYA )
- İBÂ'[Ar.] ile İBÂ[Ar.]
( Çekinme, razı olmama. | İğrenme, tiksinme. İLE Tiksinme, tiksindirilme. )
- İBÂ'[Ar.] ile KERÂHET[Ar.]
- İBÂ'[Ar.] ile MUZÂDDE[Ar.]
- İBÂD[Ar. < ABD] ile İBÂD[Ar.] ile İB'ÂD[Ar. < BU'D]
( Kullar, abidler. | İbâdet edenler. | Çok bol, bereketli. | Müslümanlığın başlangıcından önce Irak'ta Hira devletine oturmuş bulunan Hristiyanlar. İLE Bacaklarda, diz ekleminin iç tarafındaki büyük damar. İLE Uzaklaştırma, uzaklaştırılma. | Kovma, tard etme. )
- İBÂDET[çoğ. İBÂDÂT] -ile
( Sevgiliyi göreyim de, ona hizmet etmeyeyim mi? )
( Aslı, üç erkân üzeredir: Göz[hıfz ile]. VE Dil/lisan[Sıdk ile]. VE Konuşma/kâl[düşünce ile]. )
( Allah'a, ârif olmak. )
- İBÂDET/BULUŞMA/TOPLANMA YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ
( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )
( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )
( SANAL CAMİLER )
( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )
( Hünkâr[Sultan] Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )
( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )
( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )
- İBÂDET ile/ve HÜRMET
- İBÂDET ile/ve/||/<>/< İŞTİYÂK
- [hem] İBÂDET ile/ve/hem de/ya da/||/<> NEDÂMET
- İBÂDET ile/ve RİTÜEL
( İkisi de seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. )
( )
( WORSHIP vs./and RITUEL )
- İBÂDET ile/ve RIZÂ
- 'İBÂDET[Ar.] ile TÂ'AT[Ar.]
- İBÂDET ile/ve TAAT ile/ve İTAAT
( SAAT-İ VAHİDEDİR ÖMÜR CİHÂN SAAT-İ TAATE SARF EYLE HEMÂN )
( PUJA ile/ve ... ile/ve ... )
- İBÂDET ile/ve TAPINMA
- İBÂDETTEN ÖNCEKİ TÖVBE/İSTİĞFAR ile İBÂDETTEN SONRAKİ TÖVBE/İSTİĞFAR
- İBADULLAH ile İBADUSULTAN
( KURB-İ SULTÂN, ATEŞ-İ SÛZÂN )
- İBÂHE[Ar.] ile İBÂHE/T[Ar.]
( Ateşi söndürme. İLE Mubah kılma, helâl kılma, bir işin yapılıp yapılmamasını serbest kılma. )
- İBÂR[Ar.] ile İBÂR/ET[Ar.]
( Yanmış, eritilmiş kurşun. | İbreler, iğneler. İLE Ağaçları ve ekinleri ıslah etme. )
- İBÂRÂTLAR ile/ve İŞÂRÂTLAR ile/ve LETÂİF/LER ile/ve HAKÂİK/LER ile/ve MESEL/LER
- 'İBÂRE[Ar.] ile KELÎME[Ar.] ile KAVL[Ar.]
- İBÂRET ile/ve/<> İBRET
- İBÂRETU 'ANİ'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile İHBÂRU 'ANHU[Ar.]
( Bir sözü söylemek. İLE Ondan haber vermek. )
(1996'dan beri)