Bugün[10 Aralık 2025]
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(73/187)


- HAVA ile/ve SOLUK/NEFES


- HAVA ile/ve/||/<>/> YEL/RÜZGÂR


- HAVA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHNİN

( Hava, nasıl olursa olsun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düşünce/zihin/hâl havan iyi olsun. )


- HAVADAN EN İYİ FARK EDİLEN RENK -ile

( FOSFOR )


- HAVALANDIRMA ile ISITMA


- HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( Hesaplararası para/fon aktarımı. İLE/<> Bankalararası, elektronik para/fon aktarımı[Electronic Funds Transfer]. İLE/<> Uluslararası Bankaların Finansal Haberleşme Kurumu[İng. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication] )

( Banka içinde. İLE/<> Bankalar arasında. İLE/<> Uluslararası bankalar arasında. )

( [ne yazık ki] Pahalı. İLE/<> Daha pahalı. İLE/<> Çok (daha) pahalı. )

( Hiçbirindeki ücretlendirme, uygun oranda ve âdil değil! Devletler, vatandaşlarının hakkına sahip çıkmadığı ve bireyler, sustuğu, bilinçlenip ortak tepki göstermediği sürece de bu fırsatçılar, sömürülerine ve gasplarına devam edeceklerdir ne yazık ki. Bu konuda, en sesi çıkmayıp rahatı, kârı/primleri ve çıkarları yerinde olanlar ise bilinçli ya da bilinçsiz, bankaların yönetici ve çalışanlarıdır. Bu tıkanık ve yanlış düzenin, elbet ve umarız yakın bir gelecekte düzeleceğini ümit ediyoruz ve ilgilileri, "yetkilileri" uyarıyoruz. Her birimizin tepkisiyle, katılımı ve desteğiyle tabii! )

( [onaylanma süresi] Çok kısa sürededir. İLE/<> Daha uzun sürer. İLE/<> Daha uzun sürer. )

( [kişisel bilgi] Daha çok. İLE/<> Daha az. İLE/<> ... )

( 7/24 gerçekleştirilebilir. İLE/<> Sadece hata içi ve mesai saatleri içinde yapılabilir. İLE/<> ... )


- HAVALE ile İHÂLE


- HAVALE ile SARA

( Gövdenin kas yapısında kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. İLE Herhangi bir hastalık sonucu gövde sıcaklığının 38 °C'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. )

( Beyinde yaralanma/enfeksiyon, yüksek ateş nedeniyle oluşan ve sara[epilepsi] olmak üzere ikiye ayrılır. )

( [Ateş nedeniyle oluşan havalelerde İlk Yardım]
- Öncelikle hasta ıslak havlu yada çarşafa sarılır.
- Ateş, bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].

[Sara krizinde İlk Yardım]
- Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
[Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir].
- Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır.
- Hasta bağlanmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz.
- Yabancı madde koklatılmaz, ağızdan yiyecek içecek verilmez.
- Başın altına, yumuşak bir malzeme konulur.
- Etrafın güvenliği sağlanır.
- Sıkan giysiler gevşetilir, kusmaya karşı tedbirli olunur.
- Yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


- HAVALI ile ALIMLI


- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ


- HAVAN ile DÖVEÇ

( ... İLE Ağaçtan yapılmış havan. )

( PILON )


- HAVANDA SU DÖVMEK ve/||/<> PATİNAJ ile/ve/değil/||/<> TOP ÇEVİRMEK


- HAVARİ ile/||/<> PATRİK ile/||/<> PİSKOPOS ile/||/<> VOYVODA ile/||/<> MİSYONER

( Bir öndere bağlı, onun düşünce ya da inançlarını yayan kişi. İLE/||/<> Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE/||/<> Katoliklerde bir bölgenin din işlerine başkanlık eden, papalığın en yüksek aşamasında olan din görevlisi. İLE/||/<> Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticiler. [Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilayetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.] İLE/||/<> Bir dini, özellik Hıristiyanlığı yaymakla görevli kişi. )


- HAVAS ile HAVÂS

( Nitelikler. İLE Duygular. )


- HAVAS ile/ve/||/<> LEVÂZIM


- HAVÂSS[Ar. < HÂSSE] ile HAVÂSS[Ar. < HASS/HASSA]

( Duygular, hasseler. İLE Hassalar, keyfiyetler. | Saygın/muhterem olanlar. | Bazı manevi etkiler için okunan dualar. )


- HAVF[Ar.] ile/ve/||/<> HAŞYET[Ar.]

( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE/||/<> Bildiğinden korkmak. )

( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE/||/<> Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )


- HAVF ile HAVF Ü RECÂ

( Sevgdiğini gücendirme korkusu. İLE [örnek] İki aslan'ın görüş mesafesinin arasında olmak. )


- HAVF[Ar.] ile HEL'A'[Ar.] ile FEZ'A[Ar.]


- HAVF[Ar.] ile HEVL[Ar.]


- HAVF[Ar.] ile REHBE[Ar.]


- HAVF ile/ve/|| ÜMİT

( BÎM Ü ÜMÎD )


- HAVF[Ar.] ile VECEL[Ar.]


- HAVLU ile/değil AVLU[Yun.]/HANAY/SAHN[Ar.]/HAYAT[Ar. < HIYÂT]

( Gövdenin çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez. İLE Bir yapının ya da yapı öbeğinin ortasında kalan, üstü açık, duvarla çevrili alan. )


- HAVLU ile/ve/<> DİVİTİN

( ... İLE/VE/<> Bir yüzü havlı, pamuklu kumaş. )


- HAVLU ile/ve/değil PEŞKİR[Fars. PÎŞ-GÎR]

( ... İLE/VE/DEĞİL Havlu olarak kullanılmasının yanısıra, elbezi ya da peçete olarak da kullanılabilmektedir. | İnce havlu. )


- HAVLU ile/değil PEŞTAMÂL[< Fars. PÜŞT-MÂL), MİZER/NİTÂK[Ar.]

( ... İLE/DEĞİL Hamamda, örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokuma. | İş yaparken, bele bağlanan, uzun, geniş dokuma. | Başa örtülen dokuma. )

( PÎŞ-GÎR[PEŞKİR şeklinde galat olarak kullanılmıştır.] ile PÜŞT-MÂL[: Arka örten/silen şey.] )


- HAVRÂ[Ar. çoğ. HÛR] ile HAVRA[İbr.]

( Âhû gözlü. İLE Yahudilik tapınağı, sinagog. | Çok gürültülü yer. )


- HAVUÇ/PÜRÇÜKLÜ ile YABANHAVUCU/KARAKAVZA

( Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen bitki. İLE Maydanozgillerden, kökleri yenilebilen, yıllık ya da çok yıllık otsu bitki. )

( CEZER ile CEZER-üt-TÜRÂB )

( SARI OT ile ... )

( DAUCUS CAROTA cum PASTINACA SATIVA )


- HAVUÇ ile KUM HAVUCU


- HAVUZ KÖŞKÜ ile/ve HAVUZ KÖŞKÜ

( Topkapı Sarayı, 3. bahçesinde, Arz Odası yanındadır. [Sultan II. Selim, Mimar Sinan'a yaptırtmıştır.] [Şu anda yerinde III. Ahmed Kütüphanesi bulunmaktadır.] İLE/VE Ayazağa Kasrı, Çinili Av Köşkü adları ile de tanınır. [Sultan Abdülaziz, Mimar Sergis Balyan Efendi'ye yaptırtmıştır] )


- HAVUZ ile BİRKE[Ar.]

( ... İLE Büyük havuz, küçük göl, gölcük. | Göğüs. )


- HAVUZ ile LOK[İng.]

( ... İLE Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. )


- HAVUZ[Ar.] ile/ve/değil PİSİN

( Etrafı çitle çevrili yer. | Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE/VE/DEĞİL Yüzme havuzu. )


- HAVUZ ile/ve SERSEBİL


- HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]

( Etrafı çitle çevrili yer. İLE Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE Havuz. )


- HAVZ ile ZÂT DERYASI

( ZÂT DERYASI )


- HAVZA[Ar.] ile HAVZA[Ar.]

( Bir hükümetin idaresi altında bulunan ülkelerin tümü. İLE Açık ve düz olan deniz kıyısı. | Dağ ya da tepelerle sınırlanmış, aynı denize, göle ya da ırmağa akan bölge. | Kenar, yan, taraf. | Memleket. | Maden bölgesi. | [yerbilim] Tekne. )


- HAWAII ADALARI'NIN OLUŞUMU:
5 MİLYON YIL ÖNCE ile/ve/<>/> 60.000 YIL ÖNCE

( İlk oluşan ada. İLE/VE/||/<>/> Son oluşan ada. )


- HAWAII ile/değil HONOLULU

( ... İLE/DEĞİL 5509 km2.dir. Şehrin %72'si deniz suyuyla kaplıdır. )

( ... İLE/DEĞİL Hawaii'nin başkentidir. [Hawaii adasında değil Oahu adasında yer alır!]
Captan Cook, Hawaii adalarını 1778'te keşfetti.[Cook, 1779'da Hawaii'de öldürüldü.] Kont Sandwich'in[sponsoru] anısına Sandwich adaları olarak değiştirdi. Amerika'nın eyaleti olmadan önce XIX. yüzyıl başında Hawaii Krallığı olarak biliniyordu.
Dünyada yetişen ananasların üçte birinden fazlası Hawaii'dedir. )


- HAWKİNG IŞIMASI ile/||/<> KLASİK KARA DELİK

( Hawking ışıması kuantum etki ile buharlaşma İLE klasik kara delik hiçbir şey yaymaz.

Hawking ışıması kara delik kütlesini azaltır İLE klasik kara delik ebedidir. Hawking kuantum mekaniği ve genel görelilik birleştirdi. )

( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1942-2018) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kozmoloji) (Önemli katkıları: Hawking ışıması, kara delik termodinamiği, tekillik teoremleri, kuantum kozmoloji) )


- HAWKİNG RADYASYONU ile/||/<> STEFAN-BOLTZMANN KANUNU

( Hawking radyasyonu kara deliklerin kuantum etkilerle enerji yaymasıyken, Stefan-Boltzmann klasik cadlerden termal radyasyondur )

( Formül: T_H = ħc³/8πGMk_B )

( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- HAY ile/ve HAY

( Nefes alan ve veren hep HAY. )


- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA

( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )


- HAYÂ' ile/ve VERA'

( ... İLE/VE Haramdan kaçınma. )


- HAYAL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine HEDEF/LEMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Eylem. )


- HAYAL GÜCÜ:
TEKRARLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YARATICI

( IMAGINATION: PRODUCTIVE instead of/vs./||/<>/> REPRODUCTIVE )


- HAYAL GÜCÜ ile ARAÇ-GEREÇ

( IMAGINATION vs. TOOL )


- HAYAL GÜCÜ ile ÖNGÖRÜ

( IMAGINATION vs. FORESIGHT )


- HAYAL KIRIKLIĞI ile ENGELLENME

( DISAPPOINTED vs. FRUSTRATION )


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/değil/<> YAŞANABİLECEK MUTLULUK

( İnsanı en çok üzen, hayal kırıklığı değil yaşanabilecekken yaşanamayan mutluluklardır. )


- HAYAL KIRIKLIĞI(NA UĞRAMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK


- HAYAL OLAN ile/ve/||/<>/> "YALAN OLAN"


- HAYAL ile/ve/değil/||/<>/< ARAYIŞ


- HAYAL ile/ve/||/<> BERZAH


- HAYAL ile GERÇEKLİK

( Kusursuzdur. İLE "Kusurludur." )

( "Paris". İLE Bitlis. )


- HAYAL ile/ve/değil/yerine/<> MÂNÂ


- HAYAL ile/ve/||/<>/> OLANAKLI ile/ve/||/<>/> GERÇEK

( Konuşuyorsak. İLE/VE/||/<>/> Öngörüyorsak. İLE/VE/||/<>/> Planlıyorsak. )


- HAYAL ile/ve/değil TAHMİN

( [not] TO IMAGINE vs./and/but ESTIMATE/CONJECTURE )


- HAYAL ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA


- HAYAL ile VEHİM


- HAYAL ile VEHİM/FACULTE ESTIMATIVE[Fr.]


- HAYALET[Ar.] ile/ve/||/<> HAYAL[Ar.] ET


- HAYALHÂNE ile/ve/||/<> HÂFIZA/BELLEK

( Tekil biçim deposu. İLE/VE/||/<> Tekil anlam deposu. )


- HAYALÎ ile/değil/yerine/>< HAKİKÎ


- HAYALÎ ile/ve HİSSÎ


- HAYALÎ ile/ve KALBÎ


- HAYAL(İN)DEN "YOLA ÇIKMAK" ile/değil/yerine HAYALLER(İN)DEN YARARLANMAK


- HAYALÎYÛN ile/ve/||/<>/>< HAKİKİYÛN


- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT


- HAYALPERESTLİK ile ABARTMA

( FANCIFULNESS vs. TO EXAGGERATE )


- HAYAT AĞACI ile BİLGELİK AĞACI

( ... İLE Meyvesi yenilmemesi gereken. )


- HAYAT AĞACI ile/ve/değil/yerine/<> BİLGELİK AĞACI

( Sempatik sinir düzeni/sistemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Parasempatik sinir düzeni/sistemi. )

( Gövde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Sinir düzeni/sistemi. )


- HAYAT ile/ve/||/<>/>/< HAYAL

( İkisinin de son yazacı arasındaki ilişki olan TL [para]. )


- HAYAT[Ar.] ile HAYAT

( Yaşam, dirim. | Doğumdan, ölüme kadar geçen süre, ömür. | Yaşam biçimi, içinde yaşanılan koşulların tümü, yaşantı. | Meslek ve durum. | Geçim koşullarının tümü. | Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. | Canlı varoluşu, yaşamayı sağlayan koşulların tümü. | Bir kişinin yaşamöyküsü. İLE Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa. | Avlu. | Balkon. )


- HAYÂT ile HAYÂT-I CÂVİDÂN[Î]/SÜREKLİ YAŞAM

( Dirilik, canlılık. İLE/VE/||/<>/>/< Sürekli yaşam. )


- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET


- HAYÂT[Ar.] ile 'IYŞ[Ar.]


- HAYÂT[Ar.] ile KUDRET[Ar.]


- HAYÂT[Ar.] ile NEMÂ[Ar.]


- HAYÂT[Ar.] ile RÛH[Ar.]


- HAYATİ ile/ve/değil/||/<> MERKEZİ


- HAYATI/NI YAŞAMAK ile/değil/yerine ADAM OLMAK


- HAYATINI YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAYATI YAŞAMAK


- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]

( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HAYDA ile HAYDA

( Hayvanları, harekete geçirmek için kullanılan söz. İLE Şaşkınlık belirten ünlem. )


- HAYDAN GELEN HUYA GİDER ile HAY'DAN GELEN HU'YA GİDER


- HAYDAR ile ESAD

( Arslan | Cesur, yiğit. | HZ. Ali. | ÖLÜMSÜZ DİRİ[HAYY] )


- HAYDÂRÎ ile/ve DESTEGÜL[KEMER]

( Dervişlerin giydiği, kolsuz, kısa, aba hırka. İLE/VE ... )


- HAYIFLANMAK ile SIZLANMAK


- HAYIR:
"BİR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (")BİN(")

( [(")İstediğimiz(") ...] Oluyorsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Olmuyorsa. )


- HAYIR İLE İLGİLİ HÂTIR ile ŞER İLE İLGİLİ HÂTIR


- HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET


- HAYIR ile/ve DEĞİL ile/ve YOK ile/ve HİÇ

( Hiç, yoktan iyidir. )

( NO vs./and NOT vs./and NON-EXISTENT/ABSENT/THER IS/ARE NOT vs./and NOTHING )


- HAYIR! ile EVET!

( LÂ ile NEAM )

( NO vs. YES )

( NON avec OUI )

( NEIN mit JA )

( NO con SÍ )

( NO con Sİ )


- HAYIR ile HAYIR!

( "Yarar", iyilik, doğruluk, hoşluk. İLE Yanıt niteliği. | Öteki dillerdeki dilsel ve kavramsal karşılığı/kullanımı, Türkçe'de aynı biçimde değildir.
Anadolu kültürü ve geleneğindeki olumlama yaklaşımıyla olumsuz olana yapıcı bir ad verme ya da sözcük kullanma eğilimi/yeğlenmesi, bu sözcükte de yansımasını bulmuştur.
"Hayır!" sözcüğünün ve kullanımının sonundaki ünlem işareti ve vurgusu kalktığında, olumsuz olana olumsuzluğunu yansıtacak bir tanım/ifade yerine o olumsuzluktan sonraki olası olumluya zihni/dikkati yöneltmek üzere kullanılmıştır.
( HAYIR!'DA HAYIR VARDIR! )
[ Siz de hemen şimdi (ya da en kısa sürede) kendi HAYIR!'larınızı belirleyiniz! ]

& )


- HAYIR ile/ve/||/<> HIZIR ile/ve/||/<> KADİR

( [Bil!] Her olayı. İLE/VE/||/<> Her geleni. İLE/VE/||/<> Her geceyi. )


- HAYIR ile İSÂBET

( YA RABBİ! HAYIRLAR YAZ BAŞIMIZA İYİLER ÇIKAR KARŞIMIZA )


- HAYIR[< HAYR] ile/ve ŞER

( Cennetlik ameller. İLE/VE Cehennemlik ameller. )


- HAYIR ile/||/<> VAKÂ-I HAYRİYE

( ... İLE/||/<> Hayırlı olay. 1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması olayı. )


- HAYIRLI İŞLER! ile KOLAY GELSİN


- - "..., HAYIRLI OLSUN" ile/ve/değil/||/<>/>/< "..., (... İÇİN) (DE) HAYIRLI OLSUN, HAYIRLARA VESİLE OLSUN"

( Kutlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Tesellî. )


- HAYIRLI ÖMÜR ile/ve/||/<>/> HAYIRLI ÖLÜM


- HAYIRLI ile/ve/<>/değil/yerine VERİMLİ


- HAYIRSEVERLİK ile/ve/değil/||/<>/< SUÇLULUK (DENEYİMLERİ/BELLEK KAYITLARI/DÜŞÜNCESİ/KABULÜ)

( "Üstten bakan hayırseverlik" yerine yan yana yürüyebileceğimiz dayanışma daha değerli olan. )


- HAYME ile/ve MİŞKAN

( Çadır. İLE/VE Mâbed. )


- HAYME ile/ve MİŞKAN

( Çadır. İLE/VE Mâbed. )


- HAYR -ile

( HAYIRLI, İYİ, YARARLI )


- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)


- HAYR[Ar.] ile HAYR[Ar.]

( İyilik, iyi, yararlı iş, yarar. İLE İyi, yararlı, yarar, hayırlı. )


- HAYR[Ar.] ile MENFA'AT[Ar.]


- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HAYR[Ar.] ile SALÂH[Ar.]


- HAYR ile/ve/||/<> TEVHÎD


- HAYRAN BAKIŞ ile AYRAN BAKIŞ


- HAYRÂN ile/ve/> DEVRÂN ile/ve/> SEYRÂN


- HAYRAN ile/ve/> HAYRAT

( Hayran olduğuna, hayrat ol! )


- HAYRANLIK ile/ve AŞK

( Aşk, bir bakıştır. [Gerisi vs.] )


- HAYRAN/LIK ile BAYGIN/LIK


- HAYRANLIK ile CEZBE

( ADMIRATION vs. ECSTASY )


- HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME


- HAYRANLIK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞLUP OLMUŞ KISKANÇLIK


- HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME


- HAYRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TESLİMİYET


- HAYRANLIK ile/ve ÜRKME


- HAYRET[Ar.] ile DEHŞ[Ar.]


- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME


- HAYRET ile/> HAŞYET

( ... İLE/> Hayretin dehşeti, ürperme. )


- HAYRET ile/ve UYANIŞ


- HAYRET ile/ve UYANIŞ

( Hayret ve merak, bilgeliğin şafağıdır. )

( Ancak, hayrette olduğunuz zaman, gerçeği bilebilirsiniz. )

( Wonder is the dawn of wisdom.
You can know reality only when you are astonished. )

( ASTONISHMENT/AMAZEMENT vs./and AWAKENING )


- HAYR(-I MUTLAK) ile/ve/<> SIDDIKİYET ile/ve/<> HÜSN


- HAYS[Ar.] ile HAYZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]

( Saygı, itibar. | İlgi. İLE Bayanlarda aybaşı durumu. )


- HAYSİYET ile/değil HASİYET/HASSA

( Kişilik, onur. İLE/DEĞİL Özgülük. | Yarar, etki. )


- HAYSİYET ile/ve/||/<> HÜRRİYET


- HAYSİYET ile/ve/||/<>/>/< ŞAHSİYET


- HAYSÜ:
TALİL ile TAKYİD ile ITLAK


- HAYTA/SERSERİ/KÜLHANBEYİ/APAŞ[Fr. < APACHE] ile Hayta

( Osmanlı'ların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uc boylarında görevli sınıflarından biri. | Başıboş, bir baltaya sap olamamış. İLE Toroslarda yaşayan bir Yörük oymağı/âşireti. )


- HAYVÂN[Ar.] -ile

( Canlılık, dirilik. | Canlı şey. | İnsanı da içine alan tüm canlılar. | HAYEVÂN )


- BEHAİM(HAYVAN) ile BEŞER ile İNSAN(>/< KİŞİ)

( İçgüdü varolanı. İLE Güdü varolanı. İLE Cezbe varolanı. )


- HAYVAN/BİTKİ ile/değil ANTOZA

( ... İLE/DEĞİL Çiçek hayvan. )


- HAYVAN GİBİ YAŞAYAN "KİŞİ/İNSAN" ile/değil/>< İNSAN GİBİ HAREKET EDEN "HAYVAN"


- HAYVAN HORTUMU ile FİL HORTUMU ile BÖCEKLERDE GÖRÜLEN HORTUM

( HORTUMLULAR: HORTÛMİYYE[Ar.], PROBOSCIDIAN[İng.], PROBOSCIDIENS[Fr.] )

( ... İLE Fillerin hortumları, 15.000 kastan oluşmaktadır. İLE ... )

( ... ile HURTÛM[çoğ. HARÂTÎM] ile ... )

( SNOUT vs. TRUNK vs. PROBOSCIS )


- HAYVAN SOKMALARINDA:
ARI ile/ve/||/<> AKREP ile/ve/||/<> YILAN

( Solunum düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sinir düzeni bozukluklarına neden olur. İLE/VE/||/<> Sindirim ve solunum düzeni bozukluklarına neden olur. )

( Acı, şişme ve kızarıklık belirtileri olur. İLE/VE/||/<> Ağrı, ödem, iltihaplanma, kızarma, morarma, kas krampları, titreme, karıncalanma, huzursuzluk ve havale görülebilir. İLE/VE/||/<> Yerel ve genel belirtiler verir. Isırılma bölgesinde, acı, morluk, kanama, iltihaplanma[1–2 hafta sürer]. Kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk, şok, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritm bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği görülebilir. )

( [İlk Yardım...]
Arının iğnesi çıkarılır. Yara yıkanır ve üzeri örtülür. Soğuk uygulama yapılır. Alerji açısından değerlendirilir. Ağız içinden soktuysa buz emmesi sağlanır. Alerjik durum varsa, çok sayıda arı tarafından sokulduysa 112 aranır.

İLE/VE/||/<>

Hasta hareket ettirilmez. Yaralı yatar pozisyonda tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Kan dolaşımını engellemeyecek biçimde bandaj uygulanır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz.

İLE/VE/||/<>

Yara yıkanır. Yaralı bölge kalp seviyesinin altında tutulur. Soğuk uygulama yapılır. Hasta hareket ettirilmez. Yaraya yakın bölgede baskı yapan yüzük, bilezik vb. çıkarılır. Yara üzerine herhangi bir müdahale yapılmaz![emilmez!!!] 112 aranır. )

( Kedi-köpek gibi hayvan ısırmalarında ilkyardım:
- Yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hafif yaralanmalarda, yara, 5 dk. sabun ve soğuk suyla yıkanır.
- Yaranın üstü, temiz bir bezle kapatılır. - Ciddi yaralanmalarda, yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır. - Derhal tıbbi yardım istenmelidir.[112]
- Hasta/yaralı, kuduz - tetanos aşısı için uyarılmalıdır. )

( NEŞEK: Yılan ısırığı. )


- HAYVAN SOKMALARINDA:
KARA CANLILARI ile/ve/||/<> DENİZ CANLILARI

( Soğuk uygulaması yapılır. İLE/VE/||/<> Sıcak uygulaması yapılır. )

( bkz. 52814 İLE/VE/||/<> Kızarma, şişme, iltihaplanma, sıkıntı, huzursuzluk, havale, baş ağrısı görülebilir.[İlk yardımı: Batan diken varsa görülüyorsa çıkarılır. Yaralı bölge hareket ettirilmez. Sıcak su ile yıkanır. Yara yerine herhangi bir müdahale yapılmaz, ovulmaz! 112 aranır.] )


- HAYVAN SÜRÜSÜ ile/ve/||/>< İNSAN TOPLULUKLARI

( Kalabalıklaştıkça akıllanır. İLE/VE/||/>< Kalabalıklaştıkça aklını kaybeder. )


- HAYVAN ile AYVAN/EYVÂN[Fars.]

( Canlı. İLE Ev bahçesi, avlu, taşlık. | Mısır, fındık vb. kurutmaya mahsus zeminden yüksek yer. | Üstü kesik, koni biçiminde zahire ambarı. | Balkon, hayat, salon, teras, sundurma, saya. | Çok pencereli ya da bir tarafı açık üst kat odası. | Damda düzlük, düz dam. )


- HAYVAN ile BEBEK/ÇOCUK KAÇIRAN HAYVAN


- HAYVAN ile BEĞNEK

( ... İLE Kuyruğu kesik, güdük hayvan. )


- HAYVAN ile BEHÂİM/BEHÎME

( Canlı. İLE İnsan dışındaki tüm hareket edebilen canlılar. | Dört ayaklı hayvan. )


- HAYVAN ile/değil BİYOLOJİK YIĞIN

( Doğasında. İLE/DEĞİL Hayvanat bahçesinde. )


- HAYVAN ile HAYVAN-I NÂTIK(İNSAN)

( Tekilleri görebilir. İLE Tikelleri anlar. )


- HAYVAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNSAN

( Âlet kullanan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Âlet yapan. )

( [doğduklarında] Özgürlükleri yoktur fakat (belirli bir oranda ve kısa sürede) yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" vardır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Özgürlükleri vardır fakat yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" yoktur. )

( [Kalabalıklaştıkça ...] "Akıllanır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Aptallaşır". )

( Kısmen/neredeyse "düşünebilen". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Düşündüğünü düşünen.[Sapiens sapiens] )

( "İnsan"ın Taksonomik Sınıflandırılması

Tip: Canlılık (Biota)

Süper Alan (Superdomain): Arkeler ve Ökaryotlar (Neomura)

Alan: Ökarya (Eukarya)

Klad: Amipler, Hayvanlar, Mantarlar (Unikonta)

Klad: Arkadan Kamçılılar, Hayvanlar ve Mantarlar (Opisthokonta)

Klad: Hayvanlar ve Tek Hücreli Yakın Akrabaları (Holozoa)

Âlem: Hayvanlar (Animalia)

Alt Âlem: Gerçek Dokulular (Eumetazoa)

Klad: Çift Yanlı Simetrikler (Bilateria)

Üst Şube: İkincil Ağızlılar (Deuterostomia)

Şube/Filum: Kordalılar (Chordata)

Alt Şube: Omurgalılar (Vertebrata)

İnfra Şube (Infraphylum): Gerçekçeneliler (Gnathostomata)

Üst Sınıf: Dört Üyeliler (Tetrapoda)

Sınıf: Memeliler (Mammalia)

Alt Sınıf: Doğuran Memeliler (Theriiformes)

İnfra Sınıf (Infraclass): Plasentalı Memeliler / Eteneliler (Eutheria / Placentalia)

Üst Takım (Superorder): Kemiriciler, Tavşanımsılar, Sivri Sincapçıkgiller, Primatlar, Abalı Memeliler (Euarchontoglires)

Takım: Primatlar / İri Beyinli Yüksek Memeliler (Primata)

Alt Takım: Kuru Burunlu Primatlar (Haplorrhini)

İnfra Takım (Infraorder): Maymunlar (Simiiformes / Simians)

Geçiş Takımı (Parvorder): Eski Dünya Maymunları ve Kuyruksuz Maymunlar (Catarrhini)

Üst Aile/Familya: Kuyruksuz Maymunlar / İnsansılar (Hominoidea / Apes)

Aile/Familya: Büyük Kuyruksuz Maymunlar (Hominidae / Great Apes)

Alt Aile/Familya: İnsan, Şempanzeler, Goriller ve Ataları (Homininae)

Oymak/Tribü: İnsan, Şempanzeler ve Ataları (Hominini)

Alt Oymak: İnsan ve Ataları (Hominina)

Cins: İnsan (Homo)

Tür: Anatomik Olarak Modern İnsan/Kişiler / Bilge İnsan/Kişiler (Homo sapiens)

Alt Tür: Modern Bilge İnsan (Homo sapiens sapiens) )

( Kişi, hayvanlardan uzaklaştıkça hayvanlaşır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, hayvanlara yakınlaştıkça insanlaşır. )

( [not] ANIMAL vs./and/but/||/<>/> HUMAN
HUMAN instead of ANIMAL )


- HAYVAN ile/ve İNSAN

( Canlı. İLE/VE Konuşabilen canlı. [HAYVAN-I NÂTIK] )

( Hayvanlarda huyların ancak biri vardır. İLE/VE İnsanda hayvanlardaki huyların hepsi bulunur. )


- HAYVAN ile KÜKRE

( ... İLE Öfke ya da eşeysel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan hayvan. )


- HAYVAN ile TEK GÖZELİ/HÜCRELİ

( ... İLE Hayvanlardaki gibi beslenme tarzına sahip olan, besinleri yutarak sindiren tek hücreli organizmalar. )

( ANIMAL vs. PROTIST[A]/PROTOZOAN/PROTOZOA[plural] )


- HAYVAN ile TEKHÜCRELİ


- HAYVAN ile YIRTICI HAYVAN

( MESBAA[Ar.]: Yırtıcı hayvanı çok olan yer. )

( ... ile CÂRİHA, SEBÛ'[çoğ. SİBÂ'] )

( ANIMAL vs. PREDATOR )


- HAYVANAT BAHÇESİ" ile/değil HAPİSHANE/ZİNDAN[Fars.]


- HAYVÂNÂT-I MÂSSA[Ar.] -ile

( Pire ve benzeri gibi hortumuyla emen hayvanlar. )


- HAYVÂNÂT-I MÂZIG[Ar.] -ile

( Geviş getiren hayvanlar. )


- HAYVAN-I NÂTIK ile HAYVAN-I DÂHIK ile CİSM-İ DÂHIK


- HAYVÂNÎ RUH ile RÛHREVÂN ile İZÂFÎ RUH (CÂN-I CÂN-I CAN)


- HAYVANINISEVER ile/değil/yerine/>< HAYVANSEVER


- Hayvan/lar ile KONUŞ!!! -ile


- HAYVANLAR ile/ve DİREY

( ... İLE/VE Belirli bir bölgede/ülkede yaşayan hayvanların tümü. )

( Dünyadaki hayvan çeşidinin %20'si, Kolombiya'da bulunur. | 750 amfibi türü bulunmaktadır.[Bulunmaya da devam etmektedir.] | 100 sürüngen türü bulunmaktadır. )

( )

( ANIMALS vs./and FAUNA )


- ALT ÇENE:
HAYVANDA ile/+/> İNSANDA

( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )

( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )


- HAYVAN/LIK ile/değil/yerine/>< HAYRAN/LIK


- HAYVANSAL "PROTEİN" ile/değil/yerine/||/<>/< BİTKİSEL PROTEİN


- HAYY -ile

( ALLAH'IN ADLARINDAN | DİRİ, CANLI )


- HAYY[Ar.] ile HAYEVÂN[Ar.]


- HAYYÂL[Ar.] ile HAYYÂL[Ar. < HAYL]

( Hileci, dalavereci. İLE At yetiştiren, at terbiyecisi. )


- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]

( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )


- HAZ" ve "GÜÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM ve DEĞER


- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM


- HAZ ile/ve DEĞER

( PLEASURE vs./and VALUE )


- HAZ ile/ve/<>/< HAD


- HAZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK/K('A NİYAZ)


- HAZ ile/değil/yerine HAS

( [not] PLEASURE vs./but PURE/SPECIAL
PURE/SPECIAL instead of PLEASURE )


- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ

( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HAZ ile/ve YARGI

( PLEASURE vs./and JUDGEMENT )

( LAETIA cum/et ... )


- HAZÂ[Ar.] ile HAZA'[Ar.]

( Bu, şu, o. İLE Kesme. | Kesip yarma. )


- HAZAR ATI ile/ve EDREMİT MİDİLLİSİ


- HAZAR[Ar.] ETMEK ile ÇEKİNMEK


- HAZAR[Ar.] ile Hazar[Ar.]

( Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. | Barış ve güven. İLE Deniz. | Hazar Denizi çevresinde yaşamış eski bir Türk boyu ya da bu boydan olan kişi. )


- HAZAR ile HAZAR ile HAZARA


- HAZAR(GÜVENLİK) ile HAZER(SAKINMA)


- [ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"

( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )


- HAZCI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BİLGİSİZ/LİK VE BİLİNÇSİZ/LİK


- HAZCILIK/HEDONİZM ile ÇİLECİLİK/ASCETİZM

( Hazza ulaşmayı yaşamın temel amacı olarak gören felsefi görüş. İLE Keyiflerden ve maddi hazlardan uzak durmayı savunan felsefi görüş. )


- HAZER[Ar.] ile İHTİRÂZ[Ar.]


- HAZF/MÜHMEL/BÎ-NOKAT ile/ve/<> HAZF

( Eski yazıda, noktasız yazılan şiir ya da düzyazılar. Dîvân şiirinin, sanatsal biçimlerindendir. İLE Söylenilmesi gereksiz olan sözün, ibareden çıkarılması ve söylenilmemesi. [Aruz'da, "failâtün" cüzünün son hecesi olan "tün" hecesinin kaldırılıp "fâila" yerine "fâilün" cüzünün getirilmesidir.] )


- HAZF[Ar.] ile İKTİSÂR[KASR]


- HÂZİM[Ar. < HEZÎMET] ile HAZÎM[Ar.]

( Hezîmete uğratan, zafer kazanan, galip. İLE Sarhoş. )


- HÂZIM[Ar.] ile HÂZIM[Ar.]

( Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan. İLE Sindiren/sindirici, hazmettiren. )


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ

( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlığını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden söz eder ve ayrıca pek çok nesnenin özgül ağırlığını verir. )


- HÂZİN[Ar. < HİZÂNE | çoğ. HUZZÂN] ile HAZÎN[Ar. < HÜZM]

( Hazine muhafızı, hazinedar, bekçi. İLE Hüzünlü, mahzun olarak, kederli, gamlı. | Hüzün verici. | Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı. )


- HAZÎNE -ile

( MUHABBET İLE DOLU OLAN GÖNÜL )


- HAZİNE ile/||/<> BEYTÜL MAL ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> HAZİNEDAR

( Sarayın para ve değerli eşyasının korunduğu yer. Devlet malı. İLE/||/<> Devlet hazinesi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizam-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<>Saray hazinesini yöneten memur. )


- HAZİNE ile DEFİNE

( Divan şiirinde birçok güzellik unsuru hazineye benzetilmiştir. )

( GENC )


- HAZİNE ile/ve/||/<> GİZLİ HAZİNE/KENZ-İ MAHFÎ/KENZ-İ HAFÎ


- HAZİNE ile MÎRÎ[Ar.]

( ... İLE Hükümetin, hazinenin malı olan, beylik. | Devlet hazinesi. )


- HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )

( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )


- HAZİNET-ÜL ESMA -ile

( TOPRAK )


- HAZIR ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETMEK/YAPMAK

( [not] TO BUY A READY PRODUCT vs./and/but/||/<>/< TO PRODUCE/MAKE
TO PRODUCE/MAKE instead of TO BUY A READY PRODUCT )


- HAZIR BİLGİ ile/ve/değil/yerine YÖNLENDİRİCİ BİLGİ


- HAZIR YANIT ile BAHÂNE


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/<> İSTEKLİ OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLANMAK


- HAZIR OLMAK ile BEKLENTİ

( TO BE READY vs. EXPECTATION )


- HAZIR OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> HAZIRLIKLI OLMAK


- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)


- HAZIR ile HÂZIR

( ZÂHİRDE GÖRÜNEN VE BİLİNEN, İLİMLE BİLİNEN )


- HAZIR ile HIZIR

( Hazır olana, Hızır gerekmez. )


- HAZIR ile/ve VERİLİ


- HAZİRAN'IN 21/22'Sİ ile ARALIK'IN 21/22'Sİ

( En uzun gün ve günün kısalmaya başlaması. İLE En kısa gün ve günün uzamaya başlaması. )

( HAZİRAN[Süryanice] )


- HAZÎRE ile/ve/değil HÂMÛŞÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL Sessizler, susmuşlar. [Mevlevî mezarlıkları] )


- HAZIRLAMA ile/ve/||/<>/> SUNMA


- HAZIRLA(N)MAK ile/ve/değil PROGRAM YAPMAK

( [not] TO GET READY vs./and/but PROGRAMMING )


- HAZIRLIK ile/ve DONANIM

( TO PREPARE vs./and RIGGING )


- HAZIRLIKSIZ ... ile/değil/yerine/>< HAZIRLIKLI ...


- HÂZÎZ[Ar.] ile HÂZÎZ[Ar.]

( Mutlu, mes'ud. İLE En aşağı, zîr. | Dağ eteği.[>< EVC: Zirve, doruk.] )


- HAZM ETMEK ile RÂZI OLMAK


- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


- HAZMETMEK ile/ve SORGULAMAK/SORGULAYABİLMEK

( "TO DIGEST" vs./and (ABLE) TO INTERROGATE )


- HAZRET(HZ.)[< HUZÛR (çoğ. HAZERÂT)][KURB, PİŞ-GÂH] -ile

( Saygı ile büyüklere verilen/kullanılan unvan. | Kalenderce bir sesleniş. | Var oluş mertebelerinin her biri. )


- HAZÛL[Ar.] ile HAZÛR[Ar. < HAZER]

( Kimsesiz, yardımsız kalarak herşeyden mahrum sürünme. İLE Çok çekingen/dikkatli. )


- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]

( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )


- HAZZ[Ar.] ile KISM[Ar.]


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HD 80606 B ile/ve/||/<>/< URSA MAJOR

( Bizden yaklaşık olarak 190 ışık yılı uzaklıkta bulunan "HD 80606 B" adlı gezegen, Ursa Major takımyıldızında bulunmaktadır. Jüpiter'den 4 kat daha büyük, gaz devi bir gezegendir. Bu ötegezegende rüzgârların hızı, saatte 17.380 km. hıza kadar ulaşabilmektedir. Dünyada kaydedilmiş en şiddetli rüzgârın hızı, saatte 408 km.'dir. Rüzgârların bu kadar şiddetli olma nedeni ise gezegenin yıldızı etrafındaki yumurta biçimindeki yörüngesidir. Bu yumurta biçimindeki yörüngede, yıldızına yaklaştığı noktalarda atmosfer hızla ısınıyor, bu ısı da atmosferde büyük bir kasırgaya yol açıyor. )


- EKRANDA/MONİTÖRDE:
HDMI ile/ve/||/<>/> DP


- HEADSPACE ile/||/<> SPME

( Headspace buhar fazı İLE SPME katı faz mikroekstraksiyon. )

( Formül: Gaz İLE fiber )


- HEART ile/ve/||/<> EARTH


- HEBÂ ile ÂMÂ


- HEBÂ ile/değil/yerine FEDÂ


- HECE:
KAPALI/UZUN ile/ve/<> AÇIK/KISA ile/ve/<> UZATILMIŞ

( 1 harekeli, 1 sakin harf. İLE/VE/<> Harekeli harf. + 1 harf. )

( Son sadâ/hece, kısa kalamaz. )

( Sakin bitmeyen hiçbir hece, uzun hece olamaz! )

( LATİN'DE (KAPALI)
[ İz. İLE Biz. İLE Bâ. ]
[ Sesli > sessiz. İLE Sessiz > sesli > sessiz. İLE Sessiz > uzun sesli. ]
[ 1 harekeli, 1 sakin ] )

( Bir kere bakıp gülse, ölürüm, konuşamam.
[ Hafif-sakîl-veted-i mecmû ] gülse, ölürüm, konuşamam. )

( DAİRE [1]
[ 1 açık/kısa, 3 uzun heceden oluşan. ]
[ Veted-i mecmû, 2 sebeb-i hafiften oluşan. ] )


- HECE:
VURGULU ile/ve/||/<> VURGUSUZ


- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK


- HECELEME ile BÖLME


- HECELEME ile İMÂLE

( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )


- HECİN ile YOZ

( Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. İLE Tek hörgüçlü dişil deve. | Davar sürüsü. )


- HECTO- ile/||/<> CENTİ-

( Yüz, yüz kat. İLE/||/<> Yüzde bir, yüz. )


- HEDBE[Ar.] -ile

( Ufak tespih böceği. )


- HEDEF ile/ve/> BAŞARI

( Başarıncaya kadar denemeye devam edin! )

( TARGET vs./and/> SUCCESS
You just keep on trying until you succeed. )


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )

( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )


- HEDEF ile/ve İDDİA

( TARGET vs./and ASSERTION )