Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(47/186)


- DOĞRUDAN YARDIM ile/değil/yerine DOLAYLI YARDIM

( Politikacıdan gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgelerden gelir. )


- DOĞRUDAN ile BAŞTAN(/KAFADAN)


- DOĞRUDAN ile DOLAYIMLI


- DOĞRUDAN ile DOLAYLI

( DIRECT vs. INDIRECT )


- DOĞRUDAN ile KENDİLİĞİNDEN


- DOĞRUDAN ile SONRADAN


- DOĞRUDANLIK ile/ve/<> BİRE BİR


- DOĞRUDUR YA DA YANLIŞTIR ile/değil/yerine ÖYLEDİR YA DA DEĞİLDİR


- DOĞRUDUR ile DOĞRU DUR!


- DOĞRUDUR" ile/değil/yerine "ÖYLEDİR"


- DOĞRULAMAK ile/değil DESTEKLEMEK

( [not] TO VERIFY vs./but TO SUPPORT )


- DOĞRULAMAK ile/ve/<> DOLDURMAK


- DOĞRULAMAK ile/ve/değil KANITLAMAK

( [not] TO VERIFY vs./and/but TO PROVE )


- DOĞRU-LAMAK ile YANLIŞ-LAMAK

( TO VERIFY vs. ... )


- DOĞRULUK İLE KESİNLİK İLE DUYARLILIK ile/||/<> ANALİTİK PARAMETRELER

( Doğruluk gerçek değere yakınlık, kesinlik tekrarlanabilirlik, duyarlılık ise en küçük ölçüm kabiliyetidir. )

( Formül: Hata = |Xölçülen - Xgerçek| )


- DOĞRULUK:
TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<>/< UYGUNLUK


- DOĞRU/LUK ile/ve BAĞLI/LIK


- DOĞRU/LUK ile/ve/değil GEÇERLİ/LİK

( [not] RIGHT/RIGHTEOUSNESS vs./and/but VALID/VALIDITY )


- DOĞRU/LUK ile/ve GEÇİCİ/LİK


- DOĞRU/LUK ile/ve KESİN/LİK

( STRAIGHT/NESS vs./and DEFINITE/NESS )


- DOĞRU/LUK ile/ve/değil/yerine OLANAKLI/LIK


- DOĞRU/LUK ile/ve TATMİN EDİCİ/LİK


- DOĞRU/LUK ile/ve/> UYGULANABİLİR/LİK


- DOĞRU/LUK ile/ve UYGUN/LUK

( (UP)RIGHT/NESS, RIGHT/TRUE(HONESTY) vs./and APPROPRIATE/NESS )


- DOĞRU/LUK ile/ve/değil/yerine UYGUN/LUK


- DOĞRU/LUK ile YANLIŞ/LIK

( Yanlış, "gücünün artmasıyla" hiçbir zaman doğru duruma geçmez/geçir(t)ilemez. )

( RIGHT/TRUE (HONESTY) vs. WRONG/FALSE )


- DOĞRULUK ile/ve/||/<>/>/< YARDIM


- DOĞRULUM/YÖNELİM ile KEMOTROPİZM ile YEREDOĞRULUM ile SUYA DOĞRULUM ile IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM ile ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA

( DOĞRULUM/YÖNELİM: Bitki ve hayvanların, besin, ısı gibi uyarıcıların etkisi ile bu uyarıcılara ya da tersine yer değiştirmeleri. İLE KEMOTROPİZM: Kimyasal maddelerin etkisiyle bitkilerde görülen, maddeye doğru ya da ters yöne yönelme durumu. İLE YEREDOĞRULUM: Bitkilerde kök ve sapların, yerçekimi etkisi ile belirli bir doğrultu alma özellikleri. İLE SUYA DOĞRULUM: Bitkilerin suya doğru eğilimi. İLE IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM (Fototaksi, ışık göçüm): a) Bir hücrelilerde birdenbire aydınlanma sonucu görülen tepkime. | b) Bitki gövdelerinin ışığa doğru dönmeleri. İLE ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA: Bir ısı kaynağına yaklaşma ya da uzaklaşma. )

( TROPISM vs. CHEMOTROPISM vs. GEOTROPISM vs. HYDROTROPISM vs. PHOTOTROPISM vs. THERMOTROPISM )


- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK


- DOĞRU/SÂDIK ile/ve/değil/yerine OLDUĞU GİBİ

( Doğru, gün gibi âşikârdır. )

( RIGHT vs./and AS WHAT IT IS )


- DOĞRUSAL HAREKET ile/ve DAİRESEL/DÖNGÜSEL HAREKET

( HAREKET-İ MÜSTAKİME ile/ve HAREKET-İ MÜSTEDİRE )


- DOĞRUSAL ZAMAN ANLAYIŞI ile/ve/<> DÖNGÜSEL ZAMAN ANLAYIŞI

( LINEAR TIME PARADIGM vs./and/<> VICIOUS CIRCLE TIME PARADIGM )


- DOĞRUSAL ile ÇEVRİMSEL


- DOĞRUSAL ile DAİRESEL


- DOĞRUSAL ile/||/<> DOĞRUSAL OLMAYAN

( Doğrusal sistemler süperpozisyon ilkesine uyarken İLE doğrusal olmayan sistemler uymaz )

( Henri Poincaré tarafından 1890 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1854-1912) (Ülke: Fransa) (Alan: matematik) )


- DOĞRUSU ile AÇIKÇASI


- DOĞRUYA DOĞRU ile DOĞRU'YA DOĞRU

( Bir doğru karşısında başka bir doğru daha. İLE Doğrunun bulunması ve bilinmesi yolunda/yönünde. )


- DOĞRUYA EN YAKIN ile/ve YANLIŞTAN EN UZAK

( THE CLOSEST TO THE STRAIGHT vs./and THE FAREST FROM THE FALSE )


- DOĞRUYSA ile/ve/değil/yerine NE KADAR DOĞRUYSA


- DOĞRUYU SÖYLEME ZORUNLULUĞU ile/ve/değil/||/<> GÜVENİLİRLİK

( Hukukçular, güvenilir kişilerdir; ancak, doğruyu söylemek zorunda değillerdir. )


- DOĞRUYU ÜRETMEK ile/ve/değil/||/<> DOĞRULANMIŞI ÜRETMEK


- DOĞRUYU/YANLIŞI KONUŞMUYORUZ ile/değil DOĞRU/YANLIŞ DİYE KONUŞMUYORUZ


- EBCED:
DOĞU ile/ve/||/<> BATI


- DOĞU EJDERHASI ile BATI EJDERHASI

( EAST DRAGON vs. WEST DRAGON )


- DOĞU FELSEFESİ ile/ve/değil DOĞU BİLGELİĞİ/İRFÂNI


- DOĞU/MAŞRIK[Ar. < ŞARK] ile MAĞRİP/MAĞRİB[Ar. < GARB]

( DOĞU, GÜNEŞİN DOĞDUĞU TARAF )


- DOĞU RÜZGÂRLARI ile/ve BATI RÜZGÂRLARI

( Sabahları eser. İLE/VE Akşamları eser. )

( Batı rüzgârları doğu rüzgârlarından nispeten daha serindir. )

( Doğu ve batı rüzgârları, kuzey ve güney rüzgârlarından daha sıcaktır. )

( Gecenin geç saatlerinde ya da sabahın erken saatlerinde esince, hava incelir ve Güneş'in doğuşuyla dengelenir. Nem azalır ve hava ısınır, kurur, hafifler. Öğleden sonra ya da gecenin erken saatlerinde esen rüzgârlar tamamen tersi niteliktedir. Genel olarak ifade edilirse, doğu rüzgârları batı rüzgârlarından daha yararlıdır. İLE/VE Gecenin geç saatlerinde ve günün erken saatlerinde estiğinde, henüz Güneş onların üzerinde yükselmediği için yoğun ve ağırdır. Günün geç saatleri ve gecenin erken saatlerinde esen rüzgârlar zıt tiptedir. )


- DOĞU SÜRYANİCESİ ile/ve BATI SÜRYANİCESİ

( Sözcüklerin sonundaki harf, O harfiyle tamamlanır. )


- DOĞU TOPLUMU ile/değil/yerine DOĞULU TOPLUM


- DOĞU ile/ve/değil ASYA(YAKIN/UZAK DOĞU)


- DOĞU ile/ve KIBLE

( Kiliselerin yönü. İLE/VE Camilerin yönü. [GÜNEY GÜNEYDOĞU] )


- DOĞUCU ile/ve/değil/yerine/||/>< DOĞULU


- DOĞUM PSİKOZU ile/ve/<>/> LOHUSA SENDROMU

( )


- DOĞUM/ÖLÜM TARİHİ ile/ve/değil KAYIT TARİHİ


- DOĞUM ORANI ile NÜFUS/DEMOGRAFİ

( NATALITY vs. DEMOGRAPHY )


- DOĞUM VE ÖLÜM:
1'ER KERE ile/ve/değil/<>/> 2'ŞER KERE

( [doğum] Anadan. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Babadan. )

( [ölüm] Ölünce. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ölmeden önce. )

( Beşer. İLE/VE/DEĞİL/<>/> İnsan. )


- DOĞUM ile DOĞUŞ


- DOĞUM ile/ve/değil EŞİK


- DOĞUM ile/ve/=/:/<> EVRENDOĞUM

( İNSAN! )


- DOĞUM ile/ve GELİŞİM


- DOĞUM ile LAMAZE DOĞUM


- DOĞUM ile TÜREME


- DOĞUM ile/ve/||/<>/> YAŞAM ile/ve/||/<>/> ÖLÜM

( [öncelik-sonralık] ... İLE/VE/||/<>/> Vardır. İLE/VE/||/<>/> Söz konusu bile değildir. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Esneklik. İLE/VE/||/<>/> Sertlik. )


- DOĞURMAK ve/||/<>/> DOYURMAK | ile/ve/değil/||/<>/> YOĞURMAK


- DOĞUŞ ile/ve/<> BİÇİMLENİŞ

( BIRTH vs./and/<> TO SHAPE UP )


- DOĞUŞ ile ORTAYA ÇIKIŞ


- DOĞUŞTAN BAĞIŞIKLIK ile/||/<> ADAPTİF BAĞIŞIKLIK

( Doğuştan doğuştan nonspesifik, adaptif öğrenilen spesifik. )

( Formül: Natural İLE acquired )


- DOĞUŞTAN HUYLAR ile YAPAY/SUNÎ HUYLAR ile ALACA

( HULKUN MATBU'UN ile TAHALLUKUN MASNU'UN ile Kötü huy. )

( VİLÂDÎ[Ar.]/CONGÉNITAL[Fr.]: Doğuştan. )

( ŞÎME[Ar.]: Huy, tabiat. )


- DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOĞUŞTAN/NATAL DİŞ ile İLK AY DİŞİ/NEONATAL DİŞ

( ... İLE Doğumda bebeğin ağzında görülen diş/ler. İLE Doğumdan sonra 30 gün içinde ağızda görülen diş/ler.
[Görülmektedir sıklığı 1/1.000 ile 1/3.000 arasında değişmekte daha çok kız bebeklerde görülmektedir.]
[Neden görüldüğü ile ilgili çok sayıda çalışmalar yapılmış (henüz) kesin bir sonuca varılamamıştır.] )


- DÖKMEK ile/değil AKITMAK

( Katılarda. İLE/DEĞİL Sıvılarda. )

( [not] TO POUR vs. TO FLOW
[not] Solids. WITH Liquids. )


- DOKSA ile/ve/||/<> DOGMA


- 99 ESMÂ ile/ve/değil SONSUZ ESMÂ

( GEL! EY SÛFÎ!
KO ESMÂ'YI
MÜSEMMA'YI BULA GÖR )


- 9/8'LİK ile/ve 9/8'LİK

( Türk. İLE/VE İrlanda. )


- DOKTOR ile DOKTRİN

( Hekim. İLE Öğreti. )


- DOKTOR ile/ve ÖĞRENCİ

( Öğrencilik, doktoradan sonra başlar. )

( TABÎB ile/ve TALEBE )

( ... ile/ve ŞÂKİRD )

( DOCTOR vs./and STUDENT )

( DOCTEUR avec/et ÉTUDIANT )

( DOKTOR mit/und SCHÜLER, STUDENT )

( MÉDICO con/y ESTUDIENTE )

( MEDICO con/e STUDENTE )


- DOKTOR ile/ve (SÜREKLİ) TALEBE/ÖĞRENCİ

( Ancak doktorasını tamamlayan kişi öğrenciliğe tam olarak başlamış kişidir. )


- DOKTORA "VERMEK" ile/değil DOKTORA VERMEK/YAPMAK


- | DOKTOR ile HEKİM | ile/ve/değil/yerine TABİP

( | Fakültelerin bölümleri üzerine doktora yapmış kişi. Akademik bir derecenin adı. | Öğretme yeterliliği. İLE Hikmet sahibi. Doğruyu, yanlıştan ayırabilen kişi. | Tıp fakültesi öğrenimi/eğitimi almış pratisyen ya da eğitimini devam ettirmiş tüm hekimler. [Doğrudan doktora[Doktor] unvanı verildiğinden ve bu sıfatının öne geçirilmesinden dolayı doktor adı yerleş(tiril)miştir. | İLE/DEĞİL/YERİNE Tıp/tababet bilimiyle/ilmiyle uğraşan, insan gövdesiyle ilgili bilgiye sahip kişi. )

( | ... ile ... | ile/ve/değil/yerine BİCİŞK/BİZİŞK )


- DOKTRİNEL ile/<> DİDAKTİK


- DOKTRİNEL ile/ve OTORİTER


- DÖKTÜRMEK ile DÖŞENMEK


- DOKU ve KOKU/TAT ile/ve/||/<> DUYU(İŞİTME ve GÖRÜ/GÖRME)


- DOKU ile KATILGAN DOKU

( ... İLE Gözeleri/hücreleri biçimsiz bir ara nesne içinde bulunan, örgenlerin asıl dokularının aralarını dolduran doku. )


- DOKU ile KORUN DOKUSU

( ... İLE Korunu ve bu tabakanın değişimiyle oluşan tırnak, boynuz vb. yapan doku. )


- DOKU ile ÖRGEN

( Benzer işlevleri yerine getiren gözelerin oluşturduğu yapı. İLE Farklı dokuların bir araya gelmesiyle oluşan daha karmaşık yapı. )


- DOKU ile ÖZEK DOKU/PARANKİMA[Yun.]

( ... İLE Selülöz çeperleri kalınlaşmamış, odunlaşmamış olan, değişik görevler yapan gözelerin oluşturduğu doku. )


- DOKU ile PEKDOKU

( ... İLE Selülöz çeperleri değişik kalınlıkta gözelerden oluşan, dalların dik durmasını sağlayan doku. )


- DOKU ile SERTDOKU

( ... İLE Bitkilerde, diken, kabuk gibi sert bölümleri oluşturan, odunlaşmış destekdoku. )


- DOKU ile SÜNGER DOKU

( ... İLE Yaprağın alt yüzünde bulunan, seyrek gözeli, gözenekli ve az klorofilli özek doku. )


- DOKU ile YAĞDOKU

( ... İLE Gövdede, yağ tabaklarını oluşturan doku. )


- DOKU ile/ve YARALARI ONARAN DOKU ile/ve NASIR

( TISSUE vs./and CALLUS vs. CALLUS )


- DOKUMACI ile ÇULHA[Fars. < CÜLÂH]

( ... İLE El tezgâhında bez dokuyan kişi. )


- DOKUN(DUR)MAK ile/||/<> DEĞ(DİR)MEK


- DOKUNAKLI ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ/DUYGUSAL


- DOKUNARAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YOKLAYARAK


- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU


- DOKUNMA ile/ve EŞEYSELLİK/SEKS

( TO TOUCH vs./and SEX )


- DOKUNMAK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( TO TOUCH vs./and/||/<> TO UNDERSTAND )


- DOKUNMAK ile/ve/||/=/<> ANMAK


- DOKUNMAK ile/ve/değil DEĞİNMEK

( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL Zihinsel/kavramsal. | Bağlantı kurmak, ilişkiye geçmek. )


- DOKUNMAK ile/ve DUYUMSAMAK/HİSSETMEK

( TOUCHING vs./and FEELING )

( SPARSA ile/ve ... )

( ... ile/ve QINGGAN[çoğ.: Hisler] )


- DOKUNMUŞLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLMEK (VE UYGULAMAK)


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DOKUNULAMAZLIK ile ELE GEÇİRİLEMEZLİK


- DOKUNULMAZ/LIK ile/değil/yerine AYRICALIK/LI


- DOKUNULMAZLIK ile/ve/değil/yerine KORUMA


- DOKUNUM ile DOKUNUŞ

( Çevremizdeki nesnelerin, sıcaklık/soğukluk, sertlik/yumuşaklık gibi niteliklerini, derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği. İLE Dokunmak eylemi ya da biçimi. | Dokuma ipliklerinin çaprazlama biçimi. )

( LAMİSE ile TEMAS )


- DOKURCUN ile DOKURCUN

( Ot ya da ekin yığını. İLE Dokuztaş oyunu. )


- DOLAMA -ile

( Tırnak yöresindeki yumuşak bölümlerin, kimi kez de kemiğin yangılanmasından ileri gelen ağrılı şiş. )


- DOLAMA ile DOLAMA

( Tırnak bölgesindeki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin yangılanmasından dolayı oluşan ağrılı şiş. İLE Giysizlerin üzerine giyilen, önü açık bir tür üstlük. )


- DOLAMAOTU -ile

( Çiçekleri küçük, yeşil ya da beyaz bir bitki. [Lat. PARONYCHIA SERPILIFOLIA] )


- DOLANA KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLANA KADAR

( Nicelik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Nitelik. )


- DOLANAN ile/değil DOLAŞAN


- DOLANDIRICI ile/değil KALPAZAN

( ... İLE/DEĞİL Sahte para basan ya da piyasaya süren kişi. | Yalan ve hile ile iş gören kişi. )


- DOLANDIRICI ile TAVCI

( ... İLE Birini kandırarak, yüze gülerek aldatan kişi. | Yurt dışından geldiğini söyleyerek üzerindeki değeri düşük altın ya da mücevherleri çok değerli gösterip dolandırıcılık yapan kişi. )


- DOLANDIRMAK ile DOLANDIRMAK

( Üçkağıt. İLE Uzatmak. )


- DOLANDIRMAK ile DOLAŞTIRMAK


- DOLANDIRMAK ile UZATMAK


- DOLAP ile TEL DOLAP

( ... İLE Yanları ve kapağı, ince delikli telden yapılmış dolap. )


- DOLAP[Ar. < DULÂB] ile/değil YÜKLÜK

( Evlerde, yatak, yorgan gibi şeyler koymaya yarayan, yerli, büyük dolap ya da yatak, yorgan konulan yer. )


- DOLAPDERE -ile

( Akağalar Kavşağı - Ergenekon Caddesi arasındaki semt. )


- DOLAR ile DOLAR

( Bir kabın dolması. İLE Amerika'nın para birimi. )


- YATIRIM:
"DOLAR"A ile/değil/yerine DOĞAYA


- DOLAŞIM DÜZENİNİN YAPISI ile DOLAŞIM DÜZENİNİN İŞLEVLERİ

( Kalp, kan damarları ve kan gibi çeşitli bileşenlerden oluşur. İLE Oksijen ve besin nesnelerini gövdenin tüm gözelerine taşımak ve atık nesneleri gözelerden uzaklaştırmaktır. )


- DOLAŞIM(SİRKÜLÂSYON) ile DEVİNİM

( Hiçbir şey kendi başına devinmez ve durmaz. )

( By itself nothing moves, nothing rests. )

( CIRCULATION vs. MOVEMENT )


- DOLAŞIM ile/değil DOLAYIM


- DOLAŞMAK ile/ve/değil BAKINMAK

( CEVELÂN ile/ve/değil SEYR )


- DOLAYI ile ÖTÜRÜ


- DOLAYIMLI BİLGİ ile/ve/<> DOĞRUDAN BİLGİ


- DOLAYIM(LI/SIZ) ile DÜŞÜNÜLMÜŞ


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE


- DOLAYISIYLA ile BU/O NEDENLE


- DOLAYISIYLA ile ÖYLE İSE


- DOLAYLAMA ile MECÂZ-I MÜRSEL


- DÜŞÜNMEK:
DOLAYLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN


- DOLAYLI ELERKİ(DEMOKRASİ) ile/değil/yerine DOLAYSIZ/TEMSİLSİZ ELERKİ(DEMOKRASİ)


- DOLAYLI OLARAK ile ÜZERİNDEN


- DOL(DUR)MAK ile/ve BOŞAL(T)MAK

( TO (GET) FILL vs./and TO DISCHARGE )


- DOLDURMAK ile/ve/<> ŞİŞİRMEK


- DOLGUNLUK ile/yerine OLGUNLUK

( STUFFED vs. RIPENESS
RIPENESS instead of STUFFED )


- DOLİKO- ile DOLİKOEKTAZİK

( Uzun. İLE Uzamış ve genişlemiş. )


- DÖLLENME:
NÂTIK'IN ALTI ile/ve/değil NÂTIK'IN ÜSTÜ

( Hücre ile. İLE/VE/DEĞİL Kelâm ile. )

( Boğazının altı. İLE/VE/DEĞİL Boğazının üstü. )

( Dudaklarından çıkan. İLE/VE/DEĞİL Kulağından giren. )


- DÖLLENME ile ÇİÇEKLERDE DÖLLENME

( INSEMINATION vs. POLLINATION )


- DÖLLENME ile MAYALANMA

( ZYGOSIS vs. ZYMOSIS )


- DOLMA ile SARMA


- DOLMA ile/<> YALANCI DOLMA

( ... İLE/<> Üzüm yoksa. )


- DOLMAK ile/ve/||/<> ŞİŞMEK


- DOLMALIK BİBERİN ALTINDAKİ ÇIKINTI:
3 ile/ve/||/<> 4

( Pişirilmeye uygundur.[eril] İLE/VE/||/<> Çiğ yemeye uygundur.[dişil] )


- DOLMUŞ ile BİRİKMİŞ


- DOLMUŞTA ANLATIRIM ile DOLMUŞ DA ANLATIYOR


- DOLPHIN EXPRESS ile DOLPHIN TARAYICI(BROWSER)

( Dolphin Express, Dolphin Browser’ın barındırdığı tüm özelliklere sahiptir. Dolphin Express, bunun yanısıra, değişik ülkelerde ek özellikler içerir. Bunlardan bazıları yerel hava durumu bilgisi ve yerel haberlerdir.

Dolphin Express, şu an için [2015], Rusya, Türkiye, Meksika, Arjantin, Birleşik Arap Krallığı, Saudi Arabistan, Mısır, Tayland, Endonezya, Malezya, Hong Kong, Tayvan, Vietnam ve Filipinler'de bulunmaktadır. )


- DOLU ile BERED[Ar.]

( ... İLE En çok fırtınalı havada yağan dolu. )


- DOLU ile DOLU

( Havada, su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak ya da düzensiz biçimli, saydam buz parçaları durumunda, yere hızla düşen bir yağış türü. İLE İçi boş olmayan, dolmuş. | Bir yerde, sayıca çok. | Boş yeri yok, her yeri tutulmuş. | Boş zamanı olmayan, meşgul. | Çok olan. | [tornacılıkta] Delik açılmamış, oyulmamış gereç. )


- DOLU ile KAR

( HAIL vs. SNOW )


- DOLU ile TAM

( FULL vs. COMPLETE )


- DOLU ile YOĞUN

( FULL vs. DENSE )


- DOLUNAY ile/ve/<> DÖRDÜN

( ... İLE/VE/<> Ay ya da benzeri gök nesneleri[cirim] tekerlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarımay. )

( ... ile/ve/<> TERBİ )


- DOLUNAY/NUR/BEDİR[Ar. < BEDR] ile YARIMAY/DÖRDÜN ile YENİAY/AYÇA/HİLÂL[Ar.]


- DOM ile/ve SPQR

( Mezartaşlarında ve kiliselerde görülen bu harfler "Herşeyin en iyisi ve en fazlası Tanrı'ya" anlamına kullanılmıştır. İLE/VE Roma'da pekçok binada ve kamu alanında görülen bu harfler/simge "Aziz Roma ve Halkı için!" anlamına kullanılmıştır. )

( Allah'a. İLE/VE İnsan'a. )

( DEO OPTIMO MAXIMO ile/ve SENATUS POPULUS QUE ROMANUS )


- DOMAIN ile DOMENE

( Bölge. İLE Almaç bölgesi. )


- DOMATES/BİBER ile/<> SALÇA[İt.]

( ... İLE/<> Yemeklere konulmak için yapılan, domates ya da biber ezmesi. | Bazı yemeklerde tat vermek üzere kullanılan sos. )


- DOMİNA -ile

( Baloda giyilen kukuletalı giysi. )


- DOMİNANS ile/||/<> DOMİNANT

( Baskınlık. İLE/VE/|| Baskın. )


- DOMİNANT ALEL ile/||/<> RESESİF ALEL

( Dominant bir kopya yeter, resesif iki kopya gerekir )

( Formül: A > a notasyonu İLE 3:1 F2 oranı )


- DOMİNANT İLE RESESİF İLE KODOMİNANT ile/||/<> ALLEL ETKİLEŞİMLERİ

( Allellerin fenotipe etki biçimleri. )

( Formül: F₂: 3:1 (dominant) )


- DOMİNANT İLE RESESİF İLE KODOMİNANT ile/||/<> KALITIM PATTERNLERİ

( Alel ilişkileri. )

( Formül: AA İLE Aa İLE aa )


- DOMİNAN/T ile DOMİNANS

( Baskın, başat. İLE Baskınlık, başatlık. )


- DOMİNANT ile/||/<> RESESİF

( Dominant baskın gen İLE resesif çekinik gendir )

( Formül: AA/Aa görünür İLE aa )

( Gregor Mendel tarafından 1865 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1884) (Ülke: Avusturya) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Kalıtım yasaları, modern genetiğin kurucusu) )


- DOMİNO ETKİSİ ile/ve/||/<> ZİNCİRLEME ETKİ


- DOMİNO[Fr.] ile AZNİF[Erm.]

( Üzerleri noktalarla işaretli dikdörtgen biçiminde yirmi sekiz taşla masa üzerinde oynanan bir oyun. | Maskeli balolarda giyilen kukuletalı uzun giysi. İLE Bir tür domino oyunu. )


- DOMİNO ile/ve/||/<> KELEBEK ETKİSİ ile/ve/||/<> KARTOPU > ÇIĞ ETKİSİ


- DOMİNO ile MAHJONGG


- DOMUZ ile BAĞRÂ[Fars.]

( ... İLE Eril domuz. )


- DOMUZ ile DOMUZLAN

( ... İLE Kınkanatlılardan bir böcek. )

( ... cum BRACHYNUS CREPITANS )


- DOMUZ ile FESEK

( ... İLE Yabani domuz. )

( Gebelik süreleri 119-130 gündür. İLE ... )

( Çin, yaban domuzlarının ilk olarak evcilleştirildiği yerdir. [9000 yıl önce] )

( Dünyada bir milyardan fazla domuz vardır. )

( Domuzlar, ter bezleri olmadığından dolayı terlemezler. [Güneş yanığına karşı zayıflardır, buna karşın yalıtıcı kalın bir yağ tabakasına sahiplerdir.] [Serin kalmak ve korunmak için gövdelerini saran çamurdan bir tabakaya gereksinim duyarlar.] )

( DOKS[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )

( Domuz ile Yaban Domuzu )

( BOCUK ile ... )

( HINZÎR[çoğ. HANÂZÎR] ile ...
HINZIÎRİYYE: Domuzgiller. )

( BAĞRÂ[Eril], GÜRÂZ[: Azgın eril domuz.], HÛK ile ... )

( PIG/HOG vs. WILD BOAR )

( SUS SCROFA DOMESTICA cum SUS SCROFA )

( EL CERDO con ... )

( PUAA ile ... )


- DOMUZ ile GEYİK DOMUZU/BABİRUSA

( ... İLE Boynuzu kafa tasına doğru büyümesi ve kafatasını delip beynine girmesi nedeniyle ölen ["intihar eden"] domuz. )


- DOMUZ ile GİNE DOMUZU


- DOMUZ ile HİNT DOMUZU/KOBAY

( ... İLE Büyük Okyanus adalarında yaşayan, köpekdişleri boynuz gibi yukarı doğru kıvrık, iri yapılı bir domuz türü. )

( ... cum PORCUS BABYRUSSA )


- DOMUZ ile KUNE KUNE DOMUZU


- DOMUZ ile PEKARİ


- DOMUZ ile SAKALLI DOMUZ

( ... İLE Asya ile Avustralya arasındaki cennet adalarında yaşarlar. )


- DOMUZ ile/ve YERDOMUZU/AARDVARK

( image )


- Don -ile

( Giysi, elbise. )


- DON/KÜLOT[Fr. < CULOTTE] ile DON ile DON

( Giysi. | Gövdenin, belden aşağısına giyilen, uzun ya da kısa iç giysisi, beli lastikli iç çamaşırı. İLE Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle, suların buz tutması. İLE At tüyünün rengi. )


- DONANIM ile/ve/<> DENEYİM

( RIGGING vs./and/<> EXPERIENCE )


- DONANIM ile/ve YATKINLIK


- DONANIMLI (OLMAK) ile HAZIRLIKLI (OLMAK)

( İlerleme ancak hazırlık(sadhana) aşamasında olur. )


- DONANIMLI OLMAK ile/ve HAZIRLIKLI OLMAK

( İlerleme, ancak hazırlık [sadhana] aşamasında olur. )

( MÜCEHHEZ[< CİHAZ] ile/ve ... )

( TO BE RIGGED vs./and TO BE READY
There can be progress only in the preparation [sadhana]. )


- DONANMA ile/||/<> KARAKA ile/||/<> KARAVELA ile/||/<> KIRLANGIÇ ile/||/<> KÖKE ile/||/<> MALAYA ile/||/<> KAPTAN-I DERYÂ ile/||/<> LEVEND ile/||/<> TERSANELİ

( Osmanlı Donanması ya da eski adıyla Donanma-yı Hümâyûn, Osmanlı Devleti'nin deniz kuvvetleri. XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel'i fethederek denize ulaştı, Karamürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu veKocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel'de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında sıradüzensel düzene geçildi. İlk Kaptan-ı Derya(Donanma Komutanı), Karamürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi. Böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli'ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu. İLE/||/<> Donanma da kullanılan ve ana güvertesi ile iki alt güvertesinde top bataryaları bulunan bir kalyon türü. İLE/||/<> Donanmanın büyük gemileri. İLE/||/<> Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. İLE/||/<> Osmanlı Donanmasında kullanılmış bir tür savaş gemisi. İLE/||/<> Vahdettin'in sığındığı İngiliz zırhlısı. İLE/||/<> Donanma komutanı. İLE/||/<> Deniz askeri. İLE/||/<> Deniz subay ve erlerine verilen ad. )


- DONANMAK ile/ve/değil/||/<> KUŞANMAK


- DONATMAK ile/ve BEZEMEK

( TO RIG vs./and TO EMBELLISH )


- DÖNBABA -ile

( Turnagagası. )


- DONDURMA/BİSKÜVİ[Fr./İng. BISCUIT] ile KEDİDİLİ

( Un, şeker ya da tuzla yapılan ince, gevrek bir tür kuru pasta. İLE Genellikle dondurmanın yanında yenilen bir tür tatlı bisküvi. )


- DONDURMAK ile SABİTLEMEK

( "TO SET" vs. TO FIX )


- DÖNDÜRME ile YUVARLAMA


- DÖNDÜRMEK ile ÇEVİRMEK


- DÖNDÜRMEK ile/değil DÖNÜŞTÜRMEK


- DÖNDÜRMEK ile EVİRMEK


- DÖNE[Tr.] ile/ve/||/<> DONE[Fr.]

( Ad. İLE )


- DONE ile DONÖR

( veri. İLE Verici. )


- DÖNEK ile DÖNME


- DÖNEL HAREKET ile/||/<> ÖTELEME HAREKETİ

( Dönel eksen etrafında, öteleme doğrusal harekettir )

( Formül: ω=dθ/dt İLE v=dx/dt )

( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )


- DÖNEM ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> OKUL ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> SINIF ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> SIRA ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI


- DÖNEM ile ANTİKİTE[Fr.]

( ... İLE Antik devir, ilk/eski çağ. | Eski Yunan/Roma uygarlıkları. )


- DÖNEM ile/ve/||/<>/< DOLAYLILIK


- DÖNEM ile/ve/||/<> KOŞUL


- DÖNEM ile/ve SÜREÇ

( PERIOD vs./and PROCESS )


- DÖNEMİN "KONJONKTÜRÜ" ile KONJONKTÜR (YA DA DÖNEMİN KOŞULLARI)


- DÖNEN ile/ve/değil DAİRESEL

( ... İLE/VE/DEĞİL Konumsal/vaz'î. )


- DÖNER DİSK ELEKTROT ile/||/<> DÖNER HALKA-DİSK

( RDE kütle transferi, RRDE ara ürün tespiti. )

( Formül: Tek İLE çift elektrot )


- DÖNGE/ÇEMBER ile/ve/||/<> YUVARLAK


- DÖNGEL/BEŞBIYIK/MUŞMULA[Yun.] ile ÜVEZ

( Gülgillerden, küçük bir ağaç. | Bu ağacın, olgunlaşıp çürüdükten sonra yenilebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi. İLE Gülgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, muşmulaya benzeyen yemişi/meyvesi. )

( MESPILUS GERMANICA cum PIRUS SORBUS )


- DÖNGÜ ile ALIŞKANLIK

( CYCLE/CYCLONE vs./< HABIT )


- DÖNGÜ ile/ve ANKH

( CYCLE/CYCLONE vs./and ANKH )


- DÖNGÜ ile/ve BOKBÖCEĞİ/KHEBER[Mısır'da]

( )

( CYCLE/CYCLONE vs./and SCARAB )

( ... cum GEOTRUPES STERCORARIUS )


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> DEVİNİM


- DÖNGÜ ile DÜZEN/DİZGE

( CYCLE/CYCLONE vs. SYSTEM )


- DÖNGÜ ile/ve/değil EŞİK


- DÖNGÜ ile/ve/<> OLUŞUM


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> SALINIM


- DÖNGÜ ile/ve/değil SÜREKLİLİK

( [not] CYCLE/CYCLONE vs./and/but CONTINUITY )


- DÖNGÜSEL ile/>< APERİYODİK[Fr.]

( ... İLE/>< Kendine özgü bir salınım döngüsü olmayan. )


- DONMA DERECELERİNDE:
1 ile/> 2 ile/> 3

( En hafif biçimidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir. [Deride solukluk, soğukluk hissi olur. Uyuşukluk ve halsizlik görülür. Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme duyumu oluşur.] İLE/> Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir. [Zarar gören bölgede, gerginlik duyumu olur. Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar[bül] oluşur. Su toplanması, iyileşirken, siyah kabuklara dönüşür.] İLE/> Dokuların, geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.[Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.] )

( [Donmada İlk Yardım]
- Hasta/yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir.
- Sakinleştirilir, kesin dinlendirmeye alınır ve hareket ettirilmez.
- Kuru giysiler giydirilir.
- Çok sıcak olmayan içecekler verilir.
- Su toplamış bölgeler patlatılmaz, bu bölgelerin üstü temiz bir bez ile örtülür.
- Isınma işleminden sonra hâlâ hissizlik varsa bezle bandaj yapılır.
- Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır.
- El ve ayak, doğal konumunda tutulur.
- El ve ayaklar, yukarı kaldırılır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


- DONMA NOKTASI ile BUZ NOKTASI

( ... İLE Bir saf su karışımıyla saf buzun, standart atmosfer [1 At] basıncında dengede olduğu, buzun gerçek donma noktası. )


- DONMA NOKTASI ile DONUKLUK

( Bir maddenin, katı ve sıvı eşiklerinin, belirli bir basınçta [normal olarak 1 At basınçta] birlikte dengede bulundukları sıcaklık. İLE Bir madde üzerine gelen ışık akısının, geçen akıya oranı. )

( FREEZING POINT vs. OPACITY, DULLNESS )

( LE POINT DE LA CONGÉLATION avec L'OPACITÉ )

( GEFRIERPUNKT mit UNDERCHSICHTIGKEIT )


- DONMA NOKTASI ile/ve/değil EŞİK


- DONMA ile/değil/yerine KRİSTALİZE OLMA


- DONMAK ile DONUP-KALMA

( Gövde ısısı düşük birine konyak vermek çok vahim bir hatadır! )


- DÖNME İLE YUVARLANMA İLE KAYMA ile/||/<> HAREKET TÜRLERİ

( Katı cadlerin üç temel hareket modu. )

( Formül: Ek = ½Iω² + ½mv² )


- DÖNME ile "DÖNME"


- DÖNME ile MÜHTEDÎ


- DÖNMEK ile/ve/değil SEMÂ ETMEK


- DONUK ile/ve/değil/||/<>/< DURGUN


- DONUKLUK ile/değil BULANIKLIK


- DONUK/LUK ile/değil ÇİĞ/LİK


- DÖNÜM NOKTASI ile/ve/değil EŞİK


- DONUP KALMAK ile APIŞIP KALMAK


- DÖNÜŞ ile/değil DÖNÜŞTÜRME


- DÖNÜŞLERDE:
WILLIAMSON ile/ve/<> ANDERSEN ile/ve/<> SCHARNOV

( Denize düşen kişiyi kurtarmak için yapılan dönüş. İLE/VE/<> Dümen, kişinin düştüğü tarafa doğru alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen ortalanır ve durma dönüşüne başlanır. İLE/VE/<> Dümen, alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen öteki tarafa alabanda basılır. Rotanın 180 derece tersine gelmesine 20 derece kala, dümen ortalanır ve kişiyi kurtarmak için geminin geri dönmesi sağlanır. [Denize düşen kişinin, köprü üstünden fark edilmesi durumunda kullanılmaz.] )


- DÖNÜŞLÜ -ile

( REFLEXIVE )


- DÖNÜŞTÜREREK ile/değil/<> DÖNÜŞEREK


- DÖNÜŞTÜRME ile DEVŞİRME


- DÖNÜŞTÜRME ile/ve/değil/yerine/||/<> UYARLAMA


- DÖNÜŞTÜRMEK ile İÇSELLEŞTİRMEK

( Dıştakileri. İLE/VE Kavramları. )


- DÖNÜŞTÜRÜCÜ ile/ve/değil/yerine UZLAŞTIRICI


- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> DEĞİŞİM

( Değişimi kavrayan kişi, işaretleri farkeder ve bu belirtilerin ardındaki zamansal beklentileri karşılar. )

( Değişim, ancak şimdi olabilir. Gelecekte değil! )

( Bilinç, tümüyle değişimin bilincidir. )

( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğimizi düşlemeyelim! )

( Olgun kişi, bir panter gibi farkettirmeden değişir. )

( Kişisel arzularınızı terk edin ve böylece tasarruf edilen gücü dünyanın değişmesi yolunda kullanın! )

( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )

( Değişmez olan, işimize yaramaz. )

( Ancak değiştirebileceklerinizden sorumlusunuz. Tüm değiştirebileceğiniz ise kendi tavrınızdır. Sorumluluğunuz oradadır. )

( Sadece değişebilir olan üzerine düşünülüp konuşulabilir. )

( Çevremizi o kadar değiştirdik ki, şimdi bu yeni çevreye uyabilmek için kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. )

( İSTİDÂRE[Ar. < DEVR]: Daire biçimine girme, değirmi olma, değirmilenme. )

( All consciousness is consciousness of change.
Do not imagine that you can change through effort.
Abandon every personal desire and use the power thus saved for changing the world!
Once realised of silence, it will deeply affect the changeable, itself remaining unaffected.
The unchangeable is of no use to you.
You are responsible only for what you can change. All you can change is only your attitude. There lies your responsibility.
Only the changeable can be thought of and talked about. )

( TRANSFORMATION vs./and/<> ALTERATION )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<> DEĞİŞKEN DÖNÜŞÜMÜ


- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< DÖNGÜ

( [not] TRANSFORMATION vs./and/||/<>/but/< CYCLE
CYCLE instead of TRANSFORMATION )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil EŞİK

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(47/186)