Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(46/186)


- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK

( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )


- DİZE/MISRA ile/ve KIT'A


- DİZE/MISRA ile KOŞA/BEYİT/DISTIQUE


- DİZEK/PORTE ile FORTE

( Notaların, üzerinde ya da arasında yazıldığı, beş koşut çizgi. İLE Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. )


- DİZEK/SATIR ile SATIR

( Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş sözcükler. İLE Ağır ve enli bir bıçak. )


- DİZEM ile/değil DİZYEM[Fr.]

( Düzenli aralıklarla yineleme niteliği. | Uyumlu üslûp. | Vezin. | Bir dizede ya da notada, vurgu, uzunluk ya da ses özelliklerinin, durakların, düzenli bir biçimde yinelenmesinden doğan ses uygunluğu. [DÜZÜN/TARTIM] İLE/DEĞİL Sıcakölçerde, santigratın onda biri. )


- DİZE/MISRA / KOŞA/BEYİT ile/ve/||/<>/> TÜMCE/CÜMLE


- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK

( Aslında her biri öbürüdür. )

( SYSTEM vs./and/<> INTEGRITY
Each is the other, in truth. )


- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE

( SYSTEM vs./and/<> SYSTEM IN INTEGRITY )


- DİZGE ile/ve ÇIKARSAMA

( SYSTEM vs./and INFERENCE )


- DİZGE ile DİSİPLİN


- DİZGE ile DİZİLİM


- DİZGE ile/yerine/değil DÜZEN

( Küçük zihinliler, kişileri; orta zihinliler, olayları; ileri zihinliler; düzenleri/sistemleri konuşurlar/tartışırlar. )

( Olgun kişi, kurulu düzene karşı çıkmaz. )

( Başkalarıyla iyi ilişkileri koruyup, düzensizliğin içinde düzen arayın. )

( [not] SYSTEM vs./but REGULARITY
REGULARITY instead of SYSTEM )


- DİZGE ile KURGU

( SYSTEM vs. FICTION )


- DİZGE ile SIRA

( SYSTEM vs. TURN )


- DİZGE ile/ve SÜREÇ

( SYSTEM vs./and PROCESS )


- DİZGE ile SÜREKLİLİK

( SYSTEM vs. CONTINUITY )


- DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME


- DİZGİ ile DİZGE


- DİZGİ ile KATRAT

( ... İLE Basımcılıkta dizgi işinde kullanılan bir ölçü birimi. | Dizgide harfler arasına konulan yazısız metal parçası. )


- DİZGİN ile/ve/||/<>/> DİNGİN


- DİZİ ZAMAN ALGILAMASI ile SÜREKLİ ZAMAN ALGILAMASI

( PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME )


- DİZİ ZAMAN ile/ve NOKTASAL ZAMAN

( SERIAL TIME vs./and POINTAL TIME )


- DİZİ ile ALMAŞIK

( ... İLE Farklı iki öğenin, ardışık olarak birbirini izlemesinden meydana gelen (dizi). )


- DİZİ ile/ve DİZGE

( STRING vs./and SYSTEM )


- DİZİ ile/ve/||/<>/> DİZİN ile/ve/||/<>/> DİZGE ile/ve/||/<>/> TİN

( Dışındalık. İLE/VE/||/<>/> Betimlemeli. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. İLE/VE/||/<>/> (Ancak) Kişide. )

( SERIAL vs./and/||/<>/> INDEX/LIST vs./and/||/<>/> SYSTEM vs./and/||/<>/> SPIRIT )


- DİZİLİM/SÖZDİZİMİ ile/ve ANLAM(BİLİM)

( NAHİV ile/ve ... )

( SYNTAX vs./and SEMANTICS )


- DİZİM AĞACI -ile

( TREE DIAGRAM )


- DİZİM DİZİM/SIRA SIRA/SAF SAF -ile


- DİZİ-NİN ile DİZİ-NİN ile DİZİN-İN

( Bacakların ortasındaki onun dizi. İLE Bölümleriyle izlenilenin. İLE Sıralamanın. )


- DİZİSEL ile DİZİMSEL

( PARADIGMA ile SYNTAGMA )


- DİZMEK ile DÜZMEK


- DİZMEK ile KURGULAMAK


- DİZÜRİ ile/||/<> POLİÜRİ

( Ağrılı ya da zor işeme. İLE/||/<> Aşırı oranda sidik üretimi. )


- ...dır ile ...dır

( Tahmin "dır"ı. İLE Bilimsel "dır". )

( "is" as Guess. vs. "is" as Scientific.
"is" as Scientific. vs. "is" as To prove the self. )

( Bilimsel "dır". İLE Kendini ispat "dır"ı. )

( ...is VS. ...is )


- ...dır ile ...dır


- DLVO İLE STERİC İLE ELECTROSTERİC ile/||/<> KOLLOİD KARARLILIK

( Parçacık stabilizasyon mekanizmaları. )

( Formül: ζ > ±30 mV kararlı )


- DLVO İLE ZETA POTANSİYEL İLE İZOELEKTRİK ile/||/<> KOLLOİD KARARLILIĞI

( Kolloid sistemlerin kararlılık kuramı. )

( Formül: V_total = V_vdW + V_elec )


- SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL

( )


- DNA DİZİLEME ile/||/<> RNA DİZİLEME

( DNA dizileme genom İLE RNA dizileme transkriptom. )

( Formül: Genome İLE transcriptome )


- DNA İLE FİNGERPRİNT İLE TOXİCOLOGY ile/||/<> ADLİ BİLİMLER

( Suç araştırmalarında bilimsel yöntemler. )

( Formül: CODIS: 20 STR locus )


- DNA İLE RNA İLE PROTEİN ile/||/<> SENTRAL DOGMA

( Genetik bilgi DNA→RNA→Protein yönünde akar (sentral dogma). )

( Formül: DNA → RNA → Protein )


- DNA ONARIM ile/||/<> DNA REPLİKASYON

( Onarım hasarı düzelt, replikasyon kopyala. )

( Formül: Repair İLE duplication )


- DNA ORİGAMİ İLE PROTEİN DESİGN İLE MOLECULAR MACHİNE ile/||/<> MOLEKÜLER NANOTEKNOLOJİ

( Moleküler seviyede yapı tasarımı. )

( Formül: Rotor İLE piston İLE gear )


- DNA POLİMERAZ ile/||/<> RNA POLİMERAZ

( Primer gerek 3"→5". İLE Primer gerekmez. )

( Formül: Replikasyon İLE transkripsiyon )


- DNA REPLİKASYONU ile DNA ONARIMI

( DNA'nın kopyalanması işlemi. İLE DNA'daki hasarların düzeltilmesi işlemi. )


- DNA REPLİKASYONU ile/||/<> DNA TAMİRİ

( Replikasyon kopyalama, tamir hata düzeltmedir )

( Formül: S fazı İLE sürekli )


- DNA REPLİKASYONU ile TRANSKRİPSİYON

( DNA'nın kopyalanması işlemi. İLE DNA'daki bilginin RNA'ya aktarılması işlemi. )


- DNA:
TÜM CANLILAR ile AHTAPOTLAR

( Oldukça gelişmiş beyinleri ve mükemmel seviyede problem çözme becerileriyle omurgasız hayvanların en karizmatik üyeleri olan ahtapotların gen dizilimlerinin öteki tüm canlılardan farklı olduğu ortaya çıktı.

33 bin protein kodlayan gen ile daha önce hiç karşılaşılmamış bir yapıda genoma sahip olduğu ortaya çıkan ahtapotlarla ilgili Chicago Üniversitesi’nden Dr. Clifton Ragsdale şunları söyledi:
"Bu zamana kadar yapılan araştırmalar, 8 kola sahip olan bu canlıların dünya üzerinde yaşayan tüm hayvanlardan farklı bir yapıda olduklarını ortaya çıkardı. Ahtapotlar, müthiş büyüklükte bir beyne ve sıradışı problem çözme yeteneğine sahipler."

Araştırmacılara göre ahtapotun genomu, zıplayan gen adına sahip olan transpozon dizilerine sahip. Kendini genom içinde tekrar düzenleyebilen transpozonun ahtapotlar üzerinde ne gibi bir etki yarattığı henüz net olarak bilinmese de sinir dokularında yüksek seviyede bulunduğunu tespit edilmiş.

Yine Chicago Üniversitesi’nden Caroline Albertin:
"Birkaç değer farkı dışında ahtapotun genomunun yeniden düzenlenmiş bir omurgasızın genomunu andırdığı görülüyor. Bunu, genomu blender’a koyup karıştırmak gibi düşünebilirsiniz. Bu da genlerin farklı bir ortamda yer almalarına sebep oluyor ki bu hiç karşılaşmayı beklediğimiz bir şey değildi" dedi. )


- DNA VİRUS İLE RNA VİRUS İLE RETROVİRUS ile/||/<> VİRÜS TÜRLERİ

( Genetik materyal bazlı sınıflandırma. )

( Formül: RNA → DNA (reverse) )


- DNA YAPISI ile/ve/||/<>/> DNA KARARLILIĞI


- DNA ile/||/<> KRİSTALOGRAFİ

( DNA X-ışını kristalografisi İLE Fotoğraf 51 )

( Rosalind Franklin tarafından 1952 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1920-1958) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: DNA X-ışını kristalografisi) )


- DNA ile KROMOZOM

( Kalıtsal verinin taşındığı nükleik asit. İLE DNA'nın proteinlerle paketlendiği yapı. )


- DNA ile/||/<> RNA

( DNA çift sarmal kalıtsal bilgi İLE RNA tek zincir protein sentezidir )

( Formül: Deoksiriboz İLE riboz )

( James Watson ve Francis Crick tarafından 1953 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1916-2004) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: DNA çift sarmal yapısı) (Nobel: 1962) )


- DNA ile/||/<> SARMAL

( DNA çift sarmal yapısının keşfi )

( James Watson tarafından 1953 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1928-) (Ülke: ABD) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: DNA çift sarmal yapısı) (Nobel: 1962) )


- DNA ile/ve/||/<> ZOOMS


- DOBITO ile/ve COGITO


- DOBRA/LIK ile/ve/değil/||/<>/> KABA/LIK


- DOBRAS -ile

( Sao Tome'nin para birimi.[1$ = 17 Dobras] )


- DODONA TAPINAĞI -ile

( Tanrı Zeus'un. )


- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK


- DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)

( Doğadaki olguları toplama. İLE/VE Bu olguların nedensel bağlarını tespit etme. İLE/VE Bu olguların "nasıl"lıklarını tespit etme. )

( Tekilleri araştırmak. İLE/VE/||/<> Hareket ve sükûn nedenlerini araştırmak. İLE/VE/||/<> Deneysel verileri, matematikselleştirerek araştırma. )


- DOĞA ARAŞTIRMALARINA YÖNELİK FARMAKOLOJİ ile KİMYACILARIN FARMAKOLOJİSİ


- DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


- DOĞA KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET ile/ve İNSAN KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET ile/ve TEKNOLOJİ KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET

( ... İLE/VE Savaş. İLE/VE ... )

( Sonrasında nefret duygusu oluşturmaz. İLE/VE Sonrasında nefret uyandırır. İLE/VE ... )

( Birbirimizin karşısına çıplak çıkmak zorunda olsaydık, birbirimizi gırtlaklamak daha zor gelirdi. )

( NATURAL DISASTER vs. DISASTER BY HUMAN vs. DISASTER BY TECHNOLOGY )


- Doğa ile KONUŞ!!! -ile


- DOĞA NESNELERİ, ETKİLEŞİM VE İLİŞKİLERİ ile/ve/||/<>/> ÜRETİM NESNELERİ, ETKİLEŞİM VE İLİŞKİLERİ ile/ve/||/<>/> KİŞİ/LER ile/ve/||/<>/> TOPLULUK/LAR / TOPLUM


- DOĞA NESNELERİ ile/ve/değil KÜLTÜR NESNELERİ


- DOĞA:
SOMUT ile/ve/||/<> ÖZSEL


- DOĞA/TABİAT ile/ve/=/</değil RAHMET/RAHMAN

( Şuurlu. İLE/VE Şuur. )

( Rahmetin görüntüleri. )


- DOĞA VAROLANI ile/ve/değil/yerine EYLEM VAROLANI (OLMAK)


- DOĞA VAROLANI ile/ve/<> SONRA/NIN VAROLANI

( Hayvan. İLE/VE/<> İnsan. )


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞA:
YAPAY OLMAMA ile/ve/||/<> SURET OLMAMA


- DOĞA/(")TANRI(") "YAPTI/YARATTI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞANIN PARÇASI


- DOĞA ile/ve/<> ALLAH

( Allah'ın sözü. İLE/VE/<> ... )


- DOĞA ile/ve/değil DOĞA NESNELERİ


- DOĞA ile/ve/<> DOĞALLIK

( Aşılamaz! İLE/VE/<> Aşılabilir [ve fakat aşılmadığı oranda da isabet kaydedilir.] )


- DOĞA ile DUA

( NATURE vs. PRAYER )


- DOĞA ile/ve/||/<>/< DUYU


- DOĞA ile/ve/||/<>/> EKİN

( Uzam/mekân. Döngüseldir.[zaman yoktur] İLE/VE/||/<>/> Süreç ve zaman üzerinedir. )

( Uzam. İLE/VE/||/<>/> Dönüştürülmüş doğa. )

( NATURE vs./and/||/<>/> CULTURE )


- DOĞA ile/ve ETKİ

( Bilinçli deneyimlerin bütünlüğü doğadır. )

( Her canlının öteki canlıdan farklı bir değerler dizisi vardır. )

( Doğa, kolayı değil en kolayı tercih eder. )

( NATURE vs./and EFFECT/IMPACT )


- DOĞA ile/ve/<>/değil EVREN

( [not] NATURE vs./and/<>/but UNIVERSE )


- DOĞA ile/ve/||/<>/> EYLEM

( Koşullu. İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )

( NATURE vs./and/||/<>/> ACTION )


- DOĞA ile/ve GEREKSİNİM

( Kişileri, dilin seslerini çıkarmaya iten, doğadır. İLE/VE Şeylerin adlarının ortaya çıkmasını sağlayan, gereksinimlerdir. )

( CIK CIK ile/ve IH IH )


- DOĞA ile/ve/> İNSAN

( Geleceği olmaz. İLE/VE/> Geleceği vardır. )

( Seni attan ve ottan ayıran özelliklerin olmalı! )

( Sadece kişi, ötesine geçebilir fakat üstüne çıkamaz. )

( İkisi de en zordur ve en sondur. )

( Kişiler, kendi amaçları olduğunu sansalar bile, bilmeden, doğanın amacına doğru hareket ederler. )

( NATURE vs./and/> HUMAN )


- DOĞA ile İYİ

( İyi için geçerli değil. İLE Doğa için geçerli değil. )

( ... İLE Aşkınlık gerektirir. )

( NATURE vs. GOOD )


- DOĞA ile/ve/||/<>/> NEFS


- DOĞA ile/ve/||/<>/>< NİTELİK

( Azalmaz/çoğalmaz. İLE/VE/||/<>/>< Azalır/çoğalır. )

( NATURE vs./and/||/<>/>< QUALITY/ATTRIBUTE )


- DOĞA ile/ve POTANSİYEL


- DOĞA ile/ve/=/değil RAHMET/RAHMAN


- DOĞA ile/ve SANAT

( Sanat, sırrını bilenler için bir tutam otun içinde saklıdır. Bilmeyenler ise onu bir dağın ardında zannederler. )

( ... İLE/VE Doğanın karşısında kazanılmış zafer. )

( “Doğa, sanat gibi görüldüğünde; sanat ise doğa gibi görüldüğünde güzeldir.” )

( Güzellik, teknikteki doğadır; sanatsallıktaki özgürlüktür. )


- DOĞA ile/ve/||/<> TARİH

( Hepimizin[tüm varolanların] mekânı. İLE/VE/||/<> Kişinin mekânı. )

( Mekânda dışsallaşan. İLE/VE/||/<> Zamanda dışsallaşan. )


- DOĞA ile/>< TARİH

( NATURE vs./>< HISTORY )


- DOĞA ile/ve TARİH/TOPLUM DÜNYASI

( Süreklilik. İLE/VE Süreksizlik. )


- DOĞA ile/> TİN

( ... İLE/> Doğadan ayrılan. )

( ... İLE/> Doğanın ereğidir. )

( Kendini, doğada açığa çıkar. )


- DOĞA ile/ve/= TÜMEL AHLÂK


- DOĞA ile/ve/||/<> YAKIN DOĞA

( Varolan. İLE/VE/||/<> Gövdemiz. )


- DOĞA ile/ve YAPI


- DOĞA ile/ve YASA

( DOĞA: Hareketin yasalarının bilimi. )


- DOĞA ile/ve/||/<> YAŞAM

( Aynı. İLE/VE/||/<> Ayrı. )

( Doğru. İLE/VE/||/<> Yanlış. )

( NATURE vs./and/||/<> LIFE )


- DOĞA ile/ve ZORUNLULUK

( vs./and/||/<> NECESSITY )


- DOĞACILIK/"DOĞASEVERLİK":
[ne yazık ki]
BAHÇE/DE İSE ile/ve/değil/yerine/||/>< ORMAN/DA İSE

( Çoğunlukta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Azınlıkta. )

( Bilgisizlik ve bilinçsizlikte. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Bilgi ve bilinçlilikte. )


- DOĞAÇLAMA ile KENDİLİĞİNDENLİK


- DOĞAÇLAMA ile KOMPOZİSYON


- DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


- OLASILIK:
DOĞADA/DEVİMDE/NESNELERDE ile/ve/||/<>/> DAVRANIŞTA/EYLEMDE(KİŞİDE) ile/ve/||/<>/> ZİHİNDE/DÜŞÜNCEDE/SÖZDE


- DOĞADA / VERİLİ VAROLANDA:
3 KEZ VERİLİ VAROLAN ile/ve 2 KEZ VERİLİ VAROLAN ile/ve 1 KEZ VERİLİ VAROLAN

( İnsan. İLE/VE Hayvan. İLE/VE Bitki ve nesne/ler. )

( Kendini kendine konu kılabilen. İLE/VE Güdü(m)lü. İLE/VE Âtıl. )

( Yer değiştirebilen bir merkezlilikte. İLE/VE Merkezsiz. İLE/VE Merkezsiz. )


- DOĞADA ile/ve/<> İNSANDA

( İnsan yoktur. İLE/VE/<> Doğa vardır. )


- DOĞAL AHLÂK ile/ve AKLÎ AHLÂK ile/ve ŞER'Î AHLÂK

( NATURAL MORALS vs./and MENTAL MORALS vs./and MORALS OF LAW )


- AHLÂK:
DOĞAL ile/ve/||/<>/> EKİNSEL ile/ve/||/<>/> TARİHSEL


- BAĞIŞIKLIK FARKLARINDA:
DOĞAL ile/ve/||/<> EDİNSEL

(

Nitelik Doğal Bağışıklık Edinsel Bağışıklık
Özgüllük Mikroplar tarafından paylaşılan yapılar (Patojen ilişkili moleküler motifler) Antijenlerin yapısal detayları ve nonmikrobiyal yapılar
Reseptör açısından farklılık Sınırlı Yüksek
Reseptör dağılımı <100 Milyonlarca varyant (Ig ve THR)
Reseptör kodlayan genler Germline içinde kodlama Somatik rekombinasyon ile oluşan genler tarafından kodlama
Bellek Yok Var
)


- DOĞAL BAĞIŞIKLIK ile/||/<> KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK

( Doğal hızlı-spesifik değil, kazanılmış yavaş-spesifik )

( Formül: TLR tanıma İLE Antikor üretimi )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOĞAL BİLİNÇ ile/ve/<> EYTİŞİMSEL BİLİNÇ


- DOĞAL DEĞİŞİM ile YAPAY/SUNİ DEĞİŞİM

( NATURAL ALTERATION vs. ARTIFICIAL ALTERATION )


- DOĞAL DİLLER ile BİÇİMSEL/FORMEL DİLLER ile ALAN DİLLERİ


- DOĞAL FİYAT ile/ve PİYASA FİYATI

( FİYAT: İki ürünün orantısı. )


- DOĞAL GÖSTERGE/LER ile/ve/||/<>/> YAPAY GÖSTERGE/LER


- HAREKET:
DOĞAL ile/ve/||/<> ZORLAMALI


- DOĞAL İLE KAZANILMIŞ ile/||/<> BAĞIŞIKLIK TÜRLERİ

( İki temel bağışıklık sistemi. )

( Formül: IgG > IgA > IgM > IgE > IgD )


- DOĞAL İLE TAM İLE RASYONEL İLE GERÇEL ile/||/<> SAYI KÜMELERİ

( Sayı kümelerinin genişleme hiyerarşisi: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ )

( Formül: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ ⊂ ℂ )


- DOĞAL İLE TAM İLE RASYONEL İLE REEL İLE KOMPLEKS ile/||/<> SAYI KÜMELERİ

( Matematikteki temel sayı sistemleri. )

( Formül: i² = -1 )


- DOĞAL KORUNMA YÖNTEMLERİ ile/ve/||/<>/> BILLINGS YÖNTEMİ

(

Billings Yöntemi Servikal Mukus Değişiklikleri

Dönem/Faz Servikal Mukus Özellikleri Duyu ile Algılanışı / Gözlemlenen Değişiklikler Yorum / Anlamı
Âdet Sonrası / Düşük Doğurganlık Dönemi
  • Az miktarda mukus bulunur.
  • Mukus genellikle koyu renkli, viskoz ve opaktır.
  • Parmaklarda yapışkan, nemsiz bir duyu.
  • Çok belirgin esneklik yoktur.
Doğurganlık düşüktür; yumurtlama uzak, rahim iç ortamı henüz doğurganlığa uygun duruma gelmemiştir.
Yumurtlamaya Hazırlık Dönemi
  • Mukus oranı artmaya başlar.
  • Mukusun kıvamı hafifçe incelir, kremsi ve biraz daha saydam duruma gelir.
  • Parmaklarda daha nemli, hafif kaygan bir duyu yaşanır.
  • Esneklik artmaya başlar.
Doğurganlık artmaktadır; gövde yumurtlamaya hazırlanır ancak henüz en verimli özelliklere ulaşmamıştır.
Yumurtlama(Fertil) Dönemi
  • Mukus oranı en yüksek seviyeye çıkar.
  • Tamamen şeffaf, bol, esnek ve ince ip biçiminde uzayabilir.
  • Parmaklarda belirgin biçimde esnek ve kaygan bir duyu verir.
  • İnce ip gibi çekilebilir.
Doğurganlık doruktadır. Bu dönem, sperm için en uygun ortamı sunar ve yumurtlamanın gerçekleştiğini, yumurtanın bağımsız bırakıldığını gösterir.
Yumurtlamadan Sonraki Dönem / Doğurganlık Düşüşü
  • Mukus oranı azalır.
  • Mukus, yeniden koyulaşır, yapışkanlaşır ve opaklaşır; esneklik, belirgin biçimde kaybolur.
  • Parmaklarda tekrar yapışkan, nemsiz ve esneklikten yoksun bir duyu verir.
Doğurganlık azalır; bu durum, yumurtlamadan sonra gövdenin doğurganlığı azaltmaya yönelik hazırlık sürecinde olduğunu gösterir.
)


- DOĞAL KÜRESELLEŞME ile/ve/||/<> YÖNLENDİRİLEN KÜRESELLEŞME


- DOĞAL NESNE ile/ve YAPAY NESNE


- DOĞAL NESNELER ile/ve GEOMETRİK NESNELER

( Şekil. İLE/VE Suret. )


- DOĞAL OLANI O/ŞU/BU ile/ve/değil/yerine DENGELİ/UYUMLU OLANI O/ŞU/BU


- DOĞAL OLARAK ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE


- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN


- DOĞAL POLİMER ile SENTETİK POLİMER

( Doğal olarak oluşan polimerler. İLE İnsan yapımı polimerler. )


- DOĞAL SAYI (")KABULÜ("):
0-1-2-3-... ile 1-2-3-...

( Avrupa'da. İLE İngiltere ve Amerika'da. )


- DOĞAL SEÇİLİM İLE YAPAY SEÇİLİM İLE CİNSEL SEÇİLİM ile/||/<> EVRİM MEKANİZMALARI

( Evrimsel değişimi yönlendiren üç seçilim türü. )

( Formül: w = 1 - s (fitness) )


- DOĞAL SEÇİLİM ile/ve/değil/||/<>/> BİRİKİMLİ SEÇİLİM


- DOĞAL SEÇİLİM ile/ve/||/<> EŞEYSEL SEÇİLİM


- DOĞAL SEÇİLİM ile/||/<> GENETİK SÜRÜKLENME

( Seçilim adaptif yönlü, drift rastgele. )

( Formül: Fitness İLE şans )


- DOĞAL SEÇİLİM ile/||/<> YAPAY SEÇİLİM

( Doğal çevre baskısı, yapay insan seçimidir )

( Formül: Evrim İLE ıslah )


- DOĞAL SEMERE ile UYGAR/MEDENÎ SEMERE

( Doğal. İLE Antlaşma ya da yasalar ile belirlenmiş. )

( SEMERE: Meyve. | Yarar, verim. | Sonuç. | Bir şeyden elde edilen gelir. )


- DOĞAL SİT ALANI ile/ve ARKEOLOJİK SİT ALANI ile/ve KENTSEL SİT ALANI


- DOĞAL VE ZORUNLU ile DOĞAL AMA ZORUNLU DEĞİL ile NE DOĞAL, NE DE ZORUNLU

( Doğal Hal'de, "Ben şuyum, ben oyum" yoktur. )

( There is no 'I am this', 'I am that', in the natural state. )

( NATURAL AND COMPULSORY vs. NATURAL BUT NOT COMPULSORY vs. NEITHER NATURAL, NOR COMPULSORY )


- DOĞAL/TABİÎ YAŞAM/ÖMÜR ile ÖMR-Ü SÂNİ

( ... İLE Yapıt bırakanların yaşamı. )


- HAYVANLAR (DOĞAL YAŞAMINDA)... -ile

( * ÇÖP ÜRETEMEZ
* KİLO ALAMAZ )


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAL ile/ve/değil DOĞADAN

( Doğal olanda, kişinin tedbirinin ve iradesinin etkisi olamaz. )

( [not] NATURAL vs./and/but FROM NATURE )


- DOĞAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞAYA UYUMLU


- DOĞAL ile/değil "GELİŞTİRİLMİŞ/OLUŞTURULMUŞ"


- DOĞAL ile MEŞRÛ

( NATURAL vs. LEGAL )


- DOĞAL ile/ve/değil OLAĞAN

( [not] NATURAL vs./and/but USUAL )


- DOĞAL ile/ve/değil/||/<>/>/< OLMASI GEREKEN


- DOĞAL ile/ve/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/ve/||/<>/> TİNSEL ve TOPLUMSAL


- DOĞAL ile/ve/<>/değil ZORUNLU

( [not] NATURAL vs./and/<>/but COMPULSIVE )


- DOĞALLIK ile EŞEŞEYSELLİK/"İBNELİK"/HOMOSEKSÜELLİK


- DOĞALLIK ile/ve/||/<> İÇTENLİK

( ... İLE/VE/||/<> Kanıta gereksinimi olmayan doğallık. )


- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOĞALLIK ile/ve/<> KENDİLİK

( NATURALNESS vs./and/<> SELF-NESS )

( ZIRAN ile/ve/<> ... )


- DOĞAMIZA UYGUN OLAN/OLMAYAN ile/ve/<> "YARAYAN"/"YARAMAYAN"


- DOĞAN/ATMACA/SAKR[Ar.] ile ZAĞANOS/BÎSER/BÎSERE[Fars.]


- DOĞAN/ATMACA ile BOZ DOĞAN

( ... İLE Eril atmacadan sivri kanatları ve kısa kuyruklarıyla ayrılırlar. )

( ... İLE Kışın açık arazilerde ve sulak alanların çevresinde yaşarlar. )

( ... vs. MERLIN )

( ... cum FALCO COLUMBARIUS )


- DOĞAN/ATMACA ile/ve/<> PIRLAK

( ... İLE/VE/<> Doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşları yakalamada, çağırtkan ve av olarak kullanılan kuş. )


- DOĞAN ile ADA DOĞANI

( ... İLE Kayalık adalarda, sürüler halinde yuva yaparlar. [Yazın sonuna doğru kuluçkaya yatarlar.] )

( ... İLE Yavrularını göçmen ötücüleri avlayarak beslerler. )

( ... vs. ELEONORA'S FALCON )

( FALCO (COLUMBARIUS) cum FALCO ELEONOREA )


- DOĞAN ile ALACADOĞAN

( ... İLE Korulu ve ağaçlı açık arazilerde, eski ekin kargası yuvalarında, sürüler halinde yuva yaparlar. )

( ... İLE Gagaları, göz derileri ve bacakları erilinde kırmızı, dişilinde ise turuncudur. )

( ... İLE En hızlı uçan kuş ya da kuşlardandır. )

( ... vs. RED-FOOTED FALCON )

( ... cum FALCO VESPERTINUS )


- DOĞAN ile BÂZEK[Fars.]

( ... İLE Küçük doğan. )


- DOĞAN ile BIYIKLI DOĞAN

( ... İLE Çöller ve açık arazilerde yaşarlar. [Genellikle yarlarda ve kayalıklarda, nadiren de harabelerde yuva yaparlar.] )

( ... vs. LANNER )

( ... cum FALCO BIARMICUS )


- DOĞAN ile BÛHE[Ar. çoğ. BEVÂHE]

( ... İLE Çakır doğanlar. )

( ... İLE Manevra yeteneği en yüksek kuş. )


- DOĞAN ile ÇAVLI

( ... İLE Doğan yavrusu. )


- DOĞAN ile DELİCE DOĞAN

( ... İLE Ağaçlı açık arazilerde yaşarlar. )

( ... vs. HOBBY )

( ... cum FALCO SUBBUTEO )


- DOĞAN ile DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN


- DOĞAN ile/değil/yerine ESPERİ

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Ava alıştırılmayan, bir tür doğan. )


- DOĞAN ile GÖKDOĞAN

( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )

( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )

( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )

( ... vs. PEREGRINE )

( ... cum FALCO PEREGRINUS )


- DOĞAN ile GRİ DOĞAN

( ... İLE Çöllerdeki kayalık tepelerde yuva yaparlar. )

( ... İLE Göçmen Ada Doğan'larını avlayarak beslenirler. )

( ... vs. SOOTY FALCON )

( ... cum FALCO CONCOLOR )


- DOĞAN ile KERKENEZ/SABRİS[Ar.]/KESTREL[İng.]

( ... İLE 35 cm. uzunluğunda, kızılımsı tüyleri olan, leşobur bir doğan. )

( ... İLE Ağaçlı açık arazilerde, dağlarda ve şehirlerde yaşarlar. )

( Ülkemizin en yaygın yırtıcı kuşlarından biridir. Her türlü arazide bulunabilir. Rüzgârda, kafası görünmeyen bir el ile tutuluyormuşçasına, tamamen hareketsiz kalır. Gövdesi, rüzgâra göre yalpalanmasına karşın, kafası sabittir. Erili, mavi-gri; dişili, kızıl-kahverengi renktedir. Beslenmesinde ise keskin gözleriyle yeri gözler, tedbirsiz avını hemen yakalar, pençeleriyle avın gövdesini parçalayıp yer. )

( ... vs. KESTREL )

( ... cum FALCO TINNUNCULUS )


- DOĞAN ile KIZIL ENSELİ DOĞAN

( ... İLE Kıyıdan uzak, kurak ve kayalık arazilerde yaşarlar. [Kuzey Afrika'da] [Kayalık yarlarda yuva yaparlar.] )

( ... vs. BARBARY FALCON )

( ... cum FALCO PELEGRINOIDES )


- DOĞAN ile SARDOĞAN

( ... İLE Sarı renkli bir tür doğan. )


- DOĞAN ile SUNGUR/AKDOĞAN

( ... İLE En büyük doğan. )

( ... İLE Kayalık kıyılar, dağlar ve ibreli ormanların kenarlarında yaşarlar. [Yarlarda yuva yaparlar.] )

( ... vs. GYRFALCON )

( ... cum FALCO RUSTICOLUS )


- DOĞAN ile TEPELİ DOĞAN

( ... ile SIKAR[< SAKR]["ka uzun okunur"] )


- DOĞAN ile ULU DOĞAN

( ... İLE Açık ve seyrek ağaçlı arazilerde, yüksek plato, bozkır, ova ve yarı çöllerde yaşarlar. )

( ... vs. SAKER )

( ... cum FALCO CHERRUG )


- DOĞAN/ATMACA ile MUYMUL

( ... İLE Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcı kuş. )


- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN


- DOĞANIN TİNİ ile/ve/<> TİNİN DOĞASI

( Yansıma. İLE/VE/<> Yanılsama. )


- DOĞA'YA DOĞAN ile/değil YAŞAM'A DOĞAN

( Behaim[hayvan]. İLE/DEĞİL İnsan. )


- DOĞAYA DOĞAN ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMA DOĞAN

( Behaim["hayvan"]. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Beşer/İnsan. )

( Yaşam, yaşamla beslenir. [Doğada bu süreç zorunluludur, toplumda ise gönüllü olmalıdır.] )

( Yaşamın tamir edemediğine ölüm son verir. )

( [not] TO BORN IN NATURE vs./and/but TO BORN IN LIFE
What life cannot mend, death will end. )


- DOĞAYI BİLMEK ile/ve DOĞA AYNASINDA, KENDİNİ BİLMEK


- DOĞDUĞUMUZ YER ile/ve/değil/yerine/> DOYDUĞUMUZ YER ile/ve/değil/yerine/> DOLDUĞUMUZ YER


- İNAK/DOGMA ile ÂYET


- İNAK/DOGMA ile/ve BELİRLENİM

( DOGMA vs./and DETERMINATION )


- DOGMA ile DOĞMA


- DOGMA ile DOĞMA


- DOGMA ile/ve/||/<>/> DONMA


- DOGMA ile NAS


- DOGMA ile VARGI

( DOGMA vs. VERDICT )


- DOGMA ile YARGI

( DOGMA vs. JUDGEMENT )


- DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK ile/değil DEREYİ GÖRMEDEN, PAÇALARI SIVAMAK


- DÖĞME ile/değil DÖVME

( Döğülüp kabuğu çıkartılmış buğday, yarma. | Kepeği alınan buğdaydan yapılan pilav. | Ahlat, armut gibi yemişlerin tokmakla ezilerek kurutulmuşu. | Ceviz, dut kurusu, fındık, pestil, şekeri birlikte döğerek yapılan yiyecek. | Kadınların yüzünün iki yanına takılan altın süs. | Buğdayın ıslatılarak taş altında kabuklarından ayırt edilen biçimi. | Dayanıklı odun, kaim odun. | Bakır ya da sarı levhaları çekiçle biçimlendirme işi. [Alm. getriebene Arbeit] İLE [ne yazık ki] Dövme durumu, vurma, "pataklama, sopalama". | Isıtılarak dövülerek biçim verilmiş metal nesne. | Dövülerek yapılan. | Yarma. )


- DÖĞMEZ ile DAYANMAK/TAHAMMÜL (ETMEK)

( Tahammül etmek, dayanmak. )


- DOĞRU AKIM ile/ve/||/<> ALTERNATİF AKIM

( Doğru Akım, elektrik yüklerinin tek yönde devim ettiği akımdır. İLE/VE/||/<> Alternatif Akım, elektrik yüklerinin yön değiştirdiği akımdır. )


- DOĞRU AKIM ile/ve/||/<> ALTERNATİF AKIM

( Çarpmaz. İLE/VE/||/<> Çarpar. )


- DOĞRU BİLDİĞİNİ YAPMAK ile/değil CANININ İSTEDİĞİNİ YAPMAK [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]


- DOĞRU-DÜRÜST[Fars.] ile/değil/yerine/||/<> DOĞRU-DÜZGÜN


- DOĞRU DÜŞÜNME ile/ve/<> DOĞRU İSTEME

( Kazandığın zaman pişman olacağın, kaybettiğin zaman üzüleceğin şeyleri isterken dikkatli olmak gerek. )

( Bir şey iyi olduğu için istenmez, istendiği için iyidir. )

( RIGHT THINKING vs./and/<> RIGHT REQUESTING )


- DOĞRU DUYU/HİS ile/ve NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ BİLMEK

( Doğru hisse sahip olan, nasıl öğreneceğini bilir. )

( RIGHT SENSE vs./and TO KNOW HOW TO LEARN )


- DOĞRU İŞ"İ YAPMAK ile/ve/||/<>/< İŞİ DOĞRU YAPMAK

( Us. İLE/VE/||/<>/< Anlık/bilgi. )


- DOĞRU İŞİN YAPILMASI ile/ve/<> İŞİN, DOĞRU YAPILMASI

( Etkililik. İLE/VE/<> Etkinlik. )


- DOĞRU OLAN ile/ve OLMASI GEREKEN

( WHICH IS RIGHT vs./and HAS TO BE )


- DOĞRU OLMAYAN ile YALAN

( NOT TRUE vs. LIE )


- DOĞRU ORANTILI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< PARALEL/LİK


- DOĞRU SEÇİM ile/ve/<> DENGELİ TÜKETİM


- DOĞRU SORULARIN YANITLARI ile/ve/||/<> DOĞRU YANITLARIN SORULARI


- DOĞRU SÖYLEYEN ile/değil/yerine/ya da/>< "ÇOK İYİ YALAN SÖYLEYEBİLEN"


- DOĞRU SÖZ ile/ve YEMİN

( Doğru söz, yeminden ileri! )

( RIGHT WORD vs./and OATH )


- DOĞRU TUTUŞ ile/ve/<>/>/< DOĞRU DURUŞ


- DOĞRU-YANLIŞ YOK/TUR! ile/değil/ya da [BAĞLAMINDA ve GÖRELİ OLARAK] DOĞRU-YANLIŞ OLMAZ/OLMAYABİLİR

( Doğru-yanlış, bir şeyin ne olmadığı ve olmayacağı üzerine buluşmak olduğundan, olan/lar, olabilecek/ler üzerine kullanıl(a)maz/değildir! )


- DOĞRU-YANLIŞ ile DOĞRU-YALAN

( RIGHT-WRONG vs. TRUE-FALSE )


- DOĞRU/YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EN AZ YANLIŞ

( Bazen/bazı durum/konu/olaylarda, doğru ya da yanlış üzerinden değil, en az yanlışı düşünerek[hesaplayarak, göze alarak] hareket etmek, karar almak durumunda/zorunda kalabilir/olabilirsiniz. )


- DOĞRU/YANLIŞ ile/ve/değil GEÇERLİ/GEÇERSİZ

( [not] TRUE/FALSE vs./and/but VALID/INVALID )


- DOĞRU/YANLIŞ ile/ve/değil İDEOLOJİK TUTUM

( [not] TRUE/FALSE vs./and/but IDEOLOGICAL ATTITUDE )


- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Genelde kötü ve iyi, bir âdet ve gelenek meselesidir ve sözcüklerin nasıl kullanıldığına göre, ya sakınılır ya da hoş karşılanır. )

( Mükemmel olmayanı, mükemmel olan uğruna seve seve fedâ edersek, iyi ve kötü "tartışmaları" artık olmayacaktır. )

( Kötülük, hiçbir zaman hem iyiliği, hem de kendini tanıyamaz; iyilikse eğitildikçe zamanla hem kendine, hem de kötülüğe ilişkin bilgilerle donanır. )

( YÜCE: Fizik ya da metafizik güçlerden koruyan. )

( Usually the bad and the good are a matter of convention and custom and are shunned or welcomed, according to how the words are used. )

( RIGHT/WORNG vs. GOOD/BAD vs. NICE[/BEAUTIFUL]/UGLY )


- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE


- DOĞRU YOL ile/ve/= KOLAY YOL

( RIGHT WAY vs./and/= EASY WAY )


- DOĞRU ile AÇIORTAY

( ... İLE Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. )


- DOĞRU ile/ve AYKIRI DOĞRU


- DOĞRU ile/ve/||/<>/> ÇAP

( RIGHT/TRUE vs./and/||/<>/> DIAMETER )


- DOĞRU ile/ve ÇİZGİ


- DOĞRU ile/||/<> DOĞRU PARÇASI

( Doğru sonsuz İLE doğru parçası sınırlıdır )

( Formül: Sonsuz İLE [A ileB] )


- DOĞRU ile GEÇERLİ


- DOĞRU ile/ve GELECEK

( Doğru, gelecekte yerini alır. )

( RIGHT vs./and FUTURE
The right takes it's own place in future. )


- DOĞRU ile GERÇEK

( TRUE vs. REALITY )


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED
It cannot be otherwise, if it is right.
Truth does not assert itself, it is in the seeing of the false as false and rejecting it. It is useless to search for truth, when the mind is blind to the false. It must be purged of the false completely before truth can dawn on it. )


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED )


- DOĞRU ile HAYIRLI


- DOĞRU ile HAYIRLI


- DOĞRU ile/ve/<> İSPATLANAMAYAN


- DOĞRU ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN DOĞRU


- DOĞRU ile/ve ÖZGÜN

( Her zaman geçerli. İLE/VE Modern çağda geçerli. )

( RIGHT vs./and ORIGINAL/AUTHENTIC )


- DOĞRU ile/değil SABİT(E)

( [not] RIGHT vs./but CONSTANT )


- DOĞRU ile/ve/<> TÜMEL


- DOĞRU ile UYGUN

( [Ar..] SÂDIK ile MÜNÂSİB[< NİSBET] )

( ... ile ŞÂYESTE, ÇESPÂN )

( RIGHT vs. APPROPRIATE )


- DOĞRU ile UYGUN


- DOĞRU ile/ve YANLIŞ

( Amacına yakınlaş(tır)mak. İLE/VE Amacından uzaklaş(tır)mak. )

( RIGHT/TRUE vs./and WRONG/FALSE )


- DOĞRU ile YANLIŞ

( Doğru/nun kullanım/ı ile. İLE Yanlış/ın kullanım/ı ile. )

( Ne doğrular var, adamı, yoldan eder;
Ne yanlışlar var, insanı, adam eder. )


- DOĞRU ile/ve/değil YAYGIN

( [not] RIGHT vs./and/but COMMON )


- DOĞRUCA (ÜZERİNE) BAKIŞ ile/yerine SÜREGİDEN BAKIŞ

( DIRECT LOOKING vs. LOOKING PERIODICAL
LOOKING PERIODICAL instead of DIRECT LOOKING )


- DOĞRUCU ile DOĞURUCU


- DEMOKRASİ:
DOĞRUDAN ile TEMSİLİ ile LİBERAL ile SOSYALİST ile SOSYAL


- DOĞRUDAN >< DOLAYLI ile/ve/||/<> KOŞULLU >< KOŞULSUZ


- DOĞRUDAN KAYIP ile DOLAYLI KAYIP

( Herşeyi kaybetmekle, gerçekten herşeyi kazanmış olursunuz. )

( Asla kaybedilmemiş olan asla bulunamaz. )

( DIRECT LOSS vs. INDIRECT LOSS
By losing all you gain all.
What was never lost can never be found. )


- DOĞRUDAN SEN ile/ve/<> DOLAYLI SEN

( Kendin. İLE/VE/<> Çocuğun. )


- DOĞRUDAN SÖYLEMEK ile AÇIK AÇIK SÖYLEMEK/KONUŞMAK

( TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(46/186)