Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.044 başlık/FaRk ile birlikte,
46.044 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(178/186)
- YAŞ ...:
"SINIFLANDIRMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLANDIRMASI
- YAŞ "SORUSUNA" ile ...
( SÖYLEMEM! BEREKETİ KAÇAR! )
- YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK
- YAS ile/ve/||/<>/> BUNALIM/DEPRESYON
- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM
- YAŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KİLO
- YAS ile/ve/||/<>/> MELANKOLİ
( (FREUD) )
- YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ
- YAŞ ile YAŞ ile YAŞ
( Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. | Yaşamın, çeşitli evrelerinden her biri, çağ. | Bir kurum/kuruluş, düzen vb.'nın kurulduğundan bu yana geçen zaman. | Bir gökcisminin oluşmaya başladığı günden bugüne dek geçirdiği zaman süresi. İLE Nemli, ıslak. | Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze. | Ağlandığında, gözlerden akan berrak sıvı, gözyaşı. | Kötü, korkulu, zor. İLE Yüksek Askeri Şûra. )
- YASA DIŞI ile "YASA ÜSTÜ"
( "Yasa üstü" olduğu "kabul edilen", yasa dışı değildir(olmayabilir) fakat yasa dışı olan, yasa üstü değildir/olmaz. )
- YASA ile/ve/||/<>/< ANAYASA
- YASA ile/ve ARAÇ
( LAW vs./and VEHICLE )
- YASA ile/ve/değil EŞİK
- YASA ile/ve KUVVET
( LAW vs./and STRENGTH/POWER )
- YASA ile MUTLAK
( LAW vs. ABSOLUTE )
- YASA ile/ve OLGU
( LAW vs./and FACT )
- YASA ile/ve UYUM
( LAW vs./and HARMONY )
- YASA ile/ve YAPTIRIM
( KANUN ile/ve MÜEYYİDE )
( LAW vs./and SANCTION )
- YASA ile YÖNERGE
( LAW vs. DIRECTIVE )
- YASA ile YÖNETMELİK
( LAW vs. STATUTES )
- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK
( )
- YAŞADIKÇA ... ile/değil DENEYİMLEDİKÇE ...
- YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK
- YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ
- YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK
( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )
- YASAK ile/değil BAŞKASINA KAPALI
- YASAK ile ENGEL
( ... ile HÂİL[< HAVL] )
( PROHIBITION vs. OBSTACLE )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/<> OLANAKSIZLIK
( [not] PROHIBITION vs./and/but/<> IMPOSSIBILITY
IMPOSSIBILITY instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine SINIRLAMA/KISITLAMA
( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, bireylerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir.
"YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir.
"YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır.
Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )
( [not] PROHIBITION vs./and/but LIMITING
LIMITING instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIRLILIK/KISITLILIK
( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına uygulamamalıdır. Eğer duruma uyan, ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konulabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )
( PROHIBITION vs. RESTRICTIVENESS )
- YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ
( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ
- YASAK ile/ve/||/<> YAZIK
- YASA/KANUN ile ...
( KÜLLÎ KAİDELER )
- YASAK/ÇILIK ile/değil KURAL/UZLAŞIM
- YASAKLAMA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME
- YASAL EHLİYETTE:
<0 ile/ve/||/<>/> 0-15 ile/ve/||/<>/> 15-22 ile/ve/||/<>/> 22-70 ile/ve/||/<>/> 70>
( 9 AY ile/ve/||/<> SİNN-İ SEBÂVET ile/ve/||/<> SİNN-İ BÜLÛĞ ile/ve/||/<> SİNN-İ RÜŞT ile/ve/||/<> SİNN-İ ATEH(BUNAMA) )
- YASAL OLMAYAN ile KAYITSIZ
( ILLEGAL vs. INFORMAL )
- YASAL ile KAYITLI
( LEGAL vs. FORMAL )
- YASAL ile YASAL OLMAYAN
- YASA/LAR" ||/<> "ÖRÜMCEK AĞI"NDA:
BÜYÜK SİNEK ile/ve/değil/||/<>/>< KÜÇÜK SİNEK
( Ağı deler geçer. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Ağa takılır. )
- YASA/LAR ile İLKE/LER ile KURAL/LAR
( -- BOYLE-MARIOTTE YASASI(LAW OF BOYLE-MARIOTTE):
( Kütlesi değişmeyen bir gazın, sabit sıcaklık derecesinde hacmi, basıncı ile ters orantılıdır. )
-- CHARLES YASASI(LAW OF CHARLES):
( Sabit bir basınç altında bulunan ideal bir gazın oylumu/hacmi, o gazın mutlak sıcaklığı ile doğru orantılıdır. )
-- COULOMB YASASI(LAW OF COULOMB):
( Elektrik yükleri birbirini, yük miktarlarının çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çeker ya da iterler. )
-- DALTON YASASI(LAW OF DALTON):
( Kapalı bir kapta bulunan bir gaz karışımının yaptığı basınç, kapta bulunan gazların ayrı ayrı yaptıkları basınçların toplamına eşittir. )
-- ENERJİNİN KORUNUMU YASASI(LAW OF CONSERVATION OF ENERGY):
( Evrende herşey, enerjinin birbirine dönüşümü olduğuna göre toplam enerji sabittir. )
( Önceki enerjiler toplamı, sonraki enerjiler toplamına eşittir. )
-- ERİME YASALARI(LAWS OF MELTING):
( 1) Kimyasal bakımdan saf olan her katı cisim, belirli bir basınç altında belirli bir sıcaklıkta erimeye başlar.
2) Katının erime süresinde sıcaklık sabit kalır.
3) Erime sıcaklığı/noktası denen bu sıcaklıkta, katı nesnenin 1 gramının sıvı hale geçmesi için belirli bir ısı miktarı olması gerekir ki, bu ısıya o cismin erime ısısı denir. )
-- EYLEMSİZLİK YASASI/NEWTON HAREKET YASALARI(LAW OF INERTIA/NEWTON'S LAWS OF MOTION):
( Her nesne, dıştan bir güçle zorlanmadıkça, durgun durumda ya da düzgün doğru devim/hareket durumunda kalır. )
( Newton, yerçekimi yasasını bulan, keşfeden değil, doğa bilimindeki işlevini formüle eden kişidir. )
-- FARADAY ELEKTROLİZ YASALARI(FARADAY'S LAWS OF ELECTROLYSIS):
( 1) Toplama kabında açığa çıkan madde miktarı, kaptan geçen elektrik yükü miktarı ile doğru orantılıdır.
2) Seri bağlı toplama kaplarından 96.500 coulomb'luk elektrik yükü geçirilirse, her birinde bir eşdeğer gram madde açığa çıkar. )
-- FOTOELEKTRİK YASASI(LAW OF PHOTOELECTRIC):
( Gelen fotonun (enerji parçacığının) taşıdığı enerji, belirli bir "eşik enerjisinin" üstüne çıkmaz ise, elektron yayılması olanaklı değildir. (Eşik enerjisi: Elektronu yüzeyden ayırmak için verilmesi gereken minimum enerji) )
-- GAUSS YASASI(LAW OF GAUSS):
( Sabit sıcaklık ve basınç altında ölçüm yapıldığında, bir kimyasal tepkimede kullanılan ya da oluşturulan gazların hacimleri arasında basit oranlar bulunduğunu belirten yasa. |
Kapalı bir yüzey içindeki toplam elektrik yükü miktarları sıfırsa, kapalı yüzey içindeki elektrik alanının büyüklüğü de sıfırdır. )
-- BİRLEŞEN HACİMLER (GAY-LUSSAC) YASASI(LAW OF GAY-LUSSAC):
( Gazlar, birleşerek yeni bir gaz bileşik oluşturduğu zaman, reaksiyona giren gaz hacimleri ile oluşan gazın hacmi arasındaki oran, küçük tam sayıların oranı gibidir. )
-- HOOK YASASI(LAW OF HOOK):
( Esnek bir cismin zorlayıcı bir kuvvet karşısında gösterdiği biçim değişikliği, uygulanan kuvvetle doğru orantılıdır. )
-- İVME YASASI/NEWTON HAREKET YASALARI(LAW OF ACCELERATION/NEWTON'S LAWS OF MOTION):
( Bir cismin hareketliliğinin değişim hızı, bu değişimi sağlayan kuvvetle doğru orantılıdır ve kuvvetin doğrultusuna yönelmiştir. )
-- JOULE YASASI(LAW OF JOULE):
( Bir iletkenden bir saniyelik sürede geçen elektrikğin verdiği ısı, iletkenin direnci ile elektrik akım şiddetinin karesinin çarpımına eşittir. )
-- KAYNAMA YASALARI(LAW OF BOILING):
( 1) Saf bir sıvı, belirli bir basınç altında belirli bir sıcaklıkta kaynar.
2) Sıvının kaynaması süresince sıcaklık sabit kalır.
3) Kaynama sıcaklığındaki sıvının buhar basıncı, sıvı üzerine etkileyen dış basıncı eşittir. )
( Ender Gazlarda:
Helyum[Atom No: 2]: -269°C
Neon[10]: -246°C
Argon[18]: -186°C
Krypton[36]: -152°C
Xenon[54]: -108°C
Radon[86]: -62°C )
-- KEPLER YASALARI(LAWS OF KEPLER):
( 1) Her gezegen güneşin çevresinde elips biçiminde bir yörünge izler. Güneş bu elipsin odaklarından birinde bulunur.
2) Bir gezegenle güneş arasında çekilen doğru çizgi, eş zamanlarda eş alanları tarar. Bu nedenle gezegenler güneşe yakın oldukları zaman, uzak olduklarına oranla daha hızlı hareket ederler.
3) Bir gezegenin güneş çevresinde bir kez dönmesi için geçen zamanın karesi, güneşe olan ortalama uzaklığının küpü ile doğru orantılıdır. )
-- KIRILMA YASALARI(LAWS OF REFRACTION):
( 1) Gelen ışık, yüzeyin normali ve kırılan ışık aynı düzlemdedir.
2) Gelen ışığın yüzey normali ile yaptığı açının sinüsünün, kırılan ışığın yüzey normali ile yaptığı açının sinüsüne oranı sabittir. Bu sabit orana, ikinci saydam ortamın birinci saydam ortama göre kırılma indisi denir. )
-- KÜTLENİN KORUNUMU YASASI(LAW OF CONSERVATION OF MATTER):
( Madde yoktan yaratılamaz ve yok edilemez, ancak bir dizi etkileşimler sonunda toplam kütle değişmeden kalır. )
-- LAVOISIER YASASI(LAVOISIER LAW):
( Kimyasal reaksiyonlara giren ve oluşan maddelerin kütleleri eşittir. Buna kütlenin korunumu yasası denir. )
-- LENZ YASASI(LAW OF LENZ'S):
( İndüksiyon akımının yönü, her zaman, kendilerini doğuran etkilerin yönü ile zıt yöndedir. )
-- MENDEL YASALARI(MENDEL'S LAWS):
( 1) Eştiplik (İzotopi) Yasası: Birbirinden birer karakterle ayrılan iki saf ırk birleştiği zaman meydan gelen melezlerin hepsi de aynı tipde olur.
2) Başatlık (Dominant) Yasası: Melezlerde ana-babadan sadece birinin karakterinin görünmesi, ötekinin bu karakter tarafından maskelenmesi (çekinik) kalması hali.
3) Karakterlerin ayrılışı (Segregation) Yasası: Melezlerin kendi aralarında çaprazlanması halinde ana ve babaya ait karakterlerin 1/4 ana, 1/4 baba, 2/4 melez biçiminde ayrılmasıdır. )
-- MENDEL ORANI(MENDEL'S RATIO):
( Melez iki döl arasında çaprazlanırsa [F1xF2] oluşan F2 dölünde 1/4 arı döl, 2/4 melez döl, 1/4 ikinci arı döl oluşur. )
-- MIKNATISLIK YASASI(LAW OF MAGNETS):
( Aynı cins manyetik kutuplar birbirini iter, ayrı cins manyetik kutuplar birbirini çekerler. )
-- NEWTON GENEL ÇEKİM KUVVETİ YASASI(NEWTON'S LAW OF ATTRACTION):
( Evrendeki tüm nesneler, birbirini, kütleleri çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak çeker. )
-- NEWTON HAREKET YASALARI(NEWTON'S LAW OF MOTION):
( 1) Her nesne, dıştan bir kuvvetle zorlanmadıkça, durgun durumda ya da düzgün doğru hareket durumunda kalır.
2) Bir nesnenin hareketliliğinin değişim hızı, bu değişimi sağlayan kuvvetle doğru orantılıdır ve kuvvetin doğrultusuna yönelmiştir.
3) Her etkiye eşit ve karşıt yönlü bir tepki oluşur. )
-- OHM YASASI(LAW OF OHM):
( Bir iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkının bu iletkenden geçme akım şiddetine oranı sabittir. Bu da o iletkenin direncidir. [R = V / I] )
-- SABİT ORANLAR YASASI(LAW OF DEFINITE PROPORTIONS):
( İki madde bir bileşik oluşturmak üzere sabit bir oranda birleşilrer. Bunlar hangi ortamda karıştırılırsa karıştırılsınlar tepkimeye giren kütlenin oranı sabit kalır. Karışımda maddelerin birinden çok fazla bulunuyorsa, bunun bir kısmı tepkimeye girmeyecek ve değişmemiş olarak kalacaktır. )
-- SNELL YASASI(LAW OF SNELL):
( 1) Gelen ışık, yüzeyin normali ve kırılan ışık yanı düzlem içindedir.
2) Gelme açısından sinüsünün kırılma açısının sinüsüne oranı sabittir. [sin i / sin r = n])
-- TERMODİNAMİK YASALARI(LAWS OF THERMODYNAMICS):
( 1) Enerji yaratılıp yok edilemez; yalnızca biçim değiştirir.
2) Isı her zaman, sıcak olan nesneden soğuk olana doğru akar ve soğuk cismin ısısının bir bölümünü daha sıcak bir başka cisme vererek onu ısıtması olanaksızdır.
3) Bir maddenin çeşitli halleri arasındaki entropi (termodinamik bir sistemde elde edilemez enerji miktarı) farkı, mutlak sıfır sıcaklığına yaklaştıkça sıfıra yaklaşır. )
-- YANSIMA YASALARI(LAWS OF REFLECTION):
( 1) Gelen ışık, yüzey normali ve yansıyan ışık aynı düzlemdedir.
2) Gelen ışığın yüzey normali ile yaptığı açı yansıyan ışığın yüzey normali ile yaptığı açıya eşittir. )
-- YÜZME YASASI(LAW OF FLOATING):
( Bir sıvı yüzeyinde yüzen bir cismin, suyun itme kuvveti ile, o cismin ağırlığı birbirine eşittir. )
-- ARŞİMET İLKESİ(ARCHIMEDES'S PRINCIPLE):
( Bir suya kısmen ya da tamamen batmış durumdaki bir nesne, su içinde kapladığı hacim kadar suyun ağırlığına eşit bir kuvvet yukarıya kaldırır. )
-- AYRILMA İLKESİ(PRINCIPLE OF SEGREGATION):
( Belirli bir karakteri berlileyen bir gen çiftinin üyleri farklı gametlere ayrılır. )
-- BAĞIMSIZ DAĞILIM İLKESİ(PRINCIPLE OF INDEPENDENT ASOORTMENT):
( Çeşitli karakterleri kontrol eden gametlere geçerken birbirinden bağımsız olarak dağılır. )
-- BASKINLIK İLKESİ(PRINCIPLE OF DOMINANCE):
( Melez bir organizmada belirli bir karakteri öbür genlerin etkisini yok eden bir gen belirler. )
-- PASCAL İLKESİ(PASCAL'S PRINCIPLE):
( Kapalı bir kapta bulunan bir sıvının yüzeyinin herhangi bir parçasına yapılan basıncı, bu sıvı her yöne aynı şiddetle iletir. )
-- ÜSTÜSTE GELME İLKESİ(PRINCIPLE OF SUPERPOSITION):
( Bir ortamdaki iki ya da daha çok dalganın birlikte oluşturdukları etki, bu dalgaların tek tek etkilerinin toplamına eşittir. )
-- SAĞ EL KURALI(RIGHT HAND RULE):
( 1) Sağ elin başparmağı akım yönünü gösterecek biçimde tel avuç içine alındığında, tel çevresinde bükülen parmaklar manyetik alanın yönünü gösterir.
2) Sağ elin avuç içi halka merkezine bakacak ve dört parmak akım yönünü gösterecek biçimde el halka üzerinde hareket ettirilirse, açılan başparmak halka merkezinde oluşan manyetik alanın yönünü gösterir.(Halka merkezindeki manyetik alanı bulma)
3) Sağ elin dört parmağı akım yönünü gösterecek biçimde makara avuç içine alınırsa, açılan başparmak manyetik alanın yönünü gösterir. (Selenoid içindeki düzgün manyetik alan şiddetini bulma). )
( LAWS vs. PRINCIPLES vs. RULES )
- YASA/LAR ile/ve/değil KOŞUL/LAR
( Yasalar değil, ancak koşullar/ı değiştirilebilir. )
( Şeriat, şeriatın koşullarını belirler. )
( ŞERİAT ile/ve/değil ŞURÛT[< ŞERAİT, ŞART]: Şartlar. )
( [not] LAW/S vs./and/but CONDITION/S )
- YASALARA UYGUNLUK(MEŞRÛİYET) ile/ve/<> YAYGINLIK
- YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET
- YASALILIKTA:
KEYFÎLİK ile/ve ZORUNLULUK
- YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK
- YASALLIK ile/ve/||/<>/< SUÇUN TANIMLANMASI
- YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN
( )
( Yaşam Ağacı Belgeseli(BBC)'ni de izlemenizi salık veririz... )
- YAŞAM ALANI ile/ve/değil HAREKET ALANI
( Bazı düşünürlerin/sanatçıların, [turistlerin ya da turist gibi yaşayanların vb.] her hareket alanlarının, yaşam alanı olmadığı gibi. )
( [not] LIFE FIELD vs./and/but MOTION/ACTIVITY FIELD )
- YAŞAM ARAÇLARI ile/ve/||/<> YAŞAM BİÇİMLERİ
- YAŞAM ARALIĞI:
+50 ºC ile -50 ºC arasındadır.
- YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ
- YAŞAM/BİLİNÇ ile/ve/değil/=/< BELLEK
( Bellekte, bir boşluğun olması, bilinçte (de), bir boşluğun olmasını gerektirmez. )
( [not] CONSCIOUSNESS vs./and/but/=/< MEMORY )
- YAŞAM:
BİR NEFES ile KAFES ile HEVES
( Aldığımız kadar. İLE Kaldığımız kadar. İLE Daldığımız kadar. )
- YAŞAM BOYU:
DERS ile/değil/yerine/ya da/>< DOST
( Bir kişiye tamamen güvendiğinizde, kesin olarak deneyimleyeceğiniz, ikisinden biridir. )
- YAŞAM BOYU TEK EŞLİLİK ile/değil/yerine İLİŞKİ SÜRESİNCE TEK EŞLİLİK
- YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON
- YAŞAM:
ÇÖL İKLİMİNDE ile MUSON İKLİMİNDE ile AMAZON'DA ile KUTUPLARDA
- YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE
- YAŞAM:
GÜN/HAFTA/AY/YIL[UZUN ARALIKLARDA]
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
TUVALET[EN KISA İKİ ZORUNLULUK ARASI/NDA]
( 24 saatin uyuma süresi olan 7-8 saatlik dışında 16 saat içinde yaptıklarımız/yapabileceklerimiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki zorunlu boşaltım[işeme] arasındaki 2-3 saatlik sürede yaptıklarımız/yapabileceklerimiz.[Ne kadar bölünse/kesilse de ve buna engel olamayacağımız gibi] )
- YAŞAM HAKKI ile/ve/||/<> MAHREMİYET HAKKI
- YAŞAM HAKKI ile/ve/=/||/<>/< SAVUNMA HAKKI
- YAŞAM/HAYAT ile/ve TUTARLILIK
( LIFE vs./and CONSISTENCY )
- YAŞAM KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMEDE ETKİSİ/İŞLEVİ OLABİLECEK "ÇÖZÜM":
"KİMSENİN, BENİ TANIMADIĞI" BİR YERDE/ÇEVREDE OLMA/YAŞAMA ZANNI/"İSTEĞİ" ile/değil BENİ TANIYANLARIN OLMADIĞI YERDE/ÇEVREDE BULUNMA DÜŞÜNCESİ/"İSTEĞİ"
- YAŞAM:
MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA
( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )
- YAŞAM MATEMATİĞİNDE:
| (+) . (-) = (-) VE/YA DA (+) / (-) = (-) |
ile/değil/yerine/><
(+) - (-) = (+)
( | Olumsuz "kişilerle" tartışmayın! Sonuç, olumsuz olur.
VE/YA DA
Olumsuz "kişiler" için kendinizi paralamayın! Sonuç, olumsuz olur. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Olumsuz "kişileri" yaşamınızdan çıkarın! Sonuç, olumlu olur. )
- YAŞAM MİTLERİ ile KURMACA MİTLER
- YAŞAM:
(NE) "AŞK", (NE DE) "EKMEK" ile/ve/değil/||/< İNSAN OLABİLMEK/KALABİLMEK
- YAŞAM:
OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU
( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )
- YAŞAM:
SOLUK ALDIĞIMIZ ANLAR ile/ve/değil SOLUĞUMUZU KESEN ANLAR
- YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK
- YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE
- YAŞAM:
YAŞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<> YAŞADIKLARIMIZ
- YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN
- YAŞAM ile/ve AMAÇ
( Yaşamın amacı, amacı olan bir yaşamdır. )
- YAŞAM ile/ve DOĞA
( LIFE vs./and NATURE )
- YAŞAM ile/ve HAREKET
( LIFE vs./and MOVEMENT )
- YAŞAM ile/ve HERŞEY
( LIFE vs./and EVERYTHING )
- YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE
( Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
( "Çözüm." İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ara çözüm. )
( LIFE vs./||/<> SHORT BLANKET )
- YAŞAM ile/ve KOŞUL/LAR
( LIFE vs./and CONDITION/S )
- YAŞAM ile/ve ÖNGÖRÜLEBİLİR YAŞAM
( ... İLE/VE Kişinin en çok istediği/"aradığı". )
( LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE )
- YAŞAM ile/ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> MÜLKİYET
( bkz. John Locke )
- YAŞAM ile/ve PAYLAŞIM
( LIFE vs./and SHARING )
- YAŞAM ile/ve/değil/yerine YAŞAM DEĞERLERİNİN BİLİNCE TAŞINMASI
- YAŞAM ile YAŞAMAK
( Hayat hayatla beslenir. Doğada bu süreç zorunluludur, toplumda ise gönüllü olmalıdır. )
( Sorgulanmayan yaşam, yaşam değildir. )
( Yaşam, suyun toprağa karışmasıdır. )
( LIFE vs. SURVIVE
Life lives on life. In nature the process is compulsory, in society it should be voluntary. )
- YAŞAM ile YAŞANTI
( LIFE vs. LIVING )
- YASAMA SORUMSUZLUĞU ile/ve/<> YASAMA DOKUNULMAZLIĞI
- YAŞAMIN UZAMASI ile/ve/değil/= BEREKETLENMESİ
- YAŞAM(AK):
GERİYE DOĞRU ile/ve/değil/||/<>/> İLERİ DOĞRU
( Anlaşılır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Yaşanır. )
- YAŞAMAK ile DENEYİMLEMEK
- YAŞAMAK ile/ve/||/<> DENEYİMLEMEK / TECRÜBE ETMEK
( TO LIVE vs./and EXPERIENCE )
- YAŞAMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK
( Yaşayan yaratamaz, yaratan yaşayamaz. )
( TO LIVE vs./and TO TRANSFORM )
- YAŞAMAK ile/ve DUYUMSAMAK
( TO LIVE vs./and TO SENSE )
- YAŞAMAK ile/ve EYLEMİNDE BULUNMAK
( TO LIVE vs./and TO ACT )
- YAŞAMAK ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )
- YAŞAMAK ile/ve/<>/></< ÖLMEK
( Biliyor olmak. İLE/VE/<>/>< Bilmek[/Bildim!] )
- YAŞAMAK ile/ve YAŞANTILAMAK
( TO LIVE vs./and EXPERIENCE )
- YAŞAMAK ile/ve YAŞATMAK
- YAŞAMAKTA/YAŞIYOR OLMAK ile/ve/değil ÖLMEKTE/ÖLÜYOR OLMAK
- YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK
- YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK
- YAŞAM'DA:
ANLATIM ile/ve ANLAM
( Yaşam, anlatım ile anlamın birbirinden ayrılmasıyla aydınlanır. )
( The life gets the enlightenment by seperation of expression from meaning. )
( EXPOSITION/EXPRESSION vs./and MEANING (:IN LIFE) )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞAMDA KALMAK ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK
( Canlılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )
( [not] TO SURVIVE vs./and/but/||/<>/> TO LIVE )
- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK
- YAŞAM/DÜNYA/İNSANLIK:
CENNETTEN > KÖTÜLEŞMEYE ile/değil/yerine/></< KARANLIKTAN > AYDINLANMAYA
( 1800'lere kadarki genel kabul, inanış ve yaşayış. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 1800'lerden sonra genel kabul, yaklaşım, anlayış, gelişim. )
- YAŞAMI:
GELDİĞİ GİBİ KARŞILAMAK ile/ve/değil OLDUĞU GİBİ KARŞILAMAK
- KAYBETME(ME)K:
YAŞAMI ile/değil/yerine YAŞAMIN ANLAMINI
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha üzücüdür. )
- YAŞAMI KOVALAMAK ile YAŞAMI YAKALAMAK
- YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU
- YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK
- YAŞAMIN ANLAMI ile/ve YAŞAMIN DENEYİMİ
- YAŞAMIN:
ANLAŞILMASI ile/ve/||/<>/> YAŞANMASI
( Geriye doğru. İLE/VE/||/<>/> İleri doğru. )
- YAŞAMIN:
"DAYATTIKLARI" ile/ve/değil/yerine/<> GETİRDİKLERİ
- YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN
- YAŞAMIN ...:
"GENİŞLEMESİ" ile/ve/||/<> "DARALMASI"
( Kişinin cesareti oranındadır. )
- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")
- YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ
- YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN
( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )
- YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI
- YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK
- YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK
- YAŞAMLAR:
YARI MADDÎ ile/ve YARI MANEVÎ
( İçinde manevî bir boşluk bulunan ve dışa sürekli neşe vuran kişi değersiz, boş zevklere kanacaktır. Mutlaka, giderek kendiyle olan bağını koparacaktır. )
- YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP
- YAŞAMSAL(VİTAL) ile/ve/<> YAYILMACI/BULAŞICI(VİRAL)
- YAŞANILAN ile/ve/||/<>/>< YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN
- YAŞANMIŞLIK ile/değil/yerine DENEYİM
- YAŞANMIŞLIK/YAŞANMAMIŞLIK ile/ve ANLAMLILIK/ANLAMSIZLIK
- YAŞANTI ile/ve ANLATIM
( LIVING vs./and EXPOSITION/EXPRESSION )
- YAŞANTI ile/ve/||/<> DENEYİM
- YAŞANTI ile/ve/değil/yerine HAL
- YAŞANTIYLA ile/ve/||/<> YAŞANTIDA
- YAŞAR ile/||/<> YEŞER
( Yaş olmak. İLE/||/<> Yeşil olmak. )
- YAŞATMAK ile DİRİLTMEK
- YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET
- YAŞAYAMAMAK ile/ve/değil YAŞADIĞINI, GÖNLÜNCE YAŞAYAMAMAK
( Hayallerini/istediklerini gerçekleştirememek. İLE/VE/DEĞİL Gerçekten istediklerini ve gerekenlerini yaptığın halde hayallerini gerçekleştirememek. )
- YAŞAYAN EN BÜYÜK ŞEY -ile
( BİR MANTAR )
- YAŞAYAN MİT ile/ve KURGUSAL MİT
- YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR
( İnsan için geçerlidir. İLE/VE/<>/DEĞİL İnsan ve insan/lar dışındaki herşey için geçerlidir. )
( Herkes. İLE/VE/<>/DEĞİL Herşey. )
- YAŞAYANLAR ile/fakat/ne yazık ki ÖLENLER
( Ölenlerin gözlerini kapatıyor. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Yaşayanların gözlerini açamıyor. )
- DİŞİL YAŞDÖNÜMÜ/MENOPOZ[Fr.] ile ERİL YAŞDÖNÜMÜ/ANDROPOZ[Fr.]
( Dişilde. İLE Erilde. )
- YASEMİN[Fars.] ile YABANİ YASEMİN
( Zeytingillerden, beyaz, kırmızı ya da sarı renkli çiçekleri hoş kokulu olan bir ağaççık. İLE Patlıcangillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri menekşe renginde, tırmanıcı bir bitki. )
( JASMINUM cum SOLANUM DULCAMARA )
- YÂSİN ile ...
( KUR'AN'IN KALBİDİR )
- YAŞINDAN-BAŞINDAN (UTAN[MA]MAK) -ile
- YAŞLA "İLGİLENENLER/UĞRAŞANLAR" ile/ve/değil "YAŞ İŞLERLE" UĞRAŞANLAR
- YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK
- YASLANMA! ile/ve AYAKTA DURMA!
( Uyursun. İLE/VE Yorulursun. )
- YAŞLANMA ile HUTCHINSON - GILLFORD ERKEN YAŞLANMA SENDROMU / PROGERIA
- YAŞLANMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YIPRANMA
( FERSUDE[Fars.]: Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. )
- YAŞLANMADAN YAŞ ALMAK ile/değil/yerine/>< YAŞLANMAK
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine KOCAMAK/KARIMAK/KARTALMAK/KARTLAŞMAK
( COTTURUK: Kocamış, çirkinleşmiş kişi. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK
- YAŞLANMAK ile TİRİTLEŞMEK
( ... İLE Çok yaşlanıp gücünün kalmaması. )
- YAŞLI ile AKVES[Ar.]
( ... İLE Yaşlılıktan beli bükülmüş olan. )
- YAŞLI ile ÇOK YAŞLI/MÜSİNN[Ar. < SİNN], A'MER
- YAŞLI ile KARAKOCA
( ... İLE Saçı ağarmamış yaşlı kişi. )
- YAŞLI ile YAŞLICA
( ... İLE Biraz yaşlı olan. )
- YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK
- YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK
- YAŞLI/LIK ile/yerine OLGUN/LUK
( Yaşlıları ziyaret etmek, yararlıdır! )
- YAŞMAK ile PEÇE/NİKAB
- YASMIK/MERCİMEK[Fars. < MERDUMEK] ile/değil BURÇAK
( Baklagillerden, beyaz çiçekli bir tarım bitkisi. | Bu bitkinin, besin değeri yüksek, ufak, yuvarlak ve yassıca tohumu. İLE/DEĞİL Baklagillerden, taneleri hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki. | Bu bitkinin, mercimeğe benzeyen tanesi. )
( LENS CULINARIS cum VICIA ERVILIA )
- YASSI ADA ile/ve SİVRİ ADA
( ... İLE/VE "Hayırsız Ada" olarak da adlandırılır. )
( Menderes Hükümeti'nin yargılandığı adadır. İLE/VE ... )
( RHODUSSA, PLATİ[PLATEIA] ile/ve OKSİYA[Sivri anlamına gelmektedir] )
( IX. yüzyılda bir manastır ile kırk azizler adına bir kilise inşa edilmiştir. İLE/VE Bir manastır bulunmaktadır. [Aziz Mikhael'e adanmış bir kilise vardı.]
XI. yüzyılda siyasi suçluların sürgün yeri olarak kullanılmıştır. İLE/VE Sürgün yeri olarak kullanılmıştır. )
- YASSI SOLUCAN/PLANARYA(PLANARIAN) ile YUVARLAK SOLUCAN ile HALKALI SOLUCAN
- YASSI ile YATIK
- YASTIK/OYUNCAK AYI VS. ile/ve/yerine ARKADAŞ
- YASTIK ile USTURMAÇA[İt.]
( ... İLE Her tür deniz aracının, rıhtım, iskele gibi yerlere yanaşmaları sırasında olabilecek çarpışmaları önleyici nitelikte halat, ağaç, lastik gibi esnek nesnelerden yapılmış, sabit ya da taşınabilir yastık. )
- YASTIKTA:
KILIF ile/değil MİTİL
( ... İLE/DEĞİL İçine, pamuk vb. doldurulan, beyaz yastık ya da yorgan kılıfı. | İki yüzü beyaz kapsız yorgan. )
- YAT ile YAT[Hollandaca]
( Kalkan ve zırh gibi korunma aracı. İLE Özel gezinti gemisi. )
- [ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/ya da ÂRİF
- YATAK ile AĞ YATAK/HAMAK[Fr. HAMAC < Karaib dilinden]
( ... İLE İki ağaç/direk/duvar arasına asılarak içine yatılan ve sallanılabilen, ağdan ya da bezden yapılmış yatak, ağ yatak. )
- YATAK ile/ve BELEK
( ... İLE/VE Beşiğe konulan yatak. )
- YATAK ile/ve BERHÂBE[Fars.]
( ... İLE/VE Minder, döşek, yatak. | Bir döşekte birlikte yatılan kişi. )
- YATAK ile BEŞİK
( ... İLE Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta ya da demirden yapılmış sallanır bir tür küçük karyola. | Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça ya da parçaların tümü. | Bir şeyin doğup geliştiği yer. | Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma. )
- YATAK/MECRÂ ile EKENEK/MEZRÂ
( [coğrafya] Yatak. | Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu. İLE Ekilen yer. Ekime elverişli, ekilecek tarla ya da yer. | Kırsalda, birkaç evden oluşan, en küçük yerleşim birimi. )
- YATAK ile KAPI
- YATAK ile KUŞET[Fr. < COUCHETTE]
( ... İLE Gemi ya da trende yatak. )
- YATAK ile/ve/||/<> TOPRAK
( Üç gün. VE/||/<>/> Dördüncü gün. )
- YATAK ile/ve/||/<>/> YASAK
- YATALAK ile/değil/yerine İNME/FELÇ
- YATAN ASLAN" ile/değil/yerine/>< GEZEN TİLKİ
( Gezen tilki, yatan aslana yeğdir. )
- YATAY/DİKEY ile PARALEL
( ARZÎ/UFKÎ / TÛLÎ/ŞÂKULÎ ile ... )
( HORIZONTAL / VERITICAL vs. PARALLEL )
- YATAY DUDAKLAR ile/ve DİKEY DUDAKLAR
( Oldukça sık sorun çıkarır. İLE Hiçbir sorun bırakmaz. )
( HORIZONTAL LIPS vs. VERTICAL LIPS )
- YATAY RASTGELELİK ile/ve DİKEY RASTGELELİK
( RANDOM IN HORIZONTAL vs. RANDOM IN VERITICAL )
- YATAY ile/ve DİKEY/DÜŞEY
( UFKÎ ile/ve ŞÂKULÎ["ku" uzun okunur] )
( HORIZONTAL vs./and VERTICAL )
( HORIZONTAL avec/et VERTICAL )
- YATAY/UFKÎ ile/ve/değil YASSI
( Durgun bir su yüzeyine koşut, düşey doğrultusuna dikey olan. İLE/VE/DEĞİL Yayvan ve düz. )
- YATAY ile YATIK
- YATAY/LIK ile/ve GEÇİŞKEN/LİK
- YATIK ile YATIK
( Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan. | Zamanla dayanıklılığını yitirmiş. | Çevrilmiş, devrik. İLE Yayvan su kabı. )
- YATIK ile YATKIN
( ... İLE Bir yana eğilmiş. | Çok durmaktan, sağlamlığını yitirmiş, çürük. | Benimsemiş, alışmış, eğilimli. | Yetenekli, becerikli. )
- YATILI ile YATALAK
( Geceleri de kalınıp yatılan. | Geceleri de kalıp yatan öğrenci. İLE İnme ya da sakatlık gibi bir nedenle yataktan kalkamayan. )
- YATIRIM GİDERLERİ / CAPEX ile/ve/||/<>/> DİZİ EYLEM GİDERLERİ / OPEX
( İşi başlatmak için varlık ve para giderleri. [Yatırım giderleri, makineleri, önemli araç ve iş için başka herhangi bir nesneyi alabilmek için gereklidir.] İLE/VE/||/<>/> İşletmeninin günlük giderleri. [İşletmenin değerini artırmak için doğrudan bir etkiye sahiptir. Günlük giderler büyük oranda etkilenmeden işletme giderleri karşılanabiliyorsa işletme geliri yüksek olasılıkla artacaktır.] )
- YATIRIMIN(PARANIN/ALTININ) ...:
"DEĞERLENMESİ" ile/ve/değil/||/<>/< DEĞERİNİ KAYBETMEMESİ
- YATKINLIK ile/ve/değil ALIŞKANLIK
- YATKINLIK ile/ve/||/<>/> EĞİLİM
- YATKINLIK ile/ve/||/<>/> KATILIM ile/ve/||/<>/> SÜREKLİLİK
( PRE-DISPOSITION vs./and/||/<>/> PARTICIPATION vs. PERPETUATION )
- YATKIN/LIK ile/ve/||/<> YETKİN/LİK
- YATMAK ile/ve/değil UZANMAK
( Uykulu. İLE/VE/DEĞİL Uyumadan. )
- YATMAK/UYUMAK:
SIRTÜSTÜ ile/ve/<> YAN ile/ve/<> YÜZÜKOYUN
- YATUK ile ...
( ŞEHİR )
- YAVAN/LIK" ile/ve/||/<> "YÜZEYSEL/LİK"
- YAVAŞ YAVAŞ ile ADIM ADIM
( Olgun kişi, kendini, küçük başlangıçları adım adım büyük başarılara dönüştürmeye adamıştır. )
( En uzun yokculuklara bile, ufak bir adımla başlanır. )
( İlk adım belki tavanı tepenize indirebilir, fakat az zamanda kargaşa bitecek ve barış ve sevinç gelecektir. )
( Bir sonraki adımınızın ne olması gerektiği hakkında hiçbir zaman bilgisiz bırakılmadınız. )
( Her adım, bir sonraki için yeterli enerji üretecektir. )
( SLOWLY vs. STEP BY STEP
The first steps may bring the roof down on your head, but soon the commotion will clear and there will be peace and joy.
You are never left without knowing what your next step should be.
Each step will generate enough energy for the next. )
- YAVAŞ YAVAŞ ile TEKER TEKER
- YAVAŞLAMAK ile TAVSAMAK
( ... İLE Bir iş, bir durum vb. gücünü, hızını kaybetmek, yavaşlamak, gevşemek. )
- YAVAŞLATMAK ile AĞIRDAN ALMAK
( TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF )
- YAVAŞLA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MAK
- YAVAŞLIK ile/ve/||/<> ESNEKLİK
- YAVAŞ/LIK ile/ve "UYUŞUK/LUK"
( MIYMINTI: Kişinin sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören. )
( Doğadaki en yavaş canlı/hayvan Bradipus'tur. )
( BATÂET )
( SLOW/NESS vs. INDOLENCE )
- YAVI KILMAK ile ...
( Kaybetmek, ortadan kaldırmak. )
- YAVİ ile/ve/||/<> KUZGUN AÇMAZI
- YAVRU ile/değil BAĞAN
( ... İLE Zamanı gelmeden, ölü doğan yavru, düşüt. )
- YAVRU ile BALAK
( ... İLE Hayvan yavrusu. )
- YAVRULAMA ile KÖŞEKLEME
( ... İLE Devenin yavrulaması. )
- YAVRULAMAK ile/değil/||/<> DOĞURMAK
( Doğada, hayvanlarda ve insanda. İLE/DEĞİL/||/<> İnsan'da. )
- YAVUZ SELİM ile YAVUZ SELİM
( Fatih - Atikali arasındaki bölge/durak. İLE Soğanlı - Güneştepe/Bağcılar arasındaki bölge/durak. )
- YAY ile KEPAZE
( ... İLE Gevşek ok yayı. )
- YAY ile TATAR YAYI/ÇELİK YAY/ARBALET[Fr.]
- YAYAS ile/||/<> YAYASA
( Makat/dübr/anüs. İLE/||/<> Ağacın, toprağa yayılan dalı. )
- YAYGI ile PALA
( ... İLE Adi yaygı. )
- YAYGI ile SUMAK
( ... İLE Düz yaygı. )
- YAYGIN AĞRI/LAR ile/ve BÖLGESEL AĞRI/LAR
(
)
- YAYGIN BİLGİ ile/ve/<> ÖZEL BİLGİ ile/ve/<> BİLGİ
( 1- Ammeden, ammeye aktarılan yaygın bilgi.
2- Alimlerden, alimlere aktarılan özel bilgi.
3- Tek bir kişiden, tek bir kişiye aktarılan bilgi. )
( COMMON INFORMATION vs./and/<> SPECIAL INFORMATION vs./and/<> INFORMATION )
- YAYGIN EĞİTİM ile/ve/<> ÖRGÜN EĞİTİM
- YAYGIN ÖLÜMCÜL HASTALIK ile/ve/değil/||/<> KÜRESEL SALGIN HASTALIK
( ... İLE 1- Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı. | 2- Hastalığa neden olan etmenin kişilere bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması. | 3- Hastalık etmeninin kişiler arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması. )
- YAYGIN ile/ve/||/<> BİLİNEN
- YAYGIN ile BÜYÜK
( COMMON vs. BIG )
- YAYGIN ile ENDER/NADİR
( COMMON vs. UNCOMMON )
- YAYGIN ile GENİŞ
- YAYGIN ile/değil/yerine SAYGIN
- YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME
- YAYGIN/LIK ile/ve ZENGİN/LİK
- YAYIK ile YAYILI
( Yayılmış, yayvan. İLE Yayılmış, serilmiş. )
- YAYILAN İLE DURAN İLE EVANESCENT ile/||/<> DALGA MODLARI
( Farklı dalga yayılım türleri. )
( Formül: E ~ e^(-κz) )
- YAYILMA ile ÖRGÜ
- YAYILMAK ile "KURULMAK"
- YAYINBALIĞI ile ÇİZGİLİ YAYINBALIĞI
- YAYINDIRMA ile/ve/<> YAYINDIRICI ile/ve/<> YAYINIK ile/ve/<> YAYINTI
( Bir ışığı, pürüzlü bir yüzeyde yansıtma. İLE/VE/<> Işığın yayınmasını sağlamak için ışık kaynağı önüne konulan türlü yapıda yüzeyler. İLE/VE/<> Pürüzlü yüzeyde yansıyan ışık. İLE/VE/<> Yayılmış, dağılmış şeyler. | İçinde radyoaktif öğeler bulunan bir kaptan yapılan gaz ya da sıvı. )
- YAYIN/LAMA ile YAYIM/LAMA
( Elektronik araçlarla gerçekleştirilen/sağlanan. İLE Kâğıt üzerine basılarak gerçekleştirilen/sağlanan. )
( BROADCAST vs. PUBLISHING )
- KÖKNAR:
YAYLA ile/ve/||/<> OVA
- YAYLA ile OVA
( UPLAND/HIGH PLATEAU vs. PLAIN )
- YAYMA/YAYILMA ile YAYGINLAŞMA
- YAYMA ile/ve/değil ALAN/INI GELİŞTİRME
( [not] TO EXTEND vs./and/but TO GET WIDE THE/IT'S FIELD )
- YAYMA ile YAYILMA
- YAYMAK ile DAĞITMAK
( TO EXTEND vs. TO DISTRIBUTE )
- YAYMAK ile GENİŞLETMEK
( EXTEND vs. TO WIDEN )
- YAYMAK ile GENİŞLETMEK
( EXTEND vs. WIDEN )
- YAYMAK ile PAYLAŞMAK
( TO EXTEND vs. TO SHARE )
- YAYMAK ile SAÇMAK
( TO EXTEND vs. TO SCATTER )
itibarı ile 46.044 başlık/FaRk ile birlikte,
46.044 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(178/186)
(1996'dan beri)