Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(177/186)


- YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM


- YAPICI ile/ve OLGUNLAŞTIRICI

( CONSTRUCTIVE/POSITIVE vs./and TO BRING RIPEN )


- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK


- YAPILACAK BİRŞEY YOK ile YAPILACAK FAZLA BİRŞEY YOK


- YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


- YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )

( GOING TO DO vs./and SHOULD TO DO
Whatever is done, is done by you, the universal and inexhaustible energy. )


- YAPILACAK ile YAPILABİLECEK

( GOING TO DO vs. SHOULD TO DO )


- YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK


- YAPILAN İLE YAPIL(MA)MASI GEREKEN ile/ve/||/<>/>< YAŞANILAN İLE YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPILAN/OLAN ile YAPILMASI/OLMASI GEREKEN

( Doğa. İLE İnsan eylemi. )

( Platon'a kadar. İLE Platon sonrası. )


- YAPILAN ile/ve DOLUNAN


- YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN


- YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILANDIRILMIŞ VERİ ile/ve/||/<> YAPILANDIRILMAMIŞ VERİ


- YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME


- YAPILANDIRMA ile BİÇİMLENDİRME/ŞEKİLLENDİRME

( TO CONSTITUTE vs. TO SHAPE )


- YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME


- YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


- YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA


- YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ


- YAPILAR:
KAMUSAL ile/ve/||/<>/> ÖZEL


- YAPILAŞMA ile/değil YAPILANMA

( Binaların yapılanması. İLE/DEĞİL Bir düzenin kurulması. )


- YAPILMASI İSTENİLEN ile/ve/< YAPILMAMASI İSTENİLEN

( REQUESTED vs./and/< NOT ALLOWED )


- YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


- YAPINCAK ile (KINALI) YAPINCAK

( Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen, uzun tüylü kebe/kepenek. İLE Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak. )


- YAPISAL ALGI ile/ve/<> DOĞRUDAN ALGI

( CONSTRUCTIVE PERCEPTION vs./and/<> DIRECT PERCEPTION )


- YAPISAL BULANIKLIK ile ...

( STRUCTURAL AMBIGUITY )


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


- YAPISAL İZOMER ile GEOMETRİK İZOMER

( Aynı molekül kalıpçasına/formülüne sahip farklı yapılar. İLE Aynı yapıya sahip farklı uzaysal düzenlemeler. )


- YAPI/SAL ile/ve DÖNEM/SEL, (KONJONKTÜR/EL)

( STRUCTURAL vs./and CONJUNCTIONAL )


- YAPIŞIK KULAK MEMESİ ile AYRIK KULAK MEMESİ


- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI


- YAPIŞMAK ile BİNDİRMEK


- YAPIŞMAK ile SİNMEK


- YAPIŞMAK ile SİNMEK


- YAPIŞTIRICI ile KASNI

( Katılaşıp sertleşme özelliğiyle nesneleri yapıştırmaya yarayan kimyasal ürün. İLE Çadıruşağı, şeytantersi ağacı vb. bitkilerden elde edilen bir zamk. )


- YAPIŞTIRICI ile LAK

( ... İLE Amerikan elmasından çıkan yapışkan sıvı. )


- YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


- YAPIŞTIRMAK ile "YAPIŞTIRMAK"


- YAPIT/ESER[Ar.] ile/ve/değil KALINTI


- YAPIT/ESER ile KİTAP

( ... ile PİTAKA )


- YAPIT ile/değil EDİM


- YAPIT ile YAPIN

( Bir kişinin, emek sonucu ortaya koyduğu şey. | Sanatçının ortaya koyduğu ürün, yapıt. İLE Araç ya da el ile yapılmış her şey. )


- YAPITAŞI ile "YAPITAŞI"

( Yapılarda kullanılan, granit türünden taş. İLE Göze/hücre. )


- ... YAPIYORLAR ile/değil/yerine/< ... YAPILIYOR

( Kişi ve sonuç odaklı/lık, merkezli/lik. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kavram, olay, olgu ve süreç odaklı/lık. Süreç ve sonuç birlik ve bütünlüğünde. )

( Hiçbir yere ulaştırmaz. Güdük/düşük bir zihniyettir. Sorunlu ve sorun odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Herşeyi anlamaya yarayacak ilk ve temel adımdır. İleri bir zihniyettir. Çözümcü ve çözüm odaklıdır. )

( "Haklısın." / "Doğru söylüyorsun" İLE/DEĞİL/YERİNE/< Doğru. )

( Belirleyici (olabilir) fakat bağlayıcı değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Hem belirleyici, hem de bağlayıcıdır. )

( Kişiler, ancak çeperdedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Ancak, kavramlar merkezdedir ve merkezde olabilir. )

( Kavramları, olayları ve olguları bilir, içerir/barındırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kişileri kapsar. )


- YAPMA/YAPAY ile SAHTE/ÇAKMA[argo]


- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK


- YAPMACIK ile/ve/<> ABARTI


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"


- YAPMADIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N


- YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


- YAPMAK ile ETMEK

( Batı dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. İLE Doğu dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. [İstisnalar hariç!] )


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )

( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )

( [not] TO DO vs./and/but/=/||/<> TO BE
TO BE instead of TO DO )


- YAPMAK ile/ve OLUŞTURMAK


- YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine YAPILANDIRMAK


- YAPMAK ile/ve/yerine YAŞAMAK

( TO DO vs./and TO LIVE
TO LIVE instead of TO DO )


- YAPMAK ile/değil YÜRÜTMEK


- YAPMAMAK ile YAPAMAMAK


- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK


- ... YAPMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine ÇABA


- ... YAPMAYAYIM ile/ve/değil ... YAPMAMIŞ OLAYIM/YAPMIŞ OLMAYAYIM


- YAPRAĞIN ORTA DAMARI ile MİKROPİL

( ... İLE Tohuma su girişini sağlayan oyuk. )

( MIDRIB vs. MICROPYLE )


- YAPRAK ile DAĞ YAPRAĞI


- YAPRAK ile/ve GAZEL/KAZEL

( ... İLE/VE Sonbaharda kuruyan ağaç yaprağı. )


- YAPRAK ile/ve/değil/||/<> HAYVAN

( )


- YAPRAK ile/ve İBRE

( ... İLE/VE Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )

( BERG ile/ve ... )


- YAPRAK ile/değil İĞNEYAPRAK

( ... İLE/DEĞİL Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uclu yaprak. )


- YAPRAK ile LABADA/EFELİK/EFELEK

( ... İLE Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda, kendiliğinden yetişen ve yaprakları, sebze olarak kullanılan bir bitki. )

( ... cum RUMEX PETIENTIA )


- YAPRAK ile MEYVEYAPRAK

( ... İLE Çiçeğin, döllenmeden sonra yemişi oluşturan yaprağı. )


- YAPRAK ile OYMALI YAPRAK

( ... İLE Meşe yaprağı gibi kenarları, girintili çıkıntılı olan yaprak. )


- YAPRAK ile YAPRACIK

( ... İLE Küçük yaprak. )


- YAPRAKBİTİ/FİDANBİTİ ile YAPRAKBİTLERİ

( Yaprakbiti ailesinden olan böceklerin genel adı. İLE Duyargaları ve hortumları eklemli, bir milimetre boyunda, yumuşak gövdeli eşkanatlılar ailesi. )


- YAPRAKBİTİ ile ÜZERLİKOTU YAPRAKBİTİ

( ... İLE Yarımkanatlılar (Hemiptera) takımının yaprakbitleri (Aphididae) ailesinde yer alan, erginleri 1,5-2,5 mm boyunda, yeşilimsi beyaz renkli, ergin ve nimfleri üzerlikotu bitkilerinde beslenen böcek türü. )

( ... vs. BRACHYUNGUIS HARMALAE )


- YAPRAKLARDA:
TAÇ ile/ve ÇANAK


- YAPRAKTAKİ EKSİKLİKLERDE:
AZOT ile KALSİYUM ile MAGNEZYUM ile POTASYUM

( İLE

İLE

İLE
)


- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK


- YAPTI, YAPACAĞINI" "(YİNE)" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> BEN YAPMADIM/YAPMAMIŞIM, YAPABİLECEĞİMİ


- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK


- YAPTIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPTIKLARIN ile/ve/> YAPACAKLARIN

( Yaptıkların, yapacaklarının göstergesidir/güvencesidir(teminatıdır). )


- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK


- YAPTIRIM ile/ve/değil DAYANAKÇA

( [not] SANCTION vs./and/but THE BASE ON )


- YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER


- YAPTIRIM ile/ve/||/<> TEDBİR


- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK


- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK


- YAR ile YALIYAR

( ... İLE Yüksek kıyılarda, dalga aşınmasıyla oluşan ve aşınma sürdükçe karanın içine doğru gerileyen yer. )


- YAR ile YAR ile YÂR[Fars.]

( Yardımcı sözcüğünün kısaltılmışı.[Yarbay, Yarkurul] İLE Uçurum. İLE Sevgili. )

( "Yolda/tarikatte, yâr olmak var, bâr olmak yok" )


- YÂR ile/ve/< YARDIMCI/MUÎN[Ar. < AVN: İâne eden.]

( LAURUS NOBILIS cum DAPHNE PONTICA cum DAPHNE GNIDIUM )


- YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN


- YAR ile/||/<> YER

( Yarmak. İLE/||/<> Yarmak. )


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARA OLMAK ile/değil/yerine/>< YAR OLMAK


- YARA ile BIÇILGAN

( ... İLE Azmış, yayılmış yara. | Hayvanların tırnak kökünde oluşan yara. )


- YARA ile CERAHAT

( CERÎHA ile ... )

( ZAHM/İSTÎM ile İSTÎM )

( WOUND vs. PUS )


- YARA ile/ve/||/<> PARA

( İt bile dayanır. İLE/VE/||/<> Paraya ve/ya da parasızlığa [kolay kolay] kayıtsız kalın[a]maz. )


- YARA ile YENİRCE

( ... İLE Gittikçe genişleyen yara. | Kemik ve diş dokusunun harap olması durumu. | Frengi. )

( ... ile ÂKİLE )


- YARAK ile YARAK ile YARAK

( Hazırlık. İLE Silah. İLE Penis. )


- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK


- YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


- YARALANMA/TRAVMA:
PSİKOJENİK ile/ve/||/<> VAROLUŞSAL ile/ve/||/<> BAĞLANMA ile/ve/||/<> KAYIP ile/ve/||/<> BAĞLANMA DÜZENİ/SİSTEMİ

( bkz. FRANZ RUPPERT )


- YARALANMA/TRAVMA ile/ve/||/<>/> EYLEME VURMA


- YARALANMA ile SAKATLANMA


- YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ


- YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir.
- Yaranın üstü, plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır.
- Soluk alma sırasında, yaraya hava girmesini engellemek, soluk verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak üzere yara üzerine konulan bezin bir ucu açık bırakılır.
- Hasta/yaralı, bilinci açık ise yarı oturur biçimde oturtulur.
- Ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.
- Açık pnömotoraksta şok olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şok önlemleri alınmalıdır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( [Delici göğüs yaralanmalarında görülebilecek sorunlar] Göğsün içine giren nesne, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
- Yoğun ağrı.
- Solunum zorluğu.
- Morarma.
- Kan tükürme.v - Göğüsteki yarada, soluk alıyor görüntüsü[Açık pnömotoraks] )

( [Delici karın yaralanmalarında görülebilecek sorunlar]
- Karın bölgesindeki örgenler zarar görebilir.
- İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.
- Karın, tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. )

( [Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir.
- Dışarı çıkan örgenler içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür.
- Bilinç yerinde ise sırt üstü biçimde bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
- Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık izlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( )


- YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"


- YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( - Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.
- Aynı zamanda, kan damarları, kas ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.
- Derinin koruma özelliği bozulacağından, enfeksiyon riski artar. )

( Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur.[Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.] İLE/VE/||/<> Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır.[Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Tetanos tehlikesi vardır.] İLE/VE/||/<> Taş yumruk sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpmasıyla oluşan yaralardır. İLE/VE/||/<> Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile oluşue. Doku ile ilgili tüm örgen, saçlı deri de zarar görebilir. İLE/VE/||/<> Mikrop kapma olasılığı bulunan yaralardır. | Gecikmiş yaralar.[6 saatten fazla] | Dikişleri ayrılmış yaralar. | Kenarları düzgün olmayan yaralar. | Çok kirli ve derin yaralar. | Ateşli silah yaraları. | Isırma ve sokma ile oluşan yaralar. )

( [Ciddi yaralanmalar]
- Kenarları birleşmeyen ve ya 2-3 cm. olan yaralar.
- Kanaması durdurulamayan yaralar.
- Kas ya da kemiğin göründüğü yaralar.
- Delici aletlerle oluşan yaralar.
- Yabancı nesne saplanmış olan yaralar.
- İnsan ya da hayvan ısırıkları.
- Görünürde iz bırakma olasılığı bulunan yaralar. )

( [İlk yardım]
- Yaraya saplanan yabancı nesneler çıkarılmaz.
- Yara içi kurcalanmamalıdır.
- Yarada kanama varsa durdurulur.
- Yara, temiz bir bezle örtülür.
- Yara üzerine bandaj uygulanır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


- YARALI KİMLİK ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALAN

( Kendini koruyacak kadar. )


- YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


- YARALIYOR ile/değil YER ALIYOR


- YARAMAK/YARAMAZ ile/değil YETMEZ/YETMEK


- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN


- YARAMAZ ile BASTIBACAK

( ... İLE Bacakları kısa ya da çarpık olan. | Yaramaz, haylaz çocuk. )


- YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN ile YARAĞIN

( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )


- YARANMAK ile/ve YARAŞMAK


- YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ


- YARAR/ZARAR ile İŞLEV

( USEFUL/HARMLESS vs. FUNCTION )


- YARAR ile/ve/<> HAYIR

( Hayır! dedikleriniz, hayır/yarar getirir. )


- YARAR ile/yerine/değil KARŞILIKLI YARAR

( [not] BENEFIT vs./but RECIPROCAL BENEFIT
RECIPROCAL BENEFIT instead of BENEFIT )


- YARAR ile/||/<> MUTLULUK

( En fazla mutluluk ilkesi )

( Tu Youyou tarafından 1863 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1806-1873) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe, Ekonomi) (Önemli katkıları: Faydacılık, özgürlük üzerine) (Nobel: 2015) )


- YARARCI/PRAGMATİK (YAKLAŞIM) ile/ve/değil/yerine ALGI DÜZENSEL/PARADİGMATİK (YAKLAŞIM)

( [not] USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) vs./and/but PARADIGMAL (APPROACH)
PARADIGMAL (APPROACH) instead of USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) )


- YARAR/ÇIKAR ile HAZ

( USEFUL vs. PLEASURE )


- YARARCILIK ile/değil İNSAN-I KÂMİL


- YARARCILIK/PRAGMATİZM ile AKILCILIK/RASYONALİZM

( Bir düşüncenin doğruluğunu uygulamalı sonuçlarıyla değerlendiren felsefi yaklaşım. İLE Bilginin akıl ve mantık yoluyla elde edilebileceğini savunan felsefi yaklaşım. )


- YARARCILIK/UTİLİTARİZM ile ÖDEVBİLİM/DEONTOLOJİ

( Eylemlerin sonuçlarının en fazla faydayı sağlaması gerektiğini savunan ahlâki kuram. İLE Eylemlerin kendi içsel değerleri ve kurallara uygunluğu üzerine odaklanan ahlâki kuram. )


- YARARIN SAĞLANMASI ile/ve/değil/yerine/< ZARARIN UZAKLAŞTIRILMASI

( IZRAR[Ar.]: Zarar verme, zarara sokma. )


- YARARLANAN ile ...

( BENEFACTIVE )


- YARARLANMA ile KAZANIM

( İNTİFÂ'[< NEF'] ile ... )

( BENEFIT vs. TO ACQUIRE )


- YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )

( NÂFİ'[< NEFY] >< ZARAR/MAZARRAT ile/ve/<>/> HAYR >< ŞER ile/ve/<>/> SIDK >< KİZB ile/ve/<>/> HÜSN >< KABÎH ile/ve/<> SEVAB-GÜNAH )

( BENEFICIAL >< HARMFUL vs./and/<>/> GOOD >< BAD vs./and/<>/> RIGHT >< WRONG/TRUE >< FALSE vs./and/<>/> BEAUTIFUL >< UGLY vs./and/<> MERIT [IN RELIGION] )

( ... ile/ve/<>/> TO AGATHON[iyilik] ile/ve/<>/> ... ile/ve/<>/> TO KALLOS[güzellik]/KALON/TOKALON ile/ve/<>/> ... )

( ... ile/ve/<>/> SHIVAM ile/ve/<>/> SATYAM ile/ve/<>/> SUNDARAM ile/ve/<> ... )


- YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )

( Kavram ve nesnenin uygunluğu. İLE Düşünce ve eylemin uygunluğu. İLE Biçim ve içeriğin uygunluğu. İLE ... )

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: bunlar kerimdir.
2. Taklid yoluyla yapanlar: bunlar hakîmdir.
3. Engelleyenler: bunlar eşkiyadır.
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: bunlar kötü niyetlilerdir. )

( DEMIURGE: İYİ İDEASI (TANRI VE DÜNYANIN MİMARI) )

( Rational. WITH Ethic. WITH Aesthetics. WITH Religious.
Appropriateness of concept and object. WITH Appropriateness of thought and action. WITH Appropriateness of shape and content. WITH ... )

( RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION] )

( SATYAM ile SHIVAM ile SUNDARAM ile ... )


- YARARLI ile/ve YARARCI


- YARARLI ile YARARLI('YI)

( FEVÂİD[< FAİDE]: Menfaatler, yararlar, kârlar, kazançlar. )

( Yaptığın, "kâr"; yapmadığın, yarar! )

( USEFUL vs. USEFUL )


- YARARLI ile YARARSIZ

( USEFUL vs. USELESS )


- YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK

( USEFUL/NESS vs./and/<> MEANINGFUL/NESS )


- YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK


- YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN


- YARAR(LI)/LIK ile KAZANÇ(LI)/LIK

( BENEFICIAL[NESS] vs. HAVING PROFITED[NESS] )


- YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK


- YARARSIZ DOĞRU ile/ve/değil/yerine DOĞRU


- YARARSIZ ile YARARSIZ('I)

( USELESS vs. THE USELESS )


- YARASA ile BALIKÇI YARASA

( ... İLE Bir gecede, otuz balık avlayabilirler. )


- YARASA ile BORU BURUNLU YARASA


- YARASA ile KUYRUKLU YARASA

( ... İLE En hızlı uçan ve çevik yarasalardır. )


- YARASA ile MEKSİKA KUYRUKSUZ YARASA


- YARASA ile (SAMAN RENKLİ) MEYVE YARASASI

( Kongo'da yaşarlar. )

( Kanat açıklıkları 1 m.yi bulur. )

( 10 milyon yarasa, 6 haftada, 1 milyar meyve tüketerek meyve bölgesinden göçerler. )

( ... cum PTEROPUS EDULIS )


- YARASA ile ŞEYTANKUŞU

( ... İLE Kurbağa ile beslenen, kuyruksuz bir cins büyük yarasa. )


- YARASA ile TARSIUS

( BAT vs. TARSIUS )

( CHIROPTER, PIPISTRELLUS PIPISTRELLUS cum ... )


- YARASI OLAN, GOCUNUR ile/değil KİŞİ, KENDİNDEN BİLİR


- YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK

( MUHAYYİLE ile/ve/<> NAZARİYE )


- YARATICI ile/ve/değil ÖZGÜN


- YARATICILIK ile/ve CANLANDIRMAK ile/ve HAREKET KATMAK

( Kuralları önce bilmek, sonra [yeri geldiğinde ve gerektiğince] unutmak/unutabilmek gerek! )


- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK


- YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK


- YARATICILIK ile/>< USTALIK


- YARATICILIK ile YENİLİK/TİCARİLEŞTİRME

( CREATION vs. INNOVATION )


- YARATILAN ile/ve ZUHUR

( Sadece insandır. İLE/VE İnsan dışındaki herşey. )


- YARATILIŞ:
ÖN MADDESİZ ile MADDE'DEN


- YARATILIŞIM GEREĞİ ile/değil MİZACIM GEREĞİ


- YARATIM ile/ve DÖNÜŞÜM

( CREATION vs./and TRANSFORMATION )


- YARATIR ile/ve/değil OLUŞTURUR


- YARATIŞ ile YENİ YARATIŞ

( Yaratış. İLE Halk-ı cedîd. )


- YARATMA ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKARMA


- YARATMA ile YARATIM ile YARATIŞ

( Olmayan bir şeyi var etmek. | Anlak ve düşgücünden yararlanılarak, o zamana kadar görülmeyen, yeni bir şey ortaya koymak. | Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, aracı olmak. İLE Yaratma eylemi. İLE Yaratma eylemi ya da biçimi. )


- YARATMA/YAPMA/ÜRETME ile/>< YAŞAMA

( Yaşayanlar, [pek] yaratamaz/yapamaz/üretemez; yaratanlar/yapanlar/üretenler, [pek] yaşayamaz. )


- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK


- YARATMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK

( TO CREATE vs./and TO TRANSFORM )


- YARATMAK ile HALK ETMEK

( Yoktan var etmek. İLE Vardan var etmek. )


- YARATMAK ile NEDEN/VESİLE OLMAK


- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞATMAK


- YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ


- YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK


- YARBAY ile YARBAY

( Orduda, rütbesi, binbaşı ile albay arasında olan üstsubay. İLE Kaymakam. )


- YARDA[İng.] ile ...

( Yaklaşık olarak, 91 cm. gelen İngiliz uzunluk ölçü birimi. )


- YARDIM DİLENMEK ile/değil KONUŞMAK

( İSTİANE: Yardım isteme. )


- YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK

( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )


- YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


- YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK


- YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )

( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )


- YARDIM ile/ve/değil/yerine İŞ

( [not] HELP vs./and/but BUSINESS
BUSINESS instead of HELP )


- YARDIM ile MÜDAHALE

( [Kişi/gereksinim sahibi, çevresinden] İstemişse. İLE İstememişse. )


- YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK


- YARDIMCI OLMAK ile ARACI/VESİLE OLMAK


- YARDIMCI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< FIRSAT VERMEK

( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )

( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )

( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )

( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )

( The main thing that helps is to have reality within. )

( image

Bunu mu istiyorsunuz?

• Çocuğunuz...

– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.

– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...

Üstün Dökmen )

( [not] TO HELP vs./and/but/||/<>/>< TO GIVE AN OPPORTUNITY
TO GIVE AN OPPORTUNITY instead of TO HELP )


- YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK


- YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI

( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )


- YARDIM/CI/LIK ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI/LIK

( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )


- YÂRE[Türkçe] ile YÂRE[Ar.]

( Yara. [bu sözcük Türkçe olduğu halde türevler oluşturulmuştur][YÂRE-İ DİL: Gönül yarası. | YÂRE-İ HİCRÂN: Ayrılık yarası.] İLE Bilezik. )


- YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ


- YARGI SONUCU/HÜKÜM[Ar.] ile/ve/||/<> KARAR

( SENTENCE vs./and/||/<> VERDICT )


- YARGI:
TRANSANDANTAL ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ve YANSIMALI ile/ve/||/<> ALGI ve DENEYİM

( URTEIL )


- YARGI ile/değil/yerine/>< BİLME


- YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM


- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM


- YARGI ile İKİRCİK(TEREDDÜT)


- YARGI ile KANAAT


- YARGI/HÜKÜM[Ar.] ile ÖNYARGI

( VERDICT vs. PREJUDICE )


- YARGI ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ

( Süreç. İLE/VE/||/<>/> Sonuç. )


- YARGIÇ:
AVRUPA'DA ile AMERİKA'DA

( Konusunda, çok bilgilidir. İLE Uzlaştırıcı ve halkın sağduyusuna göre karar verirler. )


- YARGIÇ ile YARGICI

( Ulus adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda ya da uyuşulmayan işlerde, yasayı yerine getirmekle, tüzeyi gerçekleştirmekle görevli kişi. İLE Bir anlaşmazlığı çözmek için iki tarafın başvurduğu kişi ya da kendine seçme yetkisi verilen bilirkişi, hakem. )


- YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ


- YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA


- YARGILAMA ile/değil/yerine/>< GERİBİLDİRİM


- YARGILAMA" ile/değil/yerine/||/&gt;&lt;/&lt; SORGULAMA

( [Daha ...]
Az [olsun/olmalı!]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>


- YARGILAMA ile/ve/> YARGILANMA


- YARGILAMAK ile/değil İNDİRGEMEK

( [not] "TO JUDGE" vs./but "TO REDUCE" )


- YARGILAMAK ile/değil/yerine KEŞFETMEK

( [not] TO JUDGE vs./but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO JUDGE )


- YARGILAMAK ile KÖTÜLEMEK

( "TO JUDGE" vs. "TO RUN DOWN" )


- YARGILAMAK ile/ve/||/<>/> YAFTALAMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ[Ar.]


- YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK


- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK

( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )

( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )


- YARGILAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMAK


- YARGILARIN SINIFLANDIRILMASINDA:
ANALİTİK | SENTETİK ile/ve/||/<> A PRIORI | A POSTERIORI

( --------------- |     A PRIORI      |     A POSTERIORI      |
------------------------------------------------------------------------ |
ANALİTİK     | Analitik a priori   |    Analitik a posteriori   |
------------------------------------------------------------------------ |
SENTETİK   | Analitik a priori   |    Sentetik a posteriori  |
------------------------------------------------------------------------- | )


- KİŞİ:
"YARGILAYAN" ile/değil/yerine/>< KATILAN


- YARGI/SI" ile/ve/değil/yerine/>< ALGI/SI


- YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ


- [yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ

( Yargı içermesi gereken. İLE/VE Yargı içermemesi gereken. )

( Bi şart. İLE/VE Bilâ şart. )


- YARI İLETKEN ile/ve/||/<> İLETKEN

( Elektriksel iletkenliği yalıtkanlar ve iletkenler arasında olan nesneler. İLE/VE/||/<> Elektrik akımını kolayca ileten nesneler. )


- YARI ÖMÜR ile BİYOLOJİK YARI ÖMÜR

( Canlı organizmaya verilen radyoaktif maddenin, yarısının ortamdan atılması için geçen süre. İLE Bir radyoaktif maddenin, etkinliğinin yarı değerine düşmesi için geçen süre. Yarı ömür 10¹5 yıldan [vanadyum] 10¯¹6 saniyeye [berilyum] kadar değişir. )

( HALF-LIFE, HALF-PERION vs. BIOLOGICAL HALF-LIFE )

( HALBWERTZEIT mit BIOLOGISCHE HALBWERTZEIT )


- YARI ÖMÜR ile/||/<> ORTALAMA ÖMÜR

( Yarı ömür %50 bozunma süresi, ortalama ömür τ = t₁/₂/ln2. )

( Formül: t₁/₂ İLE τ = 1/λ )


- YARI SUCUL YILAN/KÜPELİ SUYILANI ile SUYILANI

( NATRIX NATRIX cum NATRIX TESELLATA )


- YARIÇAP ile/||/<> ÇAP

( Yarıçap merkez-kenar, çap=2×yarıçap )

( Formül: r yarıçap İLE d=2r çap )


- YARIÇAP ile İÇ YARIÇAP

( ... İLE Düzgün bir çokgenin içine çizilen dairenin yarıçapı. )


- YARICI ile YARICI

( Yarma işini yapan, parçalayan, bölen. İLE Ürünü, mal sahibi ile yarı yarıya bölüşerek çalışan işçi. )


- YARIİLETKEN ile/||/<> İLETKEN

( Yarıiletken kontrollü iletkenlik, iletken yüksek sabit iletkenlik. )

( Formül: E_g ~ 1 eV İLE E_g ~ 0 )


- YARIK ile/ve/değil ÇATLAK


- YARIK ile/ve/değil EŞİK


- YARIK ile YİRİK

( ... İLE Yarık, yırtık. | Üst dudağı yarık olan. )


- YARIKLAR ile/ve LOBLAR


- YARILMA ile AYRILMA


- YARILMA ile/ve/<> DEVRİM


- YARILMIŞ/LIK ile/ve/||/<> UÇURUM


- YARIM BAKMA ile/ve/||/<> BÖLME


- YARIM ile/ve/<> BUÇUK


- YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )

( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)

)


- YARIM ile YARILANMA SÜRESİ

( ... İLE Bir radyoaktif madde miktarının, başlangıç değerinin yarısına düşmesi için geçen ve T1/2 = In2 / λ ile verilen süre. [Burada, λ, bozulma sabitidir.] )

( NİM ile ... )


- YARIMADA ile/ve/<> KISTAK/BERZAH

( Yalnız bir yanından anakaraya bağlı, öbür yanları denizle çevrili kara parçası. İLE/VE/<> Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası. )


- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"


- YARIMBURGAZ MAĞARASI ile/||/<> KARAİN MAĞARASI

( Yarımburgaz 400 bin yıllık Homo erectus izleri İLE Karain 50 bin yıllık Homo sapiens barınağıdır. Yarımburgaz Alt Paleolitik İLE Karain Orta-Üst Paleolitik katmanlar içerir. İki mağara Anadolu prehistoryası İLE iki farklı insan türünün varlığını gösterir. )

( Mehmet Özdoğan tarafından 1986 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1947-) (Ülke: Türkiye) (Alan: Arkeoloji, Prehistorya) (Önemli katkıları: Yarımburgaz Mağarası kazıları, Neolitik Çağ Anadolu araştırmaları, kültürel difüzyon çalışmaları) )


- YARIMETAL ile/||/<> METAL

( Yarımetal ara özellik İLE metal tipik metalik özelliktedir )

( Formül: Si İLE B İLE Fe İLE Cu )


- YARIN ile ERTESİ GÜN

( Yarın sözcüğü, sadece içinde bulunulan günden sonra gelecek gün için kullanılabilir. Gelecek ve yaşanmamışlık anlamını taşır. İLE Ertesi gün, içinde bulunulan günden sonra yaşanacak günden hemen sonra gelecek olan gün için kullanılır. 2 kez yarın.("yarın yarın"). Kavramsal bir anlatımda, geçmiş üzerine/geçmişle ilgili bir konuda "ertesi gün" sözcüğü kullanılır. Kesinlikle "yarın" kullanılmaz. Ayrıca, okunurken/seslendirirken hiçbir hece uzamaz. )

( "BUGÜN OLMUYOR, YARIN OLUYOR" değil BUGÜN/BİR GÜN OLMUYOR, ERTESİ GÜN OLUYOR )


- YARINI ÖZLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< YÂRINI ÖZLEMEK

( "Gelecekte yaşayabileceklerini düşlemek." İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sevgiliyi özlemek. )


- YARIŞ ile REKABET

( CONTEST/RACE vs. COMPETITION )


- YARIŞ ile YARIŞMA


- [ne yazık ki]
(")YARIŞMA(") ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 46.048 başlık/FaRk ile birlikte,
46.048 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(177/186)