Bugün[10 Aralık 2025]
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(170/187)


- TURMALİN ile/||/<> KRİZOBERİL

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


- TURMALİN ile/||/<> SUGİLİT

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


- TURMALİN ile/||/<> ZİRKON

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


- TURNA YEMİŞİ ile/ve/||/<> YABAN MERSİNİ/LİKAPA/MAVİ YEMİŞ ile/ve/||/<> KIZILCIK

( )

( CRANBERRY vs. BLUEBERRY vs. CORNELIAN CHERRY )


- TURNA ile/ve BÜLBÜL


- TURNA ile İBİS/MISIR TURNASI

( Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş. İLE Leyleksilerden, Afrika ve Batı Asya'nın sulak alanlarında yaşayan bir kuş. )

( GRUS GRUS cum IBIS AETHIOPICA )


- TURNA ile KARKARA

( ... İLE Başı sorguçlu turna. )

( ... İLE Bataklık bölgelerde yaşarlar. )

( CRANE vs. ... )


- TURNA ile SİYAH BOYUNLU TURNA


- TURNA ile TAÇLI TURNA

( ... İLE Barışçıl, sevimli ve nazik olan bu kuş, Uganda'nın bayrağında da yer alan simgesidir. [Bu kuşu öldürmenin 7 yıllık hapis cezası vardır.] )

( ... cum BALEARICA PAVONINA )


- TURNA ile TELLİ TURNA

( ... İLE Turnagillerden, su kıyılarında yaşayan, uzunluğu 85 santimetre olan, gövdesi gümüşi, başı ve boynu kara, büyük bir kuş. )

( GRUS GRUS cum ANTHROPOIDES VIRGO )


- TURNA ile TURNA BALIĞI(PIKE)

( Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş. İLE Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık. )

( GRUS GRUS cum ESOX LUCIUS )


- TURNER SENDROMU ile KLINEFELTER SENDROMU ile DOWN SENDROMU

( [kromozomlarda] 23. çiftte yalnızca X'in bulunması. İLE 23. çiftte XXY yapısındadır. [Bazıları 23. çiftte XYY gösterir.] İLE 21. çiftte XXX yapısındadır. )

( Dişi, boyu kısa, boynu katmerli olur. Ergenlikte eşeysel açıdan gelişemez. Matematiksel işlemler, mekânsal işlevleri anlamak gibi zihinsel işlevlerde beceriksizlikler gösterir. İLE Bazıları eril olarak gelişir fakat eşeysel gelişimlerinde durgunluk vardır ve zihinsel gerilik gösterir. Bazıları dişi olarak gelişebilir ve gövde olarak gerilik göstermez. [Bazıları 23. çiftte XYY gösterir. Bu eriller, daha iri, daha saldırgan ve eşeysel açıdan daha etkindir.] İLE ... )


- TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Yoğun kanamalarda. İLE/VE/||/<> Kırık/çıkıklarda, yaralanmalarda/vurmalarda[travmalarda]. )

( Kan akışını kesmek üzere. İLE/VE/||/<> Hareket ettir(t)memek üzere. )

( - Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği, en az 8-10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat, bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Turnike, her 15-20 dk. gevşetilip sıkılmalıdır. )


- TURNUSOL[Fr.] (KÂĞIDI) ile MİHENK (TAŞI) ile KİLİT (TAŞI)

( Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi. İLE Altının gerçeğini sahtesinden ayırmak ve ayarını belirlemek üzere kullanılan sert ve siyah taş. )


- TURP ile AÇIKAĞIZ

( .. İLE Turpgillerden bir bitki. )

( ... cum HESPERIS ACRIS )


- TURP ile ACIRGA

( ... İLE Yabanturpu. )


- TURP ile ALABAŞ TURPU/CEHENNEM TOPUZU[Kıbrıs'ta]


- TURP ile BAYIRTURPU

( ... İLE İri bir turp türü. )

( ... cum COCHLEARIA ARMORACIA )


- TURP ile/değil EJDER MEYVESİ

( ... İLE/DEĞİL Dış görünüşü turp gibi, kırmızı ve aralarından yeşil yapraklar çıkan, içi beyaz fakat siyah noktalar bulunan, tadı çok güzel bir meyve.[Vietnam'da] )

( [not] RADISH vs./but DRAGON FRUIT )


- TURP ile KARATURP

( ... İLE Turpgillerden, etli, iri beyaz köklü çok yıllık bir bitki. )


- TURP ile KIRMIZI TURP

( ... İLE Turpgillerden, kökü kırmızı olan bir tür turp. )

( ... cum RAPHANUS SATIVUS VAR. RADICULA )


- TURP ile/||/<> KOLZA

( ... İLE/||/<> Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağı yapay kauçuk, biyodizel vb.nin yapımında kullanılan mevsimlik bitki. )

( ... cum BRASSICA NAPUS )


- TURP ile/ve/||/<> PANCAR


- TURP ile ŞALGAM/ÇOMUR

( RADISH vs. TURNIP )

( RAPHANUS SATIVUS cum BRASSICA RAPA )


- TURP ile/ve TERME

( ... İLE/VE Yabani turp. )


- TURP ile YABANTURBU

( ... İLE Turpgillerden, kökü ve yaprakları baharlı, beyaz çiçek açan bir bitki. )

( ... cum RAPHANUS RAPHANISTRUM )


- TURRE[Ar.] ile/ve PÜRÇEK/ZÜLF/ZÜLÜF[Fars.]/BÂRE[Fars.]/KÜJEK[Argu][dvnlgttrk]

( Alnın bir kısmına düşen saç. Kıvırcık saç lülesi. İLE/VE Yanağa sarkan saç. Şakaklardan sarkan saç lülesi. | Bele ya da topuğa kadar uzun olan saç. | Sevgilinin saçı. )

( ZÜLF-İ DİL-ÂRÂ: Sevgilinin gönlün süsleyen, gönle hoş gelen zülfü. ZÜLF-İ DİREFŞÂN: Dalgalanan saç. ZÜLF-İ MÜŞG-BÂR: Misk saçan zülf. ZÜLF-İ YÂR: Sevgilinin zülfü, saçı. | Menfaat, çıkar.[Zülfiyara dokunmak deyiminde] )


- TURSIOPS TRUNCATUS ile/ve TURSIOPS GILLI

( Dünyanın her yanına yayılmış iki tür şişe burunlu yunusbalıklarıdır. )

( Yunus )


- TÜRÜM ile/ve/||/<> DÜRÜM

( Taşma, dağılma[neşir/neşr], ışık/görünüm[zuhur], iniş/nüzûl/cirâc. İLE/VE/||/<> Toplanma[haşır/haşr], çıkış/dönüş/mirâc. )


- TURUNÇ[Fars. < TURUNC] ile BERGAMOT

( ... İLE Turunçgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi. )

( ... cum CITRUS BERGAMIS )


- TURUNCÎ ŞEYH ile/ve TURUNCÎ UŞŞÂKÎ ZÂDE

( Ünlü bir çeşit lâle. İLE/VE Ünlü bir çeşit lâle. )


- TUŞ[Fr. < TOUCHE] ile TUŞ ile TUŞ

( Piyano, org vb. müzik aletleriyle daktilo, hesap makinesi, bilgisayar ve telefon gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı. | Yağlı boya ressamlığında fırçadaki boyanın tuvale sürülüş biçimi. | Eskrimde kılıcın ucunun karşı oyuncunun göğüs ve karın bölgesini koruyan özel giysinin bir bölümüne değmesi. İLE Taraf, yön, cihet, rast gelme, karşısında duran. | Benzer, denk, eş. İLE Güreşte oyun sırasında iki omzun aynı anda yere değmesiyle oluşan yenilgi. )


- TUSİ ile/||/<> ÇİFTİ

( Dairesel hareketten doğrusal hareket elde etme )

( Nasireddin Tusi tarafından 1247 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1201-1274) (Ülke: İran) (Alan: matematik) (Önemli katkıları: Tusi çifti, trigonometri, Meraga Rasathanesi) )


- TUTACAK ile TUTAÇ ile TUTAK ile TUTAM ile TUTAMAÇ/TUTAMAK

( Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak. İLE Laboratuvar maşası. | Tutacak. İLE Bir şeyin tutulacak yeri. | Tutacak. | Kabza. | Maşa, kerpeten vb. araçların tutmaya yarayan kanatlarından her biri. | Rehine. İLE Avuç içi ya da parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan. İLE Tutamaç. | Tutunulacak, dayanılacak, güvenilecek nesne. )


- TUTAK ile Tutak

( Bir şeyin tutulacak yeri. | Tutacak. | Kabza. | Maşa, kerpeten vb. araçların tutmaya yarayan kanatlarından her biri. | Rehine. İLE Ağrı iline bağlı ilçelerden biri. )


- TUTAK/KABZA[Ar.] ile/ve/||/<> BALÇAK

( Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, sap. İLE/VE/||/<> Kabza. | Kılıcın sapında/kabzada eli koruyan demir parça/bölüm. )


- TUTAM/GANZİLİS ile TUTAM ile TUTAM ile TUTAM/DİZENEK/TERTİP/NİZAM/FORMAT[İng.]

( Avuç içi ya da parmak uclarıyla tutulabilen miktarda olan. | Deste, demet. İLE Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi ya da pay, hisse, parti, lot. | Belge. İLE Durum. İLE Soruların biçimsel özellikleri, dile getirilişi, dizisi, geçişleri ve özel eylem simgeleriyle bir gözlem aracının taşıdığı biçimsel düzen. )


- TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


- TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK


- TUTARLI/LIK ile/ve DAYANAKLI/LIK

( Derin anlamda devamlılığa, tutarlılık sonucu ulaşılır. )

( Tutarlı olun, yapaylık ve kurnazlıktan uzak durun. )

( CONSISTENT/CONSISTENCY vs./and ENDURANCE )


- TUTARLI/LIK ile/ve/> DENGELİ/LİK

( CONSISTENCY vs./and/> BALANCED/NESS )


- TUTARLI/LIK ile DOĞRU/LUK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<> GEÇERLİ/LİK

( CONSISTENCY vs./and/<> VALID/ITY )


- TUTARLILIK ile/ve/||/<> "HESABINI VEREBİLMEK"


- TUTARLILIK ile/ve/||/<>/> İTİBAR

( Kendimizde gö(ste)rebileceğimiz. İLE/VE/||/<>/> Ötekilerde [ve kendimizde] gö(ste)rebileceğimiz. )


- TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK


- TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<>/değil TAMAMLANMIŞ/LIK / TAMAMLAYICI/LIK


- TUTARLILIK ile/||/<> TUTARSIZLIK

( Tutarlılık bir sistemde çelişki olmaması İLE tutarsızlık çelişki içermesidir. Gödel bir sistemin tutarlılığının o sistem içinde kanıtlanamayacağını gösterdi İLE bu matematiğin sınırlarını ortaya koydu. )

( Kurt Gödel tarafından 1931 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1906-1978) (Ülke: Avusturya/ABD) (Alan: Matematik, Mantık) (Önemli katkıları: Gödel tamamlanmazlık teoremleri, matematiksel sistemlerin sınırlarını kanıtladı, biçimsel sistemlerin tutarlılığı) )


- TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK

( CONSISTENCY vs./and/<> HARMONY )


- TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK


- TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK


- TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU


- TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK


- TUTKU ile/ve ÇİLE

( PASSION vs./and PASSION[SUFFERING] )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT


- TUTKU ile FETİŞ


- TUTKU ile/ve/||/<> KORKU

( PASSION vs./and/||/<> FEAR )


- TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Maddeye olan bağımlılık. )

( ŞEHVET: Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. )

( Kişiyi yenik düşüren her istek, kösnüdür/şehvettir. )

( LUST: Bondage to matter. )

( LUST: Remembering - imagining - anticipating. )

( GULMET: Şehvet fazlalığı. )

( PASSION vs. LUST/LECHERY/CONCUPISCENCE )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM

( [not] PASSION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of PASSION )


- TUTKU ile/ve/||/<> US

( PASSION vs./and/||/<> REASON/MIND )


- TUTKU ile/ve ZAAF


- TUTKUN/LUK ile/değil DÜŞKÜN/LÜK


- TUTMA ile BULUNDURMA

( HOLD vs. KEEPING )


- TUTMA ile/ve/> GENİŞLETME

( TO HOLD vs./and/> TO WIDEN )


- TUTMA ile/ve/değil/||/<>/< TIKANMA


- TUTMAK/SAKLAMAK ile/yerine HEYBEYE ATMAK


- TUTMAK ile/ve/<> ALIKOYMAK


- TUTMAK ile/ve BAĞLAMAK/BAĞLAYICILIK

( TO HOLD vs./and TO ATTACH )


- TUTMAMAK ile/ve/değil KISKANMAK


- TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN! ile/ve/||/<>
ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


- TUTTUR ile/||/<> TÜTTÜR

( Yakalatmak. İLE/||/<> Yakalatmak. )


- TUTTURMADA:
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE


- TUTTURMAK ile DİRETMEK/DAYATMAK


- TUTTURMAK ile TUTTURMAK ile TUTTURMAK

( İnat etmek. İLE İsabet, ettirmek, yakalamak, başarmak. İLE İliştirmek. )


- TUTUCU ile APTAL ile KÖLE

( Düşünmeyen. İLE Düşünemeyen. İLE Düşünmüyor olmasına aldırmayan. )


- [ne yazık ki]
TUTUCU ile GERİCİ


- TUTUCU ile TUTUCU ile TUTUCU/İTİCİ[Fr. TENEUR] ile TUTUCU

( Süregiden toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kişi. İLE Tutumlu. İLE Durmalı çıkışlarda, çiftekerciye yardım eden kişi. [Eskiden "itici" denilirdi. Çıkışta, koşucuyu itmek yasak olduğundan, bugün, bu yardımcılara "tutucu" denilmektedir.] İLE Ateş maşası. )


- TUTUK ile TUTUCU


- TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapabilir.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )

( [not] ARREST vs./and/but/||/<>/< CUSTODY )


- TUTULMA ile TUTULMA[Ar. HUSÛF/ECLIPSE] ile TUTULMA ile TUTULMA

( Toplum tarafından sevilme, ünlü olma, iyi tanınma, popülarite. | Tutuk duruma gelmek. | Kapatılmak, sarılmak. | Bir örgen ya da bir nesnenin hareket edemez olması. | Yakalanmak. | Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak. İLE Bir gök cisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün ya da bir bölümünün görünmez duruma gelmesi. | Gözlemciye göre, iki gökcisminden birinin, öbürünü örtmesi. Ay'ın, Güneş'i örtmesi[gün tutulması]; Yer'in, Ay'ı örtmesi[Ay tutulması]. İLE Birine tutkun olma, sevme, âşık olma. İLE Oyuncunun söyleyeceklerini unutması. )


- TUTUM:
GELİŞMİŞ ile/ve/||/<> "ÖĞRENİLMİŞ" ile/ve/||/<> SİNMİŞ


- TUTUM ile/ve/değil EŞİK


- TUTUM ile/ve KARAKTER

( ATTITUDE vs./and CHARACTER )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


- TUTUM ile/ve TAVIR

( Koşullarınızı (belki) değiştiremezsiniz, fakat tavır ve tutumunuzu değiştirebilirsiniz. )

( Kibar, asil ve hassas bir tavır içinde olun. )

( İşlerinizde sessiz ve alçakgönüllü bir tavır edinin. )

( Alışkanlık haline gelmiş olan yumuşak tavır, problemler karşısında etkisiz kalmaya neden olur. )

( Kişinin hayatını belirleyen şey, tavır ve hareketleridir. )

( Uyumlu tavrınızdan vazgeçmeyin ve güncel, yararsız çözümlere kapılmayın. )

( Konumunuzu ancak bilinçli tavırlar sağlama alabilir. )

( Yolcunun zenginliği, kişinin iç varlığıyla barışık olma yeteneğinin simgesidir ve bu durum uyumlu ve çekici bir tavrı yaratır. )

( Bilge kişinin tavrı önemlidir. )

( ATTITUDE vs./and MANNER )


- TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK


- TUTUMLULUK ile/ve/||/<> KISINMAK

( ... İLE/VE/||/<> Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek. )


- TUTUMLULUK ile/ve/değil PARA HARCAYAMAMAK


- TUTUM/U BENİMSEMEK ile/ve/> ALIŞKANLIK OLUŞTURMAK


- TUTUNMA ile/ve/||/<>/> TUTKUN/LUK


- TUTUNMA(MA)K ile DEMİR ATMA(MA)K


- TUTURUK ile TUTURUK

( Ateş tutuşturacak çalı, çırpı, yonga vb. nesneler, kav. İLE Çok ekşi. )


- TUTUŞTURMAK ile YAKMAK/GÖYÜNDÜRMEK

( KINDLE vs. BURN )


- TUVAL[Fr. < TOILE]/CANVAS[İng.] ile TUVAL[Fr. < TOILE]

( Üzerine resim yapılan, gerdirilmiş keten, kenevir ya da pamuklu kaba kumaş. İLE Bu kumaşın üzerine yapılmış tablo. )


- TUVALET AYNASI ile BOY AYNASI


- TUVALET ile/ve/<> KUM ODASI

( Malawi'de, tuvaletler, kum odaları biçiminde oluşturuluyor. Bir blok dolunca, bir kolla, kum odaları değiştiriliyor. Kullanılan kum blokları, kurutulup gübre olarak kullanılıyor. Zorunluluktan ve olanaksızlıklardan da olsa önemli bir çevresel ve doğal çözüm sunuyor. )


- TUVAREK ile ...

( Çöl bireyleri. )


- TÜY/TÜS ile/ve AYVA TÜYÜ

( ... İLE/VE İlk çıkan tüyler. )

( [Divan edebiyatında] AYVA TÜYLERİ: Harf, yazı. )

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazılıdır. )


- TÜY ile/değil ÇAKŞIR

( ... İLE/DEĞİL Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy. | Bir çeşit erkek şalvarı. )


- TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( Kuşlardaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Tüm kara ve deniz canlılarındaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. )

( )

( MÛY, MÛ )

( FEATHER vs. BRISTLE )


- TÜY ile/değil ÖLKER/ÜLGER

( ... İLE/DEĞİL Kadife, şeftali vb.'nin üzerinde bulunan ince tüy. )


- TÜY ile SORGUÇ

( ... İLE Bazı kuşların tepelerinde bulunan, uzunca tüy. | Serpuşların ön tarafına takılan tüy ya da püskül biçimindeki süs. )

( ... ile OTÂGA )


- TÜY ile/ve/değil TELEK

( ... İLE/VE/DEĞİL Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy. )

( [not] PLUME vs./and QUILL )


- TÜY ile/değil ZELFE

( ... İLE/DEĞİL Yeni çıkmaya başlayan kanat tüyü. )


- TUYGUN ile ...

( Yırtıcı bir kuş. )


- TÜYLENME ile/ve/||/<>/> KARINSA

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuşların tüy değiştirmesi. )


- TÜYLENME ile TÜYLENME

( Tüy çıkma, üzerinde tüyler oluşması. İLE Para sahibi olmak. )


- TÜYLÜ ile/ve/||/<>/> TÜLEKMEN

( ... İLE/VE/||/<>/> Kabarık tüylü. )


- TÜYO ile ÖNERİ


- TUZ GÖLÜ ile LÛT GÖLÜ ile LA'NGA CO GÖLÜ ile SALT LAKE CITY

( Ankara ile Konya arasında bulunan göl. İLE Ürdün ile İsrail sınırındadır. [Normal denizlerden 10 kat daha tuzludur.] [24 farklı mineral içeren bu gölden, Potasyum minerali elde edilmektedir.] İLE Tibet'tedir. İLE Amerika'nın, Utah eyaletindedir.[Batı yarıküresinin en büyük tuzlu su kütlesi ve dünyadaki tuzluluk oranı en yüksek iç su kütlelerinden biridir.] [Tuz gölleri, balık ve bitkiden yoksundur.] )

( ... ile ... ile ile ... )


- TUZ ile ASİT TUZU ile BAZİK TUZLAR ile KAYA TUZU ile DENİZ TUZU[HİPERTONİK] ile KAN TUZU[İZOTONİK] ile BİLEŞİMİNDE HİDRAT BULUNAN TUZLAR

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gövdemizdeki/kanımızdaki[izotonik] tuz, binde dokuz[0,009] oranındadır. İLE Deniz suyundaki[hipertonik] tuz, binde otuzdur[0,030][%3]. İLE ... )

( ... VS. ... VS. ... VS. ... VS. [0,009] in the blood/body. VS. [0,030][%3] in the sea water. VS. ... )

( SALT vs. ACID SALT vs. BASIC SALT vs. ROCK SALT vs. SEA SALT[HIPERTONIC] vs. BLOOD/BODY[ISOTONIC] SALT vs. HIDRATED SALTS )


- TUZ ile BAZAL[Fr. < BASAL]

( ... İLE Bazı çok olan tuz. | Bazın özelliklerini taşıyan. )


- TUZ ile ESTER

( Asit ve bazın nötralizasyonu sonucu oluşan bileşik. İLE Asit ve alkolün tepkimesi sonucu oluşan bileşik. )


- TUZ ile GÖZTAŞI

( ... İLE Kimi göz, deri, bitki sayrılıklarında ve bağcılıkta kullanılan, koyu mavi renkte, zehirli bir tuz, bakır sülfat[CuSO4]. )


- TUZ ile/ve/<>/> HALOJEN[Fr. < Yun. HALS: Tuz. | GENNAN: Doğurmak.]

( ... İLE/VE/<>/> Madenlerle birleşince tuz verebilen, flor, klor, brom ve iyot öğelerine verilen ad. )


- TUZ ile/ve/||/<>/> TUZCUL

( Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu nesne. | Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür[NaCl]. İLE Tuzlu toprakları seven bitki. )


- TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK


- [ne yazık ki]
!TUZAK ile/ve/||/<> !KUNDAK


- TUZAK ile/ve/değil/||/<> PUSU

( [ne yazık ki] Yakalamaya yarayan araç ya da düzenek. | Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzenek. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer. )


- TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI


- TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )

( |
  | )

( ... İLE/VE/||/<> Güçler arasındaki denge. )

( LAW vs./and/||/<> JUSTICE )

( JURISTISCHE/RECHTSWISSENSCHAFTLICHE mit/und/||/<> GERECHTIGKEIT )

( DROIT avec/et/||/<> JUSTICE )

( ... cum/et/||/<> JUSTITIA )

( ... ile/ve/||/<> DÍKÊ )


- TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


- TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )

( LAW vs./and/||/<> MORALS )


- TÜZE ile/ve MATEMATİK

( LAW vs./and MATHEMATICS )


- TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )

( LAW vs./and SOCIOLOGY )


- TÜZE/HUKUK:
VAR OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMASI GEREKEN


- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ADLÎ TIP


- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE


- TÜZEL/HUKUKÎ ile/ve/||/<>/< TÜREL/ÂDİL


- TÜZEL İŞLEYİŞTE:
İNGİLİZ ile/ve/||/<> AMERİKAN ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> TÜRK


- TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


- TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK

( [not] JUDICIAL RESPONSIBILITY vs./and/but/=/||/<>/>/< HUMANE RESPONSIBILITY )


- TUZLA/MEMLEHA[Ar.] ile Tuzla

( Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz ya da göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer. | Tuzlak. İLE İstanbul iline bağlı ilçelerden biri. )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- TÜZÜK ile/ve/||/<>/> YÖNETMELİK


- TWİST ANGLE İLE MOİRÉ İLE MAGİC ANGLE ile/||/<> TWİSTRONİCS

( Açılı 2D malzeme heterostrüktürleri. )

( Formül: θ = 1.1° (magic) )


- TWİSTOR THEORY ile/||/<> SPİNOR ALANLARI

( Twistor theory karmaşık uzay-zaman geometrisiyken İLE spinor alanları Lorentz grubunun temsilidir )

( Formül: Z^A = (π^A İLE ω^{A′}) )


- TYAGA ile ...

( Red, terk. Tyaga tüm çalışmaların meyvelerini red ve terk etmektir. Örneğin, tyaga, karma'yı tutkusuzca ve sonuçları hakkında hiçbir arzu taşımaksızın icra etmelidir, yerine getirmelidir. )


- TYMPANIC ile ...

( Kulak zarı. )


- TYPE I ERROR ile/||/<> TYPE II ERROR

( Type I α doğru H₀ reddi, Type II β yanlış H₀ kabulü. )

( Formül: False positive İLE false negative )


- TYPE I İLE TYPE IIA/IIB İLE HETEROTİC İLE M-THEORY ile/||/<> STRİNG KURAMLERİ

( Süpersicim kuramı versiyonları. )

( Formül: D = 10 (string) İLE 11 (M) )


- TZU-JAN[Çince] ile ...

( Doğal olarak, kendiliğinden oluşum. )


- U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON

( )


- Ü[Ar.] ile Ü[Ar.]

( Osmanlı abecesinin "elif" ve "ayın" ile başlayan sözcüklerinden hafif zammelilerin sesini verir. İLE Çok kez "ü" gibi ve sesli biten sözcükten sonra "vü" olarak okunur.[KAZÂ VÜ KADER: Kaza ve kader.] )


- U ile/ve/<> U

( Türk abecesinin yirmibeşinci harfi. Sesbilim bakımından, kalın, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir. İLE/VE/<> Uranyum'un simgesi. )


- ADEM ile ÂDEM

( ya da "Adem" ile "adem" biçiminde) ( adem=yokluk. İLE Âdem=İnsan. )


- UBİQUİTİNATİON ile/||/<> SUMOYLATİON

( Ubiquitination protein bozunma sinyaliyken İLE SUMOylation protein fonksiyon modülasyonudur )

( Formül: Proteasom yolu )


- UBÛDİYET ile İBÂDET

( KULLUK | AŞIRI BAĞLILIK (BİRİNE) )


- UBÛDİYET ile UBÛDET

( Kulluk. İLE Aşk ve şevk. )


- UC BİRİM ile UZANTI

( TIP UNIT vs. EXTENSION )


- ÜÇ BOYUT/İMTİDAD-I SELÂSE -ile

( * UZUNLUK/BOY
* GENİŞLİK/EN
* DERİNLİK )


- ÜÇ/DÖRT BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT


- ÜÇ BOYUTLU ile/ve/değil/||/<>/> YEDİ BOYUTLU


- ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


- 3 KİŞİ/ARKADAŞ ile/yerine/ve 2, 4, 5, 6 [< üzeri] KİŞİ/ARKADAŞ

( Üç kişi, olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri, öbeği[grubu] terk etmelidir. )

( Üç kişi, birlikte yürürken, birini yitirir. )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- ÜÇ MİHRAPLI CAMİ -ile

( HOCA HAYRETTİN CAMİİ - EMİNÖNÜ )


- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT

( Refik Halit Karay )


- ÜÇ NESNE SORUNU: -ile/ve/||/<>

( 1- Nesneyi oluşturan, bölünemeyen en küçük yapı, temel parçacıklar nelerdir?

İLE/VE/||/<>

2- Temel parçacıkları birarada tutan, nesneleri oluşturan güç nedir?

İLE/VE/||/<>

3- Temel parçacıklara kütle kazandıran, yani nesnel evreni oluşturan fiziksel mekanizma nasıl bir şeydir? )


- 3 ŞEY TATİL EDİLMEZ -ile


- 3 SÜTUN ile/ve/+ 1 SÜTUN

( Kâbe'de/ki. İLE/VE/+ Kişi/sen! )

( HANNÂN ve MENNÂN ve DEYYÂN ve/+ SÜBHÂN )


- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


- UC ile/değil AGLET

( ... İLE/DEĞİL Ayakkabı bağcıklarının ucunda bulunan bant. )


- UC ile BURUN


- UC ile/değil DORUK-ETEK


- UC ile/ve/değil EŞİK


- UC ile/ve GÜÇ

( TIP vs./and POWER )


- UC ile İBİK

( ... İLE Horoz, hindi vb.'nin tepesinde bulunan, kırmızı deri uzantısı. | Kimi kemiklerde bulunan ve kaslara tutunmasına yarayan, çizgi durumunda, pürtüklü çıkıntı. | Emzik. | Köşe, kenar, uc. )


- UC ile/değil KARŞILIK


- UC ile KUTUP


- UC ile ÖZEK/MERKEZ


- UC ile ÖTESİ OLMAYAN


- UC ile TARAF


- UC ile TARAF

( Uclar, güdülenmeyi engeller! )

( TARAFEYN: Uclar. )

( Tips interrupts the motivation!
TIP vs. SIDE )


- UC ile UÇ

( Kutup. İLE Emir kipinde "Uçmak". )

( TIP vs. FLY )


- UÇ ile/||/<>/> UÇ BEYLİĞİ

( Sınır boyları. İLE/||/<> Ortaçağda Hıristiyan ile İslâm dünyasının arasındaki müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanım.[Uç Beyliği'nin Hıristiyan tarafındaki karşılığı, Akron[Yun.] olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında Akriti[Yun.], müslüman tarafta ise "Gazi" denirdi.] )


- UC ile UZANTI


- UÇAK ile PLANÖR[Fr.]

( ... İLE Hava akımlarından yararlanarak uçan, motorsuz hava aracı. )


- UÇANIN/UÇAĞIN:
İNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< ALÇALMASI


- UÇANLAR ile/ve UÇAMAYANLAR


- UCBE[Ar.] ile U'CÛBE[Ar. çoğ. EÂCÎB]

( Şaşılacak şey. İLE Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. )


- ÜÇGEN:
180° ile/ve/||/<>/> 360° ile/ve/||/<>/> 540°


- ÜÇGEN İLE KARE İLE PENTAGON İLE HEXAGON ile/||/<> DÜZGÜN ÇOKGENLER

( Eşit kenar ve açılı şekiller. )

( Formül: (n-2)×180° toplam )


- ÜÇGEN ÜYELİK ile/||/<> YAMUK ÜYELİK

( Üçgen 3 parametre (a,b,c), yamuk 4 parametre (a,b,c,d) kullanır )


- ÜÇGEN ile/ve/=/||/<> DELTA


- ÜÇGEN ile PENROSE ÜÇGENİ

( ... ile )


- ÜÇGEN ile POLİTZER ÜÇGENİ


- ÜÇGEN ile REULEAUX ÜÇGENİ

( )

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- ÜÇGEN ile/değil SİVRİ


- ÜÇGEN ile/ve/değil/||/<>/< ÜÇLÜ


- ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİNİN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


- ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )

( ... İLE/VE/<> )


- ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE


- ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN


- ÜÇKAĞITÇI ile İÇTEN PAZARLIKÇI/ÇIKARCI


- ÜÇKÂĞITÇI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< TUTARSIZ/LIK


- UÇKUN ile UÇKUN

( Ateşten fırlayan kıvılcım. İLE Dağlardan toplanan özel bir bitki. )

( ... İLE )


- UCLAR ile/ve/değil/yerine FARKLAR

( [not] TIPS vs./and/but CONFLICT
CONFLICT instead of TIPS )


- UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK


- UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


- ÜÇLÜ ile/ve DÖRTLÜ ile/ve BEŞLİ ile/ve ALTILI

( SÜLÂSÎ ile/ve RUBÂÎ ile/ve HUMÂSÎ ile/ve SÜDÂSÎ )


- ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE


- ÜÇLÜ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÜTÜN/LÜK/BÜTÜNSEL/LİK | TÜMEL/LİK


- UÇMAK ile SÜZÜLMEK

( )


- UÇMAK ile/ve/<> UÇMAĞA VARMAK

( Cennet. İLE/VE/<> Cennete gitmek. )


- UÇMAK ile UÇMAK

( ... İLE Cennet. )


- ÜCRET ile ULÛFE[Ar. ALEF | çoğ. ALÂİF, ULÛF]

( ... İLE Hayvan yemi. | Osmanlılar'da, kapıkulu askerlerine, saray ve devlet örgütlerindeki bazı görevlilere, üç ayda bir verilen ücret. )


- ÜCRETİ ile/ve/değil/yerine KATILIM PAYI


- ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN


- ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


- ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ

( En az 20 gündür. )


- UCU AÇIK ile/değil/yerine/||/<> ÖNÜ AÇIK


- UCU AÇIKLIK ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK


- UCÛBE[Ar. | çoğ. EÂCÎB] ile/ve/||/<> ÜFKÛHE[Ar.]

( Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. İLE/VE/||/<> Şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. )


- UÇUCU NESNELER ile/ve/||/>< YANMAZ NESNELER

( Görece düşük sıcaklıklar altında buharlaşanlar. İLE/VE/||/>< Görece yüksek sıcaklıklarda buharlaşan bileşikler. )

( Yerin atmosferini oluşturan gazlar, bunlara örnektir.[Karbondioksit, 195 K'da, oksijen 90 K'da ve azot 77 K'da buharlaşır.][Azot, hem oksijen, hem de karbondioksitten daha uçucu bir gazdır.] İLE/VE/||/>< Fırınları kaplamak için kullanılan seramik nesneler, bunlara örnektir.[Metalik demir(Fe) ve korindon(alüminyum oksit), perovskit(kalsiyum titanat) ve gehlenit(kalsiyum alüminyum silikat) mineralleri, katı durumda kalmış olmaları, çok olanaklı bileşiklerdir.][Enerjiyi elektromanyetik ışınım biçiminde yayar. Elektrik ampulü, buna örnektir.] )

( İç gezegenler, yanmaz ve uçucu nesneleri oluşturduğu katı nesne karışımının, gezegenlere göre değişen oranlarda eklenerek gelişmesiyle oluşmuştur. )


- UÇUCU ile/ve/<> KAPATICI ile/ve/<> AKICI ile/ve/<> YAKICI

( Hava. İLE/VE/<> Toprak. İLE/VE/<> Su. İLE/VE/<> Ateş. )


- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI


- UÇUK ile GECEYANIĞI

( ... İLE Uçuk gibi, birdenbire oluşan, kabarcıklı deri döküntülerine verilen ad. )


- UÇUK ile KOPUK


- UÇUK ile SAÇMA SAPAN


- UÇUK ile UÇUK

( Soluk. | Açık renk. | Hafif, belirsiz. İLE Genellikle ateşli sayrılıklar, bunalımlar sonucu, deride fiskeler durumunda beliren kabarcık. )


- UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK


- ÜCÛM[Ar.] ile ÜCÛN[Ar.]

( Kale, palanka. İLE Suyun renginin ve tadının bozulması. )


- ÜÇÜNCÜ HALİN OLANAKSIZLIĞI ile/||/<> ORTA DEĞER MANTIĞI

( Üçüncü halin olanaksızlığı A ya da değil-A doğrudur İLE orta değer mantığı üçüncü seçeneklere izin verir. Üçüncü hal yasası iki değerli mantık İLE orta değer mantığı çok değerli mantıktır. Aristoteles iki değerli İLE Łukasiewicz çok değerli mantık geliştirdi. )

( Jan Łukasiewicz tarafından 1920 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1878-1956) (Ülke: Polonya) (Alan: Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Çok değerli mantık, Polonya notasyonu, modal mantık, mantık tarihi çalışmaları) )


- ÜÇÜRDÜM[< Üçer tüm] ile ...

( Masrafı çıktıktan sonra tememttünün sermaye ile tayfa arasında üçe bölünmesi. [Deniz ticaretinde kullanılan bir terimdir] )


- UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK


- UÇURUM ile/ve/değil EŞİK


- UÇURUM ile ŞARAMPOL[Macarca < SOROMPO] ile

( ... İLE Kara yollarının kenarında, yol düzeyinden aşağıda kalan bölüm. )


- UÇURUM ile/ve YALI YAR/FALEZ[Fr. < FALAISE]


- UÇUŞMAK ile ÜŞÜŞMEK


- UCUZ BİSİKLET ile/ve/değil/yerine "PAHALI" BİSİKLET


- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )

( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )


- UCUZ ile KELEPİR

( Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı. | Az emekle elde edilen. | Bayağı. İLE Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan ya da alınabilecek olan. )


- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ


- UCUZ ile/değil "UYGUN" (FİYATLI)


- UCUZLAMA ile YAYILMA


- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


- UD ile ŞEHRUD

( AVVÂD[Ar. < UD]: Ud çalan. )


- UDE ile/ve SELENGA

( Buryat ülkesine ve başkenti Ulan-Ude'ye akan iki önemli ırmak. Selenga, Baykal Gölü'ne dökülür.[200 km2'lik geniş bir delta oluşturur.][Aynı zamanda, önemli bir kuş cennetidir.] )


- UFAK UFAK ile/ve YAVAŞ YAVAŞ


- UFAK ile UFAKÇA ile UFACIK

( Boyutları, olağandan küçük olan. | Yaşça daha küçük olan. | Önemsiz, çok az. | Orun, aşama bakımından geri olan. İLE Oldukça ufak. İLE Çok ufak, küçücük. )


- ÜFLEÇ/KAMIŞ/PİPET[Fr.] ile ŞALÜMO

( Sıvıları solukla içine çekmeye yarayan yapay boru/lar. İLE Sıvıları solukla içine çekmeye yarayan, saman ya da saz çöpünden kullanılan kamış. )


- UFUK AÇILMASI ile AYDINLANMA


- UFUK ile/ve/||/<> EŞİK


- UFÛL[Ar.] ile GUYÛB[Ar.]

( Bir şeyin arkasında kaybolma. İLE Kaybolma. )


- UGANDA BAYRAĞINDA:
SİYAH ile/ve SARI ile/ve KIRMIZI

( Siyah olan halkı simgeler. İLE/VE Ekvator güneşini simgeler. İLE/VE Tüm dünya ile olan "kan kardeşliği"ni simgeler. )