Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(151/187)
- SİNDİRME ile SİNDİRME
- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK
- SİNE[Ar.] ile SÎNE[Ar.]
( Uyuklama, uyku bastırma, ımızganma. İLE Göğüs, yürek/kalp. )
- SİNEK KURDU ile LARVA["LAVRA" değil!]
( SÜRFE ile ... )
( SÛS ile ... )
( MAGGOT vs. LARVA(E) )
- SİNEK ile ARI
( İlgili yazı ve ayrıntılar için burayı tıklayınız... )
(
)
( FLY vs. BEE )
( ... cum APIS MELLIFICA )
- SİNEK ile/değil BALDIRSOKAN
( ... İLE Karasineğe çok benzeyen, kan emen, hastalık bulaştıran, zararlı bir sinek. )
( ... cum STOMAXYS CALCITRANS )
- SİNEK ile BEYAZSİNEK
( ... İLE Özellikle pamukların üzerinde üreyerek bitkinin özsuyunu emen ve kurumasına neden olan bir sinek türü. )
- SİNEK ile BÜĞE(LEK)/BÜVE(LEK)
( ... İLE Daha çok, sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan, sokucu sinek. )
( ... cum HYPODERMA BOVIS )
- SİNEK ile ÇEÇE[Fr. < TSE-TSE]
( ... İLE İkikanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği. )
( .. cum GLOSSINA )
- SİNEK ile EŞEK SİNEĞİ
( ZEBÂB ile NUARA )
( FLY/HOUSEFLY vs. GADFLY/HORSEFLY )
( MUSCA DOMESTICA cum TABANUS )
- SİNEK ile EVSİNEĞİ
( ... İLE Böcekler sınıfının, çiftkanatlılar takımından, külrenkli, dizanteri ve tifo mikropları taşıyan bir eklembacaklı türü. )
( .. cum MUSCA DOMESTICA )
- SİNEK ile İLEK
( ... İLE İncirlerde, döllenmeyi sağlayan sinek. )
- SİNEK ile/ve İVEZ/ÜVEZ
- SİNEK ile MAVİ SİNEK/ET SİNEĞİ
( ZEBÂB ile ZEBÂB-I LÂHMÎ )
( FLY/HOUSEFLY vs. GADFLY/HORSEFLY )
- SİNEK ile MEYVE SİNEĞİ
- SİNEK ile MUCUK
( ... İLE Bir çeşit küçük sinek. )
- SİNEK ile/ve SAPSİNEĞİ/EKİNSİNEĞİ
- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK
( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )
( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )
( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )
( 
Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...
O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor.
Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.
Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )
( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )
( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )
( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )
( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )
( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )
- SİNEK ile SU SİNEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, durgun sular üzerinde yaşayan, parlak yeşilimsi siyah renkli bir böcek. )
( ... cum HYDROPHILUS )
- SİNEK ile TABUT SİNEĞİ
( ... İLE İnsan cesedinde yumurtlayarak/çoğalarak cesedi ayrıştıran sinek. [Yerin bir metre derinliğine kadar girerler.] )
( ... İLE Hantal uçuşu nedeniyle "Seğirten Sinek" olarak da bilinir. )
( ... ile [KAMBUR] PHORID [APOCEPHALUS adlı bir cinsi daha vardır] )
- SİNEK ile UYUZSİNEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, tarıma zararı dokunan böceklerle beslenen bir sinek. )
( ... cum CICINDELA )
- SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU
( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )
( MUSCICAPA cum DIONAEA MUSCICAPA cum TROCHILUS )
- SİNEKLİ MESCİD -ile
( Vefa'dadır. )
- SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ
- SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ
- SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ
( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )
- SİNEMA ile/ve FİLM
( CINEMA vs./and FILM, MOVIE )
- SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT
( )
( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])
2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)
3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)
4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]
5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]
6- Scott Hicks / Shine [1996]
7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)
8- Sidney Lamet / Equus
9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]
10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )
- SİNEMA ile/ve TİYATRO
( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )
( CINEMA vs./and THEATER )
- SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS
- SİNGAMİ ile ...
( Döllenme sırasında hücrelerin birleşmesi. )
- SİNGAPUR ile/ve/<> PULAV UBİN ADASI
( ... İLE/VE/<> Singapur'un Changi Havaalanı'nın bulunduğu ada.[Ağaçları, çiçekleri, çağlayanları ile dünyanın en güzel havaalanı unvanını almaktadır.] )
- SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR
( Ülke. İLE/VE/<> Singapur'un, -aynı adlı- başkenti. İLE/VE/<> Minik kedi. )
( Nüfusun neredeyse tamamına yakını, başkent Singapur'da yaşamaktadır. )
( Ana ada ve etrafındaki 54 adacıktan oluşmaktadır. İLE/VE/<> ... )
( Bağımsızılığına, 1959 yılında kavuşmuştur. )
( ... İLE/VE/<> Ekvatora en yakın konumdaki en büyük Asya kenti. )
( Havası çok nemlidir.[%88] )
- SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE
- SİNGLE ATOM İLE CLUSTER İLE NANOPARTİCLE ile/||/<> KATALİZÖR BOYUTLARI
( Farklı boyutlardaki katalizör yapıları. )
( Formül: Aktivite ∝ 1/d )
- SİNGLE MODE İLE MULTİMODE İLE POLARİZATİON MAİNTAİNİNG ile/||/<> FİBER OPTİK TÜRLERİ
( Optik fiber çeşitleri. )
( Formül: NA = √(n₁² - n₂²) )
- SİNGLE-ATOM CATALYSİS ile/||/<> CLUSTER CATALYSİS
( Single-atom catalysis izole tek atom katalitik merkezken İLE cluster catalysis atom kümeleri katalitik merkezdir )
( Formül: Maximum utilization )
- SİNGLE-CELL ANALYSİS ile/||/<> POPULATİON ANALYSİS
( Single-cell analysis bireysel hücre seviyesinde ölçüm yaparken İLE population analysis hücre topluluğunun ortalama değerlerini verir )
( Formül: Cell heterogeneity )
- SİNGLET İLE TRİPLET İLE ISC ile/||/<> UYARILMIŞ DURUMLAR
( Elektronik uyarılmış durum türleri. )
( Formül: ΔE(S-T) = 2J )
- SİNGSİNG ile ...
( Papua Yeni Gine'de, geleneksel düğün, cenaze ya da başka bir kabileye saygı için düzenlenen törensel kutlamaların tamamı. )
- Sînî[Ar.] ile SÎNÎ/SİNÎ[Ar.]
( Çin'li. | Çin'de yapılmış, Çin işi porselen. İLE Büyük tepsi. )
- SİNİ ile YASTAĞAÇ
( Büyük tepsi. İLE Üzerinde hamur açılan, yemek yenilen tahta. )
- SINIF ile/değil/yerine DAL
- SINIF ile/ve/değil/yerine KESİM
- SINIF ile/ve ŞUBE
( CLASS vs./and DEPARTMENT/SECTION )
- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA
( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( [not] CLASSIFICATION vs./but CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( ... ile/yerine/değil DEME KALIPLARI )
( [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION )
- SINIFLANDIRMA ile/ve/değil/< ADLANDIRMA/KODLAMA
- SINIFLANDIRMA ile MUTLAKLAŞTIRMA
- SINIFLANDIRMA ile/ve/> SIRALAMA
( vs./and/||/<> RANKING )
- SINIFLAR ile/ve [ŞUBELER('İ)] ve (ÖZELLİKLERİ)
( * KINGDOM ANIMALIA
Parazoa [Porifera (Süngerler)] - ( Koanositler [yakalı hücreler-özgün kamçılı hücreler, bakterileri ve küçük besin parçacıklarını sindirir]; hücreler çok olanaklı[totipotent] olma eğilimindedir[zigotta görülen tüm hayvanı meydana getirebilme olanağına sahiplerdir] )
* EUMETAZOA
Radiata
- [Cnidaria (Hidralar, denizanaları, deniz şakayıkları, mercanlar)] - ( Özgün iğneleyici yapıların [Cnidae] her biri özelleşmiş bir hücre [knidosit] içinde yer alır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır [sindirim kanalı tam olmayıp ağız var fakat anüs yoktur] )
- [Ctenophora (Taraklı hayvanlar)] - ( Avı yakalamada kullanılan yapışıcı yapılar [kolloblastlar] vardır. Sekiz sıra halinde dizilmiş, silli plakaların oluşturduğu taraklar mevcuttur. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır. )
* BILATERIA
Protostomia:
Lophotrochozoa
- [Platyhelminthes (Yassı solucanlar)] - ( Gövdeleri dorsoventral olarak yassılmış, segmentsiz ve asölomatlardır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır ya da sindirim kanalı yoktur. )
- [Rotifera (Rotiferler)] - ( Sindirim kanalı tam olan pseudosölomat hayvanlardır. Yutakta trofi denilen çeneler vardır. Baş, silli taç [corona] taşır. Dolaşım sistemi yoktur. [İlk, tam sindirim kanalı görülen!] )
- [Lotoforlu Şubeler (Bryozoa, Brachiopoda, Phoronida)] - ( Lotofor [silli tentaküller taşıyan beslenme ile ilgili yapı] taşıyan sölomat hayvanlardır. )
- [Nemertea (Hortumlu solucanlar)] - ( Önde yer alan özgün hortum, içi sıvı dolu bir boşluk [rhynchocoel] ile çevrilidir. Sindirim sistemi tamdır [ağız ve anüs vardır]. Kapalı dolaşım sistemi vardır. [İlk kapalı dolaşım!] )
- [Mollusca (Midye, salyangoz, mürekkepbalığı)] - ( Üç gövde bölgesi [kaslı ayak, iç kitle, manto] içeren sölomlu hayvanlardır. Sölom indirgenmiştir. Temel gövde boşluğu hemosöldür. )
- [Annelida (Halkalı solucanlar)] - ( Gövde duvarı ve iç organları [sindirim kanalı dışında] segmentli, sölomat hayvanlardır. )
Protostomia:
Ecdysozoa
- [Nematoda (Yuvarlak solucanlar)] - ( Silindirik gövdeleri ilk uçta incelmiş, segmentsiz, pseudosölomat hayvanlardır. Dolaşım sistemi yoktur. )
- [Arthropoda (kabuklular, böcekler, örümcekler)] - ( Gövdeleri segmentli, üyeleri eklemli olan, dış iskeletleri ektodermden gelişen sölomat hayvanlardır. )
Deuterostomia
- [Echinodermata (Deniz yıldızları, deniz kestaneleri)] - ( İkincil olarak radiyal anatomi [larvalar bilateral; erginler radiyal] gösteren, özgün su-damar sistemine sahip, iç iskeleti olan sölomat hayvanlardır. )
- [Chordata (amfiöksüsler, tunikatlar, omurgalılar)] - ( Notokordu olan, dorsalde içi boş sinir şeridi bulunan, farenjiyal yarıkları ve kaslı postanal kuyruğu olan sölomat hayvanlardır. ) )
- SINIFTA KALMAK ile/ve/||/<> SINIFTA KALMAK
( Öğretimde aynı yılı tekrar okumak. İLE Okulun binasındaki sınıfların zorunlu ya da turizm amaçlı, konaklama/geceyi geçirme ortamı olarak kullanılması. )
- ŞİNİK[Yun.] -ile
( Tahıl için kullanılan sekiz kiloluk ölçek. )
- SINIK ile SINIK
( Kırık, çıkık. İLE Yenilmiş, bozguna uğramış. )
- SİNİK ile SİNİK/KİNİK[Fr. < Yun.]
( Sinmiş, yılmış, pusmuş. İLE Kinizm yanlısı.[KİNİZM: Kişinin, erdem ve mutluluğa, hiçbir değere bağlı olmadan, tüm gereksinimlerinden sıyrılarak, bağımsız olarak erişebileceğini savunan, Antisthenes'in öğretisi.] )
- SİNÎN[Ar. < SENE] ile Sînîn[Fars.]
( Yıllar. İLE Sînâ Dağı, Tûr-i Sînâ. )
- SİNİR DÜZENİNİN YAPISI ile SİNİR DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Sinir gözeleri (nöronlar), sinir lifleri ve sinapslar gibi çeşitli bileşenlerden oluşur. İLE Bir organizmanın yaşamda kalması ve gelişmesi için gerekli olan çok çeşitli bilişsel, davranışsal ve fizyolojik süreçleri içerir. )
- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ
( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )
( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )
( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )
( ASAB ile/ve ... )
- SİNİR GÖZESİ ile SİNAPS
( Sinir düzeninin temel birimidir ve sinyalleri iletir. İLE İki sinir gözesi arasındaki bağlantı. )
- SINIR/HADD ile/ve/değil/yerine EŞİK
- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR
- SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON
( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )
- SINIR KOYMAK ile/ve HAKİMİYET ALTINDA TUTMAK
- SİNİR SİSTEMİ ile/||/<> ENDOKRİN SİSTEM
( Sinir elektrik hızlı yerel, endokrin hormon yavaş yaygın. )
( Formül: Nörotransmitter İLE hormon )
- SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ
( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )
(
ile/ve/||/<> ... )
- SİNİR ile AK MADDE
( ... İLE Demet durumundaki sinir liflerinden oluşan beynin iç, omuriliğin dış tabakası. )
- SINIR ile/ve/||/<> ARA
- SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE
( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )
- SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE
- SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]
( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )
- SINIR ile/ve/<> DİP
- SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA
( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )
- SINIR ile/ve GÜNEŞ SİSTEMİNİN SINIRLARININ ÖTESİ
( BORDER vs./and ULTRAMUNDANE )
- SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ
- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU
( Önemli eşikler ve sınırlar. )
- SINIR[Yun. < PERAS]/HADD/HUDUT[Ar.] ile KOTA[Fr./İng. < QUOTA]
( İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. | Komşu il, ilçe, köy ya da kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. | Bir şeyin yayılabileceği ya da genişleyebileceği son çizgi, uc. | Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği ya da çıkabileceği en alt ve en üst yer. | Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük. | Uc, son. İLE Bir ülkede ithal edilecek nesnelerin çeşitlerini, oranlarını ya da miktarlarını gösteren dizin. | Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama. | Kuruluşlarda ya da derneklerde bir öbeğe tanınan sayı. | Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı. )
( BOUNDARY vs. QUOTA )
- SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER
( ... İLE/VE/||/<>/>
0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )
(
)
( NERVE vs. CRANIAL NERVES )
- SINIR ile/ve KUŞATMA
( LIMIT vs./and SURROUNDING )
- SINIR ile MUTLAK
( LIMIT vs. ABSOLUTE )
- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI
- SINIR ile/ve ÖTEKİ
( BOUNDARY vs./and OTHER )
- SINIR ile/ve/<> SINAMA
- SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR
- SINIR ile SON
( BORDER/BOUNDARY vs. END )
- SINIR ile/ve SONUÇ
( LIMIT vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- SİNİR ile/ve STRES
- SINIR ile UC
- İSTENÇ/İRÂDE VE SİNİRBİLİM DENEYLERİNDE:
LIBET ile/ve/||/<> HAGGARD VE EIMER ile/ve/||/<> HAYNES ile/ve/||/<> FRIED
- SİNİRCE ile/değil/yerine KORUYUCULUK
( TAASSUB ile/değil/yerine MUHAFAZAKÂRLIK )
- SİNİRKANATLILAR ile SİNİROTU
( Saydam olan kanatları, ağ biçiminde damarlarla örtülü, dört kanatlı böcekler takımı. İLE Sinirotugillerden, çiçekleri tek bir sapın ucunda, başak durumunda, yabanıl türleri bulunan ve tıpta kullanılan bir bitki. )
( ... cum PLANTAGO )
- SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK
- SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME
- SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME
( LIMITING vs./and/<> TO FRAME )
- SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME
( INTERFERENCE vs./and/< REDUCTION )
- SINIR/LAMAK ile/ve/<> "BAĞLAM/AK"
( LIMITING vs./and/<> "TO CONNECT" )
- SINIRLAMAK ile/ve/<> BELİRLEMEK
( LIMITING vs./and TO DETERMINE )
- SINIRLAMAK ile/ve/<> DIŞTALAMAK
( LIMITING vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil KAPSAMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine KONUMLANDIRMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve (ÖZEL) YÖNLENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME
- SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE
( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine öncelikle EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLARI GENİŞLETMEK ile EŞİĞİ YÜKSELTMEK
- SİNİRLENMEK ile ÜZÜLMEK
- SINIRLI EVREN TASAVVURU ile/değil/yerine SINIRSIZ EVREN TASAVVURU
- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK
- SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM
- SİNİRLİ ile DELİ
( Varsılsa. İLE Yoksulsa. )
- SINIRLI ile/ve KAYNAĞI SINIRSIZDA OLAN SINIRLI
- SINIRLI ile/ve KISITLI
( LIMITED vs./and RESTRICTIVE )
- SINIRLI ile SEÇMELİ
( Sınırlı olanın sıra ile acı ve haz verici olması zorunludur. )
( LIMITED vs. ELECTIVE/MULTIPLE-CHOICE
The limited is bound to be painful and pleasant in turns. )
- SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI
- SINIRLI ile SONLU
- SİNİR/Lİ ile/ve/değil TELAŞ/LI
- SİNİRLİLİK ile/ve/<>/değil İSYAN
- SINIRLILIK ile/ve TEKRAR
( RESTRICTEDNESS vs./and REPETITION )
- SİNİRLİ/LİK ile/ve/değil/<> TEPKİSEL/LİK
- SINIRLI/LIK ile YETERSİZ/LİK
( RESTRICTED/NESS vs. INFSUFFICIENCY )
- SINIR(LI/SIZ) ile SON(LU/SUZ)
- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"
- SINIRSIZ ile/ve KAYNAĞI SINIRSIZDA OLAN SINIRLI
( UNLIMITED vs./and THE LIMITED WHICH IN THE SOURCE OF UNLIMITED )
- SINIRSIZ ile SINIRLANAMAYAN
( LIMITLESS/UNLIMITED/BOUNDLESS vs. NOT POSSIBLE TO LIMIT/BOUND )
- SINIRSIZ ile SONSUZ
( Mekânda. İLE Zamanda. )
( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olanız. )
( Sonsuz, bölünemez. )
( Sonsuz, sonsuzdan büyük ya da küçük olamaz. )
( Sonsuzluk, nicelik değildir. )
( In place. VS. On time. )
( UNLIMITED vs. INFINITE )
( INTERMINATUM vs. INFINATUM )
- SİNİZM ile ...
( Topluluk törelerini hor görme. )
- SİNMEK ile İŞLEMEK
( TO PERVADE vs. TO PROCESS )
- SİNNEN[Ar. < SENE] ile SİNNÎ[Fars.]
( Yaşça, yaş bakımından. İLE Dişe ait, dişle ilgili. )
- SİNOD ile ...
- SİNOD ile SENSİNOD
( Diyakosluk'ta din işlerini konuşmak üzere toplanan kilise meclisi. İLE Eski Rus kilisesi büyük meclisi. )
- SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN
( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )
- SİNSİ ile İÇTEN PAZARLIKLI
- SİNSİ/LİK ile/ve/değil/<> BİLGİSİZ/LİK
- SİNSİ/LİK ile/ve/||/<>/> SİNİRLİ/LİK
- SİNSİN ile HALK OYUNU
( Geceleyin, ateş çevresinde, genç erkeklerin, davul, zurna eşliğinde oynadıkları halk oyunu. )
- SİNSİTİN[< SYNCYTIN] ile/ve/||/<> SUPRESIN
( Sadece plasentada açığa çıkar.[Plasenta işlevi ve morfogenezinde kilit önemdedir.]
Etkin olarak trofoblast göze birleşimi ve farklılaşmasından sorumludur.
Sinsityotrofoblast gözelerinin yapılanmasını ve damar oluşumunu sağlayan temel moleküllerdir.
Milyonlarca yıl önce virüslerin konakçı duvarına bağlanmasını sağlayan bu proteinler, memelilerde özelleşmiş gözelerin kaynaşmasına öncülük etmiş ve plasentanın oluşumuna katkı sağlamıştır. )
( Sinsitin-1 ve HERV-W1 geni tarafından kodlanır. İLE/VE/||/<> ERVH48-1 geni tarafından kodlanır. )
- SİNTENİ ile/||/<> ORTOLOGİ
( Sinteni gen sırası korunumu İLE ortologi işlev korunumu. )
( Formül: Gene order İLE function conservation )
- SİNTERİNG İLE SLİP CASTİNG İLE SOL-GEL ile/||/<> SERAMİK ÜRETİM
( Seramik işleme yöntemleri. )
( Formül: ρ/ρₒ = 1 - (1-ρᵢ/ρₒ)exp(-kt) )
- SİNÜS İLE KOSİNÜS İLE TANJANT ile/||/<> TRİGONOMETRİK FONKSİYONLAR
( Açı-kenar ilişkileri. )
( Formül: tan = sin/cos )
- SİNÜS ile/||/<> KOSİNÜS
( Trigonometrik fonksiyonların hassas tabloları )
( Takiyüddin tarafından 1570 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1526-1585) (Ülke: Osmanlı/Şam) (Alan: matematik) (Önemli katkıları: İstanbul Rasathanesi, astronomi aletleri, optik) )
- SİNÜS[İng. < Lat.] ile SİNÜS[Lat.] ile SİNÜZOİT/SINUSOID[İng.]
( Kovuk, kanal, boşluk. Örgenlerin ya da dokuların arasında bulunan boşluklar. | Dibi ağzından geniş oyuk/yara. İLE Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Simgesi: sin İLE Boşlukçuk, toplardamar boşluğu. )
- SİNÜS ile/||/<> TABLO
( Hassas trigonometrik tablolar )
( Ulug Bey tarafından 1440 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1394-1449) (Ülke: Semerkant) (Alan: matematik) (Önemli katkıları: Zij-i Cedid yıldız kataloğu, Semerkant Rasathanesi) )
- SİNÜZİT ile/||/<> RİNİT
( Sinüslerin yangılanması ile burun tıkanıklığı ve baş ağrısı. İLE/||/<> Burun mukozasının yangılanması ile burun akıntısı ve tıkanıklık. )
- SİNYAL ile İPUCU
( SIGNAL vs. CLUE )
- SİOSEPOL KÖPRÜSÜ -ile
( 33 kemerli köprü. )
- SIP ile/||/<> SIPA
( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )
- SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK ile/ve KULUN/KOLON
( Eşek yavrusu. İLE/VE Altı aylığa kadar olan at ve eşek yavrusu. )
( HAR-KÜRRE ile/ve ... )
- SİPÂHÎ[Fars.] ile SÜVÂRİ[Fars.]
( Osmanlı'da tımar sahibi atlı öbek. İLE "Sü Eri", atlı asker. [Geçmişte daha çok ani baskınlarda ve vurucu saldırılarda kullanılırdı. Ateşli silahların gelişmesinden önce hedefe büyük bir hızla ulaşan süvari birliklerinin savaşa katılması çoğu kez savaşın akışını değiştirirdi.][Bugün süvarilerin yerini tankların kullanıldığı zırhlı birlikler almıştır.] )
- SİPARİŞ ile EMİR
- SİPARİŞ ile/ve ISMARLAMA
- SİPER ile/değil/||/<> ÇARKIFELEK
( ... İLE/DEĞİL/||/<> Kale kuşatmalarında kullanılan bir tür siper. )
- SİPER ile DULDA
( Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği, gizli, kuytu yer. | Esirgeme, koruma. )
- SİPER[Fars.] ile/<> METRİS[Fars.]
( Askerin, çarpışma sırasında, korunması için yapılan toprak siper. İLE/<> Korunulacak, arkasına, altına ya da içine girerek saklanılacak yer. | Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda. | Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik. | Askerlerin gidiş gelişinde ya da savaşta, karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış, üstü açık hendek. | Kuytu, korunulabilen. )
- ŞİPŞAK ile/değil/yerine/= ÇABUCAK
- Şİ'R[Ar. çoğ. EŞ'ÂR] ile ŞÎR[Ar.]
( Anlama. | Şiir, edebî değeri olan nazımlı ve uyaklı söz. İLE Arslan. | Süt. | Yiğit, yürekli. )
- SIR:
GİZLİ ile/değil DİLE GEL(E)MEYEN
- SIR İLE SEIR İLE NETWORK ile/||/<> EPİDEMİYOLOJİ MODELLERİ
( Hastalık yayılımı matematiği. )
( Formül: R₀ = βS₀/γ )
- SIR ile/değil/yerine/>< AKIL
- SIR ile/ve/||/<> DOSTLUK
( Bir şeyi anlatmamak isteyişimizde başlar. İLE/VE/||/<> Her şeyi anlatmak isteyişimizde başlar. )
- SIR ile/değil İLİŞKİ
( Modern bilim, ilişki ve betimlemeyi ele alır. )
( Sır eylemdir - Burada ve Şimdi! )
( Birine "Sırrımı sakla!" diyorsan, o sırrı sen ilân ediyorsun demektir. )
( İki kişinin bildiği sır değildir. )
( Sır, hak etmeyenlere/etmeyenlerde kötülük demektir. )
( [not] SECRET/HIDDEN vs./but RELATIONSHIP
The secret is in action - here and now. )
- SIR ile/ve KISIR
- SIR ile/ve/<> "KOKU"
- SIR ile/ve/değil SINIR
- SIR ile/ve SINIR
- Sİ'R[Ar. çoğ. ES'ÂR] ile SÎR[Ar.]
( Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinim maddeleri için devletçe saptanan fiyat. [Fars. NARH] İLE Tok, doymuş. | Sarmısak. )
- SIR ile/||/<> SIRALTI TEKNİĞİ ile/||/<> SLİP TEKNİĞİ ile/||/<> PERDAH TEKNİĞİ/LÜSTER ile/||/<> RENKLİ SIR TEKNİĞİ ile/||/<> KARBOTİ
( Keramikler üzerinde koruyucu, cam benzeri tabaka. İLE/||/<> Keramik boyalarının bisküvi halindeki keramikler üzerine boyanarak üstlerine sır çekilmesi, boyaların sır altında kalması ile oluşan teknik. İLE/||/<> İlk dönem Osmanlı keramiklerinde hamur kırmızıdır. İşte bu kırmızı rengi kapanak, beyaz ve düzgün bir yüzey elde etmek için keramikler astarlanır. Slip tekniğinde de esas olan bu astardır. Bu teknikte süsleme astarla yapılır. Burada astar, normaldeki halinden daha koyudur. Kırmızı hamurlu kap üzerine, istenen motiflere göre fırça ile astarla süsleme yapılır ve istenen renk, saydam sırlanır. İLE/||/<> Perdah tekniği çini ve keramik alanında bir sır üstü çalışmasıdır. Kap istenen renkte sırla sırlanıp fırınlandıktan sonra perdah adı verilen madde ile istenen örnekler yapılır ve az hararetli, dumanlı bir fırında tekrar fırınlanır. Bu fırınlamadan sonra, kap madeni bir parlaklık kazanır. İLE/||/<> Osmanlılar tarafından uygulanan bir çini tekniği. Bu teknikte boya sır altındadır. Sırın kendisi renklidir. İlk olarak, levha üzerine sınır birbirine karışmasını önleyen, kontur oluşturan bir madde ile sınırlar belirlenir. Daha sonra, istenen renkler sırasıyla boya gibi kullanılarak levha renklendirilir. En son fırın işlemiyle renkler ve yüzey tarafında içinden kaynaklanan bir mermerleşme karışması sağlanır. İLE/||/<> Keramiklerin süslenmesinde kullanılan bir teknik. Doğrudan kabın üzerine yapılan ya da ikinci hamuru yapıştırmak yoluyla bir takım kabartma figürlerin işlenmesi. )
- ŞIRA ile GÜNBALI
( ... İLE Güneş altında bırakılarak koyulaştırılmış üzüm şırası. )
- ŞIRA ile HARDALİYE[Ar.]
( ... İLE İçine hardal katılarak yapılan üzüm şırası. )
- ŞİRÂ'[Ar.] ile İSTİBDÂL[Ar.]
- ŞİRÂ'[Ar.] ile ŞİRÂ'/Şİ'RÂ'[Ar.] ile Şİ'RÂ'[Ar.]
( Satın alma/alınma. İLE Yelken, gemi yelkeni. İLE İki yıldızın adı. )
- SÎR-ÂB/SERAP[Fars.] ile ILGIM
( Suya kanmış. | Doymak, tokluk. | Taze, körpe. İLE Yanılsama. )
- SIRACA ile SIRACAOTU
( Deride ve daha çok, boyunda görülen değişiklik; lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü. İLE Sıracagillerden, birçok türünün kökleri tıpta kullanılmış olan bir bitki. )
( ... cum SCROPHULARIS )
- SIRADAN BİRİ ile/yerine/değil HERHANGİ BİRİ
- SIRADAN KİŞİ ile/değil AYDINLANAN KİŞİ
( Aydınlandığını sanır. İLE/DEĞİL Sıradan olduğunu anlar. )
- SIRADAN ile KLÂSİK
( ORDINARY vs. CLASSIC/AL )
- SIRADAN ile/değil OLAĞAN
( [not] ORDINARY vs./but USUAL )
- SIRADAN ile/ve/||/<> SONRADAN
- SIRADAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALIN
- SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME
- SIRADANLAŞMAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< "UYUM SAĞLAMAK/GÖSTERMEK"
- SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA
- SIRADAN/LIK ile YAVAN/LIK
( ... İLE Yağı az. | Katıksız. | Hoşa gitmeyen, tatsız. | Görgüsüz, bilgisiz. )
- SIRADÜZEN/SİLSİLE-İ MERÂTİB/HİYERARŞİ ile/ve/||/<> BAKIŞIMSIZLIK/ASİMETRİ
- SIRADÜZEN(HİYERARŞİ) YETKİSİ ile/ve/||/<> VESÂYET YETKİSİ
- SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA
( ANARCHY vs. CHAOS )
- ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ
- SIRALI ile SÖKÜN
( ... İLE Birbiri ardınca gelmek, görünmek. )
- SIRAT ile/ve/değil EŞİK
- SİRÂYET ile/ve/<> NÜFÛZ
- ŞÎRÂZE[Fars.] ile ...
( Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ibrişimden örülmüş ince şerit. | Pehlivan kispetinin paçası. | Esas, düzen, nizam. )
- ŞİRB[Ar.] ile ...
( Su hissesi, suya ait hak. Ekin ya da hayvan sulama nöbeti. )
- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]
( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )
- SIRF VARLIK(ENE) ile/ve MUTLAK VARLIK ile/ve MUKAYYET VARLIK
( Deneyimi olanaklı kılan Mutlak'tır. Onu gerçektleştiren ise Öz Varlık'tır. )
- SIRF ile/ve HAKİKAT
( ONLY/MERE/SHEER vs./and TRUTH )
- SIRF ile SAF
( MERE/SHEER vs. PURE )
- SIRF ile/ve/> TÜMEL/KÜLLÎ
( ONLY/MERE/SHEER vs./and/> UNIVERSAL )
- SIRIK DOMATES ile YER DOMATESİ ile YEŞİL DOMATES ile KAVATA ile OVAL ile ELİKA ile SALKİTO
( Salatalık. İLE Yemeklik. İLE Turşuluk. İLE Dolmalık. [Kızarmayan domates] )
( LYCOPERSICON ESCULENTUM )
- SIRIK ile HEREK/İSPALYA[Fr.]
( ... İLE Asma, fasulye gibi sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık. )
- SIRIK ile/ve TERAZİ
( Değnekten uzun ve kalınca ağaç. İLE/VE İp cambazlarının kullandığı uzun sırık. )
- SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM
( Dar, uzun tarla parçası. İLE Dönümden küçük toprak ölçüsü. İLE Bataklık kıyılarında biten, sert yapraklı bir çeşit bitki. İLE İnatçı. İLE Kara kuru, sağlam yapılı [kişi]. | Çevik, güçlü. | İnce yapılı ve güçlü. İLE Erikten yapılan ekşi. İLE Çok fazla, sık. İLE Çarık yamalığı, çok dayanıklı. )
- ŞÎRÎN[Fars.] ile Şîrîn[Fars.]
( Tatlı. | Sevimli, cana yakın. | Türk müziğinde büyük bir usul. İLE Ferhâd[Husrev] ile Şîrîn öyküsünün kahramanı. )
- ŞIRINGA[İt. SIRINGA] ile ...
( SYRINGE )
- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< SAF/LIK
- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ŞAPŞAL/LIK
- ŞİRİN/LİK ile/ve CANA YAKIN/LIK
- ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK
- ŞİRİN/LİK ile/ve/||/<> MASUM/İYET
- SIRITMAK ile/değil/yerine GÜLMEK
( Aptallık, şaşkınlık, kurnazlık ya da alay belirtir biçimde gülmek. [Durumdaki hoşluğa ya da durumun algılanamamasında düşünsel/duygusal karşılığı olmadan yüz kaslarını düşünce komutlarıyla güler konuma getirmek.] İLE ... )
( TO GRIN vs. LAUGHING
LAUGHING instead of TO GRIN )
- GÖKBÖRİ/KÖPEKYILDIZI/SİRİUS[Fr., Alm., Rusça]/SOTHIS[Mısır]/SEIRIOS[Yun.]/İŞVARA[Hintçe]/ŞİRA[Ar.]:
A ile/ve/||/<> B
- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF
( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )
- ŞİRK/ZINDIKLIK ile/ve/değil/yerine TEVHİD
( Herşeyi hem birbirinden ayrı, hem de birbirinin aynısı görmek. )
( O'nu bilen, başka ne bilir ki, şirk'e düşe? )
- ŞİRK ile ...
( ALLAH'A ORTAK KOŞMAK [bkz. İŞRÂK] | İLHÂD | Kendini beğendirme isteği. )
- ŞİRK ile GAFLET
- ŞİRK ile İKİLİK
( POLYTHEISM vs. DUALITY )
- ŞİRK ile/ve/> İŞRAK
- ŞİRK ile/değil KÂMİL KÜFÜR
- ŞİRK ile/ve/||/<> KİBİR
( Tanrı'ya, başka bir şeyi/birini ortak koşmak. İLE/VE/||/<> Tanrı'ya, kendini ortak koşmak. )
- ŞİRK ile ÖRTÜLÜ/GİZLİ ŞİRK
- ŞİRK ile ŞİRKTEN SONRAKİ GÜNAHLAR
- ŞİRK ile/ve ZINDIKLIK
( Herşeyi birbirinden ayrı tutmak ve toplamamak. İLE/VE Herşeyi toplayıp birbirinden ayırmamak. )
- SİRKADİYEN ile SİRKALUNAR ile SİRKASEPTAN ile SİRKANUAL
( )
- SİRKAT[Ar.] ile/ve/||/<> KATAKULLİ[Fr. < FAIT ACCOMPLI][argo]
( Çalma, hırsızlık. İLE/VE/||/<> Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen. )
- SİRKE ile/ve/||/<> ASETİK[Fr. < ACÉTIQUE]
( ... İLE Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan. )
- SİRKE[Ar.] ile SİRKE[Ar.]
( Ekşimiş üzüm suyu. | Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış bileşiklerin ortak adı. İLE Bit, tahtakurusu gibi asalak böceklerin yumurtası. )
- SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ
- SİRKEN ile/ve/||/<> BAMBA/İSTİFNO
- ŞİRKET ADI ile MARKA
- ŞİRKET SANI/UNVANI[Ar.] ile/ve/<> MARKA
- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE
( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )
( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )
- SİRKÜLASYON ile SİKLON/SİKLUS/KİKLON[Alm. < KYKLON]
( CIRCULATION vs. CYCLONE )
- SİRKÜLER ile SEKÜLER
- SIRLAMAK ile NİHÂYETE ERDİRMEK
- SIRLAR'DA:
KİŞİYE VERİLEN SIR ile/ve AÇILDIKÇA ÇOĞALAN SIR ile/ve SAKLANDIKÇA ÇOĞALAN SIR
- SİRMO ile İNCALİZ/INCALIZ
( Yabani soğan. İLE Turşusu yapılan yabani soğan. )
- SIRNAŞMAK ile/ve/||/<> YILIŞMAK
- SİROZ[Fr. < Yun.] -ile
( Karaciğerin irileşmesi ya da körleşmesi biçiminde görülen hastalık. )
- SİROZ ile/||/<> HEPATİT
( Karaciğerin süreğen hasar görmesi ile skar dokusu oluşumu. İLE/||/<> Karaciğerin yangılanması ile ilişkili bir bulaş. )
- SIRP ile/ve BOŞNAK
( Müslüman olmayan Slavlar. İLE/VE Müslüman olan Slavlar. )
- SIRT İLE MTOR İLE AMPK ile/||/<> YAŞLANMA YOLAKLARI
( Ömür uzunluğunu düzenleyen sinyal yolları. )
( Formül: CR → SIRT↑ mTOR↓ )
- SIRT ile BALIKSIRTI
( Omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm. | İnsanda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm. | Kesici araçların kesmeyen kenarı. | Dağların ya da tepelerin üst bölümü. | İnsanın üstü. | Bir şeyin üstü, üst bölümü. | Dikilmiş ya da ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm. İLE Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni. | Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılan yol. | Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde. )
- SIRT/EĞİN ile YAĞIR
( ... İLE Sırt, arka, iki kürek kemiği arası. | Atın omuzları arasındaki yer. | Kel. )
- SIRTINI DAYAMAK ile/değil/yerine/>< GÜVENMEK
- SIRTLAN/YELELİKURT/ANDIK/ANDUK ile YABAN KÖPEĞİ
( 4 modern türleri bulunmaktadır. İLE ... )
( Sırtlanların, köpeklerle bir akrabalığı yoktur. [En yakın akrabaları misk kedileridir.] )
( Aslanlarınkinden iki kat büyüklükte kalpleri vardır. İLE ... )
( 5 kilometre boyunca saatte 55 kilometre hızla koşabilirler. İLE ... )
( Sırtlanlar çok miktarda ve çok hızlı yerler. [Gövde ağırlıklarının 3 katı kadar] İLE ... )
( Hedefteki avı kaçmaktan vazgeçene kadar kilometrelerce takip ederler. Kurban pes ettiği anda, karnına ve bacaklarına saldırırlar. İLE ... )
( Av hayvanı ölümlerinin 1/4'ünden sorumlulardır. [Çok sayıdaki bölgede, avladıkları hayvanlar, aslanların en büyük besin kaynağıdır.] İLE ... )
( Tek rakipleri aslanlardır. [Aralarında sürekli bir savaş hali bulunur.][İkisi de birbirinden yemek çalarlar fakat yaygın inancın aksine, daha çok aslanlar sırtlanların leşlerinden aşırırlar.]Bir ısırıştaki uyguladığı çene gücü, aslanınkinden daha fazladır. İLE ... )
( Midelerindeki konsantre hidroklorik asit sayesinde deri ve kemikleri de sindirebilirler. [Kalsiyumun etkisiyle dışkıları beyaz renktedir.] İLE ... )
( Yavruları çiftler halinde doğar. [Yavrulardan birinin egemenlik kurmak için ikizini öldürdüğü sıkça görülmektedir.] İLE ... )
( Dişillerin önderlik ettiği topluluklar halinde yaşarlar. İLE ... )
( Bir ailedeki sırtlan sayısı 80'e kadar çıkabilir.[Fakat avlanmak için küçük gruplara bölünürler.] İLE ... )
( Yaşlanmış aslanlar sürünün dışında kaldıklarından dolayı sırtlanlar tarafından parçalanırlar.] )
( BEHDEL[Ar.]: Sırtlan yavrusu. )
( Etiyopya'nın Harar bölgesinde yaşayan bir hayvansever, her akşam, yüzlerce sırtlanı, tek tek adıyla çağırarak kendi eliyle beslemektedir.[Tebrik ve teşekkür ediyoruz!] )
( ZAB', ZABU'/DABU'[çoğ. ZIBÂ/DİBÂ'], ARCÂ/ARFÂ ile ... )
( KEFTAR ile ... )
( HYENA vs. WILD DOG )
( HYANENA cum CANIS AUREUS )
- SIRTLAN ile BENEKLİ DİŞİ SIRTLAN
( ... İLE Erilin penisine denk gelecek büyüklükte klitorisleri bulunur. )
( ... cum CROCUTA CROCUTA )
(1996'dan beri)