Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(150/187)
- SIĞLA YAPRAĞI ile ÇINAR YAPRAĞI
- SİGMA BAĞI ile/||/<>/> Pİ BAĞI
( Birinci oluşan kovalent bağ. İLE/||/<>/> İkinci ve üçüncü oluşan kovalent bağ. )
( İki atom arasında eksenel bakışıma sahip bağ. İLE İki atom arasında eksen dışı bakışıma sahip bağ. )
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD
( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT
( Birbirine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI
- SİGORTA ile/ve/değil EŞİK
- SİGORTA[İt.] ile REASÜRANS[Fr.]
( Bir şeyin ya da birinin, herhangi bir yönden, ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen önödeme karşılığında, bu işle uğraşan kuruluşla yapılan bağlnatı sözleşmesi. | Bu tür sözleşmeleri yapan şirket. | Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda, eriyerek, güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne ya da düzenek. İLE Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi. )
( INSURANCE vs. REINSURANCE )
- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR
- SİHÂ'[çoğ. ESHİYE] ile ...
( İnce deri. | Beyin zarı. )
- SİHÂ'[Ar. çoğ. ESHİYE] ile SİHÂH/SIHÂH[Ar. < SAHÎH]
( İnce deri. | Beyin zarı. İLE Doğrular, gerçekler. )
- ŞIHBIZINCI ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< KANI ALMAZ
( Açıkgöz, uyanık. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kıskanç, çekemeyen. )
- SIHHAT[Ar.] ile 'ÂFİYET[Ar.]
- SIHHAT[Ar.] ile SELÂMET[Ar.]
- SİHİR" ile/ve/değil/=/||/<> YETERİNCE GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ
- SİHR[Ar.] ile ŞA'BEZE[Ar.]
- SİHR[Ar.] ile TEMVÎH[Ar.]
- SİHR-İ HELÂL ile ...
( Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir". )
- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"
( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )
- ŞİİR:
HAKİKATTEN DEĞİLSE ile/değil/yerine HAKİKATTEN İSE
( "Baykuşun sesi". İLE/DEĞİL/YERİNE "Bülbülün sesi". )
- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK
- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN
- ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )
- ŞİİR ile ...
( (ERİL) ARSLAN )
( SÜT (HEMŞİRE) )
- ŞİİR ile AKROSTİŞ/İSTİHRÂC[< HURÛC]/MUVAŞŞAH[< VİŞÂH]
( ... İLE Mısra başlarındaki harflerden, şiirin ithaf edildiği kişinin adı okunan şiir biçimi. )
( YAŞAR akrostişlerini okumak için burayı tıklayınız... )
- ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT
( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )
- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE
( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )
- ŞİİR ile/ve DEME
( ... İLE/VE Halk edebiyatında şiir. )
- ŞİİR ile/ve/değil DUYGU BOŞALIMI
- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL
- ŞİİR ile/ve İCAZ
( ... İLE/VE Az sözle çok şey anlatma. )
- ŞİİR ile/ve KOŞMA
( ... İLE/VE Sazla beraber okunan halk şiiri. )
- ŞİİR ile/ve/değil MÂNİ
( ... İLE/VE/DEĞİL Eğin'deki Mâni Yolu'nda yürümenizi salık veririz. )
- ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK
( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )
( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )
( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )
( el-ARÛZ ile/ve/<> ... )
( POEM vs./and/<> MUSIC
Poetry is the art of putting into words the inexpressible. )
( CI: Lirik şiir. )
- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF
( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )
- ŞİİR ile/ve/= NEFES
- ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve OD
( ... İLE/VE Bir tür lirik şiir. )
- ŞİİR ile RETORİK
- ŞİİR ile ŞİTAİYE[Ar.]
( Divan edebiyatında, kış mevsimini konu olarak işleyen şiir. | Bir kasidenin, kışı anlatan giriş bölümü. )
- ŞİİR ile/ve SONE[Fr.]
( ... İLE/VE İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, ondört dizeli bir batı koşuk türü. )
- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK
- ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI
- ŞIK[Ar. < ŞIKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]
( İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )
- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]
( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )
- SİKA'["ka" uzun okunur] ile SİKA[Ar. < VÜSÛK | çoğ. SİKAT]
( Kırba, sakaların içine su koydukları köseleden yapılmış kab. İLE Güven, emniyet. | İnanılır, güvenilir kişi. )
- ŞİKÂF[Fars.] ile -ŞİKÂF[Fars.]
( Yarık, yırtık, çatlak. | Boya ile yaldızın birlikte kullanılması suretiyle yapılan süslemeler. İLE "yırtan, yaran" anlamına gelerek birleşik sözcükler yapar.[MÛ-ŞİKÂF: Kıl yaran, kılı kırk yaran.] )
- ŞİKÂL[Ar.] ile ŞİKÂR[Ar.]
( Üç ayağı beyaz[sekili] olan at. İLE Avlanan hayvan. | Ganimet, düşmandan ele geçirilen mal. | Ender bulunan şey. )
- ŞİKÂYÂT ile/değil HİKÂYÂT
( Bizimki şikâyât değil, hikâyât. )
- SİKÂYE ile ...
( SU İÇİLEN KAB | İÇİLECEK SUYUN TOPLANMASI İÇİN YAPILAN YER, BÜĞET )
- ŞİKÂYET ETMEK ile/değil/yerine/>< DURUMU(NU)/ZİHNİ(Nİ) DEĞİŞTİRMEK
- ŞİKÂYET ile GAMMAZLAMA
( TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH )
- ŞİKÂYET ile/ve/<>/değil GEREKSİNİM/İHTİYAÇ
- ŞİKÂYET ile/ve HAYIFLANMAK
( ... İLE Acınmak, üzülmek, yerinmek, esef etmek. )
( HAYIF: Haksızlık, insafsızlık. | Acınma, üzülme. | Yazık! Vah vah! Heyhat! )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine HAYRET
( COMPLAINT vs./and ASTONISHMENT/AMAZEMENT
ASTONISHMENT/AMAZEMENT instead of COMPLAINT )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></>/< HİKÂYET
( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.
Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.
[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )
- ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR
- ŞİKÂYET ile İSPİYON
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine RİCÂ
( [not] COMPLAINT vs./and/but REQUEST
REQUEST instead of COMPLAINT )
- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]
( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )
- ŞİKÂYET ile SÖYLENME
- ŞİKÂYET ile/değil/yerine ŞÜKÜR
( Derdi artırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Nimeti artırır. )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT
- ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA
( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )
( You create disharmony and then complain! )
( [not] TO COMPLAIN vs./but COMPLAINING )
- SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK
- SİKE SİKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖKE SÖKE (AL[DIR]MAK/YAP[TIR]MAK)
- SİKE SİKE ile/ve/değil/||/<> SİKKE SİKKE (ÖDEMEK)
- ŞİKEN[Fars.] ile ŞİKEN[Fars.]
( Büklüm, kıvrım. İLE "kıran, kırıcı" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[DİL-ŞİKEN: Gönül kıran/kırıcı.] )
- ŞIK[Fr. CHIC] ile ŞIK[Ar. ŞİKK]
( Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. İLE Seçenek. )
- SIKI ile/ve/||/<> DAR
- SIKICI ile ÇILDIRTICI
- SIKICI ile İÇ KARARTICI
- SIKICI ile/ve/değil ZORLAYICI
- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK) ile/ve YÜZ-GÖZ (OLMAK)
- SİKİK ile "SİKİNDİRİK"
- SIKI/LAŞMA ile KATI/LAŞMA
( STRICT/NESS vs. STERN/NESS )
- SIKILIK ile/ve/değil AÇI
- SIKILMA ile "BOĞULMA"
- SIKILMA ile/değil KANIKSAMA
- SIKILMAK ile/ve SALLANMAK
( Sallanmak, o ortamdan/mekândan sıkıldığınız anlamına gelir. )
( Ne kadar sıkılsanız da, bir toplantı ya da derste, dinleme/bekleme gibi durumunda sallanmamak/bacakları sallamamak gerekir. )
- S.KİLMİŞ GÖTÜN DAVASI OLMAZ ile/ve GEÇTİ BOLUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE
- SIKINTI ile ...
( Varoluşun sesi. )
- SIKINTI ile/ve ARAYIŞ
( SIKINTI: Varoluşun sesi. )
( DISTRESS vs./and SEARCHING | SEEKING )
- SIKINTI ile/> BUNALTI
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SIKINTI ile/ve/değil HOŞNUTSUZLUK
- SIKINTI ile ISTIRAP
- SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK
( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )
( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )
- SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA
- SIKINTI/KAHIR[Ar.] ile SIKINÇ/KASVET[Ar.]
( ... İLE İç sıkıntısı, gönül darlığı. | Katılık, sertlik. | Merhametsizlik, acımasızlık. )
( BANYO YAP, SPOR YAP, GIDANA DİKKAT ET, [zayıfsan] KİLO AL / [şişmansan] KİLO VER )
- SIKINTI ile/ve/> SIRADANLAŞTIRMA
- SIKINTILI ile/değil SIKINTIDA
- SIKINTILI ile ÜZGÜN
- ŞIKIRTI ile/değil ŞIRILTI
( Nesnelerde, katılarda. İLE/DEĞİL Sıvılarda, akışkanlarda. )
- SIKIŞIKLIK ile KISIR DÖNGÜ
- SIKIŞMA ile/ve BÜZÜŞME
- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK
- SIKIŞTIRILABİLİR ile/||/<> SIKIŞTIRILAMAZ
( Sıkıştırılabilir ρ değişir (gaz) İLE sıkıştırılamaz ρ=sabit (sıvı). )
( Formül: ∇·v ≠ 0 İLE ∇·v = 0 )
- SIKIŞTIRMAK ile BASTIRMAK
- SIKIŞTIRMAK ile KISTIRMAK
- SIKIŞTIRMAK ile PAKETLEMEK
- SIKIT/KOMPRİME[Fr.] ile SIKIT
( Çoğu kez yassı ya da silindir biçiminde katı ilaç. | Bir konuyla ilgili olarak, derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi. İLE Düşük. )
- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK
- SİKKE[Ar.] ile SİKKE
( Madeni para. | Madeni paralara vurulan damga. | Ağırlık, yük. İLE Mevlevi dervişlerinin giydikleri, yüksek ve tepesi düz, keçe külah. )
- ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS
( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )
- SİKLAMEN[Fr. < Yun.] ile SİKLAMEN[Fr. < Yun.]
( Tavşankulağı, buhurumeryem. İLE Kırmızıya çalar, eflatun renk. | Bu renkte olan. )
- SIKLAŞTIRMA ile SIKILAŞTIRMA
- SİKLİK VOLTAMETRİ ile/||/<> LİNEER TARAMA
( CV geri dönüşlü redoks, LSV tek yön tersinmez. )
( Formül: Üçgen İLE rampa )
- SIKLIK/FREKANS ile/ve DALGA BOYU
( Birim zamanda oluşan dalga sayısı. İLE Bir dalganın iki ardışık tepe noktası arasındaki mesafe. )
- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK
( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )
- SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK
- SİKLON/KİKLON[Fr.] ile KİLOSİKL[Fr. < KILOCYCLE]
( Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtına. İLE Saniyede bin devir olan elektrik akımının frekansını ölçmek için kullanılan birim. )
- SIKMAK ile BÜZMEK
- SIKMAK ile/ve EZMEK
- SIKMAK ile KASMAK
- SİKMEK ile/değil SİLKMEK
- SİKMEK ile/ve/||/<> SİLMEK
- SİLA ile SILA[Ar. < VASL]
( Safiyet, ahlâklılık, erdem. Normlar. İLE Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. Memleketine gitme, yakınlarına ulaşma. | Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. | Bahşiş, hediye. | Rabıt sigâsı.[ulaç, bağ-fiil][Fr. GERONDIF] )
- SİLÂ'[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİL'A[Ar.]
( Hıyarcıklar, urlar. İLE Ticaret malı. | Gövdede olan ur. | Sülük. )
- SİLAH ile ARKEBÜZ[Fr. < ARQUEBUSE]
( ... İLE XV. yüzyılda, Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah. )
- SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA
- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI) ile ...
( Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.] )
- SİLDİRME HAKKI ile/ve/||/<> ÇEVRİMİÇİ UNUTULMA HAKKI
- SİLECEK ile SİLGİ
( Taşıtlarda, ön cama düşen yağmur damlalarını silmeye, gidermeye yarayan aygıt. İLE Kalem ya da daktiloyla yazılmış ya da çizilmiş şeyleri sürterek yok etmeye yarayan, bileşiminde kauçuk olan madde. | Hamam takımı, havlu. )
- SİLENCER ile/||/<> İNSULATOR
( Silencer gen susturucu, insulator alan sınırlayıcı. )
( Formül: Gene repression İLE domain boundary )
- SİLİ ile SİLİ
( Arı, temiz. İLE İffetli. )
- SİLİCON LİFE İLE AMMONİA SOLVENT İLE EXOTİC BİOCHEMİSTRY ile/||/<> ALTERNATİF YAŞAM
( Karbon/su dışı yaşam formları. )
( Formül: Si-O İLE C-C bonds )
- SİLİK ile EZİK
- SİLİKAT[Fr. < SILICATE] ile PİROKSEN[Fr. < PYROXENE]
( Silisik asidin, bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. [Yapı malzemesi olarak kullanılan, cam, çimento, tuğla gibi maddelerin bilişiminde bulunur.] İLE Doğal kalsiyum, magnezyum ve demir silikatlarına verilen ad. )
- SİLİKAT ile BRANİT ile OMFAZİT ile SİLİKON
( Bir anyonda, temel atomun/atomların silisyum olduğunu belirten terim. | Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. maddelerin birleşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Formülü, MnSiO3,.3Mn2O3 olan, doğal mangan silikat. İLE Piroksen grubundan, yeşil renkli, doğal silikat. İLE Karbon yerine silisyumun geçtiği, organik cisimlere benzer maddelerin genel adı.[Isı ve suya karşı dayanıklı olduğundan dolayı, yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılır.] )
- SİLİKAT[Fr./İng. < SILLICATE] ile KANBİYİT[Fr. < CANBYTE]
( Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. nesnelerin bileşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Hidratlı doğal demir silikat. )
- SİLİKAT ile KAZOLİT
( ... İLE Hidratlı doğal kurşun ve uranyum silikat. )
- SİLİKAT[Fr. < SILICATE] ile/ve/||/<> TREMOLİT[Fr. < TREMOLITE]
( ... İLE/VE/||/<> İçinde magnezyum, kalsiyum, demir ve alüminyum bulunan, amfibol öbeğinden doğal silikat. )
- SİLİKON ile/ve/değil/yerine GRAFEN
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Saf karbonun saydam biçimi. )
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- ŞİLİN[İng. SHILLING] ile PENİ[İng. PENNY]
( Avusturya para birimi. | Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti, Kenya, Somali ve Uganda para birimi. | İngiliz lirasının yirmide biri olan para. İLE Sterlin'in yüzde biri değerindeki para birimi. )
- SİLİNDİR ile/ve YUNGU TAŞI
- SİLİP ATMAK ile SİKİP ATMAK
- SİLİS[Fr. < Yun.] ile SİLİSYUM[Fr.]
( Kum, çakmaktaşı, kuvars gibi, silisyumun oksijenli bileşimlerine verilen ad. İLE Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28.06, yoğunluğu 2.34 olan, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada, oksijenden sonra en bol bulunan öğe. Simgesi: Si )
- SİLK[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİLK[Ar.]
( Pancar. İLE İplik. | Sıra, dizi. | Yol; meslek, tutulan yol. )
- SİLKİ ile SİLKİNTİ
( Uykuda sıçrama. İLE Ürkerek sıçrama. | Bitkilerde, çiçek düşürme durumu. )
- SİLME ile KAZIMA
- SİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< (")ÇİZMEK(")
- SİLMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK
- SİLMEK ile YIKAMAK/YUĞMAK
- SİLSİLE:
EZOTERİZM'DE ile MİSTİSİZM'DE
( Vardır. İLE Yoktur. )
- SİLSİLE ile MATRİS
- SİLSİLE ile ŞECERE
- SİLSİLE ile/ve SÜREKLİLİK
- SİLSİLE[Ar.] ile ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY
( ART ARDA GELEN ŞEYLERİN MEYDANA GETİRDİĞİ SIRA )
( SOYSOP )
( ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY )
- SİLSİLE'DE:
HZ. ALİ ile HZ. EBÛ-BEKİR
- SÎM MECÎDİYYE ile ...
( Yirmi kuruş değerinde gümüş para. )
- SİM ile/ve/değil/||/<> PUL
- SİM[Fars.] ile SİM
( Gümüş. | Genellikle, işlemelerde kullanılan, gümüş görünüş ve parlaklığında olan iplik vb. | Gümüş gibi parlayan. İLE İm, işaret. )
- SİMÂ'[Ar.] ile SİMÂ'[Ar.]
( Çalgı dinleme, çalgılı tören. İLE Yüz, çehre, beniz. | Kişi. )
- SİMA ile/değil SİNEMA
- SİMÂ(İŞİTME) KAYDI ile/ve KIRAAT(OKUMA) KAYDI
( Ders sırasında, müelliften dinleyerek okuma. Nüshanın tashih edildiğini ve tarihlerini gösterir. İLE/VE
Müellifin huzurunda ders esnasında okunduğunu gösterir. | Talebenin, önceden istinsah edilen bir nüshayı, hocaya giderek kendi nüshasıyla karşılaştırarak okunması.[Hoca ya da talebe okurdu.] )
- SIMAK ile ...
( Kırmak, bozmak, bozguna uğratmak. )
- ŞİMÂLEN[Ar.] ile ŞİMÂLÎ[Ar.]
( Soldan, sol taraftan olarak, şimal, kuzey tarafından. İLE Şimâle ait, şimal ile, kuzeyle ilgili. )
- [ne yazık ki]
ŞIMARIK ile/ve/<> KÜSTAH
- ŞIMARIK ile/ve/değil/yerine SAMİMİ
( ŞOPAR ile/ve/değil/yerine ... )
- ŞIMARIKLIK ile/ve KİBİR
( Şımardıysan, artık başka bir düşmana gerek kalmamış demektir. )
( ... vs./and ARROGANCE )
- ŞIMARIK/LIK ile/ve/değil YILIŞIK/LIK, YIVIŞIK
( Herşey yolunda gittiğinde, şımarmamak ve öteki kişileri küçük görmemek son derece önemlidir. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Yapmacık bir gülüşle hoşa gitmeye çalışan. )
- ŞIMARMA/CİBİLME ile ŞIRNAMA
- SİMÂT[Ar.] ile SİMÂT[Ar.] ile -SİMÂT[Ar. < SİME]
( Sofra, yemek masası. | Sofraya gelmiş yemekler. | Ziyafet. İLE Nişan, alâmet; damga, iz. İLE Damgalar, izler, işaretler. )
- SİMBİYOTİK ile/||/<> PROBİYOTİK
( Simbiyotik probiyotik ve prebiyotiğin birlikte kullanımı İLE probiyotik yalnızca canlı bakterilerdir. Simbiyotik sinerjistik etki İLE probiyotik tek başına etkidir. )
- ŞİMDİ (KONUŞTUK/YAPTIK/...) ile/değil DEMİN (KONUŞTUK/YAPTIK/...)
- ŞİMDİ ile/ve "ŞİMDİLİK"
- ŞİMDİKİ ZAMAN ile/ve/||/<> ŞİMDİNİN ZAMANI
- SİMEAN TOV! ile ...
( HAYIRLI OLSUN! ([İbr.] Sime )
- SİMETRİ ile ASİMETRİ
- SİMETRİ ile SENKRON
- SİMETRİK İLE ASİMETRİK İLE HİBRİT ile/||/<> ŞİFRELEME TÜRLERİ
( Temel kriptografi yaklaşımları. )
( Formül: RSA: n = p × q )
- SİMETRİK MATRİS ile/||/<> ANTADETRİK MATRİS
( Simetrik A = A^T, antadetrik A = -A^T )
( Formül: a_ij = a_ji (simetrik) İLE a_ij = -a_ji (antisimetrik) )
- SİMETRİK MEDRESE/LER ile ASİMETRİK MEDRESE/LER
- SİMETRİK ile/||/<> ASİMETRİK
( Simetrik değişkenler değişince aynı İLE asimetrik değişir )
( Formül: x+y İLE x-y )
- SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN
- SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR
- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN
- SİMGE ile/ve DUYU
( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )
( SYMBOL vs./and SENSE )
- SİMGE ile/ve/değil EŞİK
- SİMGE ile/ve/<> İŞARET
( SYMBOL vs./and/<> SIGN )
- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM
( SYMBOL vs./and/<> CONCEPT )
- SİMGE ile KAVRAM
( SYMBOL vs. CONCEPT )
- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN
- SİMGE ile/ve/||/<> SEZGİ
- SİMGE ile/ve SİMGE
( SYMBOL vs./and SYMBOL )
- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)
( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )
- SİMGECİLİK ile İŞLEVSELCİLİK ile YAPISALCILIK
- SİMGELEMEK ile/ve TEMSİL ETMEK
( TO SYMBOLIZE vs./and TO REPRESENT )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME
( TO SYMBOLIZE vs./and TO LIKEN )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL
- SİMGESEL DÜŞÜNCE ile/||/<> SOMUT DÜŞÜNCE
( Soyut kavramlar. İLE Doğrudan algılanan nesnelerdir.
Üst Paleolitik'te gelişti. İLE Mağara sanatı ve ritüeller ortaya çıktı.
Göbeklitepe ve gelişmiş simgesel düşünce. İLE Toplayıcı-avcılarda soyutlama yetisi gösterir. )
- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ
- DÜŞÜNME:
SİMGESEL ile/değil YAPISAL
- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)
( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )
( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )
( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )
- SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL
- SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT
- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK
( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )
( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )
- SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK
( [not] SYMBOLIC/NESS vs./and/but/<>/also FUNCTIONAL/NESS
FUNCTIONAL/NESS instead of SYMBOLIC/NESS )
- SİMİLARİTY ile/||/<> CONGRUENCE
( Similarity P⁻¹AP İLE congruence P^TAP. )
( Formül: Change of basis İLE quadratic )
- SİMPLEKS İLE POLİTOP İLE MANİFOLD ile/||/<> GEOMETRİK NESNELER
( Farklı boyutlarda geometrik yapılar. )
( Formül: χ(S²) = 2 (Euler) )
- SİMPLEX İLE INTERİOR POİNT İLE BARRİER İLE PENALTY ile/||/<> OPTİMİZASYON YÖNTEMLERİ
( Matematiksel optimizasyon algoritmaları. )
( Formül: min f(x) s.t. g(x) ≤ 0 )
- SIMPLICIO ile/ve/||/<> SALVIATI ile/ve/||/<> SAGREDO
- SİMPLY CONNECTED İLE MULTİPLY CONNECTED ile/||/<> BAĞLANTILILIK
( Topolojik uzayların delik sayısı. )
( Formül: π₁(S¹) = ℤ )
- SİMPLY CONNECTED ile/||/<> MULTİPLY CONNECTED
( Simply her loop büzülebilir, multiply büzülmez loop var. )
( Formül: Contractible loops İLE non-contractible )
- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI
- ŞİMŞEK ile/= YALABIK
( ... İLE/= Parlak, parıltılı, ışıltılı. | Alevin, oynayarak parıldaması, parlama, parıltı. | Şimşek. | Güzel, yakışıklı, sevimli. | İkiyüzlü, kaypak. )
- SIMSIKI ile DİPDİRİ
( VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE )
- TAHTA KAŞIK'TA:
ŞİMŞİR ile/ve/değil/yerine SANDAL AĞACINDAN
- SİMÜLAKR ile/||/<> GERÇEK
( Hipergerçeklik )
( Jean Baudrillard tarafından 1981 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1929-2007) (Ülke: Fransa) (Alan: Sosyoloji, Felsefe) (Önemli katkıları: Simülasyon teorisi, hipergerçeklik) )
- SİMYA İLE FLOGİSTON İLE ATOM İLE KUANTUM ile/||/<> KİMYA TARİHSEL EVRİMİ
( Kimyanın gelişim evreleri. )
( Formül: Kütle korunumu )
- SİMYACI ile DİRİMBİLİMCİ/BİYOLOG
( Eski zamanlarda kimya ve felsefeyi birleştirerek ölümsüzlük ve altın yapma peşinde koşanlar. İLE Canlıların yapılarını, işlevlerini, gelişimlerini ve ilişkilerini inceleyen bilim insanı. )
- SİN[Türkçe]/KABİR/KABR[Ar.], MEZAR/GÛR[Fars.] ile TÜRBE/TOMB
( [kökeni/etimolojisi] MEZAR[< ZİYARET[Ar.]): Anadolu Türkçesi'ne anlam değiştirerek, ölünün gömüldüğü yer olarak geçmiştir. İLE Topraklanmış, toprak örtülmüş. )
( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret ediniz. )
- SIN ile/||/<> SİN
( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )
- SÎN[Ar.] ile Sîn[Ar.] ile SİN[Ar.] ile SİN/SİNN[Ar. çoğ. ESİNNE, ESNÂN, ESÜNN] ile Sinn[Alm.]
( Osmanlı abecesinin onbeşinci harfi. Ebced hesabında, 60 sayısının karşılığıdır. | Sual sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Çin. İLE Mezar. İLE Diş. | Yaş, ömrün derecesi. İLE Algı. )
- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT
( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )
( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )
( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )
( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )
- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK
- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA
- SINAMA ile SINAYIŞ
( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )
- SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK
- SİNAN PAŞA CAMİSİ ile SİNAN PAŞA MESCİDİ
( Beşiktaş'ta, Barbaros Anıtı karşısındadır. İLE Haliç'te, Aya Kapı (Sur kapısı)'dadır. )
( 1555'te, Kaptan-ı Derya Yusuf Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. İLE ... )
- SİNANPAŞA KÖŞKÜ / İNCİLİ KÖŞK ile ...
( Ahırkapı - Çatladıkapı arasındaydı. [Ancak kalıntı olarak görülebilmektedir] )
- SİNAPOMORF ile/||/<> OTAPOMORF
( Sinapomorf paylaşılan türetilmiş İLE otapomorf tek türe özgü. )
( Formül: Shared İLE unique )
- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ
- SINAV ile/ve/||/<>/> BAKALORYA[Fr. < BACCALAURÉAT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı. )
- SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS
( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )
- SINAY/PROFESÖR ile AGREJE
( ... İLE Bazı ülkelerde, Profesör olmak için sınav veren kişi. )
- SİNCAP[< Fars. SİNCÂB] ile KANGURU
( ... İLE Gebelik süreleri 22 - 24 gündür. [Yavruları 1 aylıkken annesinin kesesine geçer.] )
( ... İLE Doğumun kuraklık zamanına gelmesini engelleyebilirler. [Embriyolarını yumurtalıklarından birinde aylarca saklayabilirler.] )
( ... İLE Dişillerin 3 vajinası vardır. [Biri doğurmak, ikisi çiftleşmek üzere] )
( ... İLE Meme bezleri, tam yağlı ve yağsız sütü aynı anda üretebilir. )
( ... İLE Saatte 32 km. hıza ulaşabilirler. [Hızlandıkça daha az enerji harcarlar.][Kullandıkları enerjinin %70'ini geri dönüştürebilirler. (İnsanda ise ancak %20)] )
( ÇEKELEZ/ÇÖKELEZ, DEĞİN, GALLİ, TEYİN ile ... )
( SİNCÂBİYYE[Ar.]: Sincapgiller. )
( ... ile
)
( ... İLE Büyümeleri, hiç durmaz. )
( ... İLE Yavruları, 6.5 aylık olduklarında annelerinin keselerinden çıkarlar. )
( ... İLE Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, arka ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan. )
( SİNCÂB ile KENGAR )
( SQUIRREL vs. KANGAROO )
( SCIURUS VULGARIS/ANOMALIS cum MACROPUS GIGANTEUS [FAMILY OF MACROPODIDAE] )
( ... con EL CANGURO )
- SİNCAP ile ANADOLU YER SİNCABI
- SİNCAP ile HİNT SİNCABI
- SİNCAP ile İSOTRİKS SİNCABI
- SİNCAP ile KIRMIZI SİNCAP
- SİNCAP ile ŞEKER PLANÖRÜ
- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP
- SİNCAP ile YER SİNCABI
- SİNCAP/ÇEKELEZ ile AMERİKA SİNCABI
(
ile 

)
( SQUIRREL vs. CHIPMUNK )
( SCIURUS VULGARIS cum ... )
- SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK
- SİNDİRİM DÜZENİNİN YAPISI ile SİNDİRİM DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Ağız, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektum gibi çeşitli organlardan oluşur. İLE Besinlerin sindirilmesi, besin nesnelerinin emilmesi ve atık nesnelerin gövdeden atılması. )
- SİNDİRİM İLE SOLUNUM İLE DOLAŞIM İLE BOŞALTIM İLE ÜREME ile/||/<> TEMEL YAŞAM İŞLEVLERİ
( Canlıların hayatta kalması ve devamı için gerekli beş temel sistem. )
( Formül: C₆H₁₂O₆ + 6O₂ → 6CO₂ + 6H₂O + ATP )
( William Harvey tarafından 1628 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1578-1657) (Ülke: İngiltere) (Alan: Tıp) (Önemli katkıları: Kan dolaşımı sistemi) )
- SİNDİRİM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ) ile/ve/||/<>/> BOŞALTIM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ)
- SİNDİRİM ile/||/<> EMİLİM
( Sindirim büyük küçük hidroliz İLE emilim küçük kan. )
( Formül: Breakdown İLE absorption )
- SİNDİRİM ile EMİLİM
(
)
( DIGESTION vs. ABSORPTION )
- SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME
- SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL
( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )
(1996'dan beri)