Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.491 başlık/FaRk ile birlikte,
46.491 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(147/187)
- ŞEKİL ile/ve SÛRET-İ NEVİYE ile/ve SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve HEYÛLÂ
- ŞEKİLLENDİRME ile/ve BELİRLEME
( TO SHAPE vs./and TO DETERMINE )
- ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"
- ŞEKİLLENME ile YAPILANMA
- SEKÎNET ile VAKÂR
( Kalbin/gönlün huzuru/sessizliği. İLE Çevrede sessizlik ve ortamda az hareket etmek. )
- SEKİZLİ ile/||/<> YOL
( Sekizli yol parçacık organizasyonu )
( Murray Gell-Mann tarafından 1961 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1929-2019) (Ülke: ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuark teorisi) (Nobel: 1969) )
- 850'Lİ NUMARALAR ile 444'LÜ NUMARALAR
( 850'li numaranızı oluştururken, 444'lü numaraların ilk tahsisi gibi yüksek ücretler ödemezsiniz.
850'li numaraların aylık sabit ücreti yoktur. Ancak 444'lü numaranın altında tanımlı her numara için ayrı ayrı sabit ücret ödenmektedir.
850'li numaranız ile aynı anda sınırsız çağrı alabilirsiniz. 444'lü numaralarda ise aynı anda alabileceğiniz çağrı sayısı, tanımlı hat sayısı kadardır.
850'li numaralarda, gelen çağrılar için hiçbir ücret ödemezken, 444'lü numaralarda gelen çağrılarda yönlendirme ücreti ödersiniz. )
( 850'li numaralar, katma değerli hizmet numaraları değildir. 312, 212 vb. coğrafi numaralardan farkı yoktur. Ev ve iş yerlerinde kullanılan, standart sabit telefon numaralarıdır.
850'li numaralar, sadece çağrı merkezi numarası değildir. Tüm firmalar ve kişiler abonelik oluşturabilir ve kullanmaya başlayabilirler.
850'li numaralar arandığında çok ücret yansır ya da sizi 0850'li numaralar aradığında telefonu açana da ücret yansır" duyumu tamamen yanlıştır. 850'li numaralar, sabit telefon numaralarıdır. Her yöne dakikalarınızdan ücretsiz aranabilirsiniz. )
- ŞEKK[Ar.] ile İMTİRÂ'[Ar.]
( Belki[%50-50]. İLE İçinden çıkılması kolay olmayan kuşku. )
- ŞEKK[Ar.] ile İRTİYÂB[Ar.]
( Belki.[%50-50] İLE Suçlamayla birlikte olan belki. )
- ŞEKK ile/ve OLASILIKLI
- ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB
- ŞEKK ile ZAN ile TASDİK
( %50 %50; ne - ne. İLE [Öteki ucu: İlim.] İLE Câzim, sâbit, vakıaya mutabık. )
- ŞEKK ile ZANN ile TAHYİL
( %50 %50; ne o - ne o. İLE [Zıttı İlim.] İLE Câzim değil, sabit değil, vakıaya mutabık değil.[Tasavvur][Tasdikatten değil!] )
- ŞEKK ile/||/<>/< ZANN ile/||/<>/< ZAN-I GALİP ile/||/<>/< VEHİM ile/||/<>/< ŞÜPHE[< TEŞBİH]
( Birbirine muhalif iki şeyden birini, ötekine yeğleme sırasında kişide ortaya çıkan ikircik. Bir yargıda herhangi birini yeğlemeksizin "...dır" ile "...değildir" arasında yaşanan ikircik(tereddüt).
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilememesi.
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilebilmesi. [Yakîn(kesinlik) derecesindedir.]
İLE/||/<>/<
Yargının yeğlenen tarafı.
İLE/||/<>/<
Kavramın/olgunun gizliliği, karmaşıklığı ve kapalılığı. )
- ŞEKLAND ile/yerine AYVACIK MİDİLLİSİ
- ŞEKLEN AĞLAMAK/GÜLMEK ile/değil/yerine MUHABBETEN AĞLAMAK/GÜLMEK
- ŞEKLEN[Ar.] ile ŞEKLÎ[Ar.]
( Biçim bakımından, biçim yönünden. İLE Biçimle ilgili, biçimsel. )
- SEKME ile SAPMA
- SEKME ile YANKI
- SEKMEK ile/ve/||/<> TEPMEK
- SEKS (YAPMAK) ile/ve/değil/||/<>/< HEYECAN (YAPMAK)
- SEKS ile/ve/||/<>/< SES
( SEX vs./and/||/<>/< SOUND )
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]
( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )
- SEKÜLER ile HERETİK -ile
- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)
- SEL[Ar. < SEYL] ile BUÂK[Ar.]
( ... İLE Şiddetli sel. | Ansızın gelen yağmur. | Şiddetli ses, haykırış. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile KAYAN
( Sürekli yağan yağmurdan ya da eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını. | Hareket durumundaki büyük kalabalık, yığın. | Etki ve iz bırakan güçlü durum ya da davranış. | Yoğunluk. İLE Kayarak yer değiştiren. | Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş. | [yerel] Dağdan inen sel. )
- SEL ile/ve/||/<>/> KUM
( Gider. İLE/VE/||/<>/> Kalır. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/<>/> SELİNTİ
( ... İLE/VE/<>/> Yağış nedeniyle oluşan ufak sel. | Selin bıraktığı artık. )
- SEL[Ar.] ile SEYLÂP(/B)[Fars.]/FEYEZAN[Ar.] ile TUFAN[Ar.]
( Sürekli yağmurlardan ya da eriyen karlardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su. | Hareket durumundaki büyük kalabalık. İLE Su baskını, taşma, taşkın. / Bereket. İLE Zorlu yağmur. )
( FLOOD vs. INUNDATION vs. DELUGE/TORRENTIAL RAIN )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/||/<>/> YARINTI
( ... İLE/VE/||/<>/> Selin açtığı çukur/hendek. | Sel sularının ya da yüzeyi kaplarcasına akan selinti sularının oluşturduğu, eğim aşağı uzanan, ince, az derin, oluk biçimli çukurlar. )
- SEL'A[Ar. çoğ. SELEÂT, SİLA'] ile SELÂ'[Ar.]
( Hıyarcık. | Ur. | Başta olan yarık. İLE Cenin torbası, son. )
- SELÂ[Ar. SALÂ] ile TEMCÎT[Ar. TEMCÎD < MECD]
( Müslümanları bayram ya da cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua. İLE Recep, Şaban ve Ramazan ayları süresince, sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve Allah'ın ululuğunu belirten dua. )
- SELAHATTİN PINAR ile/ve/||/<> SAADETTİN KAYNAK
( Pınar'ım ama kuruyabilrim. İLE/VE/<> Kaynak'tır. Kurumaz! )
- SELÂHİYET ile/ve İCÂZET
- SELÂM ile ...
( BARIŞ, RAHATLIK | SONU İYİ VE HAYIRLI ÇIKMA | FÂNÎ, GELİP GEÇİCİ OLMAMA | ÂŞİNÂLIK, BİLDİK | SELÂM, ESENLEME )
- SELÂM ile/ve/<> SEVGİ
( SALUTATION/GREETING vs./and/<> LOVE )
- SELÂM[Ar.] ile TAHİYYE[Ar.]
- SELÂM[Ar.] ile TEMENNÂ[Ar. < MÜNYE]
( Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde ya da yanından uzaklaşıldığında kendine söz ve işaretle bir nezket gösterme, esenleme. İLE Eli, başa götürerek verilen esenleme. )
- SELÂMI VERMEK ile/ve/> SELÂMI ÇOĞALTMAK
- SELÂMİÇEŞME ile SELÂMİ ÇEŞME
( Kadıköy'de, Kızıltoprak - Çiftehavuzlar arasında bulunan bir semt. İLE Selâmiçeşme'de bulunan küçük bir çeşme. )
( Adını, eskiden kervan yolunun ilk durağına selâmetle geliş nedeniyle "Saadet" sözcüğünden almıştır. İLE 1800'de, Kethüdâ (Kâhya) Şuhi Kadın tarafından. [1966 yılında onarılmıştır.] )
- SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK
( Kişilerin karşılaşmalarında ya da buluşmalarda birbiri için iyi niyet/tutum ve sözleri. İLE/VE Ayrılana gösterilen iyi niyet/tutum ve sözler. )
( Kişiler, giysileriyle [dış görünüşleriyle] karşılanır, sohbetleriyle [bilgilerine/konuşmalarına göre] uğurlanır. )
( TALOFA[: Seni Seviyorum] ile ... )
- SELÂMSIZ ile ...
( Üsküdar'dadır. )
- SELÂSÎN[Ar.] ile SELÂSÎN[Ar.]
( Otuz. İLE Yaprakları çok küçük bir ağaççık. )
- ŞELAT ile/||/<> KOMPLEKS
( Şelat çok dişli ligand İLE kompleks genel koordinasyon bileşiğidir )
( Formül: EDTA İLE [Cu(NH₃)₄]²⁺ )
- YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE
( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )
- SELBEN[Ar.] ile SELBÎ[Ar.]
( Kaldırarak, yok ederek, gidererek. | İnkâr yoluyla. İLE Olumsuzlukla ilgili. )
- SELBÎ ile SUBUTÎ
( Bir şeyin bir şeye subutu, kendine ispat edilenin önceden müsbet olmasını gerektirir. )
- SELE ile SELE[Lat.] ile SELE/SERE
( Yayvan sepet. İLE Çifttekerin, oturulacak yeri. İLE Açık duran başparmağın ucundan, göstermeparmağının ucuna kadar olan uzaklık. )
- ŞELEK ile ŞELEK
( Sırtta taşınan yük. İLE Boynuzunun biri kırık hayvan. )
- ŞELEL ile ...
( Gözdeki ağ tabakanın en duyarlı noktası. Sarı benek. | Gövdedeki renkli lekeler. | İskorbüt. )
- SELEM[Ar.] ile SELEM[Ar.]
( Diş gediği. İLE Peşin para ile veresiye mal alma. )
- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS
( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )
- SELENOLOJİ ile ...
( AY BİLGİSİ )
- SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )
( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )
- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI
- SELENTERE[Yun.] ile/ve HİDRA[Lat.]
( Bitkimsi hayvanlardan, denizanalarını, sifonluları ve mercanları içine alan, önemli bir bölüm. İLE/VE Hidralar takımından, 1 cm. uzunluğunda, gövdesi torba biçiminde, ağız çevresinde 6-10 dokunacı olan, tatlı su hayvanı. )
( HYDRA )
- SELF-ADJOİNT ile/||/<> NORMAL OPERATOR
( Self-adjoint T*=T, normal TT*=T*T komütatif. )
( Formül: Self-equal adjoint İLE commutes adjoint )
- SELF-ASSEMBLY İLE TEMPLATE İLE RECOGNİTİON ile/||/<> SÜPRAMOLEKÜLER SENTEZ
( Kendiliğinden organizasyon stratejileri. )
( Formül: ΔG = ΔH - TΔS < 0 )
- SELF-HEALİNG MATERİAL ile/||/<> CONVENTİONAL MATERİAL
( Self-healing material hasarını otomatik onarırken İLE conventional material hasar kalıcıdır )
( Formül: Microcapsule repair )
- ŞELF[İng. SHELF] ile ŞELF
( Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri. İLE Raf biçiminde kaya. )
- SELH[Ar.] ile İHRÂC[Ar.]
- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]
( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )
- SELİM III ÇEŞMESİ ile SELİM III ÇEŞMESİ
( Yıldız Sarayı'nda, Yâveran Dairesi arkasındaki bahçededir. İLE Üsküdar'da, Selimiye semtinde, Karacaahmet Mezarlığı 8. adanın karşısında, Tıbbiye Caddesi'ndedir. )
( Sultan III. Selim tarafından. İLE 1802'de, Sultan III. Selim tarafından. )
- SELİMİYE CAMİSİ ile SELİMİYE CAMİSİ
( Edirne'de. İLE Üsküdar'da. )
( II. Selim zamanında. İLE III. Selim zamanında. )
- SELÎS[Ar.] ile SELÎS[Ar. < SELÂSET]
( SELÎS-ÜL-BEVL: Sidiğin sürekli akıntısı. | Sidiğini tutamayan. )
( Kolay, yumuşak. | Bağlı, boyun eğmiş. İLE Düzgün, akıcı. | Türk halk şiiri ve müziğinin XIX. yüzyıl başlarında meydana çıktığı anlaşılan bir şekli. )
- ŞELL ile ...
( Çolaklık, elin/kolun eğri oluşu. )
- SELLA/CELLA ile/||/<> APSİS ile/||/<> TRANSEPT ile/||/<> ÇAN KULESİ ile/||/<> PİETA
( Eski Yunan ve Roma'da içinde kült heykelinin korunduğu, tapınağın en kutsal bölümü. İLE/||/<> Kiliselerde korunun arkasında bulunan ve camilerdeki mihrap bölümünün karşılığı olan, tonoz ya da kubbe ile örtülü bölüm. İLE/||/<> Örtü sisteminde nefleri dik açı ile kesen ve altyapıya da yansıyan birim. Kiliselerde apsisin önünde nefleri dik olarak kesen uzun mekân. Kilisenin planını bir haç biçimine sokan bu mekânda kral galerisi ve kilise orgu da yer alır. Bazı kiliselerde haç biçimli planın doğusunda da ek bir transept bulunur. İLE/||/<> Kilise çanının bulunduğu yapı. Başlı başına bir mimari yapı sayılabilecek örneklerine de rastlanır. İLE/||/<> İsa'nın betimleniş türlerinden biri.[Ölü İsa'nın gövdesi annesinin kucağında ya da kolları arasındadır.][Kökeni XIV. yüzyıl Almanya'sına dayanır. Daha çok resim sanatında rastlanır. Heykel alanında da bilinen örnekleri vardır.] )
- SELLE[Ar.] ile SELLE[Ar. çoğ. SELÂT, SİLÂL]
( Koyun/keçi sürüsü. İLE Sele, sepet. )
- SELMÂNÎ ile ...
( BAZI TURUK-U ALİYYE'DE DERVİŞE DİLENCİLİK ETTİRİLMESİ )
- SELOFAN ile SELÜLOİT
( Selülozdan yapılmış, ince, saydam, ambalaj yapımında kullanılan tabaka. İLE Nitroselüloz ile kâfurdan oluşan, fotoğraf kâğıdı, sinema filmi, bilardo yuvarlağı, tarak gibi şeylerin yapımında kullanılan plastik madde. )
- SELÜLİT ile CAPITON
- SELÜLİT ile/değil KARINÇATLAĞI
- SELÜLOZ[Fr.] ile KOLODYUM[Lat.]
( Bitkilerde, göze yapısının büyük bir bölümünü oluşturan, kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat. [C6H10O5]n. İLE Fotoğraf makinesi camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkol ve eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilen nitroselüloz. )
- ŞEM ile ...
( Mum. )
- SEM'[Ar.] ile İSGÂ'[Ar.]
- SEM'[Ar.] ile İSTİMÂ'[Ar.]
- ŞEMM/ŞEM[Ar.] ile ŞEM'[Ar. < ŞÜMÛ']
( Koklama, koklanma, koku alma. İLE Balmumu. | Mum. )
- SEM ile/||/<> TEM
( SEM yüzey görüntüleme 3D İLE TEM geçirim ince kesit. )
( Formül: Yansıma İLE geçirim )
- SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
KIRK AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF
- ŞEMA:
KENDİ ile/ve/||/<>/> DIŞ DÜNYA ile/ve/||/<>/> GELECEK
- SEMÂ'[Ar. < SÜMÜVV | çoğ. SEMÂVÂT] ile SEMÂ'[Ar.]
( Gökyüzü. İLE İşitme, duyma. | Mevlevî âyinlerinde tarikat mensublarının cezbe haliyle ayakta dönmesi, zikretmesi. )
- ŞEMA ile/ve/||/<> MOD
- SEMÂ ile/ve/değil MUKABELE-İ ŞERÎFE
- SEMÂ ile/ve SEMAH
( Mevlevî'likte. İLE/VE Alevî ve Bektâşî'likte. )
( SEMÂ ÂDÂBI )
- SEMÂ ile SEMİ
- SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF
( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )
- SEMAİ ile SEMAİ
( Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen sözcük. | Türk müziğinde, iki basit usûlden biri. | Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk koşuğu türü. İLE Semavi. )
- ŞEMALAR:
KOŞULLU ile/ve/||/<> KOŞULSUZ
- ŞEMA/LAR ile/ve/||/<> KATEGORİ/LER ile/ve/||/<> SAF AKIL AKIL KAVRAMLARI
- SEMÂN[Ar.] ile SEM'AN[Ar.] ile SEMÂN[Ar.]
( Sekiz. İLE İşiterek. | Dinleyerek. İLE Gök, semâ. | Güneş ayının yirmiyedinci günü. | Bıldırcın. )
- SEMAN[Fr.] ile SEMAN[Fr.]
( Bir metale değmesi durumunda, ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı öğelerden bir ya da birçoğunu, o metalin yüzeyine yayan madde. İLE Diş köklerini kaplayan, sert madde. )
- BELLEK:
SEMANTİK ile/ve/||/<> EPİZODİK
( Olgusal. İLE/VE/||/<> Özgeçmişe dayalı. )
- ... ŞEMASI ile ... AĞACI
- ÂFETLER:
SEMÂVÎ ile/ve/||/<> MÜKTESEP
( ÂFÂT-I SEMÂVİYE ile/ve/||/<> ÂFÂT-I MÜKTESEBE )
- SEMÂVÎ CİSİM ile DÜNYEVÎ CİSİM
( Klâsik kozmolojide ayüstü âlemde esir maddesinden oluştuğu kabul edilen Nûrânî nesneler. İLE Ayaltı âlemde dört unsurdan oluşan nesneler. )
- SEMEN[Ar. < aslı SEMN, SİMEN] ile SEMEN[çoğ. ESMÂN] ile SEMEN[Fars.]
( Semizlik, yağlılık. İLE Baba, değer/kıymet, tutar. İLE Yasemin. )
- SEMEN[Fars.] ile/ve/||/<> BERG-İ SEMEN[Fars.]
( Yasemin. İLE/VE||/<> Yasemin yaprağı. )
- SEMEN ile/||/<> SEMEN
( Satışlarda verilen para, değer, tutar. İLE/||/<> Atmık, belsuyu. )
- SEMEN ile SEMENT ile SEMENT
(
SEMEN ile SEMENT arasındaki FaRkLaR
Temel Özellikler Karşılaştırması
| Özellik | SEMEN TIP | SEMENT YAPI/İNŞAAT | SEMENT DİRİMBİLİM/TIP |
|---|---|---|---|
| Türkçe Adı | Meni | Çimento | Diş Sementi / Kemik Sementi |
| İngilizce Adı | Semen | Cement | Cementum / Bone Cement |
| Tanım | Eril üreme düzeninden salgılanan dirimsel sıvı. | Su ile sertleşen yapı nesnesi. | Diş kökünü kaplayan doku ya da protez yapıştırıcısı. |
| Kullanım Alanı | Üroloji, Androloji, IVF | Yapı/İnşaat, Mimarlık, Mühendislik | Diş Hekimliği, Ortopedi |
| Köken | Latince (semen = tohum) | Latince (caementum) | Latince (cementum) |
| Nesne Türü | Dirimsel sıvı | Dirimsiz toz/katı[kuru durumda] |
• Diş: Dirimsel doku • Kemik: Sentetik polimer |
| Bileşim |
• Sperm gözeleri • Fruktoz • Proteinler • Enzimler |
• Kireçtaşı • Kil • Demir oksit • Silisyum oksit |
Diş: • Hidroksiapatit [%50] • Kolajen Kemik: • PMMA polimer |
| İşlev | Üreme, sperm taşıma | Yapı ögelerini bağlama |
• Diş: Kök koruma, bağlantı • Kemik: Protez sabitleme |
| Fiziksel Durum | Viskoz sıvı | Toz [kuru] / Hamur [ıslak] |
• Diş: Sert doku • Kemik: Hamur > Katı |
| pH Değeri | 7.2 - 8.0 [hafif bazik] | 12 - 13 [kuvvetli bazik] |
• Diş: ~7 [nötr] • Kemik: 7 - 8 |
| Renk | Beyazımsı-gri | Gri |
• Diş: Sarımsı • Kemik: Beyaz/Şeffaf |
Ayrıntılı Kullanım Alanları
| SEMEN (Meni) | SEMENT (Çimento) | SEMENT (Tıbbi) |
|---|---|---|
|
|
Diş Sementi:
|
İlişkiler ve Karşılaştırma
| SEMEN <> İnşaat SEMENTİ | SEMEN <> Tıbbi SEMENT | İnşaat SEMENTİ <> Tıbbi SEMENT |
|---|---|---|
|
Benzerlikler: • Ses benzerliği • Latince köken • Yabancı dilden geçme |
Benzerlikler: • İkisi dirimbilim terimi • Tıp alanında kullanım • Latince köken |
Benzerlikler: • "Sement" adını taşıma • Sertleşme özelliği • Bağlayıcı işlev |
|
FaRkLaR: • Dirimli >< Dirimsiz • Tıp >< İnşaat • Sıvı >< Katı |
FaRkLaR: • Üreme >< Yapısal • Sıvı >< Katı doku • Geçici >< Kalıcı • Gözesel >< Gözesiz |
FaRkLaR: • İnşaat >< Tıp • Yapı >< İnsan gövdesi • Büyük ölçek >< Mikro ölçek • Dış mekân >< Gövde içi |
Özet ve Önemli Noktalar
| Ölçüt | SEMEN | SEMENT [İnşaat] | SEMENT [Tıp] |
|---|---|---|---|
| Ana Alan | Sağlık - Üreme | Yapı/İnşaat | Sağlık - Diş/Ortopedi |
| Doğal/Yapay | Doğal | Yapay | Doğal (diş) / Yapay (kemik) |
| Dirimlilik İlişkisi | Dirimli ürünü | Dirimsiz nesne | Dirimli doku / Dirimsel uyumlu nesne |
| Yenilenme | Sürekli üretilir | Tek kullanımlık | Yenilenmez (diş) / Tek kullanım (kemik) |
| Sıcaklık Dayanımı | Gövde sıcaklığı [37°C] | Yüksek [>1000°C üretim] | Gövde sıcaklığı [37°C] |
| Araştırma Alanı | Androloji, Embriyoloji | Nesne Mühendisliği | Periodontoloji, Ortopedi |
- Günlük kullanımda: Genellikle inşaat malzemesi olan çimento
- Diş hekimliğinde: Diş kökünü kaplayan doğal doku
- Ortopedide: Protez sabitleme nesnesi
- SEMEN ise: Sadece üreme düzeni ile ilgili tıbbi terim
- SEMENDER ile AKSOLOT SEMENDERİ
(
)
- SEMENDER ile DEV ÇİN SEMENDERİ
( ... ile Boyları, 1.80 cm.[6 ft.]'e kadar ulaşır. )
( ... ile Çin'in, kayalık dağlarındaki akarsularında yaşarlar. )
( ... ile
)
( SALAMANDER vs. GIANT CHINESE SALAMANDER )
( SALAMANDRA MACULOSA cum ANDRIAS DAVIDIANUS )
- SEMENDER ile CÜCE/KÜÇÜK/PÜRÜZSÜZ SEMENDER
( ... cum LISSOTRITON SCHMIDTLERI )
- SEMENDER ile LEKELİ SEMENDER
( ... İLE Rengârenk ve çok zehirlidir. )
- SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE
( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )
- SEMENT ile/ve/||/<> PERIODENTAL LİGAMENT
(
SEMENT ile PERİODONTAL LİGAMENT arasındaki FaRkLaR
ALVEOL KEMİĞİ < [PERİODONTAL LİGAMENT] > [SEMENT] > DİŞ KÖKÜ
\___________________ SHARPEY LİFLERİ ___________________/
Periodontal ligament lifleri, sement içine gömülü olarak sonlanır
SEMENT
Sert Doku
Mineralize Yapı
Lif Tutunma Yüzeyi
PERİODONTAL LİGAMENT
Yumuşak Doku
Fibröz Yapı
Esnek Bağlantı
Temel Özellikler Karşılaştırması
| Özellik | SEMENT Sert Doku | PERİODONTAL LİGAMENT Yumuşak Doku |
|---|---|---|
| Tanım | Diş kökünü kaplayan kemik benzeri sert doku | Diş kökü ile alveol kemiği arasındaki fibröz bağ dokusu |
| Latince Adı | Cementum | Ligamentum periodontale |
| Doku Tipi | Sert, mineralize bağ dokusu | Yumuşak, fibröz bağ dokusu |
| Konsistans | Katı, kemikten daha yumuşak | Esnek, lifli, elastik |
| Yerelleştirme | Diş kökü yüzeyinde [dentin üzerinde] | Sement ile alveol kemiği arası boşluk [0.2 - 0.4 mm] |
| Kalınlık |
• Servikal: 50 - 60 μm • Apikal: 150 - 200 μm • Yaşla artar |
• Ortalama: 0.15 - 0.38 mm • En dar: Orta 1/3 • En geniş: Apikal ve servikal |
| Bileşim |
• %45 - 50 İnorganik [hidroksiapatit] • %50 - 55 Organik [tip I kolajen] • Su |
• %70 Su • Tip I ve III kolajen lifler • Elastin, oksitalan lifleri • Glikozaminoglikanlar |
| Ana Gözeler |
• Sementoblastlar [yüzeyde] • Sementositler [içeride] • Sementoklastlar [rezorpsiyon] |
• Fibroblastlar (en çok) • Osteoblastlar • Sementoblastlar • Makrofajlar • Epitelyal artıklar [Malassez] |
| Vaskülarizasyon |
Avasküler Kan damarı içermez |
Zengin vasküler Superior/inferior alveolar arterlerden beslenir |
| İnervasyon |
Sinir yok Ağrı duyumsamaz |
Zengin sinir ağı • Mekanoreseptörler • Proprioseptif lifler • Ağrı alıcıları |
| Yenilenme Hızı |
• Çok yavaş • Yaşam boyu yavaşça birikir |
• Çok hızlı • Turnover: ~21 gün |
| Rejenerasyon | Sınırlı rejenerasyon kapasitesi | Yüksek rejenerasyon kapasitesi |
İşlevsel Özellikler
| İşlev | SEMENT | PERİODONTAL LİGAMENT |
|---|---|---|
| Ana İşlev |
• Periodontal liflerin tutunma yüzeyi • Diş kökünü koruma • Dentin duyarlılığını önleme |
• Dişi alveol kemiğine bağlama • Çiğneme gücünü iletme ve dağıtma • Şok emilimi |
| Mekanik Rol |
• Edilgen destek • Sert tutunma yüzeyi sağlama |
• Etkin destek • Devingen asıltı düzeni |
| Çiğnemede |
• Sabit dayanak noktası • Güç aktarımında ara yüzey |
• Hidrolik damper görevi • Güç dağıtımı ve emilimi |
| Adaptasyon |
Yaşla kalınlaşma Aşınmaya karşı giderim |
• İşlevsel uyum • Güce göre yeniden düzenlenme |
| Beslenme | Periodontal ligamentten difüzyonla | Kendi damar ağından doğrudan |
Histolojik Özellikler
| Parametre | SEMENT | PERİODONTAL LİGAMENT |
|---|---|---|
| Tip |
• Aselüler [üst 2/3] • Selüler [apikal 1/3] • Karışık |
• Düzenli fibröz bağ dokusu • Yoğun kolajen lif demetleri |
| Lif Düzeni |
İçinde Sharpey lifleri gömülü (Ekstrensek lifler) |
5 ana lif öbeği: • Alveolar krest • Horizontal • Oblik (en çok) • Apikal • İnterradiküler |
| Matriks |
• Mineralize matriks • Kemik benzeri kompozisyon |
• Hidrate yumuşak matriks • Proteoglikan zengin |
İlişkiler ve Etkileşimler
| ANATOMİK VE İŞLEVSEL İLİŞKİLER | |
|---|---|
| Birlikte Çalışma: |
• İkisi birlikte "Periodonsiyum" düzeninin parçasıdır • Dişin çenede tutunmasını sağlar • Sharpey lifleri ile fiziksel bağlantı • Çiğneme gücünü birlikte karşılar |
| Bağlantı Biçimi: |
• PDL lifleri > Sement içine 5-10 μm gömülür • Bu lifler, "Sharpey lifleri" olarak mineralize olur • Sement yüzeyinde sementoblastlar PDL'den kaynaklıdır • PDL'nin vasküler ağı sementi besler |
| Karşılıklı Etki: |
• PDL hasarı > Sement rezorpsiyonu • Sement kaybı > PDL ataçmanı kaybı • PDL inflamasyonu > Sement hiperplazisi • Sement tamiri > PDL'den göze göçü |
Klinik Önem ve Uygulamalar
| Klinik Durum | SEMENT | PERİODONTAL LİGAMENT |
|---|---|---|
| Periodontitis |
• Yüzey kontaminasyonu • Endotoksin birikimi • Taş tutunması |
• İnflamasyon ve yıkım • Ataçman kaybı • Cep oluşumu |
| Ortodontik Tedavi |
• Genellikle dengeli • Nadiren rezorpsiyon riski • Yeni sement yapımı |
• Etkin yeniden biçimlenme • Basınç tarafı: Rezorpsiyon • Gerilim tarafı: Yapım • Diş hareketi sağlar |
| Travma |
• Çatlak/kırık olabilir • Yüzeysel hasar • Rezorpsiyon başlayabilir |
• Yırtılma(avulsiyon) • Ezilme(intrüzyon) • Gerilme(ekstrüzyon) • Mobilite artışı |
| Yenileyici Sağaltım |
• Yeni sement biçimlenmesi kolay değil • Büyüme etmenleri gerekli • Sementogenez indüksiyonu |
• İyi yenileyici gizil gücü • GTR ile yenilenebilir • Kök göze kaynağı |
| Yaşlanma |
• Kalınlaşma(hipersemantozis) • Aselüler sement artışı • Permeabilite azalması |
• İncelme • Göze sayısı azalması • Vaskülarite azalması • Elastisite kaybı |
Karşılaştırmalı Özet
| TEMEL FaRkLaR VE BENZERLİKLER | ||
|---|---|---|
| Benzerlikler |
• İkisi de periodonsiyumun parçası • İkisi de mezenkimal kökenli • İkisi de diş desteğinde kritik • İkisi de yaşam boyu etkin • İkisi de periodontal sayrılıktan etkilenir |
|
| Ana FaRkLaR |
SEMENT: ✓ Sert doku ✓ Avasküler ✓ Sinir yok ✓ Yavaş değişim ✓ Durağan destek |
PDL: ✓ Yumuşak doku ✓ Zengin damar ağı ✓ Sinir lifleri var ✓ Hızlı yenilenme ✓ Devingen destek |
| Metafor |
"Çapa Yeri" Geminin çapa attığı zemin gibi |
"Asma Köprü" Esnek ama güçlü bağlantı |
- Sement olmadan: Periodontal ligament lifleri tutunamaz
- PDL olmadan: Diş çene kemiğine bağlanamaz
- İkisi birlikte: Dişin hem sabit, hem de esnek tutunmasını sağlar
- SEMER[Ar.] ile SEMER[Ar. çoğ. ESMÂR, SİMÂR]
( Gece sohbeti/toplantısı. İLE Meyve. | Verim, mahsul. | Sonuç. )
- SEMERKANT ile/= MARAKANDA
( Semiz/bereketli anlamınadır. İLE/= Sogdiane devletinin başkenti olduğu, M.Ö. IV. yüzyıldaki adı. )
- SEMÎ'[< SEM] ile ...
( İŞİTEN, İŞİTME KUVVETİ OLAN | ALLAH'IN ADLARINDAN )
- SEMÎ'[Ar.] ile SEM'Î[Ar. < SEM] ile SEMÎH[Ar.]
( Duyan/işiten, duyma gücü olan | Allah'ın adlarından. İLE Duyma/işitme ile ilgili. İLE Eliaçık, cömert, semâhatli. )
- SEMÎN[Ar. çoğ. SİMÂN] ile SEMÎN[Ar.]
( Semiz, şişman, besili, yağlı. İLE Değerli, pahalı. )
- SEMÎR[Ar.] ile SEMÎR[Ar.]
( Meyve veren, meyveli. İLE Arkadaş. [geceleyin birlikte sohbet eden] )
- SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK
- SEMİZOTU ile/ve ISPANAK[Yun.]
( BAKLA-YI HAMKA/BEYYİNE ile/ve ... )
( BUHLE ile/ve ... )
( PURSLANE vs./and SPINACH )
( PORTULACA OLERACEA cum/et SPINACIA OLERACEA )
- ŞEMMALARDA:
BEYAZ ile/ve/> (ORTASI) RENKLİ
( Etiyopya'lıların büründükleri kumaşlar. İLE/VE/> İleri gelenlerin şemması, iki tarafı beyaz, ortası kırmızı olan üç ekten oluşmaktadır. )
- ŞEMME[Ar.] ile (ŞEMME-İ MUHAMMED) ile ...
( Bir kere koklama. | Pek az şey, zerre. İLE Koku. (HZ. MUHAMMED'İN KOKUSU) )
- ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO
- SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ
( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )
( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )
( SYMPATHY vs. EMPATHY vs. APATHY vs. ANTIPATHY vs. TELEPATHY )
- SEMPATİK SİNİR ile/||/<> PARASEMPATİK SİNİR
( Sempatik savaş-kaç, parasempatik dinlen-sindir )
( Formül: Noradrenalin İLE Asetilkolin )
- SEMPATİK ile/||/<> PARASEMPATİK
( Sempatik hızlandırıcı İLE parasempatik yavaşlatıcı sinir sistemidir )
( Formül: Savaş-kaç İLE dinlen-sindir )
- SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL
( LIKABLE vs./and/<> HANDSOME/BEAUTIFUL )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- SEMPTOMATOLOJİ ile/ve/||/<> ETİYOLOJİ ile/ve/||/<> TERAPÖTİK
( Göstergelerin incelenmesi, belirtibilim. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Nedenlerin araştırılması. İLE/VE/||/<> Tedavi/sağaltım yollarının araştırılması ve uygulanması. )
- ŞEMS CAMİSİ ile ŞEMSİ PAŞA CAMİSİ
( İkisi de aynı camidir. )
( Kubbe alemindeki güneş(şems) biçiminden dolayı Şems Camisi olarak da bilinir. )
( Boğaziçi'nden esen rüzgâr nedeniyle kuşların bu camiye konamamalarından dolayı Kuşkonmaz Camisi olarak da bilinir. )
( Üsküdar vapur iskelesi yakınında Beylerbeyi Ahmed Şemsi Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. [1580] [Tek kubbeli ve kare plânlıdır.] )
- ŞEMSE ile/||/<> SALBEK ile/||/<> TIĞ
( Süslemede kullanılan oval, dairesel biçimde dilimli ya da düz motifler. İLE/||/<> Şemsenin iki ucunda bulunan, tepelik biçimindeki uzantılar. İLE/||/<> Tezhipte, desenin bitiminde; ciltte, şemse ve köşebent kenarlarında kullanılan yardımcı süsleme motifi. )
- ŞEMS-İ MUTLAK ile/ve ŞEMS-İ MUKAYYET
- ŞEMSİYE[Ar.] / HÉLIOZOAIRES[Fr.] ile ...
( Günsüler. )
- ŞEMSİYE ile TİMKAT
( ... İLE Kudüs'te kullanılan rengârenk şemsiyelere verilen ad. )
- ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE
- SEMT ile/ve MAHALLE
( Coğrafyası/topografisi belirler. İLE/VE Mescid belirler. )
- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN
( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- SEN ile/ve/<> BİZ
( YOU vs./and/<> WE/US )
- SEN ile/ve BİZ
- ŞE'N[Ar.] ile ŞENN/ŞEN[Ar. çoğ. EŞNÂN] ile ŞEN[Ar.]
( İş. | Yeni iş, yeni çıkan hal, olay. İLE Şaraba su karıştırma. İLE Naz ve edâ. | Göze ve gönüle hoş görünen hal. | Ferahlı, sevinçli. | Kendir. | Bayındır. )
- BEN/SEN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ZEN
( [bir şey] Yaptığımızda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Yapmadığımızda/yapmayabildiğimizde[yapmamayı yeğleyebilmemizde)]. )
- SENÂ'[Ar. çoğ. ESNİYE] ile SENÂ'[Ar.]
( Övme, övüş. İLE Meyve ve yapraklarının karışmasından meydana gelen baklagillerden iç sürdürücü bir ot. | Şimşek parıltısı. )
- SENÂ'[Ar.] ile NESÂ'[Ar.]
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- SENCE ile ...
( Cam ağırlıklardır ve paraya ölçü oluştururlardı. Değerli madenden basılan sikkeye ölçü oluşturmak amacıyla yapılmış ağırlık ölçüleridir. [Bizans sencelerin Bizans dinarı solidus ile aynı ağırlıkta olduğu ve 68 habbeye[4,406 gram], Araplar'daki Dirhem'in ise 66 Habbe'ye[4,276 grama] karşılık geldiğini göstermektedir.][İslâmî Sence'ler, zamanla gelişerek klasik biçimlerine kavuşmuştur. Kimilerinin üstünde halife, vali, imam ya da şurta adlarıyla Aslahü Allah, Ekremehü Allah, Emta' Allah Lehü gibi Arapça yazılar ve Kur'an'dan ibareler yer alır. Genelde sadece tek yüzüne damga vurulan Senceler'in iki yüzünün de damgalanmasına Abbasiler döneminde başlanılmıştır. Bu dönemde sikkenin bir yüzüne Kelime-i Tevhid, öteki yüzüne halife, vali, imam, şurta, vb. adları basılırdı. Sencelerdeki renkler, üretim sırasında katılan hammaddeye göre değişiklik göstermiş, mavi renkteki senceler krom oksitten, kehribar rengi kükürt ve karbondan, koyu mavi senceler ise manganezden elde edilmiştir.] )
- SENDELEME ile YALPALAMA
( ... İLE Dengesi bozularak, bir sağa, bir sola eğilmek. [YALPA: Rüzgâr ya da dalgaların etkisiyle, geminin, bir sancağa(sağa), bir iskeleye(sola) yatıp kalkması.] )
- SENDEN/BENDEN FARKLI DÜŞÜNEN(E TAHAMMÜL) ile SENDEN/BENDEN FARKLI İNANAN(A TAHAMMÜL)
- SENDİK[Fr. < Yun.] ile SENDİKA[Fr. < Yun.]
( Bir birliğin, ortaklığın ya da alacaklılar grubunun haklarını korumakla görevli kişi. İLE İşçilerin ya da işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik. )
- SENE[Ar.] ile HİCCE[Ar.]
- SENED-İ HÂKANÎ ile ...
( Tapu senedi. )
- SENESCENCE ile/||/<> APOPTOZ
( Senescence hücrenin bölünmeyi durdurmasıyken İLE apoptoz programlı hücre ölümüdür )
( Formül: p53 yolu )
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- SENEVÎ[Ar.] ile SENEVÎ[Ar. < SÜNÂÎ]
( Bir yıllık, yıl ile ilgili. İLE Biri hayr, öteki şer için olan iki yaratıcının bulunduğuna inanan mecûsîlerden olan kişi. )
- SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE
- SENFONİ ORKESTRASI ile FİLARMONİ ORKESTRASI
( ... İLE Kurumsal. )
- SENFONİ ORKESTRASI ile ODA ORKESTRASI
( 50 - 120/130 kişilik. İLE 40/30/25 kişilik. )
- SENFONİ[Fr., İng. SYMPHONIE] ile/= KÂR[Osmanlı Tr.]
( Orkestra için bestelenmiş, birkaç bölümden oluşan uzun müzik yapıtı. )
- SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil AYAK SESİNİ SEVİYORUM! (AMA SENİ DEĞİL)
- SENİ SEVİYORUM! ile/ve/değil SENİ (DAHA ÇOK) SEVMEK İSTİYORUM!
( "I LOVE YOU" vs./and "I WOULD LIKE TO LOVE YOU" )
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil SENİN, BENİ SEVEBİLME OLASILIĞINI SEVİYORUM!
- SENİ:
SEVMEYENİ ile/ve/değil/yerine/>< SEVENİ
( Tatlı olsa da unut. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Zehir olsa da yut. )
( Sevme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sev... [Sevenin/sevginin ölçütü de tüm davranış, tutum ve sözlerinde ne kadar saygılı olduğu/davrandığıdır.] )
- ŞE'NÎ[Ar.] ile ŞENÎ'[Ar. < ŞENÂAT]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. )
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ
- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)
- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]
( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )
- SENKRETİZM ile ...
( Her dine/felsefeye/bilgiye gösterilen eşitlikçi hoşgörü. )
- SENOLYTİCS İLE REPROGRAMMİNG İLE PARABİOSİS ile/||/<> GENÇLEŞTİRME YAKLAŞIMLARI
( Yaşlanmayı tersine çevirme stratejileri. )
( Formül: OSKM faktörleri )
- SEN/SANA ile SİZ/SİZE
( YOU/TO YOU vs. YOU/TO YOU )
- SENSİTİVİTY İLE SPECİFİCİTY İLE PPV İLE NPV ile/||/<> TANI TEST İSTATİSTİĞİ
( Tıbbi test performans ölçütleri. )
( Formül: Sens = TP/(TP+FN) )
- SENSİZ ile/ve/||/<> SONSUZ
- SENTEZ ile/||/<> ANALİZ
( Sentez birleştirme ve inşa etme İLE analiz parçalara ayırma ve çözümlemedir. Sentez yeni bilgi üretir İLE analiz mevcut bilgiyi açıklar. Sentez öncüllerden sonuca İLE analiz sonuçtan öncüllere gider. )
( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )
- SENTEZ ile/ve EKLEKTİK
- SENTEZ ile/||/<> ORGANİK
( Organik sentez yöntemleri )
( Pierre Eugène Marcellin Berthelot tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1907) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Organik sentez, termokimya) )
- SENTEZ ile/ve/||/<>/> SİNERJİ
- SENTRİYOL ile/||/<> SENTROZOM
( Sentriyol mikrotübül yapı İLE sentrozom organizasyon merkezidir )
( Formül: Yapı İLE MTOC )
- SENTROMER ile/||/<> KİNETOKOR
( Sentromer kromozom merkez İLE kinetokor protein kompleksi. )
( Formül: DNA bölgesi İLE protein )
- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR
( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )
- SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN
( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )
- SEPARABLE ile/||/<> DENSE
( Separable sayılabilir yoğun alt küme İLE dense closure tüm uzay. )
( Formül: Countable dense İLE general dense )
- SEPET[Fars. < SEPED] ile AĞKER
( Saz, kamış, ince dal ya da tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. | Bu kabın aldığı ölçüde. | Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. | Sazdan örülmüş balık kapanı. | Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. | Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. İLE ... )
- SEPET ile BOTSWANA SEPETİ
( ... İLE Ünlü olan bu sepetlerin üzerindeki süslemeler, "zürafanın gözyaşları", "boğa sidiği izi", "zebra ahı" gibi ilginç adlar taşımaktadır. )
- SEPET ile İŞPORTA[İt.]
( ... İLE Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan, yayvan sepet ya da bu işi gören, ona benzer araç, sergi, tezgâh. | Açıkta yapılan satış. )
- SEPET ile KAZEVİ[Ar. < GAZEVÎ]
( ... İLE Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet. )
- SEPETLEMEK" ile/değil/yerine KOVMAK
- SEPÎDE[Fars.] ile/ve SEPÎDE-DEM[Fars.]
- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI
- MİKROPLU/SEPTİK[İng. < SEPTIC] ile/değil KUŞKUCU/SKEPTİK[İng. < SCEPTIC]["SPEKTİK" değil!]
- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ
( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )
( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )
( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )
- SER LEVHA ile MİHRÂBİYE
- ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ
( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )
- ŞER/ŞERR[Ar.] ile ŞER[Ar.] ile ŞERR[Ar. çoğ. ŞÜRÛR] ile ŞERR[Ar. < EŞRÂR]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. İLE Kötülük, kötü iş. | Kavga, gürültü. [>< HAYR] İLE Kötülük eden, kötü kişi. | Daha/pek/en kötü. )
- SER[Fars.] ile/ve/||/<> CAN[Fars.]
- SER[Fars.] ile SER-[Fars.]
( Baş, kafa, kelle. | Baş, başkan. | Tepe, doruk/zirve. | Uc kenar. | Son, nihâyet. İLE "Baş, başkan" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [SER-KÂTİB: Başkâtip.] )
- SER[Fars.] ile SER/SERA[Fr.]
( Baş, kafa. | Başkan. İLE Limonluk. )
- SERA GAZI ile/||/<> OZON TABAKASI İNCELTİCİ
( Sera gazı ısı tutar, ODS UV korumasını azaltır )
( Formül: CO₂ İLE CH₄ (sera) İLE CFC İLE HCFC (ODS) )
- SERÂ/SERÂY[Fars.] ile -SERÂ[Fars.] ile SERÂ[Ar./Fars.]
( Saray. | Büyük konak. | Hükümet konağı. İLE "Şarkı söyleyen" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [NAĞME-SERÂ: Türkü, şarkı söyleyen.] İLE Toprak. )
- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016
(
)
- ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT
( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )
( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )
- SERAMİK İLE KOMPOZİT İLE POLİMER ile/||/<> MALZEME SINIFLARI
( Mühendislik malzemelerinin ana grupları. )
( Formül: E_kompozit = V_fE_f + V_mE_m )
- SERAMİK ile/ve ÇİNİ
- SERAMİK ile/||/<> LAKABİ
( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )
- SERAMİK[Fr. < Yun.] ile PORSELEN[İt.]
( Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan. | Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek gibi nesne. İLE Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru. | Bu hamurdan yapılmış çanak, çömlek. )
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SERAMİK'TE:
İZNİK ile/ve KÜTAHYA
- SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI
( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )
- SERAP ile GERÇEK
( MIRAGE vs. REALITY )
- SERAP[Fars. < SERÂB] ile/ve/değil ZAN
( "Görsel/görüntülü" zan. İLE/VE/DEĞİL "Görüntü"süz serap. )
( Afrika'da, bir şey, sabahın ilk ışığında gerçek, öğle saatinde ise yalandır. )
- SERÂSER[Fars.] ile SERÂSER[Fars.]
( Baştan başa, tamamıyla. [SER: Baş. | Pekiştirme elifi.] İLE Altın ve gümüşle dokunan çok değerli eski bir kumaş çeşidi. )
- ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]
( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )
- SERÂYENDE[Fars.] ile ...
( Şarkı söyleyen. )
- SERBEST ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil SALLAMAK
- SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK
( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )
- FOTONLAR:
SERBEST ile/ve/<> BAĞIL
- SERBEST GENLEŞME ile/||/<> İZOTERMİK GENLEŞME
( Serbest genleşmede iş yapılmaz, izotermik genleşmede T sabit kalır. )
( Formül: W = 0 İLE W = nRT ln(V₂/V₁) )
- SERBEST ile/||/<> DÜŞME
( Serbest düşme yasaları )
( Galileo Galilei tarafından 1604 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1564-1642) (Ülke: İtalya) (Alan: Fizik, Astronomi) (Önemli katkıları: Teleskop, Jüpiter uyduları, serbest düşme) )
- SER-BEST ile/ve SER-ÂZÂD
( Başı[ser] bağlı[best], sorumluluğunu alan/üstlenen, bağlamını ve çevresini dikkate alan. | Engelsiz. | "Başıboş, kayıtsız." | "İstediği gibi hareket eden." | "Sıkılmayan." İLE/VE Serbest, hür, başıboş. | Rahat, dertsiz. )
- SER-BEST[Ar.] ile/ve SER-BESTE[Ar.]
( Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. İLE/VE Başı bağlı. | Başı toplu, aklını başına toplamış. | Örtülü, gizli, kapalı. )
- SER-BEST ile/ve/> SER-MEST
- SERBEST/LİK ile BAŞIBOŞ/LUK
( FREE/DOM vs. UNTAMED/NESS | BUM )
- SERBEST/LİK ile DAĞINIK/LIK
( FREEDOM vs. UNTIDINESS )
- SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK
( Fizik. İLE/VE Metafizik. )
( Her zaman bulunamayabilir. Kişinin hareketlerinin sınırlanması. İLE/VE Kendinin bilincinde olmak. )
( Kişi, farkındalıkta olduğu/kaldığı sürece özgürdür. )
( Kişinin özgür olduğunu bilmesi, kendini bilmesidir. )
( FREE/NESS vs./and FREEDOM
Physics. WITH/AND Metaphysics. )
- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"
( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )
- ŞERBET ile SOMATA[Yun.]
( ... İLE Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi. )
- ŞERBET ile SÜBYE[İt.]
( ... İLE Badem içi, kavun çekirdeği gibi şeylerden yapılan, boza koyuluğundaki şerbet. )
- ŞERBET[Ar.] ile ŞURUP[Ar.]
( Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek. | Belirli törenlerde, konuklara sunulan şekerli içecek. | Bazı maddelerin suda eritilmişi. | Sözlenmek ya da nişanlanmak üzere tarafların antlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek. İLE Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.| Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek. | İçinde çok miktarda şeker bulunan, koyu sıvı kıvamda olan ilâç. )
- SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ
( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )
(
)
- SERÇE ile/değil BECET
( ... İLE/DEĞİL Serçegillerden, küçük bir kuş. )
( ... cum PASSER )
- SERÇE ile/değil ÇÜTRE
- SERÇE ile KARKUŞU
( ... İLE Serçegillerden, karlı dağların doruklarında yaşayan, bacakları ve parmakları tüylü bir kuş. )
( ... cum PLECTROPHENAX NIVALIS )
- SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE
(
)
- SERÇE ile ÖKÜZBURNU
( ... İLE Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın bir kuş. )
( PASSER DOMESTICUS cum CALAO )
- SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ
- SERÇE/HUMMER ile ÇİMÇEK, DAĞIRCAN, LOKRE
( ... İLE Serçenin küçük bir türü. )
( ESER, USFÛR/USFÛRU[çoğ. ASÂFİR], ŞÜRŞÛRİYYE: Serçe kuşları. | Serçegiller. )
( BİNCİŞK, ÇETÛK, GÜNCİŞK, PÜNÇÜŞK, SÂR-ÇE ile/ve ... )
( SPARROW vs./and ... )
( PASSER DOMESTICUS cum/et ... )
- SERD[Ar.] ile SERD[Ar.] ile SERD[Fars.]
( Sözü, düzgün ve uygun söyleme. İLE Doğrama, doğranma. İLE Soğuk. | Sert, haşin, çirkin. | Sert, kaba, hoyrat. )
- SERDAR ile/||/<> SERDAR-I EKREM
( Başkomutan, başbuğ. İLE/||/<> Osmanlı'da, Sadrazam'ın sefer sırasında kendi yetkilerinin yanında Sultan'a ait olan yetkileri de kullanmasından dolayı aldığı san. )
- SEREBRAL PALSİ (SP) ile/||/<> MULTİPLE SKLEROZ (MS)
( Doğum öncesi ya da doğum sırasında beyin hasarı sonucu oluşan devim bozukluğu. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin sinir gözelerine saldırması sonucu oluşan nörolojik bir sayrılık. )
- SEREBRAL PALSİ ile FRIEDREICH ATAKSİ
- SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ
( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )
- SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS
( )
- SEREBRAL/CEREBRAL ile/||/<> SEREBROSPİNAL/CEREBROSPINAL
( Beyinle ilgili. İLE/||/<> Beyin ve omurilikle ilgili. )
- SEREBRUM'DA:
YARIK ile/ve OLUK
( FISSURE vs./and SULCUS )
- ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)
( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )
( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )
( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )
( Kendi özüne bağlılık. )
( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )
- ŞEREFÂBÂD KASRI / BEYKOZ KASRI ile ŞEREFÂBÂD KASRI
( Beykoz'da, Stadyum yanındaki koruluktadır. İLE Üsküdar'da, Şemsipaşa semtindeydi. [Şu anda yerinde yoktur.] )
( Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu tarafından Sultan Abdülmecid'e armağan olarak yaptırılmıştır. İLE ... )
( Yetimler Yurdu(Dârüleytam)[I. Dünya Savaşı sonrasında] ve Gençlik Provantoryumu[Cumhuriyet döneminde] olarak kullanılmıştır. Mehmed Ali Paşa Kasrı ve Mecidiye Kasrı adlarıyla da bilinmektedir. İLE ... )
- SEREN ile GABYA
( Yelkenli gemilerde, üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanılan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı, düşey konumdaki kalın parça. İLE Ana direklerin üzerine sürülen çubuklara ve ana direklerin üstlerinde bulunan serenlere verilen ad. )
- SERENGETİ KEDİSİ ile SAVAN KEDİSİ
- SERE/SELE ile ...
( Açık duran başparmağın ucundan, gösterme(işaret) parmağının ucuna kadar olan uzaklık. )
- SEREYANÎ ile CİVÂRÎ
- SERGİLEMEK ile PAYLAŞMAK
( TO EXHIBIT/DISPLAY vs. TO SHARE )
- SERGİN ile SERGİN
( Serilmiş olan. İLE Yatan sayrı. )
(1996'dan beri)