
Nesneler(Doğa ve üretim nesnelerini keşfedelim mi?)
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 6798 başlık/FaRk ile birlikte,
6797 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/29)
- ANALİZÖR[Fr.] değil/yerine/= ANALİZ YAPAN ARAÇ YA DA ÖRGEN
- AN'ANÂT[Ar.] ile ANANAT ile ANÂNET[Ar.]
( Gelenekler, rivâyetler. İLE Üçlü çatal.[Dirgen/diren benzeri bir araç.] İLE Eşeysel güçsüzlük, iktidarsızlık. )
- ANAVATA[Yun.] değil/yerine/= KABA İPLİK ÜZERİNDE İBRİŞİM SARARAK YAPILAN NAKIŞ
- ANAYASA ile/ve MEDÎNE VESÎKASI
- ANBAR[Fars.] değil/yerine/= AMBAR
- ANDIRIM ile/ve/||/<> BENZEŞİM
- ANDOKARDİT[Fr.] değil/yerine/= İÇ YÜREK ZARI YANGISI
- ANDROID[Fr./İng.] ile IOS
( )
( İnsan biçiminde otomat. | Telefon işletim düzeneği. İLE Apple telefon işletim düzeneği. )
- ANELE[İt. < ANELLO] değil/yerine/= HALKA
( Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka. )
- ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER
( Yelölçer. )
- ANEROİT[Fr. < ANEROIDE] = KADRANLI BAROMETRE
( Cıva yerine maden bir kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre. | Madenlerin esnekliği ile çalışan barometre. )
- ANGIT/ANGUT ile/||/<> ANGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ördeğe benzer, kızıl renkli bir kuş. İLE Tıpa. )
- ANGORA:
AKRİLİK ve MOHER
( %50 ve %50 )
- ANIT ve/<> KANIT
- ANJİYOGRAFİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANJİYOKARDİOGRAFİ[Fr.]
( Damarlara opak nesne verildikten sonra elde edilen radyografi. İLE/VE/||/<> Kalp boşlukları ve kalp tabanındaki büyük damarlar radyografisi. )
- ANJİYOLOJİ[Fr.] ile ANJİYOM[Fr.] ile ANJİYOSKOP[Fr.]
( Anatominin dolaşım örgenlerini inceleyen bölümü. İLE Damarların çoğalmasından ileri gelen tehlikesiz ur. İLE Kılcal damarları yerinden çıkarmadan, canlı üzerinde inceleme yapmaya yarayan büyüteç. )
- ANKADRMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇERÇEVELEME
- ANKARA GEMİSİ:
SOLACE ile/ve/değil/< IRAQUOIS
( Ankara gemisinin ilk adı, "Solace" değildir. 1927 yılında, New Port News'te yapılan geminin, kızaktan, denize inen gövdesinde, "Solace"den önce, Altı Uluslar diye bilinen, Amerika Yerlisi kabilelerinin ortak adı olan, "Iraquois" yazılıydı. )
- ANKASTRE[Fr.] değil/yerine/= BİR OYUĞA, YUVAYA YERLEŞTİRİLMİŞ TESİSAT
- ANLAM:
BAĞLAM ile/ve/||/<> TANIM ile/ve/||/<> ÖLÇÜ
- ANLAMLI BAKMAK ile ALICI GÖZÜYLE BAKMAK
- ANLAMSAL ÖLÇÜT ile BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT ile SESBİLİMSEL ÖLÇÜT
( SEMANTIC CRITERIA vs. MORPHOLOGICAL CRITERIA vs. PHONOLOGICAL CRITERIA )
- ANNE SÜTÜ ile/ve/||/<>/> TİRLE[Fr. < TIRE-LAIT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç. )
- ANOMAL[Fr.] ile ANORMAL[Fr./İng.]
( Düzensiz, yolsuz. İLE Yerleşmiş düzene, alışkanlık ve kurallara aykırı/lık. )
- ARTI UC/ANOT[Fr. < ANODE] ile/ve/||/<>/>< EKSİ UC/KATOT[Fr. < CATHODE] ile/ve/||/<>/>< ANTİKATOT[Fr. < ANTICATHODE]
( Redoks tepkimelerinde, yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uc. Elektroliz tepkimesinde, anot artı ucta olur. İLE/VE/||/<>/>< İndirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anot'un antisi olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uctur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot, eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot, artı yüklü olur. Katot, bir elektrokimyasal hücrede, indirgenmenin meydana geldiği elektrottur. Bir elektrolizde, Hidrojen'in de açığa çıkmasını önlemek için kullanılır. Eksi uc ya da Negatif yüklü elektrot anlamını taşır. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot artı yüklü olur. Katot, daha çok, sıvı ve gazlar üzerinden akım iletilen düzenlerde negatif elektrottur. Elektron tüplerinde ya da lambalarda, ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır. Elektronlar bu elektrot sayesinde sisteme girer. Elektron tüplerinde ve gazlı deşarj lambalarında kullanılan katotlar, soğuk ve sıcak (termoiyonik) olmak üzere iki bölümde incelenebilir. İLE/VE/||/<>/>< Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak. )
( Elektronların çıktığı elektrot. İLE/VE/||/<>/>< Elektronların girdiği elektrot. İLE/VE/||/<>/>< X-ışını tüplerinde elektronların hedef aldığı elektrot. )
( [Yun.] ANOHODOS[ANO: Yukarı. HODOS: Yol.] ile/ve/||/<>/>< KATAHODOS[KATA: Aşağı. HODOS: Yol.] )
- ANŞEF[Fr.] değil/yerine/= BAŞ, BİRİNCİ
- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET
( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )
- ANTEN[Fr. < ANTENNE] ile/ve UYDU ALICISI
( Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayınlayan iletken araç. )
- ANTET/Lİ[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIK/LI
( Ticari şirketlerde, resmi dairelerde kullanılan başlıklı kağıt ya da zarf. )
- ANTİFİRİKSİYON[Fr.] ile ANTİFİRİZ[İng.] ile ANTİHALO[Fr.]
( Bir makinenin hareketli parçalarının sürtünmesini azaltarak, zamanla aşınmasını önleyecek nitelikte nesne ya da alaşım. İLE Sıvıların donmasını önleyici nesne. İLE Fotoğraf plakaları üzerinde ışığın oluşturduğu lekeleri önleyen nesneler. )
- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ
- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]
( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )
- ANTİKA ile PİKO[Fr.]
( ... İLE Makinada yapılan, bir tür antika. )
- ANTİKİKLON/ANTİSİKLON[Fr.] ile ANTİPARALEL[Fr.]
( Döngü dışı. | Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi. İLE Paralel olmayan. )
- ANTİKOMİNTERN[Fr.] ile ANTİKOMÜNİST[Fr.] ile ANTİKOMÜNİZM[Fr.]
( Komintern politikasına karşıt. İLE Komünizme karşıt. İLE Komünizm karşıtlığı. )
- ANTİPERSONEL[Fr.] ile ANTİRADAR[Fr.] ile ANTİTANK[Fr.]
( Özellikle kişileri saf dışı kılmak için kullanılan savaş araçları ve silahları. İLE Radarları etkisiz duruma getirmeye yarayan düzenek. İLE Tanklara karşı kullanılan. )
- ANTLAŞMA ile KESENE
( ... İLE Sözleşme, yazılı antlaşma. | Götürü ya da toptan satış. )
- ANTRAKOZ[Fr.] ile/>< ANTRASİT[Fr.]
( Akciğerlerin, bronşların kömür tanecikleriyle dolması. İLE Bir çeşit taş kömürü. | Birkaç rengin karışımından oluşan renk. )
- ANTROMORFİK" değil/yerine/= ANTROPOMORFİK
- ANUK/ANUQ ile/||/<> ANUKLADI/ANUQLADI ile/||/<> ANUKLUK/ANUQLUQ ile/||/<> ANUTGAN ile/||/<> ANUTTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hazır olan. İLE Hazır bulma. İLE Hazır olma. İLE Hazır olan kişi. İLE Hazırlanmış, hazırladı. )
- APARAT[Alm. APPARAT] ile/||/<> APAREY[Fr.]
( Birbirine bağlı ya da ekli olarak işleyen araçların oluşturduğu bütün. Araçlar takımı. İLE/||/<> Aparatı oluşturan araçların her biri. )
- APART[Fr.] ile/||/<> APARTMAN[Fr.]
( Ayrı ayrı. İLE/||/<> Her katında bir ya da birkaç daire bulunan çok katlı bina. )
- APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]
( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )
- APLİK[Fr. < APPLIQUE] ile APLİKE[Fr. < APPLIQUÉ]
( Duvar şamdanı, duvar lambası. İLE Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş desenlerin bir başka kumaşı süsleme yöntemi ya da kumaşa işlenmiş durumu. )
- APLİKASYON/APPLICATION[İng.] ile/||/<> APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.]
( Uygulama. İLE/||/<> Uygulayıcı. )
- APTAL ile ŞAPŞAL/ŞAPŞİK
( ... İLE Aptalca davranışlarda bulunan, alık kişi. | Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen. | Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek). )
- AR NERİG/ARSAL ile AR BÖRİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kestane renginde herhangi bir şey. İLE Sırtlan. )
- AR[Fr. < Lat.] ile AR ile Ar
( Tarım alanları için yüz metrekare değerinde yüzey ölçü birimi. [Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.] | Sanat. İLE Utanma, utanç duyma. İLE [kimya] Argon'un simgesi. )
- ARA AŞIĞI ile DAMLALIK AŞIĞI ile MAHYA AŞIĞI ile MONTAJ AŞIĞI/KONSTRÜKTİF AŞIK ile AŞIK TAKOZU ile ÂŞIKYOLU
( Mahya aşığı ile damlalık aşığı arasında kalan aşıklardan her biri. İLE Ahşap makaslı çatılarda, oluk tarafında dış duvarlar üzerine yerleştirilen ve mertek uclarını taşıyan aşık. Kırma ya da beşikörtüsü çatılarda, mahyaya yerlşetirilen aşık. İLE Mahyada, taşıyıcı aşık bulunmaması durumunda ya da bir mertek çatısında mertek uclarını bağlamak için bunların altına yerleştirilen ve mertekler tarafından taşınan küçük kesitli aşık. İLE Aşıkların oturmalarını sağlamak ve kaymalarını önlemek için eğik makas kirişlerinin üzerine çakılan konik ağaç parça. İLE Dik köşeli çizgilerin kırılarak devam etmesiyle oluşan eski bir geometrik bezeme.[Eskiden, "âşık yolunu şaşırmış" ya da "sarhoşyolu" da denilmiş.] )
- ARABA değil/yerine BİSİKLET
( Arabadan İn, Bisiklete Bin!...
)
- ARABA ile KALESKA[Rusça]
( ... İLE Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası. )
- ARABA ile LANDO/LANDON[Fr.]
( ... İLE Dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş, karşılıklı iki oturma sırası bulunan binek arabası. )
- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI
- ARAÇ ile AYGIT
- ARAÇ ile/ve GEREÇ
- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]
- A'RÂK[Ar.] ile A'RÂK[Ar. < IRK] ile ARAK[Ar.] ile ARAKK[Ar.]
( Ter. | Üzüm ve çeşitlerinden çekilip elde edilen ispirto, rakı. İLE Kökler, damarlar. İLE Rakı. İLE [daha/çok/pek] İnce. )
- ARAKIYE ile ARAKIYE/MEY
( Dervişlerin giydiği, tiftikten yapılmış ince külâh. İLE Küçük zurna. [Doğu Anadolu'da kullanılır.] )
- ARALIĞI KAPATMAK ile/ve/||/<>/< UYUMLAŞ(TIR)MAK
- ARALIK/aralık ile Aralık
( Ara, boşluk. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Onikinci/son ay. )
- ÂRÂM[Ar. < İREM] ile ÂRÂM[Fars.]
( Çölde, özellikle konulan belirteç/nişan. İLE Durma, eğlenme, dinlenme. | Yerleşme, dinlenme, karar kılma. )
- ARAN ile/= HEYBE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ARANJMAN[Fr./İng. < ARRANGEMENT] değil/yerine/= DÜZENLEME
- ARASTA ile/||/<> ŞADIRVAN ile/||/<> TABHANE ile/||/<> DARUŞŞİFA
( Çarşı, dizi dükkânlar. Bazen önlerinde revak ya da karşılıklı sıraların arasında örtü bulunanlar, bir tür kapalı çarşı oluşturur. İLE/||/<> Bir çeşit meydan çeşmesi. Özellikle cami avlularında, çepeçevre muslukları olan çokgen su tesisi. İLE/||/<> Konukevi/misafirhane. | Dini yapıların bir bölümü.[Özellikle gezici dervişlerin konuk edildiği oda.] İLE/||/<> Şifahane, hastahane gibi sağlık kuruluşlarına verilen eski adlardan biri. )
- ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME[AR-GE] ile/ve/||/<>/> ÜRÜN GELİŞTİRME
- ARAS[yerel < Isparta bölgesi] ile/ve/<> ARASTA[Fars. ARASTE: Süslenmiş.] ile/ve/<> ARASTAK[Fars.]
( Çarşı. İLE/VE/<> Eskiden, çarşılarda aynı çeşit mal satan esnafın bulunduğu bölüm. | Üstü örtülü ya da dükkânlarının önü saçaklı çarşı. [Eskiden, arasta, külliyelerin bir bölümünü meydana getirirdi.] | Ordu çarşısı. [Eskiden, ordugâhta kurulan seyyar çarşı.] İLE/VE/<> Yapıların üzerine gelen süslü saçak. | Tavan. | Yatak sayvanı. )
- ARAZ ile ARAÇ
- ARAZÖZ[Fr. < ARROSEUSE] değil/yerine/= YOLSULAR
( Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan motorlu araç. )
- ÂRD[Fars.]
( Buğday ve benzerlerinden öğütülen un. | Değirmen taşına buğdayı akıtan oluk. )
- ARDA ile/ve BAGET[Fr. < BAGUETTE]
( İşaret olarak yere dikilen çubuk. Uzun değnek. | Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem. | Ardıl. İLE/VE İnce kısa değnek. | Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. | Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. | Düşük gramajlı ince, uzun ekmek. | Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. )
- ARDAK ile ARDIŞIK
( Mantarların etkisiyle ahşapta meydana gelen ve renk değişikliği doğuran çürüme başlangıcı. İLE Aynı öğenin birbiri ardına gelmesi. )
- ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK
- ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK
- AREOMETRE[Yun. ARAIOS: Sulu, az koyu. | METRON: Ölçü.] değil/yerine/= SIVIÖLÇER
( Bir sıvının, özgül ağırlığını ölçmeye yarayan aygıt. )
- ARIG[BARSGAN] ile/||/<> ARRIG ile/||/<> ARIG NERİG ile/||/<> ARIKLIK/ARIGLIQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çadır örtüsü. İLE Pek temiz nesne.[r'nin tekrar pekiştirme içindir.] İLE Temiz olan bir şey. İLE Temizlik, arılık. )
- ARIK ile ALGIN
( Ark, açık oluk, karık, dren[Fr. < DRAIN]. | Fide ya da fidan dikilen yer. | Zayıf, cılız, kuru, sıska. İLE Cılız, zayıf, hastalıklı. | Birine gönül vermiş, tutkun, vurgun. )
- ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE
- ARIŞ/İRİŞ ile ARIŞ ile ARIŞ
( Kolun, dirsekten parmaklara kadar olan bölümü. İLE Çözgü. İLE Araba oku. )
- ARITA PORSELENİ ile KOPYALARI
( ... İLE 3 çeşittir. )
- ARITA/IMARI PORSELENİ ile/ve NABESHIMA PORSELENİ
- ARITMAK ile ARINDIRMAK
- ARITMAK ile ISLAH (ETMEK)
- ARİTMETİK ORAN ve/||/<> GEOMETRİK ORAN
- ARK[İng. < ARCH]/ARKUS[< ARCUS] değil/yerine/= YAY
- ARKA FON[Fr. < FOND] değil ARKADA[Tr.] ya da FONDA
- ARKADAN İTİŞLİ (RWD) ile/ve/değil/||/<>/> ÖNDEN ÇEKİŞLİ (FWD) ile/ve/değil/||/<>/> DÖRT ÇEKER (AWD/4WD)
(
Özellik | Arkadan İtiş (RWD) | Önden Çekiş (FWD) | Dört Çeker (AWD/4WD) |
---|---|---|---|
Güç Aktarımı | Motor gücü arka tekerleklere iletilir. | Motor gücü ön tekerleklere iletilir. | Motor gücü dört tekerleğe dağıtılır. |
Çekiş ve Yol Tutuş | Yüksek hızda dengeli, ancak kaygan zeminde arkadan kayma riski vardır. | Yağmur ve karlı havalarda iyidir, ancak yüksek hızda sınırlıdır. | Her zeminde üstün çekiş ve denge sağlar. |
Performans | Daha iyi hızlanma ve denge sunar, genellikle spor ve lüks araçlarda kullanılır. | Yakıt tasarrufludur, ancak spor amaçlı kullanım için sınırlıdır. | En iyi yol tutuş performansına sahiptir ancak yakıt tüketimi daha yüksektir. |
Kullanım Alanları | Spor, performans ve lüks araçlar | Kent içi, ekonomik otomobiller | Arazi, SUV ve yüksek performanslı araçlar |
(
Özellik | Arkadan İtişli (RWD) | Önden Çekişli (FWD) |
---|---|---|
Ağırlık Merkezi | Ağırlık merkezi daha dengelidir. | Motor ve güç aktarım parçaları önde olduğundan, ağırlık merkezi öndedir. |
Motor Konumu | Motor, dikine konumlandırılır. | Motor, enlemesine konumlandırılır. |
Maliyet | Şaft tüneli gibi ek bileşenler nedeniyle daha maliyetlidir. | Daha az aksam bulunduğundan, maliyet, düşüktür. |
Bakım | Şaft ve diferansiyel bulunduğundan, bakım maliyeti daha yüksektir. | Bakımı ve yağlaması daha kolaydır. |
Ağırlık | Şaft tüneli ve ek aksamlar nedeniyle daha ağırdır. | Daha hafiftir. |
Performans Farkları
Özellik | Arkadan İtişli (RWD) | Önden Çekişli (FWD) |
---|---|---|
Kalkış Performansı | Kalkış performansı daha düşük olabilir. | Daha iyi çekiş sağladığından, ilk hızlanma daha iyidir. |
Genel Performans | Performanslı sürüş için daha uygundur. | Ekonomik ve günlük kullanım için uygundur. |
Viraj Kabiliyeti | Yüksek hızda daha dengeli kalır ancak dikkatli kullanım gerektirir. | Virajlarda genellikle daha avantajlıdır. |
Kaygan Zeminde Denetim | Kaygan zeminde arkadan kayma riski vardır ancak deneyimli sürücüler için toparlaması kolaydır. | Daha kolay denetlenir. |
- ARKEOLOJİ ile/ve/||/<>/> DENEYSEL ARKEOLOJİ
( )
- ARKHİTRAV(ARŞİTRAV) ile/||/<> GÖLGELENDİRME ile/||/<> VOLÜT
( Antik mimarlıkta, sütunların taşıdığı, bir sütun ekseninden öteki sütun eksenine uzanan taş hatıllar(kiriş). İLE/||/<> Batı sanatında nesnelere oylum ve derinlik kazandırma yöntemi. Açık ve belirli bölümlerin karanlık bırakılması, böylece keskin belirli yerlerinde sertlik ve körelik boyaması sonucu elde edilen görsel etki. İLE/||/<> İyon sütun başlıklarında bulunan, spiral biçimli kıvrımlar. )
- ARKUK/ARQUQ ile ARKUK/ARQUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dik kafalı kişi. İLE İki duvar ya da iki sütun arasındaki tahta engel. )
- ARMA:
DİREK ve/||/<> SEREN ve/||/<> HALAT ve/||/<> TEL MAKARA ve/||/<> YELKEN
( ARMA: Teknede, güverteden yukarı bölümde bulunan donanımların genel adı. )
- ARMADA[İt. < ARMATA] değil/yerine/= DONANMA
- ARMAĞAN/HEDİYE ile ÖRTÜLÜ RÜŞVET
- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK
( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )
- ARMAĞAN ile SAÇI
( ... İLE Gelinin başından saçılan çiçek, şeker, arpa, para gibi şeyler. | Düğün armağanı. )
- ARMAĞAN ile/ve/||/<> SEVGİ
( Kendinden çok, onun gereksinimi olan önceliği[nesneyi/olanağı], ona veriyorsan. İLE/VE/||/<> Ondan çok, kendi gereksinimin olan önceliği[nesneyi/olanağı], ona veriyorsan. )
- ARMAĞAN ile SUNGU
( ... İLE Bir büyüğe sunulan armağan. | Bir tanrıya ya da tapınağa yapılan bağış. )
- ARMATÖR[İt. < ARMADOR] ile ARMATÖR ile ARMATÜR[Fr. < Lat.] ile ARMATUR[Alm. < Lat.]
( Ticaret gemisi iyesi/sahibi. | Geminin direk, seren, yelken, ip vb. donanımını düzenleyen usta. İLE Betonarme teçhizatı, donatı. | Akkor telli lambalı sortide duy, kordon, tavan kapaı, varsa tij ve glop; floresan lambalı sortide balast, starter, şasi. [Lambalar, armatürün dışında sayılır.] | Ventil, batarya, geri tepme ve emniyet ventili ve benzeri gereçlerin, hepsine verilen ad, donatı. İLE Bir aygıtın ana bölümünü oluşturan tümü. | Bir mıknatısın iki kutbu arasında, kuvvet akımını, toplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına yerleştirilen demir parçası. | Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden her biri. )
- AROMA[İt.] değil/yerine/= HOŞ KOKU
- ARPACIK ile ARPACIK ile ARPACIK ile ARPACIK
( İtdirseği/çıban. İLE Soğan/kıska, tohumluk soğan. | Taze, ufak hıyar. | Çorbalık arpa biçiminde şehriye. | Amerikan tohumlu buğday. İLE Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun en ileri bölümünde bulunan ve nişan alırken gezle birlikte göz ile hedef arasında aynı çizgi üzerine getirilen küçük çıkıntı. | Değirmen çarkının merkezinde bulunan demir parça. İLE Erkek geceliğine[entari/anteri] yapılan bir çeşit nakış. )
- ARŞE[Fr. < ARCHET] değil/yerine/= YAY
( Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay. | Keman yayı. )
- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN
( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )
- ARŞIN ile URUP[Ar.]
( ... İLE Arşının sekizde bir uzunluğundaki ölçü. )
- ARŞIN/ENDÂZE ile BİTEMİ/PİTHAMİ[Yun.]
( ... İLE Arşın ve endâze tarzında, bez ölçmek için kullanılan ölçü birimi. | Bez ölçmede kullanılan, 48 cm.lik bir ölçü. | Osmanlı döneminde, keten ölçmek için kullanılan, 34.29 cm. uzunluğunda ölçü birimi.[20 bitemi=1 asma | 1 asma=10 arşın] | Karış uzunluğu. )
( "Bitemi" sözcüğü üzerine - Fethi Gedikli )
( ... ile BİTMİ/BETMİ | PİTEMİ[Rize, Trabzon] )
- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK
- ARSLÂNÎ[Fars.]
( Arslanlı. [eski kuruş para] )
- ART ile ART ile ART
( Arka, geri. İLE Bir şeyin öbür yüzü. İLE Arkada bulunan. )
- ARTI DEĞER ile/ve/||/<> YAN ÜRÜN
- ARTIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARTI
- ARTIK ile FAZLALIK
( BÎŞ ile BÎŞÎ )
( WASTE vs. EXCESS )
- ARTIRIM ile ARTIRMA ile ARTIŞ
( Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf. | Müzayedede artırma. İLE Artırma durumu. | Açık artırma. İLE Artma durumu. Çoğalma. | Harcandıktan sonra bir miktarının geri kalması. | Değerinin yükselmesi, fazlalaşması. )
- ARTIRMA ile/ve İLERLEME
( SAVING/ECONOMIZING vs./and PROGRESS )
- ARTIRMAK ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMAK
- ARTIŞ/ARTIM:
İŞTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİŞTEN
- ARTIŞ/ARTIM ile ARTIMLI/ARTAĞAN
( Artma durumu. Çoğalma. | Harcandıktan sonra bir miktarının geri kalması. | Değerinin yükselmesi, fazlalaşması. İLE Pişince şiştiğinden, ölçüsü artmış gibi görünen. | Çoğalma özelliği olan. )
- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA
- ARTTIRMAK ile/değil ARTIRMAK
- ARUZ[Ar.] ile/ve/||/<> TAKTÎ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Kesme, parçalama. | Aruz ölçüsünde, bir dizeyi, ölçünün parçalarına göre ayırma. )
- ARYA ve/||/<> MAYNA ve/||/<> FORA
( Bir nesneyi, aşağı indirmek. VE/||/<> Yukarıdaki bir nesnenin, ağırca, aşağı indirilmesi. VE/||/<> Bağlı düzeneği ya da halatı çözme/açma. )
- AS- ile AS ile AS ile As
( Ast sıfatının kısaltılmışı. Eklendiği sözcüğün, daha aşağı derecelisini anlatan, yeni sözcükler türetmeye yarayan ön ek. İLE Kutup gelinciği. Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli, etçil bir hayvan. Kakım, ermin. [Lat. MUSTELA ERMINEA] İLE İskambil kâğıtlarında, bir. | Bir işte, başta gelen. [Assolist] İLE Arsenik'in simgesi. )
- AS ile/ve/||/<> ES
( Asmak, sallandırmak, uzatmak[yukarıdan aşağı]. İLE/VE/||/<> Uzatmak[yana], germek. )
- ÂSÂ ile ÇÖVEN/ÇEVGEN[< Fars.]/HELVACIKÖKÜ/SABUNOTU
( ... İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabunotu, helvacıkökü. | Çevgen. )
( ... cum SAPONARIA OFFICINALIS )
- ASA ile KUREKEION
- ASÂ ile/ve/<>/değil MÜTTEKÂ[< VEKÂ]
( ... İLE/VE/<>/DEĞİL İttikâ olunacak, dayanılacak âlet. | Koltuk değneği. | Asâ. | Uzanmadan, otururken ve çeneyi dayayarak dinlenmek/uyumak üzere kullanılan asâ. )
- A'SÂM[Ar. < USME] ile A'SAM ile ASAMM ile ÂSÂN[Fars.]
( Gerdanlıklar. | Tasmalar. İLE Ön ayakları sekili olan hayvan. İLE Sağır, işitmez. | Söz işitmez. | Sert, güç, tahammül edilmez. | Arap yazısında, ikinci ve üçüncü kökünde, uzun harf bulunan bir fiil. İLE Kolay. )
( SEKİ: Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- AŞAMA ile/ve SIRA
( TERETTÜB[Ar. < RÜTÛB]: Sıralanma, sırasında olma, sırası gelme. | Ait olma, icab etme, gerekme. )
( Dün, ben sizin gibiydim; yarın, siz de benim gibi olacaksınız! )
( PHASE/GRADE vs./and ORDER )
- ÂSÂR-I ATÎKA değil/yerine/= ESKİ YAPITLAR
- AŞIBOYASI ile/ve/<>/< AŞITAŞI
( İçindeki demir hidroksit miktarına bağlı olarak rengi pas sarısından çok koyu, kırmızıya kadar değişen toz boya. [Eskiden, binaların dış ahşap kaplamalarında yaygın olarak kullanılırdı.] | Koyuca kırmızı, kiremit rengi. İLE/VE/<>/< Aşıboyası yapmakta kullanılan taş. )
- ASİDİMETRE[Fr.] değil/yerine/= ASİTÖLÇER
- ASIK ile ASIK
( Somurtkan. İLE Asılı. )
- ASIK ile ÂŞIK
( Asılmış olan. İLE Çok seven. )
- ÂŞIK ve (")MUM(")
- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ
- ASIL ile/ve/||/<>/> FER
( Bir şeyin kendisi, kopya karşıtı. | Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer. | Gerçeklik. | Soy. | Esas. | Temel. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde asaleten bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. İLE/VE/||/<>/> İkinci derecede olan, kol, dal. )
- AŞILAMAZ/LIK ile/değil/yerine TÜKETİLEMEZ/LİK
- ASILI ile ASILLI
( Asılmış olan, asma, asık, muallak. | Asılmış bir biçimde. İLE Bir kökene dayanan, kökenli. )
- ASILMAK ile ASILMAK ile ASILMAK
( Tutunmak, tutunarak çekmek. İLE Birine sarkıntılık etmek. İLE [boyundan asılarak] "Ölüm cezası almak/vermek". )
- ASILMAK ile TIRMALAMAK
- ASIM = ASMA
( Asma işi/durumu. )
- ASİMETRİ ile/değil YAMUKLUK
- AŞIN ile/ve/||/<> EŞİN
( Sürtüşmek. İLE/VE/||/<> Sürtünmek. )
- AŞINDIRMAK değil/yerine AŞMAK
- AŞINIM/KOROZYON/CORROSION[İng.] ile/ve TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ/ENTROPY[İng.]
( Tersinemezlik, nesnel zamanı kurar. )
- ÂSİRE[Ar.] ile ASÎRE, SECÎR[Ar.]
( ... İLE Posa, cibre. )
- AŞIRI KULLANIM ile/değil/yerine YERİNDE KULLANIM
- ASKER[Fars.] ile ASKER, CÜND[Ar.], LEŞKER[Fars.]
( Devredici, seyyar. İLE Er. )
- ASKERÎ ile/değil ASGARÎ
- ASKI ile FİŞKA[İt.]
( ... İLE Çapa tırnağını kaldırıp asmak için geminin kenarında bulunan sabit ya da hareketli demir askı. )
- ASKI ile SAP
- AŞKIN, ...:
KAPIYI ÇALMASI ile/ve/||/<>/> BACAYI SARMASI
- AŞKTA:
DÜZLÜK ile/ve/||/<> "DÜZLÜK"
( Düzlükte yaşanıyor. İLE/VE/||/<> Tek aşta. )
- ASLANAĞZI/DANABURNU ile ASLANAĞZI
( Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki. İLE Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı. )
- ASLÎ ile/ve/||/<>/> TALÎ
- ASMA[Ar.] ile ASMA[Ar.] ile ASMA'[Ar.] ile ASMÂ[Ar.] ile ASMAH[Ar.]
( Asma işi/durumu. | Asılmış, asılı. | İLE Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. | Belirli bir tür üzüm veren bitki. [Lat. VITIS] İLE Uyanık ve "gözü açık" olan. | Keskin kılıç. İLE Eğri elli/bacaklı. İLE Pek kahraman, çok şecâatli. )
- AŞMA ile ESNETME
- AŞMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK/DÖNÜŞTÜRMEK
- ASORTİ
( Birbirine uygun, renk ve yapıda olan. )
- AŞOZ[Yun.] değil/yerine/= YUVA
( Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzünü yerleştirmek için açılan keskin, sivri köşeli yuva. )
- ASPİRASYON ile/||/<> ASPİRATÖR ile/||/<> ASPİRE ETMEK
( Emerek çekme. İLE/||/<> Emçek, emeç, emmeç. İLE/||/<> Emerek çekmek. )
- ASPİRATÖR[Fr. < ASPIRATEUR] değil/yerine/= EMMEÇ
( Havadaki duman, is, koku vb. yabancı nesneleri emerek dışarı atan aygıt. | Kendine bağlanan bir kabın içindeki gazı seyreltmeye ya da sıkıştırmaya yarayan, içinden bir sıvı geçirilerek çalıştırılan araç. )
- ASRA/ALTIN ile/= ALTUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( "Alt, aşağı" anlamına gelen bir ilgeç. İLE/||/<>/> Altın. )
- ASTRONOMİK[İng.] değil/yerine/= ABARTILI
- AŞÛRE ile/ve/<>/|| EBRÛ
- AT ile AT ile At
( Atma, fırlatma, gönderme kökü, eylemi ve buyruğu. İLE Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül. | Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş. İLE Astatin'in simgesi. )
- ATÂLET ile/ve/||/<> DİRENÇ
- ATASÖZÜ ile/ve BERCESTE
( ... İLE/VE Kolayca hatıra geliveren ve yüksek bir anlam taşıyan mısra ya da beyit. | Sağlam ve lâtif. | Seçme. )
- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK
( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştığı yer. | Gömlek. )
- ATEŞ[Fars.] ile/ve ALEV
( Zihinde. İLE/VE Gözde. )
( Kavram. İLE/VE Nesne. )
( Yanıcı nesnelerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. | Tutuşmuş olan nesne. | Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer ya da araç. | Patlayıcı silahların atılması. | Genellikle hastalık etkisiyle artan gövde sıcaklığı, kızdırma. | Öfke, hırs, hınç. | Coşkunluk. | Tehlike, felaket. | Büyük üzüntü, ıstırap. İLE Yanan maddelerin ya da gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule. | Sıcaklık. | Kıvılcım. | Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama. | Aşk ateşi. )
( ÂDÎŞ ile/ve ... )
( FIRE vs./and FLAME )
( NÂR ile/ve ŞU'LE[çoğ. ŞUAL] )
- ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ
( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )
( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )
- ATIF ile/ve PAY ALMA
( ATTRIBUTION vs./and TO GET SHARE )
- ATIK ile ARTIK
- ATIK ile ATMIK
( Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez ya da çevre için zarar oluşturan her türlü nesne. | Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan nesnelerin tamamı. | Atılmış, atılan. İLE Belsuyu, meni. )
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATIK ile/ve/||/<> DIŞKI
- ATIK ile/değil KALINTI
- ATILMAZ/LAR ile/ve/<> SATILMAZ/LAR
- ATIŞMA ile/değil/yerine ÇAKIŞMA
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. | Söz yarışı etmek. | Doğru, açı, yüzey gibi geometrik biçimler, üst üste konulduklarında, birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. )
- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK
- ATKI ile ATKI ile ATKI ile ATKI ile ATKI/ARGAÇ
( Soğuğa karşı, omuzlara, başa, sırta ya da boyna alınan örtü. İLE Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde, ayağın üstünden geçen, yanda iliklenen, ince, uzun parça. İLE Ekin demetlerini, yükseğe atmaya yarayan araç. İLE Kapı ve pencerelerin üstüne atılan, ağaç, taş ya da beton destek, üst eşik. İLE Dokumacılıkta, mekikle enine atılan iplik. )
- ATKI ile ATKI/LENTO[Fr. LINTEAU]
( ... İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )
- ATLAS[Yun.] ile ATLÂS[Ar. < TALAS]
( Düz, havsız, tüysüz. | Büyük harita. | Atlas Denizi. | Dünyanın, bir ülkenin/bölgenin, fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda, toplu, tutarlı bilgi vermek için biraraya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi. | Bir kitabın sonuna eklenen ya da bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim ya da levhaların tümü. | Boyun omurlarının, üstten birincisi. İLE Eskitmeler. | Eski, aşındırılmış. )
- ATLAS ile/ve/yerine LACİVERT ATLAS
( Kırmızıdır. İLE/VE/YERİNE Nadirdir. )
- ATLET ile/ve/||/<>/> TAVŞANLIK
( ... İLE/VE/||/<>/> Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı. | Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş. )
- ATLI KARINCA ile AT ile KARACA[Erkek çocuklar atlara, kız çocukları Karaca'ya bindirmekten!]
- ATMAK ile/ve FIRLATMAK
- ATMAK ile/değil/yerine/||/<>/< KAYDIRMAK
- ATOM ile/ve/değil/yerine BÖLÜNEMEYEN EN KÜÇÜK
- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON
( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )
( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )
- ATOMİK[Fr.] ile/>< ANTİATOMİK[Fr.]
( ... İLE/>< Atom silahlarının ya da ışınlarının etkilerine karşı koruyucu etkisi olan (giysi, sığınak vb.) )
- AVADANLIK
( Alet takımı. )
- AVANGART[Fr. < AVANT-GARDE] ile ÖNCÜ
- AVARA ile AVARA
( Bir geminin, başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması. | Kıyıya dayanılarak, sandalın açılması için kürekçilere verilen komut. İLE İşe yaramaz, kötü. | Üzerinde döndüğü ve kendini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan düzenek. )
- IŞILDIZ/AVİZE[Fars.] ile LAMBA[Yun.]
( Farsça'da her tür askıya denir. İLE ... )
( CHANDELIER vs. LAMP )
- AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK ile AVKMAK
( Karıştırmak, iyice karıştırmak, kabartmak. | Yoğurmak, özleştirmek. İLE Ezmek, parçalamak, ufalamak, çok küçük parçalara ayırmak. | Dövmek. | Çamaşırı durulamak. | Çitilemek, avuç içinde sıkıştırmak, ovmak, ovalamak. İLE Yenmek, mağlup etmek. İLE Köpeğin koparmadan, az ısırması. )
- AVUÇLAMAK ile KISIMLAMAK
( ... İLE Tek elle avuçlamak. )
- AVUNÇ ile/ve/||/<> AVUNTU
( Acının hafiflemesi ya da unutulması. Teselli. İLE İnsanı avutan şey. )
- AVYA değil HAVYA[Ar.]
( Madenlerle yapılan kaynak işlerinde, lehimi eritmek için ateşle ya da elektrikle kızdırılarak kullanılan, çoğunlukla çekiç biçiminde, ucu bakır aygıt. )
- AYAĞIMI/AYAKLARIMI (ÇIKARAYIM/ÇIKARMAK)" değil AYAKKABILARIMI (ÇIKARAYIM/ÇIKARMAK)
- AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN" ile/ve/||/<> "KİRPİĞİNE TOZ DEĞMESİN"
- AYAK/AYAQ/ÇANAQ[Oğuz] ile AYAK/AYAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kap kacak. İLE Ayak. )
- AYAKÇAK ile AYAKÇIN
( Merdiven, merdiven basamağı. | Dokuma tezgâhı ayaklığı. | Çocukların, cambazların ayaklarına takıp yürüdükleri çifte sırık. İLE Dokuma tezgâhlarında, atkı ipliklerini devindirmek için ayakla basılan tahta ayaklık. )
- AYAKKABI BAĞCIKLARINI:
BAĞLAMAK ile/değil/yerine/> MIKNATIS
( ... İLE )
- AYAKKABI ile BATİNKA
( ... İLE Ayakkabı. [Tataristan'da.] )
- AYAKKABI ile/değil/||/<> CIZDAVET
- AYAKKABI / KALOŞ[Yun.]/GALOŞ
( Sağlık kurumları, müzeler vb. yerlerde özel bölümlere girerken ayakkabıya geçirilen ince ve şeffaf kılıf. | Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı. )
- AYAKKABI ile KASKAL(/LAMAK)
( ... İLE Eski ayakkabı. )
- AYAKKABI ile KUNDURA[İt. < CONDURA}
( ... İLE Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı. )
- AYAKKABI ile/ve/<> LORTA[İt.]
( ... İLE/VE/<> Ayakkabı kalıbının çapı. )
- AYAKKABI ile MASKARATA[İt.]
( ... İLE Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü. )
- AYAKKABI ile POSTAL[Fars.]
( ... İLE Konçlu ve kaba potin. | [mecaz] Düşkün, eski değer ve onurunu yitirmiş kadın. )
( HAFF ile ... )
( PAPUÇ ile PÂLENG )
- AYAKKABI ile SAYA
( ... İLE Ayakkabının, yumuşak olan üst bölümü. )
- AYAKKABI/BAŞMAK ile AYAKAPI
( ... İLE Fener-Balat'taki kapı. )
- AYAK/PA[Fars.]:
PATİ ile/||/<> PATİK ile/||/<> PATİKA ile/||/<> PABUÇ ile/||/<> PAYTAK ile/||/<> PAYİDAR ile/||/<> PİYADE[< PAYADAK] ile/||/<> PİYON[< PEDON]
( Kedi, köpek için ön ayak. İLE/||/<> Küçük çocuk ayakkabısı. İLE/||/<> Keçi yolu. İLE/||/<> Ayakkabı. İLE/||/<> Eğri bacak. İLE/||/<> Ayakta durmak. İLE/||/<> Yaya. İLE/||/<> Yaya. )
- AYAKTA TUTMAK ile/ve/||/<> HAVADA TUTMAK
- AYAR ile AĞYAR
( Bir iş ya da davranışta gereken ölçü. İLE Başkaları, yabancılar/eller. | Dışında/ki, hariç, haricinde/ki. )
( Tanımdaki/ifadedeki gereklilik kuralı: Parçalarını bulunduran, dışındakilere engel olan. [Efrâdını câmi, ağyarını mâni.] )
- AYAR ile KIRAT[Ar.]
( Değerli maddelerin saflık derecesi. İLE Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g. olan ağırlık ölçü birimi. | Nitelik, değer, düzey, seviye. )
- AYAR[Madeni parada]
( Basılı madeni paranın içerdiği değerli maden miktarının karışıma olan oranı. )
- AYDINLATMA ile/ve/değil AYDINLANMA
( [not] ILLIMUNATION vs./and/but ENLIGHTENMENT )
- A'YEN[Ar.] ile ÂYEN, ÂHEN[Ar.]
( Büyük, iri gözlü. | Bakılan yer. | Çok açık, pek belirli. İLE Demir. )
- ÂYET ve/=/||/<> İŞÂRET
- ÂYET ve/||/<>/< SİMGE
- AYIKLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARMA
- AYIKLAMA ile/ve/<>/> İŞLEME
- AYIP OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA
- AYIRAÇ/BELİRTEÇ/MİYAR/REAKTİF ile AYIRAN ile AYIRICI ile AYIRMAÇ/FARİKA ile AYIRTI/ÇALAR/NÜANS
( Nesneleri kimyasal birleşime ya da ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler. İLE Işığı yalın öğelerine ayırma özelliği olan. İLE Ayırma özelliği ya da gücü olan. | Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan araç. İLE Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum ya da öğe. İLE Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark. )
- AYIRD ETMEK/EDEBİLMEK ile/değil/yerine AYIRMAK
- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK
- AYIRMAK ile KOPARMAK
( TO SEPARATE vs. TO BREAK OFF )
- AYKIRI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/< AYRI/LIK
( [not] INCONGRUITY vs./and/but/<>/< DISTINCT
DISTINCT instead of INCONGRUITY )
- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN
( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )
- AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI
- AYNÂ[Ar. < ÎYN] ile AYNA[Fars.] ile AYNA[Ar.]
( İri ve güzel gözlü. İLE Işığı yansıtan, varolanların görüntüsünü veren, cilâlı ve sırlı cam. İLE Atların diz kapağı. )
- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ
- AYNA ile/ve/||/<> DİKİZ AYNASI
( )
- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ
- AYNA ile KÖRLER PAZARINDA AYNA
- AYNA ile/ve YANSIMA
( )
( MIRROR vs./and REFLECTION )
( ... ile İNİKÂS )
- AYNADA:
YÜZÜNÜ GÖRMEK ile/ve/değil/yerine ÖZÜNÜ GÖRMEK
( [istersen] Cama bak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Can'a bak! )
- AYNEN ile/ve/||/=/<> KESİNLİKLE
- AYNEN ile/ve TAMAMEN
( EXACTLY vs./and COMPLETELY )
- AYNI ile/değil/yerine/>< AYNA
( Çevremizdekilerin [bazı/çoğu olumsuz/kötü/yanlış] zihniyle[düşünce, duygu, davranış, değer, deneyim ve dil] aynı olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çevremizdekilere yapmayabileceklerimizle[ihtiyârımızla] [etkin ve yetkin] ayna ve örnek olmak. )
- AYNI ile AYNÎ
( Benzer. | Başkası değil, yine o. | Aralarında ayrım olmayan. | Eski durumunda kalmış, değişmemiş. İLE Para olarak değil nesne/eşya olarak verilen/bağışlanan. )
- AYNİ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.] ile AYNÎ[Ar.]
( Hep o, başkası değil. | Tıpkısı. İLE Gözle ilgili. İLE Para olarak değil, maddî/eşya olarak verilen. )
- AYNI ile/ve/değil/<> İÇ İÇE
- AYNI/LIK ile ÖZDEŞ/LİK
( SAME vs. IDENTITY )
- AYNI/LIK ile PARALEL/LİK
- AYNISININ, TIPKISI değil AYNISI ya da TIPKISI
- AYNİYET[Ar.] değil/yerine/= AYNILIK, ÖZDEŞLİK
- AYRI ile/ve GAYRI ile/ve ŞEBİH
- AYRIK ile AYRIM
( Ayrılmış. | Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen. | Kuraldışı, müstesna. İLE Ayırma eylemi. | Bir kişi ya da nesnenin, ötekilerle karış(tırıl)mamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark. | Alt bölüm. | Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter. | Ayrılma noktası. | Bir ya da daha çok sahne içinde geliştirilip, olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü. )