
Nesneler(Doğa ve üretim nesnelerini keşfedelim mi?)
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 6798 başlık/FaRk ile birlikte,
6797 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(11/29)
- GÜZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEŞİTLİLİK
- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZGÜN/LÜK
- HABB/E[Ar.] değil/yerine/= EVİN
( Tahıl tanesi. | Su kabarcığı. | Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tiplerinin, "Yemek yemek" anlamında kullandığı söz. | Dervişlerin giydiği haydâriye'nin yakasına takılan iki yuvarlak taş.[Bu taşlar, necef ya da akik olur.(Haseneyn'in muhabbetine nişâne)] )
- HAÇ[Fars. < HAC] ile/||/<> GAMALI HAÇ/SWASTİKA
( ... İLE/||/<> Kollarının ucları saat ibresi yönünde, dik açı yaparak kıvrılmış eşit kollu haç. )
- HACEREYN ve/||/<> NESÎK
( İki taş.[Altın ve gümüş.] VE/||/<> Altın. | Gümüş. )
- HACÎM[Ar.] ile HACÎM[Ar.] ile HACM/HACİM[Ar.]
( Hacamat eden. İLE Saldıran, hücum eden. İLE Bir cismin kapsadığı boşluk. | Oylum. )
- HACİM/CİRİM[Ar.] değil/yerine/= OYLUM/SIYGI
( Bir nesnenin, uzayda doldurduğu boşluk. | İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. | [resimde] Derinlik, üç boyutluluk etkisi. | [mimarlıkta] Yer/mekân. )
( 1 cubic kilometer [km3] = 1000000000 cubic metre/meter[m3]
1 cubic centimeter [cm3] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]
1 cubic millimeter [mm3] = 1.0E-9 cubic metre/meter[m3]
1 liter [L, l] = 0.001 cubic metre/meter[m3]
1 milliliter [mL] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]
1 gallon (US) [gal (US)] = 0.0037854118 cubic metre/meter[m3]
1 quart (US) [qt (US)] = 0.0009463529 cubic metre/meter[m3]
1 pint (US) [pt (US)] = 0.0004731765 cubic metre/meter[m3]
1 cup (US) = 0.0002365882 cubic metre/meter[m3]
1 tablespoon (US) = 1.47868E-5 cubic metre/meter[m3]
1 teaspoon (US) = 4.92892159375E-6 cubic metre/meter[m3]
1 cubic mile [mi3] = 4168181825.4406 cubic metre/meter[m3]
1 cubic yard [yd3] = 0.764554858 cubic metre/meter[m3]
1 cubic foot [ft3] = 0.0283168466 cubic metre/meter[m3]
1 cubic inch [in3] = 1.63871E-5 cubic metre/meter[m3]
1 cubic decimeter [dm3] = 0.001 cubic metre/meter[m3]
1 exaliter [EL] = 1.0E+15 cubic metre/meter[m3]
1 petaliter [PL] = 1000000000000 cubic metre/meter[m3]
1 teraliter [TL] = 1000000000 cubic metre/meter[m3]
1 gigaliter [GL] = 1000000 cubic metre/meter[m3]
1 megaliter [ML] = 1000 cubic metre/meter[m3]
1 kiloliter [kL] = 1 cubic metre/meter[m3]
1 hectoliter [hL] = 0.1 cubic metre/meter[m3]
1 dekaliter [daL] = 0.01 cubic metre/meter[m3]
1 deciliter [dL] = 0.0001 cubic metre/meter[m3]
1 centiliter [cL] = 1.0E-5 cubic metre/meter[m3]
1 microliter [µL] = 1.0E-9 cubic metre/meter[m3]
1 nanoliter [nL] = 1.0E-12 cubic metre/meter[m3]
1 picoliter [pL] = 1.0E-15 cubic metre/meter[m3]
1 femtoliter [fL] = 1.0E-18 cubic metre/meter[m3]
1 attoliter [aL] = 1.0E-21 cubic metre/meter[m3]
1 cc [cc, cm3] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]
1 drop = 5.0E-8 cubic metre/meter[m3]
1 barrel (oil) [bbl (oil)] = 0.1589872949 cubic metre/meter[m3]
1 barrel (US) [bbl (US)] = 0.1192404712 cubic metre/meter[m3]
1 barrel (UK) [bbl (UK)] = 0.16365924 cubic metre/meter[m3]
1 gallon (UK) [gal (UK)] = 0.00454609 cubic metre/meter[m3]
1 quart (UK) [qt (UK)] = 0.0011365225 cubic metre/meter[m3]
1 pint (UK) [pt (UK)] = 0.0005682613 cubic metre/meter[m3]
1 cup (metric) = 0.00025 cubic metre/meter[m3]
1 cup (UK) = 0.0002841306 cubic metre/meter[m3]
1 fluid ounce (US) [fl oz (US)] = 2.95735E-5 cubic metre/meter[m3]
1 fluid ounce (UK) [fl oz (UK)] = 2.84131E-5 cubic metre/meter[m3]
1 tablespoon (metric) = 1.5E-5 cubic metre/meter[m3]
1 tablespoon (UK) = 1.77582E-5 cubic metre/meter[m3]
1 dessertspoon (US) = 9.8578431875E-6 cubic metre/meter[m3]
1 dessertspoon (UK) = 1.18388E-5 cubic metre/meter[m3]
1 teaspoon (metric) = 5.0E-6 cubic metre/meter[m3]
1 teaspoon (UK) = 5.9193880208333E-6 cubic metre/meter[m3]
1 gill (US) [gi] = 0.0001182941 cubic metre/meter[m3]
1 gill (UK) [gi (UK)] = 0.0001420653 cubic metre/meter[m3]
1 minim (US) = 6.1611519921875E-8 cubic metre/meter[m3]
1 minim (UK) = 5.9193880208333E-8 cubic metre/meter[m3]
1 ton register [ton reg] = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]
1 ccf = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]
1 hundred-cubic foot = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]
1 acre-foot [ac*ft] = 1233.4818375475 cubic metre/meter[m3]
1 acre-foot (US survey) = 1233.4892384682 cubic metre/meter[m3]
1 acre-inch [ac*in] = 102.790153129 cubic metre/meter[m3]
1 dekastere = 10 cubic metre/meter[m3]
1 stere [st] = 1 cubic metre/meter[m3]
1 decistere = 0.1 cubic metre/meter[m3]
1 cord [cd] = 3.6245563638 cubic metre/meter[m3]
1 tun = 0.9539237696 cubic metre/meter[m3]
1 hogshead = 0.2384809424 cubic metre/meter[m3]
1 board foot = 0.0023597372 cubic metre/meter[m3]
1 dram [dr] = 3.6966911953125E-6 cubic metre/meter[m3]
1 cor (Biblical) = 0.22 cubic metre/meter[m3]
1 homer (Biblical) = 0.22 cubic metre/meter[m3]
1 bath (Biblical) = 0.022 cubic metre/meter[m3]
1 hin (Biblical) = 0.0036666667 cubic metre/meter[m3]
1 cab (Biblical) = 0.0012222222 cubic metre/meter[m3]
1 log (Biblical) = 0.0003055556 cubic metre/meter[m3]
1 Taza (Spanish) = 0.0002365882 cubic metre/meter[m3]
1 Earth's volume = 1.083E+21 cubic metre/meter[m3] )
( 1 barrel dry (US) [bbl dry (US)] = 115.6271236039 liter [L,l]
1 pint dry (US) [pt dry (US)] = 0.5506104714 liter [L,l]
1 quart dry (US) [qt dry (US)] = 1.1012209428 liter [L,l]
1 peck (US) [pk (US)] = 8.8097675424 liter [L,l]
1 peck (UK) [pk (UK)] = 9.09218 liter [L,l]
1 bushel (US) [bu (US)] = 35.2390701696 liter [L,l]
1 bushel (UK) [bu (UK)] = 36.36872 liter [L,l]
1 cor (Biblical) = 219.9999892918 liter [L,l]
1 homer (Biblical) = 219.9999892918 liter [L,l]
1 ephah (Biblical) = 21.9999989292 liter [L,l]
1 seah (Biblical) = 7.3333329764 liter [L,l]
1 omer (Biblical) = 2.1999998929 liter [L,l]
1 cab (Biblical) = 1.2222221627 liter [L,l]
1 log (Biblical) = 0.3055555407 liter [L,l] )
- HACİZ KOYMAK değil/yerine/= ELKOY YAPMAK
- HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ
( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )
( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )
( LIMITING vs./and/<> MODERATION )
- HADDE değil/yerine/= SÜZGEÇ, İMBİK
- HÂDİ'[Ar. < HADÎA] ile HÂDÎ[Ar.] ile HÂDÎ[Ar. < HİDÂYET | çoğ. HEVÂDÎ, HÜDÂT] ile HAYDİ![Ar.]
( Hileci, dolapçı. | Fena, bozuk. İLE Sırada ilk, birinci. | Yenilene yardım eden, yardımcı. İLE Doğru yolu gösteren, hidâyet eden. | Kılavuz, rehber. | Önde giden. | Mızrak ucu. İLE "Hareket geç!" )
- HAFİF ile HAFÎF
( Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni. | Güç ya da yorucu olmayan, kolay. | Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. | Miktarı az, sindirimi kolay yiyecek. | Kalınlığı ya da yoğunluğu az olan. | Etkisi az olan, sert karşıtı. | Önemli olmayan. | Çok dik olmayan sırt, yokuş/eğim. | Gücü az olan, belirli belirsiz. | Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. İLE Türk müziğinin büyük usûllerindendir. )
- HAK ile/ve/||/<> NASİP
- HAK ve/||/<> TAŞ
( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )
- HAKİKAT =/||/<> NOKTA
- HAKİKAT ile/ve/<> ÖZNİTELİK
( HAKİKAT: KENDİYLE ÖZDEŞ OLAN )
- HAKİKAT ile YORUMLAR
( Vardır/yoktur. İLE Vardır. )
- HAKİKİ OLMAYAN ile/değil/yerine/>< HAKİKİ
( Yinelemesinde yiten. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yinelemesinde yitmeyen. )
- HAKKAK["ka" uzun okunur] ile HAKKÂK[Ar. < HAKK]
( Kutucu, hokkacı. İLE Hak eden. | Mühür vs. kazıyan kişi. )
- HAKLI ile HAKİKİ
- HÂL[çoğ. AHVÂL] ile HÂL[çoğ. AHVÂL] ile HAL[Ar.] ile HAL'[Ar.] ile HÂL[Fars., Ar.]
( Annenin eril kardeşi, dayı. İLE Şimdiki zaman, geçmiş ve gelecek olmayan zaman. | Oluş, bulunuş, sûret, keyfiyet, durum, vaziyet. İLE Pazar yeri; Çözme. İLE Soyma. | Boşanma. | Tahttan indirme. Sultanın makamını terk etmek zorunda bırakılması. İLE Gövdede oluşan ben, nokta. )
- HÂLÂT[Ar. < HALET] ile HÂLÂT[Ar. < HALA] ile HALAT[Yun.]
( Durumlar, haller, suretler, keyfiyetler, nitelikler. | Meyl, muhabbet, aşk, visal. İLE Halalar. İLE Kenevirden yapılmış çok kalın ip. )
- HALAT ile BORİNA[< İt.]
( ... İLE Dört köşe yelkenlerin, yan yakalarına, alt tarafa doğru bağlanan halat. )
- HALAT ile/ve/<> ÇIMA
( ... İLE/VE/<> Halat ucu. )
- HALAT ile GOMBA
( Hasır halat. )
- HALAT ile İSTİNGA[İt.]
( ... İLE Yelkenleri toplamak için kullanılan halat. )
- HALAT ile İSTRALYA[İt.]
( ... İLE Gemide, direk ve çubukları baş tarafından, burundan tutan halat. | Geminin kaburgalarını birbirine bağlayan demir kuşak. )
- HALAT ile KALÇETE[İt. < CALCETTA]
( ... İLE Elle örülerek yapılan yassı halat. )
- HALAT ile RODA[İt.]
( ...İLE Düzgün sarılmış halat yumağı. )
- HALAT ile SALMASTRA[İt.]
( ... İLE Halat tellerinden, saç gibi örülmüş olan ip. | Özellikle makinelerde birbirine sıkıca değen iki yüzey arasına yerleştirilerek, bu yüzeyler arasına, su, buhar ya da yağların sızmasını önleyen urgan. )
- HALAT ile SARDUN[Yun.]
- HALAT ile/ve SART
( ... İLE/VE Hasır halat. )
- HALAT ile SELVİÇE[İt.]
( ... İLE Gemi armasında bulunan, oynak halat. )
- HALAT ile ŞIPKA
( ... İLE Torpillere karşı ve daha başka işler için gemilerde kullanılan, halattan örülmüş ağ. )
- HALAT ile VARAGELE
( ... İLE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. )
- HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA
( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )
- HALAT/ZİNCİR ile/ve/||/<> AGANTA[İt. < AGGUANTA]
( ... İLE/VE/||/<> Yısa ya da laçka edilmekte olan bir halatın ve zincirin kısa bir süre elde tutulup bırakılmaması için verilen emir. )
- HALI FABRİKASI ile/değil HALI İPİ FABRİKASI
- HALI ile/||/<> DEMİRCİ HALISI
- HALI ile KELLE[Fars.]
( ... İLE 3x4 m² olan halı. )
- HALI ile PAZIRIK HALISI
( ... İLE Tarihte bilinen ilk halıdır. )
- HALI ile PAZIRIK HALISI
- HALİS ile/ve/||/<> MUHLİS
( Katışık olmayan, katışıksız, saf. İLE/VE/||/<> Katkısız, hâlis. | Dostluğu, samimiyeti ve hali içten, gönülden olan. [eskiden, büyükten küçüğe yazılan resmî yazılarda, bir nezâket dili olarak "ben" anlamına gelen, "muhlisiniz" şeklinde kullanılırdı] )
- HALK (ETMEK) ile/ve SEVK (ETMEK)
( Sevgi. )
- HALKA ile BALIKGÖZÜ
( ... İLE Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halka. )
- HALKA ile "HALK"A
- HALÜSİNASYON ile SİMÜLASYON
( HALLUCINATION vs. SIMULATION )
- HAM ile/ve/değil/||/<> BİÇİMSİZ
- HÂM[Fars.] ile HAM[Fars.]
( Pişmemiş, olmamış, çiğ. | İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. | Boş, nâfile, beyhûde. | Terbiye, deneyim görmemiş, acemi. İLE Eğri, bükülmüş. )
- HÂM[Fars.] ile HAMM ile AM
( Pişmemiş, olmamış, çiğ. | İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. | Boş, nâfile, beyhûde. | Terbiye, deneyim görmemiş, acemi. İLE Sevgi. | İstenilen. | Dişilik örgeni, vajina. )
- HAMAK[Fr. HAMAC] ile ŞEZLONG[Fr. CHAISELONGUE]
( İki ağaç ya da direk arasına asılarak kurulan, içine yatılarak sallanılabilen, ağ, bez vb.nden yapılmış yatak, ağ yatak. İLE Üzerine uzanılabilecek biçimde ayarlanan, döşeme yerine bez gerilen bir tür taşınabilir koltuk. )
- HAMAYLI/HAMAİL[Ar.] değil/yerine KUŞAK
( Omuzdan, çapraz olarak bele inen bağ. | Muska. )
- HÂMİL[Ar.] değil/yerine/= TAŞIYAN
- HAM/KÜRE TAŞ ile/ve/||/<>/> KÜP TAŞ
- HAMLAÇ[Ar.] değil/yerine ÜFLEÇ
( ... İLE Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç. | Laboratuvarlarda, yüksek ısı elde edilen araç. | Kirli havayı dışarı atan ya da temiz hava veren aygıt, aspiratör, vantilatör. )
- HAMLÂC[Ar.] değil/yerine/= ÜFLEÇ/KAMIŞÇIK
( Kuyumcuların, bir ucunu aleve yakın tutup öbür ucunu üfleyerek alevi, altın ve gümüşün yumuşatmak istedikleri noktasına yönelttikleri eğri boru. )
- HAMMADDE ile SERMAYE
- HAMMADDE ile ÜRÜN
- HAMUR ile/ve/<> ÇAMUR
- HANÇER ile CENBİYE/CEMBİYE
( ... İLE Yemenli'lerin, genç yaşlarından ölünceye kadar bellerinde taşıdıkları bir hançer. )
- [HANGİ]
(")HAKLA?(") (HİZMET)
ile/ve/değil/yerine/||/<>
AKLA? (HİZMET)
- HANİ ile BARİ
- HARAÇ ile/değil/yerine/>< ARAÇ
- HARÂRET[Ar.] değil/yerine/= ISI
- HARBİ ile HARBİ
( Ateşli silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk, harbe. | Doğru, hilesiz, temiz, mert. İLE Savaşla ilgili. Osmanlı Devleti'yle henüz barış durumunda bulunmayan, bir antlaşma yapmamış devletler ve bu devletlerin uyrukları. | Osmanlı ülkelerinde ticaretle uğraşan yabancı uyruklulara verilen ad. )
- HARC ile/ve/> MECZ
- HARÇ ile/ve/||/<> SIVA
( Harcanan para, masraf. | Yükseköğrenim öğrencilerinin ödemek zorunda olduğu katkı payı. | Giysiler dikilirken kullanılan tamamlayıcı ya da süsleyici şeyler. | Bahçıvanlıkta, değişik nitelikteki toprak vb. maddelerin karıştırılmasıyla hazırlanmış toprak. | Bir yemeğin yapılmasında kullanılan ve tat veren maddelerin tümü. | Resmî işlerde, devlet veznesine yatırılan para. | Yapıda tuğla ya da taşların örgüsünü sağlamlaştırmak, duvarları sıvamak için kullanılan, toprak, saman, kum, kireç, çimento vb. şeyleri su ile kararak yapılan karışım. İLE/VE/||/<> Herhangi bir yapıdaki yüzeyleri düzgünleştirmek için kullanılan, yarı akışkan, kum, kireç, çimento karışımı ya da toprak harç. | Bir yapının, duvarlarına sürülen, ince harç tabakası. )
- HARCADIKLARINDAN KALANI BİRİKTİRMEK değil/yerine/>< BİRİKTİRDİKTEN SONRA, KALANI HARCAMAK
- HARCAMA ile/ve/<>/> YALNIZLIK
( Kazanmak için etrafındakileri harcayanların elde edeceği şey "galibiyet" değil yalnızlıktır. )
- HARCAMALARINDAN KALANI TASARRUF ETMEK değil/yerine TASARRUFLARINDAN KALANI HARCAMAK
- HARE[Ar.]/MENEVİŞ[Fars.] değil/yerine/= DALGIR
( Bir yüzeyde, renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. | Terementi ağacının tohumu. )
- HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA
- HAREKET EDEN ŞEY ile HAREKET ETMESİ BAKIMINDAN ŞEY
- HAREKET:
GÖRELİ ile/ve/<> BAĞIL
- HAREKET:
NESNENİN/DURANIN, KENDİNİ BULUNDUĞU DURUMDAN/NOKTADAN OLUMSUZLAMASI/DIŞARI ÇIKARMASI ile/ve/||/<>/> YENİDEN OLUMLAMASI/YAPILANMASI
- HAREKET ile/ve/değil YER DEĞİŞTİRME(İNTİKAL)
( Basit düzeydeki zihinlerde, hareket, yer değiştirme olarak yorumlanır. )
- HAREKETSİZLİK ve/||/<>/> ÇÜRÜME
- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)
( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )
( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )
( NAKŞ ETMEK )
( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.
Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir.
Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )
( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z
Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q
İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K
Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë
Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)
Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)
Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )
( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )
- HARİCÎ ile/ve AYNÎ
( EXTERNAL vs./and ... )
- HARİKA ile/ve/||/<> ŞAHİKA
- HARİTA/CILIK ile HALÎTA/CILIK / ALAŞIM/CILIK
( )
- HARİTA ile/ve/<> PLANÇETE[Fr. < Yun.]
( ... İLE/VE/<> Harita çıkarmaya yarayan bir aygıt. )
- HARMANİ(YE)/PELERİN[Fr.] ile/değil/<> PARKA[İng.]
( Omuzlardan aşağı dökülen, geniş, kolsuz bir çeşit üstlük. İLE/DEĞİL/<> Genellikle, askerin, açık hava eğitimi ve manevra sırasında, kaput yerine giydiği, soğuğa karşı koruyucu bir çeşit üstlük. )
- (not HARMFUL FOR) HARMFUL TO
- HAS/MAHSUS[Ar.] değil/yerine/= ÖZE/ÖZGÜ
( Bir cinste ya da bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde ya da bireyde rastlanılmayan. )
- HASAR[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞIM
- HASAT ile TAHSİLAT
( Ürün kaldırma, ekin biçme işi. | Bu yolla elde edilen ürün. İLE Alacakların toplanması ya da süresi içinde ödenmeyenlerin yasal yollarla alınması. )
- HASED ile BUHUL ile ŞUH ile GIPTA
ile/değil/yerine/></>/<
SEHÂVET ile İSÂR ile CÛD ile FAKR ile MAHV
( | "Bende yok, onda da olmasın." İLE "Bende var ama onda olmasın". İLE "Onunki, benim olsun". İLE "Onda var, bende de olsun". |
İLE/DEĞİL/YERİNE/>>/<
| "Bende var ama onda da olsun". İLE "Benim değil onun olsun". İLE "Benim yok ama onun, olsun". İLE "Onda yok, bende de olmasın". İLE "[Paylaştığı/bölüştüğü halde ...] Bir şey mi vermişim/z?". | )
- HASEP <> HASSA/HASİYET
( Kişisel özellikler, nitelikler. <> Özgülük, hassa. | Yarar, etki. )
- HAŞIL
( Dokumacılıkta kullanılan, unlu ya da çirişli sıvı. [ÇİRİŞ: Çirişotunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karıştırılarak tutkal gibi kullanılan, esmer, sarı bir toz.] )
- HÂSILA[Ar.] ile/ve/<> HÂSILAT[Ar.]
( Bir işten elde edilen sonuç. Elde edilen kazanç. | Sonuç, netice. İLE/VE/<> Herhangi bir işten husûle gelen şeyler, temettü', yarar/fayda, îrât, vâridat, gelir, kazanç. | Ürün. )
- HÂSILAT[Ar.] ile PARSA[Fars.]
( Ürün. | Gelir, kazanç. İLE Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para. )
- HASRETMEK[Ar.] değil/yerine/= ÖZGÜLEMEK
- HAŞR[Ar.]-KALKMAK/KOPMAK
( Gizlendiği yerden ortaya çıkmak.[HA-ŞA-RA > HA-ŞA-RE: Açıkta olmayan. Gizlendiği yerden çıkan.] İLE/VE/||/<> Oturduğu/görüldüğü yerden kalkmak.[Kıyam, kıyamet.] )
- HASSA ile HASSAS
( Özgülük, özellik. İLE Duyum ve duyguları algılayan. | Çabuk duygulanan, duygun, duyar, duyarlı, içli, alıngan. | Çabuk etkilenen. | Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan, çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan araç. )
- HASSAS değil/yerine/= DUYARLI
- HASTA NAKİL AMBULANSI değil SAYRI TAŞIMA ARACI, CANKURTARAN
- HATA ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKMAZ "SOKAK"
( İnsanda/kişide[kişinin emeğinde, üretiminde, davranış ve tutumunda, sözünde/yazısında/çiziminde, yeğlemesinde ve seçiminde] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Doğada/fizikte/kimyada, dirimbilimde. )
- HATA ile/ve/||/<>/> HASAR
- HATÂ[Ar.] ile/değil HATTÂ[Ar.]/DAHASI ile/değil HATTA
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- HATÂYÎ[Ar.] ile Hatâyî[Ar.]
( Hatay kumaşı. | Süslemede/tezhipte açılmış nilüferi andıran bir çiçek motifi. | Tezhipte, merkezini hatâyî denilen çiçek motifi işgal etmek üzere birbirine geçmiş spiral dallardaki çiçek motiflerinden oluşan süsleme tarzı. | Güzel sanatlarda kullanılan ve Çin'de pirinçten yapılan bir kâğıt cinsi. İLE Hatay'a ait, Hatay ile ilgili. )
- HÂTEM[Ar.] ile Hâtem[Ar.]
( Mühür, üstü mühürlü yüzük. İLE Arap kabîleleri arasında tanınmış "Tayyi" kabîlesine mensup ve cömertliğiyle ünlü olan "İbnü Abd-illâh Bin Sa'd"ın takma adı. | Çok cömert. )
- HÂTEMÎ[Ar.] ile HÂTEMÎ[Ar.]
( Hâtem'e mensup. İLE Mühürle ilgili. | Mühür yapan. )
- HATİCE SULTAN ve/<> MERLING (ve YAZIŞMALARI)
- HATIRA[Ar.]/BERGÜZAR[Fars.]/YÂDİGÂR[Fars.] değil/yerine/= ANMALIK, ARMAĞAN
- HAVA ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/</>< HAVA KATMAK
- HAVA "ATMAK" ile/değil/yerine PAYLAŞMAK
- HAVA CIVA" ile HAVACIVA
( Değer ve önemi olmayan, boş, etkisiz. İLE Sığırdiligillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden kırmızı boya elde edilen bir bitki. )
( ... cum ALKANNA TINCTORIA )
- HAVA KİRLİLİĞİ ile/ve/değil/||/<> İÇ ORTAM/MEKÂN HAVA KİRLİLİĞİ
- HAVALE ile İHÂLE
- HAVAN ile DÖVEÇ
( ... İLE Ağaçtan yapılmış havan. )
( PILON )
- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET
- HAYVAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNSAN
( Âlet kullanan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Âlet yapan. )
( [doğduklarında] Özgürlükleri yoktur fakat (belirli bir oranda ve kısa sürede) yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" vardır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Özgürlükleri vardır fakat yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" yoktur. )
( [Kalabalıklaştıkça ...] "Akıllanır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Aptallaşır". )
( Kısmen/neredeyse "düşünebilen". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Düşündüğünü düşünen.[Sapiens sapiens] )
( "İnsan"ın Taksonomik Sınıflandırılması
Tip: Canlılık (Biota)
Süper Alan (Superdomain): Arkeler ve Ökaryotlar (Neomura)
Alan: Ökarya (Eukarya)
Klad: Amipler, Hayvanlar, Mantarlar (Unikonta)
Klad: Arkadan Kamçılılar, Hayvanlar ve Mantarlar (Opisthokonta)
Klad: Hayvanlar ve Tek Hücreli Yakın Akrabaları (Holozoa)
Âlem: Hayvanlar (Animalia)
Alt Âlem: Gerçek Dokulular (Eumetazoa)
Klad: Çift Yanlı Simetrikler (Bilateria)
Üst Şube: İkincil Ağızlılar (Deuterostomia)
Şube/Filum: Kordalılar (Chordata)
Alt Şube: Omurgalılar (Vertebrata)
İnfra Şube (Infraphylum): Gerçekçeneliler (Gnathostomata)
Üst Sınıf: Dört Üyeliler (Tetrapoda)
Sınıf: Memeliler (Mammalia)
Alt Sınıf: Doğuran Memeliler (Theriiformes)
İnfra Sınıf (Infraclass): Plasentalı Memeliler / Eteneliler (Eutheria / Placentalia)
Üst Takım (Superorder): Kemiriciler, Tavşanımsılar, Sivri Sincapçıkgiller, Primatlar, Abalı Memeliler (Euarchontoglires)
Takım: Primatlar / İri Beyinli Yüksek Memeliler (Primata)
Alt Takım: Kuru Burunlu Primatlar (Haplorrhini)
İnfra Takım (Infraorder): Maymunlar (Simiiformes / Simians)
Geçiş Takımı (Parvorder): Eski Dünya Maymunları ve Kuyruksuz Maymunlar (Catarrhini)
Üst Aile/Familya: Kuyruksuz Maymunlar / İnsansılar (Hominoidea / Apes)
Aile/Familya: Büyük Kuyruksuz Maymunlar (Hominidae / Great Apes)
Alt Aile/Familya: İnsan, Şempanzeler, Goriller ve Ataları (Homininae)
Oymak/Tribü: İnsan, Şempanzeler ve Ataları (Hominini)
Alt Oymak: İnsan ve Ataları (Hominina)
Cins: İnsan (Homo)
Tür: Anatomik Olarak Modern İnsan/Kişiler / Bilge İnsan/Kişiler (Homo sapiens)
Alt Tür: Modern Bilge İnsan (Homo sapiens sapiens) )
( Kişi, hayvanlardan uzaklaştıkça hayvanlaşır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, hayvanlara yakınlaştıkça insanlaşır. )
( [not] ANIMAL vs./and/but/||/<>/> HUMAN
HUMAN instead of ANIMAL )
- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]
( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )
- HAZ ile/değil/yerine HAS
- HAZÎNE
( MUHABBET İLE DOLU OLAN GÖNÜL )
- HAZİNE ile/||/<> BEYTÜL MAL ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> HAZİNEDAR
( Sarayın para ve değerli eşyasının korunduğu yer. Devlet malı. İLE/||/<> Devlet hazinesi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizam-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<>Saray hazinesini yöneten memur. )
- HAZİNE ile DEFİNE
( Divan şiirinde birçok güzellik unsuru hazineye benzetilmiştir. )
( GENC )
- HAZİNE ile/ve//||/<> GİZLİ HAZİNE/KENZ-İ MAHFÎ/KENZ-İ HAFÎ
- HEBÂ değil/yerine/>< ÇABA
- HEDİYE[Ar.]/PEŞKEŞ[Fars.] değil/yerine/= ARMAĞAN
( MUNUS[Lat.]: Armağanlaşmak. )
- HEDİYE ile RÜŞVET
( PRESENT vs. BRIBE )
- HEKTAR ile DESYATİNA[Rusça]
( ... İLE Eski Rusya'da, 1,09 hektara eşit arazi ölçüsü. )
- HELİKOPTER ile/ve ORNİTOPTER
( ... İLE/VE Kanat çırpacak biçimde düzenlenmiş hava taşıtı. )
- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ
( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )
- HELYOGRAF[Fr.] ve RADAR YANSITICI BALON
( Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan aygıt. | Güneşin ışıldadığı saatlerin süresini saptamaya yarayan aygıt. | Güneş ışınlarından gelen yararlanan optik telgraf aygıtı. | 30 km.ye kadar yansıtıcı. VE 38 km.ye kadar, özel folyo malzemeden, 5 güne kadar şişik kalan yer belirleyici. )
- HER BİR/BEHER[Fars.] ile BEHER/BEHERGLAS[Alm. < BECHER/GLAS]
( Her bir. İLE Silindir biçiminde cam deney çubuğu. )
- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ
- HER ŞEY ile/ve/değil/||/<>/>/< HER ŞEYDE
- HER ile/ve BASİT HER
- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI
( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )
( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )
( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK
- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA
- HEREKE ile/ve SİVAS
- HERHALDE ile/ve/||/<> BELKİ (DE)
- HER ŞEY ile HİÇBİR ŞEY
( Zamanla telâfi edilebilir. İLE Geçip giden zaman, hiçbir şeyle telâfi edilemez. )
- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS
( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )
- HETEROJEN (KARIŞIMLAR) ile HOMOJEN (KARIŞIMLAR)
( Gözle ayırt edilebilen farklı fazlardan oluşur. İLE Tek bir fazda homojen bir biçimde dağılmış nesnelerden oluşur. )
- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP
( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE ile HURÇ
( ... İLE Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]
- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU
( STATUE vs. MONUMENT )
- HEYKEL ile/ve/değil MOZOLE[Fr. < Yun.]
- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK
- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK
- HİÇ ile/ve/||/<> HİÇ-"LİK"
- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY
- HİCAP[Ar.] ile/ve/||/<> HÂCİP[Ar.]
( [örtülmesi gerekeni ...]
Örtmek. İLE/VE/||/<> Örten. )
- HİDROKSİL ile/ve/<> HİDROKSİT
( Bir madenle birleştiği zaman hidroksit yapan atom grubu. İLE/VE/<> Bir maden üzerine suyun etkisiyle, yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan bileşik. )
- HİDROLİK ile MAÇUNA[İt.]
( ... İLE Buharla çalışan, ağırlık kaldırma makası. )
- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER
- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK
( Ayrıntılar için burayı tıklayınız... )
( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- HİJYEN ile/ve/||/<> STERİL
( Sağlıklı, temiz. İLE/VE/||/<> Mikropsuz, fazlalıktan arın(dırıl)mış. )
- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA
( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )
- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]
( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )
- HİLOMORFİZM/HYLOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÖZDEKBİÇİMCİLİK/MADDEBİÇİMCİLİK
- HIRDAVAT[Fars. HURDE + Ar. -ÂT] ile/ve/||/<> AVADAN[Fars. < ÂBÂDÂN]
( Kilit, tel, çivi vb. metal nesne. | Önemsiz, ufak tefek nesne, gereksiz nesne. İLE/VE/||/<> Araç[âlet edevât] takımı. )
- HİRFET ile/||/<> HAKKAK
( Osmanlı'da, kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık gibi küçük el sanatlarına verilen ad. İLE/||/<> Tahta, taş ya da maden üzerine yazı ya da biçim kazıyan sanatçı. )
- HIRKA/BÜRDE[Fars.] ile/ve LİBÂDE
( ... İLE/VE Kısa hırka. )
- HİSA ve/||/<> VİRA
( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )
- HIŞIR HIŞIR
( Naylon gibi çeşitli maddelerle çıkartılan seslerde. )
- HİSSE SAHİBİ/HİSSEDAR değil/yerine/= PAY İYESİ/PAYDAŞ
- HİSSE SENEDİ ile PAY BELGİTİ
- HİSSE SENEDİ ile TAHVÎL[< HAVL]
( Ortaklık. İLE Borç/Alacak Senedi. )
( Tüzel(Hukuki) Açıdan FaRkLaR
TAHVİLLER | HİSSE SENETLERİ | |
1 |
Tahvil, bir borç senedidir. |
Hisse senedi ise, bir mülkiyet senedididr. |
2 |
Tahvil sahibi, tahvil çıkaran kuruluşun uzun vadeli
alacaklısıdır. |
Hisse senedi sahibi, hisse senedini çıkaran kuruluşun ortağıdır. |
3 | Tahvil sahibinin bir şirkete sağladığı sermaye, yabancı sermayedir. | Hisse senedi sahibi, şirkete belirli bir oranda sahiptir. Kullandırdığı sermaye, özsermayedir. |
4 | Tahvil sahibi, şirketin aktifi üzerindeki alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir. Şirketin yönetimine katılamaz. Buna karşılık, şirketin brüt kârından, önce tahvil sahiplerine faiz ödenir. Bundan sonra, bilanço kâr gösterirse, hisse senetlerine temettü ödenir. Tahvil sahipleri, alacaklarını aldıktan sonra, şirketin mal varlığı üzerinde hiçbir hak iddia edemezler. | Hisse senedi satın alarak şirketin ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından yararlanabilirler. |
5 | Tahvilde kesin bir vade vardır. Bu vade sonunda, tahvil sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişki sona erer. | Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki ebedidir, sadece hisse senedinin sahibi değişebilir. |
6 | Tahvilin getirisi belirli ve sabittir. (değişken faizli tahvillerde faiz oranları ancak iktisadi şartlar değiştiğinde mevzuat değişikliği ile değişebilir.) | Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kar payıdır. Ancak senet sahibinin hangi yıl ne kadar gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği, belirli değildir. |
7 | Tahviller, mevzuatta itibari değerinin altında bir değerle (iskontolu olarak) ihraç edilebilir. | Hisse senetleri, itibari değerin altında bir fiyatla satılamazlar. |
8 | Tahviller, şirketler dışında devlet ve belediyeler gibi tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşları tarafından da çıkarılabilir. | Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri, anonim şirketler tarafından ihraç edilebilirler. (sermayesi paylara bölünmüş komandid şirketler de hisse senedi çıkarabilmekte, ancak bunlar, halka arz yoluyla satılamamaktadır.) |
9 | Tahviller, bir itfa planı dahilinde itfa edilir. | Hisse setlerinde, ilkesel olarak itfa söz konusu değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki, bunun anlamı sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin tamamen itfası ise, şirketin tasfiyesi demektir. |
Ekonomik Açıdan FaRkLaR
Tahvil ile hisse senedi arasındaki en önemli ekonomik fark, risk konusudur. Tahvil sahibi, tahvil ihraç eden şirketin kâr-zarar riskine katılmaz. Tahvil sahibi için risk, ancak şirketin tahvil anapara ve faizlerini ödeyemeyecek duruma gelmesi halinde söz konusudur. Bu durumda da, hisse senedine karşı avantajlı dır. Tahvil bir borç senedi olduğuna göre, borcun anapara ve faizleri gereğinde yargı yollarına başvurmak suretiyle tahsil edilebilir. Şirketin iflası ya da tasfiyesi halinde de, tasfiyeden öncelikle borçlar ödeneceğinden dolayı, tahvil sahipleri hisse senedi sahibinden önce alacaklarını alır. Hisse senedi sahipleri ise, ancak şirketin mal varlığından tüm borçlar ödendikten ve tasfiye masrafları çıktıktan sonra, kalanı, hisseleri oranında paylaşırlar.
Yalnız, tahvil alacaklıları icra, iflas ve tasfiyede yeterince korunmuş değillerdir. TTK, tahvili kıymetli evrak saydığı halde, İcra İflas Kanunu tahvili bono, çek ve poliçe gibi mütalaa etmemiş, öncelik bakımından adi borç senedi gibi ticari senetlerin gerisinde bırakmıştır.
Türkiye'de, Kurul'ca kayda alınan, satışı yapılacak sermaye piyasası araçlarının ihraç değerinin binde üçü tutarında bir ücret Kurul nezdindeki bir "özel hesaba yatırılmaktadır. Bu oran, gerektiğinde Bakanlar Kurulu'nca azaltılabilir. Bu kapsamda, tahvil ihraçları için de bu ücret yatırılmaktadır. Özel hesap, Sermaye Piyasası Kurulu'nun giderlerini karşılamak amacıyla kurulmuştur. Batı ülkelerinde ise, kamu otoritesi tarafından oluşturulan fonlara/hesaplara, her tahvil ihracı dolayısıyla ihraç eden şirketlerce belirli bir oranda prim yatırılmakta, tahvil ihraç eden bir şirket tahvillerinin anapara ya da faizlerini ödeyemediği takdirde, tahvil sahiplerinin alacakları tamamen ya da belirli bir oranda bu sigorta fonundan ödenmektedir.
Hisse senedi sahipleri ise tamamen risk altındadır. Bu risklerden biri temettü alıp almama riskidir. Hisse senedi yatırımı tahvillere nazaran daha riskli bir yatırım konusudur.
Tahvil ve hisse senetlerinin önemli bir ekonomik farkı da, tahvillerin sabit gelirli, hisse senetlerinin de değişken gelirli olmasıdır. Tahvillerde faiz oranlarını devlet tayin eder. Faiz oranlarının enflasyonun altında tutulduğu çok görülmüştür. Bu durumda tahvilin gerçek geliri sıfır olabileceği gibi, 1978-1980 yılları arasındaki dönemde görüldüğü gibi negatif bir duruma da gelebilir. )
- HİTÂM değil/yerine/= SON, NİHÂYET | BİTME, TÜKENME | MÜHÜRÜN, BASILDIĞI KÂĞITTA KALAN İZİ
- HİTİT'LERDE, AĞIRLIK VE ÖLÇÜLER
- HİYEROGLİF ile/ve/||/<> REŞİD/ROSETTA TAŞI
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- HIZ ile/ve/||/<> SIKLIK
- HİZÂYA GELMEK/GETİRMEK değil/yerine/= YOLA GELMEK/GETİRMEK
- HİZAYA GELMEK değil/yerine/= DÜZ SIRA OLMAK
- HİZB değil/yerine/= KISIM, BÖLÜK | CEMAAT, TÂİFE, TARAFTAR
- HIZINI YAVAŞLATMAK değil HIZINI AZALTMAK ya da YAVAŞLAMAK
- HIZLANMA ile ARTMA
- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME
- HIZLI ile KISA
( FAST vs. SHORT )
- HIZLIK/VİTES TELİ ile/ve/değil/yerine/||/<> FREN TELİ
(
Bisikletlerde Fren Teli ile Vites Teli arasındaki FaRkLaR
? Fren Teli
- Çap: 1.5 mm – 1.6 mm
- Yapısı: Kalın ve güçlü, ani frenlemeye dayanıklı
- Nipel (kablo başı): Yol ve dağ bisikletine göre değişir
- Kablo dışı: Helezonik, sert yapı; güç kaybını önler
⚙️ Vites Teli
- Çap: 1.1 mm – 1.2 mm
- Yapısı: Daha ince, hassas hareket aktarımı için
- Nipel (kablo başı): Küçük, standart yapı
- Kablo dışı: Esnek, tel demeti şeklinde; hassas geçiş sağlar
? Kalınlık Karşılaştırması
Tel Türü | Ortalama Çap | Fark |
---|---|---|
Fren Teli | 1.5–1.6 mm | — |
Vites Teli | 1.1–1.2 mm | ~0.3–0.5 mm daha ince |
- HOKKA ile/ve/||/<> DİVİT
( İçine mürekkep konulan metal, cam ya da topraktan küçük kap. | İçine tükürülen kap. İLE/VE/||/<> Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik ucları olan bir kalem türü. )
- HÖL ile HÖLLÜK
( Yaşlık, nem. İLE Bazı yerlerde, bebeklerin altına, bez yerine konulan toprak. )
- HOLOGRAM ve/||/<> MIKNATIS
- HOLOGRAM ile ÜÇ BOYUTLU RESİM
- HOMOS[Yun.] ile/değil HOMO[Lat.]
( Eş, benzer, aynı. İLE/DEĞİL İnsan. )
- HORTUM ile HORTUM ile HORTUM
( Musluklara takılan, uzun ve plastik boru. İLE Fil, karıncayiyen, fare ya da bazı memeli ve böceklerde, boru biçiminde uzamış burun ya da ağız. İLE Hava ya da suyun, hızla dönüp sütun biçiminde yükselmesiyle oluşan, alanı dar, doğal ve fiziksel bir döngü çeşidi. )
- HOTOZ ile HOTOZ
( Kadınların, süs için saçlarının üstüne taktığı, çeşitli renk ve biçimde yapılmış küçük başlık. İLE Kimi kuşların başlarında bulunan tüyler. )
- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA
- HUMBARA/HUMBERE[Fars.] ile HUMBARA/KUMBARA[Fars. < HUMBERE]
( Havan topu. İLE Para biriktirmek için kullanılan, bozuk ya da kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak ya da plastikten yapılmış küçük kap. | Humbara. )
- HUN ile HUN ile HUN ile HUN[Fars.]
( Küçük parça, bölüm. İLE Hazine. İLE Ottan, çalı-çırpıdan yapılan kulübe. İLE Kan. )
- HUNİ ile AYIRMA HUNİSİ
( ... İLE Birbiri ile karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, alt tarafı musluklu, özel bir huni türü. )
- HUNİ ile BÜHNER HUNİSİ
( ... İLE Üzerine süzgeç kâğıdının olduğu gibi yerleştirileceği tabanı bulunan, porselenden yapılmış huni. )
( FUNNEL vs. BUCHNER FUNNEL )
- HUNİ ile/||/<> KLOZET/LAVABO
- HURDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİNCİ EL
- HURDA/CI ile/ve/değil/yerine/<>/>< ANTİKA/CI
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Bağırmaz. )
- HURDA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AVADANLIK
- KONTRPLAKTA:
HUŞ ile KAVAK
- HÜZÜN ve/<> HAZİNE
- HUZURSUZLUK ile/ve/<> SIKINTI
( Dıştakilerden kaynaklı. İLE/VE/<> İçeride olanlar. )
- İADE[Ar.] ETMEK değil/yerine/= GERİVERİ/GERİ VERMEK/ÇEVİRMEK
- İADE[Ar. < AVD] >< MÜSÂDERE[Ar. < SUDÛR | çoğ. MÜSÂDERÂT]
( Geri gönderme/çevirme. | Eski/önceki durumuna getirme. | Karşılık yapma. | Birinci dizenin son sözcüğünü, ikinci dizenin başında tekrarlayarak yazılan şiir. >< Tanzimat'tan önce, herhangi suçlu birinin malının, hükümetçe, sultan adına alıkonulması. | Yasak bir şeyin, yasaya uygun olarak alıkonulması/zabtı, zoralım. )
( CONVERSION/RETURN >< CONFISCATION )
- İÂNE ile İÂRE ile İÂŞE ile İBÂTE
( Yardım. | Yardım amacıyla toplanan para. İLE Eğreti verme, ödünç verme. İLE Yedirip içirme, besleme, bakma. İLE Barındırma. )
- İBDÂ[Ar.] ile İCÂD/İCÂT[Ar.]
( Yoktan, ortaya koyma. İLE Var etme. | Yeniden bir şey çıkarma. | Yeni bir düşünceyi, yeni bir konuyu, zihinde bulma. )
- İBLAĞ ile İBLAĞ
( Ulaştırma, eriştirme. İLE Bir şeyin miktarını artırma. )
- İBRE ile/ve İBRE
( Ölçü aletlerinde sayı ya da im göstermeye yarayan devingen iğne. İLE/VE Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )
- İÇ DEVİMSEL/HAREKİ[Ar.]/DİNAMİK ile/ve DIŞ DEVİMSEL/HAREKİ/DİNAMİK
( Onun bütününü dikkate alın, yalnızca dış belirtilerini değil. )
( INTERIOR DYNAMIC vs./and EXTERNAL DYNAMIC )
- İÇ > DIŞ ile/ve/||/<> DIŞ > İÇ
( Dışlaş(tır)ma, zuhurat. İLE/VE/||/<> İçselleştirme, hayalat. )
- İÇ İÇE GEÇMİŞ/LİK ile/ve/||/<> KATMANLI/LIK
- İÇ İÇE ile/ve/||/<> BURUN BURUNA
- İÇ ile/değil HİÇ
- İCAT ile/ve/değil/<>/> YAYGINLAŞTIRMA
( Abecenin icadı, FİNİKE'liler değil/< UGARİT'ler üzerindendir. Finike'liler, yaygınlaştırmıştır. )
- İÇBÜKEY/OBRUK/MUKAAR[Ar.]/KONKAV[Fr. < CONCAVE] ile DIŞBÜKEY/MUHADDEB[Ar.]/KONVEKS[Fr. < CONVEXE]
( MUHÂSIR[< HASR], MUKAAR ile SATH-I MUHADDEB )
( CONCAVE vs. CONVEX )
- İÇE ÇARPIK/LIK ile/||/<> DIŞA ÇARPIK/LIK
( VALGUS vs./||/>< VARUS )
- İÇERİK ile/değil İÇİRİK
( ... İLE/DEĞİL Yatak doldurmaya yarayan, pamuk, kıtık vb. şeyler. )
- İÇİ BOŞ ile/değil ORTASI BOŞ
- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK
( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )
- İÇİÇELİK ile/ve/değil/yerine İLİŞKİLİLİK
- OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA
( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )
- İÇİNDE OLMAK ile/ve PARÇASI OLMAK
( TO BE IN IT vs./and TO BE PART OF )
- İÇİNDE ile/ve/değil/||/<>/>/< İÇİNDEKİ İÇİNDE(FİH-İ MA FİH)
- İÇİNE GİRİLEMEZLİK / NÜFÛZ EDİLEMEZLİK[İng. IMPENETRABILITY]:
ÂN'A ve/||/<> NESNEYE
( TEMPORAL and/||/<> SPATIAL )
- İÇİNİN ...:
KAYNAMASI ile/ve/||/<>/> KAYMASI
- İÇKİ:
1 ŞİŞE (İÇEN/İ) ile 2 ŞİŞE (İÇEN/İ) ile 3 ŞİŞE (İÇEN/İ)
( "Aslan" yapar. İLE "Maymun" yapar. İLE "Domuz" yapar. )
- SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN
- ICO[INITIAL COIN OFFERING] ile/>< IPO[INITIAL PUBLIC OFFERING]
- İÇTEN BOZULUŞ ile/ve DIŞTAN BOZULUŞ
( INNER CORRUPTION/SPOIL vs./and OUTER CORRUPTION/SPOIL )
- "İDARE ETMEK" ile YETİNMEK
- İDÂRE[Ar.] ETMEK değil/yerine/= YÖNETMEK/YÖNETİM
- İDİŞ[YAGMA/TUKSI/YEMEK/OĞUZ/ARGU] ile TAS
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kadeh. İLE Her türlü çanak, kap. )
- İDRAK ve/=/||/<>/>/< İTİBÂR
- IDUK/IDUQ ile IDUK TAG/IDUQ TAG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kutsanmış herhangi bir şey. İLE Geçit vermeyen ve uzayıp giden dağ. )
- İFRÂZ ile/||/<> MUKÂTAA
( Parçalara ayırma. İLE/||/<> Bir bütünün, bölümlere ayrılması ve kesim olarak belirlenmesi. [Osmanlı toprak sisteminde ya da devlete ait gelir kalemlerinin belirli bölümlere ayrılması. Daha sonra bu bölümler, belirli bir ücret karşılığında kiraya verilirdi.][Aynı zamanda bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi için de kullanılırdı.]. )
- İFŞÂ ile İMÂ
( Gizli bir şeyi yayma, ortaya dökme, açığa vurma. İLE İşaret. | İşaretle/dolaylı anlatma. )
- İFSÂD[< FESAD] değil/yerine/= BOZMA, FESÂDÂ UĞRATMA/UĞRATILMA
- İFTİDA'[Ar. < FİDYE] ile İFTİDÂH/İFTİZÂH[Ar. < FADÂHAT/FAZÂHAT]
( Fidye vererek kölelikten kurtulma. İLE Kırma, kırıp ufalama. | Rezil/maskara olma. )
- İG ile İRİG/İDRİG[Argu] ile İRİG ile İRİG ile İRİG ile İRİNG ile İRİNÇÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sayrılık. İLE Katı olan herhangi bir şey. İLE Çürümüş herhangi bir nesne. İLE Sadık ve becerikli. İLE Uyuz olmuş birinin kafası.[yara kabukları nedeniyle] İLE iririg. İrin, cerahat. İLE Günah. )
- İĞNE ile/ve/||/<>/> AKUPUNKTUR[Fr./İng. < ACUPONCTURE/ACUPUNCTURE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdenin belirli noktalarına genellikle altın iğne batırılarak yapılan sağaltım. )
- İĞNE ile BİZ
( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )
- İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]
( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )
( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )
- İĞNE ile/ve/değil/yerine/||/<> İBRE
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ölçü aygıtlarında, sayı ya da im göstermeye yarayan, devingen iğne. | Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )
- İĞNE ile KLİPS[Fr. < CLIPS]
( ... İLE Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe, iğne vb. )
- İĞRETİ" ile/değil EĞRETİ/İĞRENÇ
- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]
( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. | Bir devletin siyasi, toplumsal ve iktisadi yapısını ya da yönetim düzenini değiştirmek amacıyla tüze kurallarına ve yasalara uymaksızın güç kullanarak yapılan geniş halk devimi. )
- İĞTİLÂF[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar. < HİLÂFET, çoğ. İHTİLÂFÂT] ile İTİLÂF[Ar. < ÜLFET, çoğ. İTİLÂFÂT]
( Kılıf içine girme. İLE Ayrılık, uymayış/uymama, anlaşmazlık, aykırılık. İLE Alışma, ülfet etme. | Uyuşma, uygunluk. )
- İGTİMÂD/İGMÂD[Ar. < GIMÂ] | İĞTİLÂF/İGLÂF[Ar. < GILÂF] [Ar.] ile İTİMAD[Ar. < AMD]
( Kınına/kılıfına sokma. İLE Dayanma, güvenme. | Emniyet, güven. )
- İĞTİNAM[Ar.] değil/yerine/= YAĞMA
- IHLAMUR ile JÜT[Bengal dilinden]
( ... İLE Ihlamurgillerden, Hindistan ve Bengaldeş'te yetişen, ip ve çuval yapımında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki. | Bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma. )
( ... cum CORCHORUS CAPSULARIS )
- İHTİŞAM[< HAŞMET] ile/ve/||/<> ŞATAFAT
( Şanlı görünüş, tantana, debdebe. | Büyüklük, gözalıcılık, gösterişlilik, görkem. İLE/VE/||/<> Süs ve gösteriş. )
- İHTİYAÇ HALİNDE[Ar.] değil/yerine/= GEREK OLDUĞUNDA
- İK/YİK/İĞ/KİRMEN ile İP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İp eğirmekte kullanılan araç. İLE ... )
- İKÂME (ETME) değil/yerine/= ORNATMA
( Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi. | [kimya] Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan, bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi. | [mat.] Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi. )
- İKİ İKİ AYIRMAK ile ÇİFTLEŞTİRMEK
( TO SEPARATE IN PAIR vs. TO MAKE A PAIR )