Bugün[30 Haziran 2025]
itibariyle 6798 başlık/FaRk ile birlikte,
6797 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(9/29)


- EKLENEBİLİR/LİK ile/ve/değil/||/<> EKLEMLENEBİLİR/LİK


- EKMEK ve/||/<> KÂĞIT

( Gövdenin beslenmesinde. VE/||/<> Zihnin/gönlün beslenmesinde. )


- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL

( )

( Al > Yap > Kullan > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )

( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )


- EKRAN ve/<> LİTYUM

( ... VE/<> Bilgisayar ekranlarının yapımında kullanılan "lityum"u üreten tek ülke, Şili'dir. )


- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY

( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem şeklin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )

( MİHVER ile/<> ... )


- EKSİ ile/ve/değil/<> ARTI

( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )


- EKSİK-GEDİK (GİDERMEK)


- EKSİK/LİK ile/değil/yerine FARKLI/LIK


- EKSİK/LİK ile/ve/değil/yerine ÖRTÜK/LÜK


- EKSİKLİKLER('İ) ile/ve AKSAKLIKLAR('I)

( DEFICIENCY/IES vs./and DEFECT/S )


- EKSİKLİKLERİN:
KABULÜ değil/yerine/>< GİDERİLMESİ


- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA


- EKSKAVATÖR[Fr.] değil/yerine KAZARATAR/KAZMAÇ


- EL SALVADOR'DA PARA:
KENDİ PARASI değil/yerine AMERİKAN DOLARI

( El Salvador'un kendi parası bulunmuyor. Tamamen Amerikan Doları kullanılıyor.[Amerika'da yaşayan 3 milyona yakın El Salvador'lu, ülkelerine yolladıkları dövizler ya da bu ülkede yaptıkları yatırımlar, ülkelerine can veriyor.] )


- ELDE ETMEK ile/değil/yerine EDİNMEK


- ELDİVEN[Fars. < DESTUVÂN(DEST:El. + VÂN:Koruyan.)] ile/ve/<> ELLİK

( ... İLE/VE/<> Ekin biçerken, sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç. | Yelken dikenlerin kullandığı, madensel yüksüğü olan meşin eldiven. )


- ELE "GEÇİRME" ile "EL KOYMA"


- ELE "GEÇİRMEK" ile/değil/yerine "ELDE ETMEK"


- ELEK ile/değil ÇALKAR/ÇALKAK/ÇALKAĞI

( ... İLE/DEĞİL Tahıl tanesini, yabancı nesnelerden ayırmaya ya da tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan, döner kalburlu araç. )


- ELEK ile/değil GIRBÂL[Ar. çoğ. GARÂBİL]

( ... İLE/DEĞİL İri delikli elek. )


- ELEK ile/ve SÜZGEÇ


- ELEK ile/ve/değil/<> SÜZGEÇ/KEVGİR


- ELEK ile/ve TEPİR/LEÇER

( ... İLE/VE Tahılı saman ve kavuzlardan ayırmaya yarayan, kıldan ya da kamıştan yapılmış elek. )


- ELEKTRİK ile/ve/||/<>/> AMPUL[Fr./Lat. < AMPOULE]

( Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. | Bu enerjinin gündelik yaşamda kullanılan biçimi. | Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. | Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. | Çarpıcılık, cazibe, canlılık. İLE/VE/||/<>/> İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe. | İçinde sıvı durumda ilaç bulunan, kapalı cam tüp. )


- ELEKTRİK[: TUTMAK] değil/yerine/= ÇINGI/ÇAKILGAN/YALDIRIK/SEYYÂRE-İ KEHRİBÂRİYE


- ELEKTRİKLERİ/IŞIKLARI KAPATMAK fizik ELEKTRİĞİ KESMEK/IŞIĞI KAPATMAK

( Elektriğin ve ışığın, çoğulu olmaz! )


- ELEKTRODİNAMİK ile/ve/=/||/<>/> ELEKTROMANYETİK


- ELEKTROLİT ile/ve/||/<> MOLALİTE

( Sulu çözeltilerde iyonlarına ayrışabilen nesne. İLE/VE/||/<> Çözeltideki mol sayısını belirten bir yoğunlaşma birimi. )


- ELEKTRON ile BETATRON

( ... İLE Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç. )


- ELEKTRONİK ile ÇALINTI


- ELEŞTİRİ ve DEVİNİM/DİNAMİK

( CRITIQUE and DYNAMICS )


- ELEŞTİRİ ile/ve/> DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/> ABARTMAK


- ELEVATÖR/ELEVATOR[İng.]/MANİVELA[İt. < MANOVELLA] değil/yerine/= KALDIRAÇ

( Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol. | Kaldıraç. )


- ELİMİNE[Fr.] (ETMEK) ile A LIMINE[Lat.]

( Elemek, ayıklamak. İLE Eşikten doğru. | Önyargıyla, kestirmeden. | Konunun/sorunun özüne, işin aslına bakmaksızın. )


- ELMAS PARÇASI ile CAM KIRIĞI


- ELMAS ile ACNR

( Doğadaki en sert maddedir. İLE ACNR[AGGREGATED CARBON NANOROD: TOPLANMIŞ KARBON NANO ÇUBUK] Çok güçlü karbon moleküllerini sıkıştırıp 2226 C'ye kadar ısıtarak meydana getirildi. [2005'te!][Moleküllerden her biri, beşgen ve altıgen biçiminde içiçe geçen 60 atom içerir. ] )

( Elması ancak elmas ya da ACNR çizebilir. )

( En sert/sağlam şeyler: Elmas, çelik ve Kendini Tanımak/Bilmek! )


- ELMAS ile GRAFİT

( ... İLE Kurşun kaleminin ucunun yapıldığı madde. )

( İkisi de karbondan oluşur fakat grafitin karbon atomları farklı biçimde dizilmiştir. )

( Mohs Sertlik Skalası'nda 10 değerine sahiptir. VE Mohs Sertlik Skalası'nda 1,5 değerine sahiptir. )

( Smithson Tennant [1761-1815], elmasın saf kömürün bir biçimi olduğunu gösteren ilk kişidir. )


- ELMAS ile KARAELMAS

( ... İLE Kayaları delmekte kullanılan siyah elmas, karbonado. | Maden kömürü. )


- ELMAS ve/||/<>/>/< KÖMÜR ve/||/<>/>/< "ŞEKER"

( Karbon atomlarının ilişkilerinin, dik açılı olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. )


- ELMAS[Ar., Fars. < Yun.] ve PLATİN[İsp.]

( Billurlaşmış arı karbon. | Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş. İLE Atom numarası 78, atom ağırlığı 195.23 olan, 21,4 yoğunluğunda, 1755 °C'de ergiyen, kolay işlenen, çok dayanıklı, değerli bir öğe. [Simgesi: Pt] )

( ÂB-GÎNE ve ... )


- ELMAS ile RENKLİ ELMAS


- ELMAS ile ROZA[İt.]

( ... İLE Bir tür pembe elmas. | Bu elmasla yapılmış takı. )


- ELMAS ve TIRNAK

( Elmas doğadaki/doğal en sert maddedir. Elması eritebilen tek şey, gözyaşıdır. VE Gözyaşının eritemediği tek şey ise tırnaktır. )

( Gözyaşı, göze kaçan birçok maddeyi eritebilecek keskinliktedir. Geceleri tırnak kesilmemesinin nedeni ise gözyaşının tırnağı eritememesinden dolayı sıçrayıp da göze kaçmaması/batmaması içindir. [Yani, hurafe/bâtıl inanç değildir, dikkat etmek gerekir.] )

( Tavukların kursağı bile tırnağı eritemez. )

( Cam kesiminde elmas kullanılır. )


- ELMAS'TA:
SIRÇA ile/ve KARAVANA ile/ve PERO ile/ve ROZA ile/ve CULLINAN

( Ham. İLE/VE Yassı ve ince. İLE/VE Armut şeklinde tek parça. İLE/VE Pembe. Hollanda taşı. İLE/VE Dünyanın en büyük elması. Afrika yıldızı. Yapuk. )


- ELO:
Bir değerlendirme ve sınıflandırma sistemi.


- ELVAN ile EBRÛ


- ELYAF değil/yerine/= İPSİ


- EMALANGANİ ile/ve/<> RAND

( Swaziland'ın para birimi. İLE/VE/<> Güney Afrika para birimi. )


- EMANET[Ar.] değil/yerine/= KORUNMALIK


- EMÂRE[Ar.] ile ALÂMET[Ar.]

( Belirti, iz, ipucu. İLE Belirti, işaret, iz, nişan. | Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne. )


- EMÂRE ile EMMÂRE


- EMÂRE[Ar.] ile/ve/||/<> ESAM/E[< ESÂM/İ / İSİMLER][Ar.]

( Belirti. İLE/VE/||/<> Adlar/isimler. )


- EMEK ve/||/<>/> MAKİNE GÜCÜ


- EMİG ile EMİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Meme. İLE Ilık. )


- EMİNA ile/ve İZE

( Tahıllar için eski bir ağırlık ölçüsü. İLE/VE Bir tahıl ölçüsü. )


- EMİR ile/ve/değil/<> ENGEL


- EMNİYET SÜBABI değil/yerine/= GÜVENLİK KAPACI


- EMSAL ile/ve/||/<> HABERCİ


- EMZİK ile SOMRUK

( ... İLE Bebek emziği. )


- EN AZ ENERJİ değil EN YÜKSEK DÜZENSİZLİK


- EN BÜYÜK DUBALAR

( GALATA/MAHMUDİYE KÖPRÜSÜ ( Bugünkü adıyla UNKAPANI/ATATÜRK KÖPRÜSÜ [Yapımı )


- EN BÜYÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEK


- EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK ile/değil/yerine/>< EN AZ ŞEYE GEREKSİNİM DUYMAK

( Ne kadar az şeye sahip olursak, o kadar az şey, bize "sahip olur". )

( Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen kişi, akıllı biridir. )


- EN ÇOK VEREN FAKAT EN AZ ALAN KENT:
POTOSİ

( Eskiden, Bolivya'nın Potosi kentindeki madenlerden, tonlarca altın, gümüş ve kalay çıkarılıyor olmasına karşın, aşırı gösteriş ve savurganlık hastalığındaki İspanyol toplumu, burada yaşayan halkı, dünyanın en yoksul kenti durumuna düşürmüştür.[500 yıl boyunca ve 1660 yılına kadar 185 ton altın, 16 milyon kilo gümüş taşınmış.][Ve en önemlisi, çok ağır/kötü çalışma şartlarına dayanamayan 8 milyon yerlinin de ölümüne neden olmuştur.][Altiplano'da, kentin dışında bulunan, "Cerro Rico"(Zengin Tepe) adındaki tepede, bu kişilere mezar olmuş 5.000 galeri bulunmaktadır.] )


- EN ESKİ AĞIRLIK BİRİMİ

( MİNA )


- EN İYİ İLETKEN

( GÜMÜŞ )


- EN İYİ TEKNE ve/||/<> EN İYİ ARKADAŞ

( Arkadaşın teknesi. İLE/VE/||/<> Teknesi olan. )


- EN İYİ ile/ve/<>/>< EN KÖTÜ

( Çalışmaz. İLE/VE/<>/>< İşlemez. )

( Ümit et! İLE/VE/<>/>< Hazırlıklı ol! )

( Not works. VS./AND/<>/>< Not runs. )

( THE BEST vs./and/<>/>< THE WORST )


- EN KALIN KİTAP

( TÜRK YEMEK KİTABI )


- EN KÖTÜ/LER

( Kişinin başına gelebilecek en kötü şey,
başına gelenin en kötü şey olduğunu anlayamamasıdır. )


- EN NİTELİKLİ (PANAMA) ŞAPKA

( SUPERFINO [ Panama'ya özgü bir palmiye ağacının lifinden yapılır. Yapımı 5 ay sürebilir. ] )


- EN NİTELİKLİ TÜYLÜ

( MERİNOS KOYUNU )


- EN PARLAK/LAR


- EN SÜSLEMELİ "MEKTUP" VE ANI "KİTABI"

( KİLİM )


- EN UZUN TREN:
3 km.

( Dünyanın en uzun, 3 km. uzunluktaki treni, Moritanya'nın, Adrar'daki Zuveyrat Demir Ocağı'nın cevherini okyanus kıyısına taşıyor. )


- EN ile EN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşağıya doğru eğimli yer. İLE Herhangi bir şeyin genişliği. )


- EN ile/ve/||/<> TAM


- ENDÂZE

( TAHMİN, TAKDİR | ÖLÇEK | MERTEBE, DERECE | 60/65/68 cm.lik, eski bir uzunluk ölçüsü. )


- ENDÜSTRİ 1 - 4:
BUHAR ve/||/<>/> ELEKTRİK ve/||/<>/> OTOMASYON ve/||/<>/> NESNELERİN İNTERNETİ


- ENDÜSTRİYEL[İng. INDUSTRIAL]/SINAİ[Ar.] değil/yerine/= URANSAL/İŞLEYİMSEL


- ÜRETİM:
ENDÜSTRİYEL ile/ve/<> ÖZEL

( Özel üretim yapan işletmelerde, ürünler sıfırdan tasarlanarak ya da siparişe özel olarak mühendislik çalışmaları sonucunda ortaya çıkar. Sipariş için gerçekleştirilen tasarım, ürünün sonucuna aktarılacağından dolayı ve hazırda bulunan pek çok tahmin nedeniyle, tüm üretim sürecinde esnek bir yapı olmasını gerektirmektedir. Varolan süreçlerin esnekliği dolayısıyla da, özel üretim yapan işletmeler, ERP sistemlerinden temel olarak esneklik ve çeviklik beklemektelerdir. Endüstriyel üretim yapan işletmeler tarafında ise ürünler, sipariş bazlı olarak ayarlanır. Müşteriler, stokta bulunan bir ürünü sipariş edebilecekleri gibi, önceden tasarlanmış ve katalogda yer alan bazı özellikler ve seçenekleri de satın alınacak ürüne katarak sipariş verebilirler ancak değişiklik istekleri, kataloglar ile sınırlıdır.

Özel üretim yapan firmalar, esneklik ve çevikliğe önem verirken, endüstriyel üretim yapan firmalar daha çok operasyonel verimliliğe odaklanmaktadır. Aynı zamanda, endüstriyel üretim yapan firmalar, üretim süreçlerinde, özel üretim sürecindeki her bir projenin değiştiği durumun aksine, tahmin edilebilirlik ve süreklilikten gelen avantajlara da sahip olurlar. Tahminler ve yansıtmalar sayesinde de, yöneticiler, sonuçları ölçebilirler ve gerektiğinde yönlerini değiştirebilirler. Bu değerler de bulunulan süreçlerin gelişmesini ve tüm zincirin bütünleşmesinin güçlenmesini sağlar. )


- ENERJİ(") ile/ve/değil/||/<>/>/< (")ELEKTRİK(")


- ENERJİ" ile/değil EMEK


- ENERJİ ile/ve/ya da/<> KAPASİTE

( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )

( ENERGY vs./and/or/<> CAPACITY )


- ENGEL ile/ve ÇENGEL


- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


- ENGEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAK


- ENGEL ile PEKENT

( ... İLE Kolayca geçit vermeyen, aşılması çok güç doğal engel. )


- ENGEL ile/ve TUZAK

( BARRIER vs./and TRAP )


- ENGELLEYİCİ ile/ve/değil/yerine/<> ÖNLEYİCİ


- ENGİN ile ENGİN

( Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş. | Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, açık deniz. İLE Değer ve fiyatı düşük olan. | Yüksekte olmayan, alçak yer. )


- ENGLİK ile ALLIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yanağa sürülen kırmızı boya. )


- ENJEKSİYON ile ENJEKTABL/E ile ENJEKTE ETMEK ile ENJEKTÖR

( İğne yapma. İLE İğneyle verilmeye elverişli. İLE İğneyle vermek. İLE İğne, şırınga. )


- ENKAZ[Ar.] değil/yerine/= YIKINTI/ÇÖKÜNTÜ/KALINTI


- ENTARİ ile/değil BABU/DERRA

( ... İLE/DEĞİL Moritanya'da kullanılan açık renkli entari. )


- ENTARİ ile/ve/||/<> KEFİYE

( [Arap ülkelerinde] Erkeklerin ya da kadınların giydiği uzun ve düz üstlük/giysi. İLE/VE/||/<> Omuzları da örten, kenarları püsküllü bir erkek başörtüsü. )


- ENTÜBASYON ile ENTÜBE ile ENTÜBE ETMEK

( Borulama. İLE Borulanmış, boru takılmış. İLE Boru takmak. )


- ENÜK ile ENÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aslan, sırtlan, kurt ve köpek yavrusu. İLE Dişlilerin dişi. )


- ENVÂ'[< NEV]:
ÇEŞİTLER, TÜRLER


- EPRİMEK : EKŞİYİP BOZULMA

( Ekşiyip bozulmak. | Yemişin dura dura olgunlaşması, yumuşaması. | Erimek. )


- ERGON/OMİK değil/yerine/= İŞLEV/SEL


- ERİG ile ERİG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yağ ya da yağa benzeyen, eriyen herhangi bir şey. | Donduktan sonra eriyen herhangi bir şey. İLE Cevval, etkileyici hayvan. )


- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA


- ERİME ile/ve/değil/<> DAĞILMA


- ERİME ile/ve/değil/||/<> ERGİME

( Katı/sıvı yağda. İLE Buzda. )


- ERİTEN ile ERİTİCİ ile ERİYİK

( İçinde katı bir madde eriyebilen ya da katı bir maddeyi eritebilen sıvı. İLE Eritme özelliği olan. | Bir başka maddeyi eriten, çözündüren cisim. İLE İçinde katı bir madde erimiş bulunan sıvı, mahlul. )


- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA


- ES ile ESGÜ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yırtıcı hayvanların avı olan hayvan. İLE Harman savurma işinde kullanılan sepet. )


- EŞ ile/ve/||/<> EŞİT


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) FİLMİ ile ÖTEKİLER


- KELEBEK(PAPILLON)[1973] ve/<>/> ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ve/<>/> OZ ve/<>/> PRISON BREAK ve/<>/> KELEBEK(PAPILLON)[2018]


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON

( "Rashomon Etkisi"nin, felsefe, bilim, sanat, sinema, psikoloji, tüze(hukuk), adlî tıp ve psikoloji alanlarındaki karşılıklarını daha kapsamlı değerlendirebilmek için Rashomon filmini izleyebilir ve sevgili Sevil Atasoy hocamızın sunumunu dinlemek için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- EŞDEĞERLİ = MUADİL = EQUIVALENT[İng.] = ÉQUIVALENT[Fr.] = ÄQUÏVALENT[Alm.] = AEQUIVALENS[Lat.] = EQUIVALENTE[İsp.]


- EŞEK ile KARAKAÇAN

( ... İLE Atgillerden, uzun kulaklı hayvan. | Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç ya da dört ayaklı sehpa. )

( ... cum EQUUS ASINUS )


- EŞELEMEK ile DEŞMEK

( TO SCRATCH vs. TO DIG UP )


- EŞELEMEK ile KAZMAK/KAZIMAK


- ESER ile/ve İŞÂRET


- EŞİÇ ile ...
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Tencere, güğüm. İLE ... )


- EŞİK ile/ve/||/<> AYRIT

( ... İLE/VE/||/<> İki düzlemin arakesiti. )


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- EŞİK ile/ve/||/<> KIRILMA NOKTASI


- ESİR ile/ve/>< HEYULA/MEZC

( [Oluş-bozuluşa ...] Uğramayan. İLE/VE/>< Uğrayan.[ilk nesne][bir şeyin, her şey olabilme olanağı] )


- EŞİT OLMASINA YAKIN TUTMAYA ...:
ÇALIŞMAK ve/||/<> ÇABALAMAK


- EŞİTLEME ile EŞDEĞERLİLİK


- EŞİT/LEME ile/değil/||/<>/> EŞ/LEME


- EŞİT/LİK ile BAĞDAŞIK/LIK


- EŞİTLİK ile/ve/değil/||/<>/< EŞİTLEYEN


- ESKİ EŞYA ve/||/< ESKİ DÜŞÜNCE

( At! VE/||/<> At! )


- ESKİ OKKA[< ÜKİYYE / VÜKYE] ile YENİ OKKA

( 1283 gram olan [400 Dirhem] olan ağırlık ölçüsü. İLE 1000 gr. olan ağırlık ölçüsü.[Okka'nın %78'ini karşılar.] )

( Hesaplaması: 1 okka x 128 = 1 kg. x 78 )

( KIYYE-İ ATÎKA ile KIYYE-İ CEDÎDE )


- ESKİ PÜSKÜ (GİYİNMEK, EŞYA)


- ESKİ YUNAN'DA:
SIVI HACİM ÖLÇÜLERİ ile/ve KATI HACİM ÖLÇÜLERİ

( Katule[0,27 litre] ve amphora[19,44 litre]. İLE/VE Khoniks[1,08 litre] ve Medimnos[51,84 litre] )


- ESKİ ile/değil/yerine ANTİK


- ESKİ ile/ve/||/<>/< ESKİMEYEN ESKİ


- ESKİ ile/ve/||/<> YAŞLI


- ESKİ ile YIKKIN/HARAP

( OLD vs. RUINED )


- ESKİ ile YIPRAK

( ... İLE Yıpranmış, aşınmış. )


- ESKİCİ ile/değil/yerine/>< KUYUMCU

( [İş/alıcı/satıcı (bulmak) için...] Bağırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bağırmaz. )


- ESKİME ile YIPRANMA


- EŞKİN ile EŞKİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Akıp giden. İLE Dört nala gitmek. )


- ESKİYLE "SAVAŞMAK" ile/değil/yerine YENİSİNİ YARATMAK


- EŞLEŞTİRİLMİŞ OLAN/LAR ile/değil/yerine İLİŞKİLENDİRİLMİŞ OLAN/LAR


- ESMÂ ile/ve/||/<> EŞRÂ/T


- ESNEK ile/ve GENİŞ


- ESNEME ile/ve/||/<> ESNEME

( Ağızla olan. İLE/VE/||/<> Gövdemizle olan. )


- ESNETMEK ile SÜNDÜRMEK

( ... İLE Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek. )


- ESTETİK NESNE ile/ve ESTETİK ÖZNE


- ESTETİK ile/ve/||/<> BAKIŞIM(SİMETRİ)


- EŞÜK ile EŞÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yatak örtüsü. İLE Bir bey ya da hakan öldüğü zaman, ona gösterilen saygının bir işareti olarak mezarının üzerine örtülmesi için yollanan işlemeli kumaş. )


- EŞYA[çoğ. < ŞEY] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KİŞİLER

( Kullanılması için. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Sevilmesi için.
[fakat ne yazık ki...] "Dünyadaki kargaşanın nedeni, eşyaların sevilmesi, insanın kullanılmasıdır." )


- EŞYA[Ar.] değil/yerine/= BUYUM, TÜYEK, ARIBERİ


- EŞYA ile MAL

( FURNITURE vs. PROPERTY )


- EŞYA[Ar.] ile MOBİLYA[İt.]/MÖBLE[Fr.]

( ... İLE Oturulan, yemek yenilen, çalışılan, yatılan yerlerin döşenmesine yarayan, taşınabilir eşyalara verilen genel ad. )


- EŞYA ile ZIMBIRTI/DIMBIRIT


- EŞYALARI:
VİTRİNDE/SANDIKTA/... TUTMAK/SAKLAMAK ile/yerine/değil KULLANMAK

( "Bir gün kullanılır", "Misafir için" vb. düşünceler/tutumlar yerine kullanalım onları! )


- EŞYALARI/ÇANTAYI:
BIRAKMAK, ORTAMA GÜVENMEK yerine/değil YANINDA TUTMAK, SAHİP ÇIKMAK

( Eşyanın/çantanın yanınızda tutulmasının gerekliliği, çalınmaması için değil/yanısıra, bir hasar/kayıp ya da hırsızlık durumunda orada bulunan herkesi zan altında bırakmaması içindir. )


- EŞYANIN TABİATI değil/yerine/= NESNELERİN DOĞASI


- ETAMİN[Fr. < ÉTAMINE] ile KANAVİÇE[İt. < CANOVACCIO]

( Pamuk ya da ketenden, seyrek dokunmuş, delikli bir tür kumaş. İLE El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. | Bu bezin üzerine yapılan işleme. | Çuval olarak kullanılan kendirden ya da kenevirden yapılmış seyrek bez. )


- ETEK ile EVAZE[Fr.]

( ... İLE Etek ucuna doğru genişleyen etek. )


- ETEK ile FİSTAN[İsp.]

( ... İLE Giysi. | İskoç, Arnavut ve Yunan'larda, erkeklerin giydikleri, kısa, pilili etek. )


- ETEK ile/ve/<> JÜPON[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Giysi altına giyilen etek. )


- ETEK ile TÜTÜ

( ... İLE Balerin eteği. )


- ETEKTE:
[Fr.] MİNİ ile MİDİ ile MAKSİ

( Dizkapağından yukarıda, çeşitli kısalıkta. İLE Orta boy, dizkapağını örten ya da 3-4 cm. kadar aşağı inebilen. İLE Topuklara kadar uzanan. )


- ETİKET[Fr. < ÉTIQUETTE] değil/yerine/= EDERCE


- ETİKET ile PETEKA

( ... İLE Eşya üzerine ve kumaş topları arasına konulan fiyat etiketi. )


- ETİKET[Fr. < Alm.] ile/= YAFTA[Fars. < YAFTE]

( Bir malın, tür, miktar vb. niteliklerini ya da kitap, defter vb. şeylerin, kime ait olduğunu belirtmek, belirli kılmak için üzerlerine konulan küçük kâğıt. | Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.TEŞRİFAT İLE/= Üzerine asıldığı ya da yapıştırıldığı şeylerle ilgili herhangi bir bilgi veren, yazılı kâğıt parçası. )


- ETKEN ile ETMEN


- ETKİ <> TEPKİ ile/ve/değil ETKİ <> YORUM <> TEPKİ

( Hayvanlarda. İLE/VE/DEĞİL İnsanda. )


- ETKİ ile/ve/<> BASINÇ


- ETKİ = ESER, TESİR = EFFECT[İng.] = EFFET[Fr.] = WIRKUNG, EFFEKT[Alm.] = EFFECTUS[Lat.] = EFECTO[İsp.]


- ETKİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ


- ETKİ ile/ve/||/<> İTKİ

( Dışarıda/n. İLE/VE/||/<> Dışarıda/n ve/ya da içeride/n. )

( Nesnelerde/n. İLE/VE/||/<> Hayvan ve insanda/n. )


- ETKİ ile/ve/||/<> REHBİNDER ETKİSİ


- ETKİ ile/ve YANKI


- ETKİ ile/ve/<>/> YANSIMA


- ETKİ ile/ve/||/<> YAPI


- ETKİLENMEK = AFFECT[İng.] = AFFECTER[Fr.] = AFFIZIEREN[Alm.] = AFFICERE[Lat.]


- ETKİLEŞİMLİ ve/||/<> DEVİNGEN


- ETKİLEŞME ENERJİSİ ile/ve/||/<> TEPKİME HIZI

( Kimyasal etkileşimin başlaması için gerekli olan enerji miktarı. İLE/VE/||/<> Birim zamanda gerçekleşen kimyasal değişim hızını tanımlar. )


- ETKİLEYİCİ ile/ve/||/<> "ÇARPICI"


- ETKİNLİK ile/ve/||/<> NESNELERİN BÜTÜNLÜĞÜ


- ETNOGRAFYA MÜZESİ <>/< ANKARA HALK EVİ


- ETÜK[dvnlgttrk] = ÇİZME
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- EV ile/ve HÂNE


- EVİRME/EVİRTİM/YANSIMA = AKİS/İNİKÂS/İFRAĞ = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]


- EVRAK[Ar. < VARAK] değil/yerine/= DEĞERLİ BELGE / İŞBELGE


- EVRAK ile/||/<> VESİKA


- EVRE ile/ve/||/<> DEVRE/DÖNEM


- EVREN/KAİNAT:
OLUŞ/KEVN ve/||/<> BOZULUŞ/FESAD


- EVREN/EVRAN ile EVRENG[Fars.] ile Evren

( Gök var olanların bütünü. kâinat, cihan, âlem, kozmos. | Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen tüm var olanlar. kâinat. | Büyük yılan. | Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam. İLE Taht. İLE Ankara iline bağlı ilçelerden biri. )


- EVREN/EWREN ile EVREN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Demirci ocağı biçiminde yapılan ekmek fırını. İLE ... )


- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...


- EYEF ile/ve EYER

( İp yayı. İLE/VE İnsan yayı. )

( M.Ö. 6000-8000 zamanlarının en önemli teknolojik buluşlarından biridir. İLE/VE ... )

( Yük taşımaya yarayan urganın ayrılmaz parçası olan oval iki uçlu bir aygıt. İLE/VE ... )

( Teknik özellikleri:
* Eyef olmazsa ekin sapı, budanmış bağ çubukları, okluk ve yaylık gibi çubukların yakacak için çalı çırpının taşınması neredeyse olanaksızdır. Çubukların kayıp düşmelerine engel olur.
* Eyef'te düğüm yoktur. Karda-kışta, düğüm donduğundan dolayı yük boşaltılamaz. İple bağlanmış olsa ipi kesmek zorunda kalınır. Bu da yapılması zor ve zahmetli olan bir malzemenin kaybıdır.
* Ağır bir yükü, ikinci bir kişinin yardımına gerek kalmadan sırtınıza alabilir ve indirebilirsiniz.
* Düğüm olmadığından, yükü indirmek ve boşaltmak çok kolaydır. İpin/eyefin ucunu salıvermek yeterlidir.
* Yüklerin devrilmesi söz konusu olmadığından, kervanın sağlıklı akışını sağlar. Kesinti ve duraklamaya neden olmaz.
* Çalı-çırpının ve kişilerin, düzgün, tertipli bir disiplinle A noktasından, B noktasına ulaşmasını sağlar.
* Düğüm yapmak ve ipi kesmek gibi bir sorunu, temelli ortadan kaldırmıştır.
* Âlet, yetişkin bir kişinin, açık eli kadardır.
* Oval biçimlidir.
* Ucları dışarı taşarak üst üste oturur, gerektiğinde uclar aralanabilir. )

( BU/BUU/BUĞ ile/ve ... )


- EYEGÜ ile EYEGÜ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir hayvanın ya da herhangi bir canlının kaburga kemiği. İLE Çadırın çubukları. )


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLEM ile/ve/değil/||/<> İŞLEM


- EYR KONDİŞIN/AIR CONDITION değil/yerine/= ISI DENGELER


- EZBERCİ/LİK ile/değil/yerine HAZIRCI/LIK


- EZHÂR[Ar. < ZAHR] ile EZHÂR[Ar. < ZEHRE/ZEHERE]

( Arkalar, sırtlar. | Yüzler, satıhlar. İLE Çiçekler. )


- EZİK BÜZÜK


- f SAYISI(BAĞIL AÇIKLIK/DURDURMA SAYISI) ile F(APPLETON) TABAKASI

( Merceğin, odak uzaklığının etkin çarpına oranıyla elde edilen, ışınlama[exposure] süresiyle ters orantılı olan ve odak oranı bulunan bir karakteristiği. İLE İyonosferin, yeryüzünden yaklaşık olarak 150 - 1000 km. yükseklikler arasındaki, serbest elektronların en yüksek derişimde bulunduğu en yüksek tabakası. )


- FABRİKA değil/yerine/= ÜRETİMLİK


- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS

( 1708 ile 1742 )


- FAITH[İng.] ile/değil FATİH


- FAİZ/NEMA[Ar.] değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM


- FAR[Fr. < Yun.] ile FAR[Fr.]

( Taşıtların ön bölümünde bulunan, uzağı aydınlatan güçlü ışık. İLE Süs için gözkapaklarına sürülen çeşitli renkte boya. )


- FARBA/FARBALA[Fr.] değil/yerine FIRFIR


- FARK:
"ÜSTÜNLÜK"/"OLUMSUZLUK"/"YIKICI"
değil
AYRIM/ARTI/EK/ÖZELLİK/YAPICI


- FARK ile/ve/||/<> AYRIM


- FARK ile ÇELİŞKİ

( DIFFERENCE vs. DISCREPANCY )


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FARKLI ile/ve ÖZEL

( DIFFERENT vs./and SPECIAL )


- FARKLILIK ile AYRICALIK

( DIFFERENCY vs. PRIVILEGE )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FASL[< FUSÛL]

( AYIRMA, AYRILMA | KESİNTİ | BÖLÜM )


- FATURA ile İRSALİYELİ FATURA


- FAZ ile İKİ FAZLI

( ... İLE Aralarında, devrenin dörtte biri kadar faz farkı olan. [Aynı frekans ve genlikte, iki alternatif akım ya da gerilim.] )


- FAZIL BEY ile VECİHİ HÜRKUŞ

( )

(

Hava Şehitleri, 1935'ten bu yana her yıl 15 Mayıs'ta düzenlenen törenlerle anılıyor. )


- FAZÎLET ile/ve/||/<> MENFAAT ile/ve/||/<> MASLAHAT

( Bireyde. İLE/VE/||/<> Toplulukta. İLE/VE/||/<> Toplumda. )


- FAZLA ile/ve ÇEŞİTLİ


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FENÂ ile/ve/||/<> MAHV

( Yok olma, yokluk, geçip gitme. | Kötü, iyi olmayan, uygunsuz olan. İLE Yok etme, ortadan kaldırma, harâb etme, perişân etme, batma, bitme, yok olma. | [tas.] Kişisel/beşerî eksikliklerden/yetersizliklerden/olumsuzluklardan kurtulma durumu/hâli. )


- FENER ile/ve/||/<>/> AYAKLI FENER/FANUS[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<>/> Süslü, ayaklı fener. | Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap. | Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam. | Hamam kubbelerinde içeri aydınlık girmesi için bırakılan deliklerin üzerine konan şişkin cam. )


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FER[Ar.] ile/ve/||/<>/> FER'İ[Ar.] ile/ve/||/<>/> FERİH[Ar. < FERAH]

( Dal, budak. İLE/VE/||/<>/> Asıla değil fer'e ait olan, ayrıntılarla ilgili, ayrıntı niteliğinde olan. | İkinci dereceden. İLE/VE/||/<>/> Neşeli, sevinçli[< sevinmek]. )


- FERÂSE ile FERÂŞE/PERVÂNE[Fars.]/USKUR[< İng.]

( Kısrak. İLE Geceleri, ışığın etrafında dönen küçük kelebek. Fırıldak. | Çark. | Haberci, kılavuz. | Şems-i Tebrizi. )


- FERDA[Fars.] ile FERDE

( Gelecek zaman, yarın. İLE Küçük denk, top. )


- FERFORJE[Fr. < FER FORGÉ] değil/yerine/= DÖKME DEMİR

( Kapılara, pencerelere ya da evlerin iç bölümlerine süsleme amacıyla yapılıp takılan dövme demir. )


- FERMAN ile/ve FETVÂ


- FERMAN ile/değil MENŞÛR

( ... İLE/DEĞİL Vezirlik ya da mareşallik rütbesi için çıkarılan ferman. )


- FERMAN[Fars.] ile/ve/||/<> TEVKİ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Sultan fermanlarına çekilen tuğra. | Bu tuğrayı taşıyan ferman. )


- FERMAN ile/ve/değil TOMAR


- FERMAR değil FERMUAR


- FERSAH[Ar.]/FERSENG[Fars.] ile -FERSÂ[Fars.]

( Çeşitli mesafelere karşılık gelen değerde bulunan bir uzunluk ölçüsü. | Üç millik bir deniz mesafesi. İLE İki askerî fırka, iki taraf. )


- FERSUDE[Fars.] değil/yerine/= ESKİMİŞ, YIPRANMIŞ, AŞINMIŞ


- FES ÇEŞİTLERİ ile/ve KAVUK ÇEŞİTLERİ

( * AZİZİYE * HAMİDİYE * MECİDİYE ile/ve ... )


- FES[< Fas] ile/değil FESH

( Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık. İLE/DEĞİL Verilmiş bir yargıyı/kararı, bozma, kaldırma. | Dağıtma, dağıtılma, kapatma. )


- FESAD ile/||/<> FENÂ


- FESAHAT[Ar.] ile/ve/||/<> FETAHAT[Ar.] ile/ve/||/<> FETAKAT

( Dilin açıklığı. İLE/VE/||/<> Birinin kapıyı/kutuyu vb. açması. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin gevşeyip açılması. )


- FESİH ile/||/<> İLGÂ[Ar. < LAĞV] ile/||/<> TASFİYE[Ar. < SAFVET/SAFÂ: Saf, duru olmak.]

( Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma. | Dağıtma, dağıtılma, lağıv. İLE Bir şeyin varlığını ortadan kaldırma. İLE Arıtma/arıtım/arıtılma, ayıklama, temizleme, saflaştırma/saflaştırılma. | Bir kuruluşun iflâsı ya da kapanması sonunda hesaplarının kapatılıp kalan maddî varlığın, mal ve paranın alacaklılara dağıtılması. | Bir kuruluşta işçi ve memur çıkarma. | Görevine son verme. )


- FESLERDE:
MAHMUDÎ ile/ve/<> MECÎDÎ ile/ve/<> AZİZÎ ile/ve/<> HAMİDÎ


- FESTİVAL ile/değil TURNUVA


- FİAT değil FİYAT

( Alım ya da satımda bir nesnenin/hizmetin para karşılığındaki değeri. [bedel, eder, armağan/hediye, kemal, paha] | Bir mal ya da hizmet için uygun görülen para karşılığı. | Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki. )


- FİBER ile FİBERGLAS ile FİBERİN

( Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva ya da tahta. İLE Plastik maddelerden, özellikle poliyesterden parçaların yapımında kullanılan sağlamlaştırma maddesi. İLE Kan ve lenf serumunda bulunan, albüminli bir madde. )


- FIÇI ile/değil ÇAPÇAK

( ... İLE/DEĞİL Ağaçtan, oyularak yapılmış su tası. | Ağzı açık fıçı. )


- FIÇI ile FOTA[İt.]

( ... İLE İçinde şarap yapılan, bir çeşit fıçı. )


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FİHRİST/KATALOG değil/yerine/= DİZİNLİK


- FIKIHTA:
TEMİZLİK ve/||/<>/> MİRAS

( İlk konu/alan. VE/||/<>/> Son konu/alan. )