Bağlaçlı
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 46.044 başlık/FaRk ile birlikte,
46.044 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(172/186)
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- UZUN SÜRE ile SABAHTAN BERİ
- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL
- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK
( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )
- TANIM:
"UZUN" ile/değil/yerine KAPSAMLI
( Tanımın uzunu olmaz! Kapsamlı olduğundan dolayı ilgisizlerin "zihin ve dilinde", "uzun" diye ifade etmeleri kendi yetersizliklerini gizleme girişimi olabilir belki/çoğunlukla. )
- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK
( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )
( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )
- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK
( Pek kolay olmasa da... )
( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )
- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"
( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )
- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK
- UZUN YOLCULUKTA, BİSİKLET TEKER TELİ:
32 ile/değil/yerine 36
- UZUN YOLCULUKTA, BİSİKLET TEKER TELİ: 32 ile/değil/yerine 36
- UZUN ile/ve/yerine KISA ile/ve/yerine ORTA
( Uzun, ne tadın var, ne tuzun. İLE/VE Kısa, her gün tasa. YERİNE Orta, sevgisi arta. )
- UZUN/LUK ile/ve YÜKSEK/LİK
( İki nokta arasında. İLE/VE Zeminden hareket ederek. )
( LENGTH vs./and HEIGHT )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")
- ÜZÜNTÜ ile/ve HÜZÜN
( Geçmişin olumsuz(luk)larının anımsanması (ile/durumunda). İLE Geçmişin olumlu(luk)larının anımsanması (ile/durumunda). )
- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ
( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK
- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS
- VA ile O
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Birinin başka birine verdiği buyruğun yadsınmasına ilişkin ikinci kişinin kullandığı bir reddetme ilgeci. İLE Bir buyruğun yerine getirilmesinin reddedildiğini belirten ilgeç. )
- VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ
( Vâde, söz demektir. )
( Sakın para için evlenmeyin! Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz. )
- VAAD ile TAAHHÜT/D
- VAAZ KÜRSÜSÜ ile/||/<> SON CEMAAT YERİ ile/||/<> SAKIF ile/||/<> HÜNKÂR MAHFİLİ
( Belirli gün ve saatlerde, imamın vaaz vermek için çıktığı, koltuk ya da küçük balkon biçimindeki bölüm. İLE/||/<> XIV. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerde yaygın olarak kullanılan, ana mekânın dışında yarı açık hazırlık bölümü. İLE/||/<> Camilerde son cemaat yerinin dışında ek bir bölüm. Özellikle iç avlusu olan yapılarda, cemaatin hava şartlarından korunması amacına yöneliktir. İLE/||/<> Camilerde hükümdara ayrılan bölüm.[Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire biçimindedir.] )
- VAAZ/MEVİZE ile/ve/||/<>/> HUTBE
( Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma. İLE/VE/||/<>/> Cuma ve bayram namazlarında okunan dua ve verilen öğüt. )
- VACİB ile MUHTAR
- VÂCİD[Ar.] ile VÂCİZ[Ar.]
( Vücûda getirici/getiren. | Zengin. [Allah'ın sıfatıdır.] İLE Kısa. )
- VÂCİB ile KADÎM
- VACİB ile MÜMKÜN
( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )
- VA'D[Ar.] ile 'AHD[Ar.]
- VA'D[Ar.] ile VÂD[Ar.]
( Söz verme, üstüne alma. | Yapılmasına söz verilen şey. İLE Oğul. )
- VA'D[Ar.] ile VE'Y[Ar.]
- VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> FURGON[Fr. < FOURGON]
( ... İLE/VE/||/<> Nesne vagonu. )
- VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> TENDER[Fr.]
( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı. İLE/VE/||/<> Lokomotifin arkasına bağlanan, gerekli yakıtı, suyu taşıyan vagon. )
- VAGON ile/ve/<> VAGONET
( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği, demiryolu aracı. İLE Yana ya da arkaya doğru devrilebilen ve kimi toprak düzleme işlerinde kullanılan küçük vagon. )
- VAGZAL ile ...
( İstasyon. )
- VÂH[Ar.] ile VÂH/VÂHA[Ar. çoğ. VÂHÂT]
( Vâh, yazık, ay. İLE Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. )
- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK
( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )
( OASIS vs. MIRAGE )
- VAHÂMET ile/ve/<> HEZİMET
- VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD
( Olgu/durum. İLE/VE/<> İlke/kavram. )
( Durum. İLE/VE/<> Eylem. )
( ... İLE/VE/<> Kendinden memnun olmak. )
( TEVHÎD'E GEL, TEVHÎD'E
ZİKR ET! HAKK'I, HER YERDE )
( İnsan - İnsan ilişkisi. İLE/VE/<> İnsan - Tanrı ilişkisi. )
- VAHDET ile VAHDÂNİYYET
( Allah'a yakınlık, Allah'a ulaşma. | Yalnızlık, teklik, birlik. | Özgür bireylerin birliği. İLE Birlik, Allah'ın bir oluşu. )
- VAHDET ile VUSLAT
- VAHDET-EL VÜCÛD ile/ve/||/>/< VAHDET-EL MEVCÛD
( Çeşitlilik. İLE/VE/||/>/< Aynılaşma. )
- VAHDET-İ ŞUHÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ KUSÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ MEVCÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ VUCÛD
( UNITY OF WITNESSING vs./and/||/<>/also UNITY OF INTENTION vs./and/||/<>/also UNITY OF EXISTENCE vs./and/||/<>/also UNITY OF BEING )
- VAHDET-İ VUCUD ile HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM
( HAKK <> DOĞA ile HAKK > DOĞA )
- VAHDET-İ VÜCÛD ile/ve VAHDET el-VÜCÛD
- VAHDET-İ VUCUD ile VAHDET-İ ŞÜHÛD
- VAHDET-İ VÜCÛD ile VAHDET-İ VÜCÛD
- VAHİ[Ar.] ile/değil/>< VAHİY[Ar.]
( Boş, saçma. İLE/DEĞİL/>< Tanrı tarafından, bir buyruk ya da düşüncenin, peygambere bildirilmesi. )
- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD
( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )
- VÂHİD[Ar.] ile EHAD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile FERD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile MÜNFERİD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile VAHÎD[Ar.] ile FERÎD[Ar.]
- VÂHİDE ile/ve MEAL GAYR
( Ben. İLE/VE Biz. )
- VAHİDİYETTE KESRET ile KESRETTE VAHİDİYET ile KESRETTE VAHİD
( Kesreti saklayamazsın fakat birliği/tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )
( Asıl tevhid, kesretten sonraki tevhiddir. )
( İş, bu kesreti tevhid etmektedir. )
( Kesreti saklayamazsın fakat birliği, tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )
- VAHİD-ÜR-RAHÎM[Ar.] ile ...
( En çok bir yavru yapan hayvanlar. )
- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK
- VÂHİM[Ar. < VEHM] ile VAHÎM[Ar. çoğ. VİHÂM, VAHÂMÂ]
( Kuran, kuruntulu. İLE Ağır, sonu tehlikeli, çok korkulu. )
- VAHİM ile/ve HAZİN
- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET
- VÂHİME ile ...
( Gerçekliği olmayan değerler üretmek. )
- VAHİY DİNLERİ ile/ve EVRENSEL DİNLER
- VAHİY ile HADİS(-İ KUTSÎ)
- VAHİY ile İLHÂMÂT ile RÜYÂ ile FERÂSET
( Cebrail ile gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Kendi öngördüğün. )
- VAHİY ile/ve "KUTSAL" METİN
- VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ
- VAHS/VEHS[Ar.] ile VAHZ[Ar.]
( Ayak altında çiğneme. | Kırma. İLE Çimdikleme. | Sivri bir şey batırarak acıtma. | Isırma, sokma. )
- VAHŞET ile/ve VAHÂMET["VEHÂMET" değil!]
- VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR
( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )
- VAHŞİ ile/değil GÖÇER
- VAHŞİ ile/ve HIRÇIN
- VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL
- VAHŞİ ile/ve/değil SALDIRGAN
- VAHŞÎ[Ar.] ile Vahşî[Ar.]
( Yabanî, insandan kaçan. | Ürkek, korkak. | Merhametsiz, duygusuz. İLE Uhud Gazâsı'nda, Hz. Hamza'yı öldüren köle. )
- VAHŞ/VAHÎŞ[Ar.] ile VAHŞ[Ar. çoğ. VAHŞÂN, VUHÛŞ]
( Dört ayaklı hayvanlarda görülen bir hastalık. İLE Yabani, ürkek, insandan kaçan hayvan. | Issız, tenha yer. )
- [Ar.] VAHŞ[çoğ. VUHÛŞ] ile VUHÛŞ-İ BERRİ
( Yabani hayvanlar. İLE Karada yaşayan yabani hayvanlar. )
- VAHY ile ...
( BİR FİKRİN YA DA BİR EMRİN ALLAH TARAFINDAN BİR PEYGAMBERE BİLDİRİLMESİ )
- VAÎD[Ar.] ile VÂİZ[Ar. < VA'Z | çoğ. VÂİZÂN, VU'ÂZ]
( Birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. İLE Dini öğütlerde bulunan.[ibâdet yerlerinde] )
- VAİRAGYA ile ...
( Dünyevi arzuların yokluğu. Gerçek olmayana, geçici olana karşı kayıtsızlık. Zevk~haz verici olan nesnelere yönelik hiçbir çekimin duyulmaması. Bağımlılıklardan kurtuluş. )
- VAİŞYALAR ile ...
( Ticaret ve zanaat ile uğraşanlar. [Tenleri sarımsıdır.] )
- VÂİZ[< VA'Z] ile ...
( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )
- VAJİNA ile/ve DÖLYATAĞI
( MEHBİL: Dölyolu. )
( VAGINA vs./and WOMB )
- VAJİNA ile/ve/değil EŞİK
- VAJRA ile ...
( Elmas ya da adamantin. Nihai yok edilemez ve gerçek anlamlarında kullanılır. )
- VAJRAYANA ile ...
( Elmas Araç/Yol. Tibet ve Moğolistan'da yaygın olan bir Mahayana Budizmi okulu. Batıda Lamaizm olarak geçer. Öğretileri ve uygulamaları genelde yanlış anlaşılır. )
- VAK'A ile/ve/<> KAZÂ
- VAK'A ile/ve VAKIA
( Olay, olgu. İLE/VE Gerçeklik. [Düştüğü gibi.] )
( Tekrarlanmayan. İLE/VE Tekrarlanabilir olan. )
- VAK'A ile/ve VAKIA
( Tekrarlanmayan. İLE/VE Tekrarlanabilir olan. )
- VAKÂR[Ar.] ile REZÂNE[Ar.]
- VAKÂR[Ar.] ile SEMT[Ar.]
- VAKÂR[Ar.] ile TEVKÎR[Ar.]
- VAKD[Ar.] ile VAKT/VAKİT[Ar. çoğ. EVKAT]
( Ateşin yanması, tutuşması. İLE Vakit, zaman. | Saat, günün çeşitli saatleri. | Mevsim. | Uygun zaman. | Boş zaman. | Geçim. | Çağ, zaman. | Fırsat. | Belirli/belirtilen zaman. )
- VAKFE ile ...
( DURAK, DURULACAK YER | HACILARIN ARAFAT'TA DURMALARI (ÖĞLEDEN ERTESİ GÜN ŞAFAK SÖKENE KADAR) | DURAKLAMA ÂNI )
- VAKF-I MÜŞTEREK ile VAKF-I MEVKUF
- VAKFİYE DİLİ:
XIII. yy.'a KADAR ile/ve/||/<>/> XIII. yy.dan SONRA ile/ve/||/<>/> XVI. yy.dan SONRA
( Arapça. İLE/VE/||/<>/> Moğolca, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçe'si. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı Türkçe'si ve İran'da, Farsça] )
- VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR
- VÂKÎ[Ar.] ile VÂKİ'[Ar. < VUKU'] ile VAKİH[Ar.]
( Koruyan, saklayan. | Önleyici tedbir, ilâç. İLE Olan, düşen, olagelen, rastlayan, vuku' bulan. | Geçen, geçmiş olan. İLE Edepsiz, utanmaz, hayâsız. )
- VÂKİ ile/ve ZÂHİR
- VÂKIÂ[Ar.] ile VÂKIA[Ar. çoğ. VÂKIÂT] ile VAKİA[Ar. çoğ. VAKAYİ']
( Gerçek, gerçi, her ne kadar. İLE Olmuş bir iş, vuku' bulmuş, gerçek. | Düş, rüya. | Cenk, savaş. İLE Olay, vak'a, hadise. )
- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF
( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )
- VAKIF[Ar. < VAKF: Duruş, durma.]/TESİS ile DERNEK/CEMİYET
( Bir mülkü kamu yararına -satılmamak kaydıyla- sonsuz olarak tahsis etmek. İLE Çıkarlarını savunmak, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan yasal topluluk. )
( FOUNDATION vs./and ASSOCIATION )
- VÂKIF ile/ve ÂGÂH
( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )
- VÂKIF ile/ve ÂGÂH
( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )
( Bilen bilir bizi, bilmeyen ne bilir bizi. )
- VAKIF ile/ve CEMAAT
- VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF
- VAKIF ile/ve/<> TESİS
- VAKIF ile/||/<> VAKFİYE
( Kişiler ya da kurumlarca kurulmuş, yasayla görev ve yetkileri belirlenen tüzel kişilik. İLE/||/<> Herhangi bir malı vakfeden (vâkıf) tarafından, vakfın yönetimi ile ilgili hazırlanmış. Nizamnâme. Vakıf senedi de denilen vakfiyeler, kadılık siciline işlendikten sonra kesinleşirdi. )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )
- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK
- VAKİT NAMAZI ile TATAVVÛ
( Farz. İLE Sünnet ve teravih namazları. )
- VAK(İ)T ile ...
( SAAT, GÜNÜN ÇEŞİTLİ SAATLERİ | MEVSİM | BELİRTİLEN ZAMAN | VAK(İ)T ile ABCDEF ( FIRSAT | ZAMAN )
- VAKİT ile/ve AKİT
- VAKİT ile/ve/<> DEM
( Belirli bir zaman dilimine anlam/değer verilmiş/yüklenmiş süre. İLE/VE/<> Kişinin, bu belirli zaman diliminde yaşadığı hal. )
( Zamanın tayinine vakit, vaktin içindeki hazza dem denilir. )
- VAKİT ile/ve/<> NAKİT
( TIME vs./and/<> CASH MONEY )
- VAKİT ile ZAMAN
- VAKİTLİCE ile ZAMANINDA
- VAKT[Ar.] ile İZ[Ar.]
- VAKT[Ar.] ile MÎKÂT[Ar.]
- VAKT[Ar.] ile SÂ'AT[Ar.]
- VAKUM ENERJİSİ ile/||/<> SIFIR NOKTA ENERJİSİ
( Vakum enerjisi boş uzayın kuantum dalgalanmalarıyken İLE sıfır nokta enerjisi harmonik osilatörün minimum enerjisidir )
( Formül: E_0 = ½ħω )
- VAKUOL ile/||/<> VEZİKÜL
( Vakuol büyük depo İLE vezikül küçük taşıyıcıdır )
( Formül: Depolama İLE transport )
- VALABİ ile KAYA VALABİSİ
- VALANS BANDI ile/||/<> İLETKENLİK BANDI
( Valans dolu elektronlar, iletkenlik boş ya da kısmen doludur. )
( Formül: HOMO İLE LUMO )
- VALANS ELEKTRON ile/||/<> İÇ ELEKTRON
( Valans dış kabuk, iç elektronlar içeridedir )
( Formül: Kimyasal bağ yapan İLE korumalı )
- VALANS İLE İLETİM İLE YASAK BANT ile/||/<> ENERJİ BANTLARI
( Katılarda elektron enerji seviyeleri. )
( Formül: Metal: E_g = 0 İLE Yalıtkan: E_g > 3 eV )
- VALENCE TAUTOMERİSM ile/||/<> REDOKS İZOMERİ
( Valence e⁻ metal-ligand kayması, redoks farklı oksidasyon. )
( Formül: Dinamik İLE statik )
- VALİ[EPARHOS]:
< LONCA ÖRGÜTÜ ile/ve/||/<> LAGATARIOS ile/ve/||/<> SIMPANOS
( Genel denetimi sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Yabancı tüccarların denetimini sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Esnaf localarını denetleyenler.[2 kişi] )
- VALİ ile TEKFUR[Erm. < TAKAVOR: Taç taşıyan.]
( ... İLE Bizans döneminde vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hıristiyan beylerine verilen ad.
Osmanlı Türkçesi'nde, Hıristiyan hükümdarlara verilen bir sandır.]
[Bizans'ta merkez dışındaki kentlerin müstakil valilerine Tekfur denirdi. Bunların idari ve askeri görevleri vardı. Türkiye Selçukluları ve Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Tekfurlarla çok sıkı ilişki kuruldu. Tekfurlar Türk akınlarından korunup bağımsızlıklarını korumak için Türklere çok miktarda vergi verirdi. Tekfurların bazıları, durumlarını koruyabilmek için Türk kumandan ve beyleriyle akraba olma yollarına başvururdu. Bu nedenle, çoğu Tekfur, kızını Türk kumandan ya da oğluna gelin verirdi. Bu Tekfur'ların içinden, Müslüman olanlar da oldu. Bunlardan Harman kaya Tekfuru Köse Mihal, en ünlüsüdür. Osmanlı'ya ve İslâmiyet'e hizmetlerde bulunmuştur. Bizans yıkılınca, tekfurluk da tamamen tarihe karışmıştır.] )
- VÂLİD ile/ve/<> VÂLİDE
- VÂLİD[Ar. < VİLÂDET] ile VÂLİDE[Ar.]
( Baba. İLE Ana, doğuran. )
- VALİDE ÇEŞMESİ / BEZMİÂLEM SULTAN ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ / GÖKSU ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ
( Maçka'da, Spor Caddesi'ndedir. İLE Küçüksu iskelesinde, Küçüksu Kasrı karşısındadır. İLE Aksaray meydanında, Valide Sultan Camisi yanındadır. )
( Sultan Abdülmecid, annesi Bezmiâlem Sultan'ın anısı için yaptırtmıştır. [1839] İLE Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Sultan anısı için yaptırtmıştır. [1806] İLE 1871'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Pertevniyal Sultan tarafından. [Pertevniyal Sultan Çeşmesi adıyla da bilinir.] )
- VALİDE KÖŞKÜ ile VALİDE KÖŞKÜ
( Yıldız Sarayı bahçesindedir. İLE Koşuyolu'ndadır. )
- VALİDE/PERTEVNİYAL SULTAN CAMİSİ ile VALİDE SULTAN CAMİSİ / YENİ CAMİ
( Aksaray meydanının köşesindedir. İLE Eminönü'ndedir. )
( Sultan Abdülaziz, annesi Pertevniyal Sultan anısı için yaptırmıştır. [1871] İLE 1590'da, Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan tarafından başlatılmıştır. Sultan IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından tamamlanmıştır. [Plânları Mimar Davud Ağa tarafından, tamamlanması Mimar Mustafa Ağa tarafından.] )
- VALİDE SEBİLİ ile VALİDE ÇİNİ SEBİLİ ile VALİDE-İ CEDİT SEBİLİ / YENİ VALİDE SEBİLİ
( Eminönü'nde, Bahçekapı'da, İş Bankası yanındadır. İLE Üsküdar'da, Toptaşı'nda, Çinili Cami yanındadır. İLE Üsküdar'da, Yeni Valide Camisi köşesindedir. )
( 1663'te, Sultan IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan tarafından. İLE 1640'ta, Sultan I. Ahmed'in eşi Kösem Sultan tarafından. İLE 1709'da, Sultan IV. Mehmed'in eşi Gülnûş Sultan tarafından. )
- VÂLİDE SULTAN ile ...
( Osmanlı'larda Sultan'ın annesi. [Protokolda Sultan'dan sonra gelir.] )
- VALLÂHİ ile/ve BİLLÂHİ ile/ve TALLÂHİ
( Üçüncü derece yemin/kasem. İLE/VE İkinci derece yemin/kasem. İLE/VE Birinci derece yemin/kasem. )
- VALS ile/değil/< SEMÂ
( [not] WALTZ vs./but/< WHIRLING )
- VALS ile YAVAŞ(SLOW) VALS/İNGİLİZ VALSİ
( XVIII. yüzyılda, Bavyera(Almanya) ve Avusturya Alpleri yöresine özgü, geleneksel halk dansı olan Landler'den doğup gelişen ve Habsburg Sarayı'nda oynanmasından sonra popüler olan Vals, Fransa'ya özgü bir danstır ve çeşitli türleri arasında en ünlüsü, hızlı dönüşlerle yapılan Viyana Valsi'dir. Önceleri, çeşitli dönüş ile tepinmeden sonra düşey sıçramalarla gerçekleştirilen ve bir köylü dansı olarak kabul edilen Vals, yıllar geçtikçe eklenen, yerde kayma ve dönme adımları ile bir burjuva ve yüksek sosyete dansına dönüşür. Çiftlerin birbirine sarılarak kendi etraflarında çember çizip dönmelerinden oluşan Vals, ülkemizde, Tanzimat Dönemi'nde başlar. Cumhuriyet Dönemi'nde de Cumhurbaşkanlığı Filarmoni ve Senfoni orkestralarının konserleri aracılığıyla icra edilir.
İLE
"İngiliz Valsi" olarak da bilinen Slow Vals, ¾'lük ölçüyle yavaş ve romantik bir yapıyla uygulanır. Adından da anlaşılacağı üzere, yavaş tempoda yapılan Slow Vals, Viyana Valsi'nin klasik yapısına karşın çok daha gelişmiş ve değişik figürler içeren Slow Vals, standart salon danslarının en bilinenidir. )
- VAMP ile NEMFOMANYAK
( Filmlerde uğursuz kadın rolü yapan sanatçı. | Maceraperest kadın, eril peşinde koşan dişil kişi. İLE Eşeysel güdüsü aşırı olan dişil kişi. )
- VAMPİR ile/değil YARASA/AYA YERSGÜ[Çigil][< divanlugatturk]
( ... İLE/DEĞİL Ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, gövdesi yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeletleri hafif yapılı, uçabilen, memeli hayvan. )
( ... ile/değil
)
( ... İLE/DEĞİL "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçar. )
( Dünyada 1300 civarında yarasa çeşidi bulunmaktadır. Sadece Küba'da, 27 farklı çeşit yarasa bulunmaktadır. )
( ... ile/ve HUFFÂŞ/E[çoğ. HAFÂFÎŞ], VATVÂT[çoğ. VATÂVÎT] )
( ... ile/ve MÜRG-İ BÂG/BÂM/ÇEMEN/HOŞ-HÂN, ŞEB-ENGÎZ, ŞEB-PER/ŞEB-PERE )
( ... cum VESPERTILIO )
- VAN DER WAALS GÜÇLERİ ile HİDROJEN BAĞI
( Zayıf, geçici dipol-dipol etkileşimler. İLE Hidrojenin, F, O ya da N ile yaptığı güçlü dipol-dipol etkileşimler. )
- VAN DER WAALS KUVVETİ ile/||/<> HİDROJEN BAĞI
( vdW zayıf dipol ~meV, H-bağı güçlü yönelimli ~100meV. )
( Formül: Evrensel İLE spesifik )
- VAN KEDİSİ ile KHAO MANEE
- VAN"T HOFF DENKLEMİ ile/||/<> LE CHATELİER İLKESİ
( Van"t Hoff K(T) nicel, Le Chatelier nitel tahmin. )
( Formül: dlnK/dT = ΔH°/RT² )
( Jacobus Henricus van 't Hoff tarafından 1884 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VANA'DA:
8 ile/<> 16
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- VANDAL/LIK ile !BARATARYA
( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )
- VANİLYA[İsp.] ile/< VANİLİN
( Salepgillerden, çiçekleri beyaz, kokulu, tırmanıcı küçük bir bitki. | Bu bitkinin, tatlılara hoş koku vermesi için kullanılan meyvesi. İLE/< ... )
- VANTOK KÜLTÜRÜ ile ...
( "Tek ağız" anlamına gelen, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla birbirini her yönden korudukları bir kültür. )
- VANTRİLOK[Fr. VENTRE ile ...
- VANTUZ ile VAKUM
( Çekip emmeye yarayan şişe vb. alet; çekmen. | Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. İLE Havası alınmış. | Basıncı düşürülmüş. )
- VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU
( )
- VAPUR ile ÇATANA/İSTİMBOT
( ... İLE Küçük vapur. )
- VAPUR ile GEMİ/KEMİ[dvnlgttrk]
( MELLÂH: Denizci, gemici, kaptan. )
( [Kofti] ... ile KAY )
( SÂBÎHA[< SİBÂHAT], SEFÎNE[çoğ. SEFÂİN, SÜFÜN] )
( STEAMER vs. SHIP )
( ... ile SEFİNE )
- VAR DA MI ile YOK DA MI
YOK?
- VAR DEĞİL/OLMAYAN ile/ve KULLANIMDA VAR (OLAN)
( NOT EXIST/NONEXISTENCE vs./and EXIST ON USE )
- VAR ETMEK ile/değil İDRAK ETMEK
- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK
- VAR ETMEK ile/ve VAR KABUL ETMEK
( TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST )
- VAR İKEN) "YOK" ile (YOK İKEN) "VAR"
( Dememeli[/sin/yiz]! [ya da çok dikkatli olmak gerekir] İLE Diyemezsin! [dersen de sonraki bedeli çok ağır olur!] )
- VAR İLE CVAR İLE STRES TEST ile/||/<> RİSK ÖLÇÜMLERİ
( Finansal risk değerlendirme yöntemleri. )
( Formül: VaR_α = F^(-1)(α) )
- VAR KILMAK ile/ve/değil BİÇİMLENDİRMEK
- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA
- VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN
- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK
- VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK
( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )
( George Berkeley )
( ESSE EST PERCIPI and/||/<>/> ESSE EST PERCIPERE )
- VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )
- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN
- VAR ile/ve GÜÇLÜ/ETKİLİ
( Birşeyin varolması için güçlü/etkili olması gerekmez. [ayrıca, varoluşu da gücünün göstergesidir] )
( EXIST vs./and POWERFUL/EFFECTIVE )
- VAR ile/ve SABİT(/HAL)
( VAR(DIR): Çelişkiye düşmeksizin düşünülebilir olan. )
- VAR ile "VAR OĞLU VAR"
- VAR ile/>< YOK
( Sende varsa. İLE/>< Sende yoksa. )
( Herkeste. İLE/>< Hiçkimsede. )
( EXISTS/PRESENT vs./>< ABSENT/NONE )
- VARDA[İt.] ile VARDAKOSTA[İt.] ile VARDA BANDIRA
( Dikkat et, savul, destur! İLE Kıyıları koruyan gemilere verilen ad. | İriyarı ve gösterişli kadın. İLE İşaretçi er. )
- VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN
( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )
- VARDIR ile/ve/değil/yerine VAR OLMAKTADIR
( [not] IS vs./and/but EXIST
EXIST instead of IS )
- VARGEL ile/ve/||/<> VARGEL TEZGÂHI
( Herhangi bir makinenin, bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası. İLE/VE/||/<> Madensel parçaların üzerindeki kabalıkları almak için kullanılan makine. )
- VARGI ile YARGI
( Verilen bir önermeden, çıkarsama yoluyla varılan sonuç. İLE Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme gibi yollara başvurularak, kişi, durum ya da nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi.[HÜKÜM] | Yasalara göre mahkemece bir olay ya da olgunun doğuşuna etken olan nedenlerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar.[KAZA] )
( RESULT vs. JUDGE )
- VARI YOKLAMAK ile YOKU YOKLAMAK
( "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE" )
- VÂRİD ile SU BULMA GÖREVLİSİ
- VÂRİDÂT[Ar. < VÂRİDE] ile/değil/yerine ESİN/İLHAM
( Yıllık/aylık gelir. | Hatıra gelen, içe doğan şeyler. İLE/DEĞİL/YERİNE Etkilenme, çağrışım ya da içe doğmayla akla gelen, yaratıcı düşünce, duygu. )
- VARİL[Fr.] ile KAP
( Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap. | Bir varilin kapsadığı madde miktarı. İLE ... )
- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)
- VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU
( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )
- VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU (DVT)
( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )
- VARİS ile/||/<> TROMBOFLEBİT
( Genişlemiş ve kıvrılmış damarlarla ilişkili bir durum. İLE/||/<> Damarlarda pıhtı oluşumu ve yangılanma. )
- VARİS[Fr. VARICE] ile VÂRİS[Ar. < VERÂSET]
( Toplardamar genişlemesi. [Daha çok bacaklarda görülür] İLE Kalıt/miras sahibi. )
- VARLIĞIM ile BEN VARIM
( MY BEING vs. I EXIST )
- VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ ile TANRI
( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )
- VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ ile TANRI
( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )
- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI
( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )
- VARLIK BİLGİSİ ile/ve/= ALLAH'IN BİLGİSİ
( ONTOLOGY vs./and/= KNOWLEDGE OF GOD )
- VARLIK BİRLİĞİ ile/ve ÖZDEŞLİK
( EXISTENCE UNITY vs./and IDENTITY )
- VARLIK FELSEFESİ/VAHDET-İ VÜCÛD ile/ve/sonra/> BİRİCİK OLMAK
( İlk felsefe. İLE/VE/SONRA/> En son. )
- VARLIK FELSEFESİ/VAHDET-İ VÜCUD ile/ve/sonra/> BİRİCİK OLMAK
( İlk felsefe. İLE/VE En son. )
- VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ
- VARLIK/AD "OLUŞTURUCULUK/VERİCİLİK" ile/ve/değil/||/<>/> AKIL
- VARLIK SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ) ile/ve BİLGİ SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ)
( EXISTENCE HIERARCHY vs./and KNOWLEDGE HIERARCHY )
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın Ahlâk Tasavvuru olmaz. )
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )
( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )
( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )
( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )
( )
( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )
- VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK
- VARLIK ile/ve / ile/ve OLASI SONSAL SOYUTLAMA/LAR
( En son soyutlama. İLE/VE Yapılabilen/yapılabilecek soyutlamalar. )
- VARLIK ile ARA-VARLIK(NOUS)
- VARLIK ile ARAÇ/ENSTRÜMAN
( EXISTENCE vs. INSTRUMENT )
- VARLIK ile/ve BİÇİM
( EXISTENCE vs./and FORM )
- VARLIK ile/ve BİR/LİK
( Çeşitlilik içinde birlik, doğaldır ve iyidir. )
( Herkes diye bir şey yok. Varlık birdir fakat biz kendimizi yok edersek görürüz. )
(
)
( EXISTENCE vs./and UNITY )
( VÜCUD ile/ve VAHDET )
( HEN ile ON )
- VARLIK ile/ve ENSTRÜMAN
( EXISTENCE vs./and INSTRUMENT )
- VARLIK ile GÖLGE
( Gölge, silindirle ezilemez. )
- VARLIK ile/ve/= HAREKET
( EXISTENCE vs./and/= MOVEMENT )
- VARLIK ile/||/<> HİÇLİK
( Varoluşçuluk )
( Søren Kierkegaard tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1813-1855) (Ülke: Danimarka) (Alan: Felsefe, Teoloji) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk öncüsü) )
- VARLIK ile/ve İKİLEM
( EXISTENCE vs./and DILEMMA )
- VARLIK ile/ve İNSAN
- VARLIK ile/ve/< İNSAN
( Kişinin, varoluşunu açıklayabilecek hiçbir örnek olamaz/yoktur. )
( EXISTENCE vs./and HUMAN )
- VARLIK ile/ve İRÂDE
( EXISTENCE vs./and WILL )
- VARLIK ile/ve İRÂDE
- VARLIK ile/ve MANTIK
( EXISTENCE vs./and LOGIC )
- VARLIK ile/ve MANTIK
( EXISTENCE and LOGIC )
- VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK
( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )
( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )
- VARLIK ile/ve MÜRİD
- VARLIK ile/ve MÜRİT
( EXISTENCE vs./and DISCIPLE )
- VAR-LIK ile/ve MUTLAK-LIK
( EXIST-ENCE vs./and ABSOLUTE-NESS )
- VARLIK ile/ve NOKTA
( Nokta, uzayın yokluğu, olumsuzlamasıdır. )
( Noktada yol yoktur. )
( ... İLE/VE Ahâdiyet simgesi. | Tanımsız. )
( EXISTENCE vs./and POINT )
- VARLIK ile/ve OLANAK
( ... İLE/VE Akılsal olarak olasılık verme. )
( EXISTENCE vs./and POSSIBILITY )
- VARLIK ile/ve OLASI SONSAL SOYUTLAMA/LAR
( En son soyutlama. İLE/VE Yapılabilen/yapılabilecek soyutlamalar. )
( EXISTENCE vs./and PROBABLE APOSTERIORI UNIVERSALISATION/S )
- VARLIK ile/ve/||/<> ÖZ ile/ve/||/<> KAVRAM
- VARLIK ile/||/<> ÖZGÜRLÜK
( Varoluş özden önce gelir )
( Jean-Paul Sartre tarafından 1943 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1905-1980) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk, özgürlük ve sorumluluk) )
- VARLIK ile/ve RIZÂ'
( EXISTENCE vs./and CONSENT )
- VARLIK ile SAYI/SI
( EXISTENCE vs. QUANTITY OF EXISTENCE )
- VARLIK ile/ve SINIRLILIK
( EXISTENCE vs./and LIMITEDNESS )
- VARLIK ile/ve TAHSİL EDİLEN VAROLUŞ
- VARLIK ile VARLIK
- VARLIK ile VARLIK
- VARLIK ile/ve VARLIK OLARAK VARLIK
( ... ile/ve MİN-HAYSU-HÜVE-HÜVE )
- VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET
( Anlamın olduğu yerdir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Anlam aranmaz/bulunmaz. )
( Nedeni, kendinde olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Nedeni, dışarıda olan. )
( Aklın alanında/sınırlarında. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihnin alanında/sınırlarında. )
( VARLIK [< BARLIK] [Türkçe'de V ile başlayan sözcük yoktur.] )
( Tektir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çoktur. )
( Varlık, ölçülebilir ile ölçülemezin; sınırlı ile sınırsızın; oranlanabilir ile oranlanamazın harmanıdır. )
( Kendi özüne bağlı olarak varoluş! )
( Varlığın, görünüşte ne başlangıcı ne de sonu vardır, çünkü o her an yeniden başlar. )
( Evrende, herhangi bir şey, ancak, ilişkileriyle varlaşır. )
( Birlik, barış ve varlık üretir. )
( Kendiyle çelişkide olanın, varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki, bu da aynı anlama gelir. )
( Varlaşma, ilişkilerin belirmesi; değişme, ilişkilerin değişmesi; gelişme, ilişkilerin çözülerek, ilgili nesne, olay, olgu için daha üst bir konumda, yeniden kurulmasıdır. )
( Varlığın ve yokluğun ötesinde, hakiki olanın sonsuzluğu yatar. )
( Varlığın, kendi hakkında bilinçli olması gerekmez. )
( Her ne görürseniz, o gördüğünüz, sürekli olarak sizin kendi varoluşunuzdur. )
( Bilincinde olmadığım bir şeyin, "var olmadığı"nı söylemek, tümüyle yanlıştır. )
( Bilinçli deneyiminiz dışında, var olduğunu iddia ettikleriniz, eldeki bilgilerden çıkarılmış sonuçlardır. )
( Bildiğinizi, sonuna kadar araştırın, inceleyin! Varoluşunuzun, bilinmeyen katmanlarına ulaşacaksınız. )
( VARLIK: İçerik(mahiyet) olarak harf, dışlaşmış(tezahür etmiş) olarak rakam. )
( Dış dünyada bulunan varolanların biçimleri, zihinde, kavramlar olarak bulunur. )
( Gerçek var oluşumuzun derin katmanlarına ulaştıkça, zihnimizin, yüzeydeki oyunlarının bizi pek az etkilediğini göreceğiz. )
( Varoluşta, süreklilik olamaz. )
( Kişi, kendi emeğinin varolanıdır. )
( Varlığın dört biçimi/yansıması:
* VUCUD-İ AYNÎ
* VUCUD-İ ZİHNÎ
* VUCUD-İ HATTÎ/KİTABÎ
* VUCUD-İ LİSANÎ/İBARÎ )
( VARLIK:
* Özne-nesne ilişkisinde somut(vucûd fi'l-a'yân [Ar.])
* Zihnî (vucûd fi'l-ezhân [Ar.])
* Sözlü (vucûd fi'l-ibâre [Ar.])
* Yazılı (vucûd fi'l-kitâbe [Ar.]) )
( VUCÛD-U HARİCÎ: Varoluşunu, benim istencime/irâdeme borçlu olmayan. )
( VARLIK: Ne yapacağının araçlarını bilmek açısından bilmek. )
( Bütünlük. İLE/VE/DEĞİL/<> Parça. )
( İlkeseldir. İLE/VE/DEĞİL/<> Olmayabilir. )
( Becoming has, apparently, no beginning and no end, for it restarts every moment.
What contradicts itself, has no being. Or it has only momentary being, which comes to the same.
Beyond being and not-being lies the immensity of the real.
Being need not be self-conscious.
To say that what I am not conscious of does not exist, is altogether wrong.
What you claim exists outside conscious experience is inferred.
Whatever you see it is always your own being that you see.
Investigate what you know to its very end and you will reach the unknown layers of your being.
When you reach the deep layers of your true being, you will find that the mind's surface-play affects you very little.
There can be no continuity in existence. )
( Bâtın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zâhir. )
( [not] EXISTENCE vs./and/but/||/<>/> PRESENCE )
( HEN TO ON )
( CUNZAI ile/ve ... )
- VARLIK ile/ve/<> VAROLAN ile/ve/<> TİN
( Hakk. İLE/VE/<> Halk. İLE/VE/<> Hüve. )
- VARLIK ile/ve VAROLMA ile/ve YOKLUK
( Akla ilişkindir. İLE/VE Zamana ilişkindir. İLE/VE Zemine/mekâna ilişkindir. )
( ... İLE/VE Gerçeklik alanıdır. İLE/VE Gerçeklik kavramıyla karşılanamaz. )
- VARLIK ile VAROLUŞ
- VARLIK ile VAROLUŞ
- VARLIK ile/ve VAROLUŞ
- VARLIK ile/ve/değil/<> YAŞAMSALLIK/HAYATİYET[Ar.]
- VARLIK ile/ve YOK VARLIK
( ... İLE/VE Tin. )
( Sadece kişi, yoktan varolur. )
( ONTOS ON >< UK ON )
- VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )
- VARLIK ile/ve YOKLUK
( İzzetiyet. İLE/VE Zilletiyet. )
( dır. İLE/VE değildir. )
( Kurtuluş, yokluktadır. Yani aczimizi anlayıp, tam bir teslimiyetle teslim olmaktadır. )
( Manevî ilmin nihayeti yokluktur. )
( VARLIK vs./and YOKLUK )
- VAR/LIK ile/>< YOK/LUK
( dır. İLE/>< değildir. )
( Sorun. İLE/>< Hiç. )
( Hiç. İLE/>< Sorun. )
( Dans var, dansçı yok; Dansçı var, dans yok. )
( Seviştirir. İLE/>< Dövüştürür. )
( [varolanın/nesnenin] Yüklem alabilmesiyle. İLE/>< Yüklem alamamasıyla. )
( EXISTENCE vs./>< NONEXISTENCE )
- VARLIK ile/ve YÖNTEM
( EXISTENCE OF WHAT vs./and METHOD )
- VARLIK ile/ve/<> YORUMLANMIŞ VARLIK
( ... İLE/VE/<> Dil. )
- VARLIKBİLİM ile/ve ARKETİPLER
- VARLIKBİLİM ile/ve FİZİK
( ONTOLOGY vs./and PHYSICS )
- VARLIKBİLİM ile VARLIKDENEYİM
( ONTOLOGY vs. ONTOEXPERIMENT )
- VARLIKLAŞTIRMA ile/değil BİÇİMLENDİRME
- VARLIKSAL ile/ve/değil VAROLUŞSAL
- VARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOLCULUK
itibarı ile 46.044 başlık/FaRk ile birlikte,
46.044 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(172/186)
(1996'dan beri)