F ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 21.828 başlık/FaRk ile birlikte,
21.828 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(87/89)
- YOK/LUK ile/ve TANIMSIZ/LIK
- YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK
( Gölgesi olmaz! İLE/VE/||/<>/>< Gölgesi mutlaka vardır. )
( Yokluğun varlığa gücü yeter de, varlığın yokluğa gücü yetmez. )
( Varlığımın değerini bilmeyeni, yokluğumla terbiye ederim! [en uzun süre 7 yıldır!] )
( Yoktur. İLE/VE/||/<>/>< Vardır. )
( There is no shadow! vs./AND/||/<>/>< Shadow is exist absolutely. )
( Yokluğunuzu hissetmeyeni, varoluşunuzla "rahatsız etmeyin!" )
( NONEXISTENCE vs./and/||/<>/>< EXISTENCE )
- YOK/LUK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK
- YOKLUK ile YOK İKEN
( NONEXISTENCE vs./and WHEN (IT IS) NOT EXIST )
- YOKLUK ile/ve YOK OLMADAN ÖNCEKİ YOKLUK
( NONEXISTENCE vs./and NONEXISTENCE BEFORE TO BECOME NOT EXIST )
( ABHAVA ile/ve PRADHAVAMSA-ABHAVA )
- YOKLUK ile/ve YOKLUĞUN VAROLUŞU
( NONEXISTENCE vs./and BEING OF NON-BEING )
( ... ile/ve VU ZHI YOU )
- YOKLUK ile YOKLUK
( NONEXISTENCE vs. NONEXISTENCE )
- YOK/LUK ile/ve/değil ZİHİN
( Yok etmeyince, yok olmaz. )
( [not] NONEXISTENT/NONEXISTENCE vs./and/but THE MIND )
- YOKLUK'TA YOKLUK ile VARLIK'TA YOKLUK
( Yokluk, fazlasıyla zor ve ağır bir durumdur fakat yokluktan daha zoru da vardır ki, o da, varlıkta/olanaklar içinde yokluktur. )
( NONEXISTENCE AT NONEXISTENCE vs./and NONEXISTENCE AT EXISTENCE )
- YOKLUKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR ile/ve/değil VARLIKTAN OLUŞAN YOKLUKLAR
- YOK(OLUMSUZ YANIT/HAYIR ANLAMINDA) ile HAYIR
- YOKSA ... ile AKSİ HALDE ...
- YOKSA ile YA DA
- YOKSUL:
AZA SAHİP OLAN değil "ÇOK"U İSTEYEN
- YOKSUL:
YENİ ile ÖZGÜR ile YARATICI ile BİRLEŞMİŞ ile DÜŞKÜN
( Eric Hoffer'ın, Kesin İnançlılar[Kitle Hareketlerinin Anatomisi] adlı kitabını okumanızı salık veririz... )
- YOKSUL/FAKİR ile/değil EZGİN
( ... İLE/DEĞİL Paraca durumu bozuk olan kişi. | Çok sıkıntı/cefa çekmiş kişi. | Çürük, ezik meyve. )
- YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET
- YOKSULLUK:
YİYECEK BİTİNCE ile/ve/değil/||/<>/> ADÂLET BİTİNCE
- YOKSULLUK ile/ve/ne yazık ki/> MUTLAK YOKSULLUK
- [ne yazık ki]
YOKSUL/LUK ve/değil/||/<> YOLSUZ/LUK
- YOKSUN ile/değil UZAK
- YOKSUNLUK ile/ve/değil/> GEREKSİNİM
( [not] DEFICIENCY vs./and/but/> NEED )
- YOKSUNLUK ile/ve GEREKSİNİM
( DEPRIVATION vs./and NEED )
- YOKSUNLUK = PRIVATION[İng., Fr.] = MANGEL[Alm.] = PRIVATIO[Lat.] = STERESIS
- YOKSUN/LUK ile YOKSUL/LUK
( Yoksullukların en kötüsü, kendini aciz görmektir. )
( VITA VERE APOSTOLICA: Yoksulluğu yüceltme. )
( Yoksulluk korkusunu tanımadıysak, kendi yoksulluğumuzu yaratırız. )
( Elini cebine attığında boşsa. İLE Elini tutan yoksa. )
( DEPRIVATION vs. POVERTY )
- YOKTAN değil YOK İKEN
- YOKTU değil KAYITLARDA YOK/BULUNMUYOR
- YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN
- YOKUŞ ile BAYIR
( ... İLE Küçük yokuş. )
- YOKUŞ ile/değil/yerine EĞİM/ŞEV[Fars. < ŞÎB]
( Bisiklet kullanmayan kişiler, bildikleri/gördükleri yollardaki eğimin açısına ve uzunluğuna göre, yolun/eğimin tamamını/bütününü "düşünerek", eğimli yollarda çok yorulacaklarını varsayarlar/zannederler. Hatta, o dik "yokuşun", çıkılamaz olduğunu zannederek, süreci düşünmeden/deneyimlemeden, sonuç merkezli bir (ön)"yargı"da bulunurlar. Gözlerini, yolun sonuna dikerek ve yetersizliklerine, güçsüzlüklerine bağlayarak ve ümitsizliğe düşürecek olan yüklü/şişmiş "yokuş" sözcüğü ile yanına bile yaklaşmazlar bisikletin.
Oysa ki, bisiklet kullananlar için durum böyle değildir. Bisiklet kullanımında ve bisiklet kullanıcıları için geçerli olan, basıyor oldukları pedaldır. Yeterli olacak olan bacak/kas gücü ve vites kullanımının sunduğu kolaylıklar ile çoğu zaman, neredeyse düz yolda pedal çevirdikleri kadar rahat pedal çevirirler. Bisiklet kullanmayanlar için zannedildiği kadar güç değildir pedal çevirmek ve yol almak.
Yokuş ile Eğim arasındaki fark, tamamen zihinsel ve dilseldir. Bisiklet kullan(a)mayan kişiler, zihinlerindeki yolun/eğimin tamamına "yokuş" diyerek, daha baştan, önyargı ve sonuç odaklılıklarının yarattığı zihinsel ve dilsel engele takılır. Ya da böylesine değiştirilebilecek bir "engel" yerine "yokuş" tanımından vazgeçerek, %90 oranında kolaylaştırabilirler bisiklet üzerine çıkmayı. Düz yol aramak gibi yersiz bir beklentiden de kurtulmuş olur ve bisikletleriyle yol alırlar.
Bisiklet üzerine çıkılır, "yokuş" denilen fakat bisiklet üzerindeyken sadece bir eğim olarak deneyimlenen bu yollarda bir süre bisiklet kullanılırsa, çevrilen pedalın kolaylığı kadar ve sadece yoldaki bir eğim olarak geçilir o süreç ve kolaylıkla tamamlanır, o gözde ve sözde büyütülen eğim. )
- YOKUŞ ile YURA/KABAN[Erm.]
( ... İLE Dik yokuş. )
- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK
- [ne yazık ki]
YOKUŞA SÜRMEK ile/yerine ÜMİTSİZLENDİRMEK
( TO MAKE DIFFICULTIES vs. TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR
TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR instead of TO MAKE DIFFICULTIES )
- YOKUŞ/EĞİM:
[hem/ne] ÇIKIŞ ile/ve/değil/hem de/ne de/=/||/<> İNİŞ
- YOK-VAR ile/değil BOŞ-DOLU
- YOL GÖSTERİRKEN, YOL KESMEK ile/ve/<> YOL KESERKEN, YOL GÖSTERMEK
- YOL ÜSTÜNDE TAŞ GÖRSEK, ...:
"YOLDAN VAZGEÇMEK" ile/değil/yerine/>< ÜSTÜNDEN GEÇMEK
- YOL YÜRÜMEK değil YOL SÜRÜMEK
- YOL ile AKIM
- YOL ile/||/<> ANALİZİ
( Path analizi (yol analizi) yöntemi )
( Sewall Wright tarafından 1921 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1988) (Ülke: ABD) (Alan: Genetik) (Önemli katkıları: Wright-Fisher modeli, popülasyon genetiği) )
- YOL ile ÇIĞIR
( ... İLE Çığın, kar üzerinde açtığı iz. | Hayvanların, gide gele açtığı ince yol, patika. | İz. | Başkalarının da uyabileceği, yeni bir biçim, yöntem ya da yol. | Büyük hattatların sanat yolu. )
- YOL ve/=/<> İNSAN
( Gelenekte, yol, herşeyden önce gelir. İnsandan bile ve fakat yolun kendi de yine insandır. )
- YOL ile/ve SÜREÇ
( Kendimiz bulmadıkça o, kendi yolumuz olmayacaktır ve bizi hiçbir yere götürmeyecektir. )
( Sürece katılmadıkça anlaşılmaz. )
( Kişiyi, yürüdüğü yol yorar. )
( Unless we find ourselves, it will not be our own way and will take us nowhere. )
( PATH vs./and PROCESS )
- YOL ile UZAM
( PATH/WAY vs. SPACE )
- YOL ve/<> YORDAM ve/<> YÖNTEM
- YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK
- YOLA ÇIKMAK:
"İKNA EDİLMİŞLER" İLE ile/değil/yerine/>< İNANMIŞLAR İLE
- YOLA ÇIKMAK:
"YAŞAMDAN KAÇMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK ÜZERE
- YOLCU OLMAK ile/ve/değil YOLDA OLMAK
( MALAGA: Yolculuk. )
- YOL/CULUK:
DIŞARI DOĞRU değil İÇERİ DOĞRU
- YOLCULUK:
HAYAL GÜCÜ yerine GERÇEKLER
( Seyahat etmek, hayal gücümüzü, gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olabileceklerini düşünmek yerine onları, oldukları gibi görmemizi sağlar. )
- OKUMAK:
BEKLERKEN -ile/ve
- YOLDAN ÇIKAN ile/değil/yerine/>< YOLA ÇIKAN
( Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan olmamıştır. )
- YOLDAŞ (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALDAŞ (OLMAK)
( Gövdeye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Gönüle. )
- YOLDAŞLIK (RIFK)
- BAŞA GELEN:
YOLDAŞTAN ile/ve/değil/||/<>/< YOLDAN
- YOLLAR ile/ve/değil/||/<>/< TEK/ORTAK YOL
( Kişi sayısınca. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Samimiyetle. )
- YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU
- YOLUNDAN ile/değil YOLUYLA
- YOL/YÖNTEM ile/ve İŞ ile/ve BİLGELİK
( WAY/METHOD vs./and BUSINESS vs./and WISDOM )
- YÖN ile BOYUT
( DIRECTION vs. DIMENSION )
- YÖN = DIRECTION[İng., Fr.] = RICHTUNG[Alm.] = DIREZIONE[İt.] = DIRECCIÓN[İsp.]
- YÖNELİM ile/ve/değil/<> DOĞRULUM/TROPİZM[Fr. < Yun.]
- YÖNELİMSEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZNEL/LİK
- YÖNELME ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMA (İSTEĞİ)
- YÖNETİCİLER ile/ve/<> BİLİMBİREYLERİ
( Toplumun ilerlemesi için bu iki sınıfın doğru ve gerektiği gibi çalışması/davranması gerekmektedir. )
( UMERÂ ile/ve/<> ULEMÂ )
- YÖNETİCİ/LER ile/ve/||/<> KORUYUCU/LAR ile/ve/||/<> ÜRETİCİ/LER
- YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET
( MANAGEMENT vs./and/<> JUSTICE )
- YÖNETİM = MANAGEMENT[İng.] = DIRECTION[Fr.] = VERWALTUNG[Alm.] = DIREZIONE[İt.] = MANEJO[İsp.]
- YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNLETİM
- YÖNETİMDE:
YETKİ ve/||/<> BİÇİM/ŞEKİL ve/||/<> NEDEN ve/||/<> KONU ve/||/<> AMAÇ
- YÖNETMEK = DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.]
( Yönetmek, dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen, kimse yanlış olmaya cesâret edemez. )
- YÖNETMEK ile/ve/||/<> "YÖN VERMEK"
- YÖNETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRMEK
- YÖNLENDİRME ile/değil ANIMSATMA
- YÖNLENDİRME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZENLEME
- [ne yazık ki]
"YÖNLENDİRME" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM/LAMA
- YÖNLÜ SEÇİLİM ile/||/<> DENGELEYİCİ SEÇİLİM
( Yönlü tek yön seçilim, dengeleyici ortalama. )
( Formül: Trend İLE balanced )
- YÖNTEM (ÂDAB)
- YÖNTEM:
FELSEFÎ(EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> KURGUL ile/ve/||/<> SALTIK
- YÖNTEM, METOD, SİSTEM = TARÎK = MÉTHODE, SYSTÈME
- YÖNTEM/METOD ile YOL
- YÖNTEM/TARZ/YAKLAŞIM SORUNU ile/ve/değil/daha çok SONUÇ ÇIKARMA SORUNU
- YÖNTEM/USÛL["USÜL" değil!]/METOD[İng. < METHOD] ile/ve ÜSLÛB
- YÖNTEM ile/ve/değil/yerine AHLÂK
( [not] METHOD vs./and/but MORALS
MORALS instead of METHOD )
- YÖNTEM ve/<> (BELİRLİ/BAZI) YÖNTEME, YÖNTEMLE(RLE)/BİLİNÇLE BAKMAK
- YÖNTEM ile/ve/<> BİLİNÇ
( METHOD vs./and CONSIOUSNESS )
- YÖNTEM ile FORMÜL
( vs./and/||/<> FORMULA )
- YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İZİN
- YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM
( YÖNTEM: Kavramın bilinci. )
( Yöntem, mantığın içeriğinin, içsel özdeviniminin biçimi üzerindeki bilinçtir. )
( METHOD vs./and/||/<> CONCEPT )
- YÖNTEM ve/<> KOŞULLAR
- YÖNTEM ile/ve LOJİ[Yun. < LOGOS]
( METHOD vs./and LOGIC )
- YÖNTEM ile/ve SORU
( Doğru bir yanıtı nasıl alabilirim? Doğru bir soru sorarak! )
( Soru sorma, soru konusu yapılan alana ilişkin sorunların çözümü üzerine düşünüldüğünü gösterir. )
( Bellekte toplanan unsurları kullanma süreci soru ya da sorunla başlar. )
( METHOD vs./and QUESTION
How am I to get a true answer? By asking a true question! )
- YÖNTEM ile SÜREÇ
( METHOD vs. PROCESS )
- YÖNTEM ile/ve TARZ
( METHOD vs./and STYLE )
- YÖNTEM ile/ve/<> TUTUM
( METHOD vs./and/<> ATTITUDE )
- YÖNTEM ile/ve ÜSLÛB
- YÖNTEM ile/ve USÛL
- YÖNTEM = USÛL = METHOD[İng.] = MÉTHODE[Fr.] = METHODE[Alm.] = METHODUS[Lat.] = METHODOS[Yun.] = METODO[İsp.]
- YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YAKLAŞIM
( [not] METHOD vs./and/<>/but APPROACH
APPROACH instead of METHOD )
- YÖNTEM ile/ve/||/<>/< YEĞLEME/TERCİH
- YÖNTEM ile/ve/||/<> YÖNETİM
- YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YÖNTEMSELLİK
( Bir şeyler için önceden belirli bir yöntem yoktur(aranamayabilir/bulunamayabilir). İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Herşeye uygun bir yöntemsellik vardır(aranabilir/bulunabilir). )
- YÖNTEM ile YÖNTEMSİZ YÖNTEM
( METHOD vs. THE METHOD WITHOUT METHOD )
- YÖNTEM ile/ve YORDAM
( METHOD vs./and WAY )
- YÖNTEM ile YORDAM(MELEKE)
- YÖNTEMBİLİM = USULİYAT = METHODOLOGY[İng.] = MÉTHODOLOGIE[Fr.] = METHODOLOGIE, METHODENLEHRE[Alm.]
- YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK
( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )
- YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İŞLEYİŞ
- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI
- YORMAK ile YORMAK
( Yorgun duruma getirmek. İLE Bir nedenle bağlamak, bir duruma işaret saymak, bir anlam vermek, yorumlamak. )
- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR
( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )
- YORULDUĞUMUZDA:
"BIRAKMAK/VAZGEÇMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< DİNLENMEK
- YORULMADA:
HAREKET ile/değil DURGUNLUK
( Kişiyi, hareket değil durgunluk yorar. )
- YORULMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞINMAK
- YORULMAK ile/ve/<>/değil SIKILMAK/BEZMEK
( Bilişsel[felsefe/bilim/sanat] konular, fiziksel değil zihinseldir! Kötü bir benzetmedir ve kişinin nalıncı keseri gibi kendine yonttuğu, asalaklaştırılmış bir sözcük olarak başka bir kötüye kullanımdır. [Acı ile/değil ıstırap farkı gibi.] )
- YORULMAK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SÖZCÜK DAĞARCIĞI/N YETERSİZ
- YORULMAK ile/ve/<> YOĞRULMAK
- YORUM:
"DOĞRU ANLAMA" UĞRAŞI ile/ve/değil/<> YANLIŞ ANLAMAMA ÇABASI
- YORUM:
TİKELE DAYALI değil TÜMELE DAYALI
- YORUM:
[ne yazık ki]
YANLIŞ ile ÇILGINCA ile ZORLAMA
- YORUM ile AÇIKLAMA
( INTERPRETATION/COMMENT vs. EXPLANATION )
- YORUM ile/ve/değil/yerine/||/<> BAĞLAM
- YORUM ile "BAKIŞ"
( INTERPRETATION/COMMENT vs. "LOOKING" )
- YORUM ile/ve/<>/= ÇEVRİ/TE'VİL[< Ar.]
( ... İLE Bir söz ya da davranışı, görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme. | Burgaç. )
- YORUM ile ÇIKARSAMA
- YORUM ile/değil DEDİKODU
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./but GOSSIP )
- YORUM ile/ve DEĞERLENDİRME
( INTERPRETATION/COMMENT vs./and EVALUATION )
- YORUM ile/ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ NİTELİKTE YORUM
( INTERPRETATION/COMMENT vs./and TRANSFORMER INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM
( INTERPRETATION/COMMENT vs./and/<> TRANSFORMATION )
- YORUM ve ERDEM
( INTERPRETATION/COMMENT and VIRTUE )
- YORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GERİBİLDİRİM
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./and/but/||/<>/>/< FEEDBACK
FEEDBACK instead of INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUM ve/||/<>/> KILAVUZLUK
- YORUM = TEFSİR = INTERPRETATION[İng., Alm.] = INTERPRÉTATION[Fr.] = INTERPRETARE[Lat.] = INTERPRETACIÓN[İsp.]
- YORUM ve VAROLUŞ
( INTERPRETATION/COMMENT and EXISTENCE )
- YORUM ile YAKLAŞIM
( INTERPRETATION/COMMENT vs. APPROACH )
- YORUM ile/ve YÖNTEM
( INTERPRETATION/COMMENT vs./and METHOD )
- YORUMA UYGUN/LUK ile/ve/değil/yerine YORUMA AÇIK/LIK
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ile/ve DİL
- YORUMBİLİM ve SANAT
( Her alanda düşünebilme ve konuşabilme olanağı. )
( HERMENEUTIC and ART )
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ve ÇOKLU YAKLAŞIM
- YORUM(KEYFİYET / LÂF | KÜFÜR | HERZE) ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNCE
- YORUMLAMA ile/ve/||/<>/> DİRİLTME
- YORUMLAMA ile/değil YORUMBİLİM
( [not] TO INTERPRET vs./but HERMENEUTIC )
- YORUM(LAMA)DA:
VARLIK BAKIMINDAN ile/ve ANLAM BAKIMINDAN
( TO INTERPRET: IN EXISTENCE vs./and IN MEANING )
- YORUMLAMAK ile/ve/değil/||/<> SONUÇLANDIRMAK
( [not] TO INTERPRET vs./and/but/||/<>/> TO CONCLUDE )
- YORUMLAMAK ve/< YORULMAK
( Yorumlayacaksan, önce (bilgilenmek üzere) yorulacaksın/yorulmalısın! )
- YORUMLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> YÖNETİLEBİLİR/LİK
- YORUMLAR('I)
- YÖRÜNGE/MAHREK[< HAREKET] ile MENZİL-İ KÜLLÎ[Ar.]
( Hareketli bir noktanın güttüğü yol. | Bir gök nesnesinin hareketinde, ağırlık merkezinin geometri bakımından yeri. İLE Mahrekin en son noktasına kadar olan mesafe. )
- YOUNG DENKLEMİ ile/||/<> LAPLACE BASINCI
( Young katı-sıvı denge, Laplace eğri yüzey ΔP = 2γ/r. )
( Formül: Düz İLE eğri )
( Pierre-Simon Laplace tarafından 1799 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- YOZLAŞMA ile/ve/||/<> KANIKSAMA
- YOZLAŞMA ile/ve/||/<> KURUMLAŞMA
- YÜCE = ULVİ = SUBLIME[İng., Fr., İsp.] = ERHABEN[Alm.] = SUBLIMIS[Lat.]
- YÜCE ile YÛCE[Fars.]
( Yüksek, büyük, ulu, ulvî. İLE Damla. )
- YÜCEGÖNÜLLÜLÜK = GENEROSITY[İng.] = GÉNÉROSITÉ[Fr.] = EDELMUT[Alm.] = GENEROSITAS[Lat.]
- YÜCE/LİK ile/ve/<> MUTLAK/LIK
( Belirlenim. İLE/VE/<> Belirlenimsizlik. )
- YÜCELTME ile KUTSAMA
- YÜCELTME ile/ve/değil/yerine SAYGI DUYMA
( [not] TO EXALT vs./and/but TO RESPECT
TO RESPECT instead of TO EXALT )
- YUFKAYÜREKLİ/LİK ile/ve/değil MERHAMET/Lİ
- YÜK ile/ve/||/<> BASINÇ
- YÜK ile/ve/değil/||/<> KARMAŞA
- YÜKLEDİĞİN ile/ve/||/<> YÜKLENDİĞİN
- YÜKLEM = MAHMUL = PREDICATE[İng.] = PRÉDICAT[Fr.] = PRÄDIKAT[Alm.] = PRAEDICATUM[Lat.] = KATEGOREMA[Yun.]
- YÜKLEME ile YÜKLENME
- YÜKLEMEK ile/ve/değil/||/<> GENİŞLETMEK
- YÜKLENME ile/değil/yerine DÜŞÜNME
- YÜKLENMEK" ile/ve/<> ABANMAK
- YÜKSEK SPİN İLE DÜŞÜK SPİN ile/||/<> KOMPLEKS MANYETİZMASI
( Geçiş metali komplekslerinde spin durumları. )
( Formül: μ = √(n(n+2)) BM )
- YÜKSEK SPİN ile/||/<> DÜŞÜK SPİN
( Yüksek spin zayıf alan maksimum eşleşmemiş İLE düşük spin güçlü alan. )
( Formül: Δ < P İLE Δ > P )
- YÜKSEK ZEKÂ ile/ve/değil/<> YARATICILIK
- YÜKSEKLİK KORKUSU ile/değil/yerine "ALÇAKLIK" KORKUSU
- YÜKSEK/LİK ile/ve/değil/yerine AŞKIN/LIK, MÜTEAL, YÜCE/LİK
( ... ile/ve/değil/yerine PARA )
- YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK
( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )
(
)
- YÜKSELİŞ ile/ve/||/<>/> AŞMAK
- YÜKSEL(T)MEK ile/değil/yerine YÜCEL(T)MEK
( İTİLA[Ar.]: Yükselme, yücelme. )
( TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE) )
- YÜKÜMLÜLÜK ve/||/<> ÖZ
- YÜLÜME/YÜLMEK/TRAŞ/TIRAŞ[Fars. < TERAŞ] ile/ve/||/<>/> PERDAH[Fars.]
( Saç ya da sakalı kesme işi. | Erkek saçını belirli bir biçim vererek kesme. | Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal. | Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belirli bir biçim vermek üzere yontma. | Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz. İLE/VE/||/<>/> Parlatma, parlaklık verme. | Tıraştan sonra tersine yapılan ikinci tıraş. )
- YUMŞAK değil YUMUŞAK
- YUMULMAK ile/ve/<>/> "YAMUL(T)MAK"
- YUMURTANIN KABUĞUNUN KIRILMASI:
DIŞARIDAN ile/değil/yerine/>< İÇERIDEN
( Ölüm. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam. )
- YUMUŞAK DAMAK ile/ve SERT DAMAK
( Arkada/ki. İLE/VE Önde/ki. )
( SOFT PALATE vs./and HARD PALATE )
( PALATUM DURUM-PALATUM MOLLE )
- YUMUŞAK OLMA(!) ile/ve/<>/>< SERT OLMA(!)
( Ezilirsin. İLE/VE/<>/>< Kırılırsın. )
- YUMUŞAKBAŞLI ile YUFKAYÜREKLİ
- YUMUŞAKÇA ile EŞİTÇENETLİ
( ... İLE İki çeneti birbirine eşit olan yumuşakçalar. )
- YUMUŞAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> GERİ ADIM
- YUMUŞATMA ile/ve/<> DENGELEME
- YUNAN ile ROMA
( Kavramlar. İLE Kurumlar. )
- YUNİT[İng. < UNIT] değil/yerine/= BİRİM
- YUNUS ile/ve MEVLÂNÂ
( Bizim Yunus. İLE/VE Hz./Pîr Mevlânâ. )
- YÜREKTEN ile/ve/||/<> YALIN
- YURTTA SULH, CİHANDA SULH ve/||/=/<> BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
- YURTTAŞLIK ile/ve/||/<>/>/< ÖZYÖNETİM
- YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK
- YÜRÜMEK:
HIZLI OLSUN İSTERSEK ile/ve/değil/||/<> UZAĞA GİTMEK İSTERSEK
( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birlikte. )
- YÜRÜMEK:
TOPUĞA BASARAK ile/değil/yerine TABANI BASARAK
- YÜRÜME/"YOL ALMA"[GELİŞİM, DEĞİŞİM]:
AYAKKABI İLE değil AKIL İLE!
- YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME
- YÜRÜTMEK ile/değil/yerine/>< YÜRÜMEK
( Bir şeyleri, parçaları. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşamı, yolu ve bütünü. )
- YÜRÜYÜŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEYİŞ
- YUTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YEMEK
( Hayvanlarda. İLE/VE/YERİNE/||/<>/> İnsanda. )
- YUTTURMA ile/değil/yerine/>< TUTTURMA
- YUVALANMA ile/ve/||/<> YAPILANMA
- YUVARLAK ile/ve ALTIGEN
( En uygun/ideal biçim. İLE/VE Küreye en yakın biçim. | Belirli/sınırlı bir alanı en iyi ve en az boşluk kalacak biçimde değerlendirmeyi sağlayan biçim. | Arı peteğinin her bir kovuğu. )
- YUVARLAMA ile/ve GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
- YUVARLAMA ile/ve/||/<> KESTİRME
- YUVARLANMAK ile/ve/||/<> AĞNAMAK
( ... İLE/||/<> Hayvanın yere yatıp yuvarlanması. )
- 100/60 MUMLUK değil 100/60 WATT'LIK
- YÜZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YOL VERMEK
- YÜZ ve/<> EL
( Yüz, kalbin aynasıdır. )
( LİKÂ ve/<> ... )
( DÎDÂR, PEYKER ve/<> ... )
- YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ
( DÎDÂR ile/ve/||/<> DÎDE )
( FACE vs./and/||/<> EYE )
- YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ
( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )
- YÜZ ile/ve/||/<> YÜREK
( Yüzümüz kime ve kiminle gülüyorsa yüreğimiz de onunladır. )
- %51 ve %49 ve/||/<>/> %66 ve 33
( [Herhangi bir durumda ya da süreçte ...]
İlk bakılması, dikkate alınması gereken. VE/||/<>/> İkinci bakılması, dikkate alınması gereken. )
- YÜZEY GERİLİMİ İLE ARA YÜZEY İLE TEMAS AÇISI ile/||/<> YÜZEY ÖZELLİKLERİ
( Faz sınırlarındaki özellikler. )
( Formül: γ_SV = γ_SL + γ_LV cosθ )
- YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< ANSİKLOPEDİK
- YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< YETERİNCE
- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"
- YÜZLEŞME ile KARŞILAŞMA
- YÜZLEŞME ile ÖZELEŞTİRİ
- YÜZLEŞMEK ile/ve/||/<>/> GERİDE BIRAKMAK
- YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK
( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )
- YÜZÜMÜZ ve/||/<> ÖZÜMÜZ
( Her neye bakarsak ... VE/||/<> Kimde, ne görürsek ... )
- ... YÜZÜNDEN ile/ve/değil/yerine ... NEDENİYLE
- YÜZÜSTÜ ile YÜZÜSTÜ
( Yüzü yere gelecek biçimde. İLE Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda. )
- YÜZYIL GEÇİŞİNDE ile/ve/||/<>/> BİNYIL GEÇİŞİNDE
- YÜZYILLARA GÖRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEMLERE GÖRE
- ZAAFİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HASSASİYET
- ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM
( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )
- ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA
( Süreçsiz, sonuç olmaz! )
( Tatmin, elde edilende değil çabada yatar. Zafer de, tüm çabayı ortaya koymaktır. )
- ZAFER/YENİLGİ değil/yerine SEFER
- ZÂFİR[Ar. < ZAFER] ile ZAFÎR[Ar. < ZAFER] ile ZAFÎR[Ar.]
( Zafer kazanan. İLE Zafer bulan, zafere erişen. İLE Sinir demeti.[İng., Fr. PLEXUS] )
- ZÂHİR ve/<> EDEB
- ZAHM[Ar.] ile ZAHM[Ar.] ile ZAHM[Ar.]
( Sıkıştırma. İLE İri, kalın, büyük. İLE Yara. )
- ZAHMET OLMAZSA ile/değil SAKINCASI YOKSA
- ZAHMET ve/||/<> HİKMET ve/||/<> İBRET
- ZAHMET değil/yerine/= SIKINTI, EZİYET, RAHATSIZLIK | ZOR, GÜÇ | YORGUNLUK
- ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )
( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )
- ZAİTSEV ile/||/<> KURALI
( Eliminasyon reaksiyonlarında Zaitsev kuralı )
( Alexander Zaitsev tarafından 1875 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1841-1910) (Ülke: Rusya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Zaitsev kuralı) )
- ZÂKİ[Ar.] ile ZAKÎ[Ar. < ZEKÂ] ile ZAKÎ[Ar. < ZEKÂ] ile ZÂKİR[Ar.]
( Saf, halis, temiz, pak. İLE Keskin/güzel kokulu. İLE Saf, temiz, doğru hareketli. İLE Anan, zikreden/zikredici. | Tekkelerde zikir sırasında dervişleri teşvik için ilâhiler okuyan kişi. )
- ZÂLİM ile/değil/yerine LEVVÂM
( Başkasına kötülük. İLE/DEĞİL/YERİNE Kendine, [kendini geliştirmek üzere] "yüklenme". | Özeleştiri. )
( Zâlime uyan ve/ya da susan, zâlimden beterdir. )
- ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN
( Kesikli süreklilik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Kesiksiz süreklilik. )
( Güneşe ve güne göre. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İnternette. )
( Doğal. İLE/VE/<> Yapay. )
( Dengeli. İLE/VE/<> Dengesiz. )
( Doğal sınırların güvenliği ve güvencesinde. İLE/VE/<> Şişirilmiş "sınırsızlığın" ve ucların uçurumunda. )
- ZAMAN:
| BEKLERKEN ve/||/<> KORKARKEN ve/||/<> KEDERLİYKEN ve/||/<> SEVİNÇLİYKEN/NEŞELİYKEN |
ve/değil/yerine/||/<>/<
SEVERKEN
( [ [çok] "Yavaş". VE/||/<> "Hızlı". VE/||/<> "Uzun". VE/||/<> "Kısa". | VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sonsuz. )
- ZAMAN:
BEKLEYİNCE ile/ve/||/<> GECİKİNCE ile/ve/||/<> ÜZÜLÜNCE ile/ve/||/<> MUTLU OLUNCA ile/ve/||/<> ACI ÇEKİNCE ile/ve/||/<> SIKILINCA
( "Yavaşlar". İLE/VE/||/<> "Hızlanır". İLE/VE/||/<> "Can yakar". İLE/VE/||/<> "Kısallır". İLE/VE/||/<> "Bitmek bilmez". İLE/VE/||/<> "Uzar". )
- ZAMAN GEÇİRMEK ile/değil/yerine ZAMANI DOLDURMAK
- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"
( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )
- ZAMAN GENİŞLEMESİ ile/||/<> UZUNLUK DARALMASI
( Zaman genişlemesi hareket eden saat yavaş İLE uzunluk daralması hareket yönünde kısalma )
( Formül: Δt = γΔt₀ İLE L = L₀/γ İLE γ = 1/√(1-v²/c²) )
- ZAMAN KAZANMAK ile FIRSAT ARAMAK/BEKLEMEK
- ZAMAN VE ENERJİ TÜKETİMİMİZ:
"NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile/değil/yerine NASIL GÖRDÜĞÜMÜZ
- ZAMAN VE ZEMİNDE NESNE değil BİRLİKTE OLUŞMAYLA
( Özdek/nesne, zamanı gerçekleştiren devinimdir. )
itibarı ile 21.828 başlık/FaRk ile birlikte,
21.828 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(87/89)
(1996'dan beri)