F ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 21.828 başlık/FaRk ile birlikte,
21.828 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(82/89)
- UYLUK/OYLUK ile/ve BALDIR/İNCİK/SÂK[Ar.]
( Kalçadan dize kadar olan bölüm. İLE/VE Dizle ayak bileği arasındaki bölümün arkasındaki bölüm. )
( AZM-İ FAHZ ile/ve AZM-İ KASABA )
( THIGH vs./and CALF, SHANK/SHIN
[Alm..] OBERSCHENKEL mit/und WADE )
( CUISSE avec/et MOLLET )
( MUSLO con/y PANTORRILLA )
( COSCIA con/e POLPACCIO )
- UYMAK ile/ve/||/<>/< AYAK UYDURMAK
- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"
- UYUCAK" değil UYACAK
- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA
- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]
- UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UYUM ile/ve ÇELİŞKİLİ UYUM
( HARMONY vs./and CONTRADICTED HARMONY )
- UYUM ile/ve/<> DENGE
( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )
( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )
( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )
( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )
( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )
( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )
( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )
( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )
( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )
( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )
( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )
( HARMONY vs./and/<> BALANCE )
( SOPHROSYNE: İtidal. )
( RAJAS - SATTVA - TAMAS )
- UYUM ile/ve EŞ ZAMANLAMA
( HARMONY vs./and SYNCHRONIZATION )
- UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK
- UYUM ile/ve/||/<>/> EVRENSEL/KOZMİK UYUM
- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM
( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )
( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )
- UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ
- UYUM ile/ve TINLAMA
( HARMONY vs./and RESONANCE )
- UYUM ile/ve YETENEK
- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM
- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE
( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )
( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )
( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )
( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )
( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )
( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )
( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )
( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )
( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )
( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )
- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK
( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )
- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK
- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK
( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )
- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK
( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )
- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK
( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )
- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK
- UYUŞTURUCU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< UYARICI VE UYANDIRICI
- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK
- UYUTMAK ile/ve/||/<> UYANDIRMAK
( Gövdeyi ameliyat etmek için gereklidir. İLE/VE/||/<> Zihni/ni "ameliyat etmek" için gereklidir. )
- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN
(
)
- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK
( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )
- UZADEVİM(TELEKİNEZİ[Fr./İng.]) ile KALDIRMA(LEVİTASYON[Fr./İng.])
( Telekinezi ya da sadece kinezi, özdeğin(maddenin) iç dinamiklerine zihin/düşünce gücüyle etki ederek biçimini değiştirmek. İLE Levitasyon ise, özdeği bütün olarak yerinden hareket ettirmek/havalandırmak/havada dolaştırmak. )
- UZADUYUM GÖSTERGE
- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"
- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK
- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR
- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER
- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!
( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )
- UZAK ile/değil/yerine AŞKIN
- UZAKDOĞU KÜLTÜRÜ ile/ve TASAVVUF
- UZAKDOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ ile/ve ORTADOĞU SİMGELERİ/KÜLTÜRÜ
( Doğa bilgeliği. İLE/VE Toplum bilgeliği. )
- UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB
( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )
(
)
- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK
- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN
- UZAKLIK ile/ve/||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"
( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )
(
)
- UZAKTAN ETKİ ile DOKUNMA/TEMAS
- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile VÜS'AT[Ar. < VÂSİ/VÂSİA]
( Belirli noktalar toplamı. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )
- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY
( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )
( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )
( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )
( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )
( [not] PLANE vs./and/but/||/<>/> SPACE
SPACE instead of PLANE )
- UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM
- UZAMLI ŞEY = EXTENDED THING[İng.] = CHOSE ÉTENDUE[Fr.] = AUSGEDEHNTE DING[Alm.] = RES EXTENSA[Lat.]
- UZANMAK ile/ve KIVRILMAK
- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL
- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!
- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR
- UZAY ile/||/<> FAZ UZAYI
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/||/<> MEKÂN
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/||/<> SİKİŞTİRMA UZAYİ
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAYZAMAN ile/||/<> MUTLAK UZAY VE ZAMAN
( Uzayzaman 4D birleşik, Newton mutlak ayrı uzay ve zamandır. )
( Formül: ds² = -c²dt² + dx² + dy² + dz² )
( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ
( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )
( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )
- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK
- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK
- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER
( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )
( ARETE ile APORETE )
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK
- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZLAŞIM ve UNUTMAK
- UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM
( VAZ'Î ile/ve/<> TENASÜB )
( AGGREEMENT vs./and/<> HARMONY )
- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL
- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA
- UZLAŞMA ile/değil ERDEM
( [not] AGGREEMENT vs./but VIRTUE )
- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA
- UZLET ve İZZET
- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT
- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"
- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD
- UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK
- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ
- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK
( KOMPETAN avec ... )
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)
- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK
- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]
( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )
- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK
- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR
- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL
- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK
( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )
- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)
( BAST, ALE-T-TAFSÎL )
- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK
( Pek kolay olmasa da... )
( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )
- UZUN UZUN (KONUŞMA ANLATMAK)
- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK
- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ
( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS
- ÜZÜNTÜLÜ BİRİNE:
ACIMAK değil/yerine KIZMAK
- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI
( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )
- VÂCİBU'L-VUCÛD yerine KÂDİRU'L-MUHTÂR
- VACİB ile MÜMKÜN
( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )
- VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> FURGON[Fr. < FOURGON]
( ... İLE/VE/||/<> Nesne vagonu. )
- VAHDET-İ VUCUD ve/||/<> HALK-I CEDÎD
- VAHDET-İ VUCUD ile HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM
( HAKK <> DOĞA ile HAKK > DOĞA )
- VAHİ[Ar.] ile/değil/>< VAHİY[Ar.]
( Boş, saçma. İLE/DEĞİL/>< Tanrı tarafından, bir buyruk ya da düşüncenin, peygambere bildirilmesi. )
- VAHİH değil VAHİY
- VAHİY DİNLERİ ile/ve EVRENSEL DİNLER
- VÂİZ[< VA'Z] ile ...
( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )
- VAK'A ile/ve/<> KAZÂ
- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK
- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF
( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )
- VÂKIF ile/ve ÂGÂH
( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )
- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK
- VAKİT ile/ve/<> DEM
( Belirli bir zaman dilimine anlam/değer verilmiş/yüklenmiş süre. İLE/VE/<> Kişinin, bu belirli zaman diliminde yaşadığı hal. )
( Zamanın tayinine vakit, vaktin içindeki hazza dem denilir. )
- VAKİT ile/ve/<> NAKİT
( TIME vs./and/<> CASH MONEY )
- VAKT-İ MERHÛN değil/yerine/= BEKLENİLEN ÇAĞ VE ZAMAN
- VAKUM ENERJİSİ ile/||/<> SIFIR NOKTA ENERJİSİ
( Vakum enerjisi boş uzayın kuantum dalgalanmalarıyken İLE sıfır nokta enerjisi harmonik osilatörün minimum enerjisidir )
( Formül: E_0 = ½ħω )
- VAKUOL ile/||/<> VEZİKÜL
( Vakuol büyük depo İLE vezikül küçük taşıyıcıdır )
( Formül: Depolama İLE transport )
- VALANS BANDI ile/||/<> İLETKENLİK BANDI
( Valans dolu elektronlar, iletkenlik boş ya da kısmen doludur. )
( Formül: HOMO İLE LUMO )
- VALANS ELEKTRON ile/||/<> İÇ ELEKTRON
( Valans dış kabuk, iç elektronlar içeridedir )
( Formül: Kimyasal bağ yapan İLE korumalı )
- VALANS İLE İLETİM İLE YASAK BANT ile/||/<> ENERJİ BANTLARI
( Katılarda elektron enerji seviyeleri. )
( Formül: Metal: E_g = 0 İLE Yalıtkan: E_g > 3 eV )
- VALENCE TAUTOMERİSM ile/||/<> REDOKS İZOMERİ
( Valence e⁻ metal-ligand kayması, redoks farklı oksidasyon. )
( Formül: Dinamik İLE statik )
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
- VAN DER WAALS KUVVETİ ile/||/<> HİDROJEN BAĞI
( vdW zayıf dipol ~meV, H-bağı güçlü yönelimli ~100meV. )
( Formül: Evrensel İLE spesifik )
- VAN"T HOFF DENKLEMİ ile/||/<> LE CHATELİER İLKESİ
( Van"t Hoff K(T) nicel, Le Chatelier nitel tahmin. )
( Formül: dlnK/dT = ΔH°/RT² )
( Jacobus Henricus van 't Hoff tarafından 1884 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VANTİLATÖR değil/yerine/= ESTİREÇ/YELVEREN
- VANTUZ ile VAKUM
( Çekip emmeye yarayan şişe vb. alet; çekmen. | Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. İLE Havası alınmış. | Basıncı düşürülmüş. )
- VAR İKEN) "YOK" ile (YOK İKEN) "VAR"
( Dememeli[/sin/yiz]! [ya da çok dikkatli olmak gerekir] İLE Diyemezsin! [dersen de sonraki bedeli çok ağır olur!] )
- VAR İLE CVAR İLE STRES TEST ile/||/<> RİSK ÖLÇÜMLERİ
( Finansal risk değerlendirme yöntemleri. )
( Formül: VaR_α = F^(-1)(α) )
- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA
- VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN
- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK
- VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK
( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )
( George Berkeley )
( ESSE EST PERCIPI and/||/<>/> ESSE EST PERCIPERE )
- VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )
- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN
- VAR ile/ve SABİT(/HAL)
( VAR(DIR): Çelişkiye düşmeksizin düşünülebilir olan. )
- VAR ile "VAR OĞLU VAR"
- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ
( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )
- VAR ile/>< YOK
( Sende varsa. İLE/>< Sende yoksa. )
( Herkeste. İLE/>< Hiçkimsede. )
( EXISTS/PRESENT vs./>< ABSENT/NONE )
- VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN
( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )
- VARGI ile YARGI
( Verilen bir önermeden, çıkarsama yoluyla varılan sonuç. İLE Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme gibi yollara başvurularak, kişi, durum ya da nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi.[HÜKÜM] | Yasalara göre mahkemece bir olay ya da olgunun doğuşuna etken olan nedenlerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar.[KAZA] )
( RESULT vs. JUDGE )
- VARI YOKLAMAK ile YOKU YOKLAMAK
( "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE" )
- VÂRİDÂT[Ar. < VÂRİDE] ile/değil/yerine ESİN/İLHAM
( Yıllık/aylık gelir. | Hatıra gelen, içe doğan şeyler. İLE/DEĞİL/YERİNE Etkilenme, çağrışım ya da içe doğmayla akla gelen, yaratıcı düşünce, duygu. )
- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)
- VARİYETE/VARIETY[İng.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİLİK
- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK
- VARLIĞIM ile BEN VARIM
( MY BEING vs. I EXIST )
- VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ ile TANRI
( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )
- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI
( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )
- VARLIK BİLGİSİ ile/ve/= ALLAH'IN BİLGİSİ
( ONTOLOGY vs./and/= KNOWLEDGE OF GOD )
- VARLIK BİLİM BİLGİ BİLİM
- VARLIK FELSEFESİ/VAHDET-İ VÜCUD ile/ve/sonra/> BİRİCİK OLMAK
( İlk felsefe. İLE/VE En son. )
- VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ
- VARLIK/AD "OLUŞTURUCULUK/VERİCİLİK" ile/ve/değil/||/<>/> AKIL
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )
( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )
( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )
( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )
( )
( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )
- VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET
- VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ
- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK
- VARLIK ile/ve/||/<> ÂLEM
- VARLIK ile ARAÇ/ENSTRÜMAN
( EXISTENCE vs. INSTRUMENT )
- VARLIK ile/ve BİÇİM
( EXISTENCE vs./and FORM )
- VARLIK ile/ve BİR/LİK
( Çeşitlilik içinde birlik, doğaldır ve iyidir. )
( Herkes diye bir şey yok. Varlık birdir fakat biz kendimizi yok edersek görürüz. )
(
)
( EXISTENCE vs./and UNITY )
( VÜCUD ile/ve VAHDET )
( HEN ile ON )
- VARLIK ve/<> DARLIK
- VARLIK ve/= DİRENÇ[+]/DİRÂYET[YETENEK]
- VARLIK ile/ve ENSTRÜMAN
( EXISTENCE vs./and INSTRUMENT )
- VARLIK ile/ve/||/<>/>/< GÖZLEM/NAZAR[Ar.]
- VARLIK ile/ve/= HAREKET
( EXISTENCE vs./and/= MOVEMENT )
- VARLIK ile/||/<> HİÇLİK
( Varoluşçuluk )
( Søren Kierkegaard tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1813-1855) (Ülke: Danimarka) (Alan: Felsefe, Teoloji) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk öncüsü) )
- VARLIK ile/ve/< İNSAN
( Kişinin, varoluşunu açıklayabilecek hiçbir örnek olamaz/yoktur. )
( EXISTENCE vs./and HUMAN )
- VARLIK ve/<>/||/= İYİLİK
- VARLIK ve/<> KUDRET
- VARLIK ile/ve MANTIK
( EXISTENCE vs./and LOGIC )
- VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK
( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )
( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )
- VARLIK ile/ve MÜRİT
( EXISTENCE vs./and DISCIPLE )
- VAR-LIK ile/ve MUTLAK-LIK
( EXIST-ENCE vs./and ABSOLUTE-NESS )
- VARLIK ile/ve NOKTA
( Nokta, uzayın yokluğu, olumsuzlamasıdır. )
( Noktada yol yoktur. )
( ... İLE/VE Ahâdiyet simgesi. | Tanımsız. )
( EXISTENCE vs./and POINT )
- VARLIK ile/ve/||/<> ÖZ ile/ve/||/<> KAVRAM
- VARLIK ile/||/<> ÖZGÜRLÜK
( Varoluş özden önce gelir )
( Jean-Paul Sartre tarafından 1943 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1905-1980) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk, özgürlük ve sorumluluk) )
- VARLIK ve RAHMET
( EXISTENCE and MERCY AND GRACE )
- VARLIK ile/ve SINIRLILIK
( EXISTENCE vs./and LIMITEDNESS )
- VARLIK ile VARLIK
- VARLIK ile VARLIK
- VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET
( Anlamın olduğu yerdir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Anlam aranmaz/bulunmaz. )
( Nedeni, kendinde olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Nedeni, dışarıda olan. )
( Aklın alanında/sınırlarında. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihnin alanında/sınırlarında. )
( VARLIK [< BARLIK] [Türkçe'de V ile başlayan sözcük yoktur.] )
( Tektir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çoktur. )
( Varlık, ölçülebilir ile ölçülemezin; sınırlı ile sınırsızın; oranlanabilir ile oranlanamazın harmanıdır. )
( Kendi özüne bağlı olarak varoluş! )
( Varlığın, görünüşte ne başlangıcı ne de sonu vardır, çünkü o her an yeniden başlar. )
( Evrende, herhangi bir şey, ancak, ilişkileriyle varlaşır. )
( Birlik, barış ve varlık üretir. )
( Kendiyle çelişkide olanın, varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki, bu da aynı anlama gelir. )
( Varlaşma, ilişkilerin belirmesi; değişme, ilişkilerin değişmesi; gelişme, ilişkilerin çözülerek, ilgili nesne, olay, olgu için daha üst bir konumda, yeniden kurulmasıdır. )
( Varlığın ve yokluğun ötesinde, hakiki olanın sonsuzluğu yatar. )
( Varlığın, kendi hakkında bilinçli olması gerekmez. )
( Her ne görürseniz, o gördüğünüz, sürekli olarak sizin kendi varoluşunuzdur. )
( Bilincinde olmadığım bir şeyin, "var olmadığı"nı söylemek, tümüyle yanlıştır. )
( Bilinçli deneyiminiz dışında, var olduğunu iddia ettikleriniz, eldeki bilgilerden çıkarılmış sonuçlardır. )
( Bildiğinizi, sonuna kadar araştırın, inceleyin! Varoluşunuzun, bilinmeyen katmanlarına ulaşacaksınız. )
( VARLIK: İçerik(mahiyet) olarak harf, dışlaşmış(tezahür etmiş) olarak rakam. )
( Dış dünyada bulunan varolanların biçimleri, zihinde, kavramlar olarak bulunur. )
( Gerçek var oluşumuzun derin katmanlarına ulaştıkça, zihnimizin, yüzeydeki oyunlarının bizi pek az etkilediğini göreceğiz. )
( Varoluşta, süreklilik olamaz. )
( Kişi, kendi emeğinin varolanıdır. )
( Varlığın dört biçimi/yansıması:
* VUCUD-İ AYNÎ
* VUCUD-İ ZİHNÎ
* VUCUD-İ HATTÎ/KİTABÎ
* VUCUD-İ LİSANÎ/İBARÎ )
( VARLIK:
* Özne-nesne ilişkisinde somut(vucûd fi'l-a'yân [Ar.])
* Zihnî (vucûd fi'l-ezhân [Ar.])
* Sözlü (vucûd fi'l-ibâre [Ar.])
* Yazılı (vucûd fi'l-kitâbe [Ar.]) )
( VUCÛD-U HARİCÎ: Varoluşunu, benim istencime/irâdeme borçlu olmayan. )
( VARLIK: Ne yapacağının araçlarını bilmek açısından bilmek. )
( Bütünlük. İLE/VE/DEĞİL/<> Parça. )
( İlkeseldir. İLE/VE/DEĞİL/<> Olmayabilir. )
( Becoming has, apparently, no beginning and no end, for it restarts every moment.
What contradicts itself, has no being. Or it has only momentary being, which comes to the same.
Beyond being and not-being lies the immensity of the real.
Being need not be self-conscious.
To say that what I am not conscious of does not exist, is altogether wrong.
What you claim exists outside conscious experience is inferred.
Whatever you see it is always your own being that you see.
Investigate what you know to its very end and you will reach the unknown layers of your being.
When you reach the deep layers of your true being, you will find that the mind's surface-play affects you very little.
There can be no continuity in existence. )
( Bâtın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zâhir. )
( [not] EXISTENCE vs./and/but/||/<>/> PRESENCE )
( HEN TO ON )
( CUNZAI ile/ve ... )
- VARLIK ile/ve/<> VAROLAN ile/ve/<> TİN
( Hakk. İLE/VE/<> Halk. İLE/VE/<> Hüve. )
- VARLIK ile/ve VAROLMA ile/ve YOKLUK
( Akla ilişkindir. İLE/VE Zamana ilişkindir. İLE/VE Zemine/mekâna ilişkindir. )
( ... İLE/VE Gerçeklik alanıdır. İLE/VE Gerçeklik kavramıyla karşılanamaz. )
- VARLIK ve/<> VAROLUŞ ve/<> İNSAN
- VARLIK ile/ve YOK VARLIK
( ... İLE/VE Tin. )
( Sadece kişi, yoktan varolur. )
( ONTOS ON >< UK ON )
- VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )
- VAR/LIK ile/>< YOK/LUK
( dır. İLE/>< değildir. )
( Sorun. İLE/>< Hiç. )
( Hiç. İLE/>< Sorun. )
( Dans var, dansçı yok; Dansçı var, dans yok. )
( Seviştirir. İLE/>< Dövüştürür. )
( [varolanın/nesnenin] Yüklem alabilmesiyle. İLE/>< Yüklem alamamasıyla. )
( EXISTENCE vs./>< NONEXISTENCE )
- VARLIK ile/ve YOKLUK
( İzzetiyet. İLE/VE Zilletiyet. )
( dır. İLE/VE değildir. )
( Kurtuluş, yokluktadır. Yani aczimizi anlayıp, tam bir teslimiyetle teslim olmaktadır. )
( Manevî ilmin nihayeti yokluktur. )
( VARLIK vs./and YOKLUK )
- VARLIK ile/ve YÖNTEM
( EXISTENCE OF WHAT vs./and METHOD )
- VARLIK ile/ve/<> YORUMLANMIŞ VARLIK
( ... İLE/VE/<> Dil. )
- VARLIKBİLİM ile/ve ARKETİPLER
- VARLIKBİLİM ile/ve FİZİK
( ONTOLOGY vs./and PHYSICS )
- VARLIKBİLİM ve HAKİKAT
( ONTOLOGY and TRUTH )
- VARLIKBİLİM = MEHBAS-İ VÜCUT = ONTOLOGY[İng.] = ONTOLOGIE[Fr., Alm.] = ONTOLOGIA[Lat.] = ON, ONTOS[Yun.]
- VARLIKBİLİM ile VARLIKDENEYİM
( ONTOLOGY vs. ONTOEXPERIMENT )
- VARLIKSAL ile/ve/değil VAROLUŞSAL
- VARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOLCULUK
- VAROLAN BİLİM(ONTOLOJİ) ile/ve VARLIK FELSEFESİ
- VAROLAN BİLİMİ ile/ve/||/<> UYGULAMALI VAROLAN BİLİMİ
- VAROLAN BİLİMİNDE:
ALAN ile/ve/||/<> ÜST SEVİYE
- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA
( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )
- VAROLAN ile/ve HAREKET
- VAR OLAN ile/ve KAVRAM
( EXIST vs./and CONCEPT )
- VAROLAN ile/ve/<> OLANAKLI ile/ve/<> OLASILIKLI
( MEVCUT ile/ve/<> MÜMKÜN ile/ve/<> MUHTEMEL )
- VAROLAN ile/değil OLUMSUZLANMIŞ VAROLAN
- VAROLAN ile/ve/||/<> TÜRÜM
( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )
- VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)
( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )
- VAROLANBİLİMİ ile/ve/||/<>/> BİLGİBİLİMİ
( ONTOLOGY vs./and/=/||/<>/> EPISTEMOLOGY )
- VAROLAN'IN(MEVCUDUN) DÖRT NEDENİ:
MADDÎ ile SURÎ/BİÇİMSEL(FORMEL) ile FAİL/ETKER ile GÂÎ/SONSAL
- VAROLDUĞUNDAN DOLAYI DÜŞLENEN ile/ve/||/<> DÜŞLENDİĞİNDEN DOLAYI VAR OLACAK OLAN
- VAROLMA ile VARLIK
( Kişinin elindedir. İLE Üzerine düşünülebilecek/söylenilebilecek herşeyin bulunduğu ve hiçbir şeyin bulunmadığı. )
- VAROLUŞ NESNESİ ile/ve VAROLUŞ ÖZNESİ
( EXISTENCE OBJECT vs./and EXISTENCE SUBJECT )
- VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/||/<>/> ERK ile/ve/||/<>/> ETKİ ile/ve/||/<>/> EDİM ile/ve/||/<>/> NEDENSELLİK
- VAROLUŞ ile/ve/<> DEĞİŞTİRİLEMEZLİK
- VAROLUŞ ile/ve/||/<> DİL ile/ve/||/<> MANTIK
- VAROLUŞ ve/<> DUYARLILIK
- VAROLUŞ ve/||/<> EŞİTLİK
- VAROLUŞ ile/ve/<> İDRÂK EDİLMİŞLİK
( MEVCÛDİYET ile/ve/<> MUDREK )
- VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME
- VAROLUŞ ve/= KENDİNİ AŞKINLIK
- VAROLUŞ ile/ve/yerine/= NEFS MERTEBELERİ
- VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK
( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)
[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )
( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )
- VAROLUŞ ile/ve/||/<> TARİH
- VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN
( Varolan, olasıların en iyisidir. )
( Saf varoluşta, parça fikri yoktur. )
( Varoluş başlangıçsızdır ve sonsuzdur. )
( In pure being the very idea of the particular is absent. )
- VAROLUŞÇU MAHİYET ALGISI/YORUMU ile MAHİYET
( Öncelik. İLE Sınır. )
( Sadece insanda. İLE Tüm varolanlarda. )
( Zamansal. İLE Olguların kaynağı. )
- VAROLUŞ'TA:
KUŞKULANILAMAZLIK ile/ve KANITLANAMAZLIK
- VAROLUŞUMUZ:
ANLAMLI! ve/||/<> YETERLİ!
( Sadece, varolmamız/varoluşumuz bile, (yeterince) anlamlı ve yeterlidir!
[ Bir miktar fazlası da, -beklenti içine düşmeden!- olabilir elbette! ] )
- VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK ile AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK
( RÂZİYE ile/ve MARZİYE )
- VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK
( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )
- ... değil VARSAYIM
- VARSAYIM ile ÇIKARIM
( vs./and/||/<> INFERENCE )
- VARSAYIM ile/değil "SENARYO"
- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM
- VARSAYISAL değil SAYISAL
- VARSAYISAL değil VARSAYIMSAL
- VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK
- VARSIL ile/ve/değil/yerine/||/<> KANAAT SAHİBİ
- VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET
( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )
- VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)
( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Çenesine vurur. )
( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Erdemin düşmanı. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< Suçsuz olmasına karşın, "düzenden"/"erkten" korkan. )
(
)
( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )
( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Zenginmiş" gibi yaşadıklarından dolayı. )
( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>< "Varsılları" savunur. )
(
)
- VARYABL/VARIABLE[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞKEN
- VARYANS İLE STANDART SAPMA İLE ARALIK ile/||/<> YAYILIM ÖLÇÜLERİ
( Veri dağılım göstergeleri. )
( Formül: σ² = Σ(x-μ)²/n )
- VARYANS ile/||/<> ANALİZİ
( ANOVA (varyans analizi) yöntemi )
( Ronald Fisher tarafından 1918 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1962) (Ülke: İngiltere) (Alan: İstatistik, Genetik) (Önemli katkıları: Wright-Fisher modeli, istatistiksel genetik) )
- VARYANS ile/||/<> STANDART SAPMA
( Varyans karesel sapma İLE standart sapma karekökü )
( Formül: σ² = Σ(x-μ)²/n İLE σ = √(σ²) )
- VARYANT/VARIANT[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞKE/N
- VARYOLASYON (ÇİN) ile/||/<> AŞILAMA (JENNER)
( Çinliler 10. yüzyılda varyolasyon yaptı İLE Jenner 1796da modern aşıyı geliştirdi. )
( Song Hanedanlığı Hekimleri tarafından 1000 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VASATÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTALAMA
- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK
- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME
- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ
- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK
- VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!
( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )
itibarı ile 21.828 başlık/FaRk ile birlikte,
21.828 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(82/89)
(1996'dan beri)