S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(122/181)
- ÖDÜN VERMEK ile/değil/yerine ÖNCELİK YÖNETİMİ
- ODUN = HAŞEB = BOIS
- ODUN ile TAHTA
- ODUNCUBAŞI YALISI :
( Rumelihisarı Yahya Kemal Caddesi üzerindeki Oduncubaşı yalısı semtin tarihi eserlerinden olup 19. yy. sonlarında yapılmıştır. Yalı bilahare İsmail Aşir Efendi tarafından satın alınmış, sonra da bu kişinin varislerine kaldı. Yalının son sahibi Ayşe Handan Aral ve diğer hissedarlardır. )
- ODUNLU, ODUNSU = HAŞEBÎ = LIGNEUX
- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ
( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )
- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)
( )
- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI
- OFFEROR ile OFFEREE
( İcapçı. İLE Kabulcü. )
- OFİS[İNG. < OFFICE] değil/yerine/= YAZIHANE
- ÖFKE(> ADRENALİN >) ve/> KALP KRİZİ
( Keskin sirke, küpüne zarar. )
- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE/AKIL GÜCÜ
( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )
( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )
- ÖFKE:
KUDRET ile/ve/değil/yerine ŞECAAT
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA
( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )
- ÖFKE ile/değil BATKI/HÜSRAN
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"
- ÖFKE ile/ve/=/||/<> BİR ATIMLIK BARUT/OK
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK
- ÖFKE/GADAP ile CELÂLLENME
( Hiçbir şeyi gözü görmeyecek biçimde kızmak. İLE Haksızlığa karşı haklı olarak gösterilen tepki. )
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)
( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )
- [hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"
- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS
( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )
- ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]
( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )
( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )
( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )
( GAYZ, GAZAB ile TEECCÜM )
( ÂRÛDE: Öfkeli, kızgın, hırslı., RÎS ile HIŞIM )
( ANGER )
( IRA cum ... )
- ÖFKE yerine HÜZÜN
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI
( ANGER vs./and/||/<>/> ANXIETY )
- ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU
( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ÖKE
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< REFLEKS
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE
- ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> SALDIRI
- ÖFKE =/||/<> SAMAN ALEVİ
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )
( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )
( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT
( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU
- ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT
( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"
- ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME
- ÖFKE ile/ve/> UTANMAK
( Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. )
( SCHALTER mit SCHALTER mit SCHALTER )
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA
- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/>/<>/>< ZARAR
( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )
- ÖFLEYİP PÜFLEMEK / OFLAYIP PUFLAMAK
- OFLUOĞLU, VECİHİ (BARTIN 1950) :
( Pandomim sanatçısı, oyuncu, yönetmen ve öğretim görevlisi. Uzun yıllar Büyükdere'de ikamet etti. Trakya ve İstanbul üniversitelerinden mezun oldu. Pandomim sanatına 1965'te başladı. "Ölümden Daha Büyük Şeyler Var" adını taşıyan oyunla sahne hayatı başladı. Daha sonra "Hava Parası" ve "Fare Kapanı"nda oynadı. İstanbul Üniversitesi'nde öğretim görevlisi bir akademisyen. )
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ
- OG ile/||/<> ÖG
( Ovmak. İLE Öğütmek. )
- OĞ ile OĞURÇAK ile OĞURDAK ile OĞRAK ile OĞUR
( An. İLE/VE/||/<>/> Salise. İLE/VE/||/<>/> Saniye. İLE/VE/||/<>/> Dakika. İLE/VE/||/<>/> Saat. )
- OGAR ile OR ile OY
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alnında beyaz bir leke olan.[at] İLE Rengi parlak kırmızımsı kahverengi ile koyu sarı arasında olan.[at] İLE Kül renginde.[at] )
- ÖGE(UNSUR) ile MUTLAK
( Daha altına inilemeyen. İLE ... )
( ELEMENT vs. ABSOLUTE )
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ÖĞE ile SONUNCUL ÖĞE
( CONSTITUENT vs. ULTIMATE CONSTITUENT )
- ÖĞE = UNSUR = ELEMENT[İng., Alm.] = ÉLÉMENT[Fr.] = ELEMENTUM[Lat.] = ELEMENTO[İsp.]
- ÖĞELER, UNSURLAR, ELEMENTLER = CEVÂHİR-İ BASÎTE = ORGANES ÉLÉMENTAIRES
- ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM
(
)
( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.
Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.
Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.
Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )
- ÖĞELER ile LANTAN DİZİSİ
( Kimyasal yollarla daha yalın maddelere ayrıştırılamayan maddeler. İLE Atom numarası 57 ile 71 arasındaki, seyrek bulunan elementlerin oluşturduğu grup. )
( Element Keşiflerinin Ülke Tablosu )
( ELEMENTS vs. LANTHANIDE SERIES )
- ÖĞELERİN/ELEMENTLERİN YAPILARI:
FİZİKİ ile/ve/||/<> KİMYEVİ
(
| AKTİNYUM | ||||||||||
| ALTIN | ||||||||||
| ALÜMİNYUM | ||||||||||
| AMERİKYUM | ||||||||||
| ANTİMON | ||||||||||
| ARGON | ||||||||||
| ARSENİK | ||||||||||
| ASATATİN | ||||||||||
| AZOT | ||||||||||
| BAKIR | ||||||||||
| BARYUM | ||||||||||
| BERKELYUM | ||||||||||
| BERİLYUM | ||||||||||
| BİZMUT | ||||||||||
| BOR | ||||||||||
| BROM | ||||||||||
| ÇiNKO | ||||||||||
| CiVA | ||||||||||
| CURiYUM | ||||||||||
| DEMİR | ||||||||||
| DİSPROSYUM | ||||||||||
| EINSTEINYUM | ||||||||||
| ERBİYUM | ||||||||||
| EUROPYUM | ||||||||||
| FRANSİYUM | ||||||||||
| FERMİYUM | ||||||||||
| FLOUR | ||||||||||
| FOSFOR | ||||||||||
| GADOLİNYUM | ||||||||||
| GALYUM | ||||||||||
| GERMANYUM | ||||||||||
| GÜMÜŞ | ||||||||||
| HAFNİYUM | ||||||||||
| HAHNYUM | ||||||||||
| HELYUM | ||||||||||
| HİDROJEN | ||||||||||
| HOLMİYUM | ||||||||||
| İNDİYUM | ||||||||||
| İRİDYUM | ||||||||||
| İTTERBİYUM | ||||||||||
| İTRİYUM | ||||||||||
| İYOD | ||||||||||
| KADMİNYUM | ||||||||||
| KALAY | ||||||||||
| KALSİYUM | ||||||||||
| KALİFORNİYUM | ||||||||||
| KARBON | ||||||||||
| KLOR | ||||||||||
| KRİPTON | ||||||||||
| KURCHATOVVUM | ||||||||||
| KROM | ||||||||||
| KOBALT | ||||||||||
| KSENON | ||||||||||
| KURŞUN | ||||||||||
| KÜKÜRT | ||||||||||
| LANTAN | ||||||||||
| LAWRENCİYUM | ||||||||||
| LİTYUM | ||||||||||
| LUTESYUM | ||||||||||
| MANGAN | ||||||||||
| MAGNEZYUM | ||||||||||
| MENDELEVYUM | ||||||||||
| MOBİLBEN | ||||||||||
| NEODİM | ||||||||||
| NEON | ||||||||||
| NEPTUNYUM | ||||||||||
| NİKEL | ||||||||||
| NİOBYUM | ||||||||||
| NOBELYUM | ||||||||||
| OKSİJEN | ||||||||||
| OSMİYUM | ||||||||||
| PALLADYUM | ||||||||||
| PLATİN | ||||||||||
| PLUTONYUM | ||||||||||
| PRASEODİM | ||||||||||
| PROMETYUM | ||||||||||
| PROTAKTİNYUM | ||||||||||
| POLONYUM | ||||||||||
| POTASYUM | ||||||||||
| SAMARYUM | ||||||||||
| SELENYUM | ||||||||||
| SERYUM | ||||||||||
| SEZYUM | ||||||||||
| SİLİSYUM | ||||||||||
| SKANDİYUM | ||||||||||
| SODYUM | ||||||||||
| STRONSİYUM | ||||||||||
| RADON | ||||||||||
| RADYUM | ||||||||||
| RENYUM | ||||||||||
| RODYUM | ||||||||||
| RUBİDYUM | ||||||||||
| RUTENYUM | ||||||||||
| TALYUM | ||||||||||
| TANTAL | ||||||||||
| TEKNESYUM | ||||||||||
| TERBİYUM | ||||||||||
| TELLUR | ||||||||||
| TİTAN | ||||||||||
| TULYUM | ||||||||||
| TORYUM | ||||||||||
| URANYUM | ||||||||||
| VANDANYUM | ||||||||||
| VOLFRAM | ||||||||||
| ZİRKONYUM |
- OGLA[Argu] ile OGLAGU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Genç erkek. İLE Bolluk içinde büyümüş ya da buna alışmış kişi. )
- OĞLAK DÖNENCESİ ile/ve/>< YENGEÇ DÖNENCESİ
( Güney yarımkürede. İLE/VE/>< Kuzey yarımkürede. )
( Ekvator'un, 23° 26' güneyinden geçtiği varsayılan enlemdir. İLE/VE/>< Ekvator'un, 23° 26' kuzeyinden geçtiği varsayılan enlemdir. )
( 21 Aralık'ta.[Güneş, tam zenitte] İLE/VE/>< 21 Haziran'da.[Güneş, tam zenitte] )
( Güney Yarımküre'de yaz gündönümü.[Güney Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] İLE/VE/>< Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü[Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] )
( Güney tropikal kuşağının kuzey sınırı. İLE/VE/>< Kuzey tropikal kuşağının güney sınırı. )
- ÖĞLE ile/ve/||/<> İKİNDİ
( Gölgesizlik. İLE/VE/||/<> Gün geçişi. )
- ÖĞLEN (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI) değil ÖĞLE (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI)
( Halk dilinde. | Meridyen düzlemi.[NIFS-I NEHAR] DEĞİL Gün ortası.[Öğleden önce, öğleye doğru.] )
- OGLI ile HAVUÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yabani havuç.[Kaşgar kenti yakınlarında yetişen, beyaz ve tatlı bir havuç.] İLE ... )
- OGRAK/OGRAQ ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kara yıgaç/Qara yıgaç adındaki bir sınır bölgesinde yaşayan bir Türk kavmi. İLE ... )
- Öğrencileri DİNLE!!!
- SAYGI DUYMAK/GÖSTERMEK | DUYAN/GÖSTEREN:
ÖĞRENCİ(N)DEN değil ÖĞRENCİ(N/Y)E
- Öğrendikten sonra KONUŞ!!!
- ÖĞRENECEK OLAN ile "AYAK UYDURACAK OLAN"
- ÖĞRENEN ANCAK DÜŞÜNMEYEN ile/ve/||/<> DÜŞÜNEN ANCAK ÖĞRENMEYEN
( Kaybolmuştur. İLE/VE/||/<> Tehlikededir. )
- ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN
- ÖĞRENİLEMEZ ile/ve ANLAŞILAMAZ
( NOT ABLE TO LEARN vs./and NOT ABLE TO UNDERSTAND )
- ÖĞRENİLEN ÖZGÜRLÜK ile/değil/yerine ÖZGÜRLÜK
( [not] LEARNED FREEDOM vs./but FREEDOM
FREEDOM instead of LEARNED FREEDOM )
- ÖĞRENİLEREK ile/ve/değil SORGULANARAK
- ÖĞRENİM/ÖĞRETİM ÜNİVERSİTESİ ile/ve/değil/yerine ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ
- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ
( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )
( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )
- ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA
( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )
( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )
( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )
( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )
( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )
( Understand one thing well, and you have arrived. )
( TO LEARN vs./and/<> MEANING
MEANING instead of TO LEARN )
- ÖĞRENME ile/ve/> DÖNÜŞME
( TO LEARN vs./and/> TRANSFORMATION )
- ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK
( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )
- ÖĞRENME ile/ve/değil/yerine KOŞULLANMA
( DISCIPULUS: ÖĞRENME/LEARNING | DISCIPULA: DÜZEN TAKİBİ/MAINTAINANCE OF ORDER
[not] LEARNING vs./and/but CONDITIONING
CONDITIONING instead of LEARNING )
- ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA
- ÖĞRENME ile/ve/değil/<> SÜZME
- ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA
- ÖĞRENMEK/ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine YARATMAK
( [not] TO LEARN/REMIND vs./and/but TO CREATE
TO CREATE instead of TO LEARN/REMIND )
- Öğrenmek için DİNLE!!!
- Öğrenmek için SUS!!!
- ÖĞRENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ALIŞMAK
- ÖĞRENMEK ile/ve BAĞLANMAK
( TO LEARN vs./and TO BE CONNECTED )
- ÖĞRENMEK ile/ve/> BECERMEK
( TO LEARN vs./and/> TO MANAGE )
- ÖĞRENMEK ile/ve/<> BİLGİ EDİNMEK
( TO LEARN vs./and/<> TO GET INFORMATION )
- ÖĞRENMEK ile BİR KEZ DAHA GÖRMEK
( TO LEARN vs./and TO SEE AGAIN )
- ÖĞRENMEK ile/ve/değil/<> DEĞER KAZANMAK
- ÖĞRENMEK ile/ve EDİNMEK
( TO LEARN vs./and TO GET/ACQUIRE/OBTAIN )
- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/> "KALPTE BULMAK"
- ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK
- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/değil/yerine KEŞFETMEK
( [not] TO LEARN vs./and/<>/but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO LEARN )
( ... ile/ve/<>/değil/yerine FAXIAN )
- ÖĞRENMEK ile/ve ÖĞRENDİĞİNİ GÖRMEK
( TO LEARN vs./and TO SEE WHAT YOU LEARNED )
- ÖĞRENMEK/ÖĞRENMEMEK ile/ve/ya da "ÇİLESİNİ ÇEKMEK"
- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME
- ÖĞRETECEĞİN KADAR ile BİLMEN GEREKTİĞİ KADAR
( Leblebi kadar öğretebilmek için top kadar bilmek gerek. )
( Öğreteceğin kadar bilirsen öğretemezsin. )
( Bilmiyorsan, Öğret! )
( Öğrenmenin tek yolu uygulamadır. )
( Bir günde olmaz ama bir gün[de] olur. )
( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır. )
( Arayan aradığı sürece ayrı kaldı çünkü aradığı kendindeydi. )
( AS MUCH AS TO TEACH vs. AS MUCH AS TO KNOW HOW MUCH YOU NEED
The only way to learn is by practice. )
- ÖĞRETEN ile/ve/||/<>/> ÜRETEN
- ÖĞRETİLEMEYEN ile/ve ÖĞÜTLENEMEYEN ile/ve ÖNERİLEMEYEN
( NOT ABLE TO TEACH vs./and NOT ABLE TO ADVICE vs./and NOT ABLE TO ADVISE )
- ÖĞRETİLEN DİL ile YAŞAYAN DİL
( Aralarında, -kimi zaman- birkaç on/yüz yıllık fark bulunabilir. )
- ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI
- ÖĞRETİM'İN:
OLUMLU YANLARI ile/ve OLUMSUZ YANLARI
- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK
( En iyi öğrettiğin şey en çok öğrenmen gereken şeydir. )
( Bir kişiye bilgimin bir bölümünü öğrettiğimde, o kişi, bunun öteki üç bölümünü öğrenemezse, dersimi bir kez daha yinelemem. )
( Hocanın derdi öğretmektir, küstürmek değil! )
( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO EXPLAIN
TO EXPLAIN instead of TO TEACH )
( JIAO ile/değil/yerine ... )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK
- ÖĞRETMEK ile/ve/<> FARK ETMEK/ETTİRMEK
( Öğretmek, başkalarına senin kadar iyi bildiklerini anımsatmaktır. )
( EACH ONE, TEACH ONE )
( TO TEACH vs./and/<> TO AWARE/TO MAKE SOMEBODY AWARE OF )
- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK
( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine KEŞF ETTİRMEK
( [not] TO TEACH vs./and/but TO GET DISCOVER
TO GET DISCOVER instead of TO TEACH )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ÖĞRENMEK
( Öğretirken, kendini araya sokmamalı; öğrenirken, "ben varım" dememeli. )
( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )
( [öğrenmek] İki kere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Bir kere. )
( Ne yazık ki bildiğini kullanmayanların/uygulamayanların, aklını kullanmayanların/kullanmayacakların kapıldığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Aklını kullananların/kullanacakların önceliği. )
( TO TEACH and/||/=/<>/< TO LEARN )
- ÖĞRETMEN, KAPLAN (TRABZON, 1937) :
( Trabzon İdmangücü'nden transfer edildi. Aralıklı olarak dört sezon (1957 - 1959 ve 1965 - 1967) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 1 kupa ve 5 turnuva maçı olarak 35 resmi ve 7 özel maçla birlikte toplam olarak 42 maçta oynadı. Fransa'ya giderek Sarıyer'den ayrıldı. )
- ÖĞRETMEN ile MÜRŞİT
( Öğretir. İLE Dertlendirir. )
- ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ
( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )
- ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!
( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )
- ÖĞRETMENİN/HOCANIN SAĞLAYABİLECEKLERİ:
EMNİYETİ SAĞLAMAK ile/ve BAŞLANGIÇTA UYGUN OLAN(LAR)I SUNMAK
- OGRUG ile OGRUG ile OGRUG/OVRUG/OWRUG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İlk.[OGRUG SÜNGÜBİ: Boyundaki ilk omur.] İLE Vadinin kıvrımı. İLE Kenar, sivri çıkıntı. )
- OĞUL -=
( Doğan demektir.
[ Önceleri erillikle sınırlı ya da "özdeş" değildi. ] )
- OĞUL/OGUL[dvnlgttrk] ile/<> SÜTOĞUL
( ... İLE/<> Bir kadının, kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk. )
- OGULÇUK/OGULÇUQ ile OGULMUK/OGULMUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Rahim. İLE Fasulyenin etrafına sarıldığı, destekleyici düz çubuk, sırık. )
- ÖĞÜNÇ, FERHUN (İST. 1952) :
( Bisikletçi, çok genç yaşta Sarıyer Kulübünde bisiklet sporuna başladı. Çok kısa bir çalışma döneminden sonra yarışmalara katıldı ve başarılı dereceler yaptı. Bakırköyspor'a transfer olduktan bir süre sonra Meriç Tekstil (Edirne)' e transfer etti. 1970'de Türkiye Gençler Şampiyonluğunu kazandı. 1971, 1972, 1974 ve 1975 yıllarında Büyükler Takım Yol ve Pist şampiyonluklarını kazandı. 1976'da Uluslararası Akdeniz Turu'nda sarı mayo giyerek birinci oldu. 50 den fazla milli oldu ve 1977 yılında ABD gitti. New York'da yaşamaktadır. )
- ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK
( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )
( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )
- ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME
- ÖĞÜT ile/ve/<>/>< HAKARET
( Bir insana, başkaları yanında verilen "öğüt", öğüt değil "küçük düşürme", "aşağılama" ya da "hakaret" olabilir/olur[bazen/çoğunlukla]. Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de öğüt, doğru/uygun zaman, zemin ve koşullar oluş(turul)madıkça, yapılmamalıdır. )
- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK
( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )
- ÖĞÜT ve/||/<>/> MERAK
- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK
( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )
- ÖĞÜTMEK ile/ve SİNDİRMEK
( Ağızda. İLE/VE Midede ve sonrasında. )
( Yediğinizi için, içtiğinizi yiyin! )
( NÂCÎ[Ar.]: Sindirimi kolay yiyecek. )
- ÖĞÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< ÜRETMEK
- OĞUZ, CENGİZ (İST. 1949) :
( Büyükdere Spor Kulübünden transfer edildi ve altı sezon (1969 - 1975) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 90 lig, 1 kupa ve 17 Amatör lig maçı olmak üzere 108 resmi ve ayrıca 34 özel maçla birlikte 142 maçta Sarıyer takımında oynadı. Lig maçlarında 9, Amatör lig maçlarında 6 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 20 gol kazandırdı. Büyükdere'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Sanayici olarak iş hayatını devam ettiriyor. )
- OĞUZ, ERDOĞAN (İST, 1939) :
( 1953'te Fındıklı Orta Okulunu yarım bıraktı ve daha sonra ticaret hayatına atıldı. Siyasi hayata CHP saflarında başladı. Partilerin kapatılması üzerine yeni kurulan SODEP, SHP ve CHP de yer aldı. Bilahare ANAP'a katıldı, daha sonra da AKP de siyasi hayatına devam etti. 1984 - 2009 yılları arasında sürekli olarak 25 yıl Sarıyer Belediye Meclis üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü, Sarıyerliler deneği (SA - DER), Kızılay gibi pek çok sportif, sosyal ve kültürel amaçlı pek çok dernekte üye olup görev yaptı. )
- Oğuz ile OĞUZ
( XI. yüzyılda, Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra Batı'ya doğru göç ederek, bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve Türkiye Türkleri'nin temelini oluşturan büyük bir Türk boyu. İLE İyi huylu kişi. )
- OGUZ ile OĞUZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir Türk kavmi. | Türkmen. )
( [Yirmiiki koldan oluşur.] kınık/qınıq
kayıg/qayıg
bayundur
eve/yeve/ewe/yewe
salgur
afşar
begtili
bugduz
bayat
yazgır
eymür
kara bölük/qara bölük
alka bölük/alqa bölük
igdir
üregir/yüregir
tutırka/tutırqa
ula yondlug
toger
beçenek
çuvuldar
çepni
çaruqlug )
- OH OLSUN ile/değil/yerine/>< O OLSUN
- OHAL'DE, (")ÖNLEMLER("):
ANAYASAL ve YASAL ve/ne yazık ki YASADIŞI
- OHM İLE JOULE İLE WATT ile/||/<> ELEKTRİK GÜÇ YASALARI
( Elektrik devrelerinde güç ve enerji ilişkileri. )
( Formül: P = V²/R = I²R = VI )
( Georg Ohm tarafından 1827 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1854) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Ohm yasası, elektrik direnci) )
- ÖHÖ ÖHÖ ile ÇÜŞŞŞŞ
- OK AÇMAZI ile/ve/||/<> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<> UZAY GEMİSİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI
- OK, SELİM (İST. 1927 - 2005) :
( Pertevniyal Lisesini bitirdi. İş hayatını Gümrük Komisyoncusu olarak devam ettirdi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesi olup, 3 dönem İl Genel Meclisi üyesi olarak görev yaptı. )
- OK ve TUZ
( Delikanlılığı simgeler. VE Dostluğu simgeler. [Tuzun kolay kolay çürümemesi ve çürütmemesinden dolayı.] )
( Eskiden barış amacıyla kullanılırdı. )
- OK ve YAY
( İlk Selçuklu sultanı, Tuğrul Bey, tüm resmî vesikalarında olduğu gibi gönderdiği mektupların başında yay ve ok işaretlerini koyar ve içine de kendi unvanlarını yazardı. Buna Tuğra deniliyordu. Sonraları bu ok ve yay işaretleri kaldırılmış ise de sultanların ad ve unvanlarını ok ve yay biçiminde gösteren tuğra yöntemi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etmiştir. )
( Oku ileri atmanın yolu, yayı geri çekmektir... )
( ARROW and BOW/ARC )
- OKAN, BEKİR (GAZİANTEP, 1950) :
( Ankara Gazi Üniversitesi Yüksek Matematik Bölümünden mezun oldu. Bir süre serbest ticaretle uğraştıktan sonra kendi şirketini kurdu. Şirketlerini Okan Holding bünyesinde topladı. Okan Kültür Eğitim, Spor Vakfını kurdu ve vakfın başkanlığını üstlendi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- OKAN, MAHMUT NEDİM (SARIYER, 1914 - 1967) :
( Sarıyer Pertevniyal İlkokulunda okudu ve İtalyan LisesiTicaret Bölümünden mezun oldu. 1934'te İstanbul Gütmrüğünde memur olarak işe başladı. İstanbul, Bozcaada, Adana gümrüklerinde görev yaptı. 1961 yılına kadar İstanbul Giriş Gümrüğünde Muayene Memuru ve Ecza Kurulu'nda Uzman Gümrükçü olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra Gümrük Komisyonculuğu yaptı. 1951, 1952, 1954 yıllarında Akdeniz'e ve Kuzey Amerika'ya yapılan Türkiye tanıtım gezilerinde Ankara ve Tarsus gemilerinde Sergi Amiri Gümrükçü olarkak görev yaptı. Klasik Türk müziği tutkunu idi . Kemençe, yaylı ve mızraplı tambur ve cümbüş çalardı. Aynı zamanda şairdi ve şiirlerini 1937 yılında yayımladığı "Dikensiz Güller" isimli kitabında topladı. Mesleki bilgilerini paylaştığı "Yolcu Rehberi" Türkiye'ye gelen veya yurtdışına giden yolcular için basılmıştır. Sarıyer Gençlik Mahfili'nde tiyatro, edebiyat, spor gibi etkinliklerle uğraştı, gayri federe iken sarıyer takımında da futbol oynadı. Nedim Okan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve İngilizce bilirdi. )
- OKAN, NEZİH (SARIYER, 1950) :
( İlkokulu Sarıyer Pertevniyal İlkokulunda, orta öğrenimini Kadıköy Maarif Kolejinde, Yüksek Öğrenimini İ.Ü. Eczacılık Fakültesinde tamamladı ve 1973 yılında Eczacı olarak mezun oldu. İş hayatına 1973 yılında kurucusu olduğu YET - Yenitur Turizm Acentası'nda başladı. 1975 yılında Nişantaşı'nda Nezih Eczanesini açtı. 1978 yılında Eniştesi Tulû Şenol ile birlikte aile şirketi olan DE - SA Porselen A.Ş. kurdu. 2012 yılında tekrar eczacılığa döndü ve Çengelköy'de Merve Eczanesini açtı. Öğrenciliği sırasında İPSF (Uluslararası Eczacılık Talebeleri Federasyonu) Türkiye irtibat sekreterliği, Ortadoğu Komiserliği ve İPSF Genel Kurulunda Türkiye Delegesi olarak görev yaptı. 1974 - 1975 yıllarında CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Sarıyer Gençlik Kolu Başkanlığı, 1975 - 1976 yıllarında Eczane Sahipleri Derneği Genel Sekreterliği, 1977 - 1978 yıllarında TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentalari Birliği) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Kuzey Kıbrıs Komitesi Başkanlığı yaptı. 2007 - 2010 yılları arasında kurucuları arasında bulunduğu ZÜCDER (Züccaciyeciler Deneği) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterlini yaptı. 20 Yıl boyunca İstanbul Ticaret Odası Züccaciye Komite üyesi ve 2008 - 2009 yılları arasında İTO Meclis Üyesi olarak görev aldı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde lisansyer sporcu olarak futbol ve basketbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidır. )
- OKB ile/<> OKKB
( Obsesif-Kompulsif Bozukluk İLE Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu )
( Kaygı bozukluğu biçimi. İLE/<> Kişilik bozukluğu biçimi. )
( Belirtilerin şiddeti, zamanla değişir. İLE/<> Belirtiler, aynı kalmaya eğilimlidir. )
( Kolaylıkla tespit edilebilir. İLE/<> Kolaylıkla tanımlanamaz. )
- OKB ile/ve/değil/||/<>/< YAYGIN KAYGI BOZUKLUĞU
- OKDS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ÖKE/DEHÂ:
DOLU ile KEŞF
( Hazır. İLE Çabayla. )
- ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK
- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]
- ÖKELİK = DÂHİLİK = GENIALITÉ[Fr.] = GENIALITÄT[Alm.]
- OKIMAK/OQIMAQ ile OKIMAK/OQIMAQ ile OKIMAK/OQIMAQ/OGIMAK ile OKUT/OQUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çağırmak. İLE Okumak. İLE Kusmak. İLE Bir yemeğe katılmaya ya da beyin huzuruna çıkmak üzere alınan çağrı/davet. )
- OKKA/KIYYE[Ar.] ile HOKKA
( Eski bir ağırlık ölçüsü birimi. (1283 gr.) (400 Dirhem = 1 Okka) )
- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN
- ÖKLİD ile/ve/||/<>/> LOBACHEVSKY ile/ve/||/<>/> RIEMANN GEOMETRİLERİ
( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )
( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )
( ÖKLİD POSTULATLARI
1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.
2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.
3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.
4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.
5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişirler.
(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )
(
Üç Geometri Türü
Öklid, Lobachevsky ve Riemann Geometrilerinin Kapsamlı Karşılaştırması
Temel Kavramsal Farklar
Öklid Geometrisi
Tam 1 paralel
Lobachevsky (Hiperbolik)
Sonsuz paralel
Riemann (Küresel)
Hiç paralel yok
Öklid Geometrisi
- Yüzey türü: Düz yüzey (düzlem)
- Gauss eğriliği: K = 0
- Paralel çizgiler: Tam 1 tane
- Üçgen açıları toplamı: = 180°
- Pi sayısı: π = 3.14159...
- Mesafe formülü: √[(x₂-x₁)² + (y₂-y₁)²]
- Günlük örnekler: Masa üstü, kağıt, ekran
Lobachevsky (Hiperbolik)
- Yüzey türü: Eyer biçiminde yüzey
- Gauss eğriliği: K < 0
- Paralel çizgiler: Sonsuz tane
- Üçgen açıları toplamı: < 180°
- Pi sayısı: π < 3.14159...
- Mesafe: Hiperbolik fonksiyonlar
- Günlük örnekler: At eyeri, Pringles cipsi
Riemann (Küresel)
- Yüzey türü: Küre yüzeyi
- Gauss eğriliği: K > 0
- Paralel çizgiler: Hiç yok
- Üçgen açıları toplamı: > 180°
- Pi sayısı: π > 3.14159...
- Mesafe: Büyük çember yayı
- Günlük örnekler: Dünya yüzeyi, top
Üçgen Açıları Toplamı Karşılaştırması
Üçgenin iç açıları toplamı geometri türüne göre değişir
Pratik Uygulama Alanları
Öklid
CAD yazılımları, 2D oyunlar, UI tasarımı, mimari çizimler
Lobachevsky
Özel görelilik teorisi, kristalografi, hiperbolik sanat
Riemann
GPS navigasyon, genel görelilik, harita projektörleri
Matematiksel Formüller ve Denklemler
Temel Matematiksel Farklar
Öklid Geometrisi
d = √[(x₂-x₁)² + (y₂-y₁)²]
C = 2πr
K = 0
Bir doğru dışındaki noktadan
o doğruya tam 1 paralel çizilebilir
Lobachevsky Geometrisi
d = ln|(1+u)/(1-u)|/2
u = tanh(r)
C = 2π sinh(r)
K = -1/R² < 0
Bir doğru dışındaki noktadan
o doğruya sonsuz paralel çizilebilir
Riemann Geometrisi
d = R × arccos(cos φ₁ cos φ₂ +
sin φ₁ sin φ₂ cos Δλ)
C = 2πR sin(r/R)
K = 1/R² > 0
Hiç paralel doğru yoktur
(tüm doğrular kesişir)
Gauss Eğriliği Karşılaştırması
Önemli Matematiksel İlişkiler
∬ K dA + ∮ κ ds = 2πχ(M)
K: Gauss eğriliği, κ: jeodezik eğrilik, χ(M): Euler karakteristiği
R^ρ_σμν = ∂_μΓ^ρ_νσ - ∂_νΓ^ρ_μσ + Γ^ρ_μλΓ^λ_νσ - Γ^ρ_νλΓ^λ_μσ
cos c = cos a cos b + sin a sin b cosh C
Hiperbolik kosinüs yasası
Programlama Uygulamaları
const dy = p2.y - p1.y;
return Math.sqrt(dx*dx + dy*dy);
const dx = p2.x - p1.x;
const dy = p2.y - p1.y;
const r = Math.sqrt(dx*dx + dy*dy);
const u = Math.tanh(r);
return Math.log((1+u)/(1-u)) / 2;
const lat1 = p1.lat * Math.PI/180;
const lat2 = p2.lat * Math.PI/180;
const dLon = (p2.lon - p1.lon) * Math.PI/180;
const a = Math.cos(lat1) * Math.cos(lat2) +
Math.sin(lat1) * Math.sin(lat2) * Math.cos(dLon);
return R * Math.acos(Math.min(1, a));
Kullanım Örnekleri
const euclidDist = EuclideanGeometry.distance({x: 0, y: 0}, {x: 3, y: 4}); // 5
const euclidCirc = EuclideanGeometry.circumference(10); // 2π * 10 = 62.83
const hyperDist = LobachevskyGeometry.distance({x: 0, y: 0}, {x: 1, y: 1});
const hyperCirc = LobachevskyGeometry.circumference(1); // 2π * sinh(1)
const earthRadius = 6371; // km
const sphereDist = RiemannGeometry.distance(
{lat: 41.0, lon: 29.0}, // İstanbul
{lat: 48.9, lon: 2.3}, // Paris
earthRadius
); // ~2200 km
Gerçek Dünya Uygulamaları
Öklid Geometrisi
- CAD/CAM yazılımları
- 2D oyun motorları
- Kullanıcı arayüzü tasarımı
- Mimari çizim programları
- Grafik tasarım araçları
Lobachevsky Geometrisi
- Özel görelilik hesaplamaları
- Kristalografi simülasyonları
- Hiperbolik sanat uygulamaları
- Ağ teorisi ve graf analizi
- Yapay sinir ağları
Riemann Geometrisi
- GPS navigasyon sistemleri
- Genel görelilik simülasyonları
- Harita projeksiyonları
- Jeodezi uygulamaları
- Uzay misyonu hesaplamaları
(
Bu üç geometri arasındaki en temel fark, meşhur Paralellik Aksiyomu'na (ya da Beşinci Postüla'ya) yaklaşımlarıdır. Tüm farklar bu tek varsayımdaki değişiklikten doğar.
1. Kavramsal Farklar ve Anlaşılması
Anlaşılması İçin Bir Benzetme
- Öklid Geometrisi (Sıfır Eğrilik): Düz bir kâğıt yüzeyi düşünün. Bu, sezgilerimize en uygun olan geometridir.
- Riemann Geometrisi (Pozitif Eğrilik): Bir kürenin (örneğin bir portakalın ya da Dünya'nın) yüzeyini düşünün.
- Lobaçevski Geometrisi (Negatif Eğrilik): Bir at eyerinin yüzeyini ya da bir patates cipsini düşünün. Her noktada zıt yönlere doğru bükülen bir yüzeydir.
Şimdi bu benzetmeler üzerinden temel farklara bakalım:
Paralellik Aksiyomu:
- Öklid: Düz bir kâğıt üzerinde, bir doğruya dışındaki bir noktadan yalnızca bir tane paralel doğru çizebilirsiniz.
- Riemann: Küre yüzeyinde "paralel" doğrular çizemezsiniz. Çünkü küre yüzeyindeki tüm "doğrular" (en kısa yollar, yani büyük daireler) eninde sonunda birbiriyle kesişir. Kısacası, bir doğruya dışındaki bir noktadan hiçbir paralel doğru çizilemez.
- Lobaçevski: Eyer yüzeyinde, bir doğruya dışındaki bir noktadan sonsuz sayıda paralel doğru çizebilirsiniz. Bu doğrular, verilen ilk doğruyu asla kesmezler.
Üçgenin İç Açıları Toplamı:
- Öklid: Düz kâğıt üzerindeki bir üçgenin iç açıları toplamı tam olarak 180°'dir.
- Riemann: Küre yüzeyine çizilmiş bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180°'den büyüktür.
- Lobaçevski: Eyer yüzeyine çizilmiş bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman 180°'den küçüktür.
| Özellik | Öklid Geometrisi | Riemann Geometrisi (Küresel) | Lobaçevski Geometrisi (Hiperbolik) |
|---|---|---|---|
| Yüzey Benzetmesi | Düzlem (Kâğıt) | Küre | Eyer |
| Eğrilik | Sıfır | Pozitif | Negatif |
| Paralellik | Bir doğruya dışındaki bir noktadan tek bir paralel çizilir. | Paralel doğrular yoktur; tüm doğrular kesişir. | Bir doğruya dışındaki bir noktadan sonsuz paralel çizilir. |
| Üçgen İç Açıları | Tam olarak 180° | 180°'den büyük | 180°'den küçük |
| Uygulama Alanı | Gündelik hayat, mühendislik, klasik fizik | Kozmoloji, genel görelilik, Dünya yüzeyinde seyrüsefer (GPS) | Genel görelilik, karmaşık ağ analizi, soyut matematik |
2. Matematiksel Formül Farkı
Bu geometriler arasındaki fark, en temel düzeyde, iki nokta arasındaki mesafeyi ölçen formülde, yani metrikte yatar. İki boyutlu bir uzay için bu formüller (çizgi öğesi ds) şöyledir:
- Öklid Geometrisi (Kartezyen Koordinatlarda):
Bu, Pisagor teoreminden bildiğimiz basit uzaklık formülüdür. $dx$ ve $dy$, x ve y eksenlerindeki sonsuz küçük değişimlerdir. Bu metrik, uzayın "düz" olduğunu belirtir.
ds² = dx² + dy²
- Riemann Geometrisi (Küresel Koordinatlarda):
$R$ yarıçaplı bir küre yüzeyi için metrik şöyledir. $R$ kürenin yarıçapı, θ ve φ ise enlem ve boylama karşılık gelen açılardır. Formüldeki $sin²(θ)$ terimi, uzayın eğriliğini yansıtır.
ds² = R² dθ² + R² sin²(θ) dφ²
- Lobaçevski Geometrisi (Poincaré Disk Modeli):
Bu geometriyi temsil etmenin bir yolu olan Poincaré diskinde metrik şöyledir. Paydadaki terim, diskin merkezinden kenarına doğru yaklaştıkça mesafelerin logaritmik olarak "genişlemesine" neden olur.
ds² = 4(dx² + dy²) / (1 - (x² + y²))²
3. Kodlama İlişkisi ve Farkı
Bu geometrilerin kodlamadaki yansımaları, genellikle uğraşılan problemin doğasına bağlıdır.
- Öklid Geometrisi:
- İlişki/Kodlama: Neredeyse tüm standart bilgisayar grafikleri, oyun motorları (Unity, Unreal Engine vb.) ve simülasyonlar varsayılan olarak Öklid geometrisini kullanır. Vektörler
(x, y, z)ile temsil edilir. Toplama, çıkarma, nokta çarpım, çapraz çarpım gibi standart vektör işlemleri bu geometrinin temelini oluşturur. - Fark: Kodlaması en basit ve en sezgisel olanıdır.
vectorA + vectorBgibi bir işlem, düz bir çizgide hareket anlamına gelir.
- İlişki/Kodlama: Neredeyse tüm standart bilgisayar grafikleri, oyun motorları (Unity, Unreal Engine vb.) ve simülasyonlar varsayılan olarak Öklid geometrisini kullanır. Vektörler
- Riemann Geometrisi:
- İlişki/Kodlama: Dünya yüzeyiyle ilgili uygulamalarda zorunludur. GPS sistemleri, uçuş simülatörleri, harita servisleri (Google Earth, OpenStreetMap) ve astronomi yazılımları bu geometriyi kullanır.
- Fark: Genellikle enlem ve boylam gibi küresel koordinatlar
(latitude, longitude)kullanılır. İki nokta arasındaki en kısa mesafeyi bulmak için Pisagor teoremi yerine Haversine formülü gibi özel algoritmalar gerekir.
- Lobaçevski Geometrisi:
- İlişki/Kodlama: Daha niş alanlarda kullanılır. Bazı oyunlar, sezgisel olmayan ve sonsuz gibi görünen alanlar yaratmak için bu geometriyi kullanır (örneğin, HyperRogue oyunu).
- Fark: Kodlaması en karmaşık olanıdır. Lobaçevski uzayını temsil etmek için Poincaré diski ya da Klein modeli gibi bir model seçmeniz gerekir. Tüm geometrik işlemler bu modelin metrik formülüne göre yeniden tanımlanmalıdır.
- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI
( 1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.
2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.
3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.
4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.
5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişir.
(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )
- OK/OQ ile OK/OQ / EV OKI/EW OQI ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OKÇI/OQÇI ile OQLUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ok. İLE Evin kirişi. İLE Mirasta düşen pay. İLE Bir malı bölüşürken ya da toprakları paylaşırken çekilen kuradaki pay. İLE [OK YILAN/OQ YILAN: Kendini hedefinin üzerine savuran yılan.] İLE Eylemlerin ardından gelen bir pekiştirme ilgeci. İLE Durum anlatan ifadelere eşlik eden bir ilgeç. İLE Okçu. İLE Sadak.[Okların içine konduğu kılıf.] )
- OKSAL, ORD. PROF. DR. ESAT MUHLİS (YANYA, 1888 - ) :
( İlk, orta ve Lise tahsilini Yanya'da yaptı. İstanbul'a gelip "Halkalı Ziraat ve Orman Mektebi Alisine" girdi ve buradan 1908 yılında mezun oldu. Bu yıl Orman ve Maadin ve Ziraat Nezareti Katipliğine tayin edidi. Bu görevde bir yıl kadar çalıştıktan sonra Orman Mektebi Alisine ‘Sarıyer) muhasebe memuru olarak tayin edildi. 1910' da Almanya'ya Eberswalde Königlische Preusslischa Forst – Akademie'ye tahsil için gönderildi, 1910 - 1916 tarihleri arasında bu akademide temel bilimler ve ormancılık öğrenimi yaptı. Daha sonra Münih'e geçerek Münih TÜniversitesinde 1917 yılına kadar mesleği ile ilgili incelemelerde bulundu. Yurda döndükten sonra 1917 Orman Genel Müdürlügğünde görev aldı. 1918'de Orman Mektebi Alisinde Orman Koruma ve Dendrometri muallimliğine tayin edildi ve Ders Nazırı Mr. Bavere'in asistanlığını yaptı. Bilihare 1924'te bu okulda Silvikültür ve Teknoloji Muallimliğine naklen tayin edildi. Daha sora da Ziraat Vekaleti Orman Genel Müdürlüğü Fen Müşavirliğine atandı. Bu arada değişik görevler yaptı. Orman Mektebi Alisinin 1934'te lağvedilmesi ve Yüksek Ziraat Enstitüsü'ne fakülte olarak bağlanması üzerine 1934'te Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün ikinci sınıf doçentliğine tayin edildi. Orman Mektebi Âlisinde Muallim ve Müderris olarak Almanca okutmanlığı dahel olmak üzere omancılığın çeşitli konularında ders okuttu. 1940'de birinci sınıf profesör, 1944'te Y.Z.E. İkinci sınıf Ordinaryüsü oldu. Orman Fakülktesinin İstanbul Üniversitesine bağlanması sırasında Ş.Z.E. rektörü olarak görev yapmış ve Orman Fakültesinin İstanbul Üniversitesine bağlanmasında büyük katkısı oldu. Orman Faktültesinin İstanbul Üniversitesine bağlanması üzerine Orman Botaniği ve Silvikültür Enstitüsü Direktörü oldu. Orman Botaniği ve Silvikültür Enstitüsü ikiye ayrılınca emekli olduğu 01.09.1957 tarihine kadar Ord. Prof. Dr. Orman Botaniği Enstitüsünün sorumluluğunu yürüttü, Telif Eserleri; "Orman Yetiştirme Fenni (Silvikültür), 1925", "Orman İşletme Tekniği ve Metodları, 1925", "Ormanın Kollektif Faydaları, 1937", "Orman ve Park Ağaçlarımız, Oluşu ve Gelişimleri; Kökensel Soydaşlık İlgileri ve Evrim Yolları, C. I,1943", "Sekoya'lar (mamut Ağaçları), 1945", "Orman ve Park Ağaçlarımız C.II, Fasikül I, 1950", "Orman ve Park Ağaçlarımız, C. II, Fasikül II, 1952", "Orman ve Park Ağaçlarımız, C. II, Fasikül III, 1952".. Kitaplarkından başka pek çok bilimsel makalesi var. )
- OKŞAMAK ile/ve/değil/||/<> OVMAK
- ÖKSE ile ÖKSEOTU
( Ökseotu saplarından ya da çobanpüskülü kabuklarından çıkardan yapışkan macun. | Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Ökseotugillerden, elma, armut, ıhlamur, kiraz, erik gibi ağaçların dalları üzerinde asalak olarak yaşayan, üzüme benzer yemiş veren, saplarından ökse çıkarılan zararlı bir bitki. )
( ... cum VISCUM ALBUM )
- OKSİDAN/OXIDANT[İng.] değil/yerine/= OKSİTLEYİCİ
- OKSİDASYON İLE İNDİRGENME İLE REDOKS ile/||/<> ELEKTRON TRANSFER REAKSİYONLARI
( Elektron alışverişi içeren kimyasal reaksiyonlar. )
( Formül: E°cell = E°katot - E°anot )
- OKSİDASYON/OKSİTLE(N)ME/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTGE(N)ME
- OKSİDATİF/OXIDATIVE[İng.] değil/yerine/= OKSITLEYEN
- OKSİJEN[Fr. < Yun. OKSYS: Ekşi. | GENNAN: Doğurmak.] ile OZON[Yun.]
( Hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, atom ağırlığı 16, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada, %20 oranında bulunan bir gaz.[Sıvı ve katı hallerinde soluk mavi renk ile görünür.] [Simgesi: O] İLE Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit öğe.[Simgesi: O3] )
- OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU
( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )
- OKSİJEN ile/||/>< OZON
( İki atomlu oksijen molekülü. İLE/||/>< Üç atomlu oksijen molekülü. )
- OKSİJENATÖR/OXYGENATOR[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENDİRICİ
- OKSİJENİZASYON/OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENME
- OKSİMETRİ/OXIMETRY[İng.] değil/yerine/= OKSİJEN ÖLÇÜMÜ
- OKSİT ile MASİKO[Fr.]
( ... İLE Rengi, kırmızı ile sarı arasında değişen, doğal kurşun oksit.[Simgesi: PbO] )
- OKSİT ile MÜRDESENK[Fars.]
( ... İLE Doğal kurşun oksit. [Simgesi: PbO] )
- OKSİT[Fr. < Yun.] ile OKSİLİT[Fr. < Yun.] ile ONEJİT[Fr.]
( Oksijenli bir öğe ya da kökle bileşmesiyle oluşan madde. İLE Suyla birleştirğinde, oksijen açığa çıkaran, bileşiminde nikel ve bakır tozları bulunan, sodyum ve potasyum peroksit. İLE Hidratlı doğal oksit. )
- OKSİT ile/||/<> PEROKSİT
( Oksit O²⁻ İLE peroksit O₂²⁻ içerir )
( Formül: MgO İLE H₂O₂ )
- OKSİTLENME ile/||/<> İNDİRGENME
( Oksitlenme elektron verme, indirgenme elektron almadır )
( Formül: Fe→Fe²⁺+2e⁻ İLE Cu²⁺+2e⁻→Cu )
- OKSİTOSİN ile/ve/||/<> VAZOPRESİN
( Annelik içgüdüsü. Doğumla başlayan annelerde salgılanan hormon. İLE/VE/||/<> Babalık içgüdüsü. Doğumla başlayan babalarda salgılanan hormon. )
( Doğum ve emzirme süreçlerinde rol oynayan hormon. İLE/VE/||/<> Su dengesini ve kan basıncını düzenleyen hormon. )
( Sosyal bağları ve güven duygusunu artırır. İLE/VE/||/<> Stres tepkilerini ve saldırganlığı etkiler. )
( İkisi de peptid hormondur ve dokuz amino asitten oluşur. [Hipotalamustan salgılanır ve arka hipofizden salınır.] )
- OKSİYA = SİVRİADA
( "Sivri" anlamına gelmektedir.
[ Sivriada'nın eski adıdır. ] )
- ÖKSÜRÜK ile KURU ÖKSÜRÜK
- ÖKSÜZ MEHMET PAŞA değil ÖKÜZ MEHMET PAŞA
- ÖKSÜZ değil/yerine/= ANNESİZ
- ÖKSÜZ/YETİM ile/||/<> NANHAR
( Ya annesi, ya babası ya da ikisi birden olmayan. İLE/||/<> Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad. )
- OKTAHEDRAL İLE TETRAHEDRAL İLE KARE DÜZLEM ile/||/<> KOORDİNASYON GEOMETRİLERİ
( Kompleks bileşiklerin uzaysal düzenleri. )
( Formül: Δo > Δt (kristal alan) )
- OKTAN[Fr.] ile OKTANT[Fr.]
( Petrolde bulunan, renksiz, sıvı durumunda olan hidrokarbon. İLE Yıldızların yüksekliğini ve açı uzaklığını gözlemeye yarayan araç. )
- OKTAV ile/ve/< GAM ile/ve/< AKOR(D)[< Lat. ADCORDIS: Akıl ve gönüle doğru.]
( İki Do arası. Sekiz sesten oluşan ses. İLE/VE Notaların baştan sona ve/ya da sondan başa tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE/VE Üç ya da daha çok sesten oluşan üçlü aralıklar biçiminde dizilebilen her uyum. | En az üç sesin aynı anda çalınması. )
( Türk mûsikîsinde Akord Ney'e göre yapılır. )
( OCTAVE vs./and SCALE(/HEXACHORD) vs./and ACCORD )
- ÖKTEM, NAKİ (MALATYA, 1952) :
( Yönetici, müfettiş ve mali müşavir. Eskişehir İ.T.İ. Akademisi Dil Eğitim Enstitüsü ve Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Fakültesi mezunudur. İş hayatına özel teşebbüste başladı. Hisarbank Müfettişlik sınavını kazanarak bankacılık hayatına atıldı. Bilahare Ziraat bankasına geçti ve bu bankadan emekli oldu. Amatör rehberlik ve müzik çalışmaları yapmaktadır. )
- OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING
( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )
(
)
- OKUL YERİ PARKI :
( Garipçe Mahallesindedir. 378 m²'lik bir alanı kapsar, 121,00 m²'lik yeşil alanı ve 96,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- OKUL YOLU MEYDAN PARKI :
( Rumelikavak Mahallesindedir. 705,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 280,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- OKUL = BOŞ ZAMAN ([Yun.] SCHOLé = [eski İng.] SCOL = OKUL = ...
( SCHOLA )
- OKUL ile/ve TAPINAK
- OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM
( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )
- OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME
- OKUMA:
EKRANDAN ile/değil/yerine KÂĞITTA
( Ekrandan okuma, kâğıt üzerinden okumaya göre %25 daha yavaştır. )
- OKUMA YAPMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM YAPMAK
- OKUMA ile/ve/değil HECELEME
( [not] READING vs./and/but SYLLABLING )
- OKUMA ile/ve/||/<>/> UZMANLIK
- OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA
( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )
- OKUMAK ve/<> BİRARAYA GELMEK/GETİRMEK
( Anlamak için okursun, anlarsan okursun! )
( TO READ and/<> TO BRING TOGETHER )
- OKUMAK ile/ve/||/<>/></< DİNLEMEK
( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/>< Kişileri/toplulukları/toplumu birleştirir. )
- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/= DUYURMAK/İLETMEK
- OKUMAK ile/ve/değil EŞİK
- OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK
( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )
- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!
( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )
( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )
( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )
( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )
( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )
(
Büyük buluş! )
( )
(
)
( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.
Sabahattin Ali )
( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
( READING! and READING! and READING! )
- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK
- OKUMAYA DEĞER ŞEYLER YAZMAK ve/||/<> YAZILMAYA DEĞER ŞEYLER YAŞA(T)MAK
- OKUMUŞOĞLU. ARGUN (BÜYÜKDERE, 1955) :
( İlkokulu Büyükdere Mehmet İpkin İlkokulunda, Ortaokulu Sarıyer Ortaokulunda okudu ve Beyoğlu Atatürk lisesinden mezun olduktan sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünü bitirdi. Ticaret hayatına atıldı ve 44A Sanat Galerisi Cafe isimli işyeri var. )
- OKUNACAKLAR ile/ve/<> KONUŞULACAKLAR
( GOING TO READ vs. GOING TO TALK )
- OKUR-YAZAR OLMAYAN ile/değil CAHİL
- OKUR, SERVET :
( Sarıyerli, Refah Partisinde de siyaset yaptı 1994/1999 ve 1999 - 2004 dönemlerinde Belediye Meclisine Refah Partisi listesinden üye olara seaçildi. )
- OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK
( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )
( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )
( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )
- OKUYAN/YAZAN ile/ve/değil/yerine OKUR-YAZAR
- [ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN
( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )
- ÖKÜZ LİMANI ile PAŞA LİMANI
( İkisi de aynı yerdir. Öküz Limanı, eski adıdır. )
( Kuzguncuk - Üsküdar arasındadır. )
- ÖKÜZ ile/değil ÇITAK
( ... İLE/DEĞİL Boynuzları düzgün, ay biçiminde öküz. | Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan kişi. | Kaba, huysuz, kavgacı kişi. )
- ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI
( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )
(
ile/||/<>/< ... )
( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )
( BUPHAGUS ERYTHRORHYNCHUS cum/||/<>/< ... )
- OKYANUSU AŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> DEREDE BOĞULMAK
- OKYAR, A. FETHİ (1880 - 1943) :
( Harp Akademisini 1903'te Kurmay Yüzbaşı olarak bitirdi. 1906'da İttihat ve Terakki Cemiyetine girdi. Tahtan indirilen Sultan II. Abdülhamit'in Selanik'e sürgün edilmesi görevini üstlendi. 1910'da ateşe militer olarak Paris'e gönderildi. İttihat ve Terakki Cemiyeti Katipi Umumisi oldu. 1912'de askerlikten ayrıldı, ancak yine de Trablusgarp Cephesinde çarpıştı. 1912'de Manastır, 1914'te İstanbul Milletvekili seçildi. 1915'te Sofya Büyükelçiliği görevinde bulundu. I. Dünya Savaşını takiben 1918'de Hürriyetperver ve Avam Fırkasını (Partisini) kurdu. İngilizlerce tutuklandı. 1920'de Milli Mücadele katıldı ve TBMM de Milletvekili olarak görev yaptı. 1921'de İçişleri Bakanı oldu. 1923'te iki ay ve ayrıca 22.11.1924 - 3.3.1925 tarihleri arasında başbakan olarak görev yaptı. 1930'da Serbest Fırkayı kurdu ve genel başkanlığını yaptı. Gelişen olaylar üzerine partiyi kapattı. 1933'te Konya milletvekili olarak TBMM' ne girdi. Londra Büyükelçiliği (1931 - 1939) ve Adalet Bakanlığı yaptı (1939 - 1941). )
- OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE
- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!
( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )
- (OLABİLDİĞİNCE) ÖNLERDE OTURMAK ile/ve (OLABİLDİĞİNCE) ARKALARDA VE ORTALARDA OTURMAK
( Tiyatroda. İLE/VE Sinemada ve konserlerde. )
- OLABİLDİĞİNCE ile/ve "ALABİLDİĞİNCE"
- OLABİLECEKLER ile/ve/||/<>/>/< OLMASI GEREKENLER
- OLABİLECEKLERİN OLMASI İÇİN UĞRAŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLMAYABİLECEKLERİN OLABİLMESİ İÇİN SABRETMEK
- OLABİLİR ile GİBİ
( PROBABLE vs. LIKE )
- OLABİLİR ile OLABİLEN
( POSSIBLE vs. CAN BE )
- OLABİLİRLİK değil OLASILIK
- OLABİLİTE değil OLASILIK
- OLABİLMEMELERİ değil OLAMAMALARI
- ... OLACAĞINI TAHMİN ETMİYORUM değil SANMIYORUM
- OLAĞAN GERİBİLDİRİM(REFLEKS) ile/ve/değil BEYİN TRAVMASI
( [Bilinci kapalı bir hastanın, (olası/çeşitli) fiziksel tepkilerinin anlamı için ayağın tabanı gıdıklanınca, ayak parmakları...] İleri doğru kasılıyorsa. İLE/VE/DEĞİL Geriye doğru kasılıyorsa. )
- OLAGELEN ile/ve/> SÜREGİDEN
( Geçmişten bugüne. [değiştirip değiştirilememesi ayrı bir konu olmak üzere...] İLE/VE/> Geçmiş de (bazen/kısmen/tamamen) içinde olmak üzere, bugün de devam eden ve etmesi olası olan. )
- OL(A)MADIĞIMIZ GİBİ OLMAK/OLMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine OLDUĞUMUZ GİBİ OLMAK
- OLAMAZ/OLMAMALI!:
ZEKÂSIZ VE AKILSIZ SEVGİ ile SEZGİSİZ ZEKÂ
( Köleliğe yol açar. İLE Diktatörlüğe yol açar. )
- OLAN/OLACAK OLAN ile "ŞU/ŞÖYLE OLURSA, ŞU/ŞÖYLE OLUR" DÜŞÜNCESİ
( BEING/WILL BE vs. THE IDEA OF "IF THAT HAPPENS, HAPPENS LIKE THAT" )
- OLAN OLMALIYDI ile/ve OLACAK OLAN OLUR ile/ve (O HALDE) OLAN OLUR
- OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN
( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )
- OLAN ile/ve/||/<>/> OLAĞAN
- OLAN ile/ve/<> OLANAKLI OLAN
( Kavram. İLE/VE/<> Simge. )
- OLAN ile/ve/<>/||/hem de ÖLEN ile/ve/<>/||/hem de YANAN ile/ve/<>/||/hem de YENİLEN
( Hiçbirine, çözüm yoktur. )
- OLAN ile/ve/||/<>/>< OL(MA)MASI GEREKEN
- OLAN ile/ve/<> OLMASI GEREKEN
( Akıl ile yönetilerek. İLE/VE/<> Eylem ve katılım ile sağlanan/sağlanır. )
- OLAN <>/>< OLMAYAN
( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )
( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )
( NOT BEING )
- OLAN ile/ve/||/<> ORAN
( MATTER vs./and/||/<>/and RATIO )
- OLAN ile/ve VARLIK
( BEING vs./and EXISTENCE )
- OLAN ile/ve VAROLAN
- OLAN ile VAROLAN
- OLAN ile/ve VAROLAN
( Kişinin içindeki varolanlar kimine kıyâmet, kimine alâmet olur. )
- OLAN ile YAPILAN
( BEING vs. DOING/MAKING )
- OLAN ile/ve YAYILIMLI (OLAN)
( BEING vs./and EXTEND )
- ... OLANAĞI ..:
SUNMAK ile/ve/||/<> TANIMAK
- OLANAK/İMKÂN ile/değil/yerine KİŞİ/İNSAN
- OLANAK ile/ve/||/<> BENZERLİK
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(122/181)
(1996'dan beri)