DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE
( Yaşam. İLE/VE/<> Yaşam(/a/k). )
( Düşünce damlacıklarıyla doldurulan havuzda yüzmek. İLE/VE/<> Kişinin[düşünenin/düşünmesi gerekenin], suyun üstünde (yaşamda) kalmasını sağlayan kaldırma gücünü sağlayan yasa/zorunluluk/gereklilik. )
( Bilinenleri, bilinmeyenlere götürebilecek biçimde düzenlemek. )
( Sonsuz olanaklılıklar. )
( Her şey düşünce ile başlar. )
( Düşün-ce: Yukarıdan düşünce/inince sende ortaya çıkan. )
( Bir yerini/dizini incitmeyen düşünmeye başlamaz kolay kolay. )
( Düşünme ifade edilerek düşünce haline getirilmiş olur. )
( Aklın bilinen ile bilinmeyen arasındaki hareketidir. )
( Düşünme süreci tamamlandığında, yani anlamlı bir bütünlük oluşturulduğunda, soruya yanıt verilir. )
( Düşünmeyi kesmek zorunda değilsiniz, sadece ilgilenmeyi kesin. )
( Düşüncelerinizi gözleyin, düşüncelerinizi gözlemekte olan kendinizi gözleyin. )
( Düşüncelerinizi sokak trafiğini seyreder gibi seyredin. )
( Rüyanızda bir çölde susuzluktan ölmekte olduğunuzu görürken, başucunuzda duran bir bardak suyun size yararı olmadığı gibi. )
( Düşüncelere sarılmayın yeter. )
( Zihin fukara olunca, fikir ukala olur! )
( Tefekkür, müşâhede ile olur. )
( Kendi düşünce berraklığınıza, amaçtaki safiyetinize ve eylemdeki dürüstlüğünüze güvenin. )
( Düşünmenin hakkını verirsen, düşünme de senin hakkını sana teslim eder. )
( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )
( el-NAZAR: Düşünmek, aklın, bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )
( Watch your thoughts and watch yourself watching the thoughts.
You need not stop thinking. Just cease being interested.
Watch your thoughts as you watch the street traffic.
Just like the glass of water near your bed if of no use to you, when you dream that you are dying of thirst in a desert.
Don't hold on, that is all.
Rely entirely on your clarity of thought, purity of motive and integrity of action. )
( TO THINK vs./and/<> IDEA )
( COGITO cum/et/<> COGITATIO )