SON HARFİ ...F'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )



AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



( "- ARADA ile AKIŞTA" ise "- ARADA ile AKIŞTA [ile ARADA]" gibi. )

EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Mart - 19 Nisan 2024 arasında... ]

 

Bugün [19 Nisan 2024] itibariyle
Son harfi ...F'ler bölümüne yapılmış olan eklemeler, aşağıdaki gibidir.
[ 06 Mart - 19 Nisan 2024 arasında... ]
( 1 yeni ekleme, 1 katkı )

- ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Mart | 09:10 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67038(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

 

 



 

 


 

 

( Bugün [19 Nisan 2024] itibariyle
Son harfi ...F'lerde,
654 yeni ekleme, 815 katkı
)



-"AÇIK" ile/ve/değil/<> ZAAF



-"ATIŞ" değil ATIF



-"GEREKSİZ (YERE)" HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF



-"HAK ETMİŞLİK" değil/yerine LÜTÛF



-"İKİ ALTERNATİF/ALTERNATİFLER" değil ALTERNATİF

( Alternatif, bir durumdaki/yapıda, tek ya da çoklu seçeneklerden sonraki, son ve/ya da yan seçenek/olanak anlamında, tekil anlamlı bir kullanım için geçerlidir. )


-"SELF-NESS" vs. TO KEEP ON SELF



-"ZAYIF" ile/değil NAİF



-"ZAYIFLIK" ile ZAAF



-(BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER

( * ORPHEUS: Antik Yunan'ın mitolojisini -mitini değil, mitinin lojisini, bilimini- oluşturan ve öğreten.
( Orpheus, Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir. )
* HERMES: Hermes Trimegistes(Üç kere bilge Hermes).
( TRIMEGISTES (3 KEZ BİLGELİK): SEMÂVÎ ve ARZÎ ve KALBÎ )
( Hermes'in Mısır dilindeki adı Thot'tur. )
( İdris sözcüğünün anlamı terzidir. )
( Hermes sözcüğü Ermes, Hermis ve Heramis biçimlerinde söylenildiği gibi, Anadolu Türkçesi'ne de Ermiş olarak girmiş ve Tanrı'ya kavuşma durumunun bir adı olarak benimsenmiştir. Böylece tasavvufun en temel kavramı ve amacı, "ermiş" olmuştur. )
( Hermetik Öğreti'nin etkisi altında gelişmiş İbrani ve Arabi kültürlerde, "İbrani Kabalası ve Zohar'da, Arabi Ebced ve Hurufilik'te" görülen sessiz harflerin sayılarla eşleştirilmesi ve yerlerinin değiştirilerek anlama kombinasyonları oluşturulması geleneği Hermetik'tir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Herakleitos'a göre Evren, var olanları tüm içeriği bakımından sürekli bir oluş içinde değişmektedir. )
( Herakleitos'a göre, kişiler, duyular ve görüngüler tarafından aldatılmaktadır, bunun için bilge insan mutluluğa ve doyuma giden yolda us'u izlemelidir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Parmenides'te "Doğa", "Var olan" anlamına gelir. )
* PROTOGORAS: Filozof.
( Hakikatin ölçüsü insandır; insandan bağımsız saltık bir hakikat yoktur. )
* DEMOKRİTOS: Filozof.
( Demokritos'a göre metafiziksel araştırmanın hedefi bilgi kazanmaktır; törel hedef ise mutluluğu, ansal barış ya da huzuru kazanmaktır. )
* ARKHILOKHOS: Şair.
* SAPPHO: Şair.
* ALKAIOS: Şair.
* SOLON: Kanun koyucu, hukukçu. (Yedi Bilge'den).
* THALES (M.Ö. 600): Doğa ve felsefe bilimcisi. Suyu ilk arke olarak nitelendirmiştir. İyonya Mektebi denilen ünlü okulun kurucusu, Yedi Bilge'nin birincisi ve astronomi bilginlerindendir. Güneş tutulmasının olduğunu keşfetmiştir.
( Aristoteles tarafından Thales'in ilk filozof olarak kabul edilmesinin nedeni, Thales'in düşünceyi teolojiden doğa üzerine yöneltmesidir. Başka bir deyişle, evrende olan bitenin bilgisini kişinin kendi düşüncesi, becerisi ve çabasında aramayı, bunun için doğaüstü hiçbir güce gereksinim duymamayı, zihinsel düzeyde Thales başlatmıştı. Bu, kişinin inandan/dogmadan akla yükselmesinin bir göstergesidir. )
* ANAKSIMANDROS: Astronomi ve coğrafya bilginidir.
* PYTHAGORAS: Filozof ve geometri bilgini, sayı mistiği-matematikçi-felsefeci.
( Pİ: 3,1416, THA: İlk ilke, GORAS: Karanlıktan aydınlığa çıkaran, aydınlatan, RA'ya kavuşturan. )
( Matematikte (pi) ile gösterilen, "Çember uzunluğunun çemberin çapına oranı"ndan çıkartılan sabit bir sayıdır.
Pi sayısı sınırlı sonsuzluğu ifade etmekle, bilginin kesin değil ama yaklaşık olarak doğruluğunu belirtmekte.
Pi sayısı rasyonel tamsayılara karşın irrasyonel ve aşkın bir sayıdır.
Geometriye ait bir ifadenin matematiksel anlatımı.
Pythagoras'ın mistisizmindeki kavramsallığı, sınırlı sonludan sınırsız sonsuza akıl yoluyla bağ kurma çabasıdır. Başka bir deyişle, sonlu ve karşıtı sonsuzun akıl aracılığı ile armonik bir bütünlük olarak kavranma denemesidir. )
( Piramit: PY-RA-MYTH )
* AISOPOS: Ünlü Kinik, bir öykücü.
* PINDAROS: Şair.
* AISKHYLOS: Tragedya mucidi.
* SOPHOKLES: Dram yazan şairlerin birincisidir.
* ARISTOPHANES: Komedya şairi.
* HERODOTOS: Tarihçilerin babası. (Şeyhü'l-Müverrihîn)
* THUKYDIDES: Tarihçi.
* KSENEPHON: Filozof, tarihçi.
* METON: Matematikçi | Astronomide "Altın Dönem" denilen ondokuz senenyi keşfetmiştir.
* HIPPOKRATES: Tabâbeti diriltmiştir.
* PERIKLES: Kendi adıyla anılan bir ilerleme döneminin kurucusudur.
* ANAKSAGORAS: Atina'da felsefeyi ilk kurandır.
* SOKRATES: Filozof.
( GNOTHI SEATONU! )
( Sokrates dışta olan bitenden çok, insana, insan aklına ve onun kavramlarına yönelmekle, bilgi kuramcılığının temellerini atmıştır. )
* PLATON(EFLATUN): Filozof. Sokrates'in öğrencisi. Geniş omuzlu/göğüslü.
* ARİSTOTELES: Filozof. Platon'un öğrencisi.
( İSKENDER ÖNCESİ ARİSTOTELES ile İSKENDER SONRASI ARİSTOTELES )
* ARISTIPPOS: Tanınmış Kirene Okulu'nun kurucusudur ve Kirene'liler arasında en çok incelik sahibi olanıdır.
* PHIDIAS: Ünlü heykeltıraş.
* POLYGNOTOS: Ünlü ressam.
* DEMOSTHENES: Ünlü konuşmacı/hatip.
* EUKLEIDES: Ünlü geometri bilgini.
* ARKHIEMEDES: Ünlü geometri bilgini olup, yakıcı aynaları ve hidrostatikteki yasası ve burgusu ile olağanüstü ün kazanmıştır.
* KONFÜÇYÜS(KUNG-FU-TZU) (İ.Ö. 557-479): Öğretisi mistik değil, tamamıyla uygulamalı ahlâk öğretisidir. Bu öğreti dinsel ve metafizik hiçbir öğe taşımaz. )


-(BEBEKTE) EK GIDADA:
PİRİNÇ değil/yerine İRMİK / YULAF



-(KOŞULSUZ) SEVGİ:
(EN BÜYÜK) ZAAF ve ERDEM



-(not ACCUSE FOR) ACCUSE OF



-(not AFRAID FROM) AFRAID OF



-(not APPROVE [/TO]) APPROVE OF



-(not CAPABLE TO) CAPABLE OF



-(not CONSIST FROM) CONSIST OF



-(not GUILTY FOR) GUILTY OF



-(not PROUD FOR) PROUD OF



-(not THE REST) THE REST OF



-[İng.] SANTRFOR ile SANTRHAF

( [ayaktopunda] gol atmakla görevli, ortada oynayan oyuncu. İLE Üç kişilik haf düzleminin ortasında yer alan oyuncu. )


-[ne yazık ki]
"ALIŞKANLIK":
ÖNCE HAFİF ve/||/<>/> SONRA GÜÇLÜ

( Duyumsanılamayacak kadar. VE/||/<>/> Kırılamayacak kadar. )


-[ne yazık ki]
HAKARET ile KAZF/KAZİF

( ... İLE Nitelikli hakaret. | Atma. | Namuslu bir kadına, zinâ suçunu isnâd etme. )


-[ne yazık ki]
HAKARET ile KAZF/KAZİF

( HADD-İ KAZF: Namuslu kadınlara iftira edenlere verilen ceza. )


-[ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS



-[ne yazık ki]
İSRAF ile/ve/||/<> ŞİDDET



-[ne yazık ki]
ISTIRAP:
HAFİF ile DERİN

( Konuşulabilir. İLE Konuşulamaz, dile gel(e)mez/getiril(e)mez. )


-[ne yazık ki]
KAZF-İ ...:
Bİ-TARÎK-İL KİNÂYE ile MUALLAK ile MUZÂF ile SARÎH

( Birine, kinâyî bir tâbir ile zinâ isnâd etmek.[Hadd cezasını gerektirmez.] İLE Bir koşula talik sûretiyle gerçekleşen hakaret.[Hadd cezasını gerektirmez.]["şuraya giden zânîdir" denilmedikçe] İLE Bir vakte izâfe sûretiyle gerçekleşen hakaret.[Hadd cezasını gerektirmez.]["şu hâneye girerse zânîdir" denilmedikçe] İLE Sarâhâtten zînâya müşir bir söz ile gerçekleşen hakaret.["Şu kişi, zânîdir" gibi.] )


-[ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Sıklık. VE/||/<> Oran. VE/||/<> Çeşit. )


-[ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Frequency. AND/||/<> Amount. AND/||/<> Type. )


-[not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF

( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )


-[ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/ya da ÂRİF



-KORKU ile HAVF ile İTTİKÂ

( ... İLE Sevdiğini gücendirme korkusu. İLE Sakınma, Allah'tan korkma. )


-| BUĞDAY ile KEPEK ile ARPA/CEVDE ile ÇAVDAR | ile YULAF

( Gramineae ailesinin triticeae ve aveneae olmak üzere iki bölümü vardır. Buğday, çavdar ve arpa, triticeae; yulaf ise aveneae bölümündendir. )


-A'RAF ile BERZAH

( ... İLE İki şey arası, fasıl, boşluk, sınır alanı, âlem-i dünya ile âlem-i âhire arası. Hakk ile halk arası. | Ölülerin ruhlarının kıyâmete kadar bulunacakları yer. )


-ABDÜLLÂTİF ile/değil/yerine ABDULLAH



-AÇIKLAMA ile/ve/<>/değil/yerine ATIF



-ÂDET ile/ve/<> ÖRF

( Davranışlarla ilgilidir. İLE/VE/<> Bilgiyle ilgilidir. )


-AF ile/ve İSTİĞFAR

( Cezası saklı olarak, ceza almama. İLE/VE Tüm yanlış/ceza kayıtlarının silinmesi. )


-AF ve/||/<>/>/< MAĞFİRET[< GUFRÂN]



-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( ... İLE Ağaçkakan türünden iri gagalı bir kuş. )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( 200'den fazla türü vardır. İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Gaga uzunlukları bazı türlerde kendi boyunun üçte ikisi kadar olabilir. İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Herbirinin kendine özgü delme hızı ve ritmi vardır. [Bazıları ağaca saniyede 16 kere vurabilir.] İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Gagasını her vurduğunda yerçekiminin uyguladığı gücün bin katını uygular. [Astronotların dikey havalanış sırasında maruz kaldıkları basıncın 250 katı] İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Kafataslarının kırılmamasının nedeni, şokun hemen hemen tamamını emen süngerimsi kıkırdak yastıktır. İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Dillerinin kullanılmadığı zamanlarda içi sıvı dolu bir akerdeon gibi katlanmasını sağlayan bir dizi zarımsı dil kemiği vardır. [Kullanılmadığı zamanlar kafatasının etrafındaki yerde toplanır, burun deliklerinin arkasında sabitlenir.] İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Kulakları dillerinin ucundadır. [Kaçmaya çalışan böcekleri dinlemesini sağlar.] İLE ... )


-AĞAÇKAKAN/TAKDELEN ile TUHAF

( Gagalarını vururkenki amaçları yemek aramak değildir. Haberleşmeye ve eşleri çekmeye yarayan türe özgü bir "imza"dır. İLE ... )


-ÂGÂH ile ÂRİF



-ÂGÂH ile ÂRİF



-AHMAK ile/değil/yerine/>< FİLOZOF

( Felsefeyi zorlaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Felsefeyi kolaylaştırır. )


-AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF



-AKILSAL TASAVVUF ile/ve RUHSAL TASAVVUF



-AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ



-AKSÂM ile ENVÂ ile ESNAF

( [tekili] "Kısım". İLE "Nev". İLE "Sınıf". )


-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( ZÜMRE[Ar.]: Alttakım. )


-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( LEOPAR: Eukarya alanının, Hayvan/Animalia âleminin, Chordata şubesinin, Memeli/Mammalia sınıfının, Etobur/Carnivora takımının, Felidae ailesinin, Panthera cinsinin, Panthera Pardus türündendir. )


-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kuralları )


-ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON



-ÂLİM/ÂRİF ile/ve/değil/yerine/<> İMAN EDEN



-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Bilgi(sonuç). İLE/VE/||/<>/> Bilme(süreç). )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Cins. İLE/VE/||/<>/> Fasıl. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Sindiren. İLE/VE/||/<>/> Geviş getiren. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/||/<>/> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Tekil.(Taksim edilir.) İLE/VE/||/<>/> Çoğul.(Tasnif edilir.) )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE/VE/||/<>/> İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE Ârif; aliminin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Birikime hizmet eden. İLE/VE/||/<>/> Yaşayışa hizmet eden. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE/VE Ârif; alimin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Fikir üretir. İLE/VE Akıl üretir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Faal akıldaki bilgi ile ittisâl eder. İLE/VE Işk ile ittisâl eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Faal akıldaki bilgiyle belirli bir tecrîd-tehzîb süresince ve hads yoluyla ittisâl eder. İLE/VE Belirli bir riyâzet-tezkiye süresince, ilâhî ışığa doğrudan değer. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Doğru hisse sahip olandır. İLE/VE Doğru sonuca sahip olandır. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Sorunları/engelleri çözer/çözebilmelidir. İLE/VE Kişileri çözer. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( İlmini ölümlüden tahsil eden. İLE/VE İlmini ölümsüzden alan. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Eşyanın (kesret) hakikatini inceler. İLE/VE Tek'in (letâfet) hakikatini inceler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( ... İLE/VE İlâhî inâyetin tecellî sürecini mistik riyâzetle deneyimleyen. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ârifler, ilimsiz, gözsüz, habersiz, müşahedesiz, sıfatsız ve perdesiz görürler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ârifler meclisine git de, istersen uyu. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim, bir konuyu ilm-el yakîn; Ârif, ayn-el yakîn olarak bilir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim fikir/hüküm icâd eder; Ârif, akıl icâd eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ölümlüden ilmi alan. İLE/VE Allah'tan ilim sahibi olan. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Meselerle, konuşmakla, hükümleri icrâ etmekle adâleti teskin eden zât. İLE Gördüğü şey üzerine insana hali vermekle sekinete ulaştıran zât. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Yarım âlim, dinden; yarım doktor, candan eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlimlerin en faziletli ilmi sükûttur. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Vazgeçer. İLE/VE Sığdırır. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Bilirler. İLE/VE Yaşadıklarını da bilirler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Malumu bilirler. İLE/VE Mazeretleri bilirler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Baba. İLE/VE Anne. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL

( Bildiğini bilen, nesnesini bilen. İLE/VE Bilmediğini bilen, kendini bilen. İLE/VE Eksiğini bilen. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL

( Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL

( Âlimin yanında dilini, ârifin yanında kalbini tut! )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL

( Ârif'e, târif gerekmez! )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL

( Dünyanın anasını Kâmil ağlatır, Kâmil'in anasını da cahil. )


-ALINTI ile/ve/değil ATIF



-ALIŞKANLIK ile ZAAF

( Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir. )


-ALIŞKANLIK ile ZAAF

( Alışkanlıklar, tutkuyu; tutku da karakteri etkiler. )


-ALT SINIF ile ALT ŞUBE ile ALT TAKIM ile ALT TÜR



-ALTERATION vs./and CHANGING THE SELF



-ALTERNATİF ile OLANAK



-ALTERNATİF ile/ve/||/<> TEKABÜLİYET



-ALTERNATİF ile/ve/değil UZANIM



-ALTIN:
SAF ile/ve/değil/<> SOM

( Sade(ce) altın. İLE/VE/DEĞİL/<> Altınla dolu. )


-ARAF ile/ve/değil EŞİK



-ÂRİF ve ÂGÂH ve HEMDERT



-ARİF ile ÂRİF[Ar. < İRFAN | çoğ. UREFÂ]

( Ünlü, çok tanınmış. | Bilgi sahibi. İLE Bilen, bilgili, irfan sahibi.[(Bildiğinin, yapacağının ve söyleyeceğinin) Zamanını ve zeminini] )


-ÂRİF ile ARRÂFE



-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( ... > Hem ârif, hem de hakîm olan. )


-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( Kâmiller/ârifler, Allah'ın nazarıyla bakar. )


-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( Ârif olan... İçi, dışı, dengede tutan. )


-ÂRİF ile MUHLİS



-ÂRİF ile/ve ZARÂFET



-ÂRİF ile/ve ZARİF

( Karşılık almaz/beklemez. İLE/VE Fazladan verir. )


-ÂRİF ile/ve ZARİF

( Ârif, muhatabının, kendi selâmıyla selâmlar. )


-ÂRİF ile/ve ZARİF

( ÂRİF: Devr eden. )


-ÂŞIK ile ÂRİF

( Susarsa helâk olur. İLE Konuşursa helâk olur. )


-AŞK ve/<> AF



-ATIF değil/yerine/= GÖNDERME



-ATIF ile/ve PAY ALMA



-ATIF ile TEŞMİL



-ATIF ile YORUM

( Bilginin yanlış olduğu yerde yorumun doğruluğu yanlışlığı konuşulmaz. [Usûlü yanlışın füruğu tartışılmaz.] )


-AYIRAÇ/BELİRTEÇ/MİYAR/REAKTİF ile AYIRAN ile AYIRICI ile AYIRMAÇ/FARİKA ile AYIRTI/ÇALAR/NÜANS

( Nesneleri kimyasal birleşime ya da ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler. İLE Işığı yalın öğelerine ayırma özelliği olan. İLE Ayırma özelliği ya da gücü olan. | Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan araç. İLE Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum ya da öğe. İLE Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark. )


-AYKIRI ile TUHAF



-BAĞIŞ ile/<> İHSÂN ile/<> LÜTÛF ile/<> HİMMET ile/<> KEREM ile/<>
İNÂYET ile/<> İLTİFAT ile/<> ATÂ ile/<> ATIFET ile/<> HÎBE



-BALAKLAVA ile/ve/||/<> BAF

( ile/ve/||/<> )


-BAŞKA ALTERNATİF değil ALTERNATİF (ya da BAŞKA ÇÖZÜM)



-BEKLEME:
GEVŞEK ile/ve/||/<> SIKI ile/ve/||/<> SAF



-BEKLENTİ ile/ve HEDEF



-BELIEF vs./and SUBMISSION

( İNANÇ ile/ve TESLİMİYET )


-BELİRLEME ile TARİF



-BELİRLEME ile TARİF



-BERTARAF ile TELÂFİ



-BETİM, BETİMLEME = TASVİR, TAVSİF = DESCRIPTION[İng., Fr.] = BESCHREIBUNG[Alm.] = DESCRIPTIO[Lat.] = DESCRIPCIÓN[İsp.]



-BETİM, BETİMLEME = TAVSÎF = DESCRIPTION



-BEYİS ile İHTİLÂF



-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( İzler/seyreder. İLE Söz söyler, konuşur. İLE Susar. İLE İnat eder. İLE Laklak eder. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Âlimler, mesafe/menzil alır; cahiller, yolun başında birinin gelip kendini götürmesini bekler. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Cahilin kalbi, dudağında; âlimin/ârifin ağzı/dili, kalbindedir. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Âlimin sözü incidir; cahilin sözü, günde, bin can incitir. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Bilen/bilge kişi konuşur, çünkü söyleyebileceği bir şeyleri vardır. Cahil kişi konuşur, çünkü "bir şeyler söylemek zorundadır". )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Wise people talk, because they have something to say; fools talks, because they "have to say something". )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( [hatasını gösterdiğimizde] Teşekkür eder. İLE Anlayışla kabul eder ve gülümser. İLE Yararlanır. İLE Küfür/hakaret eder. İLE ... bile görmez. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Akıllı, şakadan bile öğüt alır; ahmak, her öğüdü, şaka sanar. )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Ancak yaşadıklarına/deneyimleyebildiklerine hükm eder. İLE Yaşamadıklarına da hükm eder ya da etmeye çabalar. İLE ... İLE ... İLE ... )


-BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( Bilenle ya da bilmeyenle tartışılabilir. Fakat bildiğini sananla tartışmak, ahmaklıktır. )


-BİLGİ'DE:
KANIT/DELİL ile/ve KEŞİF



-BİLİM MERKEZLİ TASNİF ile HİKMET MERKEZLİ TASNİF



-BİSİKLET ve/<> SÖRF



-BITING vs. BREAKING OFF



-BÖLÜM/KISIM ile SINIF ile TÜR

( İkisi. İLE Araz. İLE Zât. )


-BOŞ ile/ve/değil KOF



-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( Kişiyi, hedef yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE Kişiye hitap eder. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( Bilmeyenle/câhille oturup pekmez yiyeceğine, bilenle oturup kuru ekmek ye. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( "Keser atar." İLE/DEĞİL/YERİNE Temkinli/ihtiyatlı konuşur. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( [Her sözünde] Kendini aklar. İLE/DEĞİL/YERİNE Kendini yoklar. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.

Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( [Hatasını gösterdiğinde ...] Küfür ve hakaret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE Teşekkür eder. )


-CÂHİL ile/değil/yerine ÂLİM ve ÂRİF

( (Kendi) "Sonuçlar"/ı ile hareket eder. İLE/DEĞİL/YERİNE Süreçleri bilir ve takip eder. VE Hem süreç, hem sonuç birliği ve bütünlüğüyle hareket eder. )


-CÂRİ MASRAF değil/yerine/= DÖNEM GİDERİ



-ÇARŞAF ile/değil MAHRAMA[Ar.]

( ... İLE/DEĞİL Bazı bölgelerde, kadınların sokağa çıkarken, manto üstüne örtündükleri, işlemeli geniş örtü. )


-ÇARŞAF ile YELDİRME

( ... İLE Kadınların, çarşaf yerine kullandığı, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. )


-ÇEHOV değil ÇEHOF



-ÇEVRE ile ETRAF



-CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF



-CIF ile/ve/||/<>/> CIF TESLİM BİÇİMİ



-CİHET/TARAF değil/yerine/= YÖN/DOĞRULTU



-ÇİRKİN ile/ve/değil/||/<> ÇİRKEF



-CÖMERTLİK ile İSRAF



-ÇUF ÇUF



-DAVRANIŞLARIMIZ:
"İYİ/KÖTÜ" ile/ve/değil/||/<> GÜÇLÜ/ZAYIF



-DEF-İ DEF değil/yerine/= SAVUYA SAVU



-DEF değil/yerine/= SAVU



-DEF ile/ve TEF/DAİRE ile/ve MAZHAR/MIZHER/BENDER/BENDİR

( ... İLE/VE Etrafında ziller olan. İLE/VE Tekkelerde zikir esnasında kullanılan ve bazılarının kenarlarında halkalar bulunan, kasnağı çifte kirişli, zilsiz, kasnak çapı 50-60 cm. civarında, def biçimindeki ritim sazı. )


-DEĞİM/LİYÂKÂT ile/ve/değil LÜTÛF

( Bazı nasip olanlar/olabilecekler, liyâkat ile değil lütûfladır. )


-DEONTOLOJİ(ÖDEV BİLİMİ) = İLM-İ VEZAİF = DEONTOLOGY[İng.] = DÉONTOLOGIE[Fr.] = DEONTOLOGIE[Alm.]



-DEPRESİF ile MELANKOLİK

( [günümüzde] Hem erilde, hem dişilde. İLE [eskiden][daha çok] Dişilde. )


-DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF

( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )


-DEVRE-İ ÛLÂ 1 - 1. SINIF



-DEVRİK ANTİKLİNAL ile DEVRİK KANAT ile DEVRİK KATMAN ile DEVRİK KIVRIM ile DEVRİK SENKLİNAL ile DEVRİK (STRATİGRAFİK) İSTİF

( Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı antiklinal. İLE Kıvrımlanma sürecinde, eğim açısı 90 dereceyi aşarak devrik konum kazanan bir istif ya da katmanlardan oluşan, öteki kanat ve kıvrım eksen düzlemi ile aynı yönde eğimli olan kıvrım kanadı. İLE Çökel kayaçlarda istiflenme kuramına uymayan, daha yaşlı olan alt yüzeyi üstte, daha genç olan üst yüzeyinin altta olacak biçimde ters yüz olmuş katman. İLE Kıvrımlanma sürecinde, kanatlarından biri, eğim açısının 90 dereceyi aşmasıyla devrik konum kazanan ve dolayısıyla iki kanadı ve eksen düzlemi aynı yönde eğimli olan jeolojik kıvrım. İLE Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı senklinal. İLE Üst üstelik ilkesine göre yatay olarak çökelmiş ancak sonraki jeolojik süreçlerde aynı yönde artarak 90 dereceyi aşan bir eğim açısı kazanmış, yaşlı üstte, genç altta olacak biçimde ters yüz olmuş istif. )


-DEVRİM ile/değil KEŞİF



-DİL SÜRÇMESİ/LÂĞZ[Ar.] ile GAF



-DİLEK ile/ve HEDEF

( Sana hiçbir dilek verilmemiştir ki, onu gerçekleştirecek güç de verilmemiş olsun. Ancak bunun için çallışman gerekebilir. )


-DİN:
(YAŞAMSAL BİR) OLGU ve/<> (BİR) YANSIMA/TECELLİ ve/<> (YÜKSEK BİR) ANLAYIŞ/İDRAK ve/<> (YÜCE/ULVÎ BİR) KEŞİF ve/<> (YÜCE/ÂLÎ BİR) DENEYİM



-DİN ile/ve/<> İNSAF

( İnsaf, dinin yarısıdır. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( To be fair is the half of religion. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( DİN: Kalpsiz dünyanın kalbi. )


-DİNAMO ile LOKOMOTİF



-DİRHEM-İ CEYYİD ile DİRHEM-İ HÂLİS ile DİRHEM-İ MAĞŞÛŞ ile DİRHEM-İ ÖRFÎ ile DİRHEM-İ RÂYİC ile DİRHEM-İ ŞER'Î ile DİRHEM-İ ZÜYÛF

( Bozuk, karışık olmayan. İLE Saf gümüşten olup başka bir maden ile karışık olmayan. İLE Başka madenlerden oluşan. İLE Onaltı kırattan ibaret olan. İLE Gerek ceyyid, gerek züyûf olsun, halk arasında alınıp verilen. İLE Ondört kırattan ibaret olan.[Zekâtta, mehirde, diyette, nisâb-ı sirkatte geçerli olan.] İLE Bakır ya da başka madenlerle karıştırılmış gümüş sikke. )


-DOUBT vs. DISBELIEF



-DÜNYA BANKASI ile IMF



-DÜŞÜNCE ile TEKLİF



-DUYGU İFADELERİNDE:
POZİTİF ile/ve/||/<> NEGATİF ile/ve/||/<> YAKINLIK

( 3, 4, 9, 11, 13, 15, 16. maddeler. İLE/VE/||/<> 2, 5, 10, 14. maddeler. İLE/VE/||/<> 1, 6, 7, 8, 12. maddeler. )


-EDATLAR/HURÛF:
(HURÛF-U) ATIF ve/||/<> (HURÛF-U) CER ve/||/<> (HURÛF-U) ŞART

( VE | FA[Ar.]/FAYI[Ar.] | SÜMME(SONRA) | BEL[FAKAT, ANCAK, BİLÂKİS] | LÂKİN | EV(YA DA)
ve/||/<>
BA[İLE] | ALÂ[ÜZERİNDE] | İLÂ[...YA KADAR]
ve/||/<>
İN[EĞER] | İZÂ[O/NE ZAMAN Kİ] )


-EHL-İ NAZAR ile EHL-İ KEŞF



-EHLİYETE, KISMÎ/TAM ENGEL OLABİLECEKLER:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK ile/ve/||/<> UNUTMA(NİSYAN) ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK(MARAZ) ile/ve/||/<> SAKATLIK(MALÛLİYET) ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> CEHİL ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> İSRAF ile/ve/||/<> ESÂRET ile/ve/||/<> ENGEL(ZECİR) ile/ve/||/<> YOLCULUK(SEYAHAT)



-EKMEL ve EŞREF



-EKSİK ile ZAYIF



-ELİF ile ELÎF[< ÜLFET]



-ELİF ile/ve HEMZE (ELİF)

( ... İLE/VE Arapça'da, Elif'in adı. | "Elif, Vav, Ye, He" harfleri üzerine konulan " işareti. | Parmakla sıkma, bir yere sıkıştırma ya da dürtme. | Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz. )


-ELİF ve/<>/> LÂM ve/<>/> MİM

( Hz. Allah. VE/<>/> Hz. Cebrail. VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ELİF ve/||/<> VAV

( )


-ELYAF değil/yerine/= İPSİ



-EMİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEKLİF



-ENFÜSÎ/SÜBJEKTİF değil/yerine/= ÖZNEL



-EPİGRAF değil/yerine/= TANIMLIK



-EREK(AMAÇ) ile/ve/<> HEDEF

( Amacınızın herhangi bir beklenti taşımayan salt iyi niyet olduğundan emin olun önce. )


-EREK(AMAÇ) ile/ve/<> HEDEF

( Nesnelerin ve olayların alacağı şekil sizin elinizde değildir; eylemlerinizin ardındaki amacınıza gelince, o sizin elinizdedir. )


-EREK(AMAÇ) ile/ve/<> HEDEF

( İSTİHDAF: Amaçlama, hedef alma. )


-EREK(AMAÇ) ile/ve/<> HEDEF

( Be sure your attitude is of pure goodwill, free of expectation of any kind.
The shape things take is not within your power; the motives of your actions are. )


-ESLAF >< AHLAF

( Bizden öncekiler. >< Bizden sonrakiler. )


-ESNAF ile/ve/<> EŞRAF



-ETRAF ile/ve/||/<> EŞRAF



-EXISTENCE IN SELF vs. EXISTENCE FOR SELF vs. EXISTENCE IN SELF AND FOR SELF



-EYEF ile/ve EYER

( İp yayı. İLE/VE İnsan yayı. )


-EYEF ile/ve EYER

( M.Ö. 6000-8000 zamanlarının en önemli teknolojik buluşlarından biridir. İLE/VE ... )


-EYEF ile/ve EYER

( Yük taşımaya yarayan urganın ayrılmaz parçası olan oval iki uçlu bir aygıt. İLE/VE ... )


-EYEF ile/ve EYER

( Teknik özellikleri:
* Eyef olmazsa ekin sapı, budanmış bağ çubukları, okluk ve yaylık gibi çubukların yakacak için çalı çırpının taşınması neredeyse olanaksızdır. Çubukların kayıp düşmelerine engel olur.
* Eyef'te düğüm yoktur. Karda-kışta, düğüm donduğundan dolayı yük boşaltılamaz. İple bağlanmış olsa ipi kesmek zorunda kalınır. Bu da yapılması zor ve zahmetli olan bir malzemenin kaybıdır.
* Ağır bir yükü, ikinci bir kişinin yardımına gerek kalmadan sırtınıza alabilir ve indirebilirsiniz.
* Düğüm olmadığından, yükü indirmek ve boşaltmak çok kolaydır. İpin/eyefin ucunu salıvermek yeterlidir.
* Yüklerin devrilmesi söz konusu olmadığından, kervanın sağlıklı akışını sağlar. Kesinti ve duraklamaya neden olmaz.
* Çalı-çırpının ve kişilerin, düzgün, tertipli bir disiplinle A noktasından, B noktasına ulaşmasını sağlar.
* Düğüm yapmak ve ipi kesmek gibi bir sorunu, temelli ortadan kaldırmıştır.
* Âlet, yetişkin bir kişinin, açık eli kadardır.
* Oval biçimlidir.
* Ucları dışarı taşarak üst üste oturur, gerektiğinde uclar aralanabilir. )


-EYEF ile/ve EYER

( BU/BUU/BUĞ ile/ve ... )


-f = d/dt (-----> mv)



-F = GM, M2 / r²



-F = m a



-F = ma

( Maxwell Denklemi )


-F ve/||/<> S ve/||/<> T ve/||/<> K ve/||/<> Ç ve/||/<> Ş ve/||/<> H ve/||/<> P
[FISTIKÇI ŞAHAP]

( Bu harfler, ayrık de'lerin kullanımı dışında, ancak, buradaki öteki harflerle kullanılır.
Levent'te | Erdinç'te | Sınıfta | Geçitte, Geçişte | Sancak'ta | Sehpada | Edip'te | Sevinçte, Sevinç'te | Eletkrikçi )


-FAAL/AKTİF değil/yerine/= ETKİN



-FELSEFE ile/ve/<> FİLOZOF

( Felsefe, filozofla konuşmaktır. )


-FELSEFE ve/||/<> SANAT ve/||/<> KEŞİF

( Soyutlayarak[tenzih ederek]. VE/||/<> Benzeterek[teşbih ederek]. VE/||/<> Bireştirerek[tevhîd ederek]. )


-FELSEFE ve/||/<> SANAT ve/||/<> KEŞİF

( Akıl ile. VE/||/<> Hayal ile. VE/||/<> Kalp ile. )


-FELSEFE ve/<> TASAVVUF

( Aklın hikmetli dilidir. VE/<> Ahlâkın hikmetli dilidir. )


-FELSEFE ile TEFELSÜF



-FELSEFECİ ile/ve FİLOZOF



-FİBER[İng.] değil/yerine/= LIF



-FIKIH ve/> TASAVVUF

( "Tasnif'ul Ulûum" kitabında Tasavvuf: "İmanın meyvesi ve İslâm'ın neticesi."/"Hüve semeretül iman ve neticetü'l-İslâm" )


-FIKIH ve/> TASAVVUF

( İman ve itikadı anlatan geniş ve derin ilim.[Bu ilmi anlatan kitaplara AKÂİD de denilir.] VE Gövde ile yapılacak ahkâm-ı islâmiye'yi bildiren ilim ve kitapları. VE Halk için, tahsili olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması ve yapması gereken kelâm, ahlâk ve fıkıh bilgilerini kısaca ve açıkça anlatan ilim ve kitapları. )


-FİLIFORM[İng.] değil/yerine/= İPLİKSİ | ZAYIF



-FİLOZOF ile BİLGE



-FİLOZOF ile/ve/||/<>/> DERVİŞ

( Bildikçe, ölür. İLE/VE/||/<>/> Öldükçe, bilir. )


-FİLOZOF ile/ve/||/<> DÜŞÜNÜR ile/ve/||/<> AYDIN ile/ve/||/<> YAZAR



-FİLOZOF ile/ve/= KELDANÎ



-FİLOZOF ile/ve/||/<> SANATÇI

( Soyutlayan. İLE/VE/||/<> Soyutlanan. )


-FİLOZOF ile/ve/değil/yerine SORU ERBABI



-FİLOZOF ve SORU/SORUN

( Filozof/lar doğrudan sorunla/rla uğraş(and)ırlar. )


-FİLOZOF ile SÛFÎ

( Yaptığına bakılmaz, söylediğine bakılır. İLE Söylediğine bakılmaz, yaptığına bakılır. )


-FITRAT ve HANİF

( Donanım. Varlık. VE Birliğe getirmek. )


-FITRAT ve HANİF

( Aslî olan, kişinin fıtratında varolandır. )


-FORM MORF



-FORM ile AMORF



-FORM ile/ve/değil MORF

( SURET ile/ve/değil ŞEKİL )


-FORM ile/ve/değil MORF

( Biçimden soyutlanmış suret'in kalıcılığı olanaklı değildir.[Şekil'den mücerred suret'in bekâsı mümkün değildir.] )


-FOTOĞRAF ile BÜYÜK FOTOĞRAF



-FOTOĞRAF değil/yerine/= EKİZ



-FOTOĞRAF ile TEMSİL



-FOTOĞRAFÇI ile/ve/değil FOTOĞRAF

( Yalan söyleyebilir. İLE/VE/DEĞİL Yalan söyleyemez. )


-FOTOTROF ile/ve HELYOFİT

( Enerji kaynağı olarak güneş ışığını kullanan organizmalar. İLE/VE Gelişmelerini en iyi güneş ışığı altında yapan bitkiler. )


-FOULARD vs. SCARF



-GAF ile "POT KIRMAK"



-GAF ile LÂF



-GAFLET ile/ve/değil TESADÜF



-GENEL AF ile/ve/değil KISMÎ GENEL AF



-GERDEK/ZİFAF



-GİZEMCİLİK(MİSTİSİZM) ile/ve TASAVVUF



-GİZEMCİLİK = TASAVVUF = MYSTICISM[İng.] = MYSTICISME[Fr.] = MYSTIZISMUS[Alm.]



-GRUP ile SINIF



-GÜNDÜZ VASSAF ile ATİLLA DORSAY



-GÜZELLİK ve VASIF



-HADİS-İ KUTSÎ ile/ve HADİS-İ ŞERİF



-HADÎS-İ ŞERÎF ile/ve/<> HADÎS-İ KUTSÎ



-HADİSLER'DE:
MERFU ile MEVKÛF ile MEKTÛ



-HAF değil HAV[Ar.]

( Kadife, çuha vb.'nin yüzeyindeki ince tüy. )


-HAFİF ile HAFÎF

( Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni. | Güç ya da yorucu olmayan, kolay. | Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. | Miktarı az, sindirimi kolay yiyecek. | Kalınlığı ya da yoğunluğu az olan. | Etkisi az olan, sert karşıtı. | Önemli olmayan. | Çok dik olmayan sırt, yokuş/eğim. | Gücü az olan, belirli belirsiz. | Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. İLE Türk müziğinin büyük usûllerindendir. )


-HALEF değil/yerine/= ARDIL



-HALEF ile SELEF[çoğ. ESLÂF]

( Bir makamın devredildiği kişi. İLE Bir makamın devralındığı kişi. )


-HALEF ile SELEF[çoğ. ESLÂF]

( Sonraki, ardıl. İLE Önceki, öncel. )


-HALK ile/ve/değil/yerine ÂRİF

( Zanlarıyla hareket eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İrfan sahibidir. )


-HALVET ile/ve İTİKÂF

( İkisinde de, beş vakit namaz kılınan yerde olma koşulu vardır.[Bayanlar için ibâdet yeri belirlenmiş/aynı olarak evde de itikâfe girme olanağı/hakkı saklıdır.] )


-HÂNİF ile/değil HANÎF

( Dargın, küskün. İLE/DEĞİL İslâm dinine sımsıkı bağlı bulunan kişi. )


-HARBOUR vs. JETTY vs. PIER vs. PORT vs. QUAY vs. WHARF



-HARC ile SARF



-HARF ile/ve/<> ANTROPOMORF HARF

( ... İLE/VE/<> İnsan yüzü şeklinde büyük harf. [Bu harfleri, özellikle VIII. - XI. yy.lar arasında, minyatürcüler kullanmışlardır.] )


-HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ



-HARF değil/yerine/= İMCE



-HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE



-HÂRİF[Ar.] ile HARÎF[Ar. < HİRFET] ile HARÎF

( Yemiş toplayan. İLE Meslektaş, sanat arkadaşı. | Herif, adi ve bayağı adam.| Teklifsiz dost. İLE Sonbahar, güz. )


-HATAR ile/ve/> HAVF

( Tehlike. İLE/VE/> Korku. )


-HAVF ile/ve HAŞYET

( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE Bildiğinden korkmak. )


-HAVF ile/ve HAŞYET

( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )


-HAVF ile HAVF Ü RECÂ

( Sevgdiğini gücendirme korkusu. İLE [örnek] İki aslan'ın görüş mesafesinin arasında olmak. )


-HAVF ile/ve/|| ÜMİT



-HAYIR >< İSRAF

( Hayırlıda israf, israfta hayır olmaz. )


-HAZF/MÜHMEL/BÎ-NOKAT ile/ve/<> HAZF

( Eski yazıda, noktasız yazılan şiir ya da düzyazılar. Dîvân şiirinin, sanatsal biçimlerindendir. İLE Söylenilmesi gereksiz olan sözün, ibareden çıkarılması ve söylenilmemesi. [Aruz'da, "failâtün" cüzünün son hecesi olan "tün" hecesinin kaldırılıp "fâila" yerine "fâilün" cüzünün getirilmesidir.] )


-HEDEF ile/ve/> BAŞARI

( Başarıncaya kadar denemeye devam edin! )


-HEDEF değil/yerine/= EREK/AMAÇ



-HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


-HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir şekil ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )


-HEDEF ile/değil HİTAP

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )


-HEDEF ile/ve İDDİA



-HEDEF ile UC



-HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF

( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )


-HİKMET ile/ve LÜTÛF



-HİLÂF ile KARŞI, ZIT | YALAN

( KARŞI, ZIT | YALAN )


-HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ

( Öğrenme becerisi gösteremeyenler için geçerlidir. İLE ... )


-HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ

( Nohut, boncuk vb. gibi şeyleri, önündeki ağzı dar şişeye 1-2-3 dk. boyunca doldurabiliyorsa ve dikkatini belirli sürelerde bir şeyler üzerinde tutabiliyorsa hiperaktif değildir! )


-HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT

( Zararlı bir küfrân. VE Nimeti, çirkin ve zararlı bir küçümseme. DEĞİL/YERİNE/>< Nimete, güzel ve yararlı bir saygı. İLE Ticaretli bir şükran. )


-HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT

( Yanıltır, zelîl eder. DEĞİL/YERİNE/>< Aziz eder. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Temsil. İLE/VE Çözümleme. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Abece hiyerogliften daha üst bir aşamayı temsil eder. Temsil etmekten çok çözümler. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Abece, seyahat etmek ve değişik diller zorunda olan tüccar halklar tarafından bulunmuştur. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( ŞAMPOLYON: 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Hiyeroglif abecesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )


-HİYEROGLİF ile/ve/<> İKONOGRAFİ

( Doğa. İLE/VE/<> İnsan. )


-HİYEROGLİF ve ÖZET

( Nasıl, iyi bir ilkokul öğretmeni, dersini daha açık duruma getirmek için tebeşiri eline alıyorsa mağaralarda yaşayanlar da konuşmalarının arasına, açıklayıcı küçük resimler koyuyordu. Sözgelimi, "bir karga uçup bir ağacın tepesine kondu" demek istediğinde, önce kuşun ötüşünü taklit ediyor, uçuşu "frrr!" frrr!" ile dile getiriyor, sonra bir odun parçası alarak bir ağaç ile ağacın üzerinde bir kuş çiziyordu. )


-HİYEROGLİF ve ÖZET

( BROSSES )


-HİYEROGLİF ile/ve/||/<> REŞİD/ROSETTA TAŞI

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-HİZMET ve/<> ÂRİF



-HOŞAF < HOŞ AB[Fars.]



-HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF



-HÜSNÜYUSUF değil/yerine/= GUGUÇİÇEĞİ

( Karanfilgillerden, bazı türleri bahçelere süs olarak dikilen bir bitki. )


-İ'TİKÂF

( BİR YERE KAPANIP İBÂDETLE VAKİT GEÇİRME [ÖZELLİKLE RAMAZAN'IN SON ON GÜNÜNDE CÂMİDE, MAKSÛREDE YERLERE KAPANIP İBÂDETLE VAKİT GEÇİRME] )


-İNSİYATİF değil İNİSİYATİF



-İCAT ile/ve/<>/değil KEŞF



-İFÂ[Ar. < VEFÂ] ile/ve İS'ÂF

( Bir işi yerine getirme. İLE/VE Birinin isteğini kabul edip yerine getirme. )


-İFŞÂ ile/ve/<> KEŞF

( Varoluş. İLE/VE/<> Şuur. )


-İFŞÂ ile/ve/<> KEŞF

( Yukarıdan aşağı.[İNZAL] İLE/VE/<> Aşağıdan yukarı.[URÛC] )


-İHBAR ile/ve İTİRAF



-İHSÂN ile LÜTÛF



-İHTİLÂF ile HİLÂF

( Köke ilişkin. İLE Basit bir konuya ilişkin. )


-İHTİLÂF ile HİLÂF

( Delillendirilen. Müdellel. İLE Delillendirilmeyen. Gayr-ı müdellel. )


-İHTİLÂF ile HİLÂF

( Kişiler arasında. İLE Yöntem(usûl) ve ilkelerde. )


-İHTİLÂF ile HİLÂF

( Olabilir. İLE Olmamalı. )


-İHTİLÂF ile İRTİDÂD[< REDD]



-İHTİLÂF ile İTİRAZ



-İHTİLÂF yerine İTTİFAK



-İHTİLÂF ile TEFRİKA



-İKNA ile/ve İNSAF



-İKRAR ile/ve/||/<> İTİRAF



-İLİM-İRFAN ve ÂRİF-ZARİF



-İLK KEŞİF



-İLK SINIF



-İLK TELYAZI/TELGRAF



-ÎMÂ' ile ATIF



-İMÂLE ve ZİHÂF

( ... VE İbarede uzun okunması gereken bir sesli harfin vezin zorunluluğuyla kısa okunması. )


-İMAN ve ŞEREF



-IN BACK OF vs. IN THE BACK OF



-IN CASE OF vs. IN THE CASE OF



-İNAT değil/yerine/>< İNSAF



-İNCE ile/ve/<> ZAYIF



-İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF



-İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK

( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )


-İNKÂR ile/değil İTİRAF



-İNKILÂP ile HULF



-İNSÂF

( MERHAMETE, VİCDÂNA YA DA MANTIĞA DAYANAN ADÂLET )


-İNSAF ile/ve HAKKÂNİYET



-İNSAF ve/<> HİKMET



-İNSAF ile/ve/<>/> İMAN



-İNSAF ile İNİSİYATİF



-İNSAF ile/ve MESAİ



-İNSAF ile/ve/<> YETİNME



-İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ



-İNTERAKTİF değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ



-İNTİSÂF değil/yerine/= ZAMAN, YARIYI BULMA



-İRFÂN ile ARA/F

( BİLME, ANLAMA | İLÂHÎ BİR FEYİZ OLARAK KÂİNATIN SIRLARINI BİLME KUDRETİ | KÜLTÜR )


-İRŞÂD ile/ve İNSAF

( Anlaşılabilmek için çekile(bile)n zahmet. İLE/VE ... )


-İSRAF ile/ve/> BATKI/NLIK / İFLÂS

( İsraf, iflâsı muhakkak kılar. )


-İSRAF ile/ve/> BATKI/NLIK / İFLÂS

( En büyük israf, zaman israfıdır. )


-İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAT

( Çok şeyi, azaltır. DEĞİL/YERİNE/>< Az şeyi, çoğaltır. )


-İSRAF ve/değil/yerine İNFÂK



-İSRAF ile NANKÖRLÜK



-İSRAF ile SAVURGANLIK



-İSRAF değil/yerine/= SAYPAMA/TUTUMSUZLUK/SAVURGANLIK



-İSRAF ile SUİSTİMAL



-İSRAF ile ZİYAN



-ISRAR ile/değil/yerine TEKLİF

( Teklif et fakat ısrar etme! )


-ISRAR ile/değil/yerine TEKLİF

( Yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Var. )


-İTHAF ile/değil ATIF



-İTİBAR ile ŞEREF



-İTİKAF ile/ve/değil/||/<> İNZİVA



-İTİRAF ile/ve/||/<> (")GÜNAH ÇIKARMA(")



-İTİRAF ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AÇIKLAMA



-İTİRAF ile AĞZINDAN KAÇIRMAK

( Kişiler, fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. Bu nedenle, gece geç saatte yapılan konuşmalarda, itiraflar daha sık oluyor. )


-İTİRAF ile/ve/||/<>/> ARINMA



-İTİRAF ile/ve/değil/||/<> İDDİA



-İTİRAF ile İFŞÂ



-İTİRAF ile/ya da İNTİHAR



-İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE



-İTİRAF ile/ve/değil/ne yazık ki TEHDİT



-İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


-İTİRAF ile/ve VURGULAMA



-IVF ile/ve/||/<>/> IVG



-İZOMORF değil/yerine/= EŞBİÇİM

( Başka bir şeyin biçim ya da yapı bakımından aynısı olan şey. )


-KABUL ile İTİRAF



-KADAYIF[Ar. < KATAİF] ile TEL KADAYIF ile KÜNEFE

( Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek. )


-KADER:
TESÂDÜF değil YEĞLEME/TERCİH



-KADER ile/ve RASTLANTI/TESADÜF



-KAHIR ile/ve LÜTÛF



-KAMU ile/ve/||/<>/> ÖZEL ile/ve/||/<>/> VAKIF



-KARA ÇARŞAF ile BUNKO

( ... İLE Özbekçe'de. )


-KAYA ile ŞELF

( ... İLE Raf biçiminde kaya. )


-KAZÂ ile/ve/<>/> TESÂDÜF ile/ve/<>/> İSTİKRAR

( 1 kere olursa. İLE/VE/<>/> 2 kere olursa. İLE/VE/<>/> 3. kez olursa. )


-KAZANÇ ile LÜTÛF



-KEDİ ile/ve/||/<> JEOGLİF

( Peru'nun başkenti Lima'nın 400 km. güneyinde, Palpa ve Nazca kasabaları arasından bulunan bu jeoglif, yüksek ve kurak bir arazide yer almaktadır.

Bazı yerel jeogliflere benzerlik gösterse de, uzmanlar, Nazca çizgilerinin, Nazca kültürü tarafından MS. 400 ve MS. 650 tarihleri arasında yapıldığını düşünüyor.

Yüzlerce karmaşık figürün bulunduğu bu çizgilerde basit hatlarla tasarlanmış örümcek, maymun, köpek, balık, kertenkele gibi figürler göze çarpmakta ve tüm bu çizgiler, 80 km2.'den daha fazla bir alanı kaplamaktadır. )


-KEDİ ile/ve/||/<> JEOGLİF

( image )


-KEMİK ve/||/<> FREN ve/||/<> İNSAF



-KEŞF ile AÇMA, MEYDANA ÇIKARMA | GİZLİ BİR ŞEYİ BULMA | BİR SIRRI ÖĞRENME | BİR ŞEYİN OLACAĞINI ÖNCEDEN ANLAMA | ALLAH TARAFINDAN İLHAM OLUNMA | KALDIRMAK

( AÇMA, MEYDANA ÇIKARMA | GİZLİ BİR ŞEYİ BULMA | BİR SIRRI ÖĞRENME | BİR ŞEYİN OLACAĞINI ÖNCEDEN ANLAMA | ALLAH TARAFINDAN İLHAM OLUNMA | KALDIRMAK )


-KEŞF ile İCÂD ile İNŞÂ



-KEŞF ile/ve/değil SONUÇ

( Felsefede/tasavvufta. İLE/VE/DEĞİL Bilimde. )


-KEŞİF ile/ve/> AYIRDINDALIK



-KEŞİF değil/yerine/= BULUŞ



-KEŞİF ile/ve/> FARKINDALIK



-KEŞİF ile/ve/= HAKİKAT

( Ancak hakikat/i olanlar keşfedilir. )


-KEŞİF ile/ve/||/<>/> ORTAYA ÇIKARMA



-KEŞİF ile/ve RİYÂZÂT

( Mistisizm(İşrâkilik). İLE/VE Tasavvuf. )


-KEŞİF ile/ve RİYÂZÂT(UYGULAMA)

( Mistisizm (İşrâkîlik). İLE/VE Tasavvuf. )


-KEYFİYET ile/değil/yerine TASARRUF



-KEYİF ve/<> GÜVENLİK



-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KEŞİF



-KEYİF ile/değil RIZÂ



-KEYİF ile TEMBELLİK



-KEYİF ile/ve/||/<>/> UYKU



-KEYİF ile/değil/< YAŞAM

( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan. )


-KEYİF değil/yerine/= YAŞU/YAŞUĞ



-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Gövdesel/bedensel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Zihinsel. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Maddi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Manevi. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Üç duyudan biriyle [ya da ikisi/üçüyle] ten, organ, kas ve sinirlerin "az ya da çok" uyarımıyla "deneyimlenen".[Dokunma, tatma, koklama][yeme, içme, oturma/uzanma vb.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İki duyudan biriyle deneyimlenen.[Görme ve duyma][Felsefe, bilim, sanat, kitap okuma, düşünme, dinleme, söyleşi/sohbet] )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Yatarak/yatmaktan, tembelikten, miskinlikten. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Hareketle/hareketten. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Bir şey yapmadan "yaşadığı"[nı zannettiği/n, "iddia ettiği/n"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazı şeyler yaparak, özen ve çaba göstererek, emek ya da ödün vererek elde ettiğimiz. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Yaşandığı oranda pişmanlığa götürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşandığı oranda sevinç/neşe verir. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Canlılığa[hayvana/hayvansallığa] özgü.
[Hayvanlarda ve gövdemiz itibarı ile de canlılıkta ortaktır.] [Keyfin simgesi ve doruğu olan eşekte de vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
İnsana özgü. [Sadece insandadır, zihindedir.] )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kalıcı. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Dayatarak/dayatmacı. Sorumsuzca, kendi kendine, başı başında[Farsça "ser-ser-î"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özgürce. Sorumluluğunu alarak/üstlenerek. Başı bağlı[Farsça "ser-best"] )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Araçlı "duyum"/haz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Aracısız algılayış/idrak. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Istırap akışı içinde yalnızca bir kesintidir. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Utanç verici bir keyfin, keyfi geçer, utancı kalır. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Keyifteki ölçü/oran/sayı/mikdar arttıkça eleme/işkenceye dönüşür. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Ancak çalıştıktan ya da bir şeyler yaptıktan sonra, kısa süreli ve hak edilen keyfin tadı ve değeri olur. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Zevk, susabilmeyi[sükût etmeyi] öğrendikten sonra başlar. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere, ne şimdi, ne de sonra kapılmamalıdır. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif ve zevk almayı değerli kılan. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( İki ıstırap verici durum arasındaki aralıklardır. )


-KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK

( İkisi de ıstırabın eseridir. )


-KILIF ile KALIP



-KILIF ile KAP



-KILIF ile NEVRESİM



-KILIF ile PERDE



-KILIF ile/ve ZARF



-KIRK HANE ile/ve/||/<>/>/< BİR ÂRİF



-KİŞİ/İNSAN ve/<> İNSAF



-KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF

( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )


-KISIM ile TARAF



-KİTAP ile MUSHAF ile KUR'ÂN-I KERÎM

( * KUR'ÂN-I KERÎM(Zât'ı temsil eder.)
* İNCİL("YENİ AHİT" diye de geçer.)(İsimler tecellisidir.)
* TEVRAT: Beş kitap. ("ESKİ AHİT" diye de geçer.)(Sıfatlar tecellisidir.)
* ZEBUR(Fiiller tecellisidir.)
( Zebur'u ilkokul, Tevrat'ı ortaokul, İncil'i de lise öğrenimine benzetecek olursak, Kur'an yüksek öğrenime benzer. )


-KÖKSAP, RİZOM = SÂK-I ZÂHİF = RHIZOME

( Süsende olduğu gibi her yıl kök süren ve yer üstüne sap çıkaran, çok yıllık yer altı gövdesi. )


-KOLEKTİF değil/yerine/= ORTAK(LAŞA)



-KREATİF değil/yerine/= YARATICI



-KUDRET ile TASARRUF



-KÜF ile PAS



-KUR'AN ile/ve/değil MUSHAF

( BELÂG-UL-MÜBÎN: İlâhî teblîgat. Kur'an-ı Kerim. )


-KURAM ile/ve/değil TEKLİF



-KURAMSAL(NAZARÎ) TASAVVUF ile/ve UYGULAYIMSAL/KILGISAL/AMELÎ TASAVVUF



-KUŞKU:
GÜÇLÜ ile ZAYIF



-KUTB-ÜL İRŞÂD ile KUTB-ÜL TASARRUF

( KUTB: Aramayı kesen. )


-KUYUMCU ile SARRÂF

( ... İLE Mesleği, kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kişi. )


-LAF-Ü GÜZAF değil LÂF Ü GÜZÂF[: Boş söz.]



-LÂF ile/ve/değil/yerine ÖNERME



-LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM

( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )


-LÂTİF ile ...

( YUMUŞAK, İNCE, HOŞ )


-LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB

( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )


-LÂTİF ile KESİF



-LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN



-LÂTİF ile ŞEFFAF



-LÂTİF ve/<> TATLI



-LÂTİF ve/||/<> ZARİF



-LİF değil/yerine/=/değil/yerine/= TELÇİK değil/yerine/=/değil/yerine/= KILCIK



-LÜKS ile/ve/||/<>/> İSRAF



-LÜTÛF ile/ve İMTİYAZ



-LÜTÛF ile/ve/||/<> SIR



-MAHCÛB MEKŞUF



-MALUF ile ...

( Fasulye ezmesi. [Lübnan mutfağı mezelerinden] )


-MALUM/AKTİF değil/yerine/= ETKEN



-MANİPÜLATİF değil/yerine/= YÖNLENDİRİMLİ



-MANİPURİF ile ...

( Hindistan'a özgü bir dans. )


-MANTAR ile/değil ESMERKÜF

( ... İLE Esmerküfler ailesinin asalak yaşama uyabilen örnek türü. Özellikle arılarda öldürücü gelişmeler doğuran, ilkel mantar. )


-MANTAR ile IŞILKÜF

( ... İLE Sığır, domuz ve insana ışılküflüce etkeni, ışılküflerin örnek türü olan asalak mantar. )


-MANTAR ile İSLİKÜF

( ... İLE Toprakta ve gübreliklerde, çürükçül yaşamakla birlikte, kulak, burun, akciğer asalağı olarak da gelişebilen, asklı mantar. )


-MANTIK ve PERSPEKTİF



-MANTIKSIZ" ile/değil/yerine TUHAF



-MARUF değil/yerine/= SANLI



-MASRAF değil/yerine/= GİDER



-MATHAF ile ...

( KÂBE ALANI )


-MAZBUT VAKIF değil/yerine/= KAMUSAL TURGU



-MEAL ile MEAL-İ MÜNÎF

( Yüksek, ulu, büyük meal. )


-MECBUR ile/ve/değil/||/<> MÜKELLEF



-MEFHUM-U MUHALİF değil/yerine/= KARŞIT KAVRAM



-MEKTUP ZARF



-MENFAAT ile/ve ZAAF

( Köleliğe neden olurlar. )


-MERHAMET ile/ve AF

( Taş kalpleri, en iyi mezar taşları yumuşatır. )


-MERYEM ve/||/<>/< İTİKÂF

( Ayrılıp kenara çekilen. VE/||/<>/< Bir yere kapanıp ibadetle zaman geçirme.[özellikle, Ramazan'ın son on gününde, camide, maksûrede kapanarak] )


-METAKOGNİTİF değil/yerine/= ÜST BİLİŞ



-MEVHUM-U MUHÂLİF değil MEFHUM-U MUHÂLİF



-MİMAR FİLOZOF ile YASA KOYUCU FİLOZOF



-MINOR[İng.] değil/yerine/= ÖNEMSİZ | HAFİF



-MORF ile/ve AMORF

( Şekil. İLE/VE Akıl, kavram. | Şekilsiz. )


-MOSKOF = RUS

( Rus. | Acımasız, zâlim. )


-MOTİF değil/yerine/= ÖRGE



-MOTOR ile LOKOMOTİF



-MUAF ile/ve/<> MASUM



-MÜBEZZİR ile MÜSRİF



-MÜCERRED ile LÂTİF



-MÛCİT/KÂŞİF değil/yerine/= GELİŞTİRİCİ/BULUCU/ORTAYA ÇIKARAN



-MÜFRED ile MÜELLEF

( İnsan(İn-san)(İ-n-s-a-n). İLE Taş atan. )


-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Öteki dillerde bizim "muhabbet" gibi çok anlamlı bir sözcük var mıdır bilmem. Ama şu kadarını söyleyeyim... Bizi bilmek demek, biraz da bu sözcüğü tüm anlamlarıyla bilmek demek...

Muhabbeti; sevgi, aşk, sevdâ, dostluk, bağlılık, sohbet, yârenlik etmek anlamlarında kullanıyoruz. Birini sevdiğimizde ona muhabbet besleriz. Sevdiğimizle oturup konuştuğumuzda muhabbet etmiş oluruz. Bir erkek ile bir kadının birbirini tanımasına ve sevmesine vesile olanlara "muhabbet tellâlı" deriz. Ama konu tasavvuf olunca sözcük farklı anlamlar kazanmaya başlar.

Eskiler, muhabbeti, şiddetine göre on dereceye ayırmış. Öncesi ilgi duymak, sonrası muhabbetin şiddetiyle yok olmak olan muhabbet olmaz ise yolculuk da olmaz. Sırayla açıklayalım...

1. MEYL: Sözlükte bir yöne doğru yönelmek, eğilmek, eğik duruma gelmek anlamı verilmiş. Biz ise birine ya da bir şeye yönelmek, sevgi, ilgi göstermek, istek ve arzu duymak anlamlarında kullanıyoruz. Tasavvufta yolun en başındakilere muhib deriz. Muhib, ilgi duyan kişidir. Yolun başı ise ilgi duymaktır. O yüzden;

Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına


(Fuzûlî)

İlgi duymaya başladığımız anda yolculuğumuz başlar. Çünkü meyl ile başlayan yolculuğun sonu bu uğurda canını vermektir.

2. ARZU: Meyl, irâdeye yükselirse arzu adını alır. İrâdeye yükselmesi ise yâri istemek ile olur. Ama bunun da bir bedeli vardır.

Cân la’lin eyler arzû yâr içmek ister kanımı
Yârâb ne vâdîdir bu kim cân teşne cânân teşnedir


(Bâkî)

3. SAHÂBET: Benimseyip koruma, kayırma suretiyle sâhiplenme, sâhip çıkma anlamlarında kullandığımız sözcük, Arapça olmasına karşın anlamını Türkçe'de kazanmış. Kişinin arzu ettiği kişiye karşı, gönlünden bir akış, bir eğilim peyda olması sonucunda da korumaya, sahiplenmeye başlar.

4. GARÂM: Olağanüstü sevgi, şiddetli arzu ve iştiyâk, büyük aşk anlamına gelen garâm, sevginin gönle âdeta yapışmasıdır.

Cenap Şehabeddin;

Uyan ey bister-i sînemde yatan tıfl-ı garâm

derken âşık olmaya başladığını ya da âşık olmak arzusunu dile getiriyordu.

5. VEDÂD: Sevgi, dostluk, muhabbet anlamlarına gelen vedâd, muhabbetin saf ve katıksız durumu. Gönülden öteki eşya ve kişilere olan ilginin atılması durumu. Aynı sözcükten türeyen vedûd ise “Kullarını çok seven, onları lûtfa, ihsâna gark eden; sevilmeye lâyık ve müstahak yalnız kendi olan” anlamında Allah’ın adlarındandır.

6. ŞEGAF: Sevginin kalbi istilâ etmesi, aşırı sevgi, mecnûnca, çılgınca sevme. Kalp, sevilen şey dışındakilerden temizlenince bu sefer sevgi coşmaya başlar, kalbin tamamını fetheder, istilâ eder.

7. TEFÎN: Örümcek ağı demek olan tefîn, aşkın bir üst derecesi. Kalbin her yanını istilâ eden sevgi, kalpten taşmaya başlar. Kalpten taşmaya başlaması ise kontrolün aşk sahibinin elinden çıkıp aşkın eline geçmeye başlamasıdır. Öyle ki aşk, örümceğin ördüğü ağ gibi kişinin her tarafını kapsar, örer, onu âdeta sıkı sıkı bağlar.

8. TEABBÜD: Kul köle olmak, tapınmak anlamındaki teabbüd, kişinin artık aşkın elinde oyuncak olduğu haldir. Bu durumdaki âşığı, Hayretî şöyle anlatır:

Gam yeriz kan yutarız kûşe-i mihnette müdâm
Sanma biz kevser-i cennât-ı naîmin kuluyuz


9. HULLET: Gerçek dostluk anlamındaki hullet, sevgiliden başka kimsenin kalmadığı durumu açıklamak için kullanılır. Hullette iki özellik bulunur. Biri sadâkât yani doğruluk, öteki de samimiyet. Aşkın sondan bir önceki durumudur. Artık aşkın gerçek olduğundan, heves ya da yanılsama olmadığından emin olunmuştur.

10. IŞK: Muhabbetin en son hali ve en aşırı derecesidir. Halkanın tamamlandığı son zincir. Zât, sıfata meylettiğinde, kalpte ortaya çıkarak tüm damarlarda akıp tüm organlara yayılan aşırı muhabbet. Hallâc’ın her tarafı kesildiğinde, kanının yerlere Allah Allah diyerek akmasının nedeni de Züleyha’nın kanının Yusuf diye diye akmasının nedeni de budur. Işk öyle bir durumdur ki kişinin nazarında, sevdiğinden başka bir şey olmaz ve tüm ilgisini sevdiğine gösterir. Sadece gözleriyle ve gönlüyle değil baştan ayağa tüm âzâsıyla sevdiğini müşâhede eyler.

Tasavvuf, meyl ile başlayıp ışk ile biten bir yolculuktur. O yüzden,

Muhabbet bir kef-i Dâvud’dur pûlâdı mûm eyler
(Suzî-i Prizrenî)

ve

Muhabbet öyle bir sırdır ki bin setr et nihân olmaz
(Îzzet Molla)

Işk sahipleri nerede olursa olsun hemen bilinir.

Son sözü de Fuzûlî söylesin:

Aşk imiş her ne vâr âlemde
Muhabbetiniz daim, aşkınız bâkî ve dâim olsun.



İsmail Güleç (Prof.Dr.) | www.ismailgulec.net )


-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Aşk Merdiveni [Diotima]





6. Basamak: Aşkın kendine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel ve güzel olan, bu biçimle bağlantısı nedeniyle güzeldir.

5. Basamak: Genel olarak bilgiye duyulan aşktır.

4. Basamak: Yasalara ve kurumlara duyulan aşktır.

3. Basamak: Nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlâkî güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda, kişi, nitelikli zihinlere âşık olacaktır.

2. Basamak: Tüm güzel gövdelerin sevgisidir. Kişi, tüm gövdesindeki güzelliği görür ve farklılıkları sevmeyi öğrenir.

1. Basamak: Tek bir gövdenin sevgisidir. Bu aşk, belirli bir gövdeye duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir istektir. )


-MUHİT/ETRAF değil/yerine/= ÇEVRE/ALANLIK



-MÜKELLEF değil/yerine/= YÜKÜMLÜ



-MÜLHAK VAKIF/EVKAF değil/yerine/= KATMA TURGU/LAR



-MÜLHAKAT[Ar. < MÜLHAK]["ka" uzun okunur!] ile/< MUZÂFÂT[Ar. < MUZAF ile/< ZAYF]

( Katmalar, ekler. | Bir merkeze bağlı olan yerler. İLE Bir şeyin ekleri, bir merkezin şubeleri, kolları. )


-MÜNSİF ile ...

( İNSAFLI )


-MÜREKKEB ile MÜELLEF

( Ayrım olmaz. İLE Ayrım olur/olabilir. )


-MÜŞERREF değil/yerine/= YÜCEYLİ



-MUSHAF ile/ve/değil KİTAP

( Kur'an-ı Kerîm. İLE/VE/DEĞİL Sen! )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Aşk yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Aşk vardır/olur. )


-MUSHAF ile/ve/<>/değil KUR'AN-I KERİM

( Öznesi yoktur. İLE/VE/<>/DEĞİL Öznesi vardır. )


-MUSHAF ile SUHUF[< SAHİFE]



-MÜSRİF değil/yerine/= SAYPAK/TUTUMSUZ/SAVURGAN



-MUTASARRIF değil/yerine/= KULLANIMCI



-MUVAZZAF değil/yerine/= GÖREVLİ



-MÜZÂHAF ile ...

( Şiirde, vezin zorunluluğundan, bir harfi düşürülmüş, okunmamış ya da uzun(memdut) iken kısa okunmuş olan sözcük. )


-NAMUS ile ŞEREF



-NAZAR ve/<> KEŞF



-NEGATİF ile/ve DEZAVANTAJ



-NEGATİF değil/yerine/= EKSİ



-NİHAÎ HEDEF değil/yerine/= SON KESİN EREK



-NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM



-NORMATİF değil/yerine/= DÜZGÜSEL

( Bir kural değerini, gücünü taşıyan. )


-NORMATİF değil/yerine/= DÜZGÜSEL



-NOT (ABLE TO) DETERMINE FROM OUT vs./and NOT (ABLE TO) DETERMINE BY ITSELF



-OBJEKTİF SUBJEKTİF



-OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL



-OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )


-OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI



-ÖKE/DEHÂ:
DOLU ile KEŞF

( Hazır. İLE Çabayla. )


-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( Kısa olan hecenin, uzun okunması. İLE/VE/<> Uzun hecenin, kısa okunması. İLE/VE/<> Bir tam sesi, birbuçuk sese yükseltmek. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Uzun heceyi, inceltmek. İLE/VE/<> Kısa hecelerin, birleşerek, uzun hece oluşturması. )


-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( )


-OLGU/OLUŞ ile TESADÜF



-OLGU/OLUŞ ile TESADÜF



-OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN



-ONUR/ŞEREF ve CESÂRET



-ONUR = ŞEREF = HONOUR[İng.] = HONNEUR[Fr.] = EHRE[Alm.] = ONORE[İt.] = HONOR[İsp.]



-ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK



-ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB



-ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK

( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )


-OŞİNOGRAF değil/yerine/= DENİZBİLİMCİ



-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Fotosentez ile. İLE/VE/||/<>/> Solunum ile. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Dünyada, dışbeslenenler[hayvan/insan] olmasaydı, bitkiler, karbondioksit kaynaklarını kısa sürede tüketirdi. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Bitkiler. İLE/VE/||/<>/> Hayvan/insan. )


-ÖZBESLENEN ile/ve/||/<>/> DIŞBESLENEN/DIŞBESLEK/ARDIBESLEK/HETEROTROF

( Üreticiler. İLE/VE/||/<>/> Tüketiciler. )


-ÖZELEŞTİRİ ile İTİRAF



-ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF



-ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


-P ile F



-PALEOGRAF değil/yerine/= ESKİYAZIBİLİCİ



-PARA ve HARF

( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )


-PARADİGMA ile PERSPEKTİF



-PASİF değil/yerine/= ÇEKİNİK



-PASİF değil/yerine/= EDİLGEN



-PASİF değil/yerine/= EDİLGEN/EDİLGİN



-PERSONAL vs. SELF



-PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI



-PORTATİF değil/yerine/= SÖKKURLU



-POZİTİF ile/ve AVANTAJ



-POZİTİF ile NEGATİF



-RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF



-RAF ile/ve MUSANDIRA

( ... İLE/VE Evlerde, yatak yorgan konulan yer, yüklük. | Mutfakta geniş ve yüksek raf, kiler rafı. )


-RAF değil/yerine/= SEREK



-RASTLANTI = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]



-RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ



-RAUF ile/ve RAHÎM



-REASON vs. PROOF



-REFERANS ile/ve PERSPEKTİF



-REFLEKTİF değil/yerine/= YANSITICI



-REFREF ile ...

( İki kalbin birleşmesi. )


-REFREF ile ...

( Manevi bir binek. | Yeşil giysi. | İnce, yumuşak kumaş. | Cennet. )


-RESİF ile TAHİTİ RESİFLERİ

( ... İLE Resiflerin ve balık çeşitliliğinin en etkileyicisidir. )


-RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT

( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )


-RETROSPEKTİF değil/yerine/= DÜNDEN BUGÜNE / GERİYE DÖNÜK



-RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM



-RISING THE THRESHOLD vs. IMPROVEMENT THE SELF



-ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR



-RÜZGÂR ile ÂSIF

( ... İLE Sert/şiddetli rüzgâr. )


-SAF ile SÂF



-SADECE/SIRF ile "DAHA ÇOK"



-SAF ile/ve/||/<> A PRIORI

( Ampirik deneyimden gelmeyen. İLE/VE/||/<> Ampirik deneyim ile birlikte geçerli/var/kaim olsa da evrensel ve zorunlu olan. )


-SAF ile/ve ANLAMLI



-SAF ile DEĞERSİZ

( Kişiler, kendini ya da başkalarını beslerken, saf ve anlamlıyla, değersizi birbirinden ayırd etmeyi bilmelidir. )


-SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Bir maddenin, kavramın ve/ya da ...'nın kendi özünden/doğasından uzaklaşmadığı kadar ve dışarıdan etkilenmediği derecede bulunduğu hal. İLE/VE Bir maddenin ve/ya da kavramın etkilendiği dış faktörlerin olabildiğince alt seviyede/kıvamda tutulup, fazlalılığa/aşırılığa/lükse gitmeme/kaçmama hali. )


-SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Sadelikten şaşmamak doğrudur. )


-SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Saflaşın, dikkatli ve uyanık olun, hazır bulunun. )


-SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Be pure, be alert, keep ready. )


-SAF ile/ve/değil/||/<> SAFA YATAN



-SAHAF < SAHHAF



-ŞAM değil ŞAM-I ŞERÎF



-SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF

( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )


-SAPROFİT[Fr. < Yun. SAPROS: Çürük. | PHYTON: Bitki.]/SAPROTROF değil/yerine/= ÇÜRÜKÇÜL

( Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan bitki ve organizmalar. )


-ŞARLATAN değil/yerine/>< FİLOZOF

( Filozofların aydınlatmadığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )


-SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF



-ŞART-I A'ZAM ile/ve ŞART-I BÂTIL ile/ve ŞART-I CÂİZ ile/ve ŞART-I LAĞV ile/ve ŞART-I MÜFSİD ile/ve ŞART-I MÜTEAHHİR ile/ve ŞART-I MÜTEÂRIZ ile/ve ŞART-I MÜTEKADDİM/EVVEL ile/ve ŞART-I NÂSİH ile/ve ŞART-I SÂNİ ile/ve ŞART-I SARÎH ile/ve ŞART-I TAKYÎDÎ ile/ve ŞART-I VÂKIF



-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )


-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )


-SEDEF ile İNCİ



-SELEF değil/yerine/= ÖNCEL



-SELEF değil/yerine/= ÖNCEL



-ŞELF[İng. SHELF] ile ŞELF

( Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri. İLE Raf biçiminde kaya. )


-SELF/ONSELF vs. INSELF



-SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF

( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )


-SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
40 AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF



-ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]

( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )


-ŞERİAT ile/ve/değil ŞERİAT-I/ŞER-İ ŞERÎF



-ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


-SES ile/ve HARF



-SEVGİ ve KEŞF ve SEZGİ



-ŞEYTAN ve LÜTÛF

( İnsandaki kötü sıfatları, insana yakıştırmamamız içindir. [Allah'ın insana bir lütfudur.] )


-SEYYÂL[< SEYELÂN] ile LÂTİF

( Akıcı, akan. | Akışkan. İLE Yumuşak, hoş, güzel, nazik. | İnce. )


-SEYYİD ile/ve ŞERİF

( Hz. Hüseyin'in çocuk ve torunlarına verilen ad/değer. İLE/VE Hz. Hasan'ın çocuk ve torunlarına verilen ad/değer. )


-SEYYİD ile/ve ŞERİF

( NAKÎB-ÜL EŞRÂF )


-SHEATH[İng.] değil/yerine/= KILIF



-SİDİK RENKLERİNDE:
MAVİ/YEŞİL ile KOYU SARI ile TURUNCU ile KAHVERENGİ ile SİYAH ile ŞEFFAF

( Kolera ya da tifüse yakalanılmıştır.[İkisi de ölümcüldür.] İLE Çok fazla protein alınmıştır. İLE Ateşlenilmiş ve terleyerek çok fazla su kaybediliyorsa. İLE Kötü bir tropikal hastalığa yakalanılmışsa. İLE Bir hayvandan kan nakli yapılmışsa. İLE Çok fazla sıvı alınmışsa. )


-ŞİF ile BEYLEM[Ar.]

( Pamuk kozası. | Şırası alınmış üzüm posası. İLE Açılmamış pamuk kozası. | Kazma, rende. )


-ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF

( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )


-SINIF = CLASS[İng.] = CLASSE[Fr.] = KLASSE[Alm.] = CLASSIS[Lat.] = CLASE[İsp.]



-SINIF ile/değil/yerine DAL



-SINIF ile/ve/değil/yerine KESİM



-SINIF ile/ve ŞUBE



-SINIFLANDIRMA = TASNÎF = CLASSIFICATION



-SINIFLAR = SUNÛF = CLASSES



-SIRF ile/ve HAKİKAT



-SIRF ile SAF



-SIRF ile/ve/> TÜMEL/KÜLLÎ



-SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF

( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )


-SİSMOGRAF değil/yerine/= DEPREMYAZAR



-SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF



-SOFİST ile/ve FİLOZOF

( BAHŞİ[Uygurca]: Filozof. / Kâtip. )


-SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF

( )


-SON TEKLİF



-SÖRF ile INTERNETTE SÖRF

( Denizdeki/karadaki sörf. İLE İnternetteki sitelerarasında dolaşma. )


-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF



-SPEKÜLATİF değil/yerine/= KURGUSAL/DÜŞÜNTÜLÜ



-SPEKÜLATİF ile/değil MİSTİK



-SPEKÜLATİF değil/yerine/= SAPTIRICI



-STAFF ile CREW



-STENOGRAF değil/yerine/= İMYAZMAN



-SU:
ŞEFFAF değil AÇIK MAVİ



-SÛFÎ ile ÂRİF

( Her ârif, sûfî fakat her sûfî, ârif değildir. )


-SÛFÎ ile ÂRİF

( Kendi zevkini bulabilmiş kişi. İLE ... )


-SÛFÎ ile MUTASAVVIF

( Tevhidi kendi bünyesinde evrensel boyutta yaşayan kişi. İLE Bununla ilgilenen, o yola çıkan kişi. )


-SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP

( )


-SWING vs. SHAKE OFF



-TAARÜF ile TEARRÜF

( BİRBİRİNİ BİLMEK, TANIMAK )


-TAASSUB değil/yerine/>/>< TASAVVUF

( TASAVVUF: Taassubu yok eden neyse, o! )


-TÂC ile TÂC-I ŞERÎF

( Meşâyihin giydikleri. Kavuk. İLE TERK-İ DÜNYA > TERK-İ UKBÂ > TERK-İ HESTÎ > TERK-İ TERK )


-TAFSİL ile TASNİF



-TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM



-TAKDİR ile/ve/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TASARRUF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF



-TANIM, TARİF = TA'RÎF = DÉFINITION



-TANIM = TARİF = DEFINITION[İng., Alm.] = DÉFINITION[Fr.] = DEFINITIO[Lat.] = HOROS, HORISMOS[Yun.] = DEFINICIÓN[İsp.]



-TÂRİF ile/ve/> ÂRİF

( Târif sahibi olan, ârif olur. )


-TARİF ile TAVZİH



-TARİHİ PERSPEKTİF ile/ve MEDENİYET PERSPEKTİFİ ile/ve FELSEFE-BİLİM



-TASARRUF ile/ve İHTİYÂR



-TASARRUF ile/ve/< TASADDUK



-TASAVVUF



-TASAVVUF

( 52.00 )


-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: SAKLAMBAÇ (OYUNU) )


-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: Dinin, sanatsal özü. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvufun ilk basamağı ahlâktır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvuf, korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( İnsan varlığının tüm değeri ahlâkındadır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Allah'a ait olanların toplamı. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( TASAVVUF: Ahlâk mâbedinin bireysel inşâsı. )


-TASAVVUF ve ANADOLU BİLGELİĞİ



-TASAVVUF ve/=/||/<>/> BEREKET



-TASAVVUF ile/ve/||/<> DİN

( Tasavvuf, dinin estetik boyutudur. )


-TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ



-TASAVVUF ile/ve/değil GNOSTİK ÖĞRETİLER



-TASAVVUF ile/ve HAKİKAT

( Hakikatlerin deneyimlenmiş bilgisi. İLE/VE ... )


-TASAVVUF ve/<> HOŞGÖRÜ



-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( BATI'DA: İnsan(/ben) sanatın tanrısı. VE/<> ( Kişinin varlığını, mahiyetini tarif edebilecek hiçbir örnek yoktur. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( ... ve AHSEN-İ TAKVÎM: En güzel nizâm, tertip, şekil ve sûret. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( SİN: İNSAN = 60 | ÂDEM - HAVVÂ = 60 )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( PHILON )


-TASAVVUF ile/ve İŞRAK



-TASAVVUF ve/<>/|| KADÎM BİLGELİK



-TASAVVUF ile/ve LEDÜN



-TASAVVUF ve/<> SAFLAŞMAK

( Saflaşmadıkça, insanda zevk ve safâ tecellî etmez. )


-TASAVVUF ve/<> SAYGI/HÜRMET

( TASAVVUF: Aşk ve muhabbetle çerçevesi çizilen, kişiyi, saygıya yönlendiren ilim. )


-TASAVVUF ve ŞİİRSEL FELSEFE



-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Şuurla ilgilidir. İLE/VE/<> Temrinlerle, alıştırmalarla ilgilidir. )


-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Tantra. İLE/VE/<> Yoga. )


-TASAVVUF ve/||/<> TASARRUF

( ... VE/||/<> Sahip olma. | İdâre ile kullanma, tutum, ekonomi. | Artırma, artırılma. )


-TASAVVUF < TASFİYE



-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Simge. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Fark ve Cem'in birliği. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvufun özü, gerçek tevhidi bulmaktır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Ne yersen doyarsın ama, bu manevî âlemin zevkine doyulmaz. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Dünyada ahireti, ahirette dünyayı görebilmek. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Asıl tevhid, bu kesretten sonraki tevhiddir. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvuf da, ilim olarak parça parçadır. İlimden sonraki Tevhid İlmi, Kemâlâttır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Kişilik bütünlenmesi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Evrensel ile yerelin, genel ile özelin, toplum ile bireyin bireşimi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tevhide gel tevhide
Zikret Hakk'ı her yerde
Kalksın aradan perde
İnsan olayım dersen... )


-TASAVVUR ile/ve/değil TASAVVUF



-TASNİF'UL ULÛM:
KELÂM ve/> FIKIH ve/> TASAVVUF

( "Tasnif'ul Ulûum" kitabında Tasavvuf: "İmanın meyvesi ve İslâm'ın neticesi."/"Hüve semeretül iman ve neticetü'l-İslâm" )


-TASNİF ile/ve TAKSİM

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif(sınıflandırma) diye bir şey yoktur/olmaz. )


-TASNİF ile/ve/||/<>/> TANZİM



-TAVAF değil/yerine/= ÇEVRİNME



-TAVAF ile/ve/<> SEMÂ

( Kâbe'nin etrafında/dışında. İLE/VE/<> Kâbe'nin içinde. )


-TAVAF ile VEDÂ TAVÂFI



-TEARRÜF ile TEÂRÜF[< AREF] ile ...

( Bir şeyi araştırarak öğrenme. İLE Bir şeyin herkesçe bilinmesi. )


-TEF ile/ve/değil/<> ZİLLİ TEF



-TEFTİŞ-İ MESÂHİF ile/ve/||/<>/> TETKİK-İ MÜELLEFAT
:MECLİSİ/DEFTERLERİ



-TEHDİT değil/yerine TEKLİF



-TEKLİF ile/ve/<> DAVET



-TEKLİF ile/ve/değil/yerine/<> DAVET ile/ve/değil/yerine/<> DUYURU



-TEL KÜF ile/ve/||/<> TEL KÜFLÜCE

( Gövdede, hemen hemen tüm dokularda yerleşebilen asalak bir tür mantar. İLE/VE/||/<> Tel küften ileri gelen ilkel mantar hastalığı. )


-TELİF ile/ve ŞERH



-TERCÜME ile/ve/<>/değil/yerine TE'LİF



-TERKİB ile TARAF

( Üst dile sahip olunur. İLE Tek bir dille sınırlı kalınır. )


-TERTİP ile TELİF



-TESADÜF değil/yerine/= DENKGELİ



-TESÂDÜF ile/ve/değil DIŞLAŞMA



-TESADÜF ile İSÂBET



-TESADÜF ile/değil TAKDİR



-TEŞEBBÜS ile/ve/||/<>/> TESADÜF

( Teşebbüs etmezsen, tesadüf etmez. )


-TESLİMİYET ile/ve İNSAF



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/< İTİRAF



-TESPİT ile/ve TEKLİF



-TESTLERDE:
POZİTİF ile/ve NEGATİF

( Bulunmuşsa/varsa. İLE/VE Bulun(a)mamışsa/yoksa. )


-TESTLERDE:
POZİTİF ile/ve NEGATİF

( Anlamlandırması/yorumlaması, beklenilen/aranılan şeyin karşılığına göre değişir. [ur/bakteri vb. için bakılmışsa pozitif çıkması olumsuzdur/kötüdür fakat gebelik, aşının tutması vb. için bakılıyorsa pozitif çıkması olumludur/iyidir.] )


-TEVAKKUF değil/yerine/= DURAKLAMA



-THOUGHT vs. BELIEF



-TİPOLOJİK TASNİF değil/yerine/= KİŞİTÜRLEMSEL ÖBEKLEME



-TIPTA, 4P: PREDİKTİF ve/||/<> PREVANSİYON ve/||/<> PERSONALISED ve/||/<> PROAKTİF



-TO RECOGNIZE THE SELF vs. TO KNOW THE SELF



-TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF



-TORF ile ...

( Su birikmesi sonucu havasızlıktan çürüyen bitki. )


-TOTALITY OF SOMETHING vs. TOTAL IN SELF



-TUHAF ile GARİP ile ACAYİP



-TUHAF ile TUHAF

( Acayip. | Şaşılacak, garip. | Güldürücü. | Gülünç. | Anlaşılmaz. | Şaşılan bir şey karşısında söylenilen söz. İLE Ağaçkakan türünden iri gagalı bir kuş. )


-TÜKETİM ile İSRAF

( İSTİHLAK: Tüketim, yoğaltım. )


-TUTKU ile/ve ZAAF



-UC ile TARAF

( Uclar, güdülenmeyi engeller! )


-UC ile TARAF

( TARAFEYN: Uclar. )


-UC ile TARAF



-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


-UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF



-UZLET ile İTİKAF



-VAK'A-NÜVİS[Ar., Fars.]/KRONOGRAF değil/yerine/= SÜREYAZAR



-VAKF-I AKAR/ASL-I VAKF değil/yerine/= GELİR KAYNAĞI



-VAKF-I MÜŞTEREK ile VAKF-I MEVKUF



-VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF

( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )


-VÂKIF ile/ve ÂGÂH

( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )


-VÂKIF ile/ve ÂGÂH

( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )


-VÂKIF ile/ve ÂGÂH

( Bilen bilir bizi, bilmeyen ne bilir bizi. )


-VAKIF ile/ve CEMAAT



-VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF



-VAKIF ile/ve/<> TESİS



-VAKIF değil/yerine/= TURGU



-VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)

( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )


-VARLIK KAŞİF



-VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME



-WHETHER vs. IF



-YAKIN HEDEF ile/ve UZAK HEDEF



-YAKÎN ile/ve/<> KEŞF



-YARGITAY/TEMYÎZ[< MEYZ] ile İSTÎNÂF

( Ayırma, ayrılma, seçme, seçilme. | İyiyi, kötüden ayırt etme. İLE Yeniden başlama. | Bidâyet mahkemesi tarafından verilen kararın, bir üst mahkemeye başvurarak kaldırılmasını isteme. | Sözün başlangıcı, söz başı. )


-YARGITAY/TEMYÎZ[< MEYZ] ile İSTÎNÂF

( Yasa yolunda, üst mahkeme, hukuka aykırı olan kararı, sadece bozar, kendi yeniden yargılama yaparak karar veremez. İLE Yasa yolu incelemesi sonunda, hukuka aykırı bulunan yerel mahkeme kararı yerine üst mahkemece, yeniden yargılama yapılarak yeni bir karar verilir. )


-YAŞAM:
"TASARRUF"
değil
ya İSRAF ya da/değil/yerine SARF



-YASTIKTA:
KILIF ile/değil MİTİL

( ... İLE/DEĞİL İçine, pamuk vb. doldurulan, beyaz yastık ya da yorgan kılıfı. | İki yüzü beyaz kapsız yorgan. )


-YATIK GÖVDE = SÂK-I ZÂHİF = TIGE COUCHÉE



-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kadınların oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Erkeklerin oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Ev sahibinin oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Konuğun oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kapı, güneydedir. )


-YULAF ile BROM

( ... İLE Yabani yulaf. )


-YULAF ile ÇAYIRYULAFI

( ... İLE Buğdaygillerden, yulafa benzeyen bir kır bitkisi. )


-ZAAF ile BEKLENTİ



-ZAAF ile/ve/değil/yerine/<> EĞİLİM



-ZAAF ile/ve/değil EKSİK



-ZAAF ve/||/<> SAVUNMA



-ZAAF ile/ve/değil/yerine SINIR(LAMA)



-ZAN ile/değil ATIF



-ZANAAT/ZANAATKÂR ve FELSEFE/FİLOZOF



-ZAPZAYIF



-ZARF değil/yerine/= SARMIK



-ZARÎF değil/yerine/= GÜZEL, ŞIK, ZARÂFETLİ | NÂZİK, İNCE, YAKIŞIKLI | İNCE NÜKTELİ, İNCE NÜKTELERLE KONUŞAN



-ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK



-ZAYIF ile/ve/değil GÜDÜK



-ZAYIF ile KİKİRİK

( ... İLE Zayıf, ince, uzun boylu kişi. )


-ZAYIF ile/ve/değil/||/<> SAVUNMASIZ



-ZAYIF ile SISKA/KAKNEM/ARIK

( ... İLE Çok zayıf. | Karın boşluğuna su dolarak karnın şişmesi. )


-ZAYIF ile SÜZÜK/SÜZGÜN

( ... İLE Zayıf, güçsüz, süzgün. | Süzgünleşmiş, süzülmüş. )


-ZAYIF ile/ve/||/<> TIRIL

( ... İLE Çıplak ve zayıf. | Parasız, züğürt. )


-ZIT ile/değil İHTİLÂF



-ZİYAN ile İSRAF



-ZÜLF ve SÜMBÜL

 

 



 

 

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 14 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!