
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
[... > ...] YÖNELİM BAĞLAÇLI
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 3576 başlık/FaRk yer almaktadır.
- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK
- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI
- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK
- [ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM
- [ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK
- [ne yazık ki]
DALLAMA/LIK ile/ve/||/<>/> DALYARAK/LIK
- [ne yazık ki]
DAYATMA ile/ve/||/<>/> İSYAN
( Etki. İLE/VE/||/<>/> Tepki. )
- [ne yazık ki]
DAYATMA ve/||/+/<>/> ZORBALIK
- [ne yazık ki]
DEDİKODU ile/ve/değil/||/<>/>/< İFTİRA
- [ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN
- [ne yazık ki]
DİRENÇ ile/ve/değil/yerine/<>/> TEPKİ
- [ne yazık ki]
DIŞLAMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA
- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ
- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK
- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"
- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK
( 44 yaşında...
Komedyen...
Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.
Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”
Başkan rolünde o vardı.
Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.
Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.
Genç komedyen çok sevildi.
Dizi çok tuttu.
Adı Volodomir Zelenski'ydi.
***
Dizi o kadar çok tuttu ki...
Sonra siyasi partiye dönüştü.
Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.
“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.
Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.
Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.
Seçimler geldi çattı.
Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.
450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.
Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.
***
Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.
Geldik bugüne...
***
Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...
Sizce savaşı kim kazanır?
Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.
Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.
Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...
Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...
Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.
***
Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.
Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.
İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.
***
Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.
İzleyin derim...
Adı “Putin İnterviews”
O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...
Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”
Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”
Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.
Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.
Tabi biraz da acımasız.
Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.
Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.
Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...
Judodan esinlendim diyor.
Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...
Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.
Koca NATO çaresiz kaldı.
***
Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.
Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.
Yeşiller partisinden... Aktivist...
Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...
Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...
İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.
Kabul ederim.
Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....
Kurtlar sofrası kurulmuş.
Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.
Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?
Umarım ben yanılırım...
Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...
***
Uzun sözün kısası...
Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.
“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.
Şimdi sıra Ruslarda... )
- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR
- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK
- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ
- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ
( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )
- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/></> ZULÜM/ZALİM
( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )
- [ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE
( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )
- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET
( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Düzen. )
( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )
( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )
- [ne yazık ki]
HIRÇIN/LIK ile/ve/||/<>/> ÇİRKEF/LİK
- [ne yazık ki]
HIRS ile/ve/||/<>/>/< TEERRÜB
( Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. | Öfke, kızgınlık. İLE/VE/||/<>/>/< Kendini zeki göstermeye çalışma. )
- [ne yazık ki]
HUKUKSUZ/LUK ve/> ACIMASIZ/LIK
- [ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/||/<>/> İHLÂL
- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME
- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS
- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK
( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )
- [ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ
- [ne yazık ki]
İSTİSMÂR ile/ve/||/<>/> TECÂVÜZ
- [ne yazık ki]
KABA/LIK ile/ve/||/<>/> ACIMASIZ/LIK
- [ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK
- [ne yazık ki]
KAPİTALİZM ve/> BİLGİSİZLEŞMEK ve/> YOKSULLAŞMAK
( Kapitalizm, okudukça cahil bırakır; çalıştıkça fakirleştirir. )
( CAPITALISM and/> IGNORANCE and/> TO GET POOR )
- [ne yazık ki]
KAYDIR ile/ve/||/<>/> KAKTIR
- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ
- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM
( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )
( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )
( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )
( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )
- [ne yazık ki]
KÜÇÜK HESAP ile/ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK
( İkirciğe neden olur. İLE/VE/||/<>/>/< Hesapsızlığa ve fazla/yersiz "atılganlığa" neden olur. )
- [ne yazık ki]
KULLANILMAYAN METİN/KİTAP ||/<>/> MEZAR
- [ne yazık ki]
KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil/||/<>/> KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
( KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ sunumları!!!
Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Kuraklıkta Kriz Yönetiminden Risk Yönetimine Geçmeliyiz...
Kuraklık Kıranı Risk Yönetimi
Günümüzden 2100 Yılına Küresel İklim Değişimi
Küresel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri
Sel, Heyelan ve Çığ için Risk Yönetimi
Depremde İlk 72 Saat )
( Dünya genelinde ortalama sıcaklıkların artması. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İklimde uzun süreli değişiklikler ve dalgalanmalar. )
- [ne yazık ki]
KURUCU ŞİDDET ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ŞİDDET
- [ne yazık ki]
MAĞDUR ETMEK ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR GÖSTERMEK
- [ne yazık ki]
NE KADAR, KENDİMİZİ "DÜŞÜNÜYORSAK" ile/ve/||/<>/> O KADAR, İŞTEN/SORUMLULUKTAN KAÇMAK/ÇALMAK
- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/>/<>/>< ZARAR
( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )
- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME
- [ne yazık ki]
ÖRGÜTLÜ BİLİNÇSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEK
- [ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- [ne yazık ki]
PSİKOLOJİDE/PSİKİYATRİDE:
GERÇEK "HASTA/LAR" ile/ve/değil/<>/> GERÇEK HASTANIN, "HASTA ETTİKLERİ"
- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK
- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"
- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016
( )
- [ne yazık ki]
SEVGİSİZLİK ve/||/<>/> KAYITSIZLIK
- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"
- [ne yazık ki]
SÖVMEK ile/ve/||/<>/> DÖVMEK
- [ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"
- [ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ
- [ne yazık ki]
SUSKUNLUĞU/NU ANLAMAMAK ve/||/<>/> SÖZLERİ/Nİ DE ANLAMAMAK
- [ne yazık ki]
TARİHİ ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK
- [ne yazık ki]
YIKIM:
TASA ve/+/||/<>/> ÇELİŞKİ
- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA
- [ne yazık ki]
ZARARLILARIN TÜKETİMİNDE:
(")İLGİLİ(/LİK)(") ile/ne yazık ki/<>/> ALICI(/LIK) / MÜŞTERİ(Sİ OLMA) ile/ne yazık ki/<>/> BAĞIMLI(/LIK)
( Başlangıçta. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> Ortada. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> İleride. )
- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI
- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"
( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )
- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY
( Sınıflandırma. İLE Kladistik sınıflandırma. )
( LINNAEUS/LINNE vs./and/<>/>/but HELLING[1966] )
- [önce] (NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/sonra/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]
( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )
- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN
- [önce] ELİMİZDEN GELEN ile/ve/sonra/||/<>/> ELİMİZDEN GİDEN
( Yap(alım)! İLE/VE/SONRA/||/<>/> (Fazla) Düşünmeyelim hatta umursamayalım. )
- [önce] TAKDİR[Ar.] ve/sonra/||/<>/> TAKDİM[Ar.]
- [önce] YORUM ile/ve/sonra/> AŞIRI YORUM
( YORUM VE AŞIRI Y0RUM (UMBERTO ECO) kitabını okumanızı salık veririz.
)
( INTERPRETATION/COMMENT vs. EXCESSIVE INTERPRETATION/COMMENT )
- [TENZİH-TEŞBİH ile/ve/> TENZİHTE TEŞBİH, TEŞBİHTE TENZİH] ile/ve/değil/yerine/> HEM TENZİH, HEM DE TEŞBİH | NE TENZİH, NE DE TEŞBİH
- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK
- [ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/ya da ÂRİF
- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETMEK
- %51 ve %49 ve/||/<>/> %66 ve 33
( [Herhangi bir durumda ya da süreçte ...]
İlk bakılması, dikkate alınması gereken. VE/||/<>/> İkinci bakılması, dikkate alınması gereken. )
- TESTİ ile/ve/> SU KABAĞI/SUSAK
- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM
( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )
( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )
( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )
( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )
( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )
( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )
( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )
( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )
( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )
( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )
( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )
( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )
( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )
( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )
( Dili, daha nettir. )
( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )
( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )
( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )
- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK
( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )
- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM
- | "İNANAN" ile/ve/>< "KUŞKULANAN" |
değil/yerine/>
BAKMAYI BİLEN
( | "Mutludur." ile/ve/>< (")Bilgilidir.(") | DEĞİL/YERİNE Anlayandır. )
- | (")KÜLTÜRLÜ(") ya da (")HOCA(") |
ile/değil/yerine/<>/>
BİLGE
( | Öğrenmeyi seven. YA DA Öğretmeyi seven. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>
Hem öğrenmeyi seven, hem de öğretmeyi seven. )
- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA
( | Yunan'ların (en) güzele verdiği ad. İLE/= Roma'lıların (en) güzele verdiği ad. | İLE/VE/||/<>/> ... )
( | [Aşkın simgesi.] Yunan'da. İLE/= Latin'de. | İLE/VE/||/<>/> ... )
( | Sevgi ve güzellik. | İLE/VE/||/<>/> Bilim ve gerçekliği simgelediğinde aldığı ad. )
- | KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK
( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )
( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )
- | KENDİNDE ile/ve/+ KENDİ İÇİN | ile/ve/+/||/<>/> KENDİNDE VE KENDİ İÇİN
- | SODYUM ve/<> KLORÜR | ile/ve/||/<>/> TUZ
- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET
( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )
( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )
( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )
( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )
( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi.
Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )
( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |
İLE/VE/+/<>/>/<
Tümce. )
( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |
İLE/VE/+/<>/>/<
"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )
( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |
İLE/VE/+/<>/>/<
Zamanı ve Zemini )
( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |
vs./AND/+/<>/>/<
Sentence. )
( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |
vs./AND/+/<>/>
"Why?" question and answers. )
( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |
vs./AND/+/<>/>/<
Time and place. )
( )
( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs. KNOWLEDGE vs. WISDOM, AWARENESS )
- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR
( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )
- 0 - 10 ile/ve/||/<>/> 10 - 20 ile/ve/||/<>/> 20 - 30 ile/ve/||/<>/> 30 - 40 ile/ve/||/<>/> 40 - 50 ile/ve/||/<>/> 50 - 60 ile/ve/||/<>/> 60 - 70 ile/ve/||/<>/> 70 - 80 ile/ve/||/<>/> 80 - 90 ile/ve/||/<>/> 90 - 100
( Büyüme/gelişme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Dinleme ya da dinlememe/direnme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Anlama/anlamama yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Deneyimleme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Değerlendirme(me) yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Demlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Verimlilik yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek olma yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Dertlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek alma yaşları/mız. )
- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE
( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )
( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )
( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )
- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR
( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )
( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )
- 1 ve/||/<>/>/< 2 ve/||/<>/>/< 4 ve/||/<>/>/< 8
( Konuş. VE/||/<>/>/< Yaz! VE/||/<>/>/< Oku! VE/||/<>/>/< Dinle! )
- 1 ve/>/değil 3
( Kavram. VE/>/değil Sayı. )
- 12 ile/ve/||/<>/> 17 ile/ve/||/<>/> 14
( İmam. İLE/VE/||/<>/> Kemerbest. İLE/VE/||/<>/> Masum-u pâk. )
- 18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ
( İstenç[irâde] sahibi. İLE/VE/||/<>/> Direnç[ihtiyâr] sahibi. )
( Ne "yapacağını/yapabileceğini" "bilen". İLE/VE/||/<>/> [öncelikle] Ne yapmayacağını/yapmayabileceğini ve ne "yapacağını/yapabileceğini" bilen. )
- 3B:
BARIŞ(TIR)MAK ve BÖLÜŞ(TÜR)MEK ve BÜYÜ(T)MEK
ve/||/<>/>/<
3Y:
YÖN ve YÖNTEM ve YÖNETİM
- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR
( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )
- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ
( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )
- 7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT
( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )
( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )
( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )
( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )
- ABDOMEN ile/||/<>/> ABDOMINAL
( Karın/karınla ilgili. İLE/||/<>/> Karın. )
- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN
- ACEMİ OCAĞI ile/||/<>/> ENDERUN ile/||/<>/> KAPIKULU ORDUSU
( Askeri eğitim verir. İLE/||/<>/> Daha çok yönetim ve bürokrasi eğitimi sağlar./> İLE/||/<>/> Bu eğitim kurumlarının ürünü olarak ortaya çıkan profesyonel askeri birlik. )
- ACIKMA ile/ve/> DOYMA İSTEĞİ
( TECVÎ': Acıktırma/acıktırılma. )
- ACİL DURUM ile/ve/||/<>/> ACİL TEDAVİ HİZMETLERİ
( Ani gelişen hastalık kaza, yaralanma (her ne boyutta olursa olsun travma vakaları dahil) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen 32 parametre nedeniyle ortaya çıkan, hastanın her türlü komplikasyon, morbidite, sakatlık ya da ölümden korunması için müdahale edilmesi, ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesini gerektiren tüm vakaları ifade eder. Acil durum, acil tedavi hizmetleri ve acil durum nedeniyle ortaya çıkan öteki sağlık sorunları için yapılacak tüm müdahale, tetkik ve tedaviler tamamlanıp hasta taburcu edilinceye kadar devam eder. İLE/VE/||/<>/> Acil durum nedeniyle herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi durumunda, hastanın müşahede altına alınması, yatışının yapılması ya da hastaya tıbbı müdahale (hastanın acil servise başvurmasını gidermeye yönelik soğuk uygulama, oksijen uygulama, dolaşım ve solunumu desteklemek için yapılan her türlü müdahale ve uygulamalar, her türlü medikal amaçlı suppozituvar uygulamaları ve acil servise başvuru ile ilgili şikâyetleri gidermeye yönelik her türlü enjeksiyon) yapılması; ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi ya da başka bir sağlık kuruluşundan sevkli gelmesi durumunu ifade eder. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- AÇILIM ile/ve/||/<>/> GENİŞLEME
- ACIMA ve/ne yazık ki/||/<>/> CİDDİYE ALMAMA
- ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT
( Sana acıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını anlıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını paylaşıyorum. İLE/VE/||/<>/> Yardım etmek için yanındayım. )
( )
- ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR
- AÇMAZ/PARADOKS:
["GÖRÜNÜŞTE"]
KABUL EDİLEBİLİR ÖNCÜL ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR AKIL YÜRÜTME ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEMEZ SONUÇ
- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT
- ACZ ve/> AŞK ve/> ACZ [tekrar]
- ACZ ile/ve/> GEREKSİNİM/İHTİYAÇ
- ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK
- ADALAR ve/> ÜSKÜDAR ve/> BEYOĞLU ve/> SURİÇİ
- ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK
- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE
( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )
- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE
( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )
- ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA
- ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT
- ADÂLET ve/<>/>/< HİDÂYET
- ADÂLET ve/> HİLÂFET
- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR
( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )
- ADÂLET yoksa/> KARGAŞA
- ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET
( [not] JUSTICE vs./and/but/||/<>/>/< MERCY
MERCY instead of JUSTICE )
- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT
- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK
- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN
- ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME
- ADAPTASYON ile/ve/||/<>/> ENTEGRASYON
- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN
( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
%100 )
( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
KESİN(LİK) )
( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )
( )
( )
( )
( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )
( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )
- ADENOM ile/ve/||/<>/> ADENOM KARSİNOM SEKANSI
- ADENOZİN MONOFOSFAT[C10H14N5O7P] ile/||/<>/> ADENOZİN DİFOSFAT[C10H15N5O10P2] ile/||/<>/> ADENOZİN TRİFOSFAT
( İçinde adenin, riboz ve bir fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve iki fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve üç fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. )
( [Molar kütlesi] 347,22 g/mol İLE 427.20 g/mol İLE ... )
- ADEZYON ile/||/<>/> ADEZİV
( Yapışma. İLE/||/<>/> Yapışan. )
- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ
( )
( Sayın Haluk Berkmen'in yazısı için burayı tıklayınız... )
(
Özellik | Adhezyon | Kohezyon | Kapiler Etki |
---|---|---|---|
Tanım | Farklı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. | Aynı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. | Sıvının dar bir boru içinde yükselmesi veya alçalması olayı. |
Neden | Moleküller arası farklılık (örneğin su ve cam arasında). | Moleküller arası benzerlik (örneğin su molekülleri arasında). | Adhezyon ve kohezyon kuvvetlerinin birleşimi. |
Etkileri | Sıvının yüzeylere yapışmasını sağlar. | Sıvının bir arada kalmasını sağlar (damlacık oluşumu). | Sıvının dar borularda yükselmesini veya alçalmasını etkiler. |
Örnek | Su damlasının bir yaprak yüzeyine yapışması. | Su damlasının küresel formunu koruması. | Bitkilerin köklerinden suyun yukarı taşınması. |
- ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN
( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )
- ADRENALİN ile/ve/||/<>/> ADRENOKROM
( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdede salgılanan adrenalinin oksitlenmiş durumu. [Kimyasal bir uyuşturucu. Gövde, bu kimyasalı korku ya da heyecan sırasında gerçekleşen adrenalin patlaması ile salgılar.] )
- AF ve/||/<>/>/< MAĞFİRET[< GUFRÂN]
- AFAK[Fr.] ile/ve/||/<>/> AFAKİ[Fr.]
( Göz merceği olmayan göz. İLE/VE/||/<>/> Göz merceği yokluğu. )
- AFFEDELİM! ile/ve/||/<>/> SABREDELİM!
( Güçlüyken. İLE/VE/||/<>/> Zayıfken. )
- AFYON ile/||/<>/> KODEİN[Fr. < CODEINE]
( ... İLE/||/<>/> Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit. )
- AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ
- AĞA ile/||/<>/> AĞNAM NEZARETİ/ADÂLET BAKANLIĞI
( Osmanlı sarayında yönetimsel ve askeri örgütte belirli konumlarda bulunan kişilere verilen san.[Kızlar ağası, Yeniçeri ağası] İLE/||/<>/> Osmanlı Devleti'nde adâlet düzeninin bağlı olduğu en üst makam. )
- AĞAÇ ve/||/<>/> DOKUZ/9 DAL
- AĞIR İŞ YAPMAK ile/ve/değil/<>/> AĞIR KALDIRMAK
- AĞLAMA ile/ve/||/<>/> TENEVVUH[Ar. < NEVHA]
( ... İLE/VE/||/<> [Ölünün arkasından] Bağırarak, feryâdederek ağlama. )
- AĞLAMAK ile/ve/||/<>/> BAĞLAMAK
- AĞLIYORSUNUZ ile/ve/değil/||/<>/> ALIYORSUNUZ
- AH-AMAN (DEME[ME]K) ile/ve/||/<>/> AH'TAN AMAN'DAN ÇEKİLME(ME)K
- AH ile/ve/> AMAN ile/ve/> YETİŞ[MEDED]
( 66 ile/ve/> 92 )
( ALLAH ile/ve/> HZ. MUHAMMED ile/ve/> HZ. ALİ )
( Allah, din ile, mezhep ile bulunmaz, aşk ile bulunur. )
( Bazıları Allah'ı aramaya Hicaz'a giderler. Aklı yetenler, Allah'ı aramak için bir adım atarlarsa kâfir olur. )
( AH diyene, AMAN edilir. )
( Allah'tan, AH edersin; AMAN'ı, Hz. Muhammed'den dile. )
- AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD
( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )
- AHLÂK ve/||/<>/>/< AHLÂK-I İLÂHÎ
- AHLÂK ve/<>/> GÜZELLİK
- AHMED ve/||/+/<>/> MUHAMMED ve/||/+/<>/> MAHMUD ve/||/+/<>/> MUSTAFA
( Düşünce/de. VE/||/+/<>/> Gerçekleştiğinde. VE/||/+/<>/> Sonucunda[olumlu/olumsuz] VE/||/+/<>/> Vazgeçilebildiğinde. )
- AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT
( )
- AİLE BASKISI ile/ve/||/<>/> MAHALLE BASKISI
- AİLE ile/ve/||/<>/> OKUL
( Sayın Şerif Mardin'in çalışmalarını, çeşitli yerli ve yabancı kaynakları (da) okumanızı salık veririz... )
- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA
- AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK
( MENSÛBİYET ve/||/<>/>/< MESÛLİYET )
- AİT OLMAK ile/ve/||/<>/> CİDDİYE ALINMAK
- AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ
- AKAR ve/||/<>/> BAKAR
( Su. VE/||/<>/> Deli. )
- AKHILLEUS İLE KAPLUMBAĞA AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRUVA SİNEĞİ AÇMAZI ile/ve/||/<>/> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<>/> NUMARALI TOPLAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> OK AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TANRILAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRISTRAM SHANGDY AÇMAZI ile/ve/||/<>/> UZAY GEMİSİ AÇMAZI
- AKIL "ALMAYI İSTEMEMEK" değil/yerine/> "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK"
( Kimseden "akıl almak" istemiyorsan, aklını başına topla! )
- AKIL ve EL ve/||/<>/> DÜŞÜNCE ve EYLEM
- AKIL:
TAMAMLAYICI ve/||/<>/> BÜTÜNLEYİCİ
- AKIL:
SÂLİM ve/> İSLÂM
- AKIL/KAVRAM ile/ve/||/<>/> TEFEKKÜR/TERTİB ile/ve/||/<>/> MÂRİFET ile/ve/||/<>/> İLİM
( İki şey/işaret/alâmet arasında bağlantı/ilişkilendirme/birleştirme. İLE/VE/||/<>/> Düşünceleri belirli bir düzen içinde sağlamak. | İşaretleri/alâmetleri düzenlemek. İLE/VE/||/<>/> Kavramlar arası ilişkiler ya da her iki kavram arasındaki ilişki. İLE/VE/||/<>/> Tümel çıkarım/yargı. )
- AKIL/LI ile/ve/||/<>/> ERDEM/Lİ
( Akıllı kişiler, sudan hoşlanır. Erdemli kişiler, dağlardan zevk alır.
Akıllılar kıpır kıpırdır, erdemliler dingindir.
Akıllılar neşelidir, erdemlilerse uzun ömürlüdür. )
- AKIL ile/ve/> ÂKİL
( Us. İLE/VE/> Yiyen. | Aklı başında. )
( ... İLE/VE/> Kendi "aklını", evrenin aklıyla birleştirmiş/bütünleştirmiş kişi. )
- AKIL ile/ve/||/<>/> AKIL
( Ay üstü. İLE/VE/||/<>/> Ay altı. [İnsanda]. )
- AKIL ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLGİ
( "Monolog". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Diyalog. )
- AKIL ve/<>/>/< HAYAL
( Akıl ile düzenlenir. VE/<>/>/< Hayal ile yapılır. )
( Olanlar. VE/<>/>/< [sen / kendi/n] Yarat!(tıkların). )
( Düzenler. VE/<>/>/< Yaratır. )
( Tümel. VE/<>/>/< Tikel. )
- AKIL ile/ve/> NAKİL
( Önce. İLE/VE/> Sonra. )
( Evvel. İLE/VE/> Müevvel[< te'vil][yoruma açık]. )
- AKIL ve/||/<>/>/< OLANAK
( Yaşam, akıl ettiğin ve olanakların kadardır. [geliştirip değiştirebilme gücü/olanakları sende olmak üzere] )
- AKILDA KESİNLİK ile/> DUYULARDA KESİNLİK
( DEFINITENESS IN REASON vs./and/<> DEFINITENESS IN SENSES )
- AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK
( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )
- AKIŞ ile/ve/değil/||/<>/> LAMİNER AKIŞ
- AKL-I SÂLİM ile/ve/> KALB-İ SELÎM ile/ve/> SEKÎNE
- AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE
- AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI
( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )
- AKLINI BAŞINA TOPLA! ve/||/<>/> KENDİNE GEL!
- AKŞAM ile/ve/> GECE
( MESÂ ile/ve/> ... )
( EVENING vs./and/> NIGHT )
- AKTARIM ile/ve/değil/> ÜRETİM
- AKTARMA ile/ve/> UYARLAMA
- ALAN ile/ve/||/<>/> ALAN ÖLÇÜMÜ
( 1 square kilometer [km2] = 1000000 square meter [m2]
1 square centimeter [cm2] = 0.0001 square meter [m2]
1 square millimeter [mm2] = 1.0E-6 square meter [m2]
1 square micrometer [µm2] = 1.0E-12 square meter [m2]
1 hectare [ha] = 10000 square meter [m2]
1 acre [ac] = 4046.8564224 square meter [m2]
1 square mile [mi2] = 2589988.110336 square meter [m2]
1 square yard [yd2] = 0.83612736 square meter [m2]
1 square foot [ft2] = 0.09290304 square meter [m2]
1 square inch [in2] = 0.00064516 square meter [m2]
1 square hectometer [hm2] = 10000 square meter [m2]
1 square dekameter [dam2] = 100 square meter [m2]
1 square decimeter [dm2] = 0.01 square meter [m2]
1 square nanometer [nm2] = 1.0E-18 square meter [m2]
1 are [a] = 100 square meter [m2]
1 barn [b] = 1.0E-28 square meter [m2]
1 square mile (US survey) = 2589998.4703195 square meter [m2]
1 square foot (US survey) = 0.0929034116 square meter [m2]
1 circular inch = 0.0005067075 square meter [m2]
1 township = 93239571.972096 square meter [m2]
1 section = 2589988.110336 square meter [m2]
1 acre (US survey) [ac] = 4046.8726098743 square meter [m2]
1 rood = 1011.7141056 square meter [m2]
1 square chain [ch2] = 404.68564224 square meter [m2]
1 square rod = 25.29285264 square meter [m2]
1 square rod (US survey) = 25.2929538117 square meter [m2]
1 square perch = 25.29285264 square meter [m2]
1 square pole = 25.29285264 square meter [m2]
1 square mil [mil2] = 6.4516E-10 square meter [m2]
1 circular mil = 5.067074790975E-10 square meter [m2]
1 homestead = 647497.027584 square meter [m2]
1 sabin = 0.09290304 square meter [m2]
1 arpent = 3418.8929236669 square meter [m2]
1 cuerda = 3930.395625 square meter [m2]
1 plaza = 6400 square meter [m2]
1 varas castellanas cuad = 0.698737 square meter [m2]
1 varas conuqueras cuad = 6.288633 square meter [m2]
1 Electron cross section = 6.6524615999999E-29 square meter [m2] )
- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN
- ALBÜM ile/değil/yerine/||/<>/> UZATMALI ÇALMA(EP[EXTENDED PLAY])
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 4 - 6 arası şarkıdan oluşur. Farkı, albümden daha az şarkıdan oluşmasıdır. Süresi genel olarak 30 dakikayı geçmemektedir. )
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI
- ALGI ile/ve/||/<>/> KAVRAM
( Duyusal. İLE/VE/||/<>/> Düşünsel. )
- ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU
( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )
( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )
( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )
- ALGILAMA SÜRECİNDE:
BELİRGİNLİK ile/ve/> KONUM ile/ve/> ŞİDDET ile/ve/> SÜRE
- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL
( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )
( )
- ALİ UFKÎ/UFÎKÎ ile/ve/> DİMİTRİ KANTEMİR
- ÂLİM ve/> ÂMİL
( Bilen. VE/> Hem bilip, hem eyleyen/uygulayan/kullanan/işleyen. )
- ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF
( Bilgi(sonuç). İLE/VE/||/<>/> Bilme(süreç). )
( Cins. İLE/VE/||/<>/> Fasıl. )
( Sindiren. İLE/VE/||/<>/> Geviş getiren. )
( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/||/<>/> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )
( Tekil.(Taksim edilir.) İLE/VE/||/<>/> Çoğul.(Tasnif edilir.) )
( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE/VE/||/<>/> İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )
( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )
( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE Ârif; aliminin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )
( Birikime hizmet eden. İLE/VE/||/<>/> Yaşayışa hizmet eden. )
- ALIŞKINLIK ile/ve/> DUYUMSAMAMAK/HİSSETMEMEK
( TO BE HABBITED vs./and/> NOT TO FEEL )
- ALLAH'IN SIFATLARI:
SELBÎ/TENZİHÎ ile/ve/||/<>/> SUBÛTÎ
( - Vucud
- Kıdem
- Bekâ
- Vahdâniyet
- Muhâlefetün lil-Havadis
- Kıyam bi-nefsihî
İLE/VE/||/<>/>
- Hayat
- İlim
- Semi
- Basar
- İrâde
- Kudret
- Kelâm
- Tekvin )
- ALLAH'TAN FÂNÎ OLMAK ile/ve/||/<>/> ALLAH İLE BÂKÎ OLMAK
- ALLAH ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT ile/ve/||/<>/>/< MÂRİFET
( Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Açık, görülür, paylaşılır ve öncelikli. )
- ALMA MAZLUMUN AHINI ve/||/<>/> ÇIKAR AHESTE AHESTE
- ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AŞMAK
- ALP ile/||/<>/> ALPÂGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yiğit, kahraman, bahadır. İLE/||/<>/> Tek başına düşmana saldıran, hiçbir biçimde yakalanmayan yiğit. )
- ALT ÇENE:
HAYVANDA ile/+/> İNSANDA
( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )
( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )
- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN
- ALTIN ile/ve/||/<>/> ZERRİN[Fars.]
( ... İLE/VE/||/<>/> Altından yapılmış olan. | Altın gibi sarı olan. | Parlak. | Fulya. )
- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE
- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM
( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. )
- AMAÇ ve/||/<>/> DEĞER
- AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL
- AMAÇ ile/ve/||/<>/>/< UMUT
- AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/> YÖNELİM
- AMBER AĞACI ile/ve/||/<>/> AMBER ÇİÇEĞİ
( Baklagillerden, akasya cinsi, kışın yaprağını döken boylu bir çalı ya da birkaç metre boylanabilen dikenli küçük bir ağaç. İLE/VE/||/<>/> Amber ağacının toparlak, fındık büyüklüğünde, altın sarısı renginde güzel kokulu çiçeği. )
( ... cum ACACIA FARNECIANA )
- AMEL:
ADÂLET ve/değil/||/<>/> İSTİKÂMET
- AMEL ile/ve/> KİBİR
- AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA
- AN ile/ve/||/<>/> ANI
- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN
- Ana nüsha, aynen kopye edilmelidir. Satır satır, ana nüshaya uygun olarak bu istinsah işi yapılmalıdır. ve/> Sonra ana nüsha öteki nüshalarla yaprak yaprak kontrol edilmeli, farklılıklar çıkarılmalıdır.
- ANADOLU BİLGELİĞİ ve/> ANTİK MISIR ve/> ANADOLU BİLGELİĞİ
- ANALİTİK ile/ve/||/<>/> SENTETİK
( İkili. İLE/VE/||/<>/> Üçlü. )
( [bilgiyi] Genişletmiyorsa. İLE/VE/||/<>/> Genişletiyorsa. )
( Apriori. İLE/VE/||/<>/> Aposteriori. )
- ANALOJİ[Yun.] ile/ve/||/<>/> ANALOJİK[Fr.] ile/ve/||/<>/> ANALOG[Fr.]
( Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme, örnekleme. İLE Örneksemeli, andırmalı. İLE Benzeşimli. )
- ANCA BERABER ile/ve/||/<>/> KANCA BERABER
- ANCAK ile/ve/||/<>/> ANCAK VE ANCAK
(
Kavram | Açıklama | Örnek |
---|---|---|
Ancak |
- Daha genel bir koşul ya da sınırlamayı tanımlar. - Karşıtlık ya da sınırlama belirtmek için kullanılır. |
- "Sınavı geçebilirsin, ancak daha çok çalışman gerekiyor." - "Bu işi ancak deneyimli biri yapabilir." |
Ancak ve Ancak |
- Kesinlik ve çift yönlü bir bağımlılığı tanımlar. - İki durumun birbirine bağlı olduğunu ve biri olmadan ötekinin gerçekleşemeyeceğini gösterir. |
- "Bir biçim, ancak ve ancak dört kenarı eşit ve açıları dikse karedir." - "Bu görev, ancak ve ancak herkes zamanında teslim ederse tamamlanır." |
- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX
- ANIMSADIKLARIMIZ:
KOLAYLIKLA ile/ve/||/<>/> KOLAY OLMAYAN
- ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANIMSAMA TEPESİ
( ... İLE/VE/||/<>/> 17-25 yaş arası. )
- ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANMA
- ANIMSAMAK ile/ve/||/<>/> ÖĞRENMEK
( Günlük konuşmada kullandığımız ve düşüncemizdeki gibi gerçekleşmeyen öğrenme işlevi ve sürecinin, öğrenme çeşitlerini bilmenin de kaygının nedeni/kaynağı ve sürecinde, kaygı duygu-durum bozukluklarında, hem doğru tanımlamak, hem de tersine çevirmek üzere ne kadar işe yarayacağını anımsamak durumundayız.
Bilindiği üzere, psikoloji araştırma ve deneylerinde, hayvanlardan ve özellikle de çeşitli nedenlerden dolayı sıçanlardan da yararlanılır. Kişinin, zihinsel ve bu doğrultuda, davranışsal ve tutumsal çözümlemelerinde, anımsamanın ve öğrenmenin sürecini de sıçanlar üzerinden şöyle ilginç bir deneyle anla(t)ma olanağımız bulunuyor.
Anımsama ile Öğrenme arasındaki farkları değerlendirebileceğimiz en verimli örnek ve deney ise Su Labirenti'dir.[Water Mase]
Sıçanın, sıçrayarak dışarı çıkamayacağı, ancak yüzerek bir çıkışa ulaşabileceğini düşündüren, 50 - 60 cm. derinliğindeki ve birkaç metre çaptaki, görüş mesafesi sıfır olan, boyalı bir suyla dolu havuzu, yüzeyinde, dörde böldüğümüzü varsayalım.
Havuzun bir çeyreğinde bulunan ve su üzerinde, sıçanı, batmadan taşıyabilecek bir mantarın çaprazındaki bir noktadan da sıçanı havuza bıraktığımızda, havuzun tamamında, suyun içinde ve herhangi bir yerinde yüzerken mantarı keşfetmesi ve üzerine çıkması, sıçan için bir çıkış kapısı ve bir kayıt olarak yerini almıştır.
Sıçan, yine aynı havuzun bambaşka bir noktasından tekrar havuza bırakıldığında, aynı çeyrekte bulunan mantarın, birkaç saniye daha hızlı keşfedilmeye başlandığı gözlemlenmektedir. Bu süreç ve tekrar sayısı arttıkça, sıçan, havuzun neresinden suya bırakılırsa bırakılsın, sürenin kısalmasıyla ve doğrudan bulunduğu çeyreğe ve noktaya yüzme şeklinde bir sonuca ulaşmaktadır. Bu durum, sıçanın, mantarın bulunduğu çeyreği ve yeri, öğrenmiş olması değil anımsaması ile ifade edilmektedir.
İkinci aşamada, mantar, havuzun içinden alınır ve sıçan, tekrar farklı çeyreklerden havuza bırakılır. Hangi çeyrekten ve kaç kere suya bırakılırsa bırakılsın, doğrudan, mantarın bulunduğu aynı çeyreğe yüzmekte ve mantarın bulunduğu noktanın etrafında yüzmektedir. Bu daha kapsamlı durum, süreç ve sonuç ise öğrenme ile ifade edilmektedir.
Kaygının ortadan kaldırılması için bilginin yanı sıra, zihnin işleyişinin de bilinmesi, çok belirleyici ve kolaylaştırıcı bir katkı sağlamaktadır. )
(
Konu | Açıklama |
---|---|
Morris Su Labirenti/Morris Water Mase |
Hayvanların öğrenme, bellek ve uzamsal becerilerini değerlendirmek için kullanılan bir davranışsal testtir. 1981 yılında Richard G. Morris tarafından geliştirilmiştir. Nörobilim ve davranışsal bilimler için standart bir araçtır ve özellikle mekânsal bellek ile ilgili beyin bölgelerinin [örneğin, hipokampus] işlevlerini anlamada önemli bir rol oynar. |
Yapı |
- Büyük, dairesel bir su havuzu. - Havuzun içinde, su yüzeyinin hemen altında gizli bir platform. - Su bulanıktır, böylece platform görerek değil dokunarak bulunur. |
Amaç |
- Hayvanın gizli platforma ulaşmasını sağlamak. - Mekânsal öğrenme ve belleği test etmek. |
Kullanım Alanları |
- Mekânsal öğrenme ve belleği değerlendirmesi. - Nörolojik bozuklukların incelenmesi (ör. Alzheimer, stres). - İlaç etkilerinin test edilmesi. |
Testin Çalışma Aşamaları |
Eğitim aşaması: Hayvan platformun yerini öğrenene kadar tankta birkaç kez test edilir. Test aşaması: Platform kaldırılır veya yeni bir yere yerleştirilir; hayvanın önceki bilgileri kullanma becerisi değerlendirilir. |
Ölçülen Parametreler |
- Platforma ulaşma süresi. - İzlenen yolun uzunluğu. - Platform çevresinde geçirilen süre (platform kaldırıldığında). |
Avantajlar |
- Öğrenme ve belleği niceliksel olarak değerlendirme olanağı sağlar. - Hayvanın doğal yüzme davranışlarını kullanır. |
Dezavantajlar |
- Hayvanlar için suya maruz kalmak stres yaratabilir. - Uygun araçlar ve teknik bilgi gerektirir. - Görme engelli hayvanlar için uygun değildir. |
Konu | Açıklama |
---|---|
Öğrenme ve Anımsama ile İlişkisi |
Morris su labirenti, mekânsal öğrenme ve uzun süreli belleği ölçmek için kullanılır. - Anımsama (Hafıza): Test aşamasında platform kaldırıldığında, hayvanın geçmiş deneyimlerini kullanarak platformun konumunu anımsama becerisi ölçülür. - Öğrenme Süreci: Hayvan, tekrar edilen denemelerle platformun yerini öğrenir ve bu süreç hipokampal işlevleri yansıtır. - Nörolojik Bozukluklar: Alzheimer, travmatik beyin hasarı gibi durumlarda öğrenme ve bellek bozulmaları bu test ile tespit edilebilir. |
Depresyon ile İlişkisi |
Depresyon, öğrenme, bellek ve bilişsel süreçlerde bozulmalara neden olabilir. - Stres ve Depresyonun Etkileri: Kronik stres ve depresyon, hipokampus oylumunda azalmaya ve bellek-öğrenme işlevlerinde bozulmaya yol açar. - HPA Aksı ve Kortizol: Depresyonda artan kortizol düzeyleri hipokampal plastisiteyi olumsuz etkiler, bu da labirent performansının düşmesine neden olur. - Antidepresan Tedaviler: Antidepresanlar hipokampus üzerindeki nöroplastik etkileri yoluyla bellek ve öğrenmeyi iyileştirebilir. Bu, test performansının artmasıyla gözlenebilir. |
( Ahmet Çorak'ın Tezi ( .pdf olarak da buradan indirebilir ve okuyabilirsiniz...) | Ahmet Çorak'ın Sitesi )
- ANIMSAMAMAK / ANIMSANMAMASI GEREKENLER
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ANIMSAMAK / ANIMSAMAMIZ GEREKENLER
( Yaşadığımız, "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" herşeyi, sürekli anımsasaydık, delirirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazen/çoğunlukla, bazı "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" bilgi ve deneyimleri, delirmemek, kendimizi kaybetmemek/korumak, korkmak/korkabilmek ve varoluşumuzun sürekliliği için anımsamamız/anımsayabilmemiz gerekir. )
- ANJİYOGENEZ ile/||/<>/> ANJİYOGRAFİ ile/||/<>/> ANJİYOKARDİYOGRAFİ
( Damar oluşumu. İLE/VE/||/<>/> Damar görüntüleme. İLE/VE/||/<>/> Damar-yürek görüntülemesi. )
- ANLA! ve/||/<>/> TAMAMLA!
- ANLAM GENİŞLEMESİ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAM "ŞİŞ(İRİL)MESİ"
- ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE
- ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK
( Anlam, bütünlük gerektirir. )
( Meaning needs integrity. )
( Anlamak, beğenmenin başlangıcıdır. )
( MEANING and/<> INTEGRITY )
- ANLAM ile/ve/> DAYANAK
( MEANING/SENSE vs./and/> SUPPORT )
- ANLAM ile/ve/> ETKİ
( Anlam varsa ifadesi sonsuza kadar gider. )
( MEANING vs./and/> EFFECT )
- ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME
- ANLAMA ile/ve/> YENİDEN KURMA
- ANLAMAK ile/ve/> DEĞİŞİM/DÖNÜŞÜM
- ANLAMAK ile/ve/> ETKİLENMEK
- ANLAMAK ile/ve/değil/yerine/> İÇSELLEŞTİRMEK
- ANLAMAK ve/> KATLANMAK
- ANLAMAK ve/> ULAŞMAK
( Anlayan yapar! Anlayan yaşar! )
- ANLAMAK ile/ve/||/<>/>/< YORUMLAYARAK ANLAMAK
- ANLAMAYA/ÖĞRENMEYE:
AÇIK ile/ve/||/<>/> ÂŞIK
- ANLAMIYORUM ile/ve/değil/||/<>/>/< AKLIMDA(/ZİHNİMDE) TUTAMIYORUM
- ANLAMLANDIRAMAMAK ile/ve/||/<>/> TAKILI KALMAK
- ANLAMLANDIRMAK ile/ve/<>/> KAVRAMAK
- ANLAŞILAN/ANLAŞILIR/DOBRA[Bulg.] ile/ve/||/<>/> AŞILAN/AŞILIR
- ANLAŞILMAMAK/ANLAŞILAMAMAK ile/ve/> YANLIŞ ANLAŞILMAK
( Kişiyi, en çok zorlayan, en ağrına giden şey anlaşıl(a)mamaktır. İLE/VE/> Anlaşılamamaktan daha zoru da vardır, o da yanlış anlaşılmış olmaktır. )
( Bir bitki için, güneşe yönelememek ve bir üst hareket eden canlı zincirine katılamamak, onlara "hizmet edememek"; bir aslana kediymişcesine yaklaşmak, pireyi yürütmek ne kadar ağır bir durumsa!... )
- ANLAT(A)MAZSAK:
ÖĞRENEMEYİZ ile/ve/||/<>/> ÖĞRETEMEYİZ
- ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA
( Hz. Musa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. İsa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Âriflerin dilinde. İLE/VE/<>/> Filozofların dilinde. )
( Tevrat'ın dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> İncil'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Kur'ân-ı Kerîm'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Âriflerin dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Filozofların dili/usûlü/üslûbu. )
( Herkese, herkes için. İLE/VE/<>/> Yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Gençlere, yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, sanatçılara. / Yetişkinler ve sanatçılarla. İLE/VE/<>/> Bilgelik aşkı olan herkese, bilgelerle, filozoflarla. )
- ANLATMAK ile/ve/değil/||/<>/> ANIMSA(T)MAK
- ANLAYABİLMEK ve/||/<>/</> ANLATABİLMEK
( Bir şeyi anlayabilmenin en iyi yolu, onu, en iyi biçimde anlatabilmeye çalışmaktır. )
- ANLAYIŞ ile/ve/değil/||/<>/> YORUM
- ANLIK/ZİHİN > US/AKIL ve/||/<>/> BETİMLEME > KAVRAM ve/||/<>/> OLASILIK > ZORUNLULUK (BİLİNCİ)
- ANNE SÜTÜ ile/ve/||/<>/> TİRLE[Fr. < TIRE-LAIT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç. )
- ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )
- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ANNE ile/ve/> MÜREBBÎ ile/ve/> RAB
( [bebeği/çocuğu] 1 yaşına kadar. İLE/VE/> 18 yaşına kadar. İLE/VE/> Ömrünün sonuna kadar. )
- ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE
( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )
- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)
- ANOREKSİYA ile/ve/||/<>/> KAŞEKSİA[Fr. < CACHEXIE]
( İştahsızlık. İLE/VE/||/<>/> Kötü beslenme, süreğen ya da kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu. )
- ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE < Yun.] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK[Yun.] ile/ve/||/<>/> DEZENFEKTAN
( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. canlı dokular üzerinde mikroorganizmaları öldüren ya da büyümelerini durduran nesneler. İLE/VE/||/<>/> Cansız yüzeylerde mikroorganizmaları öldüren nesneler. )
( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/VE/||/<>/> Mikroplardan arınmış. )
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
( 26 Ağustos 1743 - 08 Mayıs 1794 ve/||/<>/> 08 Şubat 1834 - 02 Şubat 1907 )
- ANÜLÜS ile/||/<>/> ANÜLER
( Halka. İLE/||/<>/> Halkamsı. )
- AORTA ile/ve/||/<>/> VENACAVA
( Kalpten gövdeye oksijenli kan taşıyan ana damar. İLE/VE/||/<>/> Gövdeden kalbe oksijensiz kan taşıyan ana damarlar. )
- APANDİS[Fr. < APPENDICE]/APPENDIX[İng.] ile/||/<>/> APANDİSİT[Fr. < APPENDICITE]
( Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü. | Ek, kör ek. İLE/||/<>/> Körbağırsak eki yangısı. )
- APOTR[Fr.] ile/||/<>/> APOSTOLİK[Fr.]
( Havari. İLE/||/<> Papalıktan yayılma. | Havariler ile ilgili. )
- APRİORİ[LAT./İNG.] ile/ve/||/<>/> APOSTREORİ[LAT./İNG.]
( Deney yapmadan, gelen verilere dayanılarak kabul edilen, önsel. İLE/VE/||/<>/> Yapılan denemelerden sonra benimsenen sonsal soncul. )
- AR ile/ve/||/<>/> VR ile/ve/||/<>/> MR
( Açıklamalarını burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )
- ARANAN ile/ve/<>/> ARINAN
- ARANJE[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJMAN[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJÖR[Fr.]
( Derlenmiş, düzenlenmiş. İLE/VE/||/<> Belirli bir yönteme göre yerleştirme, düzenleme. İLE/VE/||/<> Düzenlemeci. )
- ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ile/ve/||/<>/> SUNUM YÖNTEMİ
( Tarihsel. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )
- ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME[AR-GE] ile/ve/||/<>/> ÜRÜN GELİŞTİRME
- ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA DÖNEMLERİNDE:
KULUÇKA ile/ve/||/<>/> BELGE TOPLAMA ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞTIRMA(OKUMA) ile/ve/||/<>/> YAZMA
- ARAŞTIRMACI ile/ve/||/<>/> UYGULAYICI
- ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH
( ... > Hem ârif, hem de hakîm olan. )
( Kâmiller/ârifler, Allah'ın nazarıyla bakar. )
( Ârif olan... İçi, dışı, dengede tutan. )
- ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE
- ARINMA ve/> AKTARMA ve/> ULAŞMA
( KATARSIS ve/> PARODESIS ve/> EPOPTEIA )
- ARINMA ile/ve/> AŞKINLIK
( PURIFICATION vs./and/> TRANSCENDENCY )
- ARINMA ve/||/<>/> AYDINLANMA ve/||/<>/> AŞK
- ARINMA ile/ve/> MÜŞÂHEDE
- ARİSTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN
- ARKA TEKER ile/ve/değil/||/<>/> ÖN TEKER
( Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. )
- ARKADAN İTİŞLİ (RWD) ile/ve/değil/||/<>/> ÖNDEN ÇEKİŞLİ (FWD) ile/ve/değil/||/<>/> DÖRT ÇEKER (AWD/4WD)
(
Özellik | Arkadan İtiş (RWD) | Önden Çekiş (FWD) | Dört Çeker (AWD/4WD) |
---|---|---|---|
Güç Aktarımı | Motor gücü arka tekerleklere iletilir. | Motor gücü ön tekerleklere iletilir. | Motor gücü dört tekerleğe dağıtılır. |
Çekiş ve Yol Tutuş | Yüksek hızda dengeli, ancak kaygan zeminde arkadan kayma riski vardır. | Yağmur ve karlı havalarda iyidir, ancak yüksek hızda sınırlıdır. | Her zeminde üstün çekiş ve denge sağlar. |
Performans | Daha iyi hızlanma ve denge sunar, genellikle spor ve lüks araçlarda kullanılır. | Yakıt tasarrufludur, ancak spor amaçlı kullanım için sınırlıdır. | En iyi yol tutuş performansına sahiptir ancak yakıt tüketimi daha yüksektir. |
Kullanım Alanları | Spor, performans ve lüks araçlar | Kent içi, ekonomik otomobiller | Arazi, SUV ve yüksek performanslı araçlar |
(
Özellik | Arkadan İtişli (RWD) | Önden Çekişli (FWD) |
---|---|---|
Ağırlık Merkezi | Ağırlık merkezi daha dengelidir. | Motor ve güç aktarım parçaları önde olduğundan, ağırlık merkezi öndedir. |
Motor Konumu | Motor, dikine konumlandırılır. | Motor, enlemesine konumlandırılır. |
Maliyet | Şaft tüneli gibi ek bileşenler nedeniyle daha maliyetlidir. | Daha az aksam bulunduğundan, maliyet, düşüktür. |
Bakım | Şaft ve diferansiyel bulunduğundan, bakım maliyeti daha yüksektir. | Bakımı ve yağlaması daha kolaydır. |
Ağırlık | Şaft tüneli ve ek aksamlar nedeniyle daha ağırdır. | Daha hafiftir. |
Performans Farkları
Özellik | Arkadan İtişli (RWD) | Önden Çekişli (FWD) |
---|---|---|
Kalkış Performansı | Kalkış performansı daha düşük olabilir. | Daha iyi çekiş sağladığından, ilk hızlanma daha iyidir. |
Genel Performans | Performanslı sürüş için daha uygundur. | Ekonomik ve günlük kullanım için uygundur. |
Viraj Kabiliyeti | Yüksek hızda daha dengeli kalır ancak dikkatli kullanım gerektirir. | Virajlarda genellikle daha avantajlıdır. |
Kaygan Zeminde Denetim | Kaygan zeminde arkadan kayma riski vardır ancak deneyimli sürücüler için toparlaması kolaydır. | Daha kolay denetlenir. |
- ARKADAŞLIK ve/> YOL
( Önce arkadaş, sonra yol. )
( Evvel refîk, sümme tarîk. )
- ARKEOLOJİ:
GEÇMİŞİN BİLİMİ ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİN BİLİMİ
- ARKEOLOJİ ile/ve/||/<>/> DENEYSEL ARKEOLOJİ
( )
- ARPANET ile/ve/||/<>/> MILNET ile/ve/||/<>/> NSFNET ile/ve/||/<>/> INTERNET
- ARŞ ile/ve/> ÂLÂ [Alnın üstü.]
- ARTER[Fr. < ARTÈRE] ile/ve/||/<>/> ARTERİT[Fr. < ARTÉRITE] ile/ve/||/<>/> ARTRİT
( Atardamar. | Trafiği yoğun olan ana yol. İLE/VE/||/<>/> Atardamar bozukluğu/yangısı. İLE Eklem yangısı. )
- ARTIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARTI
- ARZ ile/||/<>/> ARZ ODASI
( Padişahlara dîvân kararları hakkında bilgi sunma. İLE/||/<>/> Padişahların Dîvân-ı Hümâyun üyelerini ya da elçileri kabul ettiği bir oda. )
- AŞ ve EŞ ve/||/<>/>/< İŞ
( Gövdesinde erişkinliğine ulaşanlar[bülûğa erenler], eşini;
akılda erişkinliğe ulaşanlar, aslını aramaya başlar. )
- ASÂLET ve/=/||/<>/>/< HAKKÂNİYET
- ASCII ile/değil/yerine/> ANSI ile/değil/yerine/> ISO-8859-1 ile/değil/yerine/> Unicode UTF-8
( Başlangıçta. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Windows'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML4'te. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML5'te. )
- ASHAB ile/ve/> TABİÎN ile/ve/> TEB-İ TABİÎN
- ASİ ile/ve/||/<>/> AKSİ
- ASIL ile/ve/||/<>/> FER
( Bir şeyin kendisi, kopya karşıtı. | Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer. | Gerçeklik. | Soy. | Esas. | Temel. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde asaleten bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. İLE/VE/||/<>/> İkinci derecede olan, kol, dal. )
- ASILMAK ile/ve/||/<>/> YAZILMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜMEK
- AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK
- AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER
( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )
- AŞIRI ŞÜPHECİ/LİK ile/ve/> SALDIRGAN/LIK
- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET
- AŞK (İLE) ve/||/<>/> (B)İLİM (İLE)
( Bulunur, bulmak gerekir. VE/||/<>/> Bilinir, bilmek gerekir. )
- AŞK:
ARAYIŞ ile/değil/yerine/>/< ADAYIŞ/ADANIŞ
- AŞK:
ESKİDEN ile/ne yazık ki/>/>< GÜNÜMÜZDE
( "Korku". İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Kaygı". )
( "Elâlem görür" diye. İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Herkes görsün" diye. )
- AŞK:
SİN ile/ve/||/<>/> ŞIN
( | HİPOTALAMUS ve/||/+ HİPOFİZ ve/||/+ EPİFİZ | ile/ve/||/<>/>
| İYİ/LİK ve/||/+ DOĞRU/LUK ve/||/+ GÜZEL/LİK | )
- AŞK/ÇOĞU DURUM:
[önce] AKIM ve/sonra/||/<>/> BAKIM
- AŞK/IN:
"ACISI"(x ISTIRABI) ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ANISI
- AŞK ile/ve/||/<>/> SEVGİ
( İçine girme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> İçine alma isteği/coşkusu ile. )
( Dudaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> Yanaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. )
( Gönüldeki durum, kişiye hâkim oluyorsa. İLE/VE/||/<>/> Kişi, gönlündeki duruma hâkim olabiliyorsa. )
( Aşk, düzenliyi ve güzeli, akla ve mûsikî eğitimine uygun bir biçimde sevmektir. )
( Aşk, bilincin kaymasıdır. )
( Özne ile nesnenin, sarmal birliği. )
( Kişinin, aslını bulma zevki. )
( Muhabbet Yolu, Aşk Apartmanı, No.1, o kapıdan gir! )
( Aşkta, herşeyin mânâsı var, davası yok. )
( Aşkta, özün yanmaya, gözün ağlamaya başlar. )
( Meyl edip muhabbet ettiğin şeyin, olmaması durumu. )
( Aşk/Âşık! Ölümden ne korkarsın? Korkma! Ebedî varsın! )
( Dün olmayan. | Güzelliğe duyulan özlem. İLE/VE/||/<>/> ... )
( Bağımlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, kendini kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] İLE/VE/||/<>/> Bağlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, bir parçamızı kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] )
( İTİLÂK: Birinin sevgisine yakalanma, tutulma. )
( Aşk ehline, önce dert düşer, aşk değil! )
( Yakıcı. İLE/VE/||/<>/> Isıtıcı. )
( "Seni seviyorum..." [Çünkü sana gereksinimim var.] İLE/VE/||/<>/> Sana gereksinimim var. [Çünkü seni seviyorum...] )
( Coşkulu, tutkulu yaşanır. İLE/VE/||/<>/> Farkındalıklı, derinlikli, dingin ve doyurucudur. )
( Başımızı döndürür. İLE/VE/||/<>/> Dünyayı döndürür. )
( FALL IN LOVE vs./and/> LOVE )
- AŞK ile/ve/<>/> CESÂRET
( FALL IN LOVE vs./and/<>/> COURAGE )
- AŞK ile/ve/> DERT
( Aşkın gıdası, derttir. )
( Söylemem derdimi, hemderde bile! )
( Aşk adamı inletir, dert adamı söyletir. )
( Dinletir. İLE/VE/> Söyletir. )
( FALL IN LOVE vs./and/> TROUBLE )
- AŞK ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS
( BÂH-NÂME[Ar., Fars.]: Eşeyselliği konu alan kitap. )
( EŞEYSELLİK (SEKS) :
- Eşey Bilim: Seksoloji.
- Latince "sexus".
- Eşeysel çekim(cazibe): seksapel (ingilizce "sexappeal").
- Orpheus("Nur ile şifa veren"). (Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir.)
- Üçlemeler(Triad'lar)... (Sevgi-Sezgi-Bilgi), (Güzellik-Bilgi-Güç), (Sevgi-Arınma-Aydınlanma), (Güzel-İyi-Doğru).
American Heritage Sözlüğü'nde
- Sex: 1. a. The property or quality by which organisms are classified according to their reproductive functions. b. Either of two divisions, designated male and female, of this classification.
2. Males or females collectively.
3. The condition or character of being male or female; the physiological, functional, and psychological differences that distinguish the male and the female.
4. The sexual urge or instinct as it manifests itself in behavior.
5. Sexual intercourse.
6. The genitalia.
sexed, sexing, sex.es: To determine the sex of (young chickens).
- sex appeal: n. Physical attractiveness or personal qualities that arouse sexual interest in another person.
- sex cell: n. A gamete.
- sex chromosome: n. Either of a pair of chromosomes, usually, designated X or Y, in the germ cells of human, most animals, and some plants, that combine to determine the sex of an individual, XX resulting in a female and XY in a male.
- sex gland: n. A testis or ovary; gonad.
- sex hormone: n. Any of various animal hormones, such as estrogen and androgen, affecting the growth of function of the reproductive organs and the development of secondary sex characteristics.
- sex.ism: n. Discrimination based on sex, esp. discrimination against women. 2. Attitudes or conditions that promote stereotyping of social roles based on gender. -sex'ist adj. & n.
- sex.less: adj. 1. Lacking sexual characteristics; neuter. 2. Arousing or exhibiting no sexual interest or desire; asexual. -sex'less.ly adv. -sex'less.ness n.
- sex linkage: n. The condition in which a gene responsible for a specific phenotypic trait is located on the X choromoseome, resulting in sexually dependent inheritance of the trait.
- sex-linked: adj. 1. Carried by a sex chromosome, esp. an X chromosome. Used of genes. 2. Sexually determined. Used esp. of inherited traits.
- sex.ol.o.gy: n. The study of human sexual behavior. -sex'o.log'ic, sex'o.log'i.cal adj. -sex.ol'o.gist n.
- sex.pot: n. Informal. A strikingly sexy person.
- sex.tant: n. 1. A navigational instrument used for measuring the altitudes of celestial bodies. 2. Sextant. Sextans. [NLat. sextans, sextant- < Lat., sixth part(from its being graduated in sixths of a circle) < sextus, sixth.]
- sex.tile: adj. Designating the position of two celestial bodies when they are 60 degrees apart. [Lat. sextilis, one sixth < sextus, sixth.]
- sex.u.al: adj. 1. Of, pertaining to, affecting, or characteristic of sex, the sexes, or the sex organs and their functions. 2. Implying or symbolizing erotic desires or activity. 3. Of, pertaining to, or designating reproduction involving the union of male and female gametes. [LLat. sexualis < Lat. sexus, sex.] -sex'u.al.ly adv.
- sexual intercourse: n. Coitus, esp. between humans.
- sex.u.al.i.ty: n. 1. The conditionof being characterized and distinguished by sex. 2. Concern with or interest in sexual activity. 3. The quality of possessing a sexual character or potency.
- sex.u.al.ize: tr.v. -ized, -iz.ing, -iz.es. To make sexual in character or quality.
- sex.y: adj. -i.er, -iest. Arousing or tending to arouse. sexual desire or interest. -sex'i.ly adv. -sex'i.ness n.
- sexual selection: n. Darwinian adjunct of natural selection hypothesizing the preffered hereditary selection of characteristics involved in male courtship displays and combat.
- sex: pref. Six; sexpartite. [Lat. sex, six.]
- sex.a.ge.nar.i.an: n. A person who is sixty years old or between the ages of sixty and seventy.
adj. 1. Being sixty years old or between the ages of sixty and seventy. 2. Of or pertaining to a sexagenarian. [Lat. sexagenarius, sexagenary]
- sex.ag.e.nar.y: adj. 1. Pertaining to or proceeding by sixties. 2. Sexagenarian. -n., pl. -ies. A sexagenarian. [Lat. sexagenarius < sexageni, sixty each < sexaginta, sixty < sex, six.]
- Sex.a.ges.i.ma: n. The Second Sunday before Lent. [LLat. sexagesima < Lat. sexagesimus, sextieth < sexaginta, sixty < sex, six.]
- sex.a.ges.i.mal: adj. Of, relating to, or based on the number 60. [< Lat. sexagesimus sixty.]
- sex.cen.te.nar.y: adj. Pertaining to 600 or to a 600-year period. -n., pl. -ies. A 600th anniversary or its commemoration. [< Lat. sexcenteni, six hundred each : sex, six + centeni, a hundred each < centum, hundred.]
- sex.en.ni.al: adj. 1. Occurring every six years. 2. Relating to or lasting six years. -n. An event that occurs ever six years. [Lat. sexennium, of six years : sex, six + annus, year.] -sex.en'ni.al.ly adv.
- sex.par.tite: adj. Composed of or divided into six parts, as a groined vault.
- sext(also Sext): n. Eccles. 1. The fourth of the seven canonical hours. 2. The time of day set aside for sext, usually the sixth hour, or noon. [ME sexte < Lat. sexta(hora), sixth(hour) < sextus, sixth.]
- sex.tan: n. A malarial fever with paroxysms recurring every six days. -adj. Occurring or recurring every six days. [NLat. sextana(febris), sextan(fever) < Lat. sextus, sixth.]
- Sex.tans: n. A constellation in the equatorial region of the sky near Leo and Hydra. [NLat., sextant.]
- sex.tet: n. 1. Mus. a. A group composed of six vocalists or musicians. b. A musical composition written for six performers. 2. A group of six persons or things. [Alteration of SESTET.]
- sex.til.lion: n. 1. The cardinal number written 10*21. 2. Chiefly Brit. The cardinal number written 10*36. [Fr. sex-, six (Lat. sex) + million, million.] -sex.til'lion adj. & pron.
- sex.til.lionth: n. The ordinal number that matches the number sextillion in a series. 2. One of sextillion equal parts. -sex.til'lionth adj. & adv.
- sex.to.dec.i.mo: n. pl. -mos. 1. The page size of a book composed of printer's sheets folded into 16 leaves or 32 pages. 2. A book composed of sextodecimo pages. [Lat. sextodecimo, ablative of sextusdecimus, one sixteenth : sextus, sixth + decimus, tenth < decem, ten.]
- sex.ton: n. An employee or officer of a church who is responsible for the care and upkeep of church property and sometimes for ringing bells and digging graves. [ME segerstone < AN segerstaine < Med. Lat. sacristanus, sacristan.]
- sexton beetle: n. The burying beetle.
- sex.tu.ple: tr. & intr.v. -pled, -pling, -ples. To multiply or be multiplied by six. adj. 1. Containing or consisting of six parts; sixfold. 2. Larger or greater by sixfold; multiplied by six. 3. Mus. Having six beats to the measure. -n. A number six times larger than another. [Prob. SEX- + (QUIN)TUPLE] - sex.tu'ply adv.
- sex.tu.plet: n. 1. One of six delivered at one birth. 2. sextuplets. The six offspring of one birth. 3. A group of six similar persons or things; sextet. [SEXTU(PLE) + (TRI)PLET.]
- sex.tu.pli.cate: adj. 1. Six times as many or as much; sixfold. 2. Raised to the sixth power. -tr.v. -cat.ed, -cat.ing, -cates. To sextuple. -n. One of six similar things. [SEXTU(PLE) + (DU)PLICATE.] - sex.tu'pli.cate.ly adv. -sex.tu'pli.ca'tion n. )
( ... ile MÜCAMAA )
( LOVE vs./and/||/<>/> SEX )
- AŞK ile/ve/> EŞK[Fars.]
( ... İLE/VE/> Gözyaşı. )
- AŞK ve/> FEDÂKARLIK
( FALL IN LOVE and/> SACRIFICE )
- AŞK ile/ve/<>/> GÜLMEK :)
( Sen gülersen, hayat güler. :) :) :) )
( LOVE vs./and/<>/> TO LAUGH )
- AŞK ve/> İHSAN
- AŞK ve/> İRFAN
( FALL IN LOVE and/> WISDOM )
- AŞK ve/> İRFAN
- AŞK ve/||/<>/>/< MAHVİYET
- AŞK ve/||/<>/> ŞAİR/ŞİİR
( Aşkın dokunuşlarıyla herkes şair olur. )
- AŞK ile/ve/> SAYGI
( FALL IN LOVE vs./and/> RESPECT )
- AŞK ile/ve/> SIDKIYET
( Birinde kül olduysan, başkasını ısıtamazsın. )
- AŞK ile/ve/||/<>/> ŞİİR
( ... İLE/VE/||/<>/> Birinin unuttuğunu, öbürüne unutturmayan söz. )
( Aşk (bile), şiirin bahanesidir. )
- AŞK ile/ve/>/değil VEFÂ
( NE MÜMKÜNDÜR VEFÂ BULMAK CİHANIN BÎ-VEFÂSINDAN
MUHİB-İ SÂDIKI YEĞDİR KİŞİNİN AKRABASINDAN )
- AŞKI:
OLUŞTURAN ile/ve/||/<>/> ARTIRAN
- AŞKIN, ...:
KAPIYI ÇALMASI ile/ve/||/<>/> BACAYI SARMASI
- AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/> BİR/LİK
- AŞKIN/LIK ile/ve/<>/> İÇKİN/LİK
- AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK
( Evrenseller. İLE/VE/||/<>/>/>< İçerikleri. )
( Değişmez. İLE/VE/||/<>/>/>< Değişken. )
( Yaşam. İLE/VE/||/<>/>/>< Yaşama kattıkların. )
( Adâlet. İLE/VE/||/<>/>/>< Yasa. )
( Tek bir nesneye ait olan. İLE/VE/||/<>/>/>< Tek bir nesneye ait olmayan. | Âleme bulaşan. )
( TRANSCENDENT/TRANSCENDENCY vs./and/||/<>/>/>< IMMANENT )
( SAMADHI ile/ve/||/<>/>/>< SAMAVAYA )
( CHAOYUE ile/ve/||/<>/>/>< ... )
- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ
( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )
- AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<>/> SANAT
- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK
- ASLÎ ile/ve/||/<>/> TALÎ
- ASMA KAT ile/||/<>/> ŞİRVÂNÎ
( ... İLE/||/<> Çatı arasında ya da dükkanların üstünde yer alan alçak tavanlı asma kat. )
- AŞMAK ve/> ULAŞMAK
- ASPİRASYON ile/||/<>/> ASPİRATÖR
( Emme, somurma/soğurma. İLE/||/<>/> Emmeç. )
- ASSELİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ARTİNSKİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ANİZİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AALENİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> APSİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ALBİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AKİTANİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> TORTONİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> MESSİNİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ZANKLEYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> BOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ATLANTİK ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBBOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBATLANTİK ÇAĞ
( [yaklaşık...]
298.9 - 295.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Sisuraliyen Dönemi'nin dört evresinden ilki.] İLE/VE/||/<>/> 290.1 - 279.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 247.2 - 242 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Orta Triyas Dönemi'nde bulunan iki çağın altta olanı.] İLE/VE/||/<>/> 174 - 170.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi.[Orta Jura Dönemi'nin dört bölümünden en küçüğüdür. Bajosiyen Çağı'nın altında, Alt Jura Devresi'ndeki Toarsiyen Çağı'nın üzerinde yer alır.] İLE/VE/||/<>/> 125 - 113 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Dünya çapında biriken kayaları simgeleyen Alt Kretase Dönemi'ndeki altı ana bölümden beşincisi.][Bu çağın kayaları, Barremiyen Çağı'na ait kayaların üzerinde, Albiyen Çağı'na ait kayaların altında bulunur.] İLE/VE/||/<>/> 113 - 100.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Alt Kretase Dönemi'nin altı ana bölümünden en üstte olanı.][Apsiyen Çağı kayaçlarının üzerinde, Senomaniyen Çağı kayaçlarının altında] İLE/VE/||/<>/> 23.03 - 20.4 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Miyosen Devri kayaçlarının en erken ve en alt bölümü.][Aquitaine bölgesinde (Güneybatı Fransa) bulunan kayaçlardan] İLE/VE/||/<>/> 11.608.000 - 7.246.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7.246.000 - 5.332.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 5.332.000 - 3.600.000 yılları arasındaki zaman dilimini kapsayan jeolojik zaman dilimi.9.000 - 7.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7500 - 5000 yıl öncesine ait ıslak okyanus iklimi dönemi.[Kuzeybatı Avrupa'da, sıcaklıkların şimdikinden daha sıcak olduğu dönem.] İLE/VE/||/<>/> 5.000 - 2.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 2.500 yıl öncesinden başlar.[Holosen epoku içindeki son dönemdir.] )
- ASTENİ/ASTHENIA[İng.] ile/ve/||/<>/> ASTENİK/ASTHENIC[İng.]
( Güç yitimi. Gövde/beden düşkünlüğü. İLE/||/<>/> Düşkün. Gücü yitik. )
- AŞURE[Ar. AŞURÂ] ile/ve/||/<>/> HELİSE KÖHLE SAVRMA KEŞKEK SAHRA AŞURESİ TUZLU AŞURE
( Tatlı olanı. İLE/VE/||/<>/> Tuzlu olanı. )
- AT, O "ADAMI"! ve/||/<>/> AT, O ADIMI!
- ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ
- ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK
- ATLATMA ve/> MUTLULUK
- ATLET ile/ve/||/<>/> TAVŞANLIK
( ... İLE/VE/||/<>/> Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı. | Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş. )
- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ
( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )
- ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI
( )
- ATOM ile/ve/||/<>/> MOLEKÜL
( Kimyanın en temel yapı taşı. Ögenin kimyasal özelliklerini belirler. İLE/VE/||/<>/> Atomların bir araya gelerek oluşturduğu yapıları tanımlar. )
( Nesnenin en küçük birimi. İLE İki ya da daha fazla atomdan oluşan yapı. )
- ATOM ile/ve/||/<>/> ÖZDECİK/MOLEKÜL[Fr./İng. MOLECULE]
( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<>/> Pek ufak parça. )
( Bir ögenin özelliklerini taşıyan, nesnenin en küçük birimi. İLE//VE/||/<>/> İki ya da daha fazla sayıda atomun kovalent bağlarla birbirine bağlanmasıyla oluşan nesne. )
( CEVHER-İ FERDÎ )
( [kökeni/etimolojisi] TOMOS[Yun.]: Bölmek. İLE/VE ZERRE[Ar.] )
( Rotasyon. İLE/VE Sirkülasyon. )
( ATAMUS cum/et ... )
( ATOMOS )
- ATOMİK ORBİTALİ ile/||/<>/> MOLEKÜL ORBİTAL
( Atom içindeki elektronların bulunduğu bölge. İLE/||/<>/> Molekül içindeki elektronların bulunduğu bölge. )
- ATREZİ ile/||/<>/> ATREZİK
( Gerileme. | Doğuştan tıkanıklık. İLE/||/<>/> Gerilemiş. )
- ATRİYAL ile/||/<>/> ATRİYOVENTRİKÜLER
( Kulakçığa ait. | Situs kulakçık konumu. İLE/||/<>/> Kulakçık-karıncık. )
- AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI
- AUGUSTE RODIN ile/ve/||/<>/> KEMAL KÜNMAT
( "Düşünen Adam" heykelini yapan. İLE/VE/||/<>/> Bakırköy Akıl Hastahanesi'ndeki "Düşünen Adam" heykelini yapan. )
- AYAĞA KALKMAK/KIYAM ve/||/<>/> UYANMAK/UYANIKLIK/YAKAZA ve/||/<>/> YÜRÜYÜŞ/SEYR
- AYAK BASMAK" ile/ve/<>/> "ADIM ATMAK"
- AYAKKABI BAĞCIKLARINI:
BAĞLAMAK ile/değil/yerine/> MIKNATIS
( ... İLE )
- AYAKTA DURMAK ve/fakat/||/<>/>/< HAYATTA KALMAK
( Yeterince gücün olmayabilir/kalmayabilir. VE/FAKAT/||/<>/>/< Nedenlerin vardır ve yeterince çoktur. )
- AYÂN ile/||/<>/> AYÂN-EŞRÂF
( Bir bölgenin ileri gelenlerine verilen ad. İLE/||/<>/> Derebeyi konumuna ulaşan taşra ileri gelenlerine verilen ad. )
- AYDINLANMA ile/ve/> AŞMA
( ENLIGHTENMENT vs./and/> TO EXCEED )
- AYDINLANMA ile/ve/<>/> DEVRİM
- AYDINLANMA ile/ve/||/<>/> SÜKÛNET
( ENLIGHTENMENT vs./and/||/<>/> QUITENESS )
- AYDINLANMADA:
ATİNA ile/ve/||/<>/> BAĞDAT ile/ve/||/<>/> AMSTERDAM
( )
- AYDINLANMAK ile/ve/||/<>/> ERMEK
- AYDINLANMAK ve/||/<>/>/< ŞEFKÂT
- ÂYET ile/ve/||/<>/> VÂRİDÂT
( Risâletten doğan/gelen. İLE/VE/||/<>/> Velâyetten doğan/gelen. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Bireysel/sanatsal. )
- AYIKLAMA ile/ve/<>/> İŞLEME
- AYIP[Ar. < AYB] ile/ve/<>/> KAYIP[Ar. < GAYB]
- AYIRMA ile/ve/||/<>/> SINIFLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SONSAL SINIFLAMA
( TO SEPARATE vs./and/||/<>/> CATEGORIZE )
- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK
( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )
- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN
( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )
- AYNA" ile/ve/> İKİNCİ VAROLAN
( Her varolan, her zerreye; her zerre, her varolana etki eder. )
- AYNALAMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL
( Bakım veren[anne vb.]. İLE Baba. )
- AYNALANMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜL
( Annenin, çocuğuna, biricikliğini duyumsatmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Baba ile olan. İLE/VE/||/<>/> Yaştaş/akran ile. )
- AYNI "BOK" ile/ve/değil/||/<>/> LACİVERDİ
- AYNI AÇIDAN BAKMAK ile/ve/||/<>/>/< AYNI ACIDAN BAKMAK
- AYNI ŞEYİ(AYRINTIYI/KONUYU):
KONUŞUYORUZ ile/ve/değil/||/<>/> SÖYLÜYORUZ
- AYRIK DÜZENLER/SİSTEMLER ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ DÜZENLER/SİSTEMLER
- AYRILIK:
YAKAR ve/||/<>/> YIKAR
- AYRILIK ile/ve/>/değil BAŞLANGIÇ
( [not] DEVIATION vs./and/>/but BEGINNING )
- AYRILMA-BİREYLEŞME EVRELERİNDE:
3-8 ve/||/<>/> 10-15 ve/||/<>/> 15-22 ve/||/<>/> 22-30 AY
( Farklılaşma ve gövde imgesinin gelişimi. VE/||/<>/> Uygulama. VE/||/<>/> Yeniden yakınlaşma. VE/||/<>/> Bireyleşmenin sağlamlaştırılması ve nesne sürekliliğinin başlangıcı. )
- AYRILMA ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞME ile/ve/||/<>/> GERÇEK(LİK)LE İLİŞKİ
( WINNICOTT > STERN > MAHLER )
- AYRILMA ile/ve/||/<>/> BOŞANMA
- AYRILMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYILMAK
- AYRIM <>/> ÇATIŞKI <>/> BİREŞİM
- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA
- AZ İLE YETİNMEK ile/ve/||/<>/>/< ÖLÇÜLÜLÜK
( TO BE CONTENTED WITH FEW vs./and/||/<>/>/< MODERATION )
- AZÂB ile/ve/> LEZZET
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZI DİŞLERİ ile/ve/||/<>/> AKIL DİŞLERİ
( Öğütme dişleri. İLE/VE/||/<>/> Buluğ çağı ile yaklaşık otuz yaşları arasındaki gençlik dönemi arasındadır. Bundan dolayı bu dişlere, "akıl dişi" adı verilir. )
( DIRS[çoğ. ADRÂS] ile/ve/||/<>/> ... )
- AZİM ve/||/<>/> SEBAT ve/||/<>/> SABIR
( Başlarken. VE/||/<>/> Sürdürürken. VE/||/<>/> Bitirirken. )
- AZITMA ile/ve/değil/yerine/> KAZITMA
- AZUKLUG/AZUQLUG ile/ve/||/<>/> AZUKLUG/AZUQLUG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Azığı olan kişi. İLE/VE/||/<>/> Erzak olarak hazırlanan şey. )
- B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM
( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )
- B2B ile/ve/||/<>/> B2C
( Toptan/cılık İLE/VE/||/<>/> Perakende/cilik. )
( Business To Business. VS./AND/||/<>/> Business To Customer/Consumer. )
- BADİ ile/ve/||/<>/> BADİK
( Ördek. İLE/VE/||/<>/< Ördek. | Palaz. | Kısa boylu. )
- BAĞ ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLÜK
- BAĞIMLI/LIK ile/ve/||/<>/> DÜŞKÜN/LÜK ile/ve/||/<>/> TAŞKIN/LIK
- BAĞIMLILIK SAĞALTIMINDA:
ÜMİT ve/||/<>/> GÜVEN
( )
- BAĞIMLILIK SÜRECİ VE SONUCU:
HASTAHANE ve/||/<>/> CEZAEVİ/KODES[Yun.] ve/||/<>/> MEZAR
- BAĞINTILI/LIK ile/ve/||/<>/> ZORUNLU/LUK
- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK
( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )
- BAĞLAMLARDA DÜŞÜNCE ve/||/<>/> BİLME-İNANMA ve/||/<>/> EYLEME-YAŞAMA
- BAĞLANTI:
BULMAK ile/ve/<>/> KURMAK
- BAHANELERE SIĞINMAK ve/> BAHANELERE ESİR OLMAK
- BAHS[Ar.] ile/ve/||/<>/> HAFRİYAT[Ar.]
( Söz. | Üzerinde konuşulan şey, konu. | Görüşünde ya da iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü antlaşma. | Bir kitabın bölümlerinden her biri. | Araştırma. İLE/VE/||/<>/> Yeryüzünü kazmak, yarmak ve açığa çıkan fazlalıkları da atmak. )
- BAKAN/LIK ile/değil/yerine/> KALEM(SEKRETER/YA)
- BAKIMLI/LIK ile/ve/> ALIMLI/LIK
- BAKIŞ AÇISI ile/ve/||/<>/>/< TUTUM
- BAKIŞ ile/ve/> UFUK
( Bakış/nazar derinleştikçe ufuk açılır. )
- BAKTERİ ile/ve/||/<>/> BAKTERİYOLOJİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Bakterilerin ve genellikle mikropların biçimlerini, niteliklerini inceleyen bilim. )
- BANA NE? ile/ve/||/<>/> SANA NE?
( Başkasınaysa. İLE/VE/||/<>/> Banaysa. )
- BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU
( )
( )
- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN
- BARINAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> TAPINAK
- BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET
- BARIŞI:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK
- BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK
- BARİZ ile/ve/||/<>/> İBRAZ
( Açık, göze çarpan, belirgin. İLE/VE/||/<>/> Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma. )
- BAŞARI:
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN
- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN
- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK
- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN
- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI
( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )
- BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine/<>/></> BAŞARI
( Açıklama gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>> Sessizdir. )
( Başarı, "başarısızlık kaygısı"ndan uzak durabilmeyi bilmektir/yeğlemektir. )
- BAŞARISIZLIK ile/ve/||/<>/> UTANMAK
- BAŞARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< İLERLEMEK
( Sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Süreç. )
- BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ
- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK
- BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME
- BAŞKALARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK ve/||/<>/> KENDİNİ DÜĞÜMLEMEK
- BAŞKASI İLE GELEN MUTLULUK
ile/ve/değil/||/<>/>
BAŞKASI İLE GİDEN MUTLULUK
- BAŞKASININ, BİZİ KEŞFETMESİ ile/ve/>/değil/yerine KENDİNİ KEŞFETME
( Beşer. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE İnsan. )
- BASKETBOL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SİLEMBOL
( [not] BASKETBALL vs./and/but/||/<>/> SLAMBALL
SLAMBALL instead of BASKETBALL )
- BASKI ile/ve/||/<>/> KORKU
- BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN
( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )
- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> SON
- BAŞLANGIÇ ve/=/||/<>/> VARSAYIM
- BAŞTAN ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> YOLDAN ÇIKMAK
- BASTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< TUTMAK
- BAYILMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> AYILMAK
- BAYIR DERSEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞ DERSEK
( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )
- BAYIR DERSEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HAYIR(!) DERSEK
( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )
- BAYRAKTA:
UÇKURLUK ile/ve/||/<>/> UÇUM
( Direğe yakın olan ve ipe bağlı olan eni. İLE/VE/||/<>/> Öteki taraftaki eni. )
- BAZEN ve BAZI "DURUMLARI/KABULLERİ":
"KURMAK/SÜRDÜRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YIKMAK/BOZMAK
- BAZI BEYİN/PSİKOJENİK HASTALIKLAR ile/ve/||/<>/> YARATICILIK
- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI
- BAZI DUYGULAR/DURUMLAR:
DİLLENDİR(E)MESEK DE ... ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLLENDİRİRSEK
( ... de (")olur("). İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Bambaşka[tatlı/değerli/etkil(eşiml)i/karşılıklı/coşkulu/sevimli/sevecen] olur. )
- BAZI SEBZELER:
TARLADA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAKSIDA
( )
- BAZI ŞEYLERİ ...
UNUTMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine/>
HİÇ YAŞAMAMAK/YAŞAMAMAYA ÇALIŞMAK
- BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI
- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL
- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
BAĞLANMA ile/ve/||/<>/> AYRIŞMA ile/ve/||/<>/> KİMLİK KAZANIMI
( 0 - 18 ay. İLE/VE/||/<>/> 18 - 36 ay. İLE/VE/||/<>/> 36 - 72 ay. )
- BEBEK/LİK EVRELERİ/NDE:
OTİSTİK ile/ve/> SİMBİYOTİK ile/ve/> AYRIŞMA VE BİREYLEŞME
( 0-2 ay. İLE/VE/> 2-5 ay. İLE/VE/> 6-30 ay. İLE/VE/> 30 ay sonrası. )
( NORMAL AUTISTIC PHASE vs./and/> NORMAL SYMBIOTIC PHASE vs./and/> SEPERATION-INDIVIDUATION PHASE )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )
( BABY vs./and/<>/> CHILD )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEDÎHE[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> REVİYYE[Ar.]
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir konuda uzun uzun düşünmek. )
( İlk aşama. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Son aşama. )
- BEĞEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SARIL
( Facebook'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< www.Good4Trust.org 'da. )
- BEĞENİLMEK ve/||/<>/>/< KABUL EDİLMEK
- BEKÂR ile/ve/||/<>/> BAKAR
- BEKLEMEK ve/> SORGULAMA
- BEKLEMEK ve/> YORGUNLUK
- BEKLENTİ SIRALAMASI:
"YÖNETİCİLERE GÖRE" ile/değil/yerine/>/>< ÇALIŞANLARA GÖRE
( )
- BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< BATKI/HÜSRAN
( EXPECTATION, ANTICIPATION and/>/= DISAPPOINTMENT )
- BEKLENTİ ile/ve/||/<>/> DAYATMA
( Aralarında çok ince bir çizgi ya da geçiş vardır. )
- BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< DERT
- BELİRLEME ile/ve/> BİRARADA TUTMAK
( TO DETERMINE vs./and/> TO KEEP TOGETHER )
- BELİRLEME ile/ve/>/<> DEĞİLLEME
( TO DETERMINE vs./and/>/<> NEGATION )
- BELİRLEME ile/ve/>/<> SONSUZ DEĞİLLEME
( TO DETERMINE vs./and/>/<> INFINITE NEGATION )
- BELİRLİ BİR YERDELİK ile/ve/||/<>/> SIRALILIK
- BELİRLİ BİR:
SÜREYLE ile/ve/||/<>/>/< SIRAYLA
- BELİRLİ NEDENLER ile/ve/||/<>/> BELİRLİ KOŞULLAR ile/ve/||/<>/> BELİRLİ SONUÇLAR
( Geçmiş. İLE/VE/||/<>/> Şimdi. İLE/VE/||/<>/> Gelecek. )
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BELİRGİN/LİK
( Zihnin baş edemediği ve neredeyse her an tükenebileceği tek durum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Zihnin ve sürecin rahatlayabildiği ve yaşayabildiği tek durum. )
- BELİRSİZ ile/ve/||/<>/> SONSUZ ile/ve/||/<>/> TEK
( Tek aynada. İLE/VE/||/<>/> Karşılıklı aynanın arasında. İLE/VE/||/<>/> Birbirine bakan üç aynanın[üçgen içinde] ortasında. )
- BELİRSİZLİK /= TEHLİKE:
EN KÖTÜ ile/ve/||/<>/> EN İYİ ile/ve/||/<>/> EN OLASI
- BELİRSİZLİK ile/ve/||/<>/> KARARSIZLIK
- BELİRSİZLİK ile/ve/||/<>/>/< OLANAKSIZLIK
- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN
- BELLEĞİN AŞAMALARI'NDA:
KODLAMA ile/ve/> DEPOLAMA ile/ve/> ARA-BUL-GERİYE GETİR
( Belleğe yerleştirilir. > Bellekte tutulur. > Bellekten çağrılır. )
- BELLEĞİNDEN SİLMEK ile/ve/> ETKİSİNDEN/"BÜYÜSÜNDEN" KURTULMAK
( REMOVE FROM MEMORY vs./and/> RELEASE FROM EFFECT/CHARMING )
- BELLEK:
GEÇMİŞ ve/||/<>/> ŞU AN ve/||/<>/> GELECEĞİ (BELİRLER)
- BELSUYU/ATMIK(MENİ) ile/ve/> DÖL
- BEN DE SİZDENİM ve/||/<>/> BENİM GİBİ/DURUMUMDA OLAN BAŞKA BİRİ DAHA VAR MI?
( Çok sıradışı bir ortamda/bölgede/toplumda/durumda, kişinin ilk düşündükleri. )
- BEN OLMA GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/> AİT OLMA GEREKSİNİMİ
( En temel/öncelikli gereksinimler. )
- BEN-SEN-O ile/ve/||/<>/> BİZ-SİZ-ONLAR
( Tekil. İLE/VE/||/<>/> Çoğul. )
- BEN, SENİ ...-BEN DE SENİ ...
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
BEN, SENİN ...-BEN DE SENİN ...
( [İlişkilerin] Başlangıcında. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Sürecinde ve/ya da sonunda. )
- BEN, UZAYDA ile/ve/değil/||/<>/>/< UZAY, BENDE
- BEN:
"ŞUYUM/BUYUM, BU/ŞU KADARIM!" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< BEN'İM
- BEN/LİK ile/ve/<>/> KENDİ/LİK
- BEN ve/||/<>/> BEN'İ (NASIL KURTARABİLİRİM?)
- BEN ile/ve/<>/> BİZ ile/ve/<>/> KENDİ/LİK
- BENCİL/LİK ile/ve/> SAHTEKÂR/LIK
- BENCİL/LİK ile/ve/> SORUMSUZ/LUK
- BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞI ÇIKABİLMEK
- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ
- BENLİK:
GERÇEK ile/ve/||/<>/> İMGESEL ile/ve/||/<>/> SİMGESEL
- BENLİK ile/ve/||/<>/> ÖYKÜSEL BENLİK
- BENLİKTE ÖLMEK ve/||/<>/> HAKİKATTE DİRİLMEK
- BENLİKTEN/EGODAN VAZGEÇMEMEK ve/ne yazık ki/> KENDİNDEN VAZGEÇMEK
- BENZEN ile/ve/||/<>/> ANİLİN[Fr. < ANILINE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Benzenden türeyen bir amin. )
- BEŞ İNCELİK/LETÂİF-İ HAMSE[Ar.]:
KALB ile/ve/||/<>/> RUH ile/ve/||/<>/> SIR ile/ve/||/<>/> HAFÎ ile/ve/||/<>/> AHFÂ
- BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)
( Kendini tanımayan, görünüş bazında, "insan" etiketine sahip olan, sınırlı ve âtıl durumda yaşayan.
İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Kendini gerçekleştirmiş, Bilim, Sanat, Felsefe, Zam/an, Doğa, Ayırdındalık/Farkındalık, Yeğleme/Tercih kavramlarının bağlantılarını oluşturabilmiş, oturtabilmiş ve uygulama durumunda olan bir var olan. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
( Dayanmayan/dayanamayan, sabretmeyen/sabredemeyen. Sabra dayanamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Dayana(bile)n, sabrede(bile)n. )
( Konuşabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Konuşmayabilen, konuşabildiği gibi konuşmamayı ve/ya da [gereğince] susabilmeyi de becerebilen. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Kişi, kişinin kurdu ise. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, kişinin dostu ise. )
( [birbirimize] Yaklaşmak/yaklaşan. İLE/ÖNCELİKLE/||/<>/>< Yaklaşmamak/yaklaşmayan. )
( Görünür. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görünmez. )
( Görünürlük. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görebilirlik. )
( Herhangi/belirli biri. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sanatsal biri. )
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Doya doya, insanlığını yaşayan. )
( Gaflet uykusundan uyanan kişi, beşerdir. Beşer, nefsine mahkûm olan kişidir. Beşer, Allah'ı anlamadan, insan olamaz. İnsan/kişi de bu konuyu hallederse Âdem olur. )
( Dostu bul, ona kavuş. Fakat bunu sindiremeyecek olanlara gösterme! )
( Yapmamız gereken, farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Anadan doğma insan yoktur. )
( Beşer iken bî-şer olmaktır, insan olmak. )
( Melekler, insan olamadığından dolayı üzgün; şeytan ise insan olmadığından dolayı memnunmuş. )
( What we need is to be aware of being aware. )
( Kendini kabul etmeyen, itirazı çok ve çeşitli olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendini kabul eden, kendiyle barışan, itirazları olmayan ya da azalmış olan. )
(
İnsanın Evrimsel Süreci
Dönem | Tür | Özellikler | Zaman |
---|---|---|---|
İlk İnsan Benzeri Atalar | Sahelanthropus tchadensis | İnsan ve şempanze ayrımı; çift ayaklılık belirtileri | 7 - 6 milyon yıl önce |
Erken Homininler | Orrorin tugenensis | Çift ayaklılık adaptasyonu | 6 - 4 milyon yıl önce |
Erken Homininler | Ardipithecus ramidus | Ağaçta yaşama ve yerde hareket etme yeteneği | 4,4 milyon yıl önce |
Australopithecus Dönemi | Australopithecus afarensis | Çift ayaklı yürüyüş, küçük beyin; "Lucy" fosili | 4 - 3 milyon yıl önce |
Australopithecus Dönemi | Australopithecus africanus | Daha gelişmiş çene yapısı | 3 - 2 milyon yıl önce |
Erken Homo Türleri | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce |
Erken Homo Türleri | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu | 2 - 1,8 milyon yıl önce |
Orta Homo Türleri | Homo erectus | Afrika'dan göç, ateşin denetimi | 1,8 milyon - 500.000 yıl önce |
Neandertaller | Homo neanderthalensis | Avrupa ve Asya'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce |
Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce |
Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz |
(
İnsan(Homo) Türlerinin Evrimi
Dönem | Tür | Özellikler | Zaman |
---|---|---|---|
Erken Homo | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı, çift ayaklılık | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce |
Erken Homo | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu, uzun yüz yapısı | 2 - 1,8 milyon yıl önce |
Orta Homo | Homo erectus | Ateşin denetimi, karmaşık araç yapımı | 1,8 milyon - 110.000 yıl önce |
Orta Homo | Homo heidelbergensis | Barınak yapımı, avlanma stratejileri | 700.000 - 200.000 yıl önce |
Geç Homo | Homo naledi | Bilinçli gömme davranışı | 335.000 - 236.000 yıl önce |
Geç Homo | Homo neanderthalensis | Avrupa'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce |
Geç Homo | Denisova İnsanları | Genetik çözümlemeyle tanımlandı, sınırlı fosil bulguları | 200.000 - 30.000 yıl önce |
Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce |
Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz |
( HUMANUS cum/||/<>/> HOMO )
- BEŞER DOĞMAK ile/ve/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( BEŞER İKEN BÎ-ŞER OLMAKTIR İNSAN OLMAK )
( BIRTH AS HUMAN vs./and/> BEING HUMAN )
- BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ
( Herhangi/belirli biri. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Sanatsal biri. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BESLEMEK ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRMEK
- BESMELE ile/ve/değil/> ZAMAN/FIRSAT/BOŞLUK
( Herhangi bir eylem öncesinde kullanılan Besmele sadece bir söz değil, günlük hayattaki (zihinsel) koşuşturmanın içinde küçük aralar vererek kontrollü/farkındalıklı olmayı, kendine/zihnine ve olaya/olguya [birkaç salise/saniye olsa bile] fırsat/zaman/boşluk sunmayı sağlar. )
- BESTE ve/<>/> OPUS[Lat.]
( ... VE/<>/> Besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı. )
- BEY ile/ve/||/<>/> BOY
( Bey'in kararı/tutumu/dini vb. İLE/VE/||/<>/> Boy'un kararı/tutumu/dini. )
- BEYİN:
AUSTRALOPİTEK ile/ve/||/<>/> HOMO ERGASTER ile/ve/||/<>/> HOMO SAPİENS SAPİENS
( 400 cm³ İLE/VE/||/<>/> 800 cm³ İLE/VE/||/<>/> 1200 cm³ )
- BEYNİN/ZİHNİN GELİŞİMİNDE:
SAĞ YARIMKÜRE ve/||/<>/> SOL YARIMKÜRE (ÖZELLİKLERİ)
( İlk iki yılda. VE/||/<>/> İkinci iki yılda. )
- BEZ =/> BEZE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Deri ile et arasında oluşan yumru. )
- BEZEK =/> BOYAMA/SÜSLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BEZGİN/LİK ile/ve/||/<>/>/< ÜMİTSİZ/LİK
( MEFTÛR[< FÜTÛR] ile/ve/||/<>/>/< ME'YÛS[< YE'S] )
- BİÇEK ile/> BIÇAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BIÇIM =/> DİLİM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİÇTİĞİN ve/||/<>/>/< EKTİĞİN
( "Biçtiğimizi" beğenmiyorsak, "ektiğimize" bakmalıyız! )
- BIDIK/BIDIQ =/> BIYIK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BIKIN/BIQIN =/> KALÇA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİL ile/ve/değil/||/<>/> BEN/O OL DA BİL
- BİLDİKLERİMİZ ve/||/<>/> BİLMEDİKLERİMİZ
( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )
( Damla. VE/||/<>/> Okyanus. )
- BİLEN/DÜŞÜNEN İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS] ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI/BİLGE İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS SAPİENS]
( "Homo sapiens sapiens" terimi, modern insan türünü belirtmek için kullanılan bir alt tür adıdır. "Homo sapiens", insanın tür adıdır ancak bilim dünyası tarafından modern insan alt türü olarak "Homo sapiens sapiens" olarak sınıflandırılmıştır.
Bu terim, insan türünün daha özel bir alt öbeğini vurgulamak için kullanılır. İlk "Homo sapiens" türü, yaklaşık 200.000 yıl önce ortaya çıktı. Ancak "Homo sapiens sapiens", yaklaşık 50.000 ila 70.000 yıl önce ortaya çıkan ve günümüzdeki insan türünü tanımlayan daha özel bir alt türdür. Bu terim, Homo sapiens'in en yaygın ve günümüzde yaşayan alt türünü belirtmek için kullanılır. )
- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN
- BİLGE/LİK ile/ve/||/<>/>/< YALIN/LIK
- BİLGELİK ile/ve/||/<>/>/< KALITIMSAL BİLGELİK
( WISDOM vs./and/||/<>/>/< ANCESTRAL WISDOM )
- BİLGELİK ve/> TEMKİN
- BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)
- BİLGİ TAŞIYICISI OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/>/< ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK
- BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET
( Geçmiş/mazi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Gelecek/istikbal. )
( [not] Past. VS./AND/but/||/<>/> Future.
Future. INSTEAD OF Past. )
( Ekleyerek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzaklaşarak. )
( [not] By adding. VS./AND/but/||/<>/> By retreating.
By retreating. INSTEAD OF By adding. )
( )
( "Bürünerek/giyinerek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Soyunarak. )
( Knowledge is knowing what to say. AND/||/<>/> Wisdom is knowing whether or not to say it. )
( [not] KNOWLEDGE vs./and/but/||/<>/> WISDOM
WISDOM instead of KNOWLEDGE )
- BİLGİ ve/||/<>/> BİLİM ve/||/<>/> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<>/> YETİNME
( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/>/< BİRGİ/BİREŞİM
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> DENEYİM ile/ve/||/<>/> YARATICILIK
( )
( KNOWLEDGE vs./and/||/<>/> EXPERIENCE vs./and/||/<>/> CREATIVITY )
- BİLGİ ve/||/<>/> ERDEM ve/||/<>/> MUTLULUK ve/||/<>/> BİLGELİK
- BİLGİ ve/||/<>/> İYİLİK ve/||/<>/> KARARLILIK
( Kuşkudan kurtarır. VE/||/<>/> Istırap çekmekten kurtarır. VE/||/<>/> Kaygıdan kurtarır. )
- BİLGİ ve/||/<>/>/< NEDEN
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> PROMPTOKRASİ
- BİLGİ ile/ve/> SEÇİM
( INFORMATION vs./and/> CHOICE )
- BİLGİ ve/> SEVGİ ve/> VERGİ
( Bilmeyen sevemez. )
( KNOWLEDGE and/> LOVE and/> DUTY
Whom cannot love if does not know. )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> TAVTİA
( ... İLE/VE/||/<>/> Anlatılacak amacı destekleyecek biçimde, önceden bazı sözler söylemek. )
- BİLGİÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGE
( Bildiğini zannetme, gereksiz/yararsız/yersiz bilgi sahibi olma, zamansız/bağlantısız paylaşma çabası. Bilgi obezi.[Malûmat-füruş/luk] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Âlim. Derin ve geniş bilgilere sahip olan. )
( [Söz(cük)lerin...] Gerçek anlamlarını kullanarak anlaşırlar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Mecaz anlamlarıyla anlaşırlar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kinâye yoluyla anlaşırlar. )
( Bilge olmaya cesaret et![Sapere aude!] / Aklını kullanma cesaretini göster! )
( PEDANT vs. SCHOLAR )
- BİLGİLENME ile/ve/> AİDİYET
- BİLGİLİ/LİK ile/ve/||/<>/> SOĞUKKANLI/LIK
- BİLGİLİ ile/ve/<>/>/< İLGİLİ
- BİLGİN (OLMAK) ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI (OLMAK)
( Başkalarının bilgisiyle (de) olabiliriz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Ancak, kendi aklımızla olabiliriz. )
- BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE
( Âlim. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ârif. )
( Bilge, kendi bilincinde, insan doğasının sezgisel bilgi ve uygulayımsal bilgisini birleştirmiş kişidir. )
( Bilge kişi yaşamını, bir çiçeğin özünü alıp onun kokusuna ve güzelliğine zarar vermeksizin uçup giden bir arı gibi sürdürür. )
( Bilge kişi tedbirli, içine kapanık ve ölçülüdür. )
( Su yolları yapan kişiler, o suları kontrolleri altına alır; marangozlar, ağaçlardan nasıl yararlanacaklarını bilir; bilge kişiler de aynı biçimde kendi zihnini kontrol eder. )
( Karşılaştığı konuları bir acelecilik içinde değerlendirmeye ve çözümlemeye çalışan kişi, doğruluk yolunda değildir. Bilge kişi, herşeyi acele etmeden huzur içinde düşünür ve değerlendirir. Bu kişi, Gerçek'i korur, Gerçek de onu. )
( Çok konuşan kişiye değil, huzur içinde korkusuzca konuşan kişiye "Bilge" adı verilir. )
( BİLGE: Seni, sana bildiren. )
( Bilgin ol ki, kişileri, "büyük" görme. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Bilge ol ki, kişileri, "küçük" görme. )
( [not] SCHOLAR vs./and/but/<>/> WISE )
- BİLGİNİN VE ÜNİVERSİTENİN ÖNCELİKLİ İŞLEVLERİNDE:
ARAŞTIRMA ve/||/<>/> AKTARIM
- BİLGİSAYAR:
VERİ ve/+ PROGRAM > ÇIKTI
ile/ve/değil/||/<>/>
VERİ ve/+ ÇIKTI > PROGRAM
( "Yapay zekâ"ya kadarki bilinç/yaklaşım/teknoloji. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Yapay zekâ" bilinci/yaklaşımı/teknolojisi. )
- BİLGİSEVER/LİK(/AKILSEVERLİK/DİLSEVERLİK/ÖLÇÜSEVERLİK) ile/ve/||/<>/> BİLGELİKSEVER/LİK
( PHILOLOGOS and/||/<>/> PHILOSOPHIA )
- BİLGİSİZ/LİK / CAHİL/LİK ile/ve/||/<>/>/< "DUYGUSAL/LIK"
- BİLGİSİZLİK/CEHÂLET ile/ve/<>/> DALGI/GAFLET
( Kişinin, eşyanın hakikatine ilişkin bilgisizliği. İLE/VE/<>/> Kişinin, kendi hakikatine ilişkin bilgisizliği. )
( Eden kendine eder; yapan bulur ve çeker. Sürekli anımsa! Kazanmak, koca bir yaşam ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter. )
( [giderilebilir!] Tâlimle. İLE/VE/<>/> Tenbihle. )
( IGNORANCE vs./and/<>/> CARELESSNESS )
- BİLGİSİZLİK/CEHALET ve/> İHMAL
- BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<>/> BELİRSİZLİK
- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)
- BİLGİYE ERİŞİM:
GÖZLEM ve/+/||/<>/>/< SEZGİ ve/+/||/<>/>/< FARKINDALIK
- BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )
- BİLİM VE SANAT'TA ÜÇ DÖNEM:
KLASİK ile/ve/||/<>/> MODERN ile/ve/||/<>/> MODERN SONRASI(POSTMODERN)
( 600 - 1600 arası. İLE/VE/||/<>/> 1600 - 1950 arası. İLE/VE/||/<>/> 1950 ve sonrası. )
- BİLİM:
(1543) ve/||/<>/> 1834/1870 ve/||/<>/> 1924 - 1930 arasında
- BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ
- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ
( )
- BİLİM ve/=/> ÖNGÖRÜ
- BİLİMCİ ile/ve/<>/> ÖKE ile/ve/<>/> BİLGER ile/ve/<>/> BİLGEN ile/ve/<>/> BİLMEN ile/ve/<>/> YETİLBEY ile/ve/<>/> BİLİMBEY
( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. )
- BİLİMİN UCUNDA ve/||/<>/> DİLİMİN UCUNDA
- BİLİMSEL KURAM ile/ve/||/<>/> BİLİMSEL YÖNTEM
- BİLİNÇ/ŞUUR ve/||/<>/>/< SORUMLULUK
- BİLİNÇ ile/ve/> NÜFÛZ
( CONSCIOUSNESS vs./and/> INFLUENCE )
- BİLİNÇ ve/=/:/||/<>/>/< ŞU ANDA VE BURADA
- BİLİNÇDIŞI:
ANLAMAZ ve/||/<>/> UYGULAR
- BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERLİLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZ YETERLİLİK
( [ BİLİNÇSİZ YETERLİLİK
^
BİLİNÇLİ YETERLİLİK
^
BİLİNÇLİ YETERSİZLİK
^
BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ] )
( Conscious incapacity. WITH/AND/||/<>/> Conscious sufficiency. WITH/AND/||/<>/> Unconscious sufficiency.
[ UNCONSCIOUS SUFFICIENCY
^
CONSCIOUS SUFFICIENCY
^
CONSCIOUS INCAPACITY
^
UNCONSCIOUS INCAPACITY ] )
- BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN
( Sonsuzdur. İLE/VE/||/<>/> Sonsuzlukların sonsuzluğudur. )
( Bilinenlerin hepsi, bilinmeyenleri işaret eder. )
( Bilinen üzerine bir kez daha bilgi aramak anlamsızdır. )
( Bilinmeyen, tüm "olmuştu ya da olmuş olabilirdi" ve "olacak ya da olacaktı"ları içerir. )
( Bilinenin, tam ve doğru bilgisidir bizi bilinmeyene götürecek olan. )
( Bilinenin içinde yaşamak bağımlılıktır, bilinmeyenin içinde yaşamak özgürleşmedir. )
( Bilinmez olan hakkında ancak sessizlik konuşur. )
( Zihin ancak bildiği hakkında konuşabilir. )
( Eğer bilinebilir olanı gayretle incelerseniz, o eriyip gider, geriye bilinmez olan kalır. )
( "Bilinmeyeni" bilmek için önce, bilineni bilmek gerek. )
( I do not claim to know what you do not.
It is the full and correct knowledge of the known that takes you to the unknown.
To live in the known is bondage, to live in the unknown is liberation.
Of the unknowable only silence talks.
The mind can talk only of what it knows.
If you diligently investigate the knowable, it dissolves and only the unknowable remains. )
( Bilinmeyenler, bilinenlerden her zaman çok daha fazladır. Her bilinen, yine bilinmeyenleri daha çok artırarak gelişir, ilerler. )
( Bilmediğiniz şeyi bildiğimi iddia etmiyorum. )
( KNOWN vs./and/||/<>/> UNKNOWN )
- BİLİNİR/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRGİN/LİK
- BİLİNMESİ GEREKENLER ile/ve/> YAPILMASI GEREKENLER
- BİLİNMEZ/LİK ile/ve/<>/>/< BELİRSİZ/LİK
- BİLİNMEZE OTURMAK ve/||/<>/> ENGİNE YOL ALMAK
- BİLİŞ ile/ve/||/<>/>/< ÜST BİLİŞ
( COGNITION vs./and/||/<> META COGNITION )
- BİLME:
"YETİSİ" ile/ve/||/<>/> YÖNTEMİ
- BİLME/İLİM YÖNTEMİNDE:
TARÎK-UL-HAVAS ile/ve/||/<>/> TARÎK-UN-NAZAR
( Doğrudan/zorunlu/doğal ve duyu/lar(ımız) ile. İLE Bilimsel yolla/araçlarla. )
- BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA
( Yapabilmek. VE/> Varolmak. VE/> ... )
( ... VE/> Kişiye, tarihe, topluma, kültüre ait herşeye bakarak, kişiden hareketle kişiye/kişilere bakarak kavrama yöntemi. VE/> ... )
( Bilen kişi, varolanı savunur; cahil kişi, cesur olur. )
- BİLME ile/ve/||/<>/> ÖRTÜK BİLME/SEZGİ
- BİLMEK/ANLAMAK ile/ve/||/<>/> İBÂDET
( TO KNOW vs./and WORSHIP )
- BİLMEK ve/<>/> ÂKIBET/SON
( Yeterli ve yetkin bilgiyle. VE/<>/> Değiştirilebilir. )
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK
- BİLMEK ile/ve/> BULMAK ile/ve/> OLMAK
( Bilmek ile olmak arasında bir mesafe, bir boşluk yoktur. )
( Between knowing and being, there is no gap. )
( TO KNOW vs./and/> TO FIND vs./and/> TO BE )
- BİLMEK ile/ve/> BULMAK ile/ve/> SUSMAK
( Çabuk iyileşmek istiyorsan ağzını kapalı tut! )
( Bilinmeden bulunmaz, bulduktan sonraki biliş de apayrıdır. )
( Kişi, ne kadar bilirse bilsin, bilmediği çok şey vardır. )
- BİLMEK ve/=/> DEĞİŞTİRMEK
( TO KNOW and/=/> TO TRANSFORM )
- BİLMEK ile/ve/||/<>/>/< DENEYİMLEMEK
( ERKENNEN mit/und/||/<> ERFAHRUNG )
( TO KNOW vs./and/||/<>/>/< TO EXPERIENCE )
- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"
( Bilen/anlayan görür. )
( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )
- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< HÂL'DEN, HÂL'E GEÇEREK BİLMEK
- BİLMEK ile/ve/> KAVRAMAK
( TO KNOW vs./and/> TO COMPREHEND )
- BİLMEK ile/ve/> KAYITLA(N)MAK
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ÖNGÖRMEK
( TO KNOW vs./and TO ANTICIPATE )
- BİLMEK ve/> SEVMEK ve/> VERMEK ve/> BULMAK
( İlmimizce bilinir, ikramımızca ihsan görür, sevdiğimizce seviliriz. )
- BİLMEK ve/> SEVMEK ve/> VERMEK ve/> BULMAK
( Ne kadar geç verirse o kadar çok verir. )
- BİLMEMEK ile/ve/> BELİRSİZLİK
( NOT TO KNOW/INFORM vs./and/> ARBITRARY/INESS )
- BİLMEMEK ile/ve/ne yazık ki/<>/> BİLMEYE/DÜŞÜNMEYE YANAŞMAMAK
- BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> KABALIK
- BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> UZAK DÜŞMEK
- BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/> NEREDEN BİLİYORUM?
- BİNOM AÇILIMI ( - NEWTON):
1665/1666 ile/ve/||/<>/> 1669 ile/ve/||/<>/> 1711
( Keşif. İLE/VE/||/<>/> Kaleme alış. İLE/VE/||/<>/> Yayımlama. )
( Klasik matematiğin, "sonsuz" ile ilgilenmeme "alışkanlığı"nın terk edilmesi. )
- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA
( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )
- BİR ARAYA GELMEK ile/ve/||/<>/> BİR ARADA DURMAK ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE ÇALIŞMAK
( Başlangıç. İLE/VE/||/<>/> İlerleme. İLE/VE/||/<>/> Başarı. )
- BİR DURUMA ya da SÖYLENİLEN SÖZE, GERİBİLDİRİMDE:
(BEN) "ANLAMADIM" ile/değil/yerine/||/<>/> "ANLAM VEREMEDİM"
- BİR DURUMU:
KONU ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLE GETİRMEK
- BİR SEVMEK ve/||/=/<>/> BİN KEZ ÖLMEK
- BİR ŞEY OLUŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLUŞ
( [not] BEING SOMETHING vs./and/but/||/<>/>/< BEING
BEING instead of BEING SOMETHING )
- BİR ŞEYİ ELDE ETMEK İÇİN:
ÇABALAMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> KENARA ATMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> ANLAMAK
- BİR ŞEYİN, "YAPILAMAZ" OLDUĞUNU SANMAK ve/||/<>/> O ŞEYİN, YAPILIRKENKİ GÜRÜLTÜSÜYLE UYANMAK
- BİR YANLIŞIN YAPILMASINDA VE YORUMLANMASINDA:
KAZÂ ile/ve/ne yazık ki/<>/> HATA ile/ve/ne yazık ki/<>/> YEĞLEME/TERCİH
( İlk kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> İkincei kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> Üçüncü kez oluyorsa. )
- Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de!
- BİR'DEN BAŞLAMAK ve/||/<>/> BİRDEN BİRE BULMAK
- BİR/BAZI ŞEY/LER YAPMAK:
BİRİLERİYLE/BAŞKALARIYLA ve/||/<>/> BİRİLERİ/BAŞKALARI İÇİN
- BİR/KAÇ KONUYU/SORUNU:
AÇMAK/AÇMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK/AŞMAYA ÇALIŞMAK
- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK
( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )
- BİR
ve/||/<>/>
US
ve/||/<>/>
TİN
[Duyusal ve akılsal]
ve/||/<>/>
(DOĞA)
- BİR ile/ve/||/<>/>/< BİN
- BİR ile/ve/||/<>/> BİN ile/ve/||/<>/> MİLYON ile/ve/||/<>/> MİLYAR ile/ve/||/<>/> TRİLYON ile/ve/||/<>/> KATRİLYON ile/ve/||/<>/> KENTİLYON ile/ve/||/<>/> SEKSTİLYON ile/ve/||/<>/> SEPTİLYON ile/ve/||/<>/> OKTİLYON ile/ve/||/<>/> NONTİLYON
( ... ile~> 3 ile~> 6 ile~> 9 ile~> 12 ile~> 15 ile~> 18 ile~> 21 ile~> 24 ile~> 27 ile~> 30 [0/Sıfır] )
- BİR ile/ve/> ÇOK
( ONE vs./and/> MANY/MUCH )
- BİREŞİM(TEVHİD) ve/||/<>/>/< KUŞKUDAN KURTULMAK
- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/>/< KENDİNDEN RÂZI OLMAK
- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> NEŞE-İ ÛLÂ
- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> SEVDİĞİNİ ÖZLEMEK
- BİREYSEL/LİK ile/ve/<>/> YALNIZ/LIK
- BİREYSELLİK ve/<>/>/< EDEB
( Yalnız kalmayı da göze alabilmek. VE/<>/>/< Yapmamayı öncelleyebilmek ve tercih edebilmek. )
- BİREYSELLİK ve/<>/> YEĞLEME/TERCİH
( Bireyselliğin olgunluğu/kemâli, yüklenilmiş ya da beklentili gerekçesi olmayan yeğlemedir/tercihtir. )
- BİRİK(TİR)MEK ile/ve/||/<>/> YIĞ(IL)MAK
- BİRİKTİRMEK ile/ve/||/<>/> DAĞITMAK/ATMAK/VAZGEÇMEK
- BİRİM ile/ve/||/<>/> ARD ARDALIK
- BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM
- BİRİNCİ YASA ile/ve/||/<>/> İKİNCİ YASA ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜ YASA ile/ve/||/<>/> EVRENSEL ÇEKİM YASASI
( Bir nesne üzerine etki eden net güç sıfırsa nesne durur ya da sabit hızla devinir. İLE/VE/||/<>/> Bir nesnenin ivmesi, üzerine etki eden net güçle doğru orantılıdır ve kütlesiyle ters orantılıdır. İLE/VE/||/<>/> Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır. İLE/VE/||/<>/> İki nesne arasındaki çekim kuvveti, kütleleriyle doğru orantılı ve aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır. )
- BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM
( Doğuştandır.[Kohut][Bireydeki birincil narsisistik yapı, zaman içinde, kendilik nesnesi işlevleri yerinde/yeterince aynalama ve yüksek kırılma yaşatırsa ikincil narsisizme dönüşür.] İLE/VE/||/<>/> Kişinin yaratıcılığının ve etkinliğinin ortaya çıkması; yaşamı, yaşanabilecek kadar zevkli algılaması; acı ve çilelere dayanabilmesi; yaşamının, kendi yaşamı olduğunu derinden duyumsaması; yaşamını gerçekleştirmek üzere yönelmesi ve sonuçlarını da içtenlikle kabul edebilme becerisidir.[Kohut] )
( )
( )
- BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NİTELİKLER
( Ölçülebilir özellikler.[Devinim/hareket, kütle, büyüklük, biçim, konum vb.] İLE/VE/||/<>/> Algılanabilir özellikler.[Ses, tat, koku, renk vb.] )
- BİRİNİN, SANA/ONA/BİZE ...:
NE/LER VERE(BİLE)CEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NELERDEN VAZGEÇEBİLECEĞİ
- BİRLE ile/> İLE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİRLEŞME ile/ve/> YOĞUNLAŞMA
- BİRLEŞTİRME ve/||/<>/> AYDINLATMA
- BİRLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DERLEME
- BİRLİK:
KADÎM ile/ve/||/<>/> HÂDİS
( Zamanda, başlangıcı ve sonu olmayan. İLE/VE/||/<>/> Başlangıcı ve sonu olan. )
- BİRLİK ile/ve/||/<>/>/< DENGE
- BİRLİKTE:
YAŞAMAK ve/||/<>/> YAŞLANMAK
- BİS ile/> TORTU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİSİKLETTE:
(DAHA FAZLA) GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<>/> (DAHA YÜKSEK) GÜVENLİK
- BIT[b] ile/ve/||/<>/> BYTE[B]
( 0 ve 1'i simgeleyen her bir veri. İLE/VE/||/<>/> 8 bitlik veri. [8 bit = 1 byte] [1 GB = 1024 MB(Byte) = 8192 Mb(bit)] )
( 1 nibble = 4 bit [b]
1 byte [B] = 8 bit [b]
1 character = 8 bit [b]
1 word = 16 bit [b]
1 MAPM-word = 32 bit [b]
1 quadruple-word = 64 bit [b]
1 block = 4096 bit [b]
1 kilobit [kb] = 1024 bit [b]
1 kilobyte [kB] = 8192 bit [b]
1 kilobyte (10^3 bytes) = 8000 bit [b]
1 megabit [Mb] = 1048576 bit [b]
1 megabyte [MB] = 8388608 bit [b]
1 megabyte (10^6 bytes) = 8000000 bit [b]
1 gigabit [Gb] = 1073741824 bit [b]
1 gigabyte [GB] = 8589934592 bit [b]
1 gigabyte (10^9 bytes) = 8000000000 bit [b]
1 terabit [Tb] = 1099511627776 bit [b]
1 terabyte [TB] = 8796093022208 bit [b]
1 terabyte (10^12 bytes) = 8000000000000 bit [b]
1 petabit [Pb] = 1.1258999068426E+15 bit [b]
1 petabyte [PB] = 9.007199254741E+15 bit [b]
1 petabyte (10^15 bytes) = 8.0E+15 bit [b]
1 exabit [Eb] = 1.1529215046068E+18 bit [b]
1 exabyte [EB] = 9.2233720368548E+18 bit [b]
1 exabyte (10^18 bytes) = 8.0E+18 bit [b]
1 floppy disk (3.5", DD) = 5830656 bit [b]
1 floppy disk (3.5", HD) = 11661312 bit [b]
1 floppy disk (3.5", ED) = 23322624 bit [b]
1 floppy disk (5.25", DD) = 2915328 bit [b]
1 floppy disk (5.25", HD) = 9711616 bit [b]
1 Zip 100 = 803454976 bit [b]
1 Zip 250 = 2008637440 bit [b]
1 Jaz 1GB = 8589934592 bit [b]
1 Jaz 2GB = 17179869184 bit [b]
1 CD (74 minute) = 5448466432 bit [b]
1 CD (80 minute) = 5890233976 bit [b]
1 DVD (1 layer, 1 side) = 40372692582.4 bit [b]
1 DVD (2 layer, 1 side) = 73014444032 bit [b]
1 DVD (1 layer, 2 side) = 80745385164.8 bit [b]
1 DVD (2 layer, 2 side) = 146028888064 bit [b] )
- BIT ile/ve/||/<>/> QUBIT
( )
( Kutritler ile Üç Boyutlu Kuvantum Işınlama - Kozan Demircan )
- BİTKİ ile/ve/||/<>/> MALÇ
( ... İLE/VE/||/<>/> Toprak ve nem koruma amacı ile çayır ve mera üzerine bırakılan ya da başka yerlerden getirilip serpilen her türlü bitki artığı. )
- BİTKİLER ile/ve/||/<>/> GELİŞİM
( )
- BİYOTOP ile/ve/||/<>/> HABİTAT
( Tek tip dirimsel ortama ve bunun belirli bir hayvan ve bitki türleri topluluğu ile etkileşime sahip olan bölge. İLE/VE/||/<>/> Belirli bir bitki ya da hayvan türünün bulunduğu doğal ortam. )
( Mikro ölçekli doğal ortamdır.[Bir saksı kadar küçük bölgeyi kapsayabilir.] İLE/VE/||/<>/> Belirli bir bölgeyle/alanla sınırlı değildir. )
- BOA YILANI ile/değil/||/<>/> MAHMUZLU YILAN/KUM BOASI
( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Türkiye’nin tek boa yılanı türü. )
( ... cum ERYX JACULUS )
- BOG ile/> YIĞIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir mal yığını ya da çıkını. )
- BOĞAN OTU/AKONİT[Yun. < AKONİT] ile/ve/||/<>/> AKONİTİN[Fr. < ACONITINE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Boğan otundan çıkarılan ve tıpta kullanılan zehirli bir nesne. )
- BOGIM ile/> BOGIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parmak eklemi. | Kamışın ya da hulfa otunun boğumları. İLE Eklem. )
- BOGSUK/BOGSUQ ile/> KELEPÇE, PRANGA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOGUZ ile/> BOĞAZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BORÇ ALMAK/ALAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> EMİR ALMAK/ALAN
- BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ ile/ve/||/<>/>/< YÜKSEK/DÜŞÜK BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ
- BOŞ SÖZ ve/||/<>/>/< VAKİT HIRSIZLIĞI
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
( SU: Parçacıklardan daha da yüksek miktarda enerji çıkardığımızda, olanaklı minimum enerji seviyesi.[Tüm parçacıkların hepsi bir bütün gibi, tamamen aynı yöne doğru "büyük bir dalga" halinde hareket eder.][Mutlak sıfır derecesine çok çok yakın derecelerde soğutulan atom topluluğudur.[mutlak sıfır = 0 Kelvin ya da −273,15°C'dir]. Mutlak sıfır civarında, parçacıklar, aynı enerji seviyesine düşerek kümeleşmeye başlarlar. Kafasına buyruk ve bireysel hareket eden parçacıklar yoktur; hepsi "aynı" kimliğe bürünmüşlerdir ve bir küme durumunda "tek bir atommuşçasına" hareket etmeye başlar.] İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> 0 derecede.[Buz] İLE/VE/||/<>/> 100 derecede.[Buhar] İLE/VE/||/<>/> Nesnenin aşırı ısınması sonucu, iyonların ve elektronların serbestçe dolaşabildiği durum. )
( )
( )
( )
( )
- BOŞLUK ile/ve/||/<>/> BAKIŞ BOŞLUĞU
- BOTU ile/ve/||/<>/> TİTİR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dişi deve. İLE Deve yavrusu. )
- BOY/BACAK BOYU ile/ve/||/<>/> BİSİKLET KADRO SEÇİMİ
( )
- BOYA ile/ve/||/<>/> APRE[Fr. < APPRÊT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Kumaşın cilâlanması, perdahlanması. | Dokumacılıkta, boyacılıkta cilâ olarak kullanılan nesne. )
- BOYIN =/> BOYUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnsanın ya da başka bir canlının boynu. )
- BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL
( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]
Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve
ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.
Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!
Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.
Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.
Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.
Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]
Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.
Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.
Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine herşeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.
Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.
OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.
Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü şeklinde devam eder durur.]
YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]
------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]
--------------------------------------
^
|
|
İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)
-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]
[Kullanılagelenler]
1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK
2.) ZAMAN ve ENERJİ
3.) BİLGİ ve FARKINDALIK
----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]
1.) DOĞA ve DOĞALLIK
2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK
3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)
( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )
- BOYMUL =/> BOYUN LEKESİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boynunda beyaz bir leke olan at, koyun ya da herhangi bir hayvan. )
- BOYNAK/BOYNAQ =/> BOYNAK/BOYNAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağdaki dar bir geçit. İLE Kertenkele. )
- BOZ =/> AÇIK TOPRAK RENGİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOZUK/BOZUQ =/> HARABE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOZULMA" ile/ve/değil/> GELİŞİM ile/ve/değil/> DEĞİŞİM
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BU DA VAR ile/ve/||/<>/> YOK ARTIK
- BU GECE GEL ya da/ne yazık ki/||/<>/> GELİR ECEL
- BUĞDAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "NEFES"
( "Adam olmayı" simgeler. VE/||/<> Nefsi simgeler. )
- BUĞDAY ile/ve/||/<>/> BUĞDAY ÇORBASI / GENDÜME/GENDİME (AŞI)
- BÜKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DÖNÜŞTÜRMEK
- BULANIKLIK ile/||/<>/> APROSEKSİ[Fr.]
( ... İLE/||/<>/> Dikkati yoğunlaştıramama zihin bulanıklığı gibi sayrılık belirtilerinin tümü. )
- BULANMAK ile/||/<>/> BULAŞMAK
- BULMAK :/ile/ve/değil/>/|| BİLDİĞİNLE BULUŞMAK
- BULUCU/KEŞFEDİCİ DENEY ile/ve/||/<>/> DOĞRULAYICI DENEY
- BULUT BİLİŞİM'DE(CLOUD COMPUTING):
IAAS ile/ve/+/<>/> PAAS ile/ve/+/<>/> SAAS
( Infrastructure as a service. İLE/VE/+/<>/> Platform as a service. İLE/VE/+/<>/> Software as a service. )
- BUNALIM ve/> KÖTÜLÜK
- BURAK ve/> CEBRAİL ve/> REFREF/REF Ü REF(KALDIR VE KALDIR)
( Gövdenin bineği. VE/> Akıl bineği. VE/> Aşk. )
- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME
- BUTLÂN ile/ve/||/<>/> MUTLAK BUTLÂN
( Kesin hükümsüzlük. )
- BÜTÜN CANLI ORGANİZMALAR ile/ve/değil/||/<>/> TÜM VAR OLANLAR
- BÜYÜK BURUN/LULUK ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME
- BÜYÜK PATLAMA ve/||/<>/> SİMETRİ KIRILMASI ve/||/<>/> KÜTLE
- BÜYÜK YANLIŞLARIN/HATALARIN/SUÇLARIN:
"NEDENİ" ile/ve/<>/> BEDELİ
- BÜYÜLTMEK ile/ve/=/> KÜÇÜLTMEK
( TO ENLARGE vs./and/=/> TO LOWER )
- BÜYÜMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"
( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )
( )
- BUZAĞI["BUZA" değil!] ile/<>/> DANA ile/<>/> DÜVE ile/<>/> İNEK ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE ile/<>/> ÖKÜZ ile/<>/> SIĞIR
( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Doğum yapmamış dişi inek yavrusu. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri dişi sığır. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. İLE/<>/> Kısırlaştırılmış/burulmuş boğa. İLE/<>/> Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. )
( VATSA ile/<>/> DAM ile/<>/> BACHHIYA ile/<>/> GO/GOU ile/<>/> BACHHRA ile/<>/> VRSABHA ile/<>/> PRSTHA ile/<>/> GAAY/BAIL [PASHU/GODHAN] [AGHNYA: Öldürülmemesi gereken, kesilmeyecek olan.] )
( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> HEIFER vs./<>/> COW vs./<>/> STIRK vs./<>/> BULL vs./<>/> OX/OAF vs./<>/> CATTLE )
- BUZDAĞI ile/ve/||/<>/> EKİNSEL/KÜLTÜREL BUZDAĞI
( Easy to see: Gör(ül)mesi kolay ve olanaklılar...
Dil, Giysi, Yiyecek-İçecek, Yazın(Edebiyat), Güzel Sanatlar, Toplumsal davranışlar, tatiller ve şölenler...
Not easy to see: Gör(ül)mesi kolay olmayanlar...
İnanç ve zanlar, Aile rolleri, Otorite ilişkisi, Öz kavramı, Çekirdek değerler, Tavırlar, Yanlılıklar/taraflılıklar, Gövde dili, Güzellik düşünceleri, Yorumlar, Açık /Temiz olma/kalma, Okula yönelik tutum, Aile değerleri, Eşeysel roller, Yönetme/yürütme kuralları, Sağlık ve Tıbba yaklaşım, Mizah, Gurur, Adâlet düşüncesi ve duygusu, alçakgönüllülük, Çevre bilinci, Yarışabilme, İş ahlâkı, Çocuklaşabilme çabaları, Kabuller, Düşünce örüntüleri, Jestler, Kişisel alan, Estetik... )
( ... ile/ve/||/<>/> )
- ÇABA ile/ve/||/<>/> GİRİŞİM
- ÇAĞLAR:
İLK ile/ve/<>/> ESKİ ile/ve/<>/> ORTA ile/ve/<>/> YENİ ile/ve/<>/> ÇAĞDAŞ
( M.Ö. 3400 ile/ve/<>/> M.Ö. VII. yy. - M.S. IV. yy. ile/ve/<>/> 1453 - 1600 ile/ve/<>/> 1600 - 1800 ile/ve/<>/> 1800 - 2000'ler )
- CAHİLLİKTE ile/değil/yerine/></> BİLGELİKTE
( Bilgisizlik/deneyimsizlik, bir yerlere düşürür ya da "çıkarır/taşır". İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Varolmak, tek başına ve sürekli olarak yeterlidir. )
( [Gösterge] Kavrayamadığın şeyin "doğruluğuna inanmak". İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Kavrayamadığı şeyin cahili olduğunu bilmek. )
( Kin çoğalır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Sevgi çoğalır. )
- ÇAKMAK" ile/ve/||/<>/> "ÇAKOZLAMAK"
- ÇALIŞKAN/LIK ile/ve/> ZEKİ/LİK
( Çalışkan ve alçakgönüllü kişiler, şansı yakalayacaktır. )
( Çalışan kişi, sürekli saf; tembel ise hilekârdır. )
( ... ile/ve/> BÂZIK )
( DILIGENCE vs./and/> TO BE INTELLIGENT )
- ÇALIŞMA/MESAİ SAATLERİ:
20 ile 30 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 30 ile 40 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 40 ile 50 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 50 ile 60 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 60 ile 70 YAŞ ARASI
( 8 saat. İLE/VE
7 saat. + 1 saat. İLE/VE
6 saat. + 2 saat. İLE/VE
5 saat. + 3 saat. İLE/VE
4 saat. + 4 saat. İLE/VE
2 saat. + 4 saat. )
( Zorunlu ve fiziksel. İLE/VE
Zorunlu ve fiziksel. + Gönüllü ve zihinsel/toplumsal.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve eğitsel. )
- ÇALIŞMAK/ÇALIŞAN ve/||/<>/> SESSİZ/LİK
( Çalışanın sesi çıkmaz. )
- ÇALIŞMAYA ALIŞMAK ile/ve/||/<>/> ALIŞMAYA ÇALIŞMAK
( Okulda. İLE/VE/||/<> Yaşamda. )
- ÇALMAK ile/ve/||/<>/> ÇAR ÇUR ETMEK
- CÂMİ ve/> MÂNİ
- CAN ve/||/<>/>/< KAN
- CAN ve/=/||/<>/>/< VAR OLUŞUN SÜREKLİLİĞİ
- CANINI YAKMA! ve/||/<>/>/< 'AH'INI ALMA!
( Zayıf olanın! VE/||/<>/>/< Hiçkimsenin! )
- CANLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNÇLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNCİNİN BİLİNCİNDE OLAN/OLABİLEN
( Uyurken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< "Uyurgezer". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Uyanıkken. )
( Bitki. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Hayvan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )
- ÇARESİZLİK ile/ve/||/<>/>/< HİÇBİR ŞEY YAPAMAMA
- ÇARIK ile/ve/||/<>/> CIZLAVAT
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
( 23 Mayıs 1707 - 10 Ocak 1778 VE/<>/> 23 Ağustos 1769 - 13 Mayıs 1832 )
- ÇARPIŞMA ile/ve/||/<>/> ŞINGIRDAMA
( ... İLE/VE/||/<>/> Küçük şeylerin, bir yere çarpıp düşerken ya da birbirine değerken çınlama sesi çıkarması. )
- ÇARPMADA:
1. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 2. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 3. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> ...
( 2-9 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 11-99 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 101 ile 999 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ÇATALHÖYÜK ile/ve/||/<>/> HACILARHÖYÜK
- ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME
- ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZLAŞMA BECERİSİ
- CAYDIRMA ile/ve/||/<>/> ZORLAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> YASAKLAMA
- CD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> DVD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> BLUE-RAY (SÜRÜCÜ)
( ... İLE/||/<>/> kırmızı lazere maruz kalmaktadır. İLE/||/<>/> Mavi ve mor lazerler kullanılmaktadır. )
( 650 MB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 4.7 GB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 5 GB ile 100 GB arasında veri kaydedilebilir. )
- CEDDE[Ar. < CEDDÂT] ile/ve/> CEDD[Ar. < ECDÂD]
( Babaanne. İLE/VE Dede, büyük baba. )
- CEHÂLET ve/>/ve/< KABA GÜÇ ve/>/ve/< BAĞNAZLIK
- CEHÂLET ve/> RED
( Cahilin reddi/inkârı, ne kadar hızlı ve uzunsa o kadar cahildir. )
- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK
( IGNORANCE and/> IMPATIENCE )
- ÇEK CUMHURİYETİ değil/yerine/> ÇEKYA[CZECHIA]
- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MESAFELİ/LİK
- ÇEKİNİLMESİ GEREKEN:
SALDIRGAN/LIK ile/ve/||/<>/> ŞIMARIK/LIK
( [Çekinilmesi gereken ...]
İyi birinin aç kaldığındaki saldırganlığı. İLE/VE/||/<>/>Kötü birinin doyduğundaki şımarıklığından. )
- ÇELEBİ ile/> ŞEHZÂDE[Fars.] ile/> VELİAHD
( Görgülü, terbiyeli ve olgun. | Bay. | Bektâşî ve Mevlevî Pîr'lerinin, en büyüklerine verilen san. İLE/||/<> Sultanların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san. İLE/||/<> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. | Herhangi bir göreve ya da makama geleceği beklenilen kişi. )
- ÇELTİK ile/ve/> PİRİNÇ ile/ve/> PİLAV
( Kabuğu ayıklanmamış pirinç. İLE/VE/> Kabuğu ayıklanmış çeltik. İLE/VE/> Bu pirinçlerden yapılan yemek. [Ayıklanmış/kabuksuz, "beyaz pirinç", besin değerlerinden yoksun, neredeyse posa olarak mideyi şişiren özelliğinden öte pek bir etkisi/katkısı olmayan bir gıdadır. Çeltiği yeğlemekte yarar vardır!] )
- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)
- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN
( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE
( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )
- ÇERÇEVELENDİRME ve/||/<>/> TANITILABİLİRLİK
- CERİDE ile/ve/||/<>/> ZÂBİT CERİDESİ
- CESÂRET ve/||/<>/> BASİRET ve/||/<>/> FERÂSET ve/||/<>/> HAYRET ve/||/<>/> HİKMET ve/||/<>/> MERHAMET
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> GÜÇ ile/ve/||/<>/> MUTLULUK
( En kısa sürede özür dileyerek. İLE/VE/||/<>/> En kısa sürede affederek. İLE/VE/||/<>/> En kısa zamanda unutarak. )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )
( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/>/< TESLİMİYET
- CESÂRET ve/||/<>/>/< YARATICILIK
( Önderden gelir. VE/||/<>/>/< Takımdan gelir. )
- CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<>/> TÜKETİM
- CEVHER ile/ve/||/<>/> CİSİM
- CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ
( )
( )
( )
- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF
- CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET
( Hem suçlu, hem de mağdur için. )
- CHANGE ve/||/<>/> CHANCE
( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )
- CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE
( 12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882 ve/<> 08 Ocak 1823 - 07 Kasım 1913 )
- CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT
( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )
( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )
( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )
( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )
- CICERO ve/||/<>/> SENECA
( Cicero ve Seneca'nın felsefî yapıtlarında, Yunan ve Roma'lı şairlerden yapılan alıntılar... [Daniela Dueck]
Şair | Cicero | Seneca | Toplam |
---|---|---|---|
Accius | 28 | 3 | 31 |
Aeschylus | 3 | – | 3 |
Afranius | 1 | – | 1 |
Alcaeus | 2 | – | 2 |
Anacreon | – | 1 | 1 |
Aratus | 41 | – | 41 |
Archilochus | 1 | 1 | 2 |
Aristophanes | 2 | 1 | 3 |
Atilius | 1 | 1 | 2 |
Caecilius | 11 | 1 | 12 |
Callimachus | 2 | – | 2 |
Q. Catulus | 1 | – | 1 |
Cicero | 9 | – | 9 |
Crantor | 1 | – | 1 |
Empedokles | 1 | – | 1 |
Ennius | 92 | 2 | 94 |
Euripides | 9 | 2 | 11 |
Hesiod | 1 | 3 | 4 |
Hipponax | 1 | – | 1 |
Homer | 23 | 10 | 33 |
Horace | – | 4 | 4 |
Ibycus | 1 | – | 1 |
Labeo | – | – | – |
Lucilius | 13 | 3 | 16 |
Lucretius | 1 | 4 | 5 |
Maecenas | – | 3 | 3 |
Montanus | – | 2 | 2 |
Naevius | 4 | 1 | 5 |
Ovid | – | 14 | 14 |
Pacuvius | 27 | – | 27 |
Plautus | 3 | – | 3 |
Publius | – | 7 | 7 |
Rabirius | 1 | – | 1 |
Simonides | 1 | – | 1 |
Solon | 4 | – | 4 |
Sophocles | 3 | – | 3 |
Terence | 15 | 1 | 16 |
Trabea | 3 | – | 3 |
Turpilius | 5 | – | 5 |
Valgius | – | 1 | 1 |
Varro | 1 | – | 1 |
Virgil | – | 84 | 84 |
Bilinmeyen | 15 | 7 | 22 |
Toplam | 327 | 156 | 483 |
- CİCİM AYLARI ile/ve/> GEÇİM AYLARI
- CİDDİYET ve/> GÜVEN ve/> YAKINLIK
- CIF ile/ve/||/<>/> CIF TESLİM BİÇİMİ
- ÇİFT ile/ve/||/<>/> SONSUZLUK
- ÇİĞNEMEK ile/ve/||/<>/> SİNDİRMEK
- ÇIKINTILIK YAPMAK ile/ve/||/<>/> İSYAN (YA DA PROTESTO) ETMEK ile/ve/||/<>/> MARJİNAL OLMAYA/GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK
- CİNNET ile/> CENNET
( İçeride. İLE/<> Dışarıda. )
- CİNS + FASL =/> NEV/TÜR
( HAYVAN + DÜŞÜNEBİLEN/NÂTIK =/> İNSAN )
- CİNS ile/ve/||/<>/> NEV/TÜR ile/ve/||/<>/> FASL ile/ve/||/<>/> HASSA ile/ve/||/<>/> ARAZ
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<>/> ZAMAN ÜSTÜ/LÜK
- CİSİM ile/ve/||/<>/> CİRİM ile/ve/||/<>/> CESED
( Yeryüzünde. İLE/VE/||/<>/> Gökte/uzayda. İLE/VE/||/<>/> Ölmüş olan. )
( BODY vs./and/||/<>/> ... vs./and/||/<>/> CORPUS )
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BETON ÇİVİSİ
- ÇİZİNÇ/HARİTA[Ar.] ile/ve/||/<>/> YÖNDEÇ/PUSULA[İt.]
- CMUK 135 değil/> CMK 148
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN
( Dayanılmazlar. )
- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA
( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK
- ÇÖLE ÇIKMAK, ...:
YALNIZ KALMAK ve/||/<>/> KENDİNLE KALMAK ve/||/<>/> YALNIZLIĞI AŞMAK
- COMPUTE ile/ve/||/<>/> PROMPT
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM
( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )
( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )
( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )
( [not] SOLUTION vs./and/>/but CONTINUAL/REAL SOLUTION
CONTINUAL/REAL SOLUTION instead of SOLUTION )
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK
( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )
- CÛD ile/ve/> VÜCÛD ile/ve/> MEVCÛD ile/ve/> VİCDAN["VİJDAN" değil!]
( Taşma, coşma. İLE/VE/> Varlık, varoluş. İLE/VE/> Varolan. İLE/VE/> Bulunç, bulma/buluş. )
( VİCDAN: Görünmez/semâvî mâbed. )
- CURA ile/> ÇÖĞÜR ile/> TAMBURA ile/> DİVAN
- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS
( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )
- DAG[Argu] ile/ve/||/<>/> TEGUL[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- DAĞ ile/ve/değil/yerine/<>/>/>< BAĞ
( Bakmazsak/özenmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>/>< Bakarsak/özenirsek. )
- DAĞ ve/||/<>/> KAR
( Dağına göre kar... )
- DAĞILMA ile/ve/> İNCELME
- DAĞILMA ile/ve/> SEYRELME
- DAHA İYİ DUYMAK/DİNLEMEK ile/ve/||/<>/> BAĞ KURMAK
- DAHA KOLAY ile/ve/||/<>/> EN KOLAY
( [ne yazık ki]
Kolay/rahat/hızlı kazanılan paranın tüketilmesi. İLE/VE/||/<>/> Başkasının/vatandaşın/emekçinin parasının "tüketilmesi". )
- DÂHİYÂNE ile/ve/||/<>/> ÂHİYÂNE
- DAİRESEL YÖRÜNGE ile/ve/||/<>/> ELİPTİK YÖRÜNGE
( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/> Kepler. )
- DAKİK DİL ve/||/<>/> SAHİH TASAVVUR
- DAKKA[Ar. > DAKKÂK] ile/ve/||/<>/> DUKKA
( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran.[daḳḳa: Bir şeyi kırıp ufalamak. | Kapıyı çalmak.] İLE/VE/||/<>/> Birinin kapısını çalanın kapısı çalınır.[Men dakka dukka] )
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DÂL ile/ve/> DELÂLET
- DALGA ile/ve/||/<>/> KARE DALGA
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> Birbirine dik açıyla hareket eden iki dalganın çarpışması ile ortaya çıkmaktadır. Nadir gözlemlenen doğa olaylarındandır. Birkaç dakika içinde görünüp kaybolabilir.
Kare dalgaları izlemek için en ünlü yer, Île de Ré[Fransa] adasıdır. )
- DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON
( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda "hidadot" denilen özel yapılardan, ksilem özsuyunun damlalar durumunda dışarı çıkması. )
( )
- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST
- DANIŞMA ve/||/<>/> DAYANIŞMA
( Bin bilsek de bir bilene danışmak gerek. )
- DANIŞMAK ile/ve/||/<>/> BİLGİ VERMEK
- DANS:
YATAY İSTEK ve/||/<>/> DİKEY ANLATIM
- DARWIN ile/ve/||/<>/> MİTHAT EFENDİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Kitaplarının ilk Türkçe çevirilerini yapan. )
- DAS CAPITAL:
1867 ile/ve/||/<>/> 1873
( I. basım. İLE/VE/||/<>/> II. basım. )
- DATÇA[< DADIA/DADYA] ile/ve/değil/||/<>/> BETÇE[< BEDIA/BEDYA]
- DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"
- DAVÂ ile/ve/||/<>/> DURUŞMA
( CASE vs./and/||/<>/> TRIAL )
- DAVÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MÂNÂ
( Bilmezler mânâsını, ederler dâvâsını. )
- DAVET ve/<>/> İCÂBET
- DAVID RICARDO ile/ve/||/<>/> ADAM SMITH
( 16 Haziran 1723 - 17 Temmuz 1790 İLE/VE/||/<> 18 Nisan 1772 - 11 Eylül 1823 )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve/> SELÂMET
( Sabrın sonu, selâmettir. )
- DAYANMA:
AÇLIĞA ile/ve/||/<>/> SUSUZLUĞA ile/ve/||/<>/> HAVASIZLIĞA
( 60 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 dk. )
- DAYATMA ile/ve/değil/||/<>/>/< YAPTIRIM
- DAYATMAK ile/ve/||/<>/> BOZMAK
- DEDE/NİNE
ile/ve/||/<>/>
ANNE/BABA
ile/ve/||/<>/>
ABLA/AĞABEY
ile/ve/||/<>/>
BEN
ile/ve/||/<>/>
ERKEK/KIZ KARDEŞ
( )
( SOFU/SOBO to/||/<>/> HAHA/ÇİÇİ to/||/<>/> ANİ/ANE to/||/<>/> WATAŞİ to/||/<>/> OTOTO/İMOTO )
- DEĞERİNİ:
TAKDİR (ETMEK) ile/ve/||/<>/> TESLİM (ETMEK)
- DEĞERLENDİRME ile/ve/> ANLAMLANDIRMA
- DEĞERLİ TAŞ/MÜCEVHER:
YARI DEĞERLİ ile/ve/||/<>/> DEĞERLİ
- DEĞİLLEME ve/> AŞKINLIK
- DEĞİŞEREK DEVAM ETMEK ile/ve/||/<>/> DEVAM EDEREK DEĞİŞMEK
- DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE
( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )
- DEĞİŞİM ile/ve/||/<>/>/< AÇILIM
- DEĞİŞİM ile/ve/> ANLAM KAZANMAK
- DEĞİŞİM ile/ve/||/<>/> DEVRİM
- DEĞİŞMEYEN ile/ve/>/değil/yerine DÖNÜŞÜMDE, DEĞİŞMEYEN
- DELGİ(MATKAP[Ar. < MİSKAB]): DARBESİZ ile/değil/yerine/> DARBELİ
( Delme işlemi yapılırken darbe uygulamaz. Delme işlemi yalnızca dönerek yapılır. Genelde basit tadilat işlemleri için kullanılır. Basit delik açma işlemleri ya da vidalama işlemleri için kullanımı yaygındır. [Eğer yüksek devire sahipse o zaman sert malzemelerin delinmesinde de kullanılabilir.] İLE/DEĞİL/YERİNE/> Sert malzemelerin delinmesi işleminde kullanılır. Delme işlemi dönerek ve aynı zamanda ileri geri hareketler ile gerçekleştirilir. Delme işlemi daha hızlı biçimde gerçekleştirilir. Delme işlemi çok daha kolay yapılır. [Beton ya da metal gibi oldukça sert malzemelerin delinmesinde darbeli matkap yeğlenilmelidir. Hem profesyonel, hem de basit tadilatlarda kullanılabilen araçlardır. Farklı watt gücünde olanları bulunur.] )
- DELİ ile/ve//||/<>/>/< SUÇLU
( Gördün deli, dön geri. )
- DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK
( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )
- DEMOKRASİ:
DEMOS ve/+/||/<>/> KRATOS
( Halk. VE/+/||/<>/> Tanrısal güç. )
- DEMOKRASİ ile/ve/değil/||/<>/> PİYASA DEMOKRASİSİ
- DENEMEK > TAKLİT ETMEK değil/yerine/></> DÜŞÜNMEK
( En acı olan. > En kolay olan. DEĞİL/YERİNE/<>/> En akıllıca olan. )
- DENENEBİLİR/LİK ile/ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK
- DENEY ile/ve/||/<>/> DENETIMLİ DENEY
- DENEYİM ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ DENEYİM
- DENEYİM ve/||/<>/> KENDİLİK
- DENEYİM ile/değil/yerine/> ÜMİT
( Ümit, her zaman, deneyimi yener. )
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<>/>/< DEYİMLEMEK
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENGİN(İ BULMAK) ile/ve/||/<>/> DENGEN(İ BULMAK)
- DENK ÖBEKLER/SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA
( * TÖZ/CEVHER
* NİCELİK/KEMMİYET
* NİTELİK/KEYFİYET
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* MEKÂN
* ZAMAN
* KONUM
* MÜLKİYET
* FİİL
* İNFİAL
ile/ve/<>/>
* TÖZ/CEVHER [ALİ]
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* NİCELİK/KEMMİYET [KISA]
* NİTELİK/KEYFİYET [SARIŞIN]
* ZAMAN/METÂ [BUGÜN]
* YER/EYN [ÇARŞIDA]
* DURUM/KONUM(VAZ'I) [AYAKTA DURUYOR]
* SAHİP/MÂLİK OLMA(LE) [AHMET'İN KALEMİ]
* ETKİNLİK(EN YEF'AL) [BÜKÜYOR]
* EDİLGİNLİK(EN YENFA'AL) [BÜKÜLÜYOR]
ile/ve/<>/>
* NİCELİK: BİRLİK | ÇOKLUK | TÜMEL
* NİTELİK: GERÇEKLİK | YOKSUNLUK | SINIRLILIK
* BAĞINTI: NESNE VE ÖZELLİĞİ | NEDEN VE ETKİ | TOPLULUK
* MODALİTE: OLASILIK | VARLIK | ZORUNLULUK )
- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI
( )
( )
- DENSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HEVESLİ/LİK
- DEPREMDE:
P DALGASI ile/ve/> S DALGASI
- DERDİNE:
TÂLİP ile/ve/||/<>/> TÂLİM
- DEREBEYLİK(FEODALİTE) ile/||/<>/> DEVLET
( Başta Ortaçağ Avrupası olmak üzere tarihin birçok döneminde görülen bir yönetim biçimi. İLE/||/<>/> Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasi bakımdan örgütlenmiş ulus ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık. )
- DEREBEYLİK ile/değil/yerine/<>/> DEVLET
- DERİNLİK ve/||/<>/> İSKANDİL[İt.]
( ... VE/||/<>/> Denizin derinliğini ölçme. | Bu iş için kullanılan araç. )
- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK
( STUDY vs./and/> WORKING )
- DERS OLSUN ile/ve/||/<>/> (KULAĞ[IM][IZ]A) KÜPE OLSUN
- DERS ile/ve/||/<>/> SOHBET
( Bilgi paylaşımı. İLE/VE/||/<>/> Hal paylaşımı. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Bilincin bilenmesi. )
( Kim kendinden geçerse sohbet orada başlar. )
( Sohbet için göz, kulak, dil ve akıl birliği olması gerekir -olmazsa olmazıdır- fakat kalbe ulaşmazsa birlik olmaz. )
- DERT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DERS
- DERTLERİ "ÇOK/BÜYÜK" OLAN ve/||/<>/> GÜLÜŞÜ SICAK OLAN :)
- DERVİŞ/LİK ve/||/<>/> KENDİNİ "YOK ETMEK"
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> DELMEK
( Daha hafif. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Daha etkili. )
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> KAZMAK
- DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME
- DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)
- DEVE ile/ve/||/<> "ASLAN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEBEK
- DEVİNİM/HAREKET[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/> DAVRANIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bilinçsiz/bilinçli hareket. )
( [not] MOVEMENT vs./and/but/||/<>/> BEHAVIOUR )
- DEVİNİM ile/ve/||/<>/> DEVİR
- DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ
( * CAN GÜVENLİĞİ
* AKIL SAĞLIĞI
* NESİL SÜREKLİLİĞİ
* MAL GÜVENLİĞİ
* DİN GÜVENCESİ
ve/+/||/<>/>
* SAĞLIK GÜVENCESİ
* EĞİTİM GÜVENCESİ
* GÜVENLİK GÜVENCESİ
* YARGI GÜVENCESİ )
( Giderdim, gönülden kini,
Kini olanın, olmaz dini! )
( ZARÛRİYÂT-I DİNİYYE / MAKÂSID-I HAMSE )
- DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/></> EVRİLE EVRİLE
- DEVRİM ve/ne yazık ki/||/<>/> !KIYIM
- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<>/> DEVİNİM
( [not] REVOLUTION vs./and/but/<>/> MOVEMENT
MOVEMENT instead of REVOLUTION )
- DEVRİM ile/ve/>/değil/yerine EVRİM
( Nedenlerini bilmediğimiz olaylara verdiğimiz ad. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Nedenlerini/nasıllarını, süreçlerini ve sonuçlarını bildiklerimiz. )
- DEVRİMCİ/LİK ile/ve/<>/></> KORUMACI/LIK
( En radikal devrimciler bile devrimin ertesi günü, korumacı[muhafazakâr] olur. )
- DEVŞİRME ile/||/<>/> CİVELEK ile/||/<>/> ÇERİ ile/||/<>/> YENİÇERİ/SOLAK ile/||/<>/> CERRAH ile/||/<>/> BAŞESKİ ile/||/<>/> EŞKİNCİ ile/||/<>/> KETHÜDA ile/||/<>/> ODABAŞI ile/||/<>/> TURNACIBAŞI ile/||/<>/> ULÛFECİ ile/||/<>/> ASÂKİR-İ MANSURE
( Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi. İLE/||/<>/> Yeniçeri ocağına yeni girmiş delikanlı. İLE/||/<>/> Asker. İLE/||/<>/> Piyade askeri. İLE/||/<> Yeniçeri ordusunda görevli hekim. İLE/||/<> Yeniçeri bölüklerinin en kıdemsiz subayı ve erlerinin en kıdemlisi. İLE/||/<>/> Osmanlı sultanı ya da serdar ile savaşa giden ve ordunun vurucu gücünü oluşturan yeniçeri askerleri. İLE/||/<>/> Yeniçeri Ocağı'nda, Yeniçeri Ağası'ndan sonra gelen en yüksek subay. İLE/||/<>/> Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selâm törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. İLE/||/<> Yeniçeri Ocağı'nda bir bölüğünün komutanı. Son dönemde mübaşirlik yapanlara verilmiştir. İLE/||/<> Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri. İLE/||/<> İkinci Mahmut döneminde, yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra kurulan yeni ordunun adı. )
( FERİK: Tümgeneral ya da korgeneral.
HASSA ORDUSU: Hükümdarı ve sarayı korumakla görevli askeri sınıf.
KAPIKULU: Ücretli Osmanlı askeri.
KARAKULAK: Emir çavuşu ya da haberci.
LAĞIMCILAR: Kapıkulu Ordusu'nda düşman kalesini yıkmak için tünel kazan askeri birlik.
LEVEND: Deniz askeri.
LİKATOR: Bulgarlar'dan oluşan Voynuk Teşkilatındaki küçük rütbeli subaylar.
LİVA: İki alaydan oluşan askeri birlik. | İlden küçük, ilçeden büyük olan yönetim bölgesi.
MALKOÇ: Akıncılar ocağının komutanı.
PENCİK: Asker yetiştirilmek için, savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemioğlan adayları.
PEYK: Postacılık, taşımacılık ve korumacılık yapan, törenlerde yer alan asker sınıfı.
REDİF: Son dönem Osmanlı ordusunda askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
REİS-ÜL KÜTTAB: XVII. Yüzyıla kadar Osmanlılarda Sultan divanı katiplerinin başı.
RİKABİYE: Sadrazam, vezir gibi devlet adamları tarafından devlet adamlarına verilen ad.
RİYALA: Tümgenerale eşit bir rütbe.
SAKA: Eyalet askerlerine bağlı bir sınıf.
SALMA: Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri.
SARICA: Eyalet valilerinin buyruğundaki başıbozuk asker.
SEKBAN: Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir sınıf asker. | Sınır boylarında görev yapan asker sınıfı.
SERASKER: Kara ordusu komutan. | Sadrazamlık görevi ile yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin ünvanı.
SİPAHİ: Osmanlılarda tımar sahibi atlı grup.
ÜMERA: Bey, amir, üst düzey subay.
VELEDEŞ: Kapıkulu süvarilerinin oğullarına verilen ad.
VÜZERA: Vezirler.
YASAVUL: İlhanlılarda ordu müfettişine verilen ad. )
- DEYUS[Ar. DEYYUS] ile/ve/||/<>/> PEZEVENK[Erm.]
( Karısının ya da kendine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman kişi ve bu kişilere yönelik sövgü sözü. İLE Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden kişi, dümbük, godoş, muhabbet tellâlı, kavat, astik, dasnik. | Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü. )
- DİK ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> CEBİRSEL DÜŞÜNME
- DİKEN YARASI ile/ve/||/<>/> GÜL KOKUSU
( Ayağında. İLE/VE/||/<>/> Göğsün[d]e. )
( Olmayan. İLE/VE/||/<>/> Süremez. )
- DİKİŞ:
EL İLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MAKİNE İLE
- DİKKAT ÇEKMEK ve/||/<>/> "DÜŞMAN" ÇEKMEK
- DİKKAT ile/ve/||/<>/> RİKKAT( ile/ve/||/<>/> ZARÂFET ile/ve/||/<>/> MELÂHAT)
( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Kalpte. İLE/VE/||/<>/> Eylemde. İLE/VE/||/<>/> Yüzde. )
( İlgi, özen. İLE/VE/||/<> İncelik. | Merhamet, acıma. İLE/VE/||/<>/> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<>/> Güzellik, yüz güzelliği. )
( [özellikle] Kullandığımız sözcüklerde. İLE/VE/||/<> Kurduğumuz tümcelerde. İLE/VE/||/<>/> Davranışlarımızda. İLE/VE/||/<>/> Bakış ve duruşumuzda. )
( ATTENTION vs./and/||/<>/> GRACE vs./and/||/<>/> ELEGANCE vs./and/||/<>/> BEAUTY )
- DİKOTOMİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TRİKOTOMİ
- DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA
( )
- DİL'İN:
DOĞUŞU ile/ve/<>/> KURULUŞU ile/ve/<>/> KULLANILIŞI
- DİL/İ ile/ve/değil/||/<>/> ANLATIM/I
- DİL ve/=/||/<>/>/< EDEB
- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP
- DİLÂRÂ[Fars.] ile/ve/||/<>/> DİLBER[Fars.]
( Gönül alan/kapan/okşayan/dinlendiren, güzel genç kız. İLE/VE/||/<>/> Gönlü alıp götüren, çok güzel/alımlı yetişkin/olgun güzel kadın. )
( Hakkı, hakikati[dolunay] temsil eden. İLE/VE/||/<>/> Hakikate[dolunaya] benzetilen. )
( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )
- DİLBİLGİSİ/VERİ/BİLGİ/INPUT ile/ve/||/<>/> MANTIK/ANLAYIŞ/İŞLEM ile/ve/||/<>/> SÖZ SÖYLEME SANATI/BİLGELİK/ÇIKIŞ
( Klasik. İLE/VE/||/<>/> İçrek[ezoterik]. İLE/VE/||/<>/> Modern. )
( GRAMMAR/DATA/KNOWLEDGE/INPUT vs./and/||/<>/> LOGIC/COMPREHENSION/PROCESS vs./and/||/<>/> RHETORIC/WISDOM/OUTPUT )
- DİLBİLİM ve/||/<>/> DİL ve/||/<>/> TÜMELLER ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/>
ÖNERME ve/||/<>/> YARGI ve/||/<>/> ÇIKARIM ve/||/<>/> TASIM/KIYAS
- DİLİ ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLİ KULLANMAYI ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK
- DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
HER VATANDAŞIN/KİŞİNİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM
- DİLİN:
BELİRLENMESİ ile/ve/||/<>/> YALINLAŞTIRILMASI
- DİLLER ile/ve/değil/||/<>/> ÖBEKLERİ
( )
( )
- DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION
( İlk bağ.[göbek bağı][içeriden] İLE/VE/> İkinci bağ.[süt][dışarıdan] > )
( Anneden. İLE/VE/> Babadan/senden. > )
( Nur bağı. İLE/VE/> Ruh bağı. > )
( Ancak, kendiyle ve tüm çevresindekilerle bağ kuran/kurabilen, din sahibi olur. )
- DİN ile/ve/> DÖNÜŞÜM
( Kişinin dini, fıtratıdır. )
( İnsana, doğru işleri bahşeden düzenin adı. )
- DİN ve/||/<>/> DÖNÜŞÜM
- DİNLEMEK ve/||/<>/>/< AŞKINLIK
( TO LISTEN and/||/<>/>/< TRANSCENDENTALNESS )
- DİNLEMEK ile/ve/> DENEMEK
( TO LISTEN vs./and/> TO TRY )
- DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK
- DİNLEMEK ve/+/||/<>/>/< YAZMAK(NOT ALMAK)
- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK
( Bir tek, nankörler dinlemez! )
- DİREK ile/ve/||/<>/> KABALLAMAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Maden ocaklarında galerileri direklerle pekiştirmek. )
- DİRETMEK ile/ve/değil/yerine/önce/+/||/<>/></>/< DİRENMEK
( "İrâde"[yapma bilgisi/"isteği"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< İhtiyâr[yapma bilgisi/"isteği"]. )
( [not] TO INSIST vs./and/but/+/||/<>/>>/< TO RESIST
TO RESIST instead of TO INSIST )
- DİRİMBİLİM/DİRİLBİLİM:
BİTKİLER ve/+/||/<>/> HAYVANLAR ve/+/||/<>/> İNSAN
- DİRİMBİLİM ve/||/<>/> EVRİM
(
Moleküler Evrimde Kullanılan Dirimbilisel(Biyoenformatik) Araçlar
Nükleotid Dizi Veritabanları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
NCBI | NCBI, biyoteknoloji ve biyotıp ile ilgili bir dizi veritabanı içerir. Biyoenformatik araçları ve hizmetleri için önemli bir kaynaktır. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov |
EMBL | Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı (EMBL) Nükleotid Dizisi Veritabanı, Avrupa Biyoenformatik Enstitüsü'nde (EBI) tutulan kapsamlı bir birincil nükleotid dizileri koleksiyonudur. Veriler, genom dizileme merkezlerinden, bireysel bilim insanlarından ve patent ofislerinden alınır. | https://www.embl.org |
DDBJ | DDBJ (DNA Databank of Japan) Japonya Bilgi Biyolojisi Merkezi tarafından organize bir birincil nükleotid dizi veritabanıdır. | https://www.ddbj.nig.ac.jp/index-e.html |
GenBank | NCBI’nin birincil veritabanları arasındadır. Farklı kaynaklardan toplanan nükleotid ve aminoasit dizi koleksiyonlarını içerir. Bu veritabanı, belli bir dizi bilgisini türünün aranmasını ve kullanımını kolaylaştırmak için dizi bilgilerini farklı şekillerde düzenlemeye izin veren şekilde kategorize edilmiştir. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov/genbank |
OMIM | OMIM (Online Mendelian Inheritance in Man Database) insanda tanımlanan genlerin ve genetik hastalıklarla ilgili fenotipleri içeren kapsamlı bir veritabanıdır. | https://www.omim.org |
Entrez Moleküler Dizi Veritabanı | Entrez, nükleotid ve protein dizisi verilerine, gen merkezi ve genomik haritalama bilgilerine, 3D yapı verilerine, PubMed MEDLINE’a ve daha fazlasına entegrasyon sağlayan bir moleküler biyoloji veri tabanı sistemidir. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov/Web/Search/entrezfs.html |
Homologene | Tamamı dizilenmiş ökaryotik genomlarda anotasyonu tamamlanmış genlerin diğer organizmalardaki homologlarının otomatik olarak bulunmasını sağlayan bir araçtır. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov/homologene |
NCBI RefSeq | Genomik DNA, transkriptler ve protein dizi setlerini içeren ve tekrar olmayan, entegre ve kapsamlı dizi koleksiyonunu içeren bir veritabanıdır. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov/refseq |
Protein Veritabanları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
UniProt/Swiss-Prot | Protein dizi ve işlev bilgilerine erişim sağlayan bir veritabanıdır. Proteinleri ailelere, domenlere ve korunmuş bölgelere göre sınıflandırarak işlevsel analizini sağlayan veritabanıdır. | https://www.uniprot.org |
InterPro | Hangi genlerin/proteinlerin hangi kategoriler altında ifade edildiğini ve ekspresyonlarının hangi koşullarda farklılık gösterdiğini gösteren veritabanıdır. | https://www.ebi.ac.uk/interpro/home |
Expression Atlas | Kütle spektrometresiyle belirlenmiş protein ekspresyon verilerinden oluşan bir arşivdir. | https://www.ebi.ac.uk/pride |
Genom Tarayıcıları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
Genome Data Viewer (GDV) | Harita Görüntüleyici, organizmaların tüm genomlarının ve kromozom haritalarının görüntülenmesini sağlar. | https://www.ncbi.nlm.nih.gov/genome/gdv |
Ensembl | Referans genom anotasyonlarına erişim sağlayan bir genom tarayıcısı, API ve veritabanıdır. | https://www.ensembl.org |
UCSC Genome Browser | UCSC (University of California Santa Cruz) Genom Browser genom dizi bilgilerini içeren bir veritabanıdır. | |
VEGA Genome Browser | VEGA (Vertebrate Genome Annotation) genom tarayıcısı Ensembl veritabanı üzerine kurulmuştur. Ensembl ve VEGA arasındaki fark, Ensembl'in çok sayıda omurgalı ve omurgasız türü için hesaplamalı olarak seçilmiş ("computationally curated") dizilerin görüntülenebilmesi, VEGA veritabanının ise dizilemesi tamamlanan omurgalı genomik dizilerinin yüksek kaliteli manuel anotasyonlarını içermesidir. | http://vega.archive.ensembl.org |
(
Gen Ekspresyon Veritabanları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
Gene Expression Omnibus (GEO) Database | GEO, MIAME (Minimum Information About a Microarray Experiment) uyumlu mikro dizi verilerini, yeni nesil dizileme verilerini ve bilimsel topluluk tarafından sunulan diğer yüksek verimli fonksiyonel genomik veri biçimlerini arşivleyen ve serbestçe dağıtan halka açık bir veritabanıdır. | http://www.ncbi.nlm.nih.gov/geo |
ArrayTrack Database | ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nde mikroarray gen ekspresyon verilerinin halka açık bir veritabanıdır. ArrayTrack, mikroarray gen ekspresyonu verilerini ve farmakogenomik veya toksikogenomik çalışmalarla ilişkili deneysel parametreleri yönetmek, analiz etmek ve yorumlamak için entegre bir çözüm sunmaktadır. İlaçların veya diğer kimyasalların gen ekspresyonu üzerindeki etkileri üzerine çalışmalar için uygundur. ArrayTrack, MIAME uyumlu verileri desteklemektedir. | https://www.fda.gov/science-research/bioinformatics-tools/arraytrack-hca-pca-standalone-package-powerful-data-exploring-tools |
Dizi Benzerliği Arama Uygulamaları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
NCBI BLAST+ | Protein dizisi veritabanları için hızlı yerel benzerlik arama aracıdır. Novel dizilerin yapısı ve işlevi hakkında fonksiyonel ve evrimsel ipucu verecek dizi benzerlik bölgelerinin bulunmasında kullanılmaktadır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/sss/ncbiBlast |
FASTA | FASTA nükleotid ya da protein veritabanlarını bir sorgu dizisiyle aramak için kullanılan bir program paketidir. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/sss/fasta |
(
Protein ve Genom Veritabanları
Veritabanı Adı | Açıklama | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
Protein Veritabanları |
|
|
Genom Tarayıcıları |
|
(
Çoklu Dizi Hizalama Araçları
Araç Adı | Açıklama | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
BLAST | Protein, nükleotid veya protein dizileriyle karşılaştırma ve eşleşmelerin istatistiksel olarak önemsizliğini hesaplar. | https://blast.ncbi.nlm.nih.gov/Blast.cgi |
CLUSTAL OMEGA | DNA ve protein dizilerinin çoklu dizi hizalamasında kullanılan araştırma aracı. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/msa/clustalo |
KALIGN | Binlerce protein veya nükleotid dizisini hizalayabilen çoklu dizi hizalama programı. | |
T-COFFEE | Birden çok hizalama yöntemiyle elde edilen sonuçların birleştirilmesini sağlar. | https://tcoffee.crg.eu/apps/tcoffee |
MAFFT | Aminoasit veya nükleotid dizilerinin çoklu dizi hizalamalarını yüksek hızda gerçekleştirebilen bir programdır. | https://mafft.cbrc.jp/alignment/server |
LALIGN | Protein veya nükleotid dizilerindeki kesişmeyen yerel hizalamalarının hesaplanmasıyla duplikasyonların bulunmasını sağlar. | https://fastademo.bioch.virginia.edu/fasta_www2/fasta_www.cgi?im=lalign |
PIR SEARCH | Genomik ve proteomik araştırmalar için tasarlanmış bir protein bilgi kaynağıdır. | https://fermi.utmb.edu/cgi-bin/SDAP/sdap_10?dB_Type=0&allid=18&seqid=15&serverid=4 |
MUSCLE | Protein ve nükleotid dizileri için çoklu hizalama aracıdır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/msa/muscle |
Veri Formatı Dönüştürme Servisleri
Araç | Açıklama | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
Readseq | Belirli bir dizi formatını, dizi analizinde veya filogenetik analizde kullanılan yaygın dizi formatlarından herhangi birine dönüştürmek için kullanılan web tabanlı dizi dosyası biçimlendirme aracıdır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/sfc/readseq |
Segret (EMBOSS) | Dizi formatı dönüştürme aracıdır. DNA, RNA veya protein dizilerini desteklenen dizi formatlarına (FASTA, EMBL, PDB, GENBANK, REFSEQ, FASTA, ACE, GFF, Ensembl SQL gibi) dönüştürür. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/sfc/emboss_seqret |
EMBOSS backtranambig | Bir protein dizisinin belirsiz nükleotid dizisine geri çevrilmesi için kullanılan araçtır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/su/emboss_backtranambig |
EMBOSS backtranseq | Kodon frekanslarını kullanarak bir protein dizisini nükleotid dizisine geri çevrilmesi için kullanılan araçtır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/su/emboss_backtranseq |
EMBOSS cpgplot | Nükleotid dizilerindeki potansiyel CpG adalarının tanımlanmasında kullanılır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/seqstats/emboss_cpgplot |
Anotasyon ve Tahmin Araçları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
EFO (Experimental Factor Ontology) | EFO, EBI veritabanlarında ve GWAS katalogu gibi projelerde bulunan birçok deneysel değişkenin sistematik bir tanımını sağlar. | https://www.ebi.ac.uk/efo |
HAVANA (Human and Vertebrate Analysis and Annotation) | İngiltere'deki Wellcome Trust Sanger Enstitüsü'nün HAVANA grubu, VEGA tarayıcısında görünen insan, fare, zebra balığı ve diğer omurgalı genomlarının manuel anotasyonunu sağlamaktadır. | https://www.sanger.ac.uk/project/manual-annotation |
Yolak Haritalama ve Moleküler Etkileşim Veritabanları
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
Reactome | Yolak bilgilerinin görselleştirilerek sunulduğu açık kaynaklı ve hakemli bir veritabanıdır. | https://reactome.org |
KEGG | Moleküler etkileşim ağlarını gösteren yolak haritalarını içerir. | https://www.genome.jp/kegg/pathway.html |
(
Durum Varsayımı Dönüştürme
Veritabanı | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
EMBOSS | Protein ve nükleotit dizileriyle ilgili çeşitli dönüştürme işlemleri yapar. (Örn: FASTA formatına çevirme, ters çevirme) | https://www.ebi.ac.uk/Tools/emboss |
EMBOSS backtranseq | Kodon kullanım frekanslarını kullanarak bir protein dizisini nükleotid dizisine geri çevirmek için kullanılan araçtır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/emboss |
EMBOSS cpgplot | Nükleotid dizilerindeki potansiyel CG adalarının tanımlanmasında kullanılır. | https://www.ebi.ac.uk/Tools/seqstats/emboss_cpgplot |
EFO (Experimental Factor Ontology) | EFO, EBI veritabanlarında ve GWAS katalogu gibi projelerde bulunan çok sayıda deneysel değişkenin sistematik bir tanımını sağlar. | https://www.ebi.ac.uk/efo |
HAVANA (Human and Vertebrate Analysis and Annotation) | İngiltere'deki Wellcome Trust Sanger Enstitüsü'nün HAVANA grubu, VEGA tarayıcısında görünen insan, fare, zebra balığı ve diğer omurgal genomlarının manuel anotasyonunu sağlamaktadır. | https://www.sanger.ac.uk/projects/manual-annotation |
Reactome | Yolak bilgilerinin görselleştirilerek sunulduğu açık kaynaklı ve hakemli bir veritabanıdır. | https://reactome.org |
KEGG | Moleküler etkileşim ağlarını gösteren yolak haritalarını içerir. | https://www.genome.jp/kegg/pathway.html |
(
Yazılımlar
Yazılım | Bilgi | Erişim Bağlantısı |
---|---|---|
PHYLIP (Phylogeny Inference Package) | Parsimoni, mesafe matrisi, benzerlik ve olasılık yöntemleri gibi çok sayıda farklı çözümleme yapabilen filogenetik bir analiz paketidir. DNA ve protein dizileri, gen dizileri, kesim bölgeleri, uzaklık matrisler gibi farklı veri tiplerini içerir. | https://evolution.genetics.washington.edu/pbylip.html |
ADMIXtools | Popülasyon genetiği analizleri için kullanılan R temelli yazılımdır. | https://github.com/DReichl/AdmixTools |
HyPhy (Hypothesis Testing Using Phylogenies) | Filogenetik, moleküler evrim ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak genetik dizi analizlerine olanak sağlayan açık kaynaklı bir yazılım paketidir. | https://www.hyphy.org |
MEGA | MEGA, organizmaların moleküler düzeyde evrimsel analizi için sıklıkla kullanılan bir yazılım paketidir. Evrimsel analizler için çeşitli yöntem ve programlan içerir. | https://www.megasoftware.net |
PALEOMIX | aDNA çalışmalarında yeni nesil dizileme verilerinin işlenmesinde ve filogenetik haritaların oluşturulmasında kullanılır. | https://paleomix.readthedocs.io/en/stable |
Wasabi | Wasabi, evrimsel dizi çözümlemesi ve görselleştirme için kullanılan açık kaynaklı, web tabanlı bir grafik ortamıdır. Filogenetik içeriklerde çoklu dizi hizalamalarıyla çalışmak üzere tasarlanmıştır. | http://wasabiapp.org |
MapDamage2 | Antik DNA dizilim platformları tarafından üretilen verilerde DNA hasarlarını belirlemek için kullanılır. | https://github.com/ginolhac/mapDamage |
BEAST 2 | BEAST 2 (Bayesian Evolutionary Analysis by Sampling Trees) zaman ağaçları oluşturmak için kullanılır. | https://www.beast2.org |
Eve | Herhangi bir evrimsel modelin denenmesi için kullanılır ve genom dizilim verilerini kullanarak evrimsel hipotezleri test eder. | https://github.com/simonhmartin/Eve |
MFvol.db v1.0 | Python için ilk moleküler evrim kütüphanesidir. | https://zenodo.org/record/7261487#.ZCqLqXJBy5c |
PMDtools | Antik DNA'ya ait hasar modellerinin hesaplanması ve modern DNA kontaminasyonunun belirlenmesi için kullanılır. | https://github.com/pontussk/PMDtools |
Gargammel | aDNA simülatörüdür. Bilinen referanslardan yola çıkarak antik DNA'yı (aDNA) simüle etmede kullanılır. | https://grenaud.github.io/gargammel |
ATLAS | Mikrobiyal genomik, filogenetik ve moleküler evrimsel çözümlemelerde kullanılan bir araçtır. | https://github.com/stjohn/atlas |
DAMBE | Mitokondriyal DNA verilerinden yararlanarak kontaminasyon tahmini yapılmasını sağlar. | http://dambe.abcc.nu |
Schmutzi | DNA ve protein hizalamaları için en uygun evrim modelini seçmek için kullanılan araçtır. | |
ModelTest-NG | Yeni kuşak dizileme verilerinin çözümlemesinde ve popülasyon genetiği yaklaşımıyla varyant tanımlamada kullanılan yazılımdır. | https://github.com/dsupple/modeltest-ng |
ANGSD | Tür ya da popülasyon düzeyinde çoklu genom hizalamalarının evrimsel çözümlemesinde kullanılır. | http://www.popgen.dk/angsd/index.php/ANGSD |
POPBAM | Antik ve modern DNA örneklerinde heterozigotluk tahmini için kullanılır. | https://github.com/Bioinformatics/Archive/POPBAM |
ROHan | Dışkı materyalinden antik DNA ve mikrobiyom çözümlemeleri sağlar. | http://grenaud.github.io/ROHan |
repcold | Protein kodlayan dizilerin, değişken bölgelerin ya da dN/dS oranlarındaki değişiklikleri dizi evrimini belirlemeye yardımcı olan yazılım aracıdır. | https://github.com/nf-core/repcold |
POSE | Birlikte evrim ("co-evolution") araştırması için geliştirilen bir simülatördür. | https://github.com/CDCgov/POSE |
ACES | https://bioinformatics.org/ices | |
RASP4 | Filogenetik ilişkilerin analizi ve filogenetik ağaçların oluşturulmasında kullanılan bir yazılımdır. | http://mnh.scu.edu.cn/soft/blog/RASP |
HomoplasyFinder | Homoplasi olarak benzerliğin gibi filogenetik sinyalleri tespit eden bir yazılımdır. | https://josephryanp.github.io/ryanlab-projects/homoplasyfinder |
CAPRI | Filogenetik ilişkilerini ve seçimini çözümlemeye yarayan, evrimsel ilişkilerin araştırılmasını sağlayan bir yazılımdır. | https://github.com/BacSysMe/Caprib |
PSITE | Filogenetik ilişkileri kullanarak tümör evriminin simüle edilmesini sağlar. | https://github.com/hchyang/PSITE |
DICE | Modern veya ilkel insanlardan alınan eski DNA (aDNA) örneklerindeki hata oranlarını, demografik parametreleri ve günümüz bireylerinden kaynaklanan bulaşma oranlarını öngörmede kullanılan bir yazılımdır. | https://github.com/grenaud/dice |
EvoLSTM | İçeri bazlı diz evriminde makine öğrenmesi temelli olasılık modelleri sunar. | https://github.com/DongjoonLim/EvoLSTM |
HOPS | Antik metagenomik verilerin taksonomik profillendirmesinde kullanılır. | https://github.com/rhuebler/HOPS |
DamMet | aDNA örneklerinin incelenmesiyle antik metilomların haritalanmasını sağlayan olasılıksal bir model sunar. | https://github.com/KHanghoj/DamMet |
SourceTracker | Metagenomik çalışmalarda, mikrobiyal toplulukların kaynağını tahmin etmek için tasarlanmış bir yazılım aracıdır. | https://github.com/danknights/sourcetracker |
- DİŞ İPİ ve/||/<>/> DİŞ FIRÇASI (/KULLANMAK)
- DIŞ KULAK YOLU (YANGISI/İLTİHABI) ile/ve/||/<>/> ORTA KULAK YOLU (YANGISI/İLTİHABI)
( Genellikle hafif sorunlarda antibiyotik olmadan, sadece kulak damlaları, ağrı kesiciler ve kulak hijyenine dikkat edilerek iyileşebilir. İLE/VE/||/<>/> Özellikle virüs bulaşlarına bağlı olduğunda, antibiyotik gerektirmeyebilir ve gövde, enfeksiyonla kendiliğinden uğraşabilir. Ancak, bakteri kaynaklı ve ciddi sorunlarda antibiyotik sağaltımı gerekebilir. Sağaltılmadığında ciddi sorunlar gelişebilir.
[İki durumda da kulak yangısı belirtileri varsa hekim denetimi gereklidir. Hekim, antibiyotik gerekip gerekmediğini belirleyerek uygun sağaltım yöntemini önerir.]
[Bazen antibiyotik kullanmadan da iyileşebilir. Bu durum, yangının nedenine, şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlıdır.] )
- DİŞ PROTEZİNDE:
PORSELEN ile/değil/yerine/> ZİRKONYUM
( )
- DIŞ SINIRLAR ile/ve/||/<>/>/< İÇ KOŞULLAR
- DİŞ TELİ ile/değil/yerine/||/<>/> SAYDAM PLAK
(
ile/değil/yerine/||/<>/> )
- DIŞA BAKIŞ ile/ve/||/<>/> İÇE BAKIŞ
( Düş kurdurur. İLE/VE/||/<>/> Uyanış yaşatır. )
- DİSİPLİN(LER):
INTER ile/ve/||/<>/> MULTI ile/ve/||/<>/> TRANS ile/ve/||/<>/> OMNI ile/ve/||/<>/> HOLİSTİK
( İkili. İLE/VE/||/<>/> Çoklu. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli. İLE/VE/||/<>/> Karışık. İLE/VE/||/<>/> Bütüncül. )
- DIŞKI ile/ve/||/<>/> DIŞKI FOSİLİ(KOPROLİT)
- DIŞLAŞMAK ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK
- DIŞSAL ile/ve/||/=/<>/> DÜŞÜNCENİN YANSIMALARI/NESNELER
- DİVÂN EDEBİYATI DÖNEMLERİ'NDE:
KURULUŞ ile/ve/> GEÇİŞ ile/ve/> KLASİK ile/ve/> SEBK-İ HİNDÎ ile/ve/> YERLİLEŞME
( [Yaklaşık olarak] 1250 - 1451 ile/ve/> 1451 - 1512 ile/ve/> 1512 - 1603 ile/ve/> I. Ahmed - IV. Mehmet [dönemi] ile/ve/> III. Ahmet - Tanzimat )
- DİVAN EDEBİYATI ve/||/<>/> WALTER G. ANDREWS
( "Bu dünyadan Walter G. Andrews da geçti" - İsmail Güleç yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- DİVAN-I MEZÂLİM ile/> DİVAN-I HÜMÂYÛN
( Osmanlı öncesi. İLE/> Osmanlı'da. )
- DÎVÂN ile/||/<>/> AYAK DÎVÂNI ile/||/<>/> DÎVÂN-I HÜMÂYÛN ile/||/<>/> DÎVÂN-I HARP ile/||/<>/> ÂYÂN MECLİSİ ile/||/<>/> ŞÛRÂ
( Yüksek düzeyli devlet adamlarının kurduğu büyük kurul. İLE/||/<>/> Sultanın huzurunda kurulan dîvân. İLE/||/<>/> Eskiden İslâm devletlerinde, devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurul. [Başlangıçta bir devlet dairesi olan divân, İran devlet geleneğinin de etkisiyle sonradan kurul biçimine dönüştü.] İLE/||/<>/> Askerî mahkeme. İLE/||/<>/> Meşrûtiyet döneminde kurulan ve üyeleri Sultan tarafından, yaşam boyu seçilen kurul. İLE/||/<>/> Kurul, danışma kurulu. )
( DİVANYOLU: İstanbul'da, Sultanahmet ile Çarşıkapı arasında uzanan caddenin adı. )
( KUBBEALTI: Topkapı Sarayı'nda, Sadrazam başkanlığındaki Divân-ı Hümayun'un toplandığı özel oda. )
( HARBİYE NAZIRI: Osmanlı Savaş Bakanı. )
- DİYABETTE:
TİP 1 ile/ve/||/<>/> TİP 2 ile/ve/||/<>/> GEBELİK ile/ve/||/<>/> MODY ile/ve/||/<>/> LADA
( Genellikle çocuklarda ve ergenlerde, nadiren yetişkinlerde görülür. İLE Genellikle yetişkinlerde görülür. İLE 25 yaşın altında görülen, genetik geçişli, insülin gerektirmeyen bir şeker hastalığıdır. İLE Gebelik sürecinde ortaya çıkıp doğumdan sonra kaybolan bir tür diyabettir. İLE Oluşum mekanizması tıpkı Tip 1 gibi olan ama erişkinlerde görülen bir şeker hastalığıdır. )
( Bağışıklık sisteminin yanlışlıkla pankreasa saldırması sonucunda, insülin üretiminin durmasına bağlı bir hastalıktır.[Tüm diyabet hastalarının yaklaşık % 5 kadarı bu tiptir.] Genellikle birdenbire başlar, hastalar hızla kötüleşebilir. Tanı konulur konmaz, insüline başla(t)mak zorunludur. Genetik yatkınlığı olan kişilerde kabakulak, kızamıkçık ve sitomegalovirüs gibi virüs enfeksiyonlarının pankreasta bağışıklık sistemini uyardığı, bu sistemin de yanlışlıkla insülin üreten hücrelere saldırdığı düşünülmektedir.[Kistik fibrozis, hemakromatozis gibi bazı hastalıklar da nedenler arasında gösterilmektedir.] İLE Tüm diyabet hastalarının % 90-95'i bu tiptir. Hatalı beslenme ve hareketsizlik gibi yaşam tarzı hataları ile ilgilidir. Tip 1 diyabetin tam tersine, Tip 2 diyabette pankreas insülin üretir, hatta gereğinden fazla da üretir fakat insülin direnci nedeniyle yeterince kullanılamaz. Ailesinde şeker hastalığı olanlar, şişmanlar, hareketsiz kişiler, hatalı beslenenler ve sigara içenler için bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Tedavisinde, yaşam tarzı değişikliği başta gelir. Yeterli sonuç alınamıyorsa ilâç tedavisine başlanır. Yine de sonuç anlamazsa insüline başlanması gerekebilir. İLE Gebelik sürecinde ortaya çıkıp doğumdan sonra kaybolan bir tür diyabettir. Bazen yıllar sonra bu kişilerde Tip 2 diyabet ortaya çıkabilir. İLE genetik geçişli, insülin gerektirmeyen bir şeker hastalığıdır. İLE Oluşum mekanizması tıpkı Tip 1 gibi olan ama erişkinlerde görülen bir şeker hastalığıdır. )
( Hem tip 1 diyabet, hem Tip 2 diyabet damarlarda yavaş yavaş ilerleyen hasara yol açtığından, kalp damar hastalıkları riskini artırır. Bu nedenle, diyabet hastalarında, kalp krizi, felç, görme ile ilgili problemler ve böbrek yetmezliği riski, şeker hastası olmayanlara göre daha yüksektir. Tip 1 şeker hastalarında, koma; tip 2 şeker hastalarında ise bacak gangreni riski vardır. Tip 2 şeker hastalarında, özellikle yeterli tedavi olmayan yaşlı şeker hastalarında, araya şiddetli bir enfeksiyon, kalp krizi, felç ve yanık gibi acil bir olay girdiğinde koma görülebilir. )
( Şeker, kalorisi yüksek olduğundan değil bağırsak mikrobiyotasına verdiği zarar, neden olduğu oksidatif stres ve kronik enflamasyon nedeniyle zararlıdır. )
- DİZGİN ile/ve/||/<>/> DİNGİN
- DİZİ ile/ve/||/<>/> DİZİN ile/ve/||/<>/> DİZGE ile/ve/||/<>/> TİN
( Dışındalık. İLE/VE/||/<>/> Betimlemeli. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. İLE/VE/||/<>/> (Ancak) Kişide. )
( SERIAL vs./and/||/<>/> INDEX/LIST vs./and/||/<>/> SYSTEM vs./and/||/<>/> SPIRIT )
- DNA YAPISI ile/ve/||/<>/> DNA KARARLILIĞI
- DNA ve/||/<>/> DİZİLEME YÖNTEMLERİ
(
DNA Dizileme Yöntemleri
Yöntem | İlke | Nasıl Çalışır? | Artıları | Eksileri |
---|---|---|---|---|
Sanger Dizileme (1977)(Frederick Sanger ve takımı) |
Zincir sonlandırma yöntemi; dideoksinükleotidlerin kullanımı ile DNA sentezinin durdurulması. |
|
|
|
Illumina Dizileme | Reversible terminator yöntemi; flüoresan işaretli nükleotidlerin eklenmesi ve kamera ile sinyal kaydı. |
|
|
|
PacBio (SMRT) Dizileme | Tek molekül üzerinden gerçek zamanlı dizileme; flüoresan işaretli nükleotidlerin polimeraz etkinliğiyle izlenmesi. |
|
|
|
Oxford Nanopore Dizileme | DNA'nın nanoporlardan geçirilmesi sırasında elektriksel sinyal değişikliklerinin kaydedilmesi. |
|
|
|
Sanger Dizileme ve Yeni Kuşak Dizileme Karşılaştırması
Özellik | Sanger Dizileme | Yeni Kuşak Dizileme (NGS) |
---|---|---|
Hız | Yavaş | Çok hızlı |
Doğruluk | Yüksek | Yüksek (bazı platformlarda daha düşük olabilir) |
Okuma Uzunluğu | ~800-1000 baz çifti | ~150-15.000+ baz çifti (platforma bağlı) |
Kapasite | Küçük ölçekli projeler için uygun | Tüm genom projeleri için uygun |
Maliyet | Büyük projeler için daha yüksek maliyet | Büyük projelerde daha düşük maliyet |
Kullanım Alanı | Gen doğrulama, küçük gen bölgeleri | Genomik çözümleme, transkriptom, epigenom |
- DOBRA/LIK ile/ve/değil/||/<>/> KABA/LIK
- DOĞA ve/||/<>/> DOYA DOYA
- DOĞA ile/ve/||/<>/> EKİN
( Uzam/mekân. Döngüseldir.[zaman yoktur] İLE/VE/||/<>/> Süreç ve zaman üzerinedir. )
( Uzam. İLE/VE/||/<>/> Dönüştürülmüş doğa. )
( NATURE vs./and/||/<>/> CULTURE )
- DOĞA ile/ve/||/<>/> EYLEM
( Koşullu. İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )
- DOĞA ve/>/ve/<> İMGE ve/>/ve/<> SİMGE
( NATURE and/> IMAGE and/<> SYMBOL )
- DOĞA ile/ve/> İNSAN
( Geleceği olmaz. İLE/VE/> Geleceği vardır. )
( Seni attan ve ottan ayıran özelliklerin olmalı! )
( Sadece kişi, ötesine geçebilir fakat üstüne çıkamaz. )
( İkisi de en zordur ve en sondur. )
( Kişiler, kendi amaçları olduğunu sansalar bile, bilmeden, doğanın amacına doğru hareket ederler. )
( NATURE vs./and/> HUMAN )