Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 44.969 başlık/FaRk ile birlikte,
44.969 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(98/181)


- KÖLE ile/>< EFENDİ

( Köleler, efendilerine olan sadakati, efendilerini köleleştirmek için yapar. )


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- KÖLE ile KAMBER[Ar. < KANBER]

( ... İLE Sadık köle. )


- KÖLE ile MEVÂLİ

( ... İLE Âzâdlı köle. )


- KÖLE ile SERF[Lat.]

( ... İLE Derebeylik toplum düzeninde, toprakla birlikte alınıp satılan köle. )


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KÖLELEŞTİRENLER:
"SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "BEĞENİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "TAKDİR EDİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ"


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- KÖLE/LİK ile/ve ŞAŞKIN/LIK


- [ne yazık ki]
!KÖLEMEN ile !KARAVAŞ

( Kölelerden kurulan bir asker sınıfı. | Birinin sahip olduğu köle ya da karavaş. İLE Savaşta tutsak edilen ya da satın alınan kadın köle. )


- KOLESTEROL[Fr. < CHOLESTEROL]/KOLESTERİN[Fr. < CHOLESTERINE] ile/değil KOLESTEROLÜN ARTMASI


- KOLESTEROL'DE:
İDEAL ile KABUL EDİLEBİLİR ile SINIRDA YÜKSEK ile YÜKSEK

( 180 altı. İLE 180 - 199 İLE 200 - 219 İLE 220 üstü. )


- KÖLİK ile KÖLİGE ile KÖLİKLİG/KÖŞİKLİG ile KÖŞİGE ile KÖLÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gölge. İLE Koyu gölge. İLE Gölgelik yer. İLE Zayıf gölge. İLE Ödünç alınan. )


- KOLİN ile/ve/||/<> KARNİTİN

( Yumurta tüketimi ile alınır. İLE/VE/||/<> Et, süt ve süt ürünleri, enerji içecekleri ile alınır. )

(



)


- KOLİT[Fr. < COLITE] ile/ve/||/<> ANTERİT[Fr. < ANTERITE]

( Kalın bağırsak yangısı/iltihabı. İLE/VE/||/<> İnce bağırsak yangısı/iltihabı. )


- KOLLARI:
SIYIRMAK ile/değil KIVIRMAK


- KOLLEKSİYON ÜSTÜ PARKI :

( Cumhuriyet Mahallesindedir. 310,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 120,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- KOLLİGATİF ÖZELLİK ile/||/<> KİMYASAL ÖZELLİK

( Kolligatif sayıya, kimyasal yapıya bağlıdır )

( Formül: Kaynama noktası yükselmesi )


- KOLMOGOROV İLE COX İLE DE FİNETTİ ile/||/<> OLASILIK AKSİYOMLARI

( Olasılık kuramınin farklı temelleri. )

( Formül: P(Ω) = 1 İLE P(A∪B) = P(A) + P(B) if A∩B = ∅ )


- KOLOİT[Fr. < COLLOIDE] ile/ve/||/<> KOLOİDAL[Fr. < COLLOIDAL]

( Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen nesnelerin genel adı, billursu karşıtı. İLE/VE/||/<> Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan. )


- KOLOKYUM ile KOLOKYUM

( Konuşu. İLE Doçentlik sözlü sınavı. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KOLON[Fr. < COLONNE] ile KOLON[Fr. < CÔLON]

( Dikme/sütun. | Katlardaki döşemeleri birbirine bağlayan düşey boru. İLE Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü. )


- KOLON[Fr. < COLONNE] ile/değil HOPARLÖR[Fr. < HAUT-PARLEUR < HAUT: Yüksek < Lat. ALTUS(> İt. ALTO) + PARLEUR: Konuşan.(Fr. PAROLE: Söz. > PAROLA: Gizli söz/cük. PALAVRA[< PALABRA])]

( Dikme/sütun. | Katlardaki döşemeleri birbirine bağlayan düşey boru. İLE/DEĞİL Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektiğinde sesi yükseltmeye yarayan aygıt. | Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren aygıt. )


- KOLONİ[Fr. < COLONIE] ile/ve/||/<> KOLONYAL[Fr. < COLONIAL]

( Sömürge. | Göçmen topluluğu ya DA bu topluluğun yerleştiği yer. | Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu. | Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk. İLE/VE/||/<> Sömürgeyle ilgili. | Sömürgede yaşayan. )


- KOLTUK ile MARKİZ[Fr. < Cerm.]

( ... İLE Marki'nin eşi. | İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk. | Bir kapı ya da pencere önünü yağmurdan korumak için yapılan saçak. )


- KOLTUKALTI BEZLERİ ve KULAK ARKASI BEZLERİ ve KASIKTAKİ BEZLER

( Kalpteki fazlalıklar depolanır. VE Beyindeki fazlalıklar depolanır. VE Karaciğerdeki fazlalıklar depolanır. )

( Kanın gereksinim duyulduğunda ve besin sağlayabilmek için özel değişikliğe tâbi tutabilmek üzere çukurlarda ve boşluklarda depo edilmesi zorunluluğu vardır. Nispeten daha güçlü örgenlerdeki fazlalıklar, genellikle daha zayıf örgenlere geçer. )


- KOLYE[Fr. < COLLIER] değil/yerine GERDANLIK

( Çoğu değerli taş ve madenlerden ya da altın paradan yapılmış, boyna takılan takı. )


- KOLYOZ[Yun.] ile KOLORİDYE[Yun.]

( Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm. olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir tür balık. İLE Kolyoz balığının küçüğü. )

( SCOMBER COLIAS cum ... )


- .KOM değil/yerine .COM


- KOMA ile/<>/> "BİTKİSEL" "YAŞAM"/DURUM ile/<>/> KİLİT DURUM

( COMA vs./||/<>/> VEGETATIVE STATE )


- KOMA[Fr. < COMA] ile KOMA[Yun.]

( Bazı sayrılıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve devimin tamamen ya da az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu, bilinç yitimi. İLE Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık. )


- KOMANDİT[Fr. < COMMANDITE] ile KOMANDİTE[Fr. < COMMANDITE] ile KOMANDİTER[Fr. < COMMANDITAIRE]

( Yalnızca konulan sermaye kadar sorumluluğu olan ortaklık biçimi. İLE Komandit şirkette sınırsız sorumlu olan ortak. İLE Komandit şirkette ancak kendi koyduğu para kadar sorumlu olan ortak. )


- KOMBİ (HERMETİK) ile/değil/yerine YOĞUŞMALI KOMBİ

( Küçük alanlarda. İLE/DEĞİL/YERİNE Büyük alanlarda. )

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha verimlidir. )

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha çevrecidir. )


- KOMBİNA[Fr. < COMBINAT] ile KOMBİNE[Fr. < COMBINE]

( Birkaç sanayi kuruluşunun tek yönetimde birleşmesi: İLE Toplu. | Bir spor dalında değişik türdeki yarışmaların sonuçlarına göre birleştirilmiş derecelendirme, toplam puana göre değerlendirme. )


- KOMBİNASYON ile KONJONKTÜR


- KOMBİNE ile/ve/||/<> ENTEGRE


- KOMBİNEZON[Fr. COMBINAISON]/KOMBİNASYON[İng. COMBINATION] ile/değil/yerine/= DÜZENLEME | BİRLEŞTİRME

( Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı. İLE/DEĞİL/YERİNE/= Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. | Birleştirme. )


- KÖMÇÜ/KÖMÜÇ ile KÖMEÇ ile KÖMİÇE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gömü, define. İLE Küllerin içine gömülerek pişirilen yassı ekmek. İLE Sivrisinek. )


- KOMEDİ[İng. < COMEDY] değil/yerine/= GÜLDÜRÜ


- KOMEDİ ile KOMİK

( Sanatçının yaptığı. İLE Abartanın, dozu kaçıranın yaptığı. )


- KOMEDYEN ile ŞAKACI

( ... cum BALATR )


- KOMENSALİZM ile/||/<> MUTUALİZM

( Komensalizm tek yarar İLE mutualizm karşılıklı yarardır )

( Formül: +/0 İLE +/+ )


- KOMİ[Fr. < COMMIS] ile/ve/||/<>/> GARSON[Fr. < GARÇON]

( Otel, pansiyon vb. yerlerde çalışan hizmetli. | Lokantalarda garson yardımcısı. İLE/VE/||/<>/> Lokanta, pastane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden çalışan. )


- KOMİK ile/ve/değil "İNANILMAZ"


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> SAÇMA


- KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> YAZIK


- KOMİK ile/ve/değil/<> ZAVALLI


- KOMİSYON ile !RÜŞVET

( COMMISION vs. BRIBE )


- KOMİSYON[Fr., İng.]/SİMSARİYE[Ar.] değil/yerine/= YÜZDE


- KOMİSYONCU/SİMSAR[Ar.] değil/yerine/= ARACI


- KOMİTA[Lat./Sırpça] ile KOMİTE[Fr. < ]

( Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk. İLE Alt kurul. )


- KOMODİN[Fr. < COMMODINE]/KOMOT ile KOMODOR[Fr. < COMMODORE]

( Karyolanın yanı başına konulan üstü masa biçimindeki küçük dolap. İLE Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı. | Bir kuruluşa bağlı yolcu gemilerinin en eski kaptanı. )


- KOMPAKT/COMPACT[İng.] değil/yerine/= SIKI | YOĞUN


- KOMPANSE/COMPENSATED[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLENMİŞ | DENGELENMİŞ


- KOMPER ile KUMBARAOS

( Yeni doğan çocuğun adını koyan kişi/adam. [Katoliklerde] İLE Vaftizde çocuğun adını koyan kişi/adam. )


- KOMPETAN[Fr./İng. < COMPETENT]["KOMPEDAN" değil!] değil/yerine/= UZMAN, YETKİN


- KOMPLE ile KOMPLO


- KOMPLEKS ile KARMAŞA/KARMAŞIK


- KOMPLEKS/COMPLEX[İng.] değil/yerine/= KARMAŞIK | BİRLEŞİM | KARMAŞA


- KOMPLEKS ile RAFİNE


- KOMPLEKSİTE/COMPLEXITY[İng.] değil/yerine/= KARMAŞIKLIK


- KOMPLİKASYON/İHTİLAT değil/yerine/= KARMAŞIKLIK


- KOMPLİKE[Fr. < COMPLIQUE] yerine KARMAŞIK


- KOMPLİMAN[Fr. < COMPLIMENT]/İLTİFAT[Ar.] değil/yerine/= İNCELİK

( Gönül okşayıcı, hoşa giden söz. | Koltuklama. )


- KOMPLO TEORİSİ ile/değil/yerine TEORİ/KURAM

( [düşük/yüksek olasılıklı] Akıl hastalığı içinde. İLE/DEĞİL/YERİNE Akıl[felsefe/bilim/sanat] ile. )


- KOMPLO/TERTİP[Ar.] değil/yerine/= KURMACA


- KOMPOZİT/COMPOSITE[İng.] değil/yerine/= BİLEŞİK


- KOMPOZİTÖR ile YARATICI


- KOMPRADOR[Fr. < COMPRADOR] değil/yerine/= ARACI

( Aracı. | Çok zengin kişi. | Uzak Doğu ülkelerinde yabancı ortaklıklar hesabına iş sözleşmesi yapan yerli aracı. )


- KOMPRADOR[Fr. < COMPRADOR] değil/yerine/= İŞBİRLİKÇİ


- KOMŞU, KOMŞUNUN KÜLÜNE (BİLE) MUHTAÇTIR değil KOMŞU, KOMŞUNUN 'KÜLL'ÜNE MUHTAÇTIR

( Komşu, komşunun her şeyine muhtaçtır. "Kül"(Küllî, Külliyat), "hepsi, her, tamamı" gibi anlamlarda kullanılır. Eğer yanan şeyden arta kalan anlatılmak istenirse, "bile"(... külüne bile ...) eklenerek kullanılabilir. )


- KOMŞU ile/ve/değil AKRABA

( Çoğu zaman ve durumda komşu akrabadan daha yakındır! )

( Komşu komşunun küll'üne[herşeyine] muhtaçtır. )

( Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına. )

( CÂR[çoğ. CÎRÂN] ile/ve EKARİB[< AKREB (< KARÎB: Yakın.) (< KURB: Yakınlık. [KURBİYET: Arapça dilbilgisi yönünden yanlış olmakla birlikte kullanılmaktadır.])] )

( NEIGHBOUR vs./and RELATIVE )


- KOMŞU değil KONŞU


- KOMŞU ile/ve ÖTEKİ

( NEIGHBOUR vs./and OTHER )


- KOMŞUDA PİŞER ve/||/<>/> BİZE DE DÜŞER


- KOMÜNİZM = COMMUNISM[İng.] = COMMUNISME[Fr.] = KOMMUNISMUS[Alm.] = COMMUNIS:ORTAK[Lat.] = COMUNISMO[İsp.]


- KÖMÜR ile/ve CEMRE

( ... İLE/VE Ateş halinde kömür. | Kor halinde ateş. )

( KÖMÜR (ORHAN KURAL) kitabından yararlanabilirsiniz. )

( FAHM ile/ve ... )


- KÖMÜR ile/ve/||/<>/> ELMAS

( FaRkLaR'ı, bulundukları derinlikleri itibariyle maruz kaldıkları basınçtadır. )


- KÖMÜR ile KOK[İng. < COKE] ile SÖMİKOK[Fr.]

( Karbonlu nesnelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından ya da çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt. İLE Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu nesne bulunan katı yakıt, kok kömürü. İLE Taşkömürünü çok yüksek olmayan sıcaklıkta [500-600 °C'de] damıtarak elde edilen kömür. )


- KÖMÜR ile MARSIK

( ... İLE Üretilirken gerektiği kadar yakılmadığından, tüterek ve koku vererek yanan, niteliksiz odun kömürü. | Zayıf ve teni koyu renkte olan. )


- KÖMÜR değil/yerine/>< ÖMÜR

( Kömür gibi bir hiç uğruna, yüzlerce güzelim kömür gözlümüzün, gözlerinin pırıltılarını ve gölgelerini kalbimizde yaşatmaya devam edeceğiz!

Bir şeylerin ihtirası yüzünden, ölmeden önce ölemeyip işçilerin ölmesine göz yumabilenler içinse, ne desek az, ne desek çok olacağından ve onların da sonlarının, gölgeleriyle ortada olduğunu anımsamamız, belki bir nebze daha teselli olabilir ümidiyle...

:( ((((

" 'Küçük' bireylerin, gölgeleri büyüdükçe, güneş, batıyor demektir."

)


- KÖMÜR ile/ve/<> ŞİSTLEŞMEK

( ... İLE/VE/<> Kömüre karışmış moloz oranının çok olması yüzünden bir tabaka tümüyle işletilemez olmak )


- KÖMÜRCÜ BEND (TOPUZ BENDİ) :

( Belgrad Ormanı içindedir. Padişah II. Osman'ın fermanı ile 1620 yılında inşâ edilmiştir. Belgrad Deresi üzerinde yer alan bu bent 10 m yükseklikte olup, 70.000 m³ hazne kapasitesine sahiptir. Kömürcü bent aynı zamanda alabalık balık üretimi içinde kullanılmaktadır. Pikniğe gelenler bu bentte balık avlayabilmektedir. )


- KÖMÜRCÜ SAKASI ile KASIM SAKASI (KENESEKLİ SAKA)

( Her yerde görülebilen sakalara verilen ad. İLE Kasım ayında Karadeniz'den İstanbul'a göç etmiş olan sakalar. )

( GOLDFINCH vs. ... )

( CARDUELIS CARDUELIS cum ... )


- KOMUTAN/KUMANDAN[Fr. < COMMANDANT] ile MALKOÇ

( ... İLE Osmanlı'da, Akıncılar Ocağı'nın komutanı. )


- KOMUTAN ile MİR[Fars.]

( ... İLE Baş, kumandan, amir. | Bey. )


- KON(N)EKTÖR[Fr. < CONNECTEUR] değil/yerine/= BAĞLAYICI

( Demir yollarında fren kumanda kollarını dingilin üzerine bağlayan ve iki ucunda da kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça ya da düzen. )


- KON! UÇ! ve KONUŞ!!!


- KÖN ile KÖNÇÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İnsan ve at derisi. İLE Yaka. )


- KONACAK değil KOYULACAK


- KONALGA[Moğolca] ile/||/<> KONAK

( Göçebe ve yolcuların yolculuk ya da göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri. İLE/||/<> Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer. )


- KONAR-GÖÇER


- KONAR GÖÇER/LİK ile/ve/||/<> YÜZER GEZER/LİK


- KONAR ile/değil KONUR


- KONÇERTO ile KONÇERTO GROSSO

( Tek. İLE Çoklu. )

( İlk Konçerto: Trompet ile yapılmıştır. [GASPARO TORELLI] )


- KONDİSYON[Fr./ing. < CONDITION]/ŞART[Ar.] değil/yerine/= KOŞUL


- KONDO İLE RKKY İLE DOUBLE EXCHANGE ile/||/<> MANYETİK ETKİLEŞİMLER

( Malzemelerdeki manyetik mekanizmalar. )

( Formül: TK ~ exp(-1/Jρ) )


- KONDURAMAMAK ile/ve/||/<> YAKIŞTIRAMAMAK


- KONFERANS[Fr./İng. < CONFERENCE] değil/yerine/= KONUŞMA/KONUŞTAY


- KONFERANS[Fr.] ile SEMİNER[Fr.]

( CONFERENCE vs. SEMINAR )


- KONFOR ALANI ile/değil/ne yazık ki "KAYGI/KORKU" ALANI


- KONFOR "ZİNCİRİNİ":
"KORUMAK/SÜRDÜRMEK" ile KIRMAK


- KONFOR ile/ve/değil/||/<>/< ASGARİ ARAÇ


- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE


- KONFOR ile MUTLULUK


- KONFORMER İLE KONFİGÜRASYON İLE KONSTİTÜSYON ile/||/<> İZOMERİ TÜRLERİ

( Moleküllerin farklı düzenleme biçimleri. )

( Formül: ΔE = RT ln K )


- KONFÜZYON/CONFUSION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ BULANIKLIĞI


- KONGO ile KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ(ZAİRE)


- KONGRE[Fr./İng. < CONGRES] ile KONKRE[Fr. < CONCRET]

( Çeşitli ülkelerden yöneticilerin, elçilerin, delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı. | Kurultay. | Amerika Birleşik Devletleri'nde Temsilciler Meclisi ile Senatonun bir aradayken aldıkları ad. İLE Somut. )


- KONGRE[Fr. < CONGRES] değil/yerine/= KURULTAY


- KÖNİ ile KÖNİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Düz, düzgün. İLE Güvenilir kişi. )


- KONİK/CONIC değil/yerine/= SÜĞÜRÜ


- KONİKLER:
ELİPS[Fr. < Yun.]/İHLÎCÎ[Ar.] ile PARABOL[Fr. < Yun.] ile HİPERBOL[Yun.]

( [yörüngelerde][dış merkezlik] 0-1 arasındaysa. İLE 1 ise. İLE 1'den büyük ise.
[dış merkezlik(eccentricity): Odak uzaklığının, yarı-büyük eksene bölünmesi.] )

( Tüm noktalarının, odak denilen, belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan eğri. İLE Bir düzlemin, odak denilen sabit bir noktadan ve doğrultman denilen sabit bir doğrudan, eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri. İLE Bir düzlemin, odak denilen durağan iki noktaya uzaklıkları değişmeyen noktaların geometrik yeri olan eğri. )

( Uzay bilgisi ve araştırmalarının başlangıcı olan, koni kesitleri buluşuyla ünlenen ve Perge'li olan matematikçi Apollonius'a, "Geometrinin Altın Çağının Son Temsilcisi" unvanı verilmiştir.[Koni kesitleri üzerine 8 ciltlik bir kitap yazmıştır.][Ancak ilk dört cildinin kopyaları günümüze kadar gelebilmiştir.][Bergama kralına ithaf ettiği son dört cildin 5., 6. ve 7. ciltleriyse Arapça çevirileriyle günümüze kadar gelebilmiştir. Ne yazık ki, son cilt ise kayıptır.][İbnül Heysem çevirisi olan el yazmaları ve Beni Musa[Musa Oğulları(Muhammed, Ahmed ve Hasan)]'nın (Hilal ve Harran'lı Tabit adlı iki matematikçi yardımıyla), "Kitab-ı Mahrutat" adlı çevirilerdir.(Apollionius'tan bin yıl sonra) Bunlardan biri Süleymaniye Kütüphanesi'nde, biri Oxford'da, öteki ise Tahran'da bulunmaktadır.] )


- KONİŞMENTO değil KONŞİMENTO

( Taşınmak için gemiye teslim edilen bir mala karşılık olarak verilen alındı belgesi. )


- KONJEKTÖR değil KONJONKTÖR


- KONJÖKTÜR/KONJUKTÜR/KONJEKTÜR değil KONJONKTÜR

(

Konjektür ve Konjonktür Arasındaki FaRkLaR

Özellik Konjektür Konjonktür
Köken İngilizce/Fransızca: Conjecture Fransızca: Conjoncture
Temel Anlam Tahmin, varsayım, henüz kanıtlanmamış önerme. Belirli bir dönemdeki genel durum ve koşullar.
Kullanım Alanları • Matematik
• Bilim
• Felsefe
• Mantık
• Ekonomi
• Siyaset
• Sosyoloji
• İş dünyası
Örnek Kullanım "Goldbach konjektürü, henüz kanıtlanmadı,"
"Bu sorun hakkında bir konjektürüm var,"
"Ekonomik konjonktür, olumsuz,"
"Siyasi konjonktür, değişti,"
İlişkili Kavramlar • Hipotez
• Varsayım
• Kuram (kanıtlandıktan sonra)
• Spekülasyon
• Durum
• Ortam
• Koşullar
• Dönemsel koşullar
Ayırt Etme "Tahmin ediyorum" ya da "varsayıyorum" anlamında "Var olan durum" veya "Şu anki koşullar" anlamında
Ünlü Örnekler • Riemann Hipotezi
• Goldbach Konjektürü
• P vs NP Problemi
• Küresel ekonomik konjonktür
• Pandemi konjonktürü
• Seçim konjonktürü
)


- KONJUGASYON ile/||/<> TRANSFORMASYON

( Konjugasyon göze teması İLE transformasyon serbest DNA alımıdır )

( Formül: Pilus İLE serbest )


- KONKLAV ile PAPA SEÇİM KURULU

( Yeni bir Papa seçmek için toplanmış kardinaller meclisi. )


- KONKORDAN/CONCORDANT[İng.] değil/yerine/= UYUMLU


- KONKORDANS/CONCORDANCE[İng.] değil/yerine/= UYUMLULUK


- KONKUR[Fr. < CONCOURS] değil/yerine/= YARIŞMA


- KONMAK ile ÇÖKMEK


- KONMAK ile KONULMAK

( Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek. | Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak. | Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek. | Bir şeyi emeksiz edinmek. İLE Koyma işinin yapılması, yapılmış olması. )


- KONSANTRASYON İLE MOLARİTE İLE MOLALİTE İLE NORMALİTE İLE MOL KESRİ ile/||/<> DERİŞİM BİRİMLERİ

( Çözeltilerde çözünen madde miktarını ifade eden farklı birimlerdir. )

( Formül: M = n/V İLE m = n/mçözücü İLE χᵢ = nᵢ/Σn )


- KONSANTRASYON/CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= GÖZEÇLENME/YOĞUNLAŞMA/DERİŞİM


- KONSANTRASYON ile/ve KONTEMPLASYON

( Damla. İLE/VE Derya. )


- KONSANTRE/CONCENTRATED[İng.] değil/yerine/= YOĞUNLAŞMIŞ | DERİŞİK


- KONSANTRE ile KONSANTRASYON

( CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE )


- KONSENSUS[KONSENSÜS değil!] değil/yerine/= UZLAŞIM


- KONSEPT/CONCEPT[İng.] değil/yerine/= KAVRAM


- KONSEPT[İng. < CONCEPT] değil/yerine/= KAVRAM


- KONSER[İng. < CONCERT] değil/yerine/= DİNLETİ


- KONSER ile RESİTAL[Fr. < İng.]

( ... İLE Tek bir sanatçının tek bir aletle sunumu. )


- KONSERSİYUM değil/yerine/= YARDIM YÜRÜTÜM BİRLİĞİ


- MUHAFAZAKÂR[Ar.]/KONSERVATİF/CONSERVATIVE[İng./Fr.] değil/yerine/= | TUTUCU


- KONSERVE KAPAĞININ AÇILMASINDA KAPAĞI:
KENDİNE DOĞRU ÇEKMEK değil/yerine İLERİ DOĞRU İTMEK

( Çok dikkat etmek gerek. Hiç farkında olmadan elinizi kesebilirsiniz! )


- HEYET[Ar.]/COUNCIL[İng.]/KONSEY[Fr. < CONSEIL] değil/yerine/= KURUL


- KONSOL[Fr. < CONSOLE] değil/yerine/= DOLAP

( Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, dolaplı mobilya. | Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, öteki bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi. )


- KONSOLİDASYON[İng. < CONSOLIDATION] değil/yerine/= SAĞLAMLAŞTIRMA | BÜTÜNLEŞME

( Borçlanmaların uzun süreli(vadeli) borç durumuna getirilmesi. )


- KONSTANTİNOS KAVAFİS (İST. 1863 - 1933) :

( Yeniköylü bir şair olan Kavafis, şöhretini Yunanistan da yakalamış ve sadece Yunanistan'ın değil, dünyanın önemli şairlerinden biri olarak kendini kabul ettirmiştir. )


- KONSÜL[Fr. < CONSUL] ile BAŞKAN/YARGIÇ

( Görevini bir başka meslektaşıyla paylaşan yargıç. [Görev süresi 1 yıl olmak üzere][Eski Roma'da] )

( Roma'da, her yıl seçilen iki devlet başkanından her biri. | 1799'dan, 1804'e kadar Fransa'da birlikte görev alan üç devlet başkanından her biri. )


- KONSÜLTASYON[Fr./İng. < CONSULTATION]/KONSULTO[İt. < CONSULTO] değil/yerine/= DANIŞIM/DANIŞMA


- KONT[Fr. < COMTE] ile KONTES[Fr. < COMTESSE]

( Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Batı toplumunda erkekler için kullanılan bir soyluluk unvanı. İLE Kont'un karısı. )


- KONT[Fr.] ile/ve/<> MARKİ[Fr. < Cerm.] ile/ve/<> DÜK[Fr.]

( Roma İmparatoru'nun, danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeylik düzeninde, derebeyi. | Batı toplumlarında, dördüncü derecede bir san. İLE/VE/<> Bazı Batı devletlerinde, kont ile dük arasındaki unvan. İLE/VE/<> Prensten sonra gelen en büyük san. )


- KONT ile VİKONT[Fr.]

( ... İLE Batı ülkelerinde, baron ile kont arasında bir san. )


- KONTEKS/T değil/yerine/= BAĞLAM


- KONTEYNER değil/yerine/= TAŞIMALIK


- KONTRA[İt. < CONTRA] ile KONTRAST[Fr. < CONTRASTE]

( Karşıt, karşı, aksi. | Kontrplak. İLE Karşıt, karşıtlık. )


- KONTROL ile MALİYET KONTROLÜ


- KONTROLÖR/MURÂKIP değil/yerine/= DENETÇİ


- KONTROLÖR[Fr. < CONTROLEUR] değil/yerine/= DENETÇİ


- KONTROLÜ SONDA YAPMAK ile/yerine KONTROLÜ BAŞTA VE SÜREKLİ YAPMAK

( TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY
TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- KONTUR ile ...

( Resim sanatında kenar çizgisi. )


- KONU/DURUM/BAŞLIK DEĞERLENDİRMEDE:
KOŞULLAR ve/||/<>/> OLANAKLAR ve OLANAKSIZLIKLAR ve/||/<>/> OLASILIKLAR ve/||/<>/> (ARA) ÇÖZÜMLER


- KONU EDİNİYOR ile/ve/değil/||/<>/< KONU EDİYOR


- KONU-KONŞU

( "Konu Komşu" olarak bilinse/geçse de çıkışı "Konu konşu"dur. )


- KONU OLMAKTAN:
ÇIKARMAK ile/ve/||/<>/> DÜŞÜRMEK


- KONU ile/ve AMAÇ

( Amaç, en üstün önemi taşır. )

( The motive, matters supremely. )

( SUBJECT/TOPIC vs./and AIM/MOTIVE )


- KONU ile/ve/||/<> ANLATIM

( MEVZÛ ile/ve/||/<> İFÂDE )


- KONU ve/> İDRAK ve/> MELEKE


- KONU ile/ve YÜKLEM ile/ve KESİNLİK/BURHAN


- KONUK ile/değil/||/<> KONAK/ÇI

( Bir yere ya da birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kişi. | Konakçının üzerindeki asalak. İLE/||/<> Asalağın erginini ya da gelişim evrelerinden herhangi birini taşıyan canlı. | Sefere çıkan askerlerin önünden gidip konak yeri sağlamakla görevli subay. | Toplu olarak yapılan yolculukta konak yeri sağlamakla görevli kişi. )


- KONU/KAVRAM/DURUM:
TARTIŞILABİLİR ile/ve/değil/yerine/< TARTIŞILMAYA DEĞER


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONULARI/SORUNLARI/DURUMLARI:
UZATMAYALIM! ile/ve/||/<> UZLAŞALIM! ile/ve/||/<> UNUTALIM!


- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"


- KONULMUŞ ile/ve/değil/yerine ÇIKARIMSAL


- KONUM:
MATEMATİK(SALTIK/MUTLAK)
ile/ve/||/<>
ÖZEL(GÖRELİ)


- KONUM ve/||/<>/> KARŞI KONUM ve/||/<>/> BİLEŞTİRME

( POSITION and/||/<>/> OPPOSITION and/||/<>/> COMPOSITION )


- KONUM ile/ve/||/<> SURET/FORM ile/ve/||/<> ŞEKİL/MORF


- KONUM ile/||/<> YER DEĞİŞTİRME (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Konum anlık yer, yer değiştirme konum farkıdır )

( Formül: x İLE Δx=xson-xilk )


- KONUMUZ ile/ve/||/<> KONUMUMUZ


- KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA

( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )


- KONUŞ ve/||/<>/> EĞLEN ve/||/<>/> TARTIŞ ve/||/<>/> KORU

( Arkadaş gibi. VE/||/<>/> Çocuk gibi. VE/||/<>/> Eş gibi. VE/||/<>/> Kardeş gibi. )


- KONUŞABİLECEĞİN BİRİ ile/ve/>/değil/yerine SUSUŞABİLECEĞİN BİRİ


- Konuşacağız da ne olacak? demeden KONUŞ!!!


- KONUŞAN/KONUŞABİLEN/KONUŞABİLECEK OLAN ile SÖYLEYEN/SÖYLEYEBİLEN/[SADECE BİR ŞEY/LER] SÖYLEME HAKKI OLAN

( Yetkin/bilgili olan/lar. İLE Bilgisiz olan/lar. )

( KAİL(< KAVL): Söyleyen. | Râzı olmuş. | İnanmış, aklı yatmış. )


- KONUŞKAN/LIK ile/ve/<> CANDAN/LIK


- KONUŞLAN(DIR)MAK ile/değil KONUMLAN(DIR)MAK


- KONUŞMA BOZUKLUĞU/SORUNLARI ile KEKELEMEK

( ... cum BALBÛT )


- KONUŞMA DİLİ ile/ve YAZI DİLİ

( Konuşurken (belki) yeterince dikkat edilemeyebilir fakat yazarken sözcüklere, dile ve Türkçe'mize sahip çıkabiliriz! )


- KONUŞMA SIRASINDA:
KAYITLI BAŞLIKLARA UYABİLMEK ile/ve/||/<> SÖZLERİN/BAŞLIKLARIN, DİNLEYİCİYE NE KADAR UYUP UYMAYACAĞI


- KONUŞMA ile/ve KOŞMA


- KONUŞMA ile/ve/< MUHÂVERÂT[Ar. < MUHÂVERE]

( ... İLE/VE Karşılıklı konuşma/lar. )


- KONUŞMA ile/ve/> SOHBET

( ... İLE/VE/> Edeb varsa/girince. )

( İNSIBÂĞ[< SIBG]: Ortamda/mecliste bulunan kişinin boyasıyla boyanma. | Temizlenme. )


- KONUŞMADA/ANLATIMDA:
(KİŞİYİ) "KESMEK"/"DÜZELTMEK" değil/yerine (KİŞİNİN) SÖZÜNÜ "KESMEK"/"DÜZELTMEK"


- KONUŞMA/DA:
"YORGUNLUK" ile/değil/yerine GELİŞİM/DÖNÜŞÜM


- KONUŞMAK:
"AĞIZLA" ve/değil/||/<>/< AKILLA


- KONUŞMAK:
DİK ile/ve/||/<> TERS


- KONUŞMAK İÇİN SIRA BEKLEMEK değil/yerine DİNLEMEK


- KONUŞMAK İÇİN SIRA/ZAMAN BEKLEMEK değil/yerine/>< ÖTEKİNİ DİNLEMEK


- KONUŞMAK/KONUŞ(A)MAMAK ile/ve/||/<>/> KAVUŞMAK/KAVUŞ(A)MAMAK


- KONUŞMAK/YAZMAK ile/ve/yerine/değil/hem de YAPMAK/UYGULAMAK

( Bir kişinin bir şey yapıyor ya da yapmıyor gibi görünmesi çoğu zaman yanıltıcıdır. )

( [not] TO TALK/WRITE vs./and/but/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY
TO DO(/MAKE)/TO APPLY instead of TO TALK/WRITE
What a man appears to do, or not to do, is often deceptive. )


- KONUŞMAK ile/ve ANIMSAMAK/ANIMSATMAK

( TO TALK vs./and TO REMEMBER )


- KONUŞMAK ile ANLATMAK

( Herhangi bir şey üzerine. İLE Konuya ya da kişilere bağlı olarak. )

( TO TALK vs. TO TELL/EXPLAIN )


- KONUŞMAK ve/||/<> ÇALIŞMAK


- KONUŞMAK ile/ve/değil/||/<> DEĞİNMEK


- KONUŞMAK ile/ve/değil/< DİNLEMEK


- KONUŞMAK DÜŞÜNMEYİ BİLMEK


- KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )

( Lisanen konuşmak, halen anlaşmak! )

( Konuşmama gereksinimi/n kadar, konuşma gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereksinimi/n kadar, konuşmama gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşmama gereği kadar, konuşma gereğini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereği kadar, konuşmama gereğini anımsayarak KONUŞ!!! )

( [not] TO TALK vs./but TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞMAK ile/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( İTNAP: Sözü boş yere uzatmak. )

( TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞMAK ile GEVEZELİK

( TO TALK vs. CHATTERING )


- KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine KANITLAMAK

( [not] TO TALK vs./and TO PROVE
TO PROVE instead of TO TALK )


- KONUŞMAK ile SÖYLEŞMEK


- KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )

( Konuşmak gereksinim olabilir fakat susmak sanattır. )

( Kişiye/insana, konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. )

( Yarışılamaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Yarışılabilir. )

( Yaşam, konuşanların birbiriyle dalaşı, susanların ise barışıyladır. )

( Dışarıdakileri(nesneleri/kişileri/olayları/olguları/durumları) değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İçeriyi/içerdekileri/yaşamını(zihnindekileri) yani kendini değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... )

( Konuşan, susabilenin hizmetkârıdır. )

( Wisdom by silence, royalty by behaviours. )

( [not] TO TALK vs./and/but/<> TO BE SILENT
TO BE SILENT instead of TO TALK )

( ... ile/ve/değil/yerine/<> HÖSMEK )


- KONUŞMALARDA/OTURUMLARDA:
GİRİZGÂH (YAPMAK) ile/değil/yerine/||/<> GİRİŞ (YAPMAK)


- KONUŞMAMAK ile/değil/yerine YERİNDE/KARARINCA/UYGUN KONUŞMAK

( Bir insan ne kadar çok gürültü yaparsa, sözleri de o kadar çok sessizdir. )

( [not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE
TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE instead of NO TALKING )


- KONUŞMA(MA)NIN:
"ANLAMSIZLIĞI" ile/ve/değil/yerine/<> "GEREKSİZLİĞİ"

( Konuşmak, kişinin, her koşul ve zamanda, en öncelikli yeti ve eylememidir. Dolayısıyla, kendi isteksiz ya da kopuk olduğumuz durumlar için "konuşmanın gereği yok" biçiminde düşünülmemeli ve konuşulmamalıdır. Anlamsızlığı, isabetsizliği, yersizliği/zamansızlığı olabilir fakat "gereksizliği" diye bir durum söz konusu olmadığı gibi bu ["niyetteki/kasıttaki"] söz de söylenemez/söylenmemelidir. )


- KONUŞMAMAYI, KONUŞMAYA YEĞLEYEN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine KONUŞMAYI, KONUŞMAMAYA YEĞLEYEN (OLMAK)

( Konuşmak (bile) (belki) birçok/bazı konuları/sorunları halletmeye yetmeyebilir fakat konuşmayarak hiçbir çözüm bulunmaz! )

( [not] PREFER NOT TO TALK INSTEAD OF TO TALK vs./and/but PREFER TO TALK INSTEAD OF NOT TO TALK
PREFER TO TALK INSTEAD OF NOT TO TALK instead of PREFER NOT TO TALK INSTEAD OF TO TALK )


- KONUŞMA/SÖZ ile/ve DİL

( * Her konuşmanın öznesi vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın muhatabı vardır. - Dil'in yoktur.
* Her konuşmanın şimdisi vardır. - Dil'in zamanı yoktur.
* Her konuşma, bir şeye dairdir. - Dil, herşey hakkındadır. )

( Dil, konuşur; kişi, dile uyduğu kadar konuşur. )

( Hareket halindekilere konuşulmaz, duranlara/duranlarla konuşulur. )


- KONUŞMAYA DEĞER KİŞİLERLE KONUŞMAMAK ile/ve/<> KONUŞMAYA DEĞMEZ KİŞİLERLE KONUŞMAK

( Kişileri kaybettirir. İLE/VE/<> Söz(cük)leri kaybettirir. )


- KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> KONUŞ(MAY)ABİLECEĞİMİZ KADARIYLA KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ


- KONUŞMAYAN/KONUŞAMAYAN ile/değil/yerine SUSAN/SUSABİLEN

( Bilgisiz/cahil, bazı/birçok şey(ler)i bilmeyen/algılayamayan/anlayamayan/kavrayamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilen, farkındalıklı. )


- KONUŞMAYAN/KONUŞAMAYAN ile/değil/yerine SUSAN/SUSABİLEN

( Bilgisiz/cahil, bazı/birçok şey(ler)i bilmeyen/algılayamayan/anlayamayan/kavrayamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilen, farkındalıklı. )


- KONUŞMAYI BİLMEK ve/= DÜŞÜNMEYİ BİLMEK


- KONUŞMAYI ÖĞRENMEK ile/ve/||/<>/> SUSABİLMEYİ ÖĞRENMEK

( İki yılda. İLE/VE/||/<>/> Kırk ile altmış yıl arasında. )


- KONUŞTUĞUMUZ GİBİ YAZMIYORUZ! ve/||/<> YAZDIĞIMIZ GİBİ KONUŞMUYORUZ!


- KONUŞTURAN/KONUŞULAN REKLÂM ile/ve/<>/değil/yerine SATTIRAN REKLÂM


- KONUSU OLMAK ile PARÇASI OLMAK

( TO BE A SUBJECT OF vs./and TO BE PART OF )


- KONUŞULABİLİR HİKMET ile KONUŞULAMAZ HİKMET

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )


- KONUŞUNCA/KONUŞTUKÇA ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< SUSUNCA/SUSTUKÇA/SUSABİLDİKÇE

( Köle/yiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/


- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT

( İnsanın içinde yaşadığı ev, apartman vb. yer. İLE Ön doğru. ["Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir."][Eukleides] )


- KONUYU:
DAĞITMAK/"DAĞITTIM" ile/ve/değil/||/<>/< DALLANDIRMAK/DALLANDIRDIM


- KONUYU:
"DEĞİŞELİM" değil DEĞİŞTİRELİM


- KONUYU:
"HAFİFLETMEK" ile "SULANDIRMAK"


- KONUYU:
"SULANDIRMAK" ile/ve/||/<> "BASİTLEŞTİRMEK"


- KONUYU:
YÜKSELTME ile/ve/||/<> DERİNLEŞTİRME


- KONVANSİYON[Fr./İng. < CONVENTION] değil/yerine/= ANTLAŞMA

( Antlaşma. | Bir anayasa yapmak ya da bir anayasayı değiştirmek için toplanan olağanüstü geçici meclis. )


- KONVANSİYONEL[İng. < CONVENTIONAL | Fr. < CONVENTIONNEL] değil/yerine/= GELENEKSEL | ALIŞILMIŞ


- KONVEKS İLE KONKAV İLE STAR-SHAPED ile/||/<> ŞEKİL ÖZELLİKLERİ

( Geometrik cadlerin dışbükeylik özellikleri. )

( Formül: f(λx + (1-λ)y) ≤ λf(x) + (1-λ)f(y) )


- KOOPERATİF EVLERİ KARŞISI PARK :

( Ayazağa Mahllesindedir. 1.391,22 m²'lik bir alanı kapsan, 961,41 m²'yeşil alanı ve 106,80 m² çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- KOOPERATİFÇİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOSYAL KOOPERATİFÇİLİK

( )


- KOORDİNASYON AKSİYOMU ile/ve/||/<> BAĞLANTI BELİTİ


- KOORDİNASYON BİLEŞİĞİ ile/||/<> İYONİK BİLEŞİK

( Koordinasyon merkez-ligand, iyonik katyon-anyon bağıdır )

( Formül: [Fe(CN)₆]⁴⁻ İLE NaCl )


- KOORDİNASYON[İng./Fr. COORDINATION] değil/yerine/= DÜZENLEME/EŞGÜDÜM


- KOORDİNATÖR/COORDİNATOR[İng.] değil/yerine/= EŞGÜDER, EŞGÜDÜMCÜ


- KOORDİNE[Fr. < COORDINNE] değil/yerine/= EŞGÜDÜMLÜ


- KÖP ile KÖPRÜG ile KÖPSÜN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. İLE Köprü. İLE Şilte, minder. )


- KOPARILMIŞI YEMEK ile/ve/değil/yerine AĞAÇTAN KOPARARAK YEMEK


- KOPARMAK ile SIYIRMAK


- KÖPEK ile KANİŞ/RAKÎB/PODDLE[İng.< (Alm.: Suya atlamak. [ilk başta ördek avlamada kullanılmalarından dolayı])]


- KÖPEK ile/ve/||/<>/< KÖPÜK

(

)


- KÖPEK ile/ve/değil/||/<>/< KURT

( [oyun/culuk] Hem yavru dönemi, hem de yetişkinlikte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sadece yavru döneminde. )

( Sofos. İLE Sofist. )

( Köpek, "havladı" diye kurt, avlanmayacak mı? )


- KÖPEK ile KUTUP AYISI

( ... İLE Başlı başına, yürüyen burun gibi bir canlı. Koku alma duyusu en gelişkin canlı. )

( ... İLE Solaklardır. )

( ... İLE Bir yavru kutup ayısı, doğduğunda, sadece 450 gram ağırlığındadır. Yetişkin olduklarında ise ağırlığıkları 750 kilogramı bulabilir.
)


- KÖPEK ile YABAN KÖPEĞİ/KIRMIZI KÖPEK

( ... İLE Büyük Sahra'nın güney ve doğu kesimlerinde yaşarlar. )

( 400'den fazla köpek türü vardır. )

( Tüm köpek türlerinin kökeni gri kurtlardan gelmektedir. )

( Dünyadaki hiçbir canlı biçim ve boyut olarak bu kadar çeşitlilik göstermez. )

( Köpeklerin burnunda 220 milyon koku alma hücresi bulunur. [İnsanda 5 milyon] )

( Köpeklerin burnu, insandaki parmakizi gibi her biri kendine özgüdür. )

( Köpeklerin burnuna hava tutulur -ya da bir biçimde üflenirse- kaçarlar. )

( Neşeli köpekler kuyruklarını, daha çok gövdelerinin sağ tarafına doğru sallarlar. [Üzgünlerse sola] )

( Köpekler, mavi ile sarıyı ayırabilirler fakat yeşille kırmızıyı ayıramazlar. )

( Herhangi bir tür köpek herhangi bir türle çiftleştirilebilir. )

( Bilinmeyen bir nedenle, köpekler melez bir tür meydana getirmek için çiftleştirildiklerinde, çiftleşen iki tür arasında ortalama bir sonuç almak yerine çoğu zaman hiç beklenmedik bir sonuçla karşılaşılır. Bu yeni tür yine başka türlerle çiftleşerek üreme yetisini sürdürür. )

( DÜĞÜMLENME: Köpekler arkadan birleşerek çiftleşirler fakat daha sonra bacaklarından birini eşlerinin üzerinden geçirerek arka arkaya gelmiş olurlar. Bu olunca eril köpeğin penis ucu[bulbus glandis] kan pompalanarak şişer ve bu da geri çekilmeyi olanaksızlaştırır. Bu durum sperm sızmasını engellemeye yarar. Boşalma olana kadar bir iteleme süreci yaşanır ve sonucunda penis küçülerek köpekler birbirinden ayrılabilir. )

( Parmakizi gibi, köpekler de burun izleriyle tanınabilirler. )

( Gebelik süreleri 63-70 gündür. İLE ... )

( Köpek, öfkeyi[gazabı] simgeler. )

( CANIS MAJOR: GECE GÖRÜNEN ile/ve GÜNDÜZ GÖRÜNEN )

( BASBASA: Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması. | Dalkavukların hali. )

( LÂHİS[Ar.]: Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )

( TAHALLÜB-İ RİEVÎ[Ar.]: Köpeğin, dilini çıkararak soluması. )

( TEHÂRÜŞ-İ KİLÂB[Ar.]: Köpeklerin hırıldaşarak dalaşması. )

( VÜLÛG[Ar.]: Köpeğin su içmesi. )

( PUPPY: Köpek ve köpekbalığı yavrusu. )

( Öteki dillerde HAV HAV[Türkçe'de] tanımları/seslendirmeleri:
* HEM HEM[Arnavutluk'ta]
* VENG VENG[Çin'de]
* GONG GONG[Endonezya'da]
* BAU BAU[İtalya'da]
* VOFF[İzlanda'da]
* BAP BAP[Katalan'da]
* HOV HOV[Slovenya'da]
* HAF HAF[Ukrayna'da]
* GAV GAV[Yunanistan'da] )

( Bazı köpek cinsleri:
Affenpinscher (Affenpinscher)
Afgan Tazısı (Afgan Hound)
Aidi (Aidi)
Airedale Teriyeri (Airedale Terrier)
Akbaş (Akbash Dog)
Akita (Akita Inu)
Alabay (Alabay)
Alaska Malamutu (Alaskan Malamute)
Alman Çoban Köpeği (German Shepherd Dog)
Alman Kısa Tüylü Puanteri (German Shorthaired Pointer)
Alman Pinscher
Alman Telsi Tüylü Puanteri (German Wirehaired Pointer)
Amerikan Cocker Spaniel (American Cocker Spaniel)
Amerikan Eskimo Köpeği (American Eskimo Dog)
Amerikan Fokshaundu (American Foxhound)
Amerikan Pit Bull Terrier (Pitbull)
Amerikan Staffordshire teryesi (American Staffordshire Terrier)
Amerikan Su Spanyeli (American Water Spaniel)
Australian Cattle Dog
Australian Shepherd
Australian Terrier
Bandog
Base (Basset Hound)
Basenji (Basenji)
Batı Highland beyaz teryesi (West Highland White Terrier)
Beagle (Beagle)
Bearded Collie
Bedlington Terrier
Belgian Malinois
Belçika Çoban Köpeği (Belgian Sheepdog)
Belgian Tervuren
Bernese Mountain Dog
Bichon Bolognese
Bichon Frise
Black and Tan Coonhound
Black Russian Terrier
Bloodhound (Bloodhound)
Border Collie
Border Terrier
Borzoy (Borzoi)
Boston Terrier
Bouvier des Flandres
Boxer
Bretagne Epanyölü (Brittany)
Brie Çoban Köpeği (Briard)
Brüksel Griffonu (Brussels Griffon)
Bull Terrier
Buldok (Bulldog) Boğa Köpeği
Bulmastif (Bullmastiff)
Cairn Terrier
Canaan Dog
Cardigan Welsh Corgi
Cavalier King Charles Spaniel (Cavalier King Charles Spaniel)
Chesapeake Bay Retriever
Chihuahua (Chihuahua)
Chinese Crested
Chow Chow (Chow Chow)
Clumber Spaniel
Cocker Spaniel
Collie (Collie)
Curly-Coated Retriever
Dakhund (Dachshund)
Dalmaçyalı (Dalmatian)
Dandie Dinmont Terrier
Danua (Great Dane)
Doberman (Doberman Pinscher)
Dogo (Argentine Dogo)
English Cocker Spaniel
English Foxhound English Springer Spaniel
English Toy Spaniel
Field Spaniel
Finnish Spitz
Fin Tazısı Flat-Coated Retriever
Foksterye (Fox Terrier)
Fransız Buldoğu (French Bulldog)
Gazel Tazısı (Saluki)
Giant Schnauzer
Glen of Imaal Terrier
Golden Retriever (Golden Retriever)
Gordon Seter (Gordon Setter)
Great Pyrenees
Greater Swiss Mountain Dog
Greyhound (Greyhound)
Harrier
Havanese
Ibizan Hound
İngiliz Buldoğu (Bulldog)
İngiliz Fokshaundu (English Foxhound)
İngiliz Seteri (English Setter)
İrlanda Seteri (Irish Setter)
İrlanda Teriyesi (Irish Terrier)
İrlanda Su Spanyölü (Irish Water Spaniel)
İrlanda Kurt Köpeği (Irish Wolfhound)
İskoç Teriyeri
Italian Greyhound
Japon Köpeği (Japanese Chin)
Kangal (Kangal Dog) Sivas Kangal
Keeshond
Kerry Blue Terrier
Komondor
Kuvasz
King Charles Spaniel
Labrador Retriever (Labrador Retriever)
Lakeland Terrier
Landseer (Landseer)
Lhasa Apso
Löwchen
Labradoodle
Macar Vizsla (Hungarian Vizsla)
Maltese
Manchester Terrier
Mastiff
Miniature Bull Terrier
Miniature Pinscher
Miniature Schnauzer
Neapolitan Mastiff
Newfoundland (Newfoundland)
Norfolk Terrier
Norwegian Elkhound
Norwich Terrier
Nova Scotia Duck Tolling Retriever
Old English Sheepdog
Otterhound
Pap Rusel (Papillon) Terriyer
Parson Russell Terrier
Pekinez (Pekingese)
Pembroke Welsh Corgi
Petit Basset Griffon Vendéen
Pharaoh Hound
Plott Pointer (Pointer)
Polish Lowland Sheepdog
Pomeranian
Poodle
Portekiz Su Köpeği (Portuguese Water Dog)
Pug (Pug)
Puli (Puli)
Papplion
Rhodesian Ridgeback
Rottweiler (Rottweiler)
Saint Bernard (Saint Bernard)
Samoyed
Saluki (Saluki)
Schipperke
Scottish Deerhound
Sealyham Terrier
Shar-Pei (Shar Pei)
Shetland Sheepdog
Shiba Inu
Shih Tzu
Sibirya Kurdu (Haski)
Silky Terrier
Skye Terrier
Smooth Fox Terrier
Soft Coated Wheaten Terrier
Spinone Italiano
Staffordshire Bull Terrier
Standard Schnauzer
Sussex Spaniel
Tibetli Mastiff
Tibetli Spaniel
Tibetli Terrier
Toy Fox Terrier
Vizsla (Vizsla)
Yorkshire Teriyeri (Yorkshire Terrier)
Weimaraner
Welsh Springer Spaniel
Welsh Terrier
Whippet (Whippet)
Wire Fox Terrier
Wirehaired Pointing Griffon )

( HOŞHOŞ: Çocuk dilinde. )

( Köpekler, ağızlarından hızlı hızlı soluk alıp vererek gövde sıcaklıklarını düzenlerler. Terlemeyi ayaklardan yaparlar. )

( Köpeklerde 2-6 ay arası çocukluk, 6 ay - 2 yıl arası ergenlik, 2-7 yaş arası yetişkinlik ve 12 yaşa kadar olan süreç yaşlılık olarak sınıflandırılabilir.[Genel olarak yeğlenen ve yanlış yapılan "hesaplama", köpeğin yaşını yedi ile çarpmaktı.] )

( İT, KELB ile ...
KELBİYYE: Köpekgiller. )

( SEG, LÂS ile ... )

( DOG vs. WILD DOG )

( CANIS FAMILIARIS cum LYCAON PICTUS[Alacalı kurt] )

( EL PERRO con ... )

( SAMSUN: Savaşta kullanılan köpeklere verilen ad. )


- KÖPEKBALIĞI ile BAKIR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile BALİNA KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Ağırlığı, 35 tona varanları vardır. Gözleri çok küçük olduğundan, avlarını koku duyularıyla algılarlar. [İnsana saldırmazlar] )

( ... İLE Saatte 6.000 lt. su filtre edebilmektelerdir. )

( ... İLE 1000 metreye kadar ve daha derine dalabilirler. )

( ... İLE Derileri en kalın hayvanlardandır. Derilerinin üzerlerindeki beneklerle sıradışı ve harika bir görüntü sergilerler. [Herbiri kendine özgüdür. 1000'inin görüntü kaydı ortak ve açık bir veritabanında bulunmaktadır.] )

( ... İLE Ağırlıklı olarak plankton yiyerek beslenirler. )

( ... cum RHINCODON TYPUS )

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 44.969 başlık/FaRk ile birlikte,
44.969 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(98/181)