S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(61/181)
- GELİŞİM ve/||/<> ARINMA ve/||/<> YOZLAŞMAMA
- GELİŞİM ile/ve/<> DERİNLEŞME
( DEVELOPMENT vs./and/<> DEEPEN )
- GELİŞİM = DEVELOPMENT[İng.] = DÉVELOPPEMENT[Fr.] = ENTWICKLUNG[Alm.] = SVILUPPO[İt.] = DESARROLLO[İsp.]
- GELİŞİM ile/ve DÖNÜŞÜM
( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT/PROGRESS vs./and TRANSFORMATION )
- GELİŞİM ile/ve/||/<> GELİŞMEK
( DEVELOPMENT vs./and/||/<> EVOLVE )
- GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME
( Yaptığı işi iyi yapan kişi ilerleyecektir. )
( İlerleme ancak hazırlık aşamasında olur. )
( Kişinin daha da ilerlemesi için olanca cesârete gereksinimi vardır. )
( Sessizlik ve Sükûnet içinde, gelişirsiniz. )
( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç feda edilerek. )
( Doğru yönde ilerlediğimi nereden bileceğim? Göreviniz hakkında gösterdiğiniz azim, kararlılık, berraklık ve sadakatte ilerleyişinizle. )
( Olgun kişi, atalarının bilgelik ve deyişlerini inceleyerek kişiliğini geliştirir. )
( İlerlemenin işaretleri nelerdir? Tüm endişelerden kurtulmuşluk, bir rahatlık ve sevinç hali, içte derin bir huzur, dışta bol enerji. )
( Yükselen güneş, ilerlemeyi simgeler. )
( Senden ileride olanlara gelişmek için, geride olanlara da rahatlamak için bak. )
( One needs all the courage to go further.
In Silence and Peace, you grow.
How shall I know that I am moving in the right direction?
By your progress in intentness, in clarity and devotion to the task.
What are the signs of progress?
Freedom from anxiety; a sense of ease and joy; deep peace within and abundant energy without. )
( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs./and/> PROGRESS )
- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> KALKINMA
- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA
- GELİŞİM ile/ve OLUŞUM
( DEVELOPMENT vs./and FORMATION/CONSTITUTION )
- GELİŞİM ile/ve SIRADÜZEN
( DEVELOPMENT vs./and HIERARCHY )
- GELİŞİM ile/ve TAMAMLANMA
( DEVELOPMENT vs./and TO GET COMPLETE, COMPLEMENT )
- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> UYGARLIK
- GELİŞİM ve/||/<>/>/< UYGULAMA
- GELİŞİM ile/ve/> YENİLİK
( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs./and/> INNOVATION/REFORM/NEWNESS )
- GELİŞİMDE:
ZORUNLULUK ile/ve/<> CESÂRET
- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA
( 
)
- GELİŞİP BÜYÜME = NEŞV Ü NEMÂ = DÉVELOPPEMENT
- GELİŞME ile/ve/<> DÖNÜŞME
- GELİŞME ile/ve GENLEŞME
( Hi, You probably get a ton of emails about "getting on the first page of Google." Too bad most of them are SCAMS. If you REALLY want to rank higher, you absolutely need to get this one part right: https://moreseotraffic.top/wal/?=farklar.net It's backed by data from thousands of SEO campaigns, across all industries. Just imagine what it could do for your business. Crystal DeMatio 964-2055 E. Badillo St Covina, CA 91724 If you prefer not to receive commercial messages regarding seo for your business, please remove yourself here: https://www.moreseotraffic.top/out.php/?site=farklar.net )
( TO DEVELOPE vs./and TO DILATE/EXPAND )
- GELİŞME ile/ve/değil/yerine/||/<> OLGUNLAŞMA
- GELİŞME ile/ve/<>/> YAYGINLAŞMA
- GELİŞMEKTE OLAN ile GELİŞMEMİŞ
( TO MATURE vs. IMMATURE )
- GELİŞMESİNE YOL AÇAR değil GELİŞMESİNİ SAĞLAR
- GELİŞMİŞ ÜLKE:
YOKSULLARIN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
VARSILLARIN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE
- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT
- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK
( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )
- GELİŞTİREBİLMEMİŞ değil GELİŞTİREMEMİŞ
- GELİŞTİRME ile/ve/<> GÜÇLENDİRME
( Güç ve hayırlar herkes içindir ve isteyen herkese hazırdır. )
( Power and grace are for all and for the asking. )
( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs./and/<> TO STRENGTHEN )
- GELİŞTİRME ile/ve/<> ÖNÜNÜ/ÖTESİNİ AÇIK TUTMAK
( TO DEVELOP vs./and/<> TO MAKE/KEEP OPEN THE FURTHER )
- GELİŞTİRME ile/ve/<> PEKİŞTİRME
( TO PROGRESS vs./and/<> TO CONSOLIDATE )
- GELİŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)MEK
- GELMİŞ-GEÇMİŞ
- GEMİ ile/değil BARÇA[İt. < BARZA]
( ... İLE/DEĞİL Ortaçağda kullanılan, kürekli ve yelkenli, taşıma gemisi. | Kalyon türünden, küçük savaş gemisi. )
- GEMİ ile/ve/||/<>/> YELKENİ
( Yaşam, bir gemi.
Düş dolu yelkeni... )
- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ
( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )
- GEMLEMEK ile/değil KETLEMEK
- GEN EKSPRESYONU/GENE EXPRESSION[İng.] değil/yerine/= GEN İFADESİ
- GEN/GENE[İng.] değil/yerine/= KALITLIK
- GEN MUTASYONU/GENE MUTATION[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞİNIMİ
- GEN ile -GEN ile GEN[Yun. < GENESIS] / -JEN/JENİK/JENETİK
( Geniş. | Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde, "kenarlı" anlamıyla kullanılan ek sözcük. | İşlenmemiş, boş bırakılmış tarla. İLE Olan/olma, var olan/mevcud, varlık, sahip olma. [-gen ekinin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, Orhun Yazıtları'nda da bulunan "-gän" ekinin türevi olduğu düşünülmektedir.] İLE İçinde bulunduğu göze ya da organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve gözeden gözeye geçen kalıtımsal öğe. )
- GEN ve/||/<>/> HAPLOGRUP ve/||/<>/> Y SOYAKTARANI
- GEN ile/ve/||/<> MC1R GEN
( ... İLE/VE/||/<> Deri rengi[pigmentasyonu] üreten genlerden biri. )
- GENÇ GÖVDE, GÖVDECİK = RÎŞ = TIGELLE
- GENÇ OLMA İSTEĞİ/GENÇLEŞMEK değil/yerine DİNÇ OLMA İSTEĞİ/DİNÇLEŞMEK
- GENÇ / YAŞLI diye bir şey yok!
- GENÇ, ALİ RIZA (SİVAS, 1926 - ) :
( Çayırbaşılı, Tekel Kibrit Fabrikasında işçi olarak çalışırken, Demokrat Parti ve bilahare Adalet Partisinde siyaset yaptı. İstanbul İl Genel ve Belediye Meclisinde Sarıyer temsilcisi olarak bir dönem görev yaptı. )
- GENÇ, HALİL (GİRESUN/ŞEBİNKARAHİSAR, 1956) :
( Edebiyatçı, yazar, eğitimci. Lise öğrenimini Behçet Kemal Çağlar Lisesi'nde tamamladı. ODTÜ Fizik Bölümünden mezun oldu. ODTÜ ÖTK (Öğrenci Temsilciler konseyi) öğrenci temsilcisi olarak görev aldı. Gençliğin yükselen akademik - demokratik hak mücadelesi doğrultusunda çalışmalarda bulundu ve Mamak cezaevine düştü. Cezaevinde bir edebiyat - okuma ve tiyatro grubu oluşturdu. Müzik çalışmalarına ağırlık verdi. Bağlama ve Kemençe ile çalışmalarını devam ettiriyor. Düşler ve Öyküler, Adam Öykü, İmge Öyküler, Notos, Kül Öykü ve Üçüncü Öyküler gibi edebiyat ve öykü dergilerinde öyküleri, birçok dergide karikatür ve desenleri yayınlandı. Fizik öğretmeni olarak pek çok fizik kitabına imza attı, öğrenciler yetiştirdi. "Koyabilmek Adını" isimli romanı (1988) yayınlandı. "Heranuş", "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" ve "Damlalar" isim öykü kitapları yayınlandı. "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" adlı eseriyle 2015 Orhan Kemal Öykü Ödülü'ne layık görüldü. Uluslararası Öykü Günleri Derneği'nin kuruluşunda ve çalışmalarında inisiyatif aldı, yöneticilik yaptı. Türkiye'de edebi tür olarak önemli bir yer tutan öykünün gelişimini etkileyen pek çok etkinliğe katkı da bulundu. Dünyanın Öyküsü Dergisine yazılar yazdı. 2012 de başlayarak devam etmekte olan Sarıyer'de Edebiyat Günleri etkinliklerinin hazırlanmasına önemli katkı verdi. Sarıyer Belediyesinin yayını olan Yeşil Martı Dergisinin yayın kurulunda yer aldı. )
- GENÇ, HALİL (İST. 1956) :
( Rumelihisarlıdır. İlkokul, ortaokul ve lise öğretimini İstanbul'da tamamladı. ODTÜ Fizik Bölümünden mezun oldu. Yazın hayatına genç yaşta atıldı. Hikayeler yazdı, resim ve karikatür çizdi. Çizimleri kartpostal olarak yayımlandı. Fizikle ilgili yazdığı 9 kitabı var. Öykülerini Bahçe, Kül Öykü, Yaba Öyküsü, Düşler ve Öyküler, Üçüncü Öyküler, Adam Öykü, İmge Öyküler, Notos Edebiyat ve Dünyanın Öyküsü Dergilerinde yayınlandı. Çalışmalarını Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneğinde sürdürüyor. Son Öykü kitabı "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" dır. Ankara'da yaşamakta ve eğitimle ilgilenmektedir. )
- GENÇ, ŞÜKRÜ (ŞEBİNKARAHİSAR. 1954) :
( Rumelihisarlıdır. İlköğrenimini Rumelihisarı Şair Nigar İlkokulunda (1965). Orta öğrenimini Emirgan Ortaokulunda (1969), Lise öğrenimini Kabataş Erkek Lisesinde (1973) tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi Fizik Bölümü'ne devam etti (1973 - 1975). Bilahare İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Öğrenimi boyunca Boğaziçi Üniversitesinde çalıştı. Libya'da iki yıl çalıştıktan sonra askerlik görevini yaptı. Askerlik görevinden sonra Irak'ta bir inşaat firmasında şantiye şefi ve proje müdürlüğü yaptı (1985 - 1987). 1987'de Türkiye'ye döndü ve profesyonel yönetici olarak çalışmaya başladı. 1989'da kendi şirketini kurdu. Türkiye'de ve yurt dışında çeşitli inşaat işleri yaptı. İş hayatı süresince Tez - Büro - İş Sendikası'nda (1977 - 1983) sendika işyeri temsilciliği, il şube yöneticiliği görevlerini yürüttü. Siyasete 1988'de Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de (SHP) başladı. Bilahare Cumhuriyet Halk Partisine (CHP) geçti ve bu partide değişik görevler üstlendi. 1994 - 1999 yıllarında Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği ve iki dönem İmar Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2009 Yerel seçimlerinde da CHP den Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (2009 - 2014). Şükrü Genç 2014 yerel seçimlerinde aday oldu ve ikinci Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (2014 - 2019). Sarıyer'de (2019 - 2024) seçimlerini de tekrar kazanarak üçüncü kez üst üste Belediye Başkanlığına seçilen tek isim olmayı bildi. )
- GENC[Ar.] ile GENÇ[Ar.]
( Hazine, define. İLE Yaşı, ilerlememiş olan. )
- GENÇKEN ÇABALA!:
"PARA/ÇIKAR KAZANMAK" İÇİN değil/yerine ÖĞRENMEK İÇİN
( WHEN YOU ARE YOUNG: [not] TO EARN but WORK TO LEARN
WORK TO LEARN instead of TO EARN :WHEN YOU ARE YOUNG )
- GENÇLİK ile/<>/>< YETİŞKİNLİK ile/<>/>< YAŞLILIK
( [ne yazık ki] Zaman ve enerji vardır fakat cepte (pek/yeterince) para yoktur/olmaz. İLE/<>/>< Para ve enerji vardır fakat (pek/yeterince) zaman yoktur/olmaz. İLE/<>/>< Zaman ve para vardır fakat (yeterince) enerji yoktur/olmaz. )
(
)
( Genç/lik, bilse; yaşlı/lık, yapabilse...
Si jeunesse savait, si vieillesse pouvait. )
- KİŞİ/İNSAN:
GENÇLİK/TE ile YAŞLILIK/TA
( "Uçan bir kuş". İLE "Virân bir baykuş". )
( Günler "kısa", yıllar "uzun." İLE Günler "uzun", yıllar "kısa." )
( Güzelliğimizle varız... İLE Sağlık ve paramızla varız... )
- GENDLIN ile/ve/||/<>/< ROGERS
- GENEL DUYULAR ile/ve/<> ÖZEL DUYULAR
( Görme, İşitme, Dokunma. İLE/VE/<> Koklama, Tatma. )
( Bellek kayıtları yoğundur. İLE/VE/<> Bellek kayıtları hafiftir. )
- GENEL-GEÇER
- GENEL-GEÇER ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞMEZ
- GENEL <> ÖZEL ile/ve/değil/yerine BİÇİM <> ÖZ
- GENEL "PLANDA" ile "GENİŞ PLANDA"
- İMAN:
GENEL(İCMÂLİ) ile/ve/||/<>/>/< AYRINTILI/AÇIKLAMALI(TAFSİLÎ)
- GENEL ile/ve EVRENSEL
( ... İLE/VE Somutta çeşitlilik. )
- GENEL ile/ve EVRENSEL
- GENEL ile GELENEKSEL
( GENERAL vs. TRADITIONAL )
- GENEL ile GENELDE
( GENERAL vs. IN GENERAL )
- GENEL ile/ve GENİŞ
( GENERAL vs./and EXTENSIVE )
- GENEL ile/ve/değil/<> KABUL
- GENEL ile ÖZEL
( GENERAL vs. REAL )
- GENEL ile/ve/<> ÖZEL
( Beyan. İLE/VE/<> Örnek. )
( Zıtlar vardır fakat zıtlık yoktur. )
( Hastalık "yoktur", hasta vardır. )
( Bazen ve/ya da bazı durumlarda/koşullarda, bir ilke için "herkesten", bazen de bir kişi/insan için tüm ilkeler("imiz")den vazgeçebilmeliyizdir/vazgeçmeliyizdir! )
- GENEL ile/ve TÜMEL
( Vahdet. İLE/VE Ahad. )
( Zorunluluk yoktur/olmaz! İLE/VE Zorunluluk vardır, aranır ve/ya da bulunmak zorundadır. )
( GENERAL vs./and UNIVERSAL )
- GENEL = UMUMÎ = GENERAL[İng., İsp.] = GÉNÉRAL[Fr.] = ALLGEMEIN[Alm.] = GENERALIS[Lat.]
- GENEL" ile/ve/değil/yerine/||/<> YAYGINLIK
- GENELDE ile/ve/değil TEMELDE
- GENE-LİKLE değil/< GENELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )
- GENELLEME:
"GENİŞ DÜŞÜNMEK" değil GEVİŞ GETİRMEK
- GENELLEME ile/ve/değil ABARTMA
( [not] GENERALIZATION vs./and/but TO EXAGGERATE )
- GENELLEME ile/ve/> AYRIMCILIK
- GENELLEME ile/değil BENZETME/TEŞBİH
( [not] GENERALIZATION vs./but SIMILE )
- [ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK
- GENELLEME ile/ve "BÜYÜLTMEK"
( GENERALIZATION vs./and TO EXAGGERATE )
- GENELLEME ile ÇIKARIM
( GENERALIZATION vs. INFERENCE )
- GENELLEME ile/ve/değil/yerine DEĞİLLEME
( [not] GENERALIZATION vs./and/but NEGATION
NEGATION instead of GENERALIZATION )
- GENELLEME ile/ve EKSİK TÜMEVARIM
( Her şeyi genelleştirmeyi seven kişi, çoğunlukla yalan söyler. )
- GENELLEME ile/değil/yerine/>< EMİN OLARAK
- GENELLEME ile/ve/<> EZBERİNİ SÖYLEMEK
- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL
- GENELLEME ve/||/< GENELLEMENİN FARKINDALIĞI
- GENELLEME ile/ve/||/<>/> HATA
( GENERALIZATION vs./and MISTAKE )
- GENELLEME ile/değil/yerine/>< İCTİHÂD
- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"
( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )
- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"
( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )
( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )
- GENELLEME ile/ve/<> İNDİRGEME ile/ve/<> SİLME ile/ve/<> ÇARPITMA
- GENELLEME ile/ve/<>/|| KABUL
- GENELLEME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME
- GENELLEME ile/ve/değil "SIÇRAMA"
( [not] GENERALIZATION vs./and/but "TO LEAP" )
- GENELLEME ile/ve/değil SINIRLAMA
( [not] TO DEFINE vs./and/but LIMITING )
- GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM
( GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE )
- [ne yazık ki]:
"GENELLEME" ile/ve/||/<>/> "YARGILAMA"
- GENELLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM
- GENELLEME ile/ve/değil YUVARLAMA
- Genellemeden KONUŞ!!!
- GENELLEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ADLANDIRMAK
- GENELLEŞTİRME ile/ve MUTLAKLAŞTIRMA
- GENELLEŞTİRME ile/yerine OLASILIK OLARAK (DEĞERLENDİRME)
( TA'MÎM[< UMÛM] ile/yerine ... )
( TO GENERALIZE vs. (TO VALUE) TO BE AS POSSIBILITY
(TO VALUE) TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )
- GENELLEŞTİRME ile/değil ÖRNEKLENDİRME
- GENELLEŞTİRME ile/ve SOYUTLAŞTIRMA
- GENELLEŞTİRME ile/ve SOYUTLAYARAK GENELLEŞTİRME
- GENELLEŞTİRME = TAMİM = GENERALIZATION[İng.] = GÉNÉRALISATION[Fr.] = GENERALISATION[Alm.] = GENERALIS[Lat.]
- GENELLİKLE ile/ve/değil/||/<>/< BÜYÜK/YÜKSEK OLASILIKLA
- GENELLİYORSAK/GENELLEYECEKSEK
ile/değil/yerine/><
GENELLEMİYORSAK/GENELLEMEYECEKSEK
( [söyleyeceğimizi] Söylemeyelim ve daha çok düşünmeye devam edelim. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Söyleyebiliriz/konuşabiliriz, düşünebiliriz. )
- GENELME ile GENELEME ile GENELLEME
( Genişleme. İLE Bir düşüncenin, farklı sözlerle, yeniden/tekrar anlatılması. İLE Bir ya da birkaç özel/tekil veriyi/durumu, herşeyi/herkesi katarak ve tek bir şeye indirgeyerek açıklamaya çalışma "iddiası"/zayıflığı.[Tüm genellemeler, yanlıştır! Bu bile!] )
( ... ile ... ile TAMİM )
- GENERAL vs. UNIVERSAL
- GENERAL YUSUF ZİYA EKİNCİ :
( 1887'de Erzurum'da doğdu. Askerlik mesleğini seçti. Milli Mücadele'de Kurmay Binbaşı rütbesiyle Büyük Taarruzda 4. Kolordu Kurmay Başkanlığı görevini yaptı. Sarıyer Yenimahalle'de ikamet ediyordu. 1949'da vefât etti. )
- GENERK/DEVLET[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/< ULUS/MİLLET[Ar.]
- [ne yazık ki]
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR [GDO] ile HORMONLU ile İLÂÇLI
- GENETİK MÜHENDİSLİK ile BİYOTEKNOLOJİ
( Genlerin doğrudan manipülasyonu ile yeni özellikler kazandırma bilimi. İLE Dirimbilimsel düzenleri ve organizmaları kullanarak ürünler geliştirme bilimi. )
- GENETİK SÜRÜKLENME ile/||/<> GEN AKIŞI
( Sürüklenme rastgele, gen akışı göç ile değişimdir )
( Formül: Şans İLE göç )
- GENETİK ile/ve/değil/||/<>/> EPİGENETİK
( Genetik bir "öykü/süreç" değiliz! )
( %5 ile/ve/değil/||/<>/> %95 )
( )
( Kalıtsal verileri inceleyen bilim dalı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Genlerin çevresel etmenler tarafından nasıl denetlendiğini inceleyen bilim dalı. | DNA dizisindeki değişikliklere dayanmayan, mitoz ve bazen mayoz bölünmede kalıtılabilen gen işleyiş değişikliklerini inceleyen bilim dalı. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Conrad Hal Waddington [08 Kasım 1905 - 26 Eylül 1975] )
- GENETİK ile/değil GELENEKSEL
- GENEZ ile/ve/||/<> GENEZE
( Kolay. İLE/VE/||/<> Gizlenerek beklenilen yer. )
- GENİ-/GENİO- ile/||/<> GNATH-/GNATHO- ile/||/<> MENTO-
( Çene. İLE/||/<> Çene. İLE/||/<> Çene. )
- GENİŞ KAVRAM" ile "DERİN KAVRAM"
( "WIDE CONCEPT" vs. "DEEP CONCEPT" )
- GENİŞ KAVRAM ile DERİN KAVRAM
( WIDE CONCEPT vs. DEEP CONCEPT )
- GENİŞ ZAMAN ile/ve/<> GENELLEŞTİRME
- GENİŞ ZAMANDA ile/ve/||/<> DAR ZAMANDA
( Sıkı olabilirsek. İLE/VE/||/<> Ferah olabiliriz. )
- GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI
- GENİŞ ile/ve/||/<>/< KUŞATICI
- GENİŞ ile YAYVAN
( ... İLE Eni, boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş. )
- GENİŞ ile YUVARLAK
- GENİŞLEME ile/değil GENLEŞME
- GENİŞLEME" ile/ve "GÜÇLENME"
- GENİŞLEME ile/ve/<> SEYRELME
- GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (YAPILANDIRILMIŞ VERİ DEĞİŞİMINDE) JAVASCRIPT NESNE GÖSTERİMİ/JAVASCRIPT OBJECT NOTATION/JSON[İng.]
( Bir biçimlendirme dilidir ve verileri tanımlamak için etiketleri kullanır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Verileri nesneler biçiminde tanımlamak için anahtar/değer çiftlerini, diziyi vb. kullanır. )
( Karmaşık veriler için etiketleri tekrarlamamız gerekebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Veriler, nesneler olarak temsil edilebilir. [Bu nedenle, JSON hafiftir ve XML'den daha hızlıdır.] )
- GENİŞLETME ile GENLEŞTİRME
- GENİTAL:
SİVİLCE ile/ve/||/<> UÇUK
- GENİTAL ile GENİTALİA ile GENİTO-ÜRİNER
( Eşeysel, üreme[yle ilgili]. İLE Eşeysel/üreme örgenler/i. İLE Üreme-işeme [ile ilgili]. )
- GENLEŞME ile YOĞUNLAŞMA
- GENOM/GENOME[İng.] değil/yerine/= SOY KALITI
- [ne yazık ki]
!GENOSİT[İng./Fr. < GENOCIDE] değil/yerine/= SOYKIRIM
- GENOTİP ile FENOTİP
( Bir organizmanın genetik yapısı. İLE Bir organizmanın gözlemlenebilir özellikleri. )
- GENOTOKSİSİTE/GENOTOXICITY[İng.] değil/yerine/= SOY YAPI AĞULANDIRICILIK
- GENZEL ve/||/<> GENZEK
( Genizle ilgili. | Genizden çıkarılan (selen), genizsi. VE/||/<> Genizden konuşan, hımhım. )
- GEO- ile/||/<> TOP-/TOPO-/-TOPY
( Yer, toprak. İLE/||/<> Yer, yerleşim, lokalize. )
- GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]
( Trigonometri, bağımsız bir bilim olarak, Meraga'da kurulmuştur. )
( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbiriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE/VE/||/<> Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik dalı. )
- GEOMETRİ ve/<> AKLIN DİLİ
- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]
(
|
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 |
0.99985 0.99939 0.99863 0.99756 0.99619 0.99452 0.99255 0.99027 0.98769 0.98481 0.98163 0.97815 0.97437 0.97030 0.96593 0.96126 0.95830 0.95106 0.94552 0.93969 0.93358 0.92718 0.92050 0.91355 0.90631 89879 0.89101 0.88295 0.87462 0.86603 0.85717 0.84805 0.83867 0.82904 0.81915 0.80902 0.79864 0.78801 0.77715 0.76604 0.75471 0.74314 0.73135 0.71934 |
0.99979 0.99929 0.99847 0.99736 0.99594 0.99421 0.99219 0.98986 0.98723 0.98430 0.98107 0.97754 0.97371 0.96959 0.96517 0.96046 0.95545 0.95015 0.94457 0.93869 0.93253 0.92609 0.91936 0.91236 0.90507 0.89752 0.88968 0.88158 0.87321 0.86457 0.85567 0.84560 0.83708 0.82741 0.81748 0.80730 0.79688 0.78622 0.77531 0.76417 0.75280 0.74120 0.72937 0.71732 |
0.99973 0.99917 0.99831 0.99714 0.99567 0.99390 0.99182 0.98944 0.98676 0.98378 0.98050 0.97692 0.97304 0.96887 0.96440 0.95964 0.95459 0.94924 0.94361 0.93769 0.93148 0.92499 0.91822 0.91116 0.90383 0.89623 0.88835 0.88020 0.74178 0.86310 0.85416 0.84495 0.83549 0.82577 0.81580 0.80558 0.79512 0.78442 0.77347 0.76229 0.75088 0.73924 0.72737 0.71529 |
0.99966 0.99905 0.99813 0.99692 0.99540 0.99357 0.99144 0.98902 0.98629 0.92325 0.97992 0.97630 0.97237 0.96815 0.96363 0.95882 0.95372 0.98432 0.94264 0.93667 0.93042 0.92388 0.91706 0.90996 0.90259 0.89493 0.88701 0.87882 0.87036 0.86163 0.85264 0.84339 0.83389 0.84213 0.81412 0.80386 0.79335 0.78261 0.77162 0.76041 0.74896 0.73728 0.72537 0.71325 |
0.99958 0.99892 0.99795 0.99668 0.99511 0.99324 0.99106 0.98858 0.98580 0.98272 0.97934 0.97566 0.97169 0.96742 0.96285 0.95799 0.95284 0.94740 0.94167 0.93565 0.92935 0.92276 0.91590 0.90875 0.90133 0.89363 0.88566 0.87743 0.86892 0.86015 0.85112 0.84182 0.83228 0.82248 0.81242 0.80212 0.79158 0.78079 0.76977 0.75851 0.74703 0.73531 0.72337 0.71121 |
0.99949 0.99878 0.99778 0.99644 0.99482 0.99290 0.99867 0.98814 0.98531 0.98213 0.97875 0.97502 0.97100 0.96667 0.96206 0.95716 0.95195 0.94646 0.94068 0.93462 0.92827 0.92164 0.91472 0.90753 0.90007 0.89232 0.88431 0.87603 0.86748 0.85865 0.84959 0.84025 0.83066 0.82082 0.81072 0.80038 0.78980 0.77897 0.76791 0.75661 0.74509 0.73333 0.72136 0.70916 |
0.99989 0.99869 0.99756 0.99619 0.99452 0.99255 0.99027 0.98769 0.98481 0.98163 0.97815 0.97437 0.97030 0.96593 0.96126 0.95630 0.95106 0.94552 0.93969 0.93358 0.92718 0.92050 0.91355 0.90631 0.89879 0.89101 0.88295 0.87462 0.86603 0.85717 0.84805 0.83867 0.82904 0.81915 0.80902 0.79864 0.78801 0.77715 0.76604 0.75471 0.74314 0.73135 0.71934 0.70711 |
88 87 86 85 84 83 82 81 80 79 78 77 76 75 74 73 72 71 70 69 68 67 66 65 64 63 62 61 60 59 58 57 56 55 54 53 52 51 50 49 48 47 46 45 |
| GRAD |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 |
0.01746 0.03492 0.05241 0.08998 0.08749 0.15010 0.12278 0.14054 0.15838 0.17633 0.19438 0.21256 0.23087 0.24988 0.26795 0.28875 0.30573 0.32492 0.34433 0.36397 0.38386 0.40403 0.42447 0.44523 0.46631 0.48773 0.50953 0.53171 0.55431 0.57735 0.60086 0.62487 0.64941 0.67451 0.70021 0.72654 0.75355 0.78129 0.80976 0.83910 0.86929 0.90040 0.93252 0.96569 |
0.02036 0.03783 0.05533 0.07285 0.09642 0.10805 0.12574 0.14351 0.16137 0.17933 0.19740 0.21560 0.23393 0.25242 0.27107 0.28990 0.30891 0.32814 0.34758 0.36727 0.38721 0.40741 0.42791 0.44872 0.46985 0.49134 0.51320 0.53545 0.55812 0.58124 0.60483 0.62892 0.65355 0.67875 0.70455 0.73100 0.75812 0.78598 0.81461 0.84407 0.87441 0.90569 0.93797 0.97133 |
0.02328 0.04075 0.05824 0.07578 0.09335 0.11099 0.12869 0.14648 0.16435 0.18233 0.20042 0.21864 0.23700 0.25552 0.27419 0.29305 0.31210 0.33136 0.35085 0.37057 0.39055 0.41081 0.43136 0.45222 0.47341 0.49495 0.51688 0.53920 0.56194 0.58513 0.60881 0.63299 0.65771 0.68301 0.70891 0.73547 0.76272 0.79070 0.81946 0.84906 0.87955 0.91099 0.94345 0.97700 |
0.02619 0.04366 0.06116 0.07870 0.09629 0.11394 0.13165 0.14945 0.16734 0.18534 0.20345 0.22169 0.21008 0.25862 0.27732 0.29621 0.34530 0.33460 0.35412 0.37388 0.39391 0.41421 0.43481 0.45573 0.47698 0.49858 0.52057 0.54296 0.56577 0.58905 0.61280 0.63707 0.66189 0.68728 0.71329 0.73996 0.76733 0.79544 0.82434 0.95408 0.88473 0.91633 0.94896 0.98270 |
0.02910 0.04658 0.06408 0.08163 0.09923 0.11688 0.13461 0.15243 0.17033 0.18835 0.20648 0.22475 0.24316 0.26172 0.28046 0.29938 0.31850 0.33783 0.35740 0.37720 0.39727 0.41763 0.43828 0.45924 0.48055 0.50222 0.52427 0.54673 0.56962 0.59297 0.61681 0.64117 0.66608 0.69157 0.71769 0.74447 0.77196 0.80020 0.82923 0.85912 0.88992 0.92170 0.95451 0.98843 |
0.03201 0.04949 0.06700 0.08456 0.10216 0.11983 0.13758 0.15540 0.17333 0.19136 0.20952 0.22881 0.24624 0.26483 0.28360 0.30255 0.32171 0.34108 0.36068 0.38053 0.40065 0.42105 0.44175 0.46277 0.48414 0.50587 0.52798 0.55051 0.57348 0.59691 0.62083 0.64528 0.67028 0.69588 0.72211 0.74900 0.77661 0.80498 0.83415 0.86419 0.89515 0.97209 0.96008 0.99420 |
0.03492 0.05241 0.06993 0.08749 0.10510 0.12278 0.14054 0.15338 0.17633 0.19438 0.21256 0.23087 0.24933 0.26795 0.28675 0.30573 0.32492 0.34488 0.36397 0.38386 0.40403 0.42447 0.44523 0.46631 0.48773 0.50953 0.53171 0.55431 0.57735 0.60086 0.62487 0.64941 0.67451 0.70021 0.72654 0.75355 0.78129 0.80978 0.83910 0.86929 0.90040 0.93252 0.96569 1.00000 |
88 87 86 85 84 83 82 81 80 79 78 77 76 75 74 73 72 71 70 69 68 67 66 65 64 63 62 61 60 59 58 57 56 55 54 53 52 51 50 49 48 47 46 45 |
|
|
|
| ||||||||
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 |
57.28996 28.63625 19.08114 14.30067 11.43005 9.51436 8.14435 7.11537 6.31375 5.67128 5.14455 4.70463 4.33148 4.01078 3.73205 3.48741 3.27085 3.07768 2.90421 2.74748 2.60509 2.47509 2.35585 2.24604 2.14451 2.05030 1.96261 1.88073 1.80405 1.73205 1.66428 1.60033 1.58987 1.48256 1.42815 1.37638 1.32704 1.27994 1.23490 1.19175 1.15037 1.11061 1.07237 1.03553 |
49.10388 26.43160 18.07498 13.72674 11.05943 9.25530 7.95302 6.96823 6.19703 5.57638 5.06584 4.63825 4.27471 3.96165 3.68909 3.44951 3.23714 3.04749 2.87700 2.72281 2.58261 2.45451 2.33693 2.22857 2.12832 2.03526 1.94858 1.86760 1.79174 1.72047 1.65337 1.59002 1.53010 1.47330 1.41934 1.36800 1.31904 1.27230 1.22758 1.18474 1.14363 1.10414 1.06613 1.02952 |
42.96408 24.54176 17.16934 13.19688 10.71191 9.00983 7.77035 6.82694 6.08444 5.48451 4.98940 4.57363 4.21933 3.91364 3.64705 3.41236 3.20406 3.01783 2.85023 2.69853 2.53865 2.43422 2.31826 2.21132 2.11233 2.02039 1.93470 1.85462 1.77955 1.70901 1.64256 1.57981 1.52043 1.40411 1.41061 1.35968 1.31110 1.26471 1.22031 1.17777 1.13694 1.09770 1.05994 1.02355 |
38.18846 22.90377 16.34986 12.70621 10.38540 8.77689 7.59575 6.69116 5.97576 5.39552 4.91516 4.51071 4.16530 3.86671 3.60588 3.37594 3.17159 2.98869 2.82391 2.67462 2.53865 2.41421 2.29984 2.19430 2.09654 2.00569 1.92098 1.84177 1.76749 1.69766 1.63185 1.56969 1.51084 1.45501 1.40195 1.35142 1.30323 1.25717 1.21310 1.17085 1.13029 1.09131 1.05378 1.01761 |
34.36777 21.47040 15.60478 11.25051 10.07803 8.55555 7.42871 6.56055 5.87080 5.30928 4.84300 4.44942 4.11256 3.82083 3.56557 3.34023 3.13972 2.96004 2.79802 2.65109 2.51715 2.39449 2.28167 2.17749 2.08094 1.99116 1.90741 1.82906 1.75556 1.68643 1.62125 1.55966 1.50133 1.44598 1.39336 1.34323 1.29541 1.24969 1.25093 1.16398 1.12369 1.08496 1.04766 1.01170 |
31.24158 20.20555 14.92442 11.82617 9.78817 8.34496 7.26873 6.43484 4.76937 5.22566 4.77286 4.38969 4.06107 3.77595 3.52609 3.30521 3.10842 2.93189 2.77254 2.62791 2.49597 2.37504 2.26374 2.16090 2.06553 1.97680 1.89400 1.81649 1.74375 1.67530 1.61074 1.54972 1.49190 1.43703 1.38484 1.33511 1.28764 1.24227 1.19882 1.15715 1.11713 1.07864 1.04158 1.00583 |
28.63625 19.08114 14.30067 11.43005 9.51436 8.14435 7.11537 6.31375 5.67128 5.14455 4.70463 4.33148 4.01078 3.73205 3.48741 3.27085 3.07768 2.90421 2.74748 2.60509 2.47509 2.35585 2.24604 2.14451 2.05030 1.96261 1.88073 1.80405 1.73205 1.66428 1.60033 1.53987 1.48256 1.42815 1.37638 1.32704 1.27994 1.23490 1.19175 1.15037 1.11061 1.07237 1.03553 1.00000 |
88 87 86 85 84 83 82 81 80 79 78 77 76 75 74 73 72 71 70 69 68 67 66 65 64 63 62 61 60 59 58 57 56 55 54 53 52 51 50 49 48 47 46 45 |
1 2 3 4 5 |
. 017 . 035 . 052 . 070 . 087 |
. 018 . 035 . 052 . 070 . 087 |
1. 000 0. 999 . 999 . 998 . 996 |
0. 018 . 035 . 052 . 070 . 088 |
47 48 49 50 |
. 820 . 838 . 855 . 873 |
. 731 . 743 . 755 . 766 |
. 682 . 669 . 656 . 643 |
1. 072 1. 111 1. 150 1. 192 | |
7 8 9 10 |
. 122 . 140 . 157 . 175 |
. 122 . 139 . 156 . 174 |
. 993 . 990 . 988 . 985 |
. 123 . 141 . 158 . 176 |
52 53 54 55 |
. 908 . 925 . 942 . 960 |
. 788 . 799 . 809 . 819 |
. 616 . 602 . 588 . 574 |
1. 280 1. 327 1. 376 1. 428 | |
12 13 14 15 |
. 209 . 227 . 244 . 262 |
. 208 . 225 . 242 . 259 |
. 978 . 974 . 970 . 966 |
. 213 . 231 . 249 . 268 |
57 58 59 60 |
. 995 1. 012 1. 030 1. 047 |
. 839 . 848 . 857 . 866 |
. 545 . 530 . 515 . 500 |
1. 540 1. 600 1. 664 1. 732 | |
17 18 19 20 |
. 297 . 314 . 332 . 349 |
. 292 . 309 . 326 . 342 |
. 956 . 951 . 946 . 940 |
. 306 . 325 . 344 . 364 |
62 63 64 65 |
1. 082 1. 100 1. 117 1. 134 |
. 883 . 891 . 899 . 906 |
. 470 . 454 . 438 . 423 |
1. 881 1. 963 2. 050 2. 145 | |
22 23 24 25 |
. 384 . 401 . 419 . 436 |
. 375 . 391 . 407 . 423 |
. 927 . 921 . 914 . 906 |
. 404 . 425 . 445 . 466 |
67 68 69 70 |
1. 169 1. 187 1. 204 1. 222 |
. 921 . 927 . 934 . 940 |
. 391 . 375 . 358 . 342 |
2. 356 2. 475 2. 605 2. 747 | |
27 28 29 30 |
. 471 . 489 . 506 . 524 |
. 454 . 470 . 485 . 500 |
. 891 . 883 . 875 . 866 |
. 510 . 532 . 554 . 577 |
72 73 74 75 |
1. 257 1. 274 1. 292 1. 309 |
. 951 . 956 . 961 . 966 |
. 309 . 292 . 276 . 259 |
3. 078 3. 271 3. 487 3. 732 | |
32 33 34 35 |
. 559 . 576 . 593 . 611 |
. 530 . 545 . 559 . 574 |
. 848 . 839 . 829 . 819 |
. 625 . 649 . 675 . 700 |
77 78 79 80 |
1. 344 1. 361 1. 379 1. 396 |
. 974 . 978 . 982 . 985 |
. 225 . 208 . 191 . 174 |
4. 331 4. 705 5. 145 5. 671 | |
37 38 39 40 |
. 646 . 663 . 681 . 698 |
. 602 . 616 . 629 . 643 |
. 799 . 788 . 777 . 766 |
. 754 . 781 . 810 . 839 |
82 83 84 85 |
1. 431 1. 449 1. 466 1. 484 |
. 990 . 993 . 995 . 996 |
. 139 . 122 . 105 . 087 |
7. 115 8. 144 9. 514 11. 43 | |
42 43 44 45 |
. 733 . 751 . 768 . 785 |
. 669 . 682 . 695 . 707 |
. 743 . 731 . 719 . 707 |
. 900 . 933 . 966 1. 000 |
87 88 89 90 |
1. 518 1. 536 1. 553 1. 571 |
. 999 . 999 1. 000 1. 000 |
. 052 . 035 . 018 . 000 |
19. 08 28. 64 57. 29 |
( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )
( )
- GEOMETRİ ve/||/<> RİTİM
- GEOMETRİK ADÂLET ile/ve/||/<>/> ARİTMETİK ADÂLET
- GEOMETRİK ATOMCULUK ile/ve/> MATEMATİKSEL ATOMCULUK ile/ve/> FİZİKSEL ATOMCULUK
- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR
- JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> GEORGE BERKELEY
( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 12 Mart 1685 - 14 Ocak 1753 )
- GER[Fars.] ile -GER[Fars.] ile GER[Fars.]
( "Eğer" sözcüğünün kısaltılmışı. İLE Adların sonuna eklenen ve yapıcılık bildiren bir edat.[ZER-GER: Kuyumcu.] İLE Uyuz hastalığı. )
- GERARDO MATOS RODRIGUEZ ve EDUARDO GALEANO
( "La Comparsita" tangosunun bestecisi. VE Latin Amerika'yı şiir tadındaki yazılarıyla anlatan yazar.["Aşkın ve Savaşın, Gündüz ve Geceleri" adlı kitabını okumanızı salık veririz.] )
( İkisi de, Uruguay'lıdır. )
- GERARDUS MERCATOR ve/||/<> JODOCUS HONDIUS
( 1512 - 1594 ve/||/<> 1563 - 1612 )
- GERAY, PROF. DR. A. UÇKUN (ANK. 1939 - 2009) :
( İ.Ü. Orman Fakültesinden 1964 yılında iyi derece ile mezun oldu. Fakültede henüz öğrenciyken Fransızca dilini geliştirmek için 1963 yılında bir yıl süre ile Belçika'ya giderek ve maden işçisi olarak çalıştı. 1967 yılında İ.Ü Orman Fakültesi Orman Hasılatı ve İşletme İktisadı Kürsüsünde, asistanlığa atandı."Ormancılıkta Gerçek Tarife Bedeli ve Bunun İşletmenin Tayini Hususunda Bir Kriter Olarak Kullanılması Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. Aynı İ.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. 1967'de Üniversite Asistanları Derneği (ÜNAS) İstanbul Şubesi kurucularından biri ve asistan temsilcisi oldu.1976 yılında beş ay süreyle TÜBİTAK Gebze Araştırma Enstitüsü‘nde Yöneylem Araştırması kurslarına katıldı. "Ormancılıkta Planlamanın Hazırlık Aşamasında Çok Boyutlu Analizler (Akdeniz Bölgesi Örneği)" adlı tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1979'dan itibaren İ. Ü. Or. Fakültesinde ve Tütün Eksperleri Yüksek Okulunda Lisans düzeyinde ve İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsünde Lisansüstü düzeyde Ekonomi. Yatırım Planlaması, Orman Kaynakları Ekonomisi ve Planlama projelendirme dersleri verdi. 1988'de Profesörlüğe yükseltildi. Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği ve Döner Sermaye Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Ormancılık İktisadı ve Sosyal Çalışma Grubu (ORMİS) ‘n kurulmasına öncülük etti ve vefâtına kadar bu kurulun başkanlığını yürüttü. 2002'de Türkiye Ormancılar Derneği tarafından "Yılın Ormancısı" seçildi. 1993'te Orman Ekonomisi Anabilim Dalı üçe ayrılınca Ormancılık Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanlığına getirildi bu görevi emekli olana kadar devam ettirdi. Pek çok komisyon ve jüride yer aldı. Ergenekon Sanığı gösterilerek tutuklandı, uzun bir süre yattıktan sonra beraat ettiyse de yakalandığı hastalıktan kurtulamadı ve 2009'da vefât etti. Kitapla: 1) Ormancılıkta Gerçek Tarife Bedeli ve Bunun İşletmenin Endüstrisini Tayini Hususunda Kullanılması üzerine Araştırmalar. İst. 1978. 2) Orman Köylülerinin Kentleşmesi ve Orman Köy İlişkileri (Safranbolu Örneği) İst. 1980. 3) Ormancılık Planlaması Hazırlık Aşamasında Çok Boyutlu Analizler (Akdeniz Bölgesi Örneği) İst. 1982. 4) Ekonomi, İst. 1991. 5) Orman Kaynaklarının Yönetim, Ank. 1998 isimli kitapları ve pek çok ilmi makale ve gazete köşe yazısı yayınlandı. )
- [ne yazık ki]
"GERÇEĞİ SÖYLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< "DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK"
- GERÇEĞİN BİLGİSİ:
DENEYLE BAŞLAR ve/||/<> DENEYLE BİTER
- GERÇEĞİN, BİLİNEBİLECEK YÖNLERİNİ, DOĞRU OLARAK ALGILAMAK ve BİLİNEMEYECEK OLANLARIN, BİLİNEMEYECEĞİNİ DOĞRU OLARAK ALGILAMAK
- BENLİK:
GERÇEK ile/ve/||/<>/> İMGESEL ile/ve/||/<>/> SİMGESEL
- Gerçek diller ile Niyet dillerini karıştırmadan KONUŞ!!! -ile
- GERÇEK DOST:
İYİ GÜNDE ve/||/<> KÖTÜ GÜNDE
( Davetle gelir. VE/||/<> Kendiliğinden gelir. )
- GERÇEK GÖRÜNTÜ ile/||/<> SANAL GÖRÜNTÜ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Gerçek perde üzerinde, sanal uzantılardan oluşur )
( Formül: Toplanabilir İLE toplanamaz )
- GERÇEK KİŞİ:
[ya] KAÇAR ile/ve/||/<> "ZARAR VERİR"
- GERÇEK KİŞİ/LİK ile TÜZEL KİŞİ/LİK
- GERÇEK KUZEY ile/ve/<> GRİD KUZEYİ ile/ve/<> MANYETİK KUZEY
( Coğrafi kuzey. İLE/VE/<> Haritanın kuzeyi. İLE/VE/<> Pusula kuzeyi. )
- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ
- GERÇEK OLMAYAN HAKKINDAKİ FARKINDALIK ile/ve/>< GERÇEK DOĞAMIZ HAKKINDAKİ FARKINDALIK
( Gerçek olmayan hakkındaki farkındalık hali ile gerçek doğanız hakkındaki farkındalık hali arasında bir uçurum vardır. )
( Gerçek olmayanlara olan bağımlılığımızdan vazgeçelim! O zaman, gerçek olan, hızla ve pürüzsüzce kendi yerini alacaktır. )
( From the awareness of the unreal to the awareness of your real nature there is a chasm. )
( Let go our attachment to the unreal! The real will swiftly and smoothly step into its own. )
( AWARENESS ABOUT THE UNREAL vs./and AWARENESS ABOUT THE YOUR REAL NATURE )
- GERÇEK:
(SENİ) DEĞİŞTİREN ve/<> DÖNÜŞTÜREN
- GERÇEK YAŞAM ile/ve/<> SİNEMA
( Gerçek yaşamda, taklit ederiz. İLE/VE/<> Sinemada, gerçek oluruz. )
- GERÇEK, RECEP (R. FENERİ, 1925 - 1980) :
( Balıkçı Reisi olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- GERÇEK ile GERÇEKDIŞI
( REAL vs. OUT OF REALITY )
- GERÇEK = HAKİKİ, VAKİ = REAL[İng., İsp.] = RÉEL[Fr.] = REAL, WIRKLICH[Alm.] = REALIS, VERUS[Lat.]
- GERÇEK ile/ve ÖLÇÜ/M
( [Sans.] ... ile/ve PRAMANA )
( REALITY vs./and MEASUREMENT )
( ... ile/ve LIANG )
- GERÇEK" ile/ve/değil/yerine "SAĞLAM"
- GERÇEK ile/>< SAHTE
( İlk/en başta küçük/düşük. İLE İlk/en başta büyük/yüksek. )
( İlerledikçe/derinleştikçe yüce/ulaşılmaz. İLE İlerledikçe/derinleştikçe değersiz. )
( ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER:
Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )
( ... ile/>< CALÎ )
- GERÇEK ile YAKLAŞIMSAL SONUÇ
( REAL vs. RESULT BY APPROACH )
- GERÇEK ile/ve/değil YALANSIZ
( [not] REALITY vs./and/but WITHOUT LIE )
- GERÇEKÇİ YAKLAŞIM ile/ve/||/<> AKLÎ GÖRÜ
- GERÇEKLERDEN "UZAKLAŞMAK" ile/ve/||/<> "SIKINTILAR(IN)DAN KURTULMAK"
( Gerçeklerden uzaklaşmanın, sıkıntılar(ın)dan kurtaracağına inanmanın/beklemenin, güldürüden başka bir değeri yoktur. )
- GERÇEKLERİ DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARABİLECEKLERİ DÜŞÜNMEK
- GERÇEKLERİN GERÇEKLİĞİ ile/ve HAKİKATİN HAKİKATİ
( Töz. İLE/VE İlke. )
( REALITY OF THE REALITIES vs./and TRUTH OF THE TRUTH )
- GERÇEKLEŞME ile/ve/||/<> EKSİKSİZLEŞME
- GERÇEKLEŞMEYECEKTİ değil YAŞANMAYACAKTI
- GERÇEKLEŞTİREBİLECEKLERİMİZ/ÖĞÜTLEYEBİLECEKLERİMİZ:
BAŞARILI "OLUP/OLMAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MUTLU OLMAK
- GERÇEKLEŞTİRMEK ile/ve "HAYATA GEÇİRMEK"
- GERÇEKLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> KAZANIM
- GERÇEKLİĞİN ...:
KOŞULLARI ile/ve/||/<>/>/< YASASI
( Nesnelerde. İLE/VE/||/<>/>/< Akılda. )
- GERÇEKLİK:
AKIL SAYESİNDE/ARACILIĞIYLA ve/||/<> AKILDA
- GERÇEKLİK TANIMI/TASAVVURU ile/ve NEDENSELLİK TANIMI/TASAVVURU ile/ve KİŞİ ZİHNİ
- GERÇEKLİK ile/ve AÇIMLANMA
( REALITY vs./and TO GET EXPOUND )
- GERÇEK/LİK ile/ve/=/||/<> BÜTÜN/LÜK
- GERÇEKLİK ve/||/<> EYLEM
- GERÇEK/LİK ile/ve/<>/değil GEREKÇE/LİLİK
( Olgularda. İLE/VE/<>/DEĞİL Açıklamalarda/tanımlarda. )
( Gerçeklik, saltık değildir/olamaz. )
- GERÇEK/LİK ile/ve GEREKLİ/LİK
( REAL/ITY vs./and NECESS/ITY )
- GERÇEKLİK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKSİNİM
- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ
( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )
( Kişinin durduğu yere göre değişir. )
( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )
( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )
( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )
( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )
( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )
( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )
( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )
( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )
( )
( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )
( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )
( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )
( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )
- GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]
( Çok. İLE/VE Tek. )
( Varoluş. İLE/VE Varlık. | İlke. )
( Bilimde. İLE/VE Felsefede. )
( ... İLE/VE Var'ı var, yok'u yok olarak bilmektir. )
( ... İLE/VE Varoluşu kişinin iradesine bağlı olmayan. )
( Sürekli değişen, değişmeye mahkum olan. / Olup da bitmeye yönelmiş olan. İLE/VE Ebedî olan. Üstündeki örtü [peçe/lethia(Yun. > alethia)] kaldırılıp altındaki biçimin ortaya çıkması. )
( Beklenmeyen ve tahmin edilemez olan, gerçektir. )
( Saf, karışımsız ve bağımsız olan gerçektir. )
( Gerçek, en yüce mutluluktur. )
( Gerçekten söz etmek bile mutluluktur. )
( Gerçek, kavranamaz olandır. )
( Gerçek olan, sürekli sözsüzdür. )
( Gerçek, gerçek-olmayanda gerçeği görür. )
( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )
( Geçicilik, gerçekdışılığın en iyi kanıtıdır. )
( Gerçek, herhangi bir amaca hizmet edemez. )
( Gerçek, herkes için her zaman geçerlidir. )
( Gerçek, bilen ve bilinen ikileminin ötesindedir. )
( Gerçek, ŞU AN'da ve BURADA olandır. )
( Gerçeği bilmek, onunla uyum içinde olmak demektir. )
( Gerçeği bilmeye uğraşmayalım. Çünkü zihin yoluyla edinilen bilgi, gerçek bilgi değildir. )
( Gerçeğe varış, bizim bir kişi olmadığımız olgusunun fark edilmesidir. )
( Gerçeğe varmış olan kişiler, çok sessizdir. )
( Gerçeği bir formüle bağlama isteğimiz, onu inkâr demek oluyor, çünkü o sözcüklere sığdırılamaz. )
( Gerçek, bir şeyi ister gibi istenemez. )
( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )
( Gerçeğin deneyimi diye bir şey yoktur. Gerçek, deneyim ötesidir. )
( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )
( Ancak, hayrette olduğumuz zaman, gerçeği bilebiliriz. )
( Ancak, gerçeğin kendi olduğumuzda, gerçeği bilebiliriz. )
( Gerçek, keşiftedir, keşfedilmişte değil. )
( Eğer anlatabilirsek, o, gerçek olan değildir. )
( Sözler, sözleri yaratır; gerçek ise sessizdir. )
( Gerçek olmayanı yaratan, zihindir ve sahtenin, sahte olduğunu gören de zihindir. )
( Zaman ve uzay ile sınırlı ve bir tek kişi için geçerli olan, gerçek değildir. )
( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )
( Neyin gerçek olmadığını bilebiliriz -ki bu da sahte olandan kurtulmamıza yeter. )
( Gerçeğe varmış kişi, egosuzdur. )
( Neyle aşırı meşgulseniz, onun gerçekliğine inanırsınız. )
( Gereksiniminiz olan tek şey, gerçeğe duyulan samimi özlemdir. )
( Gerçeğin bilinmesi için "ben" ve "benimki" fikirleri gitmelidir. )
( Gerçeğin, zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )
( Gerçeği keşfettiğimi ne zaman anlarım? "Bu doğru", "Bu doğru değil" fikri ortaya çıkmadığı zaman. )
( Gerçeği bulmak için günlük yaşamımızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalıyız. )
( Gerçeği aramak, üstlenilen tüm işler arasında en tehlikeli olandır, çünkü o içinde yaşadığımız dünyayı yıkar. )
( Gerçeğin aranışında, yalan ve hile olamaz. )
( Eğer amacımız gerçek sevgisi ve yaşam sevgisi ise korkmamıza gerek yoktur. )
( Kendinizi yeterli ve emin hissettiğiniz sürece, gerçek, sizin ulaşamayacağınız yerdedir. )
( Söylenilecek yalan bulamayanların başvurduğu son çözüm, gerçektir. )
( Hakiki olmayanın hakiki olmadığını fark eder ve onu atarsınız. )
( Hakiki olan, zarın hem içinde, hem de dışındadır. )
( Hakikat, gerçekliğin ardında duran dayanakçadır. )
( Hakikat, olguları birliğe getiren ilkedir. )
( Hakikat, "betimlenemez" olduğu ölçüde kendini ortaya koyar; karmaşıktır, anlamı belirsizdir, varlığını karşıtların buluşmasına dayalı olarak sürdürür ve ancak erginleme vahiyleri yoluyla dile getirilebilir. )
( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri, dildir. )
( Adâlet, ancak hakikatten; saadet, ancak adâletten doğabilir. )
( HODOS TES ALETHEIA: Hakîkate götüren yol. )
( Hem, hem de. İLE/VE Ne, ne de. )
( Olduğu biçimde. İLE/VE Etkisi itibariyle. )
( The unexpected and unpredictable is real.
What is pure, unalloyed, unattached is real.
The real is bliss supreme.
Even to talk of real is happiness.
The real is inconceivable.
The fact is always non-verbal.
The real sees the real in the unreal.
What remains when the false is no more, is real.
Transiency is the best proof of unreality.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is for all and forever.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is, what is RIGHT NOW and RIGHT HERE.
To know reality is to be in harmony with it.
Do not try to know the truth, for knowledge by the mind is not true knowledge.
Realisation is of the fact that you are not a person.
Realised people are very quiet.
Your very desire to formulate truth denies it, because it cannot be contained in words.
The real cannot be wanted, as a thing is wanted.
Reality is common to all. Only the false is personal.
There is no such thing as the experience of the real. The real is beyond experience.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
You can know reality only when you are astonished.
You know the real by being real.
Truth is in the discovery not in the discovered.
If you can convey, it is not the real thing.
Words create words, reality is silent.
It is the mind that creates the unreal and it is the mind that sees the false as false.
What is limited in time and space, and applicable to one person only, is not real.
Truth can be expressed only by the denial of the false -in action.
You can know what is not true - which is enough to liberate you from the false.
The realised man is egoless.
Whatever you are engrossed in you take to be real.
All you need is a sincere longing for reality.
For reality to be, the ideas of 'me' and 'mine' must go.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
When do I know that I have discovered truth?
When the idea 'this is true', 'that is true' does not arise.
To find reality you must be real in the smallest daily action.
The search for reality is the most dangerous of all undertakings for it will destroy the world in which you live.
There can be no deceit in the search for truth.
If your motive is love of truth and life, you need not be afraid.
As long as you feel competent and confident, reality is beyond your reach.
You can see the unreal as unreal and discard it.
The real is both within and without the skin. )
( 1- Gözlemleyebilsek de, gözlemleyemesek de varolanların, varoluşu.
2- Tutarlı gözlemlerden ya da deneylerden, genel sonuçlar çıkarmanın meşrû olduğu.
3- Hiçbir etkinin, ışık hızından daha hızlı yayılamayacağı.[YERELLİK/LOCALITY]
[Bernard D'Espagnat] )
( Kendinde olan. | Evrensel. | Yalansızlık. )
( Gerçekliğin ötesine ulaşmaya cesaret edemeyen, hakikati fethedemez. )
( REALITY vs./and TRUTH )
( WIRKLICHKEIT mit/und WAHRHEIT )
( ... ile/ve ALETHEIA )
- GERÇEK/LİK ile/ve OLASI/LIK
( REAL/ITY vs./and PROBABLE/PROBABILITY )
- GERÇEK/LİK ile/ve/değil/<> SABİT/LİK
- GERÇEKLİK ve/||/< SONLULUK
- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM
( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )
- GERÇEKLİK ile/ve ÜMİT
( ÜMİT: Kahırdan kurtulma dürtüsü. )
( REALITY vs./and HOPE )
- GERÇEK/LİK ile/ve/||/<> USSAL/LIK
- GERÇEKLİK/HAKİKAT:
ÇÜRÜTEMEDİĞİMİZ ve/||/<> TÜKETEMEDİĞİMİZ
- GERÇEKLİK/HAKİKAT =/< KUŞKU BULUNMAYAN/BARINDIRMAYAN
- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK
- GERÇEKTEN ile/ve/değil/||/<>/< GEREKTİĞİ GİBİ/KADAR
- GERDAN ile GERDANLIK ile GERDANİYE
( Gövdenin, omuzlarla, baş arasında kalan bölümü. | Şişmanlarda, çenenin altındaki tombulluk. İLE Çoğu değerli taş ve madenlerden ya da altın paradan yapılmış, boyna takılan takı. İLE Türk müziğinde, ince sol notasını andıran perde ve bir makam adı. )
- GERDEK/GİRDEK[Fars.]/ZİFÂF, ARÎS[Ar.]/EVANGADİ[Etiyopya'da] ile/ve/> TÜM GÜN VE GECELER
( TAHCÎL[Ar. < HACLE]: Gerdeğe sokma. | HACLE: Gelin odası. )
- GERE GERE ile GEĞİRE GEĞİRE
- Gereğince SUS! Gereğince KONUŞ!!!
- GEREK GÖRMEMEK ile/ve/<> YEĞLEMEMEK/TERCİH ETMEMEK
- GEREK KOŞUL/NEDEN ile/ve/||/<> YETER KOŞUL/NEDEN
- GEREK NEDEN ile/ve/||/<>/> EREK NEDEN
- GEREK YOK ile/ve DEĞMEZ
- GEREKÇE/DAYANAKÇA ile/ve/||/<> ORAN/TI
( Gerekçe/dayanakça göstermeden, "karar almak/vermek"; oran(orantı) vermeden, "söz söylemek"; olanaksız, yetersiz ve değersizdir. )
- GEREKÇE ile/ve DAYANAK/ÇA
( REASON vs./and SUPPORT/BASE )
- GEREKÇE ile ZORLAYICI GEREKÇE
( REASON vs. REASON IN FORCE )
- GEREKEN LÜZÛM (ÜZERE) değil ... GEREĞİ/LÜZÛM ÜZERE
- GEREKEN TEPKİYE "TEPKİ" ile/değil/yerine/>< OLUMSUZ ETKİYE GEREKEN TEPKİ
- GEREKLERİNİ YAP(A)MADIYSAN:
HESAP SORMA! ve SIZLANMA!
- Gerekli gereksiz SUS!!!
- GEREKLİ OLANLAR... -ile
( * İlim
* Hâl
* Teslimiyet
* Sadâkat
* Azim
Ondan ötesini tarif edemeyiz. )
- GEREKLİLİK:
BİLMEK ile/ve/değil/<> YAPMAK
- GEREKLİ/LİK, GEREKSİZ/LİK ile/ve ANLAMLI/LIK, ANLAMSIZ/LIK
( Yapılmış/yaşanmış şeyler üzerinde konuşmak, gereksizdir. İLE/VE Geçmiş şeyleri ayıplamak, anlamsızdır. )
( NECESSITY, UNNECESSARY/LACK vs./and MEANINGFUL/NESS, MEANINGLESS/NESS | ABSURDITY )
- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK
- GEREKLİLİK ile/ve/değil ALIŞKANLIK
- GEREKLİLİK ile/ve NEDENSELLİK
( Öncelik-sonralık yoktur. İLE/VE Öncelik-sonralık vardır. )
( İşlevsellik. İLE/VE Birbirini açıklayıcılık. )
( NECESSITY vs./and SCIENTIFIC TERM )
- GEREKLİLİK ve/> SÜREKLİLİK ve/> KESİNLİK
( NECESSITY and/> CONTINUITY and/> CERTAINTY )
- GEREKLİLİK ile/ve/||/<>/> YARAR
- GEREKLİLİK/GEREKSİZLİK ile/ve/değil ÖNCELİK
( "Gereklilik" ya da "gereksizlik" olarak "tanımlamamız/tanımladıklarımız(gördüklerimiz/görmediklerimiz)", (daha çok) kolayımıza/işimize gelen, alışageldiğimiz bellek kayıtlarımızın yoğunluğu ve önceliği oranındadır. )
- GEREKSİNİM DUYMAYACAKLARINI SATIN ALMAK > GEREKSİNİM DUYACAKLARINI SATMAK ZORUNDA KALMAK
- GEREKSİNİM ile/ve/||/<> ÇÖZÜMSÜZLÜK/ÇARESİZLİK
- GEREKSİNİM ve/||/<>/> DİLE GETİRMEK
( Gereksinimi olduğu halde dile getirmeyen, dilsiz kalsa daha iyidir. )
- GEREKSİNİM ile/ve GEREKLİLİK
( Gereksiniminiz olduğuna inandıklarınız, gereksiniminiz olanlar değildir. )
( Eğer gereksiniminiz olmayanları istemezseniz gereksiniminiz olan şeyler size gelecektir. )
( Kendiniz olmaktan başka hiçbir şeye gereksiniminiz yok. )
( Gereksiniminiz olan her şey, sizin içinizde. )
( NEED vs./and NECESSITY
What you believe you need is not what you need.
What you need will come to you, if you do not ask for what you do not need.
You need nothing except to be what you are.
All you need is already within you. )
- GEREKSİNİM ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN
( ... İLE/VE/<> Gereksinimlerinin gereksinimi(/hedefi) durumuna getirilmiş/düşürülmüş olan. )
- GEREKSİNİM ile/ve/değil/||/<>/< TAMAMLAYICI/LIK
- GEREKSİNİMİMİZ OLMAYAN ŞEYLERİ ALMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GEREKSİNİM DUYDUĞUMUZ ŞEYLERİ SATMAK
( Gereksinim duymadığımız şeyleri almak, gereksinim duyduğumuz şeyleri satmaya neden olur. )
- GEREKSİNİMLER ve İLİŞKİLER SIRADÜZENİ:
DİRİMSEL ve/||/<>/> BİLİŞSEL ve/||/<>/> DAVRANIŞSAL
- GEREKSİNİMLER ile/ve/||/<> DEĞERLER ile/ve/||/<> ANLAMLAR
- GEREKSİNİM/LER/İMİZ ve/<>/>< DEĞER/LER/İMİZ
- GEREKSİZ ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< GİZLİ HAYRAN/LIK
- Gereksiz olmadığı için KONUŞ!!!
- GEREKSİZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- GEREKSİZ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- GEREKSİZ TEKRAR(TOTOLOJİ) ile SAÇMALAMAK
( TAUTOLOGY vs. TO BULLSHIT )
- GEREKSİZ (YERE) HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF
- GEREKSİZ ile FAZLA(DAN)
- GEREKSİZ ile/ve OLUMSUZ
- GEREKSİZ/FAZLA) TÜKETMEMELİ!
- GEREKSİZ/LİK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK
( [not] UNNECESSARY/LACK vs./but INCAPACITY
INCAPACITY instead of UNNECESSARY/LACK )
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(61/181)
(1996'dan beri)