S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(36/181)
- CİNS ile DOĞAL CİNS
( NATURAL GENDER )
- CİNSEL/LİK yerine EŞEYSEL/LİK
- CİNSELLİK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZÜŞMEK
- CİNSİ/CİNSEL[Ar.]/SEKSÜEL[İng. < SEXUAL] değil/yerine/= EŞEYSEL
- CİNSİYET değil/yerine/= EŞEY
- CİNS/LİK / KIL/LIK ile UYUZ/LUK
- ÇİNTE/BOZ KİRAZ KUŞU ile ALACA ÇİNTE/KAR KİRAZ KUŞU ile MAHMUZLU ÇİNTE ile AK KAŞLI ÇİNTE ile BATAKLIK ÇİNTESİ ile KÜÇÜK ÇİNTE
(
)
( Arktik Okyanusu kıyıları yaşam alanıdır. Bazı kışlar, soğuklardan kaçmak için Türkiye'ye kadar güneye iner. 2016 kışında İstanbul Karaburun sahilinde tek bir birey olarak görülmüştür.[Fot. Alper Tüydeş] )
( EMBERIZA CINERACEA cum PLECTROPHENAX NIVALIS cum CALCARIUS LAPPONICUS cum EMBERIZA RUSTICA cum EMBERIZA SCHOENICLUS cum EMBERIZA PUSILLA )
- CIO/CHIEF INFORMATION OFFICER değil/yerine/= BİLİŞİM KURULU SORUMLUSU
- ÇIP ile ÇIPIK/ÇIPIQ ile ÇIPÇIRGA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal, ağacın sürgünü. İLE Yaş bir dal. İLE Serçe. )
- ÇİP[İng. < CHIP] değil/yerine/= KAMGA/YONGA
( Kesilen, yontulan ya da rendelenen bir şeyden çıkan parça. | Milimetrik yüzeyler üzerinde onbinlerce devre öğesinden oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken ürün. )
- ÇİPEK ile ATMACA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Atmacaya benzeyen bir kuş. İLE ... )
- ÇIPLAK ile/değil BÜRÜNMÜŞ
- ÇIPLAK ile CASCAVLAK
( ... İLE [Baş için] Saçsız, tüysüz. | Çırılçıplak, örtüsüz. )
- ÇIPLAK ile KEL
( URYÂN ile ... )
( BÜREHNE/BEREHNE ile ... )
( NAKED vs. BALD )
( NU avec CHAUVE )
( NACKT mit KAHL )
( DESNUDO con CALVO )
( NUDO con CALVO )
- ÇIPLAK ile/= ŞALLAK
( ... İLE/= Çıplak. | Giyimine, özen göstermeyen kişi. )
- ÇIPLAK ile/ve/değil/||/<>/< YABAN/Î
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<> GÜÇSÜZ/LÜK
- ÇIPLAK/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/< (")ŞEFFAF/LIK(")
( BÜREHNEGÎ/BEREHNEGÎ ile/ve ... )
- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<>/> ZAMAN ÜSTÜ/LÜK
- ÇIPLAKTOHUMLULAR, AÇIKTOHUMLULAR = URYÂNÜ'L-BÜZÛR = GYMNOSPERMES
( Tohumları kozalak pulları üzerinde açık olarak bulunan çiçekli bitkilerin ayrıldığı iki büyük daldan biri. )
- ÇIR ile ÇIV
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Giysinin yırtılma sesinin yansıması. İLE Büyük bir kabın içinde kaynayan şerbetin çıkarttığı sesin yansıması. )
- ÇİRÂ[Fars.] ile ÇİRÂĞ[Fars.]
( Nasıl? İLE Fitil, kandil, mum. | Çırak. | Emekli, tekaüt. | Öğrenci, talebe. )
- ÇIRA[Fars. :Işık.] ile/ve/<> ÇIRAĞ
( Çam gibi reçineli ağaçların, yağlı çabuk yanmaya elverişli bölümü. | Lamba. İLE/VE/<> Mum, kandil, lamba gibi ışık aracı. )
- CİRÂC(NÜZÛL) ve/||/<> MİRÂC
( Erdemle. VE/||/<> Bilimle. )
- ÇIRACI, ÖMER (ALMANYA, 1975) :
( VFR Aalen (Almanya) Kulübünden transfer edildi (1995). İki sezon Sarıyer'de tescilli kaldı. 24 Lig, 4 Kupa maçı ve 26 özel maçla birlikte toplam 54 maçta oynadı ve takımına 2 gol kazandırdı. Tekrar Almanya'ya döndü (1997). )
- ÇIRACIOĞLU, VECDİ (BURSA, 1953) :
( Rumelihisarlı, yazar - edebiyatçı. İTÜ. Metalürji Fakültesini bitirdi. İş hayatı ile birlikte yazarlığını sürdürdü. Roman, öykü, biyografı ve monografi dalında eserler verdi. Eserlerinden bazıla: Roman; Kara Büyülü Uyku (1999), Cimri Kirpi (2002), Serseri Standartları Sempozyumu (2004), Sarıkasnak, Denize Dair Hikâyet (2006), Gemileri Sayan Kedi (2011). Öyküleri; Nehirler Denize Kavuştuğunda (2002), Mayhoş Zamanlar (2006); Çocuk Öyküleri (Kemancı ve Küçük Kuş (2006), Cam Kutu İçindeki Mücevher (2006); Biyografi; Rafetçe, Bir Ressamın Alacalı Paleti (2007), Gladyator, Yeşil Sahalarda Bir İsyanın Hikâyesi "Metin Kurt" (2009), Halkın Savcısı Mehmet Feyyat (2012). Monograf; Devşirme Eşiktaşı'nın Ruhu, Rumelihisarı (2010), Boğaziçi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, 100. Yılı (2012), Barış Yurdu Hindistan (2014). TYS, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği ve BESAM üyesi olup, Can Yayınları Roman Ödülü (1999), TESK, Türkiye Edebiyatçılar Derneği "Esnaf Öyküsü" yarışmasında 1.lik Ödülü (2002); Foça Belediyesi 7. Uluslararası Rastgele Balıkçılık Festivali, "Deniz Öyküsü" Yarışması 1.lik Ödülü (2007) ve Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödüllerini (2009) kazandı. )
- ÇIRAK[Fars. :Işık.] ve/<> ÇERAĞ[Fars.]
- CİRÂN[Ar. < CÂR] ile CÎRÂN[Ar. < CERRE]
( Toprak testiler. İLE Komşular. | Müşteriler. | Etrafta/civarda olan yerler. )
- CİRCADİAN İLE ULTRADİAN İLE INFRADİAN ile/||/<> BİYOLOJİK RİTİMLER
( Zaman döngüleri. )
( Formül: τ ≈ 24h )
- ÇIRÇIPLAK/ÇIRILÇIPLAK
- ÇIRÇIR HAYAT SUYU ÇEŞMESİ :
( Çırçır Suyu mesiresi içindedir. H.1330, M.1914 yapılmıştır. Çeşme korunmasına karşın suyu yoktur. )
- ÇIRÇIR MESİRESİ YANINDAKİ ANIT ÇINAR AĞACI :
( Cadde ortasındadır. Caddeyi ortadan ikiye böler. Hayli yıpranmıştır ve içi kovuktur. Çevresi göğüs hizasından 5.50 m.dir. 500 yaşın üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. )
- ÇIRÇIR SUYU ÇEŞMESİ :
( Çırçır suyu mesiresi içinde yapılmıştır (H.1308, M.1890). Bu çeşme de zamanla yok olup gitti. Mehmet Raif'in Mirat'ı İstanbul isimli kitabından bu çeşmenin Hacı Mustafa Ağa tarafından yaptırıldığını öğreniyoruz. Çeşmenin sağında solun birer yüksek sütün olduğu, bu sütunlardan birinde çeşmenin suyunun mükemmel olduğu ifade edilirken diğer sütunda kitabeyi yazanın Said olduğu ve su içenlerin çeşmeyi yaptırana dua etmesi hatırlatıyor. )
- ÇIRÇIR SUYU :
( Sarıyer, Maden Mahallesi sınırlarına dahil ve Çırçır mesiresi içinden çıkan bir memba suyudur. Sertlik derecesi 6'dır (Bazı kaynaklarda 6.5). )
- ÇIRÇIR ile CIRCIRBÖCEĞİ
( Pamuğu, çekirdeğinden ayırmaya yarayan aygıt. | Küçük pınar. İLE ... )
- ÇIRGUY ile ÇIRGUY
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir ok ucunun sivri noktası. İLE Kaftanın iki yanında bulunan, içinden kuşağın geçtiği ilmekler. )
- CIRILMAK ile/değil/yerine/>< (AZ/KARARINDA/ORANTILI) YEMEK
( Çatlayıncaya kadar yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Az, ölçülü ve sağlıklı yemeği yeğleyelim! )
- CİSİM ile/ve/||/<>/> CİRİM ile/ve/||/<>/> CESED
( Yeryüzünde. İLE/VE/||/<>/> Gökte/uzayda. İLE/VE/||/<>/> Ölmüş olan. )
( BODY vs./and/||/<>/> ... vs./and/||/<>/> CORPUS )
- CİRİT ve MISIR CİRİDİ
- ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU" ile/ve/değil/||/<>/>/< KUĞU
- ÇİRKİN ile/değil/yerine ELVERİŞSİZ
- ÇİRKİN ile/değil/yerine ŞEKLEN ÇİRKİN
- ÇİRKİN[Fars. KİRLİ] ile/ve/değil/yerine/<> YANLIŞ
- ÇİRKİN ile/değil YETERİNCE GÜZEL DEĞİL
- ÇİRKİN/LİK ARAMAK/BULMAK ile/değil/yerine MAZERET ARAMAK/BULMAK
- ÇİRKİN/LİK ile/değil/yerine BAKIMSIZ/LIK
( "Çirkinlik"ten değil bakımsızlıktandır! )
- ÇİRKİN/LİK ile/ve/<> ÇİĞ/LİK
- ÇİRKİN/LİK ile/ve/değil/||/<> ÇİRKEF/LİK
- CIRLAK ile CIRLAYIK
( Cırcır böceği. İLE Örümcekgillerden, ormanlık, çalılık yerlerde yaşayan, hoş öten bir kuş. | Ağustos böceği. )
( GRYLLUS/GRILLUS DOMESTICUS/CAMPESTRIS cum LANIUS )
- CIRLAK ile CIRTLAK
( Hoşa gitmeyen, tiz ses. | Cırcır böceği. İLE Cırlak. | Olgunluktan, ezilebilecek duruma gelmiş meyve/sebze. )
- CIRMALAMAK değil TIRMALAMAK
- CİRO ile/ve/||/<> KÂR ile/ve/||/<> NAKİT
( Plastik top. İLE/VE/||/<> Plastik top. İLE/VE/||/<> Demir top. )
( ENDORSEMENT vs. PROFIT )
- ÇIRPICI ile/ve/||/<> PARÇALAYICI
- ÇIRPINA SUYU :
( Rumelifener köyü sınırları içindedir ve içimi çok iyi bir sudur. )
- ÇIRPINMA ile/ve/<> CANLANMA
- CIS/CARCINOMA İN SITU değil/yerine/= KANSER, YERİNDE KANSER
- CİS İLE TRANS İLE FAC İLE MER ile/||/<> KOMPLEKS İZOMERLERİ
( Geometrik izomeri türleri. )
( Formül: Cisplatin: cis-[Pt(NH₃)₂Cl₂] )
- CIS! ile EE! ile UF!
( Nesnelere dokundurmamak üzere. İLE Pis nesneler için. İLE Can acımasında. )
- ÇİŞİ OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞİ OLAN
- ŞEY:
CİSİM ANLAMINDA ile/ve VAR ANLAMINDA
( THING: MEANING IN SUBSTANCE vs./and MEANING IN EXISTS )
- CİSİM ile CİSMANÎ
( Tanrı, ne cisim, ne de cismanîdir. )
- CİSİM ile/ve/değil DÜZGÜN KESİTLİ KATI CİSİMLER
- CİSİM ile/ve/<>/< MEKÂN ile/ve/<>/< HEY'ET ile/ve/<>/< SÛRET-İ VEHMİYE(CİSM-İ MEVHUM) ile/ve/<>/< TEŞEKKÜL/TAHAYYÜL/TAŞAHHUS ile/ve/<>/< SÛRET-İ NEV'İYE(İSTİDAD/TAAYYÜN İSTİDADI) ile/ve/<>/< SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve/<>/< UNSUR(TAHAYYÜL) ile/ve/<>/< HEYULA
- CİSİM ile/ve MEVCUD
- CİSİMDEN SOYUT OLAN ile MADDEDEN SOYUT OLAN
- CİSM[Ar.] ile CİRM[Ar.]
- CİSMANİ[Ar.] değil/yerine/= EYİNSEL
- CİSMİ CAMİD değil/yerine/= DİRİMSİZ EYİN
- CİSM-İ TABİÎ ile CİSM-İ TÂLÎMÎ ile CİSM-İ RİYÂZÎ
( Doğal nesne. İLE Matematiksel nesne. İLE ... )
( Tüm nesneler/cisimler, ya devim ya da dinginliktedir. )
( Nesneler/cisimler, birbirinden, tözde değil fakat devim ve dinginlikte ayrılır. )
( Nesnelerin/cisimlerin etkileşimleri, doğalarına bağlıdır. )
- CISO/CHIEF INFORMATION SECURITY OFFICER değil/yerine/= BİLGİ GÜVENLİĞİ SORUMLUSU
- ÇIT ÇIKARMAMAK ile/ve/||/<> GIKININ ÇIKMAMASI
- ÇİT/SİYE[N]Ç ile ÇİT
( Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine, çalı, kamış, ağaç dalı, diken gibi şeylerden çekilen duvar. İLE Pamuktan dokunmuş basma. | Başörtü, yazma, yemeni. | Üzerine desenler işlenmiş süslü bir Çin kumaşı. )
- ÇİT ile ÇİTEN/ÇETEN
( ... İLE Saman taşımak için arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet ya da çit. )
- ÇİT ile/değil/yerine GEÇİT
- ÇITA ile BAĞDÂDÎ
( Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta. İLE Ağaç direkler üzerine çakılmış çıtalara sıva vurularak yapılan duvar ya da tavan. | Yapılarda kullanılan çıta. | 0,0501 gram olan ağırlık ölçü birimi. )
- ÇITÇIT ile/ve FERMUAR[Fr. < FERMOIR]
( Üzerinde dikili bulundukları şeyin iki kenarını üst üste getirerek birleştirmeye yarayan, iki parçadan yapılmış metal tutturmalık. İLE Giysi, çanta vs. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek. )
( FERMEJÜP avec FERMUAR )
- ÇITI-PITI
- ÇITIR ile/ve/||/<> KITIR
- ÇİTLEMBİK ile/değil ÇITLIK
- CIVA[Fr. < CİVE] ile ZİNCİFRE/ZİNCEFRE[Ar. < ZİNCEFR/ZUNCUFR]/SÜLÜĞEN
( ... İLE Kırmızı renkli doğal cıva sülfür. | Kırmızı kurşun oksidin. )
- CIVA(Hg)["CİVA" değil!] ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ
( Atom numarası 80, atom ağırlığı 200.6, donma noktası -38.9 °C olduğundan, oda sıcaklığında, sıvı olarak bulunan, kaynama sıcaklığı 356.6 °C, yoğunluğu 13.59 g/cm³ olan, kütle numarası 196-205 arasında izotopları bulunan, sıcaklıkölçer, basınçölçer, emme pompaları, cıva buharlı lambaların yapımında, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüşün özümlenmesinde kullanılan, gümüş renginde bir öğe. )
( HYDRARGYRUM )
( ZÎBAK/ZEYBAK )
( MERCURY )
( LE MERCURE )
( QUECKSILBER )
- CIVA ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI LAMBA ile/||/<> CIVA HAZNELİ KATOT ile/||/<> CIVA LAMBASI ile/||/<> CIVALI ALAŞIM ile/||/<> CIVALI ARK ile/||/<> CIVALI BAROMETRE ile/||/<> CIVALI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVALI MANOMETRE ile/||/<> CIVALI PİL ile/||/<> CIVALI SICAKLIKÖLÇER ile/||/<> CIVALI TERMOMETRE
- CIVA ile/değil GALYUM/GALLIUM
- CIVA ile METİL CIVA
- CİVATA değil CIVATA[İt. < CHIAVARDA]
- CIVATA[İt. < CHIAVARDA] ile MAPA[İt. < MAPPA]
( ... İLE Ucu halkalı cıvata. | Gemi içini aydınlatmaya yarayan zeytinyağıyla yanan siperli fener. )
- CİVELEK, MÜRSEL (SARIYER, 1996) :
( Sarıyer Altyapısından yetişti ve yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı (2015/2016). 2 lig, 1 kupa olmak üzere 3 resmi ve 1 de özel maç olmak üzere 4 maçta oynadı. Sezon sonunda Sarıyer'den ayrıldı ise de 2018/2019 sezonunda tekrar Sarıyer'e döndü. Yenimahalle, Sarıyer ve Yomrasor kulüplerinde oynadı. )
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BETON ÇİVİSİ
- ÇİVİ ile/ve EKSER/ENSER/MIH[Fars.]/MİSMÂR[Ar.]
( ... İLE Büyük çivi. )
- ÇİVİ ile KABARA
( ... İLE Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi. | Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi. | Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine çakılan süslü çivi. )
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜTÜ
( Bozan/delen [olmak]. İLE/VE/||/<>/>< Düzelten [olmak]. )
- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]
( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )
(
)
- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)
( Hareket etmek. | Konuşmak. )
- CIVIK ile/= MIÇÇIK
- ÇIVMAK ile ÇIVLAMAK
( Atlamak, sıçramak, zıplamak. | Bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, inhiraf etmek. İLE Fışkırarak akmak. )
- CIVRAK/CAVRAK ile/||/<> ÇEVİK[Fars. < ÇABUK]/TETİK/ATİK/KIRNAK
( Tez, çevik, kıvrak/divrek, acele eden. İLE/||/<> Kolaylık ve hızla davranan. )
- CİYAK CİYAK (BAĞIRMAK) -ile
- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM/MAHMURÇİÇEĞİ
( Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. )
( COLCHICUM )
- CİYER değil CİĞER
- CIYIRTI ile CIZIRTI
( Bez ya da kâğıt gibi şeylerden, yırtılırken çıkan ses. İLE Yağda kızartılan yiyecekten, kesilen camdan ya da yazarken kalemden vb. çıkan ses. )
- ÇİZGİ GENİŞLEMESİ / DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/||/<> ÇİZGİSEL KUSUR ile/||/<> ÇİZGİSEL KUTUPLANMA / DOĞRUSAL KUTUPLANMA ile/||/<> ÇİZGİSEL MOMENTUM / MOMENTUM ile/||/<> ÇİZGİSEL SOĞURMA KAT SAYISI / DOĞRUSAL SOĞURMA KAT SAYISI ile/||/<> ÇİZGİSEL YÜK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇİZGİ SPEKTRUMU
( ... İLE/||/<> Atom ya da molekülleri düzenli olarak sıralanmış tüm katılarda basınç, sıcaklık, ışın vb. fiziksel etkilerle düzenli yapının bir hattında ortaya çıkan kusur. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Bir iletken üzerinde birim uzunluk başına düşen yük miktarı. [Simgesi: X. Birimi: C/m (MKS), eyb/cm (CGS)] İLE/||/<> Enerji ya da frekans niceliklerinin kesikli değerler aldığı elektromanyetik spektrum. | Birbirine çok yakın spektral çizgi desenlerinin oluşturduğu band spektrumundan ayrılabilen, düşük basınçta gaz fazındaki atom, iyon ve moleküllerin spektrumu. )
( ... VS. LiNEAR DEFECT VS. ... VS. ... VS. ... VS. LiNEAR CHARGE DENSiTY VS. LiNE SPECTRUM )
( ... AVEC LE DEFAUT LiNEAiRE AVEC ... AVEC ... AVEC ... AVEC LA DENSiTé DE LA CHARGE LiNéAiRE AVEC LE SPEETRE DE LA LiGNE )
( ... MiT LiNEARER DEFEKT MiT ... MiT ... MiT ... MiT LiNEARE LADUNGSDiCHTE MiT LiNiENSPEKTRUM )
- ÇİZGİ ile/ve/||/<> OMURGA
- ÇİZGİ ile WALLACE ÇİZGİSİ
( ... İLE Malay takımadalarındaki Asya ve Avustralya faunalarını birbirinden ayırır.[Adaların birbirine çok yakın olmasına karşın çizginin iki tarafındaki hayvanlar, evrimsel geçmişini yansıtan farkları yansıtır.] )
- ÇİZGİLİ SIRTLAN(ANDIK) ile/ve KAHVERENGİ SIRTLAN ile/ve BENEKLİ SIRTLAN
( Çizgili ve kahverengi sırtlanlar yalnız dolaşır ve avlanır. İLE/VE Topluluk ve geniş bir aile olarak dolaşır ve avlanır. İLE/VE ... )
( Üçü de Afrika'da yaşar. [Anadolu'da soyu tükendiği düşünülen çizgili sırtlan, 25 Nisan 2020'de, Kahramanmaraş'ta da görüntülenmiştir.] )
- ÇİZGİSEL ile/değil/yerine DOĞRUSAL
- YEŞİL ZEYTİN'DE:
ÇİZİK ile/yerine KIRIK/KIRMA(ÇEKİÇTE/ÇEKİŞTE)
- ÇİZİKTİRMEK" değil ÇİZMEK
- ÇİZİNÇ/HARİTA[Ar.] ile/ve/||/<>/> YÖNDEÇ/PUSULA[İt.]
- ÇİZİNÇ = HARİTA[Ar.] = MAP[İng.] = PLAN[Fr.] = LANDKARTE[Alm.] = MAPPA[İt.] = MAPA[İsp.]
- CİZM[Ar.] ile CİZN[Ar.]
( Tayın, porsiyon. İLE Ağaç kütüğü. | Kök. )
- ÇİZMEK ile KESMEK
- CİZYE[Ar.] ile MAKTÛ' CİZYE[Ar.]
( Müslüman olmayan teb'adan alınan vergi. İLE Fetih sırasında, ahâlîsi Müslüman olmayan yerlerin halkından sulh yoluyla tâyin olunan maktû bedel, vergi. )
- Çıfıt ile çıfıt
( Yahudi. İLE Hileci, düzenbaz. )
- CLAISEN BALONU ile CLAISEN TEPKİMESİ
( U biçimli boyuna sahip damıtma için kullanılan bir balon. İLE Sodyum hidroksitli ortamda, alifatik ve aromatik aldehitlerden su uzaklaştırıldığında, doymamış aldehitlerin meydana geldiği bir tepkime. )
( CLAISEN FLASK vs. CLAISEN REACTION )
( CLAISEN KOLBEN mit CLAISEN REAKTION )
- CLAPEYRON CLAUSIUS DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSIUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAPEYRON KURAMI
- CLARK HÜCRESİ ile CLARK OKSİJEN ELEKTRODU
( Doymuş çinko sülfat çözeltisine daldırılmış çinko anot ve cıva katot içeren standart pil. İLE Çözünmüş oksijen için voltametrik bir algılayıcı.[burada, oksijeni geçiren bir zar vardır.] [Katotta, oksijen indirgenir, anotta ise gümüş, AgCl biçiminde yükseltgenir.] )
- -CLASİA/-CLASİS ile/||/<> -CLAST/-CLASTY
( Parçalanma, ayrılma, yırtılma, haraplanma. İLE/||/<> Parçalara ayrılmış, parçalanmış. )
- CLASIUS-CLAPEYRON EŞİTLİĞİ
( Sıvının, buhar basıncı üzerine, sıcaklığın etkisini gösteren bağıntı. log P=-(L/4,58T)+C, T mutlak sıcaklık P buhar basıncı, L[cal/mol] molar buharlaşma ısısıdır. İntegrali alınmış biçimi, 2,303log P/760=L/R.1/T760 - 1/TP [Burada, T760 760 mm Hg'daki, T, P[mm Hg]'deki kaynama noktasıdır. L cal/mol ise R=1,986 cal.mol¹.K¹'dir.] )
- CLAUS- ile/||/<> -CLEİSİS/-CLİSİS
( Kapalı. İLE/||/<> Kapanma, uyum, ucuza gelme. )
- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI
( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )
( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )
( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )
( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
- CLAUSİUS İLE KELVİN İLE PLANCK ile/||/<> ENTROPİ FORMÜLASYONLARI
( Termodinamiğin ikinci yasasının farklı ifadeleri. )
( Formül: ΔS_evren ≥ 0 )
( Max Planck tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1858-1947) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuantum teorisi, Planck sabiti) (Nobel: 1918) )
- CLIENT vs. CUSTOMER vs. CONSUMER
- CLİN-/CLİNO- ile/||/<> CYRT-/CYRTO- ile/||/<> SCOLİO-
( Eğim, eğrilik, eğik olma. İLE/||/<> Eğri, dışbükey, bükülmüş. İLE/||/<> Kıvrımlı, eğri, çarpık. )
- CLOAKİNG İLE SUPERLENS İLE ZERO INDEX İLE HYPERBOLİC ile/||/<> METAMALZEME UYGULAMALARI
( İleri metamalzeme tasarımları. )
( Formül: ε < 0 İLE μ < 0 )
- CLOSE vs. CLOSE
( Kapalı. İLE Yakın/lık. )
- CLOTH vs. CURTAIN
- CLOTHES vs. CLOTHS
- CLOUD ile CLAUDE[ANTHROPIC]
- CLUSTER/ING değil/yerine/= KÜME/LEME
- cm ile Cm
( Santimetre. İLE Küryum. )
( METRE MiT CURIUM )
( LE MÈTRE AVEC CURIUM )
( METER VS. CURIUM )
- CMB İLE BAO İLE IA SÜPERNOVA ile/||/<> KOZMOLOJİ GÖZLEMLERİ
( Evrenin genişlemesini kanıtlayan gözlemler. )
( Formül: T = 2.725 K (CMB) )
- CMB İLE BAO İLE TYPE IA İLE WEAK LENSİNG ile/||/<> KOZMOLOJİK PROBLAR
( Evren parametrelerini ölçme yöntemleri. )
( Formül: z = H₀d/c )
- CMR/CARDIAC MAGNETIC RESONANCE değil/yerine/= KARDİYAK MANYETİK REZONANS
- CMS/CONTENT MANAGEMENT SYSTEM değil/yerine/= İÇERİK YÖNETİM DÜZENİ
- CMUK 135 değil/> CMK 148
- CNC/COMPUTER NUMERICAL CONTROL değil/yerine/= BİLGİSAYAR SAYISAL DENETIMİ
- CNN/CONVOLUTIONAL NEURAL NETWORK değil/yerine/= EVRİŞİMSEL SİNİR AĞI
- CNN İLE RNN İLE TRANSFORMER ile/||/<> DERİN ÖĞRENME MİMARİLERİ
( Farklı veri türleri için ağ yapıları. )
( Formül: Attention(Q ileK ileV) )
- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ
- COASTLİNE İLE CLOUDS İLE MOUNTAİNS ile/||/<> DOĞAL FRAKTALLAR
( Doğada görülen fraktal yapılar. )
( Formül: L ∝ r^(1-D) )
- ÇOBAN, ALİ (TEKİRDAĞ, 1955) :
( Kocaelispor'dan transfer edildi (1985). İki sezon Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 69 lig, 6 kupa maçı olmak üzere 75 resmi ve 13 özel maç olmak üzere toplam 88 maçta Sarıyer'de forma giydi. Takımı hesabına Lig maçlarında 2, özel maçlarda 6 gol attı.7 Kez A Milli, 7 kez Ümit Milli, 12 kez Amatör Milli ve 12 kez da A Genç Milli olmak üzere 38 kez Milli takım forması giydi. )
- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]
( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANOĞLU KÖŞKÜ :
( Sarıyer'de Orta Çeşme Caddesi üzerindedir. Yan tarafında ve bahçe içinde Naile Sağlam Verem Savaşı Dispanseri bulunmaktadır. Erzurum milletvekili Fehmi Çobanoğlu'na ait olan bu mükemmel köşkü sahibi Kızılay'a bağışladı. Köşk mimarinin güzelliği ile dikkat çekmektedir. Köşk Naile Sağlam Verem Savaş Dispanserinin lojmanı olarak kullanılmaktadır. )
- ÇOBANOĞLU, FEHMİ (?) :
( Sarıyerli olup, Ortaçeşme Caddesi üzerindeki Çobanoğlu Köşkünün sahibidir. Köşkü Verem Savaş Derneğine bağışlamıştır. TBMM de 9. Dönem (14 Mayıs 1950) Erzurum Milletvekili olarak görev yaptı. )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA İFADEDE/HİTAPTA:
"KIRARSIN/KIRACAKSIN" / "DÖKERSİN/DÖKECEKSİN" / "DÜŞERSİN/DÜŞECEKSİN" değil/yerine SIKI TUT! / DİKKAT ET!
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI
( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
(
)
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR
( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )
( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )
- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN
( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )
- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN
- ÇOCUK DOĞURMAK/DOYURMAK ile/ve/değil/||/<>/> YOĞURMAK
- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ
- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12
( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...
3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )
(
)
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ
( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )
- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI
- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ
- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ
( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> ÇIRAK
- ÇOCUK ile HIRSIZ
( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )
- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK
- ÇOCUK ile KİŞİ
- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]
( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )
( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )
- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK
( ... İLE Hindistan'da. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!
- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> FİİL EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET
- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK
- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ
- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18
( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK
- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE
( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK
( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME
( DIFFRACTION avec/et ... )
( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ
( ELAM, M.Ö. 1250 )
- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL / ÇOK/LU ile/ve/=/||/<> KAVRAM
( Nesne(ler)de. İLE/VE/=/||/<> Düşüncede/anlıkta. )
- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA
- ÇOĞUL ile TEKİL
( PLURAL vs. SINGULAR )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞUL/LUK ile/ve/değil/||/<> ÇEŞİTLİ/LİK
- ÇOĞULLUK ile/ve/||/<> SOYUTLAMA
- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK
- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI
( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE
- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...
- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- COHERENCE İLE TUNNELİNG İLE ENTANGLEMENT ile/||/<> BİYOLOJİK KUANTUM
( Canlılardaki kuantum etkileri. )
( Formül: Exciton transfer )
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COK COK (EMMEK)
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )
( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )
- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK
- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ
( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN
( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(36/181)
(1996'dan beri)