Bugün[26 Aralık 2025]
itibarı ile 12.947 başlık/FaRk ile birlikte,
12.947 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(30/53)


- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI


- SENSOR[İng.] değil/yerine/= DUYAR


- SENSÖR ile SENSÖRLÜ


- SENSORİYEL/SENSORIAL[İng.] değil/yerine/= DUYUMSAL


- SENSORY GATING[İng.] değil/yerine/= DUYUSAL KAPILAMA


- SENT ile MERKEZ ile AĞIRLIK MERKEZİ ile MERKEZLER ile YÜZÜNCÜ SAYI

( CENT vs. CENTER vs. CENTER OF GRAVITY vs. CENTERS vs. CENTESIMAL )

( يک صدم ile وسط ile مرکز ile سايت ile ميانه ile ستاد ile ناف ile کانون ile مرکز ثقل ile مراکز ile يکصدم ile صدقسمتي )

( YK SADAM ile VAST ile MARKZ ile SAYT ile MYANEH ile SETAD ile NAF ile KANON ile MARKZ SAGHAL ile MARAKZ ile YKASDAM ile صدقسمتي )


- SENTAKS ANALİZ/SYNTAX ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL ÇÖZÜMLEME


- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ


- SENTAKTİK[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL


- SENTENCE :/yerine CÜMLE, HÜKÜM


- SENTETİK/SYNTHETIC[İng.] değil/yerine/= YAPAY | BİLEŞİMLİ


- SENTEZ/CENTESIS[İng.] değil/yerine/= SIVI ALIMI


- SENTEZ/SYNTHESIS[İng.] değil/yerine/= BİREŞİM


- SENTEZ ile/||/<> ANALİZ

( Sentez birleştirme ve inşa etme İLE analiz parçalara ayırma ve çözümlemedir. Sentez yeni bilgi üretir İLE analiz mevcut bilgiyi açıklar. Sentez öncüllerden sonuca İLE analiz sonuçtan öncüllere gider. )

( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )


- SENTEZ ile/ve EKLEKTİK


- SENTEZ ile/||/<> ORGANİK

( Organik sentez yöntemleri )

( Pierre Eugène Marcellin Berthelot tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1907) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Organik sentez, termokimya) )


- SENTEZ ile/ve/||/<>/> SİNERJİ


- SENTEZLEMEK ile SENTEZ


- SENTIENTİZM değil/yerine/= SEZİŞÇİLİK


- SENTIL/CENTILE[İng.] değil/yerine/= YÜZDE BİRLİK


- SENTIMENT ANALİZ/SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= DUYGU ÇÖZÜMLEME


- SENTIMENTAL[İng.] değil/yerine/= DUYGUSAL


- SENTINEL[İng.] değil/yerine/= NÖBETÇİ


- SENTRİOL değil/yerine/= ÇEKİLGEN


- SENTRİYOL ile/||/<> SENTROZOM

( Sentriyol mikrotübül yapı İLE sentrozom organizasyon merkezidir )

( Formül: Yapı İLE MTOC )


- SENTROMER ile/||/<> KİNETOKOR

( Sentromer kromozom merkez İLE kinetokor protein kompleksi. )

( Formül: DNA bölgesi İLE protein )


- ŞENTÜRK, AYDIN (ORDU, 1966) :

( Pınar mahallelidir, Ortaokulu bitirdikten sonra iş hayatına atıldı, ticaretle uğraşıyor. Kurucularından olduğu Pınarspor Kulübü başkanıdır. (2019) )


- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR

( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )


- SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN

( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )


- SEPARABLE ile/||/<> DENSE

( Separable sayılabilir yoğun alt küme İLE dense closure tüm uzay. )

( Formül: Countable dense İLE general dense )


- SEPARASYON/SEPARATION[İng.] değil/yerine/= AYRILMA


- SEPARATE vs. ANOTHER


- SEPARATE vs. QUITE SEPARATE


- SEPARATE :/yerine AYIRMAK, AYRI


- SEPARATENESS vs./and THE LAST/FINAL/END/RESULT


- SEPARATENESS vs./and FIELD SEPARATION


- SEPARATÖR/SEPARATOR[İng.] değil/yerine/= AYIRICI


- SEPELEMEK ile SEPETLEMEK ile SEPETLENMEK ile SEPETLEYEBİLMEK ile SEPEK ile SEPET/LİK ile SEPETLİ ile SEPETÇİ/LİK ile SEPETSİZ ile SEPET TOPU ile SEPET KAFALI ile SEPET SANDIK ile SEPETÇİ KAVAĞI ile SEPETÇİ SÖĞÜDÜ ile SEPETLİ MOTOSİKLET


- SEPET[Fars. < SEPED] ile AĞKER

( Saz, kamış, ince dal ya da tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. | Bu kabın aldığı ölçüde. | Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. | Sazdan örülmüş balık kapanı. | Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. | Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. İLE ... )


- SEPET ile BOTSWANA SEPETİ

( ... İLE Ünlü olan bu sepetlerin üzerindeki süslemeler, "zürafanın gözyaşları", "boğa sidiği izi", "zebra ahı" gibi ilginç adlar taşımaktadır. )


- SEPET ile İŞPORTA[İt.]

( ... İLE Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan, yayvan sepet ya da bu işi gören, ona benzer araç, sergi, tezgâh. | Açıkta yapılan satış. )


- SEPET ile KAZEVİ[Ar. < GAZEVÎ]

( ... İLE Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet. )


- SEPET ile SEPET YAPIMI ile SEPET BENZERİ ile SEPET İŞİ

( BASKET vs. BASKET MAKING vs. BASKET-LIKE vs. BASKETWORK )

( سبد ile زنبيل ile درسبد ريختن ile سبدبافي ile سبدي ile سبدسازي )

( SABAD ile ZANBYLE ile DARASBAD RYKHTAN ile SABADBAFY ile سبدي ile SABADSAZY )


- SEPETÇİLER SOKAK :

( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Eskiden sepet, küfe ve çavalye yapan ustaların bir arada ikamet etmeleri nedeni ile sokağa "Sepetçiler Sokak" ismi verilmiştir. )


- SEPETLEMEK" ile/değil/yerine KOVMAK


- SEPÎDE[Fars.] ile/ve SEPÎDE-DEM[Fars.]


- SEPİLEMEK ile SEPİLENMEK ile SEPİ ile SEPİCİ/LİK ile SEPİLİ ile SEPİL SEPİL


- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI


- SEPSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ


- SEPTAL DEFEKT/SEPTAL DEFECT[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME AÇIKLIĞI


- SEPTASYON/SEPTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLMELENME


- MİKROPLU/SEPTİK[İng. < SEPTIC] ile/değil KUŞKUCU/SKEPTİK[İng. < SCEPTIC]["SPEKTİK" değil!]


- SEPTISEMI/SEPTICEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ


- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ

( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )

( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )

( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )


- SEPTUM[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME


- seq. luce[Lat. < SEQUENTI LUCE] değil/yerine/= ERTESİ GÜN


- SEQUENCE :/yerine SIRA, DİZİ


- SER LEVHA ile MİHRÂBİYE


- ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ

( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )


- ŞER/ŞERR[Ar.] ile ŞER[Ar.] ile ŞERR[Ar. çoğ. ŞÜRÛR] ile ŞERR[Ar. < EŞRÂR]

( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. İLE Kötülük, kötü iş. | Kavga, gürültü. [>< HAYR] İLE Kötülük eden, kötü kişi. | Daha/pek/en kötü. )


- SER[Fars.] ile/ve/||/<> CAN[Fars.]


- SER[Fars.] ile SER-[Fars.]

( Baş, kafa, kelle. | Baş, başkan. | Tepe, doruk/zirve. | Uc kenar. | Son, nihâyet. İLE "Baş, başkan" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [SER-KÂTİB: Başkâtip.] )


- SER[Fars.] ile SER/SERA[Fr.]

( Baş, kafa. | Başkan. İLE Limonluk. )


- ŞER ile ŞERH ile ŞERİ ile ŞERÇ


- SERA GAZI ile/||/<> OZON TABAKASI İNCELTİCİ

( Sera gazı ısı tutar, ODS UV korumasını azaltır )

( Formül: CO₂ İLE CH₄ (sera) İLE CFC İLE HCFC (ODS) )


- SERÂ/SERÂY[Fars.] ile -SERÂ[Fars.] ile SERÂ[Ar./Fars.]

( Saray. | Büyük konak. | Hükümet konağı. İLE "Şarkı söyleyen" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [NAĞME-SERÂ: Türkü, şarkı söyleyen.] İLE Toprak. )


- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016

( )


- ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )

( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )


- SERAMİK İLE KOMPOZİT İLE POLİMER ile/||/<> MALZEME SINIFLARI

( Mühendislik malzemelerinin ana grupları. )

( Formül: E_kompozit = V_fE_f + V_mE_m )


- SERAMİK ile/ve ÇİNİ


- SERAMİK ile/||/<> LAKABİ

( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )


- SERAMİK[Fr. < Yun.] ile PORSELEN[İt.]

( Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan. | Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek gibi nesne. İLE Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru. | Bu hamurdan yapılmış çanak, çömlek. )


- SERAMİK ile RAKU

( ... İLE Japon işi seramik kap. )


- SERAMİK ile SERAMİKÇİ/LİK


- SERAMİK'TE:
İZNİK ile/ve KÜTAHYA


- SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI

( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )


- SERAP ile GERÇEK

( MIRAGE vs. REALITY )


- SERAP ile SERAPA


- SERAP[Fars. < SERÂB] ile/ve/değil ZAN

( "Görsel/görüntülü" zan. İLE/VE/DEĞİL "Görüntü"süz serap. )

( Afrika'da, bir şey, sabahın ilk ışığında gerçek, öğle saatinde ise yalandır. )


- SER-Â-PÂ[Fars.] değil/yerine/= BAŞTAN BAŞA/AŞAĞI/AYAĞA, HEPSİ, TÜMÜ


- SERAPİON TAPINAĞI :

( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde putperestlik döneminde Serapion tapınağı ve cümle putların anası Rea'nın mabedi bulunuyordu. )


- SERÂSER[Fars.] ile SERÂSER[Fars.]

( Baştan başa, tamamıyla. [SER: Baş. | Pekiştirme elifi.] İLE Altın ve gümüşle dokunan çok değerli eski bir kumaş çeşidi. )


- SERASKER/LİK ile SERASKER KAPISI


- ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]

( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )


- SERÂYENDE[Fars.] ile ...

( Şarkı söyleyen. )


- SERBEST ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil SALLAMAK


- SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK

( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )


- FOTONLAR:
SERBEST ile/ve/<> BAĞIL


- SERBEST GENLEŞME ile/||/<> İZOTERMİK GENLEŞME

( Serbest genleşmede iş yapılmaz, izotermik genleşmede T sabit kalır. )

( Formül: W = 0 İLE W = nRT ln(V₂/V₁) )


- SERBEST NAZIM değil/yerine/= ERKİN OZ


- SERBEST ile/||/<> DÜŞME

( Serbest düşme yasaları )

( Galileo Galilei tarafından 1604 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1564-1642) (Ülke: İtalya) (Alan: Fizik, Astronomi) (Önemli katkıları: Teleskop, Jüpiter uyduları, serbest düşme) )


- SER-BEST ile/ve SER-ÂZÂD

( Başı[ser] bağlı[best], sorumluluğunu alan/üstlenen, bağlamını ve çevresini dikkate alan. | Engelsiz. | "Başıboş, kayıtsız." | "İstediği gibi hareket eden." | "Sıkılmayan." İLE/VE Serbest, hür, başıboş. | Rahat, dertsiz. )


- SER-BEST[Ar.] ile/ve SER-BESTE[Ar.]

( Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. İLE/VE Başı bağlı. | Başı toplu, aklını başına toplamış. | Örtülü, gizli, kapalı. )


- SER-BEST ile/ve/> SER-MEST


- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK


- SERBESTLEMEK ile SERBESTLEŞMEK ile SERBESTLEŞTİRMEK ile SERBEST/LİK ile SERBESTİ ile SERBESTÇE ile SERBEST SU ile SERBEST YÜK ile SERBEST KART ile SERBEST BÖLGE ile SERBEST GÜREŞ ile SERBEST NAZIM ile SERBEST VURUŞ ile SERBEST ECZACI ile SERBEST ENERJİ ile SERBEST MESLEK ile SERBEST EKONOMİ ile SERBEST MINTIKA ile SERBEST ELEKTRON ile SERBEST PİYASA EKONOMİSİ


- SERBEST/LİK ile BAŞIBOŞ/LUK

( FREE/DOM vs. UNTAMED/NESS | BUM )


- SERBEST/LİK ile DAĞINIK/LIK

( FREEDOM vs. UNTIDINESS )


- SERBEST/LİK değil/yerine/= ERKİN/LİK


- SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK

( Fizik. İLE/VE Metafizik. )

( Her zaman bulunamayabilir. Kişinin hareketlerinin sınırlanması. İLE/VE Kendinin bilincinde olmak. )

( Kişi, farkındalıkta olduğu/kaldığı sürece özgürdür. )

( Kişinin özgür olduğunu bilmesi, kendini bilmesidir. )

( FREE/NESS vs./and FREEDOM
Physics. WITH/AND Metaphysics. )


- ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE


- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


- ŞERBET ile SOMATA[Yun.]

( ... İLE Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi. )


- ŞERBET ile SÜBYE[İt.]

( ... İLE Badem içi, kavun çekirdeği gibi şeylerden yapılan, boza koyuluğundaki şerbet. )


- ŞERBET[Ar.] ile ŞURUP[Ar.]

( Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek. | Belirli törenlerde, konuklara sunulan şekerli içecek. | Bazı maddelerin suda eritilmişi. | Sözlenmek ya da nişanlanmak üzere tarafların antlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek. İLE Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.| Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek. | İçinde çok miktarda şeker bulunan, koyu sıvı kıvamda olan ilâç. )


- ŞERBETLEMEK ile ŞERBETLENMEK ile ŞERBET/LİK ile ŞERBETLİ ile ŞERBETÇİ/LİK ile ŞERBETSİZ ile ŞERBETÇİ OTU


- SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ

( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )

( image )


- SERÇE PARMAK ile SERÇE


- SERÇE ile/değil BECET

( ... İLE/DEĞİL Serçegillerden, küçük bir kuş. )

( ... cum PASSER )


- SERÇE ile/değil ÇÜTRE


- SERÇE ile KARKUŞU

( ... İLE Serçegillerden, karlı dağların doruklarında yaşayan, bacakları ve parmakları tüylü bir kuş. )

( ... cum PLECTROPHENAX NIVALIS )


- SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE

( )


- SERÇE ile ÖKÜZBURNU

( ... İLE Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın bir kuş. )

( PASSER DOMESTICUS cum CALAO )


- SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ


- SERÇE/HUMMER ile ÇİMÇEK, DAĞIRCAN, LOKRE

( ... İLE Serçenin küçük bir türü. )

( ESER, USFÛR/USFÛRU[çoğ. ASÂFİR], ŞÜRŞÛRİYYE: Serçe kuşları. | Serçegiller. )

( BİNCİŞK, ÇETÛK, GÜNCİŞK, PÜNÇÜŞK, SÂR-ÇE ile/ve ... )

( SPARROW vs./and ... )

( PASSER DOMESTICUS cum/et ... )


- SERD[Ar.] ile SERD[Ar.] ile SERD[Fars.]

( Sözü, düzgün ve uygun söyleme. İLE Doğrama, doğranma. İLE Soğuk. | Sert, haşin, çirkin. | Sert, kaba, hoyrat. )


- SERDAR[Fars.] değil/yerine/= BAŞKOMUTAN


- SERDAR ile/||/<> SERDAR-I EKREM

( Başkomutan, başbuğ. İLE/||/<> Osmanlı'da, Sadrazam'ın sefer sırasında kendi yetkilerinin yanında Sultan'a ait olan yetkileri de kullanmasından dolayı aldığı san. )


- SERDARLI, NİLÜFER (ŞİŞLİ, 1951) :

( İş hayatına bankacı olarak atıldı ve 1990'da Garanti Banksından emekli oldu. Sosyal çalışmalara ağırlık verdi ve 1989 yılında kurulan ÇYDD'e üye oldu ve Sarıyer Şubesinde görev aldı. 2000'de ÇYDD Zekeriyaköy Şubesin kurucu üyesi olarak görev aldı. Resim çalışmalarını İstasyon Sanat Evi Seabri Berkel atolyesinde başladı. Sarıyer Halk Eğitim merkezi, Pera Sanat Evi, Arzu Başyaran Atölyesi, Galip Nahit Noyan ve Sarıyer Sanat Evi'de devam ettirdi. Halen Sarıyerliler Derneği'nde Muhip Süeltürk atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. 1994 ve 1995 Shem 1. ve 2. Yıl Karma Sergisi, 1995 Karaköy ve Bayrampaşa Rotary Kulüpleri İşitme Engellilere Destek Karma Sergisi, 2000 ÇYDD Zekeriyaköy Şubesi Kuruluşuna Katkı Karma Sergisi, 2002 ÇYDD Genel Merkez Resim, Heykel ve Seramik Sergisi, 2007 Galeri Art - İst Sarıyer Sanat Evi Karma Resim Sergilerine katıldı. 2007 Biz Kaç Kişiyiz platformu İlçe yapılanmasını sağladı. 2008'de Memleket Sevdalıları Derneği Kurucu Başkanı olarak dernek kuruluşunu gerçekleştirdi. Sarıyerliler Derneği (SADER) bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. )


- SERDAROĞLU, FAHRETTİN (KOZLUK - KOCAALİ/SAKARYA; 1950) :

( İlkokulu Kozluk (1961), Ortaokulu Karasu (1965)'da bitirdi. Bolu Öğretmen Okulundan 1967 - 1968'de ilkokul öğretmeni olarak mezun oldu. Karasu Hürriyet Köyünde iki yıl görev yaptıktan sonra askerlik görevini Manisa'da Ali Okulunda yaparak tamamladı. 1971 yılında tayinle gittiği Bolu/Akçakoca İlçesi Yenice köyünde öğretmen olarak görev yaptı ve aynı yıl evlendi. Akyazı ilçesinin Taşburun köyünde dört yıl süre ile öğretmen olarak görev yaptıktan sonra, Sarıyer/Kireçburnu Şükrü Naili Paşa İlkokuluna atandı.1996 yılında emekli oldu.1965 yılında öğretmen okulunda öğrenci hareketlerine katıldı. 1969 yılında TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası)'na üye oldu ve yönetim kuruluna seçildi. 12 Mart 1971'de TÖS kapatıldı. Aynı yıl içinde TÖB - DER'e üye oldu.1980'de TÖB - DER kapatıldı. 1975'te Akyazı Halkevine, 1983'te EĞİT - DER'e üye oldu. 1990'da Türkiye'de ilk kez kurulan Eğitim İş Sendikası kurucusu ve Sarıyer İlçesi Şube Başkanlığını yaptı. Emekli olduktan sonra CHP'ye üye oldu. Aynı yıl Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Sarıyer Şubesi Kurucusu ve başkanı oldu. Başkanlık görevini 2015 itibariyle devam ettirmekte olup, aynı zaman Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Emekli - Sen üyesidir. )


- SERDETMEK[Ar.] değil/yerine/= İLERİ SÜRMEK/ÖNE SÜRMEK/ORTAYA ATMAK


- SERE SERPE (YATMAK, UZANMAK, YAYILMAK)


- SEREBRAL/CEREBRAL[İng.] değil/yerine/= BEYİNLE İLGILİ


- SEREBRAL PALSİ:
"HASTALIK" değil DURUM

( )

( )


- SEREBRAL PALSİ (SP) ile/||/<> MULTİPLE SKLEROZ (MS)

( Doğum öncesi ya da doğum sırasında beyin hasarı sonucu oluşan devim bozukluğu. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin sinir gözelerine saldırması sonucu oluşan nörolojik bir sayrılık. )


- SEREBRAL PALSİ ile FRIEDREICH ATAKSİ


- SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ

( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )


- SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS

( )


- SEREBRAL/CEREBRAL ile/||/<> SEREBROSPİNAL/CEREBROSPINAL

( Beyinle ilgili. İLE/||/<> Beyin ve omurilikle ilgili. )


- SEREBROVASKÜLER/CEREBROVASCULAR[İng.] değil/yerine/= BEYİN-DAMARLA İLGILİ


- SEREBRUM'DA:
YARIK ile/ve OLUK

( FISSURE vs./and SULCUS )


- ONUR = ŞEREF[Ar.] = HONOUR[İng.] = HONNEUR[Fr.] = EHRE[Alm.] = ONORE[İt.] = HONOR[İsp.]


- ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )

( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )

( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )

( Kendi özüne bağlılık. )

( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )


- ŞEREF[Ar.] değil/yerine/= ONUR, YÜCEY


- ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]

( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )


- ŞEREFÂBÂD KASRI / BEYKOZ KASRI ile ŞEREFÂBÂD KASRI

( Beykoz'da, Stadyum yanındaki koruluktadır. İLE Üsküdar'da, Şemsipaşa semtindeydi. [Şu anda yerinde yoktur.] )

( Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu tarafından Sultan Abdülmecid'e armağan olarak yaptırılmıştır. İLE ... )

( Yetimler Yurdu(Dârüleytam)[I. Dünya Savaşı sonrasında] ve Gençlik Provantoryumu[Cumhuriyet döneminde] olarak kullanılmıştır. Mehmed Ali Paşa Kasrı ve Mecidiye Kasrı adlarıyla da bilinmektedir. İLE ... )


- Şerefe! de, DİNLE!!!


- ŞEREFLENMEK ile ŞEREFLENDİRMEK ile ŞEREF ile ŞEREFE ile ŞEREFLİ/LİK ile ŞEREFELİ ile ŞEREFSİZ/LİK ile ŞEREFESİZ ile ŞEREF SÖZÜ ile ŞEREF YERİ ile ŞEREF ÜYESİ ile ŞEREF KONUĞU ile ŞEREF KITASI ile ŞEREF LOCASI ile ŞEREF SALONU ile ŞEREF TRİBÜNÜ ile ŞEREF MİSAFİRİ


- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN

( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )


- SEREN ile GABYA

( Yelkenli gemilerde, üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanılan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı, düşey konumdaki kalın parça. İLE Ana direklerin üzerine sürülen çubuklara ve ana direklerin üstlerinde bulunan serenlere verilen ad. )


- SERENAT[Fr. < İt.]

( Sesli olarak söylenen ya da müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası. | Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser. )

( SÉRÉNADE )


- SERENGETİ KEDİSİ ile SAVAN KEDİSİ


- SERE/SELE ile ...

( Açık duran başparmağın ucundan, gösterme(işaret) parmağının ucuna kadar olan uzaklık. )


- SEREYANÎ ile CİVÂRÎ


- SEREZLİLER YALISI/TACİRLER YALISI :

( Yenimahalle'de Karakütük Caddesi üzerindedir. 1901'de yapılan yalı sahiplerinin adı ile anılıyor. Bu yalı da sahip değiştirdi. Tacirler ailesine geçen yalı 1994'te büyük onarım gördü. )


- SERGEN, SEMİH (İST. 1931) :

( Büyükderelidir. İstanbul Erkek Lisesini bitirdi. 1949'da Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünü birincilikle bitirdi. Tiyatroya çocuk yaşta Sarıyer Halkevinde başladı. Elli yılı aşkın bir süreden beri Devlet Tiyatroları bünyesinde bulunmakta; oyuncu, yönetmelik, yönetici ve öğretmen olarak görev yapmaktadır. 1976'da Bölge tiyatroları kurulması tasarısı üzerinde çalışmış ve hazırladığı tasarıyı TBMM sundu. Ankara Devlet Konservatuarı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Anadolu Üniversitesi Televizyon Bölümü, Gazi Üniversitesi. İlahiyat Fakültesi ve Selçuk Üniversitesinde sahne ve darama hocalığı yaptı. 100'den fazla oyunda başrol oynadı, 40'dan fazla oyun sahneye koydu. Oyunlarından; Çınar ile Ihlamur, Erkek ve Kadın, Saz Kafeste Mor Kuşlar, Bir Hilal Uğruna, Bahar Gecikti, Kardeş Kanı, Son Kuşlar ve III. Selim adıyla kitaplarda toplandı. Burçak, Yakarış, Niyaz Dalları, Eskitemedim Gökyüzünü, Ölüm Kalım Savaşı Destanı, Nergisleri Bölüşmek, Gönüller Işığı Mevlana, Kuruyduk Yaş Olduk, Mevlana'dan Aşk Ezgileri, İstanbul Kara Sevda, Balık Kavağa Çıkınca isimlerini taşıyan şiir kitapları var. )


- SERGERDE[Fars.] değil/yerine/= ELEBAŞI


- SERGİ ile AÇIKLAYICI ile AÇIKLAYICI

( EXPOSITION vs. EXPOSITIVE vs. EXPOSITORY )

( توضيح ile نمايشگاهي ile توضيحي )

( TOZYHE ile NAMAYSHGAHY ile TOZYHEY )


- ŞERGİL değil/yerine/= ASKINTI, BAŞ BELÂSI


- SERGİLEMEK ile PAYLAŞMAK

( TO EXHIBIT/DISPLAY vs. TO SHARE )


- SERGİLEMEK ile SERGİ ile TEŞHİRCİLİK ile SERGİLEYİCİ

( EXHIBIT vs. EXHIBITION vs. EXHIBITIONISM vs. EXHIBITIVE )

( عرض کردن ile نمايشگاه ile نظر گاه ile فرومينشاند ile جلوه دهنده ile نشان دادني )

( ARZ KARDAN ile NAMAYSHGAH ile NAZAR GAH ile فرومينشاند ile JALVEH DAHANDEH ile NESHAN DADANY )


- SERGİLEMEK ile SERGİLENMEK ile SERGİLETMEK ile SERGİLEYEBİLMEK ile SERGİ/LİK ile SERGİN ile SERGİCİ/LİK ile SERGİ SALONU


- SERGİN ile SERGİN

( Serilmiş olan. İLE Yatan sayrı. )


- SERGÜZEŞT ile SERGÜZEŞTÇİ/LİK


- [METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


- ŞERH[Ar.] değil/yerine/= AÇMA, AYIRMA | AÇIKLAMA[Ar.]

( Bir kitabın ibâresini, sözcük sözcük açıp açıklayarak yazılan kitap. )


- ŞERH ile CERH


- ŞERH ile HÂŞİYE


- ŞERH[Ar.] ile TAFSÎL[Ar.]


- ŞERH ile TEFSİR

( Hadis şerh edilir. İLE/VE Ayetler / Kur'an-ı Kerîm, tefsir edilir. )

( Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir etmeye kalkışmadan önce kendini tefsir etmelisin. )


- ŞERH ile/ve/||/<> TEVİL


- SERHAT/SERHAD[Fars., Ar.] değil/yerine/= SINIR BOYU


- SERHAZİN SÜLEYMAN AĞA CAMİİ :

( Bu cami Baltalimanı deresinin doğu tarafında olup Emirgan sınırları içinde kalır. Baltalimanı'na adını veren Baltaoğlu Süleyman Bey adına yaptırıldığı için bu adı almıştır. Cami 15. yy. da inşâ edildi. Onarım sırasında (1826/1827) eski hüviyetinden uzaklaştı. 1960'daki onarım sırasında ise bütünü ile tarihi özelliğini kaybetti. )


- ŞERH'LERDE:
KÂLE-EKÛLU ile/ve Bİ-KAVLİHÎ ile/ve MEMZUC


- SERHOŞ değil SARHOŞ


- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞEHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN

( PREUVES JUDICIAIRES )


- SERİ BAĞLANTI ile/ve/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Devre ögelerinin ardışık olarak bağlanması. İLE/VE/||/<> Devre ögelerinin yan yana bağlanması. )


- SERİ BAĞLANTI ile/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Seri aynı akım, paralel aynı gerilim )

( Formül: R_toplam = R₁+R₂ (seri) İLE 1/R = 1/R₁ + 1/R₂ (paralel) )


- SERİ DEVRE ile/||/<> PARALEL DEVRE

( Seride akım aynı gerilim bölünür, paralelde gerilim aynı akım bölünür )

( Formül: Rtop=R1+R2 İLE 1/Rtop=1/R1+1/R2 )


- ŞER'Î HÜKÜMLERDE:
HÜSN >< KUBUH


- SERİ İLE PARALEL İLE KARIŞIK ile/||/<> DEVRE BAĞLANTI TÜRLERİ

( Elektrik elemanlarının bağlanma şekilleri. )

( Formül: R_seri = ΣR İLE 1/R_par = Σ1/R )


- SERİ KATİL değil/yerine/= ÖLDÜRGEN


- SİYASET:
ŞER'Î ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKLÎ


- SERİ ZAMAN ALGILAMASI ile SÜREKLİ ZAMAN ALGILAMASI

( PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME )


- SERİ[Fr.]/SERIAL[Ing.] değil/yerine/= DİZİ

( SERIAL vs. STRING )


- SERİ[Ar.] değil/yerine/= HIZLI


- ŞERÎ ile ŞER'AN

( İslâm hukukuyla ilgili. İLE İslâm hukuku açısından. )


- ŞER'Î ile/değil ŞERHÎ


- ŞERİA ile/ve/||/<> TARİKA ile/ve/||/<>/> MEZHEB ile/ve/||/<> CADDE ile/ve/||/<> NEHEC

( İnanç yolu.[< ŞERİA: Hayvanların suya gidip geldiği geniş yol. > Büyük kalabalıkların yürüdüğü inanç yolu.] İLE/VE/||/<> Doğal olarak oluşmuş ya da ölçülü biçimde oluşturulmuş geniş yol. )


- SERIAL TIME vs./and POINTAL TIME


- ŞERİA(T):
ANA IRMAK ve TÜZE(HUKUK)


- ŞERİAT EHLİ ile/ve TARİKAT EHLİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT EHLİ

( Sürekli, varlıktan bahseder. İLE/VE Sürekli, benlikten bahseder. İLE/DEĞİL/YERİNE Hiçliktedir. )


- ŞERİAT ile/ve DEMİR


- ŞERİAT ile/ve/||/<>/> FIKIH


- ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT

( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )


- ŞERİAT ile/ve HİKMET-İ TEŞRÎ

( Şeriat şeraite[koşullara] göredir. )


- ŞERİAT ve/<> İTAAT


- ŞERİAT ile/değil "KÖKTEN DİNCİLİK"


- ŞERİAT ile ŞERİATÇI/LIK


- ŞERİAT ile/ve/değil ŞERİAT-I/ŞER-İ ŞERÎF


- ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )

( Şeriatı tut, hakikati yut! )

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


- ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET


- ŞERİATI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN ile/ve AHLÂKI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN


- SERIES :/yerine DİZİ, SERİ


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( Kitabı için burayı tıklayınız... İLE/VE/||/<> Özgeçmişi için burayı tıklayınız... )

( )


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> MEHMET ÂKİF ERSOY

( )


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> SAFİYE AYLA


- ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


- ŞERÎF[Ar.] ile ŞERİF[İng. SHERIFF]

( Kutsal, şerefli. | Temiz. | Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in soyundan olan kişi. İLE Büyük Britanya'da, kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici. | Amerika Birleşik Devletleri'nde, seçimle iş başına gelen, tüzel yetkisi sınırlı olan yönetici. )


- ŞERİFE BACI PARKI :

( Ayazağa mahallesindedir. 335,00 m² alanı kapsamakta olup, 150 m²'lik yeşil alanı var. )


- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri, Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.

1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )

( )


- ŞERİFLER YALISI :

( Boğaziçi'nin eski yalılarından biri olup 17. yy. ın ilk yarısı içinde yapılan Emirgüneoğlu Yusuf Paşa Yalısı idi. Paşanın Divanhanesi olan yalı 18. yy. da Hazine - i Hümayun Başyazıcısı Feyzizade Mehmet Bey tarafından müstakil yalıya dönüştürüldü. Yalı 19. yy. da el değiştirerek Mekke Şerifi Abdülillah (Abdullah) Paşa'nın malı oldu. Bu nedenle "Şerifler Yalısı" adı ile anılır oldu. Şerifler yalısı 1971'de Sait Çiftçi varislerinden satın alınarak Türk İslam Eserleri müzesine tahsis edildi. )


- ŞERİK[Ar.] değil/yerine/= ORTAK


- SERİLMEK ile SERİLEBİLMEK


- SERİN ile SOĞUTUCU ile SOĞUTUCU ile SOĞUTMA ile SERİNLİK

( COOL vs. COOLANT vs. COOLER vs. COOLING vs. COOLNESS )

( سرد کردن ile خنک ساختن ile خنک ile خنک کردن ile سردکننده ile سردکن ile خنک کن ile خنک کننده ile کولر ile خنک سازي ile خنکي ile خون سردي )

( SARD KARDAN ile KHANK SAKHTAN ile KHANK ile KHANK KARDAN ile SARDKONANDEH ile SARDKON ile KHANK KON ile KHANK KONANDEH ile KOLER ile KHANK SAZY ile خنکي ile KHON SARDY )


- SERİNLEMEK ile SERİNLENMEK ile SERİNLETMEK ile SERİNLEŞMEK ile SERİNLENDİRMEK ile SERİNLETEBİLMEK ile SERİNLEYEBİLMEK ile SERİN/LİK ile SERİNCE


- SERIOUS :/yerine CİDDİ


- SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET


- SERIOUSLY :/yerine CİDDİ ŞEKİLDE


- ŞERÎR[Ar. çoğ. ŞERÂİR] ile ŞERÎR[Ar. < ŞER | çoğ. EŞİRRÂ, EŞRÂR]

( Kıvılcım. İLE Kötü, kötülük işleyen, fesatçı. )


- SERÎR ile ...

( TAHT | YATILACAK YER )


- ŞERİT/TENYA/APTESBOZAN = SIĞIRTENYASI


- ŞERİT ile ÇİZGİ


- ŞERİTLEMEK ile ŞERİT ile ŞERİTLİ ile ŞERİTÇİ/LİK ile ŞERİTLER ile ŞERİTSİZ ile ŞERİT METRE ile ŞERİT PERDE ile ŞERİT BALIĞI ile ŞERİT İHLALİ ile ŞERİT MAKARNA


- ŞERİYE ile ŞERİYE MAHKEMELERİ


- SERKEŞ[Fars.] değil/yerine/= KAFA TUTAN, BAŞKALDIRAN


- SER-KUDÛMÛ ile ...

( KUDÛMZEN BAŞI, MEVLEVÎ ÂYİNLERİNİ İDÂRE EDEN KİŞİ )


- SERMAYE[Fars.]/KAPİTAL/İZM[Fr./İng. < CAPITALISM] değil/yerine/= ANAMAL/CILIK


- SERMAYE ile BİDA'A

( ... İLE Birinin, kârı, tamamen kendine ait olmak üzere başkasına verdiği sermaye. )


- SERMAYE ile SERMAYECİ/LİK ile SERMAYELİ ile SERMAYESİZ/LİK ile SERMAYE MAL ile SERMAYE PİYASASI


- SERMED ile/ve DEHR ile/ve ZAMAN

( Sabitin, sabite orantılandırılması/nispeti. İLE/VE Sabitin, değişene/mütegayire orantılandırılması/nispeti. İLE/VE Değişenin/ütegayirin, değişene/mütegayire orantılandırılması/nispeti. )


- SERMEDÎ ile ...

( SÜREKLİ, DÂİMÎ )


- SERMEK ile ÇIPLAK BIRAKMAK ile TUĞLA DÖŞEMEK ile YUMURTLAMAK ile VURGU YAPMAK ile VURGU YAPMAK ile TEMEL ATMAK ile İÇİNE GİRMEK ile İŞTEN AYRILMAK ile BORU DÖŞEMEK ile TEMELİ ATMAK ile RAYLARI DÖŞEMEK

( LAY vs. LAY BARE vs. LAY BRICKS vs. LAY EGGS vs. LAY EMPHASIS vs. LAY EMPHASIS ON vs. LAY FOUNDATION vs. LAY INTO vs. LAY OFF vs. LAY PIPES vs. LAY THE FOUNDATION vs. LAY TRACKS )

( گذاردن ile گستردن ile هشتن ile لخت کردن ile خشت ماليدن ile خشت زدن ile تخم کردن ile تخم دادن ile تاکيد کردن ile مورد تاکيد قرار دادن ile پي ريختن ile زيرسازي کردن ile مبادله ضربات کردن ile بخدمت خاتمه دادن ile اخراج کردن ile متوقف ساختن ile لوله کشي کردن ile پي گذاري کردن ile پيريزي کردن ile ريل کشيدن )

( GOZARDAN ile GOSTARDAN ile هشتن ile LAKHT KARDAN ile KHSHT MALYDAN ile KHSHT ZADAN ile TAKHAM KARDAN ile TAKHAM DADAN ile TAKYD KARDAN ile MOORD TAKYD GHARAR DADAN ile PEY RYKHTAN ile ZYRESAZY KARDAN ile MOBADELEH ZARBAT KARDAN ile BAKHODAMAT KHATMEH DADAN ile AKHARAJ KARDAN ile MOTOGHOF SAKHTAN ile LOLEH KESHY KARDAN ile PEY GOZARY KARDAN ile PEYRYZY KARDAN ile RYLE KESHYDAN )


- SERMEK ile "SERMEK"

( Asmak. | Gösterme amacıyla asmak ya da yaymak. | Kurutmak için düz bir yere yaymak. | Açarak yaymak ya da döşemek. | Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek ya da hırpalamak. İLE Boşlamak, savsamak. )


- SERMEK ile/değil SERPMEK


- SERMEST/LİK ile SERMESTİ


- SERMÜRETTİP değil/yerine/= BAŞDİZGİCİ


- SER-NÂYÎ ile ...

( NEYZEN BAŞI )


- SEROLOJİ/SEROLOGY[İng.] değil/yerine/= SERUM BİLİMİ | KAN SERUM TAHLİLİ


- SEROTONİN ve/||/<> DOPAMİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> ENDORFİN

( Mutluluk hormonları. )


- SERPANTİN ile/||/<> ÇEROİT

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte desenli bir mineral. )


- SERPANTİN ile/||/<> JASPER

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- SERPANTİN[Fr.] değil/yerine/= ŞERİT | ISITICI | YILANTAŞI

( Eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış, ince ve uzun şerit. | Kalorifer döşemesinde, bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı. | Yılantaşı. )


- SERPANTİN/PARPI değil/yerine/= YILANTAŞI

( Rengi ve billur yapısı farklı birçok türü olan, perido ve öteki minerallerin başkalaşmasıyla oluşan kütle. )


- SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME


- SERPİLME ile/||/<> SAÇILMA


- SERPİŞTİRMEK ile SERPİŞTİRİLMEK ile SERPİŞ ile SERPİCİ ile SERPİLİ


- SERPME ile SERPME AĞ


- SERPUŞ MÜZESİ :

( Rumelihisarı'nın üst kısmında ve Duatepe Parkı içindedir. 12.07.1989'da açıldı. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nın girişimi ile açılan bu müze Türkiye'deki ilk serpuş (başlık, şapka gibi) müzesidir. Müzede Türkiye'de kullanılan serpuşlar (başlık tipleri) mezar taşları üzerinde yapılan araştırmalar sonucu hazırlandı. Bu müze bilahare kaldırıldı. )


- SER-PÛŞ değil/yerine/= BAŞLIK

( BAŞA GİYİLEN ŞEY, BAŞLIK )


- SERPUŞ[Fars.] değil/yerine/= BAŞLIK


- ŞERRA ile ŞERR


- SERSEFİL (DOLAŞMAK, YAŞAMAK)


- SERSEM/HIRTAPOZ ile ŞAVALAK

( ... İLE Aptal, alık, budala. )


- SERSEM ile DAMBIL ile APTALLIK ile ŞAŞKIN

( DUMB vs. DUMBBELL vs. DUMBNESS vs. DUMBSTRUCK )

( مصمت ile کم هوش ile کودن ile بکم ile کند ذهن ile بي فراست ile بي زبان ile دمبل ile لالي ile مات و مبهوت )

( مصمت ile KAM TEOOSH ile KOODAN ile BEKAM ile KAND ZEAN ile BEY FARAST ile BEY ZABAN ile DAMBEL ile لالي ile MAT VE MOBAOUT )


- SERSEMLEMEK, ŞAŞKINLAMAK = SANGILAMAK


- SERSEMLEMEK ile SERSEMLETMEK ile SERSEMLEŞMEK ile SERSEMLEŞTİRMEK ile SERSEM/LİK ile SERSEMCE ile SERSEM SEPELEK


- SERSERİ ile BER-DÛŞ[Fars.]

( ... İLE Omuz üzerinde, omuzda. [HÂNE BER-DÛŞ: Evi omuzunda] )


- SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<> HERCÂÎ[Fars.]

( Başı boş.[baş başa][kendi kendine] İLE/VE/||/<> İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )


- SERSERİ ile HIRSIZ/UĞRU