S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 12.947 başlık/FaRk ile birlikte,
12.947 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/53)
- ŞART ile FARZ
- ŞART değil KOLAY!
- ŞART ile/ve/<> ŞATR
( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/<> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )
- ŞART ile/ve/||/<>/> SIHHA ŞART
- ŞART ile/değil SÜS
- ŞART-I A'ZAM ile/ve ŞART-I BÂTIL ile/ve ŞART-I CÂİZ ile/ve ŞART-I LAĞV ile/ve ŞART-I MÜFSİD ile/ve ŞART-I MÜTEAHHİR ile/ve ŞART-I MÜTEÂRIZ ile/ve ŞART-I MÜTEKADDİM/EVVEL ile/ve ŞART-I NÂSİH ile/ve ŞART-I SÂNİ ile/ve ŞART-I SARÎH ile/ve ŞART-I TAKYÎDÎ ile/ve ŞART-I VÂKIF
- ŞART-I İNFİSÂHÎ ile/ve ŞART-TÂLİKÎ
( Bozucu şart. [Evimi eşime bağışlarım fakat benden önce ölürse ev benimdir.] İLE/VE Belirli bir zamana/koşula bağlı şart. [Eğer sınıfı geçersen bisiklet alırım.] )
- ŞARTLAMAK ile ŞARTLANMAK ile ŞARTLAŞMAK ile ŞARKLILAŞMAK ile ŞARTLANDIRMAK ile ŞARJ ile ŞARK ile ŞART ile ŞARKLI/LIK ile ŞARKÇI/LIK ile ŞARTLI/LIK ile ŞAR ŞAR ile ŞARTSIZ/LIK ile ŞART KİPİ ile ŞART ŞURT ile ŞARK ÇIBANI ile ŞARTLI REFLEKS ile ŞARTLI TAHLİYE ile ŞARK KURNAZLIĞI ile ŞARTSIZ REFLEKS ile ŞARTSIZ ŞURTSUZ ile ŞARTLI BİRLEŞİK CÜMLE ile ŞARTLI BİRLEŞİK ZAMAN
- KOŞULLARDA:
HAKİKÎ ile/ve/||/<> CALÎ ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> SEBEP HÜKMÜNDE
- ŞARTLI TAHLİYE değil/yerine/= KOŞULLU SALIVERİ
- ŞARTLI TAHLİYE/SALIVERME ile/ve/<> DENETİMLİ SERBESTLİK
- ŞARTNAME/BAYLAVBETİ değil/yerine/= KOŞULLUK
- ŞARTSIZ-ŞURTSUZ (KABUL ETMEK, ÖNE SÜRMEK)
- SARUHAN, FUAT (RİZE, 1942 - 1994) :
( Maçka Yüksek Tekniker okulundan mezun oldu. İstanbul, Beşiktaş ve Sarıyer Belediyelerinde çalıştı ve buradan emekli oldu. Emekli olduktan sonra özel bir inşaat şirketinde genel koordinatör olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak hizmet gördü. )
- SARUHAN, ZEKİ (1932 - 1991) :
( Uzun süre ticaretle uğraştı. Bilahare yurtdışına çıktı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞARYO[Fr. < CHARIOT]
( Bir aletin ya da aracın hareketli parçası. | Yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü. | Bazı avcı uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeni. | Bir eğik düzlem boyunca, arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon. )
- ŞARZ değil ŞARJ
- ŞAŞ ile ...
( TAŞKENT )
- ŞAŞA ile ŞATAFAT
- ŞA'ŞAA ile ...
( Parlaklık, parlama. | Gösteriş, yaldız. )
- ŞÂŞAA/LI["ŞAŞALI" değil!] değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK
- ŞAŞALAMAK ile ŞAŞABİLMEK ile ŞAŞALATMAK ile ŞAŞAA ile ŞAŞAALI ile ŞAŞAASIZ
- ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR
( Torun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Dede. )
( İstenç[irâde]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Direnç[ihtiyâr]. )
( Aynı dönemde ve birlikte yaşarlar. )
- ŞASE[Fr. SACHET] değil/yerine/= BOHÇA
( İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak. )
- ŞASE[Fr. SACHET] ile ŞASİ[Fr. CHÂSSIS]
( İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak. İLE Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü. | Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam ya da kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu. | Yapı işlerinde sürme çerçeve. )
- ŞAŞI ile ŞAŞI
( CROSS-EYE vs. CROSS-EYED )
( کج بيني ile لوچ ile کج بين ile چپ چشم )
( KAJ BEYNEY ile LOCH ile KAJ BEYNE ile CHAP CHESHAM )
- ŞAŞI/LIK ile/değil ŞAŞIL/ŞEHLÂ
( Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz ya da kişi.) | Gözlerini çarpıtarak. İLE Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı göz. )
( AHVEL ile/değil ... )
( LÛC ile/değil ... )
( [not] GOGGLE/CROSS-EYE/SQUINT vs./and/but ... )
- ŞAŞILMAK ile ŞAŞIRMAK ile ŞAŞILAŞMAK ile ŞAŞIRABİLMEK ile ŞAŞIRIVERMEK ile ŞAŞI/LIK
- SASIMAK ile SASI
- ŞAŞIRMA (ACEB)
- ŞAŞIRMA ve/> KORKU
- ŞAŞIRMAK ile/ve AFALLAMAK
- ŞAŞIRMAK ile "KIRILMAK"
- ŞAŞIRMAK ile/ve/||/<> SARSILMAK
- ŞAŞIRTICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ
- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
- ŞAŞIRTMA ile ŞAŞIRTMACA
- ŞAŞIRTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZBER BOZMAK
- ŞAŞIRTMAK ile ŞAŞIRTABİLMEK ile ŞAŞIRTI
- Şaşırdığında SUS!!!
- ŞAŞKIN BAKKAL ile ...
( Göztepe'dedir. )
- ŞAŞKIN ile ŞAŞKIN ile ŞAŞKINLIK
( BEWILDER vs. BEWILDERED vs. BEWILDERMENT )
( گيج کردن ile شگفت زده ile گيج ile سردرگم ile گيجي ile سردرگمي ile درهم ريختگي )
( GYJ KARDAN ile SHGOFT ZADEH ile GYJ ile SARDARGOM ile GYJY ile SARDARGOMY ile DAREAM RYKHTGY )
- ŞAŞKINLAŞMAK ile ŞAŞKIN/LIK ile ŞAŞKINCA ile ŞAŞKIN ŞAVALAK
- ŞAŞKINLIK(/HAYRET) ile/ve/||/<>/> KUŞKU
( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Felsefede. )
- ŞAŞKIN/LIK ile/değil/yerine AŞKIN/LIK
- ŞAŞKINLIK ile BELİNLEME
( .. İLE Birden uyanarak, çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak. )
- ŞAŞKINLIK = CONSTERNATION[İng., Fr.] = BESTÜRZUNG[Alm.] = CONSTERNATIO[Lat.]
- ŞAŞKINLIK ile "GÖT OLMAK"
- ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> GÜVENSİZ/LİK
- ŞAŞKIN/LIK ile/ve/değil HAYRAN/LIK
( BEHT )
- ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> KARARSIZ/LIK
- ŞAŞKINLIK ile KORKU
( BEWILDERMENT vs. FEAR )
- ŞAŞKIN/LIK ve PANİK
- ŞAŞKIN/LIK ile/ve/> SUSKUN/LUK / SUSMA
- ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK
( Felsefeye yöneltir. İLE/VE/<>/> Sanata yöneltir. )
( Doğaya/doğada. İLE/VE/<>/> İnsana/insanda. )
( Kısa süreli. İLE/VE/<>/> Uzun süreli. )
( Hem olumlu, hem olumsuzlara yöneliktir. İLE/VE/<>/> Olumsuzlara yönelik değildir. )
( Parçaya yöneliktir. İLE/VE/<>/> Tamamlanmışlara/olgunlara yöneliktir. )
( Anlayamadıklarımıza yöneliktir. İLE/VE/<>/> Aydınlatıcıdır. Kavrama ve kuşatmamızla birliktedir. )
( Açmazlarda, çelişki ve sıkıntılarda deneyimlediğimiz. İLE/VE/<>/> Sonsuzluğu, yüceliği ve üstünlüğü "duyumsatır". )
( ASTONISHMENT/AMAZEMENT vs./and/<>/> ADMIRATION )
( ADMIRATIO cum/et/<>/> ... )
- ŞAŞMAK/ŞAŞALAMAK ile ŞAŞIRMAK
( Şaşan ve şaşıran kişi, bilmediğini bilen kişidir. )
- ŞAŞMAK ile ŞAŞMAZ/LIK
- ŞAŞMAZ, RABBANİ (İST. 1942) :
( Ankaragücü'nden transfer edildi ve üç sezon Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 100 lig, 8 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 111 resmi ve 7 özel maçla birlikte toplam olarak 118 maçta yer aldı. Lig maçlarında takımına 8 gol kazandırdı. Takım kaptanı olarak görev yaptı ve Boluspor'a giderek Sarıyer S. K. den ayrıldı. )
- ŞAŞMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SAPMAZ/LIK
- ŞASTRA[Sansk.] -ile
( Sutraların yorumlarını yapan yapıtlara verilen ad. )
- SASTRA(/ŞASTRA) ile ...
( Kutsal belge ya da sutraların yorumu. (Şerh) )
- SAT ile SAT-SANG
( Etkin durumdaki Sonsal İlke'nin, aşkın[transandantal] yüzü. İLE Doğru ve bilge kişilerle beraberlik. )
- ŞÂT[Ar.] ile ŞAT/ŞATT[Ar. çoğ. ŞUTÛT] ile ŞATH[Ar.] ile ŞAT[Fr. CHATTE]
( Koyun. İLE Büyük ırmak. İLE Ciddi bir hissi ya da düşünceyi mizahî bir edayla anlatan şiir. İLE Sığ sularda, ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz, bir çeşit tekne. )
- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM
- ŞATAFAT ile ŞATAFATLI/LIK ile ŞATAFATSIZ/LIK
- SATAŞMAK ile/ve/||/<> DALAŞMAK
- SATAŞMAK ile SATAŞILMAK ile SATAŞABİLMEK
- SATAŞMAK ile/ve/||/<>/> SÜRTÜŞMEK
- SATELLIT SİSTEM/SATELLITE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UYDU DÜZENİ
- SATELLITE :/yerine UYDU
- SATEN ile/değil ZÂT-EN
- SATH ile/||/<> SATH MÜSTEVÎ
( Yüzey. | İki boyutluların yüzeyi. İLE/||/<> Düzlemsel yüzey. )
- SATHEN[Ar.] ile SATHÎ[Ar.]
( Dıştan, dış yüzden. İLE Dış yüzeyle ilgili. | [matematikte] Yüzeysel. [İng. SUPERFICIAL, Fr. SUPERFICIEL] | Üstünkörü. )
- SATHÎ ile ...
( DIŞ YÜZEYLE İLGİLİ | YÜZEYSEL | ÜSTÜNKÖRÜ )
- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ
- SATHİLEŞMEK ile SATHİLEŞTİRMEK ile SATHİ/LİK
- ŞATHİYAT ile ŞATHİYE
( Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler. İLE Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum yapıt. | Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü. )
- ŞATHİYE[Ar.] ile ŞÂTIİYE[Ar.]
( Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler. İLE Uzunbacaklılar.[Fr. ECHASSIERS] )
- SATİ ile ...
( Farkındalık. )
- SATI ile SATIH[Ar.]
( Satmak, satış. İLE Yüz, yüzey. )
- SATICI ile ALICI
( Satmaya "bakar". İLE Nereye bakar? )
- SATIH/SATHİ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEY/SEL
- ŞÂTIİYE[Ar.]/ÉCHASSIERS[Fr.] ile ...
( Uzunbacaklılar. )
- SATILABİLİRLİK ile/ve/değil/<> DEĞİŞİM DEĞERLİLİK
- SATILAMAZ ile/ve/||/<> DEVREDİLEMEZ
- SATIN ALMA ile ALIŞ VE SATIŞ
( BUYING vs. BUYING AND SELLING )
( ابتياع ile خريد و فروش )
( ابتياع ile KHARYD VE FOROSH )
- SATIN ALMAK ile/değil/yerine/>< KENDİN YAP!
- SATIP SAVMAK
- SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- SATIR İLE SÜTUN İLE NULL ile/||/<> MATRİS UZAYLARI
( Matrise bağlı vektör uzayları. )
( Formül: dim(N(A)) + rank(A) = n )
- ŞÂTIR[Ar. < ŞETÂRET | çoğ. ŞUTTÂR] ile ŞÂTR[Fars.]
( Neşeli, zevkli, şen, şenlik. | Büyük bir kişinin atı yanında gitmekle görevli ağa. | Tören ve alaylarda, sultanın, vezirin yanında yürüyen görevliler. İLE Yarı, yarım. | Bölüm, parça, kısım. | Dize/mısra. )
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= DİZEK/ÇİZEK
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= KINRAK
- ŞATIR ile/||/<> RİKABDAR
( Tören ve alaylarda Sultan'ın, Vezir'in yanında yürüyen görevliler. İLE/||/<> Sultan'ın ata binerken üzengisini tutan görevli. )
- SATIR ile/ve SADIR
- SATİR[Fr.] değil/yerine/= YERGİ
- SATIR'DAN ile/ve/yerine SADIR'DAN (OKUMAK/KONUŞMAK)
- SATİRİAZİS ile/ve/||/<> NEMFOMANİ
( [Aşırı eşeysel istekli/lik]
Erilde. İLE/VE/||/<> Dişilde. )
- SATIRSONU ile SATIRBAŞI
- SATIŞ/SATIM ile SATIN (ALMAK)
( Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın, alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir eder alınması yoluyla yapılan işlem, satma eylemi. İLE Ederini vererek bir şey almak. )
- SATIŞ VAADİ değil/yerine/= SATIŞ ÜSTLENİMİ
- SATISFACTION :/yerine MEMNUNİYET
- [not] SATISFACTION vs./and TO (GET) IMPRESS
- SATISFACTORY vs. SATISFYING
- (not SATISFIED FROM) SATISFIED WITH
- SATISFY :/yerine TATMİN ETMEK
- SATIŞTA:
N ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> I ile/ve/||/<> D ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> S
( Gereksinim. İLE/VE/||/<> Dikkat. İLE/VE/||/<> İlgi. İLE/VE/||/<> İstek. İLE/VE/||/<> Eylem. İLE/VE/||/<> Tatmin. )
( Need. VS./AND/||/<> Attention. VS./AND/||/<> Interest. VS./AND/||/<> Desire. VS./AND/||/<> Action. VS./AND/||/<> Satisfaction. )
- Satır aralarını okumak için SUS!!!
- SATMAK ile GÖTÜRÜ SATMA
( ... ile MÜCÂZEFE )
- SATMAK ile/ve "OKUTMAK"[argo]
- SATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DAĞITMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIŞLAMAK
- SATORİ[Jap.](Nirvana) ile ...
( Kişinin gerçek yaratılışını tanımasıyla sonuçlanan Zen yaşantısı. Uyanma, aydınlanma. Her türlü ikici, karşıt görüşler aşılarak kişinin küçük, göreli benliğinin yok olmasını sağlayan dönüşüm. (Tasavvuf'ta )
- SATORİ[Zen] = NİRVANA[Sansk.]
- SATRANÇ OYUN AÇILIŞINDA:
İSPANYOL ile/ve/||/<> İTALYAN
( [beyaz için] Bb5[< e4, e5 > Nf3, Nc6] İLE/VE/||/<> Bc4[e4, e5 > Nc3, Nc6] )
- SATRANÇ OYUN SAVUNMASINDA :
FRANSIZ ve/||/<>/> SİCİLYA
( e4[beyaz], e6[siyah] VE/||/<>/> Nf3[beyaz], d6[siyah] )
- SATRANÇ TAHTASINDA:
AK TAŞLAR ile/ve/<>/>< KARA TAŞLAR
( a1 ile başlar. İLE/VE/<>/>< h8 ile başlar. )
- SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ
( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )
- SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N
( Ş[ah] | V[ezir] | K[ale] | F[il] | A[t]
ile/ve/||/<>
K[ing] | Q[ueen] | R[ook] | B[ishop] | [K]N[ight] )
( PİYON: simgesizdir/harf karşılığı yoktur
X: Alış.
o - o: Küçük rok.
o - o - o: Büyük rok.
ŞAH ÇEKME: +
ŞAH - MAT: #
)
( Türkçe'de. İLE/VE/||/<> İngilizce'de. )
- SATRANÇ ve/||/<>/< ANA KURALLARI
( - Taşları geliştirmek.
- Ortadaki dört merkezi ele geçirmeye çalışmak.[d4,d5,e4,e5]
- En zayıf kareye saldırmak.[f2[beyazda] ve f7[siyahta][şah'ın çaprazındaki piyon]]
- Açılışta, aynı taşı, üst üste oynamamak.
- Hiçbir taşı, boş yere kaybetmemek. )
- SATRANÇ ile ÂRİFLERİN SATRANCI/YILANLI DAMA
( ... İLE Mat yoktur. )
(
)
(
)
- SATRANÇ ve BİLARDO
- SATRANÇ ile BİSÂT-I SATRANÇ
( Satranç tahtası. )
- SATRANÇ ve/||/<> BİSİKLET
( Her hamleyle tamamen değişir. VE/||/<> [düzlükte] Ancak pedala basarak üstünde durulur ve ilerlenir. )
- SATRANÇ = CHESS[İng.] = ÉCHESS[Fr.] = SCHACH[Alm.] = SCACCHI[İt.] = AJEDREZ[İsp.]
- SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ
( )
- SATRANÇ ve/||/<> MATEMATİK
( Şah ve Mat
[Satrancın, ilk kez M.S. 570 yıllarında, Hindistan'da oynandığını biliyoruz. O tarihlerde yazılmış olan pek çok belgede satranç oyunundan söz ediliyor. Daha önce Çin'de de bu oyunun oynandığı söyleniyorsa da Çin kayıtlarında, o herşeyi kaydeden Çin kayıtlarında, satrançtan söz edilmediğinden dolayı satrancın başlangıcı olarak 570 - 600 yıllarını ve Hindistan'ı alıyoruz.]
Söylentiye göre, bunu bulan Brahman rahibi, Şah'a bir ders vermek istemiş.
"Sen, ne kadar önemli biri olursan ol, adamların, vezirlerin, askerlerin olmadan hiçbir işe yaramazsın, hiçbir önemli iş yapamazsın" demek istemiş.
Şah, durumdan memnun görünmüş.
"Peki, oyunu ve dersini beğendim. Dile benden, ne dilersen." demiş.
"Satrancın, matematikle ne ilgisi var?" diyorsanız, işte şöyle bir ilişkisi var.
Rahip, bu olay üzerine, Şah'ın alması gereken dersi hâlâ almadığını düşünerek,
"Bir miktar buğday istiyorum. Sana bulduğum bu oyunun birinci karesi için bir buğday istiyorum. İkinci karesi için iki buğday istiyorum. Üçüncü karesi için dört buğday istiyorum. Böylece, her karede, bir önceki karede aldığım buğdayın iki katı buğday istiyorum. Sadece bu kadarcık buğday istiyorum." demiş.
Şah, kendi gibi yüce ve kudretli bir şahtan, isteye isteye üç-beş tane buğday isteyen bu rahibin, küstahlığa varan alçakgönüllüğüne sinirlenmiş ve ona bir ders vermek istemiş.
"Hesaplayın. Hak ettiğinden bir tane fazla buğday vermeyin!" demiş.
İnce Hesap
Hesaplamaya başlayınca, ilk kareler kolay gitmiş. Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday... Ancak, 10. kareye gelindiğinde, toplam 1023 buğday vermeleri gerekiyormuş. Hesabın böyle gideceğini, rahibe, üç-beş buğday vereceklerini zannediyorlarmış. 15. karede, yalnızca 1.5 kilo buğday vereceklermiş. 25. kareye gelince, vermeleri gereken buğdayın, 1.5 ton olduğunu görmüşler ama fazla heyecanlanmamışlar. Oysa, 31. kareye gelince, bu işin şakası olmadığını anlamaya başlamışlar. Çünkü, vermeleri gereken buğday, 92 tonmuş.
Yine hesaplamaya devam etmişler. 49. kareye geldikleri zaman, 24 milyon ton buğday vermeleri gerektiği ortaya çıkmış. [Bu ise Türkiye'nin bir yıllık buğday üretiminden daha fazla.] 54. kareye geldiklerinde, 771 milyon ton buğday vermeleri gerekir. [Bu da dünyanın bugünkü ölçülere göre birbuçuk yıllık buğday üretimi.]
"Madem hesaba başladık, devam edelim" deyip bitirmişler. 64. kare de tamamlandığında, bugünkü ölçülerle dünyanın 1500 yıllık buğday üretimini rahibe vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.
Bu öykünün sonu bilinmiyor. Rahip, bir miktar buğdaya râzı olup gitti mi, yoksa Şah'tan iyi bir azar mı işitti bilmiyoruz. Satrancın, günümüzden yaklaşık 1300 yıl önce bulunduğunu ve eskiden de dünyanın yıllık buğday üretiminin bugünkünden daha az olduğunu göz önünde bulundurursak, rahibe olan borcumuzu hâlâ ödeyemediğimiz, hâlâ borçlu olduğumuz ortaya çıkar.
1. karede 20 = 1
2. karede 21 = 2
...
10. karede 210 = 512
...
30. karede 230 = 536.870.912
...
60. karede 260 = 576.460.752.303.423.488
...
63. karede 263 = 9.223.372.036.854.775.808
64. karede 264 = 18.446.744.073.709.551.615
Bu sayının matematik dilindeki karşılığı ise
63Σ n = 0
2n = 264 - 1 = 18.446.744.073.709.551.615 )
- SATRANÇ ile ŞATRANÇ
- SATRANÇ ile SATRANÇ OYUNCUSU ile SATRANÇ KARESİ ile SATRANÇ TAHTASI
( CHESS vs. CHESS PLAYER vs. CHESS SQUARE vs. CHESSBOARD )
( شطرنج ile شترنج ile شطرنج باز ile خانه شطرنج ile تخته شطرنج )
( SHATRANJ ile SHTARANJ ile SHATRANJ BAZ ile KHANEH SHATRANJ ile TAKHTEH SHATRANJ )
- SATRANÇ ile SATRANÇLI ile SATRANÇÇI/LIK ile SATRANÇ TAŞI ile SATRANÇ VEZNİ ile SATRANÇ TAKIMI ile SATRANÇ TAHTASI
- SATRANÇTA:
AÇILIŞ ve/||/<> YAPILMAMASI GEREKENLER
( * At ile başlanmaz!
* Kalelerin önündeki piyonlarla başlanmaz! [Yandan değil ortadan başlanır!]
* Vezir'in önündeki piyonla başlanmaz! )
- SAT-SANG:
Doğru ve bilge kişilerle beraberlik. -ve
- SATTIRMAK ile SATTIRABİLMEK
- SATTVA <
( Aydınlatan. )
- SATTVA ile ...
( Varlık, varoluş, gerçek öz. Yoga'da saflık ya da iyilik niteliği. "Sattvik", saf, doğru. )
- SATTVANUBHAVA ile ...
( Evrenin gerçek uyumunu (sattva, varlık) duymak, yaşamak deneyimi(anubhava). )
- SATURATED İLE UNSATURATED İLE TRANS ile/||/<> YAĞ ASİTLERİ
( Lipid yapı taşlarının sınıflandırması. )
( Formül: C₁₆H₃₂O₂ (palmitik) )
- SATURATION ile ...
( Rengin tokluğu. )
- SATÜRN ile BJ1407b
( ... İLE Satürn'ünkine benzer halkaları olan ilk öte gezegendir. Bizden yaklaşık olarak 420 ışık yılı uzakta olan bu gezegenin halkaları, Satürn'e göre o kadar çok ve uzundur ki, neredeyse Güneş'ten, Venüs'e kadar olan alanı kaplamaktadır. Jüpiter'den 20-30 kat daha büyük olan bu gezegen, Satürn'ün yerinde olsaydı, halkaları, Dünya'nın gökyüzüne kadar gelir ve dolunaydan çok daha büyük görünürdü. )
- SATÜRN ile/ve/||/<> ENCELADUS
- SATÜRN ve/||/<> HALKALARI
( ... VE/||/<> Satürn'ün halkaları, 4.4 milyar yıl önce Satürn ile birlikte oluşmuştur. [30-40 milyon yıl önce oluştuğu da söylenilmektedir.] Gezegenin halka sistemi, uydularıyla arasında olan etkileşim sonucu oluşmuştur. Halkaları, büyük ölçüde, su buzu ve çok az miktarda da tholin ve silikat toz parçacıklarından oluşmuştur. Güneşin ultraviyole ışınlarının, su buzu ile etkileşmesi sonucu ortaya oksijen ve hidrojen çıkmaktadır. Bu da Satürn'ün halkalarının, kendilerine ait bir atmosferi olduğunu göstermektedir. Satürn'ün halkalarının kalınlığı sadece 20 cm.'dir. )
- SATÜRN ve/||/<> TİTAN
( ... VE/||/<> Satürn'ün en büyük uydusudur ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen bu okyanusların, metan gazının sıvı durumu olduğu görülmüştür. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -180 °C'dir. )
- SATÜRN URANÜS
( ... İLE/VE/<> Bulunuşu/adlandırılışı, 1781'dedir. )
( Güneşe uzaklık sırasında yedinci olan ve güneş çevresindeki dolanımını 84 yılda tamamlayan gezegen. )
( Uranüs'ün, mavi-yeşil renkte olmasının, atmosferinde bulunan metan gazından kaynaklandığı düşünülüyor. Uranüs'ün Satürn gibi halkalarının olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu halkalar, Satürn'den daha az ve incedir. Ortalama sıcaklığı -197 °C olup Satürn'den sonra en sert rüzgarlara sahip ikinci gezegendir. )
( SATURN~URANUS )
- SATÜRN'ÜN HALKALARI:
3 ile/ve/değil/||/<>/> 6
- SATVET[Ar.] değil/yerine/= (ZORLU/SİNDİRİCİ) GÜÇ
- SATYAM-SHİVAM-SUNADRAM ile ...
( Doğru, iyi, güzel. Satyam(doğruluk), shivam(lütufkâr~hayırkâr shiva), sundaram(güzel). )
- SAUCE :/yerine SOS
- SAUNA[Fince] ile/ve/<> MUNÇA
( ... İLE/VE/<> Taşkömürü ile ısıtılan sauna.[Kazan'da.] )
- SAV ile İLERİ SÜRÜŞ | DENETLENEBİLİR İDDİA
- SAV = MÜDDEA, TEZ = THESIS[İng.] = THÈSE[Fr.] = THESE, THESIS[Alm.] = THESIS[Yun.] = TESIS[İsp.]
- S.A.V. değil/yerine/= S.A.S.
- SAV ile/||/<> SAVA
( Haber. İLE/||/<> Havadis. )
- SAV/İDDİAYA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE
( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )
- SAVAB - HATA ile SEVAP - GÜNAH
- SAVÂB[Ar.] ile SEVÂB[Ar.] ile SEVVÂB[Ar.] ile SAVB[Ar.]
( Doğruluk, dürüstlük. Doğru hareket/davranış/düşünce. | Doğru, dürüst. İLE Ödüllendirilen hareket/davranış/tutum. | Hayırlı hareket, hayır işleme. İLE Elbiseci. İLE Yön/cihet, taraf. )
- SAVAKLAMAK ile SAVAK
- SAVAN ile SAVANA
- SAVANNA(H)/SAVANA[Fr. < İsp.] ile ...
( Ekvator kuşağındaki geniş çayırlar. )
- SAVAŞ ARABASI ile ARABA SÜRÜCÜSÜ ile ARABACI
( CHARIOT vs. CHARIOT DRIVER vs. CHARIOTEER )
( ارابه ile اراده ile ارابه ران ile ممسک الاعنه )
( ARABEH ile ARADEH ile ARABEH RAN ile ممسک الاعنه )
- SAVAŞ, CEMİLE (İST. 1977) :
( Sarıyerli yazarlardan olup 1977'de İstanbul'da doğdu. Lise öğrenimini takiben uzun bir süre Açık Hava Reklam sektöründe çalıştı. Bilahare İstanbul Yaşam ve Halkız Biz Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Yazın hayatına çocuk yaşta başladı. Şiirlerini "Kalemim Susarsa" isimli kitabında topladı. Gerçek yaşamla ilgili hikâye ve denemelerini ise "Yamalı Hayat" adı altında yayımladı. Şiirlerinden bir kısmı bestelendi. Çalışmalarını "Sokak Şairleri" diye adlandırılan "Şiir Sokakta" grubu ile yürütmekte şiir ve edebiyatın diğer kolları ile ilgili çalışmalar yapmaktadır. Sarıyer Belediye'sin düzenlediği Edebiyat Günlerine katılmakta ve edebiyat etkinliklerinde aktif olarak yer almaktadır. )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile ASKERİCİLİK/MİLİTARİZM
- SAVAŞ değil/yerine/>< BARIŞ
( İyisi yoktur. DEĞİL/YERİNE/>< Kötüsü yoktur. )
- SAVAŞ ile/değil FETİH
( [not] WAR vs./but CONQUEST )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA
( POLEMOS ile STAZIS )
- SAVAŞ ya da KORSANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< TİCARET
- SAVAŞ ile KORSANLIK ile TİCARET
- SAVAŞ yerine MÜCADELE
- SAVAŞ ile/ve/değil/yerine/< SALDIRI/Ş
- SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT
- SAVAŞ ile SAVAŞ ÇIĞLIĞI ile SAVAŞA HAZIRLIK ile SAVAŞ ALANI ile SAVAŞ ALANI ile SAVAŞ GEMİSİ
( BATTLE vs. BATTLE CRY vs. BATTLE READINESS vs. BATTLEFIELD vs. BATTLEGROUND vs. BATTLESHIP )
( جنگ ile پيکار ile نبرد ile مصاف ile رزم ile پيکار کردن ile کارزار ile شعار جنگي ile آمادگي رزمي ile نبردگاه ile عرصه ile عرصه منازعه ile رزمگاه ile رزم گاه ile کشتي جنگي ile رزمناو ile رزم ناو ile ناو )
( JANG ile PEYKAR ile NABARD ile MOSAF ile RAZM ile PEYKAR KARDAN ile KARZAR ile SHOAR JANGY ile AMADEGY RAZMY ile NABARDEGAH ile ARSEH ile ARSEH MENAZEH ile RAZMGAH ile RAZM GAH ile KESHTY JANGY ile RAZMNAV ile RAZM NAV ile ناو )
- SAVAŞ ile/ve/değil/yerine SAVAŞIM
- SAVAŞ ile/ve/değil/||/<>/< TUZAK
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]
- [ne yazık ki]
SAVAŞ DÖNEMLERİNDE:
RİTÜELLEŞMİŞ ile SINIRLAMACI OLAN ile FETİH ile MUTLAK AMACI OLAN ile SINIRI OLMAYAN
- SAVAŞIM ile SAVAŞIMCI/LIK
- [ne yazık ki]
SAVAŞLARDA:
PARTİZAN ile/<> GERİLLA ile/<> TERÖR
- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
RASYONEL ile/ve/<> KİTLELERİN SEFERBER EDİLDİĞİ ile/ve/<> ASİMETRİK
- SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA
- SAVAŞMAK ile SAVAŞTIRMAK ile SAVAŞABİLMEK ile SAVAŞ ile SAVAŞÇI/LIK ile SAVAŞ ALANI ile SAVAŞ DÜZENİ ile SAVAŞ GEMİSİ ile SAVAŞ SEBEBİ
- SAVAŞMAMA ile/ve/||/<> MESAFE ALMA
- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"
- SAVATLAMAK ile SAVATLANMAK ile SAVAT ile SAVATLI
- SAVCI/LIK ile GENEL SORGU SAVCI/LIĞI
- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"(HERHANGİ) (BİR) ZANLI YAKALAMAK" değil (İLGİLİ/KANITLI) ZANLIYI YAKALAMAK
- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"ALEYHTE KANIT TOPLAMAK" değil HEM LEHTE, HEM DE ALEYHTE; NE LEHTE, NE DE ALEYHTE KANIT TOPLAMAK
- SAVE vs. CARE
- SA'VE[Ar. çoğ. SA'VÂT, SIÂ] ile ...
( Kuyruk sallayan kuş. )
- SAVE :/yerine KAYDETMEK, KURTARMAK
- SAVHA VAKFI :
( Reşitpaşa mahallesinde Bulunan bu vakıf önceleri Bahriye Üçok Sağlık ve Kültür Merkezi idi. Sonraları ismi Savha Vakfı olarak değiştirildi. Halen Savha Vakfı Reşitpaşa Diyaliz ve Laboratuar merkezi olarak hizmet vermektedir (bkz. Bahriye Üçok Sağlık ve Kültür Merkezi). )
- SAVING :/yerine BİRİKİM
- ŞAVK/ŞEVK[Ar.] değil/yerine/= IŞIK
- ŞAVKIMAK ile ŞAVK
- SAVLAMAK ile SAVLA
- SAVLET/HAMLE[Ar.] değil/yerine/= ATILIM
- SAVM ile/ve ZÜHD
- SAVMAK ile SAVMACI/LIK
- SAVM-I DÂVÛD ile ...
( BİR GÜN ORUŞ TUTMAK, BİR GÜN TUTMAMAK )
- SAVRUK ile SAVSAK
( Aklını işine vermeyen, dikkatsiz. | Düzensiz, dağınık. İLE İşlerine önem vermeyip onları gelişigüzel yapıveren ya da daha sonraya bırakan. )
- SAVRULMAK ile/değil/yerine/>< SALINMAK
- SAVRULMAK ile/değil SARSILMAK
- SAVRULMAK ile SAV ile SAVA ile SAVACI/LIK ile SAV SÖZ ile SAVI KANITSAMA
- [ne yazık ki]
SAVSAKLAMA ile/ve/||/<> BOŞVERME
- SAVSAKLAMA ile/ve/<> SALLAMA
- SAVSAMAK ile SAVSAKLAMAK ile SAVSAKLANMAK ile SAVSAK
- SAVT[Ar.] ile KELÂM[Ar.]
- SAVT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAMT[Ar.]
( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Susmak. )
- SAVT[Ar.] ile SAVT[Ar.] ile ŞAVT[Ar.]
( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE Kamçı, kırbaç. İLE Tavafta, her dönüşün adı. )
- SAVT[Ar.] ile SIYÂH[Ar.]
- ŞAVULLAMAK ile ŞAVUL
- SAVUNDUĞUNDAN DOLAYI BİLMEK ile/değil/yerine/>< BİLDİĞİNDEN DOLAYI SAVUNMAK
- SAVUNMA HAKKI ile/ve/||/<> KENDİNİ İFADE ETME HAKKI
- SAVUNMA İÇİN BAHANE (BULMAK) ile/yerine/değil ŞÜKÜR İÇİN BAHANE (ARAMAK/BULMAK)
( Bulmak için değil, kaybetmek için arıyoruz. )
( Her mazharata bir mazeret bulunur. )
( [not] EXCUSE FOR DEFENSE vs./but EXCUSE FOR GRATITUDE
EXCUSE FOR GRATITUDE instead of EXCUSE FOR DEFENSE )
- SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
BASTIRMA ile/ve/değil/||/<> BÖLME
- SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
FİZİKSEL OLARAK KAZANILMIŞ SAVUNMA SİLAHLARI ile/ve DAVRANIŞSAL OLARAK KAZANILMIŞ SAVUNMA HAREKETLERİ
- SAVUNMA MEKANİZMASI ile/ve/||/<> AVUNTU
- SAVUNMA/LIK ile SAVUNMALI ile SAVUNMASIZ/LIK ile SAVUNMA OYUNCUSU
- SAVUNMA ile/ve/değil/yerine ARKASINDA/ARDINDA DURMA
- SAVUNMA ile CAHİLLERİN "SAVUNMASI"
( Konu/olgu çerçevesinde kalarak geçerli dayanakçaları öne sürme çabası ve hakkı. İLE Konuyu/olguyu değerlendirmek yerine ya kendilerini savunurlar ya da kişileri örnek gösterir ve saldırırlar. )
( Duygular, bilgilerle ters orantılıdır. Ne kadar az biliş varsa o kadar savunuş vardır. )
( DEFENCE vs. DEFENCE OF IGNORANTS )
- SAVUNMA ile DESTEKLEME
( TO DEFENCE vs. TO SUPPORT )
- SAVUNMA ve/||/<> GÜDÜLENME ve/||/<> KAYGI
- SAVUNMA ile ÖNCELLEME
( TO DEFENCE vs. TO PRECEDE )
- SAVUNMA ile SAVUNMA AVUKATI ile SAVUNULABİLİR ile SAVUNMA ile SAVUNMA DURUŞU
( DEFENSE vs. DEFENSE ATTORNEY vs. DEFENSIBLE vs. DEFENSIVE vs. DEFENSIVE POSTURE )
( پدآفند ile استحکامات ile تدافع ile دفاع ile وکيل مدافع ile قابل دفاع ile پدافندپذير ile تدافعي ile مقام تدافع ile دفاعي ile پدآفندي ile حالت دفاعي )
( پدآفند ile ESTAHKAMAT ile تدافع ile DAFA ile VAKYLE MADAFE ile GHABEL DAFA ile PEDAFANDPAZYR ile TADAFEY ile مقام تدافع ile DAFAY ile پدآفندي ile HALT DAFAY )
- SAVUNMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAVUŞTURMA
- SAVUNMA ile/ve/||/<> "... SAYMA"
- SAVUNMA ile/değil/yerine SERİMLEME
- SAVUNMA ile/ve/değil "TUTMA"
- SAVUNMAK ile DİRENMEK
( TO DEFEND vs. TO RESIST )
- SAVUNMAK ile KORU(N)MAK
( TO DEFEND vs. TO (GET) SAVE )
- SAVUNMAK ile SANIK ile SAVUNDU ile DEFANS OYUNCUSU
( DEFEND vs. DEFENDANT vs. DEFENDED vs. DEFENDER )
( دفاع کردن ile مدافعه کردن ile مدعي عليه ile دادخوانده ile عاصم ile حامي ile مدافع ile پدآفندگر )
( DAFA KARDAN ile MADAFEH KARDAN ile مدعي عليه ile DADKHANDEH ile عاصم ile HAMY ile MADAFE ile PEDAFANDEGAR )
- SAVUNMAK ile SAVUNULMAK ile SAVUNDURMAK ile SAVUNABİLMEK ile SAVUNU ile SAVUNUCU/LUK
- SAVUNUCU YAKLAŞIM/AÇIKLAMA ile/değil/yerine İKİNCİL/ALTERNATİF YAKLAŞIM/AÇIKLAMA
- SAVUNUCULUK ile AVUKAT
( ADVOCACY vs. ADVOCATE )
( طرفداري ile وکيل مدافع ile طرفدار بودن )
( TARAFDARY ile VAKYLE MADAFE ile TARAFDAR BODAN )
- SAVUNULMASI BİZE DÜŞMEZ değil SAVUNULMASINA GEREK KALMAZ/YOKTUR
- SAVURGAN/LIK ile SAVURGANCA
- SAVURGANLIK ile ABARTILI ile ABARTILI KONUŞMALAR ile FANTEZİ ile ABARTMAK ile İSRAF
( EXTRAVAGANCE vs. EXTRAVAGANT vs. EXTRAVAGANT TALKS vs. EXTRAVAGANZA vs. EXTRAVAGATE vs. EXTRAVEGANCE )
( زيادهروي ile گزافگري ile ولخرجي ile غيرمعقول ile ولخرج ile خرافات ile اثرخيالي ile کارنامعقول کردن ile بي اعتدالي )
( ZYADEGROY ile GOZAFGARY ile ولخرجي ile غيرمعقول ile VALKHARJ ile KHARAFAT ile اثرخيالي ile KARNAMAGHOL KARDAN ile BEY ETEDALY )
- SAVURGAN/LIK >< CİMRİ/LİK
- SAVURGAN/LIK ile/ve/<>/değil/yerine DAĞINIK/LIK
- SAVURGAN/LIK ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- SAVURMAK ile SALLAMAK
- SAVURMAK ile/değil/yerine/>< SAVUNMAK
- SAVURMAK ile SAVURTMAK ile SAVURABİLMEK ile SAVUR
- SAVUŞMAK ile SAVUŞUVERMEK
- SAVUŞMA/CIZLAM[argo] ile SIVIŞMA
( Kaçma. İLE Ortadan kaybolma. )
- SAVUŞTURMAK ile SAVUŞTURABİLMEK
- SAXLAMAQ[Azr.] = DURDURMAK[Tr.]
- SAXSI[Azr.] = ÇÖMLEK[Tr.]
- SAY vs. TELL
- SA'Y/SA'Y Ü GAYRET ile ...
( ÇALIŞMA, ÇABALAMA, GAYRET, EMEK | GEÇİNMEK İÇİN İŞ İŞLEME )
- SAY[Ar.] değil/yerine/= ÇALIŞMA/EMEK
- SAY ile/||/<> SAYA
( Düz tabaka biçiminde ince, yassı taş, çakıl. İLE/||/<> Yumuşak taş. )
(1996'dan beri)