S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(126/181)
- ORTALAMA ile/ve/||/<> GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ
- ORTALAMA ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK
( [not] AVERAGE vs./and/but APPROXIMATE
APPROXIMATE instead of AVERAGE )
- ORTALAMA ile YAKLAŞIK
- [Ortalık yerde karıştırılmamalı!]
BURUN DELİKLERİ ve/||/<> KULAK DELİKLERİ
- ORTAM:
HAREKETİ TETİKLEMEZ ile/değil/hatta/>< ENGELLER
- ORTAM İÇİN:
KOKU/YOR ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> HAVA/SIZ
- ORTAM ile ALTYAPI
- ORTAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR
- ORTAM ile/değil ORTAĞIM
- ORTAM ile/ve/değil/<> ORTALIK
- ORTAMA GİRMEK ile/ve/<> ORTAMDAN ÇIKMAK
( Ortamda bulunan kişilerin, sizin orada/aralarında bulunup bulunmamanıza göre gösterdikleri memnuniyet ya da rahatsızlıklarıyla orantılıdır. )
- ORTANCA ile ORTANCA
( Yaş bakımından, üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan. | Büyüklük, irilik bakımından, üç nesne arasında, sondan ya da baştan ikinci gelen. İLE Taşkırangillerden, kırmızı, pembe ya da mor renkli çiçeklerini yaz başında açan, gölgelik yerlerde yetiştirilen bir süs bitkisi. )
( ... cum HYDRANGEA HORTENSIA )
- ORTASINDA ile ARASINDA
( Bacaklarının ortasında ne vardır?: Diz/ler! [arasında değil!] ;) )
- ORTAYA ÇIKARMA ile ÖNE ÇIKARMA
( TO EXPOSE vs. TO BRING FORWARD )
- ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME
- ORTAYA ÇIKMA ile KENDİNİ GÖSTERME
- ORTA YOL ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM
- ÖRTBAS["ÖRTPAS" değil!] ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK
( ... vs. TO IGNORE )
- ORTEZ ile/ve/||/<> PROTEZ
( Kaybedilen örgenlerin desteklenmesinde ve düzeltilmesinde yardımcı olan araçlar. İLE/VE/||/<> Herhangi bir örgen kaybı yaşandığında oluşturulan yapay örgenler. )
- ORTH-/ORTHO- ile/||/<> OST-/OSTE-/OSTEO-/-OSTEON ile/||/<> OSSEO-/OSSİ- ile/||/<> SPHEN-/SPHENO- ile/||/<> CHONDR-/CHONDRİ-/CHONDRİO-/CHONDRO- ile/||/<> FRACT-
( Düz, normal, doğru, gerçek. İLE/||/<> Kemik. İLE/||/<> Kemik, kemiksi. İLE/||/<> Kama, kama biçiminde, sfenoid kemikle ilgili. İLE/||/<> Kıkırdaktan oluşmuş, kıkırdak. İLE/||/<> Kırık, kırılma. )
- ORTOPEDİST ile PODİATRİST(/CHIROPODIST)
( Kemik, eklem ve kas uzmanı. İLE Ayak uzmanı. )
( ORTOPEDİ[Yun. ORTHOS: Doğru. | PAIS/PAIDOS: Çocuk.]: Tıbbın, çocuklardaki gövde biçimsizliklerini düzelten ya da önleyen bir kolu. | Gövdedeki kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan örgen bozukluklarını sağaltan cerrahi kolu. | Hastahanelerde, bu tür sağaltımların yapıldığı bölüm. )
- ORTOREKSİYA NERVOZA/ORTHOREXIA NERVOSA[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI BESLENME TAKINTISI
- ORTOZ ya da/= ORTOKLAZ[Fr. < Yun.]
( Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça halinde dilinen bir çeşit potasyum feldispat. )
- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB
- ÖRTÜ ile/değil ÖRTENEK
( ... İLE/DEĞİL Hayvanların gövdesini örten deri, kıl, tüy, pul gibi dokuların tümü. | Bazı örgenleri örten zarlara verilen ad. )
- ORTU ile OTRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin ortası. İLE Herhangi bir şeyin ortası ya da kenarları olan herhangi bir şeyin ortası. )
- ÖRTÜ ile PUŞİDE[Fars.]
( ... İLE Türbelerde sandukaların üzerine örtülen süslü kumaş. )
- ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME
- ÇEVİRİ:
ÖRTÜK ile/ve/||/<> AÇIK
( COVERT TRANSLATION vs. OVERT TRANSLATION )
- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI
- ÖRTÜK ile ÖRTÜLÜ ile ÖRÜLÜ
( Örtülü, kapalı. İLE Örtüsü olan. | Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış. | Açıklama yapmadan, kapalı olarak, müphem. İLE Örülmüş olan. )
- ÖRTÜK = ZIMNİ = IMPLICIT[İng.] = IMPLICITE[Fr.] = IMPLIZITE[Alm.]
- ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTUK/ORTUQ = ORTAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN
- ÖRTÜ/LÜ ile PERDE/Lİ
( CLOTH vs. CURTAIN )
- ÖRTÜLÜ/PERDELİ ile AÇIK
( ... ile VUZÛH )
( CONCEALED vs. OPEN )
- ÖRTÜŞEBİLİRLİK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞTÜRÜLEBİLİRLİK
( CONGRUENCE )
- ÖRTÜŞME ile BİRLEŞME
( INTERSECTION vs. TO CONJUNCTION )
- ÖRTÜŞME ile/ve BULUŞMA
( INTERSECTION vs./and TO BRING TOGETHER )
- ÖRTÜŞME ile BULUŞMA
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK
- ÖRTÜŞME ile/ve/<> UYUMLULUK
- ORU ile ÇUKUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buğday, şalgam ve buna benzer şeyleri saklamak için kazılan çukur. İLE ... )
- ORUÇ ile/ve/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR]
- ORUÇ ile/ve EZBER BOZMAK
- ORUÇ ile/ve NAFİLE ORUÇ
( Bozulmaz. İLE/VE Bozulabilir. )
- ORUÇ ile/ve/değil SAVM-I DÂVÛD
( ... İLE/VE/DEĞİL Bir gün tutarak, bir gün tutmadan uygulanan oruç. )
- ORUÇ ile/ve SAVM-I VİSÂL
- ORUÇ ile/ve/<> TEKNE ORUCU
( ... İLE/VE/<> Çocuklara, öğlene kadar tutturulan alıştırma orucu. )
- ORUÇ ile TEŞYÎ[< ŞİYÂ]
( ... İLE Uğurlama, selâmetleme. | Ramazan'dan sonra altı gün[Şevval'in 1'inden, 6'sına kadar] oruç tutma. )
- ORUÇLU yerine NİYETLİ
- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN
- ORUM ile ORUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir tutam ot. İLE Bir yıllık kurumuş ot. )
- ÖRÜMCE ile ÖRÜMCEK
( Yeşil renkli tırtılları, incirde yaprak ve ham meyve kemiren kelebek. İLE Örümcekler takımından, eklemli hayvan. | Örümceğin ördüğü. | Yürüteç. )
( ANTHOPHILA PARIANA cum ARANEA )
- ÖRÜMCEK MAYMUN ile/ve (BIYIKLI) İPEK MAYMUNU ile/ve SİNCAP MAYMUNU ile/ve BAŞLIKLI MAYMUN
- ÖRÜMCEK ile ALTIN TEKERLEK ÖRÜMCEĞİ
(
)
( )
- ÖRÜMCEK ile DARWIN KABUKLU ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile/değil DEVE ÖRÜMCEĞİ/SARIÖMER/SARIKIZ/BÖĞ/BÖĞÜ/BÖYÜ
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( Kuzey Irak çöllerinden gelen bu böcek, zehriyle bir insanı öldürebilecek güçtedir. )
( Sıcak ve kuru arazilerde yaşarlar. Genellikle geceleri ortaya çıkarlar. )
( Çok saldırgan yapıları vardır. Güçlü çene yapısı nedeniyle et parçasını dahi koparabilirler. )
( Yetişkin bir Sarı Ömer'in boyu, yetişkin bir insan eli kadardır. )
( İkisi aynı ortamda kalsa ikisinden biri ölene kadar durmadan savaşırlar. )
( Hızlı zıplama yetenekleri sayesinde avını kolayca yakalayabilirler. Bir metreye kadar zıplayabilen türleri vardır. )
( Örümceğimsiler sınıfının en hızlısıdır. Hızlı koşma konusunda eklembacaklılar filumu içinde yer alan Amerika hamamböceği (Periplaneta americana) türünden sonra ikinci sırada Galeodes cinsinden, Sarı Ömer'ler yer alır. )
( ... İLE/DEĞİL
)
( ... cum SOLIFUGAE )
( ... vs. CAMEL SPIDER )
- ÖRÜMCEK ile/ve KÖR ÖRÜMCEK
( ... İLE/VE Büyük gözlü Kurt Örümceği ailesine mensuptur. )
( ... İLE/VE Sadece Hawaii'deki Kauai volkanik adasında üç zifiri karanlık mağarada yaşarlar. )
- ÖRÜMCEK ile KURT ÖRÜMCEĞİ
(
)
- ÖRÜMCEK ile LOBLU ÖRÜMCEK
(
)
( ... cum ARGIOPE LOBATA )
- ÖRÜMCEK ile MÜHÜR ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile TAVUSKUŞU ÖRÜMCEĞİ
(
)
- ÖRÜMCEK ile/ve YENGEÇÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile ZIPLAYAN ÖRÜMCEK
- ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK
( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )
- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> BAĞLAM
- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ
- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ
( PATTERN vs./and/<> APPEAR )
- ÖRÜNTÜLENDİRME ile/ve/||/<> YAPILANDIRMA
- TERBİYE/ORYANTASYON değil/yerine/= EĞİTME/EĞİTİM/YÖNLENDİRME/UYUM
- ÖS-DA/FEATURE LEVEL SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ÖZELLİK SEVİYESİ DUYGU ÇÖZÜMLEMESİ
- OŞ ile OŞ ile OŞ OŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Böyle, bu biçimde. İLE Şimdi. İLE Öküzü su içmeye teşvik etmek için çıkarılan ses. )
- OSAL ile OSAYUK/OSAYUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Savsak, özen göstermeyen kişi. İLE Boşlayan/ihmalkâr kişi. )
- OŞİNOGRAFİ[İng. < OCEAN] değil/yerine/= ANADENİZ BİLİMİ
- OSMAN AĞA ÇEŞMESİ :
( Uskumruköy'ün aşağı mahallesinde olduğu "İstanbul Çeşmeleri" kitabında belirtilen bu çeşme yerinde yoktur (H.1198 - M.1783). )
- OSMAN KABİL CAMİİ :
( Pınar mahallesindeki Osman Kabil Camii 1977'de yapılan ve tarihi özelliği olmayan bir camidir. )
- OSMAN REİS CAMİİ :
( Derya Reislerinden Osman Ağa tarafından 1635'te yaptırılan cami Köybaşı Caddesi üzerindedir. Cami 1903'te Ahmet Arif (Afif) Paşa tarafından bugünkü durumu ile yeniden inşâ edildi. )
- OSMAN REİS MEZARLIĞI :
( Tarabya'da bulunan küçük bir mezarlığın adıdır. Deniz yolu ile kum taşıyan Osman Reis ile arkadaşları fırtınaya yakalanıp tekneleri batkınca hepsi boğulmuşlar ve Garaj Restaurantın bulunduğu yerin arka tarafındaki yamaca gömülmüşler. Mezar taşları mevcuttur. Bu mezarlıkta gömü yapılmamaktadır. )
- OSMAN SAÇMACI İLK ÖĞRETİM OKULU :
( Emirgan'da Osman Saçmacı İlköğretim Okulu 1964/1965 öğretim yılında Karacapaşa İlkokulu adı ile açıldı. 1997/1998'de yeni ilavelerle büyütülen okulun adı Osman Saçmacı İlköğretim okulu olarak değiştirildi. )
- OSMANCIK PİRİNCİ ile BALDO PİRİNCİ
- OSMANELİ(BİLECİK) < LEFKE
- OSMANLI ARŞİVİ ile/ve CUMHURİYET ARŞİVİ
( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )
- OSMANLI İMPARATORLUĞU değil OSMANLI DEVLETİ
( Avrupa'lıların sonradan yüklediği bir tanımdır. Osmanlı, hiçbir zaman "imparatorluk" olmamıştır! [insanı, hak ve hukuku hiçe saymak gibi bir tutumu yoktur] )
- OSMANLI MEZARLIĞI :
( Rumelihisarı'nın üst kısımlarında ve Küçükdere Ayazmasının yakınında bulunan bu mezarlık yıllar önce ortadan kaldırıldı. )
- OSMANLI PARALARI'NDA
- OSMANLI SULTANI VE EŞİ değil
FRANSA KRALI VE KRALİÇESİ
( Fransa'da yapılan şark gecelerinde Kral ve Kraliçe'nin giydikleri Osmanlı giysileriyle yapılmış resimdir. )
( Paris'te, Versay Sarayı'ndadır. )
- OSMANLI TÜRKÇESİ, TAPU TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
( Osmanlı Türkçesi, Tapu Terimleri Sözlüğü için burayı tıklayınız... )
- OSMANLI TÜRKÇESİ'NDE[LÛGAT] [A-Z]
- OSMANLI < GERMİYANOĞULLARI
( Siyasi oluşum. < İlmî geçmiş. )
- OSMANLICA değil OSMANLI TÜRKÇESİ
- OSMANLICILIK ile/ve/||/<>/> İSLÂMCILIK ile/ve/||/<>/> TÜRKÇÜLÜK
- OSMANLI'DA:
UZUNLUK ÖLÇÜLERİ ile/ve ALAN ÖLÇÜLERİ ile/ve AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ
( Parmak, hat, nokta, kulaç, zirai mimari(zirai, mimari arşını), fersah, kara mili, berid (menzil), merhale, çarşı arşını, rubu (urup), kirah, endaze. İLE/VE Arşın kare(zirai kare), yeni dönüm, büyük dönüm, atik dönüm, atik evlek, yeni evlek, cerip, ayak kare, parmak kare, hat kare, çarşı arşın kare (çarşı arşını kare), urup kare, kirah kare, endaze kare. İLE/VE Okka(kıyye), batman, kantar, ludre, çeki, tonilato, dirhem, dünük, kırat, bakray, fitil, nekir, kıtmir, zerre. )
( Bazı XIV. yüzyıl kaynakları, İran-İlhanlı ağırlık birimi olarak kullanılan Lodra, Kantar, Okka ve Batman'ın[menn], hububat ölçüsü olarak kullanılan Kile ve Müdd'ün, Osmanlı öncesi Anadolu'da ölçü sisteminin temelini oluşturduğunu belirtmektedir. )
- Osmanlı Türkçesi Lûgat - Ferit Devellioğlu
- OSMİYUM[Fr. < Yun.] ile ...
( Mavi renkte, 2700 °C'de ergiyen, platin filizlerinde bulunan, çok kırılgan bir öğe. [Simgesi ile ABCDEF ( Os] )
- OSMO-/OZ- ile/||/<> OZO- ile/||/<> OSMO- ile/||/<> OSPHRESİO-
( Koku. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> İmpuls, ozmoz, impuls ya da ozmozla ilgili. İLE/||/<> Koku duyusu. )
- ÖŞR ile VERGİ
( Onda bir, ondalık, onda biri alınan vergi. | Kur'ân-ı Kerim'den 10 âyetlik kısım. )
- ÖSTROJEN İLE PROGESTERON İLE TESTOSTERON ile/||/<> CİNSİYET HORMONLARI
( Üreme sistemi hormonları. )
( Formül: LH surge → ovulasyon )
- ÖSTROJEN:
ÖSTRADİOL ile/ve/||/<> ÖSTRİOL ile/ve/||/<> ÖSTRON
- ÖSTROJEN ile/ve/değil/||/<> İZOFLAVON(FİTOÖSTROJEN)
( Östrojene, moleküler açıdan benzer fakat gövdeyi, östrojen gibi etkilemez.[Soya fasulyesinde östrojen bulunmaz, izoflavon (fitoöstrojen) bulunur.] )
- ÖSTROJEN ile/ve/||/<> TESTOSTERON
( Dişillerde birincil eşeysel hormon. İLE/VE/||/<> Erillerde birincil eşeysel hormon. )
- OSUG ile UYUM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir şeyin başka bir şeye uygun olması. İLE ... )
- OSURMAK ile OSRUK/OSRUQ ile OSURGAN ile OSRUŞMAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gaz çıkması. İLE Osuruk. İLE Çok osuran. İLE Osuruk yarıştırmak. )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR
(
)
( )
( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )
( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )
- OT ile BALIK OTU
( ... İLE Cava ve Malabar'da yetişen, zehirli meyve. )
( ... cum ANAMIRTA )
- OT ile/değil/yerine GÜL
( Bir ayda yetişir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir yılda yetişir. )
- OT ile KAŞIKOTU
( ... İLE Turpgillerden, iskorbüte karşı kullanılan, yaprakları kaşığı andıran, güzel çiçekler açan bir bitki. )
( ... cum COCHLEARLA OFFICINALIS )
- OT ile KEDİOTU
( ... İLE İki çeneklilerden, kök sapı hekimlikte kullanılan bir bitki. )
( ... cum VALERIANA )
- OT ile/||/<> ÖT
( Zehir[acı kavramından, ilaç/ilaç için kullanılan ve ilaç yapılan bitki]. İLE/||/<> Acı, safra. )
( GRASS/HERB vs./||/<> CHIRP/SOUND )
- OT ile OT ile OT ile OT ile OT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bitki. İLE Her tür kaba hayvan yemini, kuru otu anlatmak için kullanılan sözcük. İLE İlaç.[OTACI: Hekim.] İLE Zehir. İLE Ateş. )
- OTA-BOKA (KARIŞMAK, BURNUNU SOKMAK)
- OTAĞTEPE PİKNİK YERİ : OTAĞ TEPE
( Belgrad Ormanında ve Büyük Bendin yakınındadır. Otağtepe'nin bir adı da Otağı Hümayün Tepedir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a gelince otağını bu tepeye kurdurttuğu için bu ismi almıştır. Eşsiz bir güzelliğe sahip olan Otağtepe hemen yakınındaki Büyük Bend ile gelenler için mükemmel bir yerdir. )
- ÖTANAZİ["ÖTENAZİ" değil!]/EUTHANASIA[İng.]/EUTHANASIE[Fr.]/STERBEHILFE[Alm.] ile ÖLÜM İSTEĞİ VE HAKKI
- OTARŞİ/OTOKRASİ[Yun. AUTOS: Kendi. | KRATOS: Erk.] ile/değil/yerine/>< OTARSİ[Fr. < Yun.]
( Hükümdarın, tüm siyasal erki elinde bulundurduğu yönetim biçimi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ekonomik alanda, kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin yönetim biçimi. )
- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK
- OTC/OVER-THE-COUNTER DRUGS[İng.] değil/yerine/= TEZGÂH ÜSTÜ İLAÇ, RAFÜSTÜ İLAÇ
- ÖTE-BERİ
- ÖTEDUYUM/ÖTEGÖRÜ/UZADUYUM/RÂBITA/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
( [not] TELEPATHY vs./but TO THINK SAME THING )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile DURUGÖRÜ
( NAKL-İ MEVCE ile ... )
( TELEPATHY vs. CLAIRVOYANCE )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA
- Öteduyumsal/uzaduyumsal/telepatik KONUŞ!!!
- ÖTEKİ DENEYİMLER/İ/M ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCEKİ DENEYİMLER/İ/M
- ÖTEKİ DİLLERDEN, TÜRKÇE'YE GİRMİŞ SÖZCÜKLER ile/ve/||/<>/< TÜRKÇE'DEN, ÖTEKİ DİLLERE GİRMİŞ SÖZCÜKLER
( ... ile/ve/||/<>/<
)
- ÖTEKİ KITALAR ile/ve/değil/||/<>/< AFRİKA
( Çoğu dünya haritası, Afrika'yı gerçekte olduğundan çok daha küçük gösterir. Örneğin ünlü Mercator projeksiyonu, Afrika'daki birkaç ülke de dahil olmak üzere ekvator yakınındaki bölgelerin boyutunu en aza indirir. Gerçekte, kıta bitişik ABD, Çin, Hindistan, Japonya ve çeşitli Avrupa ülkelerini sınırları içine sığdıracak kadar büyüktür. )
(
)
- ÖTEKİ ile/ve HERKES
- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE
( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )
- ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME
- ÖTEKİLERİ YOK SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRGİNİ ÖNE ÇIKARMAK
- ÖTEKİLEŞMİŞ/LİK ile/değil ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ/LİK
- [ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA
- ÖTEKİLEŞTİRME ile "ETİKETLEME" ile "DAMGALAMA"
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<> KORUYUCULUK/MUHAFAZAKÂRLIK
- ÖTEKİLEŞTİRME değil/yerine/>< [sadece] ÖTEKİ/BAŞKASI
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil TANIYAMAMA
- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/<> TEKTİPLEŞTİRME
- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRMEDE:
AYRIMCILIK ile/ve/<> NEFRET (SÖYLEMLERİ/TUTUMLARI)
- UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK
- ÖTEKİSİ değil ÖTEKİ
( "Sahibisi" demediğimiz gibi. )
- OTELCİLİKTE:
"MÜŞTERİ" değil/yerine KONUK/MİSAFİR
- ÖTESİ ile/ve/değil/||/<>/> SONRASI
- OTİSTİK/AUTISTIC[İng.] değil/yerine/= DIŞA KAPANIK
- OTİSTİK değil OTİZMLİ
- OTİZM ile/ve/<> BENCİLLİK ile/ve/<> TEKBENCİLİK
- OTİZM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= İÇEYÖNELİKLİK
- OTİZM ile/değil LYME
- OTİZM ile/ve/değil/<>/> SUSKUNLUK/MUTİZM
- OTLAR ile (O,) OTLAR
( Otun çoğulu. İLE Hayvanın otlaması/beslenmesi. | Birinin özensizce ve dikkatsizce [hayvanca] "yiyip içmesi" yönünde kişiye hakaret etme "sözü". )
- ÖTLEĞEN ile PEMBE GÖĞÜSLÜ ÖTLEĞEN
(
)
( SYLVIA COMMUNIS cum MENETRIES WARBLER )
- OTMAR, AHMET DEHA (ÜSKÜDAR, 1943) :
( Yüksek öğrenimini İngiltere'de tamamladı. İşe başladığı Ünilever Grubundan emekli oldu. Göz Nurunu Koruma Vakfı, Lions Vakfı, Türk Kimya Vakfı ve Cağaloğlu Lions Kulübü kurucu üyesidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. Fenerbahçe Spor Kulübü ve Büyük Kulüp üyesidir. )
- ÖTME ile KUĞURMA
( ... İLE Güvercinin ötmesi. )
- ÖTME ile/değil ÜVEYME
( ... İLE/DEĞİL Göğsünden ötmek. [güvercin, kumru gibi kuşlarda] )
- ÖTMEK ile VICIRDAMAK
( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )
- OTOBAN yerine OTOYOL
- OTOBİYOGRAFİ ile/ve APOJELİK
- OTOBÜS DURAKLARINI OTOBÜS NUMARALARINI/HATLARINI
- OTOBÜSLERDE:
SESSİZE ALMAK değil KAPATMAK/TAMAMEN KAPALI TUTMAK
( ON BUSES: [not] TO KEEP SOUND OFF - TO KEEP SHUT TOTALLY )
- OTOBÜSTE:
İLERLEMEK ile YANAŞMAK
- OTOBÜS/TREN/UÇAKTA:
KOLTUĞU ile/ve BAŞLIĞI
( ... İLE/VE Otobüs (Pulman) koltuklarındaki ense kısmının boş olması, yolcunun rahatının düşünülmemesi değil olası bir kaza ya da çarpma durumunda kafanın arkaya çarpmasıyla boynun kırılmamasını ve kafatasının çarptığı yerin sağlam olması gerekliliği içindir. )
- OTODİDAKT/İZM[Fr./İng.] değil/yerine/= ÖZÖĞRENEN / ÖZÖĞRENİM/Lİ
- OTOGAR ile OTOKAR[Fr. < Yun.]
( Kentlerarası çalışan motorulu taşıtların, yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj. İLE Toplu ya da turistik geziler için yapılmış büyük otobüs. )
- OTOGESTİYON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZYÖNETİM
( Sosyalist ülkelerde, tarım ya da endüstri kuruluşlarında, işçilerin söz ve karar sahibi olmaları ilkesine dayanan yönetim biçimi. )
- OTOKRASİ / OTOKRAT (OTOKRATİK) değil/yerine/= SALTIKERKİ / SALTIKERKÇİ (SALTIKERKİL)
- OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ
- OTOMATİĞE BİNME değil OTOMATİĞE BAĞLAMA
- OTOMATİK TAKSONOMİ SİSTEMİ/AUTOMATIC TAXONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= OTOMATİK SINIFLANDRMA DÜZENİ (YAPAY ZEKÂ)
- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN
- OTONOM SİNİR SİSTEMİ ile/ve/<> MOTOR SİNİR SİSTEMİ
- YAPAY "ZEKÂ":
OTONOM ile/ve/<> OTONOM OLMAYAN ile/ve/<>
YARI OTONOM
- OTONOM/İ[Fr. < Yun. ATUOS: Kendi, öz. | NOMOS: Yasa.]/AUTONOMOUS[İng.] değil/yerine/= ÖZERK/LİK
- OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR
- SULTA[Ar.] / OTORİTE/R[İng. < AUTHORITY/Fr. < AUTORITÉ] değil/yerine/= YETKE/Cİ | BASKI / YETKİLİ | UZMAN
- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME
- OTRAN ile GİYECEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Don. Giysi. İLE ... )
- ÖTROFİKASYON ile/||/<> ASİDİFİKASYON
( Besin zenginleşmesi. alg İLE Asitlenme.[pH düşüşü] )
( Formül: Fosfat/nitrat İLE pH düşüşü.
N ile P İLE H⁺ )
- OTTUZ ile OTTUZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Otuz[30]. İLE Üç[3]. )
- OTURAK/LÂZIMLIK/HAVRUZ ile SİBEK
( Çocukların boşaltımlarını sağlamak üzere kullanılan nesne. İLE Küçük çocukların yataklarını kirletmemeleri için beşiğe takılarak sidiği oturağa götüren tahta boru, kamış. | El değirmenlerinde alt taşın ortasına çakılan, üst taşın dönmesini sağlayan küçük kazık ya da sivri demir. | Ağaçların toprağa dikine uzayan kökü, dik kök, kazık kök. | Sibek uçlu şapka. )
- OTURANIN, AYAKTAKİNE SELÂM VERMESİ değil AYAKTAKİNİN, OTURANA SELÂM VERMESİ
- OTURMA-DURMA
- OTURMA!:
TAŞA ile YAŞA ile BAŞA
( Taşa, başa, yaşa oturmamak gerek. )
( Do not sit/stand on/at stone, wet, front! )
( STONE vs. WET vs. FRONT )
- OTURMA ile/ve/değil KAPLAMA
- OTURMAK ile DIŞKILADIKTAN/SIÇTIKTAN SONRA OTURMAK
- OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"
- OTURMAK ile/ve SAYGI DUYARAK VE GÖSTEREREK [TAZÎM] İLE OTURMAK
- OTUR(T)MAK ile ÖRTÜŞ(TÜR)MEK
( TO FIT WELL vs. HARMONIZE )
- OTURUM ile OTURUŞ
( Bir meclis ya da kurulun, çözümlenmesi ve/ya da çözülmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak üzere yaptığı toplantı, celse. | Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri. İLE Oturma eylemi ya da biçimi. )
- OTUZBİR PLAJI :
( Rumelikavağı limanı batısında ve limana bitişik olup, mesirenin deniz kıyısıdır. Sahili midyeciler tarafından işgal edildikten sonra plaj olma durumu ortadan kalktı. )
- OTUZBİR SUYU DALYANI :
( Rumelikavağı'nda limanın batı kısmında ve Otuzbir Suyu mesiresi önünde kurulan bu dalyan uzun bir süreden beri kurulmamaktadır. )
- OTUZBİR SUYU MESİRESİ :
( Otuzbir suyu mesiresi, aynı ismi taşıyan yokuşun deniz tarafındadır. Asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu mesirenin deniz tarafının bir kısmı yakın zamana kadar kumluk olduğu için plaj olarak değerlendiriliyordu. Kayalıklar arasından aynı ismi taşıyan memba suyu çıkıyordu. Mesire yeri olmaktan çıktı. Deniz sahili midye tezgahları, ağaç altları da balıkçı tekneleri çekilerek işgal edilmiştir. Mesire; 93 harbi (1877 Rus Harbi) sırasında buraya 31.Tümenin konuşlanması üzerine bu ismi aldığı söylenmektedir. )
- OTUZBİR YOKUŞU :
( Rumelikavak'tan Yenimahalle'ye giderken, limanın bitimi ile başlayan yokuşa otuzbir yokuşu denilmektedir. Yokuşun deniz tarafındaki yamacı ve deniz kıyısı da Otuzbir suyu mesiresidir. )
- OVA GORİLLERİ ile DAĞ GORİLLERİ
( Temizlerdir ve yaşadıklara yere özen gösterirler. İLE Yuvalarını sürekli pisletir ve çoğunlukla kendi dışkı birikintilerinin üzerinde uyurlar. )
( ... İLE Sadece Ruanda, Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde[eski Zaire] bulunmaktalardır. )
- OVADA ve/ya da YAYLADA
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DAĞDA/YOLDA
- OVAL[Fr. < OVALE] ile ELİPS[Fr. < ELIPSE]
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. İLE Tüm noktalarının belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri. | Eksilti. )
- OVAL[Fr. < OVALE]/BEYZÎ[Ar.] değil/yerine/= SÖBE
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. )
- OVER HISTORY vs. UNIVERSAL
- OVER- ile SUR- ile DOLİKO- ile PSÖDO- ile -FOBİ
( Aşırı [over dominans: üstün baskınlık] aşırı-, ötesinde. İLE Uzun. İLE Yalancı/sahte .... İLE ... ürküsü. )
- ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ
( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )
- ÖVGÜ/YERGİ değil/yerine/>< OLGU
- ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]
( İkisi de, bilgisizliğin göstergesi ve bilgisizlik oranıncadır. )
( Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. )
( Aşırı övenler ile aşırı sövenlerin ortak noktası, her zaman ve zemin için saklayacak bir şeylerinin olmasıdır. Saklayanlar, bir şeyleri korumak için, dikkati, uclara çekerek, çıkar sağlamaya ve/ya da yanıltmaya çabalarlar. )
( Övgüsü tez/hızlı olanın, sövgüsü de tez/hızlı olur. )
- ÖVGÜ ile/ve/<> SÜS
- ÖVGÜ(MEDH) >< YERGİ(TENKİD)
- ÖVGÜDE:
MEVLÂNÂ ve KONEVİ ile/ve/||/<>/> EINSTEIN ve CHAPLIN
- ÖVGÜYE LÂYIK OLAN ile/ve/<> İLK İLKE
- OVIDIUS KULESİ :
( Uskumruköy'deki Ovıdıus kulesi benzeri bulunmayan kulelerden biridir. Kare biçiminde yapılan kulenin gözetleme amacı ile yapılmış olması nedeni ile kuleye "Gözetleme kulesi" de denilmektedir. Kule efsanelere konu olmuş M. 8.yy. da Roma İmparatoru Augustus, açık saçık şiirler yazan şair Ovıdıus'u sürgün etmiş. Deniz yolu ile geçen Ovıdıus kuleyi görmüş ve bu nedenle kule onun ismi ile anılır olmuş. Bu kulenin Kilyos kalesi yapıldığı yıllarda yapıldığı zannedilmektedir. )
- ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR
- OVUM[Fr. < Yun.] ile/değil/<> OVOGON[Fr. < Yun. ]
( Yumurta. İLE/DEĞİL/<> İlkel bitkilerde, dişillik gözesi. )
( OVOGON DAĞARCIĞI: Çiçeksiz bitkilerin çoğunda, üreme örgenlerini barındıran boşluk. )
- OVUM[Fr. < Yun.] ile OVOLİT[Fr. < Yun. OVUM: Yumurta. | LITHOS: Taş. ]
( Yumurta. İLE İç içe mineral kabuklardan oluşan balık yumurtası biçiminde kalker. )
- ÖVÜNMEK/"HAVA BASMAK" ile/değil MUTLULUĞUN DIŞAVURUMU
( [not] TO BOAST vs./but EXPRESSION OF HAPPINESS )
- ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE
( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...
Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...
Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...
İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )
- ÖVÜNMEK ile BÖBÜRLENMEK
- OXY ile/||/<> ESTHE-/ESTHESİO- ile/||/<> TACHEO-/TACHO-/TACHY- ile/||/<> BRADY-
( Akut, şiddetle algılanan, keskin şiddetli, çabuk, hızlı. İLE/||/<> Duyma, hissetme, duyulanım, algılayıcı oluşumlarla ilgili. İLE/||/<> Hız, kayma, hızla ilgili, hızlı, çabuk. İLE/||/<> Yavaş, yavaşlama. )
- OXYMORON ile EUPHEMISM(ÖFEMİZM)/ÖRTMECE
( Abartılı pekiştirme. İLE Kaba ya da ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz. )
( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )
[Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil bir biçimde, bazı yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır.] )
- OXYMORON ile REDUNDANCE
( Abartılı pekiştirme. İLE Gereksiz tekrar. | Ağdalı ifade. )
( Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil, bir biçimde, bir yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır. )
( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )
- OXYMORON ile TEZAT
- OY ÇEŞİTLERİ'NDE:
BEYAZ ile YEŞİL ile KIRMIZI
( Kabul. İLE Çekimser. İLE Red. )
- OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ
( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )
( [not] BY A LARGE MAJORITY vs./and/but UNANIMITY
UNANIMITY instead of BY A LARGE MAJORITY )
- OY ile/ve/||/<> "KAFA/KELLE"
- OY ile/ve/||/<> PARA
- OYA ile/ve/<> MİNE
- OYAK SİTESİ ŞEHİT KUR. BNB. HÜSEYİN PARKI :
( Huzur Mahallesindedir. 1.475,23 m²'lik bir alan üzerindedir, 811,03 m² yeşil alanı, 126,70 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- [ne yazık ki]
OYALAMAK ile/ve/||/<> "UYUTMAK"
- OYALANMA ile/ve/değil/||/<> OYUN
- OYALANMAK ile DÜŞKÜ/HOBİ
( TO DAWDLE vs. HOBBY )
- OYALANMAK ile/ve/değil/yerine YOĞUNLAŞMAK
- OYALIYOR ile OY ALIYOR
( Geciktiriyor. İLE Oy desteği yüksek ya da belirli bir oranda olan kişinin durumu. )
- ÖYKÜ ile/||/<> APOLOG[Fr.]
( ... İLE/||/<> Ahlâkî bir öğütle sonuçlanan öykü. )
- ÖYKÜ ile/ve/<> ÖVGÜ
- ÖYKÜ/HİKÂYE ile ROMAN
( TAHKİYE[< HİKÂYE]: Hikâye etme, anlatma. )
( )
( STORY vs. ARTICLE )
- ÖYKÜ ile ŞİİR
( Her kişinin bir öyküsü vardır fakat şiiri yoktur. )
- ÖYKÜCÜ ile "SİYASETÇİ"
( "Ben öykücüyüm, isterseniz inanmayabilirsiniz!" derler. İLE ... [Burayı, gerektiği gibi kendiniz dolduruyorsunuzdur (umarız).] )
- ÖYKÜDE:
MİTOLOJİK KAHRAMAN ile ROL KAHRAMAN
( Anti-tinle karşılaştığında, kendini bilir. İLE Anti-tin ile karşılaştığında, ona dönüşür. )
- ÖYKÜ(LEME)DE:
MAUPASSANT BİÇİMİ ile ÇEHOV BİÇİMİ
( Aslolan, olaydır. Okuyucunun, öyküyü çok fazla yorumlamasına, hayal etmesine olanak tanınmaz.[Öyküdeki olay, mantıklı bir akış takip eder.][Kişiler, özenli ve ayrıntılı bir biçimde gösterilir.] İLE Aslolan, olay değildir. Öykü tamamlandığında, herşey bitmiş değildir. [Özellikle aktarımın sonrasında başlar.][Kişiler, her yönüyle tanıtılmadığından ve olaylarda kesinlik bulunmadığından dolayı okuyucu/izleyicinin hayal kurması ve kendine göre yorumlar yapabilmesi beklenilir.] )
( )
- ÖYKÜNME ile/ve/değil/<> ETKİLENME
- ÖYKÜNME = TAKLİT = IMITATION[İng., Fr.] = NACHAHMUNG[Alm.] = IMITATIO[Lat.] = MIMESIS[Yun.] = IMITACIÓN[İsp.]
- ... ÖYKÜ/SÜ değil ... SÜRECİ
- OYLAŞMA/MÜZÂKERE:
MUHALEFETTE ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYETTE
- ÖYLE ANLAŞILDI ile/değil/||/<>/< ANLAŞILAN OYDU Kİ ...
- ÖYLE BİRİSİNLE ... değil ÖYLE BİRİYLE ...
- ÖYLE BÖYLE (DEĞİL)
- ÖYLE DEMEK ile ÖYLE BİLMEK
- ÖYLE GÖRMEK ile ÖYLE GÖRMEMEK
- ÖYLE YARATILMIŞLIK ile/değil HAK ETMİŞLİK
- ÖYLE["ÖLE" değil!] ile BÖYLE["BÖLE" değil!]
( Oradaki/zihindeki/paylaşılmaz. İLE Buradaki/görünür/görünür varsayma/paylaşılır. )
( Konuşma sırasında araya giren gereksiz/yerli-yersiz "Böyle" eklemelerine dikkat edilmeli, sakınılmalı/kaçınılmalıdır, yer verilmemelidir/kullanılmamalıdır. Kendi zihninizdeki süreci "Böyle" sözcüğünü kullanarak "anlatabildiğiniz düşüncesi"nden vazgeçmek gerekiyor. )
( [LIKE] THAT vs. [LIKE] THIS )
- ÖYLESİNE ... ile/değil ÖYLESİ ...
- OYLUM/HACİM DEĞİŞTİRME ile/ve YER DEĞİŞTİRME
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(126/181)
(1996'dan beri)