S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(101/181)
- KUKLA ile/ve ROBOT
- KÜKREMEK ile "KÜKREMEK"
( Aslanın bağırması. | Denizin, ırmağın kabarması, taşması. | Mayalanıp kabarmak. | Gür bir biçimde yetişmek. İLE Coşkuyla saldırmak. | Coşmak, taşkınlık göstermek. | Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak. )
( Aslan kükremesi, 8 km. öteden duyulabilir. )
- KUKUL, SÜLEYMAN (RİZE. 1926 -) :
( Maden Mahallesinde ikamet etmektedir. Siyasete CHP saflarında başladı ve 1973 - 1977 döneminde İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi olarak görev yaptı. )
- KÜKÜRTATAR ile KÜKÜRTÇİÇEĞİ
( Kükürtlü buhar çıkaran ve üzerinde kükürt biriken alan. İLE Kükürt buharının birdenbire soğutulmasıyla elde edilen kükürt. )
- KÜL OLMAK" ile/ve/||/<> "GÜL OLMAK"
( Nefsini yakarak. İLE/VE/||/<> İyilik yaparak. )
- KUL OLMAK ile/ve/<> KÜL OLMAK
- KÜL RENGİ ile GÜL RENGİ
( Odunun yanmasıyla oluşan, külün akla kara arasındaki rengi, gri. | Bu renkte olan. İLE Gül çiçeğinin rengi. | Bu renkte olan. )
- KÜL SERMEK ile/ve/||/<> GÜL SERMEK
( Bin kere gelenin önüne. İLE/VE/||/<> Bir kere gelenin önüne. )
- KUL ile ...
( Sürekli değişim içinde olan kişi. | Abd. )
- [ya/hem] KÜL ile/değil/yerine/hem de/ya da/||/<>/>< GÜL
( [ya/hem] Bir "bakış/algı/yorum". İLE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/YA DA/||/<>/>< Başka bir "bakış/algı/yorum". )
- KUL ile/ve/||/<> KÜL
( Neye "inanıyorsak". İLE/VE/||/<> Neye "yanıyorsak". )
- KÜL ile KÜL/L[Ar.]
( Yanan şeylerden artakalan toz nesne. İLE Bütün, tüm. )
- KÜL ve/<> KURŞUN ve/<> SİRKE
( Herhangi bir nesnenin, bir sonraki aşaması bulunmayan, fiziksel ve/ya da kimyasal sonları/eşikleri. )
- KUL ile/ve/<>/|| SABIR EHLİ
- KULA ÇATMAK ile/değil/yerine/>< KULAÇ ATMAK
- KULA, MERT (ÇATALCA, 1995) :
( Kasımpaşa'dan kiralandı (2016/2017) bir sezon oynadıktan sonra Sarıyer'den ayrıldı ise de 2018/2019 sezonunda Menemen Belediye Spordan savunma adamı olarak tekrar kiralandı. İki sezon Sarıyer'de oynadı ve bu süre içinde 41 lig, 2 Türkiye Kupası ve 2 özel olmak üzere toplam olarak 45 maçta Sarıyer forması giydi ve lig maçlarında takımına bir gol kazandırdı. U19 milli takımında 1 kez yer aldı. İstanbul Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Sarıyer ve Menemenspor'da oynadı. )
- KULA, SEZAİ (İSTANBUL, 1941) :
( Kâğıthaneli olup Sarıyer'de ikamet etmektedir. Kâğıthane İlkokulu, Şişli Ortaokulu ve Atatürk Lisesini bitirdikten sonra Galatasaray Yüksek Okulunu bitirdi. İş olarak muhasebeciliği seçti ve Kâğıthane'de muhasebe bürosu açtı. 1958'den beri çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve kamuda görevler üstlendi. 1960 - 1970 - 2008 yılları arasında aralıklı olarak, Kâğıthane Spor Kulübü yönetim kurulunda 11 dönem başkan olmak üzere 19 dönem görev aldı. Kâğıthane Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü (1960); İstanbul Soğanlık Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğü; Kâğıthane Belediye Meclisi Üyeliği (1977 - 1980); İstanbul İl Genel meclisi Üyeliği (1994 - 1980); İstanbul Büyük Şehir Başkanı olarak görev yapan Recep Tayip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna'ya danışmanlık görevlerinde bulundu. Kurucusu olduğu S.S. Kâğıthane Esnaf ve Sanatkârları Kefalet Kooperatifi yöneticiliği ve 33 dönem Kâğıthane Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanlığı; İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde Birlik Yönetim Kurulu üyesi ve Denetim Kurulu Başkanlığı; Kâğıthane Merkez Daye Hatun Camii Onarma ve Yaşatma Derneği'nin 8 dönem Başkanlığı görevlerinde bulundu. Esnaf Teşkilatının kuruluşu olan Turizm Şirketi (ES - TUR A.Ş) ile Esnaf Vakfında (ES - VAK) yönetim kurullarında görev aldı. Birleşim Konut Kooperatifinin kurucusu olup, Denetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem Yönetim Kurulu üyesi ve yıllarca Denetim Kurul Başkanı olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nün Divan Kurulu üyesidir. )
- KÜLÂH ile KALENSÖVE[Ar. < KALENSUVE]
( Başa giyilen. | Mevlevî sikkesi. İLE Sivri tepeli külah. | Yüksük. )
- KULAK ASMAK ile KULAK KABARTMAK
- KULAK ÇUKURU ile KULAK DIŞ BOŞLUĞU ile KULAK KEPÇESİ ile ...
( SADEFE-İ ÜZN[Ar.] ile SAHN[Ar.] ile SEDEFE[Ar.] )
( ... vs. ... vs. PINNA )
( CONQUE avec ... avec ... )
- KULAK KEPÇESİ ile/ve KULAK MEMESİ
( EARLAP, AURICLE vs./and EAR LOBE )
- KULAK KİRİ ile KULAK YANGISI ile KULAK ZARI
( WAX vs. OTIT vs. TABL[Ar.]' )
- KULAK SALYANGOZU ile/ve KULAK SALYANGOZU KANALI
( COCHLEA vs./and COCHLEAR DUCT )
- KULAK ile/değil !GULAG
- KULAK ile/ve/<> İÇ KULAK
( ... İLE/VE/<> Kulağın işitme sinirlerinin bulunduğu bölümü. )
- KULAK ile/ve KALP KULAĞI/KULAKCIK
- KULAK ve/= VAJİNA
( Düşüncenin başlangıcı/girişi. VE/= Gövdelenmenin başlangıcı/girişi. )
( İkisi de varoluşun başlangıcıdır. )
( SIMÂH ve/= FERÇ )
- KULAK ve VAJİNA:
Var oluş/ediş eşikleri.
- KULAKSIZ ile ...
( Hasköy'dedir. )
- KULAKTA/İŞİTMEDE (OKTAV):
9 ve/||/<> 11
- KULA/KULAA" değil KULAĞA
- KÜLBE-İ AHZÂN ile ...
( HÜZÜNLER, GAM, KEDER, TASA EVİ | HZ. YAKUB'UN EVİ )
- KULE KARŞISI PARK :
( Uskumruköy Mahallesindedir. 1.397,00 m²'lik bir alanı kapsar, 1.132,00 m²lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- KULE/KALE ile BELEM KULESİ
( ... İLE Lizbon-Portekiz. )
- KÜLFET[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜLFET[Ar.]
( Zahmet, sıkıntı, zorluk, yorgunluk, zorlu iş. | Tören, merasim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. )
( Külfetsiz ülfet olmaz. )
- KÜLGÜ/KÜLTGÜ/KÜLÜNÇ ile KÜLÜT ile KÜLGÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gülüş, kahkaha. İLE Halk için gülünç olan şey. İLE Felç. )
- KÜLHANBEYİ/KÜLHANÎ ile KABADAYI
( Eskiden, geceleri, sokağa fenersiz çıkmak yasaktı. Gece vakti sokakta fenersiz gezenlerden biçim ve kıyâfeti kendinden şüpheyi davet ettiren kişiler, kollu kuvvetlerince çevrilir, sabaha kadar çalıştırılmak suretiyle cezalandırılmak üzere külhanlara hapsedilirlerdi. Külhancılar, devriye gezen zabitin emriyle kabahatlıları sabaha kadar odun taşımak, külhan ocaklarını temizlemek gibi işlerde kullanır ve sabahleyin üstleri başları kurum ve kir içinde olduğu halde salıverilirlerdi. Bu gibi kişilerin üst ve başlarının pisliği, elbiseleriyle ve kişilikleriyle uygun olmadığından külhandan çıkıp evlerine giderken, herkes bunları görür ve geceleyin bir yerde basılıp kollular tarafından çevrilerek külhana hapsedilmiş olduğunu anlar ve bunlara alay yoluyla "Külhanbeyi" derlerdi. "Külhanbeyi" ya da "Külhânî" denilmesi bundan ileri gelmiştir. [İstanbul Argosu ve Halk Tabirleri - Mehmet Halit Bayrı / Argo Kitabı - Mehmet Arslan] İLE ... )
( LOLO[argo]: Gösteriş, kabadayılık )
( Çok sevgili Şener Şen'imizin, "Kabadayı" adlı filmini özellikle izlemenizi salık veririz. )
- KÜLİ ile/ve/||/<>/> OKSAK/OXAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İkiye ayrılmadan, içinde çekirdeğiyle birlikte kurutulan kayısı ve şeftali. İLE/VE/||/<>/> Kurutulmuş kayısılardan yapılan meyve şuyu. )
- KÜLL ile/ve/||/<> KÜNH["KÜHN" değil!]
( Bütün, tüm. İLE/VE/||/<> Bir şeyin aslı, hakikati, temeli. | Kök, dip. | Esas, öz. )
- KULLANAN ile/ve/değil/||/<>/< KULLANMIŞ
- KULLANICI ADI ile ŞİFRE
( USERNAME vs. PASSWORD )
- [ne yazık ki]
KULLANILMAYAN METİN/KİTAP ||/<>/> MEZAR
- KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<> DEĞİŞİM DEĞERİ ile/ve/<> SİMGESEL/GÖSTERİM DEĞERİ
( THE VALUE IN USE vs./and/<> THE VALUE IN CHANGE vs./and/<> SYMBOLICAL VALUE )
- KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<> UYGULANIM DEĞERİ
( THE VALUE IN USE vs./and/<> THE VALUE IN APPLYNESS )
- KULLANIM/SAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEV/SEL
- KULLANMA (KILAVUZU) ile/ve/||/<>/>/< KILLANMA (KILAVUZU)
- KULLANMA ile/ve/değil/<> YARARLANMA
- KULLANMAK ile/ve/değil/yerine UYGULAMAK
- KULLANMAK ile/değil YAŞAMAK
- KULLANMAK ve/<> YAŞA(T)MAK
( TO USE and/<> TO REALIZE )
- KULLARI İKNÂ ile VİCDÂNI İKNÂ
- KÜLLÎ ile KÜLL
( Zihnî. İLE Vücudî. )
- KÜLLÎ-İ MÜŞEKKEK ile KÜLLÎ-İ MÜTEVÂTI
( Kavramın kendi cüzlerine eşit olarak dağılmaması. İLE Kavramın kendi cüzlerine eşit olarak dağılması. )
- KÜLLÎ-İ TABİÎ ile KÜLLÎ-İ MANTIKÎ ile KÜLLÎ-İ AKLÎ
- KÜLLİYE ile CÜZZİYE(İSNAD'A BAĞLI)(NİCELİĞE/KEMMİYET'E GÖRE)
( Tüm bireyler ölümlüdür. İLE Bazı bireyler hekimdir. )
- KÜLLİYEN[Ar.] değil/yerine/= TAMAMEN, TÜMÜYLE
- KULLUK İÇİN değil İNSANLIK İÇİN/İNSANLIĞINDAN DOLAYI
- [ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"
( Annelik. )
- KULP[Yun.] ile Kulp
( Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri. | Uydurma neden, bahane. İLE Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri. )
- KÜLT ile/değil/yerine/<> KÜLTÜR
( Din. | Yerel özellikler taşıyan dinî törenler. | Belirli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb. İLE/DEĞİL/YERİNE/<> ... )
- KÜLT ile KÜRT
- KÜLT[Fr. < Lat.] değil/yerine/= TAPINÇ/TAPMA | DİN | DİNSEL TÖREN
- KÜLTE ile KÜLTE ile KÜLTE ile KÜTLE[Ar. < KUTLE]
( Külçe. İLE Kayaç. İLE Demet, bağlam. İLE Katı nesnelerin büyük parçası. | Kitle. | Bir nesneye uygulanan güçle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı ya da nesne niceliği. )
- KÜLTÜR, ...
BİLİNÇDIŞINI ile/ve BİLİNÇALTINI ile/ve BİLİNÇLE
( Örgütler. İLE/VE Besler. İLE/VE Gelişir. )
- KÜLTÜR EKONOMİSİ ve/||/<> KÜLTÜR POLİTİKASI ve/||/<> KÜLTÜR YÖNETİMİ
( Grafiklerle Türkiye'nin Kültür Ekonisi 2016 için burayı tıklayınız... )
- KÜLTÜR:
İÇGÜDÜ ve/>/+ İÇTEPİ ve/>/+ DÜŞÜNCE ve/>/+ İNANÇ
- KÜLTÜR:
İNANÇ ile/ve/> DEĞER ile/ve/> KURAL ile/ve/> YASA
( ... İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... İLE/VE/> Yaptırımı. )
- KÜLTÜR:
KÂĞIT ÜZERİNE ile/ve/||/<>/< KÂĞIT DIŞINDAKİ NESNELERLE
- KÜLTÜR MANTARI ile ZEHİRLİ/ŞAPKALI MANTAR
( ... vs. TOADSTOOL )
- KÜLTÜR ORTAKLIĞI ve/||/<> ORTAMI
- KÜLTÜR YAPITI ile/ve/||/<>/< BARBARLIK YAPITI
- KÜLTÜR ile/ve/||/<> GELİŞİM ODAKLI DEĞERLER KÜLTÜRÜ
- EKİN, ÖZGEN, "KÜLTÜR" = HARS = CULTURE[İng., Fr.] = KULTUR[Alm.] = CULTURA < COLERE:BAKMAK, ÖZENMEK[Lat.] = CULTURA[İsp.]
- KÜLTÜR ile/ve/değil/yerine İNSANLIK/İNSANLIĞIN KÜLTÜRÜ
( [not] CULTURE vs./and/but CULTURE OF HUMANITY
CULTURE OF HUMANITY instead of CULTURE )
- KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK
- KÜLTÜR ve/||/<> TUTKU/COŞKU
- KÜLTÜREL(DÖNEMSEL) "DEĞER YARGILARI"NI "ÖĞRETMEK" değil/yerine/>< EĞİTİLENİ, DEĞER(LER)İN DÜŞÜNSEL BİLGİSİYLE DONATMAK
- KÜLTÜREL GELENEK ile/ve/<> FELSEFÎ GELENEK
( CULTURAL TRADITION vs./and/<> PHILOSOPHICAL TRADITION )
- KÜLTÜREL GELENEK ile/ve FELSEFÎ GELENEK
( CULTURAL TRADITION vs./and PHILOSOPHICAL TRADITION )
- KÜLTÜREL KOŞULLANMIŞLIKLAR ile/değil/yerine KÜLTÜREL COŞKULAR
- KÜLTÜREL ile/ve/değil/yerine/||/<> DÖNEMSEL
- KÜLTÜREL[İng. < CULTURAL] değil/yerine/= EKİNSEL
- KÜLTÜRLERARASI/LIK ile/ve/<> UYGARLIKLARARASI/LIK
- | (")KÜLTÜRLÜ(") ya da (")HOCA(") |
ile/değil/yerine/<>/>
BİLGE
( | Öğrenmeyi seven. YA DA Öğretmeyi seven. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>
Hem öğrenmeyi seven, hem de öğretmeyi seven. )
- KULÛB[< KALB] ile ...
( KALPLER, GÖNÜLLER )
- KÜLÜSTÜR[Yun.] değil/yerine/= YIPRANMIŞ, ESKİ, BAKIMSIZ
- KULVAR AÇMAK ile KULVAR YARATMAK
- KULVAR/KANAL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- KUM ÇÖLÜ ile/ve TAŞ ÇÖLÜ ile/ve KAYA ÇÖLÜ
- KUM KAPLANI KÖPEKBALIĞI ile BOĞA KÖPEKBALIĞI
( Boyu 1.8 ile 3.6 metre arasında değişmektedir. Ahtapot ve küçük balıklarla beslenir. Yüzeye çıkıp hava yutarak, suda hareket etmeden süzülebilen tek köpek balığıdır. İLE En tehlikeli köpekbalığı. )
- KUM OCAKLARI :
( Gümüşdere Köyünün batı tarafındaki geniş bir alanda uzun yıllardan beri kum ocakları işletilmektedir. )
- KUM ile GÖKKUMU
( ... İLE Göktaşlarında görülen, küresel tanecikler. )
- KUMAN = KIPÇAK
- KUMANDA[Fr. < COMMANDE] ile KUMANDA[Fr. < COMMANDE]
( Komuta. İLE Elektronik araçları, belirli bir uzaklıktan yönetmeye yarayan kablosuz araç. )
- KUMANYA[İt. < COMPAGNA] ile KUMPANYA[İt. < COMPAGNIA]
( Yolculuk için hazırlanan yiyecek. | Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek. İLE Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık. | Tiyatro topluluğu. | Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapanlar topluluğu. )
- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ
( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )
- KUMAR[Ar. < KİMÂR]/KERİZ[argo < KERES] ile/ve/<>/değil MEYSİR
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kişiyi, Allah'ın zikrinden alıkoyan her şey. )
- KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI
( )
- KUMAŞ PANTOLON İZİ ile KOT PANTOLON İZİ
( Kot pantolona, kumaş pantolon izi yapılmaması daha yerinde olur. )
- KUMAŞ ile/ve/||/<> ABANİ
( ... İLE/VE/||/<> Üzeri turuncu iplikle işlenmiş, daha çok sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapılan sarımtırak bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile BÂKEND
( Renkli ipeklerle dokunmuş kumaş. )
- KUMAŞ ile BEŞME
( ... İLE Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, bir çeşit yollu kumaş. | Çıkrıkçı tezgâhının kütüğü. )
- KUMAŞ ile/değil (BULUNMAZ) HİNT KUMAŞI
( ... İLE/DEĞİL Kumaş, defalarca boya tankına daldırılıp güneşte kurutulur ve bu işlem, kumaşın rengi, güneşte solmayana kadar edermiş. Böylece, rengi solmayan, değerli bir kumaş elde edilirmiş. )
( Değerli ve "değersiz"[kinâyeli olarak kullanılan] nesneler/"şey"ler için, "Bulunmaz, Hint Kumaşı" (mı?) deyimi de, kumaşın elde edilmesindeki bu sürecin kolay ve kısa olmamasındaki gibi, bazı değerli eşyaların/olanakların da hiçbir uğraş göstermeden, kolaylıkla edinilemeyeceğine/erişilemeyeceğine "gönderme" olarak da kullanılmaktadır. )
- KUMAŞ ile/ve/||/<> HAMUR
- KUMAŞ = KÂLÂ, BÂFT[Fars. BÂFTE: Dokunmuş.]
- KUMAŞ ile KARAMANDOLA[Yun.]
( ... İLE Genellikle ayakkabı yüzü yapılan bir tür sağlam ve parlak kumaş. | Bu kumaştan yapılmış. )
- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]
( ... İLE Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği. | Bu iplikten yapılmış olan. )
- KUMAŞ ile TİRİZ
( Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası. | Ensiz tahta. | Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan ya da halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı. )
- KUMAŞI FARKLI ile BAMBAŞKA BİR RENGİ VAR
- KUMDÖKEN SUYU :
( Garipçe'de Gözetleme Kulesi civarında bulunan ormanlık alandan çıkan içimi güzel bir memba suyudur. Bu suda, bolca içildiğinde kum dökme özelliği olduğu için "Kum döken suyu" denilmektedir. )
- KÜME ile/ve/||/<> ALT KÜME
- KÜME ile KÜLÇE[Fars. < KÜLİÇE]
( Birbirine benzer ya da aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün. | Tümsek biçimindeki yığın. | Tomar. | | Bir sınıfta öğrencilerin, belirli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım ya da öbek. | Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belirli sayıdaki takımdan oluşturulan alt öbek. | Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı öbeklerinden her biri. İLE Eritilerek kalıba dökülmüş maden ya da alaşım, külte. | Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme. )
- KÜMEDEN DÜŞMEK değil KÜME DÜŞMEK
- KÜMELEŞME/AGLOMERASYON[Fr.] ile KÜMELEŞİM/AGLÜTİNASYON[Fr.]/AGGLUTINATION[İng.]
- KÜMES-İ ile KÜME-Sİ
- KUMKÖY FERHAN BEDİİ FEYZİOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU :
( Kumköy (Kilyos) İlkokulu adıyla 1952'de eğitime başladı. Yeterli olmayan okulun 12 dersliğe çıkarılması için büyük maddi katkı sağlayan hayırsever Ferhan Bedii Feyzioğlu'nun adı okula verildi. 1999'da okul yeni binasında eğitim ve öğretime başladı. )
- KUMOĞLU DERNEĞİ CEMEVİ :
( Reşitpaşa mahallesindeki Kumoğlu Derneği aynı zamanda Cemevi olarak da hizmet vermektedir. )
- KUMSAL ÇEŞMESİ :
( Bu çeşme Sarıyer Kumsal meydanındadır. Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Çeşme yol seviyesinin altındadır. Çeşme 1934 yılında onarım görmüştür, motifli ayna taşında "Tamir Tarihi 1934" ibaresi vardır. Bilahare 1969 ve 2002 yıllarında onarım gördü. Çeşmenin kendi suyu olan Kumsal suyu terk edildi. )
- KUMSAL MEYDANI/HACI ÖMER MEYDANI :
( Mesarburnu caddesinin sona erdiği yerden, Şehit Mithat Caddesi, Yenimahalle Caddesi ve Sefir Sokağın başladığı yer arasında kalan meydanlığın adıdır. )
- KUMSAL SUYU :
( Sarıyer'de Hayat sokaktan çıkan bir memba suyudur. Suyun kaynağı üzerine bina yapıldığı için özelliğini kaybetmiş olup, 2004'te bu içimi iyi ve bol suyun kullanımından vazgeçilmiştir. )
- KUMSAL :
( Sarıyer Vapur İskelesi ile Sarıyer deresi ne kadar olan alan kumluk olduğu için buraya kumsal deniliyordu. Halen büyük çay bahçesi ve marketin bulunduğu alanın deniz kenarına kayıklar çekiliyor, diğer kısım yine çay bahçesi ve oyun alanı olarak kullanılıyordu. Bu alanın büyük bir kısmı Hukuk Vakfına bağışlanmıştı. Bu vakıfta buraları kiraya vererek değerlendirmiş ve koca alan işyeri olmuştur. )
- KUMSAL ile/||/<> KUMLA
( Kumu olan yer. | Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan. İLE/||/<> Kumluk yer, geniş kumsal. )
- KUMSUYU ÇEŞMESİ (1) :
( Yeniköy'de Özgür Sokağın üst kısmında bulunan bu çeşme betondan yapılmış, sıvalanarak sarı renkte badanalanmıştır. Ayna taşı betondan yapılmış mihrabı andırıyor. Çeşme tek musluklu olup memba suyu var. )
- KUMSUYU ÇEŞMESİ (2) :
( Kumsuyu çeşmelerinin ikincisi olup Yeniköy, Köyderesi Sokakta ve Yeniköy Korusunun duvarı önünde basit ve mimari özelliği olmayan bir çeşmedir. )
- KUMSUYU ÇEŞMESİ HAYRAT (3) :
( Yeniköy'deki üç adet Kumsuyu çeşmesinden üçüncüsüdür (M. 1947). İlki Özgür sokakta, ikincisi Köyderesi Sokaktadır. Üçüncüsü olan bu çeşme ise Simitçi Salih Sokağındadır. )
- KUMUÇ ile KUMUÇ
( Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek. İLE Bir tür börek. )
- KUMUL LODGE ile ...
( Papua Yeni Gine'nin tropikal ve endemik kuşlarının görülebileceği bölge. )
- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU
- KÜMÜLÜS değil/yerine/= KÜME BULUT
( Üst bölümleri bembeyaz ve küme durumunda, tabanı da çoğu kez yatay ve esmer bulut. )
- KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gümüş. İLE Akçe.[içinde gümüş olduğundan] İLE Bir cariyenin adı. )
- KÜN ile KÜN ile KÜNDÜZ ile KÜNLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gün. İLE Güneş. İLE Gündüz, gün ışığı. İLE Günlük bir konu. )
- KÜNÂM[Fars.] ile ...
( Kuş yuvası. | Vahşi hayvan ini. )
- KUNDAK ile KUNDAK[Yun.]
( Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. | Bu bezle sarılmış bebek. | Saçları yemeninin içine alıp bağlama. | Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. İLE Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.| Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç ya DA metal bölüm. | Arabalarda dingil yatağı. | Ara bozma, fitne, fesat. )
- KUNDALİNİ YOGA = LAYA YOGA
( Hinduizm, Şaktizm ve Tantra okullarından etkilenen bir yoga okuludur. Adını, meditasyon, pranayama, mantraların söylenmesi ve yoga duruşlarıyla/asanalarıyla kundalini enerjisini uyandırma üzerine odaklanarak üretir. Uygulayıcılar, "farkındalığın yogası" olarak adlandırır. Kundalini Yoga, "bir kişinin, yaratıcı olanaklarının, yeteneklerini değerlendirebilmek, gerçeği konuş(tur)mak ve başkalarına hizmet et(tir)mek, iyileş(tir)mek için gerekli merhamet ve bilinç üzerinde yoğunlaş(tır)mayı" amaçlar. )
- KUNDUZ/SUİTİ/KASTOR[< Fr. < CASTOR] ile DUCKBILL
( Yorkshire'da bulunan Beverly kasabası [< Beaver], adını kunduzlardan almıştır. [Bazı bilimkişileri Pennine ormanlarının yok olarak yerini Fens ormanlarına bırakmasını, XIII. yüzyılın başına kadar İngiltere'de yaşayan kunduzların varoluşuna bağlar.] )
( KUNDÜS, KAZIME-İ ZÂT-ÜT-TERKOVA ile ... )
( BÎDESTER/BÂDESTER, SEG-ÂBÎ ile ... )
( BEAVER vs. DUCKBILL )
( CASTOR FIBER cum ORNITHORHYNCHUS ANATINUS )
- KÜNEFE ile KÜNEFİ
( Tatlı. İLE Bir tür üzüm. )
- KUNİK ile ...
( Eskimolar, burnunu birbirine sürtmez! Şefkatli koklaşmadır. [Eşeysel değildir!] )
- KUNPİR değil KUMPİR
- KUNT/KUND[Fars.] değil/yerine/= DAYANIKLI, SAĞLAM, KALIN, AĞIR
- KUNZİT ile/||/<> AMETRİN
( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )
- KUNZİT ile/||/<> MORGANİT
( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )
- KUNZİT ile/||/<> SPİNEL
( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )
- KUNZİT ile/||/<> SUGİLİT
( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )
- KUNZİT ile/||/<> TANZANİT
( Pembe ila mor renkte bir spoddumen. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )
- KUP[Fr. < COUPE] ile KUP[Fr. < COUPE]
( Giysi kesimi, kesimle verilen biçim. İLE Dondurma ve tatlıların konulduğu kap. )
- KÜP:
KÖP ETMEK[Eski Türkçe]/KOP[Kofti] ile HUMBARA/HUM-PÂRE[Fars.]
( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. İLE Küçük küp. Kumbara. )
( Hititler döneminde kapalı bir alanda büyük küpler yere gömülürdü. Yiyeceklerin aynı ısı ortamında uzun zaman, bozulmadan kalmasını sağlayan bu yöntemde ne kadar çok küpünüz varsa o kadar zenginsinizdir. Baysınız, beysinizdir. En çok küpü olan yani köpetli/kuvvatlı olan şüphesiz ki devletin başı, aynı zamanda Tanrı vekili olan kraldır. )
- KÜP[Ar.] ile KÜP[Fr./ing. CUBE]
( Su, pekmez, yağ vb. sıvıları ya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap. | Sarhoş. İLE Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen. | Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma. | Bu biçimdeki nesne. | Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi. | Bir sayının üçüncü kuvveti. [4³ = 4 x 4 x 4 = 64] )
- KUPA ile ÇELENÇ[< İng.]
( ... İLE Sporda rekor kıranlar arasında, elden ele geçen kupa ve bu kupayı kazanmak için yapılan yarışma. )
- KUPA[Yun.] ile KUPA[Fr. < COUPE]
( Cam ya da seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak. | Bu bardağın alabileceği miktarda olan. | Altın, gümüş, bronz ya da kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap. | Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat yapıtı. | İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek. İLE Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan dört tekerlekli araba. | İki kapılı bir tür spor otomobil. )
- KUPA ile/ve/||/<>/> MAÇA ile/ve/||/<>/> KARO ile/ve/||/<>/> SİNEK
( [simgeledikleri] Asiller. İLE/VE/||/<>/> Ordu. İLE/VE/||/<>/> Orta sınıf. İLE/VE/||/<>/> (Yoksul) Halk. )
( İskambil kartları, tarım takvimi düzenlemesidir. Bir yılda 52 kart olduğundan, her kart, bir haftayı simgelemektedir.[Kart renkleri de dört mevsimi simgeler.]
Her rengin, onüç olması, bir mevsimde, onüç haftanın olmasına karşılık gelir.
Her rengin kartlarının değerini topladığımızda 91 eder.
[1 + 2 + 3 + 4 + 5 + 6 + 7 + 8 + 9 + 10(Vale) + 11(Dam/kız) + 12(Rua/Papaz) + 13 = 91]
(Bu da bir mevsimdeki gün sayılarını simgeler.)
Yılda dört mevsim olduğundan, 91 x 4 = 364 gün olarak bir yıla karşılık gelir.
İki "Joker"den biri, yılı tamamlar.[364 + 1]
İkinci "Joker" de dört yılda bir gelen "artık yıl"ın gün sayısını tamamlar.
Her mevsim, Rua/Papaz ile simgelenir. Mevsim değişikliğini de "As" sağlar. )
(
)
( HEARTS vs./and/||/<>/> SPADES vs./and/||/<>/> DIAMONDS vs./and/||/<>/> CLUBS )
- KÜPE:
SAĞ KULAKTA ile SOL KULAKTA
( Sadece sağ kulağa takılan küpenin anlamı, o kişinin eşeşeysel(homoseksüel) bir tercihi olduğunu belirtir. İLE Sadece sol kulakta ise çeşitli anlamları/mesajları olabileceği gibi, herhangi birinin ikisine birden küpe takmak istememesi durumunda tercih ettiği/etmesi gereken kulak. İLE İkisine de takılmışsa, tamamen takan kişinin tercihiyle/beğenisiyle ilgili. )
- KÜPOĞLU, TARIK (İST. 1948) :
( Kadırga Spor Kulübünden transfer edildi ve 4 sezon (1967 - 1971) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 95 lig, 4 B takımlar ligi, 2 turnuva maçı olmak üzere 101 resmi ve ayrıca 15 özel maçla birlikte toplam olarak 116 maçta oynadı. Galatasaray'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- KUPON[Fr. < COUPON] ile KUPON[Fr. < COUPON]
( Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça. | Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri. | Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz ya da kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça. | İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş. İLE Yalnız bir giysilik dokunmuş ya da kesilmiş, üstün nitelikte kumaş parçası. )
- KUPÜR[Fr. < COUPURE] ile KUPUR
( Giyside kesim. | Kesik. İLE ... )
- KUR[Fr. < COURS] ile KUR[Fr. < COUR]
( Yabancı paraların, ulusal para cinsinden değeri. | Düzey. İLE Öteki cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. | Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onun zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. )
- KÜR[Fr. < CURE] ile KÜR
( İyi bakım ve ilaç tedavisi. | Özel tedavi yöntemi. İLE İnatçı, hırslı kişi. )
- KUR, YENER (GİRESUN, 1948) :
( Giresunspor'dan transfer edildi ve 4 sezon (1968 - 1972) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 25 lig ve 8 amatör lig maçı olmak üzere 33 resmi ve 12 özel maçla birlikte toplam olarak 45 maçta oynadı. Takımına 3 gol kazandırdı. )
- KURA KURA (KURUMAK) -
- KUR'A[Ar. çoğ. KURÂ'] ile KURÂ[Ar. < KARYE] ile KURRÂ'[Ar. < KARİ]
( Sadece tesadüfe ve şansa bağlı bir ayırma yapmak üzere başvurulan her türlü araç, ad çekme. İLE Köyler, kasabalar. İLE Kur'ân'ı, Yedi Kırâet ve On Rivâyet dahilinde okuyan üstad hafızlar. )
- KURAK/LIK ile/ve KIT/LIK
- KURAL GÜDÜMLÜ YAPI İLKESİ ile ...
( STRUCTURE DEPENDENCY PRINCIPLE )
- KURAL KOYMAK ile/ve/değil/yerine KURAL/LARI BELİRLEMEK
( Bilenler kurallar koyar, bilmeyenler kurallara uyar. )
( Kuraldan çok kuralcı, kraldan çok kralcı olmamak gerek! )
( [not] "TO MAKE THE RULE" vs./and/but "TO DETERMINE THE RULE/S"
"TO DETERMINE THE RULE/S" vs./and "TO MAKE THE RULE" )
- KURAL KOYUCU/LUK ile/ve/değil/yerine KURAL BULUCU/LUK
- KURAL = KAİDE = RULE[İng.] = RÈGLE[Fr.] = REGEL[Alm.] = REGULA < REGERE[Lat.] = MANDO, REGLA[İsp.]
- KURAL ile/ve/değil KURAM
( [not] RULE vs./and/but THEORY )
- KURAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL
- KURALA UY/MAK ile/ve/||/<> KUR'AN'A UY/MAK
- KURALCI/LIK ile/ve BİLGİSİZ/LİK
- KURALCILIKTA:
AKILSIZLAŞMA >< ROBOTLAŞMA
- ALLEN ile/||/<> AYRILMA ile/||/<> HAECKEL BİYOGENETİK ile/||/<> HAMİLTON ile/||/<> HARDY-WEİNBERG ile/||/<> VON BAER
( Soğuk bölgelerde yaşayan sıcakkanlı hayvanların, sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha kısa uzuvlarının olduğunu belirten kural.[< Joel Asaph Allen(zoolog ve ornitolog)] İLE/||/<> Bir genin iki farklı alelinin ayrılarak farklı gametlere dağılması.[Tamamen rastgele gerçekleşir. Eğer genler homozigot ise gametlerdeki ayrılan genler %100 aynı olur. Fakat eğer ayrılan genler heterozigot ise gametlerin %50'si baskın aleli, öteki %50'si ise çekinik aleli alır.] İLE/||/<> 1874 yılında öne sürülen bu kural, ontogeni ile filogeni arasındaki ilişkiyi açıklar.[< Ernst Haeckel][Ontogeni, filogeniyi yineler. Bir canlının embriyolok dönemdeki gelişimi, atalarının evrimsel geçmişindeki değişimlerini yineler. Bu kural, dirimbilim, insanbilim ve gelişim psikolojisi gibi bazı disiplinlerce kabul görmüş ya da genişletilmiştir.] İLE/||/<> Akraba seçilimi konusunda ileri sürdüğü kural.[< William Hamilton][Hamilton, akrabalar için fedakârlık gerektiren durumları matematiksel tanıma dökmüştür. Fedakârlık gerektiren bir devinimde, "c" fedakârlık yapanın ödediği bedel, "r" akrabalık derecesi ve "b" fedakârlık sonucu olası kazanç olmak üzere: C < R * B ise bu devinim, akraba seçilimi için yararlı bir devinimdir.] İLE/||/<> Gen frekanslarının hesaplanması için Harold Hardy[matematikçi] ve Wilhelm Weinberg'in, 1908 yılında geliştirdiği formül. İLE/||/<> Embriyoloji hakkında öne sürülen kural.[< Karl Ernst von Baer] )
- KURAL/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOŞUL/LAR
- KURAL(LILIK) ile/ve NEDEN(SELLİK)
- KURALSIZLIK ile/değil/yerine/>< KURALLILIK
( En kötü "kurallılık", en iyi kuralsızlıktan iyidir. )
- KURAM ile/ve/değil ANLAYIŞ
- KURAM ile/ve/< GÖZLEM
( THEORY vs./and/< OBSERVATION )
- KURAM ile/ve/||/<>/> İNANÇ
( ... İLE/VE/||/<>/> Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. )
- KURAM ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> SAYRILIK/HASTALIK ve/||/<> KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Davranışçı Terapi | Benedict | Paraonoid Bozukluk | Depresif Kişilik
Bilişsel Kuram | Beck | Obsesif Kompulsif Bozukluk | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Bireysel Psi.(Adler) | Adler | Karşı Olma, Karşı Gelme Bozukluğu | Şizotipal
Ego state | Ecstein | Paylaşılmış Psikotik bozukluk | Pasif Agresif
Psikotoplumsal Gelişim | E.Erickson | Eşeysel İşlev Bozukluğu | Antisosyal
Kendilik Psikolojisi | Kohut | Uyku Bozukluğu | Mazoşistik
DDDT | Ellis | Özgül Fobiler | Çekingenlik
Evrimsel Psikiyatri | Maslow | Vajinismus | Paranoid
Roger'cı Sağaltım | Rogers | Yaygın Kaygı Bozukluğu | Histriyonik
Ego Psikolojisi | Anna Freud | Travma Sonrası Stres Bozukluğu[PTSB] | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Varoluşçu Terapi | Yalom | Yaz Etkileşimi | Self-defeating
Bireysel Psikoloji(Adler) | Bandura | Somatizasyon Bozukluğu | Pasif Agresif
Ayrılma-Bireyleşme | Mahler | Panik Bozukluk | Çekingenlik
Masterson Kuramı | Masterson | Şizofreni | Narsisistik
Transpersonel Psi. | Jung | Depresyon | Şizoid
Fenomenolojik Kuram | Kernberg | Sosyal Fobi | Borderline
Dürtü-Savunma Kuramı | Fairbairn | Madde Bağımlılığı | Şizoid
Biyolojik Kuram | E. Fromm | Egodistonik | Eşeşeysellik | Antisosyal
T.A | Watkins | Tikler | Sadistik
Oyun ve Gerçeklik | Winnicott | Kimlik krizi | Paranoid
Dürtü-Savunma Kuramı | Freud | Fobiler | Antisosyal
Logoterapi | Frankl | Dürtü Kontrol Bozukluğu | Pasif agresif
Hümanistik Psi. | Otto Rank | Konversiyon Bozukluğu | Histriyonik
Nöropsikanaliz | Schore | Hiperaktivite | Karışık tip
Nesne ilişkileri | Sullivan | Yeme Bozukluğu | Depresif Kişilik
Varoluşçuluk | Rollo May | Bipolar Bozukluk | Bağımlı
T.A. | Jacobson | İntihar | Self-Defeating
Gestalt | Bowlby | Davranım Bozukluğu(Ergen) | Narsisistik
Toplumsal Travama | Vamık Volkan | Toplumsal Travmanın Çözümü | Onarıcı ve Yıkıcı Önder
Şema Terapi | Risley | Parafidiler | Borderline )
- KURAM ile KURAN ile KURAL
- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]
- KURAM/GÖRÜNCE/TEORİ ile "SENARYO"
( THEORY vs. SCENARIO )
- KURAM ile/ve/değil TEKLİF
- KURAM" ile/değil TEMENNİ
- KURAM ile/ve/değil/||/<> YAKLAŞIM
- KURAM ile/ve/değil/yerine YARAR
( [not] THEORY vs./and/but BENEFIT
BENEFIT instead of THEORY )
- KURAM ile/ve/||/<> YÖNTEM
( THEORY vs./and/||/<> METHOD )
- KURAMDAN KOPUK UYGULAMA ile/ve/<> UYGULAMADAN KOPUK KURAM
( Kördür. İLE/VE/<> Topaldır. )
- KURAMIN:
DOĞRULUĞU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYGUNLUĞU
- KURAMLAR/TEORİLER ile VARSAYIMLAR/HİPOTEZLER
( -- ABBE KURAMI(ABBE'S THEORY):
( Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. )
-- BATLAMYUS KURAMI(PTOLEMIAN THEORY):
( Yerküre, evrenin merkezidir ve güneş ile ay, yer çevresinde döner. )
-- BÜYÜK PATLAMA KURAMI(BIG BANG THEORY):
( Evren başlangıçta tıkız bir madde kitlesi (kozmik yumurta) halindeydi. Daha sonra bu patladı ve gaz kırıntılarından oluşan bir kitle haline dönüştü. Bu kırıntılar da yoğunlaşarak yıldızları meydana getirdi. )
-- DALTON'UN ATOM KURAMI(ATOMIC THEORY OF DALTON):
( 1) Tüm maddeler yok edilemez, küçücük, bölünmez taneciklerden oluşmuştur.
2) Fiziksel ve kimyasal değişimlerde atomlar, varoluşlarını korur. Parçalanamaz ya da yeniden oluşturulamaz.
3) Aynı elemetin atomları büyüklük, biçim, kütle ve daha başka özellikleri bakımından birbirinden ayırt edilemez. Ancak bir element atomları başka elementlerin atomlarından farklıdır.
4) Kimyasal olaylar atomların birleşmesi ya da ayrılması sonucudur. Atomlar birleşerek molekülleri oluşturur. Bu bileşik moleküller tamamen birbirinin aynıdır. )
-- DARWIN KURAMI(DARWIN'S THEORY):
( Organizmalar tümünün yaşaması olanaksız sayıda yavru ürettiklerinden, yavrular sağ kalabilme savaşına girerler ve içlerinden ancak yeterince gelişmiş olanlar yaşamlarını sürdürebilirler. Sağ kalmalarını sağlayan özellikler kalıtım yoluyla bir sonraki kuşağa geçtiğinden, bu kuşağın canlıları da bir önceki kuşağın başarılı yönlerini edinirler. )
-- FLOJİSTON KURAMI(THEORY OF PHLOGISTON):
( Yanıcı maddelerde bir akışkan madde vardır ve bunun içinde bulunduğu maddeden ayrılması yanma olayına rol açar. )
-- GEZEGENLERİN OLUŞUMU KURAMI(PLANETESTIMAL THEORY):
( Bir yıldız güneşe yaklaşarak gaz kütlelerini çeker ve soğuyarak ufak gezegenleri oluşturur. )
-- GÖRELİLİK/İZAFİYET KURAMI(THEORY OF RELATIVITY):
( Einstein'ın açıkladığı, enerji ile kütle arasında bir eşdeğerliğin bulunduğu, herhangi bir enerji kaybının bir kütle kazancına kütle kaybının da enerji kazancına yol açacağı ilkesi. )
-- HÜCRE KURAMI(CELL THEORY):
( 1) Tüm organizmalar hücrelerden oluşur.
2) Yaşamsal etkinliklerin tümü hücrelerde gerçekleşir.
3) Tüm canlı hücreler öteki hücreler tarafından bölünme ya da üreme yolu ile oluşturulur. )
-- IŞIĞIN DALGA KURAMI(WAVE THEORY OF LIGHT):
( Işık dalgalar halinde yayılır. )
-- IŞIĞIN PARÇACIK KURAMI(PARTICLE THEORY OF LIGHT):
( Işık çok küçük hızlı taneciklerden oluşur. )
-- KENDİLİĞİNDEN OLUŞ KURAMI(THEORY OF SPONTANEUS GENERATION):
( Abiyogenez; cansız maddelerin birden ve kendiliğinden bir canlı oluşturması kuramı. )
-- KOPERNİK KURAMI(COPERNICUS THEORY):
( Yerküre de dahil olmak üzere gezegenler eksenleri etrafında döner ve güneş etrafında bir yörünge üzerinde hareket ederler. )
-- KUVANTUM KURAMI(QUANTUM THEORY):
( Işın-enerji, "kuanta" denen belirli, küçük birimler verir ve emer; bir nesne, enerji verirken de alırken de içindeki atomların durumu bozulur, titreşmeye başlar; atomların bu titreşimi ışık biçiminde ortaya çıkar, bu ışık da bize renk biçiminde görünür. )
-- LAMARK'IN EVRİM KURAMI(LAMARC'S THEORY OF EVOLUTION):
( 1) Kullanılan her organ büyür ve ve kuvvetlenir. Kullanılmayanlar da zayıflar, küçülür ve sonuçta körelir.
2) Gereksinim, yeni organların oluşmasına neden olur. Ve böylece canlının ortama uyması olanaklı olur.
3) Sonradan kazanılan bu karakterler, dölden döle geçerek canlının ortama daha iyi uymasını sağlar ve yeni türler meydana gelir. )
-- AVOGADRO VARSAYIMI(AVOGADRO'S HYPOTHESIS):
( Aynı basınç ve sıcaklık koşulları altında bulunan tüm gazların eşit hacimleri, aynı sayıda molekül içerir. [6.02 x 10 üssü 23] )
-- NEBULA VARSAYIMI(NEBULA HYPOTHESIS):
( Güneş sistemi dönen bir Nebula(bulutsu), gazdan iç içe halkalar oluşturmuş daha sonra bu gaz halkalar soğuma sonucu yoğunlaşarak gezegenleri ve bunların uydularını; nebulanın çekirdek bölümü ise güneşi meydana getirmiştir. ) )
- KURAMSAL BİLGİ ile/ve ESTETİK BİLGİ ile/ve DEĞER/AKSİYOLOJİK[Fr.] BİLGİ
( THEORICAL KNOWLEDGE vs./and AESTHETICAL KNOWLEDGE vs./and AXIOLOGICAL KNOWLEDGE )
- KURAMSAL(TEORİK) BİLGİ ile TEKNİK BİLGİ
( Kuram, yanlışlanamadığı sürece geçerlidir. İLE Kullanımdaki/uygulamadaki başarılı yansıması oranında geçerlidir. )
- KURAMSAL/TEORİK FİZİK ile MATEMATİKSEL FİZİK
- KURAMSAL/TEORİK AHLÂK(MORAL) ile/ve UYGULAYIMSAL/KILGISAL/PRATİK AHLÂK
( THEORICAL MORALS vs./and PRACTICAL MORALS )
- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]
- KURAMSALLIK ile/ve/<> YARATICILIK
( Aklın mâbedi. İLE/VE/<> Kalbin mâbedi. )
- KURAMSAL(TEORİK) FELSEFE ile UYGULAYIMSAL(PRATİK) FELSEFE
- KURAM/TEORİ[İng. THEORY] ile ...
( Hareket halinde olan şeyin dışına çıkıp, dışarıdan incelemek. )
- KURAM/TEORİ ile/ve/<> UYGULAMA/PRATİK
- KUR'AN HAFIZLIĞI ile/ve/<>/değil KURRÂ' HAFIZLIĞI
- KUR'AN OKUMAK:
"AĞLAMAK İÇİN" değil ANLAMAK İÇİN
- KUR'AN OKUMAK değil KUR'AN'I TİLÂVET ETMEK
- KUR'ÂN ile/ve KADÎM ÖĞRETİLER
- Kur'ân[Ar.] ile KÛRÂN[Fars. < KÛR] ile KÜRÂN[Ar.]
( Kur'ân-ı Kerîm. [FURKAN] İLE Körler. İLE Kırmızı/al renkli at. )
- KUR'AN-I KERÎM AHKÂMINDA:
İBÂRET-İ NASS ile/ve İŞÂRET-İ NASS ile/ve DELÂLET-İ NASS ile/ve MAZMÛN-İ NASS ile/ve İLTİZÂM-İ NASS ile/ve İKTİZÂ-İ NASS
( Her âyette, ibâret, işâret, delâlet, iltizâm, iktizâ ve tazammün bakımından çeşitli anlamlar ve hükümler vardır. )
( NASS: Anlamları açık ve meydanda olan ayet ve hadislere denilir. )
- KUR'ÂN-I KERÎM:
BAŞAT TAVIR ile/ve/<> REVNAK[Fars.][: Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.]
- KUR'ÂN-I KERÎM:
HİTAB ve/<> MUHATAB
( Hitâb: Muhattabı olursan. )
- KUR'ÂN-I KERÎM:
KİTAB ile/ve/||/<>/< HİTAB
- KUR'AN-I KERÎM:
TEVHİD ile/ve/<> HAŞR/ÂHİRET ile/ve/<> NÜBÜVVET ile/ve/<> İBÂDET ve ADÂLET
- KUR'ÂN-I KERÎM'İN LAFZI değil KUR'ÂN-I KERÎM'İN NAZMI
- KUR'AN-I NÂTIK ile KUR'AN-I SÂMİT
( Âşıklar, Kur'ân'ı, canlı Kur'ân'dan okur. )
- KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ
(
)
( Kaynak: "ANADOLU'DA KAYBOLMAKTA OLAN BİR MADDİ KÜLTÜR UNSURU: SU DEĞİRMENLERİ (BEYPAZARI ÖRNEĞİ)" - Reşide Gürses, E. Banu Karababa Taşkın )
- KURBAĞA ADAM = DALGIÇ
- KURBAĞA OTU ile KURBAĞAZEHRİ
( Düğün çiçeğigillerden bir bitki. İLE Kurbağazehrigillerden, tatlı sularda yaşayan, beyaz çiçekli, yaprakları yürek biçiminde olan bir süs bitkisi. )
( BUFONIA cum HYDROCHARIS )
- KURBAĞA ile AFRİKA YAĞMURU KURBAĞASI
(
)
- KURBAĞA ile ALASKA KURBAĞASI
( ... ile
)
( )
- KURBAĞA ile BREZİLYA ZEHİRLİ KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇOÇUİ(KUKU)
( ... İLE Ufak bir ağaç kurbağası.[Porto Riko'nun simgesidir.] )
- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI
( ... İLE )
- KURBAĞA ile GECE KURBAĞASI
(
)
( ... cum BUFOTES VIRIDIS )
- KURBAĞA ile HİNT KURBAĞASI
( ... İLE Muson yağmurlarıyla birlikte ortaya çıkan Hint kurbağalarının yeşil olan rengi, üreme döneminde sarıya döner.[Renk değişiminin nedeni, dişileri etkilemektir.] )
- KURBAĞA ile KARA KURBAĞA/OTLUBAĞA
( 5000'in üzerinde kurbağa türü vardır. [Sri Lanka'da, 2002 yılında, 100 yeni tür daha bulunmuştur] )
( 2.600 değişik cins kurbağa vardır. Türkiye'de ise 29 kurbağa türü bulunmaktadır. )
( Ne yazık ki, kurbağaların nesli, hızla tükenmektedir. :( [Kurbağalar, derileri aracılığıyla soluk alan canlılar olduklarından, tüm türlerin üçte biri tehlike altındadır.][Zehirleri, bizim için tehlikeli olabilir fakat kişilerin etrafa saçtığı zehirler, onlar için çok daha öldürücüdür.] )
(
ile
)
( MUKNİA: Kurbağa yavrusunun, yumurtadan çıktığı ilk durumu.
VAKVAKA: Kurbağa sesi. )
( BÜRKE, DIFDEA/DIFDA'[DIFDAİYYE: Kurbağagiller] ile ... )
( GÛK ile ... )
( FROG vs. TOAD )
( RANUCULA cum BUFA )
( LA RANA con ... )
- KURBAĞA ile (KIÇI) KILLI KURBAĞA
( FROG vs. ... )
- KURBAĞA ile KURBAĞA BALIĞI
( )
( FROG vs. FROG FISH )
- KURBAĞA ile KURBAĞACIK
( ... İLE Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa. | Küçük İngiliz anahtarı. | Ayarlanabilir somun anahtarı. | Pencere çerçevesi gibi yukarıya sürülen nesnelerin alt kenarlarına yerleştirilen tutacak. | Ağız tabanında çıkan sıvı içeren bir tür küçük kist. )
- KURBAĞA ile MİKROHİLİD KURBAĞA/NOKTALI VINLAYAN KURBAĞA
( ... İLE Peru, Hindistan ve Sri Lanka'da yaşarlar. )
( ... cum CHIASMOCLEIS VENTRIMACULATA )
- KURBAĞA ile OVA KURBAĞASI
- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI
( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )
- KURBAĞA ile (ZEHİRLİ) CAM KURBAĞA
(
)
- KURBAĞANIN ile KURBANIN
- KURBAN BAYRAMI değil/yerine/= YAKINLIK BAYRAMI
- KURBAN KESMEK değil KURBAN/YAKINLIK KESBETMEK[: Çalışarak kazanma.]
- KURBAN ile/değil/yerine MAĞDUR
- KURBAN ile/değil/yerine/>< SORUMLU
(
)
- KURBAN ile/<> SUÇLAYICI/ZORBA ile/<> KURTARICI
( Kendine değer vermeyen ve başkalarının kararlarını kabul eden, yönlendirici, sürekli yakınan ve kendine ötekileri koltuk değneği gibi arayan.[Çaresizlik, onun için bir "sığınak" olmuştur.] İLE/<> Başkalarının görüş ve değerlerine önem vermeyen, öfkeli, saldırgan ve yargılayıcı bir tutum içinde olan. İLE/<> Ötekilerin yardım etme kapasitesini önemsemeyen, fedâkâr görünen ama gereksiz yere işlere karışan.[Zehirli bir "kendine yetme" ve başkalarına adanma durumu vardır. Bu kadar iyilik sonrası alacaklarını sağlayamayınca bir zorbaya dönüşmesi de hiç şaşırtmaz.] )
- KURBANIN ... ile/değil KURBAĞANIN ...
- KURBİYET ile/ve KUTBİYET
( Görebilme hali. İLE/VE Yapabilme hali. )
- KURBİYET ile RÂBITA
( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )
- KURB-U FERAİZ ile/ve KURB-U NEVÂFİL
( Özün aşkı. İLE/VE Kabuğun aşkı. )
( Farz olan yakınlık. İLE/VE Nafile olan yakınlık. )
( Düşünce ve kararların emir olarak organlara ulaştırılması. İLE/VE Sinirler aracılığıyla dış uyarıların beyne iletilmesi. )
( Kabuk öze, öz de kabuğa âşıktır. )
- KURB-U SULTÂN ve/||/<>/> ATEŞ-İ SÛZÂN
- KURÇATOVYUM = RUTHERFORDYUM
( ... = Amerika'lıların verdiği ad. [Simgesi: Rf.] )
- KURD ile BİDRE
( ... İLE Ağaç kurdu. )
( Zİ'B[çoğ. ZU-BÂN] ile ...
Zİ'B-İ BAHRÎ: Deniz kurdu denilen bir cins yırtıcı büyük balık. )
- KURD ile TENYA(SOLİTER SOLUCAN)/TENYA[Fr.]/DÎDÂN-I EM'A[Ar.]
( ... İLE Bağırsak kurdu. )
- KURD yerine YIRTICI
- KÜRDAN ile/ve/değil/yerine/||/<> HILTAN
( ... İLE/VE/||/<> Top durumundaki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki. )
- KURDELA değil KURDELE
- KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE
( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )
( CEPOLA RUBESCENS cum ... )
- KURDU KUZUYU (BİR TUTMAK)
- KÜRE ile/ve/<> DAİRE
( Daire, bir küre kesitidir. )
( SPHERE vs./and/<> CIRCLE )
- KÜRE ile/ve KARE
( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )
( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )
( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )
( Hacim. İLE/VE Alan. )
( 2³ İLE/VE 2² )
( SPHERE vs./and SQUARE )
- KÜRE ile/ve KÜME
( SPHERE vs./and SET )
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(101/181)
(1996'dan beri)