Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.672 başlık/FaRk ile birlikte,
52.672 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(94/212)


- İNSAN:
KONUŞAN ile/ve/değil/||/<>/< KONUŞULAN


- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.


- İNSAN OLANLARIN DÜŞÜNEBİLİYOR OLMASI ile/değil DÜŞÜNEBİLEN HERKESİN, İNSAN OLMASI


- İNSAN:
SOĞUKTA ile/ve/değil/>< (")KARANLIKTA(")

( Yaşayamaz. İLE/DEĞİL/>< [Ancak/sadece, biyolojik (yığın) olarak] "Yaşar". )


- İNSAN YAPITI ile/değil/yerine/< DOĞA VAROLANI


- İNSAN YAŞAMI değil/yerine YAŞAM

( Hayvanların yaşamı değil yaşam süresi olur. )

( Nesnelerin, varoluş süresi olur. )


- İNSAN:
"YOK" VAROLAN ile/ve/=/değil "YOK OLAMAZ" VAROLAN


- İNSAN:
YURTTAŞ ve/||/<> YURTTAŞ

( Devletin. VE/||/<> Çağının. )


- İNSAN YÜZÜ ve/<> MİHRÂB


- İNSAN, ZAMANDA değil ZAMAN, İNSANDA

( ... DEĞİL Sürekliliğiyle. )


- İNSAN ile/ve ÂDEM

( HUMAN vs./and ADAM )


- İNSAN ile/ve ADEM[Ar.]/YOKLUK

( HUMAN vs./and NON-BEING )


- İNSAN = BERZAH


- İNSAN ve/<> DOĞA["DOA" değil!]

( Doğa, senin herşeyindir. Herşey, senin doğandır! )

( Kişi, doğayla arasındaki derin samimiyeti yitirdiğinde, tapınaklar, önemli bir duruma geçer. )


- İNSAN(/TOPLUM) ile/ve DOĞA

( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )

( İnsan doğası, azalıp çoğalmaz. )

( Kişi, doğanın doğal devamıdır. )

( Düşünce rüzgâr, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendidir. )

( İNSAN: Başkasına yararı olan. )

( Kişi, Havasız üç dakika, Susuz üç gün, Yemeksiz ancak üç hafta dayanır. )

( HUMAN(/SOCIETY) vs./and NATURE )


- İNSAN ve/||/<> EMEK


- İNSAN ile/ve/||/<>/> GELECEK

( Kişi, geleceği geldirendir. )


- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ


- İNSAN ve/||/<> GÜVEN

( İNSAN: Kendine, insan emânet edilebilen. )


- İNSAN ile HERHANGİ BİR ŞEY('İ)

( Kişi, başlı başına bir şeydir! Hiçbir şeyle karıştırılamaz/karıştırılmamalıdır! )

( HUMAN vs. ANYTHING )


- İNSAN = HUMAN, MAN[İng.] = HOMME[Fr.] = MENSCH[Alm.] = HOMO[Lat.] = ANTHROPOS[Yun.] = HUMANO/NA[İsp.]


- İNSAN ile/ve İNSAN-I KÂMİL(/KÂMİL İNSAN/ÂDEM-İ MÂNÂ)

( HUMAN vs./and WISE PERSON )


- İNSAN ile/ve/||/<> İSYAN


- İNSAN ile/ve/||/<>/< MAYMUN/SÜRÜNGEN/BALIK

(



)


- İNSAN ve/||/<>/> MECZUB

( Ne kadar insan olunabilirse, toplumun dilinde, o kadar "meczub" olunur. )


- İNSAN ile/||/<> POSTHUMAN

( Transhümanizm )

( Nick Bostrom tarafından 2003 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1973-) (Ülke: İsveç) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Simülasyon hipotezi, yapay zeka riskleri) )


- İNSAN ve/||/<>/< ÜNS

( ... VE/||/<>/< Özsel yakınlık. )


- İNSANA/KİŞİYE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN ve/=/||/<> EVRENE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN

( Evren. VE/=/||/<> İnsan. )


- İNSANBİÇİMCİLİK = MÜŞEBBİHE = ANTHROPOMORPHISM[İng.] = ANTHROPOMORPHISME[Fr.] = ANTHROPOMORPHISMUS[Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. MORPHE:BİÇİM[Yun.]


- İNSANBİLİM = BEŞERİYAT = ANTHROPOLOGY[İng.] = ANTHROPOLOGIE[Fr., Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. LOGOS:BİLİM[Yun.] = ANTROPOLOGÍA[İsp.]


- İNSANBİLİM ile/ve/=/> EVRENBİLİM

( ANTROPOLOJİ ile/ve/<> KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ )


- İNSANBİLİM'DE:
FARKLILAŞMA ile BİREYLEŞME


- İNSANCILIK = HUMANISM[İng.] = HUMANISME[Fr.] = HUMANISMUS[Alm.] = HUMANUS[Lat.]


- İNSANCILLIK = POLITENESS, COURTESY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = MENSCHENFEUNDLICHKEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]


- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI

( 40 milyon. İLE 30 milyon. )


- İNSANI, EN ÇOK ZORLAYANLAR -ile

( BOŞANMA, CENÂZE KALDIRMA, TAŞINMA )


- İNSANI İNSAN YAPAN" değil KİŞİYİ, İNSAN YAPAN ...DIR


- İNSAN-I KÂMİL ile/ve İNSAN-I KÂMİL-İ KÜLLÎ

( İNSAN-I KÂMİL: Dünyanın merkezi. )

( KEMÂLE ERMİŞ İNSAN | VARLIK )

( PERFECT HUMAN vs./and UNIVERSAL PERFECT HUMAN )


- İNSANÎ KONULAR/DURUMLAR/OLAYLAR:
AŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAŞILMASI GEREKEN


- İNSANİ YETKİNLİK ve/||/<>/> SİYASET


- İNSÂNÎ ile/ve/değil/<> İTİBÂRÎ


- İNSANÎ değil/yerine/= KİŞİCİL


- İNSANİÇİNCİLİK = Lİ-L-BEŞERİYE = ANTHROPOCENTRISM[İng.] = ANTHROPOCENTRISME[Fr.] = ANTHROPOZENTRISMUS[Alm.] = ANTHROPOS-KHENTRON[Yun.]


- İNSANIM, UNUTABİLİRİM" değil ANLIK/ZİHİN BU! UNUTULABİLİR/BOŞLANABİLİR


- KİŞİNİN AHLÂKI ile/ve HERHANGİ BİR ŞEYİN/NESNENİN "AHLÂKI"

( MORALS OF HUMAN vs./and MORALS OF OBJECT/SOMETHING )


- İNSANIN "DOĞASI" değil (BİR/ÇOK) NİTELİĞİ, DOĞASI KILMAK

( Kişi, belirli bir doğa ile doğmaz. Bir niteliği, doğası durumuna getirebilir.[TETABBU] )


- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANDAKİ(GÖVDESİNDEKİ) DOĞA


- İNSAN'IN/KİŞİNİN DÜŞÜNMESİ ile/ve TANRI'NIN DÜŞÜNMESİ

( [mâhiyetçe değil derece olarak!] Bilkuvve'den bilfiil'e doğru. İLE/VE Bilfiil. )


- İNSANIN İBÂDETİ ile/ve ÖTEKİ TÜM VAROLANLARIN İBÂDETİ

( Bilmek. İLE/VE İşlevsellikleri. )

( Kişinin ibâdeti ârif olmaktır. )


- İNSANIN İNSAN OLMASI ile/ve/||/<> BİREYİN/KİŞİNİN İNSAN OLMASI


- İNSANIN/KİŞİNİN:
SÖZÜ ile/ve BAKIŞI ile/ve SUSMASI

( )

( Gerek yok, her sözü, lâf ile beyâna
Bir bakış, bin söz eder, bakıştan anlayana... )

( Hikmet olmalı. İLE/VE İbret olmalı. İLE/VE Ders olmalı. )


- İNSANIN:
"VARLIĞI" ile/değil/||/<> VAROLUŞU

( "Varlık" sözcüğü, en üst soyutlama olarak felsefî bir kavram olmakla birlikte amacımızı karşılayan kavram ve sözcük ise mevcudiyeti yani "varoluşu" olarak kullanmak durumundayız. )

( VUCUDU ile/değil MEVCUDİYETİ )


- İNSANIN VE KİŞİNİN BİRİCİKLİĞİ:
"SEÇKİNLİK" değil VAROLUŞSAL


- İNSANIN, ...[CANI İSTİYOR/ÇEKİYOR] ile/ve/değil BENİM/SENİN/ONUN ...


- İNSANIN/KİŞİNİN DOĞUMU ile HAYVANIN DOĞUMU

( [not] BIRTH vs. BREED )


- İNSANIN/KİŞİNİN:
TENSEL VAROLUŞ/U ile/ve/<> TİNSEL VAROLUŞ/U

( Belirlilik. İLE/VE<> Ereklilik. )

( Belirleyici olan, zemindir/koşullarındır. )


- İNSAN/KİŞİ:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEBİLEN ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEBİLEN


- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN


- İNSAN(KİŞİ/KENDİN):
OKYANUSUN İÇİNDE BİR DAMLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİR DAMLANIN İÇİNDEKİ OKYANUS


- İNSANLAR KIRK YILLIK EŞLERİNİ BOŞUYOR" değil BAZI KİŞİLER, KIRK YILLIK EŞİNİ BOŞUYOR/BOŞAYABİLİYOR


- İNSAN/LAR ile/değil/< KİŞİ/LER / BİREY/LER

( İnsan olmayanların[hayvan/bitki/nesne] bulunduğu yerde. İLE/DEĞİL/< Hayvan/bitki/nesnenin bulunmayıp sadece insanın bulunduğu ya da konu edildiği yerde. )

( Soyut, kümeleme ve kümenin "adı/etiketi/rengi". İLE/DEĞİL/< Kümenin öğeleri. )

( "İnsanlar" ve "kişiler" sözcükleri, birbirine benzer anlamları taşısa da önemli bir farkı gösterir. Genel olarak, "insan" ya da "insanlar" sözcüğü daha geniş bir kapsama sahiptir ve tüm insan kümesini, insan olmayanları yani tüm hayvan, bitki ve nesneleri dışarıda bırakacak biçimde tanımlar. "kişiler" sözcüğü daha özel bir anlam taşır ve "insan" kümesinin içinde bulunan bireyleri ya da çoğul olması durumunda belirli bir ya da birkaç topluluğu karşılar.

"İnsanlar doğayı kirletiyor." tümcesi, 8 milyarın tamamının doğayı kirlettiğini yansıtır ya da varsayarken,
"Kişiler, doğayı kirletiyor." tümcesi, belirli bireylerin ya da topluluğun doğayı kirlettiğini tam olarak ya da daha yetkin ve doygun tanımlar.

Bu nedenle, anlamın doğru biçimde aktarılabilmesi için nasıl kullanıldığına olabildiğince özen göstermek gerekir. )

( [not] HUMAN vs./but/< PERSON/PEOPLE )

( REN ile/değil/< MIN )


- İNSANLAŞMA:
KARADA ile/ve/değil/||/<>/>/< DENİZDE


- İNSANLAŞMA ve/||/<>/>/< "DERTLİLİK"


- İNSANLIĞI "KURTARMA" "İSTEĞİ" ile/değil/ne yazık ki/>< "İNSANLIĞA HÜKMETME İSTEĞİ"


- İNSANLIĞIN:
KARDEŞLİĞİ ve/||/<> BİRLİĞİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜ


- İNSANLIK DURUMU(") ile/değil/ne yazık ki/>< ÖNYARGI


- İNSANLIK İÇİN ile İNSANLIK ADINA


- İNSAN/LIK:
MAĞARADAN ve/||/<>/> MARS'A GİDEN VE SÜRECİ


- İNSANLIK:
"SAHİP OLDUKLARIMIZ" değil PAYLAŞTIKLARIMIZ


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- İNSANLIK = BEŞERİYET, İNSANİYET = HUMANITY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = HUMANITÄT, MENSCHHEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]


- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK

( İNSAN: Doya doya, insanlığını yaşayan. )


- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK


- İNSANLIKTA, GELİŞİMİNDE VE (NESNEYİ/DÜŞÜNCEYİ) KAVRAMADA ...:
BAŞ PARMAĞIN GELİŞİMİ/KULLANIMI ve/||/<> ÇENENİN ÜÇÜNCÜ(İLERİ-GERİ) HAREKETİ (VE GÜCÜ/YETİSİ)


- İNSANOĞLU" yerine KİŞİ / İNSANLIK


- İNSANSI(HOMİNİD) ile/ve/||/<>/> İNSAN(HOMİNİN)

(

HOMİNİD ve HOMİNİN

İnsanın Evrimsel Sınıflandırması: Kapsamlı Çözümleme ve Karşılaştırma

Temel Tanımlar

HOMİNİD (Hominidae)
Büyük Maymunlar Ailesi
  • Goril
  • Orangutan
  • Şempanze
  • Bonobo
  • İnsan (Homo sapiens)
  • Tüm fosil ataları
Kapsam: En geniş öbek - Tüm büyük primatlar
HOMİNİN (Hominini)
İnsan Soyu
  • Modern insan (Homo sapiens)
  • Australopithecus türleri
  • Neandertal
  • Denisovan
  • Homo erectus, Homo habilis
  • İnsanın tüm doğrudan ataları
Kapsam: Dar öbek - Sadece insan soyu

Taksonomi

Takım: Primates (Primatlar)
└─ Aile: Hominidae (Büyük Maymunlar)
├─ Alt Aile: Ponginae
│ └─ Cins: Pongo (Orangutanlar)
└─ Alt Aile: Homininae
├─ Kabile: Gorillini (Goriller)
└─ Kabile: Hominini (İnsan)
├─ Alt Kabile: Panina (Şempanzeler)
└─ Alt Kabile: Hominina (İnsan)

Ayrıntılı Karşılaştırma

Özellik HOMİNİD (Hominidae) HOMİNİN (Hominini)
Taksonomik Seviye Aile Kabile
Kapsam Tüm büyük maymunlar + İnsan Sadece insan
Üye Sayısı ~15 - 20 yaşayan tür Bir yaşayan tür (Homo sapiens)
Evrimsel Ayrılma ~15 - 20 milyon yıl önce ~7 milyon yıl önce
Coğrafi Dağılım Afrika, Asya (doğal); Dünya geneli (insan) Afrika kökeni; dünya geneli (bugün)
Yürüyüş Biçimi Çeşitli (Knuckle-walking, bipedal, arboreal) İki ayak üzerinde (Bipedal)
Beyin Oylumu 300 - 1400 cc arası 400 - 1400 cc (evrim boyunca artış)
Âlet Kullanımı Basit (bazı türlerde) Gelişmiş ve düzenli
Toplumsal Yapı Değişken toplumsal öbekler Karmaşık toplumsal organizasyon
İletişim Sesler, jestler, yüz ifadeleri Gelişmiş dil yeteneği

Evrimsel Zaman Çizelgesi

20 MYÖ
Hominidae ailesinin ortaya çıkışı - Büyük maymunların küçük maymunlardan ayrılması
15 MYÖ
Orangutan soyunun Afrika büyük maymunlarından ayrılması
10 MYÖ
Goril soyunun ayrılması
7 MYÖ
Hominin soyunun şempanzelerden ayrılması
4 MYÖ
İlk Australopithecus türleri - Bipedalizmin gelişimi
2.8 MYÖ
Homo cinsinin ortaya çıkışı - İlk taş âletler
300.000 YÖ
Homo sapiens'in Afrika'da ortaya çıkışı
Günümüz
Homo sapiens - Hominin soyunun tek yaşayan temsilcisi

Ayırt Edici Özellikler

Homininlere Özgü Özellikler

  • Bipedalizm: Dik yürüme yeteneği
  • Büyük beyin: Gövde oranına göre büyük beyin oylumu
  • Küçük köpek dişleri: İndirgenmiş köpek dişler
  • Âlet yapımı: Düzenli âlet üretimi ve kullanımı
  • Dil yeteneği: Karmaşık iletişim düzeneği
  • Ateş kullanımı: Denetimli ateş yönetimi
  • Simgesel düşünce: Sanat ve kültür

Tüm Hominidlerde Ortak

  • Kuyruksuzluk: Kuyruk yokluğu
  • Büyük gövde: Görece iri gövde yapısı
  • Uzun kollar: Daldan dala atlama yeteneği
  • Gelişmiş görme: Derinlik algısı
  • Toplumsal yaşam: Topluluk olarak yaşama
  • Uzun yaşam: Yavaş gelişim ve uzun yaşam
  • Sorun çözme: Temel bilişsel yetenekler

Önemli Fosil Örnekleri

Tür Adı Sınıflandırma Yaş (MYÖ) Önemli Özellikler Bulunma Yeri
Sahelanthropus tchadensis Hominin 7 En eski olası hominin, bipedal? Çad
Australopithecus afarensis Hominin 3.9 - 2.9 "Lucy" fosili, kesin bipedal Etiyopya
Homo habilis Hominin 2.8 - 1.5 İlk Homo, âlet yapıcı Tanzanya
Homo erectus Hominin 1.9 - 0.1 Afrika dışına göç, ateş kullanımı Afrika, Asya
Homo neanderthalensis Hominin 0.4 - 0.04 Avrupa'ya uyum, kültürel gelişim Avrupa, Batı Asya
Homo sapiens Hominin (Yaşayan) 0.3 - Günümüz Modern insan, gelişmiş kültür Dünya geneli
Gigantopithecus Hominid 2 - 0.3 Dev maymun, soyu tükenmiş Asya

Terminolojinin Tarihsel Gelişimi

Eski Kullanım (1990 öncesi)

  • Hominid: Sadece insan ve ataları
  • Pongid: Büyük maymunlar (goriller, şempanzeler, orangutanlar)
  • İnsan ve maymunlar ayrı aileler olarak görülürdü

Modern Kullanım (1990 sonrası)

  • Hominid: Tüm büyük maymunlar + insan
  • Hominin: Sadece insan soyu
  • DNA çözümlemeleri, insanın büyük maymunlarla yakın akraba olduğunu gösterdi
  • Filogenetik sınıflandırma düzenine geçiş
Neden Değişti?
Moleküler çalışmalar, insanın şempanzelerle gorillere orangutanlardan daha yakın akraba olduğunu kanıtladı. Bu nedenle, taksonomik sınıflandırma, evrimsel ilişkileri yansıtacak biçimde güncellendi.

Özet ve Anahtar Noktalar

Anımsanması Gereken Ana Noktalar:

  1. Her hominin, bir hominiddir, ancak her hominid, bir hominin değildir.
  2. Hominid = Aile düzeyi (büyük maymunlar + insan)
  3. Hominin = Kabile düzeyi (sadece insan soyu)
  4. Homininler, yaklaşık 7 milyon yıl önce şempanzelerden ayrıldı.
  5. İki ayak üzerinde yürüme(bipedalizm), homininlerin ayırt edici özelliğidir.
  6. Günümüzde, Homo sapiens, hominin soyunun tek yaşayan üyesidir.
  7. Modern veri ve terimlerle DNA kanıtlarına dayanarak güncellenmiştir.
)


- İNSANSIZLAŞTIRMA ile/ve/<> DİLSİZLEŞTİRME


- INSCRİBED ile/||/<> CİRCUMSCRİBED

( Inscribed içine çizilen İLE circumscribed dışına çizilen. )

( Formül: Inside İLE outside construction )


- INSEKTISIT/INSECTICIDE[İng.] değil/yerine/= BÖCEKKIRAN


- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA


- İNSERT ile/||/<> VEKTÖR

( İnsert hedef DNA İLE vektör taşıyıcı plazmit. )

( Formül: Target İLE carrier DNA )


- İNSİ-CİNSİ (BELİRLİ OLMAMAK)


- İNSÎ[Ar.] ile İNSÂN[Ar.]


- İNSİCÂM ve/> İNTİZÂM


- İNSİCÂM ile MERBÛTİYET

( Yağmurun sürekli yağması. | Gitme, gidiş. | Düzgün söz. İLE Bağlılık, eklilik, ilinti. )


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INSIDE :/yerine İÇERİDE


- INSIGHT :/yerine İÇGÖRÜ, SEZGİ


- İNŞİKÂK[< ŞAKK] değil/yerine/= YARILMA, ÇATLAMA | İKİYE AYRILMA


- İNŞİKÂK[Ar. < ŞAKK]["ka" uzun okunur] ile İNŞİRÂK[Ar.] ile İNŞİRÂM[Ar.] ile İNŞİRÂS[Ar.]

( Yarılma, çatlama, ikiye ayrılma. İLE Çatlayıp yarılma, yarık olma. | Parlama. İLE Çok yarılma, yarık yarık olma. İLE Soğuktan el derisinin çatlaması. )


- İNŞİKAK-I/ŞAKK-I KAMER değil/yerine/= AYIN YARILMASI


- İNŞİRAH[Ar. < ŞERH] ile AÇILMA | AÇIKLIK, FERAHLIK

( AÇILMA | AÇIKLIK, FERAHLIK )


- INSIST :/yerine ISRAR ETMEK


- INSISTENCE vs. COMPULSION


- İNSİYÂG[Ar.] ile İNSİYÂK[Ar.]

( Kalıba dökülüp düzelme. İLE Bir gücün etkisiyle çekilip gitme. | Ardı sıra gitme. | İçgüdü. [İng., Fr. INSTINCT] )


- İNSİYÂK[Ar.] değil/yerine/= İÇGÜDÜ | ARDI SIRA GİTME | BİR GÜCÜN ETKİSİYLE ÇEKİLİP GİTME


- İNSİYATİF değil İNİSİYATİF


- İNSİYYÜ'L-CİNNÎ[Ar.] ile ŞEYTÂN[Ar.]


- INSİZYON/INCISION[İng.] değil/yerine/= KESİ


- İNSOMNİ/INSOMNIA[İng.] değil/yerine/= UYKUSUZLUK, UYUYAMA, UYKU YİTİMİ, UYKU ZORU


- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME


- INSPIRASYON/INSPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM


- INSPİRASYON ile/||/<> EKSPİRASYON

( İnspirasyon nefes alma, ekspirasyon nefes vermedir )

( Formül: Soluk alma İLE verme )


- INSPIRATUVAR/INSPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM İLİŞKİLİ


- INSPIRE :/yerine İLHAM VERMEK


- INSPIRYUM/INSPIRIUM[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM


- INSTABIL/INSTABLE[İng.] değil/yerine/= DENGESİZ


- INSTABILITE/INSTABILITY[İng.] değil/yerine/= DENGESİZLİK


- INSTALL :/yerine KURMAK, YÜKLEMEK


- INSTANCE :/yerine ÖRNEK


- INSTEAD :/yerine YERİNE


- instill.[Lat. < INSTILLANDUS] değil/yerine/= DAMLA DAMLA AKITILSIN


- INSTITUTION :/yerine KURUM


- INSTITUTIONAL :/yerine KURUMSAL


- INSTRUCTION :/yerine TALİMAT


- INSTRUCTOR :/yerine EĞİTMEN


- INSTRUMENT :/yerine ENSTRÜMAN


- INSÜFLATÖR/INSUFFLATOR[İng.] değil/yerine/= GAZ ÜFLEYİCİ


- INSULA[İng.] değil/yerine/= ADACIK


- İNSÜLİN İLE GLUKAGON İLE SOMATOSTATİN ile/||/<> GLİKOZ DÜZENLEYİCİLER

( Kan şekeri kontrolünde rol alan hormonlar. )

( Formül: HbA1c < %7 (hedef) )


- İNSÜLİN ile/||/<> GLUKAGON

( İnsülin kan şekerini düşürür İLE glukagon yükseltir )

( Formül: β hücreleri (insülin) İLE α hücreleri (glukagon) )


- INSURANCE :/yerine SİGORTA


- int.[Lat. < INTERNUS] değil/yerine/= DAHİLÎ, İÇİLİR


- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK


- İNTAKT/İNTACT[İng.] değil/yerine/= ETKİLENMEMIŞ


- INTEGRABLE İLE CHAOTİC İLE SOLİTON ile/||/<> DOĞRUSAL OLMAYAN SİSTEMLER

( Nonlineer dinamik ve çözümler. )

( Formül: ∂u/∂t + 6u∂u/∂x + ∂³u/∂x³ = 0 )


- INTELLECTUAL :/yerine ENTELEKTÜEL


- INTELLECTUAL vs./and LOGICAL


- INTELLIGENCE :/yerine ZEKA


- INTEND :/yerine NİYET ETMEK


- INTENSE :/yerine YOĞUN


- İNTENSİF/İNTENSIVE[İng.] değil/yerine/= YOĞUN


- INTENSITY :/yerine YOĞUNLUK


- INTENTION :/yerine NİYET


- İNTER- ile İNTRA- ile DİA- ile SİN- ile SUB- ile -LEMMA

( -arası. İLE iç, içine. İLE İçinden, arasından. İLE Bitişik, yapışık, kaynaşık. İLE -altı. İLE ... zarı. )


- INTERACTION :/yerine ETKİLEŞİM


- INTERAKSİYON/INTERACTION[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİM


- INTERAKTİF/INTERACTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ


- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ


- INTEREST :/yerine İLGİ, FAİZ


- INTEREST vs./and REACTION


- INTERESTED :/yerine İLGİLİ


- INTERESTING :/yerine İLGİNÇ


- INTERFERANS/INTERFERENCE[İng.] değil/yerine/= PARAZİT | KARIŞMA


- INTERİKTAL/INTERICTAL[İng.] değil/yerine/= NÖBETLER ARASI


- INTERIM AWARD and INTERIM MEASURES and PROVISIONAL MEASURES and CONSERVATORY MEASURES and REMEDIES

( Ara karar. VE Geçici tedbirler. VE İhtiyâtî tedbirler. VE Koruma tedbirleri. VE Hukukî çözümler/çareler. )


- INTERİOR ANGLE ile/||/<> EXTERİOR ANGLE

( Interior iç açı, exterior dış açı. )

( Formül: Inside İLE outside polygon )


- INTERİYOR/INTERIOR[İng.] değil/yerine/= İÇ BÖLÜM


- INTERMEDİYER/INTERMEDIATE[İng.] değil/yerine/= ORTA, ARA


- İNTERMEZZO -ile

( Bir bütün oluşturan parçalar. )


- INTERMITAN/INTERMİTTENT[İng.] değil/yerine/= ARALIKLARLA GELEN, ARALIKLI


- INTERNAL :/yerine DAHİLİ


- INTERNAL[İng.] değil/yerine/= İÇ | İÇERLİ


- INTERNALİZASYON/INTERNALIZATION[İng.] değil/yerine/= İÇSELLES¸TİRME


- INTERNATIONAL :/yerine ULUSLARARASI


- (INTERNET) SAYFA(SI) ile SİTE(Sİ) ile PORTAL

( Internet üzerindeki tek adres, tek tıklama ile ulaşılan bilgi, görüntü. İLE Birçok internet sayfasını birarada bulunduran yapı. İLE Çok yoğun bilgi ve çok sayıda siteyi birarada bulunduran yapı. )


- INTERNET :/yerine İNTERNET


- INTERNET ile/ve/< INTRANET


- INTEROPERABILITE/INTEROPERABILITY[İng.] değil/yerine/= BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRLİK


- INTERPOZİSYON/INTERPOSITION[İng.] değil/yerine/= ARAYA KONUMLAMA


- INTERPRET :/yerine YORUMLAMAK


- INTERPRETASYON/INTERPRETATION[İng.] değil/yerine/= YORUM


- INTERPRETATION :/yerine YORUM


- INTERPRETATION/COMMENT vs. EXCESSIVE INTERPRETATION/COMMENT


- INTERPRETATION/COMMENT vs. SPECULATION


- INTERSECTİON THEORY ile/||/<> CHERN CLASS THEORY

( Intersection theory cebirsel çeşitlerin kesişim çarpımını incelerken İLE Chern class theory vektör bundle karakteristik sınıflarını inceler )

( Formül: Intersection product )


- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI


- INTERSTISYEL/INTERSTITIAL[İng.] değil/yerine/= DOKULAR ARASI


- INTERSTISYUM/INTERSTITIAL[İng.] değil/yerine/= TISSUE ARA DOKU


- INTERVAL[İng.] değil/yerine/= ZAMAN ARALIĞI


- INTERVENTION :/yerine MÜDAHALE


- INTERVIEW :/yerine RÖPORTAJ


- İNTIBÂ[Ar. < TAB] ile İNTİBÂH[Ar.] ile İNTIBÂH[Ar.]

( Basılma, matbû olma. | Zihinde iz bırakma. | İzlenim. İLE Uyanma, uyanış. İLE Pişme. )


- İNTIBÂ[Ar.] değil/yerine/= İZLENİM


- İNTİBAK[Ar.]/ENTEGRASYON[İng. < INTEGRATION] değil/yerine/= ÖLÇÜDEŞLİK/ÖLÇÜ UYUM, UYUM


- İNTİFÂ'[Ar.] ile İNTİFÂ'[Ar. < NEF | çoğ. İNTİFÂAT] ile İNTİFÂH[Ar. < NEFH]

( Ortadan yok olma, aradan çıkma. İLE Yararlanma, menfaatlenme. İLE Kabarma, şişme. | Örgenlerden birinin şişmesi. )


- İNTIFÂ[Ar.] ile İNTIVÂ[Ar.]

( Sönme. İLE Sarılıp devşirilme, katlanıp sarılma, dürülme. )


- İNTİHÂB[Ar. < NAHB | çoğ. İNTİHÂBÂT] ile İNTİHÂB[Ar. < NEHB | çoğ. İNTİHÂBÂT]

( Seçme/seçilme. | Seçim. | En güzel. İLE Yağma ile mal alma, kapışma, talanlama. )


- İNTİHÂBAT[Ar. < İNTİHÂB] ile İNTİHÂBÂT[Ar. < İNTİHÂB]

( Seçmeler/seçilmeler. | Seçimler. İLE Yağmalar, kapışmalar, talanlamalar. )


- İNTİHÂL ile/ve/||/<>/> İNTİHÂR

( Alıntı. İLE/VE/||/<>/> Kendini öldürmek. )


- İNTİHÂL ile TEVÂRÜD

( Çalma. Edebiyatta birinin yazı ya da şiirini kendinin gibi göstermesi. İLE İki şairin birbirinden habersiz olarak aynı mısra ya da beyti söylemeleri. )

( Kasıt vardır. İLE Kasıt yoktur. )


- İNTİHAR/MÜNTEHİR[: İntihar eden.] ile/değil ÖTANAZİ["ÖTENAZİ" değil!]


- İNTİHAR TEŞEBBÜSÜ değil/yerine/= ÖZKIYIM GİRİŞİMİ


- ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÖLÜM ORUCU


- İNTİHAR[Ar.]["İNTAHAR" değil!]/SUİSİT[İng. < SUICIDE] değil/yerine/= ÖZKIYIM


- İNTİKA["ka" uzun okunur] ile İNTİKAH["ka" uzun okunur]

( Bir şeyi seçme, ayırd etme. İLE Zayıf olma, nekahat gerektirme. | İyi bir haber duyup sevinme. )


- İNTİKAL[< NAKL (çoğ. İNTİKALÂT)] ile İNTİMÂ'[Ar.]


- İNTİKAL[Ar.] değil/yerine/= GEÇİNÇ | GEÇİŞ | GEÇİŞSİZ


- İNTİKAL[Ar.] ile/ve/değil/<> İŞTİRAK[Ar.]


- İNTİKÂL[Ar.] ile ZEVÂL[Ar.]


- İNTİKALEN["ka" uzun okunur] ile İNTİKALÎ["ka" uzun okunur]

( İntikal suretiyle. İLE İntikal ile ilgili. )


- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK


- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET

( "Öfke", "kıskançlık" ve "nefret" "kaynaklıdır". İLE/DEĞİL/YERİNE Gücünü, sevgiden alır. )


- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET


- İNTİKAM değil/yerine/>< AFFETMEK

( En etkili/büyük intikam, affetmektir. )


- İNTİKAM ile/ve/değil/yerine/<> DENGE


- İNTİKAM değil/yerine/= ÖÇ


- İNTİKAS["ka" uzun okunur] ile İNTİKÂS[Ar. < NÜKS] ile İNTİKÂŞ[Ar. < NAKŞ]["ka" uzun okunur] ile İNTİKAZ["ka" uzun okunur]

( Eksilme. İLE Başaşağı düşme ya da dönme. İLE Kazılma, nakşolunma. İLE Bozulma, çözülme. )


- İNTİMÂ'[Ar.] ile İNTİSÂB[Ar. < NİSBET] ile İNTİSÂB[Ar. < NASB]

( Kuşun bir yerden uçup başka bir yere konması. | Birine mensûb olma. İLE Bir kişiye mensûb olma. | Bir yere bağlanma, kapılanma. | Birinin adamı olma. İLE Dikilip durma. | Yükseğe kaldırma. | Kurala göre sözcüğün mensûb olması. )


- İNTİSÂB ile/ve İMTİSAL

( İntisâb/inisiyasyon, içsel mâbedin oluşturulmasını başlatır/sağlar. )

( VÂ-BESTE ile/ve ... )


- İNTİSÂB ile "KAPILANMAK"

( HİÇ KENDİ KENDİNE KAYNAR MI KAZAN
ÇEVRE YANIN ATEŞ EYLEMEYİNCE )


- İNTİSÂF değil/yerine/= ZAMAN, YARIYI BULMA


- İNTİSÂR[Ar. < NESR] ile İNTİSÂR[Ar. < NASR] ile İNTİŞÂR[Ar.] ile İNTİZÂR[Ar. < NAZAR]

( Saçılma, dağılma. | Püskürme/püskürtme. | Aksırma. İLE Öc alma. İLE Yayılma, dağılma, neşr olunma. | Üreme. | Gizli bir şeyin ağızdan ağza yayılması. | Genelleşme. | [fizik] Ayrılma. [İng./Fr. DISPERSION] | [kimya] Dağılım, yayınma. [İng./Fr. DIFFUSION] İLE Bekleme, gözleme. | İlenme, beddua. )


- İNTİŞÂR[Ar. < NEŞR] değil/yerine/= YAYILMA, DAĞILMA | ÜREME


- İNTİZÂ'[Ar. < NEZ]/DISSOCIATION[İng./Fr.] ile İNTİZÂH[Ar.]

( Çekip koparma, koparıp alma. İLE Dışkılama sonrası temizlenme, tahâret alma. )


- İNTİZÂÎ TECVİZ ile/ve İHTİRAÎ TECVİZ


- İNTİZÂR[Ar.] ile İMHÂL[Ar.]


- İNTİZÂR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- İNTİZÂR[Ar.] ile TERABBUS[Ar.]


- İNTİZÂR[Ar.] ile TERACCÎ[Ar.]

( Beklemek. İLE Ümit etmek. )


- INTO :/yerine İÇİNE


- İNTRAAORTİK/INTRAAORTIC[İng.] değil/yerine/= ANA ATARDAMAR İÇİ, AORT İÇİ


- İNTRAARTERİYEL/İNTRAARTERIAL[İng.] değil/yerine/= ATARDAMAR İÇİ


- İNTRADERMAL[İng.] değil/yerine/= DERİ İÇİ


- İNTRAKARDİYAK/İNTRACARDİAC[İng.] değil/yerine/= KALP İÇİ, YÜREK İÇİ


- İNTRAKORPOREYAL/İNTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE İÇİ


- İNTRAKRANİYAL/İNTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFA İÇİ


- İNTRAMÜRAL/İNTRAMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR İÇİ


- İNTRAMÜSKÜLER/İNTRAMUSCULAR[İng.] değil/yerine/= KAS İÇİ


- İNTRANÜKLEER/İNTRANUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEK İÇİ


- İNTRAOPERATİF/İNTRAOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT SIRASINDA


- İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- INTRODUCE :/yerine TANITMAK


- INTRODUCER[İng.] değil/yerine/= GİRGEÇ


- INTRODUCTION :/yerine GİRİŞ


- INTROITUS[İng.] değil/yerine/= GİRİM


- İNTROJEKSİYON/INTROJECTION[İng.] değil/yerine/= İÇE ATIM


- İNTRON ile/||/<> EKZON

( Kesikli genler İLE intron ve ekzon keşfi )

( Richard J. Roberts tarafından 1977 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1943-) (Ülke: İngiltere) (Alan: Moleküler Biyoloji) (Önemli katkıları: Split genler, intronlar) (Nobel: 1993) )


- İNTROSPEKSİYON/INTROSPECTION[İng.] değil/yerine/= İÇE BAKIS¸


- İNTROVERSİYON/INTROVERSION[İng.] değil/yerine/= İÇE DÖNÜKLÜK


- INTROVERT[İng.] değil/yerine/= İÇE DÖNÜK BİREY/ÖRGEN


- İNTÜİSYONİST İLE KLASİK İLE PARAKONSİSTENT ile/||/<> MANTIK FELSEFELERİ

( Farklı mantık yaklaşımları. )

( Formül: ¬¬p ≠ p (intüisyonist) )


- INTUITION vs. INSTINCT -ve

( SEZGİ ile/ve İÇGÜDÜ )


- INTUITION vs. INSTINCT vs. INSIGHT vs. INKLING


- INUPIAQ/INUKTITUT -ile

( İnuitçe. )


- İNVAJİNASYON/INVAGINATION[İng.] değil/yerine/= İÇ İÇE GEÇME


- İNVASİF TÜRLER ile/||/<> ENDEMİK TÜRLER

( İnvasif türler yabancı habitata yerleşenken İLE endemik türler belirli bölgeye özgüdür )

( Formül: Ekolojik baskı )


- INVASION :/yerine İSTİLA


- İNVAZİV/INVASIVE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL | YAYILMACI


- İNVAZİV RADYOLOJİ/INTERVENTIONAL RADIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ


- İNVAZİV TÜR ile/||/<> NATURALİZE TÜR

( İnvaziv zararlı yabancı, naturalize uyum sağlamış. )

( Formül: Agresif İLE entegre )


- İNVAZYON/İNVASION[İng.] değil/yerine/= YAYILMA


- İNVERSİYON/INVERSION[İng.] değil/yerine/= TERSINE DÖNME


- INVEST :/yerine YATIRIM YAPMAK


- INVESTIGATE :/yerine ARAŞTIRMAK


- INVESTIGATION :/yerine SORUŞTURMA


- INVESTIGATOR :/yerine ARAŞTIRMACI


- INVESTMENT :/yerine YATIRIM


- INVESTOR :/yerine YATIRIMCI


- INVITE :/yerine DAVET ETMEK

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.672 başlık/FaRk ile birlikte,
52.672 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(94/212)