Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.679 başlık/FaRk ile birlikte,
52.679 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(203/212)


- YANILSAMA ile/ve/||/<>/> TUZAK


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANILTMACA ile YANILTMAÇ

( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. İLE Ötekini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz. )


- YANILTMAK ile/değil DEĞİLLEMEK


- YANILTMAK ile/değil YANLIŞLAMAK


- YANINDA OLABİLEN ile/ve/değil/||/<>/> YARIN'DA OLABİLEN


- YANINDA OLMAK İSTİYORUM ile YANIMDA OLMANI İSTİYORUM ile YANYANA OLMAK İSTİYORUM


- YANINDA ile İKİNCİL

( BESIDE vs. PRIORITY )


- YANINDA ile/ve/<>/< YAKININDA


- YANIP KÜL (OLMAK)


- YANIŞ değil/yerine UYANIŞ


- YANIŞÖLÇER

( Yanma verimini ve onu etkileyen etkenleri ölçmekte kullanılan aygıt. )


- YANITI OLAN ile/ve/değil/yerine SORUSU OLAN

( Yetişkin/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Çocuk ve çocuksu yanını/zihnini sürdürebilen/ler. )

( [not] WHO HAS GOT ANSWER vs./and/but WHO HAS GOT QUESTION
WHO HAS GOT QUESTION instead of WHO HAS GOT ANSWER
[not] Adults. WITH/AND/BUT Children and who can continue to think childish.
Children and who can continue to think childish. INSTEAD OF Adults. )


- YANITLARI DİKKATE ALMAK ile/ve/değil/yerine SORULARI DİKKATE ALMAK


- YANIYORUM değil/yerine/>< UYANIYORUM


- Yanılmamak için DİNLE!!!


- Yanıltmamak için DİNLE!!!


- Yanıt bulmak için DİNLE!!!


- Yanıt bulmak için SUS!!!


- YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( AKSİSEDÂ, BİNT-ÜL-CEBEL[ )

( Yankı değil ses ol! )

( [not] ECHO vs./and/but/||/<>/< VOICE
VOICE instead of ECHO )


- YANKICA ile YANSICA

( Başka birinin kullandığı söz ya da tümceleri, anlamsız olarak yankı gibi yineleme. İLE Başkasının yaptığı devim ve davranışları, anlamsız olarak yineleme. )

( EKOLALİ[EKHO: Yankı. | LALEIN: Ses çıkarmak.] ile EKOPRAKSİ[EKHO: Yankı, yansı. | PRAKSIS: Eylem.] )


- YANKI(LANMA) ile YANSI(MA)

( TÛF ile ... )


- YANLAMAK ile/değil/yerine/>< ANLAMAK


- YANLI ile/ve/||/<> YANILGILI


- YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK


- YANLIŞ ANLAMAK ile/değil YANLIŞ ANLAMLANDIRMAK

( Dünya, çeşitliliği içinde zengindir, fakat sizin yabancılık ve korku duymanız yanlış anlama yüzündendir. )

( [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs./but WRONG MEANING
The world is rich in diversity, but your feeling strange and frightened is due to misapprehension. )


- YANLIŞ ANLAMIŞ OLMAK ile/değil ÜMİT ETMEK

( "Beni yanlış anlamışsın!" sözünün/durumlarının nedenleri daha çok ümit etmekten kaynaklanmaktadır! )


- YANLIŞ ANLA(ŞIL)MAK ile/ve/<>/değil BEKLENTİ


- YANLIŞ ANLAŞMA OLMUŞ/OLDU değil YANLIŞ ANLAŞILMA OLMUŞ/OLDU

( İsteşlik oluşturacak kadar aynı anda yanlış anlama söz konusu olamayacağından ve düşünceyi/durumu karşılayan sözcük/ek/kavram var ise, onu kullanmakla yükümlü olduğumuzu anımsayarak... )


- YANLIŞ ANLAŞMA değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA


- YANLIŞ ANLAŞMAZLIK değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA ya da ANLAŞMAZLIK


- YANLIŞ ANLATIM ile/değil KARŞILIK BULMAMA


- YANLIŞ ANLATIM ile/değil YETERSİZ ANLATIM


- YANLIŞ BULMAK/ARAMAK ile "YANLIŞ BULMAK"


- YANLIŞ BULMAK ile KATILMAMAK


- YANLIŞ/DOĞRU ile/değil KENDİNCE


- YANLIŞ DÜŞÜNMEK ile/değil FARKLI DÜŞÜNMEK

( [not] "THINKING WRONG" vs./but THINKING DIFFERENT )


- YANLIŞ KİŞİ/LER:
ZAMAN KAYBI değil
DOĞRU KİŞİLERİ BULMA NEDENİ


- YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )

( )


- [ne yazık ki]
YANLIŞ OLANDAN, DOĞRUYU AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN ile/ve/<>
DOĞRU OLANDAN, YANLIŞI AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN


- YANLIŞ TANIMLAMA YOLUYLA HATA YAPMAYA BAĞIŞIKLIK'TA:
EYLEYENLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> SAHİPLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> TEKİLLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> ÖZELLİK DÜŞÜNCESİ


- YANLIŞ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK


- YANLIŞ YERDE/ZAMANDA/KOŞULLARDA:
KALMAK değil/yerine KALKMAK


- YANLIŞ YORUMLAMA ile/ve/değil/<> ÇARPITMA


- YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"


- YANLIŞ ile/ve/değil ANLAMSIZ

( [not] FALSE/WRONG vs./and/but SENSELESS | ABSURD )


- YANLIŞ(HATÂ) ile AYIP

( DEH ÂK: ON AYIP
* ÇİRKİNLİK
* BODURLUK
* ZULÜM VE ADÂLETSİZLİK
* OBURLUK
* KÖTÜ DİLLİLİK
* YALANCILIK
* ACEMİLİK
* AKILSIZLIK
* KORKAKLIK
* UTANMAZLIK )

( Ayıplara keşif bâtıldır. )

( MISTAKE vs. SHAMEFUL )


- YANLIŞ ile/değil BAĞLAMINDAN KOPUK OLAN


- YANLIŞ ile/değil BAŞKALDIRI


- YANLIŞ ile/değil/yerine BEYHÛDE

( [not] WRONG vs./but VAIN/FUTILE
VAIN/FUTILE instead of WRONG )


- YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EKSİK

( [not] WRONG/FALSE vs./and/but INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT
INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT instead of WRONG/FALSE )


- YANLIŞ ile/değil FARKLI

( [not] WRONG/FALSE vs./but DIFFERENT )


- YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ


- YANLIŞ(HATÂ) ile GÜNAH

( Hiçbir günah yok, ki içinde sevap,
Hiçbir sevap yok, ki içinde günah olmasın. )

( İlk günah, Olan'ı sınırlamaktır. Yapma! )

( Bilinçsizce hata/suç olur fakat günah olmaz! )

( MISTAKE vs. SIN )


- YANLIŞ ile/ve HATA PAYI

( Bu kılavuzdaki herşey[/bazıları], yanlış olabilir. )

( Everything might be wrong in this guide. )


- YANLIŞ = HATALI = WRONG[İng.] = FAUX[Fr.] = FALSCH[Alm.] = FALSUS[Lat.] = INJURIA[İsp.]


- YANLIŞ ile/değil/ne yazık ki KARAR

( Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil karardır. )


- YANLIŞ ile KÖTÜ ile ÇİRKİN ile GÜNAH/YAZUK

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )

( Kötülüğün engellenmesi, iyiyi elde etmekten önceliklidir. [Def-i mefâsıd/mazariyat, celb-i menâfiden/menfaatten evlâdır.] )

( Kötülük, yanlış anlamaların ve kötüye kullanmaların yarattığı sorunlara yanlış yaklaşımdır. )

( Kötülük, dikkatsizliğin gölgesidir. )

( Kimse, bile bile kötü değildir; her kötülük, bilgi sanılan bir bilgisizlikten gelir. )

( Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet. )

( Daha yüksek bilginize ters düşen her ne yaparsanız, o günahtır. )

( Rational. VS. Ethic. VS. Aesthetics. VS. Religious.
Evil is in the wrong approach to problems created by misunderstanding and misuse.
Evil is the shadow of inattention.
Whatever you do against your better knowledge is sin. )

( WRONG/MISTAKE vs. BAD vs. UNPLEASANT vs. SIN )

( ... ile KAKON ile AISKHOS ile ... )


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<> TERS TEPEN


- YANLIŞ ile "YAMUK"

( WRONG/MISTAKE vs. "CROOK" )


- YANLIŞ ile YANILGI

( Bizi yanıltan, kendi imgelememizdir. )

( MISTAKE vs. DEFICIT
It is your own imagination that misleads you. )


- YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ


- YANLIŞ :/yerine YANLIŞ


- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL


- YANLIŞA GİTMEMEK ve DOĞRUYA YÖNELMEK


- YANLIŞI SAVUNACAK KADAR BİLGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> DOĞRUYU İNKÂR EDECEK KADAR NANKÖR/LÜK


- YANLIŞ/I YAPMAYACAK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK ile/ve ANLATABİLECEK/AKTARABİLECEK KADAR/ŞEKİLDE BİLMEK

( HAVING KNOW-HOW TO NOT TO DO WRONG vs./and TO KNOW ABOUT/WAY TO EXPRESS/TRANSMIT )


- YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ


- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/ve/>/değil/yerine DAHA DA İYİ BİR ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA


- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/||/<> DOĞRULAMA

( Bilimsel yöntem )

( Karl Popper tarafından 1934 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1902-1994) (Ülke: Avusturya-İngiltere) (Alan: Bilim Felsefesi) (Önemli katkıları: Yanlışlanabilirlik ilkesi) )


- YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK


- YANLIŞLAYABİLMELİ!


- YANLIŞ/LIK ile/ve GEÇİCİ/LİK

( WRONG/FALSE vs./and TEMPORARY/TEMPORARINESS )


- YANLIŞ/LIK ile TUTARSIZLIK

( Yanlışlık, yetersiz düşüncelerdeki bilgi yoksunluğundan oluşur. )

( WRONG/FALSE vs. INCOHERENCY/INCONSISTENCY )


- YANLIŞLIK/YANLIŞSIN ve/> "YANMIŞLIK"/YANMIŞSIN

( SEHV ve/> ... )

( MISTAKE and/> ... )


- YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN


- YANLIŞSAM (BENİ) DÜZELT/İN! değil YANLIŞSA / YANLIŞ VARSA/OLU(ŞU)RSA / YANILIYORSAM DÜZELT/İN/İZ!

( Bu "M / N" harflerinin yani "BEN / SEN" "dilinin/kullanımı", "kişi temelli/odaklı" alt seviye "düşünüş"[düşünmeyiş/düşünemeyiş] ile bağlantılı olarak ya da öteki dillerden ve özellikle İngilizce'deki kullanımdan gelen kötü/yanlış bir kullanım/ifade biçimidir. )


- YANLIŞTA:
[ne yazık ki]
TEKRAR ile/değil/> "KARAR"


- YANLIZ değil YALNIZ

( "Yalın"dan akılda kalabilir. )


- YANLIZ değil YALNIZ


- YANMA ile/||/<> PASLANMA

( Yanma hızlı oksidasyon İLE paslanma yavaş oksidasyon )

( Formül: C + O₂ → CO₂ (yanma) İLE 4Fe + 3O₂ → 2Fe₂O₃ (pas) )


- YANMA ile/ve/||/<>/> TÜTME

( Birleşiminde karbon bulunan nesnelerin, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olması. İLE/VE/||/<>/> Duman ya da buhar çıkarma. | Dumanı geri verme. | Yaşamak, var oluşunu sürdürme. | İyi ya da kötü kokma. )


- YANMA/ATEŞ İÇİN:
ENERJİ ve/||/<> YAKIT ve/||/<> OKSİJEN

( )


- YANMAK ile/ve/||/değil/yerine/>< UYANMAK


- YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA


- YANSIMA ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ


- YANSIMA ile/||/<> KIRILMA

( Yansıma geri dönüş İLE kırılma ortam değişiminde yön değişimidir )

( Formül: θi=θr İLE n₁sinθ₁=n₂sinθ₂ )


- YANSIMA ile/ve "SIRITMA"


- YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA


- YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME


- YANSITMA ile/ve/||/<> YANKILAMA


- YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK

( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )


- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK


- YANSITMAK ile/ve/||/<>/> YAYGINLAŞTIRMAK


- YAN YANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK

( PUT IN SIDE BY SIDE vs. TO BRING TOGETHER )


- YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI


- YAN YANA/LIK ile/ve ART ARDA/ARDIŞIK/LIK/MÜTERÂDİF[Ar. < RİDF]

( Uzay/mekân. İLE/VE Zaman. )

( SIDE BY SIDE vs./and ONE AFTER ANOTHER )


- YAN YANALIK ile/ve DIŞTALIK

( (TO BE) SIDE BY SIDE vs./and (TO BE) OUTER )


- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ


- YAP! | YAPSANA ile/değil/yerine YAPAR MISIN / YAPIYORUZ


- YAPABİLDİĞİM ile YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM


- YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK değil YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK


- YAPABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> YAPAMADIKLARIMIZ

( Heyecan verir. İLE/VE/||/<> Rahatsızlık verir. )


- YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK değil YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK


- YAPALIM/YAZALIM DA...:
"SONRA UNUTURUZ" değil ANIMSA(YA)MAYABİLİRİZ


- YAPAMAM değil/yerine/>< YAPABİLİRİM

( )

( [not] I CAN'T DO IT but/>< I CAN DO IT
I CAN DO IT instead of I CAN'T DO IT )


- YAPAMAM ile YAPMAMALIYIM


- YAPAMAMA/GERÇEKLEŞTİREMEME:
YOĞUNLUKTAN DOLAYI ile/ve/değil/<> ÖNCELİKLER(İN)DEN DOLAYI


- YAPAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR ile/ve/değil/||/<>/< BAŞARAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR


- YAPAMAYACAĞINI ZANNEDEN değil/yerine/>< YAPABİLECEĞİNE İNANAN


- YAPAN ile/ve/<> YAPTIRAN


- YAPAR ile/ve/<> YAŞAR


- YAPARAKTAN/EDEREKTEN değil YAPARAK/EDEREK


- YAPARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPAYIM


- ... YAPARSAM, ... ile/değil ... YAPINCA, ...


- YAPAY/BOŞ "GÜZELLİKLER":
HAZ ve/||/<> ZENGİNLİK ve/||/<> ÜN/ŞÖHRET


- YAPAY SEÇİLİM ile/||/<> CİNSEL SEÇİLİM

( Yapay seçilim insan yönlendirmeli İLE cinsel seçilim eş seçimi )

( Formül: Islah (yapay) İLE sekonder cinsel karakterler (cinsel) )


- YAPAY ZEKA ile/ve/||/<> DOĞAL ZEKA


- YAPAY ZEKA ile/||/<> İNSAN ZEKASI

( Makine bilinci )

( Various tarafından 2010 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) )


- YAPAY ZEKÂ ve/||/<> SÜRÜ ZEKÂSI


- YAPAY ZEKÂ" değil/yerine YARDIMCI ZEKÂ


- YAPAY ile/ve/değil/||/<> KURGU/SAL


- YAPAYALNIZ


- [ne yazık ki]
YAPAYALNIZ KALMAK ile/değil YAPAYALNIZ HİSSETMEYE NEDEN OLANLARLA YAŞAMAK


- YAPBOZ:
LEGO[Lat. Bir araya getiriyorum. | Danca < LEG GODT(: İyi oyna)] ile PUZZLE


- YAPI ile/ve KALIP

( Sınırlama ve zorlama anlamına gelebilir. )

( Enerjimizi ve zamanımızı, zihnimizin, çevrenizde örmüş olduğu duvarı yıkmak için saklamalıyız. )

( STRUCTURE vs./and MOULD/MATRIX/PATTERN
Save all your energies and time for breaking the wall your mind had built around you. )


- YAPI ile MİMARÎ YAPI


- YAPI ile/||/<> ÖZNE

( Yapısalcılık )

( Claude Lévi-Strauss tarafından 1958 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1908-2009) (Ülke: Fransa) (Alan: Antropoloji) (Önemli katkıları: Yapısalcılık) )


- YAPI ile/ve/||/<> TERİM


- GİRİŞİM:
YAPICI ile/>< YIKICI


- YAPICI GİRİŞİM ile/||/<> YIKICI GİRİŞİM

( Yapıcı girişimde dalgalar güçlenir, yıkıcıda söner. )

( Formül: δ = 2nπ İLE δ = (2n+1)π )


- YAPICI ile/ve OLGUNLAŞTIRICI

( CONSTRUCTIVE/POSITIVE vs./and TO BRING RIPEN )


- YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK


- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK


- YAPILACAK BİRŞEY YOK ile YAPILACAK FAZLA BİRŞEY YOK


- YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


- YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )

( GOING TO DO vs./and SHOULD TO DO
Whatever is done, is done by you, the universal and inexhaustible energy. )


- YAPILACAK ile YAPILABİLECEK

( GOING TO DO vs. SHOULD TO DO )


- YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK


- YAPILAN İLE YAPIL(MA)MASI GEREKEN ile/ve/||/<>/>< YAŞANILAN İLE YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPILAN/OLAN ile YAPILMASI/OLMASI GEREKEN

( Doğa. İLE İnsan eylemi. )

( Platon'a kadar. İLE Platon sonrası. )


- YAPILAN ile/ve DOLUNAN


- YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN


- YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN


- YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME


- YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME


- YAPILANMA ve/||/<>/< ACI-KEDER


- YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


- YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA


- YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ


- YAPILAŞMA ile/değil YAPILANMA

( Binaların yapılanması. İLE/DEĞİL Bir düzenin kurulması. )


- YAPILMAMASI GEREKENİ) YAPMAMALI!


- YAPILMASI İSTENİLEN ile/ve/< YAPILMAMASI İSTENİLEN

( REQUESTED vs./and/< NOT ALLOWED )


- YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( [ne yazık ki] Dillendiriyorsun. VE/|| Yapıyorsun. )

( İNTAK: Konuşturma, söyletme. | Dillendirme. )


- YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


- YAPINCAK ile (KINALI) YAPINCAK

( Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen, uzun tüylü kebe/kepenek. İLE Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak. )


- YAPINTI = TASNİ = FICTION[İng., Fr.] = FIKTION[Alm.] = FICTIO[Lat.] = FICCIÓN[İsp.]


- YAPIP-ETMEK


- YAPIŞ YAPIŞ

( Tenin/cildin, terleme nedeniyle aldığı durumlarda. )


- YAPISAL ALGI ile/ve/<> DOĞRUDAN ALGI

( CONSTRUCTIVE PERCEPTION vs./and/<> DIRECT PERCEPTION )


- YAPISAL BULANIKLIK ile ...

( STRUCTURAL AMBIGUITY )


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


- YAPISALCILIK = STRUCTURALISM[İng.] = STRUCTURALISME[Fr.] = STRUKTURALISMUS[Alm.] = STRUCTURA[Lat.]


- YAPIŞIK KULAK MEMESİ ile AYRIK KULAK MEMESİ


- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI


- YAPIŞMAK ile SİNMEK


- YAPIŞTIRICI ile KASNI

( Katılaşıp sertleşme özelliğiyle nesneleri yapıştırmaya yarayan kimyasal ürün. İLE Çadıruşağı, şeytantersi ağacı vb. bitkilerden elde edilen bir zamk. )


- YAPIŞTIRICI ile LAK

( ... İLE Amerikan elmasından çıkan yapışkan sıvı. )


- YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


- YAPIŞTIRMAK ile "YAPIŞTIRMAK"


- YAPIT/ESER ile KİTAP

( ... ile PİTAKA )


- YAPITAŞI ile "YAPITAŞI"

( Yapılarda kullanılan, granit türünden taş. İLE Göze/hücre. )


- YAPIYIM" değil YAPAYIM


- ... YAPIYORLAR ile/değil/yerine/< ... YAPILIYOR

( Kişi ve sonuç odaklı/lık, merkezli/lik. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kavram, olay, olgu ve süreç odaklı/lık. Süreç ve sonuç birlik ve bütünlüğünde. )

( Hiçbir yere ulaştırmaz. Güdük/düşük bir zihniyettir. Sorunlu ve sorun odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Herşeyi anlamaya yarayacak ilk ve temel adımdır. İleri bir zihniyettir. Çözümcü ve çözüm odaklıdır. )

( "Haklısın." / "Doğru söylüyorsun" İLE/DEĞİL/YERİNE/< Doğru. )

( Belirleyici (olabilir) fakat bağlayıcı değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Hem belirleyici, hem de bağlayıcıdır. )

( Kişiler, ancak çeperdedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Ancak, kavramlar merkezdedir ve merkezde olabilir. )

( Kavramları, olayları ve olguları bilir, içerir/barındırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kişileri kapsar. )


- YAPMA!:
EMİR değil KOLAYLAŞTIRMA/HIZLANDIRMA

( Bilenlerin/tecrübelilerin/büyüklerin, "... Yapma!/Etme!" sözleri/öğütleri, bir yasak/engel/kısıtlama değil yapılmayacakların kolay ve daha az olmasından dolayı, tecrübelerinden yararlanılmasını istedikleri içindir. Hemen buyruk/emir olarak algılanıp tepki göstermemekte yarar vardır! )


- YAPMA!:
EMİR değil KOLAYLAŞTIRMAK/HIZLANDIRMAK

( Bilenlerin/tecrübelilerin/büyüklerin, "... Yapma!/Etme!" sözleri/öğütleri, bir yasak/engel/kısıtlama değil yapılmayacakların kolay ve daha az olmasından dolayı, tecrübelerinden yararlanılmasını istedikleri içindir. Hemen buyruk/emir olarak algılanıp tepki göstermemekte yarar vardır! )


- YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK


- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK


- YAPMACIK ile/ve/<> ABARTI


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"


- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N


- YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )

( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )

( [not] TO DO vs./and/but/=/||/<> TO BE
TO BE instead of TO DO )


- YAPMAK ile/ve OLUŞTURMAK


- YAPMAK ve SUSMAK

( Yaşamla tek buluşma noktamız, yapmak/eylem; kişiyle/insanla tek buluşma noktamız susmak/susabilmektir. )


- YAPMAK ile/ve/değil/yerine YAPILANDIRMAK


- YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK


- YAPMAK ile/ve/yerine YAŞAMAK

( TO DO vs./and TO LIVE
TO LIVE instead of TO DO )


- YAPMAMAK ile YAPAMAMAK


- ... YAPMA(SI)NI ...
YEĞLERDİM/TERCİH EDERDİM değil DİLERDİM


- YAPMAYABİLME:
"İKTİDÂRI" değil İHTİYÂRI


- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK


- ... YAPMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine ÇABA


- ... YAPMAYAYIM ile/ve/değil ... YAPMAMIŞ OLAYIM/YAPMIŞ OLMAYAYIM


- YAPMIŞIN(DIR)/OLMUŞUN(DUR) değil YAPMIŞSIN(DIR)/OLMUŞSUN(DUR)


- YAPRAK ile DAĞ YAPRAĞI


- YAPRAK ile/değil İĞNEYAPRAK

( ... İLE/DEĞİL Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uclu yaprak. )


- YAPRAK ile LABADA/EFELİK/EFELEK

( ... İLE Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda, kendiliğinden yetişen ve yaprakları, sebze olarak kullanılan bir bitki. )

( ... cum RUMEX PETIENTIA )


- YAPRAK ile YAPRACIK

( ... İLE Küçük yaprak. )


- YAPRAKBİTİ/FİDANBİTİ ile YAPRAKBİTLERİ

( Yaprakbiti ailesinden olan böceklerin genel adı. İLE Duyargaları ve hortumları eklemli, bir milimetre boyunda, yumuşak gövdeli eşkanatlılar ailesi. )


- YAPRAKBİTİ ile ÜZERLİKOTU YAPRAKBİTİ

( ... İLE Yarımkanatlılar (Hemiptera) takımının yaprakbitleri (Aphididae) ailesinde yer alan, erginleri 1,5-2,5 mm boyunda, yeşilimsi beyaz renkli, ergin ve nimfleri üzerlikotu bitkilerinde beslenen böcek türü. )

( ... vs. BRACHYUNGUIS HARMALAE )


- YAPRAKLARI YAŞATAN/YEŞERTEN:
GÖK GÜRÜLTÜSÜ değil YAĞMUR


- YAPRAKTAKİ EKSİKLİKLERDE:
AZOT ile KALSİYUM ile MAGNEZYUM ile POTASYUM

( İLE

İLE

İLE
)


- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK


- YAPTI, YAPACAĞINI" "(YİNE)" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> BEN YAPMADIM/YAPMAMIŞIM, YAPABİLECEĞİMİ


- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK


- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK


- YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK


- YAPTIRIM ile/ve/değil DAYANAKÇA

( [not] SANCTION vs./and/but THE BASE ON )


- YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER


- YAPTIRIM ile/ve/||/<> TEDBİR


- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK


- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK


- YAR/UÇURUM ve/||/<>/< -YOR

( ... VE/||/<>/>/< Şimdiki zaman eki olan "-yor"un geniş zamanlı, genelleyici ve orantısız kullanımı uçurumun kenarında olmak ya da uçurumdan düş(ür)mek gibidir. )


- YAR ile YAR ile YÂR[Fars.]

( Yardımcı sözcüğünün kısaltılmışı.[Yarbay, Yarkurul] İLE Uçurum. İLE Sevgili. )

( "Yolda/tarikatte, yâr olmak var, bâr olmak yok" )


- YÂR ile/ve/< YARDIMCI/MUÎN[Ar. < AVN: İâne eden.]

( LAURUS NOBILIS cum DAPHNE PONTICA cum DAPHNE GNIDIUM )


- YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN


- YAR ile/||/<> YER

( Yarmak. İLE/||/<> Yarmak. )


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARA-BERE (İÇİNDE OLMAK/KALMAK)


- YARA OLMAK ile/değil/yerine/>< YAR OLMAK


- YARA ile/ve/||/<> PARA

( İt bile dayanır. İLE/VE/||/<> Paraya ve/ya da parasızlığa [kolay kolay] kayıtsız kalın[a]maz. )


- YARADANCILIK = DEISM[İng.] = DÉISME[Fr.] = DEISMUS[Alm.] = DEUS[Lat.]


- YARAK ALDI ile/değil YARA KALDI


- YARAK ile YARAK ile YARAK

( Hazırlık. İLE Silah. İLE Penis. )


- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK


- YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


- YARALANMA/TRAVMA:
PSİKOJENİK ile/ve/||/<> VAROLUŞSAL ile/ve/||/<> BAĞLANMA ile/ve/||/<> KAYIP ile/ve/||/<> BAĞLANMA DÜZENİ/SİSTEMİ

( bkz. FRANZ RUPPERT )


- YARALANMA/TRAVMA ile/ve/||/<>/> EYLEME VURMA


- YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ


- YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir.
- Yaranın üstü, plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır.
- Soluk alma sırasında, yaraya hava girmesini engellemek, soluk verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak üzere yara üzerine konulan bezin bir ucu açık bırakılır.
- Hasta/yaralı, bilinci açık ise yarı oturur biçimde oturtulur.
- Ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.
- Açık pnömotoraksta şok olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şok önlemleri alınmalıdır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( [Delici göğüs yaralanmalarında görülebilecek sorunlar] Göğsün içine giren nesne, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
- Yoğun ağrı.
- Solunum zorluğu.
- Morarma.
- Kan tükürme.v - Göğüsteki yarada, soluk alıyor görüntüsü[Açık pnömotoraks] )

( [Delici karın yaralanmalarında görülebilecek sorunlar]
- Karın bölgesindeki örgenler zarar görebilir.
- İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.
- Karın, tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. )

( [Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir.
- Dışarı çıkan örgenler içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür.
- Bilinç yerinde ise sırt üstü biçimde bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
- Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık izlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )

( )


- YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"


- YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( - Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.
- Aynı zamanda, kan damarları, kas ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.
- Derinin koruma özelliği bozulacağından, enfeksiyon riski artar. )

( Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur.[Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.] İLE/VE/||/<> Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır.[Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Tetanos tehlikesi vardır.] İLE/VE/||/<> Taş yumruk sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpmasıyla oluşan yaralardır. İLE/VE/||/<> Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile oluşue. Doku ile ilgili tüm örgen, saçlı deri de zarar görebilir. İLE/VE/||/<> Mikrop kapma olasılığı bulunan yaralardır. | Gecikmiş yaralar.[6 saatten fazla] | Dikişleri ayrılmış yaralar. | Kenarları düzgün olmayan yaralar. | Çok kirli ve derin yaralar. | Ateşli silah yaraları. | Isırma ve sokma ile oluşan yaralar. )

( [Ciddi yaralanmalar]
- Kenarları birleşmeyen ve ya 2-3 cm. olan yaralar.
- Kanaması durdurulamayan yaralar.
- Kas ya da kemiğin göründüğü yaralar.
- Delici aletlerle oluşan yaralar.
- Yabancı nesne saplanmış olan yaralar.
- İnsan ya da hayvan ısırıkları.
- Görünürde iz bırakma olasılığı bulunan yaralar. )

( [İlk yardım]
- Yaraya saplanan yabancı nesneler çıkarılmaz.
- Yara içi kurcalanmamalıdır.
- Yarada kanama varsa durdurulur.
- Yara, temiz bir bezle örtülür.
- Yara üzerine bandaj uygulanır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


- YARALI KİMLİK ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALAN

( Kendini koruyacak kadar. )


- YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


- YARALIYOR ile/değil YER ALIYOR


- YARAMAK/YARAMAZ ile/değil YETMEZ/YETMEK


- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN


- YARAMAZ ile BASTIBACAK

( ... İLE Bacakları kısa ya da çarpık olan. | Yaramaz, haylaz çocuk. )


- YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN ile YARAĞIN

( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )


- YARANMAK ile/ve YARAŞMAK


- YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ


- YARAR, HALUK (SARIYER, 1947) :

( Lise öğreniminden sonra iş hayatına Yarar ailesine ait kabzımallık şirketinde başladı. Sarıyer Spor Kulübünde 6 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- YARAR, KEMAL (İST. 1916 - ?) :

( Elektrik Yüksek Mühendisi olarak iş hayatına atıldı. Ancak baba mesleği olan Balık Kabzımallığında diş hayatına devam etti. Sarıyer Spor Kulübü'nün (1940) 14 kurucusundan biri olup iki dönem başkanlık yaptı. Vefa Spor Kulübü'nde de yöneticilik yaptı. Ayrıca İstanbul Balıkçılar Cemiyeti, İstanbul Esnaf Hastanesi Derneği Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ayrıca Meslek kuruluşlarında görev aldı. İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı olarak da görev yaptı. )


- YARAR, SELAHATTİN (İST. 1922 – 2005) :

( İ.Ü. Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulundan mezun oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nün 14 kurucusundan biri olup, aynı zamanda futbolcusu ve takım kaptanı idi. Gençliğinde voleybol ve Sarıyer Spor Kulübünde futbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 8 dönem başkanlık 6 dönem yöneticilik görevi üstlendi. Yarar Ailesinin sahip olduğu Balık Kabzımallığı Şirketi yönetiminde bulundu. Ölene kadar Sarıyer Spor Kulübü Divan Başkanı ve Onursal Başkanı olarak görev yaptı. )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.679 başlık/FaRk ile birlikte,
52.679 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(203/212)