Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(189/212)


- TEVCÎH[AR. < VECH] ile/ve/||/<> TEVDÎ[AR. < VED]

( Çevirme, yöneltme, döndürme, söz atma, bakma, anlam verme, yorumlama, rütbe/mevki verme. İLE Bırakma, emânet etme, vedâlaşma. )


- TEVDÎ (ETMEK) ile/ve/||/<> HAVÂLE (ETMEK)

( Bırakma, emânet etme. | Vedâlaşma. İLE/VE/||/<> Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme. | Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para. | Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename. | Genellikle çocuklarda görülen, ateşli ya da ateşsiz olan çırpınma nöbetleri. | Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde ya da duvar. | Yüksek ve büyük bir görünüşü olma. )


- TEVDÎ[Ar. < VED] değil/yerine/= BIRAKMA, EMÂNET ETME | VEDÂLAŞMA[Ar.]


- TEVECCÜD[< VECD]:
VECDE GELME, HALLENME, COŞMA -<


- TEVECCÜH[< VECH] değil/yerine/= ÇEVRİLME, YÖNELME, DOĞRULMA | BİR YERE DOĞRU HAREKET ETME | GÜLERYÜZ GÖSTERME, YAKINLIK DUYMA | HOŞLANMA, SEVGİ | NASİP VE MÜYESSER OLMA


- TEVECCÜH değil/yerine/= GÜLERYÜZ/İLGİ


- TEVEKKELÎ[Ar.] değil/yerine/= NEDENSİZ, BOŞ YERE/BOŞUNA


- TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK


- TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR

( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )


- TEVEKKÜL ile SABIR


- TEVEKKÜL ve/||/<>/> TEVEKKEL

( Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma. VE/||/<>/> Bazı/çoğu şeyi oluruna bırakan. )


- TEVEKKÜL ve/||/<>/< TEVHİD


- TEVEKKÜLLÜ değil/yerine/= KUTGÜVENÇLİ


- TEVELLÂ[< VELY] ile/ve TEBERRÂ[< BERÂ]

( Yanaşma, yakınlaşma, bağlılık. İLE/VE Uzaklaşma. )


- TEVELLÂ/TEVELLÎ[< VELY] değil/yerine/= BİRİNE YANAŞMA | BİRİNİ DOST TUTMA | İYİ AHLÂK | EHL-İ BEYT'İ, HZ. ALİ'Yİ SEVME, ONLARDAN MEDET VE ŞEFÂAT İSTEME, KENDİLERİNE OLAN YAKINLIK, BAĞLILIK


- TEVELLU'[Ar.] ile TEVELLÜH[Ar. < VELEH | çoğ. TEVELLÜHÂT]

( Sevme, aşk ve ilginin oluşması. İLE Şaşakalma. )


- TEVELLÜT[Ar. < VİLÂDET] değil/yerine/= DOĞMA | DOĞUM (ZAMANI)


- TEV'EM[Ar.] ile İKİZ | EŞ, BENZER

( İKİZ )

( EŞ, BENZER )


- TEVERRÜM[Ar.] değil/yerine/= VEREM OLMA


- TEVESSÜ[Ar. < VÜSET] ile TEVESSÜL[Ar. < VESÎLE]

( Genişleme, yayılma. İLE Sarılma. | İnanma. | Neden gösterme. | Başvurma, girişme. )


- TEVESSÜL ile/ve/||/<> TENEZZÜL


- TEVEŞÜ ile TEVEŞÜL


- TEVETTÜR[Ar. < VETR/VİTRET] değil/yerine/= GERİLME, GERGİN DURUMA GERME | GERİLİM


- TEVFİK FİKRET (İST. 1867) :

( Rumelihisar hayranı olup, burada ikamet etmiştir. Esas adı Mehmet Tevfik'tir. Edebiyat - ı Cedide şairidir. Galatasaray Lisesini birincilikle bitirdi. Mezuniyetten sonra Hariciye Vekâletinde (Dışişleri Bakanlığı) bilahare de Maarif (Milli Eğitim) Kalemi'nde çalıştı. Yüksek Ticaret Okulu'nda Fransızca ve Türkçe dersler verdi. Şiir yarışmalarına katıldı ve birincilikler kazandı. 1894'te Malumat Gazetesi kurucuları arasında yer aldı. Aynı yıl Galatasaray Lisesinde (Mekteb - i Sultani) öğretmenliğe başladı. Okuldan 1895'te ayrıldı fakat bir yıl sonra Robert Kolej'de Türkçe öğretmenliğine atandı. 1896'da Servet - i Fünun Dergisinde görev yapmaya başladı. Servet - i Fünun topluluğunun ve akımının yaratılmasında öncü oldu ve bu hareketin adına Edebiyat - ı Cedide adı verildi. Bu ekolde kendisi ile birlikte; Halit Ziya, Cenap Şahabettin, İsmail Safa, Mehmet Rauf, Samipaşazade Sezai, Hüseyin Cahit, Ahmet Şuayip, Hüseyin Siret gibi isimler bulunuyordu. 1897 Osmanlı –Yunan Savaşı sırasında yurt ve ulus sevgisini işleyen şiirler yazdı. Sultan Abdülhamit'in baskısına karşı çıkar, yazılar ve şiirler yazar, bu nedenle gözaltına alındı ve sürekli izlendi. 1900 yılında ilk kitabı olan Rubab - ı Sikeste (Kırız Saz) yi yayımladı. 1902'de kız kardeşini, 1905'te babasını kaybedince, babasının Aksaray'daki evini satarak Rumelihisarı'nda planlarını kendi yaptığı ve ölene kadar oturduğu Aşiyan isimli köşkü yaptırdı. 1908 Meşrutiyetin ilanında memnun olur ve Tanin Gazetesini arkadaşları ile birlikte çıkarır. Gazete bir süre sonra baskıcı rejim kuran İttihat Terakkinin sözcüsü haline gelince gazeteden ayrıldı. 1909'da Galatasaray Lisesine Müdür oldu. Fakat Maarif Nazırının (Milli Eğitim Bakanının) yetkilerine müdahale etmesi üzerine istifa ederek ayrıldı ve Robert Kolej öğretmenliğe başladı. Balkan ve Trablusgarp savaşlarında yorgun çıkan Osmanlıların Almanya'nın saflarında sava girmesine karşı çıkar. Bu nedenle siyasetçilerle arası açılır. Yazdığı şiirlere Mehmet Akif tarafından karşılık verilir. Tevfik Fikret Mehmet Akif çatışması günümüze kadar yankı yapar. Gençliğinde verem hastalığı ile boğuştu, yaşlılığında da böbreklerinden rahatsızlandı ve ölmeden önce "...Dünyada şimdi ben dahi bir fazla sikletim" mısralarını yazdı ve 19 Ağustos 1915'te öldü. Eyüp'teki aile mezarlığına gömüldü. Vasiyeti üzerine 1961'deki doğum yıldönümünde mezarı Aşiyana taşındı.. İkamet ettiği Aşiyan isimli evi ölümünden sonra müze haline getirildi. Eserleri: Rubab - ı Şikeste, Trih - i Kadim, Haluk'un Defteri, Rubabın Cevabı, Şermin ve Hasta Çocuk'tur. İsimleri sayılan kitaplara girmeyen şiirlerini (Rubabın Cevabı, Tarih - i Kadim, Doksan Beşe Doğru ve diğerleri) Cevdet Kudret tarafından 1952'de yeniden derlenip yayınlandı. )


- TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )

( )


- TEVFİKAN[Ar.] değil/yerine/= UYARAK, UYGUN OLARAK, ...'E GÖRE


- TEVFİKAT:
TAM ile/ve/değil/yerine/<> KISMÎ

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )


- TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET


- TEVHÎD[< VAHDET] ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV]

( Klasik Türk dînî şiir müziğinde bir biçim. Güftesinin konusu Allah'ın birliğidir. Allah'ın tevhîd ve azameti hakkındadır. İLE/VE/<> Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu manzûme. Divan Edebiyatı'nda, Tanrı'yı öven koşuk türü ya da koşuğun bir bölümü. )


- TEVHÎD ve/< ADÂLET ve/< MUHABBET


- TEVHİD ile/ve AMEL

( İlimlerin amacı. İLE/VE Amellerin amacı. )

( Amellerin en hayırlısı, az da olsa sürekli olandır. )

( Tevhid insan üzerinedir. )


- TEVHÎD değil/yerine/= BİREŞİM

( Ayrımları/nı gösteren birlik. )

( BİR KILMA, BİR ETME, BİRLEŞTİRME | BİR SAYMA, BİR OLARAK BAKMA, BİRLİĞİNE İNANMA | ALLAH'IN BİRLİĞİNE İNANMA | "LÂİLÂHE-İLL-ALLAH"(KELİME-İ TEVHİD) SÖZÜNÜ TEKRARLAMA )


- TEVHİD ile/ve/||/<> FITRAT


- TEVHİD ve/<> İLİM ve/<> TERBİYE ve/<> EDEB


- TEVHÎD ile/ve/<> İTTİHÂD


- TEVHİD ve SEVGİ

( AKLIM BENİ YANILTMADI KALBİM DE AKLIMI TEKZİP ETMEDİ )


- TEVHİD ve SÜKÛNET

( Tevhîd, sükûnettir. )


- TEVHîD ve/||/<> TAKVÂ ve/||/<> TEZKİYE


- TEVHİD-İ EF'AL ve TEVHİD-İ SIFAT ve TEVHİD-İ ZÂT

( FİİLLERİN BİRLİĞİ ve NİTELİKLERİN, BİLGİNİN BİRLİĞİ ve KENDİNİ DIŞLAŞTIRABİLME OLANAKLILIKLARI )

( İLKELERİ: HAYR ve DOĞRULUK/SIDDIKİYET ve GÜZELLİK/CEMÂL )

( A ve S ve K )

( AYN ve SİN ve KAF )

( KİŞİ )

( 3 NOKTA, ŞIN )

( HARF-İ MUKEDDÂ )


- TEV'ÎD[Ar. çoğ. TEV'ÎDÂT] ile TEHDÎD[HÜDÛD | çoğ. TEHDÎDÂT]

( Sözle korkutma. İLE Birinin gözünü korkutma, göz dağı verme. )


- TE'VÎL[< MEÂL] değil/yerine/= SÖZÜ ÇEVİRME, SÖZE AYRI ANLAM VERMEYE KALKIŞMA | ASLA RÜCÛ

( )


- TE'VÎL ve/<> TEVHÎD


- TE'VÎLEN[Ar. < MEÂL] ile TE'VÎLÎ[Ar. < MEÂL]

( Te'vîl ederek, sözü çevirerek. İLE Te'vîl ile ilgili. )


- TEVİL-İ GARİB ile TEVİL-İ BAİD ile TEVİL-İ MÜSTEBÂD

( Yakın yorum. İLE Uzak yorum. İLE Zoraki yorum. )


- TEVKİ'[Ar. < VUKÛ] ile TEVKİÎ[Ar.]

( Sultan buyruklarına çekilen nişan. | Padişahın nişanlı buyruğu. İLE Tevki'ci. Padişah buyruklarına nişan işaretini yapan memur, tuğrakeş. )


- TEVKİCİ[Ar.] değil/yerine/= NİŞANCI


- TEVKÎD[Ar. < EKD] ile TEVKİD[Ar. çoğ. TEVKİDÂT] ile TEVKİT[Ar. < VAKT]

( Sağlamlaştırma. İLE Tutuşturup yakma. İLE Vakti, saati belirli kılma. )


- TEVKİF[Ar.] değil/yerine/= DURDURMA | TUTUKLAMA


- TEVKİÎ ile/||/<> SÜLÜS ile/||/<> RİK\'A ile/||/<> KÛFÎ ile/||/<> NESİH ile/||/<> MURAKKA ile/||/<> MÜSELSEL ile/||/<> DİVANÎ

( Sözcüklerin arası birleştirilerek yazılan bir yazı biçimi.[Resmî yazışmalarda kullanılan bir yazı çeşidiydi.][Sülüse benzeyen daha yumuşak hatlı ve hareketli büyük boy yazılar.] İLE/||/<> Yuvarlak karakterli, daha çok kitabelerde kullanılan, kitaplarda ise başlıklara mahsus büyük boy bir yazı üslûbu. İLE/||/<> Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi. "Mim"lerin gözü kapanmış, "Sin" ve benzeri harflerin dişleri kalkmış, noktalar çizgilere dönüşmüştür. Daha çok el yazısında kullanılır. İLE/||/<> Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanılmasıyla oluşmuş erken dönem İslâm yazı türü ve bundan geliştirilmiş bir yazı türü. İLE/||/<> Metinlerin kopya edilerek çoğaltılmasında kullanılan yuvarlak karakterli bir yazı üslûbu. İLE/||/<> İstenilen kalınlığı sağlayacak kadar kâğıdın birinin suyunu ötekinin aksi yöne gelecek biçimde kola ile yapıştırılmasıyla elde edilen mukavvadan yapılan albüm. Üzerine hatların ayrı ayrı kâğıtlara yazılarak hatlar, minyatürler, varaklar v.s. yapıştırılır. İLE/||/<> Tüm yazaçları/harfleri ve sözcükleri birbirine bitişik olarak yazılan bir yazı biçimi. İLE/||/<> Türklere özgü hareketli ve girişik bir yazı üslûbudur. Harfler ve sözcükler, birbirine kaynaşmıştır. )


- TEVKÎL[Ar. < VEKÂLET] ile TEVKÎR[Ar. < VEKAR | çoğ. TEVKİRÂT]

( Vekil etme. İLE Güzel karşılama, ağırlama, ululama. )


- TEVLİT[Ar.] değil/yerine/= DOĞURMA, DOĞURTMA | NEDEN OLMA, OLUŞTURMA


- TEVLİYET[Ar.] değil/yerine/= VAKIF MALLARINA BAKMA GÖREVİ


- TEVSİ[Ar.] ile TEVŞİ[Ar.]

( Genişletme, yayma. İLE Süsleme. )


- TEVSÎH[Ar. < VESAH] ile TEVŞÎ'[Ar.] ile TEVŞÎH[Ar. < VİŞÂH | çoğ. TEVŞÎHÂT]

( Kirletme. | Paslandırma. İLE Süsleme. İLE Süsleme, süslendirme. Süslü giysi giydirme. | Mukayyed kâfiye ile şiir yazma, çifte kâfiye. | Kur'ân-ı Kerîm'i, usûl, âdâb ve erkânı ile okuma. | Mevlîd bahirleri arasında, dînî ve tasavvufî mahiyette kasîde ve beste okuma. | Türk dînî müziğinde bir biçim.[Na't, tekkelerde ve başka yerlerde okunduğu halde, tevşîh denilenler, mevlîd ve mi'râciyye arasında tegannî edilir.] )


- TEVSİK[Ar.] değil/yerine/= BELGELEME


- TEXT MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜT MADENCİLİĞİ


- TEXT :/yerine METİN


- TEYAKKUZ[Ar. < YAKAZA] değil/yerine/= SAKLIK/UYANIKLIK

( Uyanma, uykudan kalkma. | Uyanık olma, uyanıklık, açıkgözlülük. )


- TEYAKKUZ[Ar.] değil/yerine/= SAKLIK/ANIKLIK/UYANIKLIK


- TEYEMMÜM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- TEYEMMÜM[Ar. < YEMAM] ile TEYEMMÜN[Ar. < YÜMN]

( Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma. İLE Uğur sayma, uğur olarak kabul etme. )


- TEYİD ile TASDİK


- TEYZE / KÜKÜ/Y[dvnlgttrk] ile/ve/||/<> ANNE

( [Biyolojik açıdan] Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE/||/<> Yaşama, karnında(uterus'ta/rahim'de) gelişerek başlanılan kişi. )

( AUNT vs./and MOTHER )


- TEYZE ile YENGE/BULA

( Annenin kız kardeşi ya da ablası. İLE Amca ya da dayının eşi.[< "yeni gelen" ya da "yanına gelen"] )


- TEYZEZÂDE[Tr. + Fars.]/KUZEN[İng. < COUSIN] değil/yerine/= TEYZENİN OĞLU


- TEZ ile/||/<> ANTİTEZ-SENTEZ

( Diyalektik yöntem )

( Georg Wilhelm Friedrich Hegel tarafından 1807 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1770-1831) (Ülke: Almanya) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Diyalektik, mutlak idealizm) )


- SAV/TEZ ile/ve/||/<>/> | ÖNSAV/HİPOTEZ ile/ve/||/<>/> KARŞISAV/ANTİTEZ | ile/ve/||/<>/> BİREŞİM/SENTEZ

( Sav. İLE/VE/||/<>/> | Varsayım[ispatta geçici olarak kabul edilen doğrular][faraziye]. İLE/<> Karşı Sav. | İLE/VE/||/<>/> Bireşim. )


- TEZ ile TAVIR


- TEZAD ile ABES


- TEZAD ile AKS


- TEZAD ile/ve KOMİK


- TEZAD ile KONTRAST

( OPPOSITION vs. CONTRAST )


- TEZAD ile/ve/> MİZAH

( OPPOSITION vs./and/> COMEDY )


- TEZAD ile TAHDE TEZAD


- TEZAD ile TAHT-EL-TEZAD


- TEZÂD ile TENÂKUZ

( KARŞIT ile ÇELİŞİK/ÇELİŞKİ )

( ÇELİŞKİ/TENAKUZ: Hem nitelik, hem nicelik. )


- TEZAHÜR ile/ve/||/<>/> TESİR


- TEZÂYÛF/CONNOTER[Fr.] ile BİRBİRİNİ AYNI ANDA GEREKTİREN

( Birbirini aynı anda gerektiren. )


- TEZAYÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ARTMA


- TEZBÎL[Ar.] ile TEZBÎR[Ar. < ZEBR | çoğ. TEZBÎRÂT]

( Toprağı gübreleme. İLE Yazma, yazılma. )


- TEZCAN, HALİM (İST. 1926 - 1972) :

( İnşaat müteahhitliği ile iş hayatına atıldı. Pek çok stadın çimlendirilmesi işini üstlendi. 2 dönem Sarıyer Spor Kulübü'nde başkan olarak görev yaptı. )


- TEZCAN, İLHAN (ZEKERİYAKÖY/SARIYER, 1936) :

( Eğitimci. İlkokulu Zekeriyaköy'de okudu. Eğitimine Köy Enstitüsünde okuyarak devam etti. Önce Kepirtepe, sonraları değişik nedenlerle Arife ve Düziçi Köy Enstitülerinde eğitimine devam etti ve öğretmen olarak meslek hayatına atıldı. Siirt Meleton Nahiyesi, İstanbul Rumelifener'i, Maden, Büyükdere Mehmet İpgin İlköğretim okullarında öğretmen olarak görev yaptı. 1977 - 1982 yılları arasında Sarıyer İlçesi İlköğretim Müdürü olarak görev yaptı. 1982 yılında Sarıyer Kaymakamlığına vekâleten baktı ve aynı yıl içinde emekli oldu. )


- TEZEHHUR[Ar.] ile TEZEHHÜR[Ar. < ZEHRE | çoğ. TEZEHHÜRÂT]

( Denizin köpürüp taşması. İLE Çiçeklenme. | [kimya] Çiçeksime, tuzlanma.[Fr. EFFLORESCENCE] | Üst derinin üstünde görülen ufak ufak kabarcıklar. )


- TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ

( Aşağılanma. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Alçakgönüllülük. )

( "Alçakgönüllüğün" aşırısı ve sonu. İLE/DEĞİL/YERİNE/< ... )


- TEZELLÜL[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- TEZELZÜL[Ar.] değil/yerine/= SARSILMA, SALLANMA


- TEZENELİ SAZLARDA:
[büyükten küçüğe] MEYDAN SAZI ile/ve DİVAN SAZI ile/ve KARA DÜZEN SAZ(BOZUK DÜZEN) ile/ve TAMBURA/DÜNBÜRE/DÜNBÛRE[Fars.] ile/ve BAĞLAMA ile/ve CURA ile/ve TAR


- TEZGÂH ile/ve/||/<> BANGO


- TEZGÂH[Fars. < DESTGÂH: Makine.] değil/yerine/= ELLEK


- TEZGÂH[Fars. < DESTGÂH] ile ISDAR/ISTAR

( Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa. | Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa ya da büfe. | Üzerinde genellikle el ya da küçük makinelerle iş görülen yapım aracı. | Tersane. | Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol. İLE Halı, kilim dokunan tezgâh. )


- TEZGÂHLAMAK ile DOLANDIRMAK

( Dokunacak bezi tezgâha yerleştirmek. | Bir iş için hazırlık yapmak, işe girişmek. | Yasal olmayan bir işi gerçekleştirmek için plan yapmak. İLE Dolanma işini yaptırmak. | Dolaştırmak. | Birini aldatarak parasını ya da malını elinden almak. )


- TEZGÂHTAR ile ESNAF/SÛKA[Ar.]

( TEZGÂH[< Fars. DEST-GÂH: Dokuma aleti, atölye. | Zenginlik.] )


- TEZGÂHTAR ile "TEZGÂHTAR"

( Satışla uğraşan. İLE Üçkağıtçı. )


- TEZGÂHTAR ile VANDÖZ

( ... İLE Tezgâhtar kadın. )


- TEZKÎR[Ar.] ile TENBÎH[Ar.]


- TEZVEREN DEDE SOKAK :

( Rumelihisar sokaklarından biridir. Tezveren Dede İstanbul'daki yatırlardan biridir. Bu nedenle sokağa "Tezveren Dede Sokak" ismi verilmiştir. )


- TEZVÎD ile/ve/||/<> TEZEVVÜD

( Yol için yiyecek/azık verme, azıklandırma. İLE/VE/||/<> Yol için yanına yiyecek/azık alma. )


- TEZVÎR[< ZEVR | çoğ. TEZVÎRAT] değil/yerine/= YALAN DOLAN | ARABOZUCULUK


- TEZYÎF[Ar. < ZEYF] ile/ve/||/<> İSTİHFAF[Ar.]

( Değersiz gösterme. | Alay etme. İLE/VE/||/<> Küçümseme, hor görme, tahkir. )


- TEZYÎF[Ar. < ZEYF] ile/ve/||/<> TAHKİR[Ar.]

( Değersiz gösterme. | Alay etme. İLE/VE/||/<> Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma. | Hakaret. )


- [ne yazık ki]
TEZYÎF[Ar. < ZEYF] değil/yerine/= DEĞERSİZ GÖSTERME | ALAY ETME


- TEZYİNAT[Ar.] değil/yerine/= SÜSLER/BEZEKLER


- TF-IDF/TERM FREQUENCY-İNVERSE DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI – TERS BELGE SIKLIĞI


- TF/TERM FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI


- TG İLE TM İLE TC İLE TD ile/||/<> POLİMER GEÇİŞ SICAKLIKLARI

( Kritik termal geçiş noktaları. )

( Formül: Tg ~ 0.67 Tm (K) )


- TG İLE TM İLE TD ile/||/<> POLİMER GEÇİŞ SICAKLIKLARI

( Polimerlerin kritik sıcaklıkları. )

( Formül: Tg < Tm < Td )


- TGA ile/||/<> DSC

( TGA kütle kaybı termal İLE DSC ısı akışı faz geçişleri. )

( Formül: Δm İLE ΔH )


- TH1 İLE TH2 İLE TH17 İLE TREG ile/||/<> T HÜCRE ALT GRUPLARI

( CD4+ yardımcı T hücre türleri. )

( Formül: IFN-γ İLE IL-4 İLE IL-17 İLE TGF-β )


- TH1 ile/||/<> TH2

( Th1 hücresel bağışıklık virus İLE Th2 hümoral allerji. )

( Formül: Cell-mediated İLE humoral )


- THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI

( Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. | Bir dik üçgende, dik açının tepe noktasından hipotenüse indirilen dikmenin, iki tarafında kalan iki üçgen, birbirine ve asıl üçgene benzer üçgenlerdir. VE/||/<> ... )


- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( ...[M.Ö. 624 - 546] VE/||/<>/> Thales'in öğrencisi.[M.Ö. 610 - 546/545] )

( Anaksimandros, dünyanın tepsi gibi değil küre gibi olduğundan ilk kuşkulanmış kişidir.[Dünyanın eğimini bile ölçmüştür.] )

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. dersler...] )


- THALES ile/ve/değil PARMENİDES

( İlk filozof, Thales değil Parmenides olarak kabul edilir. )

( PARMENİDES - PERİ PHYSEOS(DOĞA ÜZERİNE) )


- THAN :/yerine -DEN, -DAN (KARŞILAŞTIRMA)


- THANK :/yerine TEŞEKKÜR ETMEK


- THANKS :/yerine TEŞEKKÜRLER


- THAT :/yerine ŞU, O, Kİ


- THE THING, IF HAPPENS, WOULD NOT BE A PROBLEM vs. THE THING, WHICH WOULD BE BETTER IF NOT HAPPENS


- THE TRUMAN SHOW ve/<>/> ASCENSION

( Film.[Jim Carrey] VE/<> Dizi.[3 bölüm] )


- THE :/yerine (BELİRLİ ARTİKEL)


- THEATER :/yerine TİYATRO


- THEIR :/yerine ONLARIN


- THEM :/yerine ONLARI, ONLARA


- THEME :/yerine TEMA


- THEMSELVES :/yerine KENDİLERİ


- THEN :/yerine SONRA, O ZAMAN


- THEORY :/yerine TEORİ


- THEOTOKOS/PANAGİA MANASTIRI :

( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde Hıristiyanlık döneminde Meryem Anaya sunulan Theotokos (Panagia) manastırı yapıldı. Burada Meryem Ana Kilisesinin günü olan 15 Ağustosta büyük panayır kurulurdu. Zamanla kilise yıkıldı. 1617'de iki hücrelik kısmı kaldı. Manastır ve kilise 1690'da yeniden yaptırıldı ise de Osmanlı yönetiminden izin alınmadan yaptırıldıkları için Damat Şehit Ali Paşa tarafından yıktırıldılar. )


- THERAPY :/yerine TERAPİ


- THERE :/yerine ORADA


- THEREFORE :/yerine BU NEDENLE


- THERMOPHİLE İLE PSYCHROPHİLE İLE HALOPHİLE İLE ACİDOPHİLE ile/||/<> EKSTREMOFİLLER

( Ekstrem ortam organizmaları. )

( Formül: Tmax = 122°C )


- THERMOPLASTİC İLE THERMOSET İLE ELASTOMER ile/||/<> POLİMER SINIFLARI

( Temel polimer malzeme türleri. )

( Formül: Tg < T < Tm )


- THESAURUS[İng.] değil/yerine/= EŞANLAMLILAR SÖZLÜĞÜ, KAVRAM DİZİNİ


- THESE :/yerine BUNLAR


- THETA ÇÖZÜCÜ ile/||/<> İYİ ÇÖZÜCÜ

( Theta Χ = 0.5 ideal, iyi Χ < 0.5 genişleme. )

( Formül: Flory İLE excluded volume )


- THETA FUNCTİON ile/||/<> ETA FUNCTİON

( Theta θ(z,τ) quasi-periodic, eta Dedekind η(τ). )

( Formül: Quasi-periodic İLE modular form )


- THEY :/yerine ONLAR


- THICK :/yerine KALIN


- THIN :/yerine İNCE


- THING :/yerine ŞEY


- THING vs./and/<> THINK


- THINK :/yerine DÜŞÜNMEK


- THINKING :/yerine DÜŞÜNME


- THIRD :/yerine ÜÇÜNCÜ


- THIRTY :/yerine OTUZ


- THIS :/yerine BU


- THOMAS HENRY HUXLEY ile

( 04 Mayıs 1825 - 29 Haziran 1895 İLE 26 Temmuz 1894 - 22 Kasım 1963 )


- THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE


- THOMAS YOUNG


- THOSE :/yerine ŞUNLAR


- THOUGH :/yerine RAĞMEN, GERÇİ


- THOUGHT ECHO/ÉCHO DE LA PENSÉE[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNCE YANKILANMASI


- THOUGHT :/yerine DÜŞÜNCE


- THOUSAND :/yerine BİN


- TRAK/THRAK TANRILARI ile/ve YUNAN TANRILARI


- THREAT :/yerine TEHDİT


- THREATEN :/yerine TEHDİT ETMEK


- THREE :/yerine ÜÇ


- THRESHOLD[İng.] değil/yerine/= EŞİK DEĞER


- THRILL vs. SHIVER vs. RIGOR vs. VIBRATION


- THROAT :/yerine BOĞAZ


- THROUGH :/yerine İÇİNDEN, BOYUNCA


- THROUGHOUT :/yerine BOYUNCA


- THROW :/yerine ATMAK, FIRLATMAK


- THUS :/yerine BÖYLECE


- TIA/TRANSIENT İSCHEMIC ATTACK TRANSIENT[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK ATAK, GEÇİCİ YETERSİZ KANLANMA ATAĞI


- TIBÂ[Ar. < TAB] ile TIBÂA[Ar.]

( Yaradılışlar, âdetler. İLE Kılıç yapma zanaatı. | Kitap vs. basma işi. )


- TIBBİ İLÜSTRASYON/MEDICAL ILLUSTRATION[İng.] değil/yerine/= TIBBİ GÖRSELLEME


- TIBBİ/MEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIP İLİŞKİLİ


- TİBET MANDALASI ile/ve/||/<> HİNT MANDALASI

( )


- TIC/MEDICAL MONİTORING DEVICE[İng.] değil/yerine/= TIBBİ İZLEME AYGITLARI


- TİCÂNÎ ile TİCÂNÎ

( Yobaz, gerici. İLE Kuzey Afrika'da kurulmuş bir tarikat ve bu tarikattan olan kişi. )


- TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


- TİCARET ile/değil KAÇAKÇILIK


- TİCARETGÂH/TİCARETHANE değil/yerine/= TECİMEVİ


- TİCARETLE İLGİLİ İLK KİTABI YAZAN:
BENKO KOTRULCIC

( Dünyada, ticaretle ilgili ilk kitabı 1345'te yayımlayan kişi, Dubrovnik'li Benko Kotrulcic'dir. )


- TİCARETTE:
PARA ARTIRMAK değil/yerine ÜRÜN ARTIRMAK


- TICKET :/yerine BİLET


- t.i.d.[Lat. < TER IN DIE] değil/yerine/= GÜNDE 3 KEZ


- TİDAL VOLÜM/TIDAL VOLUME[İng.] değil/yerine/= SOLUK OYLUMU/HACMİ


- TIDAL[İng.] değil/yerine/= GEL-GİTSEL


- TIE :/yerine BAĞLAMAK, KRAVAT


- TIFIL[Ar. < TIFL | çoğ. ETFÂL] değil/yerine/= KÜÇÜK ÇOCUK


- TİFO[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KARAHUMMA

( Kirli sularda, bu sularla sulanmış sebzelerde bulunan, mikroplarla oluşan, ortalama üç hafta süren, ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı. )


- TİFÜS[Fr.] değil/yerine/= LEKELİHUMMA

( Bitle geçen, ortalama 15 gün süren, gövdede pembe lekelerle beliren, ateşli ve tehlikeli bir sayrılık. )


- TİG/DİAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- TIĞ ile BİZ

( ... İLE Katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uclu ve ağaç saplı araç. )


- TIGHT :/yerine SIKI


- TÎHÛ[Fars.] ile ...

( Çil kuşu. )


- TIK TIK (ETMEK)


- TİK/TIC[İng./Fr.] değil/yerine/= SEĞİRCE/SEĞİRTİ


- TIKA-BASA (YEMEK, DOLDURMAK)


- [ne yazık ki]
TIKANIKLIK ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- TIKANMAK ile TAKILMAK


- TIKANMAK ile/ve/||/<>/>/< TÜKENMEK


- TİKEL = CÜZ'Î = PARTICULAR[İng., İsp.] = PARTICULIER[Fr.] = PARTIKULAR[Alm.] = PARTICULARIS[Lat.]


- TİKEL ile/ve/||/<>/< EVRENSEL


- TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Dışarıda. İLE/VE/<> Zihinde. )

( Zihin ile. İLE/VE/<> Akıl ile. )


- TIKILIP KALMAK ile SIKIŞMAK


- TIKINMA! | IKINMA! | SIKILMA!


- TIKINMA/K ile/değil/yerine YEME/K

( Eline geçen yiyeceği oburca yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE Yemek yemek. )


- TIKIR TIKIR (İŞLEMEK)

( İşler yolunda gittiğinde. )


- TIKIŞ TIKIŞ (BİNMEK, DOLDURMAK)

( Araçlarda ya da mekânlarda. | Kalabalıkta. )


- TIKIZ ile/= TIKNAZ

( Tıknaz. | Çok sıkıştırılmaktan ya da çok sıkı doldurulmaktan katılaşmış, sıkı. | Yoğunluğu çok, katı. İLE/= Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız. )


- TIKLIM TIKLIM (DOLMAK)


- TIKMAK ile/ve/<>/> TEPMEK


- TIKMAK ile/ve/||/<>/> TIKAMAK


- TIKNAZ/TIKIZ ile BODUR

( Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı. İLE Enine göre boyu kısa ve tıknaz. )


- TİLAKA ile ...

( Hint kadınlarının alınlarına taktığı süs. )


- TİLÂVET ile/ve/||/<>/> KIRAAT ile/ve/||/<>/> TERTİL ile/ve/||/<>/> MAKAM

( [Kur'ân-ı Kerîm'i, ...] Dil ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Akıl ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Gönül ile okumak. İLE/VE/||/<>/> ... )


- TİLKİ ile ÇAKAL

( Gebelik süreleri, 50-54 gündür. İLE ... )

( Tilki, hileyi simgeler. İLE ... )

( KELÎLE ile DİMNE )

( KELÎLE ve DİMNE (BEYDEBÂ) adlı kitabı okumanızı salık veririz. )

( ANUBIS: Çakal Tanrı. )

( ... İLE Avının üzerine atılmağa hazır kişi. | Dehşet günlerinde vurgunculuk yapan kişi. | Gösterişli cenaze törenleri düzenleyen kişi. )

( SA'LEB, KELBİYYE-İ SA'LEBİYYE, VA' ile İBNÜ'L ÂVİ, KELBİYYE-İ ŞEGALİYYE )

( RÛBÂH/RÛBEH ile ŞEGAL[ga uzun okunur] )

( FOX vs. JACKAL )

( RENARD avec CHACAL/CHAKAL[< Türkçe] )

( FUCHS mit SCHAKAL )

( VULPES cum CANIS AUREUS )

( ZORRO con CHACAL )

( VOLPE con SCIACALLO, SCIACAL, JACAL[< Türkçe] )


- TİLKİ ile GÜMÜŞ TİLKİ


- TİLKİ ile İNARİ TİLKİSİ


- TİLKİ ile KIZILTİLKİ

( ... İLE Yeryüzündeki en yaygın ve sayıca kalabalık vahşi etobur türüdür. )

( ... İLE Dünyanın her yerinde ve koşulunda yaşayabilmektelerdir. [Özellikle şehir tilkileri, çok çeşitli hayvan ve sebze/meyveyle beslenebilirler.] )

( ... İLE Fare avlamada kedilerden daha başarılılardır. [Ürken fare yukarı doğru zıplar fakat tilkiler 90 cm. yukarı kadar zıplayabilir ve "fare dalışı" denilen biçimde tepelerine inerler.] )

( Tilki ile Kızıl Tilki )


- TİLKİ ile KORSAK/KARSAK

( ... İLE Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı bir tür memeli. )

( VULPES cum VULPES CORSAC )


- TİLKİ ile KUTUP TİLKİSİ


- TİLKİ ile MELANİSTİK TİLKİ

( )


- TİLKİ ile SOLUKTİLKİ


- TİLKİ ile TİBET TİLKİSİ


- TİLMÎZ[Ar.]["TIRMİZ" değil!] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP[Ar. < TÂLİB]


- TILT TABLE TEST[İng.] değil/yerine/= EĞİMLİ MASA TESTİ


- TILT[İng.] değil/yerine/= EĞİM


- TİM[İng. < TEAM] değil/yerine/= BİRLİK, TAKIM

( Güvenlik güçlerinde belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik, takım. )


- TİMÂR:
TEZKERELİ ile TEZKERESİZ


- TIMAR ile TIMAR

( Hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme. | Ağaç bakımı. | Yara bakımı. İLE Anadolu Selçukluları ve Osmanlı'larda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000 - 20.000 akçe olan toprak. | Osmanlı'da kamu arazisi [mirî] içinde, yönetimi sipahiye bırakılmış olan verimli topraklara verilen ad. [Tımar düzeni, merkezden denetlenen büyük bir sipahi gücü besleyerek sultanın ordusuna asker sağlamak için tasarlanmıştır. Tımara hak kazanan kişi, ancak askeri sınıftan olabilirdi. Reayaya tımar vermek kesinlikle yasaktı.][Tımar düzeni, 1839'da Tanzimat Fermanı'yla kaldırılmıştır.] )


- TİMBRE değil/yerine/= TINI, SOLUK


- TİMBUKTU < TİN-BUKTU

( Mali'nin bir kenti. < [: Su kaynağının göbeği.] )


- TİME CRYSTAL ile/||/<> SPACE CRYSTAL

( Time crystal zamanda periyodik yapı gösterirken İLE space crystal uzayda periyodik atom dizilimi gösterir )

( Formül: Temporal periodicity )


- TİME SERİES ANALYSİS ile/||/<> CROSS-SECTİONAL ANALYSİS

( Time series analysis zamana bağlı veri dizilerini incelerken İLE cross-sectional analysis belirli zamandaki gözlem kesitini inceler )

( Formül: ARIMA model )


- TIME :/yerine ZAMAN


- TIMESTAMP[İng.] değil/yerine/= ZAMAN DAMGASI


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- TİMSAH ile/ve TİMSAH TÜRÜ KAPLUMBAĞA

( Isırma güçleri: 1134 kg. / 2500 lbs. İLE/VE 453 kg. / 1004 lbs. )


- TİMSAH ile TUZLU SU TİMSAHI

( ... İLE 7 m. uzunluğunda ve 1 ton ağırlığındadır. )

( ... İLE Hem tatlı sularda, hem de deniz sularında yaşarlar. )

( ... İLE 15 dk.'ya kadar su altında, havasız kalabilmektedir. )

( ... İLE Avustralya'da, Mangrow ormanlarında yaşarlar. )


- TİMSAH'IN:
ILIK YUMURTASI ile/ve SOĞUK YUMURTASI

( Eril timsah. İLE Dişil timsah. )


- TİMSAL ETMEK değil TEMSİL ETMEK


- TİMSAL[Ar.] değil/yerine/= SİMGE


- TİMURCUOĞLU, NAİL U. (TRABZON, 1970) :

( Kartal S.K. den transfer edildi ve 5 sezon (1997 - 2002) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 136 lig, 5 kupa, 2 turnuva olmak üzere 143 resmi ve 48 özel maçla birlikte toplam olarak 191 maçta oynadı. Lig maçlarında 65, kupa maçlarında 1, turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 19 olmak üzere toplam olarak takımına 86 gol kazandırdı. )


- TİMÜS[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZDEN/UYKULUK

( Göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgıbezi. )


- TİN:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BAŞLANGIÇ


- TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE


- TİN:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL

( Devlette. İLE/VE/||/<> Bireyde. )


- TİN TİN (GİTMEK/YÜRÜMEK)

( Sessiz, patırtısız bir biçimde. )


- TİN ile İÇGÜDÜ

( SPIRIT vs. INSTINCT )

( JINGSHEN ile BENNENG )

( ... ile İNSİYAK/SEVK-İ TABİİ )


- TİN ile/ve KÜLTÜR

( Üretilenlerin, birlik sezgisi. | İnsan eliyle üretilmişler/oluşturulmuşlar. | İnsanı oluşturan ve insandan oluşan herşey. | Nedenselliği, kendinde/içkin olan. | Düşüncenin kaynağı olan (düşünce). )

( TİN: Düşüncenin edimselliği. )

( SPIRIT vs./and CULTURE )

( JINGSHEN ile/ve VENHUA )


- TÎN ve/||/+/<> MÂRİC

( Toprak ve su. VE/||/+/<> Ateş ve hava. )


- TİN ve/||/<>/< ŞAŞMA

( Şaşma, tin'in kapısıdır. )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(189/212)