K ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 52.678 başlık/FaRk ile birlikte,
52.678 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(184/212)
- TASAVVUF ve/<>/|| KADÎM BİLGELİK
( SUFISM and/<>/|| ANCIENT/ETERNAL WISDOM )
- TASAVVUF ve/||/<> TASARRUF
( ... VE/||/<> Sahip olma. | İdâre ile kullanma, tutum, ekonomi. | Artırma, artırılma. )
- TASAVVUR ile TAHAYYÜL
- TASAVVUR ile/ve/değil TASAVVUF
( [not] CONCEPTION vs./and/but SUFISM )
- TASAVVUR(KAVRAM) ile/ve/||/<> TASDİK(YARGI) ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR ve İRÂDE
( Yargısız kavram. İLE/VE/||/<> Yargı ile birlikte bulunan kavram. Yargı/hüküm içermesi gereken kavram/tasavvur. İLE/VE/||/<>/< ... )
( Kavram. İLE/VE/||/<> Önerme + Çıkarım. İLE/VE/||/<>/< ... )
( NEDİR? - HANGİ? ile/ve/||/<> HEL - LİME ile/ve/||/<>/< ... )
( MA - EYYU ile/ve/||/<> -MIDIR? - NİÇİN? ile/ve/||/<>/< ... )
( - Felsefecilere(hukemaya) göre Tasavvur:
* Çıplak/salt/yargısız tasavvur[Tasavvur-ı sazic]
* Yargıyla birlikte bulunan tasavvur[Tasavvur mea hükm(in)]
- Kelâmcılara(mütekellime) göre Tasavvur:
Tasavvurat-ı Selâse + Hüküm = Kaziye = Tasdik )
- TASAVVUR[Ar.] ile TEVEHHÜM[Ar.]
- TASAVVURLU DÜŞÜNME ile TASAVVURSUZ DÜŞÜNME
- TAŞDEMİR, ALİ (RİZE, 1956) :
( 1960 yılından beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. Orta Okul mezunu olup, ticaretle uğraşmaktadır. Bahçeköy Belde Belediye Meclisinde birinci dönem üyesi olarak görev yaptı. Sosyal, kültürel ve sportif amaçlı birçok dernekte üyedir. )
- TASDİ[Ar.] değil/yerine/= CAN SIKMAK, BAŞ AĞRITMAK, TEDİRGİN ETMEK
- TASDÎK değil/yerine/= ONAY
- TASDİKNÂME ile/>< TAKDİRNÂME
( Verilen onayı gösteren belge. | Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. | Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. İLE/>< Yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge, takdir. | Okullarda belirli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, takdir. )
- TAŞER, NİHAT (İST. 1933 - 2010) :
( Milli güreşçi. Büyükdere ilkokulu, Sarıyer ortaokulunu bitirdi. İstanbul Belediyesinde Zabıta memuru olarak memuriyet hayatına atıldı. Ortaokul öğrencisi ike Sarıyer Halkevinde güreşe başladı. İstanbul Güreş İhtisas Kulübü güreşçisi olarak önce 79 kiloda sonraları ağır siklette güreşti. Groke romen güreşçisi olarak pek çok İstanbul ve Türkiye şampiyonluğu kazandı. Olimpiyatlarda ise ağır siklette altıncı olarak adını Olimpiyat tarihine yazdırdı. Ayrıca Avrupa dördüncülüğü, Balkan oyunları Şampiyonluğu var. Güreş hayatını tamamladıktan sonra uzun yıllar antrenör olarak görev yaptı. )
- TAŞERON[Fr. < TACHERON] değil/yerine/= YÜKLENİCİ
( Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten alarak kendi üstlenen öteki yüklenici. )
- TASFÎH[Ar. < SAFH | çoğ. TASFÎHÂT] ile TASFÎR[Ar. < SAFÎR | çoğ. TASFÎRÂT]
( El çırpma, alkışlama. | Yassıltma, yufka haline getirme, yaprak yaprak yapma. İLE Islık çalma, ıslıkla seslenme. | Sarartma, sarıya boyama. )
- TASFÎR[Ar. < SAFÎR | çoğ. TASFÎRÂT] ile/değil TASVÎR[Ar. < SÛRET | çoğ. TASVÎRÂT, TESÂVÎR]
( Islık çalma, ıslıkla seslenme. | Sarartma, sarıya boyama. İLE/DEĞİL Resmini yapma. | Resim, biçim, sûret. | Yazıyla tarif etme. )
- TASFİR değil TASVİR
- TASFİYE (ETMEK) değil/yerine/= ÖZLEŞTİRMEK)/ARITMA(K)
- TASFİYE[Ar.] değil/yerine/= SİLİĞLEM
- TASFİYE ile/ve/||/<>/> TESFİYE ile/ve/||/<>/> TEZKİYE
( ( Nefsi. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Aklı. ) )
- TASFİYE-İ DERÛN ile TASFİYE-İ KALB
( Özü saflaştırma. İLE Yüreğini temizleme. )
- TASGİR[Ar.] değil/yerine/= KÜÇÜLTME
- TASHÎH[< SIHHAT] ile ...
( SAĞLIĞINI İADE ETME, İYİLETME | YANLIŞI DOĞRULTMA, DÜZELTME | YANLIŞ DÜZELTİLME )
- TASHÎH[Ar. < SIHHAT]["TAHSİH" değil!] ile DÜZELTME/DÜZELTİ
- TASHİH ile/ve/||/<>/> ISLAH
- TASHİH ile/ve/||/<>/> SEBEB-İ TASHİH
- TASHİH[< SIHHAT]["TAHSİH" değil!] ile/ve/değil/yerine/+/> TEKMİL
- TASHİH ile/ve/||/<>/> TENKİD
- TASHİH ile/ve/||/<>/> TERTİB
- TASHİHTE:
DÜZELTME ile/ve/değil İYİLEŞTİRME
- TAŞI DELEN:
"SUYUN GÜCÜ" değil DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİ
- TASI-TARAĞI (TOPARLAMAK)
- TAŞI-TOPRAĞI (ALTIN)
- TAŞIL/FOSİL[Fr.] ve/<> DİMA
( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'ta, Yeraltı Permafrost Enstitüsü'nde bulunan, 6 aylık bir eril, bebek mamut fosili.[39.000 yaşında olduğu tespit edilmiştir.] )
( MÜSTEHÂSE[< HAVS | çoğ. MÜSTEHÂSÂT] ve/<> ... )
- TASIM ile ASTASIM
( ... İLE Öncüllerinden biri önceki tasımın vargısı durumunda olan bir ek tasım. )
- TASIM = KIYAS/TASMİM[Ar.] = SYLLOGISM[İng.] = SYLLOGISME[Fr.] = SYLLOGISMUS[Alm.] = SYLLOGISMOS[Yun.] = SILOGISMO[İsp.]
- TAŞIMA KAPASİTESİ ile/||/<> ÜSTEL BÜYÜME
( Taşıma K çevre limiti, üstel sınırsız model. )
( Formül: Logistik İLE exponential )
- TAŞIMA KARGATULUMBA[İt. < CARGA TROMBA] TAŞIMA
( ... İLE Birkaç kişinin, birini yakalayıp elleri üstünde havaya kaldırarak götürmesi. )
- TAŞIMAK ile YÜKLENMEK
- TASIMDA/KIYASTA, ÖNERMELER:
EŞİT ya da GENEL
- TASIM/KIYAS ile/değil/yerine KARŞILAŞTIRMA
( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE/DEĞİL/YERİNE Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum biçiminde göreliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek). Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )
( Nispet. İLE/DEĞİL/YERİNE Oran. )
( Sabitliği dayatmaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE Özgünlük olanağı sunar/sağlar. )
( Resim. İLE/DEĞİL/YERİNE Fotoğraf. )
( Kıyas, bâtıldır. )
( Her şeye/yere kıyas sokulmaz! )
( [not] TO COMPARE, SYLLOGISM vs./but COMPARISON
COMPARISON instead of TO COMPARE, SYLLOGISM )
- TASIMLAMA/KIYASLAMA ile/ve SÜREÇ-SONUÇ İLİŞKİSİ ile/ve EREĞE GÖRE
( Enine zaman. İLE/VE Boyuna zaman. İLE/VE Felsefe. )
( ARISTO ile/ve DESCARTES ile/ve ... )
( RATIO vs./and REASON vs./and INTELLECT/PHILOSOPHY )
- TAŞIN AYAĞA TAKILMASI ile/ve/değil/||/<> AYAĞIN TAŞA TAKILMASI
- TAS'ÎR[Ar.] ile TA'SİR[Ar. < USR | çoğ. TA'SÎRÂT] ile TA'SÎR[Ar. < ASR | çoğ. TA'SÎRÂT] ile TA'SÎL[Ar. < ASEL]
( Kibirlilik yüzünden konuşurken, yüzünü başka tarafa çevirip karşısındakinin yüzüne bakmama. İLE Güçleştirme/güçleştirilme. İLE Suyunu sıkma. İLE Tadlandırma. )
- TAŞİSKELE :
( Kilyos'da deniz kenarındadır. Hem balıkçılar hem de Tahlisiye tarafından kullanılmaktadır. Taşiskele 18. yy. da yapılan eserlerdendir. )
- TAŞİSKELE :
( Sarıyer Ali Kethüda Camii arkasındaki küçük balıkçı barınağı idi. 1999'da rıhtım tanzim ve çevre düzenlemesi çalışmaları sırasında yıkılarak yerine biraz daha büyüğü yapıldı. Taşiskele Bizans ve belki de daha önceki yıllardan kalan Sarıyer'in en önemli tarihi eserlerinden biriydi. Taşiskele, siyah renkli büyük taşların tıraşlanmak suretiyle düzeltilip, muntazam bir biçimde yerleştirilmesi ile yapılmış, üst kısma yani deniz üstü zemine kesme taş döşenmişti. Taşiskele Hacı Hafız Ahmet Kamili Efendi tarafın 1812'de onarılmıştı. Son onarımı 1950'li yıllarda yapıldıktan sonra 1999'da yıktırılarak yerine yenisi yapıldı. Taşiskelenin yapımında harç veya kurşun, demir gibi herhangi bir malzeme kullanılmamıştı. Özelliği de buradan ileri geliyordu. )
- TAŞIYICI ÇEMBER ile DIŞ ÇEMBER
( DEFERENT vs. EPICYCLE )
- TASK :/yerine GÖREV
- TAŞKENT ile/= ÇAÇ/ÇAÇKENT/ŞAŞKENT/BİNKENT
( Kuruluşu, M.Ö. II. yüzyıla kadar uzanır. Taşkent adına, ilk kez XI. yüzyılda rastlanıyor. )
- TAŞKIN ile/ve/değil/||/<>/< SEL
- TAŞKINLIK:
İYİLİK ODAKLILARDA ile KÖTÜLÜK ODAKLILARDA
( Aç kaldığında. İLE Tok olduğunda. )
- TAŞKIN/LIK ile/ve/değil/yerine AŞKIN/LIK
- TAŞKIN/LIK ile AZGIN/LIK
- TAŞKINLIK/...MANİ ile/ve ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON
- TAŞKINLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK
- TAŞKIRAN MEVKİİ SOKAK :
( Maden Mahallesinin yeni yerleşim bölgesidir. Eski yıllarda kullanılan Taşocaklarının bulunduğu yer olduğu için buraya giden sokağa "Taşkıran Mevkii Sokak" adı verilmiştir. )
- TAŞKIRAN MEVKİİ :
( Mezarlıklardan Maden Mahallesine çıkarken ve Çarşamba pazarının kurulduğu yerin sağ tarafındaki taşlık, kayalık tepe ve çevresi Taşkıran mevkiidir. Bu alan son yıllarda gecekondu yerleşim bölgesi oldu, Bu alanda Osmanlı döneminde taşocakları vardı ve yıllar yılı bu ocaklardan inşaatlar için taş alındı. )
- TAŞKIRANÇİÇEĞİ ile TAŞKIRANOTU
( Taşkırangillerden, 2500 metreden yukarı yerlerde sert kayaları yarıp yetişen bir çiçek. İLE Taşkırangillerden, bazı türleri süs bitkisi olarak yetiştirilen, saplarının parçalanmasıyla üreyen bir bitki, taşkıran. )
( LEONTOPODIUM ALPINUM cum SAXIFRAGA )
- TASLAK ile KABATASLAK
- TAŞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAŞLAMAK
- TAŞLAMAK ile/ve/||/<> TASLAMAK
- TASLAMAK ile TAVIR TAKINMAK
- TAŞLIK ile TAŞOCAĞI
( Taşı bol, taşlı (yer). | Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb. | Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı, konsa. İLE Yapı işlerinde kullanılacak taşların çıkarıldığı yer. )
- TAŞMA ile SIZMA
- TAŞMA ile TAŞIM ile TAŞKIN
( Taşma durumu. | Akarsu yatağından çıkarak çevresini kaplama, su baskını. İLE Yemeğin, taşacak kadar kaynaması. İLE Taşmış bir durumda olan. | Su baskını, seylap, feyezan. | Aşırı. )
- TAŞMAK ile TAŞIMAK
- TASNİ[Ar.] değil/yerine/= YAPINTI
( Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey. | Bilgi kuramında ve varlıkbilimde, gerçeğe uymayan, ancak belirli bir kuramsal ya da kılgılı amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım. )
- TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH
- TAŞOCAĞI MEVKİİ :
( Eski Kilyos Caddesinin solunda ve Hamdi Paşa Korusunun bitişiğindedir. Teknecik deresinden doğuya doğru olan tepeleri kapsar. Bütünü ile taşlık olan bu alandan Osmanlılar dönemin taş çıkarılmaya başlanmış ve 1940'lı yıllara kadar taş çıkarıldığı için Taşocakları mevkii olarak isim almıştır. Alan şimdi gecekondu bölgesidir. )
- TAŞOCAKLARI CAMİİ :
( Baltalimanında, Behçet Kemal Çağlar Lisesini geçtikten sonra sol tarafta olan bir camidir. )
- TAŞOCAKLARI :
( İstinye vadisinin kuzey ve kuzey doğu yamaçları boydan boya taşocaklarıydı. Uzun yıllar taş, mıcır gibi inşaat malzemeleri buradan temin edildi. Ancak zamanla taşocakları kaldırıldı ve alan imara açılarak konut yapılmasına olanak sağlandı. )
- TAŞPAMUĞU/KAYA LİFİ/ASBEST[Yun.] ile AMYANT[Fr. < Yun. AMIANTE]
( Lifli, az çok yumuşak ve ateşte niteliği değişmeyen bir mineral silikat olup tremolitin bozulmasından oluşur ve kayalıklarda damarlar halinde bulunur. İki çeşidi vardır. Birincisi esnektir, kolayca eğilip bükülebilen tellerden meydana gelir, birkaç santimetrelik tellere ve ince parçacıklara ayrılabilir. 1500 °C'de ergir. İkincisi, kısa tellidir, daha az ayrılabilir, asitlere karşı daha dayanıklıdır, 1100-1300 °C'de ergir. Asbest, lifler halinde ayrılabilen başlıca mineraldir. Solunum yoluyla kanser yapıcı etkisi nedeniyle yapıdaki kullanımı azalmış, çoğu ülkede de yasaklanmıştır. İLE Kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş, bir çeşit ak asbest. Hidrate olmuş, lifli yapıda, doğal kalsiyum ve magnezyum silikatıdır. | Doğal magnezyum kalsiyum silkatın, ak-gri renkte sıcaklık ve aside dayanıklı, iplikli yapıda madde. Çeşitli oranlarda kireçle karışık mineralleri, ip, keçe, katman biçimlerinde ısı yalıtımı ya da sızma önleyici olarak kullanılır. | Kolayca bükülen ve ateşe dayanan, liflerden oluşmuş, bir tür ak asbest. )
- TAŞPINAR, TAMER (İST. 1958) :
( Sporcu, bürokrat, yönetici. Sarıyerlidir. Orta öğrenimini Sarıyer'de, lise öğrenimini Maçka Lisesi Elektronik Bölümü'nde yaptıktan sonra İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünden mezun oldu. 1971 yılında tekvandoya başladı. Siyah Kuşak 6. Dan'a yükseldi. Milli formayı giydi defalarca Türkiye şampiyonluğu kazandı. 1979'da Stutgart'ta Dünya yedincisi, 1982'de Roma'da Avrupa beşincisi oldu. Pek çok uluslar arası yarışmada dereceler yaptı. Faal sporculuk hayatından sonra antrenörlüğe başladı. Kulüp antrenörlüğü yaptığı gibi Milli Takım antrenörlüğü görevi de üstlendi ve pek çok başarılı sporcunun yetişmesine yardımcı oldu. Milli Takımlar Teknik direktörü olarak da görev yaptı. 1997'da Uluslar arası hakemlik kokartını kazandı, 10 süre ile Tekvando İl Temsilciliği bulundu ve Tekvando Federasyonunda Teknik ve Eğitim Komitelerinde görev yaptı. Memuriyet hayatına Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü bünyesinde başladı. Memur, şef, ilçe spor müdürü ve şube müdürü olarak görevlerde bulunduktan sonra, Mart 2003'te İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne atandı. Bu görevini Nisan 2009'a kadar devam ettirdi. Nisan 2009 – Ekim 2009 arasında Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yaptı. Tekrar Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü görevine geldi. 2011'de Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcılığına atandı. Halter Federasyonu Başkanlığına seçildi (2013).TMOK (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi) Kültür Komisyonu ve İstanbul Olimpiyat HDK (Hazırlık ve Düzenleme Kurulu) üyesi olan Taşpınar. Sarıyer Spor Kulübü üyesidir )
- TAŞRA değil/yerine DIŞARLIK
( Bir ülkenin başkenti ya da en önemli kentleri dışındaki yerlerin tümü. )
- TAŞRADA ve/||/<> EVDE
( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )
- TASRİH[Ar.] değil/yerine/= BELİRTME
- TASTAMAM
- TASTE :/yerine TAT, TATMAK
- TASTİK değil TASDİK
- TASVİP/ONAMA ile/ve TASDİK/ONAY
- TAT değil TAD
- TAT ile TAT ile Tat
( İran'lılara verilen bir ad. )
( Canlıların, besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum. | Tatlılık. | Hoşa giden durum, lezzet, zevk. İLE Dilsiz. İLE Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap ya da İran'lılar. | Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı. )
- TATAR YAKUP SOKAK :
( Merkez Sarıyer'de Koru bölgesindeki en uzun sokaktır. 93 Harbi (Osmanlı Rus Harbi) nedeni ile Kırımdan göç edenlerin iskân edildiği bir sokaktır. Buraya iskân edilenlerin en önemli ismi Tatar Yakup Ağa olması nedeni ile sokağa "Tatar Yakup Sokak" ismi verilmiştir. Bu sokak sakinlerinden Samim Nebioğlu Dz. Astsubaydı. Dumlupınar denizaltısında görevliydi. Tatbikat dönüşü Çaanakkale/Nara burnu önlerinde 04.04.1953 günü gecesi İsveç bandıralı bir gemi ile çarpıştı ve denizaltı battı. 86 denizciden beşi kurtuldu, 81 denizci ise şehit oldu. Şehit olan astsubaylardan biri olan Samim Nebioğlu su sokak sakini ve Tatar Yakup Ağa'nın yakınlarından biriydi. )
- TATAR ile Tatar
( Postayı süren kişi. İLE Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan, Türk bir halk ve bu halktan olan kişi. )
- TATAVLA ile KURTULUŞ
( KURTULUŞ )
- TATBİKAT[Ar.]/MANEVRA[İt. < MANOVRA] değil/yerine/= KILGILIK
- TATBÎK(AT) değil/yerine/= UYGULAMA
- TATEOSYON OKULU :
( Yeniköy'de Santukhd (Surp) Ermeni Kilisesi olarak yapılan, sonradan ismi Aziz Bakire Santukhd olan Kilisenin kompleksi içinde eğitim ve öğretim veren Ermeni cemaatine ait bir okuldur (Bkz.. Santukhd (Surp) Ermeni Kilisesi) )
- TATİL ile ADLÎ TATİL
( ... İLE Yasada belirlenen durumların dışında, hiçbir adlî işlemin yapılmadığı süre. )
- TATİL/TÂ'TÎL ile ATÂLET
( ATÂLET )
- TATİL değil/yerine/>< BAYRAM
( Tatile gitmeyi, bayram eder/etmiş gibi düşünmemeli; bazı bayramları da tatil olarak düşünmemeli, "tanımlamamalı" ve "görmemeliyiz". )
- TATİLDE [SADECE] YATMAK değil/yerine 1-2 UĞRAŞ/ODAK SAHİBİ OLMAK
( Tatil sadece [ya da tamamen] yatma dönemi değildir. Günlük yaşamdaki onlarca uğraş içinde, yeteri kadar rahat zaman ayıramadığımız için yapamadıklarımızı gerçekleştirmek üzere değerlendirmemiz gereken bir süreç/dönemdir! )
- TA'TÎS[Ar. < ATSE] ile TA'TÎŞ[Ar. < ATŞ]
( Aksırtma. İLE Susatma/susatılma. )
- TATLI MADDE, BALÖZÜ, NEKTAR[Fr. < NECTAR] = MADDE-İ HULVÎYE = NECTAR
- TATLI PATATES ve/<> YUM
( Dağlarda. VE Sahilde.
[Papua Yeni Gine'de en önemli besin kaynakları.] )
- TATLI SU :
( Gümüşdere plajının ortasından akar deredir. )
- TATLISÖZ, SEDAT (AKŞEHİR, 1960) :
( Beylerbeyi S. K. den transfer edildi ve 7 sezon (1982 - 1989) Sarıyer S. K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 143 lig, 19 kupa, 12 turnuva maçı olmak üzere 174 resmi ve ayrıca 54 özel maçla birlikte toplam olarak 228 maçta oynadı. Lig maçlarında 5, özel maçlarda 8 olmak üzere takımına 13 gol kazandırdı. Sarıyer S.K. takım kaptanı olarak da görev yaptı ve Eskişehirspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- TATLISU KAPLUMBAĞALARINDA:
BENEKLİ ile FIRAT ile NİL ile ... ile YILAN BOYUNLU TATLISU KAPLUMBAĞASI ile KIRMIZI YANAK(ROTWANGEN) ile ÇİN KAPLUMBAĞASI
( [büyüklüğü] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE 25 cm.'dir. İLE 17 cm.'dir. )
( Türkiye sularında yaşarlar. İLE Türkiye sularında yaşarlar. İLE Mısır'da yaşarlar. İLE ... İLE ... İLE Amerika'da, Doğu ve Batı Mississippi'de yaşarlar. İLE Endonezya, Japonya ve Güney Çin'de yaşarlar. )
( [kış uykusuna] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yatarlar.[10-12 hafta] İLE Yatmazlar. )
( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gençleri etçil, yaşlıları otçuldur. İLE Etçildir. )
( EMYS ARBICULARIS cum TRIONYX EUPHRATICUS / RAFETUS EUPHRATICUS cum TRIONYX TRIUNGUIS cum MAUREMYS CASPICA cum CHRYSEMYS SCRIPTA ELEGANS cum CHINEMYS REEVESIL )
- TATLIYI:
YEMEKTEN ÖNCE YEMEK ile/ve/||/<> YEMEKTEN SONRA YEMEK
- TATMİN[Ar.] (ETMEK) ile DİNDİRMEK/DOYUMLATMAK
( TO SATISFY vs. TO QUENCH )
- TATMİN OL(MA)MA ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA
- TATMİN[Ar.] ile DOYUM/DOYGUNLUK
- TATMİN ile/ve/> DURMASINI BİLMEK
( Sükûn bulmak, sakinleşmek, itminana kavuşmak. İLE/VE/> ... )
- TATMİN ile/ve/değil/yerine ETKİLE(N)ME
( [not] SATISFACTION vs./and/but TO (GET) IMPRESS
TO (GET) IMPRESS instead of SATISFACTION )
- TATMİN ve/||/<> İKNÂ ve/||/<> RIZÂ
- TATMİN ile/ve MEMNUNİYET
- TATMİN ile/ve ZEVK
( SATISFACTION vs./and PLEASURE )
- TATMİNKÂR değil/yerine/= DOYUMCUL
- TATU ile ...
( Amerika'ya özgü bir hayvan. | Karagöz oynatılan kıraathane. )
- TAVA ile TAVA ile TAVA ile TAVA
( Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap. | Bu kapta pişmiş yemek. | Maden eritilen saplı pota. | Kireç karıştırılan tekne. İLE Deniz ya da göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm. İLE Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık. İLE Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü. )
- TAVADA:
KAVURMAK ile/değil ÇEVİRMEK
- TAVAF değil/yerine/= ÇEVRİNME
- TAVÂHİN[Ar. < TÂHİNE] ile TAVÂHÎN[Ar. < TÂHÛN, TÂHÛNE]
( Öğütücü dişler, azı dişleri. İLE Su değirmenleri. | Öğütülmüş şeyler. )
- TAV'AN VE KERHEN değil/yerine/= HEM İSTEYEREK, HEM DE İSTEMEYEREK
- TAVAN ile/ve/değil/||/<>/> ÇATI
- TAVAN ile/ve TABAN
( SEMÂNE ile/ve ... )
( SAKF[çoğ. SUKUF] ile ... )
- TAVANIN SAPINI, OCAĞIN, ...:
DIŞINA DOĞRU değil YANLARA DOĞRU TUTMAK
- TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME
- TAVATTUN[Ar.] değil/yerine/= YURT EDİNME
- TAVAZZÛ'[Ar. < VUZÛ] ile TAVAZZUH[Ar. < VUZÛH]
( Abdest alma. İLE Açıklanma, açıklığa kavuşma, aydınlanma. )
- TAVİ/TRANSKATETER AORTİK VALF İMPLANTASYONU/TRANSCATHETER AORTIC VALVE İMPLANTATION[İng.] değil/yerine/= KATETERLE AORT KAPAK YERLEŞTİRME
- TAVÎLET-ÜL-ERCÜL ile ...
( İncikleri uzun olan kuşlar.[leylek, devekuşu vb.] )
- TAVİLOĞLU, ENVER (İST. 1925 - 2006) :
( Tüccar, işadamı. Saint Benoit Fransız Lisesinden sonra İ.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. Kendi şirketini kurup işhayatına atıldı. Sarıyer Spor kulübünde uzun yıllar futbol oynadı. Futbol yaşamını tamamladıktan sonra kulübe üye olduğu ve iki dönem Sarıyer Spor kulübü Yönetim Kurulu Üyesi olarak (1949 - 1950 ve 1951 - 1952) görev yaptı. Mısır Çarşısı Esnafları Yardımlaşma - Derneği kurucusu olup 28 yıl başkanlığını yaptı. Fransız Lisesi Meazunları Derneği, İ.Ü. İktisat Fakültesi Mezunları Derneği, Hacı Nimet Özden Camii Vakfı, Esnaf Hastanesi Koruma Derneği gibi pek çok derneğin üyesidir. Meslek kuruluşlarının doğal üyesi olarak 7 dönem İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeliği gibi görevler üstlendi. )
- TAVİLOĞLU, MAHMUT (RİZE, 1920 - 1995) :
( Ticaret ile uğraştı. Sarıyer Spor Kulübünün kuruluş çalışmalarına katıldı.4 dönem (1947/48, 1948/49, 1950/51 ve 1958/59) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübünde hem amatörlük ve hem de profesyonellik dönemlerinde yönetici olarak görev yapan birkaç yöneticiden biridir. Divan kurulu üyesiydi. İstanbul Mahalli Profesyonel I. Lig karmasının Avrupa turnesinde sorumlu yönetici olarak görev yaptı. )
- TAVÎL/TAVÎLE[Ar. < TÛL | çoğ. TIVÂL] ile TAVÎLE[Ar.]
( Uzun. | Çok süren. İLE Hayvan katarı, birbiri ardına bağlanmış bir sıra hayvan. | At ahırı. | Çayıra koyuverilen hayvanın ayağına bağladıkları ip, tavla ipi. )
- TAVIR ALMAK ile/ve/<> HAKSIZLIK ETMEMEK/ETMEDEN!
- TAVIR ile/ve/değil/||/<>/< AKIL
( Tavrının olması için aklın olması gerekmez. )
- TAVIR[Ar. < TAVR] değil/yerine/= DURUŞ
- TAVIR ile EDÂ
- TAVIR ile/ve KARİZMA
- TAVIR ile YAKLAŞIM
- TÂVİZ VER(ME)MEK ile GERİ ADIM ATMA(MA)K
- TÂVİZ VERMEK/VERMEMEK ile/ve/||/<> KAPI ARALAMAK/ARALAMAMAK
- TÂVİZ[Ar.] değil/yerine/= ÖDÜN
- TA'VÎZ[Ar. < İYÂZ] ile TA'VÎZ[Ar. < İVÂZ | çoğ. TA'VÎZÂT]
( Nazara ve başka kötülüklere karşı takılan muska. İLE Bedel verme, karşılık olarak bir şey verme/verilme. | [kimya] Bir cismin, bir başkası yerine geçmesi. )
- TAVL[Ar.] ile FAZL[Ar.]
- TAVLA[Ar. < TAVÎLE] ile TAVLA[İt. < TAVOLA]
( At ahırı. | Hayvan katarı, birbiri ardına bağlanmış bir sıra hayvan. | Çayıra koyuverilen hayvanın ayağına bağladıkları ip, tavla ipi. İLE Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden, otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun. | Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu. )
- TAVŞAN ADASI ile/ve SEDEF ADASI ile/ve BÜYÜKADA ile/ve HEYBELİADA ile/ve BURGAZADA ile/ve KINALIADA
( Vapur ve motor seferleri, Eminönü, Kabataş, Bakırköy, Kadıköy ve Bostancı'dan yapılmaktadır. )
( Sedef Adası'na belirli saatlerde sadece Bostancı'dan ulaşılmaktadır. Tavşan Adası'na ise yapılmamaktadır. )
( bkz. ADALAR SEFERLERİ )
( "Prens Adaları" ya da "Kızıl Adalar" adlarıyla da bilinirler. )
( Türkiye'nin ilk Sanatoryum'u[Fr. < Lat. Verem hastalarının iyileştirilmesi için kurulmuş hastahane] Heybeliada'da, 1924 yılında kurulmuştur. )
( İmparatorluk ailesi ile devlet ileri gelenlerinin sürgün yerleridir. )
( İmparator II. Justinus, 569 yılında Büyükada'da bir saray ile bir manastır yaptırmıştır. [Bugünkü Maden semtinde] )
( IV. Leon'un annesi Eirene, II. Justinus'un sarayının bulunduğu yere, 775-780 yıllarında kadın manastırı inşa ettirmiştir. [Manastırın duvarları ile bir sarnıcın kalıntısı günümüze ulaşmıştır.] )
( Heybeliada, adını adada işletilen bakır madeninden almıştır. )
( Kınalıada'ya Bizans devrinde iki manastır yaptırılmıştır. )
( 944'te, İmparator Romanos Lekapenos ile 1071'de Malazgirt'te Selçuklular'a yenildikten sonra, Konstantinopolis'e dönüşünde IV. Romanos Diogenes, Kınalıada'ya sürgün edilir. )
( Sedefadası'nda, VIII. yüzyılda bir erkekler manastırı inşa edilmiştir. [Günümüzdeki kalıntılar bu yapıya ait olabilir.] )
( Tarihi kaynaklarda, Tavşan Adası'nda bir manastır varolduğu kaydedilmiştir. )
( NEANDROS ile/ve TEREUINTHA, TEREBINTHOS/TEREBINTHODES/ANTEROVITHOS ile/ve PITYADES MEGALE[Plinius], PRİNKİPİ/PRINKIPO[Bizans Devri'nde] ile/ve HAKLİ (BAKIR), KHALKE, KHALKITIS ile/ve ANTİGONİ/ANTIGONEIA, [Antikçağ yazarları, Erebinthus, Bizanslı yazarlar ise Therebintos ya da Panormos adını vermişlerdir] ile/ve PROTİ/PROTA["Birincisi" anlamına gelir] )
( PRINCESS ISLANDS )
( Heybeliada'da, en önemli Bizans Devri yapısı Panagia Kamariotissa Kilisesi'dir. [XIII. ya da XIV. yüzyılda inşa edilmiş, yonca planlı, son dönemin mimari özelliklerini yansıtan önemli bir örnektir.] )
( )
- TAVŞAN ile AMERİKA TAVŞANI/ŞİNŞİLA
( ... İLE Kemiricilerden, arka ayakları çok uzun, küçük bir memeli hayvan. )
( RABBIT vs. JACK RABBIT )
( LEPUS EUROPAEUS cum ERIOMYS CHINCILLA )
- TAVŞAN ile/değil ÇİŞİK/ÇİSİK/GÖCEN/GÜCE
( ... İLE/DEĞİL Tavşan yavrusu. )
- TAVŞAN ile TAVŞAN
( Tavşangillerden, hızlı koşan, kemirgen, bir tür memeli. | Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup belirli bir mesafeyi öteki yarışmacıların önünde koşan atlet. İLE Değerli ağaçlar üzerine, ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı. )
- TAVŞAN ile YABANİ TAVŞAN
( KAVUŞ-KON ile ... )
( DVANŞ[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )
(
ile ... )
( ERNEB[çoğ. ERÂNİB], ERNEBİYYE[: Tavşangiller.] ile ... )
( HARGÛŞ [HARGÛŞEK: Tavşan yavrusu.] ile ... )
( RABBIT vs. HARE )
( LEPUS EUROPAEUS cum ... )
( EL CONEJO con ... )
- TAVŞANOĞLU, PROF. DR. FAİK (ERZİNCAN, 1908) :
( İlk ve orta öğrenimini Erzincan'da tamamladıktan sonra İstanbul Orman Mektebi Âlisine girdi ve bu okulu 1929'da bitirerek Orman Yüksek Mühendisi oldu. Daha sonra bir sınavı kazanarak Avusturya'ya gitti ve burada Viyana Ziraat Üniversitesi'nin (Hoch Schule für Bodenkultur) Ormancılık bölümüne devam etti ve bu bölümü 1936'da başarı ile bitirerek Dipl. İng. Unvanını kazandı. Daha bonra burada hazırlamış olduğu "Rasyonul Nakliyat Su Olukları – Die rationelle Gestaltung der Wasserriesen" konulu doktora çalışmasını tamamlayarak 1937 yılında Dipl, İng. D. Ünvanını aldı. Yurda dönüp askerliğini de yaptıktan sonra Ankara Yüksek Ziraat Enstitüleri Orman Fakülteside Başasistan olarak göreve başladı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra kuruluş halindeki kürsüsünün tüm sorumluluklarını üstlendi. 1939 - 1942 yılları arasında ikinci askerlik görevini yaptı. 1943'te "Belgrad Ormanı Yol Şebekesi ve Bu Ormanda Rasyonel Nakliyat Şekilleri" konulu Doçentlik tesiyle "Üniversite Doçenti" unvan ve yetkilerini aldı. Bu arada üçüncü askerlik görevini yaptı. 1945 yılıda ise Profesör oldu. 1951 - 1954, 1954 - 1956 ve 1959 - 1961 yılları arasında Üniversite Senatosunda üç dönem senatör olarak görev yaptı. Emekli olduğu 1978 yılına kadar İ.Ü. Orman Fakültesi Orman İşletme İnşaatı Kürsüsü Başkanı olarak görevine devam etti. "Orman Yolları ve Dekovillerin İnşaası Kılavuzu, 1949", Orman Dekovil Köprülerinin Statik Esaslara Göre Hesabı, 1951", "Orman Transport Tesisleri ve Taşıtları,1949","Dağlık Arazide Dere Havzalarının Islahı, 1964", "Orman Transport Tesisleri ve Taşıtları (Karayolları, Orman Dekovil Hatları, Orman Hava Hatları, Orman Su Yolları),1955", "Su Motorları Bilgisi (Su Çarkları ve Türbinleri). 1962", "Su yataklarının Tahkimi, Dağlık Arazi ve Dere Havzalarında Sel Kontrolu, 1967", "Orman Yollarının Makinhe ile İnşası İçin Arazide Yapılması Gerekli Ölçmeler, Proje Tanzimi ve Yolların Yapım ve Bakımı, 1969", "Vinçli Hava Hatları, 1971", "Sel Yataklarının Tahkimi, 1974" isimli kitapları ve pek çok bilimsel makali yayını bulunmaktadır. )
- TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME
- TAVSİYE ile/ve/||/<>/> TEŞVİK
- TAVSİYE ve/||/<> VASİYET
- TAVUK ile ÇAYIRTAVUĞU
( ... İLE Ormantavuğugillerden, sırtı beyaz çizgili, siyah ve esmer, karnı siyah bir kuş. )
( ... cum TYMPANUCHUS CUPIDO )
- TAVUK ile/ve/değil KAR TAVUĞU
( ... İLE/VE Kuzey Kutbu'nda yaşarlar. )
- TAVUK ile KARATAVUK
( ... İLE Karatavukgillerden, tüyleri kara, meyve ve böceklerle beslenen ötücü kuş. )
( ... cum TURDUS MERULA )
- TAVUK ile/değil/yerine/>< KARTAL
( Kısmen ve kısa uçabilir fakat yükselemez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< En yüksekte uçabildiği gibi alçaktan da uçabilir. )
- TAVUK ile SU TAVUĞU/KALİNİS
( ... İLE Su tavuğugillerden, gri, kızıl karışımı tonda, benekli ya da çizgili tüyleri olan bir kuş. )
( ... cum FULICA ATRA )
- TAVUKKARASI değil/yerine/= GECE KÖRLÜĞÜ
- TAVUSKUŞU ile/değil PERESTÂN[Fars.]
( ... İLE/DEĞİL
)
( ... İLE/DEĞİL Tavuskuşu gibi güzel tüylü bir kuş. )
( TAVUSKUŞU YAVRUSU
)
( [not] PEACOCK vs./but ... )
- TAVUSKUŞU ile TUVEYS
( ... İLE Küçük tavuskuşu. )
- TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME
- TAVZİH[< VUZÛH]:
AÇIKLAMA, AÇIK ANLATMA, AYDINLATMA -<
- TAX :/yerine VERGİ
- TAXMAQ[Azr.] = GEÇİRMEK[Tr.]
- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY
( Sınıflandırma. İLE Kladistik sınıflandırma. )
( LINNAEUS/LINNE vs./and/<>/>/but HELLING[1966] )
- TAXPAYER :/yerine VERGİ MÜKELLEFİ
- TAY/TAYLAK ile SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK/KURRAG[Fars.]
( At yavrusu. [Üç yaşına kadar] İLE Eşek yavrusu. )
( GULİN ile ... )
( MÜHR[çoğ. EMHÂR, MİHÂR] ile KÜRRE )
( KÜRRE ile KÜRRE-İ HAR )
( COLT/FOAL vs. DONKEY-FOAL )
( HIPPOMAN: Yeni doğan tayın alnındaki küçük siyah zar. )
- TAY ile TAY[Fars.]
( Üç yaşına kadar olan at yavrusu. İLE Denk, eşit, eş. | Hayvanın bir yanındaki yük. )
- TAYF[Ar.]/SPEKTRUM[İng. < SPECTRUM] ile ÇEŞİTLİLİK | YELPAZE
( Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. )
- TAYFA[Ar. < TAİFE] ile MİÇO/MUÇO[İt.]
( Bir gemide bulunan, türlü işlerde çalıştırılan sefer işçileri. | Aynı işi yapan topluluk. | Birinin yanında bulunan yardakçılar, koşuntu. İLE Gemilerde, küçük yaşta tayfa yamağı. )
- TAYFA[Ar.] ile SERDÜMEN[Fars. < İt.]
( ... İLE Dümen kullanmakla görevli, bilgili ve deneyimli tayfa. | Savaş gemilerinde, çavuştan daha yüksek bir aşamada bulunan er. )
- TAYFUR, FERDİ (ADANA, 1945) :
( Uzun yıllardan beri Sarıyer'de ikamet etmektedir. Gerçek adı Turan Bayburt'tur. Ses ve sinema sanatçısıdır. Arabesk müzik dalında büyük aşama gösterdi ve en çok ilgi gören sanatçılardan biri oldu. Aynı zamanda sinema filmlerinde oynadı. Birçok filmin yönetmenliğini yaptı. Yaklaşık olarak 50 kaset ve 30'dan fazla film yaptı. )
- TAYİN[Ar.] değil/yerine/= ATAMA
- TA'YÎN[Ar. < AYN] ile TAHÎN[Ar.]
( Ayırma, belirli etme. | Bir memuriyete koyma. | Tayın, asker ekmeği. | Erzak. İLE Öğütülmüş tahıl. | Darı unu. | Şekerle karıştırılarak helvası yapılan öğütülmüş susam. )
- TAYİN ile TAKDİR
- TAYIN ile TAYİN
( Asker azığı. | Asker ekmeği. | Savaş ya da seferberlik dönemlerinde, vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek. İLE Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma. | Atama. )
- TAYİP[Ar.] değil/yerine/= KINAMA
- TAYLAN GÖZBERK PARKI :
( Reşitpaşa Mahallesindedir. 305,68 m²'lik bir alan üzerindedir. 143,17 m²'lik yeşil alanı, bulunmaktadır. )
- TAYLOR İLE FOURİER İLE LAURENT ile/||/<> SERİ AÇILIMLARI
( Fonksiyon seri temsilleri. )
( Formül: f(x) = Σaₙxⁿ )
( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )
- TAYLOR İLE MACLAURİN İLE LAURENT İLE FOURİER İLE LAPLACE ile/||/<> SERİ AÇILIMLARI
( İşlevlerin farklı seri gösterimleri ve uygulama alanları. )
( Formül: f(x) = Σ f⁽ⁿ⁾(a)/n! (x-a)ⁿ )
( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )
- TAYLOR SERİES ile/||/<> FOURİER SERİES
( Taylor polynomyal yaklaşım, Fourier trigonometrik. )
( Formül: Polynomial İLE trigonometric )
( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )
- TAYLOR SERİSİ ile/||/<> FOURİER SERİSİ
( Taylor polinom, Fourier trigonometrik açılımdır )
( Formül: xⁿ İLE sin/cos )
( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )
- TAYLOR SERİSİ ile/||/<> MACLAURİN SERİSİ
( Taylor genel nokta etrafında, MacLaurin x=0 etrafında açılım )
( Formül: f(x) = Σ f^(n)(a)(x-a)^n/n! İLE Σ f^(n)(0)x^n/n! )
( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )
- TAYŞ[Ar.] ile SEFEH[Ar.]
- TAYT ile/değil TAYF
( Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü. | Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giyecek. İLE Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı yalın renklerden oluşmuş görüntü. )
- TAYYÂRE[Ar.]["TEYYÂRE" değil!] değil/yerine/= UÇAK
- TAYYETMEK[Ar.< TAYY] değil/yerine/= ÇIKARMAK | ARADAN ÇIKARMAK, YOK ETMEK
- TAZACCU'[Ar.] ile TAZACCUR[Ar.]
( Üşenme, gevşek davranma. İLE İç sıkılması, sıkıntı. )
- TAZALLÜM[Ar.] değil/yerine/= SIZLANMA, YAKINMA
- TAZAMMUN[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= İÇERMEK | İÇLEM
- TAZARRU'[Ar. < ZURÛ] değil/yerine/= YALVARMAK
( Kendini alçaltarak yalvarma. İLE Yalvarma. )
( YALVAR: Para. [BÂKÎ'nin bir şiirindeki son beytinde geçen] )
- TAZE FASULYE[Yun.] ile KURU FASULYE
( Porto Riko'da bulunan Adjuntas da, kuru fasulye ve pilavıyla ünlü bir dağ kasabasıdır. )
( GREEN BEAN vs. HARICOT BEAN )
( CICER ARIETINUM cum PHASEOLUS VULGARIS )
- TAZE ÜZÜM ile KURU ÜZÜM
(
)
( [100 gr.'daki kalori] 67 ile 299 )
( [100 gr.'daki fruktoz/şeker] 16 ile 59 )
- TAZELEYİCİ ve/||/<> GENÇLEŞTİRİCİ
( Uyku, yıkanma, sarılmak, birlik, oyun, hareket, çalışma, spor, felsefe, dil, bilim, doga, yeşil, sanat, sevgili, dost, sohbet. )
- TAZI ile TÜRK TAZISI
- TAZİP[Ar. TAZİB] değil/yerine/= SIKINTIYA SOKMA, ÜZME
- TÂZİR ile/ve/||/<> TEKDİR
( Azarlama. İLE/VE/||/<> Azarlama. )
- [ne yazık ki]
TAZIYA, "TUT!" ve/||/<> TAVŞANA, "KAÇ!"
- TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME
( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )
- TAZİYE[Ar.] ile TARZİYE[Ar.]
( Ölen kişinin yakınlarına üzüntünü paylaştığını belirtme/bildirme. İLE Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma. )
- TAZİZ[Ar.] değil/yerine/= SEVGİ İLE ANMA
- TAZLÎL/TADLÎL[Ar.] ile TAZLÎL[Ar. < ZILL]
( Dalâlete düşürme, doğru yoldan çıkarma, azdırma, ayartma. İLE Gölgelendirme, gölgelendirilme. )
- TAZMANYA CANAVARI/SARCOPOLUS[Lat.] ile ...
( Yeni Zelanda'nın güneyindeki Tazmanya'da yaşar. Gebelik süreleri 21 gündür. Her doğumda 30 civarında çok minik yavruları olur annenin sadece 4 memesi olduğu için ancak 3-4'ü yaşar. )
- TAZMİN[Ar.] değil/yerine/= ZARARI ÖDEME
- TAZMİNAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENCE
- TAZMİNAT ile TANZİMAT
- TAZYİK[Ar.] değil/yerine/= BASINÇ
- TAZZİK değil TAZYİK
- TBI/TOTAL BODY IRRADİATION | TRAUMATIC BRAIN İNJURY[İng.] değil/yerine/= TÜM GÖVDE IŞINLAMASI | TRAVMATİK BEYİN HASARI
- TBT değil/yerine/= HGG
( "Throw Back Thursday" DEĞİL/YERİNE/= Hey Gidi Günler. )
- TCP/TRANSMİSSION CONTROL PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= AKTARIM KATMANI GEÇİŞ DENETIM PROTOKOLÜ
- t.d.[Lat. < TER DIE] değil/yerine/= GÜNDE 3 KEZ
- TD-DFT ile/||/<> CIS
( TD-DFT zamana bağlı uyarılmış İLE CIS configuration interaction. )
( Formül: DFT bazlı İLE HF bazlı )
- TDP/FRESH FROZEN PLASMA[İng.] değil/yerine/= TAZE DONMUŞ PLAZMA
- TE[Ar.] ile TE[Ar.]
( Osmanlı abecesinin dördüncü harfi. | Ebced hesabında 400 sayısının karşılığıdır. İLE Kadar, dek, değin. )
- TEA :/yerine ÇAY
- TEACH :/yerine ÖĞRETMEK
- TEACHER :/yerine ÖĞRETMEN
- TEACHING :/yerine ÖĞRETİM
- TEÂDÜL[Ar.] değil/yerine/= DENKLEŞME, DENKLİK, BİRBİRİNE DENK OLMA
- TEÂKUP[Ar.] değil/yerine/= ART ARDA GELME
- TEALİMİYYÛN ile/ve/||/<> TABİÎYYÛN ile/ve/||/<> İŞRAKİYYÛN ile/ve/||/<> MENAZİRÛN
( Matematikçiler. İLE/VE/||/<> Fizikçiler. İLE/VE/||/<> Aydınlanmacılar. İLE/VE/||/<> İbn Heysem'ciler. )
- TEAM :/yerine TAKIM
- TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI
( [İnsandaki] Uzun Devran. İLE Kısa Devran. )
( Kişinin zuhur âlemine gelişine kadarki süre[ç]. İLE Kişinin mânâya dönüşüne kadarki süre[ç]. )
- TEAR vs. TEAR
( Gözyaşı. İLE Yırtılma. )
- TEAR :/yerine YIRTMAK, GÖZYAŞI
- TEARRÜF ile TEÂRÜF[< AREF] ile ...
( Bir şeyi araştırarak öğrenme. İLE Bir şeyin herkesçe bilinmesi. )
- TEASPOON :/yerine ÇAY KAŞIĞI
- TEÂSÜR[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL GEÇİNME, DİRLİK ETME
- TEÂVÜN[Ar. < AVN çoğ. TEÂVÜNÂT] değil/yerine/= YARDIMLAŞMA
- TEBÂ[Ar.] ile/ve REÂYÂ[Ar.]
( ... İLE/VE Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk. | Tanzimat'tan önce, Osmanlı'nın Müslüman olmayan uyrukları. | Hristiyan. )
- TEBA'[Ar.] ile TEBAA[Ar. < TÂBİ]
( Uyma, tâbi olma. İLE Uyruk, bir devletin hükmü altında bulunan kişi/ler. )
- TEBAA[Ar.] değil/yerine/= UYRUK
- TEBAA ile/değil/yerine VATANDAŞ
- TEBÂDÜL[Ar. < BEDEL] ile TEBÂDÜR[Ar. < BÜDÛR | çoğ. TEBÂDÜRÂT]
( Birbirine bedel olma, birbirinin yerini tutma, değişme. İLE Ansızın akla gelme. | İki şairin birbirinden habersiz olarak aynı şiiri söylemesi. )
- TEBAİYET[Ar.] değil/yerine/= YASAYA/BUYRUĞA UYMA | DEVLETE/GÜÇLÜ KİŞİYE BAĞLANMA
- TEBÂRÜZ ile/ya da TEMÂYÜZ
( Belirme, görünme. İLE/YA DA Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme. )
- TEBÂYÜN ile/||/<> TEDÂHUL
( Farklılık, iki ya da daha fazla sayı arasında herhangi bir ortak kat ya da bölen ilişkisinin bulunmaması. İLE/||/<> Girişimlik, iki ya da daha fazla sayının aynı anda birbirinin katları olması durumu. )
- TEBCÎL[Ar. < BECL/BÜCÜL] değil/yerine/= ULULAMA, AĞARLAMA | ÖVME
- TEBDÎL[< BEDEL] ile DEĞİŞTİRME
( DEĞİŞTİRME, DEĞİŞTİRİLME, BAŞKA BİR HÂLE GETİRME )
- TEBDÎL[Ar.] ile İBTÂL[Ar.]
- TEBDÎL[Ar.] ile İTYÂN Bİ-GAYRİHİ[Ar.]
- TEBDİL-İ HAVA[Ar. < HEVÂ] değil/yerine/= HAVA DEĞİŞİKLİĞİ
- TEBEDDÜL[Ar.] değil/yerine/= BİR DURUMDAN, BAŞKA BİR DURUMA GEÇME, DEĞİŞME
- TEBEHHÜL[Ar.] ile TEBEHHÜR[Ar.]
( Okumak/tahsil için sıkıntı çekme. İLE Kısa ve sık soluk alma. )
- TEBELLEŞ[Ar.] değil/yerine/= BİRBİRİNE GEÇMİŞ, KARMAKARIŞIK, KARIŞMIŞ
- TEBELLÜĞ[Ar.] değil/yerine/= BİLDİRİMİ ALMAK
- TEBELLÜL[Ar.] ile TEBELLÜR[Eski Türkçe < BİLLÛR]
( Islanma, nemlenme. İLE Billurlaşma. [Fr. CRISTALLISATION] )
- TEBELLÜR[Ar.] ETME değil/yerine/= BELİRGİNLEŞME
- TEBERRU'[Ar. < BURÛ | çoğ. TEBERRUÂT] ile TEBERRÛ/TEBERRÂ[Ar. < BERÂ]
( Bağış, bağışlama. İLE Uzaklaşma, uzak durma, çekilme. | Sevmeyip yüz çevirme. [>< TEVELLÂ] )
- TEBERRÜK[< BEREKET] ile MÜBÂREK SAYMA, UĞUR SAYMA
- TEBERRÜKEN[Ar.] değil/yerine/= HEDİYE OLARAK
- TEBEŞİR ile/değil ALÇITAŞI
( Kalsiyum karbonat. İLE/DEĞİL Kalsiyum sülfat dihidrat. )
( ... İLE/DEĞİL En az 4000 yıldır çıkarılmaktadır. Çıkarılan tüm alçıtaşının %75'i alçı ve ondan yapılan kartonpiyer, fayans ve ortopedide kullanılır. )
( ... İLE/DEĞİL Çimentonun çok önemli bir bileşenidir. Gübre, kağıt ve kumaş üretiminde de kullanılmaktadır. )
( Piramit'lerin içindeki sıvalar alçıtaşıyla yapılmıştır. Bina sıvaları da alçıtaşındandır. )
( GYPSOS[Yun.] > GYPSUM[İng.] )
- TEBEŞİR[Fars.] ile/ve/||/<>/< KALSİT
( Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz ya da açık renkte kireçli kaya. | Bu nesneden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz ya da renkli çubuk.[Tebeşir, bir tür kalsittir.] İLE/VE/||/<>/< Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı. )
- TEBESSÜL[Ar.] ile TEBESSÜR[Ar.]
( Yüz asma, somurtma, yüzünü ekşitme. İLE Sivilce çıkması. )
- TEBESSÜM değil/yerine/= GÜLÜMSEME
- TEBESSÜM ile MÜDÂRÂ[Fars.][MÜDÂNÂ değil!]
( ... İLE Yüze gülme, dost gibi görünme. )
itibarı ile 52.678 başlık/FaRk ile birlikte,
52.678 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(184/212)
(1996'dan beri)