Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.673 başlık/FaRk ile birlikte,
52.673 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(118/212)


- KUMANYA[İt. < COMPAGNA] ile KUMPANYA[İt. < COMPAGNIA]

( Yolculuk için hazırlanan yiyecek. | Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek. İLE Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık. | Tiyatro topluluğu. | Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapanlar topluluğu. )


- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ

( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )


- KUMAR[Ar. < KİMÂR]/KERİZ[argo < KERES] ile/ve/<>/değil MEYSİR

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kişiyi, Allah'ın zikrinden alıkoyan her şey. )


- KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI

( )


- KUMAŞ PANTOLON İZİ ile KOT PANTOLON İZİ

( Kot pantolona, kumaş pantolon izi yapılmaması daha yerinde olur. )


- KUMAŞ ile BÂKEND

( Renkli ipeklerle dokunmuş kumaş. )


- KUMAŞ ile/değil (BULUNMAZ) HİNT KUMAŞI

( ... İLE/DEĞİL Kumaş, defalarca boya tankına daldırılıp güneşte kurutulur ve bu işlem, kumaşın rengi, güneşte solmayana kadar edermiş. Böylece, rengi solmayan, değerli bir kumaş elde edilirmiş. )

( Değerli ve "değersiz"[kinâyeli olarak kullanılan] nesneler/"şey"ler için, "Bulunmaz, Hint Kumaşı" (mı?) deyimi de, kumaşın elde edilmesindeki bu sürecin kolay ve kısa olmamasındaki gibi, bazı değerli eşyaların/olanakların da hiçbir uğraş göstermeden, kolaylıkla edinilemeyeceğine/erişilemeyeceğine "gönderme" olarak da kullanılmaktadır. )


- KUMAŞ ile/ve/||/<> HAMUR


- KUMAŞ = KÂLÂ, BÂFT[Fars. BÂFTE: Dokunmuş.]


- KUMAŞ ile MATAH[Ar.]

( ... İLE Ticaret malı. [Daha çok kumaş cinsinden kâr getiren mal] ["Çok matah bir şey sanki"] )


- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]

( ... İLE Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği. | Bu iplikten yapılmış olan. )


- KUMAŞI FARKLI ile BAMBAŞKA BİR RENGİ VAR


- KUMDÖKEN SUYU :

( Garipçe'de Gözetleme Kulesi civarında bulunan ormanlık alandan çıkan içimi güzel bir memba suyudur. Bu suda, bolca içildiğinde kum dökme özelliği olduğu için "Kum döken suyu" denilmektedir. )


- KÜME ile/ve/||/<> ALT KÜME


- KÜME ile DEMET


- KÜME ile/ve/||/<>/> GÜÇ KÜMESİ


- KÜME ile KÜLÇE[Fars. < KÜLİÇE]

( Birbirine benzer ya da aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün. | Tümsek biçimindeki yığın. | Tomar. | | Bir sınıfta öğrencilerin, belirli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım ya da öbek. | Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belirli sayıdaki takımdan oluşturulan alt öbek. | Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı öbeklerinden her biri. İLE Eritilerek kalıba dökülmüş maden ya da alaşım, külte. | Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme. )


- KÜMEDEN DÜŞMEK değil KÜME DÜŞMEK


- KÜMELEŞME/AGLOMERASYON[Fr.] ile KÜMELEŞİM/AGLÜTİNASYON[Fr.]/AGGLUTINATION[İng.]


- KUMKÖY FERHAN BEDİİ FEYZİOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU :

( Kumköy (Kilyos) İlkokulu adıyla 1952'de eğitime başladı. Yeterli olmayan okulun 12 dersliğe çıkarılması için büyük maddi katkı sağlayan hayırsever Ferhan Bedii Feyzioğlu'nun adı okula verildi. 1999'da okul yeni binasında eğitim ve öğretime başladı. )


- KUMOĞLU DERNEĞİ CEMEVİ :

( Reşitpaşa mahallesindeki Kumoğlu Derneği aynı zamanda Cemevi olarak da hizmet vermektedir. )


- KUMSAL ÇEŞMESİ :

( Bu çeşme Sarıyer Kumsal meydanındadır. Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Çeşme yol seviyesinin altındadır. Çeşme 1934 yılında onarım görmüştür, motifli ayna taşında "Tamir Tarihi 1934" ibaresi vardır. Bilahare 1969 ve 2002 yıllarında onarım gördü. Çeşmenin kendi suyu olan Kumsal suyu terk edildi. )


- KUMSAL MEYDANI/HACI ÖMER MEYDANI :

( Mesarburnu caddesinin sona erdiği yerden, Şehit Mithat Caddesi, Yenimahalle Caddesi ve Sefir Sokağın başladığı yer arasında kalan meydanlığın adıdır. )


- KUMSAL SUYU :

( Sarıyer'de Hayat sokaktan çıkan bir memba suyudur. Suyun kaynağı üzerine bina yapıldığı için özelliğini kaybetmiş olup, 2004'te bu içimi iyi ve bol suyun kullanımından vazgeçilmiştir. )


- KUMSAL :

( Sarıyer Vapur İskelesi ile Sarıyer deresi ne kadar olan alan kumluk olduğu için buraya kumsal deniliyordu. Halen büyük çay bahçesi ve marketin bulunduğu alanın deniz kenarına kayıklar çekiliyor, diğer kısım yine çay bahçesi ve oyun alanı olarak kullanılıyordu. Bu alanın büyük bir kısmı Hukuk Vakfına bağışlanmıştı. Bu vakıfta buraları kiraya vererek değerlendirmiş ve koca alan işyeri olmuştur. )


- KUMSAL ile/||/<> KUMLA

( Kumu olan yer. | Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan. İLE/||/<> Kumluk yer, geniş kumsal. )


- KUMSUYU ÇEŞMESİ (1) :

( Yeniköy'de Özgür Sokağın üst kısmında bulunan bu çeşme betondan yapılmış, sıvalanarak sarı renkte badanalanmıştır. Ayna taşı betondan yapılmış mihrabı andırıyor. Çeşme tek musluklu olup memba suyu var. )


- KUMSUYU ÇEŞMESİ (2) :

( Kumsuyu çeşmelerinin ikincisi olup Yeniköy, Köyderesi Sokakta ve Yeniköy Korusunun duvarı önünde basit ve mimari özelliği olmayan bir çeşmedir. )


- KUMSUYU ÇEŞMESİ HAYRAT (3) :

( Yeniköy'deki üç adet Kumsuyu çeşmesinden üçüncüsüdür (M. 1947). İlki Özgür sokakta, ikincisi Köyderesi Sokaktadır. Üçüncüsü olan bu çeşme ise Simitçi Salih Sokağındadır. )


- KUMUL LODGE ile ...

( Papua Yeni Gine'nin tropikal ve endemik kuşlarının görülebileceği bölge. )


- KÜMÜLASYON/CUMULATION[İng.] değil/yerine/= BİRİKİM


- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU


- KÜMÜLÜS değil/yerine/= KÜME BULUT

( Üst bölümleri bembeyaz ve küme durumunda, tabanı da çoğu kez yatay ve esmer bulut. )


- KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ ile KÜMÜŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gümüş. İLE Akçe.[içinde gümüş olduğundan] İLE Bir cariyenin adı. )


- KÜN ile KÜN ile KÜNDÜZ ile KÜNLÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gün. İLE Güneş. İLE Gündüz, gün ışığı. İLE Günlük bir konu. )


- KÜNÂM[Fars.] ile ...

( Kuş yuvası. | Vahşi hayvan ini. )


- KUNDAK ile KUNDAK[Yun.]

( Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. | Bu bezle sarılmış bebek. | Saçları yemeninin içine alıp bağlama. | Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. İLE Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.| Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç ya DA metal bölüm. | Arabalarda dingil yatağı. | Ara bozma, fitne, fesat. )


- KUNDALİNİ YOGA = LAYA YOGA

( Hinduizm, Şaktizm ve Tantra okullarından etkilenen bir yoga okuludur. Adını, meditasyon, pranayama, mantraların söylenmesi ve yoga duruşlarıyla/asanalarıyla kundalini enerjisini uyandırma üzerine odaklanarak üretir. Uygulayıcılar, "farkındalığın yogası" olarak adlandırır. Kundalini Yoga, "bir kişinin, yaratıcı olanaklarının, yeteneklerini değerlendirebilmek, gerçeği konuş(tur)mak ve başkalarına hizmet et(tir)mek, iyileş(tir)mek için gerekli merhamet ve bilinç üzerinde yoğunlaş(tır)mayı" amaçlar. )


- KUNDUZ/SUİTİ/KASTOR[< Fr. < CASTOR] ile DUCKBILL

( Yorkshire'da bulunan Beverly kasabası [< Beaver], adını kunduzlardan almıştır. [Bazı bilimkişileri Pennine ormanlarının yok olarak yerini Fens ormanlarına bırakmasını, XIII. yüzyılın başına kadar İngiltere'de yaşayan kunduzların varoluşuna bağlar.] )

( KUNDÜS, KAZIME-İ ZÂT-ÜT-TERKOVA ile ... )

( BÎDESTER/BÂDESTER, SEG-ÂBÎ ile ... )

( BEAVER vs. DUCKBILL )

( CASTOR FIBER cum ORNITHORHYNCHUS ANATINUS )


- KÜNEFE ile KÜNEFİ

( Tatlı. İLE Bir tür üzüm. )


- KUNİK ile ...

( Eskimolar, burnunu birbirine sürtmez! Şefkatli koklaşmadır. [Eşeysel değildir!] )


- KUNPİR değil KUMPİR


- KUNT/KUND[Fars.] değil/yerine/= DAYANIKLI, SAĞLAM, KALIN, AĞIR


- KUNÛ'[Ar.] ile SUÂL[Ar.]


- KÜP:
KÖP ETMEK[Eski Türkçe]/KOP[Kofti] ile HUMBARA/HUM-PÂRE[Fars.]

( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. İLE Küçük küp. Kumbara. )

( Hititler döneminde kapalı bir alanda büyük küpler yere gömülürdü. Yiyeceklerin aynı ısı ortamında uzun zaman, bozulmadan kalmasını sağlayan bu yöntemde ne kadar çok küpünüz varsa o kadar zenginsinizdir. Baysınız, beysinizdir. En çok küpü olan yani köpetli/kuvvatlı olan şüphesiz ki devletin başı, aynı zamanda Tanrı vekili olan kraldır. )


- KÜP[Ar.] ile KÜP[Fr./ing. CUBE]

( Su, pekmez, yağ vb. sıvıları ya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap. | Sarhoş. İLE Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen. | Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma. | Bu biçimdeki nesne. | Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi. | Bir sayının üçüncü kuvveti. [4³ = 4 x 4 x 4 = 64] )


- KUPA ile/ve/||/<>/> MAÇA ile/ve/||/<>/> KARO ile/ve/||/<>/> SİNEK

( [simgeledikleri] Asiller. İLE/VE/||/<>/> Ordu. İLE/VE/||/<>/> Orta sınıf. İLE/VE/||/<>/> (Yoksul) Halk. )

( İskambil kartları, tarım takvimi düzenlemesidir. Bir yılda 52 kart olduğundan, her kart, bir haftayı simgelemektedir.[Kart renkleri de dört mevsimi simgeler.]

Her rengin, onüç olması, bir mevsimde, onüç haftanın olmasına karşılık gelir.

Her rengin kartlarının değerini topladığımızda 91 eder. [1 + 2 + 3 + 4 + 5 + 6 + 7 + 8 + 9 + 10(Vale) + 11(Dam/kız) + 12(Rua/Papaz) + 13 = 91] (Bu da bir mevsimdeki gün sayılarını simgeler.) Yılda dört mevsim olduğundan, 91 x 4 = 364 gün olarak bir yıla karşılık gelir.

İki "Joker"den biri, yılı tamamlar.[364 + 1] İkinci "Joker" de dört yılda bir gelen "artık yıl"ın gün sayısını tamamlar.

Her mevsim, Rua/Papaz ile simgelenir. Mevsim değişikliğini de "As" sağlar. )

( )

( HEARTS vs./and/||/<>/> SPADES vs./and/||/<>/> DIAMONDS vs./and/||/<>/> CLUBS )


- KÜPE:
SAĞ KULAKTA ile SOL KULAKTA

( Sadece sağ kulağa takılan küpenin anlamı, o kişinin eşeşeysel(homoseksüel) bir tercihi olduğunu belirtir. İLE Sadece sol kulakta ise çeşitli anlamları/mesajları olabileceği gibi, herhangi birinin ikisine birden küpe takmak istememesi durumunda tercih ettiği/etmesi gereken kulak. İLE İkisine de takılmışsa, tamamen takan kişinin tercihiyle/beğenisiyle ilgili. )


- KÜPEŞTE[Yun.]/PARAPET[İt. < PARAPETTO] değil/yerine/= KORKULUK

( Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk. | Duvarların üzerine, balkon ya da pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set. )


- KÜPOĞLU, TARIK (İST. 1948) :

( Kadırga Spor Kulübünden transfer edildi ve 4 sezon (1967 - 1971) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 95 lig, 4 B takımlar ligi, 2 turnuva maçı olmak üzere 101 resmi ve ayrıca 15 özel maçla birlikte toplam olarak 116 maçta oynadı. Galatasaray'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KUPON[Fr. < COUPON] ile KUPON[Fr. < COUPON]

( Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça. | Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri. | Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz ya da kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça. | İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş. İLE Yalnız bir giysilik dokunmuş ya da kesilmiş, üstün nitelikte kumaş parçası. )


- KUPÜR[Fr. < COUPURE] ile KUPUR

( Giyside kesim. | Kesik. İLE ... )


- KUR[Fr. < COURS] ile KUR[Fr. < COUR]

( Yabancı paraların, ulusal para cinsinden değeri. | Düzey. İLE Öteki cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. | Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onun zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. )


- KÜR[Fr. < CURE] ile KÜR

( İyi bakım ve ilaç tedavisi. | Özel tedavi yöntemi. İLE İnatçı, hırslı kişi. )


- KÜR/CURE[İng.] değil/yerine/= TAM SAĞALTIM


- KUR, YENER (GİRESUN, 1948) :

( Giresunspor'dan transfer edildi ve 4 sezon (1968 - 1972) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 25 lig ve 8 amatör lig maçı olmak üzere 33 resmi ve 12 özel maçla birlikte toplam olarak 45 maçta oynadı. Takımına 3 gol kazandırdı. )


- KURA KURA (KURUMAK) -


- KUR'A[Ar. çoğ. KURÂ'] ile KURÂ[Ar. < KARYE] ile KURRÂ'[Ar. < KARİ]

( Sadece tesadüfe ve şansa bağlı bir ayırma yapmak üzere başvurulan her türlü araç, ad çekme. İLE Köyler, kasabalar. İLE Kur'ân'ı, Yedi Kırâet ve On Rivâyet dahilinde okuyan üstad hafızlar. )


- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK

( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )


- KURÂDA[Ar.] değil/yerine/= İŞE YARAMAZ, YIPRANMIŞ/ESKİMİŞ/BOZULMUŞ, CILIZ


- KURAL GÜDÜMLÜ YAPI İLKESİ ile ...

( STRUCTURE DEPENDENCY PRINCIPLE )


- KURAL KOYMAK ile/ve/değil/yerine KURAL/LARI BELİRLEMEK

( Bilenler kurallar koyar, bilmeyenler kurallara uyar. )

( Kuraldan çok kuralcı, kraldan çok kralcı olmamak gerek! )

( [not] "TO MAKE THE RULE" vs./and/but "TO DETERMINE THE RULE/S"
"TO DETERMINE THE RULE/S" vs./and "TO MAKE THE RULE" )


- KURAL KOYUCU/LUK ile/ve/değil/yerine KURAL BULUCU/LUK


- KURAL ile AMAÇ

( RULE vs./and AIM )


- KURAL ile/ve İZLENCE


- KURAL = KAİDE = RULE[İng.] = RÈGLE[Fr.] = REGEL[Alm.] = REGULA < REGERE[Lat.] = MANDO, REGLA[İsp.]


- KURAL ile KAPRİS

( Kuraldan çok kuralcılığın, kraldan çok kralcılığın anlamı yoktur. )

( RULE vs. CAPRICE/WHIM )


- KURAL ile/ve/değil KARAR

( [not] RULE vs./and/but DECISION )


- KURAL ile/ve/değil KURAM

( [not] RULE vs./and/but THEORY )


- KURAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL


- KURAL ile/ve OLURLUK

( RULE vs. LAW )


- KURAL ile/ve/> YASA

( İnsanda/yaşamda. İLE/VE/> Doğada. )

( Tüzel/hukukî kabullere/kararlara her ne kadar "yasa" denilmişse de "kural"lardır. )

( SOLON [M.Ö. 640 - 559/8] )

( [Uyulmadığında ...] Cezası yoktur. İLE/VE/> Cezası vardır. )

( RULE vs./and/> LAW )


- KURALA UY/MAK ile/ve/||/<> KUR'AN'A UY/MAK


- KURALCI/LIK ile/ve BİLGİSİZ/LİK


- KURALCILIKTA:
AKILSIZLAŞMA >< ROBOTLAŞMA


- ALLEN ile/||/<> AYRILMA ile/||/<> HAECKEL BİYOGENETİK ile/||/<> HAMİLTON ile/||/<> HARDY-WEİNBERG ile/||/<> VON BAER

( Soğuk bölgelerde yaşayan sıcakkanlı hayvanların, sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha kısa uzuvlarının olduğunu belirten kural.[< Joel Asaph Allen(zoolog ve ornitolog)] İLE/||/<> Bir genin iki farklı alelinin ayrılarak farklı gametlere dağılması.[Tamamen rastgele gerçekleşir. Eğer genler homozigot ise gametlerdeki ayrılan genler %100 aynı olur. Fakat eğer ayrılan genler heterozigot ise gametlerin %50'si baskın aleli, öteki %50'si ise çekinik aleli alır.] İLE/||/<> 1874 yılında öne sürülen bu kural, ontogeni ile filogeni arasındaki ilişkiyi açıklar.[< Ernst Haeckel][Ontogeni, filogeniyi yineler. Bir canlının embriyolok dönemdeki gelişimi, atalarının evrimsel geçmişindeki değişimlerini yineler. Bu kural, dirimbilim, insanbilim ve gelişim psikolojisi gibi bazı disiplinlerce kabul görmüş ya da genişletilmiştir.] İLE/||/<> Akraba seçilimi konusunda ileri sürdüğü kural.[< William Hamilton][Hamilton, akrabalar için fedakârlık gerektiren durumları matematiksel tanıma dökmüştür. Fedakârlık gerektiren bir devinimde, "c" fedakârlık yapanın ödediği bedel, "r" akrabalık derecesi ve "b" fedakârlık sonucu olası kazanç olmak üzere: C < R * B ise bu devinim, akraba seçilimi için yararlı bir devinimdir.] İLE/||/<> Gen frekanslarının hesaplanması için Harold Hardy[matematikçi] ve Wilhelm Weinberg'in, 1908 yılında geliştirdiği formül. İLE/||/<> Embriyoloji hakkında öne sürülen kural.[< Karl Ernst von Baer] )


- KURAL/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOŞUL/LAR


- KURALLARA/YASALARA UYMALI!


- KURAL(LILIK) ile/ve NEDEN(SELLİK)


- KURALSIZLIK ile/değil/yerine/>< KURALLILIK

( En kötü "kurallılık", en iyi kuralsızlıktan iyidir. )


- KURAM ile/ve/değil ANLAYIŞ


- KURAM ile/ve/< GÖZLEM

( THEORY vs./and/< OBSERVATION )


- KURAM ile/ve/||/<>/> İNANÇ

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. )


- KURAM ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> SAYRILIK/HASTALIK ve/||/<> KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Davranışçı Terapi | Benedict | Paraonoid Bozukluk | Depresif Kişilik

Bilişsel Kuram | Beck | Obsesif Kompulsif Bozukluk | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Bireysel Psi.(Adler) | Adler | Karşı Olma, Karşı Gelme Bozukluğu | Şizotipal

Ego state | Ecstein | Paylaşılmış Psikotik bozukluk | Pasif Agresif

Psikotoplumsal Gelişim | E.Erickson | Eşeysel İşlev Bozukluğu | Antisosyal

Kendilik Psikolojisi | Kohut | Uyku Bozukluğu | Mazoşistik

DDDT | Ellis | Özgül Fobiler | Çekingenlik

Evrimsel Psikiyatri | Maslow | Vajinismus | Paranoid

Roger'cı Sağaltım | Rogers | Yaygın Kaygı Bozukluğu | Histriyonik

Ego Psikolojisi | Anna Freud | Travma Sonrası Stres Bozukluğu[PTSB] | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Varoluşçu Terapi | Yalom | Yaz Etkileşimi | Self-defeating

Bireysel Psikoloji(Adler) | Bandura | Somatizasyon Bozukluğu | Pasif Agresif

Ayrılma-Bireyleşme | Mahler | Panik Bozukluk | Çekingenlik

Masterson Kuramı | Masterson | Şizofreni | Narsisistik

Transpersonel Psi. | Jung | Depresyon | Şizoid

Fenomenolojik Kuram | Kernberg | Sosyal Fobi | Borderline

Dürtü-Savunma Kuramı | Fairbairn | Madde Bağımlılığı | Şizoid

Biyolojik Kuram | E. Fromm | Egodistonik | Eşeşeysellik | Antisosyal

T.A | Watkins | Tikler | Sadistik

Oyun ve Gerçeklik | Winnicott | Kimlik krizi | Paranoid

Dürtü-Savunma Kuramı | Freud | Fobiler | Antisosyal

Logoterapi | Frankl | Dürtü Kontrol Bozukluğu | Pasif agresif

Hümanistik Psi. | Otto Rank | Konversiyon Bozukluğu | Histriyonik

Nöropsikanaliz | Schore | Hiperaktivite | Karışık tip

Nesne ilişkileri | Sullivan | Yeme Bozukluğu | Depresif Kişilik

Varoluşçuluk | Rollo May | Bipolar Bozukluk | Bağımlı

T.A. | Jacobson | İntihar | Self-Defeating

Gestalt | Bowlby | Davranım Bozukluğu(Ergen) | Narsisistik

Toplumsal Travama | Vamık Volkan | Toplumsal Travmanın Çözümü | Onarıcı ve Yıkıcı Önder

Şema Terapi | Risley | Parafidiler | Borderline )


- KURAM ile KURAN ile KURAL


- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]


- KURAM/GÖRÜNCE/TEORİ ile "SENARYO"

( THEORY vs. SCENARIO )


- KURAM ile/ve/değil TEKLİF


- KURAM" ile/değil TEMENNİ


- KURAM ile/ve/değil/||/<> YAKLAŞIM


- KURAM ile/ve/değil/yerine YARAR

( [not] THEORY vs./and/but BENEFIT
BENEFIT instead of THEORY )


- KURAMDAN KOPUK UYGULAMA ile/ve/<> UYGULAMADAN KOPUK KURAM

( Kördür. İLE/VE/<> Topaldır. )


- KURAMIN:
DOĞRULUĞU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYGUNLUĞU


- KURAMLAR/TEORİLER ile VARSAYIMLAR/HİPOTEZLER

( -- ABBE KURAMI(ABBE'S THEORY):
( Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. )

-- BATLAMYUS KURAMI(PTOLEMIAN THEORY):
( Yerküre, evrenin merkezidir ve güneş ile ay, yer çevresinde döner. )

-- BÜYÜK PATLAMA KURAMI(BIG BANG THEORY):
( Evren başlangıçta tıkız bir madde kitlesi (kozmik yumurta) halindeydi. Daha sonra bu patladı ve gaz kırıntılarından oluşan bir kitle haline dönüştü. Bu kırıntılar da yoğunlaşarak yıldızları meydana getirdi. )

-- DALTON'UN ATOM KURAMI(ATOMIC THEORY OF DALTON):
( 1) Tüm maddeler yok edilemez, küçücük, bölünmez taneciklerden oluşmuştur.
2) Fiziksel ve kimyasal değişimlerde atomlar, varoluşlarını korur. Parçalanamaz ya da yeniden oluşturulamaz.
3) Aynı elemetin atomları büyüklük, biçim, kütle ve daha başka özellikleri bakımından birbirinden ayırt edilemez. Ancak bir element atomları başka elementlerin atomlarından farklıdır.
4) Kimyasal olaylar atomların birleşmesi ya da ayrılması sonucudur. Atomlar birleşerek molekülleri oluşturur. Bu bileşik moleküller tamamen birbirinin aynıdır. )

-- DARWIN KURAMI(DARWIN'S THEORY):
( Organizmalar tümünün yaşaması olanaksız sayıda yavru ürettiklerinden, yavrular sağ kalabilme savaşına girerler ve içlerinden ancak yeterince gelişmiş olanlar yaşamlarını sürdürebilirler. Sağ kalmalarını sağlayan özellikler kalıtım yoluyla bir sonraki kuşağa geçtiğinden, bu kuşağın canlıları da bir önceki kuşağın başarılı yönlerini edinirler. )

-- FLOJİSTON KURAMI(THEORY OF PHLOGISTON):
( Yanıcı maddelerde bir akışkan madde vardır ve bunun içinde bulunduğu maddeden ayrılması yanma olayına rol açar. )

-- GEZEGENLERİN OLUŞUMU KURAMI(PLANETESTIMAL THEORY):
( Bir yıldız güneşe yaklaşarak gaz kütlelerini çeker ve soğuyarak ufak gezegenleri oluşturur. )

-- GÖRELİLİK/İZAFİYET KURAMI(THEORY OF RELATIVITY):
( Einstein'ın açıkladığı, enerji ile kütle arasında bir eşdeğerliğin bulunduğu, herhangi bir enerji kaybının bir kütle kazancına kütle kaybının da enerji kazancına yol açacağı ilkesi. )

-- HÜCRE KURAMI(CELL THEORY):
( 1) Tüm organizmalar hücrelerden oluşur.
2) Yaşamsal etkinliklerin tümü hücrelerde gerçekleşir.
3) Tüm canlı hücreler öteki hücreler tarafından bölünme ya da üreme yolu ile oluşturulur. )

-- IŞIĞIN DALGA KURAMI(WAVE THEORY OF LIGHT):
( Işık dalgalar halinde yayılır. )

-- IŞIĞIN PARÇACIK KURAMI(PARTICLE THEORY OF LIGHT):
( Işık çok küçük hızlı taneciklerden oluşur. )

-- KENDİLİĞİNDEN OLUŞ KURAMI(THEORY OF SPONTANEUS GENERATION):
( Abiyogenez; cansız maddelerin birden ve kendiliğinden bir canlı oluşturması kuramı. )

-- KOPERNİK KURAMI(COPERNICUS THEORY):
( Yerküre de dahil olmak üzere gezegenler eksenleri etrafında döner ve güneş etrafında bir yörünge üzerinde hareket ederler. )

-- KUVANTUM KURAMI(QUANTUM THEORY):
( Işın-enerji, "kuanta" denen belirli, küçük birimler verir ve emer; bir nesne, enerji verirken de alırken de içindeki atomların durumu bozulur, titreşmeye başlar; atomların bu titreşimi ışık biçiminde ortaya çıkar, bu ışık da bize renk biçiminde görünür. )

-- LAMARK'IN EVRİM KURAMI(LAMARC'S THEORY OF EVOLUTION):
( 1) Kullanılan her organ büyür ve ve kuvvetlenir. Kullanılmayanlar da zayıflar, küçülür ve sonuçta körelir.
2) Gereksinim, yeni organların oluşmasına neden olur. Ve böylece canlının ortama uyması olanaklı olur.
3) Sonradan kazanılan bu karakterler, dölden döle geçerek canlının ortama daha iyi uymasını sağlar ve yeni türler meydana gelir. )

 

-- AVOGADRO VARSAYIMI(AVOGADRO'S HYPOTHESIS):
( Aynı basınç ve sıcaklık koşulları altında bulunan tüm gazların eşit hacimleri, aynı sayıda molekül içerir. [6.02 x 10 üssü 23] )

-- NEBULA VARSAYIMI(NEBULA HYPOTHESIS):
( Güneş sistemi dönen bir Nebula(bulutsu), gazdan iç içe halkalar oluşturmuş daha sonra bu gaz halkalar soğuma sonucu yoğunlaşarak gezegenleri ve bunların uydularını; nebulanın çekirdek bölümü ise güneşi meydana getirmiştir. ) )


- KURAMSAL BİLGİ ile/ve ESTETİK BİLGİ ile/ve DEĞER/AKSİYOLOJİK[Fr.] BİLGİ

( THEORICAL KNOWLEDGE vs./and AESTHETICAL KNOWLEDGE vs./and AXIOLOGICAL KNOWLEDGE )


- KURAMSAL(TEORİK) BİLGİ ile TEKNİK BİLGİ

( Kuram, yanlışlanamadığı sürece geçerlidir. İLE Kullanımdaki/uygulamadaki başarılı yansıması oranında geçerlidir. )


- KURAMSAL/TEORİK FİZİK ile MATEMATİKSEL FİZİK


- KURAMSAL/TEORİK AHLÂK(MORAL) ile/ve UYGULAYIMSAL/KILGISAL/PRATİK AHLÂK

( THEORICAL MORALS vs./and PRACTICAL MORALS )


- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]


- KURAMSALLIK ile/ve/<> YARATICILIK

( Aklın mâbedi. İLE/VE/<> Kalbin mâbedi. )


- KURAMSAL(NAZARÎ) TASAVVUF ile/ve UYGULAYIMSAL/KILGISAL/AMELÎ TASAVVUF


- KURAMSAL(TEORİK) FELSEFE ile UYGULAYIMSAL(PRATİK) FELSEFE


- KURAM/TEORİ[İng. THEORY] ile ...

( Hareket halinde olan şeyin dışına çıkıp, dışarıdan incelemek. )


- KURAM/TEORİ ile/ve/<> UYGULAMA/PRATİK


- KUR'AN HAFIZLIĞI ile/ve/<>/değil KURRÂ' HAFIZLIĞI


- KUR'AN OKUMAK:
"AĞLAMAK İÇİN" değil ANLAMAK İÇİN


- KUR'AN OKUMAK değil KUR'AN'I TİLÂVET ETMEK


- Kur'ân[Ar.] ile KÛRÂN[Fars. < KÛR] ile KÜRÂN[Ar.]

( Kur'ân-ı Kerîm. [FURKAN] İLE Körler. İLE Kırmızı/al renkli at. )


- KUR'AN ile/ve/değil MUSHAF

( BELÂG-UL-MÜBÎN: İlâhî teblîgat. Kur'an-ı Kerim. )


- KUR'AN-I KERÎM AHKÂMINDA:
İBÂRET-İ NASS ile/ve İŞÂRET-İ NASS ile/ve DELÂLET-İ NASS ile/ve MAZMÛN-İ NASS ile/ve İLTİZÂM-İ NASS ile/ve İKTİZÂ-İ NASS

( Her âyette, ibâret, işâret, delâlet, iltizâm, iktizâ ve tazammün bakımından çeşitli anlamlar ve hükümler vardır. )

( NASS: Anlamları açık ve meydanda olan ayet ve hadislere denilir. )


- KUR'ÂN-I KERÎM:
BAŞAT TAVIR ile/ve/<> REVNAK[Fars.][: Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.]


- KUR'ÂN-I KERÎM:
HİTAB ve/<> MUHATAB

( Hitâb: Muhattabı olursan. )


- KUR'ÂN-I KERÎM:
KİTAB ile/ve/||/<>/< HİTAB


- KUR'AN-I KERÎM:
TEVHİD ile/ve/<> HAŞR/ÂHİRET ile/ve/<> NÜBÜVVET ile/ve/<> İBÂDET ve ADÂLET


- KUR'ÂN-I KERÎM ve/<> AYET/LER [âfâk'taki]

( Doğa. VE/<> Doğa nesneleri.[bitki/ler, hayvan/lar ve olaylar] )


- KUR'ÂN-I KERÎM'İ:
ARAPÇA'SINDAN OKUMAK ile/ve/= YÜZÜNDEN OKUMAK


- KUR'ÂN-I KERÎM'İN LAFZI değil KUR'ÂN-I KERÎM'İN NAZMI


- KUR'AN-I NÂTIK ile KUR'AN-I SÂMİT

( Âşıklar, Kur'ân'ı, canlı Kur'ân'dan okur. )


- KÜRATİF/CURATIVE[İng.] değil/yerine/= SAĞALTICI | İYİLEŞTİRICİ


- KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ

( )

( Kaynak: "ANADOLU'DA KAYBOLMAKTA OLAN BİR MADDİ KÜLTÜR UNSURU: SU DEĞİRMENLERİ (BEYPAZARI ÖRNEĞİ)" - Reşide Gürses, E. Banu Karababa Taşkın )


- KURBAĞA ADAM = DALGIÇ


- KURBAĞA OTU ile KURBAĞAZEHRİ

( Düğün çiçeğigillerden bir bitki. İLE Kurbağazehrigillerden, tatlı sularda yaşayan, beyaz çiçekli, yaprakları yürek biçiminde olan bir süs bitkisi. )

( BUFONIA cum HYDROCHARIS )


- KURBAĞA ile AFRİKA YAĞMURU KURBAĞASI

( )


- KURBAĞA ile ALASKA KURBAĞASI

( ... ile )

( )


- KURBAĞA ile BREZİLYA ZEHİRLİ KURBAĞASI


- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI


- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI

( ... İLE )


- KURBAĞA ile GECE KURBAĞASI

( image )

( ... cum BUFOTES VIRIDIS )


- KURBAĞA ile HİNT KURBAĞASI

( ... İLE Muson yağmurlarıyla birlikte ortaya çıkan Hint kurbağalarının yeşil olan rengi, üreme döneminde sarıya döner.[Renk değişiminin nedeni, dişileri etkilemektir.] )


- KURBAĞA ile KARA KURBAĞA/OTLUBAĞA

( 5000'in üzerinde kurbağa türü vardır. [Sri Lanka'da, 2002 yılında, 100 yeni tür daha bulunmuştur] )

( 2.600 değişik cins kurbağa vardır. Türkiye'de ise 29 kurbağa türü bulunmaktadır. )

( Ne yazık ki, kurbağaların nesli, hızla tükenmektedir. :( [Kurbağalar, derileri aracılığıyla soluk alan canlılar olduklarından, tüm türlerin üçte biri tehlike altındadır.][Zehirleri, bizim için tehlikeli olabilir fakat kişilerin etrafa saçtığı zehirler, onlar için çok daha öldürücüdür.] )

( Kurbağa ile Kara Kurbağası Kurbağa )

( MUKNİA: Kurbağa yavrusunun, yumurtadan çıktığı ilk durumu.
VAKVAKA: Kurbağa sesi. )

( BÜRKE, DIFDEA/DIFDA'[DIFDAİYYE: Kurbağagiller] ile ... )

( GÛK ile ... )

( FROG vs. TOAD )

( RANUCULA cum BUFA )

( LA RANA con ... )


- KURBAĞA ile (KIÇI) KILLI KURBAĞA

( FROG vs. ... )


- KURBAĞA ile KURBAĞA BALIĞI

( )

( FROG vs. FROG FISH )


- KURBAĞA ile KURBAĞACIK

( ... İLE Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa. | Küçük İngiliz anahtarı. | Ayarlanabilir somun anahtarı. | Pencere çerçevesi gibi yukarıya sürülen nesnelerin alt kenarlarına yerleştirilen tutacak. | Ağız tabanında çıkan sıvı içeren bir tür küçük kist. )


- KURBAĞA ile MİKROHİLİD KURBAĞA/NOKTALI VINLAYAN KURBAĞA

( ... İLE Peru, Hindistan ve Sri Lanka'da yaşarlar. )

( ... cum CHIASMOCLEIS VENTRIMACULATA )


- KURBAĞA ile OVA KURBAĞASI


- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI

( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )


- KURBAĞA ile (ZEHİRLİ) CAM KURBAĞA

( )


- KURBAĞANIN ile KURBANIN


- KURBAN BAYRAMI değil/yerine/= YAKINLIK BAYRAMI


- KURBAN KESMEK değil KURBAN/YAKINLIK KESBETMEK[: Çalışarak kazanma.]


- KURBAN ile/değil/yerine MAĞDUR


- KURBAN ile/değil/yerine/>< SORUMLU

( )


- KURBAN ile/<> SUÇLAYICI/ZORBA ile/<> KURTARICI

( Kendine değer vermeyen ve başkalarının kararlarını kabul eden, yönlendirici, sürekli yakınan ve kendine ötekileri koltuk değneği gibi arayan.[Çaresizlik, onun için bir "sığınak" olmuştur.] İLE/<> Başkalarının görüş ve değerlerine önem vermeyen, öfkeli, saldırgan ve yargılayıcı bir tutum içinde olan. İLE/<> Ötekilerin yardım etme kapasitesini önemsemeyen, fedâkâr görünen ama gereksiz yere işlere karışan.[Zehirli bir "kendine yetme" ve başkalarına adanma durumu vardır. Bu kadar iyilik sonrası alacaklarını sağlayamayınca bir zorbaya dönüşmesi de hiç şaşırtmaz.] )


- KURBANIN ... ile/değil KURBAĞANIN ...


- KURBİYET ile/ve KUTBİYET

( Görebilme hali. İLE/VE Yapabilme hali. )


- KURB-U FERAİZ ile/ve KURB-U NEVÂFİL

( Özün aşkı. İLE/VE Kabuğun aşkı. )

( Farz olan yakınlık. İLE/VE Nafile olan yakınlık. )

( Düşünce ve kararların emir olarak organlara ulaştırılması. İLE/VE Sinirler aracılığıyla dış uyarıların beyne iletilmesi. )

( Kabuk öze, öz de kabuğa âşıktır. )


- KURB-U SULTÂN ve/||/<>/> ATEŞ-İ SÛZÂN


- KURÇATOVYUM = RUTHERFORDYUM

( ... = Amerika'lıların verdiği ad. [Simgesi: Rf.] )


- KURD ile BİDRE

( ... İLE Ağaç kurdu. )

( Zİ'B[çoğ. ZU-BÂN] ile ...
Zİ'B-İ BAHRÎ: Deniz kurdu denilen bir cins yırtıcı büyük balık. )


- KURD ile TENYA(SOLİTER SOLUCAN)/TENYA[Fr.]/DÎDÂN-I EM'A[Ar.]

( ... İLE Bağırsak kurdu. )


- KURD yerine YIRTICI


- KURDA KUŞA (YEM ETMEMEK)


- KURDELA değil KURDELE


- KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE

( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )

( CEPOLA RUBESCENS cum ... )


- KURDU KUZUYU (BİR TUTMAK)


- KÜRE/MÜDEVVER[Ar. < DEVR] ile/ve YUVARLAK/DEĞİRMİ

( Bir noktaya eşit uzaklıkta. İLE/VE Bir daireye eşit. )


- KÜRE ile/ve/<> DAİRE

( Daire, bir küre kesitidir. )

( SPHERE vs./and/<> CIRCLE )


- KÜRE ile/değil ELİPS

( [not] SPHERE vs./and/||/<>/but/< ELLIPSE
ELLIPSE instead of SPHERE )


- KÜRE ile/ve KARE

( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )

( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )

( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )

( Hacim. İLE/VE Alan. )

( 2³ İLE/VE 2² )

( SPHERE vs./and SQUARE )


- KÜRE ile/ve KÜME

( SPHERE vs./and SET )


- KÜRE[çoğ. KÜRÂT] ile ...

( BEKTÂŞİYE'DE MEYDAN OCAĞI )


- KÜRE ile KÜRE ile Küre

( Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, dünya. İLE Madenci ocağı, maden fırını. İLE Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. )


- KÜRE ile SAHTE KÜRE

( SPHERE vs. PSEUDO SPHERE )


- KÜRE ile YARIKÜRE

( ... İLE Yer ya da gökküresinin, ekvatorla bölünmüş iki yarısından her biri. )


- KÜREK ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<>/>< LAVA[İt.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herhangi bir yere yanaşmış filikanın, kürek çekmeden ilerlemesi için söylenilen söz/emir. )


- KÜREK ile/ve/||/<>/> FIRIN

( Düzgün. İLE/VE/||/<>/> Kızgın. )


- KÜREMEK/KÜRÜMEK = KÜRELEMEK

( Kürekle atıp temizlemek. )


- KÜRESEL AYNA ile/||/<> PARABOLİK AYNA

( Küresel ayna küresel sapma İLE parabolik ayna mükemmel odaklama. )

( Formül: R = 2f yaklaşık İLE tam )


- [ne yazık ki]
KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil/||/<>/> KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

( KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ sunumları!!!
Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Kuraklıkta Kriz Yönetiminden Risk Yönetimine Geçmeliyiz...
Kuraklık Kıranı Risk Yönetimi
Günümüzden 2100 Yılına Küresel İklim Değişimi
Küresel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri
Sel, Heyelan ve Çığ için Risk Yönetimi
Depremde İlk 72 Saat )

( Dünya genelinde ortalama sıcaklıkların artması. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İklimde uzun süreli değişiklikler ve dalgalanmalar. )


- KÜRESELLEŞME ve/||/<> YOKSULLUK


- KÜRESELLEŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine EVRENSELLEŞ(TİR)MEK

( )


- KÜRGEK ile KÜRGEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sandal küreği. İLE Toprağı kazmaya ya da kar küremeye yarayan her tür kürek. )


- KURGU-BİLİM değil BİLİM-KURGU


- KURGU ile KURUNTU


- KURGU ile/ve/değil/yerine/&gt;&lt;/< OLGU

( [not] FICTION vs./> FACT instead of FICTION )


- KURGU/LAMAK ile/ve/<> VURGU/LAMAK


- KURGULU değil KURULU


- ÖYKÜSEL KENDİLİK'TE:
KURGUSAL ile TÖZSEL

( [ÖYKÜSEL KENDİLİK: Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik.]

Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerden oluşan "soyut" kendilik. İLE/VE/||/<> Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerin toplamından oluşan "gerçek" kendilik. )

( DAVID HUME: "Kendilik, anlık izlenimler demetidir. Fakat bu izlenimler demetinin bir gerçekliği yoktur."

DANIEL DENNETT: "Kendimiz hakkında anlattığımı öyküler, bizi inşâ eder. Kendilik, bu öykülerin soyut bir kesişim noktasıdır. Fakat öykülerimizin inşâ ettiği kendilik, boş bir soyutlamadır."

ile/ve/||/<>

RICOEUR: "Öznenin, kendi hakkında anlattığı öykülerin toplamıdır. Bu öyküler, kendi aralarında çelişki, kararsızlık ve kendini aldatmayı içerse de bütünlüklü ve gerçek bir yaşamı oluşturur." )


- KURGUSAL TARİH FELSEFESİ ile/ve ELEŞTİREL TARİH FELSEFESİ


- KURGU/SAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURAM/SAL


- KÜRİN ile SEPET
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İçinde sebze ve meyve taşınan sepet. İLE ... )


- KÜRİYUM[Fr. < CURIUM] ile KÜRİT[Fr. < CURIDE]

( Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir öğe. [simgesi: Cm] İLE Atom numaraları, 96 - 103 arasında bulunan öğelerin genel adı. )


- KÜRKAS[Fr. < CURCAS] değil/yerine/= HİNT FISTIĞI

( Sütleğengillerden, meyve çekirdekleri zehirli bir bitki. )


- KÜRKÇÜBAŞI MESCİDİ :

( Kürkçübaşı mescidi, İstinye Çayır sokaktadır. Mescit 17. yy. başlarında yaptırıldı. Yapım tarihi bilinmeyen mescit yangın sonucu tahrip olduktan sonra yeniden inşâ edilirken tarihi özelliği de yok edildi. )


- KURMACA AÇMAZI ile/ve/||/<> TRAJEDİ AÇMAZI


- KURMACA ile KURGULAMA

( Nesne. İLE Olay. )


- KURMAK ile/yerine DÜŞÜNMEK

( Kuruntu/vesvese ile zihne düşenler düşünme değildir! [kuruntulardan vazgeçebilmeli!] )

( Bırak, farklı düşünce/duygu kuşları başının üzerinden uçsunlar. Sen ancak başının üzerinde yuva yapmamalarını sağlayabilirsin! )


- KURMAK ile/ve/> GELİŞTİRMEK


- KURMAK ve/> KORUMAK


- ... KURMAK ile/ve/||/<>/> ... OLUŞTURMAK


- KURMAK ile/ve/||/<> ÖRMEK


- KURMAK ile UYDURMAK


- KURMAK ile/ve YÜRÜ(T)MEK


- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


- KURNAZ ile/ve/||/<> TATLI SU KURNAZI


- KURNAZLIK ile/değil/yerine AKIL


- KURNAZ/LIK ile/değil/=/<>/>/< APTAL/LIK

( İkisinin de hiçbir "kazanımı", kalıcı değildir/olamaz. )


- KURNAZ/LIK ile BENCİL/LİK


- KURNAZ/LIK ile SİNSİ/LİK


- KURNAZLIK ile/değil/yerine ZEKÂ/ZEKİ


- KURNAZ/LIK ile/değil/yerine ZEKİ/LİK


- KURS[Ar. < KURŞ] ile KURS[Fr.]

( Ağırşak. | Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek. İLE Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belirli bir süresi olan eğitim etkinliği. )


- KURS[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRENEK


- KURS[Fr. < COURS] değil/yerine/= ÖĞRETİ/ÖĞRENEK


- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSİ] değil/yerine/= KONUŞAK


- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSÎ] ile PODYUM


- KÜRSÜ[Ar. < KÜRSÎ] değil/yerine/= SEKİ

( Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer. | Ana bilim dalı. | Sandalye. | Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi, bölüm. )


- KURŞUN, GÖRKEM (SARIYER, 1989) :

( Rumelikavak İlk ve ortaokulunu bitirdi. Emirgan Süper Lisesinden ve Beykent Üniversitesi Bilişim Sistemleri Bölümünden mezun oldu. CHP'sinde siyasete atıldı. Dört yıl Sarıyer İlçe Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. 2019 Yerel seçimlerinde CHP listesinden İst. B.Ş.Belediyesi Meclis ve Sarıyer Belediyesi Meclis üyesi olarak seçildi. Rumelikavak Spor Kulübü üyesi olup yönetim kurulunda bir süre görev yaptı. İst. B.Ş.B. Spor Kulübü yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca, Sarıyer Spor Kulübü ve Trabzonspor Kulübü üyesidir. )


- KURŞUN, GÜNAL (İST. 1941) :

( Rumelikavaklıdır. Sarıyer'de ve değişik kulüplerde futbol oynadı. Uzun bir süre yurtdışında çalıştıktan sonra yurda döndü. Rumelikavak Spor Kulübünde antrenörlük ve bir dönem başkan olarak görev yaptı. Rumelikavak ve Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. )


- KURŞUN, MEHMET (RUMELİKAVAK, 1957) :

( Rumelikavak ilkokulu, Sarıyer Ortaokulu ve Sultanahmet Matbaacılık okulunda okuduktan sonra İ.Ü. Edebiyat Fakültesine bir süre devam ettiyse de üniversiteyi bitirmeden iş hpayatına atıldı. İstanbul İl Spor Müdürlüğünde memur oldu ve buradan emekli oldu. SODEP te siyaset atıldı, 1984 - 1989 döneminde Sarıyer Belediye Meclis üyesi olarak görev yaptı. Rumelikavak Spor Kulübü, Rumelikavak Su Ürünleri Kooperatifi ve Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. Yat Kaptanları Derneği ve Sualtı Federasyonunun kuruluşunu gerçekleştiren ekipte yer aldı. )


- KURŞUN ile/değil GRAFİTİ


- KÜRT BÖREĞİ değil KÜT BÖREK


- KURT KEMERİ :

( Belgrad Ormanları içindeki kemerlerden biri olan Kurt Kemerinin diğer adı Bend Kemeridir. 1563'te yağan korkunç yağmur bir tam gün devam etmiş, meydana gelen sel felaketi Moğlava Kemeri ile Kurt Kemerini tamamen yıkmış, Güzelce Kemer ile Kovuk Kemere de hasar vermiştir. Mimar Sinan yıkılan ve büyük hasar gören kemerleri yeniden 1563/1564 yılları arasında ikna etmiştir. Yeniden inşâ edilen kemerlerden biri de Kurt Kemeridir. )


- KURT, ADNAN (İST. 1929 - 2001) :

( Çeşitli firmalarda şoför olarak çalıştı. Bilahare minibüs işletmecisi olarak çalıştı. Taksim Sarıyer Minibüs hattının kurulması için çaba harcayan üç beş kişilik ekibin içinde yer aldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 8 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Yıllarca idari yönetici olarak görev üstlendi. Kulübün Divan Kurulu üyesiydi. )


- KURT, İBRAHİM (SARIYER, 1945 - 2001) :

( Sarıyerlidir. Sinema oyuncusu. Türk sinemasının vazgeçilmez figüranlarından biriydi. Güler yüzlü, güçlü, kuvvetli ve heybetli yapısı ile filmlerde kabadayı rollerini üstlenir. Her verilen rolü en iyi yapmak için çabalar durur. Vurdulu - kırdılı her filmin kötü adamı oynayan figüranlarından biriydi. Yüzlerce filmde rol aldı. Ama üç dakika ama beş dakika, hiç yüksünmedi. Oyunculuğa devam etti. )


- KURT ile AMERİKA BOZKURDU

( ... İLE ABD ve Kanada ormanlarında yaşar. )

( WOLF vs. TIMBER WOLF )

( CANIS LUPUS vs. CANIS LUPUS OCCIDENTALIS )


- KURT ile ETİYOPYA KURDU


- KURT ile KESELİ KURT

( ... İLE Genellikle omurgalılarda, kasların içinde gelişen şerit kurtçuklarının genel adı. )


- KURT ile KIR KURDU


- KURT ile KIZIL KURT

( ... İLE Amerika'da yaşarlar. )

( Gebelik süreleri 63-70 gündür. İLE ... )

( KELBİYYE-İ ZENEBİYYE, SİRHÂN[çoğ. SERÂHÎN], ZİB/DİB ile ... )

( GÜRG ile ... )


- KÜRT ile KÜRT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yay, kamçı ve değnek gibi şeylerin yapımında kullanılan bir dağ ağacı. İLE Ön Asya'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kişi. )


- KURT ile KURT ile KANCALI KURT

( Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus). | Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. | İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz. İLE Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız ya da çok ilkel ayaklı küçük hayvan. | Bazı böceklere ya da bazı böcek kurtçuklarına verilen ad. İLE İpsiler familyasından, 10 milimetre boyunda, ağzı çift çengelli, ince bağırsakta yaşayan asalak solucan. )


- KURT ile KURT ile KURT

( Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan. | Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. | İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz. İLE Yumuşak ve uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız ya da çok ilkel ayaklı küçük hayvan. | Bazı böceklere ya da bazı böcek kurtçuklarına verilen ad. İLE Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız. )

( image )

( WOLF vs. WORM vs. ... )

( CANIS LUPUS cum ... cum ... )


- KURT ile MOĞOL KURDU


- KURT ile SİYAH KURT

( ... İLE Bozkurtun melanistik bir renk çeşididir. Kuzey Amerika dağlarında ve Asya'nın yüksek kesimlerinde yaşar. )


- KURT ile/ve/||/<> TEL KURDU

( ... İLE Ekin ve sebze köklerini kemirerek büyük zararlara yol açması nedeniyle tarım için çok zararlı tarla böceği kurtçuklarına verilen ad. )


- KURT ile YELELİ KURT

( WOLF vs. MANED WOLF )


- KURTAĞZI ile KURTAYAĞI ile KURTBAĞRI

( Gemi ve sandallarda halatın geçmesi için teknenin kenarına tutturulmuş, açık ağız biçiminde metal parça. | Doğramanın birbirine geçen dişleri. | Çatıdaki dışa açılan küçük pencere. İLE Damarlı çiçeksizlerden, küçük yapraklarla örtülü ince bir sap görünüşünde olan bir bitki. İLE Zeytingillerden, yaprakları mızrağa benzer, çiçekleri beyaz, kokulu ve salkım durumunda olan, çit yapmakta kullanılan bir süs bitkisi. )

( ... cum LYCOPODIUM CLAVATUM cum LIGUSTRUM VULGARE )


- KURTCEBE, LEVENT (İST. 1960) :

( Üniversite hayatını tamamladıktan sonra iuş hayatna atıldı. Elmektronik yedek parçası üreten kendi işyerini başındadır. Elektronik Sanayiciler –Derneği (ESİD) Yönetim Kurulu Üyesi olup, ayrıca üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde iki dönem (1989/1990 ve 1990 - 1991) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )


- KURTÇUK ve/||/<>/> KURTÇUL

( Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit ya da ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi. VE/||/<>/> Kurtçuklarla beslenen hayvan. )


- KURTLU ile "KURTLU"

( İçinde kurt bulunan, kurtlanmış. İLE Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan kişi. )


- KURTLUCA/MEŞECİK/YERMEŞESİ/YERPALAMUDU/SUSARMISAĞI ile KURTMANTARI

( Ballıbabagillerden, tırmanıcı sarı çiçekleri olan, kokusu sarmısağı andıran, göl ve akarsu kıyıları gibi nemli yerlerde yetişen bir bitki. İLE Tazeyken yenebilen, olgunlaştığında, basılınca sporlar saçan, beyaz renkli, yuvarlak biçimli, bazitli bir mantar. )

( ARISTOLOCHIA cum LYCOPERDON )


- KURTPENÇESİ = KURTTIRNAĞI

( Karabuğdaygillerden, 20-50 cm. yüksekliğinde, pembe çiçekleri salkım biçiminde, sap ve kökünde bol tanen bulunan çok yıllık otsu bir bitki. )

( POLYGONUM BISTORTA )


- KURTULMAK ile ÖZGÜRLEŞMEK

( Özgürleşme, kişinin kendi kendine empoze etmiş olduğu yanlış fikirlerden kurtulmasıdır. )

( Bir canlı varolan, kurtuluşun onun ulaşabileceği bir yerde olduğunu bir kez işitir ve anlarsa, asla unutmayacaktır. )

( Liberation is of the self from its false and self-imposed ideas.
Once a living being has heard and understood that deliverance is within his reach, he will never forget, for it is the first message from within. )

( DELIVERANCE, EXTRICATION vs. TO BECOME FREE )

( PRAJNA ile ... )

( NECÂT ile HÜRRİYET )


- KURTULMAK ile/ve/||/<>/< YADSIMAK

( KURTULMAK WV< YADSIMAK )


- KURTULMUŞ, ŞENER (BELÇİKA, 1967) :

( Malatyaspor'dan kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1991 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 20 lig, 1 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 25 resmi ve 10 özel maçla birlikte toplam olarak 35 maçta yer aldı. Lig maçlarında 33, turnuva maçlarında 10 olmak üzere resmi maçlarda 43 ve özel maçlarda yediği 6 golle toplam olarak 49 gol yedi. Beşiktaş'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KURTULUŞ SAVAŞI'MIZDA:
KAĞNI ve/||/<>/> UÇAK

( )


- KURU FASULYE ile/< ŞİŞERKA

( ... İLE/< Yaşken toplanıp, yaş olarak saklanan fasulye. )


- KURU GÜRÜLTÜ, KAVARA ile/ve KAKOFONİ


- HURMA[Fars.] ile TRABZON HURMASI/ASYA/JAPON HURMASI/TAZE HURMA/CENNET ELMASI

( Hurma ağacı. | Palmiyegillerin eski çağlardan beri Kuzey Afrika'da kültürü yapılan, yemişlerinden yararlanılan, gövdesi uzun, yaprakları büyük ve dikenli bir ağaç. | Bu ağacın tatlı meyvesi. İLE Abanozgillerden, 15 metre kadar yükselebilen büyük bir ağaç. | Bu ağacın elma büyüklüğünde, turuncu renkte, hamken kekre olan, olgunlaştığında tatlılaşan meyvesi. )

( DATE vs. PERSIMMON )

( PHOENIX DACTYLIFERA cum DIOSPYROS KAKI )


- KURU KURU (DÜŞÜNMEK)

( Bir şey yapmak yerine sadece düşünerek zaman geçirmek, işe yaramamak. )


- KURU KURU "ÜZÜLMEK" / "ÜZÜLÜYORUM" DEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAPABİLECEĞİN BİR ŞEY/LER

( Yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Var. )


- KURU MEYVE ile/ve TAZE MEYVE

( KAK: Meyve kurusu, dilimlenmeden kurutulmuş meyve. )


- KURU SARIMSAK ile/ve TAZE SARIMSAK

( ... İLE/VE Yedikten sonraki ağız kokusu daha fazla olabilir. )


- KURU ile KUPKURU


- KURUCU BAĞLILIK ile NEDENSEL BAĞLILIK


- KURUCU ETKİ ile/||/<> DARBOĞAZ ETKİSİ

( Kurucu yeni koloni, darboğaz popülasyon küçülmesidir )

( Formül: Yeni başlangıç İLE azalma )


- KURUCU ETKİ ile/||/<> POPULASYON DARBOĞAZI

( Kurucu az birey koloni, darboğaz geçici azalma. )

( Formül: Settlement İLE surviving )


- KURUCU İKTİDAR ile "KURULMUŞ İKTİDAR"

( POUVOIR CONSTITUANT avec POUVOIR CONSTITUE )


- KURUCU KLÂSİK ile BÜYÜK SENTEZ KLÂSİĞİ ile MEDENİYETLERİ YATAY/DİKEY(/HEM YATAY, HEM DİKEY) KESEN KLÂSİKLER

( FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH) )

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.673 başlık/FaRk ile birlikte,
52.673 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(118/212)