Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 3.224 başlık/FaRk ile birlikte,
3.224 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(5/14)


- FATAL değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- FATALITE/FATALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜLÜK


- FATALITE ORANI/FATALITY RATE[İng.] değil/yerine/= OLGU-ÖLÜM ORANI


- FATE FAITH DESTINY


- FATE :/yerine KADER


- FATEMEH ile FATEMEH BEYGOM ile FATEME HATUN

( FATEMEH vs. FATEMEH BEYGOM vs. FATEMEH KHATUN )

( فاطمه ile فاطمهبيگم ile فاطمهخاتون )

( FATEMEH ile فاطمهبيگم ile فاطمهخاتون )


- FATHER :/yerine BABA


- FATİH CAMİİ


- FATİH İLKÖĞRETİM OKULU :

( Maden mahallesinde ilk defa 1954 yılında Fatih İlkokulu adıyla bir okul açıldı. Okul 1965'te yeni ilavelerle büyütülmüşse de yine yeterli olmayınca 1996'da yeni okul binası yapılarak eğitim ve öğretime devam edildi. Okulun ismi de Maden Fatih İlköğretim Okuluna dönüştürüldü. )


- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU

( )


- FATİH SULTAN MEHMET


- FATİH SULTAN MEHMET (KÜÇÜK ARMUTLU) CEM EVİ, PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR MERKEZİ :

( Fatih Sultan Mahallesinde (Eski adı ile Ferahevler Mahallesi) Beyaz Sokak üzerindedir. )


- FATİH SULTAN MEHMET CAMİİ :

( Fatih Sultan Mehmet Mahallesinde (Küçük Armutlu) bulunan bir camidir. )


- FATİH SULTAN MEHMET CAMİİ :

( Baltalimanı sınırları içindedir. 1999'da yapılmış olup tarihi özelliği yoktur. )


- FATİH SULTAN MEHMET CAMİİ :

( Nalbantçeşme mevkiinde ve Arap Öldüren mevkiinin batı tarafındaki Boğazkent sitesi içindedir. Osmanlı tarzında yapılan bir cami olup tarihi özelliği yoktur. )


- FATİH SULTAN MEHMET CEM EVİ :

( Fatih Sultan Mehmet Mahallesi adını taşıyan bu Cem evi 2004'te açıldı. )


- FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ :

( Karadeniz Boğazı üzerinde yapılan ikinci asma köprüdür. Rumelihisarı ile Anadoluhisarı kuzey tarafından iki kıyıyı birleştiren köprü olup bu köprüye 2. köprü de denilmektedir. Türkiye'nin ikinci ve Dünyanın 5. büyük köprüsüdür. 4 Aralık 1985'te temeli atıldı, 3 Temmuz 1988'de trafiğe açıldı. Uzunluğu 1.510 m, orta açıklığı 1.090 m, genişliği 39.4 m ve denizden yüksekliği 64 m dir. )


- FATİH SULTAN MEHMET MAHALLESİ :

( Sarıyer ilçesinin gecekondu mahallelerinden biri olan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi; Rumelihisarı, Baltalimanı, Reşitpaşa ve Bebek'ten sınır alır. Önceleri Küçük Armutlu ve Büyük Armutlu isimlerini taşıyan bu yerleşim bölgesi Rumelihisarı'na bağlı idi. 1994'te ayrı bir mahalle olunca ismi de Fatih Sultan Mehmet mahallesi oldu. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 12.006' dır. )


- FATİH SULTAN MEHMET ve AKŞEMSETTİN


- FATİH SULTAN MEHMET ve/< NİMEL[< Nİ AMEL] CEYŞ

( ... VE Fetihte şehit olan askerler. )

( 18 SEKBANLAR: Şehzâde Camii [Saraçhane'de] karşısında, [eski] Nikah Dairesi'nin yanındaki mezarlıklar. )


- FÂTİH[Ar. < FETH] ile FÂTİH[Ar.]

( Açan. | Anahtar. İLE Kendini açan/feth eden. )


- FATİH ile FATİHA


- FÂTİHA SURESİNDEKİ DÖRT ANA İLİM


- FÂTİHA SURESİNİN ADLARI


- FATİHÂ ile HER REK'ATIN FATİHÂ'SI


- FÂTİHA-HÂN[Ar.] ile FÂTİHÂN[Ar.]

( Birinin ruhuna Fatiha suresi okuyan. İLE Fethedenler, fatihler. )


- FATİHÂ'YA İZNİ OLMAK ile/ve FATİHÂ'SI DÜZGÜN OLMAK


- Fatih'in dil ordusunu bil de KONUŞ!!!


- FATÎN/E[Ar. < FITNAT] ile FÂTİN[Ar. < FİTNE]

( Zeki, akıllı, uyanık, anlayışlı, kavrayışlı. İLE Fitneci. )


- FÂTİR[Ar.] ile FATÎR[Ar.] ile FATR[Ar. çoğ. FUTUR]

( Füturlu, durgun, gevşek. | Az sıcak, ılık olan. İLE Mayasız saç ekmeği, bazlama. | Bir çeşit pasta. | Olmamış, derecesini bulmamış şey. İLE Çatlak, yarık. | Mantar. )


- FÂTIR ile/ve HÂLİK


- FATMA ATİYE HANIM ÇEŞMESİ :

( Emirgan Muvakkithane Caddesinde bulunan bu çeşme (H.1258, M.1842) zamanla mimari özelliğini kaybetmiştir. Çeşmenin kitabesi şöyledir: Ve sekahüm Rabbühüm şeraben tahura sahibet - ül hayrat vel - hasenat Fatma Atiyye Hanım ruhuna fatiha (1258)". )


- FATMA ile/ve/||/<> FATMA

( [Osmanlı döneminde] [Müslümanlar için "TI" ile yazılan.] İLE/VE/||/<> Müslüman olmayanlar için "TE" ile yazılan. )


- FATOU LEMMA ile/||/<> MONOTONE CONVERGENCE

( Fatou alt limit eşitsizliği, monotone tam eşitlik. )

( Formül: Inequality İLE equality )


- FATR[Ar.] ile Fİ'L[Ar.]


- FATURA ile İRSALİYELİ FATURA


- FATURA ile/ve/değil/yerine İRSALİYELİ FATURA


- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA


- FATURA değil/yerine/= YASAL ÖDENDİ BELGESİ


- FATURALAMAK ile FATURALATMAK ile FATURALANDIRMAK ile FATURA ile FATURALI ile FATURASIZ/LIK ile FATURALI HAT ile FATURASIZ HAT ile FATURALI YAŞAM


- FAUL ile FAUL YAPMAK

( FOUL vs. FOUL PLAY )

( ناجوانمردانه ile چرک شدن ile گير ناپاک ile ناجوانمردي ile کار نادرست )

( NAJAVANMARDANEH ile CHARK SHODAN ile GYR NAPAK ile NAJAVANMARDY ile KAR NADREST )


- FAUL ile FAULLÜ ile FAULSÜZ


- FAULT :/yerine HATA, KUSUR


- FAUNA değil/yerine/= DİREY


- FAUNA ile FAUNA DİZİNİ

( FAUNA vs. FAUNA DIRECTORY )

( زيا ile جان داران ile جانور نامه )

( زيا ile JAN DARAN ile JANOR NAMEH )


- FAVOR :/yerine İYİLİK, DESTEK


- FAVORİ/LİK ile FAVORİLİ ile FAVORİSİZ


- FAVORİ[Fr.] ile FAVORİ[Fr.]/DULUK[Tr.]

( Gözde. İLE Sakal. )


- FAVORİ ile KAYIRMACILIK

( FAVORITE vs. FAVORITISM )

( موردعلاقه ile محبوب ile سوگلي ile مورد پدند ile مورد علاقه ile سوگيري ile پارتي بازي )

( MOORDALAGHEH ile MOHBUB ile سوگلي ile MOORD PEDAND ile MOORD ALAGHEH ile سوگيري ile PARTY BAZY )


- FAVORITE :/yerine FAVORİ


- FAVOUR vs. SPECIAL PRIVILEGE


- [not] "FAVOUR" vs./and CONTRIBUTION/ADDITION


- FAY[Fr. < FAILLE] değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FAYANS ile FAYANSÇI/LIK


- FAYDALANILMAK ile FAYDALANDIRILMAK


- FAYDALANMAK ile FAYDALANDIRMAK ile FAYDALANABİLMEK ile FAYDA ile FAYDACI/LIK ile FAYDALI/LIK ile FAYDASIZ/LIK ile FAYDASIZCA


- FAYDALANMAK ile SÖMÜRÜ ile SÖMÜRÜLEN

( EXPLOIT vs. EXPLOITATION vs. EXPLOITED )

( دوشيدن ile استثمار کردن ile استخراج کردن ile بهره برداري ile استثمار ile مستخرج )

( دوشيدن ile ESTESMAR KARDAN ile ESTEKHARAJ KARDAN ile BACPAREH BARDARY ile ESTESMAR ile مستخرج )


- FAYDALI ile İYİLİK ile HAYIRSEVER ile YARARLI ile YARARLANICI ile FAYDA ile FAYDALANMAK ile FAYDALAR

( BENEFIC vs. BENEFICENCE vs. BENEFICENT vs. BENEFICIAL vs. BENEFICIARY vs. BENEFIT vs. BENEFITING vs. BENEFITS )

( فايده برنده ile نيکوکاري ile نکويي ile صاحب کرم ile منان ile نيک کردار ile منعم ile سودمند ile افاضه ile نافع ile بااستفاده ile باصرفه ile ذينفع ile بهره گرفتن ile مستفيض ile سود بردن ile احسان کردن ile فايده بردن ile منتفع کردن ile فايده ile سود ile توشه برگرفتن ile مزيت دادن ile منتفع شدن ile مفيد بودن ile توشه برداشتن ile فايدهرساندن ile منتفع ile متمتع ile حقوق و مزايا ile خواص ile مزايا ile حقوقومزايا )

( FAYDAH BARANDEH ile NEYKOKARY ile نکويي ile SAHEB KARAM ile MENAN ile NEYK KARDAR ile MANAM ile SOODMAND ile AFAZEH ile NAFE ile BAESTEFADEH ile BASERFEH ile ZEYNAF ile BACPAREH GARAFTAN ile مستفيض ile SOOD BARDAN ile EHSAN KARDAN ile FAYDAH BARDAN ile MONTAF KARDAN ile FAYDAH ile SOOD ile TOOSHEH BARGARAFTAN ile MOZYT DADAN ile MONTAF SHODAN ile MOFYD BODAN ile TOOSHEH BARDASHTAN ile فايدهرساندن ile MONTAF ile MOTEMOTE ile HOQUQ VE MOZAYA ile KHAVAS ile MOZAYA ile حقوقومزايا )


- FAYDA/LI[Ar.] değil/yerine/= YARAR/LI


- FÂYİH[Ar.] ile FÂYİHA[Ar. çoğ. FEVÂYİH]

( Kendiliğinden dağılan güzel koku. İLE Çiçek ve meyve kokusu. | Hoş kokulu nesne. )


- FAYTON SEFÂSI değil ATLARIN CEFÂSI


- FAYTON ile FAYTONCU/LUK


- [ne yazık ki]
"FAYTON":
"NOSTALJİ" değil ATLARI KÖLELEŞTİRME


- FAZ DEĞİŞİM MALZEMESİ ile/||/<> TERMOELEKTRİK MALZEME

( Faz değişim malzemesi ısıyı gizli ısı olarak depolarken İLE termoelektrik malzeme ısıyı elektriğe çevirir )

( Formül: Parafin mumu )


- FAZ/İK/PHAS/IC[İng.] değil/yerine/= EVRE/Lİ


- FAZ İLE KRİTİK NOKTA İLE ÜÇLÜ NOKTA ile/||/<> FAZ GEÇİŞLERİ

( Maddenin hal değişim noktaları. )

( Formül: dP/dT = ΔH/TΔV )


- FAZ UZAYI ile/||/<> KONFİGÜRASYON UZAYI

( Faz uzayı (q,p) 2n boyutlu, konfigürasyon sadece q n boyutlu. )

( Formül: (q ilep) İLE sadece q )


- FAZ UZAYI ile/ve/||/<> TERSİNEMEZLİK

( ... ile/ve/||/<> 10[üzeri 10 üzeri 25] [olasılıksızlık] )

( m = 3, n= 3 [1/4060]
m = 4, n= 4 [1/10.000]
m = 5, n= 5 [1/100.000] )


- FAZ UZAYI ile/||/<> TERSİNEMEZLİK

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- FAZ[Fr./İng. < PHASE] değil/yerine/= EVRE


- FAZ ile FAZ KALEMİ


- FAZ[Ar. < Fr. < Yun.] ile FAZZ[Ar.]

( Evre, safha. İLE Huysuz, kötü sözlü, kaba. )


- FAZ ile İKİ FAZLI

( ... İLE Aralarında, devrenin dörtte biri kadar faz farkı olan. [Aynı frekans ve genlikte, iki alternatif akım ya da gerilim.] )


- FÂZA[Ar.] ile SÂLE[Ar.]


- FÂZÎH/A[Ar.] ile FAZÎHA[Ar. çoğ. FAZÂYİH]

( Utanmaz, rezil. | Çirkin, fena. İLE Edepsizliği, alçaklığ gerektiren iş/şey. )


- FAZIL BEY ile VECİHİ HÜRKUŞ

( )

(

Hava Şehitleri, 1935'ten bu yana her yıl 15 Mayıs'ta düzenlenen törenlerle anılıyor. )


- FÂZIL[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ KİŞİ


- FAZİLET ile/ve EDÂ


- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM


- FAZİLET ile FAZİLETLİ/LİK ile FAZİLETSİZ/LİK


- FAZÎLET ile/ve/||/<> MENFAAT ile/ve/||/<> MASLAHAT

( Bireyde. İLE/VE/||/<> Toplulukta. İLE/VE/||/<> Toplumda. )


- FAZL[Ar.] ile İHSÂN[Ar.]


- FAZLA ALÇAKGÖNÜLLÜKTE/TEVÂZÛDA:
RİYÂ ile/ve/||/<> GERÇEK

( Fazla tevâzû gösterme, riyâdan sayarlar. İLE/VE/||/<> Fazla tevâzû gösterme, gerçek sayarlar. )

( [Fazla alçakgönüllük göstermek] İkiyüzlülük olarak yorumlanabilir. İLE/VE/||/<> İncelik olarak yorumlanmayıp çarpıtılarak, genelde de bilindiğiniz ya da göründüğünüz kadar incelikli olmadığınız biçiminde yorumlanabilir. )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- FAZLA BİLGİ ile FAZLADAN BİLGİ

( EXCESS INFORMATION vs./and EXTRA INFORMATION )


- FAZLA ENERJİ ve/<> KARMAŞA / KARGAŞA


- FAZLA FAZLA ile/değil FASLA FASLA

( ... İLE/DEĞİL Yer yer. )


- FAZLA FEDÂKÂR/LIK
ve/||/<>/>/ne yazık ki
(FAZLA) VEFÂSIZ/LIK

( Fedâkârlığın fazlası, vefâsızlığa neden olur. )


- FAZLA) İÇMEMELİ!


- (FAZLA) KIZMAMALI!


- FAZLA/GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞ ...)
KONUŞMA! ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNME!

( YAP! ile/ve/||/<>/< YAP! )


- FAZLA KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREĞİNDEN FAZLA KONUŞMAK

( Kişinin, "Fazla konuşmak" diye bir durumu ol(a)maz fakat belirli/belirsiz bir konuda/alanda/olguda, gereğinden fazla konuşması söz konusu olabilir. [Kişinin, doğadaki fiziksel donanımlarının yetersizliğini giderecek olanın, beyni ve zihni olmasından dolayı ve bunu da, geri dönülmez bir duruma girmeden önce gidermek, çözüm üretmek üzere dili ve konuşma becerisi karşılar. Modern dönemlerde gelinmiş kopukluklar, hızlı ve kısa/kesik sözler kullanma "çabası/beklentisi" nedeniyle de "konuşmanın fazlası" diye bir olgu, durum geliştirilemez ve/ya da bu kişisel/düşük "beklentinin" karşılanması, çevremizdeki kişilerden beklenilemez!] )


- FAZLA SAFLIK ile/ve/> İHÂNET

( Bazen fazla saflık da ihanetin nedeni/kaynağı olabilir. )


- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK

( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK


- Fazla soru sorma SUS!!!


- (FAZLA) YALAN SÖYLEMEMELİ!


- FAZLA ile/ve ÇEŞİTLİ


- FAZLA ile ÇOK

( EXCESS vs. MANY )


- FAZLA ile/ve/değil ETKİN

( [not] EXCESS vs./and/but ACTIVE | EFFECTIVE )


- FAZLA ile/ve/değil GEREKSİZ

( [not] EXCESS vs./and/but UNNECESSARY )


- FAZLA ile/ve/değil HIZLI

( [not] EXCESS vs./and/but FAST )


- FAZLA ile ÖTE

( MORE vs. BEYOND )


- FAZLA ile/ve SORUN

( EXCESS vs./and PROBLEM )


- FAZLA ile/ve/yerine/değil YETERİNCE

( [not] EXCESS vs./and/but ADEQUATELY/SUFFICIENTLY
ADEQUATELY/SUFFICIENTLY instead of EXCESS )


- FAZLA/BOŞ/BOŞUNA ile/ve/değil/yerine GEREKLİ/LİK


- FAZLALAŞMAK ile FAZLALAŞTIRMAK ile FAZLA/LIK ile FAZLACA


- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ

( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )


- FAZLALIK ile/ve AİDİYET

( EXCESS vs./and STATE OF BELONGING )


- FAZLALIK ile AŞIRILIK

( EXCRESCENCE vs. EXCRESCENCY )

( رويش ناهنجار ile رويش ناهنجارنسوج )

( ROYSH NANPANJAR ile ROYSH NANPANJARENSOJ )


- FAZLA/LIK ile/değil AŞKIN/LIK


- FAZLALIK ile OBUR

( GLUT vs. GLUTTON )

( سيراب کردن ile پرخور ile شکم پرست )

( SYRAB KARDAN ile PORKHOR ile SHKAM PAREST )


- FBI ile/ve/||/<> CIA

( Federal Bureau of Investigation İLE/VE/||/<> Central Intelligence Agency )


- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> KRİSTAL ÖRGÜ TÜRLERİ

( Yaygın kristal yapılar. )

( Formül: APF = 0.74 İLE 0.68 İLE 0.74 )


- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> METAL KRİSTAL YAPILARI

( Metallerin üç temel paketlenme şekli. )

( Formül: CN: FCC=12 İLE BCC=8 İLE HCP=12 )


- FDA/FOOD AND DRUG ADMINISTRATION[İng.] değil/yerine/= ABD GIDA VE İLAÇ DAİRESİ


- FEAR & ANXIETY


- FEAR vs. AVOID


- FEAR vs. PRECAUTION


- FEAR :/yerine KORKU


- [not] FEAR vs./and FACT


- FEAR vs./and PROTECTION


- FEASIBLE vs. POSSIBLE


- FEATURE vs. FUTURE


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FEATURE vs. QUALITY


- FEATURE :/yerine ÖZELLİK


- feb. dur.[Lat. < FEBRE DURANTE] değil/yerine/= ATEŞ SIRASINDA, ATEŞ VARKEN


- FEBRİL/FEBRİLE[İng.] değil/yerine/= ATEŞLİ


- FECAÂT ile VEHÂMET


- FECİ ile FECİR


- FECİR değil/yerine/= TAN


- FECR (VAKTİ) ile FECR-İ KÂZİB[YALANCI FECR] ile FECR-İ SÂDIK[HAKİKİ FECR]

( Sabaha karşı, güneş doğmadan önce, ufkun gün doğusu tarafından görünen aydınlığı, tan yerinin ağarması. İLE Sabaha karşı, doğuda, amûdî biçimde görülen aydınlık. [Sahura kalkış.] İLE Şafak sökme, sabah, imsak. )


- FECR-İ ÂTÎ ile/ve/<>/> MİLLÎ EDEBİYAT

( )

( )


- FEDÂ ETMEK değil/yerine/= YOLUĞLAMAK/GÖZDEN ÇIKARMAK


- FEDÂ ile/değil/yerine/>< ELVEDÂ

( Sevene can fedâ; sevmeyene elvedâ. )


- FEDA ile FEDAİ/LİK ile FEDAİCE


- DİN:
FEDÂ ve/||/<> FERÂGAT


- FEDÂ değil/yerine/= YOLUĞ


- FEDÂÎ/SERDENGEÇTİ[Ar.] ile FEDÂKÂR/FİDÂ-KÂR[Ar., Fars.]

( Evre, safha. İLE Kendini ya da kişisel çıkarlarını esirgemeyen, fedâ eden, cömert, eli açık. )


- FEDAİ değil/yerine/= YOLUĞAN


- FEDAKAR/LIK ile FEDAKARCA


- FEDÂKÂRLIK:
YAPTIKLARIN ile/değil YAPMADIKLARIN

( Başkaları için. İLE/DEĞİL Kendin için. )


- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK

( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )

( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )

( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )


- FEDAKARLIK ile FEDAKAR ile FEDAKAR

( ALTRUISM vs. ALTRUIST vs. ALTRUISTIC )

( غيرپرستي ile نوع پرستي ile بشردوستي ile نوعدوست ile نوعدوستانه )

( غيرپرستي ile NO PARESTY ile BESHARDOSTY ile NODOOST ile NODOOSTANEH )


- FEDÂ(KÂRLIK) ile FERÂGAT

( Sadakat. İLE/VE/||/<> Sevgi. )

( Mal/dan vermek. İLE/VE/||/<> "Can vermek" ve candan vermek. )

( Babadan gelen. İLE/VE/||/<> Anneden gelen. )

( Bedel ödemek. İLE/VE/||/<> Muhabbet. )


- FEDÂKÂRLIK > FERÂGAT > AŞK


- FEDÂKÂRLIK ile "GERİ ADIM ATMA"


- FEDÂKÂRLIK değil/yerine HAK/LAR


- FEDÂKÂR/LIK ile/ve/||/<>/> KAHRAMAN/LIK


- FEDÂKÂRLIK ile KATLANMA

( EXTREME DEVOTION vs. TO BEAR )


- VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )

( Live a clean, selfless life, that is all. )

( EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE )


- FEDARASYON değil FEDERASYON


- FEDERAL DEVLET ile/||/<> FEDERASYON

( İçişlerinde geniş ölçüde bağımsız, dışişlerinde ortak bir kuruluşla temsil edilen devletlerin birleşmesinden oluşan devlet türü. İLE/||/<> Küçük devletlerin tek bir devlet konumuna gelmek için yaptığı ortaklık, devletler birliği. )


- FEDERAL :/yerine FEDERAL


- FEDERAL ile FEDERALİZM ile FEDERASYON ile FEDERASYON

( FEDERAL vs. FEDERALISM vs. FEDERATE vs. FEDERATION )

( فدرال ile اتحادي ile فدراليسم ile متعهد کرد ile فدراسيون )

( FADRAL ile اتحادي ile فدراليسم ile MOTEAD KARD ile FADRASYVAN )


- FEDERALLEŞMEK ile FEDERAL ile FEDERALİST ile FEDERALİZM


- FEDERASYON ile KONFEDERASYON

( Savunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi. | Aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği. İLE Birden fazla ülkenin genellikle dış işleri ve savunma alanlarında federasyona göre biraz daha ılımlı bir bağımlılık içinde ortak politika ve yönetim izleyip öteki alanlarda ise bölgesel yönetimlerinde serbest bulundukları devletler topluluğu. | Çeşitli ortaklıkların, daha çok sendikaların kümeleşmesi. )


- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK


- FEDERE ile FEDERASYON


- FEE :/yerine ÜCRET


- FEED :/yerine BESLEMEK


- FEEDBACK İNHİBİSYON ile/||/<> FEED-FORWARD

( Feedback ürün inhibe, feed-forward substrat aktive. )

( Formül: Negatif İLE pozitif )


- (not FEEL GUILTY FOR) FEEL GUILTY ABOUT


- FEEL :/yerine HİSSETMEK


- FEELING LIKE vs. BEING THAT


- FEELING :/yerine HİS, DUYGU


- FEHAMET ile FEHAMETLİ


- FEHÂMETLÜ DEVLETLÜ ile ÜBBEHETLÜ DEVLETLÜ

( Sadrazamlara, Mısır hidivi ve yabancı prenslere, eyalet beylerine hitapta kullanılan unvan. İLE Sadrazamlık etmişlere hitapta kullanılan unvan. )


- FEHÎM[Ar. < FEHM] ile FEHM[Ar.]

( Zeki, anlayışlı, akıllı. İLE Anlama, anlayış. )


- FEHM ile/ve/||/<> AKIL ile/ve/||/<> İLLET ile/ve/||/<> HİKMET

( Kavram. İLE/VE/||/<> Bağlam. İLE/VE/||/<> Neden/içsel. İLE/VE/||/<> Dışsal. )


- FEHM ile/ve FİKİR

( Tekrar vardır. İLE/VE Hareket vardır. )


- FEHM[Ar.] ile 'İLM[Ar.]


- FEHM ile TEDEKKÜR ile TEFEKKUH


- FEHVÂ -ile

( MÂNÂ, ANLAM, MEFHUM, KAVRAM )


- FEHVÂ[Ar. çoğ. FEHÂVÎ] ile FEHVÂSINCA[Ar., Tr.]

( Anlam, mânâ, kavram, mefhum. İLE Uyarınca, sözü gereğince. )


- FEHVA'L-HİTÂB[Ar.] ile DELÎLU'L-HİTÂB[Ar.]


- FEİGENBAUM SABİTİ ile/||/<> ALTIN ORAN

( Feigenbaum δ=4.669 kaos, altın oran φ=1.618 geometri. )

( Formül: Evrensel kaos İLE estetik )


- FEK ile FEKE


- FEKAL MİKROBİYOTA TRANSPLANTASYONU ile/||/<> PROBİYOTİK TEDAVİSİ

( Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT) tüm mikrobiyota topluluğunun aktarımı İLE probiyotik tedavisi seçilmiş bakterilerin verilmesidir. FMT daha kapsamlı İLE probiyotikler daha güvenli ve kolay uygulanır. )


- FEKAL ile FEKAL-ORAL YOL

( Dışkısal. İLE Dışkı-ağız yolu. )


- FEL FECRİ/FECİR değil VEL FECRİ/FECİR

( "Gözleri fel fecri okuyor." DEĞİL Gözleri vel fecri okuyor. )


- FEL ile FELÇ ile FELÇLİ/LİK


- FELÂ[Ar.] ile FELÂH[Ar.] ile FELAH[Ar.]

( O halde, o zaman. İLE Kurtuluş, selâmet, onma. | Mutluluk, kutluluk. İLE Başlangıç, iptida. )


- FELAKET ile FELAKET NİTELİĞİNDE

( CATASTROPHE vs. CATASTROPHIC )

( بلاي ناگهاني ile مصيبت ile فاجعه انگيز )

( BELAY NAGEHANY ile MOSYBAT ile FAJEEH ENGYZ )


- FELAKET ile FELAKETLER ile FELAKET

( DISASTER vs. DISASTERS vs. DISASTROUS )

( فجيعح ile نائبه ile فاجعه ile ستاره بدبختي ile مصيبت ile فجايع ile مصيبت آميز )

( فجيعح ile نائبه ile FAJEEH ile SETAREH BADBAKHTY ile MOSYBAT ile FEJAYE ile MOSYBAT AMYZ )


- FELAKET ile FELAKETLİ


- FELÂKET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SELÂMET


- FELÂKET değil/yerine/= YIKIM/YIKINÇ


- FELAKETLER ile FELAKET ile FELAKET

( CALAMITIES vs. CALAMITOUS vs. CALAMITY )

( بليات ile مصائب ile مصيبت بار ile پربلا ile ويل ile بلا ile بليه ile آفت )

( بليات ile MOSAEB ile MOSYBAT BAR ile پربلا ile ويل ile BELA ile بليه ile AFT )


- FELÇ/C[Ar.] değil/yerine/= İNME


- FELDİSPAT[Alm.]:
POTASYUMLU | SODYUMLU | KALSİYUMLU ile DİYABAZ[Fr. < Yun.]

( Silikatlı mineral grubu. İLE Feldispatlardan, bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş, yeşil renkli bir kütle. [PLAJİYOKLAZ[Fr. < Yun.]: Dilinimleri, birbirine göre eğik durumda, kalsiyum ve sodyum içeren feldispat. | OJİT[Fr. < Yun.]: Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldispatla birlikte bazaltların temelini kuran, piroksen cinsinden mineral madde.] )

( En önemli, silikatlı mineral öbeği. )


- FELDİSPAT ile PLAJİYOKLAZ[Fr. < Yun.]

( ... İLE Dilinimleri bribirine göre eğik bir durumda kalsiyum ve sodyum içeren feldispat. )


- FELDİSPAT ile SANİDİN[Fr. < Yun.]

( ... İLE Volkanik kayaçlarda bulunan, ortoz feldispat türü. )


- FELDİSPAT[Alm.] ile TRAKİT[Fr. TRACHYTE]

( Silikatlı mineral grubu. İLE Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldispat türü. )


- FELEK[Pehlevice] ile KÖTÜLÜK TANRISI

( Kötülük tanrısı. )


- FELEK ile/ve/||/<> ON/UNCU AKIL


- FELEMENK ile FELEMENKLİ ile FELEMENKÇE


- FELLİK FELLİK (ARAMAK)


- FELLOW :/yerine ARKADAŞ, DOST


- FELSEFE ile/ve/||/<> BİLİM ile/ve/||/<> İDEOLOJİ


- FELSEFE:
AKLIN SORUNLARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
SORU(N)LARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
ETKİNLİK

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )


- FELSEFE:
BETİMLEME > KAVRAM

( Felsefe, betimlemeden, kavrama geçiştir. )


- FELSEFE/BİLİM/SANAT'TA:
SAYGI DUY(UL)MA ile/ve/||/<>/< SAYGI UYAN(DIR)MA


- FELSEFE-BİLİM TARİHİ ile/ve/||/<> ANADOLU'DA FELSEFE-BİLİM

( )


- FELSEFE DAĞI ile/ve/||/<> MATEMATİK ÇANTASI


- FELSEFE:
DÜŞÜNCE BİÇİMİ OLARAK ile/ve/değil/||/<>/>/< YAŞAM BİÇİMİ OLARAK


- FELSEFE:
DÜŞÜNCENİN ...
TARİFİ ile/ve/değil/||/<>/< TARİHİ


- FELSEFE:
DÜŞÜNME BAĞLAMI ile/ve/<> BİLGİ TÜRÜ


- FELSEFE:
DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> BİLMEK ve/||/<>/> YAŞAMAK


- FELSEFE:
EĞİTİM ile/ve/değil/||/<>/> YETKİNLEŞTİRME


- FELSEFE:
GEÇMİŞ/ŞİMDİ ÖYKÜSÜ değil GELECEK ÖYKÜSÜ


- FELSEFE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- FELSEFE:
İYİLİK ve/<> GÜZELLİK ve/<> DOĞRULUK


- FELSEFE/KAVRAM ANSİKLOPEDİSİNDE:
ARİSTOTELES ile/ve HEGEL


- FELSEFE/BİLİM/SANAT/...
KONUŞMAK" değil ÜZERİNE KONUŞMAK


- FELSEFE KONUŞMAK:
KEYFÎ değil ZORUNLULUKLA


- FELSEFE:
NESNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE:
NİYET ve/||/<>/+ OLGU


- FELSEFE ÖĞRENMEK değil/yerine FELSEFE YAPMAK


- FELSEFE ÖĞRENMEK ile/yerine/değil FELSEFE YAPMAYI ÖĞRENMEK


- FELSEFE:
"ÖĞRETİ" değil ETKİNLİK


- FELSEFE:
"ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖĞRETİLENLERİ DÜŞÜNMEK


- Felsefe olarak SUS!!!


- FELSEFE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- FELSEFE:
PHILO ve SOPHIA

( Sevgi. VE Bilgelik. [Bilgelik Sevgisi] )

( BİLGE değil BİLGE/LİK SEVGİSİ )

( Etkin. VE Edilgin. )

( Ten rengine bulanmamış güzellik aramak. )


- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ

( )


- FELSEFE/PSİKOLOJİ ile/ve/||/<> AKADEMİK FELSEFE/PSİKOLOJİ


- FELSEFE:
"ŞAPŞALLIK" ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMAK

( Felsefe, yaşam, durum, konu ve süreçteki [olası] her ayrıntıya, sürekli bir bebek ve çocuk şaşkınlığında[sevimli "şapşallığı" gibi] fakat sorumlulukla, iddiasızca, duygusal değil ölçüyle ve yetişkince bakabilme çabası, özeni, saygısı, emeği ve sürecidir. )


- FELSEFE SİSTEMİ ile FELSEFİ DÜŞÜNCE TARZI


- FELSEFE SORUSU/SORUNU ile/değil SORU-NUN/SORUNUN FELSEFESİ


- FELSEFE TARİHİ ile/ve/değil DÜŞÜNCE TARİHİ


- FELSEFE TARİHİ ile/ve/=/||/<>/>/< TARİH FELSEFESİ


- FELSEFE:
UYURGEZER/LİK değil/yerine/>< GELİŞMİŞ BİLİNÇ/LİLİK


- FELSEFE YANINDA/KARŞISINDA:
[ne] KEYFİYET ne de SANAT


- FELSEFE:
"YAPILAN/YAPMAK" değil İNŞÂ EDİLEN/ETMEK


- FELSEFE YAPMAK" ile/ve/||/<> "EDEBİYAT PARÇALAMAK"

( İkisi de doğru/geçerli değildir! Kişi/kim anlamıyorsa ve ilgilenmiyorsa o kişinin/kişilerin çarpıttığı/çevirdiği saçma ve boş bir sözdür. )


- FELSEFE:
"YAPTIRIMLARI OLAN" değil/yerine YARGILARI OLAN


- FELSEFE:
"YETENEK/ZEKÂ" ile/ve/değil/||/<>/< ÇABA/EMEK


- FELSEFE:
"YETENEKSİZLİK KONUSU" değil YETERSİZLİK DURUMU


- FELSEFE:
ZEKÂYI ve/||/<>/> AKLI

( Keskinleştirmek amacıyla. VE/||/<>/> Yetkinleştirmek amacıyla. )


- FELSEFE:
ZORLAYICI değil ÇAĞIRICI


- FELSEFE:
ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜVENİLİRLİK


- FELSEFE ile/ve/< AMAÇ

( Amacı bilinmeyen şey, felsefeye konu olamaz. )


- FELSEFE ve/||/<> ANAHTAR KAVRAMLAR


- FELSEFE ile/ve ANLAMBİLİM(SEMANTİK)


- FELSEFE ve ANTROPOLOJİ

( Felsefe, insanı tanıma çabasıdır. )


- FELSEFE ve/||/<> AŞK ve/||/<> SANAT

( "Evet!" diyememektir. VE/||/<> "Hayır!" diyememektir. VE/||/<> Soruyu anımsayamamaktır. )


- FELSEFE ve AYRIM