Bugün[28 Ekim 2025]
itibarı ile 2.906 başlık/FaRk ile birlikte,
2.906 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(8/13)


- KONVANSİYONEL[İng. < CONVENTIONAL | Fr. < CONVENTIONNEL] değil/yerine/= GELENEKSEL | ALIŞILMIŞ


- KONVOY[Fr. < CONVOI] ile/ve/değil/yerine/= KAFİLE[Ar. çoğ. KAVÂFİL]["ka" uzun okunur]

( Aynı yere giden taşıt ya da yolcu topluluğu. | Savaş gemilerince korunan yük gemileri taşıt dizisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Birlikte yolculuk eden topluluk, zümre, fırka. | Takım takım, sıra sıra gönderilen şeylerin her parçası. | Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü. )


- KOORDİNASYON[İng./Fr. COORDINATION] değil/yerine/= DÜZENLEME/EŞGÜDÜM


- KOORDİNE[Fr. < COORDINNE] değil/yerine/= EŞGÜDÜMLÜ


- KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile KÜREK KEMİĞİ/KEBZE

( COLLAR BONE/CLAVICLE vs. BLADE BONE )

( CLAVICULE avec ... )

( TERKOVA ile ... )


- KORDON[Fr. < CORDON] ile/ve/||/<> KABLO[Fr. < CABLEAU]

( Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. | Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. | İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. | İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar ya da mobilya süsü. | Teneke ve çinko nesnelerin üstüne süs yapmak için kullanılan araç. İLE/VE/||/<> Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. )


- KORDON[Fr. < CORDON] ile KORDONE[Fr. < CORDONNET.] ile KORDON[Fr.] ile KORDON[Fr.]

( Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. | Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. | İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. | İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar ya da mobilya süsü. | Teneke ve çinko nesnelerin üstüne süs yapmak için kullanılan araç. İLE Sim ya da gümüş ipliklerin bükülmesiyle hazırlanan ve el işlemelerinde kullanılan ince kordon. İLE Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi. | Kıyı şeridi. | Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı. İLE Göbek bağı. )


- KORELASYON[Fr. < CORRELATION] değil/yerine/= BAĞINTI

( Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. | Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık. | İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme. | İki ya da daha fazla değişken arasındaki bağıntı. | Görelilik. | İki ya da daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık ya da eşitlik. )


- KORİDOR[İng./Fr. < CORRIDOR] değil/yerine/= ARALIK/GEÇENEK


- KORİNDON[Fr. < CORINDON] = BOKSİT[Fr. < BAUXITE]

( Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sert mineral, alüminyum taşı. )


- KORKU = FEAR[İng.] = CRAINTE[Fr.] = FURCHT[Alm.] = METUS[Lat.]


- KÖRLÜK ile TRAHOM[Fr.]

( ... İLE Göz kapaklarının altında bazı kabarcıkların belirmesiyle başlayan, tedavi edilmediğinde kirpiklerin içeriye kıvrılması, saydam tabakada yaralar çıkması nedeniyle körlükle sonuçlanabilen bulaşıcı hastalık. )


- KORNA[İt. < CORNA] ile/= KLAKSON[Fr. < KLAXON]

( )


- KORNET[Fr. < CORNET] ile KORNET

( Pistonlu orkestra çalgısı. İLE Kâse ya da kaşık olmadan dondurma yemekte kullanılan, koni biçimli, şekerli hamurdan yapılmış yenilebilir kap. )


- KORNİŞ[Fr. < CORNICHE] ile KORNİŞON[Fr. < CORNICHON]

( Perde asmaya yarayan, metal ya da plastikten yapılmış araç. | Çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı. | Sarp, kayalık çıkıntı. İLE Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık. )


- KORO[İt. < CORO] ile KORAL[Fr. < CHORAL]

( Tek ya da çok sesli olarak yazılmış bir müzik yapıtını seslendirmek için bir araya gelen topluluk. İLE Koro için yazılmış dinî ezgi. | Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası. | Koroyla ilgili. )


- KORPORASYON[Fr./İng. < CORPORATION] = LONCA[İt. < LOGGIA]

( Belirli bir iş kolunda, usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek, birlik. )


- KORTE[İt. < CORTE]/FLÖRT[Fr./İng. < FLIRT] değil/yerine/= ÂŞIKTAŞLIK

( Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki. | Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek. | Siyasal bir parti, yabancı bir ülke vb.ne tam olarak bağlanmadan yaklaşma. )


- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )


- KORTİZOL ile KORTİZON[Fr. < CORTISONE]

( Yaralanmanın, korkunun ya da soğuğun yol açtığı stresler sonucu gövdede şeker yapımını hızlandıran böbrek üstü bezi kabuğunun salgıladığı, şeker, protein ve yağ metabolizmasına etki eden hormon. [Doğal, organik.] İLE Yapay, sentetik. [İlâç.] )


- KORVET[Fr. < CORVETTE] ile KORVET

( Denizaltılara karşı özel olarak silahlandırılan bir tür savaş gemisi. İLE ... )


- KÖSNÜ, ŞEHVET = LUST[İng.] = LUBRICETÉ[Fr.] = LÜSTERNHEIT[Alm.] = LIBIDO[Lat.]


- KOSTİK[Fr. < CAUSTIQUE] değil/yerine/= DOKU YAKAN

( Hayvan ve bitki dokularını yakan, aşındıran. )


- KOŞUL = BAYLAV = ŞART = CONDITION[İng., Fr.] = BEDINGUNG[Alm.] = CONDITIO[Lat.] = CONDICIONAR[İsp.]


- KOŞULSUZ = HAMLİ = CATEGORICAL[İng.] = COTÉGORIQUE[Fr.] = KATEGORISCH[Alm.] = KATEGORIKOS[Yun.]


- KOŞUTLUK = MÜVAZAT = PARALLELISM[İng.] = PARALLELISME[Fr.] = PARALLELISMUS[Alm.] = PARALLELOS[Yun.] = PARALELO[İsp.]


- KOT ile KOT[Fr. < COTE] ile KOT

( Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin. | Bu kumaştan yapılan giysi. İLE Temel ile zemin arasındaki yükseklik. İLE Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek. )


- KOTRA[Fr. < COTRE] değil/yerine/= YELKENLİ

( Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli. | Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan. )


- KÖTÜ/LÜK(TE) ile/ve/değil/yerine/>< İYİ/LİK(TE)

( Hesaplı/planlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hesapsız/plansız. )

( İyi, yapmak ve yaratmakla; kötü, tembellik ve işsizlikle görülür. )

( Mükemmel olmayanı mükemmel olan uğruna seve seve feda edin, o zaman iyi ve kötü tartışmaları artık hiç olmayacak. )

( Ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde, tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )

( Yapmış olduğu kötülüğü daha sonra yaptığı iyilikle yenen kişi, ayın, ışığını örten bulutlardan kurtulduğu zamanki gibi, dünyaya ışık yayar. )

( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )

( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )

( Olayları iyi ve kötü diye ayırdığınız sürece, haklı olabilirsiniz. Gerçekte ise, yerine getirildiklerinde, iyi kötüye, kötü de iyiye dönüşür. )

( Kötüyü kötü görebilmeliyiz ki, iyiyi arayabilelim. )

( Her şeyi iyi görürsek, tuzağa düşeriz. )

( ARETE[Hellence]: İyilik. | Erdem, yetenek, yetkinlik, yararlılık. )

( İyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği kadar, kötü; kötü şeylerin olduğu kadar da, iyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği ve bu bağlamda da, iyi/kötü tanımının olmadığı/olamayacağı, ancak ve sadece bizim alt seviye yükleme(leri)mizle ya da indirgeme(leri)mizle söz konusu olduğunu anımsamakta yarar vardır. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )

( İyinin karşıtı, "kötü" değil ne yazık ki "düşünce/düşünme yok(sun)luğu"dur. )

( Azaltamıyorsak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Artırabiliriz/artıralım! )

( Seçme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Yeğleme. )

( [not] BAD/NESS vs./and/but/>< GOOD/NESS
GOOD/NESS instead of BAD/NESS )

( MAUVAIS avec/et/>< BON )

( SCHLECHT mit/und/>< GUT )

( MALUM cum/et/>< BONUM )

( MALO con/y/>< BUENO )

( CATTIVO con/e/>< BUONO )

( SEYYİ', RADİ' ile/ve/>< CEYYİD, HASEN )


- KÖTÜ = ŞER = BAD, EVIL, WRONG[İng.] = MAL[Fr.] = BÖSE, UEBEL[Alm.] = MALUS[Lat.] = MALO[İsp.]


- KOYAK ile/ve KISIK

( Vadi. | Karalarda akarsu aşındırmasıyla oluşmuş, bir yöne doğru eğimli, uzunluğuna çukurluk. | Dağlar ve kayalıklarda oluşmuş doğal çukur. İLE/VE Kanyon. )

( KLÜZ )


- KOYUN ile MÜFLON[Fr.]

( ... İLE Çiftparmaklılardan, eğri boynuzlu, yabani bir koyun türü. )

( ... cum OVIS MUSIMON )


- KOYUT = MEVZUA = POSTULATE[İng.] = POSTULAT[Fr., Alm.] = POSTULATUM[Lat.]


- KRAL / KRALİÇE ile/ve/||/<>/> PRENS / PRENSES ile/ve/||/<>/> ARŞİDÜK/ARŞİDÜKA / ARŞİDÜŞES ile/ve/||/<>/> DÜK / DÜŞES ile/ve/||/<>/> KONT[Fr. < COMTE] ile/ve/||/<>/> VOYVODA ile/ve/||/<>/> VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile/ve/||/<>/> BARON[Fr.] / BARONES ile/ve/||/<>/> ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER] ile/ve/||/<>/> SÖR/SIR / DAME

( [Batı ülkelerinde]
En yüksek devlet otoritesini, kalıtım ya da soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran hükümdar. İLE/VE/||/<>/> Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen san. İLE/VE/||/<>/> Özellikle Habsburg hanedanının (Avusturya - Macaristan) erkek üyeleri için kullanılan bir san. İLE/VE/||/<>/> Büyük ve önemli bir toprak parçasını yöneten yüksek rütbeli soylu. | Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk gösteren san. İLE/VE/||/<>/> Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" sanı. İLE/VE/||/<> Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle Balkanlar'da ve Polonya-Litvanya'da kullanılan bir askeri önder ya da yönetici sanı. İLE/VE/||/<>/> Belirli bölgeleri yöneten soyluluk sanı. İLE/VE/||/<>/> Küçük toprak sahibi ve yerel bir yönetici olabilir.[En düşük soyluluk sanlarından biri] İLE/VE/||/<>/> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı ve genellikle askeri hizmetler için kullanılan san.[Soylulukta en alt seviyededir.] | Derebeylik düzeninde soyluluk sanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. İLE/VE/||/<>/> Bir kişiye şövalyelik sanı verildiğinde kullanılır. [Genellikle önemli hizmetleri ya da başarıları olan kişilere verilir.] )


- KRAMP/CRAMP[İng.]/[Fr. < CRAMPE] değil/yerine/= KASILMA/KASINÇ


- KRATER[Fr. < CRATÈRE] ile KRİTER[Fr. < CRITÈRE]

( Yanardağ ağzı. İLE Ölçüt. )


- KRAVAT[Fr. < CRAVATE < Hırvatistan] ile/<> PAPYON[Fr. < PAPILLON]

( Bir ucu ince, öteki ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı. İLE Kelebek biçiminde, bir çengelle ya da lastik bağla yakaya tutturulan kravat. )


- KREASYON[Fr./İng. < CREATION] değil/yerine/= YARATI/YARATMA

( Özel bir yetenekten yararlanılarak ortaya konulmuş şey. )


- KREATÖR[Fr./İng. < CREATOR] değil/yerine/= YARATICI


- KREP[Fr. < CREPE] ile KREP[Fr. < CREPE]

( Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir tür ince kumaş. İLE Tavada kızartılarak yapılan, küçük yuvarlak tatlı ya da tuzlu yiyecek. )


- KREPON[Fr. < CREPON] ile KREPON[Fr. < CREPON]

( Kıvrımları olan pamuk kumaş. İLE Krepon kâğıdı. )


- KRETASE[Fr. < CRETACE] değil/yerine/= İKİNCİ ÇAĞIN SON DÖNEMİ

( Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi. )


- KRETENİZM[Fr. < CRETINISME] ile KRETEN[Fr. < CRETIN]

( Tiroit bezinin yeterince hormon üretmemesi sonucu oluşan, fiziksel, psikolojik ve duygusal gelişimin duraklamasıyla beliren hastalık. İLE/VE/||/<>/> Kretenizme tutulmuş kişi. )


- KRETON[Fr. < CRETONNE] değil/yerine/= KETEN/BASMA

( Bir tür keten, patiska ya da basma. )


- KRİPTO[Fr. < CRYPTO] ile KRİPTO[Fr. < CRYPTO]

( Siyasi inancını gizleyen kişi. İLE Saklı yazı. )


- KRİPTOLOJİ[Fr. < CRYPTOLOGIE] ile/ve/||/<>/> KRİPTOLOG[Fr. < CRYPTOLOGUE]

( Gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi ya da incelemesi. İLE/VE/||/<>/> Kriptoloji uzmanı. )


- KRİSTAL[Fr. < CRISTAL] değil/yerine/= BİLLUR


- KRİSTALOİT[Fr. < CRISTALLOIDE] değil/yerine/= BİLLURSU


- KRİTİK[Fr./İng. < CRITIQUE] değil/yerine/= ELEŞTİRİ


- KRİYOSKOPİ[Fr. < CRYOSCOPIE] değil/yerine/= TUZLU ERİYİK DONMASI BİLİMİ

( Tuzlu eriyiklerin donma yasalarını inceleyen fizik kolu. )


- KRİZALİT[Fr. < CHRYSALIDE] ile KELEBEK

( Kelebek olmadan önce bir böceğin, koza ya da kozasız olarak geçirdiği başkalaşma durumu. İLE ... )

( DÛD-İ HADÎS ile FERÂŞE )

( PUPA vs. BUTTERFLY )

( CHRYSALIDE avec PAPILLON )


- KRİZANTEM[Fr. < CHRYSANTHÈME] değil/yerine/= KASIMPATI


- KROKİ[Fr. < CROQUIS] değil/yerine/= TASLAK


- KROM[Fr./İng. CHROME] ile/ve/||/<>/> KROMAJ[Fr./İng. CHROMAGE]

( Atom numarası 24, atom ağırlığı 52,01, yoğunluğu 6,92 olan, 1514 °C'de eriyen, ısıya dayanıklı, havada oksitlenmeyen bir öğe. [simgesi Cr] | Bu öğeden yapılmış olan. İLE/VE/||/<>/> Metal yüzeyleri kromla kaplama işlemi. | Bu işlemle kaplanmış yer. )


- KROMATİN[Fr. < CHROMATINE] ile/||/<> KROMATİT[Fr. < CHROMATITE] ile/||/<> KROMOZOM[Fr. < CHROMOSOME]

( Göze çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler ya da ağ biçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen nesne. İLE/||/<> Bir kromozomun uzunlamasına iki yarısından her biri. İLE/||/<> Göze çekirdeğinde bulunan DNA ve protein yapısı. )


- KROMATOFOR[Fr. < CHROMATOPHORE] ile/ve/||/<> KROMOPLAST[Fr. < CHROMOPLASTE]

( Plazması pigment tanecikleriyle dolu, çokgen ya da yıldız biçiminde, belirli uzunlukta ya da kısalabilir uzantıları bulunan göze. İLE/VE/||/<> Değişik renkler taşıyan kromatofor. )


- KROMOSFER[Fr. < CHROMOSPHERE] değil/yerine/= RENK YUVARI

( Güneşin ışıkyuvarını saran, yaklaşık olarak 10.000 km. kalınlığındaki küre kabuğu. )


- KROMOTROPİZM[Fr. < CHROMOTROPISME] değil/yerine/= CANLI YÖNELİMİ

( Canlı bir var olanın, belirli renkte bir nesneye doğru yönelme hareketi. )


- KROMOZOM[Fr. < CHROMOSOME] ile AKROMATİN[Fr. < ACHROMATINE]

( Karyokinez bölünme sırasında göze çekirdeğinin içinde beliren ve kromatinin parçalara ayrılmasıyla oluşan, canlılarda bazı özelliklerin bireyden bireye aktarılmasında görevli olan, DNA içeren, kıvrık çubuk biçimindeki kalıtımsal yapı. İLE Göze çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış, kromatin ile boyanmamış kromozomları oluşturan bölüm. )


- KRONAKSİ[Fr. < CHRONAXIE]

( Bir elektrik akımının, bir sinir ya da kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre. )


- KRONOLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ZAMANDİZİN/OĞURBİLİM/OĞURDİZİN


- KRONOMETRE[Fr. < CHRONOMETRE] değil/yerine/= SÜREÖLÇER


- KUARK ile ACAYİP KUARK

( ... İLE Elektrik yükü -1/3, baryon sayısı 1/3 ve acayipliği -1 olan kuark. )

( QUARK vs. STRANGE QUARK )

( QUARK mit MERKWÜRDİGES QUARK )

( QUARK avec QUARK ÉTRANGE )


- KUARTET[Fr. < QUARTETTE] değil/yerine/= DÖRTLÜ


- KÜBİK[Fr. < CUBIQUE] değil/yerine/= KÜP BİÇİMLİ

( Küp ve kesme biçiminde olan. | Kübizm akımına uyularak yapılan. | Küp biçiminde olan. )


- KÜÇÜM/MİKROP[Yun.] ile GİRMİK/VİRÜS[Fr./İng.]

( )

( MICROBE vs. VIRUS )


- KÜÇÜMSEME = DISDAIN, CONTEMPT[İng.] = MÉSESTIME[Fr.] = UNTERSCHÄTZUNG[Alm.] = DESPECTUS[Lat.]


- KUİNTET[Fr. < QUINTETTE] değil/yerine/= BEŞLİ


- KUKU[Fr.] = GUGUK


- KULAK ÇUKURU ile KULAK DIŞ BOŞLUĞU ile KULAK KEPÇESİ ile ...

( SADEFE-İ ÜZN[Ar.] ile SAHN[Ar.] ile SEDEFE[Ar.] )

( ... vs. ... vs. PINNA )

( CONQUE avec ... avec ... )


- KÜLT[Fr. < Lat.] değil/yerine/= TAPINÇ/TAPMA | DİN | DİNSEL TÖREN


- KUMANDA[Fr. < COMMANDE] ile KUMANDA[Fr. < COMMANDE]

( Komuta. İLE Elektronik araçları, belirli bir uzaklıktan yönetmeye yarayan kablosuz araç. )


- KUMAŞ DESENİNDE:
PÖTİKARE[Fr.][PİTİKARE değil!] ile/ve/değil/<> KAZ AYAĞI

( )


- KUMAŞ/DANTEL ile FİSTO[Fr.]

( ... İLE Elde ya da makinede işlenmiş, süslü şerit. | Dantele benzer süsleri olan bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan gömlek/bluz. )


- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]

( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu biçimde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )


- KUMAŞ ile JORJET[Fr.]

( ... İLE Bürümcük görünümlü, çok bükümlü, genellikle pamuk iplikleri ile dokunmuş bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan giyecek. )


- KUMAŞ ile MARKİZET[Fr.]

( ... İLE Bir çeşit ince ve çoğu çiçekli, pamuklu kumaş. )


- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]

( ... İLE Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği. | Bu iplikten yapılmış olan. )


- KUMAŞ ile MUARE[Fr.]

( ... İLE Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- KUMAŞ ile MÜFLONLU[Fr.]

( ... İLE İçinde keçe bulunan, çok kalın, yumuşak, parlak tüylü kumaş. | Bu kumaş geçirilerek yapılmış olan. )


- KUMAŞ ile MUSLİN[Fr. < Musul kentinin adından]

( ... İLE Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- KUMAŞ ile ORGANTİN[Fr.]

( ... İLE Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş. )


- KUMAŞ ile PAZEN[Fr.]

( ... İLE Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez. )


- KUMAŞ ile/ve/<> POLİSAJ[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Dokunmuş kumaşlardaki tarak izlerini yok etmek için bu kumaşları bir bıçaktan geçirme işlemi. | Parlaklık verme. )


- KUMAŞ ile SATEN[Fr. < Çince]

( ... İLE Atlas. | Atlas gibi parlak, pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- KÜMELEŞME/AGLOMERASYON[Fr.] ile KÜMELEŞİM/AGLÜTİNASYON[Fr.]/AGGLUTINATION[İng.]


- KUNDUZ/SUİTİ/KASTOR[< Fr. < CASTOR] ile DUCKBILL

( Yorkshire'da bulunan Beverly kasabası [< Beaver], adını kunduzlardan almıştır. [Bazı bilimkişileri Pennine ormanlarının yok olarak yerini Fens ormanlarına bırakmasını, XIII. yüzyılın başına kadar İngiltere'de yaşayan kunduzların varoluşuna bağlar.] )

( KUNDÜS, KAZIME-İ ZÂT-ÜT-TERKOVA ile ... )

( BÎDESTER/BÂDESTER, SEG-ÂBÎ ile ... )

( BEAVER vs. DUCKBILL )

( CASTOR FIBER cum ORNITHORHYNCHUS ANATINUS )


- KÜP[Ar.] ile KÜP[Fr./ing. CUBE]

( Su, pekmez, yağ vb. sıvıları ya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap. | Sarhoş. İLE Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen. | Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma. | Bu biçimdeki nesne. | Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi. | Bir sayının üçüncü kuvveti. [4³ = 4 x 4 x 4 = 64] )


- KUP[Fr. < COUPE] ile KUP[Fr. < COUPE]

( Giysi kesimi, kesimle verilen biçim. İLE Dondurma ve tatlıların konulduğu kap. )


- KUPA[Yun.] ile KUPA[Fr. < COUPE]

( Cam ya da seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak. | Bu bardağın alabileceği miktarda olan. | Altın, gümüş, bronz ya da kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap. | Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat yapıtı. | İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek. İLE Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan dört tekerlekli araba. | İki kapılı bir tür spor otomobil. )


- KUPON[Fr. < COUPON] ile KUPON[Fr. < COUPON]

( Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça. | Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri. | Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz ya da kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça. | İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş. İLE Yalnız bir giysilik dokunmuş ya da kesilmiş, üstün nitelikte kumaş parçası. )


- KUPÜR[Fr. < COUPURE] ile KUPUR

( Giyside kesim. | Kesik. İLE ... )


- KUR[Fr. < COURS] ile KUR[Fr. < COUR]

( Yabancı paraların, ulusal para cinsinden değeri. | Düzey. İLE Öteki cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. | Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onun zihnini ve gönlünü kazanmaya çalışma. )


- KÜR[Fr. < CURE] ile KÜR

( İyi bakım ve ilaç tedavisi. | Özel tedavi yöntemi. İLE İnatçı, hırslı kişi. )


- KURAL = KAİDE = RULE[İng.] = RÈGLE[Fr.] = REGEL[Alm.] = REGULA < REGERE[Lat.] = MANDO, REGLA[İsp.]


- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]


- KURAMSAL BİLGİ ile/ve ESTETİK BİLGİ ile/ve DEĞER/AKSİYOLOJİK[Fr.] BİLGİ

( THEORICAL KNOWLEDGE vs./and AESTHETICAL KNOWLEDGE vs./and AXIOLOGICAL KNOWLEDGE )


- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]


- KURD ile TENYA(SOLİTER SOLUCAN)/TENYA[Fr.]/DÎDÂN-I EM'A[Ar.]

( ... İLE Bağırsak kurdu. )


- KÜRİYUM[Fr. < CURIUM] ile KÜRİT[Fr. < CURIDE]

( Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir öğe. [simgesi: Cm] İLE Atom numaraları, 96 - 103 arasında bulunan öğelerin genel adı. )


- KÜRKAS[Fr. < CURCAS] değil/yerine/= HİNT FISTIĞI

( Sütleğengillerden, meyve çekirdekleri zehirli bir bitki. )


- KURS[Ar. < KURŞ] ile KURS[Fr.]

( Ağırşak. | Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek. İLE Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belirli bir süresi olan eğitim etkinliği. )


- KURS[Fr. < COURS] değil/yerine/= ÖĞRETİ/ÖĞRENEK


- KURS[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRENEK


- KÜRSÜ ile AMBON[Fr.]

( ... İLE İlkel bazilikaların sahnında vaaz yeri ya da kürsüsü. | Çağdaş Balkan ve Yunan kiliselerinde büyük kürsü. )


- KURUCU İKTİDAR ile "KURULMUŞ İKTİDAR"

( POUVOIR CONSTITUANT avec POUVOIR CONSTITUE )


- KURUL/HEYET[Ar.]/KONSEY[Fr. < CONSEIL]/ASAMBLE[ASSEMBLEE] ile KURULTAY/KONGRE[Fr. < CONGRES]

( Bir işi yapmak, yönetmek ya da bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk. İLE Ulusal ya da uluslararası bilimsel toplantı. | Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belirli sürelerle ya da gerektikçe yaptığı genel toplantı. | Eski Türklerde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis. )


- KURUNTU/YANILSAMA = VEHİM = ILLUSION[İng., Fr.] = ILLUSION, TÄUSCHUNG[Alm.] = ILLUSIO[Lat.] = DOXA[Yun.] = ILUSIÓN[İsp.] = MAYA[Sansk.]


- KURYE[Fr. < COURRIER] değil/yerine/= TAŞIYICI

( Genellikle elçilik postasını yerine ulaştırmakla görevli kişi. | Posta, kargo, mektup vb. gönderileri alıcıya ulaştıran kişi. | Uçakla gönderilen mektup, koli ya da havale. | Düzenli olarak ticari bir hizmet gören taşıt. )


- KUŞ ile KOLİBRİ[Fr. < COLIBRI]

( ... İLE Kolibrigillerden, Amerika'da yaşayan, çok renkli, geriye doğru uçma özelliği olan, uzun gagalı, küçük göçmen kuş. )


- KUŞAK = NESİL[Ar.] = GENERATION[İng., Alm.] = GÉNÉRATION[Fr.] = GENERATIO < GENERARE:DOĞURMAK[Lat.] = GENERACIÓN[İsp.]


- KUŞKU = DOUBT[İng.] = DOUTE[Fr.] = ZWEIFEL[Alm.] = DUBITATIO[Yun.]


- KUŞKU ile PSİKASTENİ[Fr.]

( ... İLE Aşırı kuşku. | Düşünce kararsızlığı. )


- KUŞKUCULUK = HİSBANİYE, REYBİYE = SCEPTICISM[İng.] = SCEPTICISME[Fr.] = SKEPTIZISMUS[Alm.] = SKEPTESTHAI[Yun.]


- KÜSKÜT[Fr. CUSCUTE] değil/yerine/= ŞEYTANSAÇI/BAĞBOĞAN

( Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz, asalak bir bitki. )

( CUSCUTA )


- KÜTİKÜL[Fr. < CUTICULE] ile KÜTİN

( Yaprakların iki yüzünde bulunan ve suyu sızdırmamasıla bitkinin kurumasına engel olan ince zar. | Kabukluların ve böceklerin örteneğinin koruyucu, kitinli katmanı. İLE Bitkilerin kütiküllerini oluşturan, geçirgen olmayan, bal mumu yapısında nesne. )


- KÜTİKÜL[Fr.] ile ...

( Yaprakların iki yüzünde de bulunan ve suyu sızdırmadığı için bitkinin kurumasına engel olan ince zar. )


- KUTSAL = KUTSİ, MUKADDES = SAINT, HOLY[İng.] = SAINT[Fr.] = HEILIG[Alm.] = SANCTUS[Lat.] = SANTO/TA[İsp.]


- KUTU[Yun.] ile KOLİ[Fr. < COLIS]

( İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap. | Bu kabın alabildiği miktarda olan. | Elektrik ya da telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap. | Birinde, bir yerde, bir şeyde iyi ya da kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz. İLE Posta paketi. | İçinde türlü nesne bulunan çeşitli büyüklükte paket. )


- KUTUR[Ar.]/DİYAGONAL[Fr./İng. < DIAGONAL/E] değil/yerine/= KÖŞEGEN

( Bir çokgende ardışık olmayan ya da çok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi. )


- KUVARS[Alm. < QUARZ] ile MOR YAKUT/AMETİST[Fr. < AMETHYSTE]

( Türlü silislerin genel adı. | Billurlaşmış silisin doğada çok yaygın bir türü. İLE Süs taşı olarak kullanılan, mor renkte bir kuvars türü. )


- KUVARSİT[Fr. < QUARTZITE] değil/yerine/= KUM TAŞI

( Kum tanelerinin kaynaşmasıyla oluşmuş bir tür tortul kayaç, kuvarsit. )


- KÜVET[Fr. < CUVETTE] ile JAKUZİ[< Jacuzzi]

( İçinde bazı şeyler ya da el yıkanan kap. | Banyoda içinde yıkanılan tekne. İLE Sağlık havuzu. )


- KÜVEZ/KÜWEZ ile KUVÖZ/KÜVÖZ[FR. < COUVEUSE]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Mağrur, kibirli kişi. İLE Erken doğan ya da zayıf doğmuş bebeklerin belirli bir döneme kadar içine yerleştirildiği araç. )


- KUVÖZ[Fr. < COUVEUSE] değil/yerine/= YAŞANAK


- KUYU ile ARTEZYEN[Fr. < ARTÉSIEN]

( Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur. | Toprağa kazılan derince çukur. | İçinden çıkılamayan durum ya da yer. | Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey ya da düşeye yakın bağlantı yolu. İLE Burgu ile delinerek açılan ve suyu yükseğe fışkırtan kuyu. )


- KUZİN[Fr. < COUSINE] değil/yerine/= KIZ YEĞEN


- LABİRENT[Fr. < Yun.]/YILANKAVİ ile DOLAMBAÇLI YOL

( Çıkış yeri, kolaylıkla bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı. | [mecaz] İçinden çıkılması güç ya da olanaksız durum, sorun. İLE ... )

( MAZE vs. MEANDER )


- LAGÜN[Fr. < LAGUNE] değil/yerine/= DENİZKULAĞI


- LAKONİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= DEYİM

( Kısa, özlü söz. )


- LAKTOZ[Fr. < LACTOSE] ile KOLOSTRUM[Fr. < COLOSTRUM]

( Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri [C12H22O11]. İLE İnsanın ve tüm memeli canlıların meme salgısına verilen genel ad. )


- LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]

( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )


- LAMBA[Yun.] ile STROBOSKOP[Fr.]

( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Dönme ve titreşim hareketi yapan bir nesneyi, kısa ve eşit aralıklarla aydınlatmaya yarayan araç. )


- LAMBADER[Fr. < LAMPADAIRE] değil/yerine AYAKLI LAMBA

( Genellikle odanın köşelerine konulan. )


- LANSE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK


- LANSMAN[Fr. < LANCEMENT] yerine TANITIM/SUNUM


- LANTAN[Fr. < Yun.] ile LANTANİT[Fr. < Yun.]

( Atom numarası 57, atom ağırlığı 138.9 ve yoğunluğu 6.1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir öğe. [Simgesi La] İLE Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57 ile 71 arasında olan, seyrek bulunan öğelerin genel adı. )


- LASTİK ile POLİÜRETAN[Fr.]

( ... İLE Yoğunluğu çok düşük cam, vernik, kauçuk ya da köpük görünüşündeki lastiğe benzeyen madde. )


- LÂTİFE ile/ve/||/<> İDİL ile/ve/||/<> İDİL[Fr. < IDYLLE] ile/ve/||/<> İDİL

( İncelik. | Güldürecek güzel söz ve öykü. İLE/VE/||/<> Hoş bir ırmak. | Nâzik ve sevgi dolu. İLE/VE/||/<> Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. İLE Şırnak iline bağlı ilçelerden biri. )


- LAV ile/ve/||/<>/> TÜF[Fr.]

( Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş nesneler, püskürtü. İLE/VE/||/<>/> Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı. )


- LAVAJ[Fr.] ile LAVMAN[Fr.]

( [metalurji] Bir işlem sonrasında, metal yüzeyleri su ile yıkama. | Bir örgeni, su vererek yıkayıp temizleme. İLE Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu iş için kullanılan araç ve sıvı. )


- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]

( Piroksen grubundan, doğal silikat. İLE Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı. )


- LEJYON[Fr. < Lat.] ile/değil/yerine KARA KUVVETLERİ

( Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM


- LEKTÖR[Fr.] değil/yerine/= OKUTMAN


- LENTO[İt.] ve LENTO[Fr.]

( [müzik] Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça. İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )


- LEVHA[Ar.] ile ANTERLİN/ENTERLİN[Fr.]

( ... İLE Basımcılıkta, satır aralarını denkleştiren ince kurşun levha. )


- LEZYON[Fr.] değil/yerine/= DOKU BOZUKLUĞU


- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME


- LİMON ile LİMONİT[Fr.]

( ... İLE Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit. )


- LİNİN[Fr.] ile ...

( Göze çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan, ağ biçimindeki ipliksi yapıya verilen ad. )


- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...

( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )


- LİSE[Fr.] değil/yerine/= BİLGİTEY


- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA


- LİTOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= TAŞBİLİM


- LOCA[Fr. < İt.] ile LOÇA[İt.]

( Bazı izleyicilerin oturdukları özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. İLE Gemilerin baş bodoslamalarının iki yanında, çapayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin geçtiği delik. )


- LOĞ/YUVAK/YUVGU/YUVGUZ ile/değil/yerine/= SİLİNDİR[Fr. < Yun.]/ÜSTÜVANE[Ar.]

( Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine koşut iki yüzeyin sınırladığı cisim. | Metalleri inceltmek, kumaşları parçalatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane. | Motorlu taşıtların motorunda, pistona güçlü bir itiş sağlamak ve gaz karışımının yandığı ya da patladığı yer. | Yollarda, toprak damlarda, yeri bastırmak ya da tarlalarda, toprakları ezmek için gezdirilen taş silindir. )


- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]


- LOJMAN[Fr. LOGEMENT] değil/yerine/= KURUM KONUTU

( Bir kuruluş ya da iş yerindeki çalışanlara, parasız ya da az bir kira karşılığında verilen konut. )


- LOKOMOTİF[Fr. < LOCOMOTIVE] değil/yerine/= ÖNYEDEN


- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


- MA'REC[Ar. çoğ. MAÂRİC] ile MAHREC[Ar. < HURÛC | çoğ. MAHÂR] / ÇIKAK[Ar.]

( Çıkacak yer, merdiven. İLE Dışarı çıkılacak kapı. | Ağızdan harflerin çıktığı yer. Çıkak, boğumlama yeri.[Fr. POINT D'ARTICULATION] | İlmiyye rütbesinden, İstanbul tarîk-i mevleviyetlerinin ilk pâyesi. | [mat.] Payda. )

( ... avec POINT D'ARTICULATION )


- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA


- MADEN/TAŞ/LİNYİT[Fr. < Lat.] KÖMÜRÜ ile/değil ODUN KÖMÜRÜ

( Madenleri odunla, maden kömürüyle ya da linyit kömürüyle eritmek olanaklı değil/di. İLE/DEĞİL Maden, ancak odun kömürüyle eritilebilir/di. )

( Bileşimindeki karbon oranı %60-70 olan, kahverengi ya da siyah, taşıl kömür. İLE Odunun kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür, mangal kömürü. )

( Jeolojik dönemler boyunca dönüşüme uğrayarak büyük bir kalori gücü kazanan, bitki fosillerinden oluşan doğal yakıt. İLE/DEĞİL Odunun, kömürleştirilmesiyle elde edilen, kalori değeri düşük kömür. )

( ... ile/değil ÂLÂS )


- MADERŞAHİ[Fars.]/MATRİARKAL[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ANAERKİL


- MAĞAZA ile/ve/<> REYON[Fr. < RAYON]

( ... İLE/VE/<> Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü. )


- MAGNEZYUM ile KELİFİT[Fr. < KELYPHITE]

( Atom numarası 12, atom ağırlığı 24,30, yoğunluğu 1,7 olan, gümüş renginde, parlak bir alevle yanan, çok hafif bir öğe. İLE Hidratlı doğal magnezyum silikat. )


- MAHKEME ile/||/<> AREOPAJ[Fr.]

( ... İLE/||/<> Eski Atina'da mahkeme. )


- MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]

( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )


- MAJÖR/MAJOR[İng./Fr.] değil/yerine/= BÜYÜK/ÖNEMLİ

( Büyük, önemli. | Bir makam, bir akort ya da bir aralığın oluşma biçimi. | Büyük önerme. )


- MAKYAJ[Fr.] değil/yerine SÜSLEM / YÜZ BOYAMA


- MALAKİT[Fr. MALACIHTE < Yun.] değil/yerine/= BAKIRTAŞI

( Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat. )


- MALAKOLOJİ ile/ve/||/<> HELMİNTOLOJİ[Fr. < Yun.]

( Yumuşakçalar bilimi. İLE/VE/||/<> Kurtbilim. )


- MALZEME[Ar.]/MATERYAL[İng. < MATERIAL / Fr. < MATERIEL] değil/yerine/= GEREÇ


- MANDA ile MANDA[Fr. < MANDATAIRE | İng. MANDATE/R]

( Susığırı. İLE Birinci Dünya SAvaşı'ndan sonra, bazı azgelişmiş ülkeleri, kendilerini yönetebilecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Uluslar Birliği adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )


- MANDA ile/ve/||/<> MANDA/T[Fr.]

( Su sığırı, camız/camış, dombay, kömüş. İLE Bir görevi emanet etme, vekâlet verme. )


- MANEVRA[Fr.] değil/yerine/= DÖNÜŞ/HAREKET

( Bir aygıtın işleyişini düzenleme, yönetme eylemi ya da biçimi. | Geminin bir yere yanaşmak ya da bir yerden çıkmak için yaptığı hareket. | Lokomotifin, katar katmak ya da katar dağıtmak için ileri geri giderek hattan hasa geçmesi. | Hareket, gidiş-geliş. | Asker birliklerini, savaşa hazırlamak amacıyla, arazi üzerinde yapılan geniş ölçüde savaş denemesi, tatbikat. | İstenilen amaca ulaşmak için tutulması gereken yol. )


- MANGANEZ[Fr. < Lat.] ile/ve/<> MANGANİN[Fr.]

( Atom numarası 25, atom ağırlığı 54,93, yoğunluğu 7,39 olan, 1244 °C'de ergiyen, doğada oksit durumunda bulunan, çeliği sertleştirmek üzere kullanılan, çok sert ve kırılgan bir öğe. Simgesi: Mn. İLE/VE/<> Manganezin, bakır ve nikelle yaptığı alaşım. )


- MÂNİ/MÂNİA[Ar.] ile MÂNİ[Ar.] ile MANİ[Fr. < Yun. MANİA]

( Engel. İLE 1.,2. ve 4. mısraları uyaklı(kâfiyeli) halk şiiri. İLE Tutku, düşkünlük, saplantı, taşkınlık. )


- MANİKÜR[Fr.] değil/yerine/= EL/TIRNAK BAKIMI


- MANİPLE[Fr.] ile/ve/=/<> MANİPÜLATÖR[Fr.]

( Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktığı süslü şerit. İLE/VE/=/<> Manipleyi kullanan kişi/görevli. | Maniple. )


- MANOMETRE[Fr. < Yun. MANOS: Seyrek, yumuşak. | METRON: Ölçü.] değil/yerine/= BASIÖLÇER


- MANŞET[Fr. < MANCHETTE] değil/yerine/= ÖNBAŞLIK


- MANŞET[Fr.] ile MANŞET[Fr.]

( Bir gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan bölüm, kolluk. İLE Gazetelerin ilk sayfalarının üst bölümüne, iri harflerle konulan başlık. )


- MANSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÖZENDİRME ÖDÜLÜ

( Bir yarışmada, konulan ödüle yeterli nitelikte görülmemekle birlite, anılmaya değer bulunan kişiye ya da yapıta verilen derece. )


- MANTAR ile BAZİDİYOSPOR[Fr. < BASIDIOSPORE]

( ... İLE Bazitli mantarların sporları. )


- MANTİS[Fr. < Lat.] ile MANTİS

( Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü. İLE Karides. )


- MANTO[Fr. < MANTEAU] ile TRUVAKAR/TRUAKAR[Fr. < TROIS-QUARTS]

( Kadın paltosu. İLE Kısa manto. | Kol boyu dirsek ile bilek arasında olan kadın giysisi. )


- MANYETİK[Fr. < Yun.] =/<>/< MANYETİT[Fr. < Yun.] =/<>/< MIHLADIZ/MIKNATIS[Yun.]

( Mıknatısla ilgili., kendinde mıknatıs özellikleri bulunan. =/<>/< Mıknatıs özelliği olan doğal demir oksidi. [Fe3O4] =/<>/< Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit. | Demiri çekme özelliği taşıyan ya da sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde. )


- MANYETO[Fr. < Yun.] ile/ve/<> MANYETOMETRE[Fr.]

( Sürekli bir mıknatısın manyetik alanıyla indüklenen elektrik üreteci. İLE/VE/<> Manyetik momentleri ve manyetik alanların momentlerini ölçmeye, karşılaştırmaya yarayan aygıt. )


- MANYEZİ[Fr. < Yun.] = MÜSHİL[Ar. < SEHL]

( Tıpta, iç sürdürücü olarak kullanılan, beyaz renkli, suda az eriyen, hiçbir tadı olmayan, magnezyum oksidinin başka bir adı. = Kolaylaştıran. | İshal veren, bağırsakları temizleyen, dışkıyı kolaylıkla dışarı çıkarttıran ilâç. )


- MANYEZİT[Fr. < Lat.] = LÜLETAŞI/ESKİŞEHİRTAŞI/DENİZKÖPÜĞÜ

( Doğal magnezyum silikat. = Kolayca yontulup işlenen, beyaz renkli doğal magnezyum silikat. )


- MARAZ[Ar. çoğ. EMRÂZ] ile MA'RAZ/MA'RIZ[Ar. < ARZ | çoğ. MAÂRIZ]

( Hastalık. | [mecaz] Dert, belâ, dayanılması güç durum. İLE Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer. | Bir şeyin bildirildiği yer. | Sergi, meşher. )

( ... vs. EXPOSITION )

( ... avec EXPOSITION )


- MARJ[Fr.] değil/yerine/= PAY

( Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan pay. | Yazılmış ya da basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk. )


- MARKAJ[Fr.] ile/=/<> MARKE[Fr.]

( Bazı takım oyunlarında, ayakla ya da gövdeyle, karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma. İLE/=/<> Bazı takım oyunlarında, karşı takımdaki oyuncuyu yakından izlemek, tutmak. )


- MARN[Fr.] değil/yerine/= PEKMEZTOPRAĞI

( Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç. | Üzüm şırasının tortularını çöktürmek için kullanılan, kil ile karışık kireçli toprak. )

( MARNLAMAK: Kireci az olan toprağın içine marn katarak daha iyi duruma getirmek. )


- MARON[Fr. < MARRON] değil/yerine/= KESTANE RENGİ


- MARŞ[Fr. < Cerm.] değil/yerine/= ÇIĞIRI


- MARŞ[Fr. MARCHE < Cerm.] ile MARŞ

( Askerlikte, yürüyüşe geçmek için verilen komut. | Ritmi, yürüyen birinin ya da topluluğun adımlarını anımsatan müzik parçası. | Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası. İLE Otomobil, kamyon gibi motorlu araçlarda, motoru işletme düzeneği. )


- MARS ile/ve/||/<> AREOGRAFİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Mars'ın yüzeyini inceleyen astronomi dalı. )


- MARTI[İt.] ile ALBATROS[Fr.]

( ... İLE 20 Albatros türü bulunmaktadır. )

( ... İLE En uzun süre ve en uzağa uçan kuşlardır. [Kanatlarını çırpmadan 6 gün boyunca süzülebilirler.] )

( ... İLE Çok büyük kanatları vardır. [Kanatlarını sabitleyen özel bir omuz kilidi sayesinde fazla kas enerjisi harcamadan açık tutabilirler.] )

( ... İLE Uyurken bile hareket halindelerdir. [Beyin yarımküreleri bu uykuya sırayla eşlik eder.] )

( ... İLE Üremeleri çok yavaştır. [İki yılda bir, tek bir kez yumurtlarlar.][Yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalardır.] )

( ... İLE 60 yıla kadar yaşayabilirler. )

( ... ile TUBINARES[Tüp burunlu], PROCELLARIIFORMES )

( MARTI [Richard Bach] kitabını okumanızı salık veririz. )

( Martı ile Albatros )

( BÜRKE ile ... )

( SEA GULL vs. ALBATROS )

( LARUS cum DIOMEDEA EXULANS )


- MASAJ[Fr.] ile/değil/yerine/||/<> OVMAK

( ... ile/değil/yerine/||/<> DELK )


- MASİF[Fr.] değil/yerine/= SOM

( Kütlesi, görünürdeki tüm oylumu kaplayan, kaplama ya da doldurma olmayan. )


- MASKOT[Fr.] değil/yerine/= "UĞURLU" EŞYA

( Uğur getireceğine inanılan şey. | Uğur sayılan kişi ya da hayvan. )


- MÂT[Fars.] ile MAT[Fr.]

( Satranç oyununda yenilme. İLE Parlak olmayan, donuk. )


- MÂT[Fars.] ile MAT[Fr.] ile MAT[İng.] ile MAT.

( Oyunlarda, taraflardan birinin yenilgisi. İLE Parlak olmayan, donuk. İLE Keçe, hasır. Üzerinde yatmaya/yer hareketleri yapmaya yarayan sağlam ve yumuşaklaştırıcı nesne. İLE Matematiğin kısaltması. )


- MATEMATİK[Fr.]/RİYAZİYE[Ar.] ile/ve/< GEOMETRİ[Fr. < Yun. GEO: Yer. | METRON: Ölçü.]

( GONİOMETRİ CETVELLERİ )

( Sayın İhsan Fazlıoğlu'nun yazılarını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MATRİS[Fr.] ile MATRİS

( Hesap ve kumanda işlemlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre. | İstatistikte, bir elemanlar topluluğunun düzenlenmiş biçimi. | Gerçek ve karmaşık sayıların, dikdörtgen biçiminde tablosu. | Baskı yoluyla teksir için kullanılan, girintili çıkıntılı, metal ya da mukavva kalıp, baskı kalıbı. İLE ... )


- MAYMUN ile/ve PRİMAT[Fr.]

( ... İLE/VE Tüm maymun türlerini içine alan memeliler takımı. )

( Gebelik süreleri 180-270 gündür. İLE/VE ... )

( Amazonlar'da 150 çeşit maymun bulunmaktadır. )

( PİÇİN: Maymun yavrusu. )

( Maymun ile/ve ... )

( )

( KIRD[çoğ. AKRÂD, KIREDE, KURÛD] ile/ve KIREDE )

( BÛZÎNE/BÛZİNE/BÛZNÎNE/PÛZÎNE, BEHNÂNE ile/ve ... )

( MONKEY/APE[İnsansı maymun.] vs./and PRIMAT )

( EL MONO con/y ... )


- MAZOŞİST/MAZOŞİZM[Fr., İng.] değil/yerine/= ÖZEZER/LİK


- MÂZÛ[Fars.]/CYNIPS[Fr.] ile ...

( Mazı böceği denilen bir böcek. )


- MEÇ ile MEÇ[Fr.]

( Düz ve ensiz kılıç. İLE Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu. )


- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS

( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )


- MEFKÛREVÎ[Ar.]/IDEAL[İng., Alm., İsp.]/IDÉAL[Fr.] değil/yerine/= ÜLKÜ/SEL


- MEGATON[Fr., İng.] ile MEGAVAT[Fr., İng.]

( Bir milyon ton değerinde kütle birimi. [Simgesi: Mt] | Nükleer bir bombanın ya da merminin gücünü ölçmeye yarayan birim. İLE Bir milyon vat değerinde elektrik güç birimi. [Simgesi: MW] )


- MEKANİK[Fr. < Yun.] ile MEKANİZE[Fr.] ile MEKANİZMA

( Kuvvetlerin özdekler ve devinimler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı. | Denge ve devinim kurallarıyla ilgili. | El ya da makine ile yapılan. | [mecaz] Düşünmeden yapılan. İLE Savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış kıta ya da birlik. İLE Belirli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ ya da parçalar bileşimi, düzenek. | Örgenlerin işleyiş biçimi. | Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm. | [mecaz] Oluş, ortaya çıkış, işleyiş. )


- MEKANİK ile/ve/||/<> KİNEMATİK[Fr. < CINEMATIQUE]

( ... İLE/VE/||/<> Nesnelerin hareketlerini yörünge, hız ve ivme vb. konular bakımından inceleyen mekanik kolu. )


- MEKANİZMA ile/değil METABOLİZMA[Fr. < Yun. METABOLE: Değişme.]

( ... İLE/DEĞİL Canlı organizmada ya da canlı gözelerde, hareketi, enerjiyi sağlamak için oluşan, dirimbilimsel ve kimyasal değişimlerin tümü. )


- MELANKOLİ[Fr. < Yun. melan/kara + khole/safra] değil/yerine/= KARASEVDÂ/MALİHULYA[Ar. < Yun.]

( Kara Sevdâ/Safra. | Kuruntu. )


- MELAS[Fr. < İsp.] ile ...

( Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa. )


- MELEZ[Ar. < MELES]/METİS[Fr.] değil/yerine/= KIRMA/AZMA/ARADA


- MELEZ[Ar.]/METİS[Fr.] ile MESTİZO

( ... İLE Kızılderili-İspanyol melezi. )


- MELODİ[Fr. < Lat. < Yun.] değil/yerine/= EZGİ


- MEMELİ/LER ile YUMURTLAYAN/LAR

( Kendi boyuyla karşılaştırıldığında en küçük yumurtayı yumurtlayan hayvan devekuşu [kendi ağırlığının %1.5'undan hafiftir], en büyük yumurtayı yumurtlayan benekli küçük kividir. [kendi ağırlığının %26'sı kadardır] )

( Herhangi bir hayvan tarafından yumurtlanmış en büyük yumurta [dinozorlar da içinde] Madagaskar'da yaşayan Fil Kuşu[Lat. Aepyornis maximus]'na aitti. [Soyu 1700'de tükenmiştir] [9 litre oylumda, 180 tavuk yumurtasına denktir.] )

( ZÂT-ÜS-SEDÂYÂ/HAYVÂNÂT-I SÜTVER/SÜTVER/SÜTDAR HAYVÂNÂT ile HAYVÂNÂT-I BEYZA/ZÂT-ÜL-BEYZ/YUMURTA VAZ )

( MAMMALS vs. OVIPAROUS )

( MAMMIFÈRES avec OVIPARES[< Lat. < OVUM: Yumurta. + PARERE: Doğurmak.] )

( SÜDYİYYE[< SÜDÎ] ile BEYUDİYYAT/BEYDİYYAT )

( STANADHARI[STAN: Meme. + DHARI: Taşıyan, sahip olan.] ile ANDAJ[AND: Yumurta.] )


- MENAJER[Fr. < MENAGE] ile/değil MENEJER[İng. < MANAGER]

( Yemek düzeninde [menaj], masada bulunması gereken araçların genel adı ve/ya da yedeklerinin bulundurulduğu küçük dolaplar. İLE/DEĞİL Yürütücü, yönetici, işgüder. )


- MENAPOZ/MENOPOZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YAŞDÖNÜMÜ


- MENDELEVYUM[Fr. < Mendeleyev'in adından]

( Atom numarası 101, kütle numarası 256 olan, izotopu 1957'de yapay olarak elde edilmiş olan öğe. [Simgesi: Md] )


- MENENJİT[Fr.] ile ...

( Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, ense katılaşması, sayıklama gibi belirtilerle ortaya çıkan beyin zarları yangısı. )


- MENSÛCÂT[Ar.]/TEKSTİL[Fr.] değil/yerine/= DOKUMA/LAR / KUMAŞ/LAR


- MENTALİTE[Fr.]["MANTALİTE" değil!] değil/yerine/= ANLAYIŞ, BAKIŞ, ALGILAMA


- MERHAMET[< RAHM] = CLEMENCY, MERCY[İng.] = CLÉMENCE[Fr.] = MILDE[Alm.] = CLEMENTIA[Lat.]

( Şefkat gösterme, acıma. | Birini esirgeme. )


- MERİDYEN[Fr. < MERIDIÉN] ile/ve/||/<> KOŞUT/MÜVÂZİ/MÜTEVÂZİ/PARALEL[Fr. < PARALLÈLE]

( Ekvatoru dik olarak kestiği ve iki kutup noktasından geçerek dünyayı çevrelediği varsayılan daire. İLE/VE/||/<> Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen. | Başlangıç meridyenine birer derecelik açılarla çizilen, Ekvator’a koşut ve arasında 111 km’lik uzaklık bulunduğu varsayılan çemberlerden her biri. | Aynı zaman içinde gelişen ya da aynı özellikleri gösteren olay, düşünce vb. )

( 180 ile/ve/||/<> 360 )


- MERİSTEM[Fr.] değil/yerine/= SÜRGEN DOKU

( Bitkilerde, kök ve sapların, gelişebilecek durumda olan uc bölümlerindeki, çok yüzlü, kolay üreyebilir hücrelerden oluşan bir doku türü. )


- MERKEZKAÇ/SANTRİFÜJ[Fr. < Yun. KENTRON: Merkez. | SOOMA: Gövde.] değil/yerine/= ÖZEKKAÇ

( Merkezden uzaklaşan. )


- MERMER ile KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/BEKTAŞİTAŞI/ALBATR[Fr. ALBÂTRE < Yun.]

( ... İLE Parlatılmaya uygun, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir çeşit mermer. )


- MERMİ ile ŞARAPNEL[Fr. < SHRAPNEL]

( ... İLE Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi. )


- MEŞÂİYUN[Ar.] ile PERİPATETİZM[Fr. < Yun. PERIPATEIN: Gezinmek.]

( AKLI KILAVUZ SAYANLAR )


- META[Yun.] ile METÂ'[Ar. < EMTİA]

( Öte. İLE Satılacak mal/eşya. | Elde bulunan var olan, anamal/sermaye. )

( QUAND, QUANDO avec ... )


- METAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< AMETAL[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/>< YARI METAL ile/ve/||/<>/>< SOYGAZ/ASALGAZ

( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. Oksijenli bileşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden. | Dizgi makinelerinde, satırları oluşturmak için ergitilen antimon ve kurşun alaşımına verilen ad. İLE Metal olmayan öğeler.[klor, fosfor, oksiyen] İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/>< ... İLE/VE/||/>< ... )

( * Tel ve levha durumuna getirilebilir.
* Isı ve elektriği iyi iletir.
* Parlaktır.
* Oda koşullarında, katıdır.[Cıva dışında]
* Atomik yapıdadır.
* Kendi aralarında bileşik yapmazlar, alaşım oluşturur.
* Ametallerle iyonik bağ yapar.
* Bileşik yaparken, elektron vererek, + yüklü [katyon] oluşturur.
* Son yörüngelerindeki elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 1, 2 ya da 3'tür.

İLE/VE/||/><

* Tel ve levha durumuna getirilemez.
* Isı ve elektriği iyi iletmez.
* Mattır.
* Oda koşullarında, katı, sıvı ve gaz durumdadır.
* Molekül yapıdadır.
* Kendi aralarında kovalent bağlı bileşik yaparlar.
* Metallerle iyonik bağ oluşturur.
* Elektron alarak, - yüklü [anyon] oluşturur.
* Son yörüngelerinde, elektron sayısı [değerlik elektron sayısı] 5, 6 ya da 7'dir.
* Periyodik cetvelin sağında bulunur.

İLE/VE/||/<>

YARI METAL
...

İLE/VE/||/><

* Oda koşullarında, hepsi gaz durumundadır.
* Kararlı yapıya sahiptir, kimyasal etkileşime girmez.
* Bileşik oluşturmaz.
* Tek atomludur.
* Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür.
* Son yörüngelerinde, 8 elektron bulundurur.[Helyum dışında]
* Işığı geçirir.[Saydamdır]
* Isı ve elektriği iletmez.
* Periyodik cetvelin 8A öbeğinde bulunur. )


- METAL[Fr. < Yun.] ile METHAL[Ar. < MEDHAL]

( Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren nesne; maden. | Bu nesneden yapılmış olan. | Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı. İLE Giriş yeri, giriş. | Bir binâ ya da binâ bölümünde ilk girilen ve asıl bölüme geçişi sağlayan yer, giriş. | Boğaz, körfez, tünel, geçit, sokak gibi yerlerin girişi, ağız. | Bir kitabın başında ayrıca yer alan, yapıtı ve içindeki konuları açıklayıcı bölüm, başlangıç, giriş, takdim, girizgâh. | Bir ilme başlangıç ya da hazırlık amacıyla yazılmış kısa ve özlü yapıt, risâle. | Bir işe karışma, parmağı olma, etkisi bulunma. | Türk mûsikîsinde fasıl başlarında peşrev yerini tutan, peşrevden daha kısa ve çok daha serbest olan beste. )


- METAL ile ALAŞIM

( Yüksek ısı ve elektrik iletkenliği olan, ağır, sert, parlak, haddeden çekilebilir, [biçim değiştirmeye yatkın] ve katyon oluşturma eğilimi gösteren öğeler. İLE En az bir bileşeni metal olan iki ya da daha fazla öğenin birlikte eritilmesi sonucunda oluşan, metalik özellikleri saf bir metalden farklı olan katı karışım. )

( METAL vs. ALLOY )

( LE MÈTAL avec ALLIAGE )

( METALL mit LEGIERUNG )


- METALİK/METALOİT[Fr.] değil/yerine/= MADENSEL


- METAMORFOZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= BAŞKALAŞMA


- METAN[Fr. < Yun.] değil/yerine/= BATAKLIK GAZI

( Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz.[CH4] )


- METASTAZ[Fr.] değil/yerine/= YAYILMA/SIÇRAMA


- METAZORİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ZORLA


- METELİK[Fr. < Yun.] -ile

( İlk kez 1828'de basılmış, on para değerindeki bakır sikke. [Sultan Reşat zamanında basılan son metelik nikeldir] )


- METEOROLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KALIKBİLİM/HAVABİLGİSİ

( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmelerini, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olayları inceleyen fizik dalı. )


- METEOROLOJİ[Fr. < Yun.] ile METROLOJİ

( Kalıkbilim, hava [durumu] bilgisi. İLE Ölçübilim. )


- METİL-[Fr.] ile METİLEN[Fr.] ile METİLİK[Fr.]

( Yapısında metil kökü bulunan bileşikleri adlandırmakta kullanılan ön ek. İLE Metanın iki hidrojen atomunu yitirmesiyle türeyen bir kök. [CH2] İLE Metan bileşimlerinin sıfatı. )

Bugün[28 Ekim 2025]
itibarı ile 2.906 başlık/FaRk ile birlikte,
2.906 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(8/13)