
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
İLK SÖZCÜĞÜ
DEĞİŞKENLERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 8340 başlık/FaRk ile birlikte,
10521 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/9)
- (AYNI/FARKLI) HATALAR İÇİN:
"KİMSEYE GÜVENMEMEK" ile/değil/yerine İKİ KEZ GÜVENMEMEK
- (B)İLİM'DE 3 KARIŞ:
1. KARIŞ ve/||/<>/>/< 2. KARIŞ ve/||/<>/>/< 3. KARIŞ
( Kibirlendirebilir. VE/||/<>/>/< Alçakgönüllü yapar. VE/||/<>/>/< Hiçbir şeyin bilinmediği bilinir. )
- (BAZI) "ATASÖZÜ" değil/yerine AT, O SÖZÜ!
( "Kızını dövmeyen, dizini döver." DEĞİL/YERİNE ... )
- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK
( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )
- (ÇEŞİTLİ) BİTKİSEL/HAYVANSAL YAĞLAR yerine ZEYTİNYAĞI!
( )
- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ
- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK
- (HER GÜN) GERİNMELİ ve ESNEMELİ!
- (HERŞEYE) BURNUNU SOKMAK/SOKUYOR OLMAK ile/ve (HERŞEYE) MAYDANOZ OLMAK
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- (SEVDİĞİN)(BİR ŞEYİ)TOK KARNINA YEMEK ile/yerine AÇKEN (KARARINCA) YEMEK
- (TORNA) VİDALARDA:
DÜZ ile YILDIZ
( ON SCREW(DRIVER): SLOTTED vs. PHILIPS )
- (TÜYLERİ/M) DİKEN DİKEN
- [AKLINIZA] "HERHANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN" değil "HANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN"
- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN
- [daha önce] "ALTINI ÇİZMEK(/ÇİZDİKLERİMİZİN)" ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< ÜSTÜNÜ ÇİZMEK
- [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE
- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR
( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )
- [Fr. < Yun.] MAYOZ (BÖLÜNME) ile MİTOZ/KARYOKİNEZ (BÖLÜNME)
( ... İLE Çokgözeli canlılarda, gözenin, belirli evrelerden geçerek çoğalması. )
(
ile
)
( )
( )
- [hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/</=/hem de YAPABİLMEK
( Bilmek, yapabilmektir! )
( Bildiklerimiz, yapabildiklerimizdir. )
( TO KNOW vs./and/||/<>/>/=/also ABLE TO DO )
- [İt.] BAS ile BASBARİTON ile BARİTON ile TENOR ile KONTRTENOR
( En kalın, eril seleni. | En kalın sesli orkestra çalgısı. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, buna karşın, basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen eril seleni. İLE Bas ve tenor selenleri arasında bulunan eril seleni. İLE En tiz ya da en ince eril seleni. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen ve buna karşılık basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen bir eril seleni. )
- [KAMUSAL MAL'DA] KÖY ORTA MALLARI:
OTLAK ile/ve/||/<> YAYLAK ile/ve/||/<> KIŞLAK ile/ve/||/<> BALTALIK
- [KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET
( DÂL Bİ'L-İBÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İŞÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'D-DELÂLE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İKTİZÂ )
- [ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN
( )
- [ne yazık ki]
GELENEKSEL KİŞİ ile MODERN KİŞİ
( Ebeveynlerine tapar. İLE Çocuklarına tapar. )
- [ne yazık ki]
SEVGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLETİŞİMSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLGİSİZ/LİK
( [kişileri] Geçimsiz yapar. İLE/VE/||/<> Birbirine düşman eder. İLE/VE/||/<> Güzellikleri yok eder. )
( [ne yazık ki] Bireyleri sevemeyenler, "insanlık" kavramına sığınır... )
- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET
- [ne yazık ki]
KONULARI/AYRINTILARI/OLAYLARI/SORUNLARI:
ABARTMAK ile SAPTIRMAK ile TIRMANDIRMAK
- [ne yazık ki]
LÂNET ETMEK, LÂNET OKUMAK ["NALET" değil!]/MELÂNET[Ar. < LA'N] değil/yerine/= BÜYÜK KÖTÜLÜK/İLENÇLİK/KARGIŞLIK, KARGIMAK/UZAKLAŞTIRMA
- [ne yazık ki]
!GASP ile/ve/||/<>/> !KARMANYOLA[İt. < CARMAGNOLA]
( Bir nesneyi, sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma. İLE/VE/||/<>/> Kent içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk. )
- [ne yazık ki]
!KIYIM ile/ve/||/<> !"YIKIM"
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ:
BATI TÜRÜ ile DOĞU TÜRÜ
( Sermaye yoğun. İLE Emek yoğun. )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA
( POLEMOS ile STAZIS )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ
( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )
- [ne yazık ki]
!SUÇLAMA ile !KARALAMA
- [ne yazık ki]
"... FELSEFESİ" ile/ve/||/<> "... SANATI" ile/ve/||/<> "... DUYGUSU" ile/ve/||/<> "... DİLİ" ile/ve/||/<> "... AKLI"
( Ne yazık ki, her durum ya da sözcüğün yanına/sonuna bu üç sözcüğün "getirilmesi/kullanılması", çok yaygın görülmektedir. Öncelikle kendimizden başlayıp bu yanlıştan ve kötü alışkanlıktan kurtulmak ve uzak durmak gerekiyor!
OLMAZ!
- ADÂLET "DUYGUSU/SANATI"
- ...[NESNE] "FELSEFESİ" )
- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK
( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )
- [ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI
- [ne yazık ki]
"GÜCÜN MEDYASI" değil/yerine/>< MEDYANIN GÜCÜ
- [ne yazık ki]
"KİŞİSELLEŞTİRME" "YANSITARAK KİŞİSELLEŞTİRME"
- [ne yazık ki]
"KORKUYU, ÖFKE İLE YATIŞTIRMAK" ile/ve/||/<> "ÖFKEYİ, KORKU İLE YATIŞTIRMAK"
- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"
( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )
- [ne yazık ki]
"OHAL" > BU HAL
- [ne yazık ki]
"YARGILAYAN" SAVUNMA ve/||/<> SAVUNULAN "YARGILAMA"
- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK
- [ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK
- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA
( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK
- [ne yazık ki]
ACELE İŞ = ŞIPIN İŞİ
( Özensiz, acele yapılan iş. )
- [ne yazık ki]
AHLÂKSIZ ile İKİ KERE AHLÂKSIZ
( Bir kişi, dindar bilindiği halde, ahlâklı değilse, ya bâtıl bir inanca, "din" adı vermektedir, ya da sahtekârdır. )
- [ne yazık ki]
AKILLILARIN DURUMU ile/ve/||/<> APTALLARIN TUTUMU
( [ne yazık ki] Sürekli, kuşku içinde. İLE "Küstahça, kendinden emin." )
- [ne yazık ki]
AY VE YILDIZ İSTER/SİN ve/||/<>/> BUNLARI DA GÜNDÜZ OLSUN DİYE İSTER/SİN / BEKLER/SİN
- [ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"
( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )
( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )
- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK
- [ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN
- [ne yazık ki]
DERE/IRMAK SELLERİ ile/ve/||/<> DAĞLIK ALAN (KURU VADİ) SELLERİ ile/ve/||/<> KENT SELLERİ ile/ve/||/<> KIYI SELLERİ ile/ve/||/<> BARAJ SELLERİ
- [ne yazık ki]
DİKENLİ TELLER(/SİYE[N]Ç) ile/ve/||/<> JİLETLİ TELLER
( DİKENLİ TELLER
Madenlerden tel ekme tekniğini bulmakla yetinmeyen kişi, bu icadından çeşitli sanat ve sanayi
dalları yarattı. Kafes ve kümes telinden, gelin ve telgraf teline uzanan tel türlerinden biri de dikenli teldir. Kadayıf telinden çok devedikenine benzeyen dikenli tele "teldikeni" de
denebilirmiş ama, adı konmuş bir kere, değişmesi zor. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen
dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında kullanılmış. Kimi ülkeler telin üretimini, kimi
ticaretini yasaklamış; ötekiler de tüketimi. Ülkemizde dikenli telle ilgili yasal kısıtlamalar
olup olmadığı kesin bilinmiyor. Ancak nerede "yasak" levhası varsa onun yakınında dikenli tel
örgü bulunması yabancı konuklarımızın hemen dikkatini çekiyor. Çünkü, yasak ya da tehlikeli
bölge simgesi olan dikenli telin tüketim düzeyi, ülkenin kültür düzeyi ile yapısal ve açısal
sorunlarını gösteriyor. Filtreli sigara ve Calcium(kuvvet) iğnesi türünden Frenk icatlarına
fazlaca düşkün olan milletlerin dikenli tel tüketme eğiliminin giderek yükseldiği saptanmış.
Yakın geleceğin üst düzey devlet yöneticiliğine aday olan sevgili evlatlarımıza karşı dikenli
telin saldırganca kullanıldığı da anlaşılmış. Üstelik, eskiçağlarda "dikendutu" olarak bilinen
böğürtlen çitleri yerine, günümüzde dikenli telörgüler kullanılması da çocuklarımızı hiç mutlu
etmiyormuş. Nüfusunun yüzde elli oranında şehirli, yüzde yetmiş oranında okuryazar olmasıyla
övünen Türkiye'deki dikenli tel tüketimi, plancılarla iktisatçıların tüylerini diken diken eden
bir artış hızına ulaşmış. Kesin olmayan ilk hesaplamalara göre yıllık yüzde yüzyirmisekiz
dolayındaki tüketim artışı, resmi enflasyon rakamlarını üçe katlayabilen tek tüketim kalemidir.
Bu denemede, dikenli telin şehir halkı ile topluma etkileri üzerinde durulmakta, güncelleşen
milli soruna medeni bir çözüm yolu aranmaktadır.
Dikenli telin güvenilir tarihçesi ne yazık ki hâlâ yazılmamış. Tüm bildiklerimiz, yabancı dillerdeki
ünlü ansiklopedilerden aktarılıyor. İlk üretim patenti 1874 yılında alınmış. Amerikalı mucit,
madeni tele diken takmanın teknik kolayını (aletini) bulmuş. Erkeksi görüntüsünü vurgulamak
için, bu yeni icada "sakallı tel" adı verilmiş. Çoğu sakallı olan yiğitlerimiz, Birinci Dünya
Savaşı sırasında Mısır'da tanıştıkları yeni silaha "dikenli tel" adını koymuşlar. Sakalın traş
çaresi var da dikeninki yok. Dikenli tel örgüler, o gün bugündür, düşmanlara, kaçakçılara,
hırsızlara, savaş esirlerine tutuklulara, gözaltına alınanlara karşı bir güvenlik önlemi (aracı)
olarak, inşaat şantiyelerinde, Hazine'den tahsisli resmi konutlarda, spor-eğitim ve turizm
tesislerinde, yasak ve hassas bölgelerde, saray, köşk, müze ve çocuk bahçelerinde kullanılıyor.
Kendi ülkelerinde dikenli teli belki hiç görmemiş olan kimi diplomatlar, bizdeki yaygın
kullanıma özenerek, Kançılarya ve Rezidansların bahçe duvarlarını dikenli tellerle takviye
etmeye başlamışlar. Bilinen çoğu örnek olaylar, dikenli tel çitlerin, aslında etkili olmadığını
ve sadece "yasak" anlamında kullanıldığını ortaya koyuyormuş.
Genellikle güvenilir kaynaklardan alınan derlenen doğrulanmamış bilgilere göre, 1890'da 2000 ton
olan dünya dikenli tel üretimi, 1930'da yaklaşık 200.000 tona, 1980'de 22.888.900 metrik tona
ulaşmış. Avrupa, Akdeniz ve İslam ülkeleri arasındaki tüketim hızı artışında Türkiye yıllardır
ilk sıraları koruyormuş. BM istatistikleri, sanayi ülkelerinde üretilen üstün nitelikli dikenli
tellerin daha çok gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyormuş. Sivil amaçlı projelerde,
DT-7-ASA 9000 TSE standardına uygun (galvanizli çelikten yapılmış) piyasada "Kirpi" mal diye
bilinen ithal mallar ihracatında adı geçen ülkeler, dikenli tel kullanılmasını tümden yasaklamışlar.
Hatta, et ve süt paketleri üzerinde "Dikenli telsiz çiftliklerde üretilmiştir" damgası vuruluyormuş.
Afrika İnsan Hakları Derneği'nin 1986 tarihli araştırması da, dikenli telin hayvanlardan çok
yurttaşlara ve şehirlilere karşı kullanıldığı gerçeğini ortaya koymuş.
İlk "Dikenli Tel Yasası" 1894'te İngiltere'de yürürlüğe girmiş. Yasa, dikenli telin insana ve
hayvanlara zarar verecek biçimde kullanılmasını yasaklamış. Meskûn yerlerde ve yol kenarında kurulu
tel örgüler kaldırılmış, yasaya uymayan kişi ve kurumlara ağır cezalar kesilmiş. Yasa başarılı olmuş.
Medeni ülkelere sokulmayan dikenli teller, günümüzde artık medeniyet merkezi sayılan şehirlerde
görülüyor. "Gülü seven dikenine katlanır" sözü uyarınca, dikenl tel, en çok da, anıt ve sanat
yapıları, okullar, luna-parklar ile çocuk bahçelerinde "yasak" (girilmez/geçilmez/dokunulmaz)
anlamında kullanılıyor. Kime karşı, neden yasak? Malı mı koruduğu yoksa canı mı sakındığı?
belirsiz olan yasağın kendi, tehlikesinden büyük bir simge! "Dikkat Köpek Var!" ihbarı gibi,
"Dikkat Dikenli Tel" diye uyarmak gerekir hemşerileri.
Dikenli telden korunmak için neler yapılabilir? Telin dikenlerini traşlayan elektriklitraş makine
patenti 1974'te alınmışsa da, yapılan pazar araştırmaları sonunda, talep azlığı nedeniyle
üretime geçilememiş. Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği'nin dergisine göre, en basit ve
ucuzundan bir tel makası ve iki kalifiye işçi ile yaklaşık 200.000 metrelik tel örgünün üç günde
kesilip kaldırılacağı; diken-traş makinelerine hiç ihtiyaç bulunmadığı anlaşılmış. Bu yüzden
diken traşlama makinesi yerine, çim-biçme makineleri alınması tavsiye ediliyor.
En kolay ve etkili çözümü Türk çocukları bulmuş. Dikenli telleri, birer yay teli gibi gerip
birbirine bağlayarak tel örgülerde 40-50 santimetrelik pencereler açmayı öğrenmişler. Çok büyük
değil ama geçmeye yetiyor. Gönüller şen olsun! Büyüklerce tasarlanan tel engellerin çocuklara
karşı etkili olmadığı görülüyor. Uzun sözün kısası, dikenli tel, öyle aşılmaz, geçilmez, sağlam
ya da dayanıklı bir engel değildir. Tırmalar, yaralar, belki sakatlar ama kararlı kişileri
durduramaz. Hele bizim mahalle çocuklarını asla!
Dikenli telle yıllardır içli-dışlı yaşamaya alışmış bir toplumdaki dikenli tel alışkanlığı nasıl
giderilebilir? Günlük yaşamımızın parçası olan tellerden vazgeçilebilir mi? Şili, Peru ve
Uruguay'daki ilk denemeler, yasağın karaborsaya yol açtığı ve milli standarda uymayan malların
piyasaya sürüldüğünü göstermiş. Halkın taklitlerden sakınması güçleşmiş. Ayrca, "Dikenli tel
kullanmak yasaktır" levhalarının dikenli telle çevrilmesi de -resmi tüketimin artmasına yol
açarken- muhalefet basınında çıkan karikatürlere konu olmuş.
Dikenli telin sakıncası yalnızca ele-göze batmasından, gelip geçen vatandaşların elbise ve eteklerini
yırtmasından, her ay yüzler ve binlerce çocuğa yok yere tetanoz serumu yapılmasından ibaret
değildir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, dikenli telin gelişigüzel kullanımından doğan duygusal
tepki ve manevi yıkıntılardır. AT ülkeleri, Belediyeler Biriği Genel Kurulu, dikenli telle korunmuş
kent mekânlarının, hemşeriye hakaret, çocuklara saldırı, milli onura saygısızlık, kamu yararına
"muzır" olduğuna karar vermiş.
Güney Amerika'da 1985'te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, dikenli telli şehirlerde yetişen
çocukların, küçüklerini sevmediği, büyüklerini saymadığı, vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği
görülmüş.* Yakın Doğu'nun Sincan özerk yöresinde at koşturan soydaşlarımızla geçen yaz yapılan
bilimsel söyleşide, Uygurlar'ın dikenli tel örgüleri hiç bilmedikleri anlaşılmış. New York
Belediyesi de, Batı Yakası'nın Öyküsü filminden sonra okul bahçeleri çevresindeki tel
örgüleri tümden kaldırmaya karar vermiş. Çünkü bu okullarda yetişmiş çocukların 2-3 katlı
binalara merdivensiz tırmandıkları görülmüş.
Dikenli telden yapılmış en ünlü engel, Birinci Savaş'ta Avusturya (Alp) Cephesi'nde savaşan ve
zafer kazanan İtalyan piyadelerinin "Konçertino" (Küçük Konçerto) adını verdikleri
istihkam (savaş) aracıdır. Akordiyon körüğü gibi açılıp kapanabilen, rüzgarlı kış gecelerinde,
memleket ezgilerini anımsatan özlem dolu sesler çıkaran dikenli kangallar bir dönem Napoliten
serenadlar kadar ün kazanmış. İtalyan savaşçılarn kara mizahı, medeniyet yolunda ilerleyen
insanlık onuru için görkemli bir esin kaynağı olabilir mi? diye düşünüyorum.
Fantastik çözüm yolları geliyor insanın aklına. Önce, dikenli tel örgülerin önünde ya da
arkasına yerleştirilecek sanayi tipi, kuvvetli hava üfüren vantilatörlerle, dikenli tellerin
müzik yapma gücü kanıtlanabilir ve amatör müzikseverlerin bu telleri dev akordiyonlar gibi
çalması sağlanabilir. İkinci ve daha etkili çözüm yolu olarak şehir merkezi (Centrum) çevresinden
sökülecek dikenli tellerden yapılacak Santurlar, Belediye konservatuvar öğrencilerine parasız
dağıtılabilir. Hele bir düşünün, değerli dostlarım: "Konser ya da Konçerto alanı: Giriş Serbesttir!
Alışageldiğimiz, dikenli yasaklar yerine kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?
Yasaklar konusunu işleyip de, dikenli tel örgülere yer vermeyen kimi usta sanatçılarımıza buradan
kişisel bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yaşar Kemal gibi yazarlar, dikenli tel yasaklarına karşı
bir kampanya açabilir. Kampanyanın koordinatörlüğünü belirlemek üzere uluslararası yarışmalar
da düzenlenebilir. Belediye Başkanlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Zabıta Amirliği'nin açılacak
yarışmaya danışman olarak katılması sağlanabilir. En çok (kilo ya da kilometre) dikenli teli en
kısa zamanda söküp kaldıran yerel örgüte, çocuk ve yaşlı hemşerilerden kurulu yarışma jürisi
tarafından Büyük Belde Belediyeler Birliği (BBBB)'nin Başarı Beratı (BB) verilebilir. Yarışmayı
kazanan örgüt bandosu ile Konservatuvar Santur Heyeti'nin şehir merkezinde konserler vermesi de
düşünülebilir. Tanıtma Vakıflarımız, yeni spor dalının, Akdeniz ve Balkan Oyunları ile Olimpiyat
programına alınması için harekete geçirilebilir. Uluslararası yarışmalardaki ulusal başarılara
yıllardır özlem duyan ülkemiz, bir yandan altın madalyaları toplarken, barışcı çabalarındaki
başarısından dolayı Nobel'e aday da olabilir. Belki hayal denecek ama dikenli tel örgülerimizin
kaldırılabileceğini ve şehir merkezlerinin dikensiz, toplu-taşıma raylar ile örülebileceğini
sanıyorum. Dikensiz şehir merkezlerinde yetişen kuşakların güllere karşı daha duyarlı ve saygılı
olacaklarını da hayal ediyorum.
Dikenli tel, ekili tarlaları, başıboş sürülere karşı başarıyla korumuştur. Endüstrileşen ülkelerde
bostana giren danalar tasarım önlemleriyle durduruldu. Zamana ayak uyduramayan ve geri kalmış
ülkelerde, şehirlerin konut, eğitim, sağlık, üretim, ulaşım, dinlenme ve savunma bölgeleri
birbirine karışınca, tel örgülü yasaklar kaçınılmaz olmuş. Çağdaş Belediyeler, savaşı anımsatan
yasakları yaşatmak yerine dikensiz mekanlar yaratmak yolunu seçti. Kent bölgeleri yasalarla
belirlenince dikenli tel yasaklara gerek kalmamış. Parklarda, hipodromda, Hisarda, stadyumda,
okulda ve otoyoldaki dikenli "yasak"ların yerini biz de deneyebiliriz. Halk dilinde "köşeyi
dönmek" başarmak anlamına gelir. Oysa Hemşeri, köşeleri değil, kestirmelerin dikkenarlardan
yaklaşık, üçte-bir oranında daha kısa ve kârlı olduğunu keşfetmiştir. Dikdörtgen prizmanın
köşegenleri yaya trafiğe açılınca, köşeleri bekleyen dikenler işlevsiz kalır. Böylece, uygar
davranışa duyarlı şehir tasarımı, dikenli telin kullanma gerekçesini ortadan kaldırır. Dikenli
tele çözüm bulan Belediye (Başkanı), "Gidemediğin yer senin değildir." sözüyle ünlü Sivas Valisi
Halil Rıfat Paşa gibi, tarihe geçebilir. Gidilen her yer belediyenin, vatandaşın malı olur,
vatan olur. Bu öneri de, kuşkusuz, biraz hayal-kurgudur ama gerçek-üstü kuruntu değildir.
Vatandaşımıza, "Girebildiğin her yer senindir. Bu vatan senindir" diyebilmeliyiz.
* Manuel Scorza, Dikenli Tel adlı belgesel romanında (Türkçesi 1975), dikenli teli bir
silah gibi kullanan sömürgecilere yenik düşen ve tüm otlaklarını yitiren Peru'lu köylülerin
öyküsünü anlatır. Köyün rahibi, dikenli tel örgüyü "Şeytanla top oynayan kişinin işine",
Yerli-köylülerse, "Tanrı'nın Gazabına" benzetmişler, Tanrı'ya yalvarmışlarsa da sonuç hiç
değişmemiş!
Sayın Bozkurt Güvenç'in, İnsan ve Kültür adlı kitabından... )
( )
- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ
- [ne yazık ki]
DÜŞÜLEN YALNIZLIK ile/ve/değil/yerine YEĞLENİLEN YALNIZLIK
( Çürütür/eritir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olgunlaştırır/geliştirir. )
- [ne yazık ki]
ET YİYENLER ile LEŞ YİYENLER
( [Ar., Fars.] LÂHİME ile CÎFE-HÂR )
( BUGAS[Ar.]: Leş yiyen kuşlar. )
( MEYTE/MEYYİTE/CÎFE[çoğ. CİYEF][Ar.]/LÂŞE[Fars.]/CARCASS[İng.]: Hayvan leşi. )
( DED ile CÎFE-HÂR, LÂŞE-HÂR, MEYTE-HÂR )
( CARNIVOROUS vs. SCAVENGER )
- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ
- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"
( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )
( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )
- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK
- [ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ
- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK
- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN
- [ne yazık ki]
KAYPAK/LIK ile/ve/||/<> YAVŞAK/LIK
- [ne yazık ki]
KENDİNİ/BİRİNİ:
"HAKLI GÖRMEK/BULMAK" ile/ve/||/<> "ÜSTÜN GÖRMEK/BULMAK"
- [ne yazık ki]
KEYFÎ "DÜŞÜNMEK"/KONUŞMAK ile/değil/yerine KENDİNE GÖRE "DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAŞAMAK"
( [ne yazık ki] Kişiler, (çoğunlukla) yiyecekleri ve yatacakları bir şeyleri olduğu sürece düşünmeyi reddederler. [ya da bu yanılsamadan ve keyfiyetten vazgeçip düşün(ebil)meyi, herşeye yeğlemelilerdir] )
- [ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR
- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"
- [ne yazık ki]
KÖR ŞİDDET ile NEDENSİZ ŞİDDET
- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM
( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )
( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )
( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )
( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )
- [ne yazık ki]
KURUCU ŞİDDET ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ŞİDDET
- [ne yazık ki]
MÜNKER ile/ve/||/<> FAHŞA-YI MÜNKER
- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME
- [ne yazık ki]
ORANTISIZ (YORUM) ile AŞIRI (YORUM)
- [ne yazık ki]
ÖRGÜTLÜ BİLİNÇSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEK
- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME
- [ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"
- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK
- [ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE
( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )
- [ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"
- [ne yazık ki]
SUÇLAMA ile/ve/<> DIŞLAMA
- [ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ
- [ne yazık ki]
SUSKUNLUĞU/NU ANLAMAMAK ve/||/<>/> SÖZLERİ/Nİ DE ANLAMAMAK
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN
( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )
( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )
- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)
( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )
- [ne yazık ki]
YIKICI BENCİLLİK ile/değil/yerine/>< GÖZETICİ BENCİLLİK
- [ne yazık ki]
YIRTICI ile/ve/<> YIKICI
- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI
- [ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE
- [ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK
- [ne] EMMEYE ile/ve/||/<>/ne de GÖMMEYE (GELMEK)
- [ne] İKRAR ne de İNKÂR
- [ne] KARDAŞ, [ne de] ARKADAŞ ile/değil/sadece HALDAŞ
( Sükût kıvâmındaki çığlığı, ne kardaş, ne de arkadaş; sadece hâldaş olanlar duyar. )
- [ne] KUSURSUZ KİŞİ ne de KİŞİDE/İNSANDA KUSUR
( Seveceksen, öylece sev! Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. )
( Kusursuz olsaydık, başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya o kadar meraklı olmazdık. )
- [ne] YAP! "EMRİ" ile/ve/||/<>/ne de YAPMA! "ENGELİ"
- [ne]
([ne yazık ki] [ya]) "KÂR" ne de/ya da İNKÂR
- [önce] UMUT" sonra UNUT!"
- [önce] YORUM ile/ve/sonra/> AŞIRI YORUM
( YORUM VE AŞIRI Y0RUM (UMBERTO ECO) kitabını okumanızı salık veririz.
)
( INTERPRETATION/COMMENT vs. EXCESSIVE INTERPRETATION/COMMENT )
- [Ortalık yerde karıştırılmamalı!]
BURUN DELİKLERİ ve/||/<> KULAK DELİKLERİ
- [SEVGİLİNLE/EŞİNLE] TEK KİŞİLİK YATAKTA, BİRLİKTE UYUMAK/YATMAK ile ÇİFT KİŞİLİK YATAKTA, BİRLİKTE UYUMAK/YATMAK
- [SEVİŞİRKEN/DÜZÜŞÜRKEN] YATAĞI:
DİKİNE KULLANMAK ile/ve/yerine YATAY KULLANMAK
( Yatak gıcırtısından kurtulmak için. )
- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA
( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )
- [TENZİH-TEŞBİH ile/ve/> TENZİHTE TEŞBİH, TEŞBİHTE TENZİH] ile/ve/değil/yerine/> HEM TENZİH, HEM DE TEŞBİH | NE TENZİH, NE DE TEŞBİH
- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK
- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM
- | DÜZ/"DONUK" BAKIŞ ile/ve DİK BAKIŞ | ile/değil/yerine/>< YANSIZ/NÖTR BAKIŞ
- | KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK
( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )
( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )
- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )
- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR
( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )
- 0.99365 = 0.03
ile/değil/yerine/><
1.01365 = 3.78
( Her gün yaptığımız işi (ya da kendimizi), %1 iyileştirdiğimizde, 365 gün sonra vardığımız sonuç ile her gün, %1 gerilettiğimizde vardığımız sonuç arasında, ne kadar büyük FaRkLaR olduğunu görüyoruz!... )
- 0/SIFIR:
YUTAN ile ETKİSİZ
( Çarpmada. [... x ...] İLE Toplamada/çıkarmada. [ ... + ... ] )
- 1 BEYGİRGÜCÜ[CV] ile/ve/<> 1 İNGİLİZ/AMERİKAN BEYGİRGÜCÜ[HP]
( 75 kgm/s. İLE/VE/<> 746 w.[: 1014 beygirgücü] )
- 1 HAFTA:
7 GÜN ile/değil/<> 5 GÜN
( ... İLE/DEĞİL/<> Mali'nin, Dogon bölgesinin Tireli köyünde, 1 hafta, 5 gün olarak değerlendirilmektedir.[Pazarları da, beş günde bir kurulmaktadır.] )
- 1 RAKAMI ile TEK SAYILAR ile ASAL SAYILAR
( Tasavvufta 1 rakamı adetten sayılmaz ve tek sayılar 3'ten başlatılır. )
( bkz. Tasavvuf'ta/Sufism )
( ... İLE ... İLE Kendinden ve birden başka hiçbir tamsayıya bölünemeyen sayılar.[2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19, 23, ...][Matematikçilerden başka kimsenin anlamadığı nedenlerden dolayı 1 rakamı, asal sayı olarak kabul edilmez.] )
( ... İLE ... İLE 1 ile 100 arasında yirmibeş asal sayı varken, 100 ile 200 arasında yirmibir asal sayı vardır. 1 ile 1.000.000 arasında 78498 asal sayı varken, 10 milyon ile 11 milyon arasında 61938 asal sayı vardır. )
- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE
( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )
( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )
( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )
- 1. KALIP(DARB) ile 2. KALIP ile 3. KALIP ile 4. KALIP
( Her nesne, birleşiktir. Her birleşik, yaratılmıştır. O halde, her nesne, yaratılmıştır. )
( Her nesne, birleşiktir. Hiçbir birleşik, öncesiz değildir. O halde, her nesne, öncesiz değildir. )
( Bazı nesneler, birleşiktir. Her birleşik, yaratılmıştır. O halde, bazı nesneler yaratılmıştır. )
( Bazı nesneler, birleşiktir. Her birleşik, öncesiz değildir. O halde, bazı nesneler, öncesiz değildir. )
- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR
( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )
( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )
- 1670 km/s ve/||/<> 108.000 km/s ile/ve/||/<> (yaklaşık) 70.000 km.
( Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı. VE/||/<> Dünyanın güneş çevresindeki dönüş hızı. VE/||/<> Güneş düzeni de hızla uzay boşluğunda yol almaktadır. )
- 1921 ANAYASASI ile 1924 ANAYASASI
( )
- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ
( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )
( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )
( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )
( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )
( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )
( Kimileri, gözden içer şarabı. )
- 20 BAB ve 35 BAB
- 32 FARZ ile/ve 54 FARZ
- 360 DERECE DÖNMEK değil 180 DERECE DÖNMEK
- 360 DERECE TERS değil 180 DERECE TERS
- 4 YÖN ile/ve/<> KOZMİK YÖN/2 KONUM
- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR
( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )
- 444 Hertz ve 528 Hertz
( Kişileri etkileyen frekans. VE DNA'yı etkileyen frekans. )
- 5 PARMAKLI EL ile 6 PARMAKLI EL
( HAND vs. HAND WITH SIX FINGERS )
- 57 KİTAP ile/ve/değil 5 KİTAP
- 57.Cİ ALAY değil 57. ALAY
( Hem nokta koyup hem de -ci eki getirilmez! )
( )
- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ
( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )
- 7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT
( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )
( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )
( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )
( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )
- 8 FIRKA ile 32 FIRKA
- 850'Lİ NUMARALAR ile 444'LÜ NUMARALAR
( 850'li numaranızı oluştururken, 444'lü numaraların ilk tahsisi gibi yüksek ücretler ödemezsiniz.
850'li numaraların aylık sabit ücreti yoktur. Ancak 444'lü numaranın altında tanımlı her numara için ayrı ayrı sabit ücret ödenmektedir.
850'li numaranız ile aynı anda sınırsız çağrı alabilirsiniz. 444'lü numaralarda ise aynı anda alabileceğiniz çağrı sayısı, tanımlı hat sayısı kadardır.
850'li numaralarda, gelen çağrılar için hiçbir ücret ödemezken, 444'lü numaralarda gelen çağrılarda yönlendirme ücreti ödersiniz. )
( 850'li numaralar, katma değerli hizmet numaraları değildir. 312, 212 vb. coğrafi numaralardan farkı yoktur. Ev ve iş yerlerinde kullanılan, standart sabit telefon numaralarıdır.
850'li numaralar, sadece çağrı merkezi numarası değildir. Tüm firmalar ve kişiler abonelik oluşturabilir ve kullanmaya başlayabilirler.
850'li numaralar arandığında çok ücret yansır ya da sizi 0850'li numaralar aradığında telefonu açana da ücret yansır" duyumu tamamen yanlıştır. 850'li numaralar, sabit telefon numaralarıdır. Her yöne dakikalarınızdan ücretsiz aranabilirsiniz. )
- 99 ESMÂ ile/ve/değil SONSUZ ESMÂ
( GEL! EY SÛFÎ!
KO ESMÂ'YI
MÜSEMMA'YI BULA GÖR )
- A PRİORİ ile A POSTERİORİ
( Deneyimden bağımsız, salt akıl yoluyla bilinen bilgi. İLE Deneyim yoluyla elde edilen bilgi. )
- A- ile/||/<> A-/AN- ile/||/<> ACRO- ile/||/<> AB-/ABS- ile/||/<> APO- ile/||/<> ANA- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> İDİ- ile/||/<> -FUGEO ile/||/<> TELE-/TELO- ile/||/<> PACHY-
( -den, -dan, -den uzakta, ayrı, parça, farklı. İLE/||/<> Yokluk, olmama, eksiklik, değil, ayrı, olmaksızın, ayrılma, negatif [anemi: Kansızlık, anoreksi: İştahsızlık]. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Uzaklaşma [abduksiyon: Gövdeden uzaklaştırma hareketi]. İLE/||/<> Uzaklaşma, ayrılma [apoptoz: Programlı göze ölümü]. İLE/||/<> Yukarı, tekrar, geriye [anabolizma: Yapım olayları]. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Merkezden uzakta, ayrı, arkada, distal. İLE/||/<> Ayrı, uzak. İLE/||/<> Uzaklaştıran. İLE/||/<> Ucla ilgili, bir ucla ilgili, uzaktan etkileyen. İLE/||/<> Kalın, yoğun. )
- A.-G. (KONUŞMASI/SOHBETİ/"MUHABBETİ")
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- á=Acute accent ile à=Grave accent ile â=Circumflex ile ä=Umlaut ile ã=Tilde ile å=Aring
- ABAZİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANANABAZİ[Fr.]
( Yürüyememe, yürüme yitimi. İLE/VE/||/<> Zaman zaman beliren yürüme yitimi. )
- ABDOMİN- ile/||/<> CELİ-/CELİO-/COELİ-/COELİO- ile/||/<> OMPHAL-/OMPHALO-/-OMPHALUS ile/||/<> GASTER-/-GASTER/GASTREO-/GASTR-/-GASTRİA/GASTRO- ile/||/<> LAPAR- ile/||/<> LUMB-/LUMBO- ile/||/<> VENTRİ-/VENTRO- ile/||/<> HELC-/HELCO-
( Karın, karınla ilgili. İLE/||/<> Karın, göbek. İLE/||/<> Göbek, göbeğin durumu, navel. İLE/||/<> Mide/karın ile ilgili, mide ile ilgili durum, bölüm ya da benzerliği belirir. İLE/||/<> Yan taraf, böğür, bel, karın(bazen). İLE/||/<> Bel. İLE/||/<> Karın, gövdenin ön tarafı. İLE/||/<> Ülser, ülser yapan, dokuyu yiyen yara. )
- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL
- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL
- ÂBEHU[Ar.] ile LEMEZEHU[Ar.]
- ABİENİNİK ASİT ile ABİYETİK ASİT
( Formülü, 10 C13H20O2, mol kütlesi 208,2 g. olan bir asit. İLE Formülü, C20H30O2 e.n. 161 °C olan, kolofan ve çam reçinesinden elde edilen, suda çözünmeyen bir çam asidi. )
- ABİYOGENEZ ile BİYOGENEZ
( Kendiliğinden türeme. | Yaşamın cansız nesnelerden oluştuğu kuramı. İLE Yaşamın sadece var olan yaşamdan türeyebileceği kuramı. )
- ABSİSİK ASİT ile/||/<> AMİNO ASİT ile/||/<> KOLİK ASİT ile/||/<> NÜKLEİK[DNA/RNA] ASİT ile/||/<> SÜLFÜRİK ASİT/ZAÇ YAĞI[H2SO4]
( Bitkilerin büyüme, gelişme ve stres yanıtlarının düzenlenmesinde önemli rolü olan bir bitki hormonu.[Tohum ve tomurcuk dormansisi, filizlenme, stomaların kapanması, yaprakların dirimsel yaşlanması, ozmotik düzenleme, büyümenin engellenmesi gibi çoğu fizyolojik durumda etker.] İLE/||/<> Proteinleri oluşturan temel yapıtaşları.[Bilinen, beşyüz amino asit vardır. Bunların yirmiikisi canlıların yapısına katılır ve yirmisi temel amino asit olarak bilinir.][Her amino asit, DNA tarafından kodlanır. Amino asitler, hem amin, hem de karboksil öbeği içeren moleküldür.] İLE/||/<> Yağ sindirimine yardım eden ve safrada bulunan asit. İLE/||/<> Canlılardaki en büyük molekül türü. Proteinleri kodlayan ve nükleotit zinciri. İLE/||/<> Güçlü ve tehlikeli bir mineral asidi. [Akü sıvısı üretiminde kullanılır.] )
- ABU SIMBEL TAPINAĞI ile/ve/||/<> NEFERTARI TAPINAĞI
( II. Ramses'in mezarının bulunduğu mağara tapınak. İLE/VE/||/<> Eşi Nefertari'nin mezarının bulunduğu mağara tapınak. )
- ABUK SUBUK değil ABUK SABUK
- ABUR-CUBUR
( Gereksiz, sağlıksız yiyecekler için. )
- AÇ BÎ-İLAÇ[:İLAÇSIZ]["AÇ BİLAÇ" değil!] (ÇALIŞMAK, GİTMEK)
- AC-/ACET- ile/||/<> ACANTH-/ACANTHO- ile/||/<> -ANG ile/||/<> APEX- ile/||/<> APİCO-/APİC- ile/||/<> ACR-/ACRO- ile/||/<> CUSP- ile/||/<> CENTE- ile/||/<> -TRESİA/-TRESİS ile/||/<> ATRETO- ile/||/<> -STİXİS
( Keskin, sivri. İLE/||/<> Dikenli, sivri dikensi çıkıntıları olan. İLE/||/<> Açılı, keskin, köşeli, eğri. İLE/||/<> Sivri uc, üst çıkıntı. İLE/||/<> Ucla/apeksle ilgili. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Nokta, uc. İLE/||/<> Delme. İLE/||/<> Delme, delik açma, delinme, delikli olma, Perforasyon. İLE/||/<> Açılmamış olma, bir geçitin olmaması, kapalı olması. İLE/||/<> İğne ile girme, ponksiyon. )
- AÇ ile/ve/||/<> MUHTAÇ
- ACELE ETMEK ile/değil/yerine HIZLI HAREKET ETMEK
( Hızlı hareket edin ama önce kendi kendinizle barışmanın ve çevreye uyum sağlamanın bir yolunu bulun. )
( Fazla ağırdan almayın ama gereksiz yere acele de etmeyin; yolunuzda ilerleyin yeter. )
( Fazla acele eden kişi, kendini her zaman ya birkaç adım önde ya da birkaç dakika geride bulur. )
- ACELE İŞLER değil/yerine/= İVEDİ İŞLER
- ACELE/ACİLEN/ALELACELE/DERHAL[Fars. der + Ar. ḥāl]/HEMEN[Fars. < HEMÂN] değil/yerine/= İVECE/İVEDİ/EVGİN/ÇABUCAK/ÇABUKÇA/ÇARÇABUK
- ACEMİ OCAĞI ile/||/<>/> ENDERUN ile/||/<>/> KAPIKULU ORDUSU
( Askeri eğitim verir. İLE/||/<>/> Daha çok yönetim ve bürokrasi eğitimi sağlar./> İLE/||/<>/> Bu eğitim kurumlarının ürünü olarak ortaya çıkan profesyonel askeri birlik. )
- ACI ÇIĞLIĞI ile/ve ZEVK ÇIĞLIĞI
- ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN
( Canlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )
( )
- ACIÇİĞDEM = GÜZÇİĞDEMİ
( Zambakgillerden, 20-30 cm. boyunda, şerit yapraklı ve açık renk çiçekli, tohumları, romatizma sağaltımında kullanılan, ağılı(zehirli) bir çiğdem türü. )
( COLCHICUM AUTUMNALE )
- AÇIĞA ÇIK(AR)MAK ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIK(AR)MAK
- AÇIK BAKIŞIKLIK(SİMETRİ) ile/ve GİZLİ BAKIŞIKLIK(SİMETRİ)
- AÇIK E ile KAPALI E
( Ben, sen, pembe, yelken, semt, kent.
İLE
Benzin, rende, önemli, cem, mendil, eldiven, pencere, kendi, elbise, tencere, renk, genç, elli, zengin. )
( Edebi, edepsizden öğren!
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İLE
Penceredeki benekli tekir kedi, kendi tenceresindeki eti yedi.
)
( - Kenya Büyükelçiliği, genç hakemlere, renkli kalem verdi.
- Hem Cem, hem öteki Cem, hem de Emre, mühendistir.
- Beni en beğenen, hep benim; beni, en beğenen, hep kendimim.
- Sendikanın pembe mendillerini, kendi elbisesine ekledi. )
- AÇIK GÖZ değil AÇIKGÖZ
- AÇIK KÜME ile KAPALI KÜME
( OPEN CLASS vs. CLOSED CLASS )
- AÇIK MAVİ ile/ve/||/<> KOYU MAVİ
( GOLUBOY ile/ve/||/<> SİNİY )
- AÇIK MEDRESE/LER ile/ve KAPALI MEDRESE/LER
- AÇIK OLMAK ile İSTEKLİ OLMAK
( YA GEL, OL VE GİT!
YA GİT, OL VE GEL! )
( "TO BE OPEN (MINDED)" vs. WILLING )
- AÇIK SİCİM ile/ve/||/<> KAPALI SİCİM
- AÇIK SÖYLEMEK ile YALAN SÖYLEMEMEK
- AÇIK TOHUMLULAR ile KAPALI TOHUMLULAR
( A.T.: SEDİR AĞACI(CEDAR TREE)(ELMALI-ANTALYA) ile/ve SERVİ AĞACI(CYPRESS TREE) ile/ve MEŞE AĞACI(OAK TREE) ile/ve ÇAM AĞACI(PINE TREE) )
( GYMNOSPERMS vs. ANGIO SPERMS
K.T.: HURMA(DATE TREE) ile/ve KARAAĞAÇ(ELM TREE) ile/ve İNCİR(FIG TREE) ile/ve FINDIK(HAZELNUT TREE) ile/ve ŞEFTALİ(PEACH TREE) ile/ve AYVA(QUINCE) )
- AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!
( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )
- AÇIK ile/ve/değil/< ÂŞİKÂR/ECLÂ[Ar. < CELÎ]/BEYYİN[Ar.]
- AÇIKLAMAK ile/ve ANLAMAK
( Açıklama, bir şeyi bir nedene değil, bir temele dayanarak göstermektir. )
( Nedensel ya da temele dayanan. İLE/VE Amaca yönelik. )
( TO EXPLAIN vs./and TO UNDERSTAND )
- AÇİL ÖBEĞİ ile ASETİL ÖBEĞİ
( Karbonil ve alkil öbeği içeren işlevsel öbek. İLE Karbonil ve metil öbeği içeren işlevsel öbek. )
- ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM
( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )
( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )
- AÇILIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI ile/değil AÇIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI
- ACIMA! ile/değil FAZLA ACIMA!
- ACIMA ile/değil KENDİNE ACIMA
( Kişiyi, acımak değil kendine acımak bitirir. )
- ACIMASIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< KAYITSIZ/LIK
- AÇIORTAY ile KENARORTAY
( Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. İLE Bir üçgende, her tepeden karşı kenarın ortasına indirilen doğru parçası. | Bir dikdörtgenin, karşılıklı iki kenar ortasını birleştiren doğru parçası. )
- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN
( Vajina. İLE Penis. )
- AÇIP-KAPATMAK ile/değil KAPATIP-AÇMAK
- ACIYAN YER ile/ve/değil/||/<>/< ACIKAN YER
- AÇLIK ile ŞİDDETLİ AÇLIK
( Aç kalan kişi, herşeye tenezzül eder. )
( Aç köpek, fırın yakar. )
( HUNGER vs. STARVATION )
( GÜRS ile ... )
- AÇMAZ ile ÇIKMAZ
( [satrançta] Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. | İçinden zor çıkılır durum. | Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. İLE Sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşılamayan yol, sokak. | Çözüme ulaşılamayan, çözüm yolu olmayan. )
( DIFFICULT POSITION | DILEMMA, IMPASSE | TRICK vs. FUTILE | BLIND ALLEY, DEAD-END STREET )
- ACO-/ACOU-/ACOUS-/ACOUO-/-ACUSİA/-ACUSİS ile/||/<> ACU- ile/||/<> PHON-/-PHONE/-PHONİA/PHONO-/-PHONY
( İşitme, işitme ile ilgili, duyma [akustik: İşitme bilimi]. İLE/||/<> İğne, işitme. İLE/||/<> Sesle ilgili, ses. )
- ACTİN-/ACTİNO- ile/||/<> HELİ-/HELİO- ile/||/<> THERM-/-THERM/THERMO-/-THERMY ile/||/<> CAL-/CALORİ- ile/||/<> ELECTRO- ile/||/<> ASTR-/ASTRO-
( Işın. İLE/||/<> Güneş, güneş ışığı ile ilgili. İLE/||/<> Isıyla, ısı oluşumu ile ilgili. İLE/||/<> Isı. İLE/||/<> Elektrikle ilgili. İLE/||/<> Yıldız, yıldızımsı, yıldız biçiminde. )
- ACZİNİ BİLMEK ile/ve/<> HADDİNİ BİLMEK
( Âlim bildiğini bilir, Ârif Kendini/Bileni Bilir, Kâmil Aczini/Haddini Bilir! )
- AD DOLUNAN"/ADL OLUNMAK/ADLOLUNMAK ile/değil ADDOLUNMAK/ADDOLUNAN[Ar. + Tr.]
( Saymak, sayılan. )
- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI
- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ
- AD-/-AD ile/||/<> AS- ile/||/<> -AL
( -e, -e doğru, yakınlaşma, yönelme, yakınında, yoğun, ek olarak artım, -a yönelik [adduksiyon: Gövdeye doğru hareket]. İLE/||/<> -e, -a. İLE/||/<> ... ile ilgili, bir şeye ait, bir şeyin özelliklerini taşıyan. )
- AD(İSİM):
VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE
( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )
- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL
( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )
- AD ile/ve ÖNAD/SIFAT
( Ayırd edici. İLE/VE Nitelendirici. )
( Sıfatı, ad yapabiliriz fakat adı, sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )
( NAME vs./and CAPACITY )
- AD ile/ve TAKMA AD
( İSİM ile/ve MAHLAS/MÜSTEÂR[< ÂRİYYET], LÂKAB )
( NAME vs./and NICKNAME )
- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]
( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )
( SAMEK )
- ADA BALIĞI = AMBER BALIĞI
( Balinagillerden, boyu 25 metreye kadar çıkabilen, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık. )
( CATODON MACROCEPHALUS )
- ADA TAVŞANI ile AMERİKA TAVŞANI ile ARAP TAVŞANI ile DAĞ TAVŞANI ile YABAN TAVŞANI
- ADA ile KANARYA ADALARI
( Köpek Adası[Insula Canaria]. Kuşlar adaya değil, Kanarya Adası, kanarya kuşlarına köpek anlamına gelen adını vermiştir. )
- ADA ile MERCANADA/ATOL[Maldiv Adaları yerlilerinin dilinden]
( ... İLE Su yüzüne kadar çıkan mercan resiflerinden oluşmuş ada. | Mercanların biraraya toplanması ile oluşmuş, halka biçiminde adacık. )
- ADA ile TAKIMADA
( Deniz ya da göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. | İkinci yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. | Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici ya da ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış ya da yer çizgileriyle belirlenmiş alan. | Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. İLE Birbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü. )
- ADALAR ile BAHARİYE ADALARI
( ... İLE Haliç'te, Eyüp - Sütlüce tarafında bulunan küçük adacıklar. )
- ADÂLET:
"KİŞİ/ŞAHIS/ŞAHSÎ" KONU(SU) değil KİŞİLİK/ŞAHSİYET KONUSU
- ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU
- ADÂLET:
ÖZNEL değil/>< NESNEL
- ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK
- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK
- ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI
- ADÂLET ile/ve/<> DÜŞMANIN "ADÂLETİ"
( Adâletin gerekliliği ve önceliği, düşmanının "adâletine" maruz kalmamak ve mağdur olmamak içindir. )
- ADALI EDERİ/FİYATI ile/ve/<>/değil/yerine ADADA EDERİ/FİYATI
- ADAMI OLMAK değil ADAM OLMAK
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE
- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK
- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXİLLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-
( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )
- ADENOHİPOFİZ değil/yerine/= ÖN HİPOFİZ
- ADENOM ile KARSİNOM
( Hipofiz bezinde ortaya çıkan iyi huylu tümörlerdir. İLE Tüm kanserlerin %80-90'ını oluşturan en yaygın kanser tipidir.[Deride, gövde boşluklarında ve örgenlerde bulunur. Önce farklı örgenlerde kanser olarak başlayıp, metastaz olarak beyne sıçramış olabilir.] )
- ADENOZİN MONOFOSFAT[C10H14N5O7P] ile/||/<>/> ADENOZİN DİFOSFAT[C10H15N5O10P2] ile/||/<>/> ADENOZİN TRİFOSFAT
( İçinde adenin, riboz ve bir fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve iki fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve üç fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. )
( [Molar kütlesi] 347,22 g/mol İLE 427.20 g/mol İLE ... )
- ÂDET ile İBÂDET
( Fark, Niyet ve İdrak'te. Âdet ile ibâdeti ayıran, niyettir. )
( İhanetle ibâdet birarada olmaz. )
- ADI OLAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİ OLAN
( Kendi ol(a)mayan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Adı ol(a)mayan. )
( Adı var, kendi yok; kendi var, adı yok. )
- ADI UNUTABİLMEK İÇİN:
ZİKİR YOLU ile/ve MUHABBET YOLU
( Daha büyüğünü düşünerek.[zikr] İLE/VE Sevdiğini düşünerek. )
- ADİ YABAN ARISI ile ALMAN YABAN ARISI
( Yüzlerinde çapaya benzer bir işaret bulunur. İLE Yüzlerinde üç tane benek bulunur. )
( Binlerce yabanarısı türü içinde sadece bu iki tür bizleri rahatsız eder. )
( İkisi de koloni halinde yaşarlar. )
( İkisi de soktuğunda oldukça acıtır. )
( Yabanarısını öldürmek iyi bir tutum değildir. Ölü yabanarılarının feromon adlı bir salgıları olur. Bu da yuvadaki öteki arılara tehlike çağrısı uyandırır. Bir anda etrafınız yabanarılarıyla sarılabilir. )
( VESPULA VULGARIS cum VESPULA GERMANICA )
- ADIM ile VİDA ADIMI/HATVE[Ar.]
( ... İLE Bir vidanın, bir dönüşte aldığı yol. )
- ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ ile/ve/<> -İN HALİ
( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme/Yükleme/Kimi. İLE/VE/<> Yönelme/kime. İLE/VE/<> Bulunma/Kimde/Kalma. İLE/VE/<> Ayrılma/Kimden/Çıkma. İLE/VE/<> Tamlayan/İlgi/Katılma/Kimin. )
( [Lat./İng./Fr.] Nominatif. İLE/VE/<> Akuzatif. İLE/VE/<> Datif. İLE/VE/<> Lokatif. İLE/VE/<> Ablatif. İLE/VE/<> Genitif. )
- ADINA(") ile ... ÜZERE/İÇİN/AÇISINDAN
( "KESMEMEK ADINA" değil ... KESMEMEK ÜZERE ... )
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ADINI BİLMEK ile TADINI BİLMEK
( Haberdar olmak. İLE Deneyimlemiş olmak. )
( İLM el-YAKÎN ile HAKK el-YAKÎN )
- ADİTİF ETKİ değil/yerine/= KATMA ETKİ
- ADL ETMEK değil ADDETMEK[Ar.]
( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )
( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )
- ADRENALİN[İt.]/EPİNEFRİN ile/değil/yerine ENDORFİN
( Sınır denemeler ile. İLE/DEĞİL/YERİNE Dengeli ve sürekli uygulamalar ile. )
( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )
- ADYABATİK DENGE ile/||/<> DEVİNGEN/DİNAMİK DENGE ile/||/<> GENETİK DENGE ile/||/<> KESİNTİLİ DENGE
( Termodinamikte, bir düzenin sınırlarından ısı akışının gerçekleşmediği ya da giren ısının çıkan ısıya eşit olduğu denge durumu. İLE/||/<> Kısa dönemde çok fazla değişiklik olmasına karşın, uzun dönemde pek fazla morfolojik değişimin gözlenmediği durumlar.[Net evrimsel değişimin az olduğu durumlar için kullanılır.] İLE/||/<> Popülasyonun jenerasyondan jenerasyona evrim geçirmediği; genetik havuzdaki frekansların sabit kaldığı durum. İLE/||/<> Türlerin uzun süre değişmediğini, çevresinde oluşan büyük değişiklikler sonucu bir anda değiştiğini belirten evrimsel modelleme. )
- AER-/AERO- ile/||/<> ETH- ile/||/<> PHYSO- ile/||/<> PNEUM-/PNEUMA-/PNEUMAT-/PNEUMATO- ile/||/<> PNE-/-PNEA/PNEO-/-PNOEA ile/||/<> LARYNG-/LARYNGO- ile/||/<> PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO-
( Hava, havayla/gazla ilgili, gaz. İLE/||/<> Hava. İLE/||/<> Gaz ya da hava bulunması. İLE/||/<> Hava, yel, solunumla ilgili, bir bölümde hava ya da gaz olması. İLE/||/<> Solunum, belirli tipte solunumla ilgili. İLE/||/<> Soluk borusu ile ilgili, larinks. İLE/||/<> Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. )
- AERO/AIR CHAMBER ile/||/<> AEROB ile/||/<> AEROBİK ile/||/<> AEROFİL ile/||/<> AEROSOL ile/||/<> AEROTERAPİ ile/||/<> AİR-BORN[E]
( Hava kutusu. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Havacıl, oksijenli. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Püskürtü, [havada] asıltı. İLE/||/<> Hava sağaltımı. İLE/||/<> Havayla bulaşan, havadan bulaşan. )
- AEROSİT[Yun.] ile AKONDRİT[Fr.]
( Göktaşı. İLE Kumsuz göktaşı. )
- AF[F]EKSİYON ile/||/<> AF[F]EKT ile/||/<> AF[F]EKTE ile/||/<> AF[F]EKTİF
( Duygulanım, sayrılığa yakalanma. İLE/||/<> Duygu durum. İLE/||/<> Sayrılığa yakalanmış. İLE/||/<> Duygusal. )
- AFEREZ:
UYGULANAN KİŞİYE GÖRE
ile/||/<>
AYRIŞTIRILAN KAN BİLEŞENİNE GÖRE
( Uygulanan kişiye göre...
Tedavi edici. VE Bağışçı aferezi.
[Eğer bir hastalığı düzeltmek için yapılıyorsa "tedavi edici aferez" denilir. Örneğin, bir kas hastalığı olan Myastania Gravis gibi hastalıklarda uygulanan yöntem bu bölüme girer.
VE
Bağışçı aferezi, genelde kan bankacılığı ve kök hücre uygulamalarında kullanılır. Örneğin, kan bankasında, bağışçılardan, isteğe göre kan pulcukları (trombosit-platelet), plazma, kırmızı küre(eritrosit) ve kemik iliği aktarımı bağışçısından, kök hücre toplanması, bu bölüme girer.]
İLE/||/<>
Ayrıştırılan kan bileşenine göre...
A. Sitaferez[herhangi bir bileşenin uzaklaştırılması]
1) Lökaferez[Beyaz kürelerin uzaklaştırılması]
Granülosit Aferezi
Lenfosit Aferezi
Kök Hücre Aferezi
2) Tromboferez[kan pulcuklarının uzaklaştırılması]
B.Komponent Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Plazma Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Eritrosit Değişimi
C. Seçici Aferez
Cascade Filtrasyonu (Çift Filtrasyon)
LDL Aferezi (Lipid Aferezi)
Fotoferez
Yapay Karaciğer Desteği (KC Diyalizi)
Sepsis Uygulamaları )
- ÂFET değil/yerine/>< İFFET
- ÂFETLER:
SEMÂVÎ ile/ve/||/<> MÜKTESEP
( ÂFÂT-I SEMÂVİYE ile/ve/||/<> ÂFÂT-I MÜKTESEBE )
- AFRİKA (SAVANA/ORMAN) FİLİ ile/ve ASYA FİLİ
( Daha iri. İLE/VE Daha küçük. )
( Her biri, her gün 200 kilo ot yer. )
( Hortumları, 3 metre uzunluğunda ve 200 kilo ağırlığındadır. [4 litre suyu bir anda çekebilecek yapıdadır.] [Ucundaki parmak benzeri bölümler sayesinde tek bir pirinç tanesini yerden alabilecek kadar duyarlıdır.] [Bir aslanı tek darbede öldürebilecek kadar güçlüdür.][Gövdemizdeki tüm kasların toplamından 100 kat daha fazla kas bulunur.] )
( Ayak uclarında yürürler. [Tabanı ile topuk kemiği arasında kalın ve yüksek bir kıkırdak tabakası bulunur.] )
( Koşamaz ve zıplayamazlar fakat yürüyüşleriyle saatte 25 km. hıza ulaşabilirler.] )
( Öteki fillerin 10 km. öteden gelen düşük frekanslı sesleri ayaklarıyla duyabilirler. )
( Yunuslar ve bazı primatlar gibi kendilerini aynada tanıyabilirler. )
( Her gün, 100 litre su içmeleri gerekmektedir. [her bir emişte 8 litre su içebilmektelerdir] )
( Günde, sadece 2 saat uyurlar. )
( Sürü önderleri dişillerdir. )
( Ortalama ömürleri 50 yıldır. [80 yaşına kadar yaşamış olanı da vardır.] )
( Az sayıda doğal düşmanı olan filler genellikle yaşlandıkça aşınan dişlerinden dolayı aç kalarak ölürler. )
( Ölülerini sık sık ziyaret ederler. [Ölenlerin kemik ve dişlerini hortumlarıyla okşarlar.] )
( Gebelik süresi en uzun hayvan. [22 ay / 600-360 gün] )
( Her bir filin kan damarları, kendine özgü bir yapı sergilediğinden, tıpkı insandaki parmak izi gibi ayırt ettirici özelliğe sahiptir. )
( Filler, ehllileştirilebilir fakat evcilleştirilemez. )
( En yakın akrabaları denizinekleri[yaşayan] ve damanlardır. )
( Ayaklarıyla sismik hareketleri duyarlar ve çeşitli göç ve hareketlerini yeraltı verilerine[verilerinden aldıkları yorumlara] göre de belirlemektelerdir. )
( NEHÎM[Ar.]: Aslan kükremesi ve fil sesi. )
( )
( Tek başlarına hareket edebilirler. İLE/VE Ancak/daha çok eşleriyle birlikte hareket ederler. )
( Zıplamayan tek memelidir. )
( )
( )
( Afrika'da, 1980'de 1 milyonu aşkın olan fillerin sayısı, günümüzde[2020] 300 bin civarındadır ne yazık ki. :( ((( )
( PÎL
PÎLESTE: Fildişi. )
( AFRICAN ELEPHANT vs. INDIAN ELEPHANT )
( ELEPHAS )
( EL ELEFANTE )
- AFRODİZYAKTA[Yun.]:
EŞEYSEL İSTEĞİ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL GÜCÜ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL HAZZI ARTIRAN
- AĞAÇ (EV) ile/ve/değil AHŞAP (EV)/HIMIŞ
- AĞAÇ KURBAĞASI ile KIRMIZI GÖZLÜ AĞAÇ KURBAĞASI
( ... İLE Yan taraflarında mavi-sarı çizgiler taşıyan yeşil bir gövdesi, turuncu ayak parmakları ve ateş kırmızısı gözleri vardır. )
( ... İLE Kosta Rika'da yaşarlar. )
( ... İLE Çıngıraklı yılanın yavrusu gibi ses çıkarırlar fakat tamamen zararsızlardır. )
( Bazı zehirli kurbağa türü dışında çoğu kurbağa türü tehlikeli değildir fakat öyleymiş gibi görünecek biçimde evrimleşmişlerdir. )
( BATES TAKLİDİ: Henry Walter BATES [1852 - 1892 yılları arasında Alfred Russel ile Amazon'larda yedi yıllarını geçirerek bilim dünyasına 8000 yeni tür kazandırmışlardır.] )
- AĞAÇ/ÇAM SAKIZI/REÇİNE[Yun.] ile AKINDIRIK/AKMA
- AĞAÇ ile ACI AĞAÇ/KAVASYA[Fr. < QUASSIA]
( ... İLE Sedef otugillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kabuğu ve odunu hekimlikte kullanılan küçük bir ağaç. )
( ... cum QUASSIA AMARA )
- AĞAÇ ile AKAĞAÇ
( ... İLE Gürgengillerin, kerestesinden yararlanılan, beyaz kabuklu bir türü. )
( ... cum ZELKOVA CARPINIFOLIA )
- AĞAÇ ile AKÇAAĞAÇ/İSFENDAN[Fars.]
( ... İLE Akçaağaçgillerden, süs ağacı olarak da dikilen, tahtası hafif ve sağlam bir ağaç. )
( ... cum ACER )
- AĞAÇ ile AVİZE AĞACI
( ... İLE Zambakgillerden, Amerika'dan dünyanın her yanına yayılmış olan, avize biçiminde sarkık, iri ve beyaz çiçekli bir süs ağacı. )
( ... cum YUCCA GLOSIOSA )
- AĞAÇ ile DİKENLİ DİDİERA AĞACI
- AĞAÇ ve/||/<>/> DOKUZ/9 DAL
- AĞAÇ ile EJDERHA KANI AĞACI
- AĞAÇ ile HAYAT AĞACI
( ... İLE Beyinciğin kesitinde, dıştaki bozmadde bölümüne yayılarak, dallanma gösteren akmaddenin oluşturduğu ağaç biçimi. )
- AĞAÇ ile JABUTICABA AĞACI
- AĞAÇ ile KARAAĞAÇ/NÂRVEN[Fars.]
( ... İLE Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç. )
( ... cum ULMUS )
- AĞAÇ ile KIZILAĞAÇ/KIZILSÖĞÜT
( ... İLE Gürgengillerden, dişil çiçekleri küçük ve sarımtırak, eril çiçekleri püskül biçiminde olan, boyu 30 metre kadar olabilen, kerestesi kolay işlenebilir bir ağaç. )
( ... cum ALNUS )
- AĞAÇ ile MANTARAĞACI
( ... İLE Turunçgillerden, kerestesi çok gözenekli, süngerimsi, açık sarı renkli bir ağaç. )
( ... cum PHELLODENDRON AMURENSE )
- AĞAÇ ile PAŞAAĞACI
( ... İLE Kerestesi açık sarı, yeşilimsi renkte, iri gözenekli, genellikle kaplama olarak kullanılan değerli bir mobilya ağacı. )
( ... cum TRIPLOCHITON SCLEROXYLON )
- AĞAÇ ile ROMENSERA AĞACI
- AĞAÇ ile RÜZGÂR AĞAÇLARI
- AĞAÇ ile SANDAL AĞACI/ÇIPLAK AĞAÇ(HEŞİŞVEL)
( ... cum ARBUTUS ANDRACHNE )
- AĞAÇ ile TİK AĞACI
( ... İLE Çift çeneklilerden, kaplamada kerestesinden yararlanılan, doğal rengi sarı, zamanla havada kendiliğinden koyulaşan bir sıcak iklim ağacı. | Bu ağacın tahtasından yapılan. )
( ... cum TECTONA GRANDIS )
- AĞAÇ ile/ve TÛBÂ AĞACI
( ... İLE Tûbâ ağacı insandır, meyvesi de Kelâm'dır. )
- AĞAÇ ile VAKVAK AĞACI
- AĞAÇ ile YAPRAĞINI DÖKMEYEN AĞAÇ VE BİTKİ
( Çok ağaç olan yerde serinlik çoktur. )
( TREE vs. EVERGREEN TREE )
- AĞAÇKAKAN ile AKSIRTLI AĞAÇKAKAN
( ... vs. WHITE-BACKED WOODPECKER )
( ... cum DENDROCOPOS LEUCOTOS )
- AĞAÇKAKAN ile ALTIN AĞAÇKAKAN
( Bir çift ağaçkakan, Discovery adlı uzay mekiğinin dış tankının köpük kaplaması üzerinde 200'den fazla delik açmıştı. [Mekiğin fırlatılmasının gecikmesine neden olmuşlardı.] [1995] )
( ... vs. YELLOWHAMMER/YELLOW-SHAFTED FLICKER )
( ... cum COLAPTES AURATUS )
- AĞAÇKAKAN ile BENEKLİ AĞAÇKAKAN
( ... vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER )
( ... cum DENDROCOPOS MAJOR )
- AĞAÇKAKAN ile KIRMIZI ŞAPKALI/KOKARTLI AĞAÇKAKAN
( ... vs. RED COCKADED WOODPECKER )
( ... cum PICOIDES BOREALIS )
- AĞAÇKAKAN ile KÜÇÜK AĞAÇKAKAN
( ... vs. LESSER SPOTTED WOODPECKER )
( ... cum DENDROCOPOS MINOR )
- AĞAÇKAKAN ile ORTANCA AĞAÇKAKAN
( ... vs. MIDDLE SPOTTED WOODPECKER )
( ... cum DENDROCOPOS MEDIUS )
- AĞAÇKAKAN ile SİYAH/KARA AĞAÇKAKAN
( ... vs. BLACK WOODPECKER )
( ... cum DRYOCOPUS MARTIUS )
- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN
( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )
( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )
- AĞAÇKAKAN ile ÜÇ PARMAKLI AĞAÇKAKAN
( ... vs. THREE-TOED WOODPECKER )
( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS )
- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC
- AĞIR ALAŞIM ile HAFİF ALAŞIM ile SERT ALAŞIM
( Tungsten asıllı alaşım. İLE 1939 yılından beri kullanılmakta olan alüminyum ya da magnezyum alaşımları. Alüminyum alaşımlarının yoğunlukları, ortalama 2,7; magnezyum alaşımlarınki ise 1,8'dir. İLE Demir ailesinden, bağlayıcı bir maden ya da alaşım[kobalt, nikel] yardımı ile meydana gelen alaşım. )
- AĞIR YUVAR ile DÜZLEM YUVAR ile HAVA YUVARI ile IŞIK YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YARI YUVAR ile YARIM YUVAR
- AĞIR ile/ve MUTLAK AĞIR
( ... İLE/VE Toprak. )
( Toprak doğası gereği dingin olur. Doğal yerinden ayırılırsa tekrar aslî yerine döner. Bundan dolayı mutlak ağırdır. )
- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI
( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )
- AĞIZ UCUYLA SÖYLEMEK ile SÖYLEMEK
- AĞIZDAN SOLUK ALMAK ile/yerine BURUNDAN SOLUK ALMAK
- AĞLAMA DUVARI ile/değil/yerine BATI DUVARI
- AĞLAYAN SÖĞÜT, SALKIMSÖĞÜDÜ ile SULTÂNÎ SÖĞÜT ile KEÇİSÖĞÜDÜ ile KIZILSÖĞÜT ile SEPETÇİSÖĞÜDÜ/SORKUN
( BÎD-İ GİRYÂN/MECNÛN/NÂLÂN/PİYÂDE/REVÂN/SERNİGÛN ile BÎD-İ MÜŞK ile BÎD-İ ... ile BÎD-İ SÜRH ile BÎD-İ ... )
( SALIX BABYLONICA cum ... cum SALIX CAPREA cum ... cum SALIX VIMINALIS )
- AGRANÜLOSİTOZ ile/||/<> LÖKOSİTOZ
( Kanda granülosit adı verilen beyaz kan gözelerinin sayısının ciddi biçimde azalması. İLE/||/<> Kanda beyaz kan gözelerinin sayısının artması. )
- AĞRI ile KALP AĞRISI/KRİZİ
( ... İLE Ölüm korkusu yaratan tek ağrı. )
- AĞRIYA DUYARLI OLMAYAN ÖRGENLER(ORGANLAR) ile AĞRIYA DUYARLI OLAN ÖRGENLER
( SEDATİF: Ağrı dindiren/kesen. )
( *Visseral ve parietal perikard; *Mide, bağırsak, kolon(gerilme, konjeksiyon hariç); *Akciğerler alveolleri; *Safra kanalları; *Karaciğer parankimi; *Dalak(Spleen); *Böbrek; *Beyin dokusu; *Damarlar İLE *Myokard; *Pankreas; *Duedenum; *Kas, tendon, periosteum; *Deri; *Arter. )
- AGROFOS NOMOS ile/ve/||/<> NOMOS FIZIOS ile/ve/||/<> NOMOS EMSIOS
- AĞUSTOS BÖCEĞİ/ORAKBÖCEĞİ | ZÎZÜ[Ar.] | CICADA[İng.] | CICADIS/LANIUS[Lat.] ile/ve ATEŞBÖCEĞİ/YILDIZBÖCEĞİ/ZAMBULA[Lat. LAMPYRIS NOCTILUCA][1 cm.den daha küçüklerdir] ile/ve YERÂA[Ar. | çoğ. YERÂ'], KİRM-İ AHTER, KİRM-İ ŞEB-EFRÛZ, KİRM-İ ŞEB-TÂB, ÂTEŞÎZE[Fars.]) ile/ve BOK BÖCEĞİ(HUNFESÂ'[Ar. | çoğ. HANÂFİS], KÜSTEL[Fars.], GEOTRUPES STERCORARIUS[Lat.], SCARABE/KHEBER) ile/ve GELİN BÖCEĞİ ile/ve HANIM BÖCEĞİ ile/ve İPEK BÖCEĞİ[Ar. DÛD-İ HARÎR, DÛD-ÜL-KAZZ | Fars. DÎVE, KİRM-İ EBRİŞÎM/PÎLE | Lat. BOMBYX MORI] ile/ve KIZ BÖCEĞİ ile/ve UĞUR BÖCEĞİ/UÇUÇBÖCEĞİ/HANIMBÖCEĞİ[Lat. COCCINELLA SEPTEMPUNCTATA] ile/ve AĞILI BÖCEK ile/ve ÇALGICI BÖCEK ile/ve MAKASLI BÖCEK ile/ve MAYIS BÖCEĞİ(COCKCHAFER)[Lat. MELOLONTHA VULGARIS] ile/ve TAM GELİŞMEMİŞ BÖCEK(NYMPH) ile/ve UYUZBÖCEĞİ[Lat. SARCOPTES SCABIEI]
( Dünya üzerinde 5000'den fazla uğur böceği türü bulunmaktadır. )
- AĞUSTOS BÖCEĞİ ile CIRCIR BÖCEĞİ
( Genellikle daha büyük, iri yapılı ve iri gözlüdür.[Genellikle 2 - 5 cm. uzunluğundadır.][Kanatları geniş ve şeffaf olabilir. Damarlıdır.] Gövdeleri genellikle kahverengi ya da yeşil renklidir. İLE Genellikle daha küçüktür.[Genellikle 1 - 2.5 cm uzunluğundadır.][Kanatları genellikle daha küçüktür ya da bazen hiç bulunmaz. Kanatları daha dar ve daha az belirgindir.] Gövdeleri genellikle ovaldir ve genellikle yeşil ya da kahverengi tonlarda olabilir. )
( Ötme sesi genellikle yüksek ve belirgindir. Genellikle gündüzleri ağaçların, bitkilerin ya da çalılıkların üzerinde duyulur. Bu ötme, erkeklerin dişileri çekmek için kullandığı bir çiftleşme çağrısıdır.[Kanatlarını kullanarak yüksek sesler çıkarır.] İLE Genellikle geceleyin cırlama sesleri çıkarır ve bu sesler genellikle daha düşüktür.[Cırlama sesi, erkeklerin dişileri çekmek ve etkileşim kurmak için kullandığı bir etkileşim aracıdır.][Antenleriyle ses üreten ve daha ince, sürekli ses çıkaran bir böcektir.] )
( Genellikle ağaçlık ya da bitki örtüsüyle kaplı çalılık bölgelerde bulunur. İLE Genellikle otların, bitkilerin yakınında, çimenlik alanlarda, yaprak döküntüleri ve taşların altında gibi çeşitli doğal ortamlarda yaşar. )
( Genellikle gündüzleri etkindir ve gün boyu öter.[Kanatlarını hızla hareket ettirerek yüksek ve kesik kesik sesler çıkarır.] İLE Genellikle geceleyin etkindir ve karanlıkta öter. Genellikle güneşli ve sıcak havalarda etkin olurlar.[Kanatlarını sürterek daha ince, sürekli ve cır cır biçiminde ses üretir.] )
- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR
( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )
- ÂĞYÂRINI CÂMÎ, EFRÂDINI MÂNÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< önce ÂĞYÂRINI MÂNÎ sonra EFRÂDINI CÂMÎ
( Benzetme. [Ölçünün ve tanımın bulunmadığı yerde, ne yazık ki kişisel "görüş/yorum", "dolaylı ilişki" ve "çağrışımların" öne çıktığı/çıkarıldığı [boş] sözler.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tanım[ın tanımıdır]. [Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığını tanımlar.] )
( "İnsan, düşünen bir canlıdır" tanımı kullanıldığında bu tanımın içinde tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan[behaim], bitki ve nesneyi dışarıda bırakır. )
- AHÂDİYET ile/ve/||/<> ULÛHİYET
- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ
- AHLÂK ile/ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ AHLÂK
( MORALS vs./and TRANSFORMAL MORALS )
- AHLÂK ile/ve İŞTİYÂK AHLÂKI
- AHLÂKİ GÖREV ETİĞİ ile SONUÇÇU ETİK
( Eylemlerin ahlâki değerinin niyet ve kurallara uygunluğuna bağlı olduğunu savunan etik düzen. İLE Eylemlerin ahlâki değerinin sonuçlarına bağlı olduğunu savunan etik düzen. )
- AHLÂKÎ OLAN ile/ve/<> TÜZEL OLAN ile/ve/<> POLİTİK OLAN
- AHLÂKÎ OLGU değil OLGULARIN, "AHLÂKÎ" "YORUMLARI"
( Yoktur. | Vardır. )
- AHLÂKÎ(DİANOETİK) ERDEM/LER ile/ve ENTELEKTÜEL ERDEM/LER
- AHLÂKSIZ ile/değil KÖTÜ AHLÂKLI
- AHLÂKSIZLIK ile/ve/değil KÖTÜ/OLUMSUZ AHLÂK
( [not] IMMORALITY vs./and/but BAD/NEGATIVE MORALS )
- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI
( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )
- AHMED ve/||/+/<>/> MUHAMMED ve/||/+/<>/> MAHMUD ve/||/+/<>/> MUSTAFA
( Düşünce/de. VE/||/+/<>/> Gerçekleştiğinde. VE/||/+/<>/> Sonucunda[olumlu/olumsuz] VE/||/+/<>/> Vazgeçilebildiğinde. )
- AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT
( )
- AHŞAP DİREKLİ CAMİ ile/||/<> ALTI DAYANAKLI CAMİ ile/||/<> SEKİZ DAYANAKLI CAMİ ile/||/<> TEK KUBBELİ CAMİ ile/||/<> İKİ YARIM KUBBELİ CAMİ ile/||/<> DÖRT YARIM KUBBELİ CAMİ ile/||/<> FEVKÂNÎ(YÜKSEK/YÜKSELTİLMİŞ) ile/||/<> SELÂTİN[< SULTAN] ile/||/<> ULU CAMİ/MESCİD-İ CUMA[İRAN\'DA]
( Örtü bölümünü taşıyan ahşap direklere sahip cami biçimi.[Çok sayıda direkle taşınan ahşap çatılı bu yapılar, genellikle XIII. yüzyıl Anadolu Selçuklu mimarlığında ve sonrasında inşâ edilen bir yapıdır.] İLE/||/<> Merkezi planlı, üzerini örten büyük kubbesi altı sütun ya da paye tarafından taşınan cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi sekiz paye ya da sütunça olan cami biçimi. İLE/||/<> İbâdet mekânının tamamını ya da tamamına yakın bölümünü kubbenin örttüğü cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi ana eksen üzerindeki iki yarım kubbe tarafından desteklenen cami biçimi. İLE/||/<> Merkezi planlı, büyük kubbesi dört yandan birer yarım kubbe ile desteklenen cami biçimi. İLE/||/<> Bulunduğu yerin eğimi ya da çevresindeki yapıların durumu yüzünden, bir alt yapı üzerine oturtulan camiler. Alt katta genellikle gelir getiren dükkanlar bulunur. İLE/||/<> Sultanlar tarafından yaptırılan büyük camilere Selatin Camii denir. İLE/||/<> Her kentin ya da büyükçe yerleşme merkezinin en büyük camisi.[Cuma namazının topluca kılınması yanı sıra cemaatin bir araya gelmesini gerektiren durumlarda kullanılır.] )
- AHTAPOT[Yun.] ile ARGONOT[Yun.]
( Sekiz dokunacında/kolunda yaklaşık 1000 duyarga bulunur. Üç kalbi, dokuz da beyni vardır. İLE Deniz dibinde, kayalara tutunarak yaşayan bir türdür. [Deniz anemonu gibi bitkiye benzer.] )
( Dokunaçlarının herhangi bir parçası koptuğunda/kesildiğinde kopan parça 3 saat canlılığını ve hareketini devam ettirir. İLE ... )
( Eril ahtapotların kollarından biri çiftleşmek içindir ve bu kol altındaki oluk ve kavramaya yarayan ligula adında bir burunla ötekilerden ayrılır. [Bazı ahtapot türlerinde, öteki memelilerin penisinde olduğu gibi kanla dolar.] İLE Erilin eşeysel örgeni(penisi), çiftleşme zamanında, gövdesinden ayrılır, gider başka bir kayada yaşayan dişil argonotu bulur, döller ve sahibine geri döner. [Çok eşli olma çabasındaki baylara da bu "Argonot" adı takılmıştır.] )
( Çiftleşme kolları, bir paket spermi dikkatli bir biçimde dişinin hazne [kafa/gövde] içine yerleştirir. Ardından ligula kırılır ve dişilin içinde yapışık kalır. [Eriller çiftleştikten birkaç ay sonra ölür.] [Ahtapotlar öteki kollarını yenileyebilseler de yeni bir çiftleşme kolu (lingula) üretemezler.] İLE ... )
( Kavanozları açabilir, taşları istiridyeleri açmak için araç olarak kullanabilir ya da kopmuş denizanası dokunaçlarını silah olarak kullanabilirler. [Bazıları sanki iki ayaklı hayvanlar gibi iki kolunun üzerinde yürüyebilir.] İLE ... )
( Kaslarını, kendilerini ileri atmak üzere kullanır ve saatte 40 km. hıza ulaşabilirler. [Bu yöntem ile "uçabilirler" de.(yırtıcılardan kaçmak için kendilerini suyun dışına fırlatmak üzere)] İLE ... )
( İskeletleri olmadığı için gözbebekleri kadar küçük yerlerden bile geçebilirler. [tek sert parçaları papağanınkine benzeyen gagasıdır] İLE ... )
( ile
)
( HEŞT-PÂ ile ... )
( OCTOPUS vs. ARGONAUT )
( OCTOPUS cum ARGONAUTA ARGO )
- AHTAPOT ile BATTANİYE AHTAPOTU
( Dişilleri, erillerden 40.000 kat daha büyük olabiliyor. Bu türün dişilleri, 2 metreye kadar büyüyebilirken; erilleri, sadece birkaç santimetreye kadar büyüyor.[Hayvanlar arasında, dişil ile eril arasındaki en zıt orandır.] )
- AHTAPOT ile HİNDİSTAN CEVİZİ AHTAPOTU
- AHTAPOT ile TAKLİTÇİ AHTAPOT
( )
- AHZ[Ar.] ile İTTİHÂZ[Ar.]
- AİLE BASKISI ile/ve/||/<>/> MAHALLE BASKISI
- AİLE/OCAK ile KÖR OCAK
( ... İLE Çocuksuz aile. )
- AIRWAY/AIRWAY[İng.] değil/yerine/= HAVAYOLU | SOLUK YOLU AÇARI
- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA
- AİT OLMAK ile PARÇASI OLMAK
( TO BELONG TO vs. TO BE PART OF )
- AJDA BARDAĞI değil AİDA BARDAĞI
- AK DEMİR = DÖVME DEMİR
- AK KEŞİŞ/LER ile/ve KARA KEŞİŞ/LER
( ... İLE/VE Benediktenler. )
- AKABE(SİNDE) ile/değil AKABİNDE
( Tehlikeli, sarp ve zor geçit. İLE/DEĞİL Arkasından, hemen arkasından/ardından, ardından. )
- AKADEMİK YIL:
DÜNYADA ile JAPONYA'DA
( Eylül-Ekim aylarında başlar. İLE 01 Nisan'da başlar. )
- AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ
- AKAR SU ile/ve AKAN SU
( Potansiyel. İLE/VE Süreklilik. )
- AKARSU ile/ve/<> KIVRIMLI AKARSU/MENDERES[Yun. < MAINDROS/Μαίανδρος]
( ... İLE/VE/<> Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "s" harfine benzeyen kıvrım. )
- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= PARAFAZİ/PARAPHASIA[İng.] değil/yerine/= SİNTAKTİK AFAZİ/SYNTACTIC APHASIA[İng.]
( Sözsel anlatım bozukluğu. İLE Sözcük bulma güçlüğü. İLE Sözdizimsel dil yitimi. )
- AKBABA ile AKSIRTLI AKBABA
- AKBABA ile ANT AKBABASI
( ... İLE Dünyanın en büyük, ikinci kara kuşudur. )
( )
( CONDOR vs. ANDEAN CONDOR )
( ... cum VULTUR GRYPHUS )
- AKBABA ile BENEKLİ AKBABA
( ... İLE Tropikal Afrika'dan gelen, nadir rastlanan bir türdür. )
( ... İLE Dünyanın en yüksekten uçan kuşudur. Havada yaklaşık 35 km/s hızla yol alır. Yaşamı tehlike altında olan bu kuşun ortalama yaşam süresi 40-50 yıla yakındır. )
( ... vs. RUPPELL'S VULTURE )
( ... cum GYPS RUEPPELLII )
- AKBABA ile KALİFORNİYA AKBABASI
( )
( CONDOR vs. CALIFORNIA CONDOR )
( ... cum GYMNOGYPS CALIFORNIANUS )
- AKBABA ile KARA AKBABA
( ... İLE Çevresinde açık arazi bulunan ormanlarda yaşarlar. )
( ... vs. BLACK VULTURE )
( ... cum AEGYPIUS MONACHUS )
- AKBABA ile KIRMIZI BAŞLI AKBABA
( ... İLE Hindistan'da yaşarlar. )
( Hindistan'da 6 ayrı çeşit akbaba yaşamaktadır. )
- AKBABA ile KIZIL AKBABA
( ... İLE Toroslarda, Doğu Karadeniz Dağları'nda, Doğu Anadolu'da bölgesel olarak yaşarlar. )
( ... vs. GRIFFON VULTURE )
( ... cum GYPS FULVUS )
- AKBABA ile KÜÇÜK AKBABA
( ... İLE Kanatları düz, kuyruğu uzun ve kamalıdır. )
( ... İLE Leşlerin kemik iliğiyle beslenirler. [Yüksekten atıp kırarak] )
( Tüm dünyadaki küçük akbabaların yaklaşık %25'i, Türkiye’de yaşamaktadır. )
( ... vs. EGYPTIAN VULTURE )
( ... cum NEOPHRON PERCNOPTERUS )
- AKBABA ile MISIR AKBABASI
( VOLTURE vs. EGYPTIAN VOLTURE )
- AKBABA ile SAKALLI AKBABA
( ... İLE Etiyopya'da, Semien Dağları'nda [4500 m. yükseklikte] yaşarlar. )
( ... İLE Leşlerin kemik iliğiyle beslenirler. [Yüksekten atıp kırarak] )
( ... İLE Türkiye’deki dört akbaba türünden biridir. 125 cm.'ye varan boyuyla Türkiye'de görülebilecek en büyük yırtıcıdır. Özellikle uçuşta, dar ve uzun kanatları, uzun ve kama biçimli kuyruğuyla rahatlıkla ayırt edilebilir. Uçuşta, çok iri bir doğan gibidir. Sakallı akbabanın, erişkin eril ve dişil tekleri arasında, görünüş farkı yoktur. Erişkinlerde kanat üstü, sırt ve kuyruk üstü, oldukça koyu renklidir. Alt bölümler turuncudur. Göz çevresi siyah olup göz pınarından gaga altına doğru siyah tüyler (sakallar) sarkar. Sakallı akbaba, yüksek dağlarda bulunur.
Kapalı orman bölgeleri dışında, dağların yüksek kesimlerindeki kayalık vadiler, çıplak ya da seyrek ağaçlı ve taşlık yamaçlar, yaşam alanlarıdır. Yuvalarını, büyük kaya kovuklarına yaparlar. Sakallı akbabanın, besininin tamamına yakınını, leşlerden arta kalan kemikler oluşturur. Kurt, Boz ayı ve öteki akbabalardan kalan leşlerdeki kemiklerin küçük olanlarını doğrudan yutarlar. Büyük kemikleri ise pençeleriyle alıp havalanır ve belirli bir yükseklikten kayaların üzerine bırakarak parçalarlar. İnerek, kemik parçalarını yutarlar. Son derece asitli midesi sayesinde, kemikleri, kolaylıkla sindirebilirler. )
( ... vs. LAMMERGEIER )
( ... cum GYPAETUS BARBATUS )
- AKBABA ile SARKIK YANAKLI AKBABA
( ... İLE Çok geniş ve kahverengi kanatlıdır. [Kuyruğu uzun ve kamalı, kanatları dar ve sivri ucludur.] )
( ... İLE Normal akbabaların gagaları yeni ölmüş hayvanların derisini delemez. Akbabalar sürüsü, büyük, uzun ve sivri gagalı sarkık yüzlü akbabanın gelip başlamasını beklerler. )
( ... vs. LAPPED-FACED VULTURE )
( ... cum TORGOS TRACHELIOTOS )
- AKBALIK = AKYABALIĞI
( Uskumrugillerden, ufak pullu bir balık.[10 - 60 kg.] )
( LICHIA AMIA )
- AKÇE ile KUŞGÖZÜ AKÇE
( Osmanlı döneminde gümüş para cinsi ve birimi. İLE Ele zor gelen ufaklık ve incelikte gümüş para birimi. [X - XIII. yy. arası, Osman Gazi dönemindendir.] )
- AKCİĞER ZARI ile KARACİĞER ZARI
( PLEURA vs. ... )
- AKCİĞER(ÖRGEN) ile/ve KARACİĞER
( ESNÂH-I RİEVİYE: Akciğer petekleri. )
( RİE ile/ve KEBED[çoğ. EKBÂD] )
( ŞÜS ile/ve ŞÜŞ )
( LUNGS vs./and LIVER )
- AKD ile ŞİBH AKD
( Sözleşme (yapmak.) İLE Sözleşme benzeri.[Fr. QUASI-CONTRAT] )
- AKDENİZ KORSAN(LIĞ)I ile/ve OKYANUS KORSAN(LIĞ)I
- AKDENİZ ile/ve/||/<> KARADENİZ
( BAHR-İ SİYAH ile/ve/||/<> BAHR-İ SEFİD )
- AKDİKEN ile YABANİ AKDİKEN
( ... İLE Hünnapgillerden, yaprakları almaşık, kırmızı renkli yemişi olan bir bitki. )
( ... cum RHAMUNUS FRENGULA )
- AKERDEON ile/ve DİATONİK AKERDEON
( Her düğmesinde ayrı nota ile. İLE/VE Düğmeleri, kapatır ve açarken iki ayrı notayı vererek. )
- AKHILLEUS İLE KAPLUMBAĞA AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRUVA SİNEĞİ AÇMAZI ile/ve/||/<>/> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<>/> NUMARALI TOPLAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> OK AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TANRILAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRISTRAM SHANGDY AÇMAZI ile/ve/||/<>/> UZAY GEMİSİ AÇMAZI
- AKIL ETMEK ile TEFEKKÜR ETMEK
- AKIL TATMİNİ ile/ve/değil/yerine KALP TATMİNİ
( AKLIM BENİ YANILTMADI KALBİM DE AKLIMI TEKZİP ETMEDİ )
- AKIL-FİKİR SAHİBİ OLMA(MA)K ile İFLÂH OLMA(MA)K
- AKIL:
TÜMEL(/LER) ve/<> TİKELLER ARASILIK
- AKIL'IN KONUSU ile/ve VEHİM'İN KONUSU
( Üçgenlik. İLE/VE Üçgen. )
- AKIL ile/ve/değil FAAL AKIL
( [not] REASON vs./and/but ACTIVE REASON )
- AKIL ile/ve/değil/yerine KULLANILAN/UYGULANAN AKIL
- AKIL ile/ve/<> ORTAK AKIL
( Aklınızı kullanma cesâretini gösteriniz! )
( REASON vs./and/<> COMMON REASON )
- AKILDA KESİNLİK ile/> DUYULARDA KESİNLİK
( DEFINITENESS IN REASON vs./and/<> DEFINITENESS IN SENSES )
- AKILLI-USLU (DİNLEME(ME)K, KONUŞMA(MA)K)
- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"
( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )
- AKILSAL TASAVVUF ile/ve RUHSAL TASAVVUF
- AKIM/AQIM ile/||/<> (MUNDUZ) AKIN/AQIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir akışlık su. İLE Sel. | Beklenmeyen, ansızın gelen sel. )
- AKINTI ile DİP AKINTISI
( CURRENT vs. UNDERCURRENT )
- AKINTI ile SIZINTI
( FLOW vs. LEAK/OOZE )
- AKINTI ile TERS AKINTI
( STREAM vs. BACK STREAM )
- AKIŞ ile/ve/değil/||/<>/> LAMİNER AKIŞ
- AKIŞIYLA YAŞAMAK ile/ve/||/<> AŞKIYLA YAŞAMAK
- AKKÖY ÇİLEĞİ ile SULTANHİSAR ÇİLEĞİ
- AKL-I KÜLL ile/ve/<> NEFS-İ KÜLL
- AKL-I SÂLİM ile/ve/> KALB-İ SELÎM ile/ve/> SEKÎNE
- AKL-I SELÎM ile/ve/<> KALB-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM
- AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL
- AKLÎ BELİRLENİM (İLE) ile/değil SEZGİSEL DENEYİM (İLE)
- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ
- AKLÎ BİRLİK ile/ve SİYASÎ BİRLİK
( LOGICAL UNITY vs./and POLITICAL UNITY )
- AKLÎ HİKMET ile/ve HAKÎKÎ HİKMET
( Felsefe. İLE/VE Tasavvuf. )
( Rab korkusu, hikmetin başlangıcıdır. )
- AKLÎ İLÂHİYAT ile/ve SEM'Î İLÂHİYAT
- AKLÎ İLİM/LER ile/ve/<> MUHABBET İLİMLERİ
( Dönüştürmez. İLE/VE/<> Dönüştürür. )
- AKLÎ İLİM ile/ve/<> KEŞFÎ İLİM
- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER
( )
- AKLÎ ZORUNLULUK ile/ve/<> OLGUSAL ZORUNLULUK
- AKLIN AHLÂKI ve/||/<> KALBİN AHLÂKI
( Mantık. VE/||/<> Edep. )
- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ
( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )
- AKLIN FEHMİ ile/ve ZİHNİN FEHMİ
- AKLIN:
ABDESTİ (TENZİH) ile/ve KULLUĞU
( Sohbet ile. İLE/VE Düşünce ile. )
- AKLIN:
DIŞ SINIRI ile/ve İÇ SINIRI
( Mekân. İLE/VE Zaman. )
- AKLINA GELMEME(Sİ) ile/ve UYGULAMAYA/KULLANMAYA UYGUN BULMAMAK
( LACK OF REMIND vs./and NOT TO SEE FIT TO APPLY/USE )
- AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON
( Dikey. İLE/VE Kare/küp şeklinde. )
( Omuza asılır. İLE/VE Elde tutulur. )
( Üstündeki düğmelere ya da tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı. | Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma. İLE/VE/||/<> ... )
- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]
( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )
- AKREP ile ARİZONA AKREBİ
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKREP ile HİNT KIZIL AKREBİ
( ... İLE En zehirli akreptir. )
( ... İLE Hindistan'ın, orta ve güney bölgesinde yaşarlar. )
- AKREP ile KUM AKREBİ
- AKROZOM ile/||/<> ANİZOGAMİ/HETEROGAMİ ile/||/<> ANJİYOSPERM
( Sperm gözesinin, göze zarının altında bulunan ve spermin ön[anterior] bölgesini kaplayan salgı keseciği. İLE/||/<> Bir cinsiyetin ötekinden daha büyük eşey gözesi[yumurta/sperm] ürettiği eşeyli üreme biçimi. İLE/||/<> Üreme örgenleri çiçeklerinde bulunan ve en yakın tarihte evrimleşmiş bitki öbeği. )
- AKŞAM YEMEĞİ ile/değil/yerine SABAH YEMEĞİ/TANGİ AS/AŞ[Kazakça]
( Yoksul gibi ye. İLE/DEĞİL/YERİNE Zengin gibi yap. )
( )
- AKŞAM YILDIZI ile SABAH YILDIZI
( Aslında ikisi de bir! Zühre/Venüs )
- AKŞAMSEFASI = GECESEFASI
( İki çeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki. )
( MIRABILIS JALAPA )
- AKŞEMSETTİN CAMİİ ile/ve AKBIYIK SULTAN CAMİİ (KIBLET'ÜL MESÂCİD CAMİİ)
( ... İLE/VE En uctaki cami.[Sultanahmet'ten Cankurtaran'a giden tren altgeçidinin yanındaki cami. İsmail Dede Efendi Evi'nin yolu üzerinde.] )
- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE
- AKSİYOMATİK BİLGİ ile DİNÎ BİLGİ
- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM
- AKTAVŞAN/ARABİSTAN TAVŞANI ile UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI
( ... İLE Moğolistan'da, Gobi Çölü'nde yaşarlar. [İlk 6 haftalarını, yerin altında, ailesinin korumasında geçirerek büyür ve yaşarlar.] )
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[41:00 - 44:20 arası] )
( VEBR[çoğ. VİBÂR, VİBÂRE, VUBÛR] )
- AKÜ:
JEL ile/ve/||/<> KURU
- AKÜLÜ/ELEKTRİKLİ BİSİKLET ile/ve BİSİKLET
- AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT
( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. Bağışıklık düzeninin bir parçası olan beyaz kan gözeleri. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. Oksijen taşıyan kırmızı kan gözeleri. )
- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )
- ALACALI-BULACALI
- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN
- ALBATROS ile KARA AYAKLI ALBATROS
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[44:30 - 50:00 arası] )
- ALBATROS ile LAYSAN ALBATROSU
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve YÜCEGÖNÜLLÜ/LÜK
( MODESTY vs./and ... )
( MODESTIA cum/et GENEROSITAS )
- ALÇI ile PARİS ALÇISI
( ... İLE Kırık-çıkıklarda kullanılan alçıdır. [Paris ve özellikle Montmartre'de bulunan killi toprağın alçıtaşında çok zengin olmasından] )
- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]
( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )
( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )
( JİPS avec ... )
- ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE
( Aydınların aydınlat("a")madığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )
( Yazıklar olsun ona. VE/||/<> Yazıklar olsun bana. )
- ALDEHİT ile FORMALDEHİT ile FORMOL
( Alkolleri, oksitlendirme ya da asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı. İLE Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit. İLE Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. )
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALE ETKİSİ ile/||/<> ALLEE ETKİSİ ile/||/<> BULMER ETKİ ile/||/<> POZİSYON ETKİSİ ile/||/<> TETRİS ETKİSİ ile/||/<> WAHLUND ETKİSİ ile/||/<> YANLIŞ ORTAKLIK ETKİSİ
( Bireylerin kendi türünden bireylerin varoluşundan sağladığı kazancı. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin, aynı türde olanların çevresinde olmasından dolayı kazandığı avantaj.[İlk olarak, 1930 yılında, Warder Clyde Allee tarafından ileri sürülmüştür.] İLE/||/<> Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma, ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliğin artışı ise genetik mekanizmalar aracılığıyla sağlanır. İLE/||/<> Genin dışavurumuna [ve fenotipe olan etkisinin] genellikle komşu genlerle olan etkileşiminden etkilendiği ve genlerin mekansal yerleri değiştiğinde (translokasyonda olduğu gibi) ekpresyonunun da değiştiği genetik etki. İLE/||/<> Bireylerin bir etkinliğe çok fazla zaman harcaması sonucu bu etkinliğin düşüncelerini, zihinsel imajını ve düşlerini etkilemesi. İLE/||/<> Bir popülasyon içinde bulunan alt popülasyonlardaki alel frekansının dağılımından ötürü, popülasyon genelinde heterozigotluğun kuşaklar içinde azalması.[1928 - Sten Wahlund] İLE/||/<> Başka kişilerle davranış, tutum, inanç bakımından benzerliklerinin abartılması. )
- ALELÂDE[Ar.] ile FEVKALÂDE[Ar.] ile HARİKULÂDE[Ar.]
( Bayağı, sıradan; olağan, görülegelen. İLE Olağanüstü; güzel, duyulmadık, görülmedik. İLE Olağandışı, eşi görülmemiş; çok güzel, eşsiz. )
- ÂLEM'İN:
ÖZET/İ ile/ve/<> NUR/U
( [kişinin] Gövdesiyle. İLE/VE/<> Ruhuyla. )
- ALEMDAR ile/||/<> BAYRAKTAR/SANCAKTAR
( Bayraktar. İLE/||/<> Yeniçerilerin bayrağını taşıyan subay.[Sonradan "Sancaktar" adı verildi] )
- ALERJİK ASTIM ile/||/<> MESLEKİ ASTIM
( Alerjenlere maruz kalma sonucu hava yollarının daralması. İLE/||/<> İş yerinde maruz kalınan nesneler nedeniyle hava yollarının daralması. )
- ALERJİK RİNİT ile/||/<> VAZOMOTOR RİNİT
( Polen, toz gibi alerjenlere karşı burun mukozasının yangılanması. İLE/||/<> Alerjenler dışında, sıcaklık değişiklikleri ya da stres gibi etmenlere bağlı burun mukozasının yangılanması. )
- ALG-/ALGE-/ALGESİ-/-ALGESİA/-ALGİA/ALGİO-/ALGO- ile/||/<> -AGRA ile/||/<> MOGİ- ile/||/<> ODYN-/-ODYNİA/ODYNO- ile/||/<> DYS- ile/||/<> CAC-/-CACE/CACO- ile/||/<> MAL- ile/||/<> PERO- ile/||/<> PALİ-/PALİN- ile/||/<> AMBLY- ile/||/<> NECR-/NECRO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-
( Ağrı, ağrısal, ağrı ile ilgili [miyalji: kas ağrısı, hiperaljezi: aşırı ağrı duyarlılığı]. İLE/||/<> Gut, ağrı nöbeti, ağrı. İLE/||/<> Güç, ağrılı. İLE/||/<> Ağrı. İLE/||/<> Anormal, güç, ağrılı, hatalı, hastalıklı, bozuk, patolojik, kusurlu, kötü. İLE/||/<> Kötü, hasta, bozuk. İLE/||/<> Hasta, kötü, anormal, bozukluk yapan. İLE/||/<> Deforme, bozuk, sakat. İLE/||/<> Yeniden, patolojik yineleme, geriye, tekrar. İLE/||/<> Donuk, soluk, yetmezlik, küntlük, zeki olmayan, duygusuz. İLE/||/<> Ölü, ölü doku, atrofik ceset. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )
- ALGI:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ
- ALGI ile/ve ESTETİK ALGI
( PERCEPTION vs./and AESTHETIC PERCEPTION )
- ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU
( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )
( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )
( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )
- ALGILAMA ile YARGILAMA
( Kültüre dayanır. İLE Uygarlığa dayanır. )
- ALGISAL BİL(İN)EMEME/AGNOZİ ile BİL(İN)EMEME/AGNOZİ
( APPERCEPTIVE AGNOSIS vs. ASSOCIATIVE AGNOSIS )
- ALGISAL EŞİKLER'DE:
ÖZEL ALICILAR ile/ve MUTLAK EŞİK ile/ve FARK EŞİĞİ
- ALGISIZ KAVRAMLAR ile/ve/<> KAVRAMSIZ ALGILAR
( Boş. İLE/VE/<> Kör. )
( CONCEPTS WITHOUT PERCEPTION vs./and/<> PERCEPTIONS WITHOUT CONCEPT
Empty. WITH/AND/<> Blind. )
- ALGOLOJİ/FİKOLOJİ ile SU YOSUNU BİLİMİ
( Suyosunu bilimi. )
- ALİ "KIRAN, BAŞ KESEN" değil DAL KIRAN, BAŞ KESER
- ALÎ (SIFATI)[Ar.] ile REFÎ' (SIFATI)[Ar.]
- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL
( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )
( )
- ALICI BAKIŞ ile/ve/değil ŞAŞKIN BAKIŞ
- ALIK/SERSEM/EBLEH ile KORKAK ile ALÇAK
( "Hiçbir şeyin değişmeyeceğini" "düşünüyorsak..." İLE "Düşünmek istemiyorsak..." İLE "Hiçbir şeyin değişmemesinin, kendi çıkarımıza olacağını düşünüyorsak..." )
- ALİMENT- ile/||/<> NUTRİ- ile/||/<> SİTİO-/SİTO- ile/||/<> TROPH-/-TROPHİA/-TROPHİC/-TROPHİN/TROPHO-/-TROPHY ile/||/<> -OREXİA ile/||/<> EMET-/EMETO- ile/||/<> JEJ- ile/||/<> -PHAG/-PHAGE/-PHAGİA/PHAGO-/-PHAGOUS/-PHAGY
( Besin, besinsel. İLE/||/<> Beslenme, besinsel. İLE/||/<> Tahıl, besin, tane, tohum, besinlerle ilgili. İLE/||/<> Besin ve beslenme ile ilgili. İLE/||/<> İştah, istek. İLE/||/<> Kusma. İLE/||/<> Açlık, kuru. İLE/||/<> Yeme, yiyen, yutan. )
- ALIN BÖLÜMÜ(LOBU) ile/ve ÇEPER BÖLÜMÜ(LOBU)
( Merkez oluk[central fissure] ayırır. )
( ALIN: CEBÎN, CEBHE[Ar.]/FOREHEAD[İng.] )
( ÇÎN-İ CEBÎN: Alın kırışığı. )
( Alın kırışıklığı, bilgeliği simgeler. )
- ALIN TERİ/TERLEMESİ ile SIRT TERİ/TERLEMESİ ile KIÇ TERİ/TERLEMESİ
( Sadece fiziksel çalışmaktan kaynaklanan durum/ter. İLE Çalışırken ciddi zorlanmadan kaynaklanan durum/ter. İLE Sıkıntıdan/zorluktan kaynaklanan durum/ter. )
( BASÎ[çoğ. BUSU'], NETH )
- ALIŞ-VERİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİŞ-ALIŞ
( Veren, her zaman vermeye hazırdır. )
( Kendilerinde olanlar, verebilir. )
( Verirsin ve alırsın! Verirsen alırsın! Verdikçe alırsın! Ver/verebil ki, alabil! )
( Biriktiren biriktirmeye memur, harcayan harcamaya. Veren ise, hazineyi kullanma yetkisine sahiptir. )
( Verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek kimse yoktur. )
( The giver is always ready to give. )
- ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK
- ALIŞILMIŞ OLAN ile/ve/değil/yerine/>< ANLAŞILABİLECEK OLAN/ANLAŞILMASI GEREKEN
- ALIŞKANLIK (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)
- ALIŞKANLIK AHLÂKI ile/ve/değil/yerine YEĞLEME/TERCİH AHLÂKI
( [not] MORALS OF HABIT vs./and/but MORALS OF PREFERENCE
MORALS OF PREFERENCE instead of MORALS OF HABIT )
- ALİVRE[Fr.] değil/yerine/= ÖN/PEŞİN SATIŞ
( Ürün henüz tarladayken ve yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden yapılan peşin satış. )
- ALJEZİ ile/||/<> ALJEZİK ile/||/<> ...-ALJİ
( Ağrı duyarlılığı. İLE/||/<> Ağrılı. İLE/||/<> ... ağrısı. )
- ALKIŞ ile/ve/yerine BİLARDO ALKIŞI
( Elleri, avuç içlerini çarptırarak. İLE/VE/YERİNE Orta parmak ya da yüzük parmağını, baş parmakla birleştirip ve kaydırıp avuç içine çarptırarak. )
( Daha çok/güçlü ses çıkararak. İLE/VE/YERİNE Daha az/güçsüz ses çıkararak. )
( Daha kaba. İLE/VE/YERİNE Daha nazik. )
( Beğeni ve coşkunu daha çok ve doğrudan duyurmak/yansıtmak üzere. İLE/VE/YERİNE Sporcunun odaklanmasına ve derinleşmesine engel olmamak üzere. )
- ALKOL ile FENOL
( Bir hidroksil öbeği içeren organik bileşikler. İLE Bir hidroksil öbeği içeren aromatik bileşikler. )
- ALKOL ile STEROL[Fr.]
( ... İLE Hayvanlarda, bitkilerde ve D vitamininde bulunan, genellikle karbon atomlarından oluşan, alkol niteliğinde organik bir madde. )
- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH
( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )
- ALLAH NAMERD'E MUHTAÇ ETMESİN değil ALLAH MERD'E MUHTAÇ ETMESİN
- ALLAH TAKSİMİ ile/ve/||/<> KUL TAKSİMİ
- ALLAH ZİKRİ ile/ve YA ALLAH ZİKRİ
( Belirli bir noktadan sonra Allah'a "O" bile demek caiz değildir. )
- ALLAH:
LİLAH ve LAH ve AH ve HU
- ALLAH'A SECDE/HİZMET (ETMEK) ile/ve/<> ÂDEM'E SECDE/HİZMET (ETMEK)
( Namazı/nı edâ etmek. İLE/VE/<> İnsanla buluşmak/birleşmek/anlaşmak. )
- ALLAH'I BİLMEK ve/<> HADDİNİ BİLMEK
- ALLAH'I BİLMEZ ile/ve/değil KENDİNİ BİLMEZ
- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI
- ALLAH'IN SIFATLARI:
SELBÎ/TENZİHÎ ile/ve/||/<>/> SUBÛTÎ
( - Vucud
- Kıdem
- Bekâ
- Vahdâniyet
- Muhâlefetün lil-Havadis
- Kıyam bi-nefsihî
İLE/VE/||/<>/>
- Hayat
- İlim
- Semi
- Basar
- İrâde
- Kudret
- Kelâm
- Tekvin )
- ALLAH'IN:
ADI değil ADININ ADI
- ALLAH > ISTILÂH
( Allah, kişiyi, ıstılâh eder. )
( Kişi, Allah olmaz! )
- ALLAIS AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> ST. PETERSBURG AÇMAZI
- ALLAK BULLAK (OLMAK) ile HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATMAK/ATILMAK
- ALLEN ile/||/<> AYRILMA ile/||/<> HAECKEL BİYOGENETİK ile/||/<> HAMİLTON ile/||/<> HARDY-WEİNBERG ile/||/<> VON BAER
( Soğuk bölgelerde yaşayan sıcakkanlı hayvanların, sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha kısa uzuvlarının olduğunu belirten kural.[< Joel Asaph Allen(zoolog ve ornitolog)] İLE/||/<> Bir genin iki farklı alelinin ayrılarak farklı gametlere dağılması.[Tamamen rastgele gerçekleşir. Eğer genler homozigot ise gametlerdeki ayrılan genler %100 aynı olur. Fakat eğer ayrılan genler heterozigot ise gametlerin %50'si baskın aleli, öteki %50'si ise çekinik aleli alır.] İLE/||/<> 1874 yılında öne sürülen bu kural, ontogeni ile filogeni arasındaki ilişkiyi açıklar.[< Ernst Haeckel][Ontogeni, filogeniyi yineler. Bir canlının embriyolok dönemdeki gelişimi, atalarının evrimsel geçmişindeki değişimlerini yineler. Bu kural, dirimbilim, insanbilim ve gelişim psikolojisi gibi bazı disiplinlerce kabul görmüş ya da genişletilmiştir.] İLE/||/<> Akraba seçilimi konusunda ileri sürdüğü kural.[< William Hamilton][Hamilton, akrabalar için fedakârlık gerektiren durumları matematiksel tanıma dökmüştür. Fedakârlık gerektiren bir devinimde, "c" fedakârlık yapanın ödediği bedel, "r" akrabalık derecesi ve "b" fedakârlık sonucu olası kazanç olmak üzere: C < R * B ise bu devinim, akraba seçilimi için yararlı bir devinimdir.] İLE/||/<> Gen frekanslarının hesaplanması için Harold Hardy[matematikçi] ve Wilhelm Weinberg'in, 1908 yılında geliştirdiği formül. İLE/||/<> Embriyoloji hakkında öne sürülen kural.[< Karl Ernst von Baer] )
- ALMAK ile SATIN ALMAK
( ... ile ŞİRÂ' )
( TO TAKE vs. TO BUY )
- ALNI ile/ve KALBİ ile/ve KAPISI AÇIK OLMAK
- ALOFENİK/HİBRİT/KİMERİK ile/||/<> ALOJENİK ile/||/<> ALOMETRİ ile/||/<> ALOMETRİ DENKLEMİ ile/||/<> ALOPATRİ ile/||/<> ALOPATRİK MODEL ile/||/<> ALOSTERİ ile/||/<> ALOSTERİK PROTEİN ile/||/<> ALOTANIMA ile/||/<> ALOZİM
( Gözelerinde birden fazla genotip bulunan organizmalar.[İki farklı türün çiftleşmesiyle oluşan döl olarak da bilinir. En bilinen örneği, at ile eşeğin çiftleşmesi ile oluşan katırdır.] İLE/||/<> Aynı türe ait olmasına karşın bireylerin genlerinin farklı olması.[Homo sapiens türünde, tek yumurta ikizleri dışındaki her birey, birbiriyle alojeniktir.] | Bir türün farklı üyelerinden elde edilen biyolojik nesnelerin bu türün başka bir üyesi için neyle karşılandığını tanımlar.[Alojenik kök göze] İLE/||/<> Gövde büyüklüğünün, gövdenin biçimine, anatomiye, fizyolojiye ve davranışa bağlı olan ilişkisini inceleyen bilim dalı.[Çoğu zaman, bir canlının gelişimi sırasında farklı parçalarının ya da boyutlarının farklı büyüme miktarı göstermesi için kullanılsa da sadece asimetrik büyüme çözümlemesini içermez. Bir organizmanın gövde biçimi, gelişim süresince farklı parçalarının oransal büyüme hızına bağlıdır. Gövdenin kendine özgü biçimini almasını sağlayan bu orantılı büyümeye alometrik büyüme denir.][Baş, insanın gelişimi sırasında gövdeye oranla daha yavaş, bacaklar ise daha hızlı gelişmektedir.] İLE/||/<> Genel formu y = bxa olan denklem.[y ve x karşılaştırılan iki değer, a ve b ise sabittir.[Büyüme, doğrusal/izometrik ise allometrik üstel "a" nın değeri 1'dir. a > 1 olduğunda, allometri pozitif, a < 1 olduğunda negatif olarak söylenir.] İLE/||/<> Farklı coğrafi alanlarda yaşamak ya da farklı bölgelerde yaşayan topluluklar. İLE/||/<> Bir popülasyonun yalıtıldığında seçilimin ve sürüklenmenin yalıtımının iki yanındaki popülasyonlara bağımsız olarak etki etmesi yoluyla türleşmenin gerçekleştiğini ileri süren varsayım.[Günümüzde bilimsel gerçek olarak görülmektedir.] İLE/||/<> Düzenleyici bir ligandın proteinin katalitik sahası dışındaki bir bölgeye bağlanması yoluyla ya da kovalent modifikasyon yoluyla bir proteinin konformasyonunun değişmesi yoluyla protein etkinliğinin değişmesi. İLE/||/<> En az iki farklı konformasyonu benimseyebilen ve bir ligandın bir bölgesine bağlanmasıyla oluşan konformasyonel değişikliğin proteinin ikinci bir bölgesindeki protein etkinliğini değiştirdiği proteinler. Bu proteinler, bir gözedeki bir molekülün başka bir türdeki bir molekülün yazgısını etkilemesine izin verir ve bu mekanizma enzim düzenlemesinde yaygın olarak kullanılır. İLE/||/<> Bir allojenik bireyin antijen sunan gözeler üzerindeki MHC moleküllerinin, T gözeleri tarafından tanınması.[In vivo ortamda allograf reddine ve karışık lenfosit reaksiyonuna[mixed lymphocyte reaction/MLR] neden olur.] İLE/||/<> Aynı lokusta bulunan farklı alellerden salgılanan farklı özellikteki enzimler. )
- ALSANA ile AL SANA
- ALT ÇENE DİŞLERİ ile/ve ÜST ÇENE DİŞLERİ
( ... İLE/VE Kökleri daha uzundur. [Yerçekimine karşı koymak üzere böyle olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.] )
- ALT ÇENE:
HAYVANDA ile/+/> İNSANDA
( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )
( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )
- ALT ÇENE ve ÜST ÇENE
( CÂM-I SÎM[gümüş kadeh][mecaz]: Sevgilinin çenesi. )
( )
( ZEKAN[çoğ. ZÜKUN] )
( ZENAH/DÂN )
( LOWER JAW/MANDIBLE and UPPER JAW/MAXILLA )
- ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE
- ALT GEZEGENLER ile/ve/||/<> ÜST GEZEGENLER
( Merkür ve Venüs. İLE/VE/||/<> Mars, Jüpiter, Satürn. )
- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI
( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )
- ALT-ÜST ETMEK ile YERLE BİR ETMEK
- ALTERASYON ile/||/<> ALİTERASYON
( Değişiklik. İLE/||/<> Ses yinelemesi. )
- ALTERNATİF TIP yerine TAMAMLAYICI TIP
- ALTIN KÖKÜ ile BOYA KÖKÜ ile EĞİR KÖKÜ/OTU ile HELVACI KÖKÜ/ÇÖVEN ile MEYAN KÖKÜ ile EK KÖK ile SAÇAK KÖK ile YUMRU KÖK
( Güney Amerika'da yetişen, kusturucu niteliği olan bir kök, ipeka. İLE ... İLE Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü. İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki. İLE Fasulyegillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüysü yapraklı, mavimsi, mor çiçekli, tatlı olan toprak altı bölümleri hekimlikte ve serinletici içeceklerin yapımında kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki. İLE Sapın yanlarından çıkan ince kök. İLE Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. | Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök. İLE Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök. )
( CEPHAELIS IPECA CUANHA cum ... cum ACORUS CALAMUS cum SAPONARIA OFFICINALIS cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... cum ... cum ... )
- ALTIN LANGUR ile/değil TEPELİ GRİ LANGUR ile/değil MADRAS GRİ LANGURU
- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN
- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile ALTIN KURBAĞA
( bkz. 22307 İLE 1966'da, bilimkişilerince tanımlanmış bir kurbağadır. Soyu tükenmeden önce Kosta Rika'nın, Monteverdi ormanlarında sıklıkla bulunurlardı. Ne yazık ki, 1989'dan beri hiçbir yerde görülememiştir.[Yiyecek azlığı ve iklim değişikliklerinden dolayı yok oldukları düşünülüyor.] Bunlar da çok zehirli kurbağalardandı. )
- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile KARA AYAKLI OK KURBAĞASI
( Dünyanın en zehirli kurbağası. İLE Dünyanın ikinci en zehirli kurbağası. )
( Adını, zehirlerini kamışçıkların ucundaki oklara bulayan yerliler vermiştir. [Şişe kapağı kadar ölçüdeki zehirle 10 kişiyi/insanı ya da 20.000 fareyi öldürebilecek kadar zehirlidir] )
( Kimi zaman nane yeşili, kimi zaman sarıdır. İLE Parlak turuncu ya da sarı renkte bir gövdesi, deniz mavisi bacakları vardır. )
( Keşfeden, Kaptan James Cochrane. [1823] İLE ... )
( APOSEMATİZM: Uyarı işareti. [Kurbağa ne kadar güzelse o kadar tehlikelidir.] )
( PHYLLOBATES TERRIBILIS cum PHYLLOBATES BICOLOR )
- ALTINDA KALMAK ile/değil/yerine/< ALTINDAN KALKMAK
- ALTYAPI ile/değil ÜSTYAPI
( Üstyapıyı biçimlendirir. İLE/DEĞİL Altyapıyı değiştirir. )
- ALÜMİNYUM ile/değil GALYUM
( ... İLE/DEĞİL Çok seyrek bulunan, alüminyumu andıran, yoğunluğu 5.9, atom ağırlığı 69.72 olan, 29.8 °C'de ergiyen öğe. [simgesi: Ga] )
- AMA NİYE? değil NİYE?
- AMARİLİS[Fr.] değil/yerine/= GÜZEL HANIM ÇİÇEĞİ/ÇOBAN ÇİÇEĞİ/NERGİS ZAMBAĞI
- AMATÖR değil/yerine/= ÖZENGEN/İSTEGEN
- AMATÖR ile/ve/= PES ETMEMİŞ AMATÖR/PROFESYONEL
- AMAZON IRMAĞI ve/||/<> ORNACO IRMAĞI
- AMBERBARİS[Lat.] ile SARIÇALI/KADINTUZLUĞU/ÇOBANTUZLUĞU
( Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- AMBİ-/AMBO- ile/||/<> AMPH- ile/||/<> -AMBİ ile/||/<> BASİ-/BASİO-/BASO- ile/||/<> -DROME ile/||/<> MARG-
( İkisi, iki yanda, iki yönlü/taraflı [ambidekster: İki elini de kullanabilen kişi]. İLE/||/<> İkisi, iki yanda, hakkında, çevresinde, çift, ikili. İLE/||/<> Yürüme, yer değiştirme. İLE/||/<> Tabanla ilgili, alt kısımla ilgili, bazionla ilgili, yürüme. İLE/||/<> Gidiş, seyir. İLE/||/<> Kenar. )
- AMBULANS SİRENİ ile POLİS SİRENİ ile İTFAİYE SİRENİ
- AMCA-DAYI/EMMİ-DAYI
- AMD/KAST ile/ne yazık ki ŞİBH-İ AMD/KAST/ŞİBH-ÜL-HATÂ
( Niyet, kasıt, karar. İLE Birini kasten öldürme.[âlât-ı cârihadan olmayan bir şeyle] )
- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE
( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )
( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )
- AMELİNE GÜVENMEK ile/ve/değil/yerine ALLAH'A GÜVENMEK
- AMELİYAT:
DA VINCI İLE ile/değil/yerine OLAĞAN
- AMENSALİZM[Fr.] ile/>< KOMENSALİZM
( Bi̇r bi̇tki̇ türünün aynı ortamdaki̇ başka bi̇r bi̇tki̇ türünden ötürü geli̇şememesi̇. Bir organizmanın ötekine zarar verip kendisinin etkilenmediği ilişki. İLE/>< Bir organizmanın yarar sağlayıp ötekinin etkilenmediği ilişki. )
- AMERİKA ARMUDU(AVOKADO) ile ÇAKAL ARMUDU ile DAĞ ARMUDU ile HİNT ARMUDU
( Defnegillerden, Amerika'da yetişen bir ağaç. | Bu ağacın, armuda benzer yemişi. İLE ... İLE ... İLE ... )
( PERSEA GRATISSIMA cum ... cum ... cum ... )
( AVOCADO (PEAR) vs. ... vs. ... vs. ... )
- AMERİKA BADEMİ ile HİNT BADEMİ ile TAS BADEMİ
- AMERİKA BİZONU ile AVRUPA BİZONU, BONNACON, VAHŞİ İNEK ile HİNT BİZONU, GAUR
( Dışkılarını, 70 metrenin üzerinde bir mesafeye püskürterek kendilerini savunurlarmış. [Ortaçağ dönemine ait metinlerden] )
- AMERİKA ELMASI ile DAĞ ELMASI/YABANİ ELMA ile DEVE ELMASI ile FİL ELMASI ile KİRAZ ELMASI ile PAMUK ELMASI ile LÜBNAN ELMASI[TUFFÂH-İ LÜBNÂN] ile YER ELMASI/BADAT/TUFFÂH-ÜL-ARZ[Ar.]
- AMERİKA ÜZÜMÜ ile AYI ÜZÜMÜ ile BEKTAŞÎ ÜZÜMÜ ile ÇAVUŞ ÜZÜMÜ ile DENİZ ÜZÜMÜ ile KÖPEK ÜZÜMÜ ile KUŞ ÜZÜMÜ ile TİLKİ ÜZÜMÜ
- AMERİKA VİZONU ile AVRUPA VİZONU
( ... İLE Avlanma sırasında, nabızları, dakikada 300 kez atabilmektedir. )
( MUSTELA VISON cum MUSTELA LUTREOLA )
- AMERİKAN BEZİ = KAPUT BEZİ
- AMERİKAN İNGİLİZCESİ ile İNGİLİZ İNGİLİZCESİ
- AMERİKAN TİMSAHI ile TİMSAH[Ar.]
( Tatlı suda yaşarlar. İLE Bazıları tuzlu suda yaşarlar. )
( Karada saldırgan değildir. İLE Büyük ve saldırgandır. )
( Tek çenelerini kullanırlar. İLE İki çenelerini de kullanırlar. )
( ... İLE Daha uzun ve daha dar burunları vardır. Gözleri daha öndedir. Dördüncü dişleri alt çeneden dışarı taşar. )
( Mide özsularında, demir ve çeliği eritmeye yetecek kadar hidroklorik asit vardır. )
( ARCHOSAURIA: Timsahları, dinozorları ve kuşları içeren sürüngen öbeği. )
( CAYMAN[Amazonlar'da] ile ... )
( [kökeni/etimolojisi] EL LAGARTO DAS INDIAS[İsp. Hint kertenkelesi] ile KROKODEILOS[Yun.]: Kertenkele. [İlk kez Heredot kullanmıştır.] )
( |
|
)
(
Tarihin en büyük timsahı. [Avustralya, 1957. boyu 8,6 m.] )
( Yaşamları boyunca, 2000 civarında diş değiştirirler. İLE ... )
( Anne timsahlar, yuvalarındaki yumurtaların üstünde yatma olanağı bulamazlarsa yumurtaların serin ortamda büyümesiyle dişi timsahlar çıkıyor. Üzerlerinde yatma olanağı bulurlarsa yumurtaların sıcak ortamda büyümeleri sonucunda eril timsahlar çıkıyor. )
( 68 dişleri vardır. )
( Timsahlar, terlemez. )
( ... ile TİMSÂH[çoğ. TEMÂSÎH] )
( ... ile NEHENG/NİHENG[çoğ. NEHENGÂN] )
( ALLIGATOR vs. CROCODILE )
( ... cum CROCODILUS )
- AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA
- AMFİPATİK MOLEKÜL ile AMFOTER MOLEKÜL
( Hem hidrofobik hem de hidrofilik bölgeleri olan moleküller. İLE Hem asit hem de baz özellikleri gösteren moleküller. )
- AMFİZEM/EMFİZEM[FR. < EMPHYSÈME] değil/yerine/= SÜREĞEN BRONŞİT | HAVA YA DA GAZ GİRMESİ SONUCUNDA, BİR GÖZENİN/DOKUNUN ŞİŞMESİ | HAVA HAPSİ
- AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU
( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )
- ÂMİL KUVVET ile/ve FAİL KUVVET
( Etken. İLE/VE Etkin. )
- AMİN ile/||/<> ARİLAMİN[Fr.]
( ... İLE/||/<> Anilin tipinde nükleer aromatik amin. )
- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]
( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )
- AMNEZİ[Fr. < AMNESIE] ile PARAMNEZİ
( Bellek yitimi. İLE Bellek bozukluğu. )
- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE
( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )
- AMORF KATI ile KRİSTAL KATI
( Belirli ve düzenli bir iç yapıya sahip olmayan katılar. İLE Düzenli bir kristal iç yapıya sahip katılar. )
- AMORTİSMAN[Fr. < AMMORTISSEMENT] değil/yerine/= YIPRANMA/AŞINMA PAYI
( Belirli bir borcun azar azar ödenmesi. | Bir kuruluşa yatırılan paranın, belirli bir süre içinde kazançtan ayrılan parayla geri alınması. )
- AMPER ile VOLTAMPER[Fr.] ile KİLOAMPER ile MİKROAMPER
( Elektrik akımında şiddet birimi. İLE Dalgalı gerilimde, 1 voltluk bir gerilim altında, 1 amperlik bir akımın ürettiği güç birimi. İLE Değeri bin amper olan akım şiddeti birimi. İLE Amperin milyonda birine eşit akım şiddeti birimi. )
- AMPULER SİNİR/NERVUS AMBULARIS ile/ve/||/<> SAKKULUS ile/ve/||/<> UTRİKULUS ile/ve/||/<> VESTIBULAR
(
Yapı | Tanım | İlişkisi |
---|---|---|
Nervus Ambularis | Vestibulokoklear sinirin bir dalı, yarım daire kanallarının ampullalarından gelen bilgileri taşır. | Vestibular düzeneğin bir parçasıdır, denge bilgilerini beyne iletir. |
Sakkulus | İç kulaktaki otolit organlarından biri, dikey devimleri algılar. | Vestibular sinir ile bağlantılıdır, beyne denge bilgisi gönderir. |
Utrikulus | İç kulaktaki otolit organlarından biri, yatay hareketleri algılar. | Sakkulus ile birlikte otolit düzeneğinin bir parçasıdır. |
Vestibular Düzenek | İç kulakta yer alan denge yapılarının genel adıdır. | Sakkulus, utrikulus ve yarım daire kanalları bu düzeneğin bileşenleridir. |
- ÂN ile/ve ZAMAN
( LÂM ile/ve CİM )
- ANA ARTER değil ARTER
- ANA GİBİ YÂR, BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ değil ENÂ GİBİ YAR(UÇURUM), BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ
- ANA KUCAĞI ve/<> BABA OCAĞI
- ANA ÖBEK ÖGESİ ile/||/<> GEÇİŞ ÖGESİ/ELEMENTİ
( [Periyodik tabloda] s ve p bloklarında bulunan ögeler. İLE/||/<> d ve f bloklarında bulunan ögeler. )
- ANA OMURGA değil OMURGA
- ANADOLU HİSARI(GÜZELCEHİSAR/YENİCEHİSAR) ile/ve ANADOLU HİSARI
( Kale. [65 x 80 m.lik bir alanı kaplar. Duvarları 2.5 m. kalınlığındadır. 3 kulelidir.] İLE/VE Semt. [Adını bu kaleden almıştır] )
- ANADOLU TÜRKÜLERİ ile/ve/değil İSTANBUL TÜRKÜLERİ
( Daha çok, doğal, insanî ya da çeşitli felâketlerden/sıkıntılardan dolayı yaşanan acılarıyla yazılır/yakılır. İLE/VE/DEĞİL Aşk acılarıyla yazılır/bestelenir. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Karagöz-Hacivat gösterilerinde sıkça -ve her tipleme için ayrı- kullanılır. )
- ANADOLU ile ASYA (KITASI)
- ANAEROBİK ile/>< AEROBİK
( Oksijen olmadan enerji üretimi. İLE/>< Oksijenle enerji üretimi. )
- ANAHTAR ile PAPAĞAN ANAHTARI
( ... İLE Saçtan yapılmış küçük çaplı boru ve bağlantı parçalarının sökülüp takılmasında kullanılan anahtar. )
- ANAHTARLAR:
SOL ile/ve/<> DO ile/ve/<> FA
( )
( Dizenin ikinci çizgisi üzerine konulan ve çizgiye adını veren ve ince sesleri göstermeye yarayan bir anahtardır. İLE/VE/<> Portenin üzerine çizilen ve o çizgideki notaya adını veren anahtar. İLE/VE/<> Portedeki notaların, "Fa" yüksekliğinde olacağını gösteren im. )
- ANAKONDA ile YEŞİL ANAKONDA
( ... İLE Güneydoğu Asya'da ve Amazon ormanlarında yaşarlar. )
( ... İLE 9 m.'yi aşabilirler. 250 kg. ağırlığında olabilirler. )
( ... İLE Suda, karada oldukları kadar yavaş değillerdir. )
( ... İLE Dünyadaki en ağır yılandır. )
( ANACONDA vs. GREEN ANACONDA )
- ANALİTİK FELSEFE ile KITA FELSEFESİ
( Dil, mantık ve kavram analizi üzerine odaklanan felsefi gelenek. İLE Varoluş, tarih ve toplum gibi konulara odaklanan felsefi gelenek. )
- ANALİTİK KİMYA ile/||/<> SENTETİK KİMYA
( Nesnelerin bileşimini ve yapısını analiz eden bilim dalı. İLE/||/<> Yeni bileşiklerin sentezini yapan bilim dalı. )
- ANALİTİK KİMYA ile/||/<> SPEKTROSKOPİ
( Nesnelerin bileşimini ve yapısını analiz eden bilim dalı. İLE/||/<> Işık ve nesne etkileşimlerini inceleyen bilim dalı. )
- ANALİTİK YARGI ile/ve SENTETİK YARGI
( A, A'dır. İLE/VE A, B'dir. )
- ANALOJİ ile HOMOLOJİ
- ANASON ile ÇİNANASONU/YILDIZANASONU
( Maydanozgillerden, kokulu tohumu çeşitli ürünlerde kullanılan bir bitki. İLE Manolyagillerden, sarı renkteki çiçekleri anoson kokan, Japonya'da yetişen, meyveleri zehirli bir ağaççık. )
( PIMPINELLA ANISUM ile ILLICIUM ANISATUM )
- ANATOMİ ve ETİYOLOJİ ve PATOLOJİ
- ANATOMİ KARŞILAŞTIRMALI ANATOMİ
- ANAVAŞYA[Yun.] >< KATAVAŞYA[Yun.]
( [göçücü balıkların, ...] Akdeniz'den, Karadeniz'e çıkması. >< Karadeniz'den, Akdeniz'e geçmesi[kışa doğru]. )
- ANAYASA:
KATI ile/ve/değil/yerine/<> ESNEK
- ANAYASALI DEVLET ile/değil/yerine ANAYASA DEVLETİ
- ANCA BERABER ile/ve/||/<>/> KANCA BERABER
- ANCAK ile/ve/||/<>/> ANCAK VE ANCAK
(
Kavram | Açıklama | Örnek |
---|---|---|
Ancak |
- Daha genel bir koşul ya da sınırlamayı tanımlar. - Karşıtlık ya da sınırlama belirtmek için kullanılır. |
- "Sınavı geçebilirsin, ancak daha çok çalışman gerekiyor." - "Bu işi ancak deneyimli biri yapabilir." |
Ancak ve Ancak |
- Kesinlik ve çift yönlü bir bağımlılığı tanımlar. - İki durumun birbirine bağlı olduğunu ve biri olmadan ötekinin gerçekleşemeyeceğini gösterir. |
- "Bir biçim, ancak ve ancak dört kenarı eşit ve açıları dikse karedir." - "Bu görev, ancak ve ancak herkes zamanında teslim ederse tamamlanır." |
- ANDA ile/= ORADA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ANEMİ[Fr.] ile PERNİSİYÖZ ANEMİ
- ANESTEZİ[Fr. < ANESTHESIE]:
EPİDURAL ile SPİNAL
( )
( Canlı gövdesinin tümünde ya da bir bölgesinde ağrı, ısı, ışık ve dokunma gibi tüm duyuların ortadan kaldırılması, duyu yitimi. | Belirli bir sinirin hasarına bağlı olarak gövdedeki ilgili bölgesinde ortaya çıkan duyu olmaması. )
- ÂNESTU Bİ BASARÎ[Ar.] ile AHSESTU Bİ BASARÎ[Ar.]
- ANHASI-MİNHASI(YLA)
( Tüm ayrıntılarıyla. | Tamam(ıyla)/Hepsi. )
- ANHİDROZ ile/||/<> HİPERHİDROZ
( Terleme yetersizliği ya da terleyememe. İLE/||/<> Aşırı terleme. )
- ANİZOKORİ ile/||/<> ANİZOSİTOZ
( Gözbebeği eşitsizliği. İLE/||/<> Göze eşitsizliği. )
- ANİZOSİTOZ ile/||/<> ANİZOKORİ
( Alyuvar eşitsizliği. İLE/||/<> Gözbebeği eşitsizliği. )
- ANKÂ (KUŞU) ile KAKNÛS (KUŞU)
( Kaf Dağı'nda yaşadığı varsayılan, tüyleri renkli, yüzü insana benzer, asla yere konmayıp sürekli yükseklerde uçan ve kendinde her kuştan bir alâmet bulunduran, adı var kendi yok bir kuştur. Boynu uzun olduğu için Ankâ adıyla anılır. Efsaneye göre dişil bir kuşmuş. Başka bir söylentiye göre, cennet kuşuna benzer yeşil bir kuşmuş. Bu yüzden ona "Zümrüd-ü Ankâ" denilirmiş. İran'lıların Ankâ'ya üzerinde oturan otuz kuştan birer renk ve alâmet bulundurduğu için "Sîmurg" ya da "Sîreng" dedikleri ankâ sözcüğünün eski Oğuzca'da anmak (an-) kökünden "birşey anımsatan resim" anlamına geldiği düşünülürse, Zümrüd-ü Ankâ'nın "Simurg'a benzeyen, Simurg'u andıran" anlamında Simurg-ı Ankâ tamlamasından bozularak dilimize yerleştiği düşünülür. |
Kuşları ve çocukları yuttuğu için bu kuşa, yutan, yok eden anlamda "Mugrib" sıfatı verilerek "Anka-i Magrib" de denilir. |
Bir söylenceye göre, Ankâ Kuşu, Musa Peygamber zamanında tek ve dişil olarak dünyada yer almış. Sonra Tanrı ona bir eril eş yaratmış. Zamanla bunlar çoğalmışlar. Musa öldükten sonra Necd ve Hicaz'ı kaplamış ve o çevrede bulunan çocuklara musallat olmuşlar. Bunun üzerine zamanın peygamberi Halid b. Sinan el-Absî'nin bedduası ile yok olmuşlar.
İLE
Hümâ ve musikî kuşu. |
Kemik yiyerek yaşayan, bilinmeyen bir kuş. Eskiler bu kuşun tercihen sürekli karlarla örtülü bulunan bir bölgede yaşadığına ve yırtıcı bir kuş olduğuna inanırlarmış. Başka bir söylenceye göre, bu kuş Bahr-i Muhit adalarında yaşarmış ve güvercin büyüklüğünde, gagası sarı, kanadı zümrüt yeşilli ve beyazlı bir kuşmuş. |
Bazı Türk kabîleleri arasında çocukları koruyan bir meleğe ve can alan Azrail'e de Hümâ adı verilmiştir. )
( ... ile MÜRG-İ ÂZER-EFRÛZ [ateş gibi parlak kuş] )
( [İng., Lat.] PHOENIX vs./cum ... )
- ANKA KUŞU :/<> TURNA KUŞU
- ANKARA KEÇİSİ ile/ve YABAN KEÇİSİ(NÄFE[Fars.]) ile/ve AKDAĞ KEÇİSİ ile/ve MARKOR ile/ve ŞAMİ ile/ve ŞAMUA ile/ve TAR ile/ve TİFTİK
- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK
( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )
(
Anklav Türü | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Coğrafi Anklav | Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. | San Marino (İtalya içinde) |
Siyasi Anklav | Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. | Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili) |
Etnik Anklav | Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. | Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı) |
- ANKLAV ile EKSKLAV
( Bir devletin toprak parçasının başka bir devletin topraklarıyla çevrelenmesi durumu.[Başka bir ülkenin sınırları içinde yer alan yabancı toprak parçası.][Lesotho, Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından çevrelenmiş bir anklavdır. | Vatikan da İtalya içinde yer alan bir anklavdır.] İLE Bir devletin topraklarının bir bölümünün, başka bir devletin toprakları nedeniyle ana ülkesinden ayrı kalması durumu.[Siyasi olarak bağlı olduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı olmayan toprak parçası.][Nahçıvan, Azerbaycan'a ait bir eksklavdır. | Alaska, ABD'ye ait bir eksklavdır çünkü ABD ile arasında Kanada bulunmaktadır. | Rusya'nın Kaliningrad bölgesi de eksklavdır. (Litvanya ve Polonya tarafından çevrelenmiştir.)] )
( Aynı toprak parçası ve çevreleyen ülke açısındandır. İLE Siyasi olarak bağlı olduğu ülke açısındandır. )
(
Anklav ve Eksklav Örnekleri
Bölge | Bağlı Olduğu Ülke | Çevreleyen Ülke(ler) | Anklav mı? | Eksklav mı? |
---|---|---|---|---|
San Marino | San Marino | İtalya | Evet | Hayır |
Lesotho | Lesotho | Güney Afrika | Evet | Hayır |
Kaliningrad | Rusya | Litvanya, Polonya | Hayır | Evet |
Cebelitarık | Birleşik Krallık | İspanya | Hayır | Evet |
Alaska | ABD | Kanada | Hayır | Evet |
Ceuta | İspanya | Fas | Hayır | Evet |
Melilla | İspanya | Fas | Hayır | Evet |
Vatikandan çevrili Roma (Vatikan anklavı) | İtalya | Vatikan | Hayır | Evet |
Nakhçivan | Azerbaycan | Ermenistan, İran, Türkiye | Hayır | Evet |
- ANLADIN MI? ile/değil/yerine ANLATABİLDİM Mİ?
- ANLAM (BULMAK/ARAMAK) ve/<> HUZUR
- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT
( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )
- ANLAM VAROLANI ile/ve BİLGİ VAROLANI
( Anlam üretimi varsa. İLE/VE Veri ve bilgi sahibi. )
( Aşkın. İLE/VE Özdeş. )
( İnsan. İLE/VE Beşer. )
- ANLAM YİTİMİ ile/ve DİRENÇ YİTİMİ
( LOSS OF MEANING vs./and LOSS OF RESISTANCE )
- ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE
- ANLAM ile/ve ALT ANLAM
( ... ile/ve HIPONOIA )
( MEANING vs./and SUB MEANING )
- ANLAMAK ile/ve YANLIŞ ANLAMA(MA)K
( "MEANING" vs./and (NOT TO) WRONG MEANING )
- ANLAMAMAK ile/değil ANLAYAMAMAK ile/değil KENDİNCE/KEYFİNCE ANLAMAK
( Düşünme becerisinin gelişmemiş olması nedeniyle. İLE/DEĞİL Veri yetersizliği/eksikliği nedeniyle. )
- ANLAMAYAN" VAR MI? / "KİM/LER ANLAMADI"? ile/değil/yerine/||/>< ANLAYAN VAR MI? / ANLAYAN KİM/LER?
- ANLAMIYORSUN! ile BENİ ANLAMIYORSUN!
( İkisi de, çok yanlış "ifade"lerdir! İkisinin yerine de,
"Söylediklerimde, anlaşılmayan nedir?" /
"Söylediklerimde, anlaşılmayan neyse onu açayım..." vb.,
kişiyi hedef almayan, konuşulan konunun üzerinde durulacak kavramları ve ifadeleri kullanmak gerekir! )
- ANLAMSAL ÖLÇÜT ile BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT ile SESBİLİMSEL ÖLÇÜT
( SEMANTIC CRITERIA vs. MORPHOLOGICAL CRITERIA vs. PHONOLOGICAL CRITERIA )
- ANLAŞIL(A)MAZLIK ile/değil BİLMEMEK, BİLMEK İSTEMEMEK
- ANLAŞILMAMAK/ANLAŞILAMAMAK ile/ve/> YANLIŞ ANLAŞILMAK
( Kişiyi, en çok zorlayan, en ağrına giden şey anlaşıl(a)mamaktır. İLE/VE/> Anlaşılamamaktan daha zoru da vardır, o da yanlış anlaşılmış olmaktır. )
( Bir bitki için, güneşe yönelememek ve bir üst hareket eden canlı zincirine katılamamak, onlara "hizmet edememek"; bir aslana kediymişcesine yaklaşmak, pireyi yürütmek ne kadar ağır bir durumsa!... )
- ANLAŞILMAMAK ile/ve/<>/değil/yerine/en azından YANLIŞ ANLAŞILMAMAK
- ANLAŞMA ile/ve/||/<> UZLAŞMA ile/ve/||/<> ALTINI ÇİZME
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- ANLATIMDA:
BİRAZ SONRA değil DAHA SONRA
- ANLATIMDA:
ÜLKE ADI ile/yerine/değil KENT/ŞEHİR ADI
- ANLATIMLARDA:
BİRAZ SONRA değil DAHA SONRA, BİR SÜRE SONRA
- ANLATMAĞA ÇALIŞMAK/ÇALIŞAYIM değil ANLATMAYA ÇALIŞMAK/ÇALIŞAYIM
- ANLATMAK ile/ve/<> ÖĞRENMEK ÜZERE/İÇİN ANLATMAK
( TO EXPLAIN vs./and/<> TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN )
- ANLATMAK ile/ve ÖYLE/ŞÖYLE/BÖYLE ANLATMAK
- ANLAYACAĞINIZ BİÇİMDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLATABİLECEĞİM BİÇİMDE
- ANLAYAN ile/ve UYGULAYAN ile/ve ÖNEMSEMEK
- ANLAYIŞSIZ/LIK ile BİLİNÇLİ ANLAYIŞSIZ/LIK
( GABÂVET ile ... )
( INSENSITIVE/NESS vs. INSENSITIVE/NESS )
- ANMA GÜNÜ ile/yerine/değil ANLAMA GÜNÜ
( [not] ANNIVERSARY vs./but MEANING DAY
MEANING DAY instead of ANNIVERSARY )
- ANNE SÜTÜ:
ERİL BEBEK İÇİN ile/ve/||/<> DİŞİL BEBEK İÇİN
( Daha zengin ve enerji yoğun. İLE/VE/||/<> Potasyum ve kalsiyumca daha zengin. )
- ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE:
[ne yazık ki]
İHMÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İŞGÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İSTİSMÂR (EDEN)
( [Sağaltıcıya/terapiste ve sürece] Uyum gösterir. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. )
- ANNE/BABA ile ÜVEY ANNE/BABA
( MÂDER ile MÂDER-ENDER )
( MOTHER vs. STEP MOTHER )
- ANNE/LİK/TE:
KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/değil/yerine/>< DÜZENLEYİCİ/LİK
( [Yaklaşım] Esnek ve destekleyici. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Katı ve kurallara dayalı.
[Amaç] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamak.
[Destekleyici Rol] Çocuğun ilgi ve yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa net sınırlar ve beklentiler koymak.
[Özgüven] Çocuğun kendine güvenini artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa sorumluluklar vererek güvenli bir çerçeve sağlamak.
[Bağımsızlık] Çocuğun kendi kararlarını almasına olanak tanımak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun belirli kurallara ve sorumluluklara uymasını sağlamak.
[Disiplin ve Kurallar] Daha az vurgu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Belirli bir düzen ve disiplin içinde yetiştirme.
[Net Beklentiler] Esneklik gösterme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtme.
[Sorumluluk] Çocuğun sorun çözme becerilerini geliştirmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa belirli görevler ve sorumluluklar verme. )
( [Annelik] Bir gelişim aşaması. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir rol.
[Annelik] Kendini gerçekleştirme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşama geçici bir ara vermek.
[Annelik] İdealize edilmiş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görülen.
[Öznel deneyim] Uyarıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tüketici.
[Rol dağılımı] Anneliğin sıradüzeni. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eş ile eşitlik.
[Kimlik] Anne. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birey.
[Anne bakımı] İçgüdüsel. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Edinilen.[Doğru yöntemleri uygulamak]
[Yönetim] Sezgisel doğaçlama. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alışılagelmişleri önemsemek.
[Hedef] Kendiliğindenlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öngörülebilirlik.
[Bebeğin imgesi] Savunmasız, iyi huylu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü, doyumsuz.
[Oryantasyon] En iyisini bebek bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< En iyisini yetişkin bilir.
[Anne-bebek] Karşılıklı memnuniyet. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gereksinim bakışımsızlığı.
[Annenin işlevi] Vezgeçilmez. Tam zamanlı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Başka biri tarafından da gerçekleştirilebilir. )
( Çocuğun bireysel gelişimini desteklemeyi, bağımsızlık kazanmasını desteklemeyi ve onların özgüvenini artırmayı amaçlar.
[Bu yaklaşımda anneler, çocuklarının kendi kararlarını almalasına, sorun çözme becerilerini geliştirmesine ve kendi yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olur.]
[Destekleyici Rol] Anneler, çocuklarının ilgisini ve yeteneklerini keşfetmesi için onları destekler.
[Özgüven] Çocukların kendine güvenini artırmak için teşvik edici bir ortam sağlar.
[Bağımsızlık] Çocukların kendi kararlarını almasına ve sorunları çözmesine olanak tanır.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Çocukların belirli kurallara ve disiplin çerçevesine uygun biçimde yetiştirilmesini hedefler. Bu yaklaşımda anneler, çocuklarına net sınırlar ve beklentiler koyar ve bu kurallara uyulmasını sağlar.
[Disiplin ve Kurallar] Çocukların belirli bir düzen ve disiplin içinde yetişmesini sağlar.
[Net Beklentiler] Anneler, çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtir ve bu beklentilere uyulmasını denetler.
[Sorumluluk] Çocukların sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi için belirli görevler ve sorumluluklar verir. )
( [Yaklaşımlar] Daha esnek ve destekleyici bir yaklaşımla çocuğun bireysel gelişimini ön planda tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha katı ve kurallara dayalı bir yaklaşımla çocuğun toplumsal düzene ve disipline uygun biçimde yetişmesini hedefler.
[Amaçlar] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmayı amaçlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamayı hedefler.
[Yöntemler] Çocukların kendi kararlarını alması teşvik edilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların belirli kurallara ve sorumluluklara uymaları sağlanır.
[Çocuk Üzerindeki Etki] Çocukların yaratıcılıklarını ve sorun çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların daha disiplinli ve düzenli bireyler olarak yetişmesini sağlar. )
( MOTHER:
[not] FACILITATOR vs./but/>< REGULATOR
REGULATOR instead of FACILITATOR )
- ANNE ile/<> SÜTANNE/SÜTNİNE
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve "BABADAN" DOĞAN
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve "MÜRŞİTTEN" DOĞAN
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞAN
( Kendinden doğan, kendinden kurtulan kişi, insandır. )
( Kanın ve kaygının ötesine geçmeyen, insan değildir. )
- ANNELERİN/BABALARIN EN BÜYÜK KORKUSU ile/ve/<> ENGELLİ ANNELERİNİN/BABALARININ EN BÜYÜK KORKUSU
( Çocuklarının ölmesi. İLE/VE/<> Çocuklarından önce ölmek. )
- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)
- ANOKSEMİ ile HİPOKSEMİ
( Kanda oksijen(O2) yokluğu. İLE Kanda oksijen(O2) azalması. )
- ANOKSİ[Yun.] ile HİPOKSİ[Yun.]
( Kanda/dokuda oksijen(O2) yokluğu. İLE Oksijenin(O2) dokuda azalması, yeterince bulunmaması. )
- ANOREKSİYA NERVOZA ile/||/<> BULİMİYA NERVOZA
( Kilo alma korkusu ile aşırı kilo kaybı ve yeme sınırlaması ile ilişkili bir yeme bozukluğu. İLE/||/<> Aşırı yeme atakları ve ardından kilo almayı önlemek için kusma ya da laksatif kullanımı ile ilişkili bir yeme bozukluğu. )
- ANOSMİ ile/||/<> HİPEROSMİ
( Koku alma duyusunun kaybı. İLE/||/<> Koku alma duyusunun aşırı hassas olması. )
- ANSEFAL[Fr.] >< ANANSEFAL[Fr.]
( Beyin ve yardımcı örgenleri, tüm beyin. >< Beyinden yoksun, ucube. )
- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI
- ANTESEDAN/ANTECEDENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK/HASTALIK GEÇMİŞİ
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
( M.Ö. VI. - IV. yy. İLE/VE/<> M.Ö. IV. - I. yy. İLE/VE/<> M.S. I. - V. yy. )
( )
- ANTİLOP ile (ÖKÜZ BAŞLI) AFRİKA ANTİLOPU/GNU
( ... İLE/VE Güney Afrika'da yaşarlar. )
( ANTELOPE vs. WILDEBEEST )
- ANTİLOP ile BEYAZ ANTİLOP(ADDAKS/ADDAX)
( ... İLE Sahara Çölü'nde yaşarlar. )
- ANTİLOP ile KARAANTİLOP
- ANTİLOP ile KAYAANTİLOPU
- ANTİLOP ile MAVİ/BEYAZ SAKALLI ANTİLOP
( ANTELOPE vs. BLUE WILDEBEEST/BRIND GNU )
- ANTİLOP ile SAMURANTİLOPU
- ANTİLOP ile SAYGA ANTİLOBU/CEYLANI
(
)
- ANTİLOP ile TİBET ANTİLOBU
- ANTİLOP ile WALLER ANTİLOPU/GERENUK
- ANTİN KUNTİN (İŞLER)
- ANTİPARANTEZ değil ANTRPARANTEZ[Fr. < ENTRE PARENTHESES] (ya da ARTIPARANTEZ) / İSTİTRAT[Ar.]
( Söz arasında, sırası gelmişken. | Ayrıca. )
- ANYAYI KONYAYI ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!) değil HANYA-KONYA ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!)
( Neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu/olmadığını görmek/anlamak. )
( Hanya: Girit adasında bir kent. [ANYA değil HANYA!] )
- ANYONİK DETERJAN ile KATYONİK DETERJAN
( Negatif yüklü deterjan molekülleri. İLE Pozitif yüklü deterjan molekülleri. )
- APARTMAN ile DEPARTMAN
( )
- APİKAL MERİSTEM ile LATERAL MERİSTEM
( Bitkilerin boyca uzamasını sağlayan göze bölgesi. İLE Bitkilerin enine kalınlaşmasını sağlayan göze bölgesi. )
- APIŞIP KALMAK ile/ve/||/<> YAPIŞIP KALMAK
- APNE ile/||/<> DİSPNE
( Solunumun geçici olarak durması. İLE/||/<> Soluk darlığı ya da zor soluk alma. )
- APNE ile/||/<> HİPOPNE
( Solunumun geçici olarak tamamen durması. | Uyku sırasında solunumun tamamen durması İLE/||/<> Solunumun kısmen azalması ya da yüzeysel duruma gelmesi. | Uyku sırasında solunumun kısmen azalması. )
- APOLYONT KİRAZ[< ZİRAAT 0900][NAPOLYON değil!] ile/ve/||/=/<> AKŞEHİR APOLYONTU ile/ve/||/=/<> SALİHLİ | ALLAH DİYEN ile/ve/||/=/<> DALBASTI ile/ve/||/=/<> FISFIS ile/ve/||/=/<> SCHNEIDERS SPAETKNORPEL | ZEPPELIN | NORDWUNDER ile/ve/||/=/<> FERRORIVA
( Genel ve ziraat terimi. İLE/VE/||/=/<> Afyon bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Manisa bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Malatya bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Çanakkale bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Almanya'daki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> İtalya'daki adı/türü. )
- APRAKSİ/APRAXIA[İng.] ile BECERİ YİTIMİ, İŞLEV YİTİMİ
( İşlev/beceri yitimi. )
- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK
( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )
- APTAL/LIKTA ile/ve/<> SAF/LIKTA |
ile/değil/yerine/><
AKILLI/LIKTA
( Ne affeder/affedilir, ne de unutur/unutulur. İLE/VE/||/<> Affeder/affedilir ve unutur/unutulur.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Affeder/affedilir ama unutmaz/unutulmaz. )
( Öğretmeyi sever.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Öğrenmeyi sever. )
- APTAL ile/değil EFTAL
- APTAL ile ŞAPŞAL/ŞAPŞİK
( ... İLE Aptalca davranışlarda bulunan, alık kişi. | Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen. | Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek). )
- APTALA MÂLUM OLUR" değil ABDALA MÂLUM OLUR
- ARA AŞIĞI ile DAMLALIK AŞIĞI ile MAHYA AŞIĞI ile MONTAJ AŞIĞI/KONSTRÜKTİF AŞIK ile AŞIK TAKOZU ile ÂŞIKYOLU
( Mahya aşığı ile damlalık aşığı arasında kalan aşıklardan her biri. İLE Ahşap makaslı çatılarda, oluk tarafında dış duvarlar üzerine yerleştirilen ve mertek uclarını taşıyan aşık. Kırma ya da beşikörtüsü çatılarda, mahyaya yerlşetirilen aşık. İLE Mahyada, taşıyıcı aşık bulunmaması durumunda ya da bir mertek çatısında mertek uclarını bağlamak için bunların altına yerleştirilen ve mertekler tarafından taşınan küçük kesitli aşık. İLE Aşıkların oturmalarını sağlamak ve kaymalarını önlemek için eğik makas kirişlerinin üzerine çakılan konik ağaç parça. İLE Dik köşeli çizgilerin kırılarak devam etmesiyle oluşan eski bir geometrik bezeme.[Eskiden, "âşık yolunu şaşırmış" ya da "sarhoşyolu" da denilmiş.] )
- ARA:
1. GÜN ile 2. GÜN
( Kendin. İLE Başkaları. )
- ARA/MAKAV/MACAW:
MAVİ SARI ile/ve/||/<> SARI KIRMIZI ile/ve/||/<> MAVİ GÖĞÜSLÜ ile/ve/||/<> MAVİ BAŞLI ile/ve/||/<> YEŞİL KANATLI ile/ve/||/<> ASKER ile/ve/||/<> HAHN ile/ve/||/<> HYACINTH ile/ve/||/<> SPIX
( ARA ARARAUNA cum ARA MACAO cum ARA GLAUCOGULARIS cum ARA COULONI cum ARA CHLOROPTERA cum ARA MILITARIS cum ARA NOBILIS cum ARA ANODORHYNCHUS HYACINTHINUS )
- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI
- ARADA (OLMAK) ile/ve/değil/yerine AKIŞTA (OLMAK)
- ARADIĞIN SÜRECE/KADAR ARARIM değil ARAMADIĞIN KADAR ARAMAM
- ARAMAK ile/ve/değil/yerine/<> BULMAK İÇİN/ÜZERE ARAMAK
- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU
- ARAP TASAVVUFU ile/ve İRAN TASAVVUFU ile/ve ANADOLU TASAVVUFU
( Bilimsel/İlmî. İLE/VE Sanatsal. İLE/VE Eylemsel. )
- ARAPÇA (TERİMLER) ile PEHLEVİCE (TERİMLER)
- ARAPÇA HAT KALEMİ ile İBRÂNİCE HAT KALEMİ
- ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
( 2547 sayılı yasanın 50/d durumuna göre sözleşmeli olarak atanabilir.[Araştırma görevlisinin ders verme yükümlülüğü yoktur. Ancak doktorasını bitiren araştırma görevlisi, kendi isteği doğrultusunda ders verebilmektedir. Ders vermediklerinden, ek dersten yararlanamaz.] İLE/VE/||/<> 2547 sayılı yasanın 31. bölümüne göre tek durumda atanır. [Haftalık asgari 12 saat ders verme zorunluluğu vardır. 12 saatten fazla verilen dersler için ek ders ücreti alır.] )
( 35 yaş sınırı vardır. İLE/VE/||/<> Yaş sınırı yoktur. [En çok iki yıl süreyle atanır.] )
( Tüm araştırma görevlisi kadrolarına başvurabilmek için ALES'ten en az 70 ve yabancı dilden en az 50 puan olması gerekmektedir. İLE/VE/||/<> Fakülte ve dört yıllık eğitim veren yüksekokullarına atanabilmek için ALES'ten en az 70 ve yabancı dilden 50 puan olması gerekir.[MYO öğretim görevlisi kadrolarında "Yabancı Dil" zorunluluğu yoktur.] )
( Yönetim görevi alamaz. İLE/VE/||/<> Yönetim görevi alabilir.[Yönetim görevi aldığında haftalık en az vermesi gereken ders saati yükü düşer.] )
( İkisi de ÖSYM ve Açıköğretim sınavlarında görev alabilir. )
- ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ile/ve/||/<>/> SUNUM YÖNTEMİ
( Tarihsel. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )
- ARAYAN KİMSENİN OLMAMASI ile/ve ARANABİLECEK KİMSENİN OLMAMASI
- ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ
- ARAYIŞ ile/ve/||/<> "ANLAYIŞ"
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARDIÇ ile HABEŞ ARDICI
- ARDIÇ ile KARAARDIÇ
( ... İLE Güney Avrupa'da yetişen bir tür ardıç. )
( ... cum JUNIPERUS SABINA )
- ARGO[Fr.] ile YÜKSEK ARGO ile DÜŞÜK ARGO
( [Türkmen, Gagauz, Özbek, Uygur, Tatar, Başkurt, Kumuk, Karaçay-Malkar, Nogay, Kazak, Kırgız, Altay, Hakas, Tuva, Şor Türkçe'lerinde] ARGO )
( Külhanbeylerin kullandığı söz ve deyimler. | Bir meslekte ya da toplumda kullanılan özel söz. )
( [Çin'de] HSIANG T'AN, HSIANG Ç'ANG )
( [Finlandiya'da] MONGERRUS )
( [Hindistan'da] SÂSÎ, DOM, NATÎ [Çingene dili asıllılardır], BALAÎBALAN )
( [Hollanda'da] BARGOENS )
( [İran'da] LÛTRÂ, ZEBÂN-I ZERGERÎ[kuyumcu dili], LOTİZEBÂNÎ, KURBATÎ/ESSÎM ARGOSU[Ar. İran'ın kuzeyinde] )
( [İspanya'da] CALO, [eskiden] GERMANIA )
( [İtalya'da] FURBESCO, ZERGA[Venedik'te], GERGO[Jargon anlamına] )
( [Macaristan'da] TOLVANJNYELV[hırsız dili] )
( [Mısır'da] HALEBÎ ARGOSU )
( [Norveç'te] FANTESPROG )
( [Portekiz'de] CALAO )
( [Romanya'da] ŞMECHEREASCA, LIMBA CARAITORILOR )
( [Rusça] ARGO [Kril abecesiyle APRO], VOROVSKIY YAZIK[hırsız dili] )
( [Yunanistan'da] MALLIARA GLOSA[bayağı dil anlamına] )
( [Çekoslavakya'da] HANTYRKA )
( SLANG, COCKNEY, CANT vs. HIGH-LIFE SLANG vs. LOW SLANG )
( ARGOT )
( ROTWELSCH [ya da CHESSENLOSCHEN, JENISCHE SPRACHE, KOCHEMER SPRACHE, KALOSCHENSPRACHE] [GAUNERSPRACHE: Hırsız dili] )
( [Türkmen, Gagauz, Özbek, Uygur, Tatar, Başkurt, Kumuk, Karaçay-Malkar, Nogay, Kazak, Kırgız, Altay, Hakas, Tuva, Şor Türkçe'lerinde] ARGO
[Hollanda'da] BARGOENS
[İran'da] LÛTRÂ, ZEBÂN-I ZERGERÎ[kuyumcu dili], LOTİZEBÂNÎ, KURBATÎ/ESSÎM ARGOSU[Ar. İran'ın kuzeyinde]
[İtalya'da] FURBESCO, ZERGA[Venedik'te], GERGO[Jargon anlamına]
[Mısır'da] HALEBÎ ARGOSU
[Rusça] ARGO [Kril abecesiyle APRO], VOROVSKIY YAZIK[hırsız dili] )
- ARI KUŞU ile AVRUPA ARI KUŞU
( )
- ARI KUŞU ile KIZIL ARI KUŞU
( )
( )
- ARI KUŞU ile YEŞİL ARI KUŞU
( MEROPS APIASTER vs. MEROPS ORIENTALIS )
- ÂRÎ:
ÇIPLAK ile ÖZGÜR/HÜR
- ARI ile ALBİNO ARI
( ... vs. ALBINO BEE )
- ARI ile HAWAII ARISI
( Birleşik Devletler Balık ve Vahşi Yaşam Servisi, sarı yüzlü Hawaii arılarının 7 türünü 'soyu tükenmekte olan canlılar' dizinine aldı. [2016] )
- ARI ile HİMALAYA ARISI
- ARI ile ORKİDE ARISI
- ARINMA/TEMİZLENME(TAHÂRET[Ar.]):
PİSLİKTEN/NECASETTEN ve/||/<> OLAYLARDAN/HADESTEN
- ARİSTOTELES ASTRONOMİSİ ile/ve BATLAMYUS KOZMOLOJİSİ[astronomisi değildir!]
- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT NESNELER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK
- ARITA/IMARI PORSELENİ ile/ve NABESHIMA PORSELENİ
- ARİTMETİK ORAN ve/||/<> GEOMETRİK ORAN
- ÂRIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÂRİF OLMAK
- ARKA FON[Fr. < FOND] değil ARKADA[Tr.] ya da FONDA
- ARKA TEKER ile/ve/değil/||/<>/> ÖN TEKER
( Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. )
- ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE
( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )
- ARKADAŞ/LIK ile DOST/LUK ile KARDEŞ/LİK
( Belirli seviyede tutulan iletişim ve paylaşımın, dolayısıyla ilişkinin durumu. İLE Dostlukta son derece derin ve yoğun yakınlık, iletişim ve paylaşım vardır. Bir kişinin birini "Samimi arkadaşım/kankam(kan kardeşim)" olarak tanıtması için en temelde, o iki kişinin sırlarını paylaşabilmesi ve Para ve Seks durumu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olma durumu vardır. )
( Dostluk, duygulu, erdemli iki kişi arasında, kendiliğinden oluşuveren bir anlaşmadır. Duygulu diyorum, çünkü bir keşiş, dünyadan el etek çekmiş biri, hiç kötü olmaz da dostluk nedir bilmeden yaşayabilir. Erdemli diyorum, çünkü kötülerin, olsa olsa suç ortakları olur, haz düşkünlerinin zevk ve eğlence arkadaşları, çıkarlarını arayanların ortakları vardır, siyaset kişileri, çevrelerine fitne fücurlar toplar, çoğu avarenin bağlılıkları, prenslerin dalkavukları olur; erdemli kişilerin, yalnız onların dostları vardır. )
( Eğlenebildiklerimizle. İLE/VE/<> Anlatabildiklerimizle. İLE/VE/<> Ağlayabildiklerimizle. )
( "Geçerken uğra" der. İLE "Geç, erken uğra!" der. )
( ... İLE Kişiyi, hiçbir zaman/koşulda, terk etmeyen. )
( Herkes dost olamaz! Dost olmayana, arkadaş demenin farkını görmek ve buna göre kullanmak gerekir. )
( Eğer hiç dostun yoksa sen bir dost ol! )
( Derviş, dostum demez! Dost, hiçbir zaman, yanından ayrılmayacak kişidir. Ancak, gerçekten dost olunacak kişi için kullanılabilir. )
( Tek dostumdur... Gökteki yıldızlar! )
( SEN, SANA DOSTSUN!
[HABERİN YOK] )
( Kişilerin en âcizi, dost edinmeyendir! Bundan da âcizi ise dostunu yitirendir. )
( İyi arkadaş, yanında, yüksek sesle konuşup düşünebileceğin kişidir. )
( "Dostlarım! Dünyada dost yoktur!" )
- ARKADAŞ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< YOLDAŞ/LIK
( Bir yere kadar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yolun sonuna kadar. )
- ARKADAŞINLA KARDEŞ (GİBİ) OLMAK/OLABİLMEK ile/ve KARDEŞİNLE KARDEŞ OLMAK/OLABİLMEK
- ARKEOLOJİ:
GEÇMİŞİN BİLİMİ ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİN BİLİMİ
- ARKEOLOJİ ileve/||/<> BİYOLOJİ
- ARKEOLOJİ ile/ve/||/<>/> DENEYSEL ARKEOLOJİ
( )
- ARKETİP ile PROTOTİP
( Tarihsellik. İLE İlkesellik. )
- ARKTİKA ile/ve ANTARTİKA
( Kuzey kutbunda kutup noktasıyla birinci enlem içinde kalan kara ve deniz parçası. İLE/VE Güney kutbu. )
( KUTB-İ ŞİMÂLÎ: Kuzey kutbu. )
- ARMADİLLO ile BAĞIRTKAN, TÜYLÜ ARMADİLLO
( ... İLE Günün 17 saatini uyuyarak geçirirler. [uyku sırasında kaldırmaya çalışsanız da uyanmazlar] )
( ... cum CHAETOPHRACTUS VELLEROSUS )
- ARMADİLLO ile DEV ARMADİLLO
( ... İLE 60 kg. ağırlığındalardır. )
( ... İLE En fazla sayıda dişe sahip memelilerdir. )
( ... İLE Tırnakları 20 cm. civarındadır. )
( ... cum PRIODONTES MAXIMUS )
- ARMADİLLO ile DOKUZ KEMERLİ ARMADİLLO
( ... cum DASYPUS NOVEMCINCTUS )
- ARMADİLLO ile PEMBE GÖĞÜSLÜ ARMADİLLO
( ... cum CHLAMYPHORUS TRUNCATUS )
- ARMADİLLO ile ÜÇ KEMERLİ ARMADİLLO
( ... İLE Top gibi yuvarlanabilen tek türdür. )
( ... cum TOLYPEUTES TRINCINTUS )
- ARMAĞAN ETMEK ve/||/<> GERİ VERMEK/İADE ETMEK
- ARMUT ile HİNTARMUDU
( ... İLE Mersingillerden, sıcak bölgelerde yetişen, meyvesi yenilen, tahtası sert bir ağaç. )
( ... cum PSIDIUM )
- AROMATİK BİLEŞİK ile ALİFATİK BİLEŞİK
( Halkalı yapıya sahip bileşikler. İLE Düz zincirli ya da dallanmış yapıya sahip bileşikler. )
- AROMATİK HALKA ile ALİSİKLİK HALKA
( Benzen gibi özel stabil halka yapısı. İLE Benzen gibi özel olmayan halka yapısı. )
- ARP ile/ve AÇILI ARP
- ARPANET ile/ve/||/<>/> MILNET ile/ve/||/<>/> NSFNET ile/ve/||/<>/> INTERNET
- ARPAYI BOL BULMAK ile/ve/||/<> BOSTANI BOŞ BULMAK
- ARŞILAŞMALARDA/BULUŞMALARDA/KÜLTÜRLERDE:
HİÇ ÖPÜŞMEMEK ile İKİ KEZ ile ÜÇ KEZ ile DÖRT KEZ YANAKTAN ÖPÜŞMEK
- ARŞİMET BURGUSU/VİDASI değil/yerine/= SU BURGUSU/VİDASI
( Eskiden kullanılan, su yükseltme düzeni. [Bir ucu suya daldırılan eğik bir borunun, içindeki burgu döndükçe, suyu yükseltir.] )
- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI
( Hepsinin aynı tipte ve çok yüzlü açılarının eşit olması gerekmediği halde, yüzlerinin hepsi de düzenli çokgenler olan 13 olası katıdan biri. İLE/VE/||/<> Yerçekim gücünün ağdalılık gücüne oranını veren, boyutsuz sayılar öbeğinden biri. İLE/VE/||/<> Bir sıvı içine daldırılmış olan bir nesne, batan bölümünün hacmi kadar sıvının ağırlığına eşit bir güçle yukarı doğru itilir. )
- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN
( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )
- ARŞİV ile/ve/değil/yerine BELLEK/HAFIZA/GÖNÜL
( Batı geleneğinde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Doğu geleneğinde. )
- ARSIZ ile/ve/<> UMARSIZ
- ARTI UC/ANOT[Fr. < ANODE] ile/ve/||/<>/>< EKSİ UC/KATOT[Fr. < CATHODE] ile/ve/||/<>/>< ANTİKATOT[Fr. < ANTICATHODE]
( Redoks tepkimelerinde, yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uc. Elektroliz tepkimesinde, anot artı ucta olur. İLE/VE/||/<>/>< İndirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anot'un antisi olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uctur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot, eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot, artı yüklü olur. Katot, bir elektrokimyasal hücrede, indirgenmenin meydana geldiği elektrottur. Bir elektrolizde, Hidrojen'in de açığa çıkmasını önlemek için kullanılır. Eksi uc ya da Negatif yüklü elektrot anlamını taşır. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot artı yüklü olur. Katot, daha çok, sıvı ve gazlar üzerinden akım iletilen düzenlerde negatif elektrottur. Elektron tüplerinde ya da lambalarda, ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır. Elektronlar bu elektrot sayesinde sisteme girer. Elektron tüplerinde ve gazlı deşarj lambalarında kullanılan katotlar, soğuk ve sıcak (termoiyonik) olmak üzere iki bölümde incelenebilir. İLE/VE/||/<>/>< Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak. )
( Elektronların çıktığı elektrot. İLE/VE/||/<>/>< Elektronların girdiği elektrot. İLE/VE/||/<>/>< X-ışını tüplerinde elektronların hedef aldığı elektrot. )
( [Yun.] ANOHODOS[ANO: Yukarı. HODOS: Yol.] ile/ve/||/<>/>< KATAHODOS[KATA: Aşağı. HODOS: Yol.] )
- ARUK/ARUQ ile/||/<> ARUK TURUK/ARUQ TURUQ ile/||/<> ARUKLUK/ARUQLUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sıska, zayıf, cılız. İLE Kaşgar ile Fergana arasında bir dag geçidinin adı. İLE Yorgunluk. )
- ARZÎ(/FERŞÎ) MELEK(E) ile SEMÂVÎ(/ULVÎ) MELEK(E)
( Bedensel güç. İLE Zihinsel güç. )
- AŞAĞI EĞİLİM ile/ve YUKARI EĞİLİM
( Toprak ve Su. İLE/VE Ateş ve Hava. )
- AŞAĞI GÖRME ya da YUKARI GÖRME | ile/ve/değil/yerine EŞ GÖRME
- ASAL SAYI ile/>< ASAL OLMAYAN SAYI/KARE SAYI
( Asal sayıların sadece iki böleni vardır.
[1 sayısı da 4, 9, 16, 25 gibi kare sayıdır.]
İLE/><
Herhangi bir kare sayıya x dersek,
x=b.b olacaktır. Buna göre x sayısının üç böleni vardır.
x/x=x~x/1=x~x/b=b,
[1 sayısı da kare sayısı olduğundan dolayı asal olmayan sayıdır.] )
- ASALAK ile DIŞASALAK
( Bir canlının içinde ya da üzerinde, sürekli ya da geçici olarak, onun zararına yaşayan, başka canlı. TUFEYLİ, PARAZİT | Başkalarının sırtından geçinen kişi, ekti. İLE Konakçının* üzerinde yaşayan ve çoğunlukla, kan emen asalak. [*KONAKÇI: Asalağın erginini ya da gelişim evrelerinden herhangi birini taşıyan canlı, konak.] )
- ASALAK ile İÇASALAK
( ... İLE Konakçının içinde yaşayan asalak. )
- ASALAK ile TAMASALAK
( ... İLE Toprağa ve özümlemeye bağlı tüm besinlerini, konakçıdan sağlayan bitki asalağı. )
- ASALAK ile YARIMASALAK
( ... İLE Üzerinde yaşadığı konakçı bitkiden, bazen hazır besin maddesi alan, gerektiğinde, kendibeslek yaşayabilen, klorofili bitkilerde görülen, tam olmayan asalaklık durumu. )
- ASALAK ile/değil YATALAK
( )
- ASEBİ ile/||/<> ÂSİ ile/||/<> CELÂLÎ
( Hırçın ve sinirli kişi. İLE/||/<> Yasalara başkaldıran, isyan eden. İLE/||/<> İlk olarak Yavuz Sultan Selim döneminde ortaya çıkan Bozoklu Derviş Celal'in adamlarına ve ondan yana olanlara sonraları da türeyen eşkıyaya verilen ad. )
- ASEKSÜEL ile/ve/değil/||/<>/< AZ SEKSÜEL
( Çeşitli neden ya da koşullarla. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Çeşitli olanaksızlıklarla ya da ilişkide/evlilikte. )
- ASGARÎ MÜŞTEREK ile/ve/yerine AZAMÎ MÜŞTEREK
- ASHAB ile/ve/> TABİÎN ile/ve/> TEB-İ TABİÎN
- AŞI[Ar.] ile KALEMAŞISI[Ar.]
( ... İLE Ucu kalem gibi kesilmiş çubukla yapılan ağaç aşısı. )
- AŞI ile AĞAÇ AŞILAMA
( )
( VACCINATION/INOCULATION vs. GRAFTING )
- ASİDİK ile/ve/||/<>/>< BAZİK
( pH değeri 7'den küçük. İLE/VE/||/>< pH değeri 7'den büyük. )
- ÂŞIK OLMAK ile "HASTA OLMAK"
( FALL IN LOVE vs. "TO BE SICK" )
- ÂŞIK OLMAK ve/||/<> AŞK OLMAK
- AŞILANMA/MAYALANMA:
KUŞKUYU SÖYLEMEK ile/değil/yerine İMANI SÖYLEMEK
- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI
- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE
- AŞIRI KULLANIM ile/değil/yerine YERİNDE KULLANIM
- AŞIRI SEVGİ ile/yerine SEVGİ
( GARÂM ile/yerine MUHABBET )
- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET
- AŞIRI değil/yerine/>< BAŞARI
- ASİT ANHİDRİT ile BAZ ANHİDRİT
( Asit oluşturan oksit. İLE Baz oluşturan oksit. )
- ASİT-DENETLEME ile BAZ-DENETLEME
( Asit çözeltileri denetleyen nesne. İLE Baz çözeltileri denetleyen nesne. )
- ASİT ile FORMİK ASİT
( ... İLE Karıncalarda ve bazı bitkilerde bulunan asit. [HCOOH] )
- ASİT ile POLİASİT[Fr.]
( ... İLE Bileşiminde birçok asit özelliği bulunan madde. )
- ÂŞİYAN MEZARLIĞI değil KAYALAR MEZARLIĞI
( ÂŞİYAN[Fars.]: Yuva, ev. | Kuş[bülbül] yuvası. )
( ÂŞİYAN KÖŞKÜ: Tevfik Fikret'in yaptırdığı köşk. )
- AŞK (İLE) ve/||/<>/> (B)İLİM (İLE)
( Bulunur, bulmak gerekir. VE/||/<>/> Bilinir, bilmek gerekir. )
- AŞK ERBÂBI ile/ve ZEVK ERBÂBI
- AŞK YAŞAMI ile/ve/=/değil/yerine EŞEYSELLİK/SEKS YAŞAMI
- AŞK:
"SANDIĞIMIZ KADAR" ile/değil YANDIĞIMIZ KADAR
- AŞK:
ANLAMAYAN İÇİN ile/değil/yerine ANLAYAN İÇİN
( Bir günlük. İLE/DEĞİL/YERİNE Ömürlük. )
- AŞK:
KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) ÖNCE değil/yerine/<> KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) SONRA
- AŞK:
VARKEN ile/ve/||/<> YOKKEN ile/ve/||/<> BİTİNCE
( (")Bıkılan("). İLE/VE/||/<> (")Aranılan("). İLE/VE/||/<> (")Özlenilen("). )
- AŞK:
ZÂHİRÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BÂTINÎ
- AŞK'IN GETİRDİĞİ TUTKU ile/ve TUTKUNUN GETİRDİĞİ BELÂ
- AŞK ile/ve/||/<>/> SEVGİ
( İçine girme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> İçine alma isteği/coşkusu ile. )
( Dudaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> Yanaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. )
( Gönüldeki durum, kişiye hâkim oluyorsa. İLE/VE/||/<>/> Kişi, gönlündeki duruma hâkim olabiliyorsa. )
( Aşk, düzenliyi ve güzeli, akla ve mûsikî eğitimine uygun bir biçimde sevmektir. )
( Aşk, bilincin kaymasıdır. )
( Özne ile nesnenin, sarmal birliği. )
( Kişinin, aslını bulma zevki. )
( Muhabbet Yolu, Aşk Apartmanı, No.1, o kapıdan gir! )
( Aşkta, herşeyin mânâsı var, davası yok. )
( Aşkta, özün yanmaya, gözün ağlamaya başlar. )
( Meyl edip muhabbet ettiğin şeyin, olmaması durumu. )
( Aşk/Âşık! Ölümden ne korkarsın? Korkma! Ebedî varsın! )
( Dün olmayan. | Güzelliğe duyulan özlem. İLE/VE/||/<>/> ... )
( Bağımlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, kendini kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] İLE/VE/||/<>/> Bağlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, bir parçamızı kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] )
( İTİLÂK: Birinin sevgisine yakalanma, tutulma. )
( Aşk ehline, önce dert düşer, aşk değil! )
( Yakıcı. İLE/VE/||/<>/> Isıtıcı. )
( "Seni seviyorum..." [Çünkü sana gereksinimim var.] İLE/VE/||/<>/> Sana gereksinimim var. [Çünkü seni seviyorum...] )
( Coşkulu, tutkulu yaşanır. İLE/VE/||/<>/> Farkındalıklı, derinlikli, dingin ve doyurucudur. )
( Başımızı döndürür. İLE/VE/||/<>/> Dünyayı döndürür. )
( FALL IN LOVE vs./and/> LOVE )
- AŞK ile/ve/değil/||/<>/< İLK GÖRÜŞTE AŞK
- AŞKA DÜŞMEK:
GÖNÜL İLE ile ZEKÂ İLE ile AKIL İLE ile DUYGU İLE ile DÜŞMEZSEK
( Yanarız. İLE Kavruluruz. İLE Çıldırırız. İLE Gülünç oluruz. İLE Kalabalığa karışıp ezilir gideriz. )
- ASKER[Fars.] ile ASKER, CÜND[Ar.], LEŞKER[Fars.]
( Devredici, seyyar. İLE Er. )
- AŞKI DOĞURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞKLA DOĞURMAK
- AŞKI:
OLUŞTURAN ile/ve/||/<>/> ARTIRAN
- AŞKIN EKSİKLİĞİ ile/değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN EKSİKLİĞİ
- AŞKIN TANRI/LAR ile YARI TANRI/LAR
- AŞKIN TANRI ile İÇKİN TANRI ile TEVHİD TANRI
( Semitik dinlerde, önce "Aşkın Tanrı" kavramıyla soyutlamaya gidilerek paganlık aşılmak istenmiş (Musevilik); sonra "İçkin Tanrı" kavramıyla "Tanrı Kutu" insana indirgenmiş (Hristiyanlık); sonra iki kavramın birleşmesine gidilerek "Tevhid Tanrı" kavramı oluşmuştur (Müslümanlık). )
- AŞKIN YAKIŞTIĞI:
"CANI SENİ/ONU ÇEKENE" değil KENDİNDEN/CANINDAN GEÇENE
- AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY
- AŞKINLIKTAKİ İÇKİNLİK ile/ve/||/<> İÇKİNLİKTEKİ AŞKINLIK
- AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> AŞKINSAL VE ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ESTETİK İDEALİZM ile/ve/||/<> SALTIK İDEALİZM
( Kant ve Schelling. İLE/VE/||/<> Fichte. İLE/VE/||/<> Schleiermacher. İLE/VE/||/<> Schiller. İLE/VE/||/<> Hegel. )
- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK
- AŞKTAN DOĞANLAR ile/ve/değil AŞKIN DOĞANLAR/VAROLANLAR
( Dünya/Batı. İLE/VE/DEĞİL Anadolu'da. )
- ASLAN ile/ve ASYA ASLANI
- ASLAN ile/||/<> ASYA ASLANI ile/||/<> KONGO ASLANI ile/||/<> GÜNEY AFRİKA ASLANI ile/||/<> BARBARY ASLANI
( Afrika ve Hindistan'a özgü olan büyük bir kedi türüdür. [Genellikle Afrika savanalarında ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde yaşarlar.] [Erkek aslanlar, dişilere göre daha büyük ve güçlüdür.] İLE/||/<> Asya'nın bazı bölgelerinde bulunan bir aslan alt türüdür.[Öteki aslan türlerine göre daha küçük bir yapısı vardır.[ İLE/||/<> Kongo Irmağı bölgesinde bulunan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha koyu renklidir.] İLE/||/<> Güney Afrika'nın bazı bölgelerinde yaşayan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha büyük bir yapısı vardır.] İLE/||/<> Kuzey Afrika'da bulunan bir aslan alt türüdür. [Ne yazık ki, bu alt tür, soyu tükenmiş durumdadır ve doğada yaşamamaktadır.] )
( PANTHERA LEO vs./||/<> PANTHERA LEO PERSICA vs./||/<> PANTHERA LEO AZANDICA vs./||/<> PANTHERA LEO KRUGERI vs./||/<> PANTHERA LEO LEO )
- ASLAN ile/ve BEYAZ ASLAN
- ASLAN ile KAPLAN/ESRİ[dvnlgttrk]
( Yemek için avlanır. Toksa saldırmaz. İLE Aç ya da tok olsa da saldırır. )
( Afrika'da yaşar. İLE Asya'da yaşar. )
( Dişilleri, hem daha hızlı, hem de daha çeviktir. İLE ... )
( Yüksek kolesterol hastalarıdır. İLE ... )
( Kükremeleri, birbiriyle iletişim kurmak içindir. [avını yıldırmak için değil!] İLE ... )
( Kükreyebilirler fakat mırıldanamazlar. [Boğaz kemikleri kedilerinki gibi katı değildir. Esnek bir kirişle bağlanmıştır. Böylece gırtlakları genişleyebilmekte ve titreşmektedir] İLE ... )
( En çok kaplan, Amerika'da yaşar. )
( 300 kadar vahşi Asya Aslanı, Hindistan'ın kuzeyindeki Gujarat'ta bulunan Gir Ormanı'nda yaşamaktadır. İLE Güney Çin Kaplanı'ndan sadece 30 tane kalmıştır. )
( Dünyada 5100 ile 7500 vahşi kaplan kaldığı tahmin edilmektedir. )
( ... İLE Hindistan kaplanları 3000 ila 4700 arasındadır. [100 yıl önce 40.000 kadardı] )
( ... İLE 3 m. ve 300 kg. kadar olanları vardır. )
( ... İLE 35 kg. kadar et yiyebilirler. )
( ... İLE Yalnız yaşar ve avlanırlar. )
( ... İLE Kendi bölgelerini oluşturmak üzere 200 km. kadar yol alabilirler. )
( ... İLE Yalnızca tüyleri değil, derileri de çizgilidir. )
( ... İLE Ayakları perdeli olduğundan çok iyi bir yüzücülerdir. 15 mil kadar yüzebilirler. )
( ... İLE Alkol kokusuna dayanamazlar. İçkili herkese saldırırlar. )
( Yavruların sadece %10'u 2 yaşını geçebilir. [ve de sadece şanslı olanlar 10 yaş ve üzerine ulaşabilir] İLE ... )
( Bir dişil aslan, kızıştığında, eril aslan dört gün boyunca sürekli ve belirli aralıklarla çiftleşir. [Günde 50 keze kadar çıkabilir] [Hayatta kalan her bir yavru için yaklaşık 3000 kez ilişkiye girmektelerdir] İLE ... )
( Gebelik süreleri 105-112 gündür. İLE Gebelik süreleri 155 gündür. )
( Güneşi simgeler. İLE [şiirlerde, Dîvân Edebiyatı'nda] "Leyla" sözü geçen/görülen yerde kaplan, karanlık ve yıldız vardır/aramak gerekir. )
( Saldırmayı simgeler. İLE Kibiri simgeler. )
( VERD[Ar.]: Rengi doru olan aslan. )
( EKLEF: Koyu renkli aslan. )
( ŞİBL: Aslan yavrusu. )
( YAGUS[Ar.]["gu" uzun okunur]: Aslan şeklinde olan eski bir putun adı. )
( ile
ile
)
( Bir günde, 50 kez çiftleşebilirler. İLE ... )
( ESED[çoğ. ÂSÂD], DIRGAM/ZIRGAM[çoğ. ZARÂGIM], DIRGAME/ZIRGAME["ga" uzun okunur], ABBÂS, HAYDAR, HERSEME, HİZEBR/HİZBER[çoğ. HEZÂBİR], LEYS, MEHÎB[< HEYBET], MERHÛB, NECÎD ile NEMİR, NİMR[çoğ. NİMÂR, NÜMÛR/NİMÜR], NİMRE[: Dişil kaplan.]
NEHÎM: Aslan kükremesi ve fil sesi. | ZEİR/ZE'R: Aslan kükremesi. )
( ŞÎR/NERRE-ŞÎR[: Eril aslan.] | ŞÎR-İ MÂDE: Dişil aslan. | ŞÎR-İ YELE: Güçlü, saldırıcı aslan. )
( Maalesef, Kafkaslar'daki son aslan X. yy.'da, Türkiye'de XIX. yy. sonlarında, İran'da ise 1941'de öldürülmüştür. İLE Hazar Denizi civarındaki kaplanların soyu 1950'lerde, Java ve Bali adalarındaki kaplanlar 1937 ile 1972 arasında tükenmiştir.
LION vs. TIGER )
( FELIS/PANTHERA LEO cum FELIS/PANTHERA TIGRIS )
( EL LEON con EL TIGRE )
- ASLAN ile/ve MALA MALA ASLANI
- ASLAN ile NUBİYA/ATLAS ASLANI
( Ne yazık ki, soyu tüketilmiş aslan türlerinin en büyüğü ve en ağırıydı. Atlas dağları ve Kuzey Afrika'nın çoğu bölgesinde yaşarlardı. XIX. yüzyıl ortalarında soyları tükenmeye başlamış ve son aslan, 1942'de, Fas'ta görülmüştür. )
- ASLAN ile SİYAH ASLAN
- ASLANLI YALI = SAİD HALİM PAŞA YALISI
- ASLINDA ŞÖYLE DEĞİL! değil DEĞİL!
- ASMA ile YABAN ASMASI/AKASMA/MERYEM ANA ASMASI
( ... İLE Düğünçiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarılıcı bir bitki. )
- ASSELİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ARTİNSKİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ANİZİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AALENİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> APSİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ALBİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AKİTANİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> TORTONİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> MESSİNİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ZANKLEYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> BOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ATLANTİK ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBBOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBATLANTİK ÇAĞ
( [yaklaşık...]
298.9 - 295.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Sisuraliyen Dönemi'nin dört evresinden ilki.] İLE/VE/||/<>/> 290.1 - 279.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 247.2 - 242 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Orta Triyas Dönemi'nde bulunan iki çağın altta olanı.] İLE/VE/||/<>/> 174 - 170.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi.[Orta Jura Dönemi'nin dört bölümünden en küçüğüdür. Bajosiyen Çağı'nın altında, Alt Jura Devresi'ndeki Toarsiyen Çağı'nın üzerinde yer alır.] İLE/VE/||/<>/> 125 - 113 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Dünya çapında biriken kayaları simgeleyen Alt Kretase Dönemi'ndeki altı ana bölümden beşincisi.][Bu çağın kayaları, Barremiyen Çağı'na ait kayaların üzerinde, Albiyen Çağı'na ait kayaların altında bulunur.] İLE/VE/||/<>/> 113 - 100.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Alt Kretase Dönemi'nin altı ana bölümünden en üstte olanı.][Apsiyen Çağı kayaçlarının üzerinde, Senomaniyen Çağı kayaçlarının altında] İLE/VE/||/<>/> 23.03 - 20.4 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Miyosen Devri kayaçlarının en erken ve en alt bölümü.][Aquitaine bölgesinde (Güneybatı Fransa) bulunan kayaçlardan] İLE/VE/||/<>/> 11.608.000 - 7.246.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7.246.000 - 5.332.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 5.332.000 - 3.600.000 yılları arasındaki zaman dilimini kapsayan jeolojik zaman dilimi.9.000 - 7.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7500 - 5000 yıl öncesine ait ıslak okyanus iklimi dönemi.[Kuzeybatı Avrupa'da, sıcaklıkların şimdikinden daha sıcak olduğu dönem.] İLE/VE/||/<>/> 5.000 - 2.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 2.500 yıl öncesinden başlar.[Holosen epoku içindeki son dönemdir.] )
- ASTEROID ile METEOR/İT
( Güneş etrafında dönen kayalık ve metalik gök nesneleridir. İLE Geceleri gökyüzünde "ateş küresi" ya da "akan yıldız" biçimde görülen nesne. [Yeryüzüne çarpanlarına göktaşı/meteoroit denir] )
(
Özellik | Asteroid | Meteor |
---|---|---|
Tanım | Güneş etrafında dönen kayalık ve metalik gök nesneleri | Dünya atmosferine giren asteroid ya da kuyruklu yıldız parçaları |
Boyut | Birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar değişebilir | Birkaç milimetre ile birkaç metre arasında olabilir |
Konum | Genellikle Mars ve Jüpiter arasındaki Asteroid Kuşağı'nda bulunur | Atmosferde gözlemlenir; atmosferden önce meteoroid olarak adlandırılır |
Özellikler | Çoğunlukla kayalık ya da metalik; gezegenlerin oluşum sürecinden arta kalan parçalar | Atmosfere girerken sürtünme nedeniyle yanar ve ışık saçan çizgiler oluşturur; yeryüzüne ulaşırsa meteorit adını alır |
- ASTEROİT KUŞAĞI ile/ve KUİPER KUŞAĞI ile/ve OORT BULUTU
( )
( Oort Bulutu:
Adını, Jan Oort'tan alan Oort Bulutu'nun, Güneş Sistemi'ne yaklaşık 1000 - 100.000 AB/AU uzaklıkta bir bölge olduğu ve Güneş Sistemi'ni çok büyük bir küre gibi çevrelediği düşünülüyor.
1 AB/AU(astronomi birimi), Güneş ile Dünya arasındaki uzaklık olup yaklaşık 150 milyon kilometredir. Bilinen en uzak gezegen olan Neptün, Güneş'e, yaklaşık 30 AB/AU uzaklıktadır.
Oort Bulutu'nun iç sınırı ile dış sınırı arasındaki uzaklık, o kadar büyüktür ki, NASA'nın, günde 1,5 milyon kilometre yol alan uzay aracı Voyager 1'in, bu hızla Oort Bulutu'na ulaşması, yaklaşık 300 yılı, Oort Bulutu'ndan çıkması ise 30.000 yılı bulabilir. )
- ASTHEN-/ASTHENO- ile/||/<> LEPT-/LEPTO-
( Zayıf. İLE/||/<> Küçük, ince, zayıf, ufak. )
- ASTRONOMİ'DE:
GÖZLEMLERİN DÜZELTİLMESİ ile/ve İLKELERİN DÜZELTİLMESİ
( ... İLE/VE * Metafizik * Fizik * Matematik ile. )
- ASTRONOMİ ile/||/<> ASTROBİYOLOJİ/EKSOBİYOLOJİ ile/||/<> ASTROFİZİK ile/||/<> ASTROKİMYA
( Gök nesnelerini, olay ve olgularını inceleyen bilim dalı. Gök nesnelerini, olgularını ve gök nesnelerinin kökenlerini açıklamak için fizik, kimya ve matematik kullanılır. İLE/||/<> Evrende yaşamın ortaya çıkmasını, evrimini ve biyolojik süreçleri, jeokimyasal ve biyokimyasal etkenler ile inceleyen disiplinlerarası bir bilim dalı.[Güneş düzeninin içinde ve dışında olası yaşamların araştırılması ve abiyogenez gibi konuları kapsar.] İLE/||/<> Evren de içinde olmak üzere astronomik nesnelerin ve olayların fizik ve kimya kullanarak yapısını ve ne olduğunu inceleyen astronomi dalı.[Gök nesnlerinden yayılan ışık ve elektromanyetik dalga gibi verileri toplayarak fizik ve kimya bilimleri ile inceler ve yorumlar. Çok kapsamlı bir bilim alanı olduğundan, astrofizikçiler, çalışmalarını astrofiziğin öteki alt dallarına göre biçimlendirir.] İLE/||/<> Evrendeki molekülleri, dünya dışında bulunan kimyasal ögeleri/nesneleri ve bunların etkileşimlerini geniş alanlarda, özellikle moleküler gaz bulutlarında inceleyen bilim dalı. )
- ASTRONOMİK BİRİM[AB/AU] ile/||/<> ATOMİK KÜTLE BİRİMİ[DALTON(DA)[< JOHN DALTON]]
( Yaklaşık olarak 150 milyon kilometreyi ifade eder.[Güneş ile Dünya arasındaki uzaklık, zaman zaman değiştiğinden, en uzak oldukları nokta ile en yakın oldukları noktanın uzaklık ortalaması alınır. Böylece 1 astronomik birim[AB] 149,597,870,700 metre olarak kabul edilir.] İLE/||/<> Atomik boyutlardaki temel kütle ölçü birimi.[1 Atomik Kütle Birimi (AMU), Karbon-12 atomunun kütlesinin 1/12'sine eşittir.] )
- ASTRONOT[Fr. < ASTRONAUTE] = KOZMONOT[Fr. < COSMONAUTE]
( Uzaya çıkan kişi, uzay araştırmacısı. )
- AŞÛRE ile SARAY AŞÛRESİ
- AT İZİ ile "İT İZİ"
- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ
( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )
( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )
- AT:
GEYİK ve KAYIK ve HÖYÜK
( Önden bakınca. VE Yandan bakınca. VE Arkadan bakınca. )
- AT:
KENTTE değil/yerine TAŞRADA
- AT[Fars.] ile EŞEK/AFRİKA EŞEĞİ ile KATIR
( At ve eşek kendi neslinin devamı olan hayvanlardır. Hem kendi içlerinde, hem de at ile eşek arasındaki farkları bilmek gerekir. Katır ise, at ile eşeğin çiftleştirilmesi ile oluşan bir hayvandır. Üçü de geviş getirmeyenler[non rumminants] sınıfındadır. )
( Gebelik süreleri 330-335 gündür. İLE Gebelik süreleri 348-377 gündür. İLE ... )
( Atlarda safra kesesi yoktur. )
( Eşeklerin kulakları, atlarınkinden çok daha uzundur. )
( FERESİYYE: Atgiller. )
( AKRAH: Alnı beyaz at. )
( BELAK: Ayakları alacalı at. )
( BÛR[Fars.]/KÜMEYT[Ar..]: Doru, kızıla çalar at. [KÜRÂN, KÜREND, KÜRENG[Fars.]: Kırmızı/al renkli at.] )
( EBREŞ: Sisli, alaca benekli at. )
( GARRÂ': Alnında beyaz bir lekesi, akıtması olan at vs. )
( SABÂH-ÜL-HAYR: Bazı atların alnında bulunan beyaz leke. [beyazlık alnından burnunun üstüne kadar uzarsa buna "akıtma" denilir.] )
( HACÎL[Ar.]/ŞİKÂL[Fars.]: Üç ayağı beyaz[sekili] olan at. )
( HANEB[Ar.]: Atın arka ayaklarının ortasında bulunan dirsek gibi dışarı çıkık bölümü. )
( İŞKİL/İŞKÎL[Fars.]: Önden sağ ve arkadan sol ayağı beyaz olan at.[Araplarca hiç makbul sayılmaz] )
( KARAKUŞ: Atların ayağında görülen bir hastalık. )
( MEŞBÛB[Ar. çoğ. MEŞÂBÎB]: İki ayağı beyaz olan at. )
( MEŞKÛL[Ar.]: Bileklerine kadar üç ayağı beyaz olan at. )
( NEVEND/E[Fars.]: Hızlı giden at. )
( ESB-İ YELE[Fars.]: Koşucu at. )
( PÂLÂ/PÂLÂD/PÂLÂDE/PÂLÂY[Fars.]: Yedek at. )
( PULÂD-REG[Fars.]: Sert damarlı, dayanıklı at. )
( PÂY-İ SEMEND: At ayağı. )
( RÜMMÂNÎ[Ar.]: Kır ile doru arasında bir donu olan at. )
( SABÂ-REFTÂR[Ar., Fars.]: Rüzgâr gibi hafif ve çabuk giden. )
( SARÎH[Ar. çoğ. SARÂİH]: Safkan Arap atı. )
( SEBBAK[Ar.]: Yüğrük[İyi yürüyen/koşan. | Çalışkan. | Çevik, güçlü.] at. )
( SEMEND[Fars.]: Kula[: al ile kır arası] at. | Çevik ve güzel at. )
( ŞU'LE[Fars. çoğ. ŞUAL]: Atlarda beyaz tüylerden oluşan benekler. )
( TAHCÎL[< Ar. HACLE]: Atların ayağında beyaz siğil bulunması. )
( TEKÂVER[Fars.]: Koşucu, seğirtici at. | ESB-İ TEKÂVER: Koşu atı. )
( URNE[Ar.]: Bıcılgan hastalığı.[atların topuklarına yakın yerlerin iltihaplanması] )
( ÜSTÛR[Fars.]: Davar, at ve katır gibi dört ayaklı hayvan. )
( VERD, VERD-İ AĞBES[Ar.]: Doru at. | Hz. Muhammed'in yedi atından birinin adı. )
( YA'FUR[Ar. | çoğ. YAÂFİR]: Hz. Muhammed'in Hayber Vak'ası'nda ganîmet olarak aldığı bir eşeğin adı. )
( HEDÎR[Ar.] / ŞÎHE[Fars.]: At kişnemesi. )
( NEHÂK/NEHÎK/NÜHÂK[< NEHK]: Eşek anırtısı. )
( 6000 - 8000 yıl önce, Türkistan'da evcileştirilmişlerdir. İLE 6000 yıl önce, Etiyopya ve Somali'de evcileştirilmişlerdir. İLE ... )
( Eşek, şehveti simgeler. )
( HERGELE[Fars. | çoğ. HERÂGİ]: Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış huysuz hayvan. )
( PÂDE[Fars.]: Eşek ve sığır sürüsü. )
( [Ermenice] ... ile AVANAK ile ... )
( ile
ile
)
( Süleymaniye Kütüphanesi'nde, incelenmeyi bekleyen 57 adet yazma bulunmaktadır. )
( * SAKARYA: ATATÜRK'ün atı/nın adı.
* HAYYAM: Halife Abdülmecid'in atı/nın adı.
* DERVİŞ: Enver Paşa'nın atı/nın adı.
* MARENGO: Napolyon'un atı/nın adı.
* BUKEFALOS / ÖKÜZ KAFA: İskender'in atı/nın adı.
* İNKİTATUS(SENATÖ): Kaligu'nın atı/nın adı. )
( RAHVAN: Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan at. )
( ÇAVAA[Batı Moğolistan Tsengel Tuvaları'nda]: 1 yaşındaki at. )
( ... ile MERKEB, HIMAR, AYR[çoğ. A'YÂR] ile BAGL/[BAGLE: Dişil katır], BAĞLÜ )
( ESB, FERES, RAHŞ[: Gösterişli, yürük ve güzel.], BÂRE, BÂR-GÎR ile HAR/MARSIVAN ile ESTER )
( HORSE vs. DONKEY[< DUN&MONKEY][end of XVIII. century] [JACK/JACKASS(male) | JENNY(female)] vs. MULE )
( EQUUS CABALLUS cum EQUUS ASINUS cum EQUUS MULUS )
( EL CABALLO con ... con ... )
- AT ile AKHAL TEKE ATLARI
- AT ile ALABABACAK AT
( ... ile EBLAK )
- AT ile AŞKAR/EŞKAR[Ar.]
( ... İLE Koyu kırmızı doru[gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara] at. Battal Gazi'nin atının adıdır. Aşkar Devzâde denilen bu at çok yetenekliymiş. )
- AT ile KARAYAĞIZ AT
( ... ile EDHEM )
- AT ile/değil PREZAVALSKI ATI
( ... İLE/DEĞİL Gobi Çölü'nde, step iklimine dayalı, kısa boylu atlar. )
- AT ile YABANİ AT/KULAN
( ... vs. WILD BRUMBIES )
- AT ile YAKUT ATI
( ... İLE Kısa bacaklılardır.[Yakutistan'da] )
( ... İLE/VE/<> At yetiştirmede usta olan boyların atları, -60 °C'de bile dışarıda kalabiliyormuş. )
- ATA EFENDİ ve/||/<> NAZİF EFENDİ
- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI
( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )
- ATARDAMAR ile ANA/BÜYÜK ATARDAMAR/AORT[Fr./İng. < AORTE]
( ... İLE Temiz kan damarı. )
( ARTERY vs. AORTA )
- ATEİST ile DİNDAR-ATEİST
- ATEİZM ile NATURALİZM
- ATEL-/ATELO- ile/||/<> İSCH-/İSCHO- ile/||/<> -PENİA ile/||/<> OLİG-/OLİGO- ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> -RRHAPHY/-RHAPİ ile/||/<> SPAN-/SPANO- ile/||/<> NEPHEL-/NEPHELO- ile/||/<> -ZEMİA
( Tam olmayan, tamamlanmamış, eksik, hatalı. [atelokardi: Kalbin tam gelişmemesi]. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. İLE/||/<> Eksiklik, azlık, yetersizlik. İLE/||/<> Birkaç, dağınık, eksik. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Dikiş, dikme, sütür. İLE/||/<> Seyrek, nadir, sık olmayan. İLE/||/<> Dumanlı, puslu, bulutlu. İLE/||/<> Kayıp. )
- ATEŞ BÖCEĞİ ile MAVİ ATEŞ BÖCEĞİ
( ... İLE Yeni Zelanda'da görülmektedir. )
- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]
- ATEŞ ile/||/<> AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ
( ... İLE/||/<> Karın, göğüs ya da eklemlerde tekrarlayan ağrılı yangı atakları ile karakterize kalıtsal bir durum.[Bu ataklara genellikle ateş ve bazen döküntü ya da baş ağrısı eşlik eder. Bazen kalp, beyni ve omuriliği çevreleyen zar ve testisler gibi gövdenin öteki bölgelerinde de inflamasyon görülebilir.] )
- ATÎK ile/||/<> KADÎM ile/||/<> MİNEL-KADÎM ile/||/<> CEDÎD
( Eski. İLE/||/<> Eski. İLE/||/<> Oluşuna, kimsenin bilemeyeceği kadar eski olan bir zaman. İLE/||/<> Yeni. )
- ÂTIL (KALMAK) değil/yerine/>< ÂDİL (OLMAK)
- ATILGAN ile KAPILGAN
( ... İLE Kolayca etkilenen, herşeye çabuk kapılan. )
- ATİPİK/ATYPICAL[İng.] değil/yerine/= SIRA/ÖRNEK DIŞI
- ATIŞMA ile/değil/yerine ÇAKIŞMA
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. | Söz yarışı etmek. | Doğru, açı, yüzey gibi geometrik biçimler, üst üste konulduklarında, birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. )
- ATIYORUM/Z değil ATF EDİYORUM/Z
- ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK
( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )
- ATKUYRUĞU ile ATKUYRUĞU ile AT KUYRUĞU
( Köksapı ömürlü olan, daha çok, nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki. İLE Saçları, başın arkasında toplayarak yapılan saç biçimi. İLE Atların kuyruğu. )
( EQUISETUM ARVENSE cum ... )
- ATLAR:
GÜÇLÜ ile/ve DAYANIKLI ile/ve HIZLI/SÜRATLİ
- ATLAS KEMİĞİ[Boyun omurlarının birincisi] ile AŞIK KEMİĞİ ile BEL KEMİĞİ/AMUDUFIKARİ ile ÇEKİÇ KEMİĞİ ile DİRSEK KEMİĞİ ile ELMACIK KEMİĞİ ile KOL KEMİĞİ ile ÖRS KEMİĞİ
- ATLAS OKYANUSU ile/ve/||/<> BÜYÜK OKYANUS ile/ve/||/<> HİNT OKYANUSU ile/ve/||/<> GÜNEY OKYANUSU ile/ve/||/<> KUZEY BUZ DENİZİ
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- ATLAS[Yun.] ile ATLÂS[Ar. < TALAS]
( Düz, havsız, tüysüz. | Büyük harita. | Atlas Denizi. | Dünyanın, bir ülkenin/bölgenin, fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda, toplu, tutarlı bilgi vermek için biraraya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi. | Bir kitabın sonuna eklenen ya da bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim ya da levhaların tümü. | Boyun omurlarının, üstten birincisi. İLE Eskitmeler. | Eski, aşındırılmış. )
- ATLAS ile/ve/yerine LACİVERT ATLAS
( Kırmızıdır. İLE/VE/YERİNE Nadirdir. )
- ATLI KARINCA ile/ve SİYAH KARINCA ile/ve HUBUBAT YİYEN KARINCA
( Tatlı, yağ ve peynir yerler. İLE/VE Üzümün ve meyve ağaçlarının suyunu emerler. Yuvalarındaki çöpler, yapraklar üzerine kusar, katılaşan bu usâreyi kışın emerler. İLE/VE Buğdayın, arpanın sürgün yapacak yerini kesip yerler. )
( PONERA GRANDIS cum ... cum ... )
- ATM-/ATMO- ile/||/<> TYPH-/TYPHO- ile/||/<> FEBR-/FEBRİ- ile/||/<> PYR-/-PYRA/PYRETO-/PYRO-
( Buhar, buğu. İLE/||/<> Buhar, ateş, stupor, tifüs ve tifo ile ilgili. İLE/||/<> Ateş. İLE/||/<> Ateş, yangın, ateşle ilgili. )
- ATMACA ile YAZ ATMACASI (YOZ ATMACA)
( ... İLE Kanatları, atmacadan daha uzun ve sivridir. )
( ... İLE Yaprak döken ormanlarda ürerler. )
( ... İLE Sürüler halinde göç ederler. [Eylül ortasında, İstanbul Boğazı'ndan geçerler.] )
( ... vs. LEVANT SPARROWHAWK )
( ... cum ACCIPITER BREVIPES )
- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ
( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )
- ATOM FİZİĞİ ile/||/<> (BAĞIL) ATOM KÜTLESİ/ORTALAMA KÜTLE ile/||/<> ATOM NUMARASI[ALM. Z/AHL: SAYI.]
( Atomun ve moleküllerin yapısını, enerji düzeylerini, moleküller arası bağlar ve elektronik geçiş spektrumu gibi olayları inceleyen bilim dalı.[Atomlar çok küçük yapıda olduğundan, özellikleri dolaylı teknikler aracılığıyla ölçülür. Atomun yaptığı ışımalar sonucunda özellikleri tanımlanır. Bu ışımaların ölçümü, "spektrometre" denilen araçla sağlanır.][Lazer, fotosel lambalar, elektron mikroskobu, atom fiziğinin uygulamalarından bazıları.] İLE/||/<> Bir atomun kütlesinin, atomik kütle birimi cinsinden tanımlanması.[Bir atomdaki protonların, nötronların ve elektronların kütlelerinin toplamı.] İLE/||/<> Kimyasal bir ögenin çekirdeğindeki proton sayısı.[Proton sayısı, ögeler için ayırt edici bir özelliktir. Her ögenin atom numarası birbirinden farklı olduğundan, periyodik cetveldeki ögelerin sırası, proton sayılarıyla belirlenmektedir.][Evrendeki en hafif öge olan hidrojenin çekirdeğinde sadece bir proton bulunduğundan, hidrojenin atom numarası 1'dir ve periyodik cetvelde 1. sırada yer alır.] )
- ATOM NUMARASI ile/ve KÜTLE NUMARASI
( Bir atomun çekirdeğindeki protonların sayısı. [Her bir öğe/element için kendine özgü atom numarası vardır.] İLE/VE Bir atomun çekirdeğindeki protonların ve nötronlarının sayısının toplamı. [Kütle numarası, atom çekirdeğindeki proton ve nötronların toplamına eşittir.] )
- ATOM ile/ve/< ÇEKİRDEK ile/ve/< PROTON/NÖTRON(NÜKLEON[Fr. < Lat.]) ile/ve/< MEZON[Fr. < Yun.] ile/ve/< ELEKTRON ile/ve/< KUARK
( 10¯8 cm. İLE/VE/< 10¯¹² cm. İLE/VE/< 10¯¹³ cm. | Elektrondan ağır, protondan hafif bir atom nesneciği. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. )
( ATOM vs./and/< NUCLEUS vs./and/< PROTON/NEUTRON vs./and/< MÉSON vs./and/< ELECTRON vs./and/< QUARK )
- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM
- ATOMİK KÜTLE ile MOL KÜTLESİ
( Bir atomun kütlesi. İLE Bir mol nesnenin kütlesi. )
- ATOMİK ORBİTALİ ile/||/<>/> MOLEKÜL ORBİTAL
( Atom içindeki elektronların bulunduğu bölge. İLE/||/<>/> Molekül içindeki elektronların bulunduğu bölge. )
- ATOMİK[Fr.] ile/>< ANTİATOMİK[Fr.]
( ... İLE/>< Atom silahlarının ya da ışınlarının etkilerine karşı koruyucu etkisi olan (giysi, sığınak vb.) )
- ATON İKANETON
- ATOPİK DERMATİT ile/||/<> KONTAKT DERMATİT
( Genetik ve çevresel etmenlerin neden olduğu süreğen bir deri yangısı. İLE/||/<> Derinin alerjen ya da irritan nesnelerle teması sonucu oluşan yangılanma. )
- AUK ile BÜYÜK AUK
( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. )
( ... cum PINGUINUS IMPENNIS )
- AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"
( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )
( Evrende. İLE Dünyada. )
( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )
- AUX- ile/||/<> CRESCO- ile/||/<> -BRY ile/||/<> EDE-/EDEMA- ile/||/<> GANGLİ- ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> VARİC-/VARİCO- ile/||/<> CİRS-
( Büyüme, artma. İLE/||/<> Büyüme. İLE/||/<> Büyüme, şişme. İLE/||/<> Şişlik, şişme. İLE/||/<> Şişlik, pleksus. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Varisle ilgili, şiş, kıvrımlı. İLE/||/<> Genleş(tir)mek, genişle(t)mek, Dilate, variköz. )
- AVAM TENZİHİ ile/ve HAVAS (ÂRİF) TENZİHİ
- AVÂM'IN İSTİĞFÂRI ile ÂRİF/ENBİYÂ İSTİĞFÂRI
( Günahlarından sonra. İLE Sevaplarından sonra. )
- AVRUPA ISTAKOZU[Lat. HOMARUS GAMMARUS] ile AMERİKAN ISTAKOZU[Lat. HOMARUS AMERICANUS] ile ÇEKİRGE ISTAKOZU ile KADİFE YÜZGEÇLİ ISTAKOZ ile KÜRKLÜ ISTAKOZ
- AVRUPA SUSAMURU ile KANADA SUSAMURU ile BREZİLYA SUSAMURU ile HİNT SUSAMURU ile AVUSTRALYA SUSAMURU ile TIRNAKSI SUSAMURU ile KÜÇÜK TIRNAKLI SUSAMURU ile DENİZ SUSAMURU
- AVUÇ/LAMAK ile/ve KOŞAM/LAMAK
( ... İLE/VE İki elle avuç/lamak. )
- AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI
( Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur.
Avukat, gence, tek koşul ileri sürer:
"İlk davandan elde ettiğin tüm parayı bana vereceksin".
Antlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar. Tam staj bittiğinde, genç, antlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar. Avukat, tazminat talebi ile mahkemeye başvurur.
Hakimin kararı ne olmalıdır?
İki davalı, duruşmada, hakimin karşısına geçtiğinde, avukat, şunu söyler:
"Sayın Yargıç. Bu davayı uzatmaya gerek yok. Çünkü, eğer ben kazanırsam, parayı alacağım; eğer kaybedersem yine alacağım. Çünkü, antlaşmamıza göre, o, ilk davasından kazandığı parayı bana verecek."
Hakim, tam avukatı haklı bulacakken, bu kez, genç avukat söz alır ve şöyle der:
"Sayın Yargıç. Evet. Avukat haklı. Bu duruşma, gerçekten gereksiz ama benim lehime. Eğer, ben bu davayı kazanırsam, ona bir şey ödemeyeceğim. Eğer, kaybedersem, antlaşmamıza göre, ilk davayı kaybettiğimden dolayı ona yine bir şey ödemeyeceğim.”
İLE/VE/||/<>
Sokrates, güçlü bir efendinin, -Platon'un- bekçiliğini yaptığı bir köprüye gelir ve geçmesine izin vermesini rica eder. Platon, şu yanıtı verir...
"Yemin ederim, ağzından çıkacak bir sonraki söz doğru olursa geçmene izin veririm, yanlış olursa seni suya atarım.
Sokrates'in yanıtı:
"Sen, beni, suya atacaksın." olur.
[Platon, Sokrates'i suya atmasa, Sokrates, yalan söylemiş olacak ve suya atılması gerekecek; suya atsa, Sokrates doğru söylemiş olacak ve suya atılmaması gerekecektir.]
İLE/VE/||/<>
...
İLE/VE/||/<>
... )
- AVURT ile/ve/||/<> ART AVURT
( Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü. İLE/VE/||/<> Avurdun arka bölümü. )
- AX- ile/||/<> -DROME
( Eksen. İLE/||/<> Gidiş, seyir. )
- AY AY/TARSİER ile FİLİPİN TARSİERİ
- AY AYAKTA, ÇOBAN YATAKTA, AY YATAKTA ÇOBAN AYAKTA" ile/ve "ERKEN KALKAN ERKEN YOL ALIR"
- AY/DOLUNAY ile/ve YENİAY
( MEH ile/ve HİLÂL, ŞEHR )
( MOON vs./and CRESCENT )
- AYAĞIM, ELİM/KOLUM VB.:
SORUNLU ile RAHATSIZ ile SAKAT
- AYAĞIMI/AYAKLARIMI (ÇIKARAYIM/ÇIKARMAK)" değil AYAKKABILARIMI (ÇIKARAYIM/ÇIKARMAK)
- AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN" ile/ve/||/<> "KİRPİĞİNE TOZ DEĞMESİN"
- AYAK BASMAK" ile/ve/<>/> "ADIM ATMAK"
- AYAKTA DURACAK DURUMUNUN OLMAMASI ile/ve/||/<>/< YAŞAMDA DURACAK NEDENLERİNİN OLMASI
- AYAKTA TUTMAK ile/ve/||/<> HAVADA TUTMAK
- AYAKTAKİ KEMİKLER:
BAŞPARMAKTA ile/ve/||/<> ÖTEKİ PARMAKLARDA
( 2'şer kemik bulunur. İLE/VE/||/<> 3'er kemik bulunur. )
- AYAN-BEYAN (ORTADA OLMAK)
( Kanıt gerektirmemek. )
- AYASOFYA MİNARELERİ'NDE:
MİMAR SİNAN DÖNEMİ ile FATİH DÖNEMİ
( [müze girişi itibariyle] Sol taraftakiler. İLE Sağ taraftakiler. )
- AYASOFYA'DA:
BİRİNCİ ile/ve İKİNCİ ile/ve ÜÇÜNCÜ
( M.S.: 360 ile/ve 415 ile/ve 537 )
- AYASOFYA ile KÜÇÜK AYASOFYA CAMİSİ
( ... İLE Sultanahmet'in aşağısında, Küçük Ayasofya Caddesi'nin sonundadır. )
( ... İLE 1505'te, Bâbüssaâde Ağası Hadım Hüseyin Ağa emriyle Bizans kilisesinden[527] camiye dönüştürülmüştür. )
- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( Lokman Hekim, 32 temel hastalık belirlemiş. 16'sının, soğuktan; 16'sının da "yeme-içme"den kaynaklandığını görmüş. Üşütmemeyi ve çok yememeyi yeğlemeliyiz. )
- AYDAKİ KAYALAR:
BAZALT ile/ve/değil/||/<>/< ANORTOZİT
( Siyah, volkanik kayalardır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlk oluşan, en yaşlı temel kayalar. )
( 2.5 - 3 milyar yıl önce. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< 4.5 milyar yıl önce. )
(
Özellikler | BAZALT | ANORTOZİT |
---|---|---|
Kimyasal Bileşim | Fe, Ti, Mg, Si | Ca, Si, Al |
Renk | Siyah | Beyaz veya açık renkli |
Köken | Volkanik kayalar | İlk oluşan, en yaşlı temel kayalar |
Yaş | 2.5 - 3 milyar yıl önce | 4.5 milyar yıl önce |
Yoğunluk | Yüksek | Düşük |
Kristal Yapı | İnce taneli | Büyük kristalli |
Oluşum Süreci | Hızlı soğuma | Yavaş soğuma |
(
Properties | BASALT | ANORTHOSITE |
---|---|---|
Chemical Composition | Fe, Ti, Mg, Si | Ca, Si, Al |
Color | Black | White or light-colored |
Origin | Volcanic rocks | First formed, oldest primary rocks |
Age | 2.5 - 3 billion years ago | 4.5 billion years ago |
Density | High | Low |
Crystal Structure | Fine-grained | Large-crystalline |
Formation Process | Rapid cooling | Slow cooling |
- AYDINLANMA/HAK(K)'I BULMAK:
DERVİŞ OLMAKLA ile/ve/||/<> ÂŞIK OLMAKLA ile/ve/||/<> İNSAN OLMAKLA
- AYDINLANMA ile MİSTİK AYDINLANMA
( ... İLE Birlik bilinci. )
- ÂYET ile/ve/||/<>/> VÂRİDÂT
( Risâletten doğan/gelen. İLE/VE/||/<>/> Velâyetten doğan/gelen. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Bireysel/sanatsal. )
- AYI GÜLÜ ile ÇİN GÜLÜ ile JAPON GÜLÜ
- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI
( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )
- AYI ile/ve KANADA AYISI
( ... İLE/VE Avlanmak için suyun içine dalma özelliği geliştirmiştir. )
- AYI ile KESELİ AYI
( ... cum PHASCOGILLERCTOS CINEREUS )
- AYI ile KISA YÜZLÜ AYI
( 11.000 yıl önce, Kuzey Amerika'da yaşamış ve soyu tükenmiş eski bir ayı. )
( )
- AYI ile KODYAK AYISI
( )
- AYI ile KUTUPAYISI
( Bozayılar, simsiyah renkte de olabilmektedir. İLE Kutupayıları, beyaz değildir. Derileri siyah renktedir, kürkleri yarı saydamdır. [Beyaz görünümleri, ışığın saydam yüzeylerden kırılarak yansımasının bir sonucudur] )
( EBÛ-HAMÎD / EBÛ-HÛMİD: Ayı. )
( ile
)
( What to do if you see a bear? )
( How To Be Safe Around Bears )
( ... İLE 160 km. yüzebilirler. )
( What To Do If You See A Bear (And Why) )
( DÜBB/DÜBBE[dişil], DÜBBİYYE[: Ayıgiller] ile DÜBB-İ ŞİMÂLÎ )
( HIRS ile ...
HIRS-BEÇE: Ayı yavrusu. )
( URSUS ARCTOS cum URSUS MARITIMUS )
- AYI ile MALAYAAYISI
- AYIN ...
"KARANLIK TARAFI/YÜZÜ"
değil
(DÜNYAYA GÖRE GÖRÜLEMEYEN)
ARKA TARAFI/YÜZÜ
- AYIRICI AKIL ile/ve UYGULAMALI AKIL ile/ve KURAMSAL AKIL
( Yararlı-Zararlı. İLE/VE İyi-Kötü. İLE/VE Doğru-Yanlış. )
- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK
( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )
- AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI
- AYNA ile/ve/||/<> DİKİZ AYNASI
( )
- AYNA ile KÖRLER PAZARINDA AYNA
- AYNADUVAR/ARALAMA DUVARI ile AYNATAŞI
( Bir duvarda, çevresi silmeli, mermer taklidi düz sıvalı ya da kabartmalı bölüm. İLE Eski evlerde ya da çeşmelerde, musluğun takıldığı, çoğu oymayla süslü, düşey taş. )
- AYNALANMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜL
( Annenin, çocuğuna, biricikliğini duyumsatmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Baba ile olan. İLE/VE/||/<>/> Yaştaş/akran ile. )
- AYNI ANDA DOĞRU ile/ve/değil/yerine AYRI AYRI/TEK TEK DOĞRU
- AYNI DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE DÜŞÜNMEK
- AYNI ONUN GİBİ ... değil ONUN GİBİ ...
- AYNI PARALELDE değil AYNI YÖNDE ya da PARALELDE
- AYNI ŞEYE, FARKLI ADLAR KOYMAK ya da FARKLI ŞEYLERE, AYNI ADI KOYMAK
( İkisi de, yapılmaması gerekenlerdendir. Kavramlar, durumlar, olay ve olgular arasındaki farkları ya da karıştırılmaması gerekenlerin bilinciyle gerçekleştirilebilir. )
- AYNI ile/ve/değil HEMEN HEMEN AYNI
( [not] SAME vs./and/but ALMOST SAME )
- AYNISININ, TIPKISI değil AYNISI ya da TIPKISI
- AYOL" değil/< (H)AY OĞUL
- AYRIKOTU ile İDRİSOTU
( ... İLE Bir tür ayrıkotu. )
- AYRIKOTU ile/değil ZEMBİLOTU
( ... İLE/DEĞİL Buğdaygillerden, ayrıkotuna benzeyen, çorak yerlerde yetişen bitki. )
- AYRILABİLECEK OLAN ile/ve/||/<> AYRI OLABİLECEK OLAN
- AYRILABİLİR OLAN/LAR ile/ve/değil/||/<>/< AYRILAMAZ OLAN/LAR
- AYRILIKLARIN BİRLİĞİ ile VARLIK BİRLİĞİ
( Armoni. İLE Vahdet-i Vücud. )
- AYRIM:
MAHİYETİ GEREĞİ ile/ve/||/<> SURETİ GEREĞİ
- AYRIŞIK/HETEROJEN[İng., Fr.] (KARIŞIMLAR) ile/ve/||/<>/>< BAĞDAŞIK/MÜTECÂNİS[Ar.]/HOMOJEN[İng., Fr.] (KARIŞIMLAR)
( Gözle ayırt edilebilen farklı fazlardan oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Tek bir fazda homojen bir biçimde dağılmış nesnelerden oluşur. )
- AYVA ile/değil ALTIN AYVA
- AYVA ile JAPON AYVASI
( CYDONIA OBLONGA cum CHAENOMELES SPECIOSA )
( Ayva, Farsça'da, "sulu" ve "mavi" demektir. )
( SEFERCEL ile ... )
( ÂBÎ, BİH/Î ile ... )
- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN
( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )
- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN
- AZ SONRA ile/değil/yerine DAHA SONRA
- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN
( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )
( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )
( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )
- AZ(DIR)MAK ile AYAKLAN(DIR)MAK
- AZÂB[Ar.] ile İKÂB[Ar.]
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZALTICI TEDBİR/LER ile/ve/değil/yerine ÖNLEYİCİ TEDBİR/LER
( Ucuz, kolay. | Görünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Pahalı, kolay olmayan. | Pek görünmez. )
- AZAP değil/yerine HESAP
( Haramdan gelen ile. DEĞİL/YERİNE Helâlden gelenin. )
- AZAP ile ISTIRAP
- AZAPHANE (DERESİ) değil AZEPHANE DERESİ
( İstanbul - Ankara yolunda. )
- AZI DİŞLERİ ile/ve/||/<>/> AKIL DİŞLERİ
( Öğütme dişleri. İLE/VE/||/<>/> Buluğ çağı ile yaklaşık otuz yaşları arasındaki gençlik dönemi arasındadır. Bundan dolayı bu dişlere, "akıl dişi" adı verilir. )
( DIRS[çoğ. ADRÂS] ile/ve/||/<>/> ... )
- AZI, GÖRÜP; "DÜNYAYA SAHİP OLACAĞIM(IZ)A" değil/yerine DÜNYAYI GÖRÜP AZA, SAHİP OLMAK
- AZİMLE "SIÇAN" BETONU DELER değil AZİMLİ SIÇAN, BETONU DELER
( Sıçanların kemirme gücü gibi kişinin da uğraştığı oranda elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağına işaret eder! )
- AZÎMU'L-KAVM[Ar.] ile KEBÎRU'L-KAVM[Ar.]
- AZİMUT ile/ve/<> MANYETİK AZİMUT ile/ve/<> AZİMUT AÇISI ile/ve/<> AZİMUT PUSULASI
( Sabit bir nokta ya da kutup etrafında bir açıyla ölçülen konum, tepe noktası. İLE/VE/<> Manyetik kuzeye bağlı azimut. İLE/VE/<> Gök küresinin herhangi bir noktasıyla güney yönü arasındaki açı. İLE/VE/<> Herhangi bir gökcisminden kerteriz alarak, onun manyetik güney açısını belirlemek için kullanılan pusula. )
( AZIMUTH vs. MAGNETIC AZIMUTH vs. AZIMUTH ANGLE vs. AZIMUTH COMPASS )
- AZITMAK ile DAĞITMAK ile TOZUTMAK
- AZOOSPERMİ ile ASPERMİ ile NEKROSPERMİ
( Azoospermi; Spermada olgun spermium'ların bulunmayışıdır. Bu durumdaki kişilerin spermasında spermiogenesis'in değişik olgunlaşma kademelerindeki gözeler vardır, fakat olgun spermium yoktur. İLE Aspermi; Ejakulat'ta ne spermium ve ne de testis kanalcıklarına ait hiçbir gözenin bulunmamasıdır. İLE Nekrospermi; Eğer tüm spermiumlar hareketsiz ise ve bunlar özel yöntemlerle yeniden hareketlendirilemeyendir. )
- B/İLİM ve/<> KÜLTÜR COŞKUSU
( WISSENSCHAFT und/<> BILDUNG )
- BÂB[Ar. çoğ. EBVÂB] ile BÂB[Ar.] ile BÂB[Ar.]
( Kapı. | Geçit, boğaz. | Bölüm. | İş, şekil, mesele, yol, konu/mevzû. | Tövbe.[tas.] | Kaş ve göz[B] ve burun[|] ve kaş ve göz[B].[tas.] İLE Uygun, lâyık. Elverişli. Hayır, uğur. İLE Baba, ata. | Mânevî önder, şeyh. )
- BÂB ile/||/<> EBVÂB
( Bölüm, kapı. İLE/||/<> Kapılar. )
- BABA TATLISI = ŞAMBABA
( Bir tür hamur tatlısı. )
- BABAANNE ile/ve ANNEANNE
( CEDDE-İ SAHÎHA ile/ve CEDDE-İ FÂSİDE )
( OMA'M: Büyükanne.[OPA'M: Büyükbaba.] )
- BABADAĞI ile/ve SANDAK DAĞLARI
- BÂBİL ASTRONOMİSİ ile/ve YUNAN ASTRONOMİSİ
( Belirli bir olgunun zamanını belirlemek. İLE/VE Belirli bir zamanda olgunun kendini belirleme. )
( Aritmetik. İLE/VE Geometrik. )
- BABİL EKOLÜ ile YUNAN EKOLÜ
- BÂBİL TİPİ/TARZI KANIT ile YUNAN TİPİ/TARZI KANIT
( HESAB BİLİMİNDE ÖĞRENCİLERE KILAVUZ (İRŞÂDU'L-TULLÂB İLÂ 'İLMİ'L-HİSÂB) )
- BABUN ile HAMADRYAS BABUNU
- BABUN ile ZEYTİN BABUNU
- BACAĞIMI/KOLUMU) KIRDIM değil (BACAĞIM/KOLUM) KIRILDI
- BÂDELİ ÂŞIK ile BÂDESİZ ÂŞIK
- BÂDELİ ŞAİR ile/ve BÂDESİZ ŞAİR
- BADEM:
AK ile/||/<> KAYA ile/||/<> RÜŞTÜ ile/||/<> NURLU ile/||/<> DİŞ ile/||/<> KARABAĞ ile/||/<> SIRA
- BADEM[Fars.] ile PAYAM/ACIPAYAM
( SOMATA: Badem şerbeti. )
( LEVZ ile ... )
( AMYGDALUS COMMUNIS cum ... )
- BADEM ile ACIBADEM
( ... İLE Gülgillerden, bir meyve ağacı. | Bu ağacın, acımtırak, keskin kokulu meyvesi. )
( ... cum AMYGDALUS AMARA )
- BADEM ile TAŞBADEMİ
( ... İLE Kabuğu çok sert bir tür badem. )
- BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN ile/ve BAĞIMLI DEĞİŞKEN
( Tanım aralığı. İLE/VE Değer aralığı. )
- BAĞIMSIZLIK ile/ve/=/||/<>/< EKONOMİK BAĞIMSIZLIK
- BAĞINTILARDA:
YANSIMA ile BAKIŞIM(SİMETRİ) ile TERS BAKIŞIM ile GEÇİŞME
( xRx İLE xRy ise yRx İLE ... İLE xRy ^[ve] yRz ise xRz )
- BAĞIRA ÇIĞIRA
- BAĞIRAN) AĞAÇ KURBAĞASI ile DÜLGER KURBAĞA ile GÜNEY AMERİKA CENNET KURBAĞASI ile PORTO RİKO MİNİK COQUI
( Köpek gibi havlar. İLE Sesleri iki marangozun çivilere farklı anlarda vururken çıkardığı sese benzer. İLE Domuz gibi hırıldar. [Bu türün yavru hali kurbağanın üç katı kadardır.] İLE Çıkardıkları en yüksek ses, yaklaşık 1 metreden 95 desibel olarak kaydedilmiştir. [Havalı bir matkabın çıkardığı sese ve insan ağrı eşiğine yakındır.] )
( ... İLE ... İLE Latince adını erişkinlerden üç kat büyük olan yavrulardan alır. İLE ... )
( HYLA GRATIOSA cum RANA VIRGAPITES cum PSEUDIS PARADOXICA cum ELEUTHERODACTYLUS COQUI )
- BAĞIRAN) AĞAÇ KURBAĞASI ile EKVADOR AĞAÇ KURBAĞASI ile YEŞİL AĞAÇ KURBAĞASI
( HYLA GRATIOSA cum EPIPEDOBATES TRICOLOR cum LITORIA CAERULEA )
( BARKING TREE FROG vs. PHANTASMAL POISON FROG vs. GREEN TREE FROG )
- BAĞIRARAK SÖYLEMEK ile/değil/yerine/= SERT SÖYLEMEK
- BAĞIRSAK:
GEÇİRGEN/SIZDIRAN ile/değil/yerine/>< SAĞLIKLI
( )
- BAĞIRSAK ile/ve KÖRBAĞIRSAK
( ... ile/ve A'VER, NOKTA-İ AVRÂ )
( BOWEL vs./and CAECUM )
( ... cum/et PUNCTUM COECUM )
- BAĞIŞIKLIK FARKLARINDA:
DOĞAL ile/ve/||/<> EDİNSEL
(
Nitelik | Doğal Bağışıklık | Edinsel Bağışıklık |
---|---|---|
Özgüllük | Mikroplar tarafından paylaşılan yapılar (Patojen ilişkili moleküler motifler) | Antijenlerin yapısal detayları ve nonmikrobiyal yapılar |
Reseptör açısından farklılık | Sınırlı | Yüksek |
Reseptör dağılımı | <100 | Milyonlarca varyant (Ig ve THR) |
Reseptör kodlayan genler | Germline içinde kodlama | Somatik rekombinasyon ile oluşan genler tarafından kodlama |
Bellek | Yok | Var |
- BAĞIŞIKLIK:
MUTLAK ile/değil/yerine/<>/>< SINIRLI
- BAĞIŞIKLIK/İMMÜN ile ÖZBAĞIŞIKLIK/OTOİMMÜN
( Gövdenin savunma düzenine ait olan terim. İLE Gövdenin kendi dokularına karşı savunma geliştirdiği durumlar. )