S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/181)
- AKSİYOM ile GENELLEME
- AKSİYOMATİK BİLGİ ile DİNÎ BİLGİ
- AKSİYOM'DA:
TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK
- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ
( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )
- AKSİYON POTANSİYELİ İLE DİNLENME POTANSİYELİ ile/||/<> SİNİR İLETİMİ
( Nöronların elektriksel durumları. )
( Formül: V = -70 mV → +30 mV )
- AKSİYON POTANSİYELİ ile/||/<> DİNLENME POTANSİYELİ
( İletim. İLE/||/<> Hazır bekleme durumu.
Geçici[+30mV] depolarizasyon. İLE/||/<> Sabit [-70mV] polarize. )
( Formül: +30mV İLE -70mV )
- AKSON[Fr. AXONE < Yun.] ile/ve/||/<> DALLANTI/DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç.] ile/ve/||/<> SİNİR KAVŞAĞI/SİNAPS[İng. < SYNAPSE]
( Her bir sinir gözesinde 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerler. )
( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )
( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )
( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/||/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının ve verinin gövdeye iletilmesini sağlayan, kısa, dal benzeri yapılar. İLE/VE/||/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. İki sinir gözesi arasındaki iletişim bölgesi. )
- AKSOP, BEYHAN SERTEL (BURSA, 1970) :
( İlk, Orta ve Lise öğrenimini Bursa'da tamamladı. Eskişehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Lisans eğitimi aldı (1987 - 1991). Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunda Yurt yönetim Memuru olarak görev yaptı. 1998'de öğretmenliğe geçiş yaptı ve Sarıyer Fahrettin Aslan İ.Ö.Okulunda sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. 2002'de branş değişikliği ataması ile Sarıyer İ.Ö. Okulunda Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak atandı. 2004'te Sarıyer Hüseyin Kalkavan Lisesine Tarih Öğretmeni olarak atandı. 2009'da Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi tarih öğretmenliğine atandı. Öğretmenliğinin yanı sıra Eğitim - İş Sendikası Sarıyer Şubesi yöneticiliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Sarıyer Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmakta ayrıca Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Sarıyerliler Derneği (SADER) üyesidir. )
- AKSOY, ERDAL (ERZURUM, 1943) :
( İTÜ'den Elektronik Mühendisi olarak mezun oldu. İş hayatına inşaat müteahhitliği yaparak başladı. Bilahare Armatör ve daha sonra da petrol işine girerek iş alanını genişletti. Şirketlerini Aksoy Holding bünyesine topladı. Mesleki teşekküllerin yönetim kurullarında bulundu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem yönetim kurulu üyeliği ve 10 dönem de başkanlık olmak üzere 13 dönem görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 10 dönem ile en çok başkanlık yapan kişi olarak tarihe geçti. ANAP Sarıyer İlçe Başkanlığı ve İstanbul İl Başkanlığını yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nün Divan Kurulu üyesidir. )
- AKSOY, NEJAT (GİRESUN, 1946) :
( İnşaat Müteahhitliği yapmakta olup Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- AKSOY, PROF. DR. HÜSEYİN (USKUMRUKÖY/SARIYER, 1933) :
( İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İlkokul öğrenimini Midye (Kırklareli) yaptıktan sonra Orta ve Lise öğrenimini Edirne'de tamamlayarak 1953 yılında mezun oldu. Aynı yıl İ.Ü. Orman Fakültesine girdi ve 1959'da Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre mesleği ile ilgili Almanya'a araştırma ve inceleme yaptıktan sonra Bolu Orman Bölge Müdürlüğü, Bolu Orman İşletmesine Bölge Şefi Refiki olarak atandı. 1961 yılında doktora çalışması için Almanya'ya gitti. 1965 de "Münih Ludwig - Maximilian Üniversitesi "Staatswirtschaftliche Fakultat" in Ormancılık Bölümü, Orman Tohumları ve Fidanları İslahi Enstitüsünde "Untersuchungen zur Bewertung von Jungpflanzen verschicdener Nadelbaumarten" adlı doktora tezini iyi derece ile tamamlayarak "Dr. Occ.publ." ünvanını aldı. Ülkeye döndükten sonra 1966 da İ.Ü. Orman Fakültesi Silvikültür Küsüsünde Dr. Asistan olarak göreve başladı. 1973'te "Karabük - Büyükdüz Araştırma Ormanındaki Oman Toplumları ve bunların silvikültürel özellikleri üzerine araştırmalar" adlı doçentlik tezini tamamlayarak "Üniversite Doçenti" oldu. 1982 yılında is Profesörlüğe yükseltildi. 1986 - 2000 yılları arasında Uluslararası Ormancılık Araştırma Kurumları Birliğinin (IUFRO) Silvikültür Bölümü, Sedirin Silvikültürü Çalışma Grubu Başkanlığı görevini yürüttü. Birçok idari görevde bulundu. Yayınlarından bir kısmı: Untersuchungen zur Bewertung von Jungplanzen verschidener Nadelbaumarter, 1965", "Einflüsse von Erbgut und Umwelt auf die Entwicklung der Koniferen - Jungflanzer, 1966", "Karabük - Büyükdüz Araştırma Ormanındaki Orman toplumları ve bunların silvikültürel özellikleri üzerine araştırmalar, 1978", "Almanca - Türkçe Silvikültür Terimleri, 1980", "Türkiye Ormanları (Walder der Türkei). Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 1998" ve pek çok bilimsel makalesi var. )
- AKSU, OKTAY (ORDU, 1966) :
( İşadamı ve siyasetçi. Hatay Dörtyol Ticaret Meslek Lisesi ve İ.Ü. Veteriner Hekimliği Fakültesinden mezun oldu. CHP'de siyasete atıldı. 2009'da CHP Kâğıthane Belediye Meclis Üyesi, 2014'te Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Meclis Üyesi, Sarıyer Belediyesi CHP Grubu sözcüsü, 2018'de CHP İl Başkanı Yardımcısı, 2018 genel seçimlerinde İstanbul Milletvekili adayı oldu. 2019 Yerel seçimlerde CHP'den Kartal Belediyesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Meclis üyesi olarak seçildi. Kartal Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. )
- AKSU ile AKSU ile AKSU
( Katarakt. İLE Isparta iline bağlı ilçelerden biri. İLE Antalya iline bağlı ilçelerden biri. )
- AKS-ÜL-AMEL değil/yerine/= TEPKİ
- AKSUNGUR, RAHMİ (İZMİR, 1955) :
( İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünde eğitim gördü. 1979'da diploma projesiyle "Üstün Başarı Ödülü" ne layık görülerek mezun oldu. Aynı okulda asistan oldu. 1983'te doktorasını verdi. 2001'de "Cumhuriyet Tarihi Düzenlemesi Sanat Eserleri Yarışması"nda birincilik ödülü alarak Ankara'daki Devlet Mezarlığı projesini uyguladı. Bu heykel projesi aynı alanda Türkiye'deki ilk büyük kapsamlı heykel düzenlemesi olma özelliğini taşır. Halen Mimar Sinan Üniversitesi rektörüdür (2009 itibariyle). Cumhuriyet Tarihi Yolu Anıtlar Düzenlemesi (Doç. Ayla Aksungur ile birlikte) (Antalya); Akşam Misafiri (Avşa Adası); Yolcu Ashkelon, Mavi (Ankara Devlet Mezarlığı); Barış (Telaviv/İsrail), Omurga (Ankara Cumhurbaşkanlığı Köşkü) önemli heykellerindendir. 1979 Mayıs Sergisi Birincilik Ödülü, 1992 Maçka Demokrasi Parkı Ödülü, 2001 Sedat Simavi Görsel Sanatlar Okulu, 2001 Cumhuriyet Tarihi Düzenlemesi Sanat Eserleri Yarışması birincilik ödüllerini aldı. )
- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]
- AKTA[Ar.] ile AKTÂ'[Ar.]
( Eli kesik. İLE Kesmeler, kırılmalar. | İlgiyi kesmeler. | Beylik arâziler. )
- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI
( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )
- AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI
( Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kişi. İLE Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kişi. İLE Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç. İLE Bisiklette, zincirin çark geçişlerini sağlamaya yarayan parça. )
- AKTARIM -ile
( REPORTATIVE )
- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM
- AKTARIM ile/ve/değil/> ÜRETİM
- AKTARIM ile/ve/||/<> YANSITMA
- AKTARMA ile/ve/> UYARLAMA
- AKTARMAK ile GÖNDERMEK
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )
- AKTARMAK ile/ve/değil/<> YANSITMAK
- AKTAŞ, ÇETİN :
( CHP de siyaset yaptı ve 1994/1999 döneminde yerel seçimlere CHP listesinden katıldı ve Belediye Meclisine üye seçilerek görev yaptı. )
- AKTAŞ, OSMAN (GİRESUN, 1928) :
( Uzun yıllardan beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğünden emeklidir. Bahçeköy Cami Derneği Başkanlığı, 1992 - 1994 ve 1994 - 1999 dönemlerinde DYP den Bahçeköy Belediye Meclis Üyeliği ve iki dönem Kemer Mahallesi muhtarlığı yaptı. )
- AKTAVŞAN/ARABİSTAN TAVŞANI ile UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI
( ... İLE Moğolistan'da, Gobi Çölü'nde yaşarlar. [İlk 6 haftalarını, yerin altında, ailesinin korumasında geçirerek büyür ve yaşarlar.] )
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[41:00 - 44:20 arası] )
( VEBR[çoğ. VİBÂR, VİBÂRE, VUBÛR] )
- AKTEPE, AHMET (BAHÇEKÖY, 1948) :
( Orman Fakültesinden emeklidir. 2004 - 2009 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde AKP üyesi olarak bulundu. )
- AKTİF İLE PASİF ile/||/<> İMMÜNİZASYON
( Bağışıklık kazandırma yöntemleri. )
( Formül: Bellek > Primer yanıt )
- AKTİN[Lat.] ile AKTİNİK[Fr.] ile AKTİNİT[Yun.]
( Gözenin lifli yapısında bulunan kasılgan protein. İLE Çeşitli nesnelerde kimyasal etki oluşturan ışınım. İLE Radyoaktiflerin genel adı. )
- AKTİNODERMATOZ[Fr.] ile AKTİNOGRAF[Fr.] ile AKTİNOLOJİ[FR./İNG.] ile AKTİNOMETRE[Fr.] ile AKTİNOMETRİ[Fr.] ile AKTİNOSKOPİ[Fr.] ile AKTİNOTERAPİ[Fr.] ile AKTİNOTROPİZM[Fr.] ile AKTİNYUM[Yun.]
( Güneş ışınları etkisiyle oluşan bir deri sayrılığı. İLE Kaydedici ışınım ölçer. İLE Güneş ışınlarının insan gövdesindeki etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Işınım ölçer. İLE Işınım ölçümü. İLE Karanlık bir odada, ışık kaynağı ile aydınlatılan örgenlerin saydamlığının incelenmesi. İLE Mor ötesi ışınların sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Bitkilerin tek yönden gelen ışık etkisiyle o yana doğru büyümesi. İLE Radyoaktif bir öğe. )
- AKTİVASYON ENERJİSİ ile/||/<> REAKSİYON ENTALPİSİ
( Aktivasyon başlangıç engeli, entalpi toplam enerji farkıdır )
( Formül: Ea İLE ΔH )
- AKTİVASYON İLE REAKSİYON İLE ÜRÜN İLE DENGE ile/||/<> KİMYASAL REAKSİYON EVRELERİ
( Bir kimyasal reaksiyonun başlangıcından dengeye kadar geçirdiği evreler. )
( Formül: K = [Ürün]/[Reaktan] )
- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM
- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK
- AKTÖRE = AHLÂK = MORALS[İng.] = MORALE[Fr.] = MORALE[Alm.] = MORALIDAD[İsp.]
- AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]
( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı.
Toplum tarafından kabul gören değerler ve davranış kuralları bütünü. İLE/VE/=/||/<> İnsan davranışlarının doğru ve yanlışını düzenli bir biçimde inceleyen felsefe dalı. )
( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )
( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )
( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )
( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )
( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )
( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )
( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )
( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )
( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )
( MORALS[< Lat.] vs./et/=/||/<> ETHICS[< Yun.] )
- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER
( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )
- AKTÜER[Fr.] değil/yerine/= AKTÜARYA[Fr.]
( Olasılık ve istatistik hesapları toplumsal öngörülere, parasal konulara ve sigorta işlerine uygulayan sigorta uzmanı. İLE/VE/||/<>/> Aktüerin işlevi. )
- AKUAMANİL[Lat.] değil/yerine/= İBRİK
( Kilisede kutsanmış su ve şarap dökmeye yarayan kulplu ibrik. )
( İBRİK: Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )
- AKUAMARİN ile/||/<> MORGANİT
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7.5-8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.57-1.58
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Pembe ila turuncu
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Be³Al²Si6O08 )
- AKUAMARİN ile/||/<> OPAL
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>5-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.37-1.52
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>SiO²·nH²O )
- AKUAMARİN ile/||/<> TOPAZ
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilir. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.62
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Sarı, mavi, pembe
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Al²SiO4(F,OH)² )
- AKUAMARİN ile/||/<> TURMALİN
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.64
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> (Na,Ca)(Li,Mg,Al)(Al,Fe,Mn)6(BO³)³Si6O08(OH,F)4 )
- AKUAMARİN ile/||/<> ZİRKON
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.92-1.98
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Kahverengi, kırmızı, yeşil
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>ZrSiO4 )
- AKUATİNTA[İt.] değil/yerine/= BASKI RESİMLE GRAVÜR YAPMA YÖNTEMİ
- AKÜLÜ/ELEKTRİKLİ BİSİKLET ile/ve BİSİKLET
- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]
( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )
- AKÜMÜLASYON ile/||/<> AKÜMÜLE OLMAK
( Birikim. İLE/||/<> Birikmek. )
- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI
- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]
( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )
- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ
- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL
( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )
- AKUSTİKÇİLER ile MATEMATİKÇİLER
( Gizi savunanlar. İLE Açıklığı savunanlar. )
- AKVAREL[Fr.] değil/yerine/= SULUBOYA RESİM
- AKYAMAÇ, MÜGE (İST.) :
( Tiyatroya 1982'de Tuncay Özinel - Halit Akçatepe Tiyatrosunda başladı. 1984' de Çevre Tiyatrosu'nda bir sezon oynadı. 1985'te Nisa Serezli, Tolga Aşkıner Tiyatrosu'na katıldı ve altı yıl boyunca burada Töre, Ah Şu Gençler gibi oyunlarda rol aldı. Aynı tarihlerde sinema ve televizyon filmlerinde rol almaya başladı. Önce Canan, Ayaşlı ve Kiracıları, Bizim Mahalle, Kurtlar Sofrası gibi diziler ve Çark, Milyarder, Gurbetçi Şaban, Doruk gibi on beşe yakın sinema filminde rol aldı. 1981'deki Bay Alkolü Takdimimdir dizi filmi ile kendisini kanıtladı. 1992'de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları kadrosuna katıldı. Bu kurumda; Kadınlar Savaşı Yitirdi, Gazeteciden Dost, Halay, Hasır Şapka, Önce İnsan, Bir Adam Yaratmak ve son olarak İhtiras Tramvayı'nda oynadı. Aynı kurumda 2004 - 2005 sezonunda sahne direktörlüğü yaptı. İhtiras Tramvayı'ndaki Blanche DuBois rolü ile 2005 - 2006 sezonu Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı. )
- AKYAMAÇ, NECDET (1922 - 1974) :
( Sarıyer esnaflarındandı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 5 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT
( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. Bağışıklık düzeninin bir parçası olan beyaz kan gözeleri. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. Oksijen taşıyan kırmızı kan gözeleri. )
- AKYÜZ, ÖMER (SARIYER, 1952) :
( Sarıyerlidir. Sarıyer Pertevniyal İlkokulu ve sonrasında Maçka Sanat Okulundan mezun oldu. Üç dönem (1994 - 2014) Sarıyer Merkez Mahallesi muhtarı olarak görev yaptı. )
- AKYÜZ, SALİM (1900 - 1961) :
( Sarıyer'in ilk efsane futbolcularından. Altınordu gibi büyük bir lig takımında oynamış Sarıyerli ilk futbolcudur. )
- AL ile AL ile Al.
( Aldatma, dek, dolap, hile. İLE Kırmızı, kızıl, kanın rengi. | Kırmızı renkte olan. | Dorunun açığı, kızıla çalan. | Yüze sürülen pembe düzgün, allık. İLE Alüminyum'un simgesi. )
- ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> AL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hanların sancağını yapmak için kullanılan turuncu renkte, süslü bir kumaş.[Turuncu renge de âl denir.] İLE Hile, dalavere. İLE Alin arslân. İLE Al çüvit. | Parlak ve kırmızımsı turuncu renk. )
- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS
(
)
( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )
- ALÂ[Ar.] ile ALÂ, ALE[Ar.] ile A'LÂ ile ÂLÂ[Ar. < EYL] ile ÂLÂ[Fars.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. İLE Üst, üzere. İLE [daha/çok/pek] Yüksek. İLE İhsanlar. İLE Kirleten. )
- ALA ile ALÂ ile ÂLÂ
( Karışık renkli. | Alabalık. | Açık kestane renginde olan, ela göz. | Kekliğin boynundaki siyah halka. İLE Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. | Pekiyi. )
- ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Beyaz tenli kişi. İLE Kır at. İLE Sayrılıklı görünen kişi. "İnsanın alası içinde, atın alası dışında"[Kişi alası, içtin; yılkı alası, taştın.][Bu atasözü, ihanetini gizlemek için dalkavukluk yapan kişi için kullanılır.] İLE Fergâna'ya yakın bir yayla adı. )
- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )
- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ
( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )
- ALABASTRON[Yun.] değil/yerine/= KULPSUZ, DAR BOYUNLU PARFÜM VAZOSU
- ALABİLİR ile/ve/||/<> ALLAH BİLİR
- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )
- ALABORA[İt.] ile ALABORİNA[İt.]
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. İLE Gemici düğümü. )
- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI
- ALABROS[Fr.] ile ALAGARSON[Fr.]
( Bir çeşit kısa saç traşı. İLE Kısa kesilmiş kadın saçı. )
- ALACA ile Alaca
( Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala. | İki ya da daha çok renkli. | Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma. | Ağaçta ilk olgunlaşan meyve. | Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben. İLE Çorum iline bağlı ilçelerden biri. )
- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
- ALACALI-BULACALI
- A'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÂLÂF[Ar. < ELF]
( Hayvan yemleri. | Otlar, samanlar. İLE Binler. )
- ALAFRANGA[Fr.] ile ALAFRANSEZ[Fr.] ile ALAGREK[Fr.] ile ALAJAPONE[Fr.] ile ALAMAROKEN[Fr.] ile ALAMERİKAN[Fr.] ile ALANGLEZ[Fr.] ile ALARUS[Fr.] ile ALATURKA[Fr.]
( Avrupa biçimi. İLE Fransız biçimi. İLE Yunan biçimi. İLE Japon biçimi. İLE Fas biçimi. İLE Amerika biçimi. İLE İngiliz biçimi. İLE Rus biçimi. İLE Türk biçimi. )
- ALAK[Ar.] ile ÂLÂK[Ar.]
( Pıhtılaşmış kan. | Sülük. İLE Sakız. )
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ
- ALÂKA[Ar.] ile MÜNÂSEBET[Ar.]
- ALÂKADAR değil/yerine/= İLGİLİ/İLİŞKİN
- ALAKART[Fr.] değil/yerine/= SEÇİMLİ YEMEK
( Lokantada yemek dizininden seçilen yemek. )
- ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE
- ALALİ[Yun.] değil/yerine/= SÖZ OLUŞTURMA YETİSİNİN YOK OLUŞU
- ALAMİNÜT[Fr. < A LA MINUTE] değil/yerine/= ÇARÇABUK, ANINDA
- ALAMİNÜT[Fr.] değil/yerine/= ÇABUK, ANINDA | KOLAY VE ÇABUK YAPILAN YEMEK
- ALAMOD[Fr.] değil/yerine/= MODAYA UYGUN
- ALAN TALAN ile YALAN TALAN
( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )
- ALAN ile/ve ÂLEM
- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN
- ALAN ve/<> YÖNTEM
( FIELD and/<> METHOD )
- ALANINI TANIMAK ile/ve PAYLAŞIM
- ALANTOPU/TENİS ile SQUASH
- ALATURKA ile ALAFRANGA
- ALAVALTER[Fr.] değil/yerine/= BİR TÜR KRAVAT BAĞLAMA
- ALAVERE DALAVERE
( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )
- ALAVİREJ[Fr.] değil/yerine/= MERYEM TARZINDA
- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!
- ALAWILHELM[Fr.] değil/yerine/= ALMAN İMPARATORU WILHELM BİÇİMİNDE BIYIK
- ALAY EDİLECEK TUTUM/DURUM ile/değil/yerine MUHABBET
- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]
- [ne yazık ki]
ALAY ETMEK ile/ve/||/<> DALGA GEÇMEK
- ALAY KÖŞKÜ :
( Emirgan'dan İstinye'ye giderken Tokmakburnu mevkiinde bulunan Alay Köşkü, çok eski bir tarihi eser olmamasına rağmen sahibi Ulusal Kurtuluş Savaşı Komutanlarından Org. Fahrettin Altay olması nedeni ile önem kazandı. Bu köşk bir süre Billur Köşk Gazinosu olarak da kullanıldı. )
- ALAY ile ALAY
( Herhangi bir törende ya da gösteride yer alan kalabalık. | Çok kalabalık. | Tümü, hepsi. | Genel olarak üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. İLE Ses tonu, söz, davranış gibi araçlarla, biriyle, bir şeyle/durumla eğlenme. )
( ... ile HEZEL )
- ALAY >< İMAN
( Alay edenin, nasibi kesilir. )
- ALAY ile İSTİHZA
( ... İLE Gizli ya da ince alay. )
- ALAYCI TUTUM/LAR yerine SAYGI GÖSTERMEK
- ÂLÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DEPDEBE, TANTANA, GÖRKEM, GÖSTERİŞ[bu anlamı, uydurma olmakla birlikte yaygındır]
- ALAYLI ile ALAYLI ile ALAYLI
( Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip yükselen subay. | Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan kişi, [>< OKULLU/MEKTEPLİ] İLE Alay edici, küçümseyici, müstehzî. İLE Gösterişli, görkemli, debdebeli. )
- ALAYSILAMA/İRONİ ile ALAY
( Alay edenin, nasibi kesilir/kesiktir! )
( Sevgiliyle alay edilmez[edemezsin]. )
- ALB-/ALBO- ile/||/<> LEUK-/LEUKO-/LEUC-/LEUCO-
( Beyaz, ak. İLE/||/<> Beyaz, renksiz, ak. )
- ALBATR[Yun.] değil/yerine/= KAYMAK AŞI VE SU MERMERİ
- ALBATROS ile KARA AYAKLI ALBATROS
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[44:30 - 50:00 arası] )
- ALBATROS ile LAYSAN ALBATROSU
- TUĞGENERAL
ile
TUĞBAY
ile
ALBAY
( Tugay komutanı.
İLE
Tugay komutanlığı yapan albay.
İLE
Alay komutanı. )
- ALBAYRAK, ADNAN (OF, 1957) :
( İşadamı. Eğitimini tamamladıktan sonra kendi şirketlerinde müteahhitlik işkolundu çalışmaya başladı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde iki dönem (2002 - 2004) yöneticim kurulu üyesi, bir dönem de (2004/2005) Kulüp Başkanı olarak görev yaptı. Kulübü TFF'nu nezdinde temsil etti federasyon toplantılarına delege olarak katıldı. )
- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN
( Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey, evrensellik. Tek bir söz bile kullanmıyorsunuz fakat tüm dünya sizi anlıyor. VE/||/<> Doğru. Sizin ününüz daha da yüce! Tüm dünya size hayranlık duyuyor fakat kimse, dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor. )
( What I admire most about your art is that it is universal. You don't say any word and the whole world understands you. AND/||/<> But your glory is greater. The world admires you while no one understands you. )
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD
- ALBERT MICHELSON ile/ve/||/<> EDWARD MORLEY
( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )
- ALBİNİZM/ALBİNO[Fr. < Lat.] ile AKŞIN/LIK
( Saç, kirpik, kaş ve deride aşırı beyazlık hastalığı. (Soydan geçer.) )
- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR
( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )
- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ
( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- Alçakgönüllülük için DİNLE!!!
- Alçakgönüllülük için SUS!!!
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK(TEVÂZÛ GÖSTERMEK) ile/ve/<>/değil/yerine/hem de SUSMAK
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK
( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile CEHALET
( MODESTY vs. IGNORANCE )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile/ve HİKMET
( MODESTY vs./and WISDOM )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile/ve ŞANS
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve YÜCEGÖNÜLLÜ/LÜK
( MODESTY vs./and ... )
( MODESTIA cum/et GENEROSITAS )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ ile/ve/değil/yerine YOK(LUK) BİLİNCİ/MAHVİYET
( Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulunduğu, anımsandığı alçakgönüllülük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulundurulmadığı, unutulduğu alçakgönüllülük. )
( Takvâ. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Verâ. )
( Ebru sanatı )
- ALÇALMAK değil/yerine AÇ KALMAK
- ALÇALMA/SI ile/değil AZALMA/SI
- ALÇAK/ALÇAQ ile/||/<> AMUL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yumuşak huylu, uslu. İLE Herhangi bir şeyin hareketsiz[sâkin] olanı. | Yumuşak huylu. )
- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]
( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )
- ALÇI ile PARİS ALÇISI
( ... İLE Kırık-çıkıklarda kullanılan alçıdır. [Paris ve özellikle Montmartre'de bulunan killi toprağın alçıtaşında çok zengin olmasından] )
- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]
( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )
( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )
( JİPS avec ... )
- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN
( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )
- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA
( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )
- ALDANMA ile/ve SORUMLULUK
( Dünyayı bileceksin, aldanmamak için! Sonrayı/ahireti bileceksin, aldatmamak için! )
- ALDANMAK ile/ve/değil/yerine ADANMAK
- ALDANMAK ile ALDATMAK
( Aldattığını düşünen/zanneden, kimi aldatmıştır acaba? Sadece, Kendini! )
- ALDANMAK/KANMAK ile HÜSRAN
- ALDAR ile ALDATIR
( Aldatır. )
- ALDATANI:
ALDATMAK değil/yerine "ATLATMAK"
- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK
- ALDATMA ile/değil/yerine PAYLAŞIM
- ALDATMA ile "TEZGÂH"
( Aldatmayın, incitmeyin! )
( Don't cheat, don't hurt! )
( TO CHEAT vs. "TO CONCOCT" )
- ALDATMAK ile KIRIŞTIRMAK
- ALDATMAK ile "NUMARA ÇEKMEK"
- ALDEHİT ile FORMALDEHİT ile FORMOL
( Alkolleri, oksitlendirme ya da asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı. İLE Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit. İLE Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. )
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALDIRMAMAK ile/ve/<> AFFETMEK
- ALDIRMAZ ile/ve/<> KALDIRMAZ
( Köleleştirince. İLE/VE/<> "Köle!" deyince. )
- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]
( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )
- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)
- ALEKO NİKOLADİS YALISI :
( Yeniköy'de vapur iskelesi yanındadır. 19. yy' da yapılmıştır. Yalı bir ara M. Levi tarafından otel olarak kullanıldı. Yalı Rum Parayia Kilisesi vakfına aittir. Halen Aleko'nun yeri ve diğer adıyla Deniz Park Restaurant olarak kullanılmaktadır. )
- ALEKSİ/ALEXIA[İng.] ile/ve/||/<> ALEKSİTİMİ/ALEXITHYMIA[İng.]
( Okuyamamazlık, okuma yitimi. İLE/VE/||/<> Duygu körlüğü. )
- ALEKSİ[Yun.] ile ALEKSİN[Yun.]/KOMPLİMAN[[FR./İNG. < COMPLIMENT]/İLTİFAT[Ar.]
( Okuma yitimi. İLE Gönül okşayıcı, hoşa giden söz. | Koltuklama. )
- ALEL/ALLEL[İng.] değil/yerine/= GEN ÇİFTİ
- ALEL HESAP değil/yerine/= SAYIŞ ÜZERE
- ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK
- ALEL UMUM[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK, GENELLİKLE
- ALELUSUL değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL/BAŞTAN SAVMA
- ALEL USÛL[Ar.] değil/yerine/= YÖNTEMİNCE, YÖNTEMLİ
( Yol yordam gereğince, kurala uygun bir biçimde. | Âdet yerini bulsun diye. )
- ALELÂDE[Ar.] ile FEVKALÂDE[Ar.] ile HARİKULÂDE[Ar.]
( Bayağı, sıradan; olağan, görülegelen. İLE Olağanüstü; güzel, duyulmadık, görülmedik. İLE Olağandışı, eşi görülmemiş; çok güzel, eşsiz. )
- ALELÂDE[Ar.] değil/yerine/= SIRADAN
- ALEM İLE ŞUBE İLE SINIF İLE TAKIM İLE FAMİLYA ile/||/<> TAKSONOMİK HİYERARŞİ
( Canlı sınıflandırma seviyeleri. )
( Formül: Homo sapiens )
- ÂLEM(/KAPLAM) ile EVREN(/İÇLEM)
( Bilinebileceklerin, anlamlandırılabilenlerin tümü/tamamı. Kişinin bilmesine açık olan bütünlük. İLE Fizik yasalarına ait olanların tümü. )
( İlim, Âlem'i bilme işidir. )
( Anlamlandırılabilenlerin tümü. İLE Fizik yasalarına ait olanların tümü. )
( NOUS + KÂİNAT(VAROLANLARIN TÜMÜ) = ÂLEM )
- ÂLEM ile/ve/<> ÂDEM
( Her ne ki var âlemde,
Örneği var Âdem'de!
Her ne ki var Âdem'de,
Örneği var âlem'de! )
( Bir ağaçtır, bu âlem
Meyvesi olmuş, âdem
Maksûd olan, meyvedir
Sanma ki ağaç ola. )
( Mâdem ki ademliktir âhiri bu âlemin
Âlemde her kelâmın işitme sen âdemin
[Madem ki evrenin sonu yokluktur
Kişilerin sözlerini çok fazla duyma!] )
- ÂLEM ile/ve/değil/||/<>/< AİLEM
- ALEM ile ÂLEM
( Bayrak. | Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız ya da lâle biçiminde süs. İLE Yeryüzü ve gökteki nesnelerin tümü, evren. | Dünya, acun, cihan. | Aynı konu ile ilgili kişiler ya da bu kişilerin uğraşlarının tümü. | Durum ve koşullar. | Herkes, başkaları. | Ortam, çevre. | Eğlence. | Kendine özgü, birçok nitelikleri bulunan şey ya da kişi. | Duygu, düşünce, düş gücü. )
- ÂLEM ile/ve BAĞ
- ÂLEM ile/ve/<> BİLİNEN
( ÂLEM: Kendiyle başkasının bilindiği şey. )
- ÂLEM ile/ve/<> DİSİPLİN ile/ve/<> İLKE
- ÂLEM ile HAKİKAT
- ALEM ile/ve/||/<>/< KALEM
- ÂLEM ile/ve KOZMOS/KOSMOS[Yun.]
( ... İLE/VE Düzenlenmişlik, düzgünlük. Biçimlilik. )
- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE
( Bayrak. İLE Simge. )
- ALEMCİ ile "ÂLEMCİ"
( Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan ya da takan kişi. İLE Eğlenceyi seven, her fırsatta "eğlenen", [eğlendiğini varsayan/zanneden] kişi. )
- ALEMDAR ile/||/<> BAYRAKTAR/SANCAKTAR
( Bayraktar. İLE/||/<> Yeniçerilerin bayrağını taşıyan subay.[Sonradan "Sancaktar" adı verildi] )
- ALEMDAROĞLU, İSMAİL (İST. 1933) :
( Ortaköy'den transfer edildi (1957) Bir sezon Sarıyer'de kaldı ve 4 lig bir özel maç oynadı. )
- ÂLEM-İ HİLKÂT ile/ve ÂLEM-İ KUDRET
- ÂLEM-İ KÜBRÂ ile/ve ÂLEM-İ SUĞRÂ
( Kâinat. İLE İnsan. )
- ÂLEMŞÜMÛL[Ar.] değil/yerine/= EVRENSEL
- ALENEN[Ar.] yerine AÇIKÇA
- ALENİ ile/ve/||/<> AİLENİ
- ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]
( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )
- ALENÎ[Ar.] ile ÂŞİKÂR[Ar.] ile ÂYÂN[Ar.] ile BÂRİZ[Ar.] ile BEDİHÎ[Ar.] ile DEFİSİTER ile MUBÎN ile MÜNHAL[Ar.] ile MÜSTEHCEN[Ar.] ile SARÎH[Ar.] ile ÜRYÂN[Ar.] ile VÂZIH[Ar.]
( Açık. )
- ALERGOGRAF[Fr.] ile ALERGOGRAFİ[Fr.] ile ALERGOLOJİ[Fr.] ile ALERGOLOG[Fr.] ile ALERJİ[Fr.] ile DUYARCIL/ALERJİK[Fr.] ile ALERJİT[Fr.]
( Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptayan araç. İLE Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptama yöntemi. İLE Alerjilerin sağaltımını konu alan bilim dalı. İLE Alerji uzmanı. İLE Belirli bir nesneye karşı gövdenin gösterdiği duyarlılık. İLE Alerji ile ilgili. İLE Alerji sonucu gövdede oluşan değişme ve bozukluk. )
- ALERJEN/ALLERGEN[İng.] değil/yerine/= DUYARLATAN
- ALERJİ ile/ve/değil/||/<>/< ALERJİ YATKINLIĞI/ATOPİ/ATOPY[İng.]
( Tepkinin kendi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Genetik yatkınlık sonucu gövdenin alerjenlere karşı aşırı tepki verme eğilimi.[Testlerde atopi çıkması, kişinin alerji geliştirme eğilimini gösterir ancak bu kesinlikle etkin bir alerjisi olduğu anlamına gelmez.] )
- ALERJİ ile/değil İNTOLERANS
- ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!
- ÂLET-EDAVAT
- ÂLET ile/ve İLİM
( Mantık. İLE/VE ... )
( Âlet işler, el/kişi övünür; tâlih işler, kul övünür.[< At işler, er ögünür.] )
( TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs./and SCIENCE )
- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]
- ALET ile/ve YÖNTEM
- ALEV ALEV ile/ve/||/<> CAYIR CAYIR
- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM
- ALEVÎ ile/ve/değil ALEVÎ
( Hz. Ali. İLE/VE/DEĞİL Yüce[ulvî]. )
- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE
( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )
( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )
- ALEYHTAR değil/yerine/= KARŞITÇI
( Bir işe, davranışa ya da düşünceye karşı çıkan, karşı olan. )
- HİDROKSİ ASİTLER:
ALFA(AHA) ile/ve/||/<> BETA(BHA)
- ALFA İLE BETA İLE GAMA ile/||/<> BİYOÇEŞİTLİLİK ÖLÇEKLERİ
( Farklı mekansal ölçeklerde çeşitlilik. )
( Formül: γ = α × β )
- ALFA İLE BETA İLE GAMA ile/||/<> RADYASYON TÜRLERİ
( Üç temel radyoaktif bozunma türü. )
( Formül: α: ²³⁸U → ²³⁴Th + ⁴He )
- ALFA IŞIMASI ile/||/<> BETA IŞIMASI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Alfa helyum çekirdeği, beta elektron/pozitron yayımıdır )
( Formül: ⁴₂He İLE e⁻/e⁺ )
- ALFA RİTMİ ile/||/<> ALFA-SARMAL
( Beyin dinlenme durumundayken kendini gösteren, saniyede 7 - 10 devreli beyin dalgası ritmi. İLE/||/<> Protein yapısında yaygın olarak bulunan, ikincil üç boyutlu yapı.[Bu dizilimde, aminoasitler, her peptit içindeki karboksil oksijen moleküllerinin hidrojen bağları ile dengelenmesi sayesinde spiral bir yapıda bulunur. Miyoglobin ve hemoglobin proteinlerinin %70 civarı, alfa sarmal yapısındadır.] )
- ALFA TOKSİN ile/ve/||/<> AFLA TOKSİN
(
Alfa toksin ile Afla toksin arasındaki fark
Tek bakışta karşılaştırma tablosu ve yalın etki şeması. ("Afla toksin" = aflatoxin)
Karşılaştırma Tablosu
| Özellik | Alfa toksinbakteriyel | Afla toksinmikotoksin |
|---|---|---|
| Kaynak | Clostridium perfringens (öz. Tip A); bazı Staphylococcus aureus suşları (alpha hemolysin) | Aspergillus flavus, Aspergillus parasiticus |
| Tür / Yapı | Protein yapılı ekzotoksin; enzimatik (fosfolipaz C) | Poliketid yapılı küçük molekül; mikotoksin (protein değil) |
| Birincil hedef | Göze zarındaki fosfolipitler | Hepatosit DNA'sı (metabolitler aracılığıyla) |
| Başlıca etkiler | Göze zarı parçalanması, doku nekrozu, hemoliz | DNA hasarı, mutasyon; güçlü karsinojenite (özg. karaciğer) |
| Bulaşma / maruziyet | Enfekte yaralar, nadiren kontamine gıdalar | Nemli–sıcak ortamda depolanmış tahıl, kuruyemiş, baharat gibi gıdaların tüketimi |
| Klinik tablolar | Gazlı kangren, nekrotizan enfeksiyonlar | Akut aflatoksikoz; kronik maruziyette karaciğer kanseri |
| Etkime süresi | Genellikle akut (saatler–günler) | Çoğunlukla kronik (aylar–yıllar), akut toksisite olanaklıdır |
Yalınlaştırılmış etki şeması (SVG)
Sonuçlar: doku nekrozu, hemoliz.
Olası sonuçlar: karaciğer kanseri, akut toksisite (yüksek doz).
)
- ALFENİT[Fr. < ALFENIDE] değil/yerine/= METAL ALAŞIM
( İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım. )
- ALFENİT[Fr.] değil/yerine/= ÇATAL, BIÇAK YAPIMINDA KULLANILAN GÜMÜŞ ALAŞIMI
- ALFRED PRUFROCK'UN AŞK TÜRKÜSÜ[T S ELIOT] ŞİİRİNİN ÇEVİRİSİNDE:
CAN YÜCEL ile SUPHİ AYTEMUR ile NURDAN SÜMER
- ALFVÉN İLE SOUND İLE DRİFT ile/||/<> PLAZMA DALGALARI
( Plazmada yayılan dalga türleri. )
( Formül: vA = B/√(μ₀ρ) )
- ALG-/ALGE-/ALGESİ-/-ALGESİA/-ALGİA/ALGİO-/ALGO- ile/||/<> -AGRA ile/||/<> MOGİ- ile/||/<> ODYN-/-ODYNİA/ODYNO- ile/||/<> DYS- ile/||/<> CAC-/-CACE/CACO- ile/||/<> MAL- ile/||/<> PERO- ile/||/<> PALİ-/PALİN- ile/||/<> AMBLY- ile/||/<> NECR-/NECRO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-
( Ağrı, ağrısal, ağrı ile ilgili [miyalji: kas ağrısı, hiperaljezi: aşırı ağrı duyarlılığı]. İLE/||/<> Gut, ağrı nöbeti, ağrı. İLE/||/<> Güç, ağrılı. İLE/||/<> Ağrı. İLE/||/<> Anormal, güç, ağrılı, hatalı, hastalıklı, bozuk, patolojik, kusurlu, kötü. İLE/||/<> Kötü, hasta, bozuk. İLE/||/<> Hasta, kötü, anormal, bozukluk yapan. İLE/||/<> Deforme, bozuk, sakat. İLE/||/<> Yeniden, patolojik yineleme, geriye, tekrar. İLE/||/<> Donuk, soluk, yetmezlik, küntlük, zeki olmayan, duygusuz. İLE/||/<> Ölü, ölü doku, atrofik ceset. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )
- ALGESİ[Yun.] değil/yerine/= AĞRIYA DUYARLILIK
( ALGESİMETRE[Fr.]: Bir acı duyumunu oluşturmak için gerekli uyarımın etkisini ölçen araç. )
- ALGI BOZUKLUĞU ile/ve GERÇEK İLE HAYALİN AYRILAMAMASI
( İkisi de deliliğin/delirmenin göstergesi olabilir. )
- ALGI DÜZENEĞİ ile/ve DEĞERLER DİZGESİ
( PARADIGM vs./and VALUES SYSTEM )
- ALGI DÜZENEĞİ ile YAPI
( PARADIGM vs. STRUCTURE )
- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON
- ALGI ile/||/<> ALGI DEĞİŞMEZLİĞİ ile/||/<> ALGI YANILMASI ile/||/<> ALGILAMA ile/||/<> ALGILAMA KALIBI ile/||/<> ALGISAL BEKLENTİ
( Gelen duyusal verileri organize etme, tanımlama, yorumlama ve anlamlaştırma süreci sonucunda ortaya çıkan anlamlı ürün. İLE/||/<> Sürekli değişen, yetersiz, eksik, tutarsız duyusal verilere karşın, tutarlı ve sürekli bir dünya algılama durumu. İLE/||/<> Algılanan ilişkilerle gerçekte olan ilişkilerin birbirine uymaması durumu.[Kısa algılanan bir çizgi, gerçekte algılama alanında bulunan öteki çizgilerle aynı uzunlukta olabilir.] İLE/||/<> Gelen duyusal verileri organize ederek anlamlaştırma süreci. Bu süreç sonucunda oluşan anlamlı ürün. İLE/||/<> Bir öbeğin tüm üyelerinin aynı güdüleri ve karakteristikleri taşıyacağını kabul eden varsayım. İLE/||/<> Algılama sürecini etkileyen önceden yapılaşmış zihinsel kurgu. )
- ALGI ile/ve/<> ANLAYIŞ
( PERCEPTION vs./and PARADIGM )
- ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI
- ALGI ile/ve ESTETİK ALGI
( PERCEPTION vs./and AESTHETIC PERCEPTION )
- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]
- ALGI ile KABUL
( PERCEPTION vs. ACCEPTANCE )
- ALGI ile KABUL
- ALGI ile/ve/||/<>/> KAVRAM
( Duyusal. İLE/VE/||/<>/> Düşünsel. )
( PERCEPTION vs./and/||/<>/> CONCEPT )
- ALGI ile/ve/<> KAVRAYIŞ
( Sizin olan, algılama gücünüzdür, algıladığınız değil. )
( İçinize sabır ve dikkatle bakın, algılananın algılayan olamayacağını anımsayın. )
( Algılayan bulunmadan algılama, bilen olmadan biliş, seven olmadan sevgi, eylem olmadan eylem ile ilgilenme. )
( Yours is the power of perception, not what you perceive.
Look within diligently, remember to remember that the perceived cannot be the perceiver. )
( PERCEPTION vs./and/<> COMPREHENSION )
- ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU
( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )
( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )
( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )
- ALGI ile/ve/değil/<> OLGU
( İlkeli/yasalı değildir. Keyfîdir. İLE/VE/DEĞİL/<> İlkelidir/yasalıdır. )
( Betimleme'den Kavram'a geçiş gibi, Algı ile Olgu arasındaki fark da ilkeli/yasalı olup olmamasıdır. )
- ALGIDA/KABULDE:
TEK TANIM ile/yerine/değil PARANTEZ BİLGİ
( ON PERCEPTION/ACCEPTION: [not] UNIQUE DEFINITION vs./but INFORMATION IN PARENTHESIS
ON PERCEPTION/ACCEPTION: INFORMATION IN PARENTHESIS instead of UNIQUE DEFINITION )
- ALGIDA ...:
SEÇİCİLİK ile/ve/değil/||/<>/< SÜZÜCÜLÜK
- ALGILAMA SÜRECİNDE:
BELİRGİNLİK ile/ve/> KONUM ile/ve/> ŞİDDET ile/ve/> SÜRE
- ALGILAMA ile YARGILAMA
( Kültüre dayanır. İLE Uygarlığa dayanır. )
- ALGILAMAK ile/ve/için DİNLEMEK
( TO LISTEN for PERCEPTION )
( TO PERCEIVE vs./and TO LISTEN )
- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK
( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )
- ALGILAMAK ile HİSSETMEK
( TO PERCEIVE vs. FEELING )
( ... ile QING )
- ALGILAMAK ile/ve İDRAK ETMEK
( TO PERCEIVE vs./and TO COMPREHEND )
- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]
- ALGILANAN ile/ve/||/<> ALGILAYAN
( Edilgin. İLE/VE/||/<> Etkin. )
- ALGILAYIŞ ile/ve/<> DENEYİM
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(7/181)
(1996'dan beri)