Bugün[26 Aralık 2025]
itibarı ile 12.947 başlık/FaRk ile birlikte,
12.947 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(50/53)


- ŞUURSUZLUK değil/yerine/= BİLİNÇSİZLİK


- SUV[İng. < Sport Utility Vehicle] ile/||/<> JİP[İng. < JEEP]


- SÜVÂR[Fars.] ile ...

( BİNMEK, BİNİCİ )


- SÜVARİ/LİK ile SÜVARİ ALAYI ile SÜVARİ BÖLÜĞÜ ile SÜVARİ POLİSİ ile SÜVARİ SINIFI


- SÜVÂRİ[Fars. SEVÂRÎ] ile SÜVÂRİ[Fars. SEVÂRÎ]

( Atlı. | Atlı asker. İLE Ticaret gemilerinde kaptanlık yapan kişi. )


- SÛVER-İ MÜSADDAKA değil/yerine/= ONAYLI/ONANMIŞ ÖRNEK


- SÜVE/SÖVE ile SÖVE[Fr. SEUIL]

( Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. | Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. İLE Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları. )


- SÜVETER[Fr./İng. < SWEATER] değil/yerine/= ÖRGÜ KAZAK

( Genellikle, altına gömlek giyilen, kolsuz kazak. )


- SUYA DAYANIKLILIK ile/ve/||/<> SU GEÇİRMEZ/LİK


- SUYA-SABUNA (DOKUNMA[MA]K)


- SUYOLCU BEKİR SOKAK :

( Kireçburnu Mahallesi sokaklarından biridir. Suyolcu'lar çok geniş ve mahallenin en etkin insanları. Aynı zamanda Milli Mücadele sırasında Suyolcu Ahmet ile Suyolcu Hasan çok yararlı hizmetler gördüler. Belki de bu nedenle ailenin en büyüğü olduğu için sokağa "Suyolcu Bekir Sokak" adın verdiler. )


- SUYU:
AYAKTA İÇMEK değil/yerine OTURARAK İÇMEK


- Suyu DİNLE!!!


- SUYU KULLANMAK:
MUSLUĞU AÇAR-AÇMAZ ile/yerine BİR MİKTAR SU AKITTIKTAN SONRA


- SUYU:
YEMEKTE İÇMEK değil/yerine YEMEKTEN 1 SAAT ÖNCE YA DA SONRA İÇMEK

( ÂB-HURDE: Su içen. )


- ŞÜYÛ'[Ar.] ile ŞÜYÛH[Ar. < ŞEYH]

( Herkesçe duyulma, bilinme, yayılma, dağılma. | Ortaklardan birinin, aralarındaki ortak malların her bir parçasının üzerine hisselerinin yayılmış olması. İLE Şeyhler. | Yaşlılar. )


- SUYUK ile SUYUKÇULUK


- SÜYÜM ile SÜYÜM SÜYÜM


- SUYUN:
BUHARLAŞMASI ile/ve/||/<> BİTKİLERCE EMİLMESİ


- SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ

( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )


- SUYUN:
"ŞARLAMASI" değil/< ŞIRILDAMASI


- SUYUN ÜSTÜNDE YÜRÜMEK değil HAVADA KOŞMA/İLERLEME

( Yürünemez! DEĞİL Hız ile elde edilen ve yanılsama/çarpıtma ile "çıkarsanan"/indirgenen. )


- SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine AYAK UYDURMAK


- SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine KÖPRÜDEN GEÇENE KADAR, AYIYA, DAYI DEMEK


- SUYUNU KURUTMAK ile HİDROJENİ GİDERMEK

( DEHYDRATE vs. DEHYDROGENATE )

( پسابش داشتن ile وابشت کردن ile بيآب کردن ile بدون هيدروژن کردن )

( PASABESH DASHTAN ile VABESHT KARDAN ile BEYAB KARDAN ile BEDON YEHYDROZHEN KARDAN )


- SÛZ[Ar.] ile -SÛZ[Ar.]

( Yanma, tutuşma, ateş, sıcaklık. | Dert, ıstırap, acı. İLE "Yakan, yakıcı" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[DİL-SÛZ: Gönül yakan/yakıcı. | VİCDAN-SÛZ: Vicdan yakan.] )


- SÛZEN-BÂL[Fars.] -ve

( Kanadının tüyleri iğne gibi düz ve dik olan kuş. )


- SÜZEREN ile/ve/||/<> VASSAL ile/ve/||/<> UC BEYLERİ ile/ve/||/<> ULEMÂ AİLELERİ


- SÜZGEÇ ile/ve/değil EŞİK


- SÜZGEÇ ile/değil SÜNGER


- SÜZGEÇLEMEK ile SÜZGEÇ ile SÜZGEÇLİ ile SÜZGEÇ GAGALILAR


- SÜZGÜ ile SÜZGEÇ

( Delikli çanak. | Fide sulamak için tenekeden yapılan, ucunda süzgeci olan kap. İLE Sıvıları süzmeye yarayan araç. | Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet ya da aletlerden oluşan düzenek. | Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça. )


- SÜZGÜNLEŞMEK ile SÜZGÜ ile SÜZGÜN/LÜK ile SÜZGÜN GÖZ ile SÜZGÜN BAKIŞ


- SUZİDİL[Fars. SÛZ-DİL] ile SUZİDİLÂRÂ[Fars. SÛZİ-DİLÂRÂ] ile SUZİNAK[Fars. SÛZNÂK]

( Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam. İLE Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam. İLE Klasik Türk müziğinde, basit bir makam. )


- SÜZME ile/||/<> REABSORPSİYON

( Süzme süzme İLE reabsorpsiyon geri emilimdir )

( Formül: Böbrek süzme İLE geri alım )


- SÜZMEK ile DAMITMAK


- SÜZMEK ile/ve ELEMEK

( Sıvılarda. İLE/VE Katılarda. )


- SÜZMEK ile SÜZME BAL ile SÜZME YOĞURT


- SÜZMEK ile/ve TARAMAK


- SUZUKİ REAKSİYONU ile/||/<> HECK REAKSİYONU

( Suzuki boronik asit Pd, Heck alken arilasyonu. )

( Formül: ArB(OH)₂ İLE ArX )


- SÜZÜLEN GÜNEŞ LEKESİ ile/ve PATLAYAN GÜNEŞ LEKESİ


- SÜZÜLME ile/<> SÜZÜLME

( Bir kuşun, kanat vurmadan yaptığı uçuş. İLE Bir uçağın, motorunu boşa alarak ya da durdurarak yaptığı uçuş. )


- SÜZÜLMEK ile PLANÖR

( GLIDE vs. GLIDER )

( نرم رفتن ile سبک پريدن ile نيروي موتور ile آسان رفتن ile هواپيماي بي موتور )

( NARAM RAFTAN ile SABAK PARYDAN ile NEYROY MOTOR ile ASAN RAFTAN ile NPAVAPYMAY BEY MOTOR )


- SÜZÜM SÜZÜM (SÜZÜLMEK)


- SVD ile/||/<> SPECTRAL DECOMPOSİTİON

( SVD A=UΣVᵀ genel, spectral Aᵀ=A için özel. )

( Formül: General İLE symmetric case )


- SVM/SUPPORT VECTOR MACHINES[İng.] değil/yerine/= DESTEK VEKTÖR MAKINELERİ


- SVO/SEREBROVASKÜLER OLAY CEREBROVASCULAR ACCIDENT[İng.] değil/yerine/= BEYİN-DAMAR OLAYI


- SWAP[İng.] değil/yerine/= TAKASLAMA


- SWARGA ile ...

( Semavi âlemler. )


- SWARUPA ile ...

( Bireyin kendi biçimi, doğası, karakteri. )


- SWEAR :/yerine YEMİN ETMEK, KÜFRETMEK


- SWEEP :/yerine SÜPÜRMEK


- SWEET :/yerine TATLI


- SWIM :/yerine YÜZMEK


- SWING vs. SHAKE OFF


- SWING :/yerine SALLANMAK, SALINCAK


- SWITCH VARIABLE[İng.] değil/yerine/= ANAHTARLAMA DEĞİŞKENİ


- SWITCH[İng.] değil/yerine/= ANAHTAR


- SWITCH ile BRIDGE


- SWITCH :/yerine DEĞİŞTİRMEK, ANAHTAR


- SWOT:
STRENGTH ve/||/<> WEAKNESS ve/||/<> OPPORTUNITY ve/||/<> THREAT

( Güçlü yönler. VE/||/<> Zayıf yönler. VE/||/<> Fırsatlar. VE/||/<> Tehditler. )


- SYMBİOSİS ile/||/<> ANTİ-SYMBİOSİS

( Symbiosis benzer ligand güçlendirme, anti zıt zayıflatma. )

( Formül: Soft-soft İLE hard-soft )


- SYMBIOSIS değil/yerine/= YAŞAM ORTAKLIĞI


- SYMBİOZ ile/||/<> PARAZİTİZM

( Simbiyozda karşılıklı yarar, parazitizmde tek taraflı yarar vardır )

( De Bary tarafından 1879 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: biyoloji) )


- SYMBOL vs. CONCEPT


- SYMBOL :/yerine SEMBOL


- SYMMETRİC MATRİX ile/||/<> ORTHOGONAL MATRİX

( Symmetric A=Aᵀ, orthogonal AAᵀ=I. )

( Formül: Transpoz eşit İLE inverse transpose )


- SYMPATHETİC İLE PARASYMPATHETİC İLE ENTERİC ile/||/<> OTONOM SİNİR SİSTEMİ

( İstemsiz vücut fonksiyon kontrolü. )

( Formül: Fight or flight )


- SYMPATHIZE vs. LIKE


- SYMPLECTİC İLE RİEMANNİAN İLE COMPLEX ile/||/<> FİZİKSEL GEOMETRİLER

( Farklı geometrik yapılar ve uygulamaları. )

( Formül: ω = dpᵢ ∧ dqᵢ )


- SYMPLECTİC TOPOLOGY ile/||/<> CONTACT TOPOLOGY

( Symplectic topology kapalı 2-form geometrisiyken İLE contact topology maksimal integrallenemez 1-form geometrisidir )

( Formül: Symplectic form ω )


- SYMPTOM :/yerine BELİRTİ


- SYNAPTOME İLE PROJECTOME İLE FUNCTİONAL CONNECTOME ile/||/<> BEYİN HARİTALARI

( Tam beyin bağlantı haritalaması. )

( Formül: 86 milyar nöron (insan) )


- SYNCHRONICITY ile SIMULTANEISM


- SYNCHRONİZATİON İLE PHASE TRANSİTİON İLE CRİTİCALİTY İLE SOC ile/||/<> KOLLEKTİF DAVRANIŞ

( Çok parçacık sistemlerinde beliren özellikler. )

( Formül: 1/f noise )


- SYNONYMES


- SYNTHETİC BİOLOGY ile/||/<> SYSTEMS BİOLOGY

( Synthetic biology yeni biyolojik sistem tasarlarken İLE systems biology mevcut biyolojik sistemleri analiz eder )

( Formül: BioBrick parts )


- SYNTHETİC GEOMETRY ile/||/<> ANALYTİC GEOMETRY

( Synthetic koordinatsız, analytic koordinat sistemi. )

( Formül: Coordinate-free İLE coordinate system )


- syr.[Lat. < SYRUPUS] değil/yerine/= ŞURUP


- SYSTEM :/yerine SİSTEM


- SYSTEM vs./and CONCEPT


- SYSTEMATICS ile/ve TAXONOMY

( Bitkiler ve hayvanların sınıflandırma işleriyle uğraşan bilim dalı. İLE/VE Doğal bağlantılarına göre bitkileri ve hayvanları çeşitli sınıflara koymakla uğraşan bilim dalı. )


- SYSTEMS PHARMACOLOGY ile/||/<> TRADİTİONAL PHARMACOLOGY

( Systems pharmacology ilaç etkisini sistem düzeyinde analiz ederken İLE traditional pharmacology tek hedef odaklı yaklaşım kullanır )

( Formül: Network pharmacology )


- TAACCÜB[Ar. < ACEB] değil/yerine/= ŞAŞMA/ŞAŞAKALMA

( [bkz. TAHAYYÜR] )


- TÂBİ ile SEVMEK

( İkisinin de, "Nasıl?"ı olmaz/sorulmaz. )

( Tâbi olan ve seven, herşeyini sunar, hiçbir şey beklemez/sakınmaz. )


- TABİP/TABİB/HEKİM/DOKTOR değil/yerine/= SAĞAN/SAĞALTMAN/SAGUN/ONULTMAN


- TABLDOT[Fr. TABLE D'HOTE]["TABÜLOT" değil!] değil/yerine/= SEÇMESİZ YEMEK

( Seçmesiz yemek. | Birçok kişinin, erzak sağlayıp kendine yemek pişirtmek için kurduğu ortaklık. )


- TABLO ile ŞEMA[Fr.]

( CHART vs. SCHEME/SCHEMA[phil.] )


- TAC MAHAL ile SAFDAR JANG

( Agra - Hindistan [1631 - 1654] İLE Yeni Delhi - Hindistan [1754] )


- TAÇ ile STEFANUS


- TA'DÂD[Ar. < ADED] değil/yerine/= SAYMA; SAYI | BİRER BİRER SÖYLEME, SAYIP DÖKME; SAYIM

( SAYMA; SAYI | BİRER BİRER SÖYLEME, SAYIP DÖKME; SAYIM )


- TADINI ÇIKARMAK ile/ve SEFASINI SÜRMEK


- TAFRA[Ar.] değil/yerine/= SIÇRAMA

( Yukarıya sıçrama, atlama. | Yukarıdan atıp tutma. | İlimde, rütbe, derece alma. )


- TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA

( Korunmak için bir yere çekilme. )


- TAHDİDAT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMALAR


- TAHDİT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMA, ÇEVRELEME


- TAHİR ve/ TAYYİB ve/ KUDDÜS ve/ SUBBUH

( Kirlerden. VE Ayıplardan. VE Kalpten. VE Nefsten. )

( SUBBUH: Yüzmek. )


- TAHKİK ETMEK değil/yerine/= SORUŞTURMAK


- TAHKİKAT değil/yerine/= SORUŞTURMA


- TAHLÎL ile ŞERH

( ANALYSIS vs. EXPLANATION )


- TAHLİYE (ETMEK) değil/yerine/= SALIVERİ (SALIVERMEK)


- TAHLİYE ile SERBEST BIRAKMA


- TAHSİSİ SERBEST BIRAKMAK ile SERBEST BIRAKMA

( DEALLOCATE vs. DEALLOCATION )

( باز ستادن ile بازستاني )

( BAZ SETADAN ile BAZSTANY )


- TAHT değil/yerine/= ŞIN


- TAHTA ile ŞENDERE

( Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta. | Fıçı kaburgası. | Tekir cinsinden bir balık. )


- TAHTA ile SENİT, YASTAĞAÇ/YASDIĞAÇ

( ... İLE Ensiz ya da kaplamalık tahta. )


- TAHTA ile SUNTA


- TAHTÂNÎ ile/||/<> TAHTEL-ARZ ile/||/<> SATIH

( Binanın alt bölümü. İLE/||/<> Yer altı. İLE/||/<> Yüzey, bir nesnenin dış yüzü. )


- TAKDİR ETMEK ile/ve/<> SEVME(ME)K

( Sevmeyebilirsiniz fakat takdir edebilirsiniz![/etmelisinizdir!] )

( TO APPRECIATE vs./and/<> (NOT) TO LOVE )


- TAKILMAK ile/||/<> SARDIRMAK


- TAKILMAK ile/ve SATAŞMAK


- TAKILMAK ile/ve SENDELEMEK


- TAKIMYILDIZI ile ŞAŞKINLIK

( CONSTELLATION vs. CONSTERNATION )

( مجمع الکواکب ile بهت وحيرت )

( MAJMA ELEKVAKEB ile BACPEHT VAHYRAT )


- TAKINTI ile/ve SAPLANTI

( Takıntı, var olmayan ikiliği her yerde görmekte direnen zihninizdedir. )

( MONOMANİ: Zihnin tek bir şeye takılıp kalması biçimindeki akıl dengesizliği. )

( The catch is in your mind, which insists on seeing duality where there is none. )

( CATCH vs./and OBSESSION )


- TAKINTI OBSESYON ile/ve/> SİNİRCE TAASSUB NEVROZ ile/ve/> ÇILDIRI/PSİKOZ


- TAKİPÇİ ile SAVUNUCU

( PURSUER vs. DEFENCER )


- TAKLİT ile SADÂKAT


- TAKSÎM ile SAVAK

( Akarsuların ayrıldığı yer. İLE Değirmen suyunu başka yöne akıtmak için yapılan düzen. | Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen. )


- TAKSİM[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEBİL[Ar.]


- TAKSİMETRE[Fr.] değil/yerine/= SAYAÇ

( Taksilerde, ödenecek ücreti gösteren sayaç. )


- TAKSONOMİ ile/||/<> SINIFLANDIRMA

( Biyolojik sınıflandırma sistemi )

( Carl Linnaeus tarafından 1735 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1778) (Ülke: İsveç) (Alan: Biyoloji, Takstonomi) (Önemli katkıları: Biyolojik sınıflandırma sistemi) )


- TAKTİK ile STRATEJİ(K)


- TALEB[Ar.] ile SUÂL[Ar.]


- TALEBE ile SÂLİK


- TALENT[Yun. TALANTON] ile/ve/> STATER

( 26 kg. İLE/VE/> Para birimi Talent'ten üç mina daha ağır yapılarak, aradaki fark ağırlık talenti'nin birimlerine paylaştırılmıştır. Bu birim stater'dir. [873,2 gram] ve eski sikkeye yani 'Didrahmi'ye denk sayılacak bir ağırlık birimidir, ayrıca askatları vardır. )

( Atina'da alışverişte kullanılan Talent 36,39 kilogramdı. Para birimi olarak ağırlığı ise 25,92 kilogramdı. Talanton'un altmışta biri de mİna'ydı.[436,60 gram]. )


- TALEP ile/ve SUAL

( REQUEST vs./and TO ASK )


- TÂLİB ile/ve ŞÂRİ

( ... İLE/VE Bir ilme başlayan. )

( Mantık ilmini tasavvur etmezsen, mutlak belirsizin(mechûlün) tâlibi olursun! )


- TÂLİB ile/ve ŞÂRİ

( ... İLE/VE Bir ilme başlayan. )


- TALİH = FORTUNE[İng., Fr.] = SCHICKSAL[Alm.] = FORTUNA[Lat.]


- TÂLİK ile/ve/||/<> SÜLÜS(CELÎ) ile/ve/||/<> RİKÂ ile/ve/||/<> NESİH

( XIV. yy. sonlarında ve XV. yüzyıl başlarında, Anadolu'da. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> XIX. yüzyıl başlarında. İLE/VE/||/<> Kur'ân-ı Kerîm'de. )


- TÂLİM MÜRŞİDİ ve TARİKAT MÜRŞİDİ ile/ve/değil/yerine/> SOHBET MÜRŞİDİ

( Mürşit, mürşitten kurtulmak içindir. )


- TAMAMEN ile SADECE


- TAMAMEN ile SONUNA KADAR


- TAMAMLAMAK ile/ve/değil/<> SÜSLEMEK


- TAMAMLANMIŞLIK ile/ve/||/<> SONSAL


- TAMİLLER ile/ve/<>/>< SEYLAN'LILAR

( Hindistan'ın güneyinden Sri Lanka'ya göç eden ilk Tamiller ve Seylan'lılar, yıllar boyunca birbiriyle savaşmışlar. Sri Lanka'nın tarihte yerini alması ise, III. yüzyılda, başkenti Anuradhapura'dan, Buda felsefesini yayan ve bütün adayı denetimi altına alan Kral Tissa ile gerçekleşmiştir. Tamiller ile girişilen çatışmalarda, Seylan'lılar galip gelmiştir. Monarşi, dinin yayılmasını kolaylaştırmış, ülkeyi geliştirmiş, anıtlar, tapınaklar ve sulama düzenekleri kurulmuştur.

XIII. yüzyıldan sonra, sulama düzeni kötüleştiği ve azınlıkta kalan Tamiller, gittikçe daha fazla baskı yaptığından dolayı, ada halkı, başkenti sürekli değiştirmiş ve adanın güneyine çekilmek zorunda kalmıştır.

Sri Lanka adası, tarihi boyunca işgalcilerin, Portekiz'li, Hollanda'lı ve İngilizler'in akınına uğramış. Uzun yıllar, İngiltere'ye bağlı bir sömürge olarak kalmış. XIX. yüzyılda alevlenen milliyetçilik hareketleri sonucu, Hindistan'ın paralelinde, 1947 yılında, herhangi bir çatışmaya girmeden bağımsız devlet olmuştur. )

( Sri Lanka'nın yakın tarihinde önemli bir yeri olan Dias Bandaranaike, 1951 yılında, "Sri Lanka Özgürlük Partisi"ni kurarak iktidara gelmiştir. Sinhali milliyetçiliğini ve Budizm'i savunan sosyalist çizgide bir siyaset süren Bandaranaike, ülkesinin resmî dilini, İngilizce'den Sinhali diline çevirmiştir.

[1959 yılında bir suikasta kurban gidince, dul eşi Sirimavo Bandaranaike, iktidarı devralmış ve eşinin siyasetini devam ettirmiştir. 1994 yılına kadar ve dünyanın ilk kadın önderi olarak Sri Lanka'yı yönetmiştir.] )


- TANBURÎ CEMİL BEY ile/ve/||/<> ŞERİF MUHİDDİN TARGAN


- TANGA KÜLOT ile SLIP KÜLOT ile G STRING


- TANGENT ile/||/<> SECANT

( Tangent tek nokta değme İLE secant iki nokta kesme. )

( Formül: Single touch İLE two intersections )


- TANI/TEŞHİS[Ar.] ile SAĞALTIM/ONDURMA/REHABİLİTASYON/REHABILITATION[İng.]


- TANIMADIĞINDAN KORKMAK ile/değil/yerine SENİ TANIMAYANDAN KORKMAK


- TANIMLAMA ile/ve/||/<>/> SINIFLAMA


- TANIMLAMA ile/ve/<> SINIRLAMA

( Sınırlama doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendinin koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık duygusu hissedilemez. )

( TO DEFINE vs./and/<> LIMITING )


- TANIŞIKLIK ve/||/> İLİŞKİ:
YÜZ YÜZE ve/<> YAN YANA ve/<> SIRT SIRTA

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


- TANRI ile SANRI


- TANZANİT ile/||/<> SAFİR

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. )


- TAO-KIAO ile JU-KIAO ile ŞE-KIAO


- TAPILASILIK ile SEVİMLİ ile HAYRANLIK

( ADORABILITY vs. ADORABLE vs. ADORABLENESS )

( قابليت پرستش ile قابل پرستش )

( GHABELYT PARESTESH ile GHABEL PARESTESH )


- TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


- TARAK ile SAÇ FIRÇASI

( ŞÂNE ile ... )


- TARAMAK ile SÜPÜRMEK


- TAR'DA:
KAFKAS ile/ve ŞİRAZ

( Gövdesi, dut ağacıdan ve tek parçadır. Sapı ceviz ağacındandır. İLE/VE ... )

( TAR )


- TARİH BİLİNCİ ve/<> SORUMLULUK

( HISTORY and/<> RESPONSIBILITY )


- TARİH ile ŞEHNÂME[Fars. ŞEH+NÂME]

( ... İLE Hükümdarların niteliklerini, üstün başarılarını anlatan, mesnevi biçiminde yazılmış manzume. | Manzum olarak yazılmış tarih. )


- TARİH ile/||/<> SOSYOLOJİ

( Mukaddime İLE tarih felsefesi ve sosyolojinin temelleri )

( İbn Haldun tarafından 1377 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1332-1406) (Ülke: Tunus) (Önemli katkıları: Mukaddime, tarih felsefesi, sosyoloji) )


- TARİHİ DEĞER(İ OLAN) ile/ve/<> SANATSAL DEĞER(İ OLAN)


- TARİHTE/TOPLULUKLARDA/KİŞİLERDE:
ÇÖKÜŞ ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>< SIÇRAYIŞ

( Çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Azdır. )


- TARİKAT ve/<> SOHBET

( Dıştan içe. VE/<> İçten dışa. )


- TARIM "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ) ile/ve/yerine/> SANAYİ "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ) ile/ve/yerine/> BİLGİ "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ)

( AGRICULTURAL "AGE"(/SOCIETY) vs./and/> INDUSTRIAL "AGE"(/SOCIETY) vs./and/> INFORMATION "AGE"(/SOCIETY) )


- TAR'IN TELLERİNDE:
AĞ TEL ile/ve SARI TEL ile/ve KÖK TEL ile/ve BAM TELİ ile/ve 1. ÇİFT ZENG TELİ ile/ve 2. ÇİFT ZENG TELİ

( [orta oktav] Do İLE/VE [orta oktav] Sol İLE/VE [-1. oktav] Do İLE/VE [-2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Do )

( Suyu simgeler. [Su gibi akıcıdır.] İLE/VE Ateşi simgeler. [Ateş gibi yakıcıdır.] İLE/VE Toprağı simgeler. [Toprak gibi sabitleyicidir.] İLE/VE Kararlılık duygusu ve mutmainlik sağlar/sunar. İLE/VE 1. ve 2. çift zeng telleri, coşku, özgürlük ve rahatlama duygusu sağlar/sunar. )

( Sayın Nevcivan Özel'in Facebook sayfası için burayı tıklayınız...
[Katkıları için teşekkür eder, tüm çalışmalarında başarılarının devamını dileriz!]

)

( TAR )


- TARLA ile/>< SENGİSTAN[Fars.]

( ... İLE/>< Taşı çok olan, tarıma uygun olmayan arazi. )


- TARLA ile/ve ŞÛR

( ... İLE/VE Tuzlu ve kireçli toprak. | Ot bitmeyen tarla. )


- TAŞ ile SEYLANTAŞI/SEYLANİ

( ... İLE Yapısında, alüminyum ve demir bulunan bir granat türü. )


- TAŞ ile SÜNGERTAŞI/PONZA[İt.]

( ... İLE Bazı yüzeylerin temizlenmesinde, mermerlerin parlatılmasında, ovma işlerinde kullanılan, çok gözenekli, çok hafif kaya. | Metal parlatmakta kullanılan, çok gözenekli ve pürüzlü, ağırlığı az, sert bir yanardağ feldispatı. )


- TAŞA-BAŞA-YAŞA OTURMAK değil/>< SAĞLIĞA UYGUN ZEMİNLERDE OTURMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TASALLUT[< SALÂLET] ile SATAŞMA, BAŞINA EKŞİME, MUSALLAT OLMA


- TASALLUT değil/yerine/= SARKINTILIK


- TASAVVUF MANZÛMESİ ve MESNEVÎ-İ ŞERİF ve SU KASÎDESİ


- TASAVVUF ve/<> SAFLAŞMAK

( Saflaşmadıkça, insanda zevk ve safâ tecellî etmez. )


- TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: SAKLAMBAÇ (OYUNU) )

( TASAVVUF: Dinin, sanatsal özü. )

( SUFISM vs./and/<> ART )


- TASAVVUF ve/<> SAYGI/HÜRMET

( TASAVVUF: Aşk ve muhabbetle çerçevesi çizilen, kişiyi, saygıya yönlendiren ilim. )


- TASAVVUF ve ŞİİRSEL FELSEFE

( SUFISM and POETIC PHILOSOPHY )

( SUFISM and POETIC PHILOSOPHY )


- TASFİYE[Ar.] değil/yerine/= SİLİĞLEM


- TASHİH ile SANSÜR


- TASHİH ile/ve/||/<>/> SEBEB-İ TASHİH


- TASIM = KIYAS/TASMİM[Ar.] = SYLLOGISM[İng.] = SYLLOGISME[Fr.] = SYLLOGISMUS[Alm.] = SYLLOGISMOS[Yun.] = SILOGISMO[İsp.]


- TAŞIMAK ile SAHİP OLMAK

( TO CARRY vs. TO HAVE )


- TASIMLAMA/KIYASLAMA ile/ve SÜREÇ-SONUÇ İLİŞKİSİ ile/ve EREĞE GÖRE

( Enine zaman. İLE/VE Boyuna zaman. İLE/VE Felsefe. )

( ARISTO ile/ve DESCARTES ile/ve ... )

( RATIO vs./and REASON vs./and INTELLECT/PHILOSOPHY )


- TAŞKIN ile/ve/değil/||/<>/< SEL


- TAŞKINLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK


- TAŞMA ile SIZMA


- TAŞRA ile SAYFİYE


- TATLI/RAFİNE(BEYAZ) ŞEKER/FRUKTOZ(MEYVE ŞEKERİ) => ŞİŞMANLIK ile/ve/<> SÜREĞEN YORGUNLUK

( ["Gerekli"/gereksiz] Tüm [olağan/yoğun/fazla] şekerli ürünler, [tatlılar ve hatta çoğu şekerli meyve], insülin direnç eşiğinin yükselmesine ve hızlı iniş çıkışlar nedeniyle [daha fazla/hızlı yeme isteği, yorgunluk ve dinlenme gereksinimi] kısır döngüsüne sokan bir süreci tetiklemektedir. Dolayısıyla, doğada pek yeri ve yararı olmayan tatlıya (ve "tutkusu"na), ihtiyârımızla[Hayır! diyebilme bilgi ve becerimizle] karşı/uzak durmamızı sağlamak ve sürdürmek durumundayızdır!

Her zaman için anımsanmalı ki...
Yediğimizden "kâr", yemediğimizden yarar elde ederiz! )


- TAVAF ile/ve/<> SEMÂ

( Kâbe'nin etrafında/dışında. İLE/VE/<> Kâbe'nin içinde. )


- TAVLA ile SATRANÇ

( ... İLE Zar yoktur. )

( ... İLE Oynayanda kibir varolabilir. )


- TAVŞAN ADASI ile/ve SEDEF ADASI ile/ve BÜYÜKADA ile/ve HEYBELİADA ile/ve BURGAZADA ile/ve KINALIADA

( Vapur ve motor seferleri, Eminönü, Kabataş, Bakırköy, Kadıköy ve Bostancı'dan yapılmaktadır. )

( Sedef Adası'na belirli saatlerde sadece Bostancı'dan ulaşılmaktadır. Tavşan Adası'na ise yapılmamaktadır. )

( bkz. ADALAR SEFERLERİ )

( "Prens Adaları" ya da "Kızıl Adalar" adlarıyla da bilinirler. )

( Türkiye'nin ilk Sanatoryum'u[Fr. < Lat. Verem hastalarının iyileştirilmesi için kurulmuş hastahane] Heybeliada'da, 1924 yılında kurulmuştur. )

( İmparatorluk ailesi ile devlet ileri gelenlerinin sürgün yerleridir. )

( İmparator II. Justinus, 569 yılında Büyükada'da bir saray ile bir manastır yaptırmıştır. [Bugünkü Maden semtinde] )

( IV. Leon'un annesi Eirene, II. Justinus'un sarayının bulunduğu yere, 775-780 yıllarında kadın manastırı inşa ettirmiştir. [Manastırın duvarları ile bir sarnıcın kalıntısı günümüze ulaşmıştır.] )

( Heybeliada, adını adada işletilen bakır madeninden almıştır. )

( Kınalıada'ya Bizans devrinde iki manastır yaptırılmıştır. )

( 944'te, İmparator Romanos Lekapenos ile 1071'de Malazgirt'te Selçuklular'a yenildikten sonra, Konstantinopolis'e dönüşünde IV. Romanos Diogenes, Kınalıada'ya sürgün edilir. )

( Sedefadası'nda, VIII. yüzyılda bir erkekler manastırı inşa edilmiştir. [Günümüzdeki kalıntılar bu yapıya ait olabilir.] )

( Tarihi kaynaklarda, Tavşan Adası'nda bir manastır varolduğu kaydedilmiştir. )

( NEANDROS ile/ve TEREUINTHA, TEREBINTHOS/TEREBINTHODES/ANTEROVITHOS ile/ve PITYADES MEGALE[Plinius], PRİNKİPİ/PRINKIPO[Bizans Devri'nde] ile/ve HAKLİ (BAKIR), KHALKE, KHALKITIS ile/ve ANTİGONİ/ANTIGONEIA, [Antikçağ yazarları, Erebinthus, Bizanslı yazarlar ise Therebintos ya da Panormos adını vermişlerdir] ile/ve PROTİ/PROTA["Birincisi" anlamına gelir] )

( PRINCESS ISLANDS )

( Heybeliada'da, en önemli Bizans Devri yapısı Panagia Kamariotissa Kilisesi'dir. [XIII. ya da XIV. yüzyılda inşa edilmiş, yonca planlı, son dönemin mimari özelliklerini yansıtan önemli bir örnektir.] )

( )


- TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME


- TAVUK ile SU TAVUĞU/KALİNİS

( ... İLE Su tavuğugillerden, gri, kızıl karışımı tonda, benekli ya da çizgili tüyleri olan bir kuş. )

( ... cum FULICA ATRA )


- TAY/TAYLAK ile SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK/KURRAG[Fars.]

( At yavrusu. [Üç yaşına kadar] İLE Eşek yavrusu. )

( GULİN ile ... )

( MÜHR[çoğ. EMHÂR, MİHÂR] ile KÜRRE )

( KÜRRE ile KÜRRE-İ HAR )

( COLT/FOAL vs. DONKEY-FOAL )

( HIPPOMAN: Yeni doğan tayın alnındaki küçük siyah zar. )


- TAYFA[Ar.] ile SERDÜMEN[Fars. < İt.]

( ... İLE Dümen kullanmakla görevli, bilgili ve deneyimli tayfa. | Savaş gemilerinde, çavuştan daha yüksek bir aşamada bulunan er. )


- TAYIN değil/yerine/= SÜER AZIĞI/ER AZIĞI


- TAYLOR İLE FOURİER İLE LAURENT ile/||/<> SERİ AÇILIMLARI

( Fonksiyon seri temsilleri. )

( Formül: f(x) = Σaₙxⁿ )

( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )


- TAYLOR İLE MACLAURİN İLE LAURENT İLE FOURİER İLE LAPLACE ile/||/<> SERİ AÇILIMLARI

( İşlevlerin farklı seri gösterimleri ve uygulama alanları. )

( Formül: f(x) = Σ f⁽ⁿ⁾(a)/n! (x-a)ⁿ )

( Brook Taylor tarafından 1715 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1685-1731) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Taylor serisi, Taylor teoremi) )


- TAYŞ[Ar.] ile SEFEH[Ar.]


- TAZALLÜM[Ar.] değil/yerine/= SIZLANMA, YAKINMA


- TAZI[Fars.] ile SALUKİ, KOPOY[Macarca], BASERJİ

( Genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir tür köpek. İLE Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür köpek. )

( CANIS FAMILIARIS GRAJUS HIBERNICUS cum ... )


- TAZİP[Ar. TAZİB] değil/yerine/= SIKINTIYA SOKMA, ÜZME


- TAZİZ[Ar.] değil/yerine/= SEVGİ İLE ANMA


- TECÂVÜZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRAŞ


- TECÂVÜZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRI

( Saldırı. | Namusuna saldırma, sarkıntılık. | Başkasının hakkına el uzatma. | Aşma, ötesine geçme. )


- TECELLİ ile SEZGİ

( Dışta. İLE İçte. )


- TECELLİ ile/ve SUDUR


- TECRİT[Ar.]/ABSTRAKSİYON[Fr./İng.] değil/yerine/= SOYUTLAMA


- TEDAVİ" BAKANLIĞI değil/yerine SAĞLIK BAKANLIĞI


- TEDAVİ/TREATMENT[İng.] ile SAĞALTIM/SAĞALTMAK ONULTUM/ONULTMAK


- [ne yazık ki]
"TEDBİR" ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Her konuda tedbirli olabiliriz; ancak, "severken/sevdiğimize karşı tedbirli olmak", gerçek mutluluk için en zararlısıdır. )


- [ne yazık ki]
TEDBİRSİZ TEVEKKÜL ile/ve/||/<> İCRAATSIZ DUA ile/ve/||/<> SÜFLÎ İNZİVÂ


- TE'EKKEDENÎ'Ş-ŞEY'U[Ar.] ile ŞAKKA 'ALEYYE[Ar.]


- TEFRÎK[Ar.] ile ŞA'B[Ar.]


- TEFRİKA[Ar.] değil/yerine/= SÜRMECE | İKİLİK

( Gazete ya da dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi. | Bu biçimde yayımlanan. | İkilik. )


- TEFSİR ile/ve ŞERH

( Âyetler / Kur'an-ı Kerîm, tefsir edilir. İLE/VE Hadis, şerh edilir. )


- TEHÂCÜM[< HÜCÛM] değil/yerine/= SALDIRMA | ÜŞÜŞME, TOPLAŞMA


- [ne yazık ki]
TEHDİT ile ŞANTAJ[Fr. CHANTAGE]

( Gözdağı. İLE Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma ya da açığa çıkarma tehdidiyle korkutma. )


- TEK BAŞINA ile/değil/yerine SADECE


- TEK ÇOCUK ile/<> SON ÇOCUK


- TEK ile/ve/değil SONSUZCA TEK


- TEK ile/ve/değil SONSUZCA TEK


- TEKBENCİLİK = ENEİYE = SOLIPSISM[İng.] = SOLIPSISME[Fr.] = SOLIPSISMUS[Alm.] = SOLUS:YALNIZ, TEK, IPSE:BEN[Lat.]


- TEK-ÇOK PARADOKSU ile/ve SONLU-SONSUZ PARADOKSU


- TEKDÜZE ile/ve/değil SIRADAN


- TEKİL = MÜFRET = SINGULAR[İng., Alm., İsp.] = SINGULIER[Fr.] = SINGULARIS[Lat.]


- TEKNİK OLARAK ile/ve/<> SONUÇTA


- TEKNOLOJİ ve/<> FELSEFE ve/<> İDEOLOJİ ve/<> SANAT

( [Nesneleri ve olanakları] [Daha da] Yararlı kılar. VE/<> Açıklar. VE/<> Değiştirir. VE/<> Yeniden yaratır. )


- TEKRAR ile SIK TEKRAR

( REPETITION vs. FREQUENT REPETITION )


- TEKRAR ile/ve/<> SÜREKLİLİK

( REPETITION vs./and/<> CONTINUITY )


- TEL ile SIRMA

( ... İLE Altın yaldızlı ya da yaldızsız, ince gümüş tel. | Rütbe gösteren şerit. | Sırmadan yapılmış ya da sırma gibi olan. )


- TELÂFFUZ ETMEK değil/yerine/= SESLETİMLEMEK


- TELÂFFUZ[Ar.] değil/yerine/= SÖYLEN(/Y)İŞ


- TELEFON[Fr./İng.] değil/yerine/= SES İLETİR


- TELİF ile/ve ŞERH


- TELKİN değil/yerine/= SÖZGÜ


- TELL :/yerine SÖYLEMEK


- TELLERİ(MİZİ) KARDEŞ EYLEMEK ve/||/<>/> SAZI(MIZI) DÜZENLEMEK


- TELMÎH ile/ve TENÂSÜB ile/ve SEBK-İ HİNDÎ

( ... İLE ... İLE XVII. yüzyılda, Divan şiirinde başlayan, karmaşık mazmunlara, imge oyunlarına, güç anlaşılır, alışılmadık benzetmelere dayanan, süslü bir anlatım biçimi. )


- TEMÂRUZ[Ar. < MARAZ] değil/yerine/= SAYRIMSAMA, KENDİNİ HASTA GİBİ GÖSTERME


- TEMARUZ/SIMULATION, MALINGERING[İng.] değil/yerine/= SAYRIMSAMA


- TEMBEL ile SÜNEPE/SÜMSÜK/MENDEBUR[Fars.]

( ... İLE Kılıksız ve uyuşuk, sümsük. )


- TEMBEL/LİK ile/ve/||/<> SEDANTER[FR. < S&EACUTE;DENTAIRE SÉDENTAİRE]

( ... İLE/VE/||/<> Düzenli fizikî hareketliliğin olmadığı, tembel ve hareketsiz yaşam tarzı süren. )


- TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK


- [ne yazık ki]
TEMBELLİK ile/ve/değil/||/<>/< "SONRA YAPARIM" (ÖLÇÜSÜZLÜĞÜ)


- TEMEL BİLİM = ESAS İLİM = SCIENCE FONDAMENTALE[Fr.] = GRUNDWISSENSCHAFT[Alm.]


- TEMEL BÜYÜKLÜKLER:
KÜTLE ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> SICAKLIK ile/ve/||/<> AKIM ile/ve/||/<>
MOL ile/ve/||/<> UZUNLUK ile/ve/||/<> ZAMAN


- TEMEL KABULLER/AKSİYOMLAR:
VAR OLUŞ ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> DEĞİŞMEZLİK/BENZERLİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> PAYLAŞILABİLİRLİK/ANLATILABİLİRLİK


- TEMEL ile/ve/<>/> SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Hiçbir nesne/kavram/olgu, taşıdığı/yansıttığı ada/olguya, kendine daha uygun bir ad/tanım bulunmasını olanaksızlaştıracak derecede bağlı değildir. )

( Süreci kavramadan, sonuçlar konuşulamaz!
Süreç düşünülmeden ve konuşulmadan, "sonuç"/lar konuşulamaz! )

( Sefer. İLE/VE/<>/> "Zafer". )

( Yargılama. İLE/VE/<>/> Yürütüm[infaz]. )

( Âlim ve âriflerin takibi, tutumu, ilgilendiği, odaklandığı, öncellediği. İLE/VE/<>/> Câhillerin, gençlerin, çocukların, toplumların, "güçlüler"in, yetersizlerin, eziklerin, kibirlilerin, kendini ya da başkalarını küçümseyenlerin, keyifçilerin, hazcıların, çıkarcıların, "avcı"ların, kozcuların, kumarbazların "tavrı", aradıkları, "öncelledikleri", saplandıkları, müşterisi ve bağımlısı oldukları. )

( Zihinleri/akılları devrede olanlar/tutanların ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Duyguları ağır basanların duyarsızlığı/kayıtsızlığı. )

( Gerçekliklerle yüzleşebilenlerin ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Beklenti(sin)de olanların uğraştığı/didiştiği. )


- TEMENNÎ[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]


- TEMİN ETMEK değil/yerine/= SAĞLAMAK


- TEMİN/TEDARİK[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAMA/ELDE ETME

( Araştırıp bulma, sağlama, elde etme. | Hazırlık. )


- TEMİZ değil/yerine/= SİLİĞ


- TEMİZLEME ile SOYUTLAMA


- TEMİZLEMEK ile/ve/değil/||/<>/< SİLMEK