S ve Ş ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 12.947 başlık/FaRk ile birlikte,
12.947 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(47/53)
- SÜLEYMANİYE CAMİSİ ile/ve SELİMİYE CAMİSİ
( İstanbul. İLE/VE Edirne. )
( Teknik eser.[Hendesetü'l-İslâm]. İLE/VE Sosyal eser.[Camiatü'l-İslâm]. )
( Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1550-1557 yılları arasında inşa edilmiştir. İLE/VE Selimiye Camii, yanlış bilindiği üzere Yavuz Sultan Selim[I. Selim] zamanında değil; onun torunu olan Sultan II. Selim zamanında ve Süleymaniye'den sonra; 1568-1575 yılları arasında inşa edilmiştir. )
( Kubbe çapı Ø26.50 metredir. İLE/VE Kubbe çapı Ø31.30 metredir. )
( Kubbe içinden 4 fil ayak üzerine oturur. İLE/VE Kubbe çevresinden 8 fil ayak üzerine oturur. )
( Süleymaniye'deki "teknik merkez" Selimiye'de yoktur. Süleymaniye'de uygulanan iki teknik merkez; taç kapı ve şadırvan Selimiye'de tekrar etmemiştir. )
( Başkent Külliyesi'dir. İLE/VE Serhad Külliyesi'dir. )
( Süleymaniye Camii'nde, 470 kubbe bulunmaktadır. )
( Çekmece Köprüsü, tek, imzasının bulunduğu yapıtıdır. )
( Kalfalık-Ustalık yapıtı diye ayırmamak ve iki yapıtın da ayrı boyutlarda hakkını teslim etmek gerekir. )
( Son derece teknik ve gelişmiş is odası bulunur. İLE/VE Çift pencereli sistem uygulanmıştır. )
- SÜLEYMANİYE (TEKİYYE) CAMİSİ ile SÜLEYMANİYE CAMİSİ
( Şam'da. [1554-59] İLE İstanbul'da. [1550-1557] )
- SÜLEYMANİYE'DE:
İS ODASI ya da SÜS ODASI
- SÜLF[Lat.] ile SÜLFAMİT[Fr.] ile SÜLFAT[Fr.]
( Kükürt. İLE Mikroplara karşı etkili olan azotlu ve kükürtlü organik bileşimlerin ortak adı. İLE Sülfürik asidin tuzu ya da esteri. )
( ... avec SULFAMIDE avec SULFATE )
- SÜLFAT ile KOKİMBİT[İng. < COQUIMBITE]
( ... İLE Hidratlı doğal demir sülfat. )
- SÜLFAT ile MASKANYİN[Fr.]
( ... İLE Doğal amonyum sülfat. )
- SÜLFAT ile MECİDİT[Fr.]
( ... İLE Uranyum ve kalsiyumun, hidratlı doğal sülfatı. )
- SÜLFAT ile SULFATA
( ... İLE Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu. )
- SÜLFAT ile SÜLFATLAMA ile SÜLFATLANMA ile SÜLFATLAŞMA
- SÜLFAT ile SÜLFİT
( SO4²? iyonu içeren bileşikler. İLE SO³²? iyonu içeren bileşikler. )
- SÜLFATLAMA ile SÜLFATLANMA ile SÜLFATLAŞMA
( Mantar hastalıklarına karşı bitkilere bakır sülfat, demir sülfat püskürtme ya da bitkileri bu maddelere bulama işlemi. İLE Bir akümülatörün levhaları üzerinde kurşun sülfat tabakasının oluşması. İLE Doğal maden sülfürlerinin, hava ve su etkisiyle yavaş yavaş sülfat durumuna dönüşmesi. )
- SÜLFİT ile SÜLFİTLEME
- SÜLFİTLEME
( Şarapçılıkta, üzüm, elma ya da armut şırasını kükürtdioksitle temizleme yöntemi. )
- SÜLFÜR ile KANTONİT
( ... İLE Doğal bakır sülfürü. )
- SÜLFÜR ile PİRİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE Pırıltılı kristallerden oluşan, doğal demir sülfürü[FeS2] ya da doğal bakır sültürü.[CuS2] )
- SÜLFÜR ile ZİNCİFRE[Ar.]/SÜLÜĞEN
( ... İLE Kırmızı renkli, doğal cıva sülfür. | Kırmızı kurşun oksit. )
- SÜLFÜRİK ile/||/<> ASİT
( Sülfürik asit üretimi )
( Razi tarafından 880 yılında keşfedildi/formüle edildi. (854-925) (Ülke: Rey) (Alan: kimya) (Önemli katkıları: Alkol damıtması, sülfürik asit, tıp ve kimya) )
- SÜLFÜRİK ile SÜLFÜRİK ASİT
- SÜLFÜRİK[Fr.] ile SÜLFÜRİMETRE[Fr. < Yun.]
( Sülfürle ilgili. İLE Bir maddedeki kükürt oranını tespit etmek için kullanılan alet. )
- SÜLFÜRLEMEK ile SÜLFÜR
- MÜREKKEB ile SÜLH MÜREKKEB
( ... İLE Kırmızı mürekkeb. )
- SULH[Ar.] değil/yerine/= BARIŞ
( Barış, barışma, barışıklık. | Rahatlık. | Uyuşma, uzlaşma. )
- SULH ile/ve/<> İSLÂM
( Barış. [Ötekindeki kaynakla buluşma.] İLE/VE/<> Barış. [Kendinde/ki, kaynakla buluşma.] )
- SULH ve/<> SALÂH
( Barış. VE/<> Kurtarıcı eylem. )
- SULH +/= SALÂH +/= SÂLİH
- SULH ve/||/<> SÜKÛN
- SULH ile SULHÇU/LUK
- SULHPERVER/SULHÇU[Ar., Fars.] değil/yerine/= BARIŞSEVER/BARIŞÇIL
- SÜLİNE[Yun.] değil/yerine/= DENİZÇAKISI
( Dar ve uzun kavkılı bir deniz yumuşakçası. )
- SULKUS/SULCUS[İng.] değil/yerine/= OLUK
- SULTA[Ar.]/OTORİTE/AUTORITE[Fr.]/AUTHORITY[İng.] ile BASKI | YETKE
( Baskı. | Yetke. [Fr. AUTORITE] )
- SULTA ile SULTAN/LIK ile SULTAN BÖREĞİ ile SULTAN EFENDİ ile SULTAN KETHÜDASI
- SULTAN ABDÜLMECİD ile HALİFE ABDÜLMECİD
( 1839-1861 ile 1922-1924 )
- SULTAN AHMED
- SULTAN MAHMUT II BENDİ ÇEŞMESİ :
( Bahçeköy'de Belgrad Ormanları içindeki Sultan Mahmut Bendi yanında olup çok güzel bir duvar çeşmesi örneğidir. İkinci Sultan Mahmut Bendi 1839 yılında inşâ edildiğine göre, çeşmenin de bu yıllarda yapıldığı kabul edilebilir. )
- SULTAN SUYU MESİRESİ :
( PTT Mahallesi sınırları içinde, Bahçeköy Caddesi üzerinde ve tarihte Büyükdere Çayırı/mesiresi olarak bilinen büyük çayırlık alan üzerindedir. Çok ağaçlık bir bölgede olup, memba kaynak suyu vardır. Mesire içinde Gazino, çay bahçesi, çocuk parkı gibi çeşitli etkinliklerin yapılabileceği mekânlar mevcuttur. Tarihi çok eskilere dayanan bir dinlence yeridir. )
- SULTAN SUYU :
( Bahçeköy Caddesi üzerinde ve Sultan Suyu mesiresi içindedir. Suyun sertlik dereci 4'dür. )
- SULTAN TÜRBELERİ:
BURSA'DA ile/ve ŞAM'DA ile/ve İSTANBUL'DA
( 6 ile/ve 1 ile/ve 29 )
- SULTÂN ile ...
( SULTAN, HÜKÜMDAR | HÜKÜMDAR AİLESİNDEN OLAN (ANNE, KIZ KARDEŞ, KIZ ÇOCUK GİBİ) KADINLARDAN HER BİRİ | BÂZI BEKTÂŞÎ BÜYÜKLERİNE VERİLEN AD )
- SULTAN ile/ve/||/<>/> HALİFE
( Güçlü olabilir/olmayabilir. İLE/VE/||/<>/> Zayıf olabilir/olmayabilir. )
- SULTAN ile İDDİASI OLAN SULTAN
( ... İLE Astronomiye önem veren, rasathane kurduran. )
- SULTAN ile/ve/||/<>/> MAJESTE[Fr. < Lat.] ile/ve/||/<>/> EKSELANS[Fr./İng. < EXCELLENCE]
( "Yönetici, güç/iktidar sahibi". [Tarihte pek çok farklı anlamda kullanılmış olan, genelde bağımsızlığını duyuran İslâm hükümdarları tarafından kullanılmıştır. İslâm devletlerinde, hükümdara verilen unvan. “Padişah, hakan, han, hükümdar” anlamlarındadır. Sultan sözcüğü, müslüman hükümdarlarının özellikle sünnî inancına ait bir unvandır. Daha sonraları, hakimiyet, delil ve burhan anlamına da geçmiştir.][Sultan unvanını ilk kez II. yüzyılın ilk yıllarında, Gazne'de hükümdar bulunan Mahmud İbn-il Emir Sebük tekin kullanmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Hükümdarlara ya da devlet başkanlarına verilen unvan. İLE/VE/||/<>/> Bakan ve elçiden başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref ünvanı. )
- SULTÂN[Ar.] ile/ve/||/<> MELİK[Ar.]
( Yönetimi/hükmü/sultayı elinde tutan. İLE/VE/||/<> Araziyi elinde tutan, toprak/ülke sahibi. )
- SULTAN ile/ve/||/<> NAİP
( ... İLE/VE/||/<> Tahtta, sultan olmadığı zaman ya da sultanın çocukluğu sırasında devleti yöneten. )
- SULTAN[Ar.] ile SULTAN ile "SULTAN"
( Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah. | Sultanların erkek ve kız çocukları ile anne ve eşlerine verilen unvan. İLE Bektaşi azizi. İLE Belirli bir alanda en üst düzeyde olanlar için kullanılan bir söz. )
- SULTAN değil/yerine/= YETKEMEN
- SULTANGAZİ ile SULTANBEYLİ
- SULTANİ ile SULTANİ TEMBEL/LİK
- SULTANIN:
GEREKLİLİĞİ ile/ve/||/<> ÜSTÜNLÜĞÜ ile/ve/||/<> TEKLİĞİ ile/ve/||/<> KUTSALLIĞI
- SULTANÎ (YAPRAK/PUL) MERCİMEK[Fars.] ile YEŞİL(SIRA) MERCİMEK[Fars.] ile (KABUKLU) KIRMIZI MERCİMEK[Fars.] ile KIRMIZI İÇ MERCİMEK[Fars.] ile YEŞİLİMSİ/SARI İÇ MERCİMEK[Fars.]
( YASMIK )
( Kabuk renkleri, yeşil ya da sarımsı yeşildir. Pembemsi-sarı yeşil, grimsi-sarı yeşil, sarımsı-yeşil üzerinde koyu yeşil benekli olanları da vardır. Kotiledon renkleri, yeşilimsi sarı, taneleri yassı, yuvarlak ve çapı, 6 mm.'den büyüktür. İLE Genellikle yeşil ya da sarımsı olmakla birlikte sarımsı-pembe yeşil, grimsi-yeşil olanları da vardır. Taneler, yanlardan basık, yuvarlak ve tane çapı, 3 mm.'den büyüktür. İLE Kabuk rengi, genellikle grimsi-kırmızı olmakla birlikte, sarımsı pembe üzerine koyu mavi ya da grimsi üzerine koyu mavi ya da siyah benekli ve sarımsı yeşil renkli olanları da vardır. Kotiledon rengi, turuncu kırmızıdır. Tanelerin yanları basık, yuvarlak ve tane çapları, 3 mm.'den büyüktür. İLE Kotiledon renkleri, turuncu kırmızıdır. Kotiledonların iç yüzeyleri yuvarlaktır. İLE Kotiledon renkleri, yeşilimsi sarıdır. Kotiledonların iç yüzeyi düz, dış yüzeyi yuvarlaktır.[Türkiye'de, Kışlık Pul 11, Kışlık Yeşil 21, Kışlık Yeşil 31, Fırat 87, Sazak 91, Kışlık Yerli Kırmızı, Emre 20, Kayı 91, Erzurum 89, Malazgirt 89, Seyran 96, Ali Dayı, Meyveci 2000 adlarında tohumluk üretimi yapılan çeşitleri bulunmaktadır.] )
( ADES[çoğ. A'DÂS], BÎKA )
( ÂŞ-I HALÎL[bitkibilimde]: Mercimek. )
( LENS CULINARIS )
- SULTANLARIN BİLDİĞİ DİL SAYISI:
8 || 7 || 6 || 5
( Fatih Sultan Mehmet || Kanunî Sultan Süleyman || Yavuz Sultan Selim || I. Murad, II. Bayezid, II. Selim, IIII. Mustafa, III. Selim, I. Abdülaziz, II. Abdülhamid )
- SULTAN'LARIN:
SAĞINA ile/ve SOLUNA ile/ve KARŞISINA (OTURANLAR)
( KÂTİP [Söylediklerini hemen, doğru ve net bir biçimde kayda geçmesi için.]
ile/ve
MUHAFIZ [Kalbini koruması için.]
ile/ve
ULEMÂ [Derin bilgi ve irfanlarından yararlanabilmek ve ayna olabilmeleri için.] )
- SULTANLARIN/PADİŞAHLARIN SIFATLARI ile ...
( * Yönetilenlerin hakkını gözetir, onlardan hak talep etmez; bu fazilettir(fadl) ve en yüksek(ulyâ) derecedir.
( * Ya da haklarını gözetir ve karşılığında hak talep eder, bu adâlettir(adl) ve orta(vustâ) derecedir.
( * Ya da hak talep eder haklarını gözetmez; bu da aşağı(süflî) derecedir. )
- SULU ÇÖZELTİ ile TANITLI/SABİT ÇÖZELTİ
( Çözücüsü su olan çözelti. İLE Çözeltide tanıtlı evrenin/fazın bulunduğu çözelti. )
- SULU YEMEK ile SULULAŞMAK ile SULU/LUK ile SULUK ile SULU GÖZ ile SULU KAR ile SULU BOYA ile SULU GÖZLÜ/LÜK ile SULU TARIM ile SULU SEPKEN ile SULU ZİRAAT ile SULU ZIRTLAK ile SULUK ZİNCİRİ
- SULUBOYA ile YAĞLIBOYA
- SÜLÜĞEN
( Erimiş kurşunun, bir hava akımında yükseltgenmesiyle üretilen, çok yoğun ve zehirli, pas önleyici astar boyaların hazırlanmasında kullanılan kırmızı boya. )
- SÜLÛK DERECELERİ
( * MECZÛB-I GAYRI SÂLİK
* MECZÛB-I SÂLİK
* SÂLİK-İ GAYR-I MECZUP
* SÂLİK-İ MECZUP )
- SÜLÛK[< SİLK] ile ...
( BİR YOLA GİRME | ÖZEL BİR SINIFA, BİR GRUBA KATILMA | TARÎKATE İNTİSAB )
- SÜLÛK ile HİCAB
( ... İLE Sülûka engel olan her nesne.
* Kişilerin,
* Dünyanın,
* Nefsin perde olması. )
- SÜLÜK ile SÜLÜK
( Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, gövdesinde yirmi iki sindirim kesesi olduğundan, bir kerede, ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan. İLE Asma bıyığı.[Asma dallarının çevresine tutunmasına yarayan yeşil uzantılar.] )
( SÜLÜKLER: Halkalılar takımından, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, uzun ve yassı gövdeleri, otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli; kan emen türlerinde, tükürük bezlerinin bir salgısı, kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı. )
( HIRUDO MEDICINALIS cum ... )
- SU'LÛK[Ar. çoğ. SAÂLİK] ile SÜLÛK[Ar. < SİLK]
( Yoksul/fakir. | Serseri. | Dilenci. İLE Bir yola girme, bir yol tutma. | Özel bir sınıfa/öbeğe katılma. | Bir tarikata intisâb etme. )
- SÜLÜK ile SÜLÜKÇÜ/LÜK ile SÜLÜKLER
- SULULUK ile "SULULUK"
( Sulu olma durumu. İLE Yersiz şakalar yapma ya da kadınlara tatsız iltifatlarda bulunma durumu. )
- SÜLÜN, MEHMET (RUMELİKAVAK, 1949) :
( Rumelikavaklı, profesyonel futbolcu ve antrenör. Futbola Büyükdere'de başladı. Askerlik görevini yaparken Balıkesir Karagücünde oynadı. Transfeir olduğu İstanbulspor'da 1971'den 1985 yılına kadar 14 yıl oynadı, 13 yıl süre ile takım kaptanlığı görevini yaptı, Katıldığı kursları tamamlayarak A lisansını alarak antenöjrlüğe başladı. İstanbulspor profesyonel takımını bir süre çalıştırdı, bilahare altyapıda görev aldı ve uzun yıllardan beri altyapıda görev yapmaktadır. )
- SÜLÜN, YASİN (İST. 1977) :
( Rumelikavaklıdır. Beşiktaş Alt yapısından yetişti ve profesyonel takım kadrosuna yükseldi. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra Diyarbakırspor, Bursaspor, Altay, Kasımpaşa, Adana Demirspor ve Sarıyer'de oynadı. Sarıyer forması altında 6 lig ve 7 özel maç olmak üzere 13 maçta forma giydi, takım kaptanı olarak sahaya çıktı. Bbeşiktaş da oynarken 10 kez U - 21 milli takım formasını giydi. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör kurslarını tamamlayarak Beşiktaş altyapısında görev aldı, pek çok genç futbolcunun yetişmesine katkı verdi. Zaman zamanda Beşiktaş Profesyonel takımı teknik heyetinde bulundu. )
- SÜLÜN ile ALTIN SÜLÜN
- SÜLÜN ile/ve RALİC
( ... İLE/VE Borneo dağlarında yaşar. )
- SÜLÜN ile TEPELİ TAVUK/HOATZİN["watsin" olarak okunur]
( Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun bir kuş. İLE Kursağı(ön mide), midesinden 50 kat büyüktür. [Toplam gövde ağırlıklarının 1/3'ünü oluşturur.][Bir öğünü sindirmeleri 2 gün sürer.][Ağaçlara tırmanırlar.][Güney Amerika'da yaşarlar.] )
( ... İLE Kursağı, uçma kaslarını çalıştırmak için gereksinim duyduğu alanı kısıtladığından dolayı kötü uçuculardır. )
( ... İLE Dengelerini sağlamak için kursağının alt tarafında kayışımsı bir çıkıntı bulunur. [Bir dal üzerine tünediğinde buna yaslanır.] )
( ... İLE En ağır hareket eden kuş türüdür. )
( ... İLE "Pis kokulu kuş" olarak da bilinirler. [Yağ asitlerinin kursakta mayalanmasına bağlı olarak.] )
( ... İLE Hiç durmadan homurdanır, hırıltılar çıkarır ve ıslık çalarlar. )
( OPISTHOCOMIFORMES )
( [Astek dilinde] ... ile UAZIN [Sülün demektir] )
( ... ile
)
( ... İLE Yavrularının, kuşların atası olarak kabul edilen Archaeopteryx fosiliyle paylaştığı ortak bir özelliği vardır. [Kanadın ilk iki "parmağı" iki pençe biçiminde biçimlenir.] )
( TEDRUC ile ... )
( BÛR/TEZERV ile ... )
( ... vs. HOATZIN )
( PHASIANUS COLCHICUS cum OPISTHOCOMUS HOAZIN )
- SÜLÜN ile TRAGOPAN SÜLÜNÜ
(
)
( Anavatanları kuzeydoğu Hindistan, Burma, kuzey Vietnam ve orta Çin'e kadar geniş yayılım alanı gösterir. )
- SÜLÜN ile TURAÇ/DÜRRÂC/ÇİL KUŞU
( Sülün, tavuksular takımında bulunan büyük bir kuş grubundaki kuşlara verilen genel addır. 11 cinsi ve 35 türü bulunan sülünlerin erilleri ve dişileri birbirine benzemez. Eril sülünlerin daha parlak renkli tüyleri ve uzun kuyrukları vardır. İLE Sülüngillerden, uzunluğu 34 santimetre olan, soyu azalmış bir tür kuş. )
(
)
( TEDRUC ile DÜRRÂC/E )
( MÜRG-İ ZERRÎN, HURÛS-İ SAHRÂİ ile ... )
( PHEASANT vs. ... )
( ... cum TETRAO FRANCOLINUS / FRANCOLINUS FRANCOLINUS )
- SÜLÜS ile/ve/||/<> SÜLÜS ASIR/YÜZYIL
( Üçte bir. İLE/VE/||/<> Yüzyılın üçte biri olan 33 yıl. )
- SÜLÜS[Ar.] ile SÜLÜS[Ar.] ile SÜLÜS[Ar.]
( Üçte bir. İLE Arap abecesiyle yazılan bir tür süslü yazı. İLE Erlere, yolculuklarda indirim sağlayan belge. )
- SÜM[Fars.] ile ...
( Dört ayaklı hayvanların tırnağı. )
- ŞU'M[Ar.] ile ŞU'M[Ar.] ile ŞÛM[Ar.]
( Uğursuzluk, şeâmet. İLE Şom. İLE Uğursuz, şom. )
- SÛM[Ar. < SAHNE] ile SUMM[Ar. < ASAMM]
( Sarmısak. İLE Sağırlar. )
- SUMAK'TA:
TÜRK ile/ve İRAN ile/ve RUS
- SUMALOG ile ...
( Bir çeşit Özbek yemeği. )
- ŞÜMÂR[Fars.] ile -ŞÜMÂR[Fars.]
( Hesap, sayı. İLE "sayan, sayıcı" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[HATVE-ŞÜMÂR: Adım sayıcı.] )
- SUMASYON/SUMMATION[İng.] değil/yerine/= EKLENME
- SÜMBÜL EFENDİ CAMİİ ve/< KIZLAR MANASTIRI
- SÜMBÜL EFENDİ ve MUSA MUSLİHİDDİN(MERKEZ) EFENDİ
( Musa Muslihiddîn Efendi. İLE/VE Mustafa Muslihiddîn Efendi. )
- SÜMBÜL[Azr.] = BAŞAK[Tr.]
- SÜMBÜL ile MOR SÜMBÜL
- SÜMBÜL ile MUĞLA SÜMBÜLÜ
( ... İLE Muğla'nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı'nda yeşermektedir. )
(
)
- SÜMBÜL ile/||/<> SU SÜMBÜLÜ
- SÜMBÜL ile SÜMBÜLİ
- SÜMBÜL/SÜNBÜL[Fars.] ile YABANSÜMBÜLÜ/KEDİNANESİ
( Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 santimetre yüksekliğinde, çiçekleri keskin kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi. İLE Ballıbabagillerden, kırlarda yetişen, kedilerin kokusundan çok hoşlandığı bir bitki. )
( HYACINTHUS ORIENTALIS cum NEPETA CATARIA )
- SÜMBÜL/SÜNBÜL[Fars.] ile SÜMBÜLTEBER[Fars.]
( Zambakgillerden, güzel kokulu, beyaz renkli bir çiçek. İLE Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 santimetre yüksekliğinde, çiçekleri keskin kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi. )
( HYACINTHUS ORIENTALIS cum POLIANTHES )
- SÜMELA MANASTIRI ile/ve/<> VAZELON MANASTIRI
( İkisi de Trabzon'dadır. )
- SÜMER ile SÜMERCE
- SÜMKÜRMEK ile SÜMKÜRTMEK
- SUMM/ASAMM ile/||/>< MUNTAK
( Asal sayı. | İki tam sayının oranı ile ifade edilemeyen sayı. İLE/||/>< Asal olmayan sayı. | İki tam sayının oranı ile ifade edilebilen sayı. )
- SÜMME (SÜMME HÂŞÂ) ile ...
( SONRA | TEKRAR TEKRAR )
- SUMMER PALAS OTELİ :
( Tarabya'da deniz sahilinde inşâ edilen Boğaziçi'nin en iyi otellerinden biriydi. 19. yy. da yapılan otel Alman Büyükelçiliğinin yazlık binalarının yanındaki koruluğun içindeydi. 1915'teki Tarabya yangınında yandı, 1950 yılında da kalıntıları ortadan kaldırıldı. )
- SUMMER :/yerine YAZ (MEVSİM)
- SUMMIT vs. TIP
- SUMMIT ile ZENITH
( Yeryüzünde. İLE Uzayda, astronomide. )
- SUMMIT :/yerine ZİRVE
- SUMRU ile AK KANATLI SUMRU ile KARA GAGALI SUMRU
- SÜMSÜK ile KAP(CAPE) SÜMSÜĞÜ
( ... İLE 90 km. hızla, 8 m. derinliğe dalış yaparak avlanabilirler. )
( ... İLE Yumurtadan çıktıktan çok kısa sürede yetişkin boyuta gelirler fakat yeterince büyüyene ve uçana kadar anne-babalarına bağımlılardır. )
- SÜMSÜK ile MAVİ AYAKLI SÜMSÜK
- SUMSUK ile SÜMSÜK ile SÜMSÜK
( Yumruk. | Yumrukla vurma. İLE Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık. İLE Sümsükgillerden, sivri gagalı, kısa bacaklı deniz kuşu. )
( SÜMSÜKGİLLER: Leyleksiler takımının, kanatları, kuyrukları çok uzun deniz kuşları sınıfı. )
( ... cum ... cum SULABASSANA )
- SUMSUKLAMAK ile SUMSUK
- SÜMSÜKLEŞMEK ile SÜMSÜK/LÜK
- SÜMÜK[Azr.] = KEMİK[Tr.]
( SÜMÜK = BONE )
- SÜMÜK ile SOĞUK AKINTISI
( MUHÂT ile ... )
( MUCUS vs. CURRENT IN COLD )
- SÜMÜK ile/ve SÜMÜK DOKU/MUKOZA[Lat.]
( Sümük doku hücrelerinin ve üzerinde bulunan bezlerin, doku yüzünde, nemli, akıcı, kaygan bir tabaka oluşturan salgısı. İLE/VE Üzerinde çok sayıda ince memecik ve salgı bezi delikleri bulunan, iç örgenleri kaplayan koruyucu doku. )
( HİNİK: Sümüklü. )
- SÜMÜK ile SÜMÜKLÜ ile SÜMÜKSEL ile SÜMÜK DOKU ile SÜMÜKLÜ BÖCEK
- SÜMÜKLÜBÖCEK ile/ve DENİZ SÖMÜKLÜBÖCEĞİ
( Zehirsizlerdir. İLE/VE Zehirlilerdir. )
- SÜMÜKLÜBÖCEK ile KABUKLU SÜMÜKLÜBÖCEK
( BÜZZÂKA ile HALEZÔN )
- SÜMÜKLÜBÖCEK ile MUZ SÜMÜKLÜBÖCEĞİ
- SÜMÜKLÜBÖCEK ile SALYANGOZ[Yun.]
( Karındanbacaklılardan, akciğerli, otçul ve kabuksuz yer yumuşakçası. İLE Yumuşakçalardan, bahçelerde yaşayan, sarmal kabuklu, küçük hayvan. )
( ... ile BEZZÂKA )
( SLUG vs. SNAIL )
( LIMAX cum HELIX )
( ... ile KOHLİL )
- SÜMÜKLÜBÖCEK ile SOLUCAN
( BÜZZÂKA, HALEZUUN ile HURTUUN )
( SLUG vs. EARTHWORM )
( LIMAX cum LUMBRICUS TERRESTRIS )
- SÜMÜKSÜ ile SÜMÜKSÜ ZAR
- ŞUMUL ile TAZAMMUN
( Kaplam. İLE İçlem. )
- ŞÜMULLENDİRMEK ile ŞÜMUL ile ŞÜMULLÜ/LÜK
- SUN :/yerine GÜNEŞ
- SUNA YAKIN değil SUNAY AKIN
- SUNABİLMEK ile SUNA ile SUNAK ile SUNA BOYLU
- ŞUNA-BUNA
- SUNAK
( Tapınaklarda, üzerinde günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa. )
- SUNAY AKIN ve/||/<> OYUNCAK MÜZESİ
( Sunay Akın VE/||/<> Oyuncak Müzesi )
- SÜNBÜK[Ar. | çoğ. SENÂBİK] ile ...
( Toynak, at, eşek gibi tek tırnaklı hayvanların tırnağı. )
- SÜNBÜL ile ...
( SÜMBÜL | GÜZELLERİN SAÇI )
- SÜNBÜL ile ÂLE[Fars.]/HİNT SÜNBÜLÜ
( ... İLE İlâç için kullanılan bir çiçek. )
- SÜNDÜRMEK ile SÜNDÜRÜLMEK ile SÜNDÜREBİLMEK
- SÜNDÜRMEK ile/değil/yerine/>< SÜRDÜRMEK
( Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir durumun, bir şeyin sürmesini, olmasını sağlamak: )
- SÜNE
( Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek. )
( EURIGASTER INTEGRICEPS )
- SÜNE ile ...
( Ekinlere zarar veren bir böcek. )
- SÜNE ile YEŞİLBAŞ
( Bir tür yaban ördeği. İLE Eril yaban ördeği. )
- SÜNEPE ile DALKAVUK/YALAKA
( BASBASA: Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması. | Dalkavukların hali. )
- SÜNEPE/LİK ile/değil/yerine ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- SUNG SOYU ile ...
( Çin'de (960-1279) yılları arasında egemen olan hükümdarlar soyu. Özellikle edebiyatın çok geliştiği bu dönemde ünlü Zen Ustaları yetişmiştir. )
- SÜNGER ile/değil/yerine KABAK LİFİ
- SÜNGER ile SÜNGERLER
( ... İLE Gövdeleri, içten dar ve uzun kanalcıklardan oluşan, dıştan bu kanalcıklara açılan deliklerle kaplı, çoğu, kayalara tutunmuş olarak öbek olarak yaşayan hayvanlar takımı. )
( SÜNMEK: Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. )
- SÜNGER ile/ve/değil/||/<> VATKA
- SÜNGER/KÖPÜK/PLASTİK ile/ve/değil/yerine/||/> D30
- SÜNGERLEŞMEK ile SÜNGER ile SÜNGERCİ/LİK ile SÜNGERLİ ile SÜNGERLER ile SÜNGERSİZ ile SÜNGER DOKU ile SÜNGER TAŞI ile SÜNGER AVCISI ile SÜNGER AVCILIĞI
- SUNGU ile SUNGUR ile SUNGURLU
- SÜNGÜLEMEK ile SÜNGÜLENMEK ile SÜNGÜLEŞMEK ile SÜNGÜ ile SÜNGÜLÜ ile SÜNGÜSÜZ
- SUNİ/LİK ile SUNİ KALP ile SUNİ PEYK ile SUNİ İPEK ile SUNİ GÜBRE ile SUNİ TAHTA ile SUNİ ÇAYIR ile SUNİ BÖBREK ile SUNİ SOLUNUM ile SUNİ TENEFFÜS
- SÛNÎ değil SUN'Î
- SUNİ[Ar.] değil/yerine/= YAPAY
- SUN'İ/SENTETİK değil/yerine/= YAPAY/YAPMACIK, BİREŞİMLİ
- ŞUNLAR-BUNLAR
- SUNMEK ile/||/<> SÜNMEK
( Sunmak, salmak, uzamak. İLE/||/<> Eğmek. | Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. | Sarkmak. )
- SÜNNET -=
( Çocuklara uygulanan "Sünnet"in çeşitli tarihsel ve kültürel nedenleri olmakla birlikte uygulamanın kendi adı yoktur ya da kullanılan bu terim, uygulamanın adı değildir.
[ İyi ahlâk, doğallık. | Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve onayladıkları. ] )
- SÜNNET ile/ve/=/değil/yerine ÂDÂB
- NAMAZ'DA:
SÜNNET ile/ve FARZ
( Camide ya da bir topluluk arasında yanyana kılınan farzların sonrasında kılınacak olan sünnetlerde dağılınır. Bunun anlamlarından ve amaçlarından biri de, birlik ve bütünlükten, biraradalıktan oluşacak ve açığa çıkacak olan bereketin(/enerjinin/titreşimlerin) her noktaya yayılması ve yayılmış olan bereketten/titreşimlerden yararlanabilmektir. )
- SÜNNET ile/ve MUHABBETE BİNAEN YAPILAN SÜNNET
- SÜNNET[Ar.] ile NÂFİLE[Ar.]
- SÜNNET-İ HÜDÂ ile/ve SÜNNET-İ ÂDET
- SÜNNETLEMEK ile SÜNNET/LİK ile SÜNNETLİ/LİK ile SÜNNETÇİ/LİK ile SÜNNETSİZ/LİK ile SÜNNET EHLİ ile SÜNNET DÜĞÜNÜ ile SÜNNET ÇOCUĞU
- SUNNÎ değil SÜNNÎ
- SÜNNÎ ile SUN(N)Î
( Mezhep. İLE Yapay. )
- SÜNNÎLİK ile/> CAFERÎLİK
- SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP
( )
- SUNTER, MUHTEŞEM (İST. 1928 - 1985) :
( Sarıyer Orta Okulunu ve Kabataş Erkek lisesini bitirdi. Memuriyet hayatını Sümerbank'ta devam ettirdi ve buradan emekli oldu. Edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi ve şiirleri Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Kaynak ve Yenilik dergilerinde yayımlandı. Gerilere Bakmak (1980), Sen ile Sen (1981), Polonya'dan Kadınlar (1983) ve Omcalar (1985) adlı yayımlanmış şiir kitapları var. YASKO kurucularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- SUNTURLU KÜFÜR ile SİNKAF'LI KÜFÜR
( Çok kötü, berbat, ağza alınmaz küfür. İLE S.k/me sözcüğünün geçtiği küfürlerin, "S" ve "K" harflerinin Arapça okunuşuyla ifade edilmesi. )
( SUNTURLU: Yaman, adamakıllı, dehşetli. | Gösterişli, görkemli. )
- SUNTURLU ile SUNTURLU KÜFÜR
- SUNTURLU = YAMAN/ADAMAKILLI | GÖSTERİŞLİ/GÖRKEMLİ
- ŞUNU ...:
"KONUŞACAĞIM" değil ANLATACAĞIM
- ŞUNU ...:
SÖYLER ile/ve/değil/||/<>/< SÖYLEMİŞ OLUR
- SUNUCU değil/yerine/= SUNUCU
- SUNUCU ile TEMSİLCİ
- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE
- SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT] ile SÜNÛH[Ar. çoğ. SÜNÛHÂT]
( Sağlam ve emin olma. | İyi bilme. | Diş yuvaları/çukurları. İLE Akla/hatıra gelme, içe doğma. | Çıkma, zuhûr etme. )
- SUNULMAK ile SUNULABİLMEK ile SUNU ile SUNUM ile SUNUŞ ile SUNUCU/LUK
- SUNUM ile/ve DEĞER
- ŞUNUN DA İÇİNDE DAHİL OLDUĞU değil/yerine ŞUNUN DA İÇİNDE BULUNDUĞU
- SUNUŞ ile/ve ANLATMAK
( PRESENTATION vs./and TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE )
- SUNYA, SUNYATA[Sansk.](K'UNG[Çince]) ile ...
( Boşluk, Mahayana Budizmi'nde ikici karşıtlar düzlemi aşıldıktan sonra ortaya çıkan evrenin gerçek böylesiliği. )
- SUNYATA( ile/ve SU)'DA:
BOŞ ile/ve DOLU
( Olumsuz. İLE/VE Olumlu. )
- SUOMİ ile ...
( Finlandiya'nın Fince adı. )
- SUPAP/SİBOP değil/yerine/= KAPAÇ
- SUPAP/SUBAP[Fr.] ile SUPAP/SUBAP[Fr.]
( Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, sibop. İLE Bir devreye yerleştirildiğinde belirli koşullar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece, dalgalı akımları doğrultmaya yarayan düzenek. )
( SOUPAPE )
- SUPER AMOLED ile SUPER LCD
( Porselen yapmakta kullanılan bir tür ak ve gevrek kil, kaolin. )
- SÜPER EGO/SUPER EGO[İng.] değil/yerine/= ÜST BENLİK
- SÜPER EGO ile/değil ÜST BEN
- SUPER EXCHANGE ile/||/<> DİRECT EXCHANGE
( Super köprü ligand üzerinden, direct metal-metal. )
( Formül: M-L-M İLE M-M )
- SÜPER İLETKEN ile/<> YALITKAN
( Elektrik direnci sıfır olan nesneler. İLE/<> Elektrik akımını iletmeyen nesneler. )
- SUPER :/yerine HARİKA, SÜPER
- SÜPER ile SÜPER LİSE ile SÜPER BENZİN ile SÜPER ÇİMENTO
- SÜPERASİT ile/>< SÜPERBAZ
( Asidik gücü çok yüksek asit. İLE/>< Bazik gücü çok yüksek baz. )
- SUPERCONDUCTİVİTY ile/||/<> SUPERFLUİDİTY
( Superconductivity sıfır elektrik direnciyken İLE superfluidity sıfır viskozite akışkanlıktır )
( Formül: Cooper pairs )
- SÜPERENFEKSİYON/SUPERINFECTION[İng.] değil/yerine/= EKLENİK BULAŞ
- SUPERFICIAL (/EFFECT) vs. DEEP (/EFFECT)
- SÜPERFİSYEL/SUPERFICIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL, SIĞ
- SÜPERİLETKEN İLE SÜPERAKIŞKAN İLE BEC ile/||/<> KUANTUM FAZLAR
( Makroskopik kuantum fenomenler. )
( Formül: Tc(YBCO) = 93K )
- SÜPERİLETKEN ile/||/<> MÜKEMMEL İLETKEN
( Süperiletken R=0 ve Meissner etkisi, mükemmel sadece R=0. )
( Formül: Cooper çiftleri İLE serbest e )
- SÜPERİLETKEN ile/||/<> NORMAL İLETKEN
( Süperiletken sıfır direnç, normal iletken sonlu direnç )
( Formül: R = 0 (T < Tc) İLE R > 0 (normal) )
- SÜPERİLETKENLİK ile/||/<> SÜPERAKIŞKANLIK (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Süperiletkenlik sıfır direnç, süperakışkanlık sıfır viskozitedir )
( Formül: R=0 İLE η=0 )
- SUPERIOR vs. BEYOND
- SÜPERIOR[İng.] değil/yerine/= ÜST, YUKARI
- SÜPERKAPASİTÖR ile/||/<> BATARYA
( Süperkapasitör hızlı şarj fiziksel İLE batarya yüksek enerji kimyasal. )
( Formül: EDLC İLE Li-ion )
- SÜPERKRİTİK AKIŞKAN ile PLAZMA
( Hem sıvı, hem de gaz özellikleri gösteren nesne. İLE Yüksek enerjili iyonize gaz. )
- SÜPERKRİTİK AKİŞKAN ile/||/<> PLAZMA
( )
( Langmuir tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1957) (Ülke: ABD) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Plazma terimi, yüzey kimyası) (Nobel: 1932) )
- SÜPERKRİTİK AKIŞKAN ile SIVI
( Kritik sıcaklık ve basınç üzerinde bulunan nesne durumu. İLE Belirli bir oylumu ve biçimi olan nesne durumu. )
- SÜPERMARKET ile SÜPERMARKETÇİ/LİK
- SÜPERNOVA GÖZLEMİ (ÇİN) ile/||/<> MODERN SÜPERNOVA KURAMSİ
( Çin astronomları 1054te süpernova gözlemledi (Yengeç Bulutsusu) İLE modern kuram 20. yüzyılda gelişti. )
( Song Hanedanlığı Astronomları tarafından 1054 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- SÜPERNOVA TİP IA ile/||/<> SÜPERNOVA TİP II
( Tip Ia beyaz cüce patlaması standart mum, Tip II masif yıldız çökmesi. )
( Formül: Termonükleer İLE çekirdek çökmesi )
- SÜPERPARAMANYETİK ile/||/<> FERROMANYETİK NP
( Süper <20nm tek domain, ferro çok domain kalıcı. )
( Formül: Blok sıcaklığı )
- SÜPERPOZİSYON İLE DOLANIKLIK İLE TÜNELLEME ile/||/<> KUANTUM FENOMENLER
( Klasik fizikte olmayan kuantum etkileri. )
( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ )
- SÜPERPOZİSYON/SUPERPOSITION[İng.] değil/yerine/= BİNİŞİM
- SÜPERPOZİSYON ile/||/<> KARIŞIK DURUM
( Süperpozisyon saf durum İLE karışık durum istatistiksel karışımdır )
( Formül: |ψ⟩ = α|0⟩ + β|1⟩ İLE ρ = Σpi|ψi⟩⟨ψi| )
- SUPERVİSED İLE UNSUPERVİSED İLE REİNFORCEMENT ile/||/<> ML PARADİGMALARI
( Üç temel makine öğrenmesi yaklaşımı. )
( Formül: L = Σ(y - ŷ)² )
- SUPERVİSED LEARNİNG ile/||/<> UNSUPERVİSED LEARNİNG
( Supervised etiketli veri, unsupervised etiketsiz. )
( Formül: Labeled İLE unlabeled data )
- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR"[İng. < SUPERVISOR] değil/yerine/= GÖZETMEN
- SÜPERVİZÖR değil/yerine/= ÜST DENETÇİ
- ŞÜPHE ETMEK değil/yerine/= KUŞKU DUYMAK/KUŞKULANMAK
- ŞÜPHE ile KÖTÜ/LÜK
- ŞÜPHE[Ar.] ile KUŞKU
- ŞÜPHE/ŞÜBHE[Ar.] değil/yerine/= KUŞKU
- ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB
( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )
- ŞÜPHE[Ar. < TEŞBİH] ile/ve/||/<> ŞAİBE[Ar. < ŞEVB | çoğ. ŞEVÂİB]
( Kuşku. İLE Leke, kusur, ayıp; noksan, nakîsa. | Art düşünce. | Hile. | Kir, leke | Kötü eser, iz. )
- ŞÜPHE ile ŞÜPHECİ ile ŞÜPHELİ ile ŞÜPHESİZ
( DOUBT vs. DOUBTER vs. DOUBTFUL vs. DOUBTLESS )
( شک ile ترديد داشتن ile ترديد کردن ile شک داشتن ile ترديد ile ريب ile شايبه ile شک کردن ile شبهه ile ديرباور ile دوبشک ile مشکوک ile بدون شک ile بي ترديد )
( SHK ile TARDYD DASHTAN ile TARDYD KARDAN ile SHK DASHTAN ile TARDYD ile ريب ile شايبه ile SHK KARDAN ile SHABEHEH ile ديرباور ile دوبشک ile MOSHKOK ile BEDON SHK ile BEY TARDYD )
- ŞÜPHE ve/< TASAVVUR
( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )
( Kuşku söz konusu olduğunda sanığın lehine kullanılır. )
- ŞÜPHE ve/< TASAVVUR
( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )
- ŞÜPHE ile/ve/değil/yerine TERK
- ŞÜPHELENDİRMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine KARIŞMAMAK
- ŞÜPHELENMEK ile ŞÜPHELENDİRMEK ile ŞÜPHELENEBİLMEK ile ŞÜPHE ile ŞÜPHECİ/LİK ile ŞÜPHELİ ile ŞÜPHESİZ/LİK
- ŞÜPHELİ ile KAÇAMAK İFADE ETMEK ile KAÇAMAKLIK
( EQUIVOCAL vs. EQUIVOCATE vs. EQUIVOCATION )
( داراي ابهام ile دوپهلو ile دوحرفه ile سهل انگاشتن ile ابهام بکار بردن ile توريه )
( DARAY ABEHAM ile DOPEILO ile دوحرفه ile SONPAL ENGASHTAN ile ABEHAM BEKAR BARDAN ile توريه )
- ŞÜPHELİ ile SANIK
- ŞÜPHELİNİN:
TAHLİYE TALEBİ ile/ve/değil/||/<>/< SERBEST BIRAKILMA TALEBİ
( Mahkeme aşamasında.[Koğuşturmanın mahkemece kabulünden sonra.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Soruşturma aşamasında. )
- SUPHİ PAŞA KONAĞI ile SUPHİ PAŞA YALISI
( Fatih'te, Saraçhane'de, Horhor yokuşundadır. İLE Beylerbeyi'ndedir. )
( 1854'te, Maarif Nâzırı Abdüllâtif Suphi Paşa tarafından. [Şu anda Rektörlük binası olarak kullanılmaktadır.] İLE Maarif Nâzırı Abdüllâtif Suphi Paşa tarafından. [Kıbrıs'lılar Yalısı olarak da bilinir.] )
- SUPIN/SUPINE[İng.] değil/yerine/= SIRT ÜSTÜ
- SUPINASYON/SUPINATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNME
- SUPLEMAN[Fr.] değil/yerine/= EK
( Ek olarak yayımlanan yapıt. )
- SUPORTİF DOKU/SUPPORTIVE TISSUE[İng.] değil/yerine/= DESTEK DOKU
- supozituvar/supp./suppos.[Lat. < SUPPOSITORIUM] değil/yerine/= FİTİL,
- SUPPLY :/yerine TEDARİK ETMEK
- SUPPORT yerine DESTEK
- SUPPORT :/yerine DESTEKLEMEK
- SUPPORT vs./and BACKGROUND
- SUPPORT vs./and ENCOURAGEMENT
- SUPPORTER :/yerine DESTEKÇİ
- SUPPOSE :/yerine VARSAYMAK
- SUPPOSED :/yerine SÖZDE, VARSAYILAN
- SUPRAMOLECULAR CATALYSİS ile/||/<> MOLECULAR CATALYSİS
( Supramolecular catalysis zayıf etkileşimlerle katalitik sistem oluştururken İLE molecular catalysis kovalent bağlı katalizör kullanır )
( Formül: Host-guest catalysis )
- SUPRAMOLECULAR KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI
( Supramolecular kimya zayıf etkileşimlerle büyük yapılar oluştururken İLE koordinasyon kimyası güçlü kovalent bağlar kurar )
( Formül: K_association )
- SUPRAMOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI
( Moleküller arası zayıf etkileşimleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal atomları ve ligandlar arasındaki koordinasyon bağlarını inceleyen bilim dalı. )
- SUPREME :/yerine EN YÜKSEK
- SÜPRESAN/SUPPRESSANT, SUPPRESSIVE[İng.] değil/yerine/= BASKILAYICI
- SÜPRESYON/SUPPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASKILAMA
- SÜPRİZ değil SÜRPRİZ
- SÜPRÜNTÜ/LÜK ile SÜPRÜNTÜCÜ
- SÜPÜRGE ÇALISI/FUNDA = SÜPÜRGE OTU
( Fundagillerden, çiçekleri pembe, küçük bir çana benzeyen, işlenmemiş topraklar üzerinde yetişen; kökünden, ağızlık; dallarından, kaba süpürge yapılan, çalı görünüşünde bir bitki. )
- SÜPÜRGE/LİK ile SÜPÜRGECİ/LİK ile SÜPÜRGELİ ile SÜPÜRGESİZ ile SÜPÜRGE OTU ile SÜPÜRGE DARISI ile SÜPÜRGE ÇALISI
- SÜPÜRGELİK ile SÜPÜRGELİK
( Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb. İLE Yapıların içinde, duvarların, döşemeyle birleştiği yerde, tabandan 10-15 santimetre yüksek, dışarıya çıkıntılı ağaç, mermer ya da mozaik kuşak. )
(1996'dan beri)