Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(103/181)


- KUŞYEMİ ile KUŞ YEMİ

( Buğdaygillerden, durgun sularda yetişen bir bitki. | Bu bitkinin taneleri. İLE Kuşlara verilen yem, buğday, arpa, darı. )

( PHALARIS CANARIENSIS cum ... )


- KÜT ile KÜT ile KÜT

( Kısa ve kalınca. | Keskin olmayan. İLE Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses. İLE Smaç. )


- KUT ve/||/<> KUTSAL/KUTSÎ[Ar.]

( Yaşamak için yenilen şey. | Yiyecek. | Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç. | Mutluluk. | İlâhî bir kaynaktan gelen rahmet, bereket. )


- KUTB ile/ve KUTB-U ÂLEM


- KUTB-I İRŞÂD ile/ve/<> KUTB-I MEDÂR

( Manevi alanda/kilerin. İLE/VE/<> Dünyada/kilerin. [İkisinin de tâbi oldukları imama GAVS denilir.] )


- KUTB-ÜL İRŞÂD ile KUTB-ÜL TASARRUF

( KUTB: Aramayı kesen. )


- KÜTİKÜL[Fr. < CUTICULE] ile KÜTİN

( Yaprakların iki yüzünde bulunan ve suyu sızdırmamasıla bitkinin kurumasına engel olan ince zar. | Kabukluların ve böceklerin örteneğinin koruyucu, kitinli katmanı. İLE Bitkilerin kütiküllerini oluşturan, geçirgen olmayan, bal mumu yapısında nesne. )


- KUTLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> ANMA


- KUTLAMA ile/ve KUTSAMA


- KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ

( )

( )

( Nesneler arasındaki kütlesel çekim gücü, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak değişir. )

( )


- KÜTLE SPEKTROMETRİSİ ile/||/<> ATOMİK ABSORPSİYON

( MS molekül kütlesi, AA element analizidir )

( Formül: m/z İLE element )


- KÜTLE ile/ve/||/<> AĞIRLIK

( Bir nesnenin miktarı.[Kavram] İLE/VE/||/<> Bir nesnenin yerçekimi gücü ile çekilmesi. )

( )

( 1 gram [g] = 0.001 kilogram [kg]

1 milligram [mg] = 1.0E-6 kilogram [kg]

1 ton (metric) [t] = 1000 kilogram [kg]

1 pound [lbs] = 0.45359237 kilogram [kg]

1 ounce [oz] = 0.0283495231 kilogram [kg]

1 carat [car, ct] = 0.0002 kilogram [kg]

1 ton (short) [ton (US)] = 907.18474 kilogram [kg]

1 ton (long) [ton (UK)] = 1016.0469088 kilogram [kg]

1 Atomic mass unit [u] = 1.6605402E-27 kilogram [kg]

1 exagram [Eg] = 1.0E+15 kilogram [kg]

1 petagram [Pg] = 1000000000000 kilogram [kg]

1 teragram [Tg] = 1000000000 kilogram [kg]

1 gigagram [Gg] = 1000000 kilogram [kg]

1 megagram [Mg] = 1000 kilogram [kg]

1 hectogram [hg] = 0.1 kilogram [kg]

1 dekagram [dag] = 0.01 kilogram [kg]

1 decigram [dg] = 0.0001 kilogram [kg]

1 centigram [cg] = 1.0E-5 kilogram [kg]

1 microgram [µg] = 1.0E-9 kilogram [kg]

1 nanogram [ng] = 1.0E-12 kilogram [kg]

1 picogram [pg] = 1.0E-15 kilogram [kg]

1 femtogram [fg] = 1.0E-18 kilogram [kg]

1 attogram [ag] = 1.0E-21 kilogram [kg]

1 dalton = 1.6605300000013E-27 kilogram [kg]

1 kilogram-force square second/meter = 9.80665 kilogram [kg]

1 kilopound [kip] = 453.59237 kilogram [kg]

1 kip = 453.59237 kilogram [kg]

1 slug = 14.5939029372 kilogram [kg]

1 pound-force square second/foot = 14.5939029372 kilogram [kg]

1 pound (troy or apothecary) = 0.3732417216 kilogram [kg]

1 poundal [pdl] = 0.0140867196 kilogram [kg]

1 ton (assay) (US) [AT (US)] = 0.02916667 kilogram [kg]

1 ton (assay) (UK) [AT (UK)] = 0.0326666667 kilogram [kg]

1 kiloton (metric) [kt] = 1000000 kilogram [kg]

1 quintal (metric) [cwt] = 100 kilogram [kg]

1 hundredweight (US) = 45.359237 kilogram [kg]

1 hundredweight (UK) = 50.80234544 kilogram [kg]

1 quarter (US) [qr (US)] = 11.33980925 kilogram [kg]

1 quarter (UK) [qr (UK)] = 12.70058636 kilogram [kg]

1 stone (US) = 5.669904625 kilogram [kg]

1 stone (UK) = 6.35029318 kilogram [kg]

1 tonne [t] = 1000 kilogram [kg]

1 pennyweight [pwt] = 0.0015551738 kilogram [kg]

1 scruple (apothecary) [s.ap] = 0.0012959782 kilogram [kg]

1 grain [gr] = 6.47989E-5 kilogram [kg]

1 gamma = 1.0E-9 kilogram [kg]

1 talent (Biblical Hebrew) = 34.2 kilogram [kg]

1 mina (Biblical Hebrew) = 0.57 kilogram [kg]

1 shekel (Biblical Hebrew) = 0.0114 kilogram [kg]

1 bekan (Biblical Hebrew) = 0.0057 kilogram [kg]

1 gerah (Biblical Hebrew) = 0.00057 kilogram [kg]

1 talent (Biblical Greek) = 20.4 kilogram [kg]

1 mina (Biblical Greek) = 0.34 kilogram [kg]

1 tetradrachma (Biblical Greek) = 0.0136 kilogram [kg]

1 didrachma (Biblical Greek) = 0.0068 kilogram [kg]

1 drachma (Biblical Greek) = 0.0034 kilogram [kg]

1 denarius (Biblical Roman) = 0.00385 kilogram [kg]

1 assarion (Biblical Roman) = 0.000240625 kilogram [kg]

1 quadrans (Biblical Roman) = 6.01563E-5 kilogram [kg]

1 lepton (Biblical Roman) = 3.00781E-5 kilogram [kg]

1 Planck mass = 2.17671E-8 kilogram [kg]

1 Electron mass (rest) = 9.1093897E-31 kilogram [kg]

1 Muon mass = 1.8835327E-28 kilogram [kg]

1 Proton mass = 1.6726231E-27 kilogram [kg]

1 Neutron mass = 1.6749286E-27 kilogram [kg]

1 Deuteron mass = 3.343586E-27 kilogram [kg]

1 Earth's mass = 5.9760000000002E+24 kilogram [kg]

1 Sun's mass = 2.0E+30 kilogram [kg] )

( MASS vs./and/||/<> WEIGHT )


- KÜTLE ve/||/<> ERİM/ETKİ ALANI


- KÜTLE ile SPIN


- KÜTLE ile/ve/||/<> UZAY-ZAMAN ile/ve/||/<> EĞİM


- KUTLU, İRFAN (...) :

( Sarıyer PTT Müdürü olarak mesleğinden emekli oldu. Müthiş bir Mustafa Kemal (Atatürk) hayranı idi. Bir erkek çocuğu olunca ismini Mustafa Kemal koydurmak üzere Nüfus Müdürlüğüne gitmiş ama görevli bu ismi verebilmek için Ankara'dan izin almak gerekir demiş. Bunun üzerine Ankara'ya giden İrfan Bey, durumu görüştüğü Mustafa Kemal'e anlatmış, Mustafa Kemal Atatürk "Bir şartla izin veririm. Çocuk benim gibi subay olacak" der. İrfan Bey çocuğunun ismini Mustafa Kemal koyar ve askeri okula gönderir. Subay olan ve pilot olarak Türk silahlı kuvvetlerinde görev yapan genç Mustafa Kemal 25 Ağustos 1953 yılında üsteğmen rütbesinde iken Adapazarı Arifiye bölgesinde düşen uçağın pilotu olarak şehit olur. )


- KUTR ve KADR

( Boy. VE Çap. )


- KUTSAL/MUKADDES[Ar.] ile/ve/değil İDUK/MÜBÂREK

( Kutsallık, her şeye verilmez. )


- KUTSAL NESNELERİ TUTMADA:
ELLE ile/ve/değil/yerine KUMAŞLA


- KUTSAL OLMAZ/DEĞİLDİR!:
DİN ve DİYÂR ve DEM


- KUTSAL ile/ve/<>/değil DEĞERLİ


- KUTSAL ile KUTSAL OLMAYAN

( Ölümsüz. İLE Ölümlü. )


- KUTSAL = KUTSİ, MUKADDES = SAINT, HOLY[İng.] = SAINT[Fr.] = HEILIG[Alm.] = SANCTUS[Lat.] = SANTO/TA[İsp.]


- KUTSAL ile/ve/<> MUKADDES

( Kişi, inanırsa. İLE/VE/<> Kişiler/toplum, kişiye inanırsa. )


- KUTSAL ile/ve/değil/||/<>/< UZLAŞIMSAL


- KUTSALLAŞTIRMA ile KUTSAMA

( SANCTIFICATION vs. BLESSING )


- KUTSALLAŞTIRMA ile/ve/<> VAAZ (ETME)


- KUTSALLIĞIN AŞKINLIĞI ile/ve KUTSALLIĞIN İÇKİNLİĞİ

( KUTSALLIK: İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )

( TRANSCENDENCE OF THE HOLINESS vs./and IMMANENCE OF THE HOLINESS )


- KUTSALLIK ile ...

( İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )


- KUTSAL/LIK ile/ve/değil/=/< BÜTÜNSEL/LİK / BÜTÜNLÜKLÜ


- KUTSALLIK ile/ve/değil DUYGU YÜKLÜLÜK


- KUTSAL/LIK ile/ve/||/<> GİZLİ/LİK


- KUTSAMA ile/değil/yerine ANMA/ANLAMA


- KUTSAMA ile TANRISALLAŞTIRMA


- KUTSAMAK ile/ve/||/<> BERAHA[İbr. BEREKET)]

( ... İLE/VE/||/<> Bereket, kutsama, dua. [ברך (B-R-K): Bereket vermek, kutsamak, eğilmek/diz çökmek.] | Tanrı’ya şükran ya da övgü bildirisi. | Günlük dindar yaşamda yiyecekten içeceğe, özel durumlara kadar söylenen kutsama duaları. )


- KUTSAMAK ve/<> TEMİZLEMEK


- KUTU[Yun.] ile KOLİ[Fr. < COLIS]

( İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap. | Bu kabın alabildiği miktarda olan. | Elektrik ya da telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap. | Birinde, bir yerde, bir şeyde iyi ya da kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz. İLE Posta paketi. | İçinde türlü nesne bulunan çeşitli büyüklükte paket. )


- KUTU ile/ve/değil/||/<> KUKU


- KUTÛ'[Ar.] ile KUTU

( Kuşların göç etmesi. )


- KUTB[çoğ. AKTÂB | KUTÛB] ile ...

( BİR GRUBUN, BİR KAVMİN BAŞI, BİR TARÎK'İN ULU'SU, [GAVS'DEN SONRA GELİR] | KUTUPLARIN KUTBU, DEVRİN KUTBU | ALLAH'IN, O KİŞİYE, TASARRUF KUDRETİ VERMİŞ OLDUĞU VELÎ )


- KUTUB ile/ve/< EBRÂR[Ar. < BERR]

( ... İLE/VE Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar. | Kutub'dan sonra veliler arasında 300 ahyâr, 40 abdal, 7 ebrâr, 4 nakîb vardır. )

( Bu dönen dünyanın üzerinde dönmeden durmak. )


- KUTUCUOĞLU, HAKAN (İZMİR, 1961) :

( Altay'dan önce kiralandı sonrada transfer edildi ve üç sezon (1984 - 1987) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 92 lig, 10 kupa ve 6 turnuva maçı olmak üzere 108 resmi ve 14 özel maçla birlikte toplam olarak 122 kez Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 2 gol attı. 7 kez A Milli, 1 kez Ümit Milli ve 4 kez Amatör Milli olmak üzere toplam olarak 12 kez milli takım forması giydi. Karşıyaka Spor Kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Katıldığı kursları bitirerek antrenör ve teknik direktör lisansı aldı. )


- KÜTÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< FİDE/FİDAN

( Büyük ve "güçlü". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

( Cansızdır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>


- KÜTÜK ile (")KÜTÜK(")

( Kalın ağaç gövdesi. | Kesilmiş ağaç gövdesi. | Kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü. | Asma fidanı. | Kütük demir. İLE Resmî kayıt defteri. | Nüfus kütüğü. | Birarada işlenen ve birbiriyle ilgili olan kayıtların tümü. | Görgüsüz, kaba kişi. )


- KUTUP TİLKİSİ ile KUTUP AYISI


- KUTUP YILDIZI ile/ve "KUYRUKLU YILDIZ"

( DEMİRKAZIK ile/ve KOMET )

( POLARIS vs./and COMET )


- KUTUP ile/ve/değil EŞİK


- KUTUP ile KUTUP ENGEL

( ... İLE Bir pilde elektromotor kuvveti düşüren polarma olayına karşı gelmek ve elektrik akımının durmasını önlemek için kullanılan kimyasal nesnelerden her biri. )


- KUTUP değil/yerine/= UC


- KUTUP değil/yerine/= UCAY


- KÜTÜPHANE ile/ve/değil/||/<> EŞEKLİ KÜTÜPHANE

( Mustafa Güzelgöz - Videoyu izlemek için burayı tıklayınız... )


- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME


- KUTUPLAŞMA değil/yerine KUCAKLAŞMA


- KUTUPLAŞMAK ile/değil/yerine/>< ORTAKLAŞMAK


- KUTUPLU/POLAR BAĞ ile/>< KUTUPSUZ/APOLAR BAĞ

( Elektronların eşit olmayan biçimde paylaşıldığı kovalent bağ. İLE/>< Elektronların eşit biçimde paylaşıldığı kovalent bağ. )


- KUTUPSUZ/LUK ile TEK KUTUPLU/LUK


- KUTUR[Ar.]/DİYAGONAL[Fr./İng. < DIAGONAL/E] değil/yerine/= KÖŞEGEN

( Bir çokgende ardışık olmayan ya da çok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi. )


- KÜTÜR KÜTÜR (YEMEK)


- KUVÂ[çoğ. KUVVET]:
KUVÂ-YI TABİİYE ile/ve KUVÂ-YI HAYVÂNİYE ile/ve KUVÂ-YI NEFSÂNİYE


- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ

( )

( )

( )


- KUVANTUM MEKANİĞİ ile/ve/||/<> KUVANTUM TÜNELLEME


- KUVANTUM MEKANİĞİ/NDE:
[NESNE + ...] ÖLÇÜM ile/ve/||/<> SIRALI ÖLÇÜMLER ile/ve/||/<> BAĞLAMSALLIK


- KUVANTUM ve/||/<> FEYNMAN PATH İNTEGRALİ

( h = 6.626070040 x 10-³4 J s

h > 0 olduğunda: Klasik mekanik, yeniden kurulur.

^x = 0 ise ^p > ~ olur. Konumu biliyor isek momentumu ya da başka bir tanım ile hızı, sonsuz olur.[<> Işık hızının "saltık/mutlak"lığı ve bu sonuç ilişkisi] )


- KUVANTUM ile "KELEBEK ETKİSİ"


- KUVANTUM ile/ve/||/<>/> SİCİM KURAMLARI


- KUVANTUMDA:
JOHN STEWART BELL ve/||/<> BELL EŞİTSİZLİKLERİ


- KUVANTUM'DA:
PARİS "ÇEVRESİ"/YORUMU ile/ve/>< KOPENHAG "ÇEVRESİ"/YORUMU


- KUVARS[Alm. < QUARZ] ile YILDIZTAŞI

( ... İLE İçinde, ışık altında parlayan mika tanecikleri bulunan, sarı esmer renkte bir kuvars türü. )


- KÜVEZ/KÜWEZ ile KUVÖZ/KÜVÖZ[FR. < COUVEUSE]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Mağrur, kibirli kişi. İLE Erken doğan ya da zayıf doğmuş bebeklerin belirli bir döneme kadar içine yerleştirildiği araç. )


- KÜVLÜK/KÜWLÜK ile KÜVRÜG/KÜWRÜG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kilden yapılmış ufak misketler.[Kurumadan önce ya da kuruduktan sonra yuvarlanarak oynanır.] İLE Kös. )


- KUVÖZ[Fr. < COUVEUSE] değil/yerine/= YAŞANAK


- KÜVÜK/KÜWÜK ile KÜVÜK[Oğuz]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Eril [hayvan]. İLE Saman. )


- KUVVE ile/ve/||/<> FİİL


- KUVVE-İ ÂKILE ile KUVVE-İ ÂMİLE


- KUVVE-İ GAZABİYYE ile/ve KUVVE-İ ŞEHVİYE


- KUVVE-İ HÂFIZA ile/ve/<> KUVVE-İ ZÂKİRE


- KUVVET/KUDRET ile/ve İSTÎDÂD

( İki uca da açık olan. İLE/VE Birinde kararlılık. )


- GÜÇ/KUVVET ile DİRÂYET[İNCELİK, FARKINDALIK, YETENEK]


- KUVVET ile/ve/<> GRAMKUVVET/GRAMAĞIRLIK

( ... İLE/VE/<> Bir gram kütleye, 45° enlemindeki deniz yüzeyinde, Yer'in uyguladığı kuvvet. )


- KUVVET ile GÜÇ


- KUVVET ile/ve KUDRET


- KUVVETLE MUHTEMEL değil/yerine/= YÜKSEK OLASILIKLA


- KUVVETLER AYRILIĞI ve/> AŞILMIŞ BİRLİK


- KUVVETLER AYRILIĞI değil/yerine KUVVETLER AYRILIĞI VE BİRLİĞİ


- KUVVETLER AYRILIĞI ile/ve/<>/|| KUVVETLER BİRLİĞİ


- KUVVETLİ ASİT ile/||/<> ZAYIF ASİT

( Kuvvetli tam iyonlaşır, zayıf kısmen iyonlaşır )

( Formül: HCl İLE CH₃COOH )

( John Dalton tarafından 1803 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1766-1844) (Ülke: İngiltere) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Dalton atom teorisi, Dalton yasası) )


- KÜYE ile GÜVE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Güve.[Keçe ya da keçeye benzeyen şeyleri yiyen böcek.] İLE ... )


- KUYRUĞU DİK TUTMAK" ile/değil "OMURGALI" DURMAK/DAVRANMAK


- KUYRUK KEMİĞİ ile KUYRUK SOKUMU

( Omurganın alt ucunda bulunan, kuyruk sokumu kemiği ile eklemlenen, önden arkaya doğru yassı, üçgen biçiminde kemik. İLE/VE/||/<> İnsanda omurganın alt ucunun bitim yeri. )


- KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK


- KUYRUK UCU BEYAZ ÇAKAL ile/||/<> ALTIN RENGİ ÇAKAL ile/||/<> MAVİ TÜYLÜ ÇAKAL ile/||/<> KARA SIRTLI ÇAKAL ile/||/<> ÇİZGİLİ ÇAKAL

( Orta Afrika'da yaşar. İLE/||/<> Kuzey Afrika'da, Hindistan'da ve çeşitli kıtalarda görülürler. İLE/||/<> Afrika'da yaşar. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Herbiri kendine ait 30 km.lik bir bölgede avlanırlar. )

( Görme ve işitme kapasiteleri çok yüksek olduğundan avın kokusunu 1 km. öteden alabilirler. )

( Yılda 500-1500 kadar kemirgen avlarlar. )

( Avlanmanın yanısıra çöplerden de yararlanırlar. )

( Genellikle aile olarak yaşar ve avlanırlar. )

( Avlarının %35'i leştir. )

( 6 yıldan uzun yaşayanı pek yoktur. )

( Haklarında çok fazla efsane yazılmıştır. )

( ... cum CANIS AUREUS cum ... cum CANIS MESOMELAS cum CANIS ADUSTUS )


- KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU


- KUYRUKLU YILDIZLAR ile/ve/||/<> NÖTRON YILDIZLARI ile/ve/||/<> MAVİ SÜPER DEV YILDIZLARI


- KUYTU ile KUYTULUK

( Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha yer. | Uğrak olmayan, içerlek, sapa yer. | Güneş ışığı ya da rüzgâr almayan yer. İLE Kuytu olma durumu. | Kuytu, sessiz yer. )


- KUYU SOKAK :

( Büyükdere mahallesi sokaklarından biridir. Sokak üzerinde birkaç kuyu bulunduğu gibi evlerin bahçelerinde de kuyu bulunduğu için sokağa "Kuyu Sokak" ismi verilmiştir. )


- KUYU ile GAYYA[Ar.]

( ... İLE Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun ya da derenin adı. )


- KUYU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İP

( Derin olan, kuyu değil kısa olan, iptir. )


- KUYU ile/değil KÖR KUYU

( ... İLE/DEĞİL Suyu kurumuş, su çıkmayan, susuz kuyu. )


- KUYULU PARKI :

( Poligon Mahallesindedir. 320,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 80,00 m²'lik yeşil alanı, 75,00 m²'lik çocuk oyun alanı, 60,00 m²'lik de spor alanı bulunmaktadır. )


- KUYUMCU ile SARRÂF

( ... İLE Mesleği, kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kişi. )

( ZERGER ile ... )

( JEWELLER vs. GOLD DEALER )


- KUYUNUN:
DERİN OLMASI ile/ve/değil/||/<>/< DOLU OLMASI


- KUYUNUN DERİNLİĞİ değil İPİN KISALIĞI


- KÜZEÇ ile/||/<>/> KÜZEÇLİK ile/||/<>/> KÜZEÇLİG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Testi, ibrik. İLE/VE/||/<>/> Çömlek yapılacak kil.[KÜZEÇLİK TİTİG] İLE/VE/||/<>/> Bu kile sahip olan kişi. )


- KUZEN ile KUZUM


- KUZEY-GÜNEY ile ALT-ÜST

( Yön. İLE Konum. )


- KUZEY KUTBU ile/ve GÜNEY KUTBU

( Düzlük değildir. Tepeler ve engebeler bulunur. İLE/VE Düzlüktür. )

( Antarktika'da kaydedilmiş en soğuk derece -89,2°C'dir. )

( Güneş sistemindeki en düşük sıcaklık Neptün'ün uydularından Triton'un yüzeyinde -235°C'dir. [Voyager II, 1989] )


- KUZEY YEMEN('LİLER) ile/ve/<> GÜNEY YEMEN('LİLER)

( [1990 öncesinde] İslâm'a sıkı sıkıya bağlıydı. İLE/VE/<> İlk ve belki de son Marksist bir Arap ülkesiydi. )

( Kuzey ve Güney Yemen'in sınırında bulunan bölgenin adı Dala'dır. )


- KUZEY YERUCU/ARKTİK[Yun./İng.] ile GÜNEY YERUCU/ANTARTİKA

( Kuzey. İLE Güney. )

( ... İLE Hava, -93 °C'ye kadar düşebilir. )

( ARCTIC vs. ANTARCTICA
North. VS. South. )


- KUZEY ile/ve GÜNEY/KÜNEY

( Ekvatorun üstü. İLE/VE Ekvatorun altı. )

( ŞİMAL ile/ve CENUP )

( NORTH vs./and SOUTH )


- KUZGUN ile GÖKKUZGUN

( ... İLE Gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgungiller ailesinden, başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş. )

( ... cum CORACIAS GARRULUS )


- KUZGUNCUK ile Kuzguncuk

( Hapishane kapılarındaki demir kafesli pencere. İLE Üsküdar'da bir semt. )


- KUZİN[Fr. < COUSINE] değil/yerine/= KIZ YEĞEN


- KUZU DİŞİ = SÜT DİŞİ

( İlk çıkan, geçici dişler. | İleri yaşlarda çıkan diş. )


- KUZU KESTANESİ/LİDYA ELMASI ile AT KESTANESİ ile HİNT KESTANESİ

( TOPUR: Kestanenin dikenli dış kabuğu. )

( "Lidya Elması" olarak Lidya Uygarlığı'ndan öğrendiğimiz kestane, doyurucu olduğundan, Batı Anadolu'da koloniler kuran eski Yunanlıların en önemli yiyeceklerindendi. Yunanistan'ın kireçli toprağını sevmeyen Lidya Elması, uzun uğraşlardan sonra Teselya Yarımadası'ndaki Kastania bölgesinde yetiştirilebildi ve Avrupa'ya açıldı. Romalılar, aldığı yerin adını verip Kastania demiş ve Anadolu'daki Roma yönetiminde adı bu biçimde yerleşmiştir. İLE XVI. yüzyıldan beri hasta atların sağaltımında kullanıldığından bu adı almıştır. İLE ... )

( ... ile BİRNÎS ile ... )

( ... cum AESCULUS HIPPOCASTANUM cum ... )


- KUZU KUZU ile/ve SS / S.KE S.KE


- KÜZÜK ile KÜZÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir dokuma tezgâhında üst çözgülerin alt çözgülerden ayrılmasını sağlayan düğümlenmiş iplikler. İLE Süslü bir kumaş ya da benzerlerini dokuyan kişi. )


- KUZUKULAĞI = EKŞİKULAK

( Karabuğdaygillerden, nemli yerlerde yetişen, yaprakları salata olarak kullanılan, çiçekleri iki evcikli ve kırmızımtırak bir bitki. )

( RUMEX ACETOSA )


- KVAA/WIRELESS BODY AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ GÖVDE ALAN AĞLARI


- KVKK/PERSONAL DATA PROTECTION LAW[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU


- KVKK ile/ve/||/<> GDPR


- KYOTO PORSELENİ ile KUTANI PORSELENİ


- LÂ EDRÎ ile ANONİM/YAZARI BİLİNMEYEN


- LÂ İLÂHE, İLLALLÂH
ve
NEHY-İ ANİ'L MÜNKER, EMR-İ BİL MÂRUF
ve/||/<>/<
ÂĞYÂRINI MÂNÎ, EFRÂDINI CÂMÎ


- LÂ İLÂHE İLLALLÂH ile/ve MUHAMMEDÜN RESÛLLULLÂH

( Hz. Muhammed'in virdi. İLE Hz. ALLAH'ın virdi. [Kalp] )


- LÂ İLÂHE ile/ve LÂ MEVCÛDE ile/ve LÂ MAKSÛDÎ ile/ve LÂ FAİLE


- LÂ RUHBÂNİ FİD-DİN ve LÂ İKRÂHE FİD-DİN

( Dinde/İslâm'da, ruhban yoktur. VE Dinde, zorlama yoktur. )


- LA RUHBAN-I FİD-DİN ile/ve/||/<> LA İKRAH-I FİD-DİN


- LÂ[Ar.] ile MÂ[Ar.]


- LABİ-/LABİO- ile/||/<> LABİAL

( Dudak, dudaklar. İLE/||/<> Dudaklarla ilgili. )


- LABİL/LABILE[İng.] değil/yerine/= OYNAK | DEĞİŞKEN


- LABRADORİT ile/||/<> KRİZOKOL

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- LABRADORİT ile/||/<> MOONSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


- LABRADORİT ile/||/<> SPEKTROLİT

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Daha geniş bir renk yelpazesine sahiptir. )


- LABRADORİT ile/||/<> SUNSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> İçindeki hematit ya da götit pulları nedeniyle parlayan bir feldspat. )


- LAÇİN ile LAÇİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Şahin. | Yırtıcı bir kuş. İLE Savaşta cesaret gösteren kişi. )


- LACİVERT değil/yerine/= KOYUGÖK


- LADEN[Fars.] ile LADİN

( Ladengillerden, beyaz, kırmızı, pembe çiçekli, reçinesi tıpta kullanılan bir ağaççık. | Bu ağaççıktan elde edilen sürme, rastık. İLE Çamgillerden, 50-60 m. kadar yüksekliği olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi çok beğenilen, çam türüne çok yakın bir orman ağacı. )

( CISTUS LADENIFOLIUS cum PICCA )


- LÂF ATMAK ile DİL ATMAK


- LAF ETMEK ile DİL UZATMAK


- LÂF GETİREN ile/ve/> LÂF GÖTÜREN


- LÂF YETİŞTİRMEK ile/değil/yerine/>< KENDİNİ YETİŞTİRMEK


- LÂF ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/&gt;/&lt; İŞ


- LÂFIZ ile/ve KELİME

( Anlamsız. İLE/VE Anlamlı. )


- LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM

( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )


- LÂFIZ ile/ve/||/<>/> MÂNÂ

( Ortak/müşterek. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli/muhtelif. )


- LAF-Ü GÜZAF değil LÂF Ü GÜZÂF[: Boş söz.]


- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM


- LÂFZEN[Ar.] ile LÂF-ZEN[Ar.]

( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Geveze, lâfazan. | Övünen, övüngen. )


- LAFZ-I DÂLL ile LAFZ-I GAYR-I DÂLL

( Sözcük(kelime). İLE Lafız(Ağızdan çıkan ses). )


- LÂFZ-I MEVLÂNÂ ve/> ZÂT-I MEVLÂ

( Lâfz-ı Mevlânâ'dan, Zât-ı Mevlâ'ya ermektir kasıt. )


- LAFZ-I MÜSTA'MEL ile LAFZ-I MÜHMEL


- LÂFZÎ TEFSİR değil/yerine/= SÖZEL YORUM


- LÂFZÎ ZİKİR ile/ve KALBÎ ZİKİR


- LAGA-LUGA (ETMEK/YAPMAK)/LAGADA-LUGADA

( Gereksiz konuşmalarda. )


- LÂGAR[Fars.] ile ...

( Arık, zayıf, cılız hayvan. )


- LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ

( 1784 ve/<>/> 1807 )

( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )

( OPTICS )


- LAGUN ile BARDAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İçecek kabı. İLE ... )


- LAĞV ile/değil/yerine/>< MÜFÎD[< FEYD]

( Yararsız/faydasız, beyhûde, boş. | Yanılma, atlama. | Kaldırma, hükümsüz bırakma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlatan, ifâde eden, anlamlı/mânâlı. | Yararlı/faydalı. )

( YEMÎN-İ LAĞV: Alışkanlıkla edilen ve şer'an kefâret gerektirmeyen yemin. )


- LAHANA[Yun.] ile BAŞLAHANA

( ... İLE Yaprakları sıkı, yuvarlak başlı lahana. )

( BRASSICA OLERACEA )


- LAHANA ile KIRMIZILAHANA


- LAHANA ile YABANİLAHANA

( Ballıbabagillerden, küçük yapraklı, hoş kokulu bir saksı bitkisi. İLE Turpgillerden, kumlu yerlerde yetişen ve sebze gibi yenen bir bitki. )


- LAHANACILAR ile/ve BAMYACILAR

( )


- LAHANA/KELEM ile KARALAHANA

( Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve çok sayıda türü olan bitki. İLE Yaprakları koyu yeşil olan bir tür lahana. )

( BRASSICA OLERACEA cum SABELLICA )


- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK


- LAHİT ile/||/<> NEKROPOL ile/||/<> TÜMÜLÜS ile/||/<> SUNAK/ALTAR

( Tahta, taş (mermer), kurşun ya da pişmiş topraktan yapılan, içine ölünün yerleştirildiği özel sanduka. İLE/||/<> Antik Yunan ve Roma kentlerinde genellikle kentin dışında yer alan mezarlık alanı. İLE/||/<> Eski Yunan ve Roma'da bir yeraltı mezar odası ile bunun üzerine toprak ya da taş yığılmasıyla oluşturulan yapay tepeden oluşan mezar biçimi. İLE/||/<> Tapınağın içinde ya da yakınında bulunan, tanrılara sunulan adaklar için kullanılan, genellikle taştan yapılmış öğe. Küçük boyutlarda olduğu gibi, anıtsal yapı türünde olanları da vardır. )


- LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHİS[Ar.]

( Benzer. İLE Sel suyu, seylâb. İLE Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )


- LÂİK ile LAYIK


- LAİKLER:
!"SOYLU" ile/ve ASKER ile/ve RENÇBER ile/ve YAHUDİ


- LAİKLİK ve/<> ADÂLET


- LAİKLİK ile SEKÜLERLİK

( Yönetim biçimi. İLE Dindışılık. )

( LAICISM vs. SECULARISM
Management style. WITH To be out/far of religion. )


- LÂİNLEŞMİŞ[Ar.] değil/yerine/= KOVULMUŞ, NEFRET KAZANMIŞ, İSTENİLMEYEN


- LÂKÂP/LÂKÂB[Ar.] ile/ve/||/<> NAM[Fars.] ile/ve/||/<> SIFAT[Ar.]

( Takma ad. İLE/VE/||/<> Ad. | Ün. İLE/VE/||/<> Birinin görev, ödev, toplumsal ya da tüzel bakımdan yeri ve özelliği. | Bir adın önüne gelerek o adı nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımlardan belirten sözcük. | Yüz, kılık ve dış görünüş. )


- LÂKAP(/B) değil/yerine/= TAKMA AD | SAN/UNVAN["ÜNVAN" değil!]


- LAKAYIK" değil LAKAYIT


- LÂKAYT değil LÂKAYIT/KAYITSIZ


- LAKTASYON ile/||/<> GALAKTORE

( Doğum sonrası süt üretimi ve emzirme süreci. İLE/||/<> Emzirme dönemi dışında ya da aşırı süt üretimi. )


- LAKTOZ İNTOLERANSI ile/ve/değil/||/<> SİBO

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnce bağırsaklarda aşırı miktarda bakteri üremesine bağlı olarak gelişen, yeni tanımlanmış bir hastalıktır. [Mide ağrısı, hazımsızlık, gaz, ishal ya da kabızlık başlıca belirtileridir. Zamanla beslenme bozukluğu gelişebilir. Hastalık, solukta hidrojen ve metan ölçümü ile teşhis edilir. Tedavide geniş spektrumlu antibiyotiklerden ve özel diyetten yararlanılır.] )

( )


- LAKTOZ[Fr. < LACTOSE] ile KOLOSTRUM[Fr. < COLOSTRUM]

( Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri [C12H22O11]. İLE İnsanın ve tüm memeli canlıların meme salgısına verilen genel ad. )


- LÂL OLANDAN ve AÇ OLANDAN ve HİÇ OLANDAN

( Sözün değerini öğreniriz. VE Ekmeğin değerini öğreniriz. VE Aşk'ın değerini öğreniriz. )

( Bir yılın değerini anlamak için, sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir yayıncıya sor.
Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için, trenini kaçıran yolcuya sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için, olimpiyatlarda, gümüş madalya kazanan koşucuya sor.

Her an'ını, değerlendir; her dakikanı, çok özel biriyle paylaş!
Zamanında ortak edebileceğin kadar özel biri. Unutma! Zaman, hiçkimse için durmaz.
Geçmiş zaman, Tarih; Gelecek zaman, Gizemli; ŞU AN ise sana verilen gerçek bir armağandır. )


- LA'L[Ar.] ile LÂL[Ar.]

( Kırmızı, al. | Kırmızı ve değerli bir süs taşı. | Dudak. İLE Dilsiz. )


- LAL- ile/||/<> -LALİA/LALO- ile/||/<> -LEXİA ile/||/<> -PHASİA/-PHRASİA ile/||/<> -PHEMİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO- ile/||/<> CİON-/CİONO-/KİONO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-

( Konuşma, anlaşılmaz sözler söylemek. İLE/||/<> Konuşma organları ya da konuşma ile ilgili, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, okuyabilme yeteneği ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Bozuk konuşma, konuşma yeteneği, söyleme yetisi. İLE/||/<> Dil. İLE/||/<> Küçük dil, uvula ile ilgili. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )


- LALA ile/||/<> LALADAŞ

( Yetiştirici, bakıcı ya da eğitici. [Osmanlı'da, saray içinde saygın olanların, ileri gelenlerin ya da varsıl kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttuğu kişi.[Geleceğin sultanını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli yetenekleri olan bu görevlilerdir. Osmanlı'da, lalalar, yetiştirdiği şehzadenin Sultan olması ile güç ve etki kazanmıştır. Başarısızlığa uğrayan ve yaşamını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirse de siyasi yaşamını kaybetmiş olurdu. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet görevlileri içinde bir ya da birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" sanını taşırdı. Lalalık, duyarlılık ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra şehzadenin sultana karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekteydi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevkine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibiydi. Şehzadeler için kafes yöntemi uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en deneyimlisi baş lala sanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kişilere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" sanını alırdı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurunu düzeltmesine ve öğütte bulunmasına "Lala nizam etti"; bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.] İLE/||/<> Lalanın altındaki acemilerin birbirine sesleniş biçimi. )


- LALA ile SADRAZAM

( Sultanların sadrazamlara verdikleri unvan. )


- LÂLE ile ACEMLÂLESİ[Ar., Fars.]/GÜNEŞTOPU

( ... İLE Taşkırangillerden, turuncu ve sarı renkte çiçekli, yıllık ve çok yıllık türleri olan, tohumla saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi. )


- LÂLE ile DAĞ LÂLESİ/MANİSA LÂLESİ/ANEMON[Yun.]

( ... cum ANEMONE VULGARIS )


- LÂLE ile KATMER LÂLE

( Tüm lâleler 6 yapraklıdır. İLE Yaprak sayısı 6'dan fazla olan lâleler. [sonradan üretilip güle benzetilmişlerdir] )


- LÂLE ile LÂLEAĞACI

( Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi. | Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık. | [tarih] Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka. İLE Manolyagillerden, anayurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı. )

( TULIPA GESNERIANA cum LIRIODENDRON TULIPIFERA )


- LÂLE[Fars.] ile/ve/<> LALEZÂR[Fars.]

( ... İLE/VE/<> Lâle yetiştirilen yer, lâle bahçesi. )


- LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( ... İLE/VE Dünyada yalnızca Hakkari Cilo Dağı'nda yetişen bu nadide çiceğe, Asur'lular, her sabah göbeğinden su damlattığı için "Ağlayan Lâle" adını verdiler ve kutsal saydılar. )

( ... İLE/VE Her dalında altı adet lâlenin ters büyüdüğü, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan Ters Lâle'nin; sarı, turuncu ve kırmızı renkleri bulunmaktadır. )

( ... İLE/VE Selimiye Camii'ndeki. )

( LÂLEZAR: Lâle bahçesi. )

( BAHÂ-PÎRÂ-Yİ İSMÂİL: Ünlü bir çeşit lâle. )

( Lâlezar Sergisi )

( Lâle, İstanbul'dan, Hollanda'ya, 1554'te gönderilmiştir. )


- LÂLELİ ÇEŞME ile LÂLELİ ÇEŞMESİ ile LÂLELİ SEBİLİ ile LÂLİ ÇEŞMESİ

( Galata'da, Okçu Musa Camisi arkalarındadır. [İtalyan mimar Rayomonda D'Aranco] İLE Lâleli'de, Çukur Çeşme Sokağı'ndadır. [Lâleli Camii külliyesine aittir.] [Çukur Çeşme adıyla da bilinir.] İLE Lâleli'de, Lâleli Türbesi yanında bulunan, Sultan III. Mustafa tarafından, Rokoko üslûbunda yaptırdığı bir sebil. [1763] İLE Eski Edirnekapı Mezarlığı'nın başında. )


- LALELİ TEPE :

( Kilyos köyünün hemen çıkışında sol taraftaki alana denilmektedir. Aslında tepeden ziyade yüksekçe bir tümsektir. Lale mevsiminde bu alan adeta lale bahçesi halini alan bu alanda köy halkı oturarak gelip geçeni izler, dinlenir, piknik yapardı. )


- LÂLESAR[Fars.] ile LÂLE-ZÂR[Fars.]

( Sığırcık kuşu. | Lâlelik. İLE Lâlelik, lâle yetişen yer, lâle bahçesi. )


- LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]

( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )


- LÂM[Ar.] ile/ve LÂM-ELİF[Ar.]

( Osmanlı abecesinin yirmialtıncı harfi.[ebced hesabında 30 sayısının karşılığıdır] | Şevval ayı. İLE/VE Osmanlı abecesinde lâm ile elif harflerinin birarada yazılmış biçimi. | Eğri, dolambaç. )


- LAMB SHİFT İLE HYPERFİNE İLE ISOTOPE ile/||/<> İNCE YAPI KAYMALARI

( Spektrumda küçük enerji farkları. )

( Formül: ΔE_Lamb ~ α⁵mc² )


- LAMBA[Yun.] ile KEDİGÖZÜ

( ... İLE Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası. | Yollarda, ışık vurduğunda parlayan trafik işareti. )


- LAMBUR LUMBUR


- LÂM'I-CİM'İ (YOK)

( Lâm, ÂN'ı; Cim, Zaman'ı simgeler. )

( "Beklenilecek, zaman geçirilebilecek yanı yok!" anlamında kullanılır. )


- LÂMİ'[Ar. < LEMEÂN] ile LÂMÎ/LÂMİYYE[Ar.]

( Parlayan/parıldayan, parlak, lemeân eden. İLE Lâm harfi biçiminde olan. | Lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kasîde. | Lâm harfi ile yapılmış isim tamlaması[izâfet terkibi]. )


- LAMİNAR İLE TURBULENT İLE TRANSİTİONAL ile/||/<> AKIŞ REJİMLERİ

( Akışkan hareket karakterleri. )

( Formül: Re = ρvD/μ )


- LAMİNAT değil LAMİNANT


- LAMİNER İLE TÜRBÜLANSLI İLE GEÇİŞ ile/||/<> AKIŞ REJİMLERİ

( Akışkanların farklı hız ve koşullardaki davranış modları. )

( Formül: Re = ρvL/μ )


- LAN/LOCAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= YEREL ALAN AĞI


- LÂ'N[Ar.] ile LÂN[Ar.]

( İlenç, lanetleme. İLE Vefâsızlık, hakikatsizlik. )


- "LÂNETLEME" ile "KARALAMA"

( Dinlerde. İLE İdeolojilerde. )


- LANGMUİR İLE BET İLE FREUNDLİCH ile/||/<> ADSORPSİYON İZOTERMLERİ

( Yüzey tutunma modelleri. )

( Formül: θ = KP/(1+KP) )


- LANGMUİR İLE FREUNDLİCH İLE BET ile/||/<> ADSORPSİYON İZOTERMLERİ

( Yüzey adsorpsiyonunu tanımlayan modeller. )

( Formül: θ = KP/(1+KP) )


- LANGUISHING[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA KARŞI "İSTEKSİZLİK"


- LANGUR-LUNGUR

( Rastgele. )

( Metalsi bir ses çıkararak. | [mecaz] Dikkatsizce, savruk bir biçimde. )


- LANSMAN[Fr. < LANCEMENT] yerine TANITIM/SUNUM


- LANTAN[Fr. < Yun.] ile LANTANİT[Fr. < Yun.]

( Atom numarası 57, atom ağırlığı 138.9 ve yoğunluğu 6.1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir öğe. [Simgesi La] İLE Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57 ile 71 arasında olan, seyrek bulunan öğelerin genel adı. )


- LAOCOÖN ile/ve/||/<>/> OĞULLARI


- LAP/LYMPHADENOPATHY LENFADENOPATİ[İng.] değil/yerine/= AKKAN BEZİ BÜYÜMESİ


- LAP ile LARP

( Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan sesi anlatan sözcük. İLE Ansızın ve güçlü bir biçimde. )


- LAPİN ile AY LAPİNİ

( ... İLE Asya ile Avustralya arasındaki cennet adalarında yaşarlar. )


- LAPİN ile ÇUBUKLU LAPİN


- LAPİNA ile LABROS[Lat.]

( Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm. uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi ya da yeşil balık. İLE Lapina balığının büyüğü. )

( CRENILABRUS PAVO cum ... )


- LAPİR ÇEŞMESİ :

( Bu çeşme, Çayırbaşı mevkiinde otel yaptıran ve Sardunya'lı olduğu anlaşılan ve Lapire diye tanınan Ravotti tarafından yaptırıldığı çeşmenin kitabesinden anlaşılmaktadır (H.1270, M.1853). Bu çeşme, camiin karşısında ve deniz kenarında iken, yol çalışmaları ve caddenin genişletilmesi sırasında ortadan kaldırıldığı "İstanbul Çeşmeleri" kitabında belirtilmektedir. Bu çeşmenin kitabesi, Çayırbaşı'ndaki Cerrah Mahmut Efendi Camiinin içinde ve son cemaat mahalli yanındaki merdivenin altında muhafaza edilmektedir. Çeşmenin kitabesinde şöyle yazmaktadır: İşbu çeşme Mösyö Lâpir Yapdı bunda bir eser (Sene 1269). Fontaine Elevee Par Ravotti dit Lapire Sujet Sarde 1853". )


- LAPİS LAZULİ ile/||/<> AZURİT

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi renkte bakır karbonat minerali. )


- LAPİS LAZULİ ile/||/<> KRİZOKOL

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- LAPLACE İLE FOURİER İLE WAVELET ile/||/<> DÖNÜŞÜM TÜRLERİ

( Sinyal ve sistem analizinde kullanılan üç temel matematiksel dönüşüm. )

( Formül: F(ω) = ∫f(t)e^(-iωt)dt )

( Joseph Fourier tarafından 1822 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- LARENJİT/LARİNGİT ile/||/<> FARENJİT

( Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. | Ses tellerinin yangılanması ile ses kısıklığı. İLE/||/<> Boğaz yangısı ile boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü. | Boğazın arka bölümünün yangılanması. )


- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK


- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT

( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )


- LARİNGOSPAZM ile/||/<> BRONKOSPAZM

( Gırtlak kaslarının ani ve istemsiz kasılması. İLE/||/<> Bronş kaslarının ani ve istemsiz kasılması. )


- LARVA["LAVRA" değil!] ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO

( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )

( )

( CATERPILLAR vs./and/||/<>/> CHRYSALIS vs./and/||/<>/> BUTTERFLY )


- LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME


- LASTİK ile POLİÜRETAN[Fr.]

( ... İLE Yoğunluğu çok düşük cam, vernik, kauçuk ya da köpük görünüşündeki lastiğe benzeyen madde. )


- LATA[Alm.] ile LATA[İt.]

( Dar ve kalınca tahta. İLE Osmanlı'larda, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )


- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]

( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB

( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )


- LÂTİF ile KESİF


- LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN


- LÂTİF ile ŞEFFAF


- LÂTİF ve/||/<> ZARİF


- LÂTİFE ile/ve/||/<> İDİL ile/ve/||/<> İDİL[Fr. < IDYLLE] ile/ve/||/<> İDİL

( İncelik. | Güldürecek güzel söz ve öykü. İLE/VE/||/<> Hoş bir ırmak. | Nâzik ve sevgi dolu. İLE/VE/||/<> Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. İLE Şırnak iline bağlı ilçelerden biri. )


- LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT


- LÂTİF/LETÂFET ile/ve/||/<>/> AŞKIN/LIK


- LATRİNA[Lat.] ile/ve/||/<>/< LAVATRİNA[Lat.]

( Tuvalet. İLE/VE/||/<>/< Banyo[< yıkanmak]. )


- LATTİCE İLE CODE İLE ISOGENY ile/||/<> POST-KUANTUM

( Kuantum bilgisayarlara dayanıklı sistemler. )

( Formül: LWE: As + e mod q )


- LAUBALİ değil/yerine/= SENLİ-BENLİ


- LAUBALİLİK (YAPMAK/YAPMAMAK) ile/ve/değil/yerine YÜZ GÖZ (OLMAK/OLMAMAK)


- LAUBALİ/LİK ile LAKAYİT/LİK


- LAUBALİLİK ile/değil/yerine/< SAMİMİYET


- LAUBALİ/LİK ile "SULU/LUK"


- LÂÜBÂLİ/LİK değil/yerine/= YILIŞIK/LIK


- LAV ile/ve LAHAR

( ... İLE/VE Yanardağlarda oluşan çamur akıntısı. )


- LAV ile/ve/<> LAPİLLİ[İt. < Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yanardağlardan fırlayan, çok küçük katı parça. )


- LAVAJ[Fr.] ile LAVMAN[Fr.]

( [metalurji] Bir işlem sonrasında, metal yüzeyleri su ile yıkama. | Bir örgeni, su vererek yıkayıp temizleme. İLE Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu iş için kullanılan araç ve sıvı. )


- LAV/LAW ile MUM
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Mühür mumu. İLE ... )

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 44.967 başlık/FaRk ile birlikte,
44.967 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(103/181)