Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.664 başlık/FaRk ile birlikte,
52.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(78/212)


- GÜZELLİK ile/ve EDÂ


- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB

( Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. )

( BEAUTY vs./and/<> ETHICS/MANNERS )


- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB

( BEAUTY vs./and/<> ETHICS/MANNERS )


- GÜZELLİK >< FAZLALIK

( Güzellik, fazlalıklardan arınmışlıktır. )


- GÜZELLİK ile İÇTENLİK/CANA YAKINLIK

( İçtenlik vermez. İLE Güzellik verir. )


- GÜZEL/LİK ile İDDİALI GÜZEL/LİK


- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİNÇ/LİK


- GÜZELLİK ile/ve/<> İNCELİK


- GÜZELLİK ile/ve/değil IŞILTI

( Güzel yüzün, süse/boyaya/makyaja gereksinimi yoktur/olmaz! [Fars. Hâcet-i meşşâta nîst rûy-ı dil-ârâmrâ - Hâfız-ı Şirâzî] )


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> ÖZELLİK

( BEAUTY(TIFERET[Kabala]) vs. FEATURE )


- GÜZELLİK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Güzellik, özgür kılar. )


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> SEVDÂ

( Güzelliğin beş para etmez, bende/onda bu sevdâ olmasa. )


- GÜZELLİK ve/||/<>/> SONSUZLUK

( Ancak, güzellikte sonsuzluğa ulaşabiliriz. )

( Tüm tekil parçaların her biri, özünü sınırlandırarak uyumlulaşmışsa ve bütün, o tekil parçaların özgürlüğünün sonucuysa güzel olarak nitelendirilir. )


- GÜZEL/LİK ile/ve SÜRÜKLEYİCİ/LİK

( BEAUTY vs./and FASCINATING )


- GÜZELLİK ve VASIF

( BEAUTY and QUALITY )


- GÜZEL/LİK ile YETERLİ/LİK

( BEAUTY/NESS vs. SUFFICIENCY )


- GÜZEL/LİK ile/ve/<>/>< YÜCE/LİK ile/ve/<>/>< YALIN/LIK (GELİŞMİŞ/LİK)

( Hz. Muhammed. İLE/VE/<>/>< Hz. Âlî. )


- GÜZELLİKTE:
3 BEYAZ ve/<> 3 SİYAH ve/<> 3 KIRMIZI

( Ten, diş ve el. VE/<> Göz, kaş ve kirpik. VE/<> Yanak, dudak ve tırnak. )


- GÜZELTEPE, O. CENGİZ (İST. 1964) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Çarşambaspor'a transfer etti. Bu kulüpten transfer edildi (1987). 11 sezon (1987 - 1998) Sarıyer takım kadrosunda kaldı. Uzun yıllar kaptanlığını yaptığı Sarıyer takımının 274 lig 25 kupa, 14 turnuva maçı olmak üzere 313 resmi ve 123 özel maçla birlikte toplam olarak 436 maçında forma giydi. Lig maçlarında 7, kupa maçlarında 5, turnuva maçlarında 6 olmak üzere resmi maçlarda 18 ve özel maçlarda attığı 22 golle toplam olarak 40 gol kaydetti. Sarıyer forması altında en çok oynayan futbolcular sıralamasında ilk beş arasında yer almaktadır. Eğitimini tamamlayarak lisansını aldı ve antrenörlük yapmaktadır. )


- GÜZERGÂH/[Fars.]/ROTA[İt.]/DESTİNASYON[İng. < DESTINATION] değil/yerine GEÇEKYOL, İZLENİLEN YOL


- GÜZLEK ile GÜZLÜK

( Güz yağmuru. | Güz mevsiminin geçirildiği yer. İLE Güzün yapılan. | Güzün ekilen tahıl. )


- GVB/GENE DATA BANKS[İng.] değil/yerine/= GEN VERİ BANKALARI


- GVHD/GRAFT-VERSUS-HOST HASTALIĞI GRAFT-VERSUS-HOST DISEASE[İng.] değil/yerine/= KONAĞA KARŞI YAMA SAYRILIĞI


- GVKY/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ


- GYC/WEARABLE AID DEVICE[İng.] değil/yerine/= GİYİLEBİLİR YARDIM AYGITLARI


- H, HA[Ar.] ile HE, HÂ'(HÂ-İ HEVVEZ, HÂ-İ RESMİYYE)[Ar.] ile HI[Ar.] ile -HÂ/Y[Ar.] ile -HÂ[Ar.]

( Osmanlı abecesinin 8. harfidir. Ebced hesabında 8 sayısının karşılığıdır. İLE Osmanlı abecesinin 30. harfidir. Ebced hesabında 5 sayısının karşılığıdır. İLE Osmanlı abecesinin 9. harfidir. Ebced hesabında 600 sayısının karşılığıdır. İLE "Çiğneyen" anlamına gelen sözcüklere katılarak birleşik sözcük[vasfı terkîbî] yapar. İLE Çoğul edatı.[ESB-HÂ: Atlar. | SEG-HÂ: Köpekler.] | O. )


- h.[Lat. < HORA] değil/yerine/= SAAT


- H. L. A. HART >< LON FULLER


- H. MEHMET ŞALGAMCIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU :

( Baltalimanı'ndaki Hacı Mehmet Şalgamcıoğlu İlköğretim Okulu 1991/1992 ders yılında öğretim ve eğitime açıldı. )


- H.S./HORA SOMNİ[İng.] değil/yerine/= YATMADAN ÖNCE


- HAA/FAULT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= HATA AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ, HATA AĞACI ANALİZİ


- HABABAM-DEBABAM (ÇALIŞMAK)


- HABAK[Ar.] ile HABÂK[Ar.]

( Yarpuz ya da narpuz da denilen ve nane cinsinden olan güzel kokulu, iştah açıcı bir ot.[Lat. MENTHA PULEGIUM] İLE Dört yanı çevrilmiş olan yer, avlu. | Ağıl, mandra. )


- HABB/E[Ar.] değil/yerine/= EVİN

( Tahıl tanesi. | Su kabarcığı. | Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tiplerinin, "Yemek yemek" anlamında kullandığı söz. | Dervişlerin giydiği haydâriye'nin yakasına takılan iki yuvarlak taş.[Bu taşlar, necef ya da akik olur.(Haseneyn'in muhabbetine nişâne)] )


- HABBE ile/ve/||/<>/> HUBUT [>< SUUT]

( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Atılma. )


- HABBE[Ar.] ile/ve/||/<> ZERRE[Ar.]


- HABER HABERCİ

( NEWS
MESSENGER )


- HABER[Ar.] ile HADÎS[Ar.]


- HABER ile/ve HAVÂDİS

( NEWS vs./and MESSAGE )


- HABER[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- HABER ile İŞÂA/T[< ŞÜYÛ]

( Bir haberi herkese duyurma. )


- HABER[Ar.] ile NEBE'[Ar.]


- HABER[Ar.] ile ŞEHÂDET[Ar.]


- HABERCİ OLDUĞUNU:
BİLEN ile/ve/değil BİLMEYEN


- HABERCİ "RÜYA" ile "TAMAMLAYICI RÜYA"


- HABERCİ ile/ve/değil/||/<> ANLATICI


- HABERCİ ile CAŞIT/ÇAŞIT

( Haber ulaştırıcı, haber veren. İLE Bir devletin ya da biri(leri)nin sırlarını, başkalarının hesabına öğrenmeyi üstüne alan kişi. | Yasadışı olan bir durumu, yetkililere bildiren kişi. | Ara bozmak amacıyla söz taşıyan kişi. )

( MUHBİR ile CASUS )


- HABERCİ ile ELÇİ

( ULAK ile ... )

( AVATAR ile ... )

( BERÎD[çoğ. BERÎDÂN] ile ... )


- HABERDAR OLMAK ile/ve/<> FARKINDALIK

( TO BE AWARE OF vs./and/<> AWARENESS )


- HABERDÂR[Ar. + Fars.] ile ALEMDÂR[Ar. + Fars.] ile FEHİMDÂR[Ar. + Fars.]

( Haberli, bilgili. İLE Bayrağı ya da sancağı taşıyan kişi. | Önder. İLE Anlayan, kavrayan. )


- HABERDAR değil/yerine/= ÇAVLI


- HABERİNİN OLMAMASI ile/ve/||/<>/ne yazık ki HABERİNİN OLMAMASINDAN, HABERİNİN OLMAMASI


- HABERLEŞMEK ile/ve/değil HABERDAR ETMEK


- HABERSİZ AYRILMADA/UZAKLAŞMADA:
VAROLUP OLMAMANI UMURSAMAMAK ile/ve/<>/< VAROLUŞUNUN, ÖNEMİ/ANLAMI/DEĞERİ/FARKI YOK


- HABEŞÎ[Ar.] ile Habeşî[Ar.]

( Hat, tezhip, minyatür gibi güzel sanatlarda kullanılan bir kâğıt cinsi. | Çok esmer. İLE Kasma, kısaltma. | Aruzda, "fâilâtün"den "ât" hecesini çıkararak "fâilün" veznine sokma. )


- HABÎB[< HUBB] -ile

( SEVGİLİ, SEVEN, DOST )


- HÂBİL[Ar.] ile HABÎL[Ar.] ile Hâbîl[Ar.]

( Büyücü, sihirbaz, efsuncu. İLE Tuzak. | Yiğit. İLE Hz. Âdem'in oğullarından birinin adı.[Kâbil'in kardeşi] )


- HÂBİR ile HÂZIK (HEKİM)

( HAZÂKAT: Hekimlerde, deneyim ve ustalık. )


- HABÎS[Ar.] ile HABÎS[Ar. < HUBS] ile HABÎS[Ar.] ile HÂBİS/HAPİS[Ar.]

( Parasız olarak verilen, bağışlanan şey. İLE Kötü, alçak, pis. İLE Un helvası. İLE Hapsed(il)en, tut(ul)an. )


- HABIT :/yerine ALIŞKANLIK


- HABİTABLE ZONE İLE BİOSİGNATURE İLE PANSPERMİA ile/||/<> YAŞAM ARAYIŞI

( Dünya dışı yaşam kavramları. )

( Formül: Drake denklemi )


- HABİTAT İLE NİŞ İLE BİYOTOP İLE EKOSİSTEM ile/||/<> EKOLOJİK KAVRAMLAR

( Yaşam alanı tanımları. )

( Formül: n-dimensional niche )


- HABİTAT ile/ve/||/<> ATMOSFER ile/ve/||/<> AMBİYANS


- HABİTAT ile/||/<> EKOLOJİK NİŞ

( Habitat yaşam yeri, niş ekolojik rol )

( Formül: Adres İLE Meslek )


- HABİTAT ile HABİTÜASYON ile HABİTÜEL ile HABİTÜEL ABORTUS

( Doğal ortam, yaşama alanı. İLE Alışkanlık. İLE Alışkanlık. İLE Yineleyen. İLE Yineleyen düşük. )


- HABİTAT ile/||/<> NİŞ

( Habitat yaşam alanı nerede İLE niş işlevsel rol nasıl. )

( Formül: Address İLE profession )


- HABITAT :/yerine YAŞAM ALANI


- HABITUS[İng.] değil/yerine/= DURUŞ | BEDEN YAPISI


- HABITUS = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.]


- HABS[Ar.] ile HASR[Ar.]


- HÂC[Ar. < HÂCET] ile HÂC/ÇELÎPÂ[Fars.]

( Gereklilik, ihtiyaç, lüzum. | [bitki] Deve dikenleri, akdikenler. İLE Haç, put.[SALÎB(Ar.), CROISADES(Fr.), CROSS(İng.)] )


- HAÇ ile HAC(C)


- HACC:
İFRÂD ile/ve/<> TEMETTÛ ile/ve/<> KIRÂN


- HACC KOŞULLARI ile/ve/değil YOL KOŞULLARI

( Bayanların hacca yalnız gidememeleri ile ilgili çekince Hac'a gitmesi değil, eski zamanlardaki çeşitli ve uzun yol şartlarından dolayıdır. Dolayısıyla günümüzde yalnız gitmemesi yönünde bu tür bir engel bulunmamaktadır. )


- HACC:
NİYET ve/<> TERBİYE


- HACC[Ar.] ile HÂCC[Ar. çoğ. HÜCCÂC]

( İslâm'ın beş koşulundan biri olan ve belirli zamanda Mekke'deki Kâbe-i Şerîfe'yi ziyaret etmek üzere yola çıkma farîzası. İLE Hacca giden, Kâbe'yi ziyaret eden, hacı. )


- HACC[Ar.] ile KASD[Ar.]


- HACC[Ar.] ile/ve/||/<>/< SILA[Ar. < VASL]

( Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belİRli aylarında ziyaret edilmesi. | İslâm'ın beş koşulundan biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti. İLE/VE/||/<>/< Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. Memleketine gitme, yakınlarına ulaşma. | Gurbetteki biri için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. | Bahşiş, hediye. | Rabıt sigâsı.[ulaç, bağ-fiil][Fr. GERONDIF] )


- HACC'A GİTMEK ile/ve HACC'TAN GİTMEK


- HÂCCE[Ar. çoğ. HÂCC] ile HÂCCE[Ar. çoğ. HAVÂCC]

( Bir çeşit akdiken. İLE Hacca giden hanım. )


- HACCP/HAZARD ANALYSIS FOR CRITICAL CONTROL POINTS[İng.] değil/yerine/= KRITİK DENETLEME NOKTALARINDA TEHLİKE ÇÖZÜMLEMESİ


- HACC'DA:
ARARAT ile/ve/||/<>/> MEŞAR ile/ve/||/<>/> MÜZDERİFE ile/ve/||/<>/> MİNA


- HÂCE BAYRAM-I VELÎ ile/ve/<> HÂCE ŞÂBAN-I VELÎ


- HACE BAYRAM-I VELÎ ve/||/<> HASAN DEDE (UZUNKOL'LU - TAVŞANLI - KÜTAHYA)

( ... VE/||/<> Sancaktarı. )


- HÂCE[Ar. < HÂCET] ile HÂCE[Fars. | çoğ. HÂCEGÂN]

( Gereklilik, ihtiyaç, lüzum. İLE Hoca, efendi, ağa, çelebi, sahip, muallim, öğretmen, müderris. | Tüccar. )


- HACEL[Ar.] ile HACER[Ar. çoğ. AHCÂR]

( Utanma, utanıp şaşırma. İLE Taş. )


- HACEL[Ar.] ile HAYÂ'[Ar.]


- HACER-İ ESVED -ile

( GÖZBEBEĞİ )

( TÜM GÖZBEBEKLERİNİN ORTAK SİMGESİ )


- HÂCET[çoğ. HÂCÂT] ile HÂCET

( Dilek. İLE Gerek, gereklilik. )


- HÂCET(GEREK/SİNİM) YOK:
[ne] İNKÂR'A ve/ne de İKRAR'A


- HÂCET[Ar.] ile FAKR[Ar.]


- HACI AHMET AĞA ÇEŞMESİ :

( Rumelifeneri'nde Dere Mahallesindedir (H.1187, M.1771). Basit bir meydan çeşmesi olan bu çeşme pek çok kez onarım gördüğünden esas hüviyetini tamamen kaybetmiştir. Son onarımı 2001'de yapılmıştır. Kitabesinde şöyle yazmaktadır: Sıhhat - ül Afiyet - ü İnnehü min Süleymane ve innehu Bismillahirrahmanirrahim Sahib - ül hayrat Elhac Ahmet Ağa (1187)". )


- HACI AHMET ÇARMIKLI CAMİİ :

( Demirciköy, köy meydanındadır. Köyde ilk cami 17. yy da köye Türklerin iskanı ile yapıldı. Zamana direnemeyince harap hale geldi. Hayırseverlerden Sabri Akın tarafından yıktırılan cami yeniden yapılmasına karşın yetersiz kalınca Hacı Mehmet Çarmıklı tarafından bu cami de yıktırılarak yenisi yapıldı. Cami son yaptıranın adını anılmaktadır. )


- HACI AHMET ÇEŞMESİ :

( Bahçeköy'de İnönü Caddesi üzerinde ve İSKİ binası yanında olan Hacı Ahmet Çeşmesi 1993 tarihinde yapılmış basit bir köşe başı çeşmesi olup Hacı Ahmet hayratıdır. )


- HACI AHMET YESEVİ CAMİİ :

( Reşitpaşa Mahallesinin Doğanevler semtinde olup, tarihi bir özelliği yoktur. )


- HACI ÂRİF BEY ile HACI ÂRİF BEY

( ... İLE Kanunî. )


- HACI KAMALETTİN CAMİİ :

( Rumelihisar kalesi ile vapur iskelesi karşısında bulunan bu camii tarihi eser camilerden biridir. 1743'te Sultan I. Murat tarafından camiye dönüştürüldü. "Çarşı Camii" olarak da bilinen Hacı Kemalettin Camii 1940'da büyük onarım gördü. )


- HACI MAHMUT EFENDİ SOKAK :

( Merkez Sarıyer'de Muhacir Mahallesi yerleşim bölgesindeki sokaklardan biridir. Mahallenin ilk hacısı ve saygın bir kişisi olarak mahalleye bu "Hacı Mahmut Efendi Sokak" ismi verildi. )


- HACI MEHMET ERGİN CAMİİ :

( Çırçır Suyu mesiresinin ilerisinde ve Bekardere mevkiinin doğu tarafında ve tepededir. Yeni ve basit bir cami olup, tarihi özelliği yoktur. )


- HACI MÜEZZİN MEHMET RACİ EFENDİ (İST. 1876 - 1938) :

( Sarıyerlidir. İyi eğitim almış bir din adamıdır. Sarıyer Camiinde Müezzinlik yaptığı için "Müezzin" Lakabı ile anılır. Çok uzun yıllar muhtarlık yaptı. Milli Mücadele'de Müdafaa - i Milliye (M.M. Grubu) ile birlikte çalıştı. Sarıyer'de her aktivitenin içine cesaretle girdi. Osmanlı Donanmasını güçlendirmek amacı ile kurulan "Donanma - ı Osman - ı Muavenet - i Milliye Cemiyeti Sarıyer Şubesi" Reisliğini yaptı. Nasihat heyetlerinde görevlendirildi. Tayyare Cemiyeti Sarıyer Şubesi Reisliğini üstlendi. Sarıyer'de sporun gelişmesi için gençlerin yanında oldu. Ölene kadar muhtarlık görevi üzerinde kaldı. )


- HACI MUSTAFA EFENDİ ÇEŞMESİ :

( Büyükdere'de Canfes Sokakta bulunan bu çeşme köşe başındaki bir evin altındadır. Çeşme tek muslukludur, suyu vardır. İki bölümlü kitabesinde şu yazı yer almaktadır: Sahib - ül hayrat bani - i sâni Rize eşrafından/ Kovalızade Hacı Mustafa Efendinin ruhiycün". Çeşme "Acı Su" ve "Acı Çeşme" olarak da anılmasına neden "Hacı kelimesinin hatalı telaffuz edilmesinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Çeşmenin yaptırıldığı tarih belirtilmemiştir. )


- HACI NEFİSE HANIM ÇEŞMESİ :

( Demirciköy Çeşme Sokakta bulunan bu çeşme duvar çeşmesi hüviyetindedir (H.1313, M.1896). Mermer ayna taşı aynı zamanda kitabesidir. Kitabesinde şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat vel hasenat Şakir Efendinin kerimesi Hacı Nefise Hanımın ruhi şerifine rizaen lillâhi teala fâtiha (1313)". )


- HACI OSMAN DİNEK PARKI :

( Yenimahalle'nin Havantepe yerleşim bölgesindeki Havantepe Camii'nin az ilerisindedir, 600,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 25,00 m²'lik eşil alanı, 35,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- HACI RIFAT ŞÜKRÜ DEDEMAN CAMİİ :

( Yavuz Sultan Selim mahallesindedir. Hayırsever Hacı Rıfat Şükrü Dedeman tarafından yapılmıştır. Cami yaptıranın adını taşımakta olup tarihi özelliği yoktur. )


- HACI SALİH PAŞA (?) :

( Sarıyerlidir. Sadrazam olarak Osmanlı İmparatorluğunda 18. yüzyılın son yarısı, 19. yüzyılın ilk yarısı içinde yaşamıştır. Merkez Sarıyer'de iki hayrat çeşme yaptırdı. Bunlardan biri Orta Çeşme diğeri, Devlet Hastanesi yanındaki ismini taşıyan çeşmedir. Sarıyer Devlet Hastanesinin bulunduğu alan 1960'dan önce mezardı. Mezarı türbe biçiminde bu mezarlığın içinde bulunuyordu. Hastanenin önündeki sokağın adı da Türbe Çeşme sokaktır. İsmini Hacı Salih Paşa'nın türbesinden almaktadır. )


- HACI SÜLEYMAN EFENDİ ÇEŞMESİ :

( Garipçe Köyünde denize yakın ve sarp kayalıkların hemen dibindedir. Hacı Süleyman Efendi tarafından yaptırıldığı (H.1326, M.1910) için bu isimle de anılmaktadır. Çeşmenin iki ismi daha var. Biri ismi de "Kumdöken Suyu" diğeri "Hacı'nın Suyu" dur. Kitabesi şöyledir: Ve minel mai külle şeyhin hayy. Sürmene'nin Hamandoz karyesinden Ameşoğlu Hasan Mahdumu Hacı Süleyman'ın hayratıdır 1326". )


- HACI ile/ve/değil HÂCE

( HACE BEKTÂŞÎ VELÎ )


- HACÎL -ile

( UTANMIŞ, UTANCINDAN YÜZÜ KIZARMIŞ )


- HACÎM[Ar.] ile HACÎM[Ar.] ile HACM/HACİM[Ar.]

( Hacamat eden. İLE Saldıran, hücum eden. İLE Bir cismin kapsadığı boşluk. | Oylum. )


- HACİM/CİRİM[Ar.] değil/yerine/= OYLUM/SIYGI

( Bir nesnenin, uzayda doldurduğu boşluk. | İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. | [resimde] Derinlik, üç boyutluluk etkisi. | [mimarlıkta] Yer/mekân. )

( 1 cubic kilometer [km3] = 1000000000 cubic metre/meter[m3]

1 cubic centimeter [cm3] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]

1 cubic millimeter [mm3] = 1.0E-9 cubic metre/meter[m3]

1 liter [L, l] = 0.001 cubic metre/meter[m3]

1 milliliter [mL] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]

1 gallon (US) [gal (US)] = 0.0037854118 cubic metre/meter[m3]

1 quart (US) [qt (US)] = 0.0009463529 cubic metre/meter[m3]

1 pint (US) [pt (US)] = 0.0004731765 cubic metre/meter[m3]

1 cup (US) = 0.0002365882 cubic metre/meter[m3]

1 tablespoon (US) = 1.47868E-5 cubic metre/meter[m3]

1 teaspoon (US) = 4.92892159375E-6 cubic metre/meter[m3]

1 cubic mile [mi3] = 4168181825.4406 cubic metre/meter[m3]

1 cubic yard [yd3] = 0.764554858 cubic metre/meter[m3]

1 cubic foot [ft3] = 0.0283168466 cubic metre/meter[m3]

1 cubic inch [in3] = 1.63871E-5 cubic metre/meter[m3]

1 cubic decimeter [dm3] = 0.001 cubic metre/meter[m3]

1 exaliter [EL] = 1.0E+15 cubic metre/meter[m3]

1 petaliter [PL] = 1000000000000 cubic metre/meter[m3]

1 teraliter [TL] = 1000000000 cubic metre/meter[m3]

1 gigaliter [GL] = 1000000 cubic metre/meter[m3]

1 megaliter [ML] = 1000 cubic metre/meter[m3]

1 kiloliter [kL] = 1 cubic metre/meter[m3]

1 hectoliter [hL] = 0.1 cubic metre/meter[m3]

1 dekaliter [daL] = 0.01 cubic metre/meter[m3]

1 deciliter [dL] = 0.0001 cubic metre/meter[m3]

1 centiliter [cL] = 1.0E-5 cubic metre/meter[m3]

1 microliter [µL] = 1.0E-9 cubic metre/meter[m3]

1 nanoliter [nL] = 1.0E-12 cubic metre/meter[m3]

1 picoliter [pL] = 1.0E-15 cubic metre/meter[m3]

1 femtoliter [fL] = 1.0E-18 cubic metre/meter[m3]

1 attoliter [aL] = 1.0E-21 cubic metre/meter[m3]

1 cc [cc, cm3] = 1.0E-6 cubic metre/meter[m3]

1 drop = 5.0E-8 cubic metre/meter[m3]

1 barrel (oil) [bbl (oil)] = 0.1589872949 cubic metre/meter[m3]

1 barrel (US) [bbl (US)] = 0.1192404712 cubic metre/meter[m3]

1 barrel (UK) [bbl (UK)] = 0.16365924 cubic metre/meter[m3]

1 gallon (UK) [gal (UK)] = 0.00454609 cubic metre/meter[m3]

1 quart (UK) [qt (UK)] = 0.0011365225 cubic metre/meter[m3]

1 pint (UK) [pt (UK)] = 0.0005682613 cubic metre/meter[m3]

1 cup (metric) = 0.00025 cubic metre/meter[m3]

1 cup (UK) = 0.0002841306 cubic metre/meter[m3]

1 fluid ounce (US) [fl oz (US)] = 2.95735E-5 cubic metre/meter[m3]

1 fluid ounce (UK) [fl oz (UK)] = 2.84131E-5 cubic metre/meter[m3]

1 tablespoon (metric) = 1.5E-5 cubic metre/meter[m3]

1 tablespoon (UK) = 1.77582E-5 cubic metre/meter[m3]

1 dessertspoon (US) = 9.8578431875E-6 cubic metre/meter[m3]

1 dessertspoon (UK) = 1.18388E-5 cubic metre/meter[m3]

1 teaspoon (metric) = 5.0E-6 cubic metre/meter[m3]

1 teaspoon (UK) = 5.9193880208333E-6 cubic metre/meter[m3]

1 gill (US) [gi] = 0.0001182941 cubic metre/meter[m3]

1 gill (UK) [gi (UK)] = 0.0001420653 cubic metre/meter[m3]

1 minim (US) = 6.1611519921875E-8 cubic metre/meter[m3]

1 minim (UK) = 5.9193880208333E-8 cubic metre/meter[m3]

1 ton register [ton reg] = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]

1 ccf = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]

1 hundred-cubic foot = 2.8316846592 cubic metre/meter[m3]

1 acre-foot [ac*ft] = 1233.4818375475 cubic metre/meter[m3]

1 acre-foot (US survey) = 1233.4892384682 cubic metre/meter[m3]

1 acre-inch [ac*in] = 102.790153129 cubic metre/meter[m3]

1 dekastere = 10 cubic metre/meter[m3]

1 stere [st] = 1 cubic metre/meter[m3]

1 decistere = 0.1 cubic metre/meter[m3]

1 cord [cd] = 3.6245563638 cubic metre/meter[m3]

1 tun = 0.9539237696 cubic metre/meter[m3]

1 hogshead = 0.2384809424 cubic metre/meter[m3]

1 board foot = 0.0023597372 cubic metre/meter[m3]

1 dram [dr] = 3.6966911953125E-6 cubic metre/meter[m3]

1 cor (Biblical) = 0.22 cubic metre/meter[m3]

1 homer (Biblical) = 0.22 cubic metre/meter[m3]

1 bath (Biblical) = 0.022 cubic metre/meter[m3]

1 hin (Biblical) = 0.0036666667 cubic metre/meter[m3]

1 cab (Biblical) = 0.0012222222 cubic metre/meter[m3]

1 log (Biblical) = 0.0003055556 cubic metre/meter[m3]

1 Taza (Spanish) = 0.0002365882 cubic metre/meter[m3]

1 Earth's volume = 1.083E+21 cubic metre/meter[m3] )

( 1 barrel dry (US) [bbl dry (US)] = 115.6271236039 liter [L,l]

1 pint dry (US) [pt dry (US)] = 0.5506104714 liter [L,l]

1 quart dry (US) [qt dry (US)] = 1.1012209428 liter [L,l]

1 peck (US) [pk (US)] = 8.8097675424 liter [L,l]

1 peck (UK) [pk (UK)] = 9.09218 liter [L,l]

1 bushel (US) [bu (US)] = 35.2390701696 liter [L,l]

1 bushel (UK) [bu (UK)] = 36.36872 liter [L,l]

1 cor (Biblical) = 219.9999892918 liter [L,l]

1 homer (Biblical) = 219.9999892918 liter [L,l]

1 ephah (Biblical) = 21.9999989292 liter [L,l]

1 seah (Biblical) = 7.3333329764 liter [L,l]

1 omer (Biblical) = 2.1999998929 liter [L,l]

1 cab (Biblical) = 1.2222221627 liter [L,l]

1 log (Biblical) = 0.3055555407 liter [L,l] )


- HACİM ile/||/<> YÜZEY ALANI

( Hacim iç boşluk İLE yüzey alanı dış kabuktur )

( Formül: 3D iç İLE 2D dış )


- HACIOSMAN AĞA CAMİİ :

( Tarabya'da Sultan III. Mustafa (1557 - 1774) döneminde yaptırılmıştır. 1828/1829 da Silahtar Şehriyari Ali Ağa tarafından yeniden inşâ edilmiştir. 1958 - 1960 yıllarında sahil yolu yapım çalışmaları sırasında yıktırıldı. )


- HACIOSMAN BAYIRI :

( Çayırbaşı ile Kefeliköy'ü ayıran ve Kefeliköy Caddesinin paralelinde olan ve üstten Tarabya ayracına kadar ulaşan bayır (Şimdi cadde) Hacı Osman Bayırıdır. )


- HACIOSMANOĞLU, NİZAMETTİN (RİZE, 1960) :

( İnşaat ve taşımacılık işleri yapmaktadır. 1999 - 2004 ANAP ve 2004 - 2009 döneminde AKP den Bahçeköy Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptı. )


- HACİZ MEMURU değil/yerine/= ELKOY İŞYARI


- HACKER değil/yerine/= BİLGİSAYAR KORSANI


- HEKIR/HACKER[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTEN


- HEKİNG/HEKİNK/HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME


- HAD ile HADD

( Sınır. İLE Küllî varlığın müşâhedesine erdiren bir yol. )


- HAD ile/ve HARAM

( Akılda. İLE/VE Dinde. )


- HAD'[Ar.] ile KEYD[Ar.]


- HAD ile/ve/<>/< MATLA'[< TULÛ | çoğ. MATÂLİ']


- HAD'[Ar.] ile NAKS[Ar.]


- HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ

( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )

( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )

( LIMITING vs./and/<> MODERATION )


- HAD ile/ve/<> TERK

( LIMITING vs./and ABANDONMENT )


- HADÂLET ile/değil ADÂLET

( Kol ve baldırı etli olma. İLE/DEĞİL Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek. )


- HADÂLET[Ar.] ile HADÂRET[Ar.] ile HADÂRET[Ar.]

( Kol ve baldırı etli olma. İLE Alçakgönüllülük. İLE Yeşillik. )


- HADAR ile/ve/||/<> SÜKÛN


- HADARA ile MEDENİYET/UYGARLIK


- HÂDD ile HADD[çoğ. HUDÛD] ile HADD ile HADD ile HADD ile HÂD[Fars.]

( Keskin. | Sivri. | Dar. | Sert, etkili, tesirli. | Ekşi. | Azgın ve iltihaplı çıban/yara/hastalık. | Gergin. İLE Sınır, iki devlet toprağının birleştiği yer, kenar. | Derece. | Gerçek değer. | Şeriatçe verilen ceza. | Bir önermede konu ile yüklemden her biri, terim. | Cebirde oran/tenasüp ya da denklem/muadeleyi oluşturan bölümlerden her biri. | Bir şeyin sonu. İLE Tümel/küllî var oluşun tanıklığına/müşâhedesine erdiren bir yol. İLE Denizden gelen gürültülü ses. | Gürültü ile yıkılan. | Gürültülü bir sesle çağıran. İLE Yanak. | Yeri yarma, yeri kazma. İLE Çaylak. )


- HADD[Ar.] ile HAKİKAT[Ar.]


- HADD[Ar.] ile İSM[Ar.]


- HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.] ile 'ÂKIBET[Ar.]


- HADD[Ar.] ile RESM[Ar.]


- HADDÂ'[Ar. < HUD'A] ile HADDÂ[Ar.]

( Aldatıcı, dalavereci. İLE Deve çobanı. )


- HADDE değil/yerine/= SÜZGEÇ, İMBİK


- HADDE/HANE değil/yerine/= EĞREÇEVİ


- HADD-İ TÂM(MÂHİYET) ile/ve HADD-İ NÂKIS ile/ve RESM-İ TÂM ile/ve RESM-İ NÂKIS

( Tam tanım.(yakın(karib) cins + yakın fasıl)(İnsan, düşünen canlıdır). İLE/VE
Eksik tanım.(uzak(baid) cins + yakın fasıl)(İnsan, düşünen nesnedir). İLE/VE
Tam tanıtım.(yakın(karib) cins + gerekli özellik)(İnsan, gülen canlıdır). İLE/VE
Eksik tanıtım.(uzak(baid) cins + gerekli özellik)(İki ayak üzeri yürüyen, tırnakları geniş, tüysüz/kılsız, dik yürüyen, tab'an gülen) )


- HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK"

( HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK" )


- Haddini bildirmek için KONUŞ!!!


- HADDİ'Nİ BİLDİRMEK ile HADDİNİ "BİLDİRMEK"

( Bir şeyin/durumun. İLE Bir kişinin/tutumun. )

( Sınırların bilgisini belirtmek/anlatmak. İLE Haddini aşanı engellemek.[bedelini ödetmek üzere ya da öncelikli olmamalı!] )


- Haddini bilmek için KONUŞ!!!


- HADDİNİ BİLMEK ile/ve HAKKINI BİLMEK

( Olgunlaşmayan meyveye, el uzanmaz. )

( TO KNOW THE LIMIT vs./and TO KNOW THE RIGHTS )


- HADDİNİ BİLMEK ve HESABINI BİLMEK

( TO KNOW THE LIMIT and TO KNOW THE ECONOMY )


- HADDİNİ BİLMEK ve/||/<> VAROLMA/VAROLABİLME


- HADDİNİ BİLMEMEK HADDİNİ BİLDİRMEK


- HADEME ile/ve/||/<> AMELE


- HADEME ile AVADANCI

( ... İLE Osmanlı sarayında, bir sınıf hademe. )


- HADEME ile/ve GÜLLABİ/Cİ

( ... İLE/VE Akıl hastahanelerinde. )


- HADEME[Ar.] ile/ve KAVAS[Ar. < KAVVAS]

( Odacı. İLE/VE Elçilik ya da konsolosluklarda görev yapan hizmetli. | Banka, patrikhane, otel vb. yerlerde hizmetli ya da koruma görevlisi. | Elçilik ve konsolosluklarda koruma görevlisi. )


- HÂDİ'[Ar. < HADÎA] ile HÂDÎ[Ar.] ile HÂDÎ[Ar. < HİDÂYET | çoğ. HEVÂDÎ, HÜDÂT] ile HAYDİ![Ar.]

( Hileci, dolapçı. | Fena, bozuk. İLE Sırada ilk, birinci. | Yenilene yardım eden, yardımcı. İLE Doğru yolu gösteren, hidâyet eden. | Kılavuz, rehber. | Önde giden. | Mızrak ucu. İLE "Hareket geç!" )


- HÂDÎ[< HİDÂYET] -ile

( HİDÂYET EDİCİ, DOĞRUYA GÖTÜREN | KILAVUZ )


- HÂDİR[Ar.] ile HÂDİR[Ar. çoğ. HADERE]

( Öten güvercin. | Kişneyen aygır. | Kükreyen arslan, böğüren deve, anıran eşek. İLE Şişen, yumrulanan örgen. )


- HADÎS[Ar.] ile HABER[Ar.]


- HADÎS[Ar. < EHÂDÎS] ile HÂDİS[Ar. < HUDÛS]

( Hz. Muhammed'in kutsal sözü/sözleri. | Hadisten bahseden ilim. | Yeni, taze. | Haber, kıssa, söz, söylenti. İLE Çıkan, meydana gelen, hudûs eden. | Yeni, yeni çıkan. )


- HADİS ile HÂDİS(E)

( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )


- HADİS ile HÂDİS(E)

( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )


- HADÎS[Ar.] ile KASAS[Ar.]


- HÂDİSE değil/yerine/= OLAY | DURUM


- HÂDİSE[Ar.] ile VAK'A[Ar.]

( Genele dayalı ve etkisi [geniş] olan/olabilen. İLE Bir/kaç kere ve olumsuzluklarda. )


- HADÎS-İ KUTSÎ ile/ve HADÎS-İ MÜRSEL

( Ma'nâ Allah'ın, söz Hz. Muhammed'in. İLE Hz. Muhammed'den duyulduğu söylenilen söz. )


- HADÎS-İ MÜRSEL ile/ve HADÎS-İ SAHİH

( Hz. Muhammed'den duyulduğu söylenilen söz. İLE Râvîsi sağlam olan hadisler. )


- HADÎS-İ SAHİH ile/ve HADÎS-İ MEVZÛ

( Râvîsi sağlam olan hadisler. İLE Hz. Muhammed'e isnad olunan söz. )


- HADRON ile/||/<> MEZON

( Hadron kuarklardan (baryon+mezon) İLE mezon kuark-antikuark. )

( Formül: Bileşik İLE qq̄ )


- HAF değil HAV[Ar.]

( Kadife, çuha vb.'nin yüzeyindeki ince tüy. )


- HAFF[Ar.] ile HÂFF[Ar.] ile HAF[Ar. < İng.]

( Ayakkabı. İLE Bir şeyin etrafını dolanan. İLE Oyun kurucu. )


- HAFFAFZADE EMİRİ EFENDİ DERGÂHI :

( Mirgün'de (Emirgan) bulunuyordu. Zamanla yıkılıp gitti. Son şeyhi Şeyh Ahmet Muhyiddin Efendi olup Kadiriye tarikatı mensubuydu. )


- HÂFÎ[Ar.] ile HAFÎ[Ar. < HAFÂ | çoğ. HAFİYYÂT]

( Çok ikrâm eden, güleryüzle karşılayan. | Yalınayak yürüyen/koşan. İLE Gizli, saklı. )


- HAFİF BAYGINLIK ile ŞİDDETLİ BAYGINLIK

( SA'KA-İ HAFÎFE ile SA'KA-İ ŞEDÎDE )


- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU

( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )

- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit

YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali

YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali

TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit

ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit

)


- HAFİF ile HAFÎF

( Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni. | Güç ya da yorucu olmayan, kolay. | Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. | Miktarı az, sindirimi kolay yiyecek. | Kalınlığı ya da yoğunluğu az olan. | Etkisi az olan, sert karşıtı. | Önemli olmayan. | Çok dik olmayan sırt, yokuş/eğim. | Gücü az olan, belirli belirsiz. | Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. İLE Türk müziğinin büyük usûllerindendir. )


- HAFÎF[Ar.] ile HAFÎF/HAFFÂF[Ar.] ile HAFÎF[Ar. < HİFFET]

( At koşarken, kuş uçarken, rüzgâr eserken oluşan ses. Hışırtı. İLE Ayakkabı, terlik, kavaf vs. yapan ve satan. İLE Ağır olmayan, yeğni. | Türk müziğinin büyük usullerindendir. )


- HAFİFE ALMA ile/değil/yerine ELEŞTİRİ


- HAFİFE ALMAK ile/ve/değil/<> BOŞLAMAK


- HAFİFE ALMAK ile/ve/<> GENELLEMEK


- HAFİFE ALMAK ile (YETERİNCE) ÖNEMSEMEMEK


- HÂFİR[Ar. < HAVÂFİR] ile HAFÎR[Ar. çoğ. HAFÂİR]

( Kazan/kazıcı, hafreden. | At gibi hayvanların tırnağı. İLE Derince kazılmış yer, yer çukuru. | Mezar, kabir. )


- HAFİT/HAFÎD[Ar. çoğ. AHFÂD]/NEVE[Fars.] değil/yerine/= TORUN

( Eril torun. DEĞİL/YERİNE/= ... )


- HÂFİYEN ile HAFİYYEN

( YALINAYAK OLARAK | İKRÂM EDEREK ile GİZLİDEN, GİZLİCE, SAKLI OLARAK )


- HÂFİYEN[Ar.] ile HAFİYYEN/HAFİYYETEN[Ar.]

( Yalınayak olarak. | İkrâm ederek. İLE Gizliden, gizlice, saklı olarak, âşikâr olmayarak. )


- HAFIZ ile/ve KUR'A HÂFIZI


- HAFÎZ[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]


- HAFIZA HÜCRESİ ile/||/<> NAİF HÜCRE

( Hafıza önceden görmüş, naif ilk kez. )

( Formül: Experienced İLE inexperienced )


- HÂFIZA[Ar.] değil/yerine/= BELLEK


- HAFIZA ile/ve/||/<> HATIRA


- HÂFIZA ile/||/<> HÂTIRA ile/||/<> HÂSILA

( Üçünün de son A'sı kısa söylenir. )


- BELLEK/HAFIZA ile HAVSALA

( Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü. İLE Kuşun kursağı. | Leğen kemiği. | Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi. )


- HÂFIZA ile HAVZA


- HAFIZA ile/ve ZİKİR


- HÂFIZLIK:
3/5/10 SAYFA(DA/SI) OLMAK/KALMAK ve/<> HER CÜZ'DE

( Mushafın, tamamının baştan hıfz edilmiş olduğundan hareket edilir. )


- HAFL/HAFLE[Ar.] ile HAFR/HAFŞ[Ar.]

( Kederlenme, tasalanma. | Toplanma, toplantı. İLE Kazma, kazılma. )


- HAFNİYUM ile HAHNYUM/NİLSBOHRYUM

( ... İLE Atom numarası 105 olan, kaliforniyum atomlarının, azot çekirdekleriyle bombardımanından elde edilmiş yapay öğe. [Simgesi: Ha] )


- HAFŞ/HAFR[Ar.] ile HAFŞ[Ar.]

( Kazma, kazılma. İLE "Tavuk karası" denilen bir göz hastalığı. )


- HAFS[Ar.] ile HAFZ[Ar.]

( Biriktirme, toplama. İLE Basıklık. | Dengeli/îtidâl, aşırı olmama durumu, ölçülülük. | Arap dilbilgisinde kesre/esre imi/işareti. )


- PLANLAMAK:
HAFTA İÇİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAFTA SONU


- HAĞTIRAĞ/HAATIRAA değil HATIRA/ANI


- HAHN-BANACH ile/||/<> OPEN MAPPİNG

( H-B linear functional uzatma, open mapping açık dönüşüm. )

( Formül: Extension İLE open mapping )


- HÂİB[Ar. < HEYBET] ile HÂİB[Ar. < HAYBET | çoğ. HÂİBÎN]

( Korkan, korkak. | Utangaç. İLE Mahrum. | Ümitsiz, me'yûs, dederli. | Zarara uğrayan. )


- HÂİF[Ar. < HAVF] ile HÂİF[Ar.]

( Korkan, korkak, ödlek. İLE Sitem ve gadir eden, zulmeden. )


- HAİKU -ile

( 5-7-5 toplam 17 heceden ve üç dizeden oluşan, geleneksel Japon şiir türü. )


- HAİL[Ar.] değil/yerine ENGEL


- HÂİL[Ar. < HAVL] ile HÂİL[Ar. < HEVL]

( İki şey arasında ya da bir şey önünde perde olan, engel olan, arayı kapayan, engel. | Ekran.[fizikte] İLE Korkunç. )


- HAİLE[Ar.] ile/değil/yerine ÜZÜCÜ/AĞLATICI

( Çok acıklı olay. | Koşuk biçiminde yazılmış ağlatı. İLE ... )


- HAİN değil/yerine/= SATKIN


- HAİNLİK ile/değil/ne yazık ki BİLMEMEZLİK


- HAİN/LİK ile/değil/yerine VEFÂSIZ/LIK


- HAİNLİK(TEN) ile/değil KORKU(DAN)


- HAIR :/yerine SAÇ


- HAİZ ile CAİZ

( Bir şeyi elinde bulunduran, taşıyan. İLE Din, yasa, töre ya da başka bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen, uygun, yerinde sayılan, yakışık alan. )


- HAK EDİŞ ile/ve/değil/> HAKKINDAN VAZGEÇEBİLMEK


- HAK EDİŞ ile/ve UYGUNLUK

( TO DESERVE vs./and APPROPRIATENESS )


- HAK GÖZETME ile VİCDAN


- HAK:
H(HA) ve/||/<> K(KAF)


- HAK:
KESİNLİK ve/||/<> DOĞRULUK ve/||/<> GENELLİK


- HAK (SAHİBİ) ile/ve/=/||/<>/< İHTİYÂR (SAHİBİ)


- HAK SİLLESİNİN:
SADÂSI/SEDÂSI ve/||/<> DEVÂSI ve/||/<> DAVÂSI

( Olmaz! )


- HAK SOFRASI ile/ve ALİ SOFRASI


- HAK YEME ile/değil ÜZERİNE GİTME


- HAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AŞK


- HAK ile/ve/<>/< AYRICALIK/İMTİYAZ(/MÜMTAZ)[Ar. < MEYZ]

( RIGHT vs./and/<> SPECIAL PRIVILIGE )


- HAK ile/değil BAĞIMLILIK

( [not] RIGHT vs./but DEPENDENCE )


- HAK ile/ve/||/<>/> DİRENME HAKKI


- HAK ve/||/<>/> GÜÇ

( RIGHT and/||/<>/> POWER )


- HAK ile/ve/<> GÜVENCE


- HAK ile/ve HAD


- HAK[Ar.] ile HAK[Ar.] ile HÂK[Ar.] ile HAKK[Ar.]

( Tüze. | Türenin[tüzeye/hukuka uygunluk] gerektirdiği ya da birine ayırdığı şey, kazanım. | Dava ya da savda gerçeğe uygunluk, doğruluk. | Geçmiş ve harcanmış emek. | Emek karşılığı ücret. | Doğru, gerçek. İLE Maden, ağaç, taş üzerine, elle yazı ya da biçim oyma. İLE Toprak. İLE Allah. )


- HÂK[Ar.] ile HÂK[Ar.] ile HAKK[Ar. çoğ. HUKUK] ile HAKK[Ar.]

( Orta, vasat. | İnsaniyetli, mert ve yiğit adam. İLE Toprak. İLE Allah, tanrı. | Doğruluk ve insaf. | Bir kişiye ait olan şey. | Dava ve iddiada hakikate uygunluk, doğruluk. | Geçmiş/harcanmış emek. | Pay, hisse. | Doğru, gerçek. | Lâyık, münâsip. İLE Kazıma, kazınma, bir şeyin üstünü çelik kalemle yazı ya da resim olarak oyma. | Yazıyı, yanlışı kazıma. )


- HAK ile/ve HAKİKAT


- HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Adâlet. İLE/VE/||/<> Allâh. )

( Her disiplinin kendi ve belirleyicileri. İLE/VE/||/<> Disiplinleri aşkın. )

( Aklın birliği. İLE/VE/||/<> Doğa ve tarihin birliği. )

( Tikel/cüzzî. İLE/VE/||/<> Tümel/küllî. )


- HAK ile/ve/||/<>/< HAKLARA SAHİP OLMA HAKKI


- HAK ile/değil HAZ/HAD

( Birçok şeyin, hakkınız olduğuna inanabilirsiniz fakat bir düşünün bakalım! Sadece hazzınız [için] olmasın? )


- HAK ve/<> HİKMET


- HAK ile HİSSE


- HAK ile/ve/<> HİZMET


- HAK ile/ve/||/<> NASİP


- HAK ile/ve/||/<> ÖDEV


- HAK ile/ve/değil/yerine OLANAK

( [not] RIGHT vs./and/but POSSIBILITY
POSSIBILITY instead of RIGHT )


- HAK = RIGHT[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = JUS[Lat.]


- HAK ile/ve RIZÂ


- HAK ve/||/<> TAŞ

( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )


- HAK ile/ve YERİNDE HAK

( RIGHT vs./and RIGHT IN RIGHT PLACE )

( QUAN ile/ve ... )


- HAK ile/ve/||/<>/>/< ZORUNLULUK

( RIGHT vs./and/||/<>/>/< OBLIGATION )


- HÂKA BİHİ[Ar.] ile NEZELE BİHİ[Ar.]


- HAKAN ile HAN


- HAKARET ile/değil/yerine/||/>< ELEŞTİRİ


- [ne yazık ki]
HAKARET ile KAZF/KAZİF

( ... İLE Nitelikli hakaret. | Atma. | Namuslu bir kadına, zinâ suçunu isnâd etme. )

( HADD-İ KAZF: Namuslu kadınlara iftira edenlere verilen ceza. )


- [ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK


- HAK-HUKUK (SAHİBİ OLMAK, PEŞİNDE KOŞMAK)


- HAK-HUKUK ile GAK-GUGUK

( Her zaman için. İLE Bazen/bugün. )


- HAKİKAT:
ACITSA DA ile/ve/||/<>/> ACI DEĞİLDİR

Bugün[26 Ekim 2025]
itibarı ile 52.664 başlık/FaRk ile birlikte,
52.664 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(78/212)