K ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(190/212)
- TİN/AN = SPIRIT[İng.] = ESPRIT[Fr.] = GEIST[Alm.] = SPIRITUS[Lat.] = PNEUMA, NOUS[Yun.] = ALIENTO[İsp.]
- tinct./tr.[Lat. < TINCTURA] değil/yerine/= TENTÜR
- TİNDALİZASYON/TYNDALLIZATION[İng.] değil/yerine/= AŞAMALI MİKROPSUZLAŞTIRMA
- TİNER[İng. < THINNER] değil/yerine/= İNCELTİCİ
- TINGIR MINGIR ile LANGIR LUNGUR
( Kuru, çınlamalı ve yankılı bir sesle. İLE Metalsi bir ses çıkararak. | [mecaz] Dikkatsizce, savruk bir biçimde. )
- TINGIR TINGIR
- TINGIR ile TINGIRTI ile TINI ile TINLAMA
( Metal bir nesnenin sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkardığı ses. | Parasız, züğürt. | Boş. | Para. İLE Tıngırdayan bir şeyin çıkardığı sesin adı. İLE Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği. | Bir nesnenin titreşiminden çıkan sesi, başka nitelikteki bir nesnenin aynı yükseklikte çıkan sesinden ayırt ettiren özellik, tınnet. | Söyleniş biçimi, vurgusu. İLE "Tın" sesinin biraz sürüp gitmesi, çınlaması. )
- TINI değil/yerine/= SOLUK
- TİN'İN DOYUMU:
SEVİLEREK değil SEVEREK
- TINMAZ, HÜSEYİN (1942) :
( Rumelikavaklı işadamı. Rumelikavak Spor Kulübü Üyesidir. Bu kulüpte uzun süre Yönetici ve bir dönem de Başkan olarak görev yaptı. Rumelikavak Güzelleştirme Derneği ve Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. )
- TINNITUS[İng.] değil/yerine/= KULAK ÇINLAMASI
- TİNSEL ALAN ile ESTETİK ALAN
- TİNSEL ALAN ile ESTETİK ALAN
( SPIRITUAL FIELD vs. AESTHETIC FIELD )
- TİNSEL BENLİK ile/ve/<> AŞKIN BENLİK
( SPIRITUAL SELF vs./and/<> TRANSCENDENTAL SELF )
( JINGSHEN ZIWO ile/ve/<> CHAOYUE ZIWO )
- TİN/SEL ile/ve TOPLUM/SAL
( SPIRITUAL vs./and SOCIAL )
- TINY :/yerine UFACIK
- TYPE I BIAS[İng.] değil/yerine/= BİRINCİ TÜR YANLILIK
- TİP I İLE II İLE III İLE IV ile/||/<> AŞIRI DUYARLILIK
( Dört tip alerjik reaksiyon. )
( Formül: Histamin (Tip I) )
- TİP IA SÜPERNOVA ile/||/<> TİP II SÜPERNOVA
( Tip Ia süpernova beyaz cüce patlaması İLE Tip II süpernova kütleli yıldız çöküşüdür. Tip Ia standart mum İLE kozmolojik uzaklık ölçer. Tip Ia karbon-oksijen beyaz cüce İLE Tip II hidrojen zarfı içerir. )
- TYPE II BIAS[İng.] değil/yerine/= İKINCİ TÜR YANLILIK
- TIP = MEDICINE[İng.] = MÉDECINE[Fr.] = ARZNEI[Alm.] = MEDICINA[İt., İsp.]
- TİP-1 BULANIK ile/||/<> TİP-2 BULANIK
( Tip-1 tek üyelik derecesi, Tip-2 üyelik derecesinin kendisi de bulanık )
( Jerry Mendel tarafından 1999 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1884) (Ülke: Avusturya) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Kalıtım yasaları, modern genetiğin kurucusu) )
- TİP ile ...
( Benzerlerinin niteliklerini toplayan örnek. )
- TIP ile/ve/||/<> ADLÎ TIP
- TIP ile/||/<> ANATOMİ
( Kulliyyat fi-Tibb, tıp ansiklopedisi )
( İbn Rüşd (Averroes) tarafından 1162 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1126-1198) (Ülke: Endülüs) (Önemli katkıları: Aristoteles yorumları, felsefe ve tıp çalışmaları) )
- TIP ile/||/<> FELSEFE
( Tıp ve felsefeyi birleştiren bütüncül yaklaşım )
( İbn Sina (Avicenna) tarafından 1025 yılında keşfedildi/formüle edildi. (980-1037) (Ülke: İran/Buhara) (Alan: biyoloji) (Önemli katkıları: El-Kanun fi Tıb kitabı, tıp ansiklopedisi, felsefe ve mantık çalışmaları) )
- TIP ve/||/<> SANAT
( )
- TİP[Fr./İng. < TYPE] ile TİPLEME
( Öykü, roman, tiyatro gibi uzun anlatıma dayalı edebî yapıtlarda kişi kadrosu içinde yer alan ve belirli bir düşüncenin, topluluğun zihniyetini ve ideolojinin temsilciliğini yüklenen kişi. | Kendine özgü kişiliği olmayan, genellikle bilinen kalıplardaki kişileri gösteren oyun kişisi. İLE Belirli bir tipin tüm çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak. )
- TIP :/yerine UÇ, İPUCU
- TIPA TIP (AYNI OLMAK)
( Benzemek. )
- TIPA/TAPA[İt. < TAPPO] değil/yerine/= TIKAÇ
( Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta ya da plastikten tıkaç. | Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık. İLE Herhangi bir şeyin delik ya da ağzını tıkamaya yarayan nesne. )
- TIPATIP (BENZEMEK)
- TIPI TIPINA (BENZEMEK)
- TİPİK/TYPICAL[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜN, OLAĞAN
- TIPIR TIPIR
- TIPIŞ TIPIŞ (GİTMEK/GELMEK)
( Zorunluluklarda. )
- TIPKIBASIM ile TIPKIÇEKİM
( Bir yazı, desen, tablo vb.nin fotoğrafından kalıp çıkarılarak yapılan aynı basımı. İLE Bir yazı, kitap ya da biçimin fotoğraf yoluyla kopyasını çıkarma yöntemi, fotokopi. | Bu yöntemle elde edilen kopya, fotokopi. )
- TİPOGRAFYA/TİPOGRAFİ[Fr.] değil/yerine/= BASKI YÖNTEMİ | BASIM
( Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi. | Basım. )
- TIPTA, 4P: PREDİKTİF ve/||/<> PREVANSİYON ve/||/<> PERSONALISED ve/||/<> PROAKTİF
- TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI
- TİR TİR (TİTREMEK)
- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]
( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )
- TIRAK ile -TIRAK/TRAK[Fr. < TRAC] ile TRAKA[İt.] ile TRAKE[TRACHÉE < Lat. < Yun.] ile TRAKİT[Fr. TRACHYTE < Yun.] ile TRAKTÖR[Fr. TRACTEUR < Lat.] ile TRAKUNYA[Yun. DRANKONTION]
( Çarpan ya da kırılan bir şeyin çıkardığı tok ses. İLE Benzer/yaklaşık.[mavimsi / kırmızımsı vb.] | Oyuncunun sahneye çıkacağı sırada ya da oyun sırasında, kaygıya ve/ya da korkuya kapılması, rolünü unutması. İLE Yelkenli teknelerde bir mandar aracılığıyla çekilerek direğe çıkıp bakım ve onarım yapılan oturaklı sepet. İLE Soluk borusu. | Eklem bacaklılarda bulunan solunum kanalı. İLE Fazla miktarda feldispat, çok az kuvarz içeren, kırılınca pürüzlü bir yüzeye sâhip olan açık renkli volkan taşı. İLE Tekerlekleri arâzi ve sürülmüş tarla gibi yumuşak zeminde dönebilen/devinebilen, genellikle çift sürmede kullanılan, arkasına römork takılarak kamyon görevi gören motorlu taşıt. İLE Çarpan balık. )
- TİRAT[Fr. < TİRADE] değil/yerine/= UZUN KONUŞMA
( Bir tiyatro oyununda, oyunculardan birinin uzun uzun konuşması, bir defada söylediği parça. | Yazı ya da konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi. | Uzun ve tumturaklı konuşma. )
- TİRB[Ar.] ile/ve/||/<> ZEMÎL[Ar.] ile/ve/||/<> SEMÎR[Ar.] ile/ve/||/<> SAHİB[Ar.] ile/ve/||/<> REFÎK[Ar.] ile/ve/||/<> HİLL[Ar.] ile/ve/||/<> NECİY[Ar.]
( Bizimle aynı yaşta olan. İLE/VE/||/<> İş arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Oturduğumuz yerde bize arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Bizimle geceleri konuşan. İLE/VE/||/<> Uzun süre bizimle arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Yolculuk arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Bizi kalbine yerleştiren. İLE/VE/||/<> Sırdaş. )
- TİRBUŞON[Fr. < TIRE-BOUCHON] değil/yerine/= BURGU
( Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet. | Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir araç. | Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici araç. | Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal. )
- TIRE :/yerine LASTİK, YORMAK
- TİRE[Ar.] ile Tire[Ar.] ile TİRE[Fr. < TIRET]
( Dikişte kullanılan pamuk ipliği. | Pamuk ipliğinden yapılmış olan. İLE İzmir iline bağlı ilçelerden biri. İLE Kısa çizgi. | Uzun çizgi. )
( ... vs. ... vs. HYPEN )
- TIRED :/yerine YORGUN
- TİRENDAZ[Fars.] değil/yerine/= OK ATAN | BECERİKLİ | ÖZENLİ
- TIRESOME vs. TIRING
- TIRIK TIRAK
( Art arda gelen kuru ve hafif seslerin sürekliliğinde. )
- TIRIK ile TIRAK ile TIRIK TIRAK ile TIRINK
( Bir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses. İLE Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses. İLE Art arda gelen kuru ve hafif bir biçimde ses çıkararak. İLE Sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses. )
- TİRİL TİRİL (GİYİNMEK)
( Güzel, temiz, uygun ve estetik giyimlerde. )
- TIRIM TIRIM (ARAMAK/ARANMAK)
- TIRIS >< EŞKİN
( Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. >< Atın bir tür hızlı yürüyüşü. | Hızlı yürüyen hayvan. | Hızlı bir yürüyüş ile. )
- TIRI-VIRI
- TIRMIK ile/ve KARTUK
( Tırnak beresi/yarası. | Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç. İLE/VE Büyük tarla tarağı. )
- TIRMÎZÎ ile/ve/değil TİLMÎZİ[Ar. | çoğ. TELÂMÎZ/E]
( ... İLE/VE/DEĞİL Öğrencisi/talebesi. | Çırağı. )
- TIRNAK İÇİNDE ile/ve/||/<> KENDİ İÇİNDE
- TIRNAK İÇİNE ALMAK ile/ve/||/<> PARANTEZ İÇİNE ALMAK
- TIRNAK ile CIRNAK/PENÇE
( ... İLE Yırtıcı hayvan tırnağı. )
- TİROİT[Fr./İng.] ile/ve/||/<> TİROKALSİTONİN[Fr./İng. < THYROCALCITONINE] ile/ve/||/<> TİROKSİN[Fr./İng. < THYROXINE]
( ... İLE/VE/||/<> Kalkan[tiroit] bezinden salgılanan, kandaki kalsiyumu azaltan hormon. İLE/VE/||/<> Tiroit hormonlarının ilk keşfedileni. )
- TİROKSİN ile/||/<> PARATİROİD
( Tiroksin metabolizma hızı İLE paratiroid Ca dengesi. )
( Formül: Metabolism İLE calcium )
- TIRPAN[Yun.] ile/ve/||/<> TIRMIK
( Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. | Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun. İLE/VE/||/<> Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç. | Tırnak beresi. )
- TIRTHANKARA -/
( Manevî önder. )
- TIRTIL ile KESE BÖCEĞİ TIRTILI
- TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK
( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )
- TIRTIL ile SEMER SIRTLI TIRTIL
(
)
- TIRTIL ile TIRTIL
( Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu. İLE Çevresinde kertikler bulunan ve işlenecek parça üzerine bastırılarak bu kertiklerin izini parçaya basmaya yarayan çelik disk. | Pulların ya da metal paraların kenarındaki kertikleri oluşturan çıkıntılardan her biri. | Palet. | Bir şeyin kenarına çizilen zincir gibi çiçeklerden yapılan süs. | Maraş işi ya da çeşitli elbise nakışlarında kullanılan altın, gümüş gereç. )
- TIRTIL ile TIRTIR
( Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu. İLE Zar kanatlılardan, uzun gövdeli, uzun duyargalı, kurtçuk evresini tarım bitkilerine zarar veren böcekler üzerinde geçiren bir tür böcek. )
( ... cum ICHNEUMON )
- TIRTIL ile TURBULENT PHOSPHILA TIRTILLARI
( )
- TIRTIL ile YILAN BAŞLI TIRTIL
- TİRYÂK[Ar., Fars. < Yun.] değil/yerine/= MACUN/PANZEHİR
( Bitkisel ve madensel nesnelerin karışımından yapılan macun. )
- TİRYÂKİ değil/yerine/= DÜŞKÜN
- TİRYAKİOĞLU, ALP (İST. 1943) :
( İşadamı. Ünivenbsi öğrenimini tamamladıktan sonra sanayici olarak iş hayatına atıldı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde bir dönem (1990 - 1991) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )
- TİSKİNTİ değil TİKSİNTİ
- TISS/THERAPEUTIC INTERVENTION SCORING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= TERAPÖTİK GİRİŞİMSEL PUANLAMA DÜZENİ | GİRİŞİM PUANLAMA DÜZENİ
- TİSSUE ENGİNEERİNG ile/||/<> ORGAN TRANSPLANTATİON
( Tissue engineering yapay doku üretimi yaparken İLE organ transplantation mevcut organ naklini yapar )
( Formül: Scaffold technology )
- TISSUE :/yerine DOKU, KÂĞIT MENDİL
- TİT/URINALYSIS[İng.] değil/yerine/= TAM İDRAR TAHLİLİ
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE
( Titanic, Atlas Okyanusu'nun 3657 m. derinliğine kadar battıktan sonra pasla beslenen Halomonas Titanicae adı verilen bir tür bakterinin, geminin yapımında kullanılan 50 bin ton demiri yavaş yavaş tükettiği ortaya çıkmıştır. )
( )
- TİTAN/YUM[Ti][Fr. < TITANE] ile TİTAN
( Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit öğe. İLE Satürn'ün en büyük uydusudur ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen bu okyanusların, metan gazının sıvı durumu olduğu görülmüştür. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -180 °C'dir. )
- TITICACA GÖLÜ[GÜNEYBATI]:
"HUINAMARCA GÖLÜ" ile/ve/<> "PEQUENO GÖLÜ"
( Bolivya'lıların, gölün güneybatısında kalan, kendi taraflarında bulunan %40'lık bölümüne verdikleri ad. VE/<> Bolivya tarafındaki, gölün bu aynı küçük bölümüne, Peru'luların verdikleri ad.[Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )
- TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN
- TİTİZLİK ile/ve/||/<>/> PİMPİRİK/LİK / PİMPİRMEK
( ... İLE/VE/||/<>/> Gereksiz yere titizlik gösteren. | Kuşkucu. | Çok yaşlı ve güçsüz kişi. | Harap, bozuk, virâne. )
- TİTİZLİK" ile/ve "ÜZERİNE TİTREMEK"
- TITLE vs. NOUN/PROPOSITIONAL PHRASE
- TITLE :/yerine BAŞLIK, UNVAN
- TİTRASYON/TİTRATION[İng.] değil/yerine/= EŞ DEĞERLEME
- TİTRASYON ile/||/<> DİLÜSYON
( Titrasyon analiz İLE dilüsyon seyreltmedir )
( Formül: Analiz İLE hazırlık )
- TİTRE/TITER[İng.] değil/yerine/= EŞ DERİŞİM
- TİTREM ile TİTREŞİM
( Ses titreşimlerinin yükselip alçalması. İLE Küçük ve hızlı salınım, ihtizaz, vibrasyon, rezonans. | Bir noktanın, gözün göremeyeceği kadar kısaca kımıldanışı. )
- TİTREME ile TİTREŞİM
( İHTİZÂZ ile ... )
( VIBRATION vs./and FLUCTUATION )
- TİTREMEK/TİRİLDEMEK ile SAKIRDAMAK/SAKIRTI
( ... İLE Korkudan ya da soğuktan titremek. )
- TİTREMEK ile/ve/> SARSILMAK
( RA'ŞE ile/ve/> ... )
( SHIVE vs./and/> SHAKE )
- TİTREŞİM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM
( vs./and/||/<>/and TRANSFORMATION )
- TİTREŞİMLİ ile TİTREŞİMLİ
( Titreşim yapan ya da titreşim oluşturan. İLE [dilbilgisi] Yumuşak. )
- TİTÜBASYON/TITUBATION[İng.] değil/yerine/= TİTREK BAŞ
- TİVİ değil/yerine TE-VE TV
- TİYATRO:
OYUNU, GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ve/||/<> GERÇEĞİ, OYUNLAŞTIRMAK İÇİN
- TİYATRO:
"ZENGİN MESLEĞİ" değil/fakat ZENGİN MESLEK
- TİYATRO ve/=/||/<> HALK SAĞLIĞI
- TİYATRODA:
ÇEHOV >< BRECHT
- TIYNET[Ar. < TİNET] = YARADILIŞ, MİZÂC, MAYA
- TİYO değil TÜYO
- TİZ[Fars.] değil/yerine/= İNCE, KESKİN (SES)
- TLD/TERMOLÜMINESAN DOZİMETRE THERMOLUMINESCENT DOSİMETER[İng.] değil/yerine/= TERMOLÜMINESAN IŞINÖLÇER
- TLR İLE NOD İLE RIG-I ile/||/<> PATTERN TANIMA RESEPTÖRLERİ
( Doğal bağışıklık sensörleri. )
( Formül: PAMP → PRR → İnflamasyon )
- TMS/TRANSKRANİYAL MANYETİK STIMÜLASYON TRANSCRANIAL MAGNETIC STIMULATION[İng.] değil/yerine/= KAFATASINDAN MANYETİK UYARIM
- TMU/TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM TRANSCRANIAL MAGNETIC STIMULATION[İng.] değil/yerine/= KAFATASINDAN MANYETİK UYARIM
- TO APPROVE vs. TO GET FIXED
- TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE
- TO ASSUME vs. TO PRESUME
- TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO
- TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE)
- [not] TO BOAST vs. EXPRESSION OF HAPPINESS
- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS
( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )
- TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST
- TO EXCEED vs. PROGRESS
- TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE
- TO GET BETTER vs. TO BECOME ERECT
- TO GET IMPRESS vs. TO TAKE
- [not] TO GET READY vs./and PROGRAMMING
- [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT
- TO GIVE UP vs. TO PREFER
- TO KISS vs. SNOGGING
- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND
- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS
- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE
- TO NARROW vs. REDUCTION
- TO PREFER vs./and LIKING
- TO PREPARE vs./and RIGGING
- TO PRODUCE vs. TO CREATE
- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE
- TO PROJECT vs. TO ARRANGE
- TO PROTECT vs. ABSTAIN
- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT
- TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE
- TO SHOW vs. TO PRESENT
- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE
- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT
- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"
- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL
- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS
- [not] TO TALK vs./and TO PROVE
- TO THANK vs. TO APPRECIATE
- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE
- TO TOUCH vs./and SEX
- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE
- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND
- TO WORK vs. TO PRODUCE
- TO :/yerine -E, -A
- TO[Jap.] ile HACİM
( Japonya'da eski bir hacim ölçüsü. )
- TOBACCO :/yerine TÜTÜN
- TOBAR İLKESİ ile ...
( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )
- TODAY :/yerine BUGÜN
- TODORİ, ALEKSANDROS (1833 - 1906) :
( Türkiye'de ilk tıp okulunu kuran ve uzun yıllar rektörlüğünü yapan Stefanos (Kara) Todori'nin oğludur. Daha ziyade "Karatodori" olarak tanınır. Esas ismi Alekandros Todori'dir. "Kara" lakabı olup, ikinci ismi ile birleştirilmiş ve "Karkatodori" olarak kabul görmüştür. İstanbul'da doğdu ve Paris'te hukuk eğitimi aldı. Girit İhtilalinde (1866) Sadrazam Ali Paşa'nın mahiyetinde Girit'e giderek isyanın bastırılmasında en büyük amil oldu. Roma elçiliğine atandı (1874), Hariciye Müsteşarlığına getirildi (1876). Türk - Rus Savaşı sonrası Berlin Muahedesinde Türkiye'nin baş delegesi olarak görev yaptı (1878). Aynı yıl içinde Hariciye Bakanı oldu ve kendisine Paşa unvanı verildi. Büyük Nazır Hayrettin Paşa ile birlikte Türkiye'de liberal inkılâpların gerçekleşmesi için uğraş verdi. II. Abdülhamit tarafından çalışma ve yaptığı tavsiyeler uygun görülmeyince bakanlıktan istifaya mecbur oldu. Ama gözden çıkarılmadı ve Kıbrıs Genel Valiliğine tayin edildi. Serbestlik verilmesi önerisi kabul edilmeyince istifa itti. 1906'da İstanbul'da öldü. Yeniköy'deki kilise bahçesine gömüldü. )
- TODOROV, NİKOLAİ (BALTCHİK, BULGARİSTAN, 1964) :
( Bulgaristan'ın Sofya Leviski kulübünden transfer edildi ve bir sezon (1996 - 1997) tescilli kaldığı Sarıyer S.K. da 21 lig ve 2 kupa maçı olmak üzere 23 resmi ve ayrıca 7 özel maçla birlikte toplam olarak 30 maçta oynadı. Lig maçlarında takımına 3 gol kazandırdı. Lig sonunda ülkesine dönerek Sarıyer'den ayrıldı. )
- TOE :/yerine AYAK PARMAĞI
- TOEFL ile IELTS
( TOEFL ile IELTS sınavı arasındaki en önemli fark, bu sınavların yapılış amaçlarıdır. TOEFL sınavının amacı, sınava giren kişinin konuşma dili İngilizce olan üniversitelere girebilmek için yeterli derecede İngilizce konuşma, yazma, okuma ve anlama becerilerine sahip olup olmadığını belirlemektir. Sorulan sorular, okuma ve dinleme materyallerinin hepsi üniversite seviyesine yönelik olarak düzenlenmiştir.
IELTS sınavında ise Akademik IELTS dediğimiz üniversite adaylarına hitap eden sınavın yanında Genel IELTS denilen bir sınav türü daha vardır. Genel IELTS sınavına ise İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ya da orada çalışmak isteyen kişiler girer. Ana dili İngilizce olmayan kişileri işe almak isteyen şirketler, bu kişilerin İngilizceyi konuşup anlayabildiğinden emin olmak isterler ve bu nedenle işe girmek isteyenlerin bir sınavdan geçmesi gerekir. Bunun yanında Avustralya ve Kanada'ya göç edebilmek için bu sınavdan geçmek zorunludur.
İki sınav arasındaki başka bir fark da sınavların içeriğidir. TOEFL sınavı, Kuzey Amerika aksanına sahip olan konuşmacı ve dinleyiciler baz alınarak oluşturulmuştur. Konuşma bölümünde Kuzey Amerika'nın yerlisi olan konuşmacılar yer alır. Sorular ve üslup da Kuzey Amerika İngilizcesine göre düzenlenir. Diğer yandan, IELST sınavı çeşitli aksan ve durumları içinde barındıracak biçimde oluşturulur. Sadece Kuzey Amerika İngilizcesinin konuşulmak zorunda olmadığı bu sınav, sınava giren pek çok kişi için avantaj oluşturur.
IELTS SINAV YAPISI
IELTS sınavına giren kişilerin konuşma, okuma, yazma ve dinlemeden oluşan dört bölümü tamamlaması gerekir. En yüksek skor 9'dur ve kişinin her alanda kendini yeterince ifade edebildiğini belirtir. Dinleme ve konuşma bölümleri Akademik ve Genel IELTS sınavlarının ikisinde de aynıyken okuma ve yazma bölümleri farklılık gösterir. Sınav süresi 2 saat ve 45 dakikadır. Dinleme, okuma ve yazma bölümleri aynı gün içinde ara vermeden tamamlanmalıdır. Konuşma bölümü ise sınavdan bir hafta önce ya da sonra tamamlanabilir.
TOEFL SINAV YAPISI
TOEFL sınavı internet üzerinden ya da sınav merkezlerinde yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan sımavlarda aday okuma, yazma, konuşma ve yazma bölümlerini dört saat içerisinde tamamlamak zorundadır. Her bölümün belirli bir süresi vardır. Sınav merkezlerinde yapılan sınavlar da benzer yapıdadır. Bu tür sınavlarda da benzer beceriler farklı bir biçimde sınanır.
İnternet üzerinde yapılan TOEFL sınavında en yüksek skor 120 iken en düşük skor da sıfırdır (0). Kağıt üzerinde yapılan sınavlarda ise skor değerleri 310 ile 577 arasındadır. Her bölüm ayrı ayrı puanlanırken yazma bölümü final skoruna eklenmez. TOEFL ve IELTS sınavları önemli farklar içerse de ikisi de kişinin yeterli derecede İngiliz dilini bilip bilmediğini belirlemede son derece faydalıdır. Hangi sınavı almanız gerektiğine karar veremiyorsanız, gitmek istediğiniz okul ya da şirketle iletişim kurarak onların hangi sınavı tercih ettiklerini öğrenebilirsiniz. )
- TOF-MS ile/||/<> QUADRUPOLE MS
( TOF uçuş zamanı geniş m/z, quadrupole süzgeç seçici. )
( Formül: Pulsed İLE sürekli )
- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU
- TOGAY, EROL (İST. 1950 - 2012) :
( Rumelihisar Spor Kulübünde futbola başladı. Buradan Vefa'ya, bu kulüpten de Altay'a transfer oldu. Altay'da çok başarılı grafik çizdi ve 1978 yılında Fenerbahçe'ye geçti. Defans oyuncusu olarak çok başarılı oldu ve 1 kez U - 21 ve 14 kez de A Milli takım formasını giydi. Bir süre antrenör ve teknik direktörlük olarak görev yaptı. 1991 yılında Guus Hiddink'in ayrılması üzerine bir süre Fenerbahçe teknik direktörlüğü yaptı ve hastalığı nedeniyle genç yaşta sahalardan uzaklaştı. )
- TOGETHER :/yerine BİRLİKTE
- TOGGLE İLE OSCİLLATOR İLE COUNTER ile/||/<> GENETİK DEVRELER
( Hücresel mantık devreleri. )
( Formül: dx/dt = α/(1+y^β) - x )
- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA
( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )
- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE
- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE
- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> KORU ile/ve/||/<>/> ORMAN
(
)
- TOHUM ve/||/<> MASAL
( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )
- TOHUM ve/||/<> MEYVE ve/||/<> ÇEKİRDEK/ÇİĞDEM[Ege'de]
- TOHUMLA(N)MA ile/ve SPORLA(N)MA
( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )
- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER
( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )
- TOHUMLUK ile/ve SOFRALIK
- TOHUMLULAR / KAPALI TOHUMLULAR
( Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi. )
- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU
( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )
( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )
- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİTMESİ/YEŞERMESİ
- TOK, MUSTAFA (TİREBOLU, 1956) :
( İlk, orta ve lise öğrenimini Tirebolu'da tamamladı 1978'de Kocaeli Meslek Yüksek Okulu Makine, 1985'te de İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun oldu. 1988'de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünde master yaptı, 1995'te aynı okul ve bölümde doktora eğitimini tamamladı. 1979 - 2001 yılları arasında Petrol Ofisi A.Ş. nin çeşitli kademelerinde görev yaptı. 2001 - 2007 yılları arasında çeşitli akaryakıt dağıtım şirketlerinde Marmara Bölge müdürü olarak çalıştı. 2008 yerel seçimlerinde CHP'den Sarıyer Belediye meclisine üye seçildi. Bel. Bşk. Yardımcısı olarak görev yaptı. )
- TOK ile/ve/||/<> PEK
( Karnın. VE/||/<> Sırtın. )
- TOKA ile TOKALAŞMAK
( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )
- TOKAMAK İLE STELLARATOR İLE ICF ile/||/<> FÜZYON YAKLAŞIMLARI
( Kontrollü füzyon yöntemleri. )
( Formül: Q = P_out/P_in > 1 )
- TOKAMAK ile/||/<> STELLARATOR
( Tokamak akım sürücü toroidal İLE stellarator harici alan kararlı. )
( Formül: ITER İLE W7-X )
- TOKAT = !ŞAMAR/BEŞKARDEŞ
( Açık elle yüze vurulan tokat. )
- TOKAT ile !ŞAPLAK
( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )
- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT
( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )
- TOKATLI, FAZIL (İST. 1953) :
( Üniversite öğrenimini mühendis olarak tamamladı ve iş hayatına tekstil sanayici ve ihracatçısı olarak atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nde de yönetim kurullarında görev aldı. )
- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ
- TÖKEZLEME ile/ve/değil/||/<>/< SÜRÇME
- TÖKEZLEMEK ile SENDELEMEK
- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK
- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE
( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )
- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)
( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )
- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/></< AÇ/LIK
( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Öldürmez. )
( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/><
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )
- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK
- TOKMAKBURNU YALILARI :
( Tokmakburnu'nda Alay Köşkünden sonra İstinye'ye doğru sıralanan birkaç yalı daha var. Muhlis Erdener, Sevatini, Sadıklar ve Cavit Çağlar yalıları tarihi değilseler de göz alıcı yalılardır. )
- TOKMAKBURNU :
( İstinye'den Emirgan'a giderken denize çıkıntı veren buruna Tokmakburnu denilmektedir. Tokmakburnu İstinye koyunun son noktası ve Emirgan İstinye arasındaki sınırdır. )
- TOKMANOĞLU, PROF. DR. TAHSİN (TRB.1922) :
( İlk ve Orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1947 Haziranında İ.Ü.Orman Fakültesi'nden mezun olmuştur. 1955 yılında İ.Ü.Orman Fakültesi Orman İnşaatı, Geodezi ve Fotogrametri Anabilim Dalı'na Asistan olarak girmiş, 1967'de "Doçent" ve 1974 yılında da "Profesör" unvanlarını almıştır. 1989 yılında emekliye ayrılan hocamızın 13 kitabı ve 268 makalesi yayınlanmıştır. )
- TOKONOMA ile/ve/||/<> SHOJİ ile/ve/||/<> FUSUMA ile/ve/||/<> DOMA ile/ve/||/<> AMADO ile/ve/||/<> RANMA
(
Tokonoma (床の間)
Tanım: Zaşiki odasında yer alan, süs eşyalarının ya da sanat yapıtlarının sergilendiği dekoratif niştir.
- Rulo resim[kakejiku], ikebana[çiçek düzeni9 ya da kaligrafi yapıtları yer alır.
- Konuklara saygının ve estetik anlayışın göstergesidir.
- Odada genellikle en onurlu köşede yer alır.
Shoji (障子)
Tanım: Ahşap iskelet üzerine yerleştirilmiş yarı saydam kâğıttan oluşan sürgü kapı ya da pencere panelleridir.
- Gün ışığını yumuşatarak içeri alır.
- Odalar arasında ışık geçişini sağlar ama görüşü sınırlar.
- Doğayla geçirgen bir sınır oluşturur; engava ve zaşiki ile sık ilişkilidir.
Fusuma (襖)
Tanım: Opak, kalın kâğıtla kaplı, ahşap çerçeveli sürgü kapılardır. Odaları birbirinden ayırmakta kullanılır.
- Shoji'den farkı, ışık geçirmemesidir.
- İç mekân esnekliğini sağlar; duvar yerine geçebilir.
- Genellikle zarif manzara ya da motifli çizimlerle süslenir.
Doma (土間)
Tanım: Toprak ya da taş zeminli, ayakkabıyla girilebilen iç alan. Geleneksel evlerde mutfak ya da çalışma alanı olabilir.
- Genkan'a bağlı olabilir ya da onun devamı sayılır.
- Yarı iç mekân işlevi görür.
- Kırsal evlerde sık görülür; bazen ocak[irori] ile bütünleşir.
Amado (雨戸)
Tanım: Ahşap ya da metalden yapılmış, genellikle pencere ya da sürgü kapıların dışına yerleştirilen koruyucu panjurlardır.
- Gece kapatılarak güvenlik sağlar.
- Fırtına, yel ve dış etkenlere karşı koruma sunar.
- Engava çevresinde kullanımı yaygındır.
Ranma (欄間)
Tanım: Oda bölmeleri üzerinde yer alan dekoratif ve havalandırmaya izin veren ahşap oymalı panellerdir.
- Işık ve hava geçişini sağlar.
- Oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslenebilir.
- Zaşiki ya da öteki odalar arasında bulunur.
- TOKONOMA ile/ve/||/<> TOKOVAKİ ile/ve/||/<> ZAŞİKİ ile/ve/||/<> OŞİİRE
(
Tokonoma [ 床の間 ]
Tanım: Geleneksel Japon odalarında[washitsu] bulunan, zeminden hafifçe yüksek, dekoratif bir niş ya da alandır.
Özellikleri:
- Genellikle bir kakemono[asılı resim/hat] ya da ikebana[çiçek düzenleme9 sergilenir.
- Alt bölümünde shikkui[sıva] ya da ahşap bir zemin bulunur.
- Konukların onur konuğu ["kamiza" tarafı9 tokonomaya bakacak biçimde oturur.
İlişki: Japon estetiğinde "ma"[boşluk] ve sadelikle bağlantılıdır.
Tokovaki [ 床脇 ]
Tanım: Tokonoma'nın yanında bulunan ikincil niş ya da depolama alanıdır.
Özellikleri:
- Genellikle chigaidana[asılı raflar] ya da tsukeshoin[yazı masası] içerir.
- Tokonoma'nın aksine daha işlevsel amaçlıdır [kitap, çay seti vb. koymak için].
Fark: Tokonoma dekoratifken, tokovaki uygulamalı kullanım içindir.
Zaşiki [ 座敷 ]
Tanım: Geleneksel Japon tarzında döşenmiş, tatami kaplı ana oturma odasıdır.
Özellikleri:
- Tokonoma ve tokovaki genellikle bu odada bulunur.
- Konuk ağırlama, çay törenleri ya da dinlenme için kullanılır.
İlişki: Tokonoma, zaşiki'nin bir parçasıdır.
Oşiire [ 押入 ]
Tanım: Geleneksel Japon evlerinde tatami odalarında bulunan, fusuma[sürme kapılı] depolama alanıdır.
Özellikleri:
- Yatak[futon], yorgan ya da eşya saklanır.
- Modern dolabın Japon biçimidir.
Fark: Tokonoma, sergileme amaçlıyken; oşiire, tamamen depolama içindir.
Tokonoma, Tokovaki, Zaşiki ve Oşiire arasındaki FaRkLaR...
| Terim | İşlev | Konum | Dekoratif mi? |
|---|---|---|---|
| Tokonoma | Sergi [sanat/çiçek] | Zaşiki içinde | Evet |
| Tokovaki | Depolama/yardımcı alan | Tokonoma'nın yanı | Kısmen |
| Zaşiki | Oturma odası | Ana oda | Hayır [mekânın kendi] |
| Oşiire | Depolama [eşya/futon] | Duvar içi | Hayır |
- Tokonoma ve tokovaki, sukiya-zukuri[çay evi mimarisi] ile popülerleşmiştir.
- Oşiire, modern wardrobe'un atası sayılırken; tokonoma, Batı'daki "şömine nişi"ne benzer simgesel bir rol üstlenir.
- Japon estetiğinde bu alanlar, wabi-sabi[mükemmelsizlikteki güzellik] ve yohaku no bi[boşluğun güzelliği] gibi kavramlarla da ilişkilidir.
- TOKSİK[İng./Fr. TOXIC]["TOK SİK" değil!] değil/yerine/= ZEHİRLİ
- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN
( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )
- TOKYO[Jp.] ile Tokyo
( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )
- TOLERANS[Fr./İng. < TOLERANCE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ | YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA
( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )
- TOLSTOY ile TOLSTOY
( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )
( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )
- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA
- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]
( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )
- TOLUNGÜÇ, SONER (İSKENDERUN, 1964) :
( Zeytinburnuspor Kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1991 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 6 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 38 resmi ve ayrıca 13 özel maçla birlikte toplam olarak 51 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 3, turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. İkinci sezon (1992/93) ortasında Trabzonspor'a kiralandı. Sezon sonunda ise Galatasaray'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Türk Futbol Federasyonu bünyesinde teknik eleman olarak görev yapmaktadır. )
- TOMAOĞLU ERLİN (BÜYÜKDERE, ...) :
( Büyükdereli Ermeni asıllı ses sanatçısı. İlk, orta ve lise öğrenimini Ermeni okullarında yaptı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünden mezun oldu. Klasik gitar eğitimi aldı İlk singılını "Senden Sonra" 2011 yılında çıkardı. Türkçe, Ermenice, İngilizce, İtalyanca, Fransızca, İtalyanca, İbranice ve Rumca şarkılar söyleyen Erlin Tomaoğlu müzik öğretmenliği yapmakta ve Ermeni müziğini yaşatmak için uğraş vermektedir. )
- TOMATO :/yerine DOMATES
- TOMBA, HAMİT (İSTANBUL, 1939 - 2017) :
( Büyükderelidir. Sultan Selim İlkokulu ve Vefa Lisesinden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldı. Kurduğu Butoni Denizcilik firması ile Armatör olarak Türk denizciliğine hizmet verdi. Butoni Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı, Armatörler Kooperatifi Yöneticiliği, Armatörler Birliği Yöneticiliği ve Deniz Ticaret Odası Meclis Üyeliği gibi önemli görevlerde bulundu. Büyükdere Spor Kulübü'nde amatör, Galata Spor Kulübü'nde profesyonel olarak futbol oynadı. Üyesi bulunduğu kulüplerden Galata Spor Kulübü, Sarıyer Spor Kulübü (3 dönem) ve Kastamonuspor Kulüplerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. Mesleki, sosyal ve kültürel amaçlı pek çok dernekte üyedir. )
- TOMBA, NİYAZİ (İST. 1973) :
( Büyükderelidir. Kalamış İlkokulu, Galatasaray Lisesini okuduktan sonra Nothingam Trent Üniversitesi Southhampton İnstitüsü Denizcilik İşletme Mühendisliğinden mezun olarak işinin başına döndü. Tomba Tersane İşletmecilik ve Butoni Denizcilik Şirketi yöneticisi olup Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi, Armatörler Kooperatifi Üyeliği, Armatörler Birliği Üyeliği, CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği, Kastamonu İş Adamları Derneği (KASİAD) üyesidir. KASİAD'da yönetici olarak görev yaptı. )
- TOMBUL ile TOMBALAK
( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )
- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM
- TOMORROW :/yerine YARIN
- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM
- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]
( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır nesneleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )
- TOMRUK ile OBRUK
- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA
( ... İLE Açılmamış çiçek. )
( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )
- TON[Fr. < TONNE] ile KİLOTON[Fr.]
( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE Değeri bin ton olan kütle birimi. )
- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]
( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )
- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM
- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM
( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )
- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI
- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]
( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )
- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]
( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )
- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]
( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )
- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL
- TONE :/yerine TON
- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK
- TONGUE :/yerine DİL
- TONIGHT :/yerine BU GECE
- TONİK[Fr.]
( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )
- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ
- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ
- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI
- TONOZ[Yun.] ile AĞTONOZ
( Biçimi, alttan içbükey olmak üzere, taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçiminde tavan. | Bir kemerin ötelenmesi ile meydana gelen örtü. İLE Gotik mimarlıkta kullanılmış, ağ biçiminde, parçalı tonoz. )
- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ
- TOO :/yerine ÇOK, -DE, -DA
- TOOL :/yerine ARAÇ, ALET
- TOOTH :/yerine DİŞ
- TOP-DOWN İLE BOTTOM-UP ile/||/<> NANO ÜRETİM
( İki temel nanofabrikasyon yaklaşımı. )
( Formül: Self-assembly (bottom-up) )
- TOP ile ARMUT TOP
( ... İLE İçi havalı, dışı deri, armut biçiminde top. )
- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK
( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )
- TOP :/yerine ÜST, TEPE
- TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
- TOPAL, SUDİ (İNEBOLU, 1949) :
( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra sanayici olarak iş hayatına atıldı. Çağlar Boya Fabrikasını kurdu. Uzun süre Türkiye Boks Federasyonu üyeliğinde bulundu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- TOPAL ile TOPALLAMAK
( LAME vs. LIMP )
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(190/212)
(1996'dan beri)