K ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(179/212)
- SÜPRİZ değil SÜRPRİZ
- SÜPÜRGE ÇALISI/FUNDA = SÜPÜRGE OTU
( Fundagillerden, çiçekleri pembe, küçük bir çana benzeyen, işlenmemiş topraklar üzerinde yetişen; kökünden, ağızlık; dallarından, kaba süpürge yapılan, çalı görünüşünde bir bitki. )
- ŞÛR[Fars.] ile ...
( Tuzlu, kekremsi. )
- SUR[Ar.] ile SUR ile Sur
( Kale duvarı. İLE Uğur, alınyazısı. İLE Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri. )
- ŞURA ile ŞÛRA
( Şu yer. İLE Danışma kurulu. )
- SUR'A[Ar.] ile SURÂH[Ar.] ile SURÂH[Ar.]
( Güreşte, çoğunlukla ters dönmüş olan. İLE Çığlık, feryad. İLE Delik, gedik. )
- SÜRALGA/PİYASA[İt. < PIAZZA:Meydan.] ile KARABORSA[Tr.(KARA) + İt. < BORSA]
( Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar. | Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme. | Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. | Arz ve talebin karşılaştığı alan. | Ortalık. İLE Piyasada olmayan bir malın gizlice yüksek fiyatla alınıp satılması işi. )
- SÜR'AT[Ar.] ile ÂCELE["ACALE" değil!]
- SÜRAT[Ar.] değil/yerine/= HIZ
( Alınan yolun, harcanan zamana oranı. | Çabukluk. | Bir hareketten doğan güç, şiddet. )
- SURAT[Ar.] değil/yerine/= YÜZ
- SURATSIZ ile "MEYMENETSİZ"
- SURATSIZ ile YÜZSÜZ
- ŞÛRA-YI DEVLET değil/yerine/= DANIŞTAY
- SÜRDÜRMEK ile/ve YAŞAMAK
( TO CONTINUE vs./and TO LIVE )
- SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK
- SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMALI!
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve/||/<> AKILLANDIRMA ve/||/<> SÜRTÜNMESİZLİK
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ile/ve/< GELENEK
- SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLENEBİLİR/LİK
( [not] SUSTAINABILITY vs./and/but/||/<>/> REGENERABILITY
REGENERABILITY instead of SUSTAINABILITY )
- SURE :/yerine EMİN
- SÜRE = MÜDDET, SAYRURE = DURATION[İng.] = DURÉE[Fr.] = DAUER[Alm.] = DURATIO[Lat.] = DURACIÓN[İsp.]
- SÜRE ile SÛRE
( Belirli bir zaman aralığı. İLE Kur'ân-ı Kerîm'in, 114 bölümünden her biri. )
- SÜRE ile SÜREÇ
( Sınırı/Dışı. İLE Hacmi/İçi. )
( TIME vs. PROCESS )
- SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK
- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik)
( Ağaç, meyvesinden tanınır. )
- SÜREÇ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- SÜREÇ/YOL:
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE
- SÜREÇ ile/ve AKIBET
- SÜREÇ ile/ve AKIŞ
( PROCESS vs./and FLOW )
- SÜREÇ ile/ve AŞAMA
( PROCESS vs./and PHASE/GRADE )
- SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK
- SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR
( Ancak, anlayış, aydınlatır. )
( PROCESS vs./and PATIENCE )
- SÜREÇ ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DUYGU
- SÜREÇ ile/ve/<>/değil DÖNGÜ
( PROCESS vs./and/<> CYCLE )
- SÜREÇ ile/ve DÖNÜŞÜM
( Belirli bir seviyeye (olgunluğa/kemâle) ulaşmadan dönüşüm gerçekleşemez fakat dönüştürücü öğe/ler içeridedir. )
( PROCESS vs./and TRANSFORMATION )
- SÜREÇ ve/||/<> EYTİŞİM/DİYALEKTİK
- SÜREÇ ile FETRET[Ar.]
( ... İLE İki peygamber ya da sultan arasında peygambersiz/sultansız geçen süre. | İslâm'a göre, Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasında geçen süre. | İki olay arasındaki süre. | Hükümet gücünün gevşediği bir yerde, düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre. )
- SÜREÇ ile/ve/<> GELİŞİM
- SÜREÇ ile/ve İÇERİK
( PROCESS vs./and CONTENT )
- SÜREÇ ile/ve İZ
( PROCESS vs./and TRACK )
- SÜREÇ ile/ve MEKANİZMA
( PROCESS vs./and MECHANISM )
- SÜREÇ ile/ve/<> MÜCADELE
- SÜREÇ ile/ve OLUŞUM
( Taşı delen, suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir. )
( PROCESS vs./and FORMATION/CONSTITUTION )
- SÜREÇ ile/ve/<> ÖZELLİK
- SÜREÇ ile PROSEDÜR
( PROCESS vs./and PROCEDURE )
- SÜREÇ ile/ve/||/<>/> SERENCÂM[Fars.] ile/ve/||/<>/> İNSİCÂM[Ar.]
( Aralarında birlik olan, belirli bir düzen ya da zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. İLE/VE/||/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. İLE/VE/||/<>/> Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. )
- SÜREÇ ile/ve SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP
( ... İLE/VE Konuşmacının, duygu, düşünce ve bilgilerini, ötekine iletme biçimi ya da yolu/yöntemi. )
( Yanlış üslûp, doğru sözün cellâdıdır. )
- SÜREÇ ile/ve SÜREÇ İÇİNDEKİ BAĞLAM
( PROCESS vs./and THE CONTEXT IN PROCESS )
- SÜREÇ ile SÜREGİDEN
( PROCESS vs. DURABLE )
- SÜREÇ ile/ve SÜREKLİLİK
( PROCESS vs./and CONTINUITY )
- SÜREÇ ile/ve/değil TANIM
( [not] PROCESS vs./and/but DEFINITION )
- SÜREÇ ile/ve/<> TARİHSELLİK
- SÜREÇ ile/ve TARÎK
- SÜREÇ ile/ve/||/<> TÜRÜM
( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )
- SÜREÇ = VETİRE = PROCESS[İng.] = PROCESSUS[Fr.] = PROZESS[Alm.] = PROCESSUS[Lat.] = PROCESO[İsp.]
- SÜREÇ ile/ve YAPI
( PROCESS vs./and STRUCTURE )
- SÜREÇ ile/ve/<> YOL
- SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE
( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )
- SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)
- SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]
( Üzerinden zaman geçmiş sayrılık. İLE/||/<> İlerlemiş sayrılık. )
( Kısa süreli ve ani başlangıçlı sayrılıkları tanımlar. İLE/||/<> Uzun süreli ve yavaş ilerleyen sayrılıkları tanımlar. )
( MÜZMİN[< ZAMAN] ile/||/<> HAD )
( CHRONIQUE avec/||/<> ... )
- SÜREĞEN MİGREN ile/||/<> EPİSODİK MİGREN
( Ayda 15 ya da daha fazla gün süren baş ağrıları. İLE/||/<> Ayda 14 ya da daha az gün süren baş ağrıları. )
- SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB
- SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK
- SÜREKLİ FONKSİYON ile/||/<> HOMEOMORFİZM
( Sürekli açık küme ters görüntüsü açık, homeo bijektif sürekli. )
( Formül: One-way İLE two-way continuity )
- SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ
( Kur(a)mayabilirsin. İLE Kurabilirsin. )
( Düzen/siz. İLE Düzen-siz. )
- SÜREKLİ KAZANMAK ile/ve/||/<> HİÇ KAYBETMEMEK
( İkisi de olanaklı değildir! )
- SÜREKLİ KESİR ile/||/<> DECİMAL AÇILIM
( Sürekli kesir [a₀;a₁,a₂,...], decimal 0.abc... formunda. )
( Formül: Kesirli zincir İLE decimal )
- SÜREKLİ NİCELİK ile/ve SÜREKSİZ NİCELİK
( Adet. İLE/VE Miktar. )
( Niceliğin parçaları/bölümleri arasında "birbirine değen ortak bir sınır" varsa. İLE Niceliğin parçaları/bölümleri arasında "birbirine değen ortak bir sınır" yoksa. )
( Sürekli olan deneyimlenemez, çünkü onun sınırları yoktur. )
( Çizgi. İLE/VE Nokta. )
( İndirgenemezlik ilişkisi vardır. )
( META BASES )
( Parçalararası komşuluk varsa. İLE/VE Parçalararası komşuluk yoksa. )
( Unit. VS./AND Quantity. )
( CONTINUAL QUANTITY vs./and DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY )
- SÜREKLİ OLAMAYACAK OLANI, SÜREKLİ KILMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine SÜREKLİ OLABİLİR OLANI, SÜREKLİ KILMAYA ÇALIŞMAK
( Gövdesel. İLE/DEĞİL/YERİNE Zihinsel. )
- SÜREKLİ RÜZGÂRLAR ile/ve MEVSİMLİK RÜZGÂRLAR (MUSON) ile/ve YEREL RÜZGÂRLAR
( Tüm yıl boyunca birbirine ters yönde eserler ve okyanus akıntılarına neden olurlar. İLE/VE Muson yağmurlarında, yön değiştirdikleri Ocak ve Temmuz aylarında dev dalgalar olur. İLE/VE ... )
- SÜREKLİ RÜZGÂRLARDA[İng. TRADE-WIND]:
ALİZE[Fr.] RÜZGÂRLARI ile/ve BATI RÜZGÂRLARI ile/ve KUTUP RÜZGÂRLARI
( Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr. İLE ... İLE ... )
- SÜREKLİ "TESPİT" ile/||/<>/> YAKINMA
- SÜREKLİ:
"TOPLARSAK" ile/değil/yerine/>< PAYLAŞIRSAK
( Hiçkimseye yetmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese yeter. )
- SÜREKLİ/DAİMA ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK
- SÜREKLİ ile/ve ÇOK
( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )
( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )
- SÜREKLİ/LİK ile/ve GELENEK/SEL
( CONTINUOUS vs./and TRADITIONAL )
- SÜREKLİ ile/||/<> KESİKLİ
( Sürekli fonksiyonlar kesintisizken İLE kesikli fonksiyonlar süreksizlik noktalarına sahiptir )
( Augustin-Louis Cauchy tarafından 1821 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1857) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Limit teorisi, analiz) )
- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]
- SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK
- SÜREKLİ ile/||/<> SÜREKSİZ
( Sürekli kesintisiz İLE süreksiz kesintilidir )
( Formül: lim f(x)=f(a) İLE lim≠f(a) )
- SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ
- SÜREKLİLİK DENKLEMİ ile/||/<> MOMENTUM DENKLEMİ
( Süreklilik kütle korunumu ∇·v=0, momentum Newton 2. yasasıdır. )
( Formül: ∂ρ/∂t + ∇·(ρv) = 0 )
( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- SÜREKLİ/LİK, DEVAM ile/ve TEKRAR
( Tekrarlama, soluğunuza istikrar kazandırır. )
( Tekrara neden olan arzudur. )
( Arzunun olmadığı yerde tekrarlamalar da olmaz. )
( Repetition will stabilise your breath.
It is desire that causes repetition.
There is no recurrence where desire is not. )
( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and REPETITION )
- Süreklilik için DİNLE!!!
- Süreklilik için SUS!!!
- SÜREKLİLİK:
KÜTLENİN KORUNUMU ve/||/<> MOMENTUMUN KORUNUMU ve/||/<> ENERJİNİN KORUNUMU
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> AKTARIM
- SÜREKLİLİK ile BAĞIMLILIK
( CONTINUITY vs. DEPENDENCE )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK
( CONTINUITY vs./and/<> MEMORY )
- SÜREKLİLİK ile/ve/değil DEVR/DEVİR
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> DUYARLILIK(HASSASİYET)
- SÜREKLİ/LİK ile/ve DÜZENLİ/LİK
( İTTIRAT[Ar.]: Tekdüze olma durumu, düzenlilik. )
( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and REGULAR/ORDERLINESS )
- SÜREKLİLİK ile/ve GÜVEN
( Sürekliliği sağlayan, zihindir. )
( CONTINUITY vs./and TRUST/CONFIDENCE )
- SÜREKLİLİK ile/ve HIZ
( CONTINUITY vs./and SPEED )
- SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME
- SÜREKLİLİK ve İZLEM/STRATEJİ
( CONTINUITY and STRATEGY )
- SÜREKLİLİK ve KAZANÇ
( Kaybetmeyi ahlâksız kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. )
( Her dönem ve durum, bir kayıp, bir kazanım olarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir. )
( CONTINUITY and PROFIT )
- SÜREKLİLİK ile/ve KORUNUM
( CONTINUITY vs./and PRESERVATION/CONSERVATION )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> ÖLÜMSÜZLÜK
- SÜREKLİLİK ve/<> ÖMÜR
( CONTINUITY and/<> LIFETIME )
- SÜREKLİ/LİK ile SONSUZ/LUK
( Süreklilik sadece duyulardadır, gerçeklikte değildir. )
( CONTINUITY vs. ETERNITY )
( İSTİMRÂR ile ... )
- SÜREKLİ/LİK ile/ve SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK[SÜRDÜREBİLİR/LİK]
( CONTINUAL/CONTINUITY vs./and SUSTAINABILITY )
- SÜREKLİLİK ile/ve/değil SÜREKSİZLİK
( Zaman. İLE/VE/DEĞİL AN. )
- SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> TANELİLİK
- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]
- SÜREKLİLİK ile/||/<> TÜREVLENEBİLİRLİK
( Sürekli her işlev türevlenemez, türevlenebilir her işlev süreklidir )
( Formül: lim f(x) = f(a) İLE lim [f(x)-f(a)]/(x-a) var )
- SÜREKLİLİK ve UYGUNLUK/UYUŞMA/MUTABAKAT
( CONTINUITY and TO HARMONIZE )
- SÜREKLİLİK ile/ve/<> YAYGINLIK
- SÜREKLİLİK ile/ve ZORUNLULUK ile/ve KESİNLİK
( CONTINUITY vs./and COMPULSORY vs./and CERTAINTY )
- SÜRELİ İCAP değil/yerine/= SÜRELİ ÖNERİ
- SURELY :/yerine KESİNLİKLE
- SÜRE/ÖMÜR ile/||/<> YARILANMA ÖMRÜ/HALF-LİFE
- SÜRESİ ile/ve SÜRECİ
- SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE
- SÜRESİZ İCAP değil/yerine/= SÜRESİZ ÖNERİ
- SURET ile GEOMETRİK BİÇİM
- SÛRET[Ar.] ile HEY'ET[Ar.]
- SÛRET değil/yerine/= PAY
- SÛRET[Ar.] ile SIBGA[Ar.]
- SÛRET ile/ve/> SÎRET
( Sûret aynı olsa da, sîretler farklıdır. )
( Rahman. İLE/VE Rahim. )
( Biçim, görünüş, kılık. | Tarz, yol, gidiş. | Çare, çözüm. İLE Birinin iç durumu, tavrı, gidişi, ahlâkı. | Durum çevirisi, hal tercümesi, biyografi. | Yürüyüş, yaşam süreci. )
( Zihinde oluşan keyfiyet. İLE/VE/> ... )
- SÛRET ile/ve/<>/= SÛRE
- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN
- SURETİYLE[Ar.] değil/yerine/= YOLUYLA/KOŞULUYLA
- SÛRETLERİ KAVRAMADA:
ZİHİN/AKIL değil HAYAL
- ZAMAN = TIME[İng.] = TEMPS[Fr.] = ZEIT[Alm.] = TEMPUS[Lat.] = KHRONOS[Yun.] = TIEMPO[İsp.]
- DAYANÇ/SABIR:
SÜREYE ile/ve/değil SÜRECE
- SÜREYYA RESTAURANT :
( İstinye'de, Yeniköy'e giden ana cadde üzerinde olup, çok ünlü bir restaurant olup uzun yıllardan beri hizmet vermektedir. )
- SÜREYYA[Ar.]/PERVÎN[Fars.]/PLESIADES değil/yerine/= ÜLKER
( Boğa burcunda, yedi yıldızdan oluşan takım. | Kuzey yarımkürede, Boğa[Sevr] burcunun en parlak yıldızı olan Eddeberân'ın ilerisinde ve Feres-i A'zam yönünde görünen güzel bir yıldız kümesi. )
- SURFACE AREA ile/||/<> VOLUME
( Surface area yüzey ölçümü İLE volume hacim ölçümü. )
( Formül: 2D measure İLE 3D measure )
- SURFACE CODE İLE COLOR CODE İLE TORİC CODE ile/||/<> KUANTUM HATA DÜZELTME
( Kubit hatalarını düzeltme kodları. )
( Formül: d = O(√n) )
- SURFACE İLE HYDROGEL İLE NANOPARTİCLE ile/||/<> CLİCK MALZEMELER
( Malzeme modifikasyonu. )
( Formül: Gel% = Vpol/Vtotal×100 )
- SURFACE :/yerine YÜZEY
- SÜRFE/SURFE[Ar.] ile SÜRFE[Ar.]
( Kurtçuk. İLE Öksürük. )
- SÜRFİLE[Fr.] değil/yerine/= (SEYREK VE ÇAPRAZ) DİKİŞ
- SURGERY :/yerine AMELİYAT
- SÛRÎ/ŞEKLÎ[Ar.]/FORMEL[İng.] değil/yerine BİÇİMSEL
- SURİÇİ ile SURDIŞI
- SURİYE ile/ve/||/<>/>< IRAK (REKABETİ)
- SÜRMEK ile SÜRDÜRMEK
- SURMISE vs. HALLUCINATION
- SURP ASDVADZADZİN KİLİSESİ :
( Ermenilere ait olup Meryem Ana'ya atfedilmiştir. Kilise 1760'da inşâ edilmiş, 1834'te yenilenmiştir. )
- SURP BOĞOS ERMENİ KİLİSESİ :
( Büyükdere Surp Boğaz Ermeni Kilisesi Piyasa caddesi üzerinde ve İspanya Elçiliği yazlık binası yanındadır. Kilise 1847'de Bogos Amira Bilezikçiyan tarafından şapel olarak inşâ edildi. Bilahare yeniden inşâ edildi ve Patrik Azaryan tarafından 29.9.1885'te kilise olarak ibadete açıldı. )
- SURP HOVHANNES MIGIRDIÇ KİLİSESİ :
( Surp Hovhannes Mıgırdıç Kilisesi Ermeni cemaatine ait kilise olup, 1866'da inşâ edildi. Vaftizci Yahya'ya ithaf edilen kilise Yeniköy Köybaşı'nda olup ana caddeye yakındır. )
- SURP HRİPSİMYANTZ KİLİSESİ :
( Büyükdere, Çayırbaşı Caddesinde Mehmet İpgin İlkokulu karşısındadır. Bu Ermeni Gregoryan Surp Hripsimyantz Kilisesi 1848'de Garabet Yeramyan tarafından yaptırıldı ve kutsanarak Aziz Hripsimyantz Bakirelerin adına atfedildi. Bu kilise 1886 ve 1893 yıllarında onarım gördü. )
- SURPRISE vs. UNEXPECTED PROGRESS
- SURPRISE :/yerine SÜRPRİZ
- SURPRISED :/yerine ŞAŞIRMIŞ
- SURPRISING :/yerine ŞAŞIRTICI
- SURPRISINGLY :/yerine ŞAŞIRTICI ŞEKİLDE
- SÜRPRİZ ile/ve BEKLENMEDİK (OLUMLU) "GELİŞME"
( SURPRISE vs./and UNEXPECTED PROGRESS )
- SÜRPRİZ[Fr./İng.] değil/yerine/= ŞAŞIRTI
- SÜRPRİZ ile/ve ÜMİT/UMUT
( SURPRISE vs./and HOPE )
- SURROUND :/yerine ÇEVRELEMEK
- SÜRŞARJ[Fr., İng. SURCHARGE] değil/yerine/= YENİBASIM
( Bir sayının, sözcüğün yerine geçmek için üzerine başka bir sayı ya da sözcük basma işi. )
- ŞURTA ile SAHİBÜ'Ş-ŞURTA
( Önde gidip düşmanla savaşan asker. | Yelkene uygun rüzgâr. İLE Başkent ve öteki büyük merkezlerde, asayiş, şurta teşkilâtı tarafından sağlanırdı. Başlangıçta kadılık makamına bağlı olarak çalışan ve kadıların verdiği cezaları uygulayan bu teşkilât, bir süre sonra müstakil hale getirilmiştir. Görevi, suçluları takip ederek yakalamak olan şurta teşkilâtının başında, merkezde, genellikle nüfûzlu ailelerden seçilen bir görevli bulunurdu. Kentlerde, valilerin emrinde çalışan şurtanın görevi de asayişi korumak ve suçluların yakalanmasını sağlamaktı. )
- SÜRTME ile/<> SÜRTÜNME ile/<> SÜRTÜNÜŞ
- SÜRTÜNME İLE HAVA DİRENCİ İLE VİSKOZ DİRENÇ ile/||/<> DİRENÇ KUVVETLERİ
( Hareketi engelleyen kuvvet türleri. )
( Formül: F_drag = ½ρCdAv² )
- SÜRTÜNME KUVVETİ ile/||/<> NORMAL KUVVET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Sürtünme yüzeye paralel, normal kuvvet yüzeye diktir )
( Formül: fs=μN İLE N⊥yüzey )
- SÜRTÜNME ile/||/<> HAVA DİRENCİ
( Sürtünme yüzey teması İLE hava direnci akışkan içinde )
( Formül: f = μN İLE F_drag ∝ v² )
- SÜRT(ÜN)MEK ile DEĞMEK
( TEDELLÜK ile ... )
( RUB vs. TOUCH )
- SÜRTÜŞME ile/ve/değil ÇEKİŞME
- SÜRTÜŞME ile/değil/yerine SÜRTÜNME
- SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI/HERD IMMUNITY[İng.] değil/yerine/= KİTLE BAĞIŞIKLIĞI
- SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE
( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )
( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )
- ŞÜRÛ'[Ar.] ile ŞÜRÛH[Ar. < ŞERH]
( Başlama. İLE Açıklamalar, izahlar, şerhler. )
- SÜRÜCÜ KARINCA ile/ve/||/<> ASKER SÜRÜCÜ KARINCA
( ... İLE/VE/||/<> Sürücü karıncaların, 3 katı büyüklüktelerdir. )
- SÜRÜCÜ ARAÇ
- SÜRÜDEN:
AYRILAN ile/değil/yerine/>< AYRI OLAN
( Kurt kapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kurtulur. )
- SÜRÜKLEME KATSAYISI ile/||/<> KALDIRMA KATSAYISI
( Sürükleme akışa paralel C_D, kaldırma dik C_L. )
( Formül: F_D = ½ρv²AC_D İLE F_L = ½ρv²AC_L )
- SÜRÜM SÜRÜM (SÜRÜNMEK)
- SÜRÜNGEN ile SÜRÜNGEN
( Sürünerek giden hayvan. İLE Yere, yatay olarak uzanan sap ya da kök. )
- SÜRÜNME ile SÜRTÜNME
- SÜRÜNME ile SÜRÜNME
( Yerde. İLE Koku. )
- SÜRÜ(N)MEK ile SÜRÜKLE(N)MEK
- SÜRÜNMEK ile ZORLANMAK
- SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK
- SÜRÜP SÜRÜŞTÜRMEK
- SÜRÛR[Ar.] ile NEŞE/SEVİNÇ | TESKİN/TESELLİ
- SÜRÛRÎ[Ar.] ile Sürûrî[Ar.]
( Kurtçuk. İLE XVIII. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış Osman adlı şair. Şiirden önce Hüznî, daha sonra Sürûrî takma adını kullanmıştır. Şiirleri hiciv ve mizah ağırlıklıdır. Şiirlerinde, ebced hesabıyla yaptığı tarihlendirmelerindeki başarılarıyla da öne çıkmıştır. [ö. 1813] )
- SÜRVEY/SURVEY[İng.] değil/yerine/= ANKET, TARAMA
- SURVEY :/yerine ANKET, ARAŞTIRMA
- SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE
- SÜRVİ ORANI/SURVİVAL RATE[İng.] değil/yerine/= SAĞ KALIM ORANI
- SÜRVİ/SURVİVAL[İng.] değil/yerine/= SAĞ KALIM
- SURVIVAL :/yerine HAYATTA KALMA
- SURVIVE :/yerine HAYATTA KALMAK
- SURVIVOR :/yerine HAYATTA KALAN
- SÜRYANİ[Ar.]
( Samiler'in, Aramî kolunun doğu bölümünde olan bir Hristiyan topluluğu ve bu topluluktan olan kişi. )
- SUS!!! "1-2-3 TIP!"
- SUS!!! ve düşün! -ve
- SUS!!!:
HAKARET değil UYARI/DESTEK
- SUS! KONUŞ!!!
- SUŞ/STRAIN[İng.] değil/yerine/= SOY
- SUS! ve/>/< DİNLE! ve/>/< KONUŞ! ve/>/< YAZ!!!
( bkz. www.FaRkLaR.net/SUS | www.FaRkLaR.net/Dinle | www.FaRkLaR.net/KONUS )
- SÜS ile ŞEMSE[Ar.]
( ... İLE Yazma kitapların cildine, baş sayfalarının üst bölümüne ya da kumaşlara, kapı, pencere vb. yerlere işlenen ya da çizilen, güneş biçiminde süs. )
- SÜS ile/ve/||/<> SOS
- SÛS[Ar.] ile SÛS[Ar.]
( Huy, tabiat.[TIYNET] | Meyan kökü. İLE Güve. | Kurtçuk. )
- ŞÜS[Fars.] ile/ve ŞÜŞ[Fars.]
( Akciğer. İLE/VE Karaciğer. )
- Susabilmek için DİNLE!!!
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- SUSABİLMEK ile/ve/||/<> ANLAŞMAK
( Susmak, anlaşmak değildir. Ancak, [gerektiğinde/gerektiği kadar] susabiliyor olmak, anlaşmayı sağla(tı)r. )
- SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)
( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )
- Susabilmeleri için DİNLE!!!
- Susabilmemiz için DİNLE!!!
- Susabilmen için DİNLE!!!
- Susabilmeniz için DİNLE!!!
- Susabilmesi için DİNLE!!!
- SUSAK ile SUSAK ile SUSAK
( Susamış olan, susayan. İLE Su kabağından yapılmış ya da ağaçtan oyulmuş maşrapa. İLE Salak, aptal. )
- SUSAM[Ar. < SİSAM] değil/yerine/= KÜNCÜK
- SUSAMURU ile AVRASYA SUSAMURU
- SUSAMURU ile DEV SUSAMURU/IRMAK KURDU
( ... İLE Amazon ormanlarında yaşarlar. )
( ... İLE Boyları, 2 m.'ye kadar uzunlukta olabilir. )
- SUSAMURU ile JAPON SUSAMURU
- SUSAN ile/değil/yerine SUSABİLEN
- SUSEVER, CİHAT (İST. 1951) :
( Beykoz S. K. den transfer edildi ve sekiz sezon (1977 - 1985) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 161 lig, 4 B takımlar ligi, 13 kupa ve 7 turnuva maçı olmak üzere 185 resmi ve 61 özel maçla birlikte toplam olarak 246 maçta oynadı. Lig maçlarında 137, B takımlar ligi maçlarında 5, kupa maçlarında 12, turnuva maçlarında 14 olmak üzere resmi maçlarda 168 ve özel maçlarda yediği 57 golle birlikte toplam olarak 225 gol yedi. Sarıyer takımında kaptanlık görevi de yaptı. Fenerbahçe'ye kiralandıktan sonra da Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Bir süre hakem olarak görev yaptı. Sarıyerli Profesyonel Futbolcular Derneği kurucu üyelerindendir. İ.Ü. Orman Fakültesinde teknisyen olarak çalıştı. )
- SU/SIVI DOLU ŞİŞEYİ, ÇANTAYA ...:
YAN/TERS KOYMAK değil/yerine/>< AĞZI, YUKARI GELECEK ŞEKİLDE DİK KOYMAK
- SUSKUN KİTAP ile/ve KONUŞAN KİTAP
- SUSKUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSABİLEN
- [ne yazık ki]
SUSKUNLUĞU/NU ANLAMAMAK ve/||/<>/> SÖZLERİ/Nİ DE ANLAMAMAK
- SUSKUN/LUK ile/ve/değil DURGUN/LUK
- SUSKUN/LUK ile/fakat/ne yazık ki "GEVEZE/LİK"
( [Her zaman] Bilgeliğin belirtisi değildir. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Aptallığın belirtisidir. )
- SÜSLEYİP PÜSLEMEK
- SÜSLÜ ile KIRNAK
( ... İLE Çalımlı, süslü kişi. | Güzel, titiz. | Cilveli, oynak. | Boylu boslu. | Çevik. | Cariye. )
- SÜSLÜ ile KOKET[Fr. < COQUETTE]
( ... İLE Güzel görünmeye çalışan, süse düşkün, kırıtan kadın. )
- SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK
( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )
- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ
- SUSMA HAKKI ve/||/<>/< ALEYHİNE KULLANMAMA
( Suç kuşkusu altında bulunan kişinin, hem soruşturma, hem de yargılama sırasında işlediği iddia edilen suçla ilgili olarak, kendine sorulan sorulara yanıt vermeye, bu yolda kanıt göstermeye zorlanamaması ve bu durumun, kişi aleyhine yorumlanamaması olarak ifade edilebilir. VE/||/<>/< ... )
- SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> BAĞIŞIKLIK HAKKI
- SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI
- SUSMA HAKKININ İSTİSNALARI:
KİMLİK BİLGİLERİNİ (DOĞRU) YANITLAMA ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR/İTİRAFLAR
( Ceza davası, ancak suçlu olduğundan şüphe edilen kişinin, belirli olması durumunda açılabilir. CMK'nın 170. maddesinde, iddianamede gösterilmesi gereken konular arasında, şüphelinin kimliği de sayılmıştır. CMK'nın 147. maddesinin, 1. fıkrasının, a bendinde, şüpheli ya da sanığın kimliğinin saptanacağını ve şüpheli ya da sanığın kimliğine ilişkin soruları doğru yanıtlandırmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Şüphelinin, kimlik ve adresi ile ilgili bilgi vermekten kaçınması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliğinin belirlenememesi durumunda, bu belirleme yapılıncaya kadar gözaltına alınması ve tutuklanması olanaklıdır. VE/||/<> Susma hakkının kapsamına girmeyen başka bir istisna, kendiliğinden yapılan açıklamalarla/itiraflarla ilgilidir. Örneğin, ... nedeni ile eşini öldürdükten sonra karakola giderek teslim olan kişinin, kendiliğinden yaptığı açıklamalardan önce susturulması, avukatın getirtilmesi söz konusu olamaz. Ayrıca, meşhut suç sırasında takip edilen kişinin söylediği sözler bakımından hukuka aykırı kanıt var sayılamaz. )
- SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI
( 1637 yılında, İngiliz tarihinin en renkli, en dramatik kişilerinden biri olan John Lilburne’un, halkı yönetime karşı kışkırtan bir kitap yayımladığından dolayı tutuklanıp bu mahkeme önüne çıkarılması, susma hakkı konusunda bir dönüm noktası olmuştur. Lilburne, mahkemede, açıkça neyle suçlandığı hakkında bilgilendirilene kadar, sorulan sorulara yanıt vermeyi reddetti. Bu durum, ceza yargılaması açısından, tarihin bize taşıdığı, susma hakkının kullanılması ile ilgili ilk durumdur.
VE/||/<>/>/<
1. Sessiz kalma hakkınız vardır.
2. Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede, aleyhinize kullanılabilir.
3. Herhangi bir soruya yanıt vermeden önce, avukat ile konuşma hakkınız vardır ve soruları yanıtlarken, avukatınız, yanınızda bulunabilir.
4. Eğer bir avukat tutamıyorsanız ve dilerseniz, size bir avukat belirlenecektir.
5. İfade sırasında, herhangi bir anda, soruların öncesinde ya da sonrasında, susma hakkınızı ve avukattan yararlanma hakkını kullanabilirsiniz. [1966 Arizona - ABD] )
( 1- You have the right to remain silent.
2- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
3- You have the right to an attorney.
4- If you cannot afford an attorney, one will be appointed for you. )
( RIGHT TO REMAIN SILENT and/||/<>/>/< MIRANDA WARNING )
- SUSMA (OLANAĞI/HAKKI):
SORUŞTURMADA ile/ve/||/<>/> KOĞUŞTURMADA
- SUSMA:
TAM ile/ve/||/<> KISMÎ ile/ve/||/<> GEÇİCİ
( Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin tüm aşamalarında, suçlamanın tümü bakımından susmasıdır. Tam susma, uygulamada çok sık rastlanılan bir susma çeşidi değildir. Şüpheli ya da sanığın, kendine yüklenen suç hakkında, hiçbir şey açıklamaması biçiminde ortaya çıkar. Ancak, şüpheli ya da sanığın, failliği hakkında tam bir inkârda bulunması, örneğin; "suçsuz olduğu"nu açıklaması ya da "olay yerinde bulunmadığı"nı söylemesi de, tam susma kapsamında değerlendirilmelidir. Şüpheli ya da sanığın, olaya ilişki herhangi bir açıklamada bulunmaksızın, kimliğine ve kişisel durumlarına ilişkin bilgileri vermesi durumunda da tam susma söz konusudur.
İLE/VE/||/<>
Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin hangi aşamasında olursa olsun, kendine sorulan sorulardan bir kısmını yanıtlayıp, bir kısmını yanıtsız bırakması, kısmî susmadır. Örneğin; şüpheli ya da sanığın, cinayeti işlediğini kabul edip, neden işlediği ya da cinayet aracını nereye sakladığı konusundaki soruları yanıtsız bırakması gibi.
İLE/VE/||/<>
Şüpheli ya sanığın, muhakemenin bir aşamasında, olay hakkında konuşup, başka bir aşamasında susması, geçici susmadır. Örneğin, şüpheli ya da sanık, soruşturma evresinde konuşmuş fakat kovuşturma evresinde susmuşsa ya da soruşturma evresinde susup, kovuşturma evresinde konuşmuşsa, bu, geçici susmadır. )
- SUSMA ile/ve SUSUŞMA
- SUSMAK
- SUSMAK:
"STRATEJİ" ile/ve/değil/||/<>/< HAK
- SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK
- SUSMAK ile/değil EBSEM OLMAK
- SUSMAK ile/ve/değil GEREKENİ YAPMAK
- SUSMAK ile/ve/değil/yerine SUSABİLMEK
( Kişi, susuyorsa; ya çok az şey biliyordur ya da çok fazla. )
( [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT
ABLE TO BE SILENT instead of TO BE SILENT )
- SUSMAK ile/ve TEFEKKÜR
( ... İLE/VE Gördüğü şey üzerinden fikrini derinleştirmek. )
- SUSMALI/SUSABİLMELİ!
- SUSmamayı Mecnun'dan, SUSmayı Leylâ'dan öğren! ve sen de SUS!!! -ve
- Susmaya niyetin varsa SUS!!!
- Susmaya niyetin yoksa SUS!!!
- SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!
( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )
- ŞUŞOĞLU, RIFKI (ÇAYELİ, 1936 - 2002) :
( Sarıyerli iş adamı. Siyasete CHP de başladı. Bu parti kapatılınca SODEP yerini aldı ve Partinin ilçe teşkilatında değişik görevler yaptıktan sonra 1984 - 1989 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine seçildi. )
- SÜSPANSİYON/SUSPENSION[İng.] değil/yerine/= ASILTILI ÇÖZELTİ
- SÜSPANSİYON[Fr.] değil/yerine/= ASILTI
- SUSPECT :/yerine ŞÜPHELİ, ŞÜPHELENMEK
- SUS-PUS (OLMAK[SESSİZLEŞMEK/KONUŞAMAMAK])
itibarı ile 52.663 başlık/FaRk ile birlikte,
52.663 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(179/212)
(1996'dan beri)